Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

2. Gündemi çoğunlukla (genellikle) sosyal medya belirli- 1 yor ya da sosyal medya üzerinden (aracılığıyla) takip || ediyoruz. Sadece sosyal medyaya bakarak (ilgilenerek) Hr analiz yapmaya kalkışsak ne kadar çok entelektüel in- sanımız olduğuna şaşıp kalabiliriz. Beri yandan internetin hızına yetişemiyoruz. Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayar- larla birlikte dönüştüğümüz (değiştiğimiz), içine girdiğimiz LIV dünya hayal edilemez bir şekle büründü (görünüşe girdi), V bürünmeye de devam ediyor. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? BYTT C) III A) DV EV

8. Ülkemiz aslında tam bir turizm cenneti. Ancak bu potan- siyel tam olarak değerlendirilemiyor. Çünkü ülkemizde en başta insana değer verilmiyor. Yabancı turistler, para makinesi gibi algılanıyor. Turistler, aldıkları hizmetlere ve ürünlere üç dört kat fazla para ödüyor. Turizm tesislerinin temizliğine de yeterince özen gösterilmiyor. Reklam ça- lışmaları da yetersiz kalıyor. Bu durum, yabancı turistlerin başka ülkeleri tercih etmesine sebep oluyor. Yetkililer, bu sorunların çözümü için gayret etmelidir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle I. Yabancı turistlere daha pahalı hizmet ve ürün satılma- SI II. Yeteri kadar turizm tesisinin bulunmaması IH. Reklam faaliyetlerinin ihmal edilmesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? C) Yalnız III A) Yalnız I DXI ve II B) Yalnız II E) I ve III Diğer Sayfaya Geçiniz. 10.

KÇE TESTİ q 3.lyi eserle büyük eseri ayırmak gerekir. İçeriği derin (yoğun) olan eserlere estetik dış kıstaslar (ölçütler) uy- gulamak yerinde (doğru) olacaktır. Eseri sanat eseri ya- ||| Deneme Sınavı - 08 pan biçimidir. Eserin felsefi derinliği, önemi hiçbir za- man sanat ölçütü olamaz. Ama eserin böyle nitelikleri varsa bu yönünü büyük eser diye ayrıca belirtmek doğru olur. T. S. Eliot'un söyleyişiyle, edebiyatın büyüklüğü salt (sadece) sanat ölçütleriyle ortaya konamaz fakat IV unutmamalıyız ki onun sanat eseri olup olmadığı ancak sanat ölçütlerine göre kararlaştırılabilir. Eserin içeriğinde şayet önemli ve doğru saydığımız fikirler, tutumlar, ger- çek hayatla ilgili zengin bir malzeme varsa eser ek bir mahiyet (değer) kazanır. V L Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) I B) II 666580 C III D) IX E)

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün karşıt anlamlısı yoktur? A) İlk radyo programını yerel bir kanalda yapmıştı. B) Ben şiirin de resmin de cefasını çekenlerdenim. C) Bu dünyada kazandığım tek şey sizin sevginizdir. D) Halk ozanları acı gerçeğin içinde yaşamışlardır. LI E) Sosyal olaylara karşı duygu ve düşüncelerini sosyal kalıplara dökmüşlerdir.

ÖSYM İKİZİ 1. İnsanın, yeryüzünde göründüğünden bu yana ortaya koy duğu her eylem özellikle de aşk, bu sanatçının öykülerinin demirbaş konularındandır. Bunları abartmadan, görkem tablolar çizmeden tıpkı yaşananlar gibi yalın bir tavırla ele alıp işler. Tipleri; tanıdığımız, bildiğimiz yakınımızda dola şan insanlardır. Zekâsının ışıklarını bazı aksaklıklan aydınlatmak, oradan yükselen espri öğelerini ince miza hinda eritmek için kullanılır. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Edebiyatin en eski konularından olan aşk, aşkın iş- lenmediği kitaplarda bile yan unsur olarak karşımıza çıkar. B) Sanatçı son eserinde romanının temeline koyduğu aşkın etrafında açlık, sefalet gibi toplumsal konulan işlemiştir. C) Insanın varlığı ile ortaya çıkan sanatın en yaygın halli olan edebiyatın da en az insanlık tarihi kadar köklü bir geçmişi vardır. D) Insanın en kapsamlı biçimde ele alındığı edebiyat, hiç bir engellemeye boyun eğmeden varlığını sürdürmüş tür. E) Insanlığın değişmeyen, ana duygularında olan aşk bü tün yönleriyle edebiyata sınırsız bir kaynak olmuştur. 2. Aşa anla A) B) 3. C D E

1. Denebilir ki gösterimsel sistem içinde kişi zamirleri ve yer zarfları, zaman kaymalarini ifade etmekte kullanılmıştır. Konuşmacinin, kendisini çocukluk halinden ayırdığı çok açıktır fakat aynı zamanda yine kendisini, ikinci tekil şahısla kendine seslenerek kendisinden de ayırmaktadır. Bu yüzden - Bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa anlamsal bütünlük sağlanmış olur? A) okuyucu kendisini olayların akışından kurtaramaz. B) olaylar net ve açıktır. Cykonuşan kadının bölünmüş bir kişiliği vardır, denebilir. D) yazar nesnel anlatımı yeğlemiştir. E) öykünün konusu gitgide romana benzemektedir.

2. Rafine şeker, yaşlanmanın tek ---- değildir. Tam tahıllar, mey- veler ve sebzeler gibi sağlıklı gıdalar da ---- glikoza dönüşür. Her türlü şekeri diyetimizden tamamen çıkaramayız çünkü şeker, hücreler ve enerji metabolizması için ---- öneme sahip- tir. Normal seviyesine sahip çoğu insan için glikasyon işlemi, ömür boyu kademeli olarak gerçekleşen bir faaliyettir. Bu cümlede boş bırakılan yerlere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) sorumlusu -yenibće - varoluşsal B gerekçesi - tüketilince - büyük sebebi - çiğnenince - başat Dsuglusu-sindirilince - kritik ET gözlemleneni - alınınca - değerli

anlamak, anlam- Bilimde olduğu gibi, sanatın da landırmak vardır. Insanoğlu kendisini ve çevresini sadece ---- anlayabilseydi, eminim, sanata gerek kal- mayacaktı. Dünyanın, insanoğlunun aklıyla anlamak- ta zorlandığı doğurdu sanatı. 1111 T Yukarıdaki parçada boş bırakılan yerlere, aşağı- dakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilme- lidir? A) içeriğinde - bilimle - olağanüstülükleri BY dünyasında - gözlemleyerek - güzellikleri C) geçmişinde - araştırarak - çelişkileri D) özünde - aklıyla - gizleri E) hedefinde karşılaştırarak - tutarsızlıkları

lere in- ya 3. Anlattıkları şeylerin niteliğine göre fiiller; iş (kılış) fiilleri (aramak, kazmak, sevmek... gibi), durum fiilleri (susmak, bakmak, kalkmak... gibi), oluş fiilleri (acıkmak, uzamak, sararmak... gibi) diye adlandırılır. Aşağıdakilerden hangisinde, yukarıda sözü edilen fiil- lerin tümü örneklendirilmektedir? Ayazmak - bilmek - öğrenmek Bokumak - iyileşmek - kararmak C) çözmek-hastalanmak - yatmak Prahatlamak - gülmek - büyümek izlemek - yanmak - dizmek Dir

Bana Hikaye Anlatma öyküsü daha adında kendini gösteren restleşmelerle dolu. Karşı çıkışların, ileri gidişlerin, öfkelenişlerin, küçümsemelerin, yok saymaların, hezeyanların, çılgınlıkların iyiden iyiye ipini kopardığı bir öykü. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Kimi öğrenciler öğretmenlerinin rahatsızlığı sebebiyle serbest kalmış, okulun bahçesinde haylazlık etmeye başlamıştı. B) Artık kentimizi yol yordam bilmeyen, kanun tanımayan insanlar ele geçirmişti. C) Öyküde yüksek sesle, sert bir biçimde söylenmiş pek çok söz var. DY Bir gerçek vardı ki eski, cıvıltılı, kavgacı hayatından eser kalmamıştı. Koşullar ne olursa olsun, şairlerimizin çocuk şiiri yazmaları gerektiğine inanıyorum. Otestu

K ÖBEĞİNDE ANLAM 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutlaştır- maya başvurulmamıştır? A) Konusu; erkeklerin saplantıları, hayal kırıklıkları ve gözyaşları olan bir kitaba imza atar. B) Duygusal akıntılara kapılmamak için mümkün olduğunca çok ağırlığa ihtiyacınız var. C) Bütün gün duygusal şeyler sindiren insanlar, hiçbir zaman kendilerini mutlu hissetmiyorlar. D) Görüntüde, tek başına bir adamın, konuşacak kimsesi olmadan gözlerini dikip bir duvara bak- ması vardı. E) Sırılsıklam mutlu olmak zorunda hissediyordu herkes kendini.

yınları 5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "birlikte, berabe- rinde olma" anlamında bir söz kullanılmıştır? A) Eskiden beri onun çok sinirlendiği bir başka şey de aydınlıkta birilerinin gözü önünde uyumaktı. BBir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler. C) Köye bu yükseklikten bakılınca birden gözlerimizin önüne serilir. DÇoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğ- faşıyordu. E) Gözlerimi açınca çevremde olup bitenleri anlama- ya başladım.

Karade- ya ulaşı- bir yarı- z Küçük k balıkçı n limanın Karadağ nlenerek at çekici hangile- H Yova ens Yayınları 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ayraç içindeki sözün anlamını içeren bir söz yoktur? A) Heykel ilkin çamurdan yapılıyor, sonra kalıbını çı- karıp tunçtan dökecekler. (Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç) B) Halim'e içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çık- mazdı. (Uygun, müsait) C) Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatma- dığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum. (Anlatım) Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçu- yordu. (Kapalı olmayan, açılmış) EAçık konuşma zamanının artık geldiğine ikna ol- muştum. (Kolay anlaşılır)

4. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili söz, cümleye parantez ( ) içerisinde belirtilen anlamı katmamış- tır? hile Jovulo A) Bu seneki jüri, değerlendirmeye getirilen ürünleri hatır gönül tanımadan inceledi. (yansız bir bakış açısıyla) B) Romanımızın tutarlı bir kurgusu olsa da çalakalem yazıldığı izlenimi veren satırlar romanda ağırlıklı yer alıyor. (gelişigüzel, özensizce) 108 C) Bazı öykülerinizde ölçüyü kaçırıp yabancı sözcük- leri kullanmaya ağırlık vermeniz hemen dikkat çe- kiyor. (gereğinden fazla) D) Sanatçının son romanı, diğer yapıtlarını gölgede bırakan bir başarı kazandı. (hepsini kapsayacak bi- çimde olan) E) Bazı köşe yazarlarının kendi yazdıklarına şöyle alı- cı bir gözle bakmadıkları kolayca anlaşılıyor. (ince- den inceye gözden geçirmemek)

10. Bir sözü benzetme amacı gütmeden bir başka söz yerine kullanmaya ad aktarması adı verilir. Aşağıdakilerden hangisinde bu açıklamaya uygun bir kullanım vardır? A Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu pat- lamıştı. B) Çok geçmeden haber çıkacağını bir anne olarak derhâl sezmişti. C) Savcı yardımcısı eski model arabasının anahtarını çevirdi, motor çalışmadı. Genç ve dinamik beyinleri maalesef ülkede tutamı- yoruz. E) Kadın bebeğini itina ile beşiğine yatırdı, yüzünü bir tükile örttü.

ansıtılış miyle il- a ya da li ince- ğlayan, angisi iği kare 11. Türk dili ve edebiyatında okuyordum ama Ertan'dan çektiğim kopyayla Fransız, İngiliz ve İskandinav yazarlarının -Andre Gide'in, Oscar Wilde'ın, Strindberg'in- etkisindeydim daha çok; bizimkileri küçümsüyordum. Belki de kendi yetersizliğimi böylesi bir haddini bilmezlikle örtmeye çalışıyordum. Yazarlık fikrim bir ütopya olarak hep vardı ama ne şiirdi gördüğüm ne de hikâye ve roman; tiyatro yazarlığı ile sınırlıydı, ona da oyun izleyerek hazırlanıyordum işte. Bu parçada konuşan kişi, kendisiyle ilgili olarak aşağıda kilerden hangisine değinmemiştir? A) Usta sanatçılara öykündüğüne B) Yazarlığa, gerçekleşmesi imkânsız bir hayal gibi baktığına C) Kendi değer ve yeteneklerinin farkında olmadığına D) Hikâye, roman ve şiir türlerinde okumaktan zevk almadı- ģina E) Türk edebiyatçılarına önem vermediğine