Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Brüşün
arada
si laki
Sina
nda
et
30
C
Eserlerinin sonlarında nedense sürekli bir serzenişte
bulunurdu. Serzenişleri bazen öyle uzun sürerdi ki
kime neden boyle söylediğini dahi anlamazdık. Hatta
geçenki serzenişinde "----" sözü onun çıkarcı insan-
lara en büyük göndermesiydi.
Parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) İhtiyacın olsun olmasın bir kişinin adını çıkarın
için kullanabilirsin.
B) Çıkarcılık zor kalındığı andan itibaren uygulan-
ması gereken bir meziyettir.
YOTE
İnsanlarla ilişkilerinde sadece kendini değil baş
kalarını da düşünmelisin.
D) İnsanlara karşı çıkarını belli etmeden hareket
edebilirsin.
ESöylenenler seni ilgilendiriyorsa, sana ters düş-
müyorsa sıkıntı yapmana gerek yoktur.
121
****
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Brüşün arada si laki Sina nda et 30 C Eserlerinin sonlarında nedense sürekli bir serzenişte bulunurdu. Serzenişleri bazen öyle uzun sürerdi ki kime neden boyle söylediğini dahi anlamazdık. Hatta geçenki serzenişinde "----" sözü onun çıkarcı insan- lara en büyük göndermesiydi. Parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) İhtiyacın olsun olmasın bir kişinin adını çıkarın için kullanabilirsin. B) Çıkarcılık zor kalındığı andan itibaren uygulan- ması gereken bir meziyettir. YOTE İnsanlarla ilişkilerinde sadece kendini değil baş kalarını da düşünmelisin. D) İnsanlara karşı çıkarını belli etmeden hareket edebilirsin. ESöylenenler seni ilgilendiriyorsa, sana ters düş- müyorsa sıkıntı yapmana gerek yoktur. 121 ****
ve
7-
31-
1-
k
ek
|-
AYINLARI
.dk.
04%
LP12DEN21-001
3. Yaratısının yüreğine insanı yerleştiren her büyük sa-
natçının söyleminde değişik yönleriyle yer alır yüz.
Çünkü yaşamın da ölümün de gölgesi insanın yü-
zündedir. Bu konuda İlhan Berk şöyle diyor: "Yüz
bir yorumlar yumağıdır / Okumak gerekir."
Bu parçada geçen "Yaratısının yüreğine insanı yer-
leştirmek" sözüyle anlatılmak isteneni aşağıda-
kilerin hangisi karşılamaz?
A Eserinin özüne insanı koymak
B) İnsan odaklı eserler yazmak
C) İnsanı eserin mayası yapmak
D) Eserlerini yüreğiyle yazmak
E) Eserlerini insan üzerine kurmak
4.) (1) Her atasözü bir genel kural, bir ilke niteliği taşır.
lilinkilerdzerine görüs bil-
G
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ve 7- 31- 1- k ek |- AYINLARI .dk. 04% LP12DEN21-001 3. Yaratısının yüreğine insanı yerleştiren her büyük sa- natçının söyleminde değişik yönleriyle yer alır yüz. Çünkü yaşamın da ölümün de gölgesi insanın yü- zündedir. Bu konuda İlhan Berk şöyle diyor: "Yüz bir yorumlar yumağıdır / Okumak gerekir." Bu parçada geçen "Yaratısının yüreğine insanı yer- leştirmek" sözüyle anlatılmak isteneni aşağıda- kilerin hangisi karşılamaz? A Eserinin özüne insanı koymak B) İnsan odaklı eserler yazmak C) İnsanı eserin mayası yapmak D) Eserlerini yüreğiyle yazmak E) Eserlerini insan üzerine kurmak 4.) (1) Her atasözü bir genel kural, bir ilke niteliği taşır. lilinkilerdzerine görüs bil- G C
MILLI EGITING
4
BAKANLI
Paragrafta Ana Düşünce - Tema -
Gençlerimizin ufkunu daraltan, yaratıcılığını körelten,
edebî değeri olmayan, içi zırvalık dolu popüler bir anla-
yış gelişti. Ismini vermek istemediğim ama çok satanlar
listelerinden düşmeyen yazarların hemen hepsi dâhil
buna. Kimisi "Ben iyi yazarlara okuyucu yetiştiriyorum."
diye işin içinden çıkmaya çalışırken kimisi de hâlâ edebî
eser yazdığını zannederek piyasa içinde varlığını sürdü-
rüyor. Çünkü bu iş artık arz talep meselesine döndü. Oy-
saki bu zamana kadar toplumumuzun içinden yeni Nazım
Hikmetler, Orhan Veliler, Hüseyin Rahmiler yetişmeliydi.
Okuyuculardan rica ediyorum bu tip insanların kitaplarını
alıp okumayarak tepkilerini göstersinler. Gerçek yazarla-
ra sahip çıkıp onlara olan saygılarını göstersinler.
Bu parçaya göre popüler eserlerin çok satmasının
asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gençlerin klasik eserlerin tadına bakmama israrı
B) Popüler eserlere olan ilginin bu eserlerin yaşamasına
imkân sağlaması
C) Popüler yazarların edebî ürün ortaya koyduklarını
zannetmesi
111
D) Yayınevlerinin satış kaygısıyla bu yayınlara ağırlık vermesi
E) Eleştirmenlerce popüler eserler hakkında hakkaniyetli
bir değerlendirme yapılmaması
6. Yeniler
gelişm
şu an
rica rü
da geç
inşa e
da Ne
zinele
kısa b
sin Çölü'
yanda
ihtiya
sektä
ve bu
Bu p
11.
III.
yar
A)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MILLI EGITING 4 BAKANLI Paragrafta Ana Düşünce - Tema - Gençlerimizin ufkunu daraltan, yaratıcılığını körelten, edebî değeri olmayan, içi zırvalık dolu popüler bir anla- yış gelişti. Ismini vermek istemediğim ama çok satanlar listelerinden düşmeyen yazarların hemen hepsi dâhil buna. Kimisi "Ben iyi yazarlara okuyucu yetiştiriyorum." diye işin içinden çıkmaya çalışırken kimisi de hâlâ edebî eser yazdığını zannederek piyasa içinde varlığını sürdü- rüyor. Çünkü bu iş artık arz talep meselesine döndü. Oy- saki bu zamana kadar toplumumuzun içinden yeni Nazım Hikmetler, Orhan Veliler, Hüseyin Rahmiler yetişmeliydi. Okuyuculardan rica ediyorum bu tip insanların kitaplarını alıp okumayarak tepkilerini göstersinler. Gerçek yazarla- ra sahip çıkıp onlara olan saygılarını göstersinler. Bu parçaya göre popüler eserlerin çok satmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Gençlerin klasik eserlerin tadına bakmama israrı B) Popüler eserlere olan ilginin bu eserlerin yaşamasına imkân sağlaması C) Popüler yazarların edebî ürün ortaya koyduklarını zannetmesi 111 D) Yayınevlerinin satış kaygısıyla bu yayınlara ağırlık vermesi E) Eleştirmenlerce popüler eserler hakkında hakkaniyetli bir değerlendirme yapılmaması 6. Yeniler gelişm şu an rica rü da geç inşa e da Ne zinele kısa b sin Çölü' yanda ihtiya sektä ve bu Bu p 11. III. yar A)
ce Tema-Konu-2
3. Selçuklu sanatı, mimari, taş ve ahşap oyma sanatlan,
hat sanatı, çinicilik, halıcılık gibi dallarda özgün bir tarz
oluşturabilmiştir. Üstelik bunu çok zor bir dönemde, Haçl
Seferleri ve Moğol Istilası gibi sıkıntıların ortasında ba-
şarabilmiştir. Günümüzde birçok sanat dalında, özgün
üslup yakalama noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun
temel sebebi, sanat anlayışımızın, medeniyetimizin ruhu
ile bağlarının kopmuş olmasıdır. Medeniyetimizin ruhu;
din, ilim ve sanatın bütünlüğü temeline dayanır. Halbuki
günümüzde din, ilim ve sanat arasındaki bağlar koparıl-
mış olduğu gibi her biri kendi içinde Batılı değer yargı-
larının işgali altındadır. Selçuklu örneğinde gördüğümüz
üzere sanatta üslup, mutlak surette bir dünya görüşüne
ve kâinat anlayışına dayanır. Bugün, çok değerli mimar-
larımız, taş ve ahşap oyma ustalarımız, hattatlarımız, tez-
hip ve kalem işine vâkıf nakkaşlarımız var. Belki sayıları
da Selçuklu hatta Âl-i Osman dönemine göre daha fazla-
dır. Ama yine de bir Karatay Medresesi'ndeki, bir Rüstem
Paşa Camii'ndeki gibi zaman ve mekânı aşan özgünlükte
eserler yapılamıyor.
12. Sinif (A
Türk Dili ve
Edebiyatı
Bu parçada,
1. Medeniyet ruhunu kaybettiğimiz için ecdadın orta-
ya koyduğu muhteşem eserlerin dengini yapmaktan
uzak kaldığımız
II. Değer yargılarımızı, duruşumuzu, kültürümüzü Batılı
fikir akımlarının bozucu etkilerinden yeterince koruya-
madığımız
III. Tarihi eserlerin geçmişi geleceğe bağlayan bir köprü
olduğu gerçeğini yeni nesillere aşılamak konusunda
başarılı olamadığımız
durumlarının hangilerinden yakınılmaktadır?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
D) I ve II.
hamaslo innes 106
C) Yalnız III.
E) I, II ve III.
mimib nenpicy han sbagisque
mig
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ce Tema-Konu-2 3. Selçuklu sanatı, mimari, taş ve ahşap oyma sanatlan, hat sanatı, çinicilik, halıcılık gibi dallarda özgün bir tarz oluşturabilmiştir. Üstelik bunu çok zor bir dönemde, Haçl Seferleri ve Moğol Istilası gibi sıkıntıların ortasında ba- şarabilmiştir. Günümüzde birçok sanat dalında, özgün üslup yakalama noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun temel sebebi, sanat anlayışımızın, medeniyetimizin ruhu ile bağlarının kopmuş olmasıdır. Medeniyetimizin ruhu; din, ilim ve sanatın bütünlüğü temeline dayanır. Halbuki günümüzde din, ilim ve sanat arasındaki bağlar koparıl- mış olduğu gibi her biri kendi içinde Batılı değer yargı- larının işgali altındadır. Selçuklu örneğinde gördüğümüz üzere sanatta üslup, mutlak surette bir dünya görüşüne ve kâinat anlayışına dayanır. Bugün, çok değerli mimar- larımız, taş ve ahşap oyma ustalarımız, hattatlarımız, tez- hip ve kalem işine vâkıf nakkaşlarımız var. Belki sayıları da Selçuklu hatta Âl-i Osman dönemine göre daha fazla- dır. Ama yine de bir Karatay Medresesi'ndeki, bir Rüstem Paşa Camii'ndeki gibi zaman ve mekânı aşan özgünlükte eserler yapılamıyor. 12. Sinif (A Türk Dili ve Edebiyatı Bu parçada, 1. Medeniyet ruhunu kaybettiğimiz için ecdadın orta- ya koyduğu muhteşem eserlerin dengini yapmaktan uzak kaldığımız II. Değer yargılarımızı, duruşumuzu, kültürümüzü Batılı fikir akımlarının bozucu etkilerinden yeterince koruya- madığımız III. Tarihi eserlerin geçmişi geleceğe bağlayan bir köprü olduğu gerçeğini yeni nesillere aşılamak konusunda başarılı olamadığımız durumlarının hangilerinden yakınılmaktadır? A) Yalnız I. B) Yalnız II. D) I ve II. hamaslo innes 106 C) Yalnız III. E) I, II ve III. mimib nenpicy han sbagisque mig
anlan-
müyük
mazi-
ayan
şahit
vinç
çok
erde
no-
ece
ıyla
nişe
da-
29.
Z
DENEME SINAVI 1A
Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki ısı farkı
çoktur; gündüz sıcak, gece soğuk olur.
1. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz-
garsız ve açık güneşli olur.
III Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma-
sının en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma
üzerindeki olumlu etkileridir.
TV. Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve
kuruyanlar da nemlenmez.
V. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den-
geli olarak bozulmadan kurur.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil-
de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?
A) I
B) II
CHI
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
anlan- müyük mazi- ayan şahit vinç çok erde no- ece ıyla nişe da- 29. Z DENEME SINAVI 1A Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki ısı farkı çoktur; gündüz sıcak, gece soğuk olur. 1. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz- garsız ve açık güneşli olur. III Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma- sının en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma üzerindeki olumlu etkileridir. TV. Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve kuruyanlar da nemlenmez. V. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den- geli olarak bozulmadan kurur. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil- de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) I B) II CHI D) IV E) V
4.
neb
Tutku; bilincin eğilim gösterdiği şeye yürümesi değil, ken-
dini onun kollarına bırakmasıdır. Yapmaktan keyif aldığı
eylemle önce kısa süreliğine göz göze gelmesi, ardından
tükenene değin onun peşinden 'sürüklenmesi'dir. Tutku
bir etkilenmeden çok, bir çarpılmadır; bir uyuşukluk de-
ğil, bir sarsılmadır; bir ulaşma değil, bir yolculuktur. Zaten
aradığına ansızın yakalanma, içine girmesi yazgı olana
hızlıca nüfuz etme ve onun tarafından içerilmedir. Tutku;
yeşertinin ihtiyaç duyduğu nemi çağırması, tomurcuğun
patlamak için yele haber vermesi, meyvenin olgunlaşmak
için güneşe tebessüm etmesidir; yeşerti kıpırdanır, tomur-
cuk eğilir ve meyve gülümser.
Bu parçada aşağıdakilerden
miştir?
hangisine yer verilme-
up readsC
B) Tanımlamaya
D) Benzetmeye
A Karşılaştırmaya
C) Kişileştirmeye
E) Örneklemeye
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. neb Tutku; bilincin eğilim gösterdiği şeye yürümesi değil, ken- dini onun kollarına bırakmasıdır. Yapmaktan keyif aldığı eylemle önce kısa süreliğine göz göze gelmesi, ardından tükenene değin onun peşinden 'sürüklenmesi'dir. Tutku bir etkilenmeden çok, bir çarpılmadır; bir uyuşukluk de- ğil, bir sarsılmadır; bir ulaşma değil, bir yolculuktur. Zaten aradığına ansızın yakalanma, içine girmesi yazgı olana hızlıca nüfuz etme ve onun tarafından içerilmedir. Tutku; yeşertinin ihtiyaç duyduğu nemi çağırması, tomurcuğun patlamak için yele haber vermesi, meyvenin olgunlaşmak için güneşe tebessüm etmesidir; yeşerti kıpırdanır, tomur- cuk eğilir ve meyve gülümser. Bu parçada aşağıdakilerden miştir? hangisine yer verilme- up readsC B) Tanımlamaya D) Benzetmeye A Karşılaştırmaya C) Kişileştirmeye E) Örneklemeye
name.
B) Abdal Musa
D) Yunus Emre
spoisdom
ridget
4. O, vitrin çağında gölgede kalmayı seçerek akıntının tersine
yol almayı seçiyor. Kim bilir belki de eserlerinin sözcüleri
gibi durmaksızın konuşan, anlatan, fikir beyan eden yazar-
lar kalabalığı arasında göz önünde olmamaya dair ısrarı ile
sivriliyor.
sian..
Bu parçada altı çizili bölümle anlatılmak isteneni en
kapsamlı biçimde karşılayan söz aşağıdakilerden han-
gisidir?
sv eV
A) Çağın gereklerine uyum sağlayamayarak kendini gizle-
yen
B) Çağın tutumunu beğenmeyerek tersine tavır alan
C) Çağın görünür olma modasına uymayarak kendini ön
plana çıkarmayan
D) Eserini anlatmak ve açıklamaktan çekinen
E) Göz önünde olmamayı seçtiği için başarıyı yakalayan
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
name. B) Abdal Musa D) Yunus Emre spoisdom ridget 4. O, vitrin çağında gölgede kalmayı seçerek akıntının tersine yol almayı seçiyor. Kim bilir belki de eserlerinin sözcüleri gibi durmaksızın konuşan, anlatan, fikir beyan eden yazar- lar kalabalığı arasında göz önünde olmamaya dair ısrarı ile sivriliyor. sian.. Bu parçada altı çizili bölümle anlatılmak isteneni en kapsamlı biçimde karşılayan söz aşağıdakilerden han- gisidir? sv eV A) Çağın gereklerine uyum sağlayamayarak kendini gizle- yen B) Çağın tutumunu beğenmeyerek tersine tavır alan C) Çağın görünür olma modasına uymayarak kendini ön plana çıkarmayan D) Eserini anlatmak ve açıklamaktan çekinen E) Göz önünde olmamayı seçtiği için başarıyı yakalayan Diğer Sayfaya Geçiniz.
13., 14. ve 15. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
(1) Son zamanlarda Batı edebiyatında dikkat çeken
ve dilimizde "saf şiir" şeklinde ifade edilen tarz,
bundan yüzyıllar öncesinde divan şiirinde orta-
ya atılmış ve benimsenmiş üsluplardan biridir.
(II) Saf şiir ilk önce Doğu şiirinde ortaya çıkmış bir
kavram olup daha sonraları Batı'ya yerleşmiş ve
Batılı şairlerin kafalarını meşgul etmiştir (III) Türk
divan şiirinin hemen hemen her yüzyılında saf şiir
söylemi mevcuttur. (IV) Divan şairleri saf şiirle ilgili
olarak genellikle pak ve pakize kelimeleri etrafin-
da kurdukları tertiplerle şiirlerini nitelendirmişlerdir.
M Divan şairlerinin şiirlerinin saflığıyla övünmeleri,
şiirde anlam duruluğuna, gösterişten uzaklığa ve şiirin
özüne gösterdikleri öneme işaret eder.
15. Bu pa
sinde,
kullan
A) I.
Yayınları
Limit
13. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci E
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13., 14. ve 15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Son zamanlarda Batı edebiyatında dikkat çeken ve dilimizde "saf şiir" şeklinde ifade edilen tarz, bundan yüzyıllar öncesinde divan şiirinde orta- ya atılmış ve benimsenmiş üsluplardan biridir. (II) Saf şiir ilk önce Doğu şiirinde ortaya çıkmış bir kavram olup daha sonraları Batı'ya yerleşmiş ve Batılı şairlerin kafalarını meşgul etmiştir (III) Türk divan şiirinin hemen hemen her yüzyılında saf şiir söylemi mevcuttur. (IV) Divan şairleri saf şiirle ilgili olarak genellikle pak ve pakize kelimeleri etrafin- da kurdukları tertiplerle şiirlerini nitelendirmişlerdir. M Divan şairlerinin şiirlerinin saflığıyla övünmeleri, şiirde anlam duruluğuna, gösterişten uzaklığa ve şiirin özüne gösterdikleri öneme işaret eder. 15. Bu pa sinde, kullan A) I. Yayınları Limit 13. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci E paragraf hangi cümleyle başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
son'la
neye,
şladı;
şfet-
n bi-
Karar
unu-
Kala-
cağ-
olü-
sini
ya-
en
ve
YAYINLARI
LİMİT
cevaplayınız.
Yazların boğucu sıcaklarına maruz kalan insanlar
serinlemek için çeşitli çareler ararlar. Beton yığınla-
rından çıkarak kendilerini bahçelere, parklara atar-
lar. Böyle zamanlarda tabiatın sessizliğini bozan can-
lıların başında ağustos böcekleri gelir. Sesleri orta-
lığı çınlatsa da ortalıkta görünmeyi pek sevmeyen
utangaç böceklerdir onlar. Ancak La Fontaine'den
öğrendiğimizin aksine yazın şarkı söyleseler de kı-
şın aç kalmazlar. Çünkü kışa ulaşamazlar yani ömür-
leri 1 yılı doldurmaz. Dolayısıyla karıncaların kapısı-
na gidip yalvarmaları da sadece masal veya fablla-
ra özgü bir anlatı olarak kalır.
einst
SOR
26. Bu parçada,
Vücutlarının küçük oluşu yüzünden hemen fark
te edilmedikleri
At ve III
II. Sadece yaz mevsiminde yaşadıkları
III.
Tabiatın sessizliğini bozan onlardan başka can-
lıların da var olduğu
Onlarla ilgili yanlış kanıların bulunduğu
ifadelerinden hangilerine kesinlikle ulaşılabilir?
D) I ve IV
tenoy igned
B) II ve IV
tiptenaa
27. Bu parçanın anlatımı için;
E) Il ve IV
C) Il ve tit
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
son'la neye, şladı; şfet- n bi- Karar unu- Kala- cağ- olü- sini ya- en ve YAYINLARI LİMİT cevaplayınız. Yazların boğucu sıcaklarına maruz kalan insanlar serinlemek için çeşitli çareler ararlar. Beton yığınla- rından çıkarak kendilerini bahçelere, parklara atar- lar. Böyle zamanlarda tabiatın sessizliğini bozan can- lıların başında ağustos böcekleri gelir. Sesleri orta- lığı çınlatsa da ortalıkta görünmeyi pek sevmeyen utangaç böceklerdir onlar. Ancak La Fontaine'den öğrendiğimizin aksine yazın şarkı söyleseler de kı- şın aç kalmazlar. Çünkü kışa ulaşamazlar yani ömür- leri 1 yılı doldurmaz. Dolayısıyla karıncaların kapısı- na gidip yalvarmaları da sadece masal veya fablla- ra özgü bir anlatı olarak kalır. einst SOR 26. Bu parçada, Vücutlarının küçük oluşu yüzünden hemen fark te edilmedikleri At ve III II. Sadece yaz mevsiminde yaşadıkları III. Tabiatın sessizliğini bozan onlardan başka can- lıların da var olduğu Onlarla ilgili yanlış kanıların bulunduğu ifadelerinden hangilerine kesinlikle ulaşılabilir? D) I ve IV tenoy igned B) II ve IV tiptenaa 27. Bu parçanın anlatımı için; E) Il ve IV C) Il ve tit
2. Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yok-
sa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mi
nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasında-
ki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa
biz, birbirinin aynı görünen iki resme baktığımızda,
"Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup
çıkarır, neseyle çıktığımız basamakların bizi götür-
düğü yerde bir cümlenin altını çizerdik. Benzerlikler
yanıltır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Alıntıdan yararlanma
B) Açıklamaya başvurma
Soyut kavramları somutlaştırma
D) Örneklere yer verme
E) Koşul öne sürme
2015 / YGS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yok- sa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mi nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasında- ki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbirinin aynı görünen iki resme baktığımızda, "Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neseyle çıktığımız basamakların bizi götür- düğü yerde bir cümlenin altını çizerdik. Benzerlikler yanıltır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Alıntıdan yararlanma B) Açıklamaya başvurma Soyut kavramları somutlaştırma D) Örneklere yer verme E) Koşul öne sürme 2015 / YGS
144
KICHANGA
21. Her yeni, kendine özgü diliyle gelir. Öz, içerik, tema önem-
lidir ama hiçbir tema tek başına ne özgündür ne de kalı-
cıdır. Temayı, içeriği vasat uykusundan kaldırıp yeniliğin
evrenine çekecek olan sadece ve sadece hangi dille ifade
edildiği, bu ifadenin ne tür bir biçim kazandığıdır. Bu, sırf
sanat ontolojisine ilişkin bir mesele değil, onun kadar ve
onunla birlikte hayatın kendisi, onun bütün cepheleri için de
geçerlidir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı düşünce aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
Sanat eserinde önemli olan içerik-biçim uyumudur.
Sanatta ve hayatta yenilik yeni bir üslupla sağlanır.
Sanatta özgünlüğe ulaşmanın yolu biçimsel yeniliktir.
D) Orijinal bir içerik, tema özgünlük için yeterli değildir.
E) Sıradan bir tema, dille özgünlüğü yakalayabilir.
C)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
144 KICHANGA 21. Her yeni, kendine özgü diliyle gelir. Öz, içerik, tema önem- lidir ama hiçbir tema tek başına ne özgündür ne de kalı- cıdır. Temayı, içeriği vasat uykusundan kaldırıp yeniliğin evrenine çekecek olan sadece ve sadece hangi dille ifade edildiği, bu ifadenin ne tür bir biçim kazandığıdır. Bu, sırf sanat ontolojisine ilişkin bir mesele değil, onun kadar ve onunla birlikte hayatın kendisi, onun bütün cepheleri için de geçerlidir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? Sanat eserinde önemli olan içerik-biçim uyumudur. Sanatta ve hayatta yenilik yeni bir üslupla sağlanır. Sanatta özgünlüğe ulaşmanın yolu biçimsel yeniliktir. D) Orijinal bir içerik, tema özgünlük için yeterli değildir. E) Sıradan bir tema, dille özgünlüğü yakalayabilir. C)
gile-
www.isemkitap.com
40. Söz konusu Ömercik değil, Sezercik değil, ejderha-
dan dem vuruluyor. Ejderha dediğin, dinozorun bile
nostaljisi. Ejderhadan kasıt, kivil kivil enerji... Sülale
olmaz yani özel üretim, az sayıda. Komple çelik. Sinir-
leri diyorum. Ağızdan alaz veriyor haylazlar. Anne bu-
rada sembolik. Manavin durduk yere, müşteri kadına
"Anne!" demesi gibi...
Bu parcanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi
kullanılmıştır?
A) Betimleme X
B) Açıklama
C) Tartışma X
D) Örnekleme
E) Öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
gile- www.isemkitap.com 40. Söz konusu Ömercik değil, Sezercik değil, ejderha- dan dem vuruluyor. Ejderha dediğin, dinozorun bile nostaljisi. Ejderhadan kasıt, kivil kivil enerji... Sülale olmaz yani özel üretim, az sayıda. Komple çelik. Sinir- leri diyorum. Ağızdan alaz veriyor haylazlar. Anne bu- rada sembolik. Manavin durduk yere, müşteri kadına "Anne!" demesi gibi... Bu parcanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi kullanılmıştır? A) Betimleme X B) Açıklama C) Tartışma X D) Örnekleme E) Öyküleme
31. Ateşlendiğim
günlerden biriydi. Sanki sobanın içindey-
dim. O gece annem yatarken sobayı fazla harlı bırak-
madı. Soba çıtır çıtır... Sesler derinden geliyordu. Ta-
vanda bir ateş insan vardı. Çok yavaş dans ediyordu.
Bense kendi ateşimin içinde baygın ve bitkin gözlerle
onu izliyordum. Sonra tavandan indi. Yanıma geldi.
Elleriyle boğazımı sıkmaya başladı. Sıktı, sıktı, daha
fazla, daha fazla, daha fazla sıktı. Boynumda ateşten
parmakları hissediyordum. Çığlık atmak isterken, ne-
fes bile alamaz hâldeydim. Neredeyse beni öldürecek-
ti. O gece beni, yanıma şans eseri gelen annem kurtar-
dı. Hastaneye zor yetiştirmişlerdi. Eve geldikten sonra
hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda veri-
Tenlerden hangisi yanlıştır?
A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
Öznellik ağır basmaktadır.
D) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
E) 1. kişili anlatım kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Ateşlendiğim günlerden biriydi. Sanki sobanın içindey- dim. O gece annem yatarken sobayı fazla harlı bırak- madı. Soba çıtır çıtır... Sesler derinden geliyordu. Ta- vanda bir ateş insan vardı. Çok yavaş dans ediyordu. Bense kendi ateşimin içinde baygın ve bitkin gözlerle onu izliyordum. Sonra tavandan indi. Yanıma geldi. Elleriyle boğazımı sıkmaya başladı. Sıktı, sıktı, daha fazla, daha fazla, daha fazla sıktı. Boynumda ateşten parmakları hissediyordum. Çığlık atmak isterken, ne- fes bile alamaz hâldeydim. Neredeyse beni öldürecek- ti. O gece beni, yanıma şans eseri gelen annem kurtar- dı. Hastaneye zor yetiştirmişlerdi. Eve geldikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda veri- Tenlerden hangisi yanlıştır? A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır. Öznellik ağır basmaktadır. D) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. E) 1. kişili anlatım kullanılmıştır.
23. Dünyadaki iki büyük yazardan biri Dostoyevski, diğeri de
Shakespeare bana göre. Çünkü edebiyat söz konusu
olduğu zaman subjektiflik başlar. Bir sanat eserini bilimsel
olarak ele almaya çalışan eleştirmenler de subjektiftir. Bir
eserin iyiliği, kötülüğü, bizi nasıl etkilediği okura göre deği-
şir. Edebiyat, okura söz hakkı verir. Güzel olan da budur.
Çünkü demokratik olan budur.
Bu parçada edebiyat ile ilgili olarak aşağıdakilerin han-
gisinden söz edilmektedir?
A) Öznel olduğundan
B) Yerellik taşımasından
C) Toplumsal etkisinden
D) Okuru yönlendirmesinden
E) Eleştirel yaklaşımından
Subjektif.
opella
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Dünyadaki iki büyük yazardan biri Dostoyevski, diğeri de Shakespeare bana göre. Çünkü edebiyat söz konusu olduğu zaman subjektiflik başlar. Bir sanat eserini bilimsel olarak ele almaya çalışan eleştirmenler de subjektiftir. Bir eserin iyiliği, kötülüğü, bizi nasıl etkilediği okura göre deği- şir. Edebiyat, okura söz hakkı verir. Güzel olan da budur. Çünkü demokratik olan budur. Bu parçada edebiyat ile ilgili olarak aşağıdakilerin han- gisinden söz edilmektedir? A) Öznel olduğundan B) Yerellik taşımasından C) Toplumsal etkisinden D) Okuru yönlendirmesinden E) Eleştirel yaklaşımından Subjektif. opella
23. Orta Doğu haritasına baktığımızda Istanbul, farklı ül
kelerin, kültürlerin kesişme noktasında durur. Yenikapı
kazılarıyla ortaya çıkan yeni bulgular Istanbul'un, tarih
boyunca dünyanın en eski kentlerinden biri olduğunu
ortaya koyuyor Istanbul artık üç bin yıllık değil, sekiz
bin beş yüz yıllık bir kenttir. Dünyada bunca yıllık geç
mişe sahip bir kent çok nadirdir. Benzersiz tarihi
kıtaların birleştiği coğrafyasıyla, Asya ve Avrupa'nın
ortasından gümüş bir nehir gibi akan deniziyle Istan-
bul, dünya kentlerinin içindeki ilham verici pırıltısını
korumaktadır. (stanbul, bu zengin coğrafyası ve tarihi
içinde, on üç milyonu aşan hemşehrisi ve her yıl bu
kente gelen on milyona yakın ziyaretçisi için büyük bir
ilgi merkezidir.
Bu parçada İstanbul'la ilgili olarak
1. Köklü bir tarihe sahiptir.
II. Kalabalık bir sehirdir.
III. Asya ve Avrupa'nın merkezinde bulunur.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız t -B)tve H
D) Yalnız III
ve
C) Yalnız II
E) II ve III
4. Genis dokunuslarla çocuksu yanlarımızı okşayarak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Orta Doğu haritasına baktığımızda Istanbul, farklı ül kelerin, kültürlerin kesişme noktasında durur. Yenikapı kazılarıyla ortaya çıkan yeni bulgular Istanbul'un, tarih boyunca dünyanın en eski kentlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor Istanbul artık üç bin yıllık değil, sekiz bin beş yüz yıllık bir kenttir. Dünyada bunca yıllık geç mişe sahip bir kent çok nadirdir. Benzersiz tarihi kıtaların birleştiği coğrafyasıyla, Asya ve Avrupa'nın ortasından gümüş bir nehir gibi akan deniziyle Istan- bul, dünya kentlerinin içindeki ilham verici pırıltısını korumaktadır. (stanbul, bu zengin coğrafyası ve tarihi içinde, on üç milyonu aşan hemşehrisi ve her yıl bu kente gelen on milyona yakın ziyaretçisi için büyük bir ilgi merkezidir. Bu parçada İstanbul'la ilgili olarak 1. Köklü bir tarihe sahiptir. II. Kalabalık bir sehirdir. III. Asya ve Avrupa'nın merkezinde bulunur. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız t -B)tve H D) Yalnız III ve C) Yalnız II E) II ve III 4. Genis dokunuslarla çocuksu yanlarımızı okşayarak
al
F
PARAGRAF YORUMU
(1) Kent, sınırları son derece net çizilen özgürlükler sistemi
demektir. (II) Özgürlük ise farklı olabilme iznidir. (III) Birbirin-
den farklı koşullar içinde, farklı değerler sisteminde, farklı
amaçlara yönelik etkinliklerin sürebilmesi için kaçınılmaz
olan özerkleşme, tarihte ilk kez kentlerle ortaya çıkmıştır.
(IV) Bu durum kentlerde maddi birikimlerin yoğunlaşması-
nı sağlamıştır. (V) Tarih boyunca kentlerdeki zenginlik,
kent dışında olanların iştahını kabartmıştır. (VI) Antik
Çağ'ın kent savaşlarında da günümüzün köyden kente
göç olgusunda da bu durumun belirleyici rolü vardır.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlatılmalı-
dır?
A) II
B) II
C) IV
D) V
E) VI
Yazılı ve görsel m
haberi, bilgiyi ile
"Harika, muhte
maz; asrin fac
tin son perde
şet dakikala
boşaltıyor,
Bu parça
gidakiler
Edebî metinlerin karşılaştırılması hususunda yapılan tes-
dicosi veya okurun
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
al F PARAGRAF YORUMU (1) Kent, sınırları son derece net çizilen özgürlükler sistemi demektir. (II) Özgürlük ise farklı olabilme iznidir. (III) Birbirin- den farklı koşullar içinde, farklı değerler sisteminde, farklı amaçlara yönelik etkinliklerin sürebilmesi için kaçınılmaz olan özerkleşme, tarihte ilk kez kentlerle ortaya çıkmıştır. (IV) Bu durum kentlerde maddi birikimlerin yoğunlaşması- nı sağlamıştır. (V) Tarih boyunca kentlerdeki zenginlik, kent dışında olanların iştahını kabartmıştır. (VI) Antik Çağ'ın kent savaşlarında da günümüzün köyden kente göç olgusunda da bu durumun belirleyici rolü vardır. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlatılmalı- dır? A) II B) II C) IV D) V E) VI Yazılı ve görsel m haberi, bilgiyi ile "Harika, muhte maz; asrin fac tin son perde şet dakikala boşaltıyor, Bu parça gidakiler Edebî metinlerin karşılaştırılması hususunda yapılan tes- dicosi veya okurun