Anlatım Biçimleri Soruları

onun bir başına var bambaşka biçimde alnızca geleneksel, r, bilinenden baş- sunda adamakıllı n dışına çıkarak klı bir yerde ko- in hangilerin- 5. meklemeye sanut ainek yolculukhr yok Hemen hepimizde var olan macera duygusunun evrensel bir dil yarattığını ve bunun bazen bir hikâyeyi yaşamak, bazen dinlemek, bazense yazmakla dışarı vurulduğunu söylemek yanlış olmaz. Masallar, hangi dilde yazılmış olursa olsun, herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir dün- ya serer gözümüzün önüne. Türlü tehlikelerden geçerek kötülüğü yenecek gözü pek bir kahramanın heyecan dolu öyküsünü dinlemeyi reddedecek fazla kişi olmasa gerek- tir. Aslında karmaşık bir kurgu ya da bizi derin düşünce- lere salacak olaylar sahnelenmez bu masallarda. Yine de gözümüzü bir an olsun ayırmadan okuruz onları. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? A) Karşılaştırmadan C) Tanık göstermeden B) Örneklemeden D) Kişileştirmeden E) Benzetmeden

13. İNFORMAL YAYINLARI KARA Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe, Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz aristok- rasisine sırtını dönen Prenses Diana'nın ölümünü anlatı- yor. Filmin esas odağı, Prenses Diana'nın şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinden hemen sonra krali- yet ailesinde yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malze- meyle desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen film, senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik İngiliz mizahı ile bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her karesinde birleştirmeyi başarmıştır. Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleştiril- me nedeni aşağıdakilerden hangisidir? Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer ver- mesi B) Üzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler kul- Tanması GOlayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla sun- masi D) Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yı idolleştir- mesi E) Içeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı kalması (2019-TYT) YAYINLARI INFORMAL YAYINLARI

5. Ömrü boyunca övgü almış insanlarda kendi zekâ ve yeteneklerine sarsılmaz bir güven oluşuyor; onlar ne zaman yardıma ihtiyaçları olduğunu anlamıyorlar, anladıklarında ise başkalarının yardım edebileceğine inanmıyorlar. Bu cümlede övgüye alışmış kişilerin tutumuna dair yapılan eleştiri aşağıdakilerden hangisidir? A) Hangi konuda yardıma ihtiyaçlarının olduğunu asla anlayamamaları B) Zekâ ve yeteneklerine olan inançlarının gereken düzeyde olmaması C) Hırslarından dolayı kendi hatalarının hiçbirini fark edememeleri D) Güçlerine olan güvenlerinin gerçeklikle bağının kopmuş olması E) Başkalarının yardımını değil, övgüsünü talep etmeleri

6. Ahmet Kutsi Tecer, halk şairlerimizin yeraltındaki pek çok cevherini yüzeye çıkarmakla edebiyatımıza çok önemli faydalar sağlamıştır. Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? nnsmutpuno obrem A) Halk şiirinin geniş kitlelere sevdirilmesi A B) Ozanların henüz tanınmayan şiirleri C) Keşfedilmeyi bekleyen halk şairleri 20 unio (3 D) Halk şairlerinin modern şairler üzerindeki etkilerinin ortaya konulması inspendellep nasBY (3 E) Halk edebiyatının anonim ürünlerinin yeniden değer- lendirilmesi

BİLİM ANAHTARI YAYINLARI 8. Kadın dalgın gözlerle bir müddet hiçbir şey düşün- meden birbirini kovalayan bu acayip böceklerin çini mürekkebi siyah denizde teker teker eriyişlerini sey- retti. Sonra birden deminki kızgın demir kokusunu hatırlayınca yerinden fırladı. Kaptan kamarasına geçen kapıdan dışarı şimdi hafif bir duman sızı- yordu. Kadın şaşkınlıkla kapının topuzuna yapıştı ve o zaman yüzünü alazlayan sıcak bir dumanın ortasında, kaptanla çımacıyı yere çömelmiş, kan ter içinde uğraşırken gördü. Bayılacak gibi oldu bir an... Sonra "Yanıyoruz... İmdat!... Yanıyoruz!" diye ken- dini dışarıya attı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi ağır basmaktadır? A) Açıklama B) Öyküleme Tartışma DY Betimleme Örneklendirme ? D.O

22. (1) Edebiyatın içindeki çocuk kahramanlar kalıcı izler bırakır çoğumuzda. (II) “Parasız Yatılı" içindeki kız çocuklar; “Haraç” öyküsündeki besleme kız çocukların, genç kızların yoksulluk, aşağılanma ve değersizleştirmeyle geçen hayatları, yıllar boyu çektikleri çileler büyük bir insanlık acısı olarak yansımıştır yüreğime. (III) "Kirpikli çocuk gözleri" vardır kiminin. (IV) Kimi, rengi ağarmış, eprimiş eski okul önlüğü yüzünden hor görülüp okulun temizlik koluna layık görülür. (V) Kimi de okulu değil, oyunu sevdiği için öğretmenleri tarafından azarlanır. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre, "Füruzan'ın, öykülerinde canlandırdığı kız çocuklar da beni derinden etkilemiştir." cümlesi getirilmelidir? ALI BX C) III D) IV E) Diğer sayfaya geçiniz.

Prf Yayınla oluşturur. Sanatçı, üzerinde 34. Edebî metnin temelini. yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za- man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle Byaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla kurgusal düzlem - estetik bir dille gelenekler ve görenekler - yerel bir dille E) kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla

Robinson, adanın tamamını görebilmek için tepeye çıkmış- tır. Ama o tepe de adanın bir bölümüdür. Ada olmasaydı tepe de olmayacaktır. Bu neden le Robinson tepeye çıkın- ca adayla olan bağını koparmış olmadı. Aksine adayı daha iyi görme ve tanıma imkânı buldu. Bu çabalar sonradan bu adaya gelecek olanlar için değer biçilmez bir çalışmaydı. Adayı yıllar boyu tanımaya çalışmak, adaya katkıda bulun- mak ve zamanı gelince de hiçbir duygusallığa kapılmadan adayı terk edebilmek... İşte gerçek sanatçının asıl görevi budur. 2 1 Bu parçada sanatçılar için aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Her sanatçının sanatının yok olmaya yüz tutması nor- maldir. B Sanatçılar, ölene kadar eser meydana getirmek için didi- nirler. C) Sanatçı, sanata katkısı bittikten sonra sanatını icra et- meyi bırakabilmelidir. D) Sanatçı vazgeçmeden üretmeye devam ederek kendin- den sonra gelecekelere öncü rolü üstlenmelidir. E) Sanata hiçbir getirisi olmayan sanatçıların sürekli üret- meleri doğru değildir.

3. lar. Hepsi yirmi kişi kadardılar. Bu lüks sayflye yeni yapılan asfalt yol için taş kırmaktı görevleri. Güneş bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri koyu bir leke hâlinde mintanlarının üstüne çıkmıştı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme Açıklama E) Karşılaştırma Dünyanın en derin noktası olarak bilinen, 11.000 metre derinliğindeki Mariana Çukuru'na mikrobiyal popülas- ning yon örnekleri toplamak için yapılan bir keşif gezisinde ebo petrol "yiyen" eşsiz bir bakteri türü keşfedildi. On bin metre derinlikten alınan hidrokarbon parçalayıcı bu mik- eroorganizmalar, esas olarak petrol benzeri bileşikleri parçalayıp daha sonra yakıt olarak kullanıyor. Benzer mikroorganizmalar, 2010 yılında Meksika Körfezi'nde Nail avem gerçekleşen ve petrol sızıntısı ile sonuçlanan kazaya benzer durumlarda su yüzeyindeki petrolün temizlen- mesinde rol oynamıştı. 100 milsins osm osmih BY Tartışma D) Tanımlama Bu parçada kullanılan anlatım türü aşağıdakilerden hangisidir? giminalsbystrsbs Okan A) Tanımlama Betimleme gim damligs E) Öyküleme Üniversite Hazırlık | OK00-SS.02MTP01 B) Açıklama D) Tartışma Insan faaliyetleri, atmosferin normal- Isı tutmasına yani Dünya'nın norm asına neden olmaktadır, atmosferin sera air. Q soss (@ C

2. E) Tartışma Resmî sinyalden çok önce işlerini bırakmış olan irgatlar birer ikişer aşağıdaki bakkala doğru yürümeye başladı- lar. Hepsi yirmi kişi kadardılar. Bu lüks sayfiye yerinde. yeni yapılan asfalt yol için taş kırmaktı görevleri. Güneş bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri koyu bir leke hâlinde mintanlarının üstüne çıkmıştı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme Açıklama BY Tartışma D) Tanımlama E Karşılaştırma Dünyanın en derin noktası olarak bilinen, 11.000 metre derinliğindeki Mariana Çukuru'na mikrobiyal popülas- yon örnekleri toplamak için yapılan bir keşif gezisinde petrol "yiyen" eşsiz bir bakteri türü keşfedildi. On bir metre derinlikten alınan hidrokarbon parçalayıcı bu mik roorganizmalar, esas olarak petrol benzeri bileşikle parçalayıp daha sonra valut 1

8. yüzyıllar boyunca şairlerin, yazarların hapsedilmesinin hatta öldürülmesinin temel nedeni budur. Ama bugün gelinen nokta, böyle yöntemlere gerek bırakmıyor. Çün- kü edebiyat ikiye bölünerek halktan söküldü, ya çok üs- tün görüldü ya da oyuncak hâline dönüştürüldü. Bu parçada yararlanılan anlatım biçimi aşağıdakiler- den hangisidir? A) Öyküleme Açıklama E) Karşılaştırma A) Tartışma Nazım Efendi dükkânın tahta kepenklerini özenle ka- padı. Tedirgin, heyecanlı bir hâli vardı. İkide bir sağına soluna bakınıyor, elleri titriyordu. Daha sonra kepenkleri kapadığı için yarı karanlık kalan dükkâna girdi. Yola git- tiğinde taşıdığı eski meşin valiz hazır, oracıkta duruyor- du. Tam valizi alıp çıkacak iken tahta döşemede koyu kahve renkli birkaç leke gördü. Telaşlandı. Sırtı yarı açık kapıya dönük, hızlı hareketlerle silmeye başladı. Bu si- rada dükkânın kapısı önünde iri bir gölge peyda oldu. Kuyumcu tuhaf bir hissiyat ile ürperdi. Betimleme B) Betimleme DY Tartışma Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yararlanıl- mıştır? TOstokul B) Karşılaştırma mit DY Örnekleme ( EXAçıklama

TYT Türkçe 6. ANLATIM BİÇİMLERİ Yaşlı çift bankta hâlâ heykel gibi oturuyordu. Çiftler ve gruplar, çiçek tarhları ve bandonun önünde bulunduğu çardağın önünde durup konuşuyor, selamlaşıyor, sepe- tini parmaklığa dayamış olan yaşlı dilenciden bir demet çiçek alıyorlardı. Küçük çocuklar da onların arasında iti- şip kahkahalar atarak koşturuyorlardı. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilen duyu- larla algılanabilecek ayrıntılara yer verilmiştir? A) Görme-koklama B) Dokunma-tatma un C) Koklama-işitme D) Tatma işitme Eşitme-görme - ". Kapitalist dünya, gerçek edebiyatı halk kitlelerinden uzaklaştırır ve bunu bir "entelektüel oyun" hâline geti- rir. Çünkü söz sanatları, her zaman tehlikeli sayılmış tır. İnsanları düşünmeye, sorgulamaya, bilinçlenmeye başkaldırmaya davet eder. Her iklimde, her rejimde w yüzyıllar boyunca şairlerin, yazarların hapsedilmesin hatta öldürülmesinin temel nedeni budur. Ama bug

6. 7. Yaşlı çift bankta hålä heykel gibi otur gruplar, çiçek tarhları ve bandonun önünde bulunduğu çardağın önünde durup konuşuyor, selamlaşıyor, sepe- tini parmaklığa dayamış olan yaşlı dilenciden bir demet çiçek alıyorlardı. Küçük çocuklar da onların arasında iti- şip kahkahalar atarak koşturuyorlardı. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilen duyu- larla algılanabilecek ayrıntılara yer verilmiştir? A) Görme-koklama B) Dokunma tatma C) Koklama işitme D) Tatma işitme Eşitme-görme Kapitalist dünya, gerçek edebiyatı halk kitlelerinden uzaklaştırır ve bunu bir "entelektüel oyun" hâline geti- rir. Çünkü söz sanatları, her zaman tehlikeli sayılmış- tır. İnsanları düşünmeye, sorgulamaya, bilinçlenmeye, başkaldırmaya davet eder. Her iklimde, her rejimde ve yüzyıllar boyunca şairlerin, yazarların hapsedilmesinin hatta öldürülmesinin temel nedeni budur. Ama bugün gelinen nokta, böyle yöntemlere gerek bırakmıyor. Çün- kü edebiyat ikiye bölünerek halktan söküldü, ya çok üs- tün görüldü ya da oyuncak hâline dönüştürüldü. Bu parçada yararlanılan anlatım biçimi aşağıdakiler- den hangisidir? A) Öyküleme Açıklama E)Karşılaştırma B) Betimleme DY Tartışma azım Efendi dükkânın tahta kepenklerini özenle ka- adı. Tedirgin, heyecanlı bir hâli vardı. İkide bir sağına luna haku

Rİ ve u 9. (1) Terzi Nejla'nın dükkânı sokağın köşesinde, bakka- lın hemen yanındaydı. (II) Bu küçük, üç kişinin ancak sığabileceği, kutu kadar dükkânın önü daima kalabalık olurdu. (III) Üç, dört iskemleyle çevrelenen küçük ma- sada, kurabiyeler, şekerlemeler ile üzerinde dumanı tü- ten çay bardaklarının muhabbeti ise pek koyuydu. (IV) Çırçır Mahallesi'nin kızlarını hep Terzi Nejla giydirirdi. (V) Zamanla ünü İstanbul'un ta diğer yakasına ulaşacak olan genç kadın, o zamanlar mahalle dedikodusu yapan müşterilerini mütevazı bir zevkle, gülerek dinliyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimleme yapılmamıştır? C) I AH B) I 13 D) IV EXV 0. G. Orwell, Hayvan Çiftliği romanını II. Dünya Savaşı'nın en hararetli olduğu Kasım 1943 ile Şubat 1944 tarihleri arasında yazar. Kitap, Amerika'da basıldığında Soğuk Savaş yeni başlamıştır ve anti-komünist duyguların ağır bastığı Amerika'da özellikle Rus komünizminin bir eleştirisi olarak okunur. CIA, Orwell'in son iki kitabının, Hayvan Çiftliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, Sovyet Rusya'ya karşı bir propaganda aracı olarak kullanılabi- eceğini keşfeder ve bunun için girişimlerde bulunur.

stokul Özetleme EYÖyküleme 5. Insanoğlu çekip gitmek, tüm sorumluluklarından kur- tulmak istediğinde, gidilecek yerin adı olmadığında ve sınırları da görülemediğinde, durumunu özgürlük diye adlandırır. Bir de tersten düşünelim: Hiç tanımadığı bir ülkede, dilini bilmediği insanlar arasında pasaportunu kaybeden bir turist hayal edin; hayatı kocaman bir be- lirsizliktir ve ona yaşadığı durumun özgürlük olduğunu söyleyemezsiniz. Çünkü o kendini sonu belirsiz bir ha- pishanede gibi hisseder. Yani aslında "bir şeyi yapma/ ape yapmama" diye bir özgürlük yoktur: Özgürlük, kendi si- nırlarını aşmak isteyen insanoğlunun yaşadığı gerilim- dir. AYAçıklayıcı anlatım B) Kanıtlayıcı anlatım C) Tartışmacı anlatım DY Öyküleyici anlatım EY Betimleyici anlatım BY Açıklama D) Betimleme amına geldiği at Dönemi'nde d rdü ek kavramının geleneği ayn ci dişi ropag Gere mde Bu parçaya hâkim olan anlatım tekniği aşağıdakiler- den hangisidir? gıdakilerden vir m adır 7 bu da ki <C

4. 1. Ne var ki hızla yapılan, hemen seyirci karşısına çıkarılan, bir gecede tüketilen bir dizinin tek hedefi, izleyicisini ekran ba- şında tutmak. II. Bir projenin senaryoya, sonra da sinema filmine dönüşmesi, uzun, zahmetli, pek çok kişiden ve teknolojiden yararlanma- yı gerektiren pahalı bir iş. III. Sinema filminde önemli olan "özen, yaratıcılık, özgünlük", te- levizyon dizilerinde pek de görülmeyen özelliklerdir. IV. Sinema, bence bir ürün ortaya koymanın en zor olduğu alan- lardan biri. V. Televizyon dizilerinde de buna benzer yanlar yok değil. Yukarıdaki numaralanmış cümleler kullanılarak anlamlı bir pa- ragraf oluşturulduğunda hangi cümle baştan dördüncü olur? A) III B) IV C) I D) V E) II