Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

35. 1. Hollanda Tüketiciler Derneği tarafından yapılan araş-
tırmalara göre, piyasadaki akıllı telefonların yüzde
40'ı, "yüz tanıma" özelliği sayesinde başkaları tara-
fından kolayca açılabiliyor. Araştırmayı yapan Prof.
Dr. R. Veldhuis yüz tanıma programının, kaliteli bir
vesikalık fotoğrafla kolayca kandırılabileceğini, İnter-
net'ten indirilen bir fotoğrafla istenilen kişinin telefo-
nuna girilebileceğini vurguluyor.
BASER
II. Telefonlar yüz tanıma hafızasındaki fotoğraf ile sa-
hibinin herhangi bir görüntüsü arasında yüzde 100
bir eşleşme aramıyor. Çünkü yüzlerimiz zaman için-
de değişiyor. Örneğin yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Ya
da yüz ifadesi veya pozlama, hafızadaki görüntüden
farklı olabilir. Bu nedenle, yüz tanıma özelliği, kişinin
yüzündeki soyut özellikleri dikkate alıyor. Bu da akıllı
telefonlarda veri saklama güvenliği konusunda tehdit
oluşturuyor.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Aynı konuda birbiriyle çelişen farklı görüşler dile geti-
rilmiştir.
B) I. parçada anlatılanlarla I. parçadaki açıklamaya karşı
çıkılmaktadır.
C) Aynı konuyu pekiştirmeye yönelik farklı açıklamalar
içermektedirler.
D) Biçemsel yönden farklılık gösterse de ikisi de aynı ko-
nuyu anlatmaktadırlar.
Habere konu olan araştırmayı farklı bakış açılarıyla
anlatmaktadırlar.
G
i
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. 1. Hollanda Tüketiciler Derneği tarafından yapılan araş- tırmalara göre, piyasadaki akıllı telefonların yüzde 40'ı, "yüz tanıma" özelliği sayesinde başkaları tara- fından kolayca açılabiliyor. Araştırmayı yapan Prof. Dr. R. Veldhuis yüz tanıma programının, kaliteli bir vesikalık fotoğrafla kolayca kandırılabileceğini, İnter- net'ten indirilen bir fotoğrafla istenilen kişinin telefo- nuna girilebileceğini vurguluyor. BASER II. Telefonlar yüz tanıma hafızasındaki fotoğraf ile sa- hibinin herhangi bir görüntüsü arasında yüzde 100 bir eşleşme aramıyor. Çünkü yüzlerimiz zaman için- de değişiyor. Örneğin yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Ya da yüz ifadesi veya pozlama, hafızadaki görüntüden farklı olabilir. Bu nedenle, yüz tanıma özelliği, kişinin yüzündeki soyut özellikleri dikkate alıyor. Bu da akıllı telefonlarda veri saklama güvenliği konusunda tehdit oluşturuyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konuda birbiriyle çelişen farklı görüşler dile geti- rilmiştir. B) I. parçada anlatılanlarla I. parçadaki açıklamaya karşı çıkılmaktadır. C) Aynı konuyu pekiştirmeye yönelik farklı açıklamalar içermektedirler. D) Biçemsel yönden farklılık gösterse de ikisi de aynı ko- nuyu anlatmaktadırlar. Habere konu olan araştırmayı farklı bakış açılarıyla anlatmaktadırlar. G i
9
24. Savaş kararını yöneticiler verir, bu yöneticiler -genellikle-
erkeklerdir, savaşta orduları kumanda edenler, savaş
alanında ölen askerler de erkeklerdir. Ama bu erkekleri
kadınlar doğurur. Bir kadın için ise dünyada en acı şey
evladını kaybetmektir. Mutlaka her kültür içinde muhtelif
anlatımlarla ifade edilen bu acı gerçek, bizim kültürümüzde
de "ciğeri yanmak" deyimiyle dile getirilir. Herkesin her
fırsatta barış dilediği ama savaşlarla yaşadığımız dünyada
sevgi nerede?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık
olarak verilebilir?
Savaşların Önlenemez Zararları
B Sevgisizliğin Sonucu Olan Savaş
C) Kadınların Savaşlara Tepkisizlikleri
B Erkeklerin Savaş Üzerindeki Etkileri
Savaşı Önlemenin Yolları
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9 24. Savaş kararını yöneticiler verir, bu yöneticiler -genellikle- erkeklerdir, savaşta orduları kumanda edenler, savaş alanında ölen askerler de erkeklerdir. Ama bu erkekleri kadınlar doğurur. Bir kadın için ise dünyada en acı şey evladını kaybetmektir. Mutlaka her kültür içinde muhtelif anlatımlarla ifade edilen bu acı gerçek, bizim kültürümüzde de "ciğeri yanmak" deyimiyle dile getirilir. Herkesin her fırsatta barış dilediği ama savaşlarla yaşadığımız dünyada sevgi nerede? Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık olarak verilebilir? Savaşların Önlenemez Zararları B Sevgisizliğin Sonucu Olan Savaş C) Kadınların Savaşlara Tepkisizlikleri B Erkeklerin Savaş Üzerindeki Etkileri Savaşı Önlemenin Yolları Diğer sayfaya geçiniz.
Y
A
Y
√
32.
Çünkü artık anlatmakta kelimelerin yetersiz olduğu-
nu görüyorum, içlerini mi boşalttım yoksa onları hor mu
kullandım emin değilim. Bildiğim şu ki artık kelimelere
güvenecek, kendimi onlara emanet edecek saf dil za-
manlarını geçtim. Şimdiyse susmanın bir ifade biçimi
olduğunu savunuyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Kelimelerle anlatılamayan birçok şeyin susarak ifa-
de edildiğini düşünüyorum.
BY Kullanılan çoğu sözcüğün anlatılmak isteneni karşı-
lamadığına eminim.
Özenle kullanılan kelimelerin söyleneni güzelleştir-
diğine inanıyorum.
D) Sözcüklerin bir ömürleri var ve ben onları bitirdiğimi
fark ediyorum.
E) Anlatmak istediklerimi tam olarak anlatamamaktan
hep kuşku duyuyorum.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Y A Y √ 32. Çünkü artık anlatmakta kelimelerin yetersiz olduğu- nu görüyorum, içlerini mi boşalttım yoksa onları hor mu kullandım emin değilim. Bildiğim şu ki artık kelimelere güvenecek, kendimi onlara emanet edecek saf dil za- manlarını geçtim. Şimdiyse susmanın bir ifade biçimi olduğunu savunuyorum. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Kelimelerle anlatılamayan birçok şeyin susarak ifa- de edildiğini düşünüyorum. BY Kullanılan çoğu sözcüğün anlatılmak isteneni karşı- lamadığına eminim. Özenle kullanılan kelimelerin söyleneni güzelleştir- diğine inanıyorum. D) Sözcüklerin bir ömürleri var ve ben onları bitirdiğimi fark ediyorum. E) Anlatmak istediklerimi tam olarak anlatamamaktan hep kuşku duyuyorum.
UYGULAMA ALANI
46
UYGULAMA ALANI
1
Aşağıda verilen parçalarda kullanılan anlatım tekniklerini (geriye dönüş,
ma, iç monolog, bilinç akışı) boş bırakılan kutucuklara yazınız.
1. "Yollar kalabalıktı. Baktığı yeri gözlerinden en uzun sakladıkları için en çok
Bebek tramvayına kızıyordu. Devetüyü paltolu bir kadın görünce yüreği çarptı
ama o değildi. Şapkalıydı. Kalktı. Kapıya yürürken duvardaki takvimi gördü. 7
Mart Cumartesi yazılıydı. 27'nin yarısı kara yarısı kırmızıydı. Rahatladı. İşte
boşuna beklemişti. İnsanların düzeninde bütün ayrıntılar önemliydi. Günlerin
adı bile... Bugünün cumartesi olduğunu bilseydi saat birde onu görürdü."
2. "Simit yiyerek yürüyor. Tek tük geçenler dönüp ona bakıyorlar. Kılığı düzgün
bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaça-
mak yolu yok mu? Simidi kır, cebine sok. Tek elinle bir lokma koparıp kimseye
sezdirmeden ağzına at. Ama ben dişlerim sağlamken ısıracağım."
3. "Önce babamı anlatmam gerek, dedi. Bende gördüğün her şey babamla
başlar. Pek küçükken yanaklarımı öpmeye yaklaşan adamın kara bıyıklarından
gene o korkuyla karışık duyguyu duyar mıydım yoksa bunu sonradan mı dü-
şündüm, bilmiyorum."
4. "Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başka-
larının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış,
delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taş-
lıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa
taşınıyor; yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul sa-
lonu dekoru kuruluyordu. "
5. "Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle baktı. Doktor çevik bir davra-
nışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık. Onun hâlâ soran göz
bakarak:
07/03/202301102/7rle
"Çünkü," dedi. "Küçük Ağa'nın siz oluşu.. yani.. nasıl söylemeli?.. Anlıyor mu-
sunuz veya anlatabiliyor muyum bilmem... Sizin gibi genç, güçlü, kuvvetli..ve
bilhassa bilgili, akıllı biri oluşu... Kısacası işte siz oluşunuz benim için hususî bir
kıymet ve ehemmiyet taşıyor."
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
UYGULAMA ALANI 46 UYGULAMA ALANI 1 Aşağıda verilen parçalarda kullanılan anlatım tekniklerini (geriye dönüş, ma, iç monolog, bilinç akışı) boş bırakılan kutucuklara yazınız. 1. "Yollar kalabalıktı. Baktığı yeri gözlerinden en uzun sakladıkları için en çok Bebek tramvayına kızıyordu. Devetüyü paltolu bir kadın görünce yüreği çarptı ama o değildi. Şapkalıydı. Kalktı. Kapıya yürürken duvardaki takvimi gördü. 7 Mart Cumartesi yazılıydı. 27'nin yarısı kara yarısı kırmızıydı. Rahatladı. İşte boşuna beklemişti. İnsanların düzeninde bütün ayrıntılar önemliydi. Günlerin adı bile... Bugünün cumartesi olduğunu bilseydi saat birde onu görürdü." 2. "Simit yiyerek yürüyor. Tek tük geçenler dönüp ona bakıyorlar. Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaça- mak yolu yok mu? Simidi kır, cebine sok. Tek elinle bir lokma koparıp kimseye sezdirmeden ağzına at. Ama ben dişlerim sağlamken ısıracağım." 3. "Önce babamı anlatmam gerek, dedi. Bende gördüğün her şey babamla başlar. Pek küçükken yanaklarımı öpmeye yaklaşan adamın kara bıyıklarından gene o korkuyla karışık duyguyu duyar mıydım yoksa bunu sonradan mı dü- şündüm, bilmiyorum." 4. "Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başka- larının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taş- lıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor; yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul sa- lonu dekoru kuruluyordu. " 5. "Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle baktı. Doktor çevik bir davra- nışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık. Onun hâlâ soran göz bakarak: 07/03/202301102/7rle "Çünkü," dedi. "Küçük Ağa'nın siz oluşu.. yani.. nasıl söylemeli?.. Anlıyor mu- sunuz veya anlatabiliyor muyum bilmem... Sizin gibi genç, güçlü, kuvvetli..ve bilhassa bilgili, akıllı biri oluşu... Kısacası işte siz oluşunuz benim için hususî bir kıymet ve ehemmiyet taşıyor."
ARAGRAF
1
13. Bir Ajda Pekkan şarkısı olduğunda kulağa hoş gelen temenni-
ler, Hollywood hamlelerine dönüşünce maalesef ağızda kek-
remsi bir tat bırakıyor. Terminatör 2, tüm zamanların en iyi final-
lerinden biriyle noktalanmışken neden Terminatör 3'e ihtiyaç
duyulur? Hadi çekecektiniz, neden Arnold hariç hiçbir sağlam
oyuncuyu beyazperdeye döndüremediniz? Kötü Terminatör
Kristanna Loken'in karizma yoksunluğu, John Connor rolünün
hakkını veremeyen Nick Stahi ve o dönemde valilik seçimini
kazanmak adına miting miting koşan Arnold sağ olsun, çekil-
diği dönemin en pahalı olan filmi olan Terminatör ciddi anlam-
da bir fiyaskoydu.
DENEME
Bu parçada sözü edilen filmin eleştirmen tarafından beğe-
nilmemesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir önceki filmin gölgesinde kalması muhtemel bir filmi
çekme isteği
B) Yönetmen ve oyuncuların gerekli özeni göstermemesi
C) Başrol oyuncularının eski filmlerinin etkisinde kalmaları
D) Çağın koşullarına göre maliyetinin oldukça yüksek olması
E) Güçlü bir oyuncu kadrosunu oluşturmanın önemsiz görül-
mesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ARAGRAF 1 13. Bir Ajda Pekkan şarkısı olduğunda kulağa hoş gelen temenni- ler, Hollywood hamlelerine dönüşünce maalesef ağızda kek- remsi bir tat bırakıyor. Terminatör 2, tüm zamanların en iyi final- lerinden biriyle noktalanmışken neden Terminatör 3'e ihtiyaç duyulur? Hadi çekecektiniz, neden Arnold hariç hiçbir sağlam oyuncuyu beyazperdeye döndüremediniz? Kötü Terminatör Kristanna Loken'in karizma yoksunluğu, John Connor rolünün hakkını veremeyen Nick Stahi ve o dönemde valilik seçimini kazanmak adına miting miting koşan Arnold sağ olsun, çekil- diği dönemin en pahalı olan filmi olan Terminatör ciddi anlam- da bir fiyaskoydu. DENEME Bu parçada sözü edilen filmin eleştirmen tarafından beğe- nilmemesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir önceki filmin gölgesinde kalması muhtemel bir filmi çekme isteği B) Yönetmen ve oyuncuların gerekli özeni göstermemesi C) Başrol oyuncularının eski filmlerinin etkisinde kalmaları D) Çağın koşullarına göre maliyetinin oldukça yüksek olması E) Güçlü bir oyuncu kadrosunu oluşturmanın önemsiz görül- mesi
6.
Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri
kalmışlığının en büyük nedenidir.
X
Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında
kurtarıcı olarak görmesini engellemez.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının ası
nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü
tarak aydınları görür.
CAP
B) akup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl
nedeni olarak gördüğü için onlara köyün
kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir.
C) Yakup Kadri köyün geri kalmışlığın etkileyen pek çok
unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde
gerçekleşeceğini düşünür
D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol
aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük
nedenin aydınlar olduğunu savunur.
E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri
kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya
sahip olduğunu öne sürer
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri kalmışlığının en büyük nedenidir. X Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında kurtarıcı olarak görmesini engellemez. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının ası nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü tarak aydınları görür. CAP B) akup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl nedeni olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir. C) Yakup Kadri köyün geri kalmışlığın etkileyen pek çok unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde gerçekleşeceğini düşünür D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nedenin aydınlar olduğunu savunur. E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sahip olduğunu öne sürer
Y₁
A
Y
I
N
D
E
N
I
Z
i
20. (1) Yayınevleri genel olarak Ankara ve İstanbul'da ko-
numlanmış durumda. (II) Her iki şehirde de merkez
yayın grubu olanlar var. (III) Birçok şehirde Ankara ve
İstanbul gibi ulusal yayın potansiyeline erişmiş yayınev-
leri bulunmakta. (IV) Bunlar arasında özellikle kurum-
sal niteliğe sahip olanlar ağırlıkta. Bu yayınevlerinin
çalışma sistemi daha çok bu iki merkez eksenli işliyor.
(VI) Çünkü her sektörde olduğu gibi yayıncılıkta da ku-
ral aynıdır: Doğru yerde olmak.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B)-HH.
C) TV
D) V
AYIT.
EXVT.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Y₁ A Y I N D E N I Z i 20. (1) Yayınevleri genel olarak Ankara ve İstanbul'da ko- numlanmış durumda. (II) Her iki şehirde de merkez yayın grubu olanlar var. (III) Birçok şehirde Ankara ve İstanbul gibi ulusal yayın potansiyeline erişmiş yayınev- leri bulunmakta. (IV) Bunlar arasında özellikle kurum- sal niteliğe sahip olanlar ağırlıkta. Bu yayınevlerinin çalışma sistemi daha çok bu iki merkez eksenli işliyor. (VI) Çünkü her sektörde olduğu gibi yayıncılıkta da ku- ral aynıdır: Doğru yerde olmak. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B)-HH. C) TV D) V AYIT. EXVT.
Ben Tanrı gibi kökü gökte Türk Bilge Kağan,
Size sesleniyorum; beni başbuğ tanıyan
Sizler ey Dokuz Oğuz, Otuz Tatar beyleri,
Ey soldaki Tarhanlar, sağdaki Şadapıtlar!
Ben yürüttüm sizleri bunca yerlere kadar;
İşte bunca topraklar Türklüğün fermanında;
Kurulmuştur tahtımız Ötüken ormanında.
Çözülüp gidecektik, uyuşuk, bekle bekle;
Çelmişti aklımızı altın, gümüş, ipekle
Demirimize demir çıkaramaz düşmanlar..
Ey Türk! Eşin benzerin, sanmam yeryüzünde var.
Sen bir uçtan bir uca geçersin kaç senedir;
Bilmezsin; açken tokluk, tokken de açlık nedir?
Yabancı bağışlardan, dilden, töreden çekin;
Her çağında yetişmez bir Bilge, bir Kültigin!
Dört
3. Bu parçayla ilgili olarak
deisto
1. Epik bir söyleyiş hâkimdir.
II. Yazınsal söylem ağır basmaktadır.
III. Söylev türünün özelliklerine sahiptir.
IV. Hareket akışı söz konusudur.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
E) Il ve IV
C) Yaln
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ben Tanrı gibi kökü gökte Türk Bilge Kağan, Size sesleniyorum; beni başbuğ tanıyan Sizler ey Dokuz Oğuz, Otuz Tatar beyleri, Ey soldaki Tarhanlar, sağdaki Şadapıtlar! Ben yürüttüm sizleri bunca yerlere kadar; İşte bunca topraklar Türklüğün fermanında; Kurulmuştur tahtımız Ötüken ormanında. Çözülüp gidecektik, uyuşuk, bekle bekle; Çelmişti aklımızı altın, gümüş, ipekle Demirimize demir çıkaramaz düşmanlar.. Ey Türk! Eşin benzerin, sanmam yeryüzünde var. Sen bir uçtan bir uca geçersin kaç senedir; Bilmezsin; açken tokluk, tokken de açlık nedir? Yabancı bağışlardan, dilden, töreden çekin; Her çağında yetişmez bir Bilge, bir Kültigin! Dört 3. Bu parçayla ilgili olarak deisto 1. Epik bir söyleyiş hâkimdir. II. Yazınsal söylem ağır basmaktadır. III. Söylev türünün özelliklerine sahiptir. IV. Hareket akışı söz konusudur. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) Il ve IV C) Yaln
3. 1660 Ekolü olarak da bilinen klasisizmde sanat yapıtının
1
gücünü akıl ve sağduyudan alması gerektiğine inanıl-
||
mıştır. Tutkularını iradesi ile kontrol edebilen kişinin erdemli
ve ilkeli olduğuna inanılarak bu karakterin anlatılmaya de-
ğer olduğu düşünülmüştür. Özellikle tiyatro ve şiir alanında
gelişen akımın trajedi ve komedi türlerinde tek perdeli ve
IV
üç birlik kuralına uygun oyunlar sergilenmiştir.
V
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinde bir bilgi
yanlışı vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
togea
kon
E
241
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 1660 Ekolü olarak da bilinen klasisizmde sanat yapıtının 1 gücünü akıl ve sağduyudan alması gerektiğine inanıl- || mıştır. Tutkularını iradesi ile kontrol edebilen kişinin erdemli ve ilkeli olduğuna inanılarak bu karakterin anlatılmaya de- ğer olduğu düşünülmüştür. Özellikle tiyatro ve şiir alanında gelişen akımın trajedi ve komedi türlerinde tek perdeli ve IV üç birlik kuralına uygun oyunlar sergilenmiştir. V Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V togea kon E 241
(V) Bunun bapa-
Gracilan adlı yapı
hangisinde "kar-
adar, da-
anılır.
Özellikle-
eğildir.
avi de-
a rağ-
mle,
üşün-
rum,
eğil.
ken
ada
be-
e
EV
Brvar, durumu, plyt adele veya yarryle reklerini ortaya
koyarak anlatmays, göz Gönünde canlandirmayı amaçlayan
cumlelerdir
A) I
Comle Anlamı Kavramlar
in gövdel ağacın altında şarkı söyleyen küçük kızın, sapsan
saçlan, gece mavisi gözleri vardı
AKLINDA OLSUN
18- ÖĞRETEN SORU / ÖSYM
(1) Antakya'daki kazıl glove arda Geç Hitit Dönemi'ne ait ol-
duğu düşünülen kalıntılar ortaya çıkarıldı (11) Buluntular ara-
sında eşsiz, anıtsal boyutlarda bir insan figürüyle kabartmalı
bir sütun altlığı yer alıyor. (III) Bazalttan yapılan her iki eserin
de kaleye girişi sağlayan yapı kompleksi boyunca uzanan,
yüzeyi taş döşeli koridorun altına gömüldüğü düşünülüyor.
(IV) Bel hizasının hemen üstünden baş kısmına kadar olan
yüksekliği 1,5 metreye ulaşan figür, dik duran bir insanı can-
landırıyor. (V) Toplam boyu, büyük olasılıkla 3,5 - 4 metreyi
bulan sakallı erkek figürünün, gözleri siyah ve beyaz taşlar-
dan yapılmış.
Betimleme sözcüklerle resim yapma sanatıdır.
Bundan dolayı betimleme cümlelerinde özellikle ni-
teleme sifatlarından sıkça yararlanılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betim-
leyici ögelere yer verilmemiştir?
2½v
Çözüm
B) II
C) II
D) IV
Tanım, karşılaştırma ve betimleme kavramları, an-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(V) Bunun bapa- Gracilan adlı yapı hangisinde "kar- adar, da- anılır. Özellikle- eğildir. avi de- a rağ- mle, üşün- rum, eğil. ken ada be- e EV Brvar, durumu, plyt adele veya yarryle reklerini ortaya koyarak anlatmays, göz Gönünde canlandirmayı amaçlayan cumlelerdir A) I Comle Anlamı Kavramlar in gövdel ağacın altında şarkı söyleyen küçük kızın, sapsan saçlan, gece mavisi gözleri vardı AKLINDA OLSUN 18- ÖĞRETEN SORU / ÖSYM (1) Antakya'daki kazıl glove arda Geç Hitit Dönemi'ne ait ol- duğu düşünülen kalıntılar ortaya çıkarıldı (11) Buluntular ara- sında eşsiz, anıtsal boyutlarda bir insan figürüyle kabartmalı bir sütun altlığı yer alıyor. (III) Bazalttan yapılan her iki eserin de kaleye girişi sağlayan yapı kompleksi boyunca uzanan, yüzeyi taş döşeli koridorun altına gömüldüğü düşünülüyor. (IV) Bel hizasının hemen üstünden baş kısmına kadar olan yüksekliği 1,5 metreye ulaşan figür, dik duran bir insanı can- landırıyor. (V) Toplam boyu, büyük olasılıkla 3,5 - 4 metreyi bulan sakallı erkek figürünün, gözleri siyah ve beyaz taşlar- dan yapılmış. Betimleme sözcüklerle resim yapma sanatıdır. Bundan dolayı betimleme cümlelerinde özellikle ni- teleme sifatlarından sıkça yararlanılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betim- leyici ögelere yer verilmemiştir? 2½v Çözüm B) II C) II D) IV Tanım, karşılaştırma ve betimleme kavramları, an-
wn, başka bir yar-
masıyla ilgili ol-
re
bulmuş
=eslerin-
enecek
eri söy-
esleri,
i aşırı
göre
de
V
Cümle Anlamı
7-ÖĞRETEN SORU / ÖSYM
(1) Anadoluhisarı'nın bulunduğu bölgenin tarihi, eskiye daya-
niyor. (II) Kaynaklara göre, Anadoluhisarı, Boğaz'dan geçiş-
leri kontrol etmek amacıyla Yıldırım Beyazıt tarafından yaptı-
rılmış. (III) Yapılırken kullanılan malzemeler arasında, Bizans
yapılarından alınmış taşlar da var. (IV)) Bu durum, burada eski
bir Zeus Tapınağı'nın bulunduğu yolundaki düşünceleri daha
da güçlendiriyor. (V) Boğaz'ın en dar yerinde, Göksu Deresi
kıyısında bulunan bu bölgenin, bugün olduğu gibi, Osmanlı
öncesinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığı çeşitli kaynak-
larda belirtiliyor.
ATT
Kavramlar
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
belirtilenler "tahmin" niteliği taşımaktadır?
B) II
C) III
Çözüm
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
wn, başka bir yar- masıyla ilgili ol- re bulmuş =eslerin- enecek eri söy- esleri, i aşırı göre de V Cümle Anlamı 7-ÖĞRETEN SORU / ÖSYM (1) Anadoluhisarı'nın bulunduğu bölgenin tarihi, eskiye daya- niyor. (II) Kaynaklara göre, Anadoluhisarı, Boğaz'dan geçiş- leri kontrol etmek amacıyla Yıldırım Beyazıt tarafından yaptı- rılmış. (III) Yapılırken kullanılan malzemeler arasında, Bizans yapılarından alınmış taşlar da var. (IV)) Bu durum, burada eski bir Zeus Tapınağı'nın bulunduğu yolundaki düşünceleri daha da güçlendiriyor. (V) Boğaz'ın en dar yerinde, Göksu Deresi kıyısında bulunan bu bölgenin, bugün olduğu gibi, Osmanlı öncesinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığı çeşitli kaynak- larda belirtiliyor. ATT Kavramlar Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilenler "tahmin" niteliği taşımaktadır? B) II C) III Çözüm D) IV E) V
an Tak-
... Vak-
ayalım.
mayın.
al, fuar,
natse-
anma-
nuz da
ümkün
Bütün
rilirse
nlerinin
anmış
leme-
geliş-
kapi-
un-
1
6
S
A
A
Deneme
22. Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Halikarnas Balıkçısı,
17 Nisan 1890 tarihinde Girit'te dünyaya gelmiştir. Kendine
özgü yazma tekniği ve denize olan tutkusu ile muazzam bir
edebiyat yaratan Halikarnas Balıkçısı âdeta bir sanat orta-
mında yetişmiştir. Deniz insanı konusunda edebiyatımızda
hiç değinilmemiş noktalara, hiç bakılmamış çeşitli açılardan
bakan usta yazar, özel bir edebiyat adası oluşturur. Kullan-
dığı deniz, gemi terimleri ile birçok öykü ve roman kaleme
alan Halikarnas Balıkçısı, deniz insanlarının yaşadığı dra-
matik olaylara da yer vererek bu konuda yazılmamış birçok
unsura dikkat çekmiştir. Denize olan bu sevdası ile Cevat
Şakir Kabaağaçlı, Mavi Yolculuk fikrini ortaya atan ilk kişi-
dir. Bu fikri arkadaşları ile uygulayan Halikarnas Balıkçısı,
çıktığı bu yolculuklardan edindiği izlenimleri eserlerinde de
kullanmıştır. Zengin yazma tekniği ve fikirleri ile usta yazar
kendisinden sonra gelen birçok yazarı, aydını etkilemiştir.
Bu parçada "Cevat Şakir Kabaağaçlı" ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Denize olan aşırı düşkünlüğü ve özgün tarzıyla alışılmı-
şın sınırlarını aşan bir edebiyat yarattığına
B) Deniz insanının yaşadığı acıklı olaylara öykü ve roman-
larında yer verdiğine
C) Eserlerini kaleme aldığı dönemde oldukça popüler oldu-
ğunu fakat aynı etkiyi ilerleyen yıllarda gösteremediğine
D) Denizi ve denizcileri edebiyatımızda daha önce hiç ele
alınmamış bir şekilde ele aldığına
E) Denize olan tutkusu dolayısıyla denize açılıp burada de-
neyimlediklerini de eserlerinde kullandığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
an Tak- ... Vak- ayalım. mayın. al, fuar, natse- anma- nuz da ümkün Bütün rilirse nlerinin anmış leme- geliş- kapi- un- 1 6 S A A Deneme 22. Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Halikarnas Balıkçısı, 17 Nisan 1890 tarihinde Girit'te dünyaya gelmiştir. Kendine özgü yazma tekniği ve denize olan tutkusu ile muazzam bir edebiyat yaratan Halikarnas Balıkçısı âdeta bir sanat orta- mında yetişmiştir. Deniz insanı konusunda edebiyatımızda hiç değinilmemiş noktalara, hiç bakılmamış çeşitli açılardan bakan usta yazar, özel bir edebiyat adası oluşturur. Kullan- dığı deniz, gemi terimleri ile birçok öykü ve roman kaleme alan Halikarnas Balıkçısı, deniz insanlarının yaşadığı dra- matik olaylara da yer vererek bu konuda yazılmamış birçok unsura dikkat çekmiştir. Denize olan bu sevdası ile Cevat Şakir Kabaağaçlı, Mavi Yolculuk fikrini ortaya atan ilk kişi- dir. Bu fikri arkadaşları ile uygulayan Halikarnas Balıkçısı, çıktığı bu yolculuklardan edindiği izlenimleri eserlerinde de kullanmıştır. Zengin yazma tekniği ve fikirleri ile usta yazar kendisinden sonra gelen birçok yazarı, aydını etkilemiştir. Bu parçada "Cevat Şakir Kabaağaçlı" ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Denize olan aşırı düşkünlüğü ve özgün tarzıyla alışılmı- şın sınırlarını aşan bir edebiyat yarattığına B) Deniz insanının yaşadığı acıklı olaylara öykü ve roman- larında yer verdiğine C) Eserlerini kaleme aldığı dönemde oldukça popüler oldu- ğunu fakat aynı etkiyi ilerleyen yıllarda gösteremediğine D) Denizi ve denizcileri edebiyatımızda daha önce hiç ele alınmamış bir şekilde ele aldığına E) Denize olan tutkusu dolayısıyla denize açılıp burada de- neyimlediklerini de eserlerinde kullandığına
-D
20
taşıyan yö
Bebek, çocukluğa doğru geliştikçe yeni beceriler kazan
davranışlarını kendi denetimi altına almaya başlar. Bu dore
ailenin rehberliği çocuğun gelişimi üzerinde çok etkili olur.
anne baba tutumu sağlıksız bir gelişimin ve uyumsuzluklar
lica kaynağı olabilir. Anne-baba, bazen çocuğa çok şey ve
onun kendi gelişimine yön vermesini engeller. Bazen de co
şey vererek ona gerekli desteği sağlayamaz ve uygunsuz de
nış örüntülerinin gelişimine neden olur. Dolayısıyla
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdak
den hangisi getirilmelidir?
A gelişiminde gerilik bulunan çocukların acilen uzmanlar
fından takip edilmesi gerekmektedir
Byi bir çocuk yetiştirmenin genelgeçer kuralları olduğun
lemek doğru değildir
C) anne ve babanın çocukla olan etkileşimi, çocuğun iler
sıl bir birey olacağını belirlemektedir
D) anne ve babasının daha çok ilgilendiği çocuklar, yaş
göre daha hızlı gelişir
E) anne ve babaların bütün çocuklarıyla eşit derecede ilg
si gerekmektedir
6-E
7-D
8-B
dedi
B) Her
hükr
Edel
ulaş
D) Sos
ti dc
E) Top
lem
2. Hep ya
biridir
ranlıkl
Büyük
döner
lerin d
gibi g
Bu pa
den h
A) Z
d
Ⓒ
DR
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
-D 20 taşıyan yö Bebek, çocukluğa doğru geliştikçe yeni beceriler kazan davranışlarını kendi denetimi altına almaya başlar. Bu dore ailenin rehberliği çocuğun gelişimi üzerinde çok etkili olur. anne baba tutumu sağlıksız bir gelişimin ve uyumsuzluklar lica kaynağı olabilir. Anne-baba, bazen çocuğa çok şey ve onun kendi gelişimine yön vermesini engeller. Bazen de co şey vererek ona gerekli desteği sağlayamaz ve uygunsuz de nış örüntülerinin gelişimine neden olur. Dolayısıyla Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdak den hangisi getirilmelidir? A gelişiminde gerilik bulunan çocukların acilen uzmanlar fından takip edilmesi gerekmektedir Byi bir çocuk yetiştirmenin genelgeçer kuralları olduğun lemek doğru değildir C) anne ve babanın çocukla olan etkileşimi, çocuğun iler sıl bir birey olacağını belirlemektedir D) anne ve babasının daha çok ilgilendiği çocuklar, yaş göre daha hızlı gelişir E) anne ve babaların bütün çocuklarıyla eşit derecede ilg si gerekmektedir 6-E 7-D 8-B dedi B) Her hükr Edel ulaş D) Sos ti dc E) Top lem 2. Hep ya biridir ranlıkl Büyük döner lerin d gibi g Bu pa den h A) Z d Ⓒ DR
14. 1. Gerçekten de sınıfta kuru ve soğuk gelen konular, ye-
mek sofralarında tadına doyulmaz olurdu.
II. Belki de bu yüzden Platon'un Şölen diyaloğu en sev-
diğim İlk Çağ metinlerinin başında gelir.
III. Her felsefe öğrencisi gibi ben de Platon'un diyalogla-
rını okumaya öğrencilik yıllarımda başladım.
IV. Yine her felsefe öğrencisi gibi İlk Çağ düşünürlerinin
minderlere uzanmış, sofra etrafında, derin konulara da-
lip saatlerce sohbet etmesine özenirdim.
V. Çünkü bizim de öğrencilik yıllarımızda en güzel ve de-
rin sohbetlerimiz uzayan gecelerde, böyle sofra başla-
rında yaşanırdı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bü-
tün oluşturulmak istense hangisi baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
ROOM lavar
16.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. 1. Gerçekten de sınıfta kuru ve soğuk gelen konular, ye- mek sofralarında tadına doyulmaz olurdu. II. Belki de bu yüzden Platon'un Şölen diyaloğu en sev- diğim İlk Çağ metinlerinin başında gelir. III. Her felsefe öğrencisi gibi ben de Platon'un diyalogla- rını okumaya öğrencilik yıllarımda başladım. IV. Yine her felsefe öğrencisi gibi İlk Çağ düşünürlerinin minderlere uzanmış, sofra etrafında, derin konulara da- lip saatlerce sohbet etmesine özenirdim. V. Çünkü bizim de öğrencilik yıllarımızda en güzel ve de- rin sohbetlerimiz uzayan gecelerde, böyle sofra başla- rında yaşanırdı. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bü- tün oluşturulmak istense hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V ROOM lavar 16.
Bu
(1) Duyma ya da görme kaybı söz konusu olduğunda in-
sanlar korkunç bir durumla karşı karşıya kaldıklarını düşü-
nüyor. (II) Ama koku alma yeteneğinin kaybı söz konusu ol-
duğunda bazen bunun farkında bile olmuyorlar ya da far-
kında oluyor ama önemsemiyorlar. (III) Üstelik bu bozuk-
luğa sahip pek çok kişi tibbi yardım alma ihtiyacı bile his-
setmiyor. (IV) Oysa koku alma duyusunun azalması ya da
tamamen kaybolması bazı hastalıkların ya da sağlık prob-
lemlerinin habercisi. (V) Her şeyden önce koku duyumuz
bir erken uyarı sistemi olarak görev yapıyor. (VI) Gaz sızın-
tısı, bozulmuş bir yiyecek ya da yangın gibi tehlikeli du-
rumların koklama yeteneğimiz sayesinde farkına varıyoruz.
1.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden iti-
baren konunun farklı bir yönüne değinilmiştir?
A) II
B) III
C) IV
D) V E) VI
21
3. 0
NTAJ YAYINLARI
ko
ya
le
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bu (1) Duyma ya da görme kaybı söz konusu olduğunda in- sanlar korkunç bir durumla karşı karşıya kaldıklarını düşü- nüyor. (II) Ama koku alma yeteneğinin kaybı söz konusu ol- duğunda bazen bunun farkında bile olmuyorlar ya da far- kında oluyor ama önemsemiyorlar. (III) Üstelik bu bozuk- luğa sahip pek çok kişi tibbi yardım alma ihtiyacı bile his- setmiyor. (IV) Oysa koku alma duyusunun azalması ya da tamamen kaybolması bazı hastalıkların ya da sağlık prob- lemlerinin habercisi. (V) Her şeyden önce koku duyumuz bir erken uyarı sistemi olarak görev yapıyor. (VI) Gaz sızın- tısı, bozulmuş bir yiyecek ya da yangın gibi tehlikeli du- rumların koklama yeteneğimiz sayesinde farkına varıyoruz. 1. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden iti- baren konunun farklı bir yönüne değinilmiştir? A) II B) III C) IV D) V E) VI 21 3. 0 NTAJ YAYINLARI ko ya le
5. (1) insanlar hakkında iyi veya kötü diye hüküm
vermek hiç de kolay değildir. (II) Fakat doğayı
acımasızca yok edenleri duraksamadan "kötüler"
sınıfına koyabiliriz. (III) Onlar, bir kişiye karşı değil,
bütün bir topluma karşı suç işlemişlerdir. (IV)
Üstelik aynı tutumu hayatları boyunca sergilemeye
devam ederler. (V) Hepimiz hayatımızın bir anında
muhakkak bu tür insanlarla karşılaşırız.
Yukarıdaki cümleler için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I. cümle kanıtlanabilirlik açısından öznel bir
cümledir.
B) II. cümledeki yargı III. cümlede
gerekçelendirilmiştir.
C) IV. cümlede bir eylemin değişmezliği
vurgulanmıştır.
III. ve IV. cümle anlamça ve biçimce olumlu
cümlelerdir.
E) V. cümlede bir eylemin kesinleşmesinden söz
odilmistir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) insanlar hakkında iyi veya kötü diye hüküm vermek hiç de kolay değildir. (II) Fakat doğayı acımasızca yok edenleri duraksamadan "kötüler" sınıfına koyabiliriz. (III) Onlar, bir kişiye karşı değil, bütün bir topluma karşı suç işlemişlerdir. (IV) Üstelik aynı tutumu hayatları boyunca sergilemeye devam ederler. (V) Hepimiz hayatımızın bir anında muhakkak bu tür insanlarla karşılaşırız. Yukarıdaki cümleler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle kanıtlanabilirlik açısından öznel bir cümledir. B) II. cümledeki yargı III. cümlede gerekçelendirilmiştir. C) IV. cümlede bir eylemin değişmezliği vurgulanmıştır. III. ve IV. cümle anlamça ve biçimce olumlu cümlelerdir. E) V. cümlede bir eylemin kesinleşmesinden söz odilmistir