Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

18191212
durumundadır. (VI)
diran mani, türkü, atasözü gibi dil ürünleri; dil ve
edebiyat sayesinde kuşaktan kuşağa aktarılır. (VII)
Dolayısıyla da kültür sahasında ne varsa, onların
hepsinin karşılığı bulunur edebiyatta.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) 11
B) III
C) IV
D) V
22. Türk filmi nedir? Çok aydınca hesaplara girmeden
halktan birinin bu soruya karşılık olarak Yeşilçam
filmlerini göstereceğini tahmin etmek zor değil.
Türk filmi denince halkta Yeşilçam'ın ne öncesine
ne sonrasına gidilmemesi Türk halkının sinema
üslubunu da dışa vuruyor. Halkın aradığı sinemanın
oralarda bir yerde kaldığı rahatlıkla görülebiliyor.
Neden Türk filmi dendiğinde Türk sinema tarihi-
nin en büyük reyting rakamlarına ulaşmış Recep
İvedik serisi değil de Yeşilçam filmleri gösteriliyor?
Buradan ulaşılabilecek en kestirme sonuç Türk
Halkın paralarıyla
seyircisinin moda filmlere
ayakta duran Yeşilçam'ın festivallere, film destek
fonlarına ve Batılı insana yapılan filmlerden çok
daha büyük ilgi görmesi halkı yakalamasıyla ilgilidir.
I. kafa dağıtmak için gittiğidir,
Il gönlünü bağlamadığıdır,
III. çok ilgi duyduğudur
E) VI
D) I ve II
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirile-
bilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
Bu par
gisi yo
E) Il ve III
C) Yalniz III
A) Tan
C) Ne
24. Bi
tu
6
ço
a
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18191212 durumundadır. (VI) diran mani, türkü, atasözü gibi dil ürünleri; dil ve edebiyat sayesinde kuşaktan kuşağa aktarılır. (VII) Dolayısıyla da kültür sahasında ne varsa, onların hepsinin karşılığı bulunur edebiyatta. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) 11 B) III C) IV D) V 22. Türk filmi nedir? Çok aydınca hesaplara girmeden halktan birinin bu soruya karşılık olarak Yeşilçam filmlerini göstereceğini tahmin etmek zor değil. Türk filmi denince halkta Yeşilçam'ın ne öncesine ne sonrasına gidilmemesi Türk halkının sinema üslubunu da dışa vuruyor. Halkın aradığı sinemanın oralarda bir yerde kaldığı rahatlıkla görülebiliyor. Neden Türk filmi dendiğinde Türk sinema tarihi- nin en büyük reyting rakamlarına ulaşmış Recep İvedik serisi değil de Yeşilçam filmleri gösteriliyor? Buradan ulaşılabilecek en kestirme sonuç Türk Halkın paralarıyla seyircisinin moda filmlere ayakta duran Yeşilçam'ın festivallere, film destek fonlarına ve Batılı insana yapılan filmlerden çok daha büyük ilgi görmesi halkı yakalamasıyla ilgilidir. I. kafa dağıtmak için gittiğidir, Il gönlünü bağlamadığıdır, III. çok ilgi duyduğudur E) VI D) I ve II Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirile- bilir? A) Yalnız I B) Yalnız II Bu par gisi yo E) Il ve III C) Yalniz III A) Tan C) Ne 24. Bi tu 6 ço a C
1. TEST
1
1
Palme Yayınevi
3.
Daha ilk şiirlerinde belirgin bir özelliği var Oktay Rifat' in.
birdenbirelik. Durmadan, yorulmadan yaşama sevincini
ufak ayrıntılara indirir. Onun gözünde her an yanıtlanması
gereken bir soru gibidir yaşamak. Doğa içinde nesnelerin
birbiriyle ve insanlarla akrabalık bağlarının farkına varmış,
üstünde bir an bile düşünmeye fırsat bulmadan sevivermiş-
tir her şeyi; işi aceledir. Günler su gibi geçer, her şey bir-
denbire olur. Günübirlik yaşamanın içindeki küçük, güncel
farklılık peşinden koştuğunu, küçük bir ayrıntıyı dahi şiire
durumları anlatır. Sanatçının gelenekten yararlanmayıp
doğal biçimde taşıdığını da söyleyebiliriz.
1. Özgünlük
II. Detaylar
III. Evrensellik
TA
IV. Titizlik
Bu parçada Oktay Rifat'ın şiirlerinin yukarıdakilerden
hangisiyle bağlantısından söz edilmemiştir?
A) Yalnız I.
(B) I. ve II.
D) II. ve III.
C) I. ve III.
E) III. ve IV.
Bu ya
olgun
abart
Her S
roma
mas
kon
4. Yaşar Kemal'le yaptığı bir söyleşiyi Erdal Öz, "Dilerim kıya-
mete kadar okunasın" dileğiyle bitiriyordu. Bu dileği ger
Par
an
6.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. TEST 1 1 Palme Yayınevi 3. Daha ilk şiirlerinde belirgin bir özelliği var Oktay Rifat' in. birdenbirelik. Durmadan, yorulmadan yaşama sevincini ufak ayrıntılara indirir. Onun gözünde her an yanıtlanması gereken bir soru gibidir yaşamak. Doğa içinde nesnelerin birbiriyle ve insanlarla akrabalık bağlarının farkına varmış, üstünde bir an bile düşünmeye fırsat bulmadan sevivermiş- tir her şeyi; işi aceledir. Günler su gibi geçer, her şey bir- denbire olur. Günübirlik yaşamanın içindeki küçük, güncel farklılık peşinden koştuğunu, küçük bir ayrıntıyı dahi şiire durumları anlatır. Sanatçının gelenekten yararlanmayıp doğal biçimde taşıdığını da söyleyebiliriz. 1. Özgünlük II. Detaylar III. Evrensellik TA IV. Titizlik Bu parçada Oktay Rifat'ın şiirlerinin yukarıdakilerden hangisiyle bağlantısından söz edilmemiştir? A) Yalnız I. (B) I. ve II. D) II. ve III. C) I. ve III. E) III. ve IV. Bu ya olgun abart Her S roma mas kon 4. Yaşar Kemal'le yaptığı bir söyleşiyi Erdal Öz, "Dilerim kıya- mete kadar okunasın" dileğiyle bitiriyordu. Bu dileği ger Par an 6.
71,
1. Büyük bir düşünür, büyük bir şair olan Mevlâna çok yön-
lü, çok boyutlu bir fikir insanı olarak dikkat çeker. Yaşadığı
devirden günümüze kadar örnek yaşantısıyla, tüm dünyayı
kucaklayan fikirleriyle insanlığa rehber olmuştur. O, içinde
yaşadığı toplumun sorunlarını çok iyi tespit etmiş, yerinde
ve zamanında çözümler sunmuştur. Mevlâna, insanlarla
ilişkilerinde toplumun hiçbir kesimini dışlamamış, hepsini
kucaklamış; kılıç, kalem ve kelâm ehlini birbirine kenetle-
meye, birlik beraberlik içinde yaşamaya, kardeş olmaya ça-
ğırmıştır. Mevlâna'nın etkisi sadece yaşadığı dönemle sınırlı
kalmamış; örnek yaşantısının, her zaman tazeliğini koruyan
fikir ve eserlerinin tesiri çok geniş bir zaman ve mekâna
yayılmıştır. Sanatçının "Cömertlik ve yardım etmede akarsu
gibi ol / Şefkat ve merhamette güneş gibi ol / Başkalarının
kusurunu örtmede gece gibi ol / Ya olduğun gibi görün,
ya göründüğün gibi ol." sözü ne büyük anlamlar içerir. Bu
sözler buz dağı gibidir, hani siz onu küçük zannedersiniz
ama o kocamandır ya!
1. TEST
Bu parçada Mevlana'nın şiirlerinin vurgulanmak iste-
nen özellikleri aşağıdakilerden hangisidir?
Etkileyicilik-duruluk
B) Yalınlık içtenlik
C) Evrensellik - yoğunluk
D) Ulusallık - özgünlük
E) Sürükleyicilik - açıklık
3.
Palme Yayınevi
Ahmet Haşim yeni Türk edebiyatının öncü şairlerinden bi-
Filimleri otkilendiklerinden
D
b
u
C
b
i
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
71, 1. Büyük bir düşünür, büyük bir şair olan Mevlâna çok yön- lü, çok boyutlu bir fikir insanı olarak dikkat çeker. Yaşadığı devirden günümüze kadar örnek yaşantısıyla, tüm dünyayı kucaklayan fikirleriyle insanlığa rehber olmuştur. O, içinde yaşadığı toplumun sorunlarını çok iyi tespit etmiş, yerinde ve zamanında çözümler sunmuştur. Mevlâna, insanlarla ilişkilerinde toplumun hiçbir kesimini dışlamamış, hepsini kucaklamış; kılıç, kalem ve kelâm ehlini birbirine kenetle- meye, birlik beraberlik içinde yaşamaya, kardeş olmaya ça- ğırmıştır. Mevlâna'nın etkisi sadece yaşadığı dönemle sınırlı kalmamış; örnek yaşantısının, her zaman tazeliğini koruyan fikir ve eserlerinin tesiri çok geniş bir zaman ve mekâna yayılmıştır. Sanatçının "Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol / Şefkat ve merhamette güneş gibi ol / Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol / Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol." sözü ne büyük anlamlar içerir. Bu sözler buz dağı gibidir, hani siz onu küçük zannedersiniz ama o kocamandır ya! 1. TEST Bu parçada Mevlana'nın şiirlerinin vurgulanmak iste- nen özellikleri aşağıdakilerden hangisidir? Etkileyicilik-duruluk B) Yalınlık içtenlik C) Evrensellik - yoğunluk D) Ulusallık - özgünlük E) Sürükleyicilik - açıklık 3. Palme Yayınevi Ahmet Haşim yeni Türk edebiyatının öncü şairlerinden bi- Filimleri otkilendiklerinden D b u C b i 4.
kal-
a
cihazların ömrünü kısaltması
32. Edebiyat belli bir ideolojinin aktarılmasının vasıtası ola-
rak görülmüş kimi yazarlarca. Benim için edebiyat bir
amaç, asla bir araç değil. Bu nedenle okurun düşün-
cesi üzerinde bir hâkimiyet kurma gayem yok. Okuru
olduğu yerden başka bir yere taşımayı, hür iradesine
müdahale edip okuru cendereye sokmayı, onu sıkıştı-
rip hakikat bildiğinin yanlış olduğunu yüzüne çarpmayı
hedeflemiyorum.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir
yazarın düşüncesi olabilir?
A) Ben sadece duygulandığım, etkilendiğim, dikkatimi
çekmiş bir konuyu anlatma işini üstlenirim.
B) Sadece benim için doğru olanı değil, herkesin doğ-
ru bildiğini roman kişilerimle yansıtırım.
Bir toplumun zor zamanlarda birlikte hareket etme-
lerinin gereğini elimden geldiğince sezdirmeye çalı-
şırım.
D) Yazdıklarım, insanlığın gördüğü zulüm karşısında
aymazlığına katlanamadığım yazarlara da bir me-
sajdır aslında.
EX Özellikle çocuklar için yazdığım öykülerde doğanın
ne kadar önemli olduğunu anlatan bir motife mutla-
ka yer veririm.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kal- a cihazların ömrünü kısaltması 32. Edebiyat belli bir ideolojinin aktarılmasının vasıtası ola- rak görülmüş kimi yazarlarca. Benim için edebiyat bir amaç, asla bir araç değil. Bu nedenle okurun düşün- cesi üzerinde bir hâkimiyet kurma gayem yok. Okuru olduğu yerden başka bir yere taşımayı, hür iradesine müdahale edip okuru cendereye sokmayı, onu sıkıştı- rip hakikat bildiğinin yanlış olduğunu yüzüne çarpmayı hedeflemiyorum. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir yazarın düşüncesi olabilir? A) Ben sadece duygulandığım, etkilendiğim, dikkatimi çekmiş bir konuyu anlatma işini üstlenirim. B) Sadece benim için doğru olanı değil, herkesin doğ- ru bildiğini roman kişilerimle yansıtırım. Bir toplumun zor zamanlarda birlikte hareket etme- lerinin gereğini elimden geldiğince sezdirmeye çalı- şırım. D) Yazdıklarım, insanlığın gördüğü zulüm karşısında aymazlığına katlanamadığım yazarlara da bir me- sajdır aslında. EX Özellikle çocuklar için yazdığım öykülerde doğanın ne kadar önemli olduğunu anlatan bir motife mutla- ka yer veririm.
Unite Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme
D. Tiyatro, insanları baskılardan kurtaran, onların düşünüp de
yüksek sesle söyleyemeyeceği şeyleri dile getiren bir sa-
nattır. Açık sözlüdür tiyatro, hemen herkese seslenir. Onun
için de bazı dönemlerde kendisinden korkulan, çekinilen
bir kurum kimliği kazanmıştır. Nitekim Gogol'un, "Yüzünüz
çarpıksa aynaya kızmayın; o, her şeyi olduğu gibi gösterir."
sözü, tiyatronun yasaklandığı bir dönemde söylenmiştir. Bu
söz, aynı zamanda onun işlevini de açıklar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Tanımlama - tanık gösterme
B) Karşılaştırma - tanık gösterme
C) Tanımlama - örnekleme
D) Örnekleme - karşılaştırma
E) Benzetme - tanımlama
12.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Unite Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme D. Tiyatro, insanları baskılardan kurtaran, onların düşünüp de yüksek sesle söyleyemeyeceği şeyleri dile getiren bir sa- nattır. Açık sözlüdür tiyatro, hemen herkese seslenir. Onun için de bazı dönemlerde kendisinden korkulan, çekinilen bir kurum kimliği kazanmıştır. Nitekim Gogol'un, "Yüzünüz çarpıksa aynaya kızmayın; o, her şeyi olduğu gibi gösterir." sözü, tiyatronun yasaklandığı bir dönemde söylenmiştir. Bu söz, aynı zamanda onun işlevini de açıklar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? A) Tanımlama - tanık gösterme B) Karşılaştırma - tanık gösterme C) Tanımlama - örnekleme D) Örnekleme - karşılaştırma E) Benzetme - tanımlama 12.
28. Alev Alati'nin yeni kitabı Schröndinger'in Kedisi 3000
yıllara uzanıyor. Ancak sandmasin ki bu roman bir bilimkurgu
romanıdır. Hemen hepimizin üzerine yorum yaptığı yeni
dünya düzeninin ve Türkiye'nin geleceğinin beş bilim
(psikoloji, nöroloji, psikiyatri, felsefe ve fizik) ekseni etrafinda
kaleme alınan bir roman bu. Yeni dünya düzeni tarikatlar
gibi örgütlenmiş ve tarikatı oluşturan üyeler, görüşlerini
gezegenin tümüne belirtmekle yükümlü tutulmuştur. Eser
Türk edebiyatından değil de sanki bir Ingiliz veya Amerikan
edebiyatından geliyor. Konusu, işleyişi, dili bambaşka
ayrıntılar sunuyor okura. Ah bir de soyut-somut arasında
kalan olaylar somuta biraz daha yakın olsaydı!
Aşağıdakilerin hangisi bu parçada sözü edilen eserin bir
özelliği değildir?
Ele aldığı konuların günümüze ait saptamalar
taşıması
B) Çeşitli bilim dallarından yararlanılarak bilimsel özellik
yararlanı
taşıması
C) Konusunun gelecekte geçmesine rağmen bir
bilimkurgu romanı sayılmaması
D) Gerek içeriği gerek anlatımıyla özgün niteliğe sahip
olması
E) Anlatımda yer yer soyut özelliklerin ağır basması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Alev Alati'nin yeni kitabı Schröndinger'in Kedisi 3000 yıllara uzanıyor. Ancak sandmasin ki bu roman bir bilimkurgu romanıdır. Hemen hepimizin üzerine yorum yaptığı yeni dünya düzeninin ve Türkiye'nin geleceğinin beş bilim (psikoloji, nöroloji, psikiyatri, felsefe ve fizik) ekseni etrafinda kaleme alınan bir roman bu. Yeni dünya düzeni tarikatlar gibi örgütlenmiş ve tarikatı oluşturan üyeler, görüşlerini gezegenin tümüne belirtmekle yükümlü tutulmuştur. Eser Türk edebiyatından değil de sanki bir Ingiliz veya Amerikan edebiyatından geliyor. Konusu, işleyişi, dili bambaşka ayrıntılar sunuyor okura. Ah bir de soyut-somut arasında kalan olaylar somuta biraz daha yakın olsaydı! Aşağıdakilerin hangisi bu parçada sözü edilen eserin bir özelliği değildir? Ele aldığı konuların günümüze ait saptamalar taşıması B) Çeşitli bilim dallarından yararlanılarak bilimsel özellik yararlanı taşıması C) Konusunun gelecekte geçmesine rağmen bir bilimkurgu romanı sayılmaması D) Gerek içeriği gerek anlatımıyla özgün niteliğe sahip olması E) Anlatımda yer yer soyut özelliklerin ağır basması
göre ce-
arının su-
metrelerce
onları sa-
en büyük
gibi büyük
an verdiği
uğundan
Irmağın
in sade-
or. Buna
çısından
kimseye
ünlüğüne
an gelen
gede bir
rina kal-
ıkarıla-
iştir.
II.
TEMPO
SERS
(1)
Yazar:
- Aslında buna kendiliğinden oluşmuş bir
demek lazım. İki şeyi hep çok sevdim; hikâye
kurgu. Önce bir okur ve seyirci olarak... Sonra b
dergici/gazeteci ve yazar olarak... İkisini ayrı ay
değil ama, bir arada sevdim.
Gazeteci:
1
(1)
Yazar:
Bu kitaptaki yazılar öncelikle 2000'li yılların ba
şından beri yazarı olduğum Esquire dergisi için
teybe ve kaleme alındı. Okurken o günün şartlarıy
la ve sorularıyla yapıldıklarını aklınızdan çıkarma-
manızda yarar var.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki.
lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1)
Kitabınızdaki bu yazıların esinlendiği
bir yer varmı?
(II) Bu yazıları daha önce bir yerde ya-
yımladınız mı?
B) (1)
Sanki yazılarınızda kurgusal bir
özellik var, bunu bilinçli mi yapıyor-
sunuz?
(II) Daha önce yayımlanmış bu yazıları-
nızın okur tarafından tepki çekeceği-
ni hiç düşündünüz mü?
C) (1) Kitapta yer alan portre yazılarınızı
ve röportajlarını okurken bir hikâye
okurmuşuz hissine kapılıyoruz, bu
bilinçli bir yaklaşım mı?
(II) Bunlar daha önce yayımlanmış yazı-
lar öyle değil mi?
D) (1) Kitaptaki yazıların seçici bir kurul ta-
rafından seçildiği söyleniyor bu konu
hakkında diyeceğiniz bir şey var mı?
(II) Son eseriniz sanat camiasında nasıl
bir ses buldu?
E) Hikâye yazmaya ne zaman başladı-
nız?
(II) Bu yazıların içeriği hakkında bize ne
söylemek istersiniz?
latar
çok
kork
de
ara
gü
içi
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
göre ce- arının su- metrelerce onları sa- en büyük gibi büyük an verdiği uğundan Irmağın in sade- or. Buna çısından kimseye ünlüğüne an gelen gede bir rina kal- ıkarıla- iştir. II. TEMPO SERS (1) Yazar: - Aslında buna kendiliğinden oluşmuş bir demek lazım. İki şeyi hep çok sevdim; hikâye kurgu. Önce bir okur ve seyirci olarak... Sonra b dergici/gazeteci ve yazar olarak... İkisini ayrı ay değil ama, bir arada sevdim. Gazeteci: 1 (1) Yazar: Bu kitaptaki yazılar öncelikle 2000'li yılların ba şından beri yazarı olduğum Esquire dergisi için teybe ve kaleme alındı. Okurken o günün şartlarıy la ve sorularıyla yapıldıklarını aklınızdan çıkarma- manızda yarar var. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki. lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Kitabınızdaki bu yazıların esinlendiği bir yer varmı? (II) Bu yazıları daha önce bir yerde ya- yımladınız mı? B) (1) Sanki yazılarınızda kurgusal bir özellik var, bunu bilinçli mi yapıyor- sunuz? (II) Daha önce yayımlanmış bu yazıları- nızın okur tarafından tepki çekeceği- ni hiç düşündünüz mü? C) (1) Kitapta yer alan portre yazılarınızı ve röportajlarını okurken bir hikâye okurmuşuz hissine kapılıyoruz, bu bilinçli bir yaklaşım mı? (II) Bunlar daha önce yayımlanmış yazı- lar öyle değil mi? D) (1) Kitaptaki yazıların seçici bir kurul ta- rafından seçildiği söyleniyor bu konu hakkında diyeceğiniz bir şey var mı? (II) Son eseriniz sanat camiasında nasıl bir ses buldu? E) Hikâye yazmaya ne zaman başladı- nız? (II) Bu yazıların içeriği hakkında bize ne söylemek istersiniz? latar çok kork de ara gü içi B
ak
ir
ir
r
e
d
2014-ALES-Sonbahar/SÖZ-1
2.
SÖZEL-1 TESTİ
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Pua
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlık
hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 40'TIR.
1.-4. sorularda, cümle veya parçadaki boşluğu
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan
seçeneği bulunuz.
1. Sanatın ve sanatçının İstanbul. Sanatsal dehayı
besleyen zengin, bitimsiz bir kaynaktır. Şairler
ondan ---- alır, yazarlar onu yazar, müzisyenler onu
besteler. Bu şehirde ---- her biçimi kendine bir yer
bulur.
A) merkezidir -- güven -- sanatın
B) şehridir - cesaret - sanat ekollerinin
C) yurdudur - ilham - sanatsal yaratıcılığın
D) göz bebeğidir-haz - görsel sanatların
E) diyarıdır - güç - insan hayatının
Bazı anne babalar, çocukların birbirlerine göre
---- kabul edip onların yapısı, potansiyeli ve isteğine
göre sergiledikleri davranışları hoş görürken bazı
anne babalar çocuklarını ---- değiştirmek isterler.
3. Ülkem
ilişkil
alanl
ensti
sana
eğiti
yetir
bir a
don:
kad
geti
A) L
C
B)
C)
D
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ak ir ir r e d 2014-ALES-Sonbahar/SÖZ-1 2. SÖZEL-1 TESTİ Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Pua Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlık hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır. BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 40'TIR. 1.-4. sorularda, cümle veya parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan seçeneği bulunuz. 1. Sanatın ve sanatçının İstanbul. Sanatsal dehayı besleyen zengin, bitimsiz bir kaynaktır. Şairler ondan ---- alır, yazarlar onu yazar, müzisyenler onu besteler. Bu şehirde ---- her biçimi kendine bir yer bulur. A) merkezidir -- güven -- sanatın B) şehridir - cesaret - sanat ekollerinin C) yurdudur - ilham - sanatsal yaratıcılığın D) göz bebeğidir-haz - görsel sanatların E) diyarıdır - güç - insan hayatının Bazı anne babalar, çocukların birbirlerine göre ---- kabul edip onların yapısı, potansiyeli ve isteğine göre sergiledikleri davranışları hoş görürken bazı anne babalar çocuklarını ---- değiştirmek isterler. 3. Ülkem ilişkil alanl ensti sana eğiti yetir bir a don: kad geti A) L C B) C) D E
nst-
ulu
öğ-
cok
oğ-
Aşağıdaki cümlelerden hangisi sanatsal bir parag-
reftan alınmış olabilir?
A) Istiridyenin içine giren çok küçük yabancı madde-
lerin, örneğin bir kum taneciğinin, hayvanın ürettiği
özel bir salgıyla çevrilmesiyle belli bir süre sonra
inci oluşur. Sanatsal diyince neye pare
B) Eğer insan boş konuşuyorsa cep telefonuyla da
boş konuşur; teknolojinin üst düzey bir aracına
sahip olduğu için konuşmasının içeriği değişmez.
C) Deniz o kadar kırışıksızdı ki bir masa örtüsüne ben-
ziyordu; kenarından tutup çeksen önüne irili ufaklı
adacıklar, girintili çıkıntılı dantel gibi kıyılar gele-
cekti sanki.
D) Birçok kitabın başarısında en büyük pay, yazarın
düşüncelerinin sıradanlığı ile okurun düşünceleri-
nin sıradanlığı arasındaki uyumdadır.
E) Büyük diye nitelenen sanatçılar, içinde yaşadıkları
çağın ruhunu en iyi anlayan ve yapıtlarıyla yeni,
farklı bir sanatsal gelecek tasarımı kurabilen kişi-
lerdir şüphesiz.
alcucorpız
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nst- ulu öğ- cok oğ- Aşağıdaki cümlelerden hangisi sanatsal bir parag- reftan alınmış olabilir? A) Istiridyenin içine giren çok küçük yabancı madde- lerin, örneğin bir kum taneciğinin, hayvanın ürettiği özel bir salgıyla çevrilmesiyle belli bir süre sonra inci oluşur. Sanatsal diyince neye pare B) Eğer insan boş konuşuyorsa cep telefonuyla da boş konuşur; teknolojinin üst düzey bir aracına sahip olduğu için konuşmasının içeriği değişmez. C) Deniz o kadar kırışıksızdı ki bir masa örtüsüne ben- ziyordu; kenarından tutup çeksen önüne irili ufaklı adacıklar, girintili çıkıntılı dantel gibi kıyılar gele- cekti sanki. D) Birçok kitabın başarısında en büyük pay, yazarın düşüncelerinin sıradanlığı ile okurun düşünceleri- nin sıradanlığı arasındaki uyumdadır. E) Büyük diye nitelenen sanatçılar, içinde yaşadıkları çağın ruhunu en iyi anlayan ve yapıtlarıyla yeni, farklı bir sanatsal gelecek tasarımı kurabilen kişi- lerdir şüphesiz. alcucorpız
TYT TÜRKÇE ÇIKMIŞ SORULAR
62.
Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu
kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar
yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu
Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz
muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla
girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı
tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var
demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki
kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle,
gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin
hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden
değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok
şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş
gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek
kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mi
olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın
meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Birinci kişili anlatım söz konusudur.
B) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir.
C) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur.
D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
Windows'u
Windows'u etk
2014-YGS
Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da
etkiledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan
önce bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı.
Alafranga dondurmaya "kalin dondurma"
64
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT TÜRKÇE ÇIKMIŞ SORULAR 62. Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mi olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birinci kişili anlatım söz konusudur. B) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. C) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur. D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır. Windows'u Windows'u etk 2014-YGS Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etkiledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga dondurmaya "kalin dondurma" 64
2.
Gürsel Korat, yeni romanı Yine Doğdu Tanyıldızı'nda,
önceki romanlarında olduğu gibi yine zaman - mekân
ve kahraman sac ayağı üzerine oturtuyor hikâyesini. Bu
yöntem, Korat'ın romanlarını bilinegelen "tarihî roman"
nitelemesinden uzakta tutuyor. Başka bir deyişle,
Korat'ın bu romanını da bir "tarihî roman" beklentisi ile
okuyamazsınız. Tersine; ----. Çünkü insan zamansızdır;
tarihin bilinmeyen döneminden bugüne, insanlığın
değişmeyenleri, değişenlerinden baskındır, hâlâ onun
insan olma vasfını belirler. Güçlü yanları, zaafları,
çevresiyle ilişkileri tarihin her döneminde insanı var
eden ya da yok eden etmenlerdir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yazarın tarihin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini
irdelediği söylenebilir
B) yazarın insan kaynaklı olmayan olaylara yaklaşımı
olarak görülebilir
C) yazarın insana yönelen bakışının sözcük sözcük
derinleştirilmesi biçiminde tanımlanabilir
Dr
yazarın insan - tarih ilişkisinin boyutlarını
sezdirmeye çalışması şeklinde değerlendirilebilir.
E) yazarın insanla ilgili farklılıklara dair yorumu olarak
tanımlanabilir
LİMİT YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Gürsel Korat, yeni romanı Yine Doğdu Tanyıldızı'nda, önceki romanlarında olduğu gibi yine zaman - mekân ve kahraman sac ayağı üzerine oturtuyor hikâyesini. Bu yöntem, Korat'ın romanlarını bilinegelen "tarihî roman" nitelemesinden uzakta tutuyor. Başka bir deyişle, Korat'ın bu romanını da bir "tarihî roman" beklentisi ile okuyamazsınız. Tersine; ----. Çünkü insan zamansızdır; tarihin bilinmeyen döneminden bugüne, insanlığın değişmeyenleri, değişenlerinden baskındır, hâlâ onun insan olma vasfını belirler. Güçlü yanları, zaafları, çevresiyle ilişkileri tarihin her döneminde insanı var eden ya da yok eden etmenlerdir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yazarın tarihin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini irdelediği söylenebilir B) yazarın insan kaynaklı olmayan olaylara yaklaşımı olarak görülebilir C) yazarın insana yönelen bakışının sözcük sözcük derinleştirilmesi biçiminde tanımlanabilir Dr yazarın insan - tarih ilişkisinin boyutlarını sezdirmeye çalışması şeklinde değerlendirilebilir. E) yazarın insanla ilgili farklılıklara dair yorumu olarak tanımlanabilir LİMİT YAYINLARI
BİLGİ SARMAL
3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama-
nından biridir (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük
Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta-
nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot,
okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar.
(IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan.
(V) İdeallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın
acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler
karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler.
(VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay-
kırılığına güler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
C) IV
B) III
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
BİLGİ SARMAL 3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nından biridir (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) İdeallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II C) IV B) III D) V E) VI
Cevaplayiniz.
Öykücü Jale Sancak, bu kez bir romanla çıktı okur-
lannin karşısına Ama nasıl bir roman? Öyküden
beslenen, öykü teknikleriyle yazılmış parça parça
hikayeleri birleştiren ama bu birleşme sirasinda
hikayeler arasındaki sinirtan fazla da eritmeyen bir
roman. Roman karakterieri Halil ile Kevser'in, Leyla
ile Yücerin, Levent, Süreyya ve Nur'un yaşadıklan
siki bağlarla oluşturulmuş bir olay örgüsü içinde iç
içe geçmiyor da daha çok kendi akişi içinde verilen
her bir hikaye küçük temaslarla birbiriyle ilişkileniyor
Bu da daha çok ortak teması olan farklı öykülerin
bir araya toplandığı bir kitaba yaklaştiniyor Firtina
Takvimihi. Herhangi bir ortak temali öykü kitabından
farklı olarak roman özelliklerini taşıyan bu kitap, çok
beğenilecek gibi görünüyor şimdiden
35. Bu parçada anlatılmak istenenle aşağıda verilen-
lerden hangisi arasında bir bağ kurulabilir?
A) Başanlı bir yazar, her türde eser vermeyi kolay
bir iş gibi gösterebilmelidir.
B) Bell bir yönüyle öne çıkan sanatçı, isterse bu
özelliğini başka türlere başarli bir şekilde yansı-
tabilir.
C) Bir yazarın karakter-çizmedeki başarısı, kahra-
manlarını gerçek hayattan seçmesine bağlıdır.
D) Tanınmış romanlar, tanınmış yazarların çabasıy-
la bir noktaya gelir ve beğenilir.
E) Uista yazarlar, kendilerini geliştirir ve okurun
merakını geliştiren eserler ortaya koyar.
36. Bu parçanin anlatımı için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
AY Eksiltili cümlelere yer verilmiştir.
B) ikilemeler kullanilmiştir.
C) Amag-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
D) Çikarimda bulunulmuştur.
E) Karşılaştırma yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Cevaplayiniz. Öykücü Jale Sancak, bu kez bir romanla çıktı okur- lannin karşısına Ama nasıl bir roman? Öyküden beslenen, öykü teknikleriyle yazılmış parça parça hikayeleri birleştiren ama bu birleşme sirasinda hikayeler arasındaki sinirtan fazla da eritmeyen bir roman. Roman karakterieri Halil ile Kevser'in, Leyla ile Yücerin, Levent, Süreyya ve Nur'un yaşadıklan siki bağlarla oluşturulmuş bir olay örgüsü içinde iç içe geçmiyor da daha çok kendi akişi içinde verilen her bir hikaye küçük temaslarla birbiriyle ilişkileniyor Bu da daha çok ortak teması olan farklı öykülerin bir araya toplandığı bir kitaba yaklaştiniyor Firtina Takvimihi. Herhangi bir ortak temali öykü kitabından farklı olarak roman özelliklerini taşıyan bu kitap, çok beğenilecek gibi görünüyor şimdiden 35. Bu parçada anlatılmak istenenle aşağıda verilen- lerden hangisi arasında bir bağ kurulabilir? A) Başanlı bir yazar, her türde eser vermeyi kolay bir iş gibi gösterebilmelidir. B) Bell bir yönüyle öne çıkan sanatçı, isterse bu özelliğini başka türlere başarli bir şekilde yansı- tabilir. C) Bir yazarın karakter-çizmedeki başarısı, kahra- manlarını gerçek hayattan seçmesine bağlıdır. D) Tanınmış romanlar, tanınmış yazarların çabasıy- la bir noktaya gelir ve beğenilir. E) Uista yazarlar, kendilerini geliştirir ve okurun merakını geliştiren eserler ortaya koyar. 36. Bu parçanin anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? AY Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. B) ikilemeler kullanilmiştir. C) Amag-sonuç ilişkisi kurulmuştur. D) Çikarimda bulunulmuştur. E) Karşılaştırma yapılmıştır.
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplandırınız.
Tarihimize mana, millî birliğimize güç katan kütüphane-
ler dolusu birbirinden seçme eserlere sahip bulunuyoruz.
Edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe, folklor gibi milli ruhu
geliştiren, ona yön veren konularda "gerçek eserler" eli-
mizin altındadır. Ne var ki elimizin altındaki bu eserlerden
çoğunlukla istifade edemeyiz. Çünkü devirler değişmelere
yol açmış, dil değişmiş, yazı değişmiştir. Bu yüzden göz-
den ve gönülden uzak kalmış, unutulmaya yüz tutmuş ama
değerinden hiçbir şey kaybetmemiş, çoğunluğu daha da
önem kazanmış binlerce cilt eser, bir süre daha el atılmaz-
sa tarihin derinliklerinde kaybolup gidecektir. Çünkü onları
derleyip toparlayacak ve günümüzün Türkçesi ile baskıya
hazırlayacak değerdeki kalemler, gün geçtikçe azalmakta-
dır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum-
lardan biri değildir?
A) Birçok alana ait yetkin eserlere sahip olunmasına rağ-
men bunlardan yeterince yararlanılamaması
B) Devirlerin değişmesiyle birlikte konuşulan dilde meyda-
na gelen değişmeler
C) Süreç içerisinde eskiyle yeni arasında meydana gelen
kültürel kopma
D) Olumsuz süreçler nedeniyle temel eserlerin gözden ve
gönülden uzak kalması
E) Geçen süreçte eserlerdeki bilgilerin kullanılmadan
eskimesi ve önemlerini yitirmesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Tarihimize mana, millî birliğimize güç katan kütüphane- ler dolusu birbirinden seçme eserlere sahip bulunuyoruz. Edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe, folklor gibi milli ruhu geliştiren, ona yön veren konularda "gerçek eserler" eli- mizin altındadır. Ne var ki elimizin altındaki bu eserlerden çoğunlukla istifade edemeyiz. Çünkü devirler değişmelere yol açmış, dil değişmiş, yazı değişmiştir. Bu yüzden göz- den ve gönülden uzak kalmış, unutulmaya yüz tutmuş ama değerinden hiçbir şey kaybetmemiş, çoğunluğu daha da önem kazanmış binlerce cilt eser, bir süre daha el atılmaz- sa tarihin derinliklerinde kaybolup gidecektir. Çünkü onları derleyip toparlayacak ve günümüzün Türkçesi ile baskıya hazırlayacak değerdeki kalemler, gün geçtikçe azalmakta- dır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum- lardan biri değildir? A) Birçok alana ait yetkin eserlere sahip olunmasına rağ- men bunlardan yeterince yararlanılamaması B) Devirlerin değişmesiyle birlikte konuşulan dilde meyda- na gelen değişmeler C) Süreç içerisinde eskiyle yeni arasında meydana gelen kültürel kopma D) Olumsuz süreçler nedeniyle temel eserlerin gözden ve gönülden uzak kalması E) Geçen süreçte eserlerdeki bilgilerin kullanılmadan eskimesi ve önemlerini yitirmesi
ÖZELLİĞİ METODU
TEST-2
3. Deneme yazan pek çok sanatçımız arasında
Salah Birsel'in farklı bir yeri ve kendine özgü bir
tarzı vardır. Denemenin yanı sıra şiir, inceleme,
roman türlerinde de eser veren yazar; ince mizahi
ve renkli üslubuyla ilgi çeken, okurun bilincini ve
yüreğini aydınlatan, fazlalıklardan arınmış çarpıcı
ve sıra dışı metinlere imza atmıştır. Denemeleri
başta olmak üzere Salâh Birsel'in pek çok kitabı,
çağdaş klasiklerimiz arasında yer alan eserler
arasındadır.
Bu parçada tanıtılan yazar ve yapıtlarında
aşağıdaki niteliklerden hangisi bulunmaz?
A) Kalıcılık
B) Etkileyicilik
C) Özgünlük
D) Yalınlık
E) Duruluk
),
TEST-2
Sait F
baha
Kem
renc
tiyo
yas
Sa
he
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÖZELLİĞİ METODU TEST-2 3. Deneme yazan pek çok sanatçımız arasında Salah Birsel'in farklı bir yeri ve kendine özgü bir tarzı vardır. Denemenin yanı sıra şiir, inceleme, roman türlerinde de eser veren yazar; ince mizahi ve renkli üslubuyla ilgi çeken, okurun bilincini ve yüreğini aydınlatan, fazlalıklardan arınmış çarpıcı ve sıra dışı metinlere imza atmıştır. Denemeleri başta olmak üzere Salâh Birsel'in pek çok kitabı, çağdaş klasiklerimiz arasında yer alan eserler arasındadır. Bu parçada tanıtılan yazar ve yapıtlarında aşağıdaki niteliklerden hangisi bulunmaz? A) Kalıcılık B) Etkileyicilik C) Özgünlük D) Yalınlık E) Duruluk ), TEST-2 Sait F baha Kem renc tiyo yas Sa he
DENEME
inda yaza
le aynı do
bilmeli, bun
çtır, yaşam
oktur.
östermez, e
TYT-DENEME 5
rlık değik, ta
13. ve 14. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Sabahları uyanıp da daha yatakta, akıl tasımın kapa-
ğını kaldırdığım vakit binlerce fırtlak ve zırtlak düşün-
ce, bir gün önce ya da daha eski bir zamanda gönül
gözüme takılmış tırandaz bir deniz parçası çırpı ba-
cak bir satıcı, kargacık burgacık bir yazıyla yazılmış
bir mektup, bir kitap cildi, sokakta tekmelenmiş bir kö-
pek, üstü başı akmış bir dilenci çocuk, annemin daima
bulaşık ve yemekten ıslak duran mutfak önlüğü birer
birer içeri atlayıp beynimi kemirmeye başlar.
in ürünüdür 13. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine
yer verilmemiştir?
in olarak gün
nğdat, Heme
re b
A) Sayıp dökmelere
B) İkileme ve deyimlere
C) Somutlama ve benzetmeye
Doğadan insana aktarmaya
Yansız bir söyleme
15. Bizim
de o
tekra
yazı
Inan
Halk
dim
mur
zara
Bu
har
A)
B
D
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME inda yaza le aynı do bilmeli, bun çtır, yaşam oktur. östermez, e TYT-DENEME 5 rlık değik, ta 13. ve 14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sabahları uyanıp da daha yatakta, akıl tasımın kapa- ğını kaldırdığım vakit binlerce fırtlak ve zırtlak düşün- ce, bir gün önce ya da daha eski bir zamanda gönül gözüme takılmış tırandaz bir deniz parçası çırpı ba- cak bir satıcı, kargacık burgacık bir yazıyla yazılmış bir mektup, bir kitap cildi, sokakta tekmelenmiş bir kö- pek, üstü başı akmış bir dilenci çocuk, annemin daima bulaşık ve yemekten ıslak duran mutfak önlüğü birer birer içeri atlayıp beynimi kemirmeye başlar. in ürünüdür 13. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiştir? in olarak gün nğdat, Heme re b A) Sayıp dökmelere B) İkileme ve deyimlere C) Somutlama ve benzetmeye Doğadan insana aktarmaya Yansız bir söyleme 15. Bizim de o tekra yazı Inan Halk dim mur zara Bu har A) B D E