Anlatım Biçimleri Soruları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri:
%22 17:31
19. Deneme okuru, zevkleri gelişmiş okurdur. Sıradan-
lığa, bayağılığa bayrak açmıştır. Deneme okumaya
başlayan biri, kimi toplumsal meseleleri kendine dert
edinmiş demektir. Sıradanlıktan kurtulmuş, arayışla-
ra, keşiflere yönelmiştir. Yeni ve karşıt düşüncelerle
tanışmaktan ürkmüyordur. Daha doğrusu, düşün-
mekten korkmuyordur. Düşüncesi ve hayali daha
bir keskince işliyor ve o, bundan alışık olmadığı
yeni lezzetler devşiriyordur. En çok gönül doyuranı
da şudur ki denemeyle tanışan okur, dilin lezzetine
varmaya başlamış, konuşurken ve yazarken kelime-
lerin tadını alır olmuştur.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi dene-
menin, okuyucuya kazandırdığı özellikler arasın-
da gösterilemez?
A) Yazma isteği uyandırma
B) Dilin özelliklerini daha iyi kavrama
C) Basmakalıp düşüncelerden kurtulma
D) Toplumsal sorumluluk bilincini geliştirme
E) Farklı düşünce sistemleriyle karşılaşma
20. Biz, hatıralar yazarken bütün o eski tanıdıkları,
ölmüşleri yanımıza çağırıyor, geçici de olsa onlara
bir hayat rengi veriyoruz. Artık adını anmadığımız
mekânlar, coğrafyalar yazının can suvuvle
yor. Böylece
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
40. Bu pa
lenen
A) D
Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik me-
tinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksizin birden-
bire, halkın diline düşme; basinda, televizyonda, hatta
hükümet demeçlerinde zikredilme talihini veya talihsiz-
liğini yaşar. Fena hålde felsefe kokan ve Yunancadaki
köküyle akla Aristoteles'i getiren etik kelimesi, bugün tam
da bu şekilde sahnenin ortasına yerleşmiş durumda. Yu-
nancada bilgece bir eylem yolu arayışına karşılık gelen
etik, felsefenin ayrılmaz bir parçasıdır. Descartes'la -yan
özne sorununun merkezi önem taşıdığı modern dönem
felsefesiyle birlikte etik, ahlakla veya pratik akılla az çok
eş anlamlı hâle gelmiştir. Etik, böylece ister bireysel ister
kolektif olsun, bir öznenin veya özne grubunun eylem-
lerini ve bunların sonuçlarını evrensel yasaların terazi-
sinde ölçen, yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur.
Bugünün popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise artık
anlam enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla şişmiş bir
kavrama dönüşmüştür. O kadar çok şey için kullanılıyor
ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor.
39. Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruyamadığı
Ciçin eski popülerliğini yitirmiş bir terim olduğu
B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik an-
lamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüştüğü
C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kullanıl-
dığı için tanımlanmasının zorlaştığı
D) Popülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl anla-
mını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı
E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları nede-
niyle felsefedeki tanımının da değiştiği
B),
(D)
C
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriXA
%170 17:14
Edebiyatçı da her şeyden önce bir insandır. Onu
insan dışı ya da başka bir gezegenden gelmiş bir
yaratık gibi göremeyiz. O da bu toplumda yaşar;
diğer insanların karşılaştıkları zorluklarla, güçlük-
lerle karşılaşır. Hayatını devam ettirmek için çalışır.
Otobüse, vapura biner. Ama bütün bunların dışında
edebiyat adamının -şairin, öykücünün, romancının,
deneme yazarlarının dünyaya daha farklı, daha
ince bir bakışı, dünyayı algılayışı vardır. Onun eşya
ile görünen ve görünmeyen ile kurduğu bağ daha
zengindir. Eşyaya, insana ve etrafında olup biten
olaylara daha başka anlamlar yükler.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşı-
lık olarak söylenmiş olabilir?
A) Sanatçıların eserlerinde yarattığı kurmaca
dünya neyin ürünüdür?
B) Sanatçı yaşadığı toplumun özelliklerini esere
yansıtmak zorunda mıdır?
C) Edebiyatçıların toplumdan uzak kaldığı düşün-
cesine katılıyor musunuz?
D) Toplumdan bahsetmeyen sanatçının okunabilir-
liği hakkında ne düşünüyorsunuz?
E) Edebiyatçının doğaya ve eşyaya bakışı sıradan
insanın bakışıyla aynı mıdır?
PARAGRAF HIZ SORULARI
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDIA
%19 17:03
10. Hikayelerinde konu ve olaydan çok, şiire ve etkiye
uygun zaman parçaları üzerinde durmayı seven, bu
dramatik anları incelemekte büyük başarı gösteren
Sait Faik, büyük bir İstanbul hikâyecisi idi. Kaderle-
rine eğildiği, düşen veya düşürülen insanlarda çok
kere kendi sıkıntı ve avareliklerini yaşadı. Çalışkan,
işinde gücünde insanlar gördükçe şehirden, kala-
balıklardan sevinç duydu; kötülüklerle karşılaştıkça
kırlara, kıyılara, sakin adalara sığındı. Ada ve deniz
hikâyelerinde kahraman sayısı az ve belli; şehir
hikâyelerinde ise dikkati dağıtacak kadar çok ve
çeşitlidir. Yığınlar içindeki gizli dramları bulup çıkar-
dığı gibi tabiat senfonisini de derinlere işleyen bir
ustalıkla yansıtmayı bilmiştir.
Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Öykülerinde İstanbul ve adaları mekân olarak
seçtiğine
B) Kahramanlarında kendi yaşadıklarının izlerinin
olduğuna
C) Doğayı, okuyucuya etkileyici bir üslupla anlattı-
ğına
D) Kahraman sayısının eserin geçtiği yere göre
değiştiğine
E) Öykü dışındaki eserlerinde de olaydan çok,
duruma değindiğine
PARAGRAF #HIZ SORULARI
2
Y
X
52
1:
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1. Bir anda meşhur olup ortalığı kasıp kavuran bazı şairler,
üç beş yıl sonra unutulup gidiyor. Esamesi bile okunmu-
yor. Neden mi? Bunların bazıları üretim alanından çeki-
liyor çünkü amacı olan şeylere yani şöhrete ulaşıyor ve
işi bitiyor. Bazıları, geldiği noktayı en yüksek zirve olarak
görüyor. Oysa en iyi şiir henüz yazılmamış olandır ve iyi
şair de bunu aramaktan vazgeçmeyendir. Bazıları ise "Ben
okumam, yazarım." modundadır ve biriktirmeye devam
etmediği için yazamaz olmuştur çünkü söyleyeceği söz
kalmamıştır. Oysa "Hazıra dağ dayanmaz." derler ki doğ-
rudur. Bilgi ve keşif artmadan yeni şiir yazmak zordur. İşte
bu arkadaşlar, şiir pistinde hızlı başlayıp çabuk tıkananlar,
asla klasik olamayacaklar ve unutulanlar mezarlığına gö-
müleceklerdir.
Bu parça bütünüyle ele alındığında bir şairin klasik
sanatçılar arasına girebilmesinin koşulları arasında
aşağıdakilerden hangisinin gerekliliği üzerine durul-
mamıştır?
Şiir yazmada süreklilik
Q
B) Amacın tanınmak olmaması✔
C) Kusursuzu aramayı bırakmamak ✓
D) Birikimini yeterli görmemek ✓
E) Öz güven sahibi olmak ✓
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri17. Ustalık da çıraklık gibi kayboluyor. Tıpkı sefer tasına benziyor,
bereket dualarına... Hâlbuki ben babamın biricik oğlu olmuş-
tum. Yine de çırak olmuştum. Yorgancılık fena meslek değildi.
Başını önüne eğmesene, eğme dedim, kamburun çıkar. Güler
öğretmen başımı okşardı; örnek olsun diye yaptığım ödevleri,
çizdiğim resimleri arkadaşlarıma gösterirdi. Ah n'olsaydı, n'ol-
saydı da harcanmasaydım.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla yazılmıştır.
B) İç monolog tekniğine yer verilmiştir.
C) Anlaşılır, sade bir dille yazılmıştır.
D) Benzetmeden yararlanılmıştır.
E) Anlatımda betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri31. Üzerimde en çok tesiri olan yazar, Peyami Safa'dır.
Çocukluğumdan beri öyledir. Büyük bir dil ustasıdır.
Üslubunu; konusuna göre, seçilen alanın ve tarzın
özel anlatım icaplarına göre büyük bir maharetle
ayarlayarak kullanır. Ünlü bir edebiyat uzmanı, "Ro-
mancıya ihtiyacımız vardı, Peyami Bey o ihtiyacı-
mızın teselisidir." türünden bir değerlendirme yapın-
ca büyük bir hayrete düşmüştüm. Halbuki Peyami
Safa, romancı olarak Tanpınar'la da kıyaslanmaz,
itibar görmüş olanların önemli bir kısmıyla da.
Bu parçaya göre sanatçıyı hayrete düşüren aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Peyami Safa'nın diğer sanatçılar kadar iyi tanın-
maması
B) Peyami Safa'nın romanlarındaki dil işçiliğinin
tam anlamıyla fark edilmemesi
C) Edebiyat uzmanının Peyami Safa'yı değerlen-
dirirken onu hafife alması
D) Peyami Safa'nın sadece romancı kimliğiyle de-
Jğerlendirilmesi
E) Diğer romancıların, Peyami Safa kadar yazarlığı
ciddiye almaması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6
18. Canlisiniz bir kere, ilk engel bu. Sonra insanlarla birlikde
yaşıyorsunuz, babasınız, ağabeysiniz, kocasina, arka
daşsiniz, komşusunuz, vs... Bu sebeple, ilk cümleyi ya
zarkenki ruh halini romani bitirinceye dek binlerce kez
yeniden, yeniden, yeniden inşa etmek zorundasınız. Bu
nun bir sürü faturası da var, kendiniz başta olmak üze
re herkesi ve her şeyi ihmal ediyorsunuz çünkü. Mese-
la bir okurunuz bir şekilde size ulaşıp Heba adlı roma-
nınızda neden sümbülden söz etmediniz diye soruyor.
Siz ona, iyi de ben o romanda laleden de söz etmedim
hatta hiçbir çiçeğin adını anmadım diyemiyorsunuz çün-
kü bu tür tartışmalara hem vaktiniz yok hem de ruh hå-
linizi korumanız gerekiyor.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki sorulardan hangi-
sine karşılık olarak söylenmiştir?
A) Roman yazmak çevrenizle olan ilişkilerinizde deği-
şikliklere yol açıyor mu?
B) Roman yazarken nasıl bir ortam içinde çalışmayar-
zuluyorsunuz?
C) Roman yazma sürecinde ailenizi ve çevrenizi ikinci
plana attiğiniz doğru mu?
D) Romana başladığınız tarihten bitirdiğiniz tarihe ka-
dar aynı ruh halini koruyabiliyor musunuz?
E) Okurlarınızın romanlarınızla ilgili yaptığı değerlendir-
meler yazma eyleminizi etkiliyor mu?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri42
E
6. Günümüzde birçok insan, ortalama üç saatten fazla
zamanı televizyon başında geçirmektedir. Birçok TV
programı, insanların sadece hoş vakit geçirmeleri için
tasarlanmış olup insanları hantallığa itiyor ve duyarsız
makineler hâline getiriyor.
Sevdiklerinize
ayırabileceğiniz o değerli zamanlar boşa harcanmış
oluyor ve aile bireylerinizle bazı iletişim sorunları ortaya
çıkmaya başlıyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere;
I.
Bu zamanı, çocuklarınızla, annenizle, babanızla kı-
sacası bütün sevdiklerinizle geçirmek yerine o sev-
diğiniz dizilere ayırıyorsunuz. 3
II. Siz, en değerli zamanınızı bu sevdiğiniz diziye har-
cıyorsunuz.
------------.
III. Diyelim ki akşam 20.00'de sevdiğiniz dizilerden biri
var ve bu dizi ortalama iki saat sürüyor. 2
numaralı cümleler hangi sırayla getirilirse parçanın
anlam akışı sağlanmış olur?
A) I - - III
B) I-II-II
D) II-III-I
PARAGRAF
|||-||-|
C) || - | - |||
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriA
5. Son yirmi yıldır edebiyatımızda bir ödül furyası var. Bir
sanatçının ödül peşinde koşması veya ödül için yazma-
si kabul edilemez bir durumdur. Bütün küçük ödüller
birleştirilse ve bir ulusal ödül olarak her yıl birkaç dalda
verilse kanımca edebiyatımıza daha çok yarar sağlar.
Ayrıca ben öldükten sonra adıma ödül konmamalıdır.
Ödül bir sanatçının adını yaşatmak için değil, başarılı
sanatçıyı ödüllendirmek için konur.
Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan
yere aşağıdakilerin hangisinin getirilmesi en uygun-
dur?
Ayrıca her önüne gelen bir ödül ortaya koyunca
"ödül" kavramı anlamını yitirmektedir.
B) Edebiyat alanında verilen ödüller genç nesillerin
edebiyata yönelmesinde teşvik edici oluyor.
Sanatçılar ödül almaya odaklandıkları için eserlerinde
sanat kaygısını ikinci plana itiyorlar.
D) Her yıl verilen onlarca ödül sayesinde keşfedilme-
miş pek çok genç sanatçı da sanat dünyasına ka-
zandırılmış oluyor.
E) Bu ödüllerin motive edici gücü bir yana bırakıldığın-
da aslında pek işlevsel olmadıkları da görülecektir.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriC) Anlatımda duruluğa ve edebiliğe önem verdiğine
D) Az da olsa nitelikli eserler vermeye özen gösterdiğine
E) Okuyucunun beklentilerini karşılama amacı taşımadığına
32. (1) Öykü yazacaksanız yolunu kaybetmiş bir gezgin gibi, tanıyıp
bol bol malzeme bulacağınız yerler arayın. (II) Hani, üstü asma-
larla döşenmiş dar sokaklar vardır; bu sokakların içlerine dalive-
rin. (III) Tahta kepenkli dükkânlardan sokağa yayılan tarçın, kekik.
kokularını soluyun. (IV) Haber biriktirmek için tozlu camlardan
dışarıyı süzen pabuç tamircilerine bakın. (V) Islak kaldırımlara di-
zilmiş küçük taburelerde çay ve kahve için. (VI) Meraklı bakışları
üzerinizde hissetseniz bile bu yerleri okuyucunuzla konuşur gibi
yazın.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) I ve V. cümlelerde dil, alıcıyı harekete geçirme işlevinde kul-
lanılmıştır.
B) II. cümle l. cümlede söylenenleri örneklemektedir.
CII. cümlede betimleyici anlatım söz konusudur.
D) IV. cümlede sebep-sonuç ilişkisi vardır.
E) VI. cümlede bir öneri yer almıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerier, Numaralanmış Cümle)
(1) Aynı selde sürükleniyorken aynı ağaç köküne sarılmak,
aynı çölde ilerliyorken mataranızdaki son bir yudum suyu
yanındakine sunmaktır, dostluk. (II) Kendinize dahi söyle-
yemediğiniz hakikatleri ona anlatır, yüzüne bakamadığınız
yaraları ona gösterirsiniz yalnızca. (III) Aynı yangının alev-
lerini yüzünüzde hissettiğiniz, aynı zehrin acısını damarla-
rınızda bildiğiniz, kalbi kalbinizle aynı ritimde atan kişidir
dost. (IV) Böyle bir dosta sahipsen çok büyük bir zen-
ginliğin sahibisindir. (V) Hayat, ancak böyle dostları olanlar
için anlamlıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinden
once "Yani dost paylaşılandır." sözü getirilirse parça dil
ve düşünce bakımından bütünleşmiş olur?
A) 1.
D) IV
B) II.
C) III.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT/Türkçe
24. Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda
maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan
deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde
yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde
edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu
ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından
Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada
yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu
ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini
gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti.
Bu parça, konu akışı bakımından aşağıdaki cümlelerin
hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir
mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan
araştırmalar söz konusudur
B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin
hücrelerinin yenilendiğini ispatladı
C) Geriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor
ve kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin
oluşturuyor
Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar
hücre varsa yaşamımız boyunca onunla idare
edeceğimiz, daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her
bir hücre öldükçe bu sayının gitgide azalacağı
söyleniyordu
E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana,
beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde
yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan
beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT/Türkçe
28.
----. Bu görüntüler sayesinde ana galakside gelgit
kuyrukları olarak adlandırılan ve çarpışan iki galaksinin
arasındaki yer çekiminin sürüklemesi ile üretilen zayıf yay
biçimli belirtiler bulundu. Bu kanıt, 3C 186 ile başka bir
galaksi arasındaki olası bir birleşmeyi gözler önüne
sermektedir.
Bu parçanın başında boş bırakılan yere
STSCL ve Johns Hopkins Üniversitesinden Marco
Chiaberge liderliğindeki ekip, galaksideki yıldız
ışığının dağılımını, bir bilgisayar modeliyle elde
edilen normal bir eliptik galaksinin dağılımı ile
karşılaştırarak kara deliğin merkezden 35 bin ışık
yılı kadar uzaklaştığını hesapladı
1.
0320
1230
II. Yakın kızılötesi ve optik dalga boylarında alınan
Hubble fotoğraf ve video kayıtları, 8 milyar ışık yılı
uzaklıktaki bir galaksi kümesindeki 3C 186 olarak
bilinen kuasarı ve bunun galaksisini açığa çıkardı
A) Yalnız I
III. Teoriye göre iki galaksi birleşip kara delikleri yeni
oluşan eliptik galaksinin merkezine yerleşir, kara
delikler birbirlerinin etrafında dönerken gravitasyonel
dalgalar etrafa yayılır
cümlelerinden hangileri getirilebilir?
B) Yalnız II
D) I ve II
11
E) II ve III
C) Yalnız III
29.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerivar. Bu, çok normal ve
de bileyim, doğruyu
iniz soru üzerinde
şiiri tek bir anlam
erine ters düşmektir
dayanağı var:
ge. Bunların ikisi de
Dediğiniz gibi bir şiir
eye sırtımı dönmem
kan ürün şiir değil, bir
ğumdan değil. Zaten
nülemez bile. Şiir
kalarak
ayı sadece şiir
Söz gelimi bayıla
sağıdakilerden
ilde anlaşılan bir
ir yazılabilir mi?
nitelikli
okumazsınız?
Kâtip Çelebi, çok yönlü ve donanımlı kişiliği ile 17. asır Osmanlı
bürokrasisine ve sosyal hayatına damgasını vurmuş ender
şahsiyetlerden biridir. Yazdıklarıyla yalnızca 17. asırda değil,
kendisinden çok sonraları da bahsedilmeyi başarmıştır. Daha
şeklinde tabir edebileceğimiz bir
doğru bir tabirle, kendisi "
payeye yükselmeyi sonuna kadar hak etmektedir. Aldığı eğitim
dolayısıyla ilmî birikimi yüksek ve kendisini çok iyi yetiştirmiş
olması hasebiyle muhakeme ve idrak kuvveti, çağdaşlarına
nazaran fevkalade bir seviyededir. Bunu nereden çıkarıyoruz?
Elbette yazdığı eserlerinden. Nitekim zamanında çok tartışılan
mevzulara getirmiş olduğu bakış açıları, onun her konuda
aşırılığa karşı olduğunu gösterir. Bu noktada bir hususu
belirtmekte fayda var: Kâtip Çelebi, akli ilimlerde ileri olduğu
gibi nakli ilimlerde de söz sahibi biridir. Bunu söylemekteki
amacımız şu: Aslında Kâtip Çelebi etrafında dönüp dolaşan
yaklaşımlar, onun sadece eğitim konusunda bahsettiği birkaç
görüşten öteye geçmiyor. Şu ana kadar bize anlatılan Çelebi,
eğitim sistemine esaslı bir eleştiri getirmiş olmasından ibarettir.
Ne var ki aslında manzara, hiç de gösterildiği ve zannedildiği
gibi seyretmemektedir. Kâtip Çelebi'nin eserlerinin hemen
hemen hepsi matematik, coğrafya, tarih ve bibliyografi üzerine
bina edilmiştir. Fakat bunun yanında onun devrin genel
manzarasını bir tablo şeklinde resmettiği eserleri de - ki bu
eserlerin en önemlileri Düsturu'l-Amel ve Mizanü'l-Hak'tır -
mevcuttur.
anızın sebebi
alar nelerdir?
unuz?
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
35. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Katip
Çelebi'nin bir özelliği değildir?
99
Yaşadığı çağı ana hatlarıyla gözler önüne sermek
B) Kavrayış yönünden devirdaşlarından ileride olmak
C) Sanıldığından daha derinlikli bir bilim insanı
D) Etkileri uzun soluklu olan bir yazar
E) Bazı eserleriyle tartışma oluşturmuş ilim adamı
entelektüel
36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan
hangisinin getirilmesi en uygundur?
B) özgün
D) aydın
C) klasik
E) evrensel
37. 38
Anlatımcı a
anlayış için
duygular, s
sanatçının
yaşantıları
kendinden
duyguların
değişim ge
yapıtın olu
şahsiyeti
sanat akı
benimser
37. Bu
yo
OPEN
A)
C
D
E
38.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT/TÜR
520
DEN
24
24 Beyin
Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda
maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan
deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde
yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde
edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu
ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından
Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada
yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu
ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini
gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir
mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan
araştırmalar söz konusudur
11
B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin
hücrelerinin yenilendiğini ispatladı
Beriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve
kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor
D) Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre
varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz,
daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre
öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu
E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana,
beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde
yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan
beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı
25.