Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
Roman, bilime yakındır, içeriğine göre birçok bilimle alışverişe
girer ve romancının donanımlı olmasını ister. Tarih bilincin-
den estetiğe, sosyolojiden iktisada, psikolojiden mitolojiye
kadar birçok alanla ilintisi olmalıdır romancının. Romancı,
farklı çiçeklerden aldığı polenleri bala dönüştüren arıyı örnek
almalıdır kendine. Roman, "yaşamak, görmek, hatırlamak ve
yazmak" çizgisiyle açıklanamaz. Bugünün yazarları bunlardan
habersiz yaşıyor. Ya tarihçiliğe soyunuyor ya da anı aktarıcısı
kesiliyor.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Romancı, yazdıklarıyla yetinmeden yeni tarzlar, yeni
anlatım yolları bulmalıdır.
BY Roman yazmak için belirli bir alanda yetkin olmak yeterli
değildir.
C) Romanı, yaşam zenginliğinin yansıması olarak görmek
yanlıştır.
nemax Herbal
Romancı, yaşanmışlığı, edindiği bilgileri senteze dönüş-
türerek güzel bir roman yazabilir.
Romanda çeşitli bilimlerin yansıması vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Roman, bilime yakındır, içeriğine göre birçok bilimle alışverişe girer ve romancının donanımlı olmasını ister. Tarih bilincin- den estetiğe, sosyolojiden iktisada, psikolojiden mitolojiye kadar birçok alanla ilintisi olmalıdır romancının. Romancı, farklı çiçeklerden aldığı polenleri bala dönüştüren arıyı örnek almalıdır kendine. Roman, "yaşamak, görmek, hatırlamak ve yazmak" çizgisiyle açıklanamaz. Bugünün yazarları bunlardan habersiz yaşıyor. Ya tarihçiliğe soyunuyor ya da anı aktarıcısı kesiliyor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Romancı, yazdıklarıyla yetinmeden yeni tarzlar, yeni anlatım yolları bulmalıdır. BY Roman yazmak için belirli bir alanda yetkin olmak yeterli değildir. C) Romanı, yaşam zenginliğinin yansıması olarak görmek yanlıştır. nemax Herbal Romancı, yaşanmışlığı, edindiği bilgileri senteze dönüş- türerek güzel bir roman yazabilir. Romanda çeşitli bilimlerin yansıması vardır.
1.
2.
1.-2. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Fransızcadan Türkçeye ve aynı zamanda Türkçeden Fran-
sızcaya yapılan çevirilerde en büyük sorun, her iki dilin de
tamamen farklı iki medeniyete ait olmasında yatmaktadır.
Türkçe, ne denli tarihinden anndinimak istense de Doğu
kültüründen ve zihniyetinden beslenmiştir. Doğu'dan Batı'ya
veya Batı'dan Doğu'ya yapılan çevirilerde kültür aktarımın-
dan çok, bir zihniyetin aktanlması söz konusudur. Belli bir
bağlamda oluşmuş bir düşünceyi tam tamına denk gelme-
yen başka bir düşünce sistemine aktarmak gerekir. Bu da
sanıldığından da zordur. Sevilen bir kişiyi görme isteğini
Türk halkı ifade ederken "özlem" kelimesini kullanırken Fran-
sızlar buna bir ad vermeyip bu duyguyu bir eksiklikten yola
çıkarak ifade ederler. Türklerin "Seni özledim." şeklindeki
ifadesini Fransızcaya birebir çevirmek gerekirse "Sen bende
eksiksin." kalıbını kullanmak gerekecektir. ---- Medeniyet ve
kültür dediğimiz şey de zaten bu duygu ve yaklaşımların
başka başka tarzlarda aktarılmasından doğan hazinelerdir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bir dilin anlatım olanaklarını, onu konuşan toplumların
yaşam biçimi belirler.
B Hissedilen duygular her ne kadar aynı olsa da ifade
kalıpları farklıdır.
Batı dilleriyle Doğu dilleri arasında büyük farklılıklar olsa
da benzer söyleyişlere de rastlanmaktadır.
Duygu ve düşünceleri ifadedeki farklılığın temelinde, uzak
coğrafyalarda yaşamak vardır.
E) Dilin ulusal yapısında toplumların kendine özgü yaşantı-
sının beslendiği damar olan kültür etkilidir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
Kültürel ve yaşamsal farklılık olsa da Türklerle Fransızla
arasında bir yakınlık vardır.
B) Doğu ve Batı insanının yaşamındaki farklılık, dillerine de
yansımıştır.
Ayrı kültürlerin mineraliyle beslenen dil toprağında ayr
duygu, farklı şekillerde çiçek açar.
DY Yerel özellikler taşıyan bir dilde verilen sanat yapıtı, kola
kolay başka bir dile çevrilemez.
Büyük farklılıklar taşıyan iki kültüre ait sanat yapıtları
çevirmek yorucu ve uzun bir çalışmayı gerekli kılar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. 2. 1.-2. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Fransızcadan Türkçeye ve aynı zamanda Türkçeden Fran- sızcaya yapılan çevirilerde en büyük sorun, her iki dilin de tamamen farklı iki medeniyete ait olmasında yatmaktadır. Türkçe, ne denli tarihinden anndinimak istense de Doğu kültüründen ve zihniyetinden beslenmiştir. Doğu'dan Batı'ya veya Batı'dan Doğu'ya yapılan çevirilerde kültür aktarımın- dan çok, bir zihniyetin aktanlması söz konusudur. Belli bir bağlamda oluşmuş bir düşünceyi tam tamına denk gelme- yen başka bir düşünce sistemine aktarmak gerekir. Bu da sanıldığından da zordur. Sevilen bir kişiyi görme isteğini Türk halkı ifade ederken "özlem" kelimesini kullanırken Fran- sızlar buna bir ad vermeyip bu duyguyu bir eksiklikten yola çıkarak ifade ederler. Türklerin "Seni özledim." şeklindeki ifadesini Fransızcaya birebir çevirmek gerekirse "Sen bende eksiksin." kalıbını kullanmak gerekecektir. ---- Medeniyet ve kültür dediğimiz şey de zaten bu duygu ve yaklaşımların başka başka tarzlarda aktarılmasından doğan hazinelerdir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Bir dilin anlatım olanaklarını, onu konuşan toplumların yaşam biçimi belirler. B Hissedilen duygular her ne kadar aynı olsa da ifade kalıpları farklıdır. Batı dilleriyle Doğu dilleri arasında büyük farklılıklar olsa da benzer söyleyişlere de rastlanmaktadır. Duygu ve düşünceleri ifadedeki farklılığın temelinde, uzak coğrafyalarda yaşamak vardır. E) Dilin ulusal yapısında toplumların kendine özgü yaşantı- sının beslendiği damar olan kültür etkilidir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? Kültürel ve yaşamsal farklılık olsa da Türklerle Fransızla arasında bir yakınlık vardır. B) Doğu ve Batı insanının yaşamındaki farklılık, dillerine de yansımıştır. Ayrı kültürlerin mineraliyle beslenen dil toprağında ayr duygu, farklı şekillerde çiçek açar. DY Yerel özellikler taşıyan bir dilde verilen sanat yapıtı, kola kolay başka bir dile çevrilemez. Büyük farklılıklar taşıyan iki kültüre ait sanat yapıtları çevirmek yorucu ve uzun bir çalışmayı gerekli kılar.
3.
3.-4. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(1) İnsanların birbirleriyle haberleşmek, duygu ve düşünce-
lerini paylaşmak için yararlandıkları özel bir yazınsal türdür
mektup. (II) İnsanlar yüzyıllar boyu hayallerini, umutlarını,
sevgilerini, üzüntülerini mektuplarda özgürce dile getirirler.
(III) Zaman ilerledikçe edebiyat dünyasında öykülerle,
romanla sık sık yolu kesişen mektup; deneme, gezi yazısı,
eleştiri gibi türlerle etkileşim hâlinde yolculuğuna devam
eder. (IV) İlk örneklerine Antik Çağ'dan itibaren rastlanan,
Orta Çağ'da ve Rönesans yıllarında gelişimini sürdüren
mektup, Avrupa'da 17. yüzyılda sosyal ve kültürel hayatın
merkezi olarak görülen salonlarda okunmaya başlanır. (V)
18. yüzyılda farklı bir biçim ve içerik kazanır, bir edebî tür
olarak gelişimini 19. yüzyılda tamamlar.
Mektubun anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümle-
lerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A). cümlede, işlevinden de söz edilmiştir.
B) II. cümlede, içeriğine değinilmiştir.
III. cümlede, yazınsal türlerle ilişkisi belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, ilk kullananlar üzerinde durulmuştur.
EV. cümlede, yaşadığı değişiklikten söz edilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 3.-4. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) İnsanların birbirleriyle haberleşmek, duygu ve düşünce- lerini paylaşmak için yararlandıkları özel bir yazınsal türdür mektup. (II) İnsanlar yüzyıllar boyu hayallerini, umutlarını, sevgilerini, üzüntülerini mektuplarda özgürce dile getirirler. (III) Zaman ilerledikçe edebiyat dünyasında öykülerle, romanla sık sık yolu kesişen mektup; deneme, gezi yazısı, eleştiri gibi türlerle etkileşim hâlinde yolculuğuna devam eder. (IV) İlk örneklerine Antik Çağ'dan itibaren rastlanan, Orta Çağ'da ve Rönesans yıllarında gelişimini sürdüren mektup, Avrupa'da 17. yüzyılda sosyal ve kültürel hayatın merkezi olarak görülen salonlarda okunmaya başlanır. (V) 18. yüzyılda farklı bir biçim ve içerik kazanır, bir edebî tür olarak gelişimini 19. yüzyılda tamamlar. Mektubun anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümle- lerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A). cümlede, işlevinden de söz edilmiştir. B) II. cümlede, içeriğine değinilmiştir. III. cümlede, yazınsal türlerle ilişkisi belirtilmiştir. D) IV. cümlede, ilk kullananlar üzerinde durulmuştur. EV. cümlede, yaşadığı değişiklikten söz edilmiştir.
kisini y
Zor B
evi seg
ya çal
yla dag
oluşçu
ilmesi
tirme
nda ge
toplu
in kend
da az
ünümü
aşağıd
ni mal
ta yaza 19. Bilgisayar oyunlarının, televizyondaki çizgi filmlerin içerdiği
ar kale
şiddet sahneleri, korku filmlerininkini aratmıyor artık.
Üstelik aramızda bu durumun gençleri gerçek hayata
hazırladığını sananlar bile var. Hem de sayıları hiç azım-
sanamayacak bu kişiler, buldukları her fırsatta çok önemli
bir düşünceyi açıklar gibi bunu dile getirmiyorlar mı? Eee,
bunlardan sonra, televizyonlarda, gazetelerde her gün
gördüğümüz, gençler arasında giderek artan şiddetin
nedenini anlamak güç olmasa gerek.
er.
aşa
ğını a
lgesind
anın yo
ezler.
erinde
yüksek düzeyde hava, su ve toprak kirliliğinin gözlem-
lendiği bir bölge burası. Genzimizi ve gözlerimizi yakan
kesif kömür kokusu, termik santrale yaklaştıkça bölgedeki
"terk edilmiş" izlenimimizi kuvvetlendiriyor. A Santrali'nin
hemen yanındaki eski muhtarlık binasının camları kırılmış;
ardına kadar açık duran kapılar, rüzgârdan çarpıyor. Hemen
yakınında parlak renkli, plastik oyuncaklarla dolu çocuk
ME-
parkı bomboş duruyor.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) ikilemeler kullanılmıştır.
BAçıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
Karşılaştırma vardır.
D) Pekiştirmeye yer verilmiştir.
E) Farklı duyulara ait ayrıntılar vardır.
en
Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Gençlerin şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına yönel-
mesi
B) Şiddet içerikli ürünlerin yayımlanmasının doğal karşı-
lanması
Yanıt Yayınları
C) Ailelerin, çocuklarını teknolojinin olumsuzluklarından
korumaması
TÜRKÇE
D) Gençlerin giderek sanal dünyanın esiri olmasına karşı
duyarsız kalınması
E) Korku içerikli ürünlerin gençleri şiddete yönlendirmesi
ACHER COM
49
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kisini y Zor B evi seg ya çal yla dag oluşçu ilmesi tirme nda ge toplu in kend da az ünümü aşağıd ni mal ta yaza 19. Bilgisayar oyunlarının, televizyondaki çizgi filmlerin içerdiği ar kale şiddet sahneleri, korku filmlerininkini aratmıyor artık. Üstelik aramızda bu durumun gençleri gerçek hayata hazırladığını sananlar bile var. Hem de sayıları hiç azım- sanamayacak bu kişiler, buldukları her fırsatta çok önemli bir düşünceyi açıklar gibi bunu dile getirmiyorlar mı? Eee, bunlardan sonra, televizyonlarda, gazetelerde her gün gördüğümüz, gençler arasında giderek artan şiddetin nedenini anlamak güç olmasa gerek. er. aşa ğını a lgesind anın yo ezler. erinde yüksek düzeyde hava, su ve toprak kirliliğinin gözlem- lendiği bir bölge burası. Genzimizi ve gözlerimizi yakan kesif kömür kokusu, termik santrale yaklaştıkça bölgedeki "terk edilmiş" izlenimimizi kuvvetlendiriyor. A Santrali'nin hemen yanındaki eski muhtarlık binasının camları kırılmış; ardına kadar açık duran kapılar, rüzgârdan çarpıyor. Hemen yakınında parlak renkli, plastik oyuncaklarla dolu çocuk ME- parkı bomboş duruyor. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) ikilemeler kullanılmıştır. BAçıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. Karşılaştırma vardır. D) Pekiştirmeye yer verilmiştir. E) Farklı duyulara ait ayrıntılar vardır. en Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden han- gisidir? A) Gençlerin şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına yönel- mesi B) Şiddet içerikli ürünlerin yayımlanmasının doğal karşı- lanması Yanıt Yayınları C) Ailelerin, çocuklarını teknolojinin olumsuzluklarından korumaması TÜRKÇE D) Gençlerin giderek sanal dünyanın esiri olmasına karşı duyarsız kalınması E) Korku içerikli ürünlerin gençleri şiddete yönlendirmesi ACHER COM 49
TYT/TÜR
22.
Antimadde, ilk defa 1928'de İngiliz fizikçi Paul Dirac
tarafından öngörülmüştür. (II) Paul Dirac, bu kapsamda
Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi ile kuantum mekaniğini bir
deindenklemde birleştirmiştir. (III) New Scientist dergisi, Paul
Dirac'ın Isaac Newton'dan sonra en büyük Ingiliz
teorisyeni olduğunu söylemektedir. (IV) Paul Dirac'ın
keşfettiği denklem, hem pozitif hem de negatif yüklü
elektronlarla çalışmaktadır. (V) Dirac ilk başta bulgularını
paylaşma konusunda kararsız kalmış olsa da sonunda
bulgularını kabullenmiş ve evrendeki her parçacığın karşıt
ikizi olduğunu söylemiştir.
UD101.66
OXRO
ESTAS
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A Ill
B) I
C) V
O
abebisainuls
OK
bable
ibsxemalte
LABY
D) IV
2
E) II
igay 1662 (d
24. Roma
kültür
uzun
belle
Türk
nesi
içer
aşa
A)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜR 22. Antimadde, ilk defa 1928'de İngiliz fizikçi Paul Dirac tarafından öngörülmüştür. (II) Paul Dirac, bu kapsamda Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi ile kuantum mekaniğini bir deindenklemde birleştirmiştir. (III) New Scientist dergisi, Paul Dirac'ın Isaac Newton'dan sonra en büyük Ingiliz teorisyeni olduğunu söylemektedir. (IV) Paul Dirac'ın keşfettiği denklem, hem pozitif hem de negatif yüklü elektronlarla çalışmaktadır. (V) Dirac ilk başta bulgularını paylaşma konusunda kararsız kalmış olsa da sonunda bulgularını kabullenmiş ve evrendeki her parçacığın karşıt ikizi olduğunu söylemiştir. UD101.66 OXRO ESTAS Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A Ill B) I C) V O abebisainuls OK bable ibsxemalte LABY D) IV 2 E) II igay 1662 (d 24. Roma kültür uzun belle Türk nesi içer aşa A)
TYT / TÜRKÇE
24. Alışkanlıklar, aynı durum ve şartlar altında sıklıkla sergilenen
ve planlanmadan, kendiliğinden gerçekleşen davranışlar
olarak tanımlanabilir. Yeni bir alışkanlık edinme sürecinde
de belirli bir süre bu alışkanlığın gerektirdiği davranışları
düzenli olarak yapmamız gerekir. Genellikle bir davranışın
alışkanlık hâline gelmesi için 21 gün gerektiği ifade edilir.
Bir plastik cerrah 1960 yılında yayımlanan kitabında ameli-
yat olan hastaların 21 günde yeni görüntülerine alıştıklarını
belirtmiş. Yeni bir alışkanlık edinmede de etkili olduğu öne
sürülen 21 günlük süre bu konuda neredeyse bir kural gibi
anılıyor.
Bu parçada alışkanlıklarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmiştir?
ngo
A) Zor terk edilir bir şey olduğuna
Biçinde bulunulan durum ve şartlara göre değiştiğine
Belli davranışların belli bir zaman içinde tekrarıyla kazanıl-
+
nadığına
DKişileri ruhsal yönden rahatlattığına
E) Farkında olmadan kazanıldığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT / TÜRKÇE 24. Alışkanlıklar, aynı durum ve şartlar altında sıklıkla sergilenen ve planlanmadan, kendiliğinden gerçekleşen davranışlar olarak tanımlanabilir. Yeni bir alışkanlık edinme sürecinde de belirli bir süre bu alışkanlığın gerektirdiği davranışları düzenli olarak yapmamız gerekir. Genellikle bir davranışın alışkanlık hâline gelmesi için 21 gün gerektiği ifade edilir. Bir plastik cerrah 1960 yılında yayımlanan kitabında ameli- yat olan hastaların 21 günde yeni görüntülerine alıştıklarını belirtmiş. Yeni bir alışkanlık edinmede de etkili olduğu öne sürülen 21 günlük süre bu konuda neredeyse bir kural gibi anılıyor. Bu parçada alışkanlıklarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? ngo A) Zor terk edilir bir şey olduğuna Biçinde bulunulan durum ve şartlara göre değiştiğine Belli davranışların belli bir zaman içinde tekrarıyla kazanıl- + nadığına DKişileri ruhsal yönden rahatlattığına E) Farkında olmadan kazanıldığına
31. Çağın yazarları olarak dönemimizin biçemine ve havasına
ayak uydurmak zorundayız. Ben, diyelim ki Ay'da yaşayan
bir adam üstüne bir öykü yazsam bile bir Arjantin öyküsü
ortaya çıkar çünkü Arjantinliyim. Kaynağı da Batı uygarlığı
olur çünkü o uygarlıktanım. Bilinçli davranmak şart değil.
Flaubert'in Salambo romanını ele alalım. Kendisi ona bir
Kartaca romanı diyordu ama herkes romani 13. yy. Fransız
gerçekçilerinden birinin yazdığını anlayabilir. Gerçek bir
Kartacalının o romandan bir şey anlayacağını sanmıyorum;
kötü bir şaka, derlerdi en fazla.
Bu parçada yazarın "Flaubert'i eleştirdiği özellik aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Güncelden uzak bir konuda eser yazması
B) Eserinin özgünlükten uzak olması
C) Eserlerinde Batı uygarlığına ait izler taşıması
D) Eserlerinde farklı bir konu işlememesi
E) Eserinin anlatılan kültürün özelliklerine uymaması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Çağın yazarları olarak dönemimizin biçemine ve havasına ayak uydurmak zorundayız. Ben, diyelim ki Ay'da yaşayan bir adam üstüne bir öykü yazsam bile bir Arjantin öyküsü ortaya çıkar çünkü Arjantinliyim. Kaynağı da Batı uygarlığı olur çünkü o uygarlıktanım. Bilinçli davranmak şart değil. Flaubert'in Salambo romanını ele alalım. Kendisi ona bir Kartaca romanı diyordu ama herkes romani 13. yy. Fransız gerçekçilerinden birinin yazdığını anlayabilir. Gerçek bir Kartacalının o romandan bir şey anlayacağını sanmıyorum; kötü bir şaka, derlerdi en fazla. Bu parçada yazarın "Flaubert'i eleştirdiği özellik aşağı- dakilerden hangisidir? A) Güncelden uzak bir konuda eser yazması B) Eserinin özgünlükten uzak olması C) Eserlerinde Batı uygarlığına ait izler taşıması D) Eserlerinde farklı bir konu işlememesi E) Eserinin anlatılan kültürün özelliklerine uymaması
KÇE TESTİ
DENEME-15
Belge Garnal
3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama-
nından biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük
Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta-
nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot,
okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar.
(IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan.
(V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın
acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler
karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler.
(VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay-
kırılığına güler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
B
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KÇE TESTİ DENEME-15 Belge Garnal 3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nından biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV B D) V E) VI
B
24. Savaş kararını yöneticiler verir, bu yöneticiler -genellikle-
erkeklerdir, savaşta orduları kumanda edenler, savaş
alanında ölen askerler de erkeklerdir. Ama bu erkekleri
kadınlar doğurur. Bir kadın için ise dünyada en acı şey
evladını kaybetmektir. Mutlaka her kültür içinde muhtelif
anlatımlarla ifade edilen bu acı gerçek, bizim kültürümüzde
de "ciğeri yanmak" deyimiyle dile getirilir. Herkesin her
fırsatta barış dilediği ama savaşlarla yaşadığımız dünyada
sevgi nerede?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık
olarak verilebilir?
A) Savaşların Önlenemez Zararları
(B) Sevgisizliğin Sonucu Olan Savaş
C) Kadınların Savaşlara Tepkisizlikleri
D) Erkeklerin Savaş Üzerindeki Etkileri
E) Savaşı Önlemenin Yolları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B 24. Savaş kararını yöneticiler verir, bu yöneticiler -genellikle- erkeklerdir, savaşta orduları kumanda edenler, savaş alanında ölen askerler de erkeklerdir. Ama bu erkekleri kadınlar doğurur. Bir kadın için ise dünyada en acı şey evladını kaybetmektir. Mutlaka her kültür içinde muhtelif anlatımlarla ifade edilen bu acı gerçek, bizim kültürümüzde de "ciğeri yanmak" deyimiyle dile getirilir. Herkesin her fırsatta barış dilediği ama savaşlarla yaşadığımız dünyada sevgi nerede? Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık olarak verilebilir? A) Savaşların Önlenemez Zararları (B) Sevgisizliğin Sonucu Olan Savaş C) Kadınların Savaşlara Tepkisizlikleri D) Erkeklerin Savaş Üzerindeki Etkileri E) Savaşı Önlemenin Yolları
ları, maddeyi
landırıyordu.
m. Bölümü
malar
smasında çok
bir yanında
min önünü
akilerden
z edelim.
lendiniz?
atkılarından
mıştır?
dir?
ve
TYT/TÜR
ONO
STACKS
22. (1) Antimadde, ilk defa 1928'de İngiliz fizikçi Paul Dirac
tarafından öngörülmüştür. (II) Paul Dirac, bu kapsamda
Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi ile kuantum mekaniğini bir
denklemde birleştirmiştir. (III) New Scientist dergisi, Paul
Dirac'ın Isaac Newton'dan sonra en büyük İngiliz
teorisyeni olduğunu söylemektedir. (IVYPaul Dirac'ın
keşfettiği denklem, hem pozitif hem de negatif yüklü
elektronlarla çalışmaktadır. (V) Dirac ilk başta bulgularını
paylaşma konusunda kararsız kalmış olsa da sonunda
bulgularını kabullenmiş ve evrendeki her parçacığın karşıt
ikizi olduğunu söylemiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) III
B) I
C) V
D) IV
E) II
2
24. Romanda
kültürel ya
uzun yıllar
bellekleri a
Türklerin u
nesilden r
İçeriğind
aşağıdak
ATürkle
B) Türkle
Türk
D) Türki
E) Türk
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ları, maddeyi landırıyordu. m. Bölümü malar smasında çok bir yanında min önünü akilerden z edelim. lendiniz? atkılarından mıştır? dir? ve TYT/TÜR ONO STACKS 22. (1) Antimadde, ilk defa 1928'de İngiliz fizikçi Paul Dirac tarafından öngörülmüştür. (II) Paul Dirac, bu kapsamda Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi ile kuantum mekaniğini bir denklemde birleştirmiştir. (III) New Scientist dergisi, Paul Dirac'ın Isaac Newton'dan sonra en büyük İngiliz teorisyeni olduğunu söylemektedir. (IVYPaul Dirac'ın keşfettiği denklem, hem pozitif hem de negatif yüklü elektronlarla çalışmaktadır. (V) Dirac ilk başta bulgularını paylaşma konusunda kararsız kalmış olsa da sonunda bulgularını kabullenmiş ve evrendeki her parçacığın karşıt ikizi olduğunu söylemiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) III B) I C) V D) IV E) II 2 24. Romanda kültürel ya uzun yıllar bellekleri a Türklerin u nesilden r İçeriğind aşağıdak ATürkle B) Türkle Türk D) Türki E) Türk
9
33. Günümüzde alışveriş merkezleri (AVM'ler) kişilerin
ihtiyaçlarını gidermeleri amacıyla alışveriş
yapabilecekleri mekânlar olmanın ötesinde kişilere
güzel vakit geçirebilecekleri, arkadaşları ile
buluşabilecekleri, sinemaya gidebilecekleri, yemek
yiyebilecekleri mekânlar olarak hizmet vermektedir.
Bir başka bakış açısıyla AVM'ler boş zamanları
tüketime dönüştüren mekânlar olarak hayatımızda
yer etmeye başlamıştır. Hatta bir ailenin farklı ilgi
alanlarına sahip tüm bireyleri, iş saatleri dışında,
AVM'lerde kendilerine göre bir aktivite
bulabilmektedirler.
31 (0
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Alışveriş sistemindeki değişiklikler neticesinde
insanların bütçelerine göre hareket etmemesi
B) AVM'lerin çoğalması ile birlikte mahalle
bakkallarında alışverişlerin yapılmaması
ns/C) AVM'lerin birçok erişilebilirliği bünyesinde
barındırmasına rağmen bazı olumsuzluklara da
ev sahipliği yaptığı
D) Pek çok insanın AVM'lerde ihtiyaçlarını
giderebilme imkânına sahip bir yaşantıya
kavuştuğu
E) Alışveriş mekânları olarak bilinen AVM'lerin
zamanla farklı kimliklere büründüğü
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9 33. Günümüzde alışveriş merkezleri (AVM'ler) kişilerin ihtiyaçlarını gidermeleri amacıyla alışveriş yapabilecekleri mekânlar olmanın ötesinde kişilere güzel vakit geçirebilecekleri, arkadaşları ile buluşabilecekleri, sinemaya gidebilecekleri, yemek yiyebilecekleri mekânlar olarak hizmet vermektedir. Bir başka bakış açısıyla AVM'ler boş zamanları tüketime dönüştüren mekânlar olarak hayatımızda yer etmeye başlamıştır. Hatta bir ailenin farklı ilgi alanlarına sahip tüm bireyleri, iş saatleri dışında, AVM'lerde kendilerine göre bir aktivite bulabilmektedirler. 31 (0 Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Alışveriş sistemindeki değişiklikler neticesinde insanların bütçelerine göre hareket etmemesi B) AVM'lerin çoğalması ile birlikte mahalle bakkallarında alışverişlerin yapılmaması ns/C) AVM'lerin birçok erişilebilirliği bünyesinde barındırmasına rağmen bazı olumsuzluklara da ev sahipliği yaptığı D) Pek çok insanın AVM'lerde ihtiyaçlarını giderebilme imkânına sahip bir yaşantıya kavuştuğu E) Alışveriş mekânları olarak bilinen AVM'lerin zamanla farklı kimliklere büründüğü Diğer sayfaya geçiniz.
TYT/Türkçe
26. Kan nakli, kan bağışları yoluyla elde edilen kanın
çeşitli nedenlerle kan kaybetmiş ya da kanının ana
elemanlarından biri eksik olan kişilere damar yoluyla
verilmesidir. Kan bankaları kan bağışı yapan
kişilerden kanın uygun şartlarda alınmasından, bu
kanların çeşitli işlemlere tabi tutulmasından ve
ihtiyacı olan kişilere verilmesinden sorumlu
kuruluşlardır. Bir kişinin kan bağışında
bulunabilmesi için ön koşul sağlıklı olmasıdır.
Gerekli muayeneler yapıldıktan sonra kan
bağışlayan kişiden yaklaşık olarak 500 mililitre kan
alınır.
Bu parçadan hareketle kan nakli için;
I. kan bankaları vasıtasıyla yapıldığı,
II. zorunlu bir nitelik taşıdığı,
III. sağlıklı olmayı sağladığı
verilenlerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız 1
D) I ve II
C) Yalnız III
EXII ve III
A
28
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 26. Kan nakli, kan bağışları yoluyla elde edilen kanın çeşitli nedenlerle kan kaybetmiş ya da kanının ana elemanlarından biri eksik olan kişilere damar yoluyla verilmesidir. Kan bankaları kan bağışı yapan kişilerden kanın uygun şartlarda alınmasından, bu kanların çeşitli işlemlere tabi tutulmasından ve ihtiyacı olan kişilere verilmesinden sorumlu kuruluşlardır. Bir kişinin kan bağışında bulunabilmesi için ön koşul sağlıklı olmasıdır. Gerekli muayeneler yapıldıktan sonra kan bağışlayan kişiden yaklaşık olarak 500 mililitre kan alınır. Bu parçadan hareketle kan nakli için; I. kan bankaları vasıtasıyla yapıldığı, II. zorunlu bir nitelik taşıdığı, III. sağlıklı olmayı sağladığı verilenlerden hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız 1 D) I ve II C) Yalnız III EXII ve III A 28
V
6
arch
20. (1) Türkiye Selçuklu Devleti'nin kuruluş dönemlerinde
oldukça uygun şartlarda Türkmen yayılması ve
yerleştirilmesi görmekteyiz. (I) Bunda Malazgirt
Savaşı sonrası Bizans savunma gücünün tamamen
yok olmasının rolü olduğu gibi, imparatorluğun
içinde bitip tükenmeyen iktidar mücadelelerinin de
rolü vardı. (III) Taht iddiacıları devletin kötü gidişine
bakmadan birbirleriyle amansız mücadeleler
yapmakta, amaca ulaşmak için her yolu
denemekteydiler. (V) Türkmenlere liderlik eden
Süleymanşah sıklıkla başvurulan yardımcı bir güç
hâline gelmişti. (V) Bizans'ın Anadolu'daki
topraklarının büyük bir bölümü zengin toprak
sahiplerinin elindeydi. (VI) Bu kişiler sadece bu
toprakların dışında harcayacakları geliri elde
edebildikleri ölçüde buralarla ilgileniyordu.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
V 6 arch 20. (1) Türkiye Selçuklu Devleti'nin kuruluş dönemlerinde oldukça uygun şartlarda Türkmen yayılması ve yerleştirilmesi görmekteyiz. (I) Bunda Malazgirt Savaşı sonrası Bizans savunma gücünün tamamen yok olmasının rolü olduğu gibi, imparatorluğun içinde bitip tükenmeyen iktidar mücadelelerinin de rolü vardı. (III) Taht iddiacıları devletin kötü gidişine bakmadan birbirleriyle amansız mücadeleler yapmakta, amaca ulaşmak için her yolu denemekteydiler. (V) Türkmenlere liderlik eden Süleymanşah sıklıkla başvurulan yardımcı bir güç hâline gelmişti. (V) Bizans'ın Anadolu'daki topraklarının büyük bir bölümü zengin toprak sahiplerinin elindeydi. (VI) Bu kişiler sadece bu toprakların dışında harcayacakları geliri elde edebildikleri ölçüde buralarla ilgileniyordu. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI Diğer sayfaya geçiniz.
T13
6.
I. Arkeolojik kazılardan yola çıkılarak saptanan en
eski tekerlek MÖ 3500 yıllarında
Mezopotamya'da yapılmıştır.
II. Dini amaçlarla ve rota bulma amacıyla kullanılan
pusulalarin en eskisi MÖ 1050 civarında Çinliler
tarafından yapılmıştır.
III. Mısır'da MÖ 3400'lü yıllara ait bronz çiviler
bulunmuştur.
IV. Saat ilk MÖ 4000 yıllarında Mısır'da kullanılmaya
başlanmıştır.
V. Tarihte aşı konusunda ilk uygulamanın MÖ 590
yılında Çin'de çiçek hastalığından korunmak için
yapıldığı bilinmektedir
Numaralanmış cümlelerden hareketle
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A l'incide, insanların en önemli icat tanıtılmıştır.
BI'ncide, ilk defa mıknatıslı araç yapıldığı
söylenmiştir. +
C) IIl'üncüde, o dönemde demirin kullanılmadığı ile
ilgili açıklama aktarılmıştır.
D) IV'üncüde, güneş saatinin kullanılmasına örnek
sunulmuştur.
x
V
EV'incide, kesin bir bilgi ile ilgili paylaşım
yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
T13 6. I. Arkeolojik kazılardan yola çıkılarak saptanan en eski tekerlek MÖ 3500 yıllarında Mezopotamya'da yapılmıştır. II. Dini amaçlarla ve rota bulma amacıyla kullanılan pusulalarin en eskisi MÖ 1050 civarında Çinliler tarafından yapılmıştır. III. Mısır'da MÖ 3400'lü yıllara ait bronz çiviler bulunmuştur. IV. Saat ilk MÖ 4000 yıllarında Mısır'da kullanılmaya başlanmıştır. V. Tarihte aşı konusunda ilk uygulamanın MÖ 590 yılında Çin'de çiçek hastalığından korunmak için yapıldığı bilinmektedir Numaralanmış cümlelerden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A l'incide, insanların en önemli icat tanıtılmıştır. BI'ncide, ilk defa mıknatıslı araç yapıldığı söylenmiştir. + C) IIl'üncüde, o dönemde demirin kullanılmadığı ile ilgili açıklama aktarılmıştır. D) IV'üncüde, güneş saatinin kullanılmasına örnek sunulmuştur. x V EV'incide, kesin bir bilgi ile ilgili paylaşım yapılmıştır.
5.
10. SINIF/Türk Dili ve Edebiyatı
Edebiyat, bir toplumun kimlik edinme sürecinde önemli bir
yere sahiptir. Judanis'e (Yudanis) göre, bir milletin yaşantı-
sının tüm boyutları edebiyatta yer alır. Geçmişiyle kurduğu
iletişimden geleceğe ilişkin beklentilerine ve bugün nasıl
bir hayat tecrübesi ortaya koyduğuna kadar bir millet,
edebiyatta kendini görür; kendini izler. Bu yönüyle edebi-
yat, ulusun kimliğinin aynası olarak hizmet verir ve onun
hikâyesini anlatır. Söz gelimi roman hem toplum hayatını
yansıtmakta hem de aktardığı yaşantıyla kimlik oluşumuna
katkıda bulunmaktadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
C) Örnekleme
B) Benzetme
D) Tanık gösterme E) Açıklama
A) Tanımlama
anılan naatı,
[
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 10. SINIF/Türk Dili ve Edebiyatı Edebiyat, bir toplumun kimlik edinme sürecinde önemli bir yere sahiptir. Judanis'e (Yudanis) göre, bir milletin yaşantı- sının tüm boyutları edebiyatta yer alır. Geçmişiyle kurduğu iletişimden geleceğe ilişkin beklentilerine ve bugün nasıl bir hayat tecrübesi ortaya koyduğuna kadar bir millet, edebiyatta kendini görür; kendini izler. Bu yönüyle edebi- yat, ulusun kimliğinin aynası olarak hizmet verir ve onun hikâyesini anlatır. Söz gelimi roman hem toplum hayatını yansıtmakta hem de aktardığı yaşantıyla kimlik oluşumuna katkıda bulunmaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? C) Örnekleme B) Benzetme D) Tanık gösterme E) Açıklama A) Tanımlama anılan naatı, [
25. Şahinlere çok meraklı olan bir krala onu çok seven eşi tara-
fından iki şahin hediye edilir. Kralın usta şahin eğiticileri, he-
men bu güzel kuşları eğitmek için işe koyulur. Birkaç hafta
içinde şahinlerden biri gökyüzünde süzülüp herkesi kendine
hayran bırakırken diğeri ilk geldiği günden beri üzerinde dur-
duğu daldan bir türlü ayrılıp uçamaz. Birçok eğitici; bilgisini,
becerisini ortaya koysa da bu tuhaf davranışlı şahini uçur-
mayı başaramaz. Sonunda ülkenin bir başka ucundan yaş-
lı, bilge bir eğitici gelir ve kuşla ilgilenmeye başlar. Ertesi sa-
bah bu inatçı şahinin gökyüzünde görkemli bir şekilde süzül-
düğünü gören kral, çok şaşırır ve bilge eğiticiye bunu nasıl
başardığını sorar. Bilge eğitici, "Çok kolay oldu, kralım!" der,
"Sadece kuşun tünediği dalı kestim."
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A) Cesaret, tehlikeli durumların üzerine gitmek değil; gerek-
li olanı göze almaktır.
B) Rahata düşkünlük, niteliksizliğin en önemli sebeplerin-
den biridir.
Yeteneklerimizi deneyimleyebilmek, birtakım riskleri gö-
ze almayı gerektirir.
D) Başarı, herkesin gittiği yolun güvenilir olduğuna inana-
bilmek demektir.
E) Hayatta karşılaşabileceği zorlukları göze almayan, baş-
kasına yararlı olamaz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Şahinlere çok meraklı olan bir krala onu çok seven eşi tara- fından iki şahin hediye edilir. Kralın usta şahin eğiticileri, he- men bu güzel kuşları eğitmek için işe koyulur. Birkaç hafta içinde şahinlerden biri gökyüzünde süzülüp herkesi kendine hayran bırakırken diğeri ilk geldiği günden beri üzerinde dur- duğu daldan bir türlü ayrılıp uçamaz. Birçok eğitici; bilgisini, becerisini ortaya koysa da bu tuhaf davranışlı şahini uçur- mayı başaramaz. Sonunda ülkenin bir başka ucundan yaş- lı, bilge bir eğitici gelir ve kuşla ilgilenmeye başlar. Ertesi sa- bah bu inatçı şahinin gökyüzünde görkemli bir şekilde süzül- düğünü gören kral, çok şaşırır ve bilge eğiticiye bunu nasıl başardığını sorar. Bilge eğitici, "Çok kolay oldu, kralım!" der, "Sadece kuşun tünediği dalı kestim." Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Cesaret, tehlikeli durumların üzerine gitmek değil; gerek- li olanı göze almaktır. B) Rahata düşkünlük, niteliksizliğin en önemli sebeplerin- den biridir. Yeteneklerimizi deneyimleyebilmek, birtakım riskleri gö- ze almayı gerektirir. D) Başarı, herkesin gittiği yolun güvenilir olduğuna inana- bilmek demektir. E) Hayatta karşılaşabileceği zorlukları göze almayan, baş- kasına yararlı olamaz.