Anlatım Biçimleri Soruları

& Ben, uzun yol otobüslerini dolduranların kültürü içinde ya şadım. Benim için otobüs, Çehov'un dediğidir: "İnsanı tani- mak istiyorsanız üçüncü mevkide yolculuk yapın." Otobüse girince beni bir rahatlama alıyor çünkü orada benim gibi in- sanlarla karşılaşıyorum, onların dinlediği müziği dinliyorum; niyelerini, nasıllarını kavrıyorum. Onlar da benim duygula- rimin, düşüncelerimin coğrafyasında dolaşıyorlar. Molalar- birbirine. Oturduğum koltuk, yazı laboratuvarı oluyor bana. da aynı sobanın başında ısınıyoruz, nefeslerimiz karışıyor Bir anda duyarlık alanlarıma düşler, anılar, gözlemler üşü- şuyor. Bu yolculuklar, benim için aramak anlamına geliyor. Uçağın yolcularının gerçek yüzleriyle orada olmadıklarını düşünüyorum hep, bir de yolculuk o kadar kısa sürüyor ki bir yazar olarak hiçbir içsel yolculuğa çıkamıyorum orada. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca en yakındır? Halkın sorunlarını çözmek için halkla iç içe olmak gere- kir. B Halkı anlamak için halka biraz uzaktan ve nesnel bak- mak gerekir. Halkın seçkin insanların sahip olduğu olanaklardan yoksun olması, toplumsal huzuru bozar. D) Halkla bir arada olunması, onların daha iyi anlaşılması- ni sağlar. E) insanı tanımadan başarılı eserler üretebilmek mümkün değildir. auron hayran

Sözcükte Anlam/ 1. Eserler, sanatçıların sır kâtipleridir; bu sebeple bir sanat- çıyı yakından tanımak istiyorsanız eserlerini okumakla işe başlayabilirsiniz. Bu cümledeki altı çizili sözle eserlerin hangi yönü vurgulanmıştır? A) Sanatçıların yaşamından izler taşıdığı B) Okurla iletişim kurma vasıtası olarak görüldüğü C Sanatçının bilinmeyen yönlerini ve düşüncelerini bün- yesinde barındırdığı D) Bir sanatçının edebî kişiliğinin yansıması olduğu E) Sanatçıdan bağımsız olarak ortaya konduğu n6n

ir kimse nice kültürlü, nice yetenekli, başka uğraş alan arında edindiği bilgilerle nice silahlanmış olur- a olsun, şiir okumamışsa, şiir yazmamışsa belli bir yaştan sonra artık bu alanda treni kaçırmış demektir. Bunu kanıtlayan birçok örnek gösterilebilir. Söz geli- mi başka alanlarda sivrilmiş bir kimse sonradan şiire geçemiyor. Oysa bir şair sonradan romancı olabiliyor. Parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? A) Şiir yazmanın kolay bir uğraş olmadığı B) Şair olmak için deneyim ve bilginin gerekmediği C) Şiirin temel ögesinin duygu olduğu D) Şairlerin bütün edebî türlerde başarı gösterdiği E) Syazmaya ancak genç yaşta başlanabileceği

B.₂ 34. Yaşam olduğu gibi kalmaz; kuşkusuz hep değişir. Ancak değişimin yavaş ya da hızlı olduğu dönemler ardır. Gelenekler, bu değişimin hızlandığı dönemler- de insanların karşısına büyük bir sorun olarak çıkar. Yaşanan günle geçmiş arasında gözle görülür bir far- kın olmadığı dönemlerde ise böyle bir sorun yoktur. Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vur- gulanmaktadır? X A) Gelişme ve değişmelerin hızını, toplumun kendisi belirler. B) Yenileşmelerin hızlanması toplumlarda sorunların doğmasına yol açar. C) Toplumu oluşturan bireyler, geleneklerin buyrukla- rını hiç düşünmeden yerine getirirler. D) Toplumsal yaşamdaki yenilikler değişimlerin gös tergesidir. E) Geçmişle, içinde bulunulan zamanı karşılaştırmak toplumları yanlış yönlendirir.

33. Sanatçı etkisi hiç kaybolmayan değerleri, geçici ve günlük değerlerden ayn futabildiği ölçüde eserlerinin gelecekte de dindan söz ettirmesini sağlayabilir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakın- dir? D TOPF A) Sanatçılar, kalıcı olmayı ne kadar amaçlarsa yapıtları o ölçüde uzun ömürlü olur. B) Yazarlar, eserlerinde güncel konuları işledikleri takdirde kalıcı olma şanslarını artırırlar. C) Özgün olmayan konuların ele alınması, yazarların başarı- Sız olmalarına neden olur. D) Eserler, geçici ve kalıcı olan değerleri birbirinden ayırabil- diği oranda ölümsüzlüğü yakalayabilir. E) Kullanılan dil ve anlatım, yapıtın kalıcılığında büyük rol oy- nar.

25. Şair, yirmi yıldır şiir yazıyor. Yazdıklarını her okuyuşumda kendimi farklı bir dünyada buluyorum. Şair, yazarken öyle titiz davranıyor ki tekrara düşmemek ve başkalarından farklı olmak için hem kendisiyle hem de diğer şairlerle ya- rışıyor. Onun bu yarışı kazandığını düşünüyorum. Çünkü onun şiirlerini okurken aldığım hazzı diğer şairlerde bula- miyorum. D) Özgünlük Viltstift fijn Feutre de coloriage fin Rotulador de color con punta de fibra fina Bu parçada, sözü edilen şairin hangi özelliği vurgu- lanmıştır? A) Yalınlık B) Açıklık 10 Cole Fas E) Özlülük C) Akıcılık 27. Co da D d n 1

ngi. dir. mlar, ra Z 18. Gerçek şairler, şiir yazma hastalığıyla birlikte doğarlar. İs- teseler de yaradılışlarından sıyrılamazlar. Onlar şiiri bırak- mak isteseler şiir onları bırakmaz. En iyilerinin hepsi değilse bile büyük bir bölümü, gençliklerinde takdir edilmez ancak ihtiyarlıklarında hatta bazı kereler ancak ölümlerinden son- ra halkın saygısını kazanır. İlk eserlerini verdikleri zaman pek güç şairler sırasına konulurlar. Genelde onlara dudak bükülür, çizmeyi aşmakla suçlanır çünkü onlar henüz hiç tepelenmemiş otların üzerinde yürümektedirler. Fakat bir kez de o sıraya girerlerse şairliğin damgasını alınlarında taşırlar. Ciddi meslekler, mevkiler ve işler kendilerine çok görülür. Şairlik, onların yoğunlaştıkları bir iş olduğundan aşk, aile, para gibi konularda birçok şeyi ıskalarlar. Bu parçada gerçek şairlerin hangi özelliğine değinil- memiştir? A) Şiir yazmanın kaderleri olduğuna Birde hiç denenmemiş yöntemler denediklerine C) Genellikle çok geç saygı gördüklerine D) İlk zamanlarında beğenilmediklerine E) Tek isteklerinin şiirlerinin anlaşılması olduğuna

6. Eski zamanlarda Toroslar'da çan yapan ustalar varmış. Sürü inerken aşağıdan, yamaçtan gelen oralı biri, çan ses- lerini duydu mu hangi ustanın yapısı olduğunu hemen bilir- miş. Usta vura vura döverek biçimlendirirmiş madeni. Bir ara çamın kulpundan tutar, kendinden uzaklaştırır, başını ters yöne çevirerek gözlerini yumar, çanı sallayıp sesini din- lermiş. Bunu istediği tınıyı buluncaya dek yineler dururmuş. İşte edebiyatımızda da kendi çanını yapmış yazarlara çok az rastlıyoruz. Onlardan biri de Yaşar Kemal. O, kilometrelerce öteden bile eserlerinin sesiyle kendini hemen belli ediyor. Bu parçada sözü edilen yazarın hangi özelliği vurgulan- maktadır? A) Dikkat çekici içeriklerle örülü benzersiz eserler üretmesi B Eserleriyle kendi kimliğini ve söyleyişini yaratması Her dönem okuru kendine bağlayan akıcı bir dille yaz- masi 0) Her eseriyle eleştirmenlerin beğenisini kazanması E) Seçtiği konuların, birbirine görünürde benzese de te- melde çok farklı olması

n giriş cümlesi diği öyküleriyle R duğu pişman- kleri ortamı nızda göl- arın be- dakika ROYALEST MAT 01 Fizik lo fine ce 15. Divan şiiri, dünya görüşü ve edebiyat tekniği bakımından Iran şiirinin bir taklidi olarak görülür. Bir taklit oluşu ve şa- irlerin yaratıcılıklarını belirli görüşlerin biçimlendirmesi. onun millî yönünü ortadan kaldırmaz. Çünkü bu edebiyatı gelenek şekline sokan sanatçılar, Türk toplumunun dışın- daki kişiler değildir. Bu ürünleri ortaya koyanlar Doğu uy- garlığının yarattığı Osmanlı sanatçılarıdır. Divan şairleri, yaşadıkları dönem insanının sosyal ve psikolojik konumu- nu, yaşadıkları çevreyi, toplumsal oluşumları kendi dünya görüşleri ve estetik anlayışları içinde yoğurup biçimlendi- rerek topluma sunmuşlardır. Bu parçada divan şiiriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Gelenek hâline getirenlerin kendi sanatçılarımız oldu- ğuna Bran edebiyatını taklit ettiği için ulusal özellik taşımadı- gina C) Şairlerin, devrin sosyal olaylarını şiirlerine yansıttıkla- rina D) Şairlerin, yaşadıkları çevreyi kendi dünya görüşlerine göre sunduğuna E) Biçimsel olarak Doğu edebiyatlarının etkisinde oldu- ğuna 3 17

yapıt bir ya- miştir hiçbir kusel nite Yazarların =." görüşü k aşağı- i taşı- 6 Perek Bu parçada divan hangisine değinilmemiştir? A) Gelenek haline getirenlerin kendi sanatçılarımız oldu Uyan edebiyatini taklit ettiği için ulusal özellik taşımad guna Oma C) Şairlerin, devrin sosyal olaylarını şiirlerine yansıttıkla D) Şairlerin, yaşadıkları çevreyi kendi dünya görüşlerine E) Biçimsel olarak Doğu edebiyatlarının etkisinde oldu- göre sunduğuna guna karekök & dakika nna dakilerden 16. Insanda güzel duygular uyandıran ve sanat değeri taşı- yan, misralara bölünmüş yazılara şiir adı verilir. Aslında şiirin tarifini yapmak zordur. Şiir anlayışı her döneme göre değişmektedir. Nurullah Ataç şunları söylüyor: "Günler geçtikçe şiir şudur, şiir budur demekten uzaklaşıyorum; bana şiir zevkini verecek söz arıyorum." Sait Faik'e göre ise şiir, “İnsanı insana yaklaştıran şeydir. İnsanı ancak şiir sevdirir." Bu parçada aşağıdakilerden hangisi kullanılmıştır? A) Tanımlama - örnekleme B) Karşılaştırma - örnekleme C) Tanımlama - tanık gösterme D) Benzetme- tanımlama E) Örnekleme - alıntılama

HIZ VE RENK YAYINLARI 6 10. Başvurduğumda burslarının dolu olduğunu öğrendim, tam bir sanat okuluydu. Kafamda projeler tasarlamıştım ve kendime çok güveniyordum. Gen dönmedim ve elimd kalan bütün paramı bu okulun yaz kurslarına yatırıp çalış maya başladım. Çok da etmişim; kurs sonunda jün toplanıp beni bir yıllık çalışma programına aldı. Atölyem oldu. Gece gündüz aralıksız çalıştım. Malzeme veriyorlar. dı, olmayanları da dişarıdan üniversite hesabına alabili. yordum. Bu sözleri söyleyen biri aşağıdakilerden hangisiyle nite lenebilir? A) Karar B) İyimser D) Umutlu C) Yetenekli E) İyi niyetli

Cümlede Anlam Gerçek bir sanat yapıtının, roman olsun şiir olsun resim olsun, her zaman anlaşılamayan, açıklanama- yan bir yanı vardır. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Bütünüyle anlaşılan, açıklanan sanat yapıtları gerçek bir sanat yapıtı sıfatını kazanamazlar. B) Gerçek bir sanat yapıtının kapalı bir tarafı vardır C) Gerçek sanat yapıtı nitelemesini kazanan yapıt- larda anlaşılan, açıklanabilen bir yön mutlaka vardır. DRoman, şiir, resim alanlarındaki sanat yapıtları anlaşılmakla, açıklanmakla olan bağlarını tama- mıyla koparmamışsa gerçek bir sanat yapıtı un- vanını alamaz. E) Romanda olsun siirde olsun resimde olsun ger- çek sanat yapıtı bağlamında ölçüt olarak ortak- lıklar vardır. Tammshebitch (A

HAZIRLIK 28 7.(1) Görsel sanat yapıtlarının var olması, korunması, sergi- lenmesi ve izleyiciyle buluşması için mekânın gerekliliği yadsınamaz bir gerçektir. (II) Bu nedenle birçok ülkede binlerce galeri, sanat yapıtlarının sergilenmesine ev sahip- liği yapmaktadır. (III) Ancak sanatçılar, kitlelere çalışmala- rını gösterebilmek için şehir meydanlarını, parkları, binala- ri hatta kumsalları sanatsal çalışmalarında kullanmaktadır. (IV) Bu yaklaşım, sanatı kapalı mekânlardan ve sınırlı sayıdaki izleyicilerden kurtarmak için önemli bir adımdır. (V) Günümüzde, çok sayıda uluslararası proje ve festival aracılığıyla bu yaklaşım desteklenmektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisiyle "Sanatçının uygun gördüğü hemen her yer, bir tuvale dönüşmektedir. cümlesi arasında anlamca bir ilişki kurulabilir? A) I B) II C) U D) IV E) V HIZ VE RENK YAYINLARI 1

E) Bagan lider nimseyecekleri bir viz karekök & dakika- 14. Tolstoy'un sanatı ile yaşamı birleşmiştir. Bir yapıt bir ya- şamla böylesine içten bir biçimde kaynaşmamıştır hiçbir zaman. Neredeyse sürekli olarak öz yaşam öyküsel nite- likler taşır Tolstoy'un yapıtları. İşte bu nedenle "Yazarların yapıtlarına yaşamları hiçbir şekilde yansımaz." görüşü ebolag yanlıştır. Bu parçadan Tolstoy'un yapıtları ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? AYYazarın yaşamından izler taşıdığına B) Akıcı bir üslupla oluşturulduğuna C) Yapıt kahramanlarının yazarın kişilik özelliklerini taşı- dığına V D) Yaşam gerçeklerini yansıttığına ✓ E) Samimi bir yaklaşımla kaleme alındığına C) S r E) 16. 6

4 31. Kurbağalara inanıyorum, öykü ve romanlarıyla tanınan an- cak yazdıklarıyla ilgili konuşmaktan hoşlanmayan üç ismin elektronik posta aracılığıyla yazışmalarından oluşuyor. Elekt- ronik posta üzerinden gerçekleştirilen iletişim genelde "ya- zışma" olarak adlandırılsa da yazarların "klavyesinden çı- kanlar edebiyat samimiyeti taşıyor. Öyle ki bu yazarlardan elektronik posta yoluyla da olsa roman ye öyküleri dışında bir şey okumak bu samimiyeti perçinliyor. Üç edebiyatçının, sinemadan felsefeye, psikolojiden günlük yaşama kadar uzanan yazışmalarını barındıran Kurbağalara inanıyorum, elektronik postanın ilk kez "bir edebiyat türü olarak" algılan- masını sağlayacak gibi görünüyor. Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak 1. İçten bir anlatımla kaleme alındığı II. Yazınsal bir nitelik taşıdığı 1. İçerik yönüyle zengin olduğu yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) Yalnız I D) Yalnız III -Bekle beni küçüğüm B) Yalnız it E) I, II ve III C) I ve Ill

4. CÜMLE OLUŞTURMA 1. başarısızlıkla sonuçlanan başka 11. ve büyük beklentilerle başlayan M. aşk kadar başdöndürücü umutlarla IV. bir etkinlik veya girişim yoktur V. yine aşk kadar hızlı bir şekilde Yukarıda verilen sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda hangisi baştan üçüncü olur? A) I. C) III. D) IV. B) II. E) V.