Anlatım Biçimleri Soruları

TEST 20 (1) Gül, önce bir oğlanla kızın yüreklerindeki sevginin doğuşuna şahit oldu. (II) Ve gül ağacının en yukarıda- ki ince dalında harikulade bir gül açıldı. (III) Şarkı şar- kıyı izlerken taç yaprakları da birbiri arkasına döküldü. (IV) Solgundu önce gül, nehrin üzerine asılı olan sis gibiydi sabahın ayakları gibi solgun, şafağın kanatları gibi gümüşsüydü. (V) Gümüş bir aynadaki bir gülün gölgesi gibi bir su birikintisindeki gülün gölgesi gibi öyleydi ağacın en tepesindeki dalda açan gül. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- de kişileştirme sanatı vardır? BYTI PT CIII EX 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, tırnak içine alınmış sözlerde bir söz sanatı vardır? A) O daima birkaç adım önde, "ben arkasından" ye- tişmeye çalışarak yola koyulduk. BY Gururlu tavrımı bozmayarak "annemin yanına" geldim, elini öptüm. Sonunda yolcu soğuğa "dayanamayacak hâle" geldi ve yere yığıldı

ce TESTI KRONOMETRE GİRİŞ Ideal çözme süreniz 1. 2 14 dk. Gözlerinin yorulmasına, bulanık görmeye oldukça alışkındı ancak sulanması onu çileden çıkarıyordu. Sürekli elini kalın çerçeveli gözlüğün altına sokup, akan phe damlaları temizlemekten usanıp biraz temiz hava almaya karar verdiğinde saate bakmayı hatırladı. Zamanın hızına ayak uydurmakta zorlanıyordu bugünlerde. Hep yapması gereken bir şey daha vardı, bir şey daha. O bir şeyi yapması için ise asla yeterince vakti yoktu. Artık her şeyin iç içe girdiğinin, kısıtlı vaktini huzursuzluk ve beyninde sürekli zonklayan "acele et" en verimli şekilde değerlendirmesi gerektiğinin verdiği onu gittikçe çaresizleştiriyor ve bu ne çağrısı, yapacağını bilmez hâl, yaptığı her şeyde gerekenin çok altında özen göstermesine yol açıyordu. "Çok daha özenli olmalıyım." dedi kendi kendine. "Bu sandığımdan da zor bir işmiş.” Bu parçanın anlatım özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? ANLATIM BİÇİMLERİ VE DÜŞÜNCEYİ GELİŞTIE emD) Birleşik yapılı eylemler müt E) Kuralsız cümleler V Benz A) Okuru olay içinde yaşatma B) Birinci kişili anlatım ayon C) Doğrudan anlatımlı cümleler ve uponsant neeni names obslesd teneg Asmiys wamelipis all seni eel emnüş00 abland idig uğublo emnüzüb Reqay onüşüb sb nstul namege uğublo bls neani 248 B 3. Reklam metinle akılda kalıcılığ sözcük türler dernier Bunlara örne çeşitli isimle "babalar"," gönderiml ve dinleyi niteleme Bu par nebn PAY FO biçiml A) Be aciem 4. LİMİT YAYINLARI Hi k r

31. Thomas More'un ideal bir toplumu anlattığı romanına da adını veren "Utopya", gerçekleşmesi olanaksız dü- şünce anlamına gelmektedir. Toplum felsefesinin ilgi alanındaki bu kavram, eşit ve adil ilkelere göre yöne- tilen ve herkesin mutlu olduğu toplum düzenini ifade eder. Aslına bakılırsa bu kavram, birçok kitaba daha esin kaynağı olacak ve hakkında çokça tartışmaya yol açacak nitelikte. Bu parçadan "Ütopya" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? A) Birçok esere daha ilham olabileceğine B) Bireyler arasında ayrım bulunmadığı düşüncesini içerdiğine Üzerinde kafa yorulan bir kavram olduğuna D) Topluma ilişkin herkesi hoşnut kılabilecek sistemleri içerdiğine E) Düşüncede kalmayan bir yönetim anlayışı ortaya koyduğuna

6. Bu şehirde market yok. Birkaç küçük büfede konserve, pil gibi ürünler satılıyor. Halk kendi ihtiyaçları için pata- tes, sebze ve meyve yetiştiriyor. Turistler için kurdukları tezgâhlarda muz, Hindistan cevizi, bitkilerden yapılmış etekler, deniz kabuklarından takılar, sepetler, köpek balığı dişi ve kemiklerinden süs eşyaları, bıçak ve obje- leri satıyor. Konuklarını yerel müzik ve danslarla karşılı- yor. Pazarlık, para kavramını bilmediklerinden müşteri- ler diledikleri bedeli ödüyor. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Anlatım biçimi açıklamadır. B) Örneklemeden yararlanılmıştır. C) Kişileştirme yapılmıştır. D) Somutlamaya başvurulmuştur E Öznel anlatıma yer verilmiştir. PARAGRAF

siyle etir- - daki 67 12. Bu parçada geçen "topunuzu cebimden çıkarırım" sözünün anlamı aşağıdakilerden hangisinde vardu A) Yazarın ironik söylembutun metne sinmiş durum- Usan B) Sö stalığında çağdaşlarından üsun olduğunu Herkes kabul ediyordu. C) Klasik denen yapıtların denginde birçok yapıt or- taya kondu günümüzde. D) Öykünmelerle dolu eserlerinin yanı sıra yüce ya- pitlar da yazabilmiş bir yazardır. E) Gerek üslubu gerek konu seçimiyle üstünlük rast- lanır bir yazardı o. →? Diğer sayfaya geçiniz. "KUP Jaşsin, plarak k asmaya jiski ar... 59

X.M Meşhur bir filozofa, "Servet ayaklarınızın altında olduğu hâlde neden bu kadar fakirsiniz?" diye sorulduğunda "Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan." demiş. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Hedefe ulaşmak isteyen insan her şeyi kendine meşru görür. Servete ulaşmak her insanın isteyeceği doğal bir şeydir. emek vererek, çalışarak ulaşır. servete C) Başarılı insanlar servete D) Servete ulaşmak uğruna kişilikten ve ilkelerden ödün vermek doğru değildir. E) insanlar, hayatta sağlık ve eğitim dışında servete ihtiyaç duymaz. 26.

an -k- ci 1- 7 26. Giritliler, temelde deniz ötesi ticaret yapan tüccar insanlardı. Ancak bu tüccarlık özel olmayıp devletin tekelinde bulunmak- taydı. Şehirlerin çevresindeki emekçilerin ürettikleri tarımsal, hayvansal ürünlerle bronz, çömlek, seramik gibi zanaat mal- Tarı sarayda toplanır; sayımı ve organizasyonu yapılarak bir kısmı krallık için kullanılır, bir kısmı ise deniz ötesindeki dev- sbletlere satılırdı. Ticaret işlemlerinin deniz ötesine yapılması, Giritlilerin erkenden güçlü bir donanmaya sahip olmalarına neden olmuştur. Bu donanmayla Doğu Akdeniz kıyılarına git- melerinin yanında, İber Yarımadası (İspanya) gibi uzak bati- ya seyahat ederek, buralardan bakır ve kalay gibi madenler elde etmişlerdir. 211E Bu parçadan Giritlilerle ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Ticaretin devletin kontrolünde yapıldığına B) Halkının özel mülkiyet hakkına sahip olmadığına Güçlü bir donanmaya sahip olduklarına (D) Adada bulunmayan madenleri ada dışından temin ettik- lerine E) Tarımsal ürünlerin yanında el emeği ürünler de sattıkları- na TYT092223

ARÇAYA Haliç ve Marma- Topkapı Sarayı, diği birimleri ve li geliştirilmiştir. pılan ilavelerle e bezemeyi bir dönüşmüştür. Cısından paha tadır. Osmanlı an kurgusunu tın aşamaları likte idari ve ve mimarisi; eniş bir coğ- unsurlarını tüphaneleri manlı-İslam muna sahip- erine de ev bir öneme ektedir. gisi yoktur? Yanıt Yayınları 7 36.-37. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Ben eleştirmenlerimizin diline özenerek yazıyorum. Bu yüzden yazdıklarım sesli oluyor. Beni bu anlayışımdan dolayı eleştirenler ise dilsiz bir dille yazıyorlar. Bilmiyorlar, onların yazdıklarının sadece okunsun diye yazılmış birtakım kara kara işaretler olduğunu. Onların yazıları insanlara bir şeyler duyurmuyor. Bir yazıcı, bellediğini değil; düşündüklerini benzersiz söyleyerek kulaklara, zihinlere duyurmalıdır. Bunun yolu - Edebiya zelliğine işi daha Alınan b dünyam 36. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilebilir? A) her okurun ilgi göstereceği aktüel konuları yazılarının temel izleği yapmaktan geçer. basmakalıp düşüncelerden sıyrılarak yazılarını özgün bir dille oluşturmaktan geçer. C) biçemini imgesel anlatımın emrine vererek anlamsal derinliği yakalamaktan geçer. D) aydınların düşüncelerini, kalıplardan sıyrılmış bir an- latımla satırlara sindirmekten geçer. E) kalıcılığı yakalamış sanatçıların anlatımlarını örnek almaktan geçer. hem içe nitelikli yenisi ya sağlama miyle de nitelikli uzaklaş toplulu da ede nerede olmaya bir yarıs sonund Böylece Oysa 1 okurluğ 38. Bu

amızda hemen aksizdin denler asi, ona değildi plumsa u anca na göre ir sorun aklanan mektedi vi terci 30. (1) Alışıldık kurguların dışında yazılan metinler, okuru hep şaşırtır ve bir nebze de olsa okurun o metni anlamasını zorlaştırır. (II) Yazarın, yapıtını ortaya koyarken okurun beklentilerinden ne denli etkilendiğinin farkında olması gerekir. (III) Yazı masasına oturan kişinin, okura göre yazma baskısı altındayken hayalindeki kurguyu özgürce kaleme alması mümkün değildir. (IV) Her yazar önce kendisi için yazmalı, ardından dostlarıyla yazdıklarını paylaşmalıdır bence. (V) Aksi hâlde yazar, başkasının bilgisiyle düşünür, başkasının düşündükleriyle de bir metin ortaya çıkarır. (VI) Bu da bana göre, yazarın en büyük yanılgısıdır. Dakilma Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? All B) III -7- C) IV D) V E) VI 31. Seyahat eden insanları "turist" veya "gezgin" diye keskin çizgilerle ikiye ayırmayı çok da doğru bulmuyorum. Bu ayrımdan ziyado kitle turizminden kaçınmanın gerekliliğini 32 Yanıt Yayınları

endiği Doğu ndan polojisi lalar unan s'u, nim dan gili it a 1 UĞUR B 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. Orta Çağ'da Müslümanlar, yeni yerler fethetmek ve tica- ret ağlarını genişletmek amacıyla ilk olarak Akdeniz'de, daha sonra ise özellikle Hint Okyanusu'nda kapsamlı deniz yolculukları yaptı. Bu dönemde Müslüman de- nizciler hangi enlemde bulunduklarını anlamak için gökyüzündeki bazı sabit yıldızların, örneğin Kutup Yıldızı'nın, yüksekliğini ölçmeyi sağlayan aletler gelis- tirmiş ve kullanmıştı. Bulutlu bir gökyüzünde gökcisim- lerini gözlemleyerek yön bulmak ise mümkün değildir. Müslüman denizcilerin bu amaçla kullandığı başka bir araç ise pusulaydı. Prof. Dr. Fuat Sezgin, bir kitabında Çinliler tarafından keşfedilen pusulanın Müslümanlar tarafından 9-10. yüzyıldan itibaren kullanılmaya baş- landığını söylüyor. Hingin 39. Bu parçada ağır basan düşünceyi geliştirme yolları aşağıdakilerden hangisidir? AÖrnekleme-Tanımlama Karşılaştırma Sayısal Verilerden Yararlanma Tanık Gösterme-Benzetme Örnekleme-Tanık Gösterme Karşılaştırma-Tanımlama

TYT - Paragraf 20. Düşünen ve yaratan bir varlıktır insanoğlu. Düşün- sel etkinliklerinin, yaratılarının en soylusu da bir ba- kima edebiyattır. Yaşamı anlamlı kılma; kafalarda ve yükeklerde sevgiyi, iyiliği ve güzelliği çiçeklendire- rek dünyayı değiştirme özleminin ürünüdür. Çağlar boyunca değişmemiştir bu özlem. Sürüp gelmiştir. Her çağ bu özlemden kalkarak edebiyat kavramını açımlamaya, değişik boyutlar getirmeye çalışmıştır ona. Tanımı, işlevi, kapsamı ve sınırları üzerine ki- taplar yazılmıştır. Bu konuda birbirleriyle uyuşan ya da çelişen kuramlar, varsayımlar, düşünceler atıl- mıştır ortaya. Sorular, yanıtlar, savlar, karşı savlar birbirini izlemiştir. Ne ki değişmemiştir durum. De- ğişeceğe de benzemez. Çünkü edebiyatın doğasın- dan, yapısından gelen bir özelliktir bu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Tanımlama yapılmıştır. B) Somutlama yapılmıştır. 22. Öznel ifadelere yer verilmiştir. D Karşıt anlamlı ifadelere yer verilmiştir. E) Değişik duyulara seşfenen ayrıntılardan yararla- mitmıştır. YINLARI

11. I. Ne var ki hepimiz gemideyiz, sallanıp durmaktayız. Sabah uykusundan her uyanan, yüreği hoplayarak gazeteyi eline alıyor. II. Bu uluslararası bunalımlara, her ulusun kendi sorunlarından doğan bunalımlarını da katarsanız insanlığın bugün içinde bulunduğu hâli daha da belli olur.. III. Okuduğumuz şeyler hep aynı. Her gün bir başka ülkede toplantı, her gün sonuçsuz bir dağılış. Ne olacak bu gidişin sonu? Yakın doğu, uzak doğu; sol batı, sağ batı derken yönleri de şaşırdık. Her ülkede başka bir dert.... IV. Bu kaygıyla gerildikçe gerildik. Dünyada gerginliklerin, yer yer kopan fırtınaların sonu gelmiyor. Geminin içinde olmasaydık denizin kabaran dalgaları belki hoşa giderdi. Numaralanmış parçalarla bir metin oluşturulursa aşağıdakilerden hangisi bu metnin giriş cümlesi olabilir? A) Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra insanlığın iç ve dış düzeni bozuldu. B) Dün olduğu gibi bugün de insanlık farklı buluşların peşindedir. Dünya küresel ısınmaya karşı işbirliği içinde. Dinsanlık, sorunlarının çözümünün yine kendisinde olduğunu anladı nihayet. E Insanlık bir ölüm kalım kaygısı içindedir.

bu geri ya de. UZ Birkaç metre ötede, kimsenin oturmasına izin verilmeyen bir masanın üstü türlü yiyecekle donanıyordu. Gazinonun en güzel masasıydı. Ağzına bile götürmeyeceği bir sürü şey. süs, masanın ortasındaki yayvan vazonun içinde çiçekler, rahat sandalye, kendisini bekliyordu. İstemezse, çeker gi- derdi. Kimse, masanın hazır olduğunu hatırlatmaya kalkış mazdı. Parayla satın alınan bir şeydi o da. Zaman akıtmak için kullandığı pahalı çarelerden biri. Bu parçanın antatmayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez C A) Hiteleyici ögelere yer verilmiştir. Blant bakış açısıyla ele alınmıştır. Karşılaştırmaya yer verilmiştir. Damamlanmamış yargıya yer verilmiştir. E) Öyküleyici anlatım ağır basmaktadır. BÖLÜM DENEMELERİ

en 30 (A (8 1 (0 4 (0 Y (3 eğitim, felsefe gibi yaşayış özellikleri ele alınmış ve çeşitl anlayışların temsilcisi olan kişiler, adları değiştirilerek büyük bir ustalıkla roman kahramanının kişiliğinde birleştirilmiştir. ----, Meşrutiyet devrinin romanıdır. Ömer Seyfettin bu romanı ile toplumumuzda yaşanan pek çok darbe ile birlikte ortaya çıkan bedavacı kahramanları bir fantezi etrafında yeniden kurgulayarak çağının önde gelen pek çok şahsiyetini ve bunların benimsediği fikir akımlarını kıyasıya eleştirir. ligiblegt Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidir? A) Dudaktan Kalbe C) Yeşil Gece held ferti 4 (0 B) Efruz Bey (3 D) Acimak E) Miskinler Tekkesi 12. Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarında sosyal hayatları daha çok aileyle sınırlı kahramanların, düşünsel krizlerinden kısmen uzak olmakla birlikte duygusal krizleri yoğun bir şekilde yaşadıkları görülür. Özellikle yaşamlarının erken döneminde yakınlarından birini kaybeden Süleyman Nüzhet, Ömer Behiç, Ahmet Cemil, Nihal ve Bihter gibi roman kahramanları giderek yalnızlaşmış, ölümle yüzleşmişlerdir. Bu kahramanların mutsuzlukları irdelendiğinde yalnızlık, en temel sorun olarak karşımıza çıkar. Bu parçada kahramanından söz edilmeyen roman aşağıdakilerden hangisidir? iba Utos shaping A) Aşk-ı Memnu B) Mai ve Siyah C) Nesl-i Ahir D) Kırık Hayatlar E) Nemide M (A 1 (0 lesy (3 Sayfa:203

Mezopotamya tarih boyunca farklı kavimlerin bir arada ya- şadığı bir bölge, İnsanlık tarihinin ilk adımlarını attığı eşsiz bölge, Bölgeye uzun süre devam eden sürekli göçler hem siyasi iktidarın belirli bir çizgi izlemesini engellemiş hem de kültürel ve teknolojik anlamda kent ve toplumların gelişimini körüklemiştik Bölge, dünyanın en tanınmış ve köklü mede- niyetlerinden birkaçına ev sahipliği de yapmıştır. Sümerler, Akadlar, Babiller, Asurlar ve Aramiler gibi Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yoğun göçe sahne olmuş Mezopotamya, birçok farklı kültür ve halkın karıştığı bir bölge olması nedeniyle medeni gelişi- me sahne olmuştur. Hiçbir zaman Mezopotamya olarak ani- lan belirli bir siyasi mevcudiyet olmadığı gibi sınırları belirli bir bölge de olmamıştır. 33. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? Açıklamaya yer verilmiştir. R Öznel değerlendirmeler vardır. Örneklerden yararlanılmıştır. Karşılaştırma yapılmıştır. Benzetmelerden yararlanılmıştır.

E) Demek onu küçük görmemin intikamını almak istiyor benden 24. Kentinize konuk gelecek olanların sanat ve edebiyat dün- yamızın değerlerini içeren bilgileri çabucak, kolaylıkla bulmalarını sağlayacaksınız. Nasıl olacak bu iş? Önce, uzmanlarına, bir İstanbul edebiyat haritası yaptıracaksı- nız... İstanbul'da bir süre, ya da yaşam boyu oturmuş, yaşamış, çalışmış ya da burada doğmuş, yerli-yabancı edebiyat adamlarını o haritaya işleyeceksiniz. Elbette o evin o yerin uygun bir yerine de ayrıca o kişiyi tanıtan bir plaket koyacaksınız. Alın size kentliliğin yaygın eğitiminde küçücük bir çözüm önerisi... Bu parça, aşağıdakilerin hangisine açıklık getirmek amacıyla oluşturulmuştur? A) Kentlerin insan eğitiminde kullanılabileceğine B) Kentlerde kültür gezilerinin yeteri kadar yapılmasına C) İstanbullu edebiyatçıların kültürel mirasına sahip çıkı- lacağına D) Kentlerdeki örgün eğitimde, kültür değerlerine gereken önemin verileceğine E) Kentlerde insanların yaygın eğitiminde farklı etkinlik- lerin düzenlenebileceğine