Anlatım Biçimleri Soruları

(1) Konya Kapalı Havzası, Türkiye'de yıllık ortalama ya- ğışın en az görüldüğü alanlardan biridir. (II) Bu bölgede yüzeysel akışa geçen geniş bir akarsu ağının bulunma- ması, tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacının büyük ölçüde yeraltı suyundan karşılanması sonucunu doğur- maktadır. (III) Karapınar'da yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve çoğu zaman az yağışlı olmasından dolayı zayıf bir step (bozkır) bitki örtüsü hâkimdir. (IV) Yağış azlığı ve sıcaklıktan dolayı kurakçıl bitkiler yaygındır. (V) Bu bitkiler küçükbaş hayvanlar, özellikle de koyun için temel besin maddesidir. künde bay 19. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AKuralli cümlelere başvurulmuştur. Birleşik kelimeler kullanılmıştır. CY İsim cümleleri kullanılmıştır. Öznellik ağır basmaktadır. Cümlelerin özneleri söz öbeği biçimindedir.

6. "Kırık hayatlar" sözünden pek bir hoşlanıyor Halit Ziya. Romanlarındaki kişilerin de hep bir kırıklıkları vardır. Örneğin ---- adlı romanında Nemide verem- den ölür, babası çıldırır; ---- romanında Hacer bir yangında ölür, İsmail Tayfur çıldırır; ---- romanın- da Ahmet Cemil'in kız kardeşi ölür; ---- romanında gerçi Nigar'la Hüsam mutluluk içinde yaşarlar ama onların mutluluklarını gerçekleştirmek için ölen Vecdi'nin anısı bırakmaz yakalarını. Bu parçadaki boş bırakılan yerlere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilemez? A Nemide C) Ferdi ve Şürekası E) Bir Ölünün Bi B) Mai ve Siyah D) Kırık Hayatlar Krik Defteri

bölgelerinin hasar görmesi 32.-33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Co Hayvanların zekâsını her geçen gün daha yakından tanıyoruz. Olağanüstü problem çözme yetenekleriyle kargalar, insanınkine benzer karmaşık bir dil kullanabilen dağ köpekleri, birbirlerine isimleriyle hitap eden yunuslar ve daha nicesi, hayvan zekâsının insanınkine kıyaslanabilir düzeyde olduğunun sıradan birkaç örneğidir. Elbette tıpkı çitanın koşu hızının bizimkinin kat kat faz- lası olması gibi, insanın zekâsı da birçok diğer hayvanınkinden kat kat ileridedir. Ancak çitanın en hızlı koşabiliyor olması, bizim koşamadığımız anlamına gelmez. Bizim en zeki tür olmamız da diğer canlıların zeki olmadığı anlamına gelmez. Her analizi, kı- yaslanabilir örneklerle sınırlandırmak akıllıca olacaktır. 32. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşıla- bilir? Hiper2 A) insanlar ve hayvan türleri arasında anlamlandırma yeteneği sadece insana aittir. B) Hayvanların zekâyı kullanma becerisi yer yer insandan ileri- dir. C) Zekâ sadece insana atfedilecek bir özellik olmaktan uzaktır. Hayvanların zekâsı bazı bilimsel yöntemlerle kolayca gelişti- rebilir. E) Zekâ kavramına bakış açısı modern bilimle birlikte büyük granda değişmiştir. FriperZeka orantis geliştiri lemleri verdiği anlame san öl lerin a aldığı bir kit yok c lim v ğını bir e birey yüks 34. Bu sin A) B E

Erken dönemde okuma alışkanlığı kazanan ço- cukların kelime hazinesi ve düşünme yeteneği artmakta; buna bağlı olarak yaratıcı zekâ, dinleme ve konuşma yeteneği gelişmektedir. Çocukluğun ilk yıllarında kitapla tanışma, çocuğun gelecekteki tüm yıllarını etkiler. Ebeveyn ve öğretmenler ken- dilerinin de dâhil olduğu pek çok etkinlik düzenle- yerek çocuğun okuma alışkanlığı kazanmasında öncü ve rehber olmalıdırlar. 38. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı- labilir? A) Kitap okumayan, kitaptan uzak duran bireylerin gelecekte başarısız bir hayat geçireceğine B) Küçük yaşta kitap okumaya başlayanların, son- ra başlayanlara göre daha mutlu olduklarına C) Erken yaşta kazanılan kitap okuma alışkanlığı- nın kişideki yetenekleri ortaya çıkarabilecek.bir etkisinin olduğuna D) Kelime hazinesi ve düşünce yeteneğini gelişti- ren en önemli aracın kitap olduğuna E) Ailesi kitap okumayan bireylerin kitaplarla içli dışlı olmayı sevmediğine

9. (1) Bir roman, öykü ya da oyun başka bir anlatım formuna uyarlandığında artık onun ilk hâlini düşünmemek gerekir. (II) Çünkü artık eldeki yeni bir formdur ve tartışma bu yeni form üzerinden yapılmalıdır. (III) Ne var ki romandan uyarlanan bu çizgi romanı, bu yeni forma göre değerlendirmekten yana olsam da kitapçı rafında görüp karıştırınca bir düğüm oluştu içimde. (IV) Bir kırgınlık, bir aldatılmışlık hissi... (V) Ne de olsa bir gönül bağı, bir vefa borcu var bende yazarına karşı. (VI) Ama dediğim gibi, bu tamamen kişisel bir yaklaşım olarak değerlendirilmeli, başka bir şey değil. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, konuşan kişi öznel bir tutum içinde olmasının nedenini belirtmiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V (2009-ALES)

TYT - ÖZEL-4 HR 25. (1) Eğitimcileri kaygılandıran önemli bir gerçek var. (II) Günümüz gençleri, daha çocukken teknolojiye yönele- rek sanal oyunlara ve hazır bilginin kolaycılığına sığınıyor. (III) Kitaptan uzaklaşan bu gençlerin büyük bir bölümü, sorumluluklardan kaçarak yaşamı bir eğlence gibi görüyor veya asosyal bir yaşam içinde bunalımlara sürükleniyor. (IV) Yasakçı bir anlayışla sorunun daha da büyüyeceğine kuşku yok. (V) Birleşilen tek gerçek ise çocuklar için kita- bın önemi, yararları. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Bu tehlikenin herkes farkında ama "suçluyu" belirleme, zararı en aza indirme konusunda görüşler farklı." cümlesi getirilmelidir? AXT B) II C) III QNV E) V ico

; fakat ce i erak de 14. (1) Geri kalmış, eğitim alanında gerekli gelişmeyi gösterememiş toplumlarda okuryazar sayısının artmasıyla övünülür. (II) Gerçi bunlar genellikle okumayan okuryazarlardır ama heceleyerek gazeteyi sökmeleri, ellerine verilen kâğıtların ne olduğunu anlayabilmeleri, parmak basmak yerine imza atabilmeleri bile önemli bir aşama sayılır. (III) Oysa okuma yazma bilmek, okumanın getireceği üstünlüklere ulaşmak anlamına gelmiyor. (IV) Sırasıyla; gazete okumak, dergi okumak, kitap okumak, okuduklarını algılamak, kısaca "okumaktan yararlanabilmek" apayrı bir alışkanlık. (V) Bunun da öğretilmesi söz konusu... Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki tespitlerden hangisi yapılamaz? A) I. cümlede, bir saptamada bulunulmuştur. BIL cümlede, genelgeçer bir durumdan söz edilmektedir. C) III. cümlede, öznel bir yargı dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, betimleyici ögelerden yararlanılmıştır. V. cümle, eksiltilidir. 11. 111 16

TYT - ÖZEL-4 HR 37. "İnsanoğlunun bilinçli bir çabayla hayatını yüceltme konu- sundaki kesin kabiliyetinden daha fazla cesaret verici bir gerçek tanımıyorum." diyen, akışkanların hızı ile basıncı arasındaki ilişkiyi açıkladığı "Bernoulli İlkesi" ile bizleri modern uçak yapımına kadar götüren ve uzaklık kavra- mini tekrar tanımlamaya iten Daniel Bernoulli, bu muaz- zam yasasını Aydınlanma Dönemi'nin önde gelen Leibntz, Laplace gibi bilim adamlarının etkisinde oldukça zor şartlar altında bilim dünyasına kazandırmıştı. Çünkü o dönemde, hız kazanan çalışmalarla birlikte sürekli tar- tışmalar ve ispat yarışları yaşanıyordu. Kendi kendini eğiten Bernoulli, diferansiyel denklem çözümüyle adını duyursa da onun en etkin gücü, kendi adıyla anılan ilkesi olacaktı. Önemi yıllar sonra anlaşılan bu ilke, halen günü- müzde akışkanlar mekaniğine temel oluşturmaktadır. Bu bağlamda uçak kanadının kaldırma etkisi, sıvı Püskürtü- cüler, venturi tüpü ve venturimetre "Bernoulli İlkesi'nden yararlanılarak yapılan alet ve mekanizmalara örnek gös- terilebir. Bu parçada Bernoulli'nin öne çıkarılan özelliği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Çağdaşı olan bilim insanlarından daha güç koşullar- da çalışması BY ideal bir yaşam meydana getirmeye dair düşüncesi C) Ortaya koyduğu prensibiyle günümüzdeki çalışmala- ra bile kaynaklık etmesi D) Kendi kendini eğitebilecek bir donanıma sahip olması E) Çalışmalarını tartışmaların uzağında sürdürmesi

4. (1) Bildiklerimizin aşağı yukarı %80'i dinleme yoluyla kaza- nılmaktadır. (II) Bazı öğrenciler normal dinleme becerisine sahipken bazıları kulak rahatsızlığından veya dinleme süre- cinde uygun modellerle karşılaşma fırsatı bulamadıkların- dan dolayı dinleme becerilerini yeterince geliştirememiş olabilirler. (III) Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları da unutmamak gerekir. (IV) İlköğretim okullarında dinleme ağırlıklı olarak sadece öğretmen veya başka bir yetişkinin konuşmasına dayandığı için çocuklar pasif bir konumda kalmakta ve öğretimden yeterince yararlanamamaktadırlar. (V) Dikkat eksikliği, hiperaktiflik, beyinle ilgili özel sorunlar da dinleme yetersizliklerine yol açabilir. Bu parçanın anlamsal bütünlüğü aşağıdaki değişiklik- lerden hangisiyle sağlanabilir? B A) III. cümle V. den sonra gelmeli. PIL cümle ile IV.sü yer değiştirmeli. 1. cümle ile IV. sü yer değiştirmeli. III. cümle ile V. si yer değiştirmeli. E) .cümle IV. den sonra gelmeli.

2011-ALES-İlkbahar 35.-36. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Güneş sisteminin uzak bölgelerinde bulunan, gaz devi diyebileceğimiz gezegenlerin çoğunda elverişsiz hava şartları hüküm sürüyor. Biri dışında: Uranüs. Soluk mavi renkli bu gezegende Satürn ve Jüpiter'in yüzeyini birbirine katan kasırgalardan eser yok Uranüs, bitimsiz sükûnetin tek adresi. Acaba neden? Güneş'ten uzak oluşuna bağlayabilirsiniz ama sebep bu değil. Çünkü gazdan oluşan gezegenlerdeki hava olaylarının kaynağı Güneş değil kendi ısılary Örneğin Güneş'e olan uzaklığı Uranüs'ten daha fazla olan Neptün'de belirgin hava olayları göze çarpıyor. Buna karşılık Uranüs'ün sakin bir gezegen oluşunu açıklamaya çalışan bazı astronomlar, Uranüs'ün kendi sıcaklığını alıp götüren şeyin Dünya büyüklüğündeki bir gök cisminin Uranüs'e çarpması olabileceğini düşünüyorlar. Söz konusu çarpışma kuramı, ilk bakışta yana devrilmiş gibi duran Uranüs'ün dönüş eksenindeki sıra dışı açının varlığıyla da güç kazanıyor. Böylesine belirgin bir eksen yatıklığına kocaman bir gök taşının yol açmış olabileceği düşünülüyor. 00000.00000 35. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir A) Neptün'ün yapısı gazlarla biçimlenmiştir. B) Uranüs'ün büyüklüğü, sıcaklığı üzerinde etkilidir. C) Güneş sisteminde yer alan gezegenler Güneş'in etrafında döner. D) Dünya Uranüs'ün eksenleri aynı derecede eğiktir. E) Kimi hava olayları güneş sistemindeki çarpışmaları tetikler.

Her yaştan insanın temel mantıksal akıl yürütmelerle kolayca öğrenebileceği bir bulmaca oyunu olan sudoku, Japonya'dan çıkmış ve Japonca "Sayılar tek olmalı" an- lamına gelen "Suuji wa dokushin ni kagiru" kelimelerinin birleşiminden "Sudoku" tabirini almıştır. Sudoku oyunu günümüzün düşünme ve mantık yürütme yeteneğini geliştirmeye en fazla fayda sağlayan zekâ oyu- nu olarak bilinmektedir. Sudoku bulmacaları, büyüklüğüne ve çeşidine göre isim- lendirilmiştir. En meşhur olanı resimde görülen 9x9 boyut- larındaki Klasik Sudoku olmakla birlikte sürekli yeni türleri üretilmektedir. Bunlardan bazıları: Bölgesel Sudoku, Ar- dışık Sudoku, Ardışıksız Sudoku, Multi Sudoku, Köşegen Sudoku, Toplamlı Sudoku, Zincir Sudoku'dur. E Sudoku oynamak için üç ilkeye dikkat edilmelidir. 1'den 9'a kadar olan sayıların her sütuna, her satıra ve her kare içine tekrarlanmadan girilmesi gerekir. "Sudoku" hakkında bilgilerin verildiği bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki başlıkların hangisi getirile- mez? A) Sudoku Oyun Kuralları Nelerdir? B) Neden Sudoku Oyunu? C) Sudoku Oyunu Nedir? D) Sudoku Oyun Çeşitleri Nelerdir? Sudokunun Zorlukları Nelerdir?

ir özellik bölümü- Ir. Roma- m Yayınları usu ege- le bütün- an. İkinci armal kur- mdir anla- ini evren- angilerin- 12. Yaz çılgınlıkları bahçelerden elini eteğini çekmeye başladığı zamanlarda fidanlıktan yeni kurtulmuş, ince bedenli kavak- lar sonbahara direnir. Onlar dallarında artık ağustos böcek- lerinin şen seslerinin kesilmesini umursamadan sonbahann her yönden bastıran rüzgârlarının keyfini çıkarmaya çalışır. Yalnız yaşlı kavaklar bu işten memnun değildir. Çünkü onlar poyraz ve lodoslar karşısında, ilk günden yapraklarını dök- meye başlar. Kavaklara karşılık yaşlısıyla genciyle çam ağaç lanı, kışı yapraklarıyla geçirmeye hazırlanmaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Sessel vinelemelere yer verme B) Kişileştirmeye başvurma Birden çok duyuya seslenme DVarlıkları ayırıcı özellikleriyle belirtme Orneklere yer verilmiştir. PARAGRAFIN Ince Sertars 2. 05/03/2023 14:15 C 1 PA

3, i 5. Gelişme, yenileşme, yarasanın gözlerini çizgileştiren ışık gibidir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle aynı doğrultudadır? A) Gelişmeler ve yenilikler karanlıkları aydınlığa çıkarır. B) Çağın dışında kalan kişiler karanlıkta kalmaya mahkûmdur. C) Uygar olabilmek için çağın yenilikleri dikkate alınmalıdır. 6 Sabit fikirli insanlar gelişmelerden, yeniliklerden rahatsız olurlar. E) Bazı kişiler körü körüne yeniliklere direnir. or caufava pepiniz

A MİRAY YAYINLARI A TYT Deneme Sınavı - 4 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eskiz, kelime olarak "ön çalışma, taslak" anlamına gelmekte- dir. Genellikle resim sanatında kullanılan bir terimdir. Eskiz, sanatçının resmini çizmeye başlamadan önceki model üze- rinde çözümlemeler yapmayı amaçladığı kısa ve seri olarak yapılan çizimlerdir. Mimari çizimlerde de sıklıkla kullanılan eskiz, modelleme yapmadan önce el ile kâğıda yapılan dene- me çizimleri olarak da ifade edilebilir. Yani karalama yöntemi kullanılarak asıl yapılacak projenin ön hazırlığının çizilmesi- dir. Esas model oluşturulmadan deneme çizimi yapılmasıyla oluşturulur. Resim sanatçıları, herhangi bir nesne veya man- zarayı çizmek için belirledikten sonra kaba bir taslak oluştu- rurlar. Çizimi yapacak olan ressam, bu adımda önce taslağı oluşturduktan sonra esas resme başlar. Bu taslak sayesinde hata yapma ihtimali oldukça düşer. Bu nedenle eskiz, resim sanatı için en önemli adımlardan biridir. Eskiz, halk arasında yaygın olarak bilinen tabiri ile kara kalem çizimidir. Bir pro- jenin, fikrin, eserin öncelikle eskiz olarak çizilmesiyle gerçek proje için ön hazırlık yapılır. ON 39. Bu parçada "eskiz" ile ilgili aşağıdakilerin hangisinden bahsedilmemiştir? A) Bazı sanat dalları için vazgeçilemez oluşundan op B) Bu çalışmanın tam olarak ne anlama geldiğinden Ve Eskiz çalışması yapılmasının sağladığı faydalardan D Neden kara kalem çalışması diye adlandırıldığından Resim sanatında bir ön izleme veya prova anlamı taşı- masından 40. Bu parçanın anlatımında

Temel Yeterlilik Testi 25. 1958'de yazdığım yazıda Kurtuluş Savaşı'nın ülke gerçekle- rinden habersiz bir paşazade üzerindeki değiştirici etkilerini, keyfine göre yaşamaktan başka bir derdi olmayan kültürlü ve zengin bir aristokratın, ülke insanlarını tanıyarak nasıl sorumlu bir aydın, yürekli bir yurtsever hâline geldiğini göstermeye ça- lıştım. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen yazarın dü- şüncesi olabilir? Bir eserin kahramanlarının, memleketin hâlinden ayrı dü- şünülmesi ve incelenmesi mümkün değildir. Bir yazar, zaman zaman da olsa yazdığının roman olduğu- nu okura anımsattığı ölçüde başarıya ulaşır. Bir roman, roman yazarının değil tarih meraklısı bir araştır- macının çabaları sonucunda ortaya konmalıdır. Bir eser aracılığıyla edebiyata getirilen yeni görüşler, ede- 27 E) Bir yazar, insanlardan ziyade sosyal ve tarihî gerçekler hakkında var olan bilgilerden yola çıkmalıdır.

A TYT/TÜRKÇE 27. Yazılarımı binbir güçlükle yazarım. Yazıp bitirdikten sonra da hiçbir ferahlık duymam. Zira o kadar sıkıntıyla, zahmetle meydana getirdiğim yazı, benim yazmak iste- diklerimin soluk bir gölgesi gibidir. Onun için çok defa bunları nefretle bir yana atarım. Şunu da itiraf edeyim ki eserlerim, kitap hâlinde ya da parça parça yayımlandığın- da büyük bir pişmanlık duyarım. Ama yazma gücümü ve daha iyiye ulaşma umudumu da asla yitirmem. Kendinden böyle söz eden bir yazar için, aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Karamsar bir ruh haline sahip olduğu Bokemmelliği arayan bir kişiliğe sahip olduğu C) Geleceğe dair umudunu yitirmediği D Yazmak istediklerini tam olarak yazıya dökemediği Zor beğenen bir yapısının olduğu 28. Bir edebiyat âlemimiz yok çünkü edebiyatçılarımız uğraş- larına yani mesleklerine gerçekten bağlı değil. - Şairler şiiri sevmiyor ancak kendi şiirlerini, kendi şairliklerini sevi- yor yani kendilerini seviyor. Çıkamıyorlar kendilerinden, uğraşlarına bağlayamıyorlar kendilerini. Sözlerini etmez- seniz kızı