Anlatım Biçimleri Soruları

# r; e ir 28. Cemil Meriç, düşünce yaşamımızın önemli simalarındandır. Başta sosyoloji olmak üzere insan ve toplum yaşamına dokunan pek çok ilim dalı ile ilgili özgün görüşler ortaya atmıştır. Dolayısıyla Cemil Meriç'in düşünce yönü öne çıkan bir kalem erbabı olduğu söylenebilir. Aşağıdakilerden hangisi, Cemil Meriç'in yazarlık görüşünü örnekler nitelikte bir yargıdır? A) Sait Faik Abasıyanık'ın öykülerinde gündelik yaşamdan kesitler ağır basmaktadır. B) Tanzimat edebiyatının öncü isimlerinden Şinasi, edebiyatımızda özellikle ilklerin adamı olarak tanınmıştır. Suut Kemal Yetkin; edebiyat, sanat, felsefe, psikoloji ve toplum bilimi gibi alanlarda fikir beyan edip eser veren bir yazardır. D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, roman ve hikâyelerinde realizmin etkilerini duyurmuş bir yazardır. E) 1980 Sonrası edebiyatımızın önemli şairlerinden Hüseyin Atlansoy, yer yer imgesel ve çağrışımsal bir dil tercih etmiştir. 29.

DENEME-9 11. (1) Yunan heykelciliğinin başlangıç noktası, MÖ 7. yüzyıl olarak kabul edilir. (II) Yaklaşık insan boyutunda ya da ondan daha büyük heykel ve kabartmalar bu tarihten itibaren ortaya çık- maya başlamıştır. (III) Bunlar, bir ya da iki yüzyılı kapsayan bir süre içinde, Yunanlılar tarafından doğaya uygun olan ve anato- mik yönden mükemmel işlenen bir biçime sokulmuşlardır. (IV) Dünya tarihinde en iyi heykellerin bir kısmı, Antik Yunanlılar tarafından yapıldı denilebilir. (V) Çünkü onlar, insan vücudunu tasvir etme konusunda bir ölçü ortaya koydular ve hayranlık uyandıran bu ölçü, sonraki dönemlerin ideal temelini oluşturdu. Bu parçada numaralanmış cümleler ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Icümlede tarih belirtilerek bir saptama yapılmıştır. B) II. cümlede belirtilenler, karşılaştırma yapılarak sunulmuş- tur. C) III. cümledeki yargı öznel bir nitelik taşımaktadır. D) IV. cümlede ortaya konan görüş, ön yargı bildirmektedir. E) V. cümlede kendinden önceki yargının gerekçesi verilmiştir.

Çocuklar ndiran ki en ardin renkli ka nde sak Bir süre im. Kap Mektep n Çocuk mak ol ağıda ni söy- ni tav- ardır. itap- malar Ana meseleyi anlatmak üzere yaratılan kahramanlar sira- dan, tek boyutlu -sadece iyi veya kötü- değildirler, tipk gerçek insanlar gibi çelişkileri, zaafları, tutkuları, hirslan, kompleksleri, güçlü ve güçsüz yanları vardır. Böylece ger- çekten var olduklan duygusu uyandırırlar okurda. Klişeler- den -şefkatli, fedakâr anne; bohem, alkolik sanatçr, idea- list gazeteci gibi- uzak, tam tersine kişilik özellikleriyle öz- gün, farklıdırlar. Tıpkı gerçek hayattaki gibi bir veya birden fazla sorunları vardır, bu durum nedeniyle çatışır, mücade- le eder, sonunda olumlu ya da olumsuz olarak değişirler, 1. Tutunamayanlar romanının, önceleri evli ve iki çocuk sahibi bir mühendis olan ve rahat bir hayat süren fakat Selim'in ölümü ve devamındaki süreçte değişim süre- aynı kalmazlar. cine giren Turgut Özben'i Sınav sorularını inceden gor SPE D) I ve if II. Aşk-ı Memnu romanının, annesini kaybettiği için kar- deşine ànnelik yapmak durumunda kaldığından olgun- laşması beklenen ançak hastalıklı bir yapışı olduğu için de her şeyden çabuk etkilenen Nihal'i III. İnce Memed romanının, zenginlere, yabancı işgalcile- re, baskı uygulayanlara, adaletsizliği yayan sömürücü güçlere direnişin yaygın ve evrensel bir örneğini oluş- turan İnce Memed'i B) Yalnız II 11. Avrupa'da yaygınlagan To Bu parçada anlatılan roman kahramanlarına yukarıda- kilerden hangileri uymaz? A) Yalnız I meye başlayan footgolf, futbol spor dalinin bilagimi olac pu yerine futbol topu sope y Delik büyüklükter se tope melde golf laayo 52 cm futbol topunu sokarak sa kez 2007 de ingiltere ve sa sürede Avrupa'ya, or golf, 18 delikli bir saha özgü uzunluğu.(metre) uzak delik mesafesi E ile sinirli, Golf sporum devam etme zorun E) II ve HI YAYINLARI C) Yalnız III Bu parcada "foot ne değinilmemi CVLNVAY A) Iki spor dal B Golf spor Ilk olarak Oyun a EQyung

olarak gö lanlanında Teknoloji- çin sakin bir baha- te, okul- okuya- gürün- gârenk elirti- 12. Kelimeler, binlerce yıl önce de vardı ancak yaşayan ve de ğişen birer varlık olarak bilim sahasına gireli henüz yüz kadar oldu. Geçen yüzyılda Avrupa'nın her yerinde türe yen o kadar dilci vardı ki bunları biyologlardan ayırt etme imkânsızdı. Evet, gerçekten dil bir bahçeye benzer, bu ba çenin toprağı toplum, suyu fikir, çiçeği de kelimedir. Bu parçadan kelimeler ve dilcilerle ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Kelimelerin canlı bir varlık olduğuna BY Dilin bilimsel olarak incelenmesine yeni başlandığına C) Dilcilerin bilimle sanatı kaynaştırdığına D) Dilin toplum içinde beslenip geliştiğine Kelimelerin düşünceler sayesinde ortaya çıktığına 8)

12. Siir ne işe yarar? Mevlânâ'ya böyle bir soru yöneltildiğin- de, o, şiiri cani şerbet çeken hastaya ilacı şerbete karış- tırarak vermek" olarak açıklamıştır. Yani şiir, anlamı güzel olana güzel elbiseler giydirme işidir. Sözün iç güzelliğine bir de dış güzellik katabilmek için çaba sarf etmektir. Bu sözleri söyleyen bir şairden aşağıdakilerin hangisi- ni yapması beklenebilir? Redif, kafiye ve ölçüden uzak, sade ve anlaşılır şiirler yazması insanı derinden etkileyen içeriğe sahip, duygusal şiir- ler yazması CSiirlerinde güncel yaşamın sorunlarına ve onların çö- züm yollarına değinmesi D Söz sanatlarından ve şekil bilgisinden yararlanarak es- tetik şiirler yazması E) Şiirlerinde insanlara yararlı olacak bilgilere ve nasihat- lere bol bol yer vermesi 14. (1) lar C

Toplum nezdinde kabul görmek için yapman gereki- yor. Aksi hâlde kendini eserlerde göremeyen toplum seni yazar olarak kabul etmiyor. Toplumdan onay al- madığın müddetçe de yazmayı düşünme. Okur kitlen seni beğenmezse gelişmen zor olur. Bunu yenmen için toplumla iç içe olmak büyük önem taşımaktadır. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Eserlerde okurdan söz etmek neden gereklidir? B) Toplumun sizi kabul etmesi için eserlerinizin ko- nusunda değişiklik yapmalı mısınız? C) Eserlerde kendine yer bulan okuyucunun davra- nışları nelerdir? D) Yazar kendini ispatlamak için hangi konulara de- ğinmelidir? E) Toplumu eserlerde kullanmak size ne gibi fayda- lar sağlar?

undukları a da bağ Teltiler istenen ikleri 2 4. Yazarın gazete ve dergilerde yayımlanmış bazı yazı- Jarı da bu kitapla bir kez daha ancak eksiksiz olarak okuyucuya ulaşıyor. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Söz konusu kitap, yazarın sadece dergi ve gazete- lerde yayımlanan yazılarından oluşmaktadır. Kitapta yazarın gazete ve dergilerde yayımlanan tüm yazıları yer almaktadır. C) Yazarın gazete ve dergilerde yayımlanan bazı ya- zıları daha öpee de kitaplaştırılmıştır. Okurlar, yazarın tüm gazete ve dergi yazılarını ilk kez eksiksiz olarak bir arada bulabilecektir. E) Bu kitapta yazarın önceden yayımlanm bütün ya- zıları tam olarak yer almaktadır. Diğer sayfaya geçiniz.

5. Milli zevki bulmak için halka doğru gitmek, halk sa- natlarından uzun uzadıya estetik bir terbiye almak gerektiğini anladık. Fakat gerçek sanatçı olabilmek için bu estetik terbiyeyi almış olmak yeterli değildir. Gerçek sanatçı olabilmek için güzel sanatların mil- letlerarası ustaları olan sanat dahilerinden zevk der- si almak da gerekir. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Ulusal motiflerden yararlanarak oluşturulan ya- pitlar kalıcı olur. B) Estetik ögelere dikkat edilmeden yazılan eser- ler evrenselliği yakalayamaz. 17. S C) Sanatçılar hem ulusal hem de evrensel değer- lerden yararlanarak estetik bir anlayışa sahip olur. D) Millî duygularla süslenmiş yapıtlar, sanatçının güzelliklere bakış açısını geliştirir. E) Estetik ruhun yapıtlara yansıması, usta sanatçı- ların çabalarıyla mümkündür.

Gazeteci: Yazmaya nasıl başladınız? Yazar: Geçiş dönemi sıkıntılarını en iyi yazarak anlata- bileceğim konusunda biri kulağıma bir şey fısıl- damıştı sanki. Ben de daha sonra yazmaya baş- ladım. Gazeteci: Yazar: Evet, çünkü herkesin söyleyeceğini söylemek ne kadar basitse tahmin ettiğini yazmak da o dere- ce basittir. Amacım aslında okuyucuyu değil ken- dimi şaşırtabilmek. Böylece klişeye düşmemiş oluyorum. Gazeteci: Neden bütün eserleriniz hikâye türünde, bunu biraz açar mısınız? Yazar: 23. Her şair yaliyle Lisa, M eder? ma pe meme Monn deler met yem Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) 1. Yapıtlarınızı klasik bir şekilde mi ele alıyor- sunuz? II. Steril çalışmamı ve düşünmemi sağlıyor. Faz- lalıklanı törpüleyip öz yazmamı sağlıyor. Ve so- nunda bu bakış açısı bütün hayatıma yansıyor. B) 1. Tahmin edilir olmak bir eser için talihsizlik midir? LİMİT YAYINLAR II. Kültür altyapım hazır olduğu için birçok konu- yu zihin ve gönül süzgecimden geçirip sen- tezleyerek yeni yeni yaratılar elde ediyorum. C) I. Hikâyelerinizin özgün olduğu söylenebilir mi? II. Hikâye yazarken görme eylemini hayatınızın bir parçası hâline getirdiğinizde çölde bile yaşasanız muhteşem dünyalar inşa edebi- lirsiniz. D) I. Hikâyelerinizi beklenmedik sonlarla mi biti- riyorsunuz? CI ka rürs bir Bu ril- A II. İnsanın ömrü kısıtlı olduğu için aşırı yükle hedefe varmak çok zor. Böyle düşününce hikâye gereksiz olanları görmemi sağlıyor. Bu da beni sürekli hikâyeye çekiyor. E) 1. Hikâye yazmak zor bir uğraş mı? II. Bana göre hikâye, hayatın bütünü içinde fa- kat küçük bir bölümü üzerine kurulmuş de- rinliği olan bir büyüteçtir. Ben o küçük bir bölüme odaklandığım için hep hikâye tar- zında eserler verdim. E C 24

Roman, insanları uyanık tutan, bazen gerçekleri gösteren, bazen hayal dünyasında yaşatan ama ne olursa olsun insan zihnini ayakta tutan bir türdür. Ro- mandan uzaklaştığınız müddetçe zihniniz körelecek ve unutkanlık bile başlayacaktır. Yediğiniz içtiğiniz tabii ki önem taşıyor ama zihinsel faaliyetler bunların çok üzerinde şeylerdir. Insanoğlu buna dikkat ettiği müddetçe unutkanlık ve benzeri birçok hastalığı da yenmeyi başaracaktır. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden A) Tanımlama C) Tamık gösterme hangisidir? E) Öyküleme B) Benzetme D) Kişileştirme

Sevginin esir aldığı insanı anlamak çok kolay. Onun her hareketi sevgi temellidir. Ondan kötü bir şey duymaz- sın da görmezsin de. Kendi içinde yaşar duygularını, kederlerini, beklentilerini, hayallerini. Sevgi onu aslında esir almamıştır, özgürleştirmiştir. Sevgiden uzak kimse- yi ise tarif etmeme bile gerek yoktur. Anında sinirlenen, herkesle bir çatışma içerisinde olan, isyan etmeye açık tiplerdir onlar. Bu iki tip birbirine o kadar zıttır ki o da sevginin gücünü ifade etmesi bakımından önemlidir. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) Tartışma C) Öyküleme E) Kıyaslama B) Benzetme D) Kişileştirme

1. Bilimsel sonuçlar insanlığın yararına olduğu müddet- çe ilgi görür. Yarardan uzak çalışmalarsa üzerinde durulmayan çalışmalar olmuştur. Bunun en güzel örneği yakınlarda yapılan güneş ışınlarından nasıl korunulacağı üzerine bir çalışma. Bu çalışmaya göre gölgede bile yüksek derecede güneş ışını bulunuyor- du. İşte bu bilgi üzerine güneş gözlüğü kullanma ora- ni arttı. Bu ve buna benzer araştırmalar insan sağlığı açısından önem taşıyan, insanları ilgilendiren çalış- malardır. Insanoğlu bu çalışmaları daima destekle- miştir. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) Tanımlama B) Benzetme C) Karşılaştırma D) Kişileştirme E) Sayısal verilerden yararlanma

3. Dil; seslerin, hecelerin, kelimelerin anlamlı ve ahenkli bir şekilde bir araya geldiği semboller olarak tanımla- nır. Dil, bu şekilde tanımlansa da esas olarak millet- lerin varlığı, devamlılığı açısından değerlendirilmelidir. Çünkü dil, bir milletin kendisini ve folklorunu, iç ve dış dünyasını sözle ya da yazı ile ifade ettiği vazgeçilmez bir unsurdur. Bu açıdan bakıldığında dilin sadece düşünceyi aktaran kuru bir ifade olmadığı, aynı zaman- da kişilerin ve toplumların dünyayı algılama biçimi olduğu anlaşılmaktadır. T!!! Bu parçada dil ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Sadece bir sesler bütünü olarak değerlendirilme- mesi gerektiğine B) Evrensel bir yanının olduğuna ve insanları birleştir- diğine Milletlerin devamı için gerekli bir unsur olduğuna D) Tek görevinin duygu ve düşünceleri ortaya çıkar- mak olmadığına E Toplumların anlayış biçimini ortaya koyduğuna

Sağlık üzerinde sosyal açıdan birçok belirleyici etken olup, başta bedensel olmak üzere sahip olduğu çeşitli potansiyelleri iyi kullanan insanlar genellikle üretken ve sağlıklıdır. Bu bağlamda eğitimli bireyler hastalıkla- ra karşı çevreye ve kişiye yönelik koruyucu önlemlerini bilir ve uygular. Oysa, yetersiz ve dengesiz beslenen, olumsuz çevre koşullarında yaşayan insanlar, mikro- organizmaların olumsuz etkilerine diğer insanlara gö- re daha fazla maruz kalırlar. Her toplumda gelenek ve göreneklerden, ahlaki değerlerden, alışkanlıklardan dolayı, sağlık, olumlu veya olumsuz yönde etkilenir. Genetik hastalıkları olan anne babaların çocuklarında da benzer hastalıklar görülebilse de refah içindeki ai- leler sağlığa daha fazla yatırım yapmaktadır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sağlığı etkileyen sosyal belirleyici faktörlerden biri değil- dir? A) Ailevi durum C) Ruhsal durum B) Eğitim durumu D) Kültür durumu E) Ekonomik durum Diğer sayfaya geçiniz.

in n a hi 7 - LIMIT YAYINLARI DENEME 11 15. Tam kırk sekiz yılını harcadığı Hint edebiyatı ve dü- şüncesi, Cemil Meriç'in yazın serüvenindeki ilk göz ağrısı; düşünce dünyasındaki özgürlük yurdudur. 18. yüzyılda Batı'nın Hint'i yeniden keşfiyle birlikte na- sıl dirildiğine, eseriyle şahit tutar bizi. Çünkü Batı, Doğu'ya sırtını çevirmiştir. Bu kitabın dudaklarına vurulan mührü kimin kıracağı, kilit vurulan kapının kim tarafından açılacağı arayışı içindedir Meriç. Çün- kü ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) insanlığın yeniden doğuş ve kendine geliş şifre- lerini taşımaktadır Doğu B) Doğu'nun kaynaklarını kısa bir sürede tüketmek mümkün değildir C) tüm yazar ve sanatçılar, asırlardır bir arayışın içinde oldular D) Batı'nın teknoloji ve sanayi alanında ilerlemesi Doğu'nun önemini azaltmıştır E) her toplumun kültür düzeyine bir şeyler katar Doğu 16. Her zaman, her ne kadar birbirlerinden pek haber- dar olmasalar da yan yana gelişen biri gerçek, din ğeri sadece görü

Bugün, nicedir ayrı kaldığım Doğu'ya yeni bir yolculuğa çıktım. Rüyalarımdaki Van'a kavuştum. Okuduğum, düşlediğim Van'ı bulamayacağımı bile bile kendimi o yolun yolcusu kıldım. Muradiye, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Tatvan, Gevaş, Edremit'e kadar gittim. Van denizinin rengiyle gözlerimi yıkadım, Süp- han Dağı'nın eteğindeki karları avuçladım. Ercişli Emrah'a kavuştum. Buraları görmeden, yaşamadan onun Selvihan'la öyküsünü yazmanın ne denli eksik kalacağını derinden his- settim. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden söz et- mektedir? A boqui Doğu'ya ve Doğu insanına duyduğu özlemden B) Bir yolculukla ilgili izlenimlerinden 04 e) Van Gölü'nün bölge insanına etkisinden DY Doğu'nun kültürel zenginliğinden E) Yolculukların insan yaşamına katkısından gorra ibnet: