Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

daralan,
şan bir
n Küre
na giri-
dere-
dirde
işten
ba-
oğal
maya
yor.
tün
Encu
V
nit Yayınlanı
29. Eleştirmenlerimiz yazınsal yapıtlar üzerine değişik yön-
temlerle incelemeler yapıyor, kuramsal eleştiri yapıtları
yayımlıyorlar. Batı dillerinden eleştiri üzerine pek çok
yapıt çevriliyor. Ortada görmezlikten gelinemeyecek bir
birikim var. Peki, çıkan yapıtları güncelliğini yitirmeden
değerlendiren nitelikli eleştirmenlerimizin sayısı neden
az? Kitap eleştiri dergilerinin olmaması bir neden ama
asıl neden, bu değil. Nurullah Ataç, dergi yazılarına kadar
yazın alanındaki her kıpırdanışı izlerken de kitap dergileri
yoktu. Kimse Ataç'ı yazmaya zorlamıyordu. Onun kendi
kendine verdiği bir görevdi güncel yazını izlemek.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Eleştiri ile ilgili kuramsal çalışmaların azlığı nedeniyle
iyi eleştirmenler yetişmemektedir.
B) İyi eleştirmenlerin azlığı, kitap eleştiri dergilerinin
olmamasından kaynaklanmaktadır.
Sanat yapıtlarını yayımlandığı dönemde değerlendire-
cek gerçek eleştirmen kıtlığı yaşanmaktadır.
Eleştirinin para kazanmak amacıyla yapılması, nitelikli
eleştiri yapılmasını engellemektedir.
E) Eleştiri, yazınımızda sonradan gelişen bir tür olduğun-
dan ilerleme kaydetmemiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
daralan, şan bir n Küre na giri- dere- dirde işten ba- oğal maya yor. tün Encu V nit Yayınlanı 29. Eleştirmenlerimiz yazınsal yapıtlar üzerine değişik yön- temlerle incelemeler yapıyor, kuramsal eleştiri yapıtları yayımlıyorlar. Batı dillerinden eleştiri üzerine pek çok yapıt çevriliyor. Ortada görmezlikten gelinemeyecek bir birikim var. Peki, çıkan yapıtları güncelliğini yitirmeden değerlendiren nitelikli eleştirmenlerimizin sayısı neden az? Kitap eleştiri dergilerinin olmaması bir neden ama asıl neden, bu değil. Nurullah Ataç, dergi yazılarına kadar yazın alanındaki her kıpırdanışı izlerken de kitap dergileri yoktu. Kimse Ataç'ı yazmaya zorlamıyordu. Onun kendi kendine verdiği bir görevdi güncel yazını izlemek. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Eleştiri ile ilgili kuramsal çalışmaların azlığı nedeniyle iyi eleştirmenler yetişmemektedir. B) İyi eleştirmenlerin azlığı, kitap eleştiri dergilerinin olmamasından kaynaklanmaktadır. Sanat yapıtlarını yayımlandığı dönemde değerlendire- cek gerçek eleştirmen kıtlığı yaşanmaktadır. Eleştirinin para kazanmak amacıyla yapılması, nitelikli eleştiri yapılmasını engellemektedir. E) Eleştiri, yazınımızda sonradan gelişen bir tür olduğun- dan ilerleme kaydetmemiştir.
DENEME-
37 ve 38. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
(1) Homeros'un liyada ve Odyssela'sında anlattığı hikaye-
ler Batı kültürüne öyle işlemiştir ki günümüzde bile onlarla
karşılaşmamak imkânsızdır. (II) Truva atından kikloplara
yani tek gözlü canavarlara, Aşil'in topuğundan sirenlerin
şarkılarına, her iki epik eserin unsurları da yazılmalarından
neredeyse üç bin yıl sonra edebiyatımızın ve gündelik
dilimizin temel taşları olarak varlıklarını sürdürmektedir.
(11) Iki epik şiirden oluşan İlyada ve Odyssesia, yazıya
dökülmeden önce muhtemelen ezberden okunmuş veya
şarkı gibi söylenmiş, nesilden nesile sözlü olarak aktarıl-
mıştır. (IV) Bu süreçte Homeros'un tam olarak nasıl bir
rol oynadığı gizemini korumaktadır. (V) Gerçekte yaşa-
mış olup olmadığıyla ilgili tartışmalar hâlâ sürmektedir.
(VI) Her halükårda, bilginler her iki eserin de MÖ VIII.
yüzyıl civarında, bugün Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde
kalan fakat o zamanlar Antik Yunan sınırları içerisinde
bulunan lyonya'da ortaya çıktığına inanmaktadır.
37. Bu parçada sözü edilen eserlerle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
x
A Etkisini hálá sürdürmekte olduğuna
BDerleyicisinin hayatı hakkında kesin bilgiler olmadığı-
na
Clk kez MỎ VIII. yüzyılda yazıya geçirildiğine
D Eserlerin oluştuğu yer ve döneme
Sözlü edebiyat ürünleri olduklarına
alduklarına
38. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
AV
8 111
Bang
C) IV
W
V
107
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME- 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Homeros'un liyada ve Odyssela'sında anlattığı hikaye- ler Batı kültürüne öyle işlemiştir ki günümüzde bile onlarla karşılaşmamak imkânsızdır. (II) Truva atından kikloplara yani tek gözlü canavarlara, Aşil'in topuğundan sirenlerin şarkılarına, her iki epik eserin unsurları da yazılmalarından neredeyse üç bin yıl sonra edebiyatımızın ve gündelik dilimizin temel taşları olarak varlıklarını sürdürmektedir. (11) Iki epik şiirden oluşan İlyada ve Odyssesia, yazıya dökülmeden önce muhtemelen ezberden okunmuş veya şarkı gibi söylenmiş, nesilden nesile sözlü olarak aktarıl- mıştır. (IV) Bu süreçte Homeros'un tam olarak nasıl bir rol oynadığı gizemini korumaktadır. (V) Gerçekte yaşa- mış olup olmadığıyla ilgili tartışmalar hâlâ sürmektedir. (VI) Her halükårda, bilginler her iki eserin de MÖ VIII. yüzyıl civarında, bugün Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde kalan fakat o zamanlar Antik Yunan sınırları içerisinde bulunan lyonya'da ortaya çıktığına inanmaktadır. 37. Bu parçada sözü edilen eserlerle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? x A Etkisini hálá sürdürmekte olduğuna BDerleyicisinin hayatı hakkında kesin bilgiler olmadığı- na Clk kez MỎ VIII. yüzyılda yazıya geçirildiğine D Eserlerin oluştuğu yer ve döneme Sözlü edebiyat ürünleri olduklarına alduklarına 38. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? AV 8 111 Bang C) IV W V 107
6. Bugünkü modern kâğıdın atası olarak adlandırılabilecek
olan ilk parşömenler, milattan önce 2. yüzyılda bulunmuş;
kullanım amacını hepimizin bildiği kâğıttan, bazı Asya kül-
türlerinde yiyecek katkı maddesi olarak da yararlanılmıştır.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çı-
karılabilir?
A) Kâğıdın kullanım amacının sınırlı olduğu
B) Parşömenlerin bugünkü kâğıttan daha kullanışlı olduğu
Her toplumun kâğıdı farklı amaçlarla kullandığı
Kâğıdın kullanımında günümüzde belli bir görüş birli-
ğine varıldığı
a
E) Kâğıdın Asya toplumlarına özgü bir buluş olduğu
TÜRKÇE
9.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Bugünkü modern kâğıdın atası olarak adlandırılabilecek olan ilk parşömenler, milattan önce 2. yüzyılda bulunmuş; kullanım amacını hepimizin bildiği kâğıttan, bazı Asya kül- türlerinde yiyecek katkı maddesi olarak da yararlanılmıştır. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çı- karılabilir? A) Kâğıdın kullanım amacının sınırlı olduğu B) Parşömenlerin bugünkü kâğıttan daha kullanışlı olduğu Her toplumun kâğıdı farklı amaçlarla kullandığı Kâğıdın kullanımında günümüzde belli bir görüş birli- ğine varıldığı a E) Kâğıdın Asya toplumlarına özgü bir buluş olduğu TÜRKÇE 9.
Paragraf
25. Borges, yazdığı farklı metinler içinden konuşurken
hayatı boyunca pek çok çeşitleme yaptığını ama
kendi dilini ancak yetmişlerinde bulduğunu anlatır.
Belki bir yüce gönüllülüktür onunki ama önemli olan
ne demek istediği. Yaratıcı yazarın kendi dilini oluş-
tururken hemen görünen becerileri, bu arada dile
getirdiği teknik hünerler, art arda kullanılan sıfatlar,
benzetmeler, araya giren güzel sözler, şiirsel tatlar
Borges'in farklı tutumu içinde yer bulamamıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
yazardan beklenen bir yaklaşım olamaz?
A) Anlamı doğrudan veren, dolayısıyla yalın ve açık
anlatımı yeğler.
B) Söylenmeyeni de içeren, yapısı bozulmuş, dev-
rik cümlelerden oluşan bir dil kullanmanın yara-
tıcılığı öldürdüğünü savunur.
C) Yaratıcı yazarın da kendi dilini önce temel ola-
nın içinde eğitip olgunlaştırması gerektiğine ina-
nir.
D) Önce düz anlamlı, düz yapılı, doğrudan anlam-
lar taşıyan bir dille yazınsal niteliği yüksek me-
tinler yazma ustalığı kazanılmasına inanır.
E) Yazınsal yapıtın, güç anlaşılır ve kapalı olduğu
sürece, başarılı ve etkileyici olduğunu düşünür.
YAYINLARI
LIWIT
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf 25. Borges, yazdığı farklı metinler içinden konuşurken hayatı boyunca pek çok çeşitleme yaptığını ama kendi dilini ancak yetmişlerinde bulduğunu anlatır. Belki bir yüce gönüllülüktür onunki ama önemli olan ne demek istediği. Yaratıcı yazarın kendi dilini oluş- tururken hemen görünen becerileri, bu arada dile getirdiği teknik hünerler, art arda kullanılan sıfatlar, benzetmeler, araya giren güzel sözler, şiirsel tatlar Borges'in farklı tutumu içinde yer bulamamıştır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazardan beklenen bir yaklaşım olamaz? A) Anlamı doğrudan veren, dolayısıyla yalın ve açık anlatımı yeğler. B) Söylenmeyeni de içeren, yapısı bozulmuş, dev- rik cümlelerden oluşan bir dil kullanmanın yara- tıcılığı öldürdüğünü savunur. C) Yaratıcı yazarın da kendi dilini önce temel ola- nın içinde eğitip olgunlaştırması gerektiğine ina- nir. D) Önce düz anlamlı, düz yapılı, doğrudan anlam- lar taşıyan bir dille yazınsal niteliği yüksek me- tinler yazma ustalığı kazanılmasına inanır. E) Yazınsal yapıtın, güç anlaşılır ve kapalı olduğu sürece, başarılı ve etkileyici olduğunu düşünür. YAYINLARI LIWIT
edi
(1) Bir yönetmen olarak filmimin belgesele dönüşmemesi
için tasarım hissinin yapıtıma bütünüyle sinmesini tercih
ettim. (II) İlk denemelerimde acaba hiç kamera bilmeyen
insanlarla çalışabilir miyim diye düşündüm. (III) Ama bu
denemeler sırasında senaryoyu sürekli değiştirdiğimden
yazdığım şeylerin amatörlerce oynanmasının onlar için
çok ağır bir yük olduğunu fark ettim. (IV) Böylece profes-
yonel olduklarını düşündüğüm Esme ve diğerleri ile bir
araya geldik. (V) Görüşmelerimizde bu filmden beklenti-
lerimi gerçekleştirmek için sadece kahramanların değil,
yer ve zamanın da önemli olduğu sonucuna ulaştık. (VI)
Mekân araştırmaları sırasında atölyelere girip çıkarken
görsel ve işitsel bir arşiv oluşturduk. (VII) Bütün bunlar
helvaya dönüşmeyecek olsa da ben neyi dert ediniyor-
sam o amaçta uğraşmaya devam edeceğim. (VIII) En
azından böylece başka çalışmalara da hazırlık yapmış
olacağım.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri arasın-
da neden sonuç ilişkisi vardır?
A) II ve III
BIl ve IV
DWV ve VI
C) IV/ve V
E)VI ve Vit
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
edi (1) Bir yönetmen olarak filmimin belgesele dönüşmemesi için tasarım hissinin yapıtıma bütünüyle sinmesini tercih ettim. (II) İlk denemelerimde acaba hiç kamera bilmeyen insanlarla çalışabilir miyim diye düşündüm. (III) Ama bu denemeler sırasında senaryoyu sürekli değiştirdiğimden yazdığım şeylerin amatörlerce oynanmasının onlar için çok ağır bir yük olduğunu fark ettim. (IV) Böylece profes- yonel olduklarını düşündüğüm Esme ve diğerleri ile bir araya geldik. (V) Görüşmelerimizde bu filmden beklenti- lerimi gerçekleştirmek için sadece kahramanların değil, yer ve zamanın da önemli olduğu sonucuna ulaştık. (VI) Mekân araştırmaları sırasında atölyelere girip çıkarken görsel ve işitsel bir arşiv oluşturduk. (VII) Bütün bunlar helvaya dönüşmeyecek olsa da ben neyi dert ediniyor- sam o amaçta uğraşmaya devam edeceğim. (VIII) En azından böylece başka çalışmalara da hazırlık yapmış olacağım. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri arasın- da neden sonuç ilişkisi vardır? A) II ve III BIl ve IV DWV ve VI C) IV/ve V E)VI ve Vit
4. Ünlü ressam Pablo Picasso bir konuşmasında şöyle demiş-
ti: "Küçük bir çocukken annem bana eğer asker olursan ge-
neral olacaksın, rahip olursan papalığa yükseleceksin, de-
mişti ama ben ressam oldum yani Picasso oldum."
Ünlü ressam bu sözleriyle "sanat'ın hangi yönünü vur-
gulamak istemiştir?
A) Zaman ve emek isteyen bir süreçle şekillendiğini
B Her türlü meslek ve uğraşıdan değerli olduğunu
C) İnsanı farklı kılan özellikleri açığa çıkardığını
D Maddi beklentilerin ötesinde bir uğraş olduğunu
Einsanı duygusal olarak tatmin ettiğini
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Ünlü ressam Pablo Picasso bir konuşmasında şöyle demiş- ti: "Küçük bir çocukken annem bana eğer asker olursan ge- neral olacaksın, rahip olursan papalığa yükseleceksin, de- mişti ama ben ressam oldum yani Picasso oldum." Ünlü ressam bu sözleriyle "sanat'ın hangi yönünü vur- gulamak istemiştir? A) Zaman ve emek isteyen bir süreçle şekillendiğini B Her türlü meslek ve uğraşıdan değerli olduğunu C) İnsanı farklı kılan özellikleri açığa çıkardığını D Maddi beklentilerin ötesinde bir uğraş olduğunu Einsanı duygusal olarak tatmin ettiğini
rmesi-
anı fark
vönü-
mlar-
ye
?
36. 1.
3
II. Bir çekiçle vurduğu çanların tinılarında bir oktav aralığı
nın 2:1, beşli aralığın 3:2, dörtlüğün 4:3 ve tam notala-
nın da 9:8 oranına eşit olduğunu kanıtlamıştır.
1
Mūziksel uyumu matematik formülleriyle dile getiren bu
felsefeci, farklı büyüklükteki çanlarla bir skala düzeni ya-
ratmıştır.
III. Pythagoras'ı izleyenler bu ses dizisini tek telden oluşan
bir çalgı üzerinde denemişler ve tüm bir müzik sistemi-
nin doğru tonlanmasını (entonasyon) sağlamışlardır.
IV. Eski Yunan'da müziksel düşüncenin gelişimini etkileyen
filozofların başında Sisamlı Pythagoras gelir.
fr.
-V. İşte bu sekizli ve dörtlü aralıklardan oluşan ses dizisi,
sonralan Pythagoras gami adıyla anılmıştır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördün-
cu olur?
A) V
B) I
C) IV
E) II
gaciniz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rmesi- anı fark vönü- mlar- ye ? 36. 1. 3 II. Bir çekiçle vurduğu çanların tinılarında bir oktav aralığı nın 2:1, beşli aralığın 3:2, dörtlüğün 4:3 ve tam notala- nın da 9:8 oranına eşit olduğunu kanıtlamıştır. 1 Mūziksel uyumu matematik formülleriyle dile getiren bu felsefeci, farklı büyüklükteki çanlarla bir skala düzeni ya- ratmıştır. III. Pythagoras'ı izleyenler bu ses dizisini tek telden oluşan bir çalgı üzerinde denemişler ve tüm bir müzik sistemi- nin doğru tonlanmasını (entonasyon) sağlamışlardır. IV. Eski Yunan'da müziksel düşüncenin gelişimini etkileyen filozofların başında Sisamlı Pythagoras gelir. fr. -V. İşte bu sekizli ve dörtlü aralıklardan oluşan ses dizisi, sonralan Pythagoras gami adıyla anılmıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördün- cu olur? A) V B) I C) IV E) II gaciniz
açıkla-
akıl yü
da kab-
di. Her
zlıklan,
1. şa-
waban-
in so
tekrar
kıl yü-
si kul-
ve uz-
nada,
n gü-
izde-
ori is-
gru-
mafife
daha
man-
nları
MSÜ/Türkçe
35. Kurşun, en eski zehirlerden biridir. Roma imparatorluğu, ki
mi kaynaklara göre, kurşun yüzünden yıkılmıştır. Zira kurgun-
dan yapılmış şarap ve yiyecek kaplanını ancak çok varlıklı
kişiler kullanabiliyordu. Roma'nın yönetici sınıfı, çok yaygın
kısırlık, ölü doğum ve beyin rahatsızlıklarına uğramıştı ve
muhtemelen bunun nedeni kurşun zehirlenmesiydi. Kurşu-
nun zehirli etkisinin bilinmediği dönemlerde bir başka risk-
li grup da ressamlardı. Van Gogh ve Goya gibi sanatçıların
boya maddesi olarak kullanılan kurşun oksit ve kurşun ase-
tat nedeniyle zehirlenmiş olduğu değerlendirilmektedir.
Bu parçanın bütününde "kurşun" hakkında özellikle üze-
rinde durulan, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir dönemler zararlı etkisi bilinmese de zamanla bunun-
la ilgili alınan önlemler
B) Zehirli olduğunun bilinmediği dönemlerde kimi önemli
şahsiyetlerin ölümünde etkisinin bulunma ihtimali
C) Uzun süre toplumlanın yalnızca belli kesimlerince kulla-
nilan pahalı bir madde olması
D) Faydalı işler için kullanılması yanında ölümcül zararlanı-
nın da bulunması
E) Sadece bireyleri değil, tüm toplumu olumsuz etkileyebi-
lecek bir niteliğe sahip olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
açıkla- akıl yü da kab- di. Her zlıklan, 1. şa- waban- in so tekrar kıl yü- si kul- ve uz- nada, n gü- izde- ori is- gru- mafife daha man- nları MSÜ/Türkçe 35. Kurşun, en eski zehirlerden biridir. Roma imparatorluğu, ki mi kaynaklara göre, kurşun yüzünden yıkılmıştır. Zira kurgun- dan yapılmış şarap ve yiyecek kaplanını ancak çok varlıklı kişiler kullanabiliyordu. Roma'nın yönetici sınıfı, çok yaygın kısırlık, ölü doğum ve beyin rahatsızlıklarına uğramıştı ve muhtemelen bunun nedeni kurşun zehirlenmesiydi. Kurşu- nun zehirli etkisinin bilinmediği dönemlerde bir başka risk- li grup da ressamlardı. Van Gogh ve Goya gibi sanatçıların boya maddesi olarak kullanılan kurşun oksit ve kurşun ase- tat nedeniyle zehirlenmiş olduğu değerlendirilmektedir. Bu parçanın bütününde "kurşun" hakkında özellikle üze- rinde durulan, aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir dönemler zararlı etkisi bilinmese de zamanla bunun- la ilgili alınan önlemler B) Zehirli olduğunun bilinmediği dönemlerde kimi önemli şahsiyetlerin ölümünde etkisinin bulunma ihtimali C) Uzun süre toplumlanın yalnızca belli kesimlerince kulla- nilan pahalı bir madde olması D) Faydalı işler için kullanılması yanında ölümcül zararlanı- nın da bulunması E) Sadece bireyleri değil, tüm toplumu olumsuz etkileyebi- lecek bir niteliğe sahip olması
D) Yalnız III
E) II ve III
17. (1) İnsanlar, geçmişte ve günümüzde, insan gibi dav-
ranan makineleri düşlemiş ve bu makineleri yapmaya
çalışmıştır. (II) Bunu yaparken kendisinin yani insanın
nasıl bir yapısı olduğunu anlamak istemiş, özellikle de
beyninin nasıl çalıştığını öğrenmeye çabalamıştır. (III)
Bu bağlamda, insana özgü akıl ve zekâ kavramlarını
açıklama gereğini hissetmiştir. (IV) Doğru ve yanlışı
birbirinden ayırabilme yetisi olarak tanımlanan aklın
doğuştan kazanılmış bir yetenek olduğu anlaşılmış-
tır. (V) İnsan, karşılaştığı olaylar ve durumlar hakkın-
da, aklını kullanarak kapsamlı yorumlar üretebilmek-
tedir. (VI) İnsanın biyolojik gelişmesiyle birlikte aklı da
gelişmektedir. (VII) Dolayısıyla sağlıklı her insanın ak-
li vardır ve akıl ölçülebilir değildir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
C) IV
D) V
E) VI
B) III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D) Yalnız III E) II ve III 17. (1) İnsanlar, geçmişte ve günümüzde, insan gibi dav- ranan makineleri düşlemiş ve bu makineleri yapmaya çalışmıştır. (II) Bunu yaparken kendisinin yani insanın nasıl bir yapısı olduğunu anlamak istemiş, özellikle de beyninin nasıl çalıştığını öğrenmeye çabalamıştır. (III) Bu bağlamda, insana özgü akıl ve zekâ kavramlarını açıklama gereğini hissetmiştir. (IV) Doğru ve yanlışı birbirinden ayırabilme yetisi olarak tanımlanan aklın doğuştan kazanılmış bir yetenek olduğu anlaşılmış- tır. (V) İnsan, karşılaştığı olaylar ve durumlar hakkın- da, aklını kullanarak kapsamlı yorumlar üretebilmek- tedir. (VI) İnsanın biyolojik gelişmesiyle birlikte aklı da gelişmektedir. (VII) Dolayısıyla sağlıklı her insanın ak- li vardır ve akıl ölçülebilir değildir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II C) IV D) V E) VI B) III
-ku-
ara-
zlık
bil-
lar
en-
ini
7-
n
PEAK
11. Okur, metni bilgilenmek veya edebî zevk almak için
okur. Ancak bazı metinler okur için engelli koşu gibi-
dir. Yazar, okur ile hedefi arasına sürekli engeller ko-
yar. Aynı anlama gelen sözcükleri, betimlemede işle-
vi olmayan sifatlan cümlelere serpiştirir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen ba-
kış açısıyla yazılmıştır?
A) Yaz boyu kıyılanı yeşile, denizi turkuaza kesen Dat-
ça Yarımadası, Antik Çağlardan günümüze uza-
nan bir işaret parmağı gibi. Tek ya da çift katlı taş
evlerden oluşan Eski Datça'da kapı önlerini dev
begonviller süslüyor.
B) Datça Yarımadası, insana hem Ege'yi hem Ak-
deniz'i aynı anda gösterir. Yarımadanın Balıkaşı-
ran mevkisini şairler Anadolu'nun uzak zürafası-
na benzetir.
C) Datça gerçekten de rüzgârın yuvasıdır. Yaz sıcağı
sahilleri kavururken Datça püfür püfür eser. Ren-
gârenk kuğuları andıran mavi yolculuk guletleri
kıyılarında uçuşur.
D) Yemyeşil tepeler arasında masmavi birer nazar bon-
cuğunu andıran temiz, hijyenik, sağlıklı koylara sa-
dece deniz yoluyla ulaşılabiliyor. Üç tarafı denizle
çevrili yarımada; zarif ve çekici bir dantel gibi sar-
malayan kıyıları, rutubetsiz, nemsiz havası ve tur-
kuaz deniziyle tanınıyor.
E) Datça'da kekik, ana kokusu gibi bilinir. Burada
doğanın şarkısı, denizin ışıltısıyla buluşur. Zeytin
ile badem, dağ ile deniz, yel ile değirmen yan ya-
na gelir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
-ku- ara- zlık bil- lar en- ini 7- n PEAK 11. Okur, metni bilgilenmek veya edebî zevk almak için okur. Ancak bazı metinler okur için engelli koşu gibi- dir. Yazar, okur ile hedefi arasına sürekli engeller ko- yar. Aynı anlama gelen sözcükleri, betimlemede işle- vi olmayan sifatlan cümlelere serpiştirir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen ba- kış açısıyla yazılmıştır? A) Yaz boyu kıyılanı yeşile, denizi turkuaza kesen Dat- ça Yarımadası, Antik Çağlardan günümüze uza- nan bir işaret parmağı gibi. Tek ya da çift katlı taş evlerden oluşan Eski Datça'da kapı önlerini dev begonviller süslüyor. B) Datça Yarımadası, insana hem Ege'yi hem Ak- deniz'i aynı anda gösterir. Yarımadanın Balıkaşı- ran mevkisini şairler Anadolu'nun uzak zürafası- na benzetir. C) Datça gerçekten de rüzgârın yuvasıdır. Yaz sıcağı sahilleri kavururken Datça püfür püfür eser. Ren- gârenk kuğuları andıran mavi yolculuk guletleri kıyılarında uçuşur. D) Yemyeşil tepeler arasında masmavi birer nazar bon- cuğunu andıran temiz, hijyenik, sağlıklı koylara sa- dece deniz yoluyla ulaşılabiliyor. Üç tarafı denizle çevrili yarımada; zarif ve çekici bir dantel gibi sar- malayan kıyıları, rutubetsiz, nemsiz havası ve tur- kuaz deniziyle tanınıyor. E) Datça'da kekik, ana kokusu gibi bilinir. Burada doğanın şarkısı, denizin ışıltısıyla buluşur. Zeytin ile badem, dağ ile deniz, yel ile değirmen yan ya- na gelir.
TYT/TÜRKÇE
24. Pil bataryasına kadar tamamı Türk mühendisleri tarafından
geliştirilen SOM Füzesi'nin menzili 200 kilometreye ulaşıyor;
uçaktan, karadan ve denizden atış imkânı olan "SOM FÜ-
zesi"nin menzilini 500 kilometreye çıkarmak için çalışmalar
devam ediyor.
1. Füzenin üretiminde birden fazla ülkenin katkısı vardır.
II. Türkiye savaş sanayisinde öncü bir ülkedir.
III. Füze tamamıyla yerli üretimdir.
IV SOM Füzesi'nin gelişimi için hâlâ zaman ve emek
harcanmaktadır.
Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı-
lar numaralanmış cümlelerden hangilerinde verilmiştir?
A) I ve Ill
B) II ve III
C) II ve IV
D) III ve IV
E) I ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜRKÇE 24. Pil bataryasına kadar tamamı Türk mühendisleri tarafından geliştirilen SOM Füzesi'nin menzili 200 kilometreye ulaşıyor; uçaktan, karadan ve denizden atış imkânı olan "SOM FÜ- zesi"nin menzilini 500 kilometreye çıkarmak için çalışmalar devam ediyor. 1. Füzenin üretiminde birden fazla ülkenin katkısı vardır. II. Türkiye savaş sanayisinde öncü bir ülkedir. III. Füze tamamıyla yerli üretimdir. IV SOM Füzesi'nin gelişimi için hâlâ zaman ve emek harcanmaktadır. Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı- lar numaralanmış cümlelerden hangilerinde verilmiştir? A) I ve Ill B) II ve III C) II ve IV D) III ve IV E) I ve IV
e Cad-
sebze
e, gün
rli de-
klarını
ida-
ük-
k-
TÜRKÇE DENEMESİ-11
7. Durkheim; bireylerin, yaşadıkları sosyal çevrenin
ürünü olduklarını ve toplumun, bireyleri mümkün
olan her yolla biçimlendirdiğini söyler.
.
Bireylerin davranışlarını yaşadıkları çevreyi dikka-
te alarak incelemek gerektiğini ileri süren eğitim-
ciler bu görüşü esas alır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Durkheim'a göre sosyal olaylar bağlamında birey
psikolojisini aşan, bireyin dışında olan ve ona bas-
kiyapan olaylar söz konusudur.
✓B) Bireylerin davranışlarını yaşadığı çevreyi dikkate
alarak incelemek gerektiğini ileri süren Durkheim
ile bireylerin, yaşadıkları sosyal çevrenin ürünü ol-
duğunu savunan eğitimcilerin görüşleri örtüşür.
C) Bireylerin davranışlarını yaşadıkları çevreyi dik-
kate alarak incelemek gerektiğini ileri süren eği-
timciler; Durkheim'in, bireylerin yaşadıkları sosyal
çevrenin ürünü olduklarını ve toplumun, bireyleri
mümkün olan her yolla biçimlendirdiği görüşünü
esas alır.
D) Çevrenin bireyleri mümkün olan her yolla biçimlen-
dirdiğini ileri süren Durkheim; bu konudaki açık-
lamalarında bireyleri yaşadıkları çevreyle değer-
lendiren eğitimcilerin görüşlerinden yararlanır.
Bireyin davranışlarını en iyi şekilde açıklamanın yo-
Nunun bireyi çevresiyle ele almak olduğunu savu-
nan Durkheim'in görüşleri eğitim dünyasında ge-
niş bir alıcı kitlesine sahiptir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
e Cad- sebze e, gün rli de- klarını ida- ük- k- TÜRKÇE DENEMESİ-11 7. Durkheim; bireylerin, yaşadıkları sosyal çevrenin ürünü olduklarını ve toplumun, bireyleri mümkün olan her yolla biçimlendirdiğini söyler. . Bireylerin davranışlarını yaşadıkları çevreyi dikka- te alarak incelemek gerektiğini ileri süren eğitim- ciler bu görüşü esas alır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden han- gisidir? A) Durkheim'a göre sosyal olaylar bağlamında birey psikolojisini aşan, bireyin dışında olan ve ona bas- kiyapan olaylar söz konusudur. ✓B) Bireylerin davranışlarını yaşadığı çevreyi dikkate alarak incelemek gerektiğini ileri süren Durkheim ile bireylerin, yaşadıkları sosyal çevrenin ürünü ol- duğunu savunan eğitimcilerin görüşleri örtüşür. C) Bireylerin davranışlarını yaşadıkları çevreyi dik- kate alarak incelemek gerektiğini ileri süren eği- timciler; Durkheim'in, bireylerin yaşadıkları sosyal çevrenin ürünü olduklarını ve toplumun, bireyleri mümkün olan her yolla biçimlendirdiği görüşünü esas alır. D) Çevrenin bireyleri mümkün olan her yolla biçimlen- dirdiğini ileri süren Durkheim; bu konudaki açık- lamalarında bireyleri yaşadıkları çevreyle değer- lendiren eğitimcilerin görüşlerinden yararlanır. Bireyin davranışlarını en iyi şekilde açıklamanın yo- Nunun bireyi çevresiyle ele almak olduğunu savu- nan Durkheim'in görüşleri eğitim dünyasında ge- niş bir alıcı kitlesine sahiptir.
ÜRKÇE
nda, be-
ar âdeta
ani do-
, suyun
aslında
lemlere
eyni ve
maz, bir
e sudan
akkında
tistiksel
bebek-
TEST
50
3. Dünyanın en çok yağış alan yeri olarak bilinen Hindistan'daki
Cherrapunji kasabası 2014'te aldığı, 48 saat süren en ağır yağış
ile dünya rekorunu elinde tutuyor.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Cherrapunji kasabasının 2014'te aldığı yağışın niteliğinin
belirlenmesinde yağış süresi de dikkate alınmıştır.
B) Hindistan'daki yıllık yağış miktarı dünya ortalamasının
üstündedir.
C) Cherrapunji kasabasının çok yağış almasında coğrafi
konumu etkili olmaktadır.
b) Dünyada Cherrapunji kasabası dışında 48 saat süreyle
yağış alan başka bir bölge yoktur.
E) 2014'ten önce Hindistan daha az yağış alan bir bölgedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÜRKÇE nda, be- ar âdeta ani do- , suyun aslında lemlere eyni ve maz, bir e sudan akkında tistiksel bebek- TEST 50 3. Dünyanın en çok yağış alan yeri olarak bilinen Hindistan'daki Cherrapunji kasabası 2014'te aldığı, 48 saat süren en ağır yağış ile dünya rekorunu elinde tutuyor. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıda- kilerden hangisidir? A) Cherrapunji kasabasının 2014'te aldığı yağışın niteliğinin belirlenmesinde yağış süresi de dikkate alınmıştır. B) Hindistan'daki yıllık yağış miktarı dünya ortalamasının üstündedir. C) Cherrapunji kasabasının çok yağış almasında coğrafi konumu etkili olmaktadır. b) Dünyada Cherrapunji kasabası dışında 48 saat süreyle yağış alan başka bir bölge yoktur. E) 2014'ten önce Hindistan daha az yağış alan bir bölgedir.
1. (1) On dokuzuncu yüzyıl sonlarında Balkan ülkele-
ri, Batı kültürüne ve edebiyatına yakınlık duymaya
başladı. (II) Fransız ve İngiliz edebiyatının en önem-
li romanları bu dönemde tercüme edildi. (III) Balkan
kökenli yazarlar, Batı modeline yöneldi ve bu modeli
yerel gerçekliklere uyarladıkları romanlar yazdı. ((IV)
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sosyalist düzene
geçen çoğu Balkan ülkesinin edebiyat dünyasında
keskin değişiklikler meydana geldi. (V) Toplumsal
gerçekçilik odaklı eserler ön plana çıktığı için edebi-
yat, propaganda araçlarından biri hâline dönüştü. (VI)
Çağdaş Batı edebiyatından çok Sovyet ekolüne yakın
yazarların eserleri, o dönemde Balkan okurlarının ilgi
odağı oldu.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
2019/MSU
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) On dokuzuncu yüzyıl sonlarında Balkan ülkele- ri, Batı kültürüne ve edebiyatına yakınlık duymaya başladı. (II) Fransız ve İngiliz edebiyatının en önem- li romanları bu dönemde tercüme edildi. (III) Balkan kökenli yazarlar, Batı modeline yöneldi ve bu modeli yerel gerçekliklere uyarladıkları romanlar yazdı. ((IV) İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sosyalist düzene geçen çoğu Balkan ülkesinin edebiyat dünyasında keskin değişiklikler meydana geldi. (V) Toplumsal gerçekçilik odaklı eserler ön plana çıktığı için edebi- yat, propaganda araçlarından biri hâline dönüştü. (VI) Çağdaş Batı edebiyatından çok Sovyet ekolüne yakın yazarların eserleri, o dönemde Balkan okurlarının ilgi odağı oldu. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 2019/MSU 4.
30.
DENEME SINAVI 1B
I. Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki ısı farkı
çoktur; gündüz sıcak, gece soğuk olur.
II. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz-
garsız ve açık güneşli olur.
III. Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma-
sının en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma
üzerindeki olumlu etkileridir.
IV. Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve
kuruyanlar da nemlenmez.
V. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den-
geli olarak bozulmadan kurur.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil-
de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?
V
DIV
CLUT
EX
(D)
TTT-(TV-V
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. DENEME SINAVI 1B I. Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki ısı farkı çoktur; gündüz sıcak, gece soğuk olur. II. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz- garsız ve açık güneşli olur. III. Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma- sının en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma üzerindeki olumlu etkileridir. IV. Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve kuruyanlar da nemlenmez. V. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den- geli olarak bozulmadan kurur. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil- de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? V DIV CLUT EX (D) TTT-(TV-V 3
1. seyrederken bir anda
II. ağları denize bırakmalarını
III. balıkçıların sabah saatlerinde
IV. çocukluk yıllarımda
LIV. günler aklıma geldi
VI. balık tuttuğum
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan dördüncü olur?
A) II.
B) IV.
C) I.
****
ty
M
D) V.
87
E) III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. seyrederken bir anda II. ağları denize bırakmalarını III. balıkçıların sabah saatlerinde IV. çocukluk yıllarımda LIV. günler aklıma geldi VI. balık tuttuğum Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş- tan dördüncü olur? A) II. B) IV. C) I. **** ty M D) V. 87 E) III.