Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

5
nini ar
Yerinden şika umsalar da bu mümk
amin bu orkeleyici tutumuna Varsin
gömülürler. (yipratan, hirpalayan tama
maralanmış cümlelerin hangisinde att
maz ve kendi i dünyalarının aras
Alle nyraç içindeki karşılığ uyuşmamaktadır?
D) N
B)-1
tekleri dışında Anadolu'nun bir kasabasında
lan mekana uyumsuz tavır ve tutumlarını ana izlek
uklan anlaşılan aydın kahramanların bulunduk
olarak alan Dost ve Dam öyküleri yaşamın kıyısın
da kalmış, hiçbir gayeleri olmayan, kendi kabuğu
içinde yaşayan bireylerin entelektüel bir sıkıntı ve
huzursuzlukla dolu iç dünyalarını kahramanların
bilinç akışı algı ve yorumları ve diyaloglarla birlikte
akan iç konuşmalarla incelikli bir biçimde işler.
Bu parçada yer alan "yaşamın kıyısında kalmak"
sözü ile aşağıdakilerden hangisi anlatılmak is-
tenmiştir?
Al Yaşamın içinde olmamak, izleyicisi olmak
B) Insanlardan uzaklaşmak, yalnızlığı tercih etmek
C) Yaşamdan tamamen umudunu kesmek
D) Olumsuzluklarla ilgili bir suçlu aramak
E) Mutsuzluğu hayatının temel ilkesi yapmak
Paragrafın Şifresi
Bu parça
aşağıdale
(A) Sirin
3) Sr
247
D
F
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5 nini ar Yerinden şika umsalar da bu mümk amin bu orkeleyici tutumuna Varsin gömülürler. (yipratan, hirpalayan tama maralanmış cümlelerin hangisinde att maz ve kendi i dünyalarının aras Alle nyraç içindeki karşılığ uyuşmamaktadır? D) N B)-1 tekleri dışında Anadolu'nun bir kasabasında lan mekana uyumsuz tavır ve tutumlarını ana izlek uklan anlaşılan aydın kahramanların bulunduk olarak alan Dost ve Dam öyküleri yaşamın kıyısın da kalmış, hiçbir gayeleri olmayan, kendi kabuğu içinde yaşayan bireylerin entelektüel bir sıkıntı ve huzursuzlukla dolu iç dünyalarını kahramanların bilinç akışı algı ve yorumları ve diyaloglarla birlikte akan iç konuşmalarla incelikli bir biçimde işler. Bu parçada yer alan "yaşamın kıyısında kalmak" sözü ile aşağıdakilerden hangisi anlatılmak is- tenmiştir? Al Yaşamın içinde olmamak, izleyicisi olmak B) Insanlardan uzaklaşmak, yalnızlığı tercih etmek C) Yaşamdan tamamen umudunu kesmek D) Olumsuzluklarla ilgili bir suçlu aramak E) Mutsuzluğu hayatının temel ilkesi yapmak Paragrafın Şifresi Bu parça aşağıdale (A) Sirin 3) Sr 247 D F
ntila-
Köşe-
a da
ir iki-
düm.
diği-
u bu
nimi-
leğil,
arşı-
şla-
eza-
ir?
eil-
ndis
nla-
uy-
er iki
için
Asıl
DENEME
dükkânı
25. Her gün yeni bir sergi açılıyor, ustası-genci birçok
ressam eleştiriler yapıyor, değişik tepkiler gösteri-
yor. Ama bunların hiçbirinden okuyucunun ve resim
seyircisi/alıcısının haberi olmuyor. Bir yazar, bir ro-
man yazdığı zaman yapılan eleştirileri düşünün; bir
de bir ressamın sergi açtığı zamanki eleştirileri. Ser-
gi eleştirileri, sanatçıyı kırmamak için olsa gerek,
genelde çok ince, çok sığ kalıyor. Arada bir kazanı-
lan ödüller nedeniyle yapılan söyleşiler ise oldukça
yetersiz. Ülkemizde çıkan sanat dergileri incelendi-
ğinde, görsel sanatlara sanki süsleme olarak yer ve-
rildiği görülüyor. Birkaç tanıtım yazısı, biraz öz geç-
miş, biraz da teknik bilgi var o kadar. Yani resim,
edebiyat kadar önemli görülmüyor yurdumuzda.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
miştir?
Resim sanatının edebiyat kadar ilgi görmediğine
Sanat dergilerinde, görsel sanatlara gerekli ilgi-
nin gösterilmediğine
Sergi eleştirilerinin ressamlarla sınırlı olup taba-
na yayılmadığına
DY Resim sanatıyla ilgili eleştirilerin yüzeysel oldu-
ğuna
Görsel sanatların istenilen başarıyı yakalayama-
mış olduğuna
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ntila- Köşe- a da ir iki- düm. diği- u bu nimi- leğil, arşı- şla- eza- ir? eil- ndis nla- uy- er iki için Asıl DENEME dükkânı 25. Her gün yeni bir sergi açılıyor, ustası-genci birçok ressam eleştiriler yapıyor, değişik tepkiler gösteri- yor. Ama bunların hiçbirinden okuyucunun ve resim seyircisi/alıcısının haberi olmuyor. Bir yazar, bir ro- man yazdığı zaman yapılan eleştirileri düşünün; bir de bir ressamın sergi açtığı zamanki eleştirileri. Ser- gi eleştirileri, sanatçıyı kırmamak için olsa gerek, genelde çok ince, çok sığ kalıyor. Arada bir kazanı- lan ödüller nedeniyle yapılan söyleşiler ise oldukça yetersiz. Ülkemizde çıkan sanat dergileri incelendi- ğinde, görsel sanatlara sanki süsleme olarak yer ve- rildiği görülüyor. Birkaç tanıtım yazısı, biraz öz geç- miş, biraz da teknik bilgi var o kadar. Yani resim, edebiyat kadar önemli görülmüyor yurdumuzda. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme- miştir? Resim sanatının edebiyat kadar ilgi görmediğine Sanat dergilerinde, görsel sanatlara gerekli ilgi- nin gösterilmediğine Sergi eleştirilerinin ressamlarla sınırlı olup taba- na yayılmadığına DY Resim sanatıyla ilgili eleştirilerin yüzeysel oldu- ğuna Görsel sanatların istenilen başarıyı yakalayama- mış olduğuna E
A
1
bimbo ld gimmicamat somsing atimus.vi (@
6. Kısa aralıklarla üç öykü kitabı yayımlayan yazar, ki-
taplarının baskı sayısıyla ciddi bir okur kitlesine ula-
şabildiğini gösteriyor. Her üç kitaba baktığımızda,
yazarın öykü dünyasının belli bir bütünlük teşkil et-
tiği söylenebilir. "Serim-düğüm-çözüm" bölümlerin-
den oluşan öyküler yazan sanatçı, farklı anlatım yol-
ları deneme ya da yeni bir dil yaratma kaygısı taşıma-
dan klasik hikâye kalıpları içinde kalıyor. Olay örgüle-
rini insan ilişkileri üzerinden kurgularken aşkları, aile
içindeki hesaplaşmaları ve ayrılıkları konu ediyor. Ço-
cukluk günlerinde yaşanmış ve anısı bütün hayatı et-
kileyecek olan olayları, hüzünlü bir bakış açısıyla işli-
yor. Aile bireyleri arasındaki gerilimlerin ön planda yer
aldığı öykülerinde yaşanmamışlık duygusu üzerinden
bir gerilim yaratıyor. slprior notr
Bu parçada söz edilen yazarla ilgili,
1. Olay anlatımına dayalı öyküler yazmaktadır.
II. Öyküleri okurun ilgisini çekmiştir.
III. Üslubunda çeşitliliği yakalamıştır.
IV. Öykülerinin temalarında aile bireylerinin hayalleri
ağır basar.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız IV
D) II ve III
E) III ve IV
C) I ve II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A 1 bimbo ld gimmicamat somsing atimus.vi (@ 6. Kısa aralıklarla üç öykü kitabı yayımlayan yazar, ki- taplarının baskı sayısıyla ciddi bir okur kitlesine ula- şabildiğini gösteriyor. Her üç kitaba baktığımızda, yazarın öykü dünyasının belli bir bütünlük teşkil et- tiği söylenebilir. "Serim-düğüm-çözüm" bölümlerin- den oluşan öyküler yazan sanatçı, farklı anlatım yol- ları deneme ya da yeni bir dil yaratma kaygısı taşıma- dan klasik hikâye kalıpları içinde kalıyor. Olay örgüle- rini insan ilişkileri üzerinden kurgularken aşkları, aile içindeki hesaplaşmaları ve ayrılıkları konu ediyor. Ço- cukluk günlerinde yaşanmış ve anısı bütün hayatı et- kileyecek olan olayları, hüzünlü bir bakış açısıyla işli- yor. Aile bireyleri arasındaki gerilimlerin ön planda yer aldığı öykülerinde yaşanmamışlık duygusu üzerinden bir gerilim yaratıyor. slprior notr Bu parçada söz edilen yazarla ilgili, 1. Olay anlatımına dayalı öyküler yazmaktadır. II. Öyküleri okurun ilgisini çekmiştir. III. Üslubunda çeşitliliği yakalamıştır. IV. Öykülerinin temalarında aile bireylerinin hayalleri ağır basar. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız IV D) II ve III E) III ve IV C) I ve II
Bakırcılık da yemenicilik, sedefkârlık ve yorgancılığın kaderini
paylaştı en sonunda. Oysa tarihte ilk olarak Anadolu'da baş-
layan bakırcılık, Osmanlı döneminde doruğa çıkarak doğu
sanatının en önemli eserlerinin üretilmesini sağladı. Daha
yirmi yıl öncesine kadar Sahaflar Çarşısı'yla Kapalı Çarşı ara-
sındaki koca caddede onlarca dükkânıyla yer alan Bakırcılar
Çarşısı'ndan geriye tek bir dükkân bile kalmadı. Bakırın kap -
kacak olarak kullanımının sona ermesi ve mutfak eşyalarının
alüminyum ve plastikten üretilmeye başlamasıyla kalaycılık
da bitti. Çünkü bakır kapların kalaylanma zorunluluğu vardı.
Ancak 70'li yıllarda turizmin gelişmesiyle diğer el sanatların-
da olduğu gibi bakır da, hediyelik ve dekoratif eşya olarak
Türk motiflerini dünyaya tanıtmak üzere tezgâhlarda yerini
aldı; bununla da kalmadı önemli bir ihraç ürünü hâline geldi.
Bu parçaya göre, bakırcılığın diğer el sanatları gibi yok
olma tehlikesiyle karşılaşmasının nedeni aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Teknolojik gelişmelerin farklı malzemelerle eşya üretimi-
ne olanak sağlaması
B) Çirak yetiştirecek bakırcı ustalarının azalması
C Bakırdan üretilen eşyaların büyük bir kısmının ihraç edil-
mesi
D) Bakirdan üretilen eşya türünün ve kalitesinin değişmesi
E) Ham madde sağlamanın zor ve pahalı olması
(ALES)
Bu parçada aşağıdaki neden - sonuç ilişkilerinin hangi-
sinden söz edilmektedir?
A) Yemeniciliğin sona ermesi - Bakırcılığın sona ermesi
B) Bakırcı dükkânlarının kapanması - Bakırcılığın sona er-
mesi
C) Bakırın dekoratif amaçla kullanılması - Turizmin gelişmesi
D) Mutfak eşyalarının alüminyumdan üretilmesi - Bakır eş-
yaların ihraç edilmesi
E) Bakırcılığın sona ermesi - Kalaycılığın sona ermesi
(ALES)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bakırcılık da yemenicilik, sedefkârlık ve yorgancılığın kaderini paylaştı en sonunda. Oysa tarihte ilk olarak Anadolu'da baş- layan bakırcılık, Osmanlı döneminde doruğa çıkarak doğu sanatının en önemli eserlerinin üretilmesini sağladı. Daha yirmi yıl öncesine kadar Sahaflar Çarşısı'yla Kapalı Çarşı ara- sındaki koca caddede onlarca dükkânıyla yer alan Bakırcılar Çarşısı'ndan geriye tek bir dükkân bile kalmadı. Bakırın kap - kacak olarak kullanımının sona ermesi ve mutfak eşyalarının alüminyum ve plastikten üretilmeye başlamasıyla kalaycılık da bitti. Çünkü bakır kapların kalaylanma zorunluluğu vardı. Ancak 70'li yıllarda turizmin gelişmesiyle diğer el sanatların- da olduğu gibi bakır da, hediyelik ve dekoratif eşya olarak Türk motiflerini dünyaya tanıtmak üzere tezgâhlarda yerini aldı; bununla da kalmadı önemli bir ihraç ürünü hâline geldi. Bu parçaya göre, bakırcılığın diğer el sanatları gibi yok olma tehlikesiyle karşılaşmasının nedeni aşağıdakiler- den hangisidir? A) Teknolojik gelişmelerin farklı malzemelerle eşya üretimi- ne olanak sağlaması B) Çirak yetiştirecek bakırcı ustalarının azalması C Bakırdan üretilen eşyaların büyük bir kısmının ihraç edil- mesi D) Bakirdan üretilen eşya türünün ve kalitesinin değişmesi E) Ham madde sağlamanın zor ve pahalı olması (ALES) Bu parçada aşağıdaki neden - sonuç ilişkilerinin hangi- sinden söz edilmektedir? A) Yemeniciliğin sona ermesi - Bakırcılığın sona ermesi B) Bakırcı dükkânlarının kapanması - Bakırcılığın sona er- mesi C) Bakırın dekoratif amaçla kullanılması - Turizmin gelişmesi D) Mutfak eşyalarının alüminyumdan üretilmesi - Bakır eş- yaların ihraç edilmesi E) Bakırcılığın sona ermesi - Kalaycılığın sona ermesi (ALES)
Ercüment Ekrem Talu'nun, Halit
Fahri Ozansoy'un, Ruşen Eşref'in
nne Ramazan Hatıraları'nı, Samiha Ay-
verdi'nin eski İstanbul yaşayışın-
dan çıkarıp getirdiği ramazan
manzaralarını, yahut Ahmet Ra-
sim'in, Semih Mümtaz'ın "Ra-
mazan Sohbetleri"ni okursanız
nostaljinin sebebini siz de an-
larsınız. Bu eserlerde yüz, bile-
medin yetmiş-seksen yıl öncesinin
İstanbul hayatından rengarenk ra-
mazan manzaraları çizilir. Oku-
sim yunca, siz de hayran kalır,
ale nostaljisine tutulursunuz o gün-
lerin. "Ah o eski ramazanlar!" sözü
12.
hele gerçek anlamda orucu arayıştan
çok, renkli ve eğlenceli günlerin
özlemini dile getirmekte bugün.
ngh Nedir bu hayatın ayrıntıları? Boş
obni arsalara kurulan eğlence çadırları,
bRum kızları, sirkler, pandomim,
hokkabaz turupları, Karagöz,
konu- komşu çocuklarıyla oynanan
fincan oyunları, sel gibi kalabalık-
lara karışıp Şehzadebaşı'nda gez-
meler, Direklerarası eğlence, iri
cüsseli mahalle bekçisinin gümlet-
tiği ramazan davulunun sesi ardın-
dan
çocuk
koşturan neşeli
alayları...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tahmine yer verilmiştir.
B) Benzetme yapılmıştır.
C) Öznel değerlendirmeler söz
konusudur.
13.
D) Senli benli bir havası vardır.
E) Birinci kişili anlatım kullanıl-
mıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ercüment Ekrem Talu'nun, Halit Fahri Ozansoy'un, Ruşen Eşref'in nne Ramazan Hatıraları'nı, Samiha Ay- verdi'nin eski İstanbul yaşayışın- dan çıkarıp getirdiği ramazan manzaralarını, yahut Ahmet Ra- sim'in, Semih Mümtaz'ın "Ra- mazan Sohbetleri"ni okursanız nostaljinin sebebini siz de an- larsınız. Bu eserlerde yüz, bile- medin yetmiş-seksen yıl öncesinin İstanbul hayatından rengarenk ra- mazan manzaraları çizilir. Oku- sim yunca, siz de hayran kalır, ale nostaljisine tutulursunuz o gün- lerin. "Ah o eski ramazanlar!" sözü 12. hele gerçek anlamda orucu arayıştan çok, renkli ve eğlenceli günlerin özlemini dile getirmekte bugün. ngh Nedir bu hayatın ayrıntıları? Boş obni arsalara kurulan eğlence çadırları, bRum kızları, sirkler, pandomim, hokkabaz turupları, Karagöz, konu- komşu çocuklarıyla oynanan fincan oyunları, sel gibi kalabalık- lara karışıp Şehzadebaşı'nda gez- meler, Direklerarası eğlence, iri cüsseli mahalle bekçisinin gümlet- tiği ramazan davulunun sesi ardın- dan çocuk koşturan neşeli alayları... Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tahmine yer verilmiştir. B) Benzetme yapılmıştır. C) Öznel değerlendirmeler söz konusudur. 13. D) Senli benli bir havası vardır. E) Birinci kişili anlatım kullanıl- mıştır.
Orhan Veli'nin kavgasının (probleminin) yurdumuzdaki
bütün anlayışları (tarzlanı) ırgalayan (sarsan) bir işlevi oldu.
|||
O, şiirin üstündeki üniformayı çıkardı (kuralları yıktı), kasket
IV
giydirdi şiire, onu sivilleştirdi. Bugünkü şiir mahsulleri (ürünleri)
W
onun ağacından toplanmıştır biraz da.
Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi, parantez
() içinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamaktadır?
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Orhan Veli'nin kavgasının (probleminin) yurdumuzdaki bütün anlayışları (tarzlanı) ırgalayan (sarsan) bir işlevi oldu. ||| O, şiirin üstündeki üniformayı çıkardı (kuralları yıktı), kasket IV giydirdi şiire, onu sivilleştirdi. Bugünkü şiir mahsulleri (ürünleri) W onun ağacından toplanmıştır biraz da. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi, parantez () içinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamaktadır? B) II C) III D) IV E) V
8.
İnsan yirmi-yirmi beş yaşında
sözgelimi, aşk şiiri yazar. Ama aşk-
lar eskidikçe, eskitildikçe, aşkın tor-
tusu insanda daha başka türlü
kalır. Yazarken, aşkı gündemden
çıkarıp genele götürebilir, daha an-
layışlı olur ve o anlayışlı olmanın
verdiği filozofça tavır diyelim, iyi
şiire gitmesini kolaylaştırır belki.
Nitekim birtakım ustalıklar elde et-
miştir zaten, kalemi eline alınca
yazabilecek durumdadır; ama bu
deneyler birikiminden çıkan şiir
daha yoğun olacaktır, inanıyorum.
Bu parçada geçen "deneyler
birikiminden çıkan şiir daha yoğun
olacaktır" sözüyle asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Dilin anlamsal zenginliğini kul-
lanmak şiire özgün bir hava
katar.
B) Şiirde yalın bir dilin en önemli
kaynağı şairin tecrübesidir.
C) Bir şairin şiirlerindeki derinlik
yaşanmışlıkla doğrudan ilgi-
lidir.
D) Şiirde işlenen duygular, ger-
çeğe ne kadar yakınsa okuru o
derece etkiler.
E) Bir şairin gelenekten beslen-
mesi şiir için doğal bir olgudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. İnsan yirmi-yirmi beş yaşında sözgelimi, aşk şiiri yazar. Ama aşk- lar eskidikçe, eskitildikçe, aşkın tor- tusu insanda daha başka türlü kalır. Yazarken, aşkı gündemden çıkarıp genele götürebilir, daha an- layışlı olur ve o anlayışlı olmanın verdiği filozofça tavır diyelim, iyi şiire gitmesini kolaylaştırır belki. Nitekim birtakım ustalıklar elde et- miştir zaten, kalemi eline alınca yazabilecek durumdadır; ama bu deneyler birikiminden çıkan şiir daha yoğun olacaktır, inanıyorum. Bu parçada geçen "deneyler birikiminden çıkan şiir daha yoğun olacaktır" sözüyle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Dilin anlamsal zenginliğini kul- lanmak şiire özgün bir hava katar. B) Şiirde yalın bir dilin en önemli kaynağı şairin tecrübesidir. C) Bir şairin şiirlerindeki derinlik yaşanmışlıkla doğrudan ilgi- lidir. D) Şiirde işlenen duygular, ger- çeğe ne kadar yakınsa okuru o derece etkiler. E) Bir şairin gelenekten beslen- mesi şiir için doğal bir olgudur.
in
en
şi
min
mü
27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan
da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan
büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için
çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici
olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar.
Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda
bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve
kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen
bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe, şimdilik tasarım
aşamasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir.
B) Geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında
parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış
oldu.
CYPlastiğin yerine alternatif malzeme üretme fikrinin
ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak
görünmüyor.
D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzeri
maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir.
E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması, ilerleyen
zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
in en şi min mü 27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar. Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe, şimdilik tasarım aşamasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir. B) Geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış oldu. CYPlastiğin yerine alternatif malzeme üretme fikrinin ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak görünmüyor. D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzeri maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir. E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması, ilerleyen zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.
ak,
in
24. Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe,
Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz
aristokrasisine sırtını dönen Prenses Diana'nın
ölümünü anlatıyor. Filmin esas odağı, Prenses
Diana'nın şaibeli bir trafik kazasında hayatını
kaybetmesinden hemen sonra kraliyet ailesinde
yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malzemeyle
desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen film,
senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle
eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik Ingiliz mizahi
ile bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her
karesinde birleştirmeyi başarmıştır.
Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun
eleştirilme nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer
vermesi
B) Üzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler
kullanması
Olayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla
sunması
DY Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yı
idolleştirmesi
EX İçeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı
kalması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ak, in 24. Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe, Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz aristokrasisine sırtını dönen Prenses Diana'nın ölümünü anlatıyor. Filmin esas odağı, Prenses Diana'nın şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinden hemen sonra kraliyet ailesinde yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malzemeyle desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen film, senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik Ingiliz mizahi ile bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her karesinde birleştirmeyi başarmıştır. Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleştirilme nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer vermesi B) Üzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler kullanması Olayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla sunması DY Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yı idolleştirmesi EX İçeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı kalması
4.
Bir oyunu sahnede izlemekle kitaptan okumak aynı
şey değildir. Kitaplaşmış hâli ile sahnede karşımıza
çıkan metin, farklı iki eserdir bence. İlkinde
karşımızda yazar vardır; ikincisinde ise
yönetmenden oyuncuya, tasarımcıdan ışıkçıya kadar
pek çok kişi girer işin içine. Ama izlerken alınan
zevk gibi, metni kitaptan okurken de sahnede
izleniyormuşçasına bir etki bırakmalı, sahnedeki
oyun da edebî anlamda bir tat bırakmalıdır izleyicide.
Öyleyse
A) bir eserin beğenilmesi içeriğine bağlıdır
B) oyunlar kitap hâlindeyken okurun okuma zevkini
canlandıracak güçte olmalıdır
C) bir eserin bıraktığı izler, kişinin okuma ve izleme
sürecindeki etkinliğiyle ilişkilidir
edebîlik ve görsellik bir tiyatro eserinin vazgeçilmez
özelliğidir
E) başta şiir olmak üzere öyküden efsaneye, masaldan
romana uzanan tatlar taşır sanat
6.
C
F
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Bir oyunu sahnede izlemekle kitaptan okumak aynı şey değildir. Kitaplaşmış hâli ile sahnede karşımıza çıkan metin, farklı iki eserdir bence. İlkinde karşımızda yazar vardır; ikincisinde ise yönetmenden oyuncuya, tasarımcıdan ışıkçıya kadar pek çok kişi girer işin içine. Ama izlerken alınan zevk gibi, metni kitaptan okurken de sahnede izleniyormuşçasına bir etki bırakmalı, sahnedeki oyun da edebî anlamda bir tat bırakmalıdır izleyicide. Öyleyse A) bir eserin beğenilmesi içeriğine bağlıdır B) oyunlar kitap hâlindeyken okurun okuma zevkini canlandıracak güçte olmalıdır C) bir eserin bıraktığı izler, kişinin okuma ve izleme sürecindeki etkinliğiyle ilişkilidir edebîlik ve görsellik bir tiyatro eserinin vazgeçilmez özelliğidir E) başta şiir olmak üzere öyküden efsaneye, masaldan romana uzanan tatlar taşır sanat 6. C F E
18. (1) Her şiir kitabı, yayımlandıktan sonra iyi kötü bir
karşılık bulmak ister. (II) Toplumda özellikle sanat
dünyasında bir yankı oluşturmayı bekler en azından.
(III) Ama bugün bu ilgi, ne kadar az kitaba nasip oluyor.
(IV) Birçok eser, okunmadan bir köşede unutulmaya
mahkûm ediliyor. (V) Bu durumun hemen akla gelen iki
açık sebebi var: biri, az sayıda iyi şiir yazılması, diğeri
ise ülkemizde şiirin az okunan bir edebî tür olması.
(VI) Yıllardır şiir üzerine kafa yoran, şiirin ardından
koşan birinin bu manzaraya kayıtsız kalması mümkün
değil.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
önce, düşüncenin akışına göre, "Zaten şairin kaygısı
da hoşça bir seda bırakmak değil midir?" cümlesi
getirilmelidir?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. (1) Her şiir kitabı, yayımlandıktan sonra iyi kötü bir karşılık bulmak ister. (II) Toplumda özellikle sanat dünyasında bir yankı oluşturmayı bekler en azından. (III) Ama bugün bu ilgi, ne kadar az kitaba nasip oluyor. (IV) Birçok eser, okunmadan bir köşede unutulmaya mahkûm ediliyor. (V) Bu durumun hemen akla gelen iki açık sebebi var: biri, az sayıda iyi şiir yazılması, diğeri ise ülkemizde şiirin az okunan bir edebî tür olması. (VI) Yıllardır şiir üzerine kafa yoran, şiirin ardından koşan birinin bu manzaraya kayıtsız kalması mümkün değil. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce, düşüncenin akışına göre, "Zaten şairin kaygısı da hoşça bir seda bırakmak değil midir?" cümlesi getirilmelidir? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
22. Şiirin bir cazibesi olduğu inkâr edilemez. Bundan do-
layı olsa gerek genç kuşak, şiire pek hevesleniyor. İyi
ama heveslenmek şair olmak için yeterli mi? Elbette ha-
yır. Hevesle şair olunamayacağı gibi bu konuda bilgi sa-
hibi olan herkes de şair olamaz. Yani şiiri bilmek başka
şey, şair olmak başka şeydir. Öteden beri söylenir: "Şair
olmak için şair doğmak gerekir." Bu söz ne kadar da
doğru söylenmiş. Türk edebiyatında şiirle uğraşan çok
kişiye değil, şair olan üç beş kişiye ihtiyaç vardır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde
verilenlerden yararlanılmıştır?
A) Tanımlama - karşılaştırma
B) Tartışma - öyküteme
C) Açıklama - tartışma
Tanımlama - tanık gösterme
E) Betimleme - açıklama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Şiirin bir cazibesi olduğu inkâr edilemez. Bundan do- layı olsa gerek genç kuşak, şiire pek hevesleniyor. İyi ama heveslenmek şair olmak için yeterli mi? Elbette ha- yır. Hevesle şair olunamayacağı gibi bu konuda bilgi sa- hibi olan herkes de şair olamaz. Yani şiiri bilmek başka şey, şair olmak başka şeydir. Öteden beri söylenir: "Şair olmak için şair doğmak gerekir." Bu söz ne kadar da doğru söylenmiş. Türk edebiyatında şiirle uğraşan çok kişiye değil, şair olan üç beş kişiye ihtiyaç vardır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? A) Tanımlama - karşılaştırma B) Tartışma - öyküteme C) Açıklama - tartışma Tanımlama - tanık gösterme E) Betimleme - açıklama
29. Vautrin, Balzac'ın kahramanlarından biridir. Hem de bir-
çok romanında ortaya çıkar. Durup durup aynı kişinin
aynı özelliklerini sıralar. Bir gün dostlan Balzac'ın çalışma
odasına girivermişler. Muziplik olsun diye dalgın ve yor-
gun yazara, "Mösyö Vautrin aşağıda bekliyor." demişler.
Balzac, telaşla yerinden kalkmış, "Buyursun!" demiş. Bir
yazarın kafasını bu kadar yormuş, onunla içli dışlı olmuş
bir kişi elbette yaşayan silik kişilerden daha gerçekçidir.
Balzac Vautrin'i bugün odasına gelen dostlarından daha
iyi tanıyordu sanırım.
Bu parçadaki anlatılanlardan yola çıkıldığında yazar-
larla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yazar bazen gerçekle kurmaca arasında gitgeller ya-
şar.
B) Kimi sanatçılar yaşam gerçeğinin içine kurmaca ger-
çekliği farkma varmadan yerleştirir.
Sanatçılar, oluşturdukları karakteri değişik yönleriyle
başka yaptada da kullanabilir.
T
D) Bazı roman kahramanları, yazarından daha çok meş-
hur ve hayatla iç içedir.
E) Yazarın düş eyreni bazı tekrarlara düşmesine yol aça-
bilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Vautrin, Balzac'ın kahramanlarından biridir. Hem de bir- çok romanında ortaya çıkar. Durup durup aynı kişinin aynı özelliklerini sıralar. Bir gün dostlan Balzac'ın çalışma odasına girivermişler. Muziplik olsun diye dalgın ve yor- gun yazara, "Mösyö Vautrin aşağıda bekliyor." demişler. Balzac, telaşla yerinden kalkmış, "Buyursun!" demiş. Bir yazarın kafasını bu kadar yormuş, onunla içli dışlı olmuş bir kişi elbette yaşayan silik kişilerden daha gerçekçidir. Balzac Vautrin'i bugün odasına gelen dostlarından daha iyi tanıyordu sanırım. Bu parçadaki anlatılanlardan yola çıkıldığında yazar- larla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yazar bazen gerçekle kurmaca arasında gitgeller ya- şar. B) Kimi sanatçılar yaşam gerçeğinin içine kurmaca ger- çekliği farkma varmadan yerleştirir. Sanatçılar, oluşturdukları karakteri değişik yönleriyle başka yaptada da kullanabilir. T D) Bazı roman kahramanları, yazarından daha çok meş- hur ve hayatla iç içedir. E) Yazarın düş eyreni bazı tekrarlara düşmesine yol aça- bilir.
30. İlk oyunu Kendini Suçlama, izini sürdüğüm katıksız tiyat-
rodan yolumu tümüyle saptıran bir oyundu. Oysa ben
anlatımıyla, iletisiyle tiyatro diline uygun anlatıların pe-
şinde değilim. Bu da beni yalnızca sahneye mahkûm
ediyordu. Evet, yaşamlarına tiyatro ile başlamış, hep
böyle devam etmiş gibileri vardı ama ben onlar gibi ol-
mayı göze alamayıp
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) tiyatro dışındaki sanatlarla da var olmayı düşünme-
dim.
B) anlattıklarımda estetik kaygının yanı sıra yaşanmış-
lığa da yer yerdim.
C) daha dar alanda yoğunlaşmayı, az ama öz olmayı he-
defledim.
ander
insan gerçeğini aykın denecek yaklaşımlarla izleye-
bileceğim metinlere yöneldim.
E) sadece düşlediğini yazıp sahnelemeyi başarabilen
sanatçı olmayı istedim.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. İlk oyunu Kendini Suçlama, izini sürdüğüm katıksız tiyat- rodan yolumu tümüyle saptıran bir oyundu. Oysa ben anlatımıyla, iletisiyle tiyatro diline uygun anlatıların pe- şinde değilim. Bu da beni yalnızca sahneye mahkûm ediyordu. Evet, yaşamlarına tiyatro ile başlamış, hep böyle devam etmiş gibileri vardı ama ben onlar gibi ol- mayı göze alamayıp Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) tiyatro dışındaki sanatlarla da var olmayı düşünme- dim. B) anlattıklarımda estetik kaygının yanı sıra yaşanmış- lığa da yer yerdim. C) daha dar alanda yoğunlaşmayı, az ama öz olmayı he- defledim. ander insan gerçeğini aykın denecek yaklaşımlarla izleye- bileceğim metinlere yöneldim. E) sadece düşlediğini yazıp sahnelemeyi başarabilen sanatçı olmayı istedim.
10. Plastik, yapay olarak üretilen bir polimer türüdür ve kimi za-
man polimer kavramı yerine kullanılır. Polimerler ilk kez 1907'de
yapay olarak üretildi ve 1950'li yıllardan itibaren üretimi hızla
artmaya başladı. Polimerler şekillendirilebilmeleri, elektrik ve
ısı yalıtkanlığı sağlamaları, darbelere karşı dayanıklı, düşük ma-
liyetli, esnek ve hafif olmaları gibi özellikleri nedeniyle yaygın
olarak kullanılıyor. Bazı kumaşlar, elektrik kablolarının dış kap-
lamaları, su boruları ve daha birçok eşya polimerlerden üreti-
liyor. Polimerler yapay olarak üretilmeye başlansa da doğada
bulunan birçok polimer türü var. Selüloz, nişasta, doğal kau-
çuk doğada bulunan polimerlerden bazıları.
202 Bu parçada "polimerler"le ilgili aşağıdakilerden hangisine de-
ğinilmemiştir?
loloy
A Hayatın birçok alanında yer aldığına
B) Doğal yollarla da elde edilebildiğine
sq us
C) Tarihsel olarak gelişim seyrine
chiere
D) Bilinen en yaygın türünün plastikler olduğuna
(3 EX Tercih edilmesinde etkili olan faktörlerin neler olduğuna
tet
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Plastik, yapay olarak üretilen bir polimer türüdür ve kimi za- man polimer kavramı yerine kullanılır. Polimerler ilk kez 1907'de yapay olarak üretildi ve 1950'li yıllardan itibaren üretimi hızla artmaya başladı. Polimerler şekillendirilebilmeleri, elektrik ve ısı yalıtkanlığı sağlamaları, darbelere karşı dayanıklı, düşük ma- liyetli, esnek ve hafif olmaları gibi özellikleri nedeniyle yaygın olarak kullanılıyor. Bazı kumaşlar, elektrik kablolarının dış kap- lamaları, su boruları ve daha birçok eşya polimerlerden üreti- liyor. Polimerler yapay olarak üretilmeye başlansa da doğada bulunan birçok polimer türü var. Selüloz, nişasta, doğal kau- çuk doğada bulunan polimerlerden bazıları. 202 Bu parçada "polimerler"le ilgili aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmemiştir? loloy A Hayatın birçok alanında yer aldığına B) Doğal yollarla da elde edilebildiğine sq us C) Tarihsel olarak gelişim seyrine chiere D) Bilinen en yaygın türünün plastikler olduğuna (3 EX Tercih edilmesinde etkili olan faktörlerin neler olduğuna tet 1
$
1
si 1
*
y-
4. Yabancı dergilerde, tatile çıkacak okurların yararlanması
için seçkin kitapların listeleri verilir. Biz yapmıyoruz. Gereği
de yokmuş demek ki. Okumanın bir alışkanlık durumuna
gelmediği ülkemizde yazın da kitap okumuyoruz. Tatil, hiç
bir şeyin okunmaması gereken bir dönem bizim için.
Bu parçada özellikle eleştirilen durum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dergilerde kitap listelerinin yayımlanmayışı
B) Okuma alışkanlığı kazanmamış olmamız
C) Okuduğumuz kitapların nitelikli olmaması
D) Okurların yaz aylarında okumaya ara vermeleri
E) Tatile giderken kitap listelerine göz atmamamız
Özellikle dediği ram s
dediği ram & yoprum
Genel
B derdim =(
deseyar
yö
KC
ti
b
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
$ 1 si 1 * y- 4. Yabancı dergilerde, tatile çıkacak okurların yararlanması için seçkin kitapların listeleri verilir. Biz yapmıyoruz. Gereği de yokmuş demek ki. Okumanın bir alışkanlık durumuna gelmediği ülkemizde yazın da kitap okumuyoruz. Tatil, hiç bir şeyin okunmaması gereken bir dönem bizim için. Bu parçada özellikle eleştirilen durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Dergilerde kitap listelerinin yayımlanmayışı B) Okuma alışkanlığı kazanmamış olmamız C) Okuduğumuz kitapların nitelikli olmaması D) Okurların yaz aylarında okumaya ara vermeleri E) Tatile giderken kitap listelerine göz atmamamız Özellikle dediği ram s dediği ram & yoprum Genel B derdim =( deseyar yö KC ti b