Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

:
%22 17:31
19. Deneme okuru, zevkleri gelişmiş okurdur. Sıradan-
lığa, bayağılığa bayrak açmıştır. Deneme okumaya
başlayan biri, kimi toplumsal meseleleri kendine dert
edinmiş demektir. Sıradanlıktan kurtulmuş, arayışla-
ra, keşiflere yönelmiştir. Yeni ve karşıt düşüncelerle
tanışmaktan ürkmüyordur. Daha doğrusu, düşün-
mekten korkmuyordur. Düşüncesi ve hayali daha
bir keskince işliyor ve o, bundan alışık olmadığı
yeni lezzetler devşiriyordur. En çok gönül doyuranı
da şudur ki denemeyle tanışan okur, dilin lezzetine
varmaya başlamış, konuşurken ve yazarken kelime-
lerin tadını alır olmuştur.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi dene-
menin, okuyucuya kazandırdığı özellikler arasın-
da gösterilemez?
A) Yazma isteği uyandırma
B) Dilin özelliklerini daha iyi kavrama
C) Basmakalıp düşüncelerden kurtulma
D) Toplumsal sorumluluk bilincini geliştirme
E) Farklı düşünce sistemleriyle karşılaşma
20. Biz, hatıralar yazarken bütün o eski tanıdıkları,
ölmüşleri yanımıza çağırıyor, geçici de olsa onlara
bir hayat rengi veriyoruz. Artık adını anmadığımız
mekânlar, coğrafyalar yazının can suvuvle
yor. Böylece
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
: %22 17:31 19. Deneme okuru, zevkleri gelişmiş okurdur. Sıradan- lığa, bayağılığa bayrak açmıştır. Deneme okumaya başlayan biri, kimi toplumsal meseleleri kendine dert edinmiş demektir. Sıradanlıktan kurtulmuş, arayışla- ra, keşiflere yönelmiştir. Yeni ve karşıt düşüncelerle tanışmaktan ürkmüyordur. Daha doğrusu, düşün- mekten korkmuyordur. Düşüncesi ve hayali daha bir keskince işliyor ve o, bundan alışık olmadığı yeni lezzetler devşiriyordur. En çok gönül doyuranı da şudur ki denemeyle tanışan okur, dilin lezzetine varmaya başlamış, konuşurken ve yazarken kelime- lerin tadını alır olmuştur. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi dene- menin, okuyucuya kazandırdığı özellikler arasın- da gösterilemez? A) Yazma isteği uyandırma B) Dilin özelliklerini daha iyi kavrama C) Basmakalıp düşüncelerden kurtulma D) Toplumsal sorumluluk bilincini geliştirme E) Farklı düşünce sistemleriyle karşılaşma 20. Biz, hatıralar yazarken bütün o eski tanıdıkları, ölmüşleri yanımıza çağırıyor, geçici de olsa onlara bir hayat rengi veriyoruz. Artık adını anmadığımız mekânlar, coğrafyalar yazının can suvuvle yor. Böylece
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
40. Bu pa
lenen
A) D
Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik me-
tinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksizin birden-
bire, halkın diline düşme; basinda, televizyonda, hatta
hükümet demeçlerinde zikredilme talihini veya talihsiz-
liğini yaşar. Fena hålde felsefe kokan ve Yunancadaki
köküyle akla Aristoteles'i getiren etik kelimesi, bugün tam
da bu şekilde sahnenin ortasına yerleşmiş durumda. Yu-
nancada bilgece bir eylem yolu arayışına karşılık gelen
etik, felsefenin ayrılmaz bir parçasıdır. Descartes'la -yan
özne sorununun merkezi önem taşıdığı modern dönem
felsefesiyle birlikte etik, ahlakla veya pratik akılla az çok
eş anlamlı hâle gelmiştir. Etik, böylece ister bireysel ister
kolektif olsun, bir öznenin veya özne grubunun eylem-
lerini ve bunların sonuçlarını evrensel yasaların terazi-
sinde ölçen, yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur.
Bugünün popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise artık
anlam enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla şişmiş bir
kavrama dönüşmüştür. O kadar çok şey için kullanılıyor
ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor.
39. Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruyamadığı
Ciçin eski popülerliğini yitirmiş bir terim olduğu
B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik an-
lamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüştüğü
C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kullanıl-
dığı için tanımlanmasının zorlaştığı
D) Popülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl anla-
mını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı
E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları nede-
niyle felsefedeki tanımının da değiştiği
B),
(D)
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 40. Bu pa lenen A) D Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik me- tinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksizin birden- bire, halkın diline düşme; basinda, televizyonda, hatta hükümet demeçlerinde zikredilme talihini veya talihsiz- liğini yaşar. Fena hålde felsefe kokan ve Yunancadaki köküyle akla Aristoteles'i getiren etik kelimesi, bugün tam da bu şekilde sahnenin ortasına yerleşmiş durumda. Yu- nancada bilgece bir eylem yolu arayışına karşılık gelen etik, felsefenin ayrılmaz bir parçasıdır. Descartes'la -yan özne sorununun merkezi önem taşıdığı modern dönem felsefesiyle birlikte etik, ahlakla veya pratik akılla az çok eş anlamlı hâle gelmiştir. Etik, böylece ister bireysel ister kolektif olsun, bir öznenin veya özne grubunun eylem- lerini ve bunların sonuçlarını evrensel yasaların terazi- sinde ölçen, yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur. Bugünün popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise artık anlam enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla şişmiş bir kavrama dönüşmüştür. O kadar çok şey için kullanılıyor ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor. 39. Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruyamadığı Ciçin eski popülerliğini yitirmiş bir terim olduğu B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik an- lamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüştüğü C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kullanıl- dığı için tanımlanmasının zorlaştığı D) Popülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl anla- mını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları nede- niyle felsefedeki tanımının da değiştiği B), (D) C
XA
%170 17:14
Edebiyatçı da her şeyden önce bir insandır. Onu
insan dışı ya da başka bir gezegenden gelmiş bir
yaratık gibi göremeyiz. O da bu toplumda yaşar;
diğer insanların karşılaştıkları zorluklarla, güçlük-
lerle karşılaşır. Hayatını devam ettirmek için çalışır.
Otobüse, vapura biner. Ama bütün bunların dışında
edebiyat adamının -şairin, öykücünün, romancının,
deneme yazarlarının dünyaya daha farklı, daha
ince bir bakışı, dünyayı algılayışı vardır. Onun eşya
ile görünen ve görünmeyen ile kurduğu bağ daha
zengindir. Eşyaya, insana ve etrafında olup biten
olaylara daha başka anlamlar yükler.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşı-
lık olarak söylenmiş olabilir?
A) Sanatçıların eserlerinde yarattığı kurmaca
dünya neyin ürünüdür?
B) Sanatçı yaşadığı toplumun özelliklerini esere
yansıtmak zorunda mıdır?
C) Edebiyatçıların toplumdan uzak kaldığı düşün-
cesine katılıyor musunuz?
D) Toplumdan bahsetmeyen sanatçının okunabilir-
liği hakkında ne düşünüyorsunuz?
E) Edebiyatçının doğaya ve eşyaya bakışı sıradan
insanın bakışıyla aynı mıdır?
PARAGRAF HIZ SORULARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
XA %170 17:14 Edebiyatçı da her şeyden önce bir insandır. Onu insan dışı ya da başka bir gezegenden gelmiş bir yaratık gibi göremeyiz. O da bu toplumda yaşar; diğer insanların karşılaştıkları zorluklarla, güçlük- lerle karşılaşır. Hayatını devam ettirmek için çalışır. Otobüse, vapura biner. Ama bütün bunların dışında edebiyat adamının -şairin, öykücünün, romancının, deneme yazarlarının dünyaya daha farklı, daha ince bir bakışı, dünyayı algılayışı vardır. Onun eşya ile görünen ve görünmeyen ile kurduğu bağ daha zengindir. Eşyaya, insana ve etrafında olup biten olaylara daha başka anlamlar yükler. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lık olarak söylenmiş olabilir? A) Sanatçıların eserlerinde yarattığı kurmaca dünya neyin ürünüdür? B) Sanatçı yaşadığı toplumun özelliklerini esere yansıtmak zorunda mıdır? C) Edebiyatçıların toplumdan uzak kaldığı düşün- cesine katılıyor musunuz? D) Toplumdan bahsetmeyen sanatçının okunabilir- liği hakkında ne düşünüyorsunuz? E) Edebiyatçının doğaya ve eşyaya bakışı sıradan insanın bakışıyla aynı mıdır? PARAGRAF HIZ SORULARI
DIA
%19 17:03
10. Hikayelerinde konu ve olaydan çok, şiire ve etkiye
uygun zaman parçaları üzerinde durmayı seven, bu
dramatik anları incelemekte büyük başarı gösteren
Sait Faik, büyük bir İstanbul hikâyecisi idi. Kaderle-
rine eğildiği, düşen veya düşürülen insanlarda çok
kere kendi sıkıntı ve avareliklerini yaşadı. Çalışkan,
işinde gücünde insanlar gördükçe şehirden, kala-
balıklardan sevinç duydu; kötülüklerle karşılaştıkça
kırlara, kıyılara, sakin adalara sığındı. Ada ve deniz
hikâyelerinde kahraman sayısı az ve belli; şehir
hikâyelerinde ise dikkati dağıtacak kadar çok ve
çeşitlidir. Yığınlar içindeki gizli dramları bulup çıkar-
dığı gibi tabiat senfonisini de derinlere işleyen bir
ustalıkla yansıtmayı bilmiştir.
Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Öykülerinde İstanbul ve adaları mekân olarak
seçtiğine
B) Kahramanlarında kendi yaşadıklarının izlerinin
olduğuna
C) Doğayı, okuyucuya etkileyici bir üslupla anlattı-
ğına
D) Kahraman sayısının eserin geçtiği yere göre
değiştiğine
E) Öykü dışındaki eserlerinde de olaydan çok,
duruma değindiğine
PARAGRAF #HIZ SORULARI
2
Y
X
52
1:
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DIA %19 17:03 10. Hikayelerinde konu ve olaydan çok, şiire ve etkiye uygun zaman parçaları üzerinde durmayı seven, bu dramatik anları incelemekte büyük başarı gösteren Sait Faik, büyük bir İstanbul hikâyecisi idi. Kaderle- rine eğildiği, düşen veya düşürülen insanlarda çok kere kendi sıkıntı ve avareliklerini yaşadı. Çalışkan, işinde gücünde insanlar gördükçe şehirden, kala- balıklardan sevinç duydu; kötülüklerle karşılaştıkça kırlara, kıyılara, sakin adalara sığındı. Ada ve deniz hikâyelerinde kahraman sayısı az ve belli; şehir hikâyelerinde ise dikkati dağıtacak kadar çok ve çeşitlidir. Yığınlar içindeki gizli dramları bulup çıkar- dığı gibi tabiat senfonisini de derinlere işleyen bir ustalıkla yansıtmayı bilmiştir. Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Öykülerinde İstanbul ve adaları mekân olarak seçtiğine B) Kahramanlarında kendi yaşadıklarının izlerinin olduğuna C) Doğayı, okuyucuya etkileyici bir üslupla anlattı- ğına D) Kahraman sayısının eserin geçtiği yere göre değiştiğine E) Öykü dışındaki eserlerinde de olaydan çok, duruma değindiğine PARAGRAF #HIZ SORULARI 2 Y X 52 1:
1. Bir anda meşhur olup ortalığı kasıp kavuran bazı şairler,
üç beş yıl sonra unutulup gidiyor. Esamesi bile okunmu-
yor. Neden mi? Bunların bazıları üretim alanından çeki-
liyor çünkü amacı olan şeylere yani şöhrete ulaşıyor ve
işi bitiyor. Bazıları, geldiği noktayı en yüksek zirve olarak
görüyor. Oysa en iyi şiir henüz yazılmamış olandır ve iyi
şair de bunu aramaktan vazgeçmeyendir. Bazıları ise "Ben
okumam, yazarım." modundadır ve biriktirmeye devam
etmediği için yazamaz olmuştur çünkü söyleyeceği söz
kalmamıştır. Oysa "Hazıra dağ dayanmaz." derler ki doğ-
rudur. Bilgi ve keşif artmadan yeni şiir yazmak zordur. İşte
bu arkadaşlar, şiir pistinde hızlı başlayıp çabuk tıkananlar,
asla klasik olamayacaklar ve unutulanlar mezarlığına gö-
müleceklerdir.
Bu parça bütünüyle ele alındığında bir şairin klasik
sanatçılar arasına girebilmesinin koşulları arasında
aşağıdakilerden hangisinin gerekliliği üzerine durul-
mamıştır?
Şiir yazmada süreklilik
Q
B) Amacın tanınmak olmaması✔
C) Kusursuzu aramayı bırakmamak ✓
D) Birikimini yeterli görmemek ✓
E) Öz güven sahibi olmak ✓
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Bir anda meşhur olup ortalığı kasıp kavuran bazı şairler, üç beş yıl sonra unutulup gidiyor. Esamesi bile okunmu- yor. Neden mi? Bunların bazıları üretim alanından çeki- liyor çünkü amacı olan şeylere yani şöhrete ulaşıyor ve işi bitiyor. Bazıları, geldiği noktayı en yüksek zirve olarak görüyor. Oysa en iyi şiir henüz yazılmamış olandır ve iyi şair de bunu aramaktan vazgeçmeyendir. Bazıları ise "Ben okumam, yazarım." modundadır ve biriktirmeye devam etmediği için yazamaz olmuştur çünkü söyleyeceği söz kalmamıştır. Oysa "Hazıra dağ dayanmaz." derler ki doğ- rudur. Bilgi ve keşif artmadan yeni şiir yazmak zordur. İşte bu arkadaşlar, şiir pistinde hızlı başlayıp çabuk tıkananlar, asla klasik olamayacaklar ve unutulanlar mezarlığına gö- müleceklerdir. Bu parça bütünüyle ele alındığında bir şairin klasik sanatçılar arasına girebilmesinin koşulları arasında aşağıdakilerden hangisinin gerekliliği üzerine durul- mamıştır? Şiir yazmada süreklilik Q B) Amacın tanınmak olmaması✔ C) Kusursuzu aramayı bırakmamak ✓ D) Birikimini yeterli görmemek ✓ E) Öz güven sahibi olmak ✓
17. Ustalık da çıraklık gibi kayboluyor. Tıpkı sefer tasına benziyor,
bereket dualarına... Hâlbuki ben babamın biricik oğlu olmuş-
tum. Yine de çırak olmuştum. Yorgancılık fena meslek değildi.
Başını önüne eğmesene, eğme dedim, kamburun çıkar. Güler
öğretmen başımı okşardı; örnek olsun diye yaptığım ödevleri,
çizdiğim resimleri arkadaşlarıma gösterirdi. Ah n'olsaydı, n'ol-
saydı da harcanmasaydım.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla yazılmıştır.
B) İç monolog tekniğine yer verilmiştir.
C) Anlaşılır, sade bir dille yazılmıştır.
D) Benzetmeden yararlanılmıştır.
E) Anlatımda betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. Ustalık da çıraklık gibi kayboluyor. Tıpkı sefer tasına benziyor, bereket dualarına... Hâlbuki ben babamın biricik oğlu olmuş- tum. Yine de çırak olmuştum. Yorgancılık fena meslek değildi. Başını önüne eğmesene, eğme dedim, kamburun çıkar. Güler öğretmen başımı okşardı; örnek olsun diye yaptığım ödevleri, çizdiğim resimleri arkadaşlarıma gösterirdi. Ah n'olsaydı, n'ol- saydı da harcanmasaydım. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla yazılmıştır. B) İç monolog tekniğine yer verilmiştir. C) Anlaşılır, sade bir dille yazılmıştır. D) Benzetmeden yararlanılmıştır. E) Anlatımda betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır.
31. Üzerimde en çok tesiri olan yazar, Peyami Safa'dır.
Çocukluğumdan beri öyledir. Büyük bir dil ustasıdır.
Üslubunu; konusuna göre, seçilen alanın ve tarzın
özel anlatım icaplarına göre büyük bir maharetle
ayarlayarak kullanır. Ünlü bir edebiyat uzmanı, "Ro-
mancıya ihtiyacımız vardı, Peyami Bey o ihtiyacı-
mızın teselisidir." türünden bir değerlendirme yapın-
ca büyük bir hayrete düşmüştüm. Halbuki Peyami
Safa, romancı olarak Tanpınar'la da kıyaslanmaz,
itibar görmüş olanların önemli bir kısmıyla da.
Bu parçaya göre sanatçıyı hayrete düşüren aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Peyami Safa'nın diğer sanatçılar kadar iyi tanın-
maması
B) Peyami Safa'nın romanlarındaki dil işçiliğinin
tam anlamıyla fark edilmemesi
C) Edebiyat uzmanının Peyami Safa'yı değerlen-
dirirken onu hafife alması
D) Peyami Safa'nın sadece romancı kimliğiyle de-
Jğerlendirilmesi
E) Diğer romancıların, Peyami Safa kadar yazarlığı
ciddiye almaması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Üzerimde en çok tesiri olan yazar, Peyami Safa'dır. Çocukluğumdan beri öyledir. Büyük bir dil ustasıdır. Üslubunu; konusuna göre, seçilen alanın ve tarzın özel anlatım icaplarına göre büyük bir maharetle ayarlayarak kullanır. Ünlü bir edebiyat uzmanı, "Ro- mancıya ihtiyacımız vardı, Peyami Bey o ihtiyacı- mızın teselisidir." türünden bir değerlendirme yapın- ca büyük bir hayrete düşmüştüm. Halbuki Peyami Safa, romancı olarak Tanpınar'la da kıyaslanmaz, itibar görmüş olanların önemli bir kısmıyla da. Bu parçaya göre sanatçıyı hayrete düşüren aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Peyami Safa'nın diğer sanatçılar kadar iyi tanın- maması B) Peyami Safa'nın romanlarındaki dil işçiliğinin tam anlamıyla fark edilmemesi C) Edebiyat uzmanının Peyami Safa'yı değerlen- dirirken onu hafife alması D) Peyami Safa'nın sadece romancı kimliğiyle de- Jğerlendirilmesi E) Diğer romancıların, Peyami Safa kadar yazarlığı ciddiye almaması
6
18. Canlisiniz bir kere, ilk engel bu. Sonra insanlarla birlikde
yaşıyorsunuz, babasınız, ağabeysiniz, kocasina, arka
daşsiniz, komşusunuz, vs... Bu sebeple, ilk cümleyi ya
zarkenki ruh halini romani bitirinceye dek binlerce kez
yeniden, yeniden, yeniden inşa etmek zorundasınız. Bu
nun bir sürü faturası da var, kendiniz başta olmak üze
re herkesi ve her şeyi ihmal ediyorsunuz çünkü. Mese-
la bir okurunuz bir şekilde size ulaşıp Heba adlı roma-
nınızda neden sümbülden söz etmediniz diye soruyor.
Siz ona, iyi de ben o romanda laleden de söz etmedim
hatta hiçbir çiçeğin adını anmadım diyemiyorsunuz çün-
kü bu tür tartışmalara hem vaktiniz yok hem de ruh hå-
linizi korumanız gerekiyor.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki sorulardan hangi-
sine karşılık olarak söylenmiştir?
A) Roman yazmak çevrenizle olan ilişkilerinizde deği-
şikliklere yol açıyor mu?
B) Roman yazarken nasıl bir ortam içinde çalışmayar-
zuluyorsunuz?
C) Roman yazma sürecinde ailenizi ve çevrenizi ikinci
plana attiğiniz doğru mu?
D) Romana başladığınız tarihten bitirdiğiniz tarihe ka-
dar aynı ruh halini koruyabiliyor musunuz?
E) Okurlarınızın romanlarınızla ilgili yaptığı değerlendir-
meler yazma eyleminizi etkiliyor mu?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6 18. Canlisiniz bir kere, ilk engel bu. Sonra insanlarla birlikde yaşıyorsunuz, babasınız, ağabeysiniz, kocasina, arka daşsiniz, komşusunuz, vs... Bu sebeple, ilk cümleyi ya zarkenki ruh halini romani bitirinceye dek binlerce kez yeniden, yeniden, yeniden inşa etmek zorundasınız. Bu nun bir sürü faturası da var, kendiniz başta olmak üze re herkesi ve her şeyi ihmal ediyorsunuz çünkü. Mese- la bir okurunuz bir şekilde size ulaşıp Heba adlı roma- nınızda neden sümbülden söz etmediniz diye soruyor. Siz ona, iyi de ben o romanda laleden de söz etmedim hatta hiçbir çiçeğin adını anmadım diyemiyorsunuz çün- kü bu tür tartışmalara hem vaktiniz yok hem de ruh hå- linizi korumanız gerekiyor. Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki sorulardan hangi- sine karşılık olarak söylenmiştir? A) Roman yazmak çevrenizle olan ilişkilerinizde deği- şikliklere yol açıyor mu? B) Roman yazarken nasıl bir ortam içinde çalışmayar- zuluyorsunuz? C) Roman yazma sürecinde ailenizi ve çevrenizi ikinci plana attiğiniz doğru mu? D) Romana başladığınız tarihten bitirdiğiniz tarihe ka- dar aynı ruh halini koruyabiliyor musunuz? E) Okurlarınızın romanlarınızla ilgili yaptığı değerlendir- meler yazma eyleminizi etkiliyor mu?
42
E
6. Günümüzde birçok insan, ortalama üç saatten fazla
zamanı televizyon başında geçirmektedir. Birçok TV
programı, insanların sadece hoş vakit geçirmeleri için
tasarlanmış olup insanları hantallığa itiyor ve duyarsız
makineler hâline getiriyor.
Sevdiklerinize
ayırabileceğiniz o değerli zamanlar boşa harcanmış
oluyor ve aile bireylerinizle bazı iletişim sorunları ortaya
çıkmaya başlıyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere;
I.
Bu zamanı, çocuklarınızla, annenizle, babanızla kı-
sacası bütün sevdiklerinizle geçirmek yerine o sev-
diğiniz dizilere ayırıyorsunuz. 3
II. Siz, en değerli zamanınızı bu sevdiğiniz diziye har-
cıyorsunuz.
------------.
III. Diyelim ki akşam 20.00'de sevdiğiniz dizilerden biri
var ve bu dizi ortalama iki saat sürüyor. 2
numaralı cümleler hangi sırayla getirilirse parçanın
anlam akışı sağlanmış olur?
A) I - - III
B) I-II-II
D) II-III-I
PARAGRAF
|||-||-|
C) || - | - |||
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
42 E 6. Günümüzde birçok insan, ortalama üç saatten fazla zamanı televizyon başında geçirmektedir. Birçok TV programı, insanların sadece hoş vakit geçirmeleri için tasarlanmış olup insanları hantallığa itiyor ve duyarsız makineler hâline getiriyor. Sevdiklerinize ayırabileceğiniz o değerli zamanlar boşa harcanmış oluyor ve aile bireylerinizle bazı iletişim sorunları ortaya çıkmaya başlıyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere; I. Bu zamanı, çocuklarınızla, annenizle, babanızla kı- sacası bütün sevdiklerinizle geçirmek yerine o sev- diğiniz dizilere ayırıyorsunuz. 3 II. Siz, en değerli zamanınızı bu sevdiğiniz diziye har- cıyorsunuz. ------------. III. Diyelim ki akşam 20.00'de sevdiğiniz dizilerden biri var ve bu dizi ortalama iki saat sürüyor. 2 numaralı cümleler hangi sırayla getirilirse parçanın anlam akışı sağlanmış olur? A) I - - III B) I-II-II D) II-III-I PARAGRAF |||-||-| C) || - | - |||
A
5. Son yirmi yıldır edebiyatımızda bir ödül furyası var. Bir
sanatçının ödül peşinde koşması veya ödül için yazma-
si kabul edilemez bir durumdur. Bütün küçük ödüller
birleştirilse ve bir ulusal ödül olarak her yıl birkaç dalda
verilse kanımca edebiyatımıza daha çok yarar sağlar.
Ayrıca ben öldükten sonra adıma ödül konmamalıdır.
Ödül bir sanatçının adını yaşatmak için değil, başarılı
sanatçıyı ödüllendirmek için konur.
Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan
yere aşağıdakilerin hangisinin getirilmesi en uygun-
dur?
Ayrıca her önüne gelen bir ödül ortaya koyunca
"ödül" kavramı anlamını yitirmektedir.
B) Edebiyat alanında verilen ödüller genç nesillerin
edebiyata yönelmesinde teşvik edici oluyor.
Sanatçılar ödül almaya odaklandıkları için eserlerinde
sanat kaygısını ikinci plana itiyorlar.
D) Her yıl verilen onlarca ödül sayesinde keşfedilme-
miş pek çok genç sanatçı da sanat dünyasına ka-
zandırılmış oluyor.
E) Bu ödüllerin motive edici gücü bir yana bırakıldığın-
da aslında pek işlevsel olmadıkları da görülecektir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A 5. Son yirmi yıldır edebiyatımızda bir ödül furyası var. Bir sanatçının ödül peşinde koşması veya ödül için yazma- si kabul edilemez bir durumdur. Bütün küçük ödüller birleştirilse ve bir ulusal ödül olarak her yıl birkaç dalda verilse kanımca edebiyatımıza daha çok yarar sağlar. Ayrıca ben öldükten sonra adıma ödül konmamalıdır. Ödül bir sanatçının adını yaşatmak için değil, başarılı sanatçıyı ödüllendirmek için konur. Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisinin getirilmesi en uygun- dur? Ayrıca her önüne gelen bir ödül ortaya koyunca "ödül" kavramı anlamını yitirmektedir. B) Edebiyat alanında verilen ödüller genç nesillerin edebiyata yönelmesinde teşvik edici oluyor. Sanatçılar ödül almaya odaklandıkları için eserlerinde sanat kaygısını ikinci plana itiyorlar. D) Her yıl verilen onlarca ödül sayesinde keşfedilme- miş pek çok genç sanatçı da sanat dünyasına ka- zandırılmış oluyor. E) Bu ödüllerin motive edici gücü bir yana bırakıldığın- da aslında pek işlevsel olmadıkları da görülecektir.
C) Anlatımda duruluğa ve edebiliğe önem verdiğine
D) Az da olsa nitelikli eserler vermeye özen gösterdiğine
E) Okuyucunun beklentilerini karşılama amacı taşımadığına
32. (1) Öykü yazacaksanız yolunu kaybetmiş bir gezgin gibi, tanıyıp
bol bol malzeme bulacağınız yerler arayın. (II) Hani, üstü asma-
larla döşenmiş dar sokaklar vardır; bu sokakların içlerine dalive-
rin. (III) Tahta kepenkli dükkânlardan sokağa yayılan tarçın, kekik.
kokularını soluyun. (IV) Haber biriktirmek için tozlu camlardan
dışarıyı süzen pabuç tamircilerine bakın. (V) Islak kaldırımlara di-
zilmiş küçük taburelerde çay ve kahve için. (VI) Meraklı bakışları
üzerinizde hissetseniz bile bu yerleri okuyucunuzla konuşur gibi
yazın.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) I ve V. cümlelerde dil, alıcıyı harekete geçirme işlevinde kul-
lanılmıştır.
B) II. cümle l. cümlede söylenenleri örneklemektedir.
CII. cümlede betimleyici anlatım söz konusudur.
D) IV. cümlede sebep-sonuç ilişkisi vardır.
E) VI. cümlede bir öneri yer almıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
C) Anlatımda duruluğa ve edebiliğe önem verdiğine D) Az da olsa nitelikli eserler vermeye özen gösterdiğine E) Okuyucunun beklentilerini karşılama amacı taşımadığına 32. (1) Öykü yazacaksanız yolunu kaybetmiş bir gezgin gibi, tanıyıp bol bol malzeme bulacağınız yerler arayın. (II) Hani, üstü asma- larla döşenmiş dar sokaklar vardır; bu sokakların içlerine dalive- rin. (III) Tahta kepenkli dükkânlardan sokağa yayılan tarçın, kekik. kokularını soluyun. (IV) Haber biriktirmek için tozlu camlardan dışarıyı süzen pabuç tamircilerine bakın. (V) Islak kaldırımlara di- zilmiş küçük taburelerde çay ve kahve için. (VI) Meraklı bakışları üzerinizde hissetseniz bile bu yerleri okuyucunuzla konuşur gibi yazın. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I ve V. cümlelerde dil, alıcıyı harekete geçirme işlevinde kul- lanılmıştır. B) II. cümle l. cümlede söylenenleri örneklemektedir. CII. cümlede betimleyici anlatım söz konusudur. D) IV. cümlede sebep-sonuç ilişkisi vardır. E) VI. cümlede bir öneri yer almıştır. Diğer sayfaya geçiniz.
er, Numaralanmış Cümle)
(1) Aynı selde sürükleniyorken aynı ağaç köküne sarılmak,
aynı çölde ilerliyorken mataranızdaki son bir yudum suyu
yanındakine sunmaktır, dostluk. (II) Kendinize dahi söyle-
yemediğiniz hakikatleri ona anlatır, yüzüne bakamadığınız
yaraları ona gösterirsiniz yalnızca. (III) Aynı yangının alev-
lerini yüzünüzde hissettiğiniz, aynı zehrin acısını damarla-
rınızda bildiğiniz, kalbi kalbinizle aynı ritimde atan kişidir
dost. (IV) Böyle bir dosta sahipsen çok büyük bir zen-
ginliğin sahibisindir. (V) Hayat, ancak böyle dostları olanlar
için anlamlıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinden
once "Yani dost paylaşılandır." sözü getirilirse parça dil
ve düşünce bakımından bütünleşmiş olur?
A) 1.
D) IV
B) II.
C) III.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
er, Numaralanmış Cümle) (1) Aynı selde sürükleniyorken aynı ağaç köküne sarılmak, aynı çölde ilerliyorken mataranızdaki son bir yudum suyu yanındakine sunmaktır, dostluk. (II) Kendinize dahi söyle- yemediğiniz hakikatleri ona anlatır, yüzüne bakamadığınız yaraları ona gösterirsiniz yalnızca. (III) Aynı yangının alev- lerini yüzünüzde hissettiğiniz, aynı zehrin acısını damarla- rınızda bildiğiniz, kalbi kalbinizle aynı ritimde atan kişidir dost. (IV) Böyle bir dosta sahipsen çok büyük bir zen- ginliğin sahibisindir. (V) Hayat, ancak böyle dostları olanlar için anlamlıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinden once "Yani dost paylaşılandır." sözü getirilirse parça dil ve düşünce bakımından bütünleşmiş olur? A) 1. D) IV B) II. C) III. E) V.
TYT/Türkçe
24. Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda
maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan
deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde
yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde
edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu
ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından
Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada
yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu
ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini
gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti.
Bu parça, konu akışı bakımından aşağıdaki cümlelerin
hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir
mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan
araştırmalar söz konusudur
B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin
hücrelerinin yenilendiğini ispatladı
C) Geriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor
ve kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin
oluşturuyor
Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar
hücre varsa yaşamımız boyunca onunla idare
edeceğimiz, daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her
bir hücre öldükçe bu sayının gitgide azalacağı
söyleniyordu
E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana,
beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde
yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan
beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 24. Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti. Bu parça, konu akışı bakımından aşağıdaki cümlelerin hangisiyle tamamlanmalıdır? A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan araştırmalar söz konusudur B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin hücrelerinin yenilendiğini ispatladı C) Geriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz, daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana, beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı
TYT/Türkçe
28.
----. Bu görüntüler sayesinde ana galakside gelgit
kuyrukları olarak adlandırılan ve çarpışan iki galaksinin
arasındaki yer çekiminin sürüklemesi ile üretilen zayıf yay
biçimli belirtiler bulundu. Bu kanıt, 3C 186 ile başka bir
galaksi arasındaki olası bir birleşmeyi gözler önüne
sermektedir.
Bu parçanın başında boş bırakılan yere
STSCL ve Johns Hopkins Üniversitesinden Marco
Chiaberge liderliğindeki ekip, galaksideki yıldız
ışığının dağılımını, bir bilgisayar modeliyle elde
edilen normal bir eliptik galaksinin dağılımı ile
karşılaştırarak kara deliğin merkezden 35 bin ışık
yılı kadar uzaklaştığını hesapladı
1.
0320
1230
II. Yakın kızılötesi ve optik dalga boylarında alınan
Hubble fotoğraf ve video kayıtları, 8 milyar ışık yılı
uzaklıktaki bir galaksi kümesindeki 3C 186 olarak
bilinen kuasarı ve bunun galaksisini açığa çıkardı
A) Yalnız I
III. Teoriye göre iki galaksi birleşip kara delikleri yeni
oluşan eliptik galaksinin merkezine yerleşir, kara
delikler birbirlerinin etrafında dönerken gravitasyonel
dalgalar etrafa yayılır
cümlelerinden hangileri getirilebilir?
B) Yalnız II
D) I ve II
11
E) II ve III
C) Yalnız III
29.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 28. ----. Bu görüntüler sayesinde ana galakside gelgit kuyrukları olarak adlandırılan ve çarpışan iki galaksinin arasındaki yer çekiminin sürüklemesi ile üretilen zayıf yay biçimli belirtiler bulundu. Bu kanıt, 3C 186 ile başka bir galaksi arasındaki olası bir birleşmeyi gözler önüne sermektedir. Bu parçanın başında boş bırakılan yere STSCL ve Johns Hopkins Üniversitesinden Marco Chiaberge liderliğindeki ekip, galaksideki yıldız ışığının dağılımını, bir bilgisayar modeliyle elde edilen normal bir eliptik galaksinin dağılımı ile karşılaştırarak kara deliğin merkezden 35 bin ışık yılı kadar uzaklaştığını hesapladı 1. 0320 1230 II. Yakın kızılötesi ve optik dalga boylarında alınan Hubble fotoğraf ve video kayıtları, 8 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir galaksi kümesindeki 3C 186 olarak bilinen kuasarı ve bunun galaksisini açığa çıkardı A) Yalnız I III. Teoriye göre iki galaksi birleşip kara delikleri yeni oluşan eliptik galaksinin merkezine yerleşir, kara delikler birbirlerinin etrafında dönerken gravitasyonel dalgalar etrafa yayılır cümlelerinden hangileri getirilebilir? B) Yalnız II D) I ve II 11 E) II ve III C) Yalnız III 29.
var. Bu, çok normal ve
de bileyim, doğruyu
iniz soru üzerinde
şiiri tek bir anlam
erine ters düşmektir
dayanağı var:
ge. Bunların ikisi de
Dediğiniz gibi bir şiir
eye sırtımı dönmem
kan ürün şiir değil, bir
ğumdan değil. Zaten
nülemez bile. Şiir
kalarak
ayı sadece şiir
Söz gelimi bayıla
sağıdakilerden
ilde anlaşılan bir
ir yazılabilir mi?
nitelikli
okumazsınız?
Kâtip Çelebi, çok yönlü ve donanımlı kişiliği ile 17. asır Osmanlı
bürokrasisine ve sosyal hayatına damgasını vurmuş ender
şahsiyetlerden biridir. Yazdıklarıyla yalnızca 17. asırda değil,
kendisinden çok sonraları da bahsedilmeyi başarmıştır. Daha
şeklinde tabir edebileceğimiz bir
doğru bir tabirle, kendisi "
payeye yükselmeyi sonuna kadar hak etmektedir. Aldığı eğitim
dolayısıyla ilmî birikimi yüksek ve kendisini çok iyi yetiştirmiş
olması hasebiyle muhakeme ve idrak kuvveti, çağdaşlarına
nazaran fevkalade bir seviyededir. Bunu nereden çıkarıyoruz?
Elbette yazdığı eserlerinden. Nitekim zamanında çok tartışılan
mevzulara getirmiş olduğu bakış açıları, onun her konuda
aşırılığa karşı olduğunu gösterir. Bu noktada bir hususu
belirtmekte fayda var: Kâtip Çelebi, akli ilimlerde ileri olduğu
gibi nakli ilimlerde de söz sahibi biridir. Bunu söylemekteki
amacımız şu: Aslında Kâtip Çelebi etrafında dönüp dolaşan
yaklaşımlar, onun sadece eğitim konusunda bahsettiği birkaç
görüşten öteye geçmiyor. Şu ana kadar bize anlatılan Çelebi,
eğitim sistemine esaslı bir eleştiri getirmiş olmasından ibarettir.
Ne var ki aslında manzara, hiç de gösterildiği ve zannedildiği
gibi seyretmemektedir. Kâtip Çelebi'nin eserlerinin hemen
hemen hepsi matematik, coğrafya, tarih ve bibliyografi üzerine
bina edilmiştir. Fakat bunun yanında onun devrin genel
manzarasını bir tablo şeklinde resmettiği eserleri de - ki bu
eserlerin en önemlileri Düsturu'l-Amel ve Mizanü'l-Hak'tır -
mevcuttur.
anızın sebebi
alar nelerdir?
unuz?
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
35. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Katip
Çelebi'nin bir özelliği değildir?
99
Yaşadığı çağı ana hatlarıyla gözler önüne sermek
B) Kavrayış yönünden devirdaşlarından ileride olmak
C) Sanıldığından daha derinlikli bir bilim insanı
D) Etkileri uzun soluklu olan bir yazar
E) Bazı eserleriyle tartışma oluşturmuş ilim adamı
entelektüel
36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan
hangisinin getirilmesi en uygundur?
B) özgün
D) aydın
C) klasik
E) evrensel
37. 38
Anlatımcı a
anlayış için
duygular, s
sanatçının
yaşantıları
kendinden
duyguların
değişim ge
yapıtın olu
şahsiyeti
sanat akı
benimser
37. Bu
yo
OPEN
A)
C
D
E
38.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
var. Bu, çok normal ve de bileyim, doğruyu iniz soru üzerinde şiiri tek bir anlam erine ters düşmektir dayanağı var: ge. Bunların ikisi de Dediğiniz gibi bir şiir eye sırtımı dönmem kan ürün şiir değil, bir ğumdan değil. Zaten nülemez bile. Şiir kalarak ayı sadece şiir Söz gelimi bayıla sağıdakilerden ilde anlaşılan bir ir yazılabilir mi? nitelikli okumazsınız? Kâtip Çelebi, çok yönlü ve donanımlı kişiliği ile 17. asır Osmanlı bürokrasisine ve sosyal hayatına damgasını vurmuş ender şahsiyetlerden biridir. Yazdıklarıyla yalnızca 17. asırda değil, kendisinden çok sonraları da bahsedilmeyi başarmıştır. Daha şeklinde tabir edebileceğimiz bir doğru bir tabirle, kendisi " payeye yükselmeyi sonuna kadar hak etmektedir. Aldığı eğitim dolayısıyla ilmî birikimi yüksek ve kendisini çok iyi yetiştirmiş olması hasebiyle muhakeme ve idrak kuvveti, çağdaşlarına nazaran fevkalade bir seviyededir. Bunu nereden çıkarıyoruz? Elbette yazdığı eserlerinden. Nitekim zamanında çok tartışılan mevzulara getirmiş olduğu bakış açıları, onun her konuda aşırılığa karşı olduğunu gösterir. Bu noktada bir hususu belirtmekte fayda var: Kâtip Çelebi, akli ilimlerde ileri olduğu gibi nakli ilimlerde de söz sahibi biridir. Bunu söylemekteki amacımız şu: Aslında Kâtip Çelebi etrafında dönüp dolaşan yaklaşımlar, onun sadece eğitim konusunda bahsettiği birkaç görüşten öteye geçmiyor. Şu ana kadar bize anlatılan Çelebi, eğitim sistemine esaslı bir eleştiri getirmiş olmasından ibarettir. Ne var ki aslında manzara, hiç de gösterildiği ve zannedildiği gibi seyretmemektedir. Kâtip Çelebi'nin eserlerinin hemen hemen hepsi matematik, coğrafya, tarih ve bibliyografi üzerine bina edilmiştir. Fakat bunun yanında onun devrin genel manzarasını bir tablo şeklinde resmettiği eserleri de - ki bu eserlerin en önemlileri Düsturu'l-Amel ve Mizanü'l-Hak'tır - mevcuttur. anızın sebebi alar nelerdir? unuz? 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 35. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Katip Çelebi'nin bir özelliği değildir? 99 Yaşadığı çağı ana hatlarıyla gözler önüne sermek B) Kavrayış yönünden devirdaşlarından ileride olmak C) Sanıldığından daha derinlikli bir bilim insanı D) Etkileri uzun soluklu olan bir yazar E) Bazı eserleriyle tartışma oluşturmuş ilim adamı entelektüel 36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisinin getirilmesi en uygundur? B) özgün D) aydın C) klasik E) evrensel 37. 38 Anlatımcı a anlayış için duygular, s sanatçının yaşantıları kendinden duyguların değişim ge yapıtın olu şahsiyeti sanat akı benimser 37. Bu yo OPEN A) C D E 38.
TYT/TÜR
520
DEN
24
24 Beyin
Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda
maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan
deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde
yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde
edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu
ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından
Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada
yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu
ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini
gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir
mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan
araştırmalar söz konusudur
11
B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin
hücrelerinin yenilendiğini ispatladı
Beriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve
kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor
D) Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre
varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz,
daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre
öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu
E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana,
beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde
yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan
beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı
25.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜR 520 DEN 24 24 Beyin Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan araştırmalar söz konusudur 11 B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin hücrelerinin yenilendiğini ispatladı Beriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor D) Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz, daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana, beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı 25.