Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

34. Söylenti, ağızdan ağıza resmi olmayan bir şekilde
yayılan ve doğrulanmayan bilgidir. Günümüzde telefon,
e-posta ve sosyal medya aracılığıyla daha hızlı
yayılmaktadır. Kitleleri ilgilendiren bir mesele hakkında
insanlar kesin bilgiye sahip değilse söylentilerin
büyümesi kaçınılmazdır. İnsanlar bir söylentiyi iletirken
kendi çıkarlarına uygun bir bakış açısı kullandıklarından
ileti, değişime uğrar. Söylentiyi ortadan kaldırıp yerine
bilgiyi koymanın en etkili yolu ise gerçeklerin güvenilir
bir kaynaktan ikna edici biçimde yayımlanmasıdır.
Bu parçada söylentiyle ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Belirsizlik ortamında çoğalma eğilimi gösterdiğine
B) Toplumda bir denetim aracı olarak kullanıldığına
C) Yayılmasında teknolojik araçların rolü bulunduğuna
D) Nasıl yönetilip kontrol altına alınabileceğine
E) İçeriğinin kişisel yorumlara bağlı olarak değişebildiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Söylenti, ağızdan ağıza resmi olmayan bir şekilde yayılan ve doğrulanmayan bilgidir. Günümüzde telefon, e-posta ve sosyal medya aracılığıyla daha hızlı yayılmaktadır. Kitleleri ilgilendiren bir mesele hakkında insanlar kesin bilgiye sahip değilse söylentilerin büyümesi kaçınılmazdır. İnsanlar bir söylentiyi iletirken kendi çıkarlarına uygun bir bakış açısı kullandıklarından ileti, değişime uğrar. Söylentiyi ortadan kaldırıp yerine bilgiyi koymanın en etkili yolu ise gerçeklerin güvenilir bir kaynaktan ikna edici biçimde yayımlanmasıdır. Bu parçada söylentiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Belirsizlik ortamında çoğalma eğilimi gösterdiğine B) Toplumda bir denetim aracı olarak kullanıldığına C) Yayılmasında teknolojik araçların rolü bulunduğuna D) Nasıl yönetilip kontrol altına alınabileceğine E) İçeriğinin kişisel yorumlara bağlı olarak değişebildiğine
108
(1) Her insanda birçok duygu hâli yaşar. (II) Ama bu
duygulardan bazıları daha baskındır. (III) Öyle ki bazı
insanlar daha kırılgan ve alıngan olur, bazıları da daha
öfkeli, daha bencil, daha gururlu, daha kibirli, daha
kıskanç olabilir. (IV) Peki bu insanların hiç mi iyi yönü
yok? (V) Elbette ki var ve bunlar onlarla ilişki kurabil-
meyi sağlayan hâller. (VI) Şunu unutmayalım ki, sürekli
insanların olumsuz yönüne bakarsak yalnız kalırız. (VII)
Bu yüzden insanların olumlu yönlerini de görmeye ça-
lışmalıyız.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pe-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.
B) III.
C) IV
D) V.
(E) VI.
3⁰⁰
ce
re
b
b
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
108 (1) Her insanda birçok duygu hâli yaşar. (II) Ama bu duygulardan bazıları daha baskındır. (III) Öyle ki bazı insanlar daha kırılgan ve alıngan olur, bazıları da daha öfkeli, daha bencil, daha gururlu, daha kibirli, daha kıskanç olabilir. (IV) Peki bu insanların hiç mi iyi yönü yok? (V) Elbette ki var ve bunlar onlarla ilişki kurabil- meyi sağlayan hâller. (VI) Şunu unutmayalım ki, sürekli insanların olumsuz yönüne bakarsak yalnız kalırız. (VII) Bu yüzden insanların olumlu yönlerini de görmeye ça- lışmalıyız. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pe- ragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV D) V. (E) VI. 3⁰⁰ ce re b b
5.
(1) Sevincin, kederin ve acının tanımını bir türlü ya-
pamıyoruz. (II) Kıskanmanın, özlemenin, kaybetme-
nin, istemenin de tanımını yapamıyoruz. (III) Bunlar
hakkında konuşmuyoruz bile, her bir damlası diğerine
benzeyen durgun bir suyun üstünde hep aynı tekdü-
zelikle, hep aynı konularla kımıldanıyoruz. (IV) Söy-
lemememiz hâlinde hiçbir şey kaybetmeyeceğimiz
cümleler kuruyoruz. (V) Bir gün tamamen sussak ve
bir daha hiç konuşmasak hayattan hiçbir şey eksil-
meyecek. (VI) Çünkü hayata konuşmalarımızla hiçbir
şey eklemiyoruz.
Bu parçayı iki paragrafa ayırmak gerekirse ikinci
paragraf kaçıncı cümleyle başlar?
A) II B) III
C) IV
D) V E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Sevincin, kederin ve acının tanımını bir türlü ya- pamıyoruz. (II) Kıskanmanın, özlemenin, kaybetme- nin, istemenin de tanımını yapamıyoruz. (III) Bunlar hakkında konuşmuyoruz bile, her bir damlası diğerine benzeyen durgun bir suyun üstünde hep aynı tekdü- zelikle, hep aynı konularla kımıldanıyoruz. (IV) Söy- lemememiz hâlinde hiçbir şey kaybetmeyeceğimiz cümleler kuruyoruz. (V) Bir gün tamamen sussak ve bir daha hiç konuşmasak hayattan hiçbir şey eksil- meyecek. (VI) Çünkü hayata konuşmalarımızla hiçbir şey eklemiyoruz. Bu parçayı iki paragrafa ayırmak gerekirse ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI
Dünya edebiyatı, Cemil Meriç'in edebiyat başlığı altında yo
ğunlaştığı konulardan birisidir. Dünya edebiyatı ona göre bir
rüyadır. Fakat bu rüyanın rüzgârına kapılarak kendisi de bir
dünya edebiyatı yazmak ister. İlk teşebbüsü Hint edebiyatıdır.
Bir Dünyanın Eşiğinde isimli eseri bu teşebbüsün ilk ve son
meyvesidir. Bir röportajında dünya edebiyatı tarihi yazma dü-
şüncesini şöyle ifade eder: "Esasen ben bir dünya edebiyatı
tarihi yazmak istiyordum. Hint'le başladım. Hint'i sevdim ve
dört sene Hint'le meşgul oldum, sonra kısmen İran'ı da yaz-
dım fakat tamamlayamadım. Ben bütün dünya edebiyatlarını
yazacaktım. Dünya edebiyat tarihi olacaktı. İmkânlar müsaade
etmedi."
Bu parçada Cemil Meriç'le ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Hint edebiyatı üzerinde çalıştığına
B) Dünya edebiyatının büyüsüne kapıldığına
C) Dünya edebiyatı tarihi yazmak istediğine
D) Farklı konularda çalışmaları olduğuna
Edebiyat ve fikir adamı olduğunax
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Dünya edebiyatı, Cemil Meriç'in edebiyat başlığı altında yo ğunlaştığı konulardan birisidir. Dünya edebiyatı ona göre bir rüyadır. Fakat bu rüyanın rüzgârına kapılarak kendisi de bir dünya edebiyatı yazmak ister. İlk teşebbüsü Hint edebiyatıdır. Bir Dünyanın Eşiğinde isimli eseri bu teşebbüsün ilk ve son meyvesidir. Bir röportajında dünya edebiyatı tarihi yazma dü- şüncesini şöyle ifade eder: "Esasen ben bir dünya edebiyatı tarihi yazmak istiyordum. Hint'le başladım. Hint'i sevdim ve dört sene Hint'le meşgul oldum, sonra kısmen İran'ı da yaz- dım fakat tamamlayamadım. Ben bütün dünya edebiyatlarını yazacaktım. Dünya edebiyat tarihi olacaktı. İmkânlar müsaade etmedi." Bu parçada Cemil Meriç'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Hint edebiyatı üzerinde çalıştığına B) Dünya edebiyatının büyüsüne kapıldığına C) Dünya edebiyatı tarihi yazmak istediğine D) Farklı konularda çalışmaları olduğuna Edebiyat ve fikir adamı olduğunax
hap
Bu kitabın en önemi özeliği, romandaki onlarca
kahramanın ve onlara özgü öykülerin hiçbirinin
kurgulanmış olmaması. Okuyunca her şey kurgulanmış
gibi geliyor ama aslında ben bu romanda anlattıklarımı
yaşar gibi yazdım. Kahramanların tamamına yakınıyla
ben de yazarken tanıştım. Birçoğuna ben de kızdım, tepki
gösterdim veya hayran oldum. Cesaretleri karşısında ben
de şaşırdım. Hatta belki bir yazarın asla söylememesi
gereken bir şey ama bazı öyküler, onları yazarken benim
denetimimden çıktı, kendi islediği yere gitli. Hayatı nasıl
denetim altında tutamıyorsak ben de bu kitaptaki
karakterleri ve yolculuklarını yönlendiremedin. Bana bile
isyan edip "Sen sadece yaz! Biz ne yapacağımızı
biliyoruz." dediler. Bu nedenle tam da bizden insanlar
oldu bu karakterler. Bizim kadar çılgın, bizim kadar
alıngan, bizim kadar duygusal...
24. Yazarın bu sözlerinden aşağıdakilerin hangisi
çıkarılamaz?
A)Kişilerini önceden kafasında tasarlamadığı
B)Oluşturduğu kişilerin gerçekliğine inandığı
C)Eseflerini kendi yaşamıyla sınırlandırdığı
umen
Allerd
lib
D)Gerçek yaşamda kilerle benzer kişiler oluşturduğu
E)Kimi zaman, anlattıklarının akışını değiştiremediği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
hap Bu kitabın en önemi özeliği, romandaki onlarca kahramanın ve onlara özgü öykülerin hiçbirinin kurgulanmış olmaması. Okuyunca her şey kurgulanmış gibi geliyor ama aslında ben bu romanda anlattıklarımı yaşar gibi yazdım. Kahramanların tamamına yakınıyla ben de yazarken tanıştım. Birçoğuna ben de kızdım, tepki gösterdim veya hayran oldum. Cesaretleri karşısında ben de şaşırdım. Hatta belki bir yazarın asla söylememesi gereken bir şey ama bazı öyküler, onları yazarken benim denetimimden çıktı, kendi islediği yere gitli. Hayatı nasıl denetim altında tutamıyorsak ben de bu kitaptaki karakterleri ve yolculuklarını yönlendiremedin. Bana bile isyan edip "Sen sadece yaz! Biz ne yapacağımızı biliyoruz." dediler. Bu nedenle tam da bizden insanlar oldu bu karakterler. Bizim kadar çılgın, bizim kadar alıngan, bizim kadar duygusal... 24. Yazarın bu sözlerinden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A)Kişilerini önceden kafasında tasarlamadığı B)Oluşturduğu kişilerin gerçekliğine inandığı C)Eseflerini kendi yaşamıyla sınırlandırdığı umen Allerd lib D)Gerçek yaşamda kilerle benzer kişiler oluşturduğu E)Kimi zaman, anlattıklarının akışını değiştiremediği
E) yayg
Okuduğum kitaplardan birinde, "Yayımlanan ilk yazı bir
bilettir, bir yolculuğa çıktığınızı söyler." deniyordu. Ben
de onlardanım, bir kez çıktım yola; durmayı, bi-rakmayı,
durakların birinde inmeyi, vazgeçmeyi, geri dönmeyi hiç
düşünmedim. Biletin hakkını vermek ve onu yolun
sonuna kadar kullanmak istedim. Yolun bu-raya kadar
olan bölümünde işlerin fena gitmediğini düşünüyorum.
Yol beni haksız çıkarmadı, sanırım ben de onun
saygınlığını korudum, hakkını ödedim.
22. Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili
ola-rak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A)Herkesin anlayabileceği düzeyde yapıtlar ortaya
koyduğu
B)Yapılarının odağına kendini yerleştirdiği
C)Yapıtlarını gözlem gücüyle biçimlendirdiği
D)Anlatımda yeni yöntemler denediği
E)Kararlılıkla nitelikli yapıtlar ortaya koyduğuna inandığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) yayg Okuduğum kitaplardan birinde, "Yayımlanan ilk yazı bir bilettir, bir yolculuğa çıktığınızı söyler." deniyordu. Ben de onlardanım, bir kez çıktım yola; durmayı, bi-rakmayı, durakların birinde inmeyi, vazgeçmeyi, geri dönmeyi hiç düşünmedim. Biletin hakkını vermek ve onu yolun sonuna kadar kullanmak istedim. Yolun bu-raya kadar olan bölümünde işlerin fena gitmediğini düşünüyorum. Yol beni haksız çıkarmadı, sanırım ben de onun saygınlığını korudum, hakkını ödedim. 22. Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili ola-rak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A)Herkesin anlayabileceği düzeyde yapıtlar ortaya koyduğu B)Yapılarının odağına kendini yerleştirdiği C)Yapıtlarını gözlem gücüyle biçimlendirdiği D)Anlatımda yeni yöntemler denediği E)Kararlılıkla nitelikli yapıtlar ortaya koyduğuna inandığı
mekân
Gürsel Korat, yeni romanı Yine Doğdu Tanyıldızı'nda,
önceki romanlarında olduğu gibi yine zaman -
yöntem, Korat'ın romanlarını bilinegelen "tarihî roman"
ve kahraman sac ayağı üzerine oturtuyor hikâyesini. Bu
nitelemesinden uzakta tutuyor. Başka bir deyişle,
Korat'ın bu romanını da bir "tarihî roman" beklentisi ile
okuyamazsınız. Tersine; ----. Çünkü insan zamansızdır;
tarihin bilinmeyen döneminden bugüne, insanlığın
değişmeyenleri, değişenlerinden baskındır, hâlâ onun
insan olma vasfını belirler. Güçlü yanları, zaafları,
çevresiyle ilişkileri tarihin her döneminde insanı var
eden ya da yok eden etmenlerdir.
YAYINLARI
LİMİ
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yazarın tarihin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini
irdelediği söylenebilir
B) yazarın insan kaynaklı olmayan olaylara yaklaşımı
olarak görülebilir
C) yazarın insana yönelen bakışının sözcük sözcük
derinleştirilmesi biçiminde tanımlanabilir
D) yazarın insan - tarih ilişkisinin boyutlarını
sezdirmeye çalışması şeklinde değerlendirilebilir.
E) yazarın insanla ilgili farklılıklara dair yorumu olarak
tanımlanabilir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mekân Gürsel Korat, yeni romanı Yine Doğdu Tanyıldızı'nda, önceki romanlarında olduğu gibi yine zaman - yöntem, Korat'ın romanlarını bilinegelen "tarihî roman" ve kahraman sac ayağı üzerine oturtuyor hikâyesini. Bu nitelemesinden uzakta tutuyor. Başka bir deyişle, Korat'ın bu romanını da bir "tarihî roman" beklentisi ile okuyamazsınız. Tersine; ----. Çünkü insan zamansızdır; tarihin bilinmeyen döneminden bugüne, insanlığın değişmeyenleri, değişenlerinden baskındır, hâlâ onun insan olma vasfını belirler. Güçlü yanları, zaafları, çevresiyle ilişkileri tarihin her döneminde insanı var eden ya da yok eden etmenlerdir. YAYINLARI LİMİ Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yazarın tarihin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini irdelediği söylenebilir B) yazarın insan kaynaklı olmayan olaylara yaklaşımı olarak görülebilir C) yazarın insana yönelen bakışının sözcük sözcük derinleştirilmesi biçiminde tanımlanabilir D) yazarın insan - tarih ilişkisinin boyutlarını sezdirmeye çalışması şeklinde değerlendirilebilir. E) yazarın insanla ilgili farklılıklara dair yorumu olarak tanımlanabilir
47.
Mutlu değil, yalnız ve tedirgindir. Kafasını meşgul
eden bir şeyler vardır daima. Her zaman eşikte yani
ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için katmerlenir
izdırabi. Uzun uzun konuşmalar hoşuna gitmez. Zira
her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle kavga ederek
kendisini caddelere, bulvarlara, pasajlara atar. Telaş
içinde koşuşturan insanları, onların zamanın peşinden
koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. Seyretmek,
onun için dünyadaki en güzel iştir.
Kahramanından böyle söz edilen bir roman,
aşağıdakilerden hangisini anlatıyor olabilir
C
A Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanlann
arasına karışan, hayatın içinden parçalar toplayan
gözlemci bir yazarı
B) Sürekli sorgulayan, söylediklerine bir anlam
verilemeyen, anlaşılması güç, özgür ruhlu,
sıra dışı bir adamın dünyasını
C) Hayatının son günlerini yaşadığını düşünen,
geçmişiyle hesaplaşması bitmemiş mutsuz bir
ihtiyan
D) Rahat bir yaşam sürebilmek için yurt dışına gitmiş,
metropollerin uçsuz bucaksız kalabalığında özünü
kaybetmiş bir gurbetçiyi
16V
E) Hayatı sadece çalışmak üzerine kurulmuş ve ömrü
hafta sonu tatillerini beklemekle yitip giden bir
memuru
2013-YGS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
47. Mutlu değil, yalnız ve tedirgindir. Kafasını meşgul eden bir şeyler vardır daima. Her zaman eşikte yani ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için katmerlenir izdırabi. Uzun uzun konuşmalar hoşuna gitmez. Zira her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle kavga ederek kendisini caddelere, bulvarlara, pasajlara atar. Telaş içinde koşuşturan insanları, onların zamanın peşinden koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. Seyretmek, onun için dünyadaki en güzel iştir. Kahramanından böyle söz edilen bir roman, aşağıdakilerden hangisini anlatıyor olabilir C A Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanlann arasına karışan, hayatın içinden parçalar toplayan gözlemci bir yazarı B) Sürekli sorgulayan, söylediklerine bir anlam verilemeyen, anlaşılması güç, özgür ruhlu, sıra dışı bir adamın dünyasını C) Hayatının son günlerini yaşadığını düşünen, geçmişiyle hesaplaşması bitmemiş mutsuz bir ihtiyan D) Rahat bir yaşam sürebilmek için yurt dışına gitmiş, metropollerin uçsuz bucaksız kalabalığında özünü kaybetmiş bir gurbetçiyi 16V E) Hayatı sadece çalışmak üzerine kurulmuş ve ömrü hafta sonu tatillerini beklemekle yitip giden bir memuru 2013-YGS
İZLEME VE DEĞERLENDİRME SINAVI
38. I. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki yakın ilişkiler tarih
kadar uzanır. DNA tekniklerinin
önce
yıl
öncesi döneme kadar uzanır.
100.000
köpeklerin
uygulanmasıyla
evcilleştirilmiş olabileceği bildirilmiştir. Hayvanlar,
Eski Yunan'dan beri insanların duygusal ve işlevsel
durumlarının iyileştirilmesi için kullanılmaktadır.
duygu
II. 20. yüzyılın ilk yarısında, savaş nedeniyle ruhsal
askerlerin
Amerikalı
çöküntü yaşayan
durumlarını iyileştirmek ve onlara arkadaşlık etmeleri
için köpekler verilmiştir. Aynı dönemde Almanya'da, kör
olmuş askerlere destek olmaları için program dâhilinde
binlerce köpek yetiştirilmiştir.
İki numaralı parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) I. parçada değinilen konuyla aynı zamanda yaşanan
gelişmeleri aktarmaktadır.
BI. parçadaki konuyla çelişen bir gelişmeden söz
etmektedir.
C. parçadaki olguyu örnekler vererek pekiştirmektedir.
. parçadaki düşünceyi tanık göstererek kanıtlama
yoluna gitmektedir.
E) I. parçadaki olgunun olası sonuçları üzerinde
durmaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
İZLEME VE DEĞERLENDİRME SINAVI 38. I. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki yakın ilişkiler tarih kadar uzanır. DNA tekniklerinin önce yıl öncesi döneme kadar uzanır. 100.000 köpeklerin uygulanmasıyla evcilleştirilmiş olabileceği bildirilmiştir. Hayvanlar, Eski Yunan'dan beri insanların duygusal ve işlevsel durumlarının iyileştirilmesi için kullanılmaktadır. duygu II. 20. yüzyılın ilk yarısında, savaş nedeniyle ruhsal askerlerin Amerikalı çöküntü yaşayan durumlarını iyileştirmek ve onlara arkadaşlık etmeleri için köpekler verilmiştir. Aynı dönemde Almanya'da, kör olmuş askerlere destek olmaları için program dâhilinde binlerce köpek yetiştirilmiştir. İki numaralı parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. parçada değinilen konuyla aynı zamanda yaşanan gelişmeleri aktarmaktadır. BI. parçadaki konuyla çelişen bir gelişmeden söz etmektedir. C. parçadaki olguyu örnekler vererek pekiştirmektedir. . parçadaki düşünceyi tanık göstererek kanıtlama yoluna gitmektedir. E) I. parçadaki olgunun olası sonuçları üzerinde durmaktadır.
4.
se
Ölüm haberini işittiğimde, içim, bilsen nasıl tuhaf bir "ciz!" s
siyle yankılandı. Kopan, incinen, kırılan bir şeyler vardı bu ses
te. Nedeni ve mahiyeti çok seçik olmayan bir şey belki. Ama
kendi benliğimle, var oluş bilincimdeki trajediyle ciddi bir ala-
kası olduğu kesin. Aramızda sanki her gözün göremeyeceği
türden derin bir akrabalık ilişkisi vardı da ölümün bunu cızlama
sesiyle dışa vurmuştu. Oysa aramızda dağlar vardı. Ben, seni
sadece şiirlerinden ve televizyon ekranındaki bir iki konuşman-
dan tanıyordum. Akrabalığımıza karşın sen ve ben çok aynı
dünyaların insanlarıydık belli ki. Yine de seni çok iyi tanıdığıma
inandım ve üzüldüm bu ölüme.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) insanların, hiç tanımadıkları birinin ölümünden de üzüntü
duyabileceğinden
B Insanların birbirini tanıması için aynı soydan gelmesi ge-
rekmediğinden
Clyi şiirler yazabilen her şairin, büyük kitleleri kolaylıkla etki-
leyebileceğinden
DY Şair ve yazarların insanlarla olan tanışıklığının eserleri
aracılığıyla olduğundan
Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmış olmasının birçok in-
sanı tanımamızı sağladığından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. se Ölüm haberini işittiğimde, içim, bilsen nasıl tuhaf bir "ciz!" s siyle yankılandı. Kopan, incinen, kırılan bir şeyler vardı bu ses te. Nedeni ve mahiyeti çok seçik olmayan bir şey belki. Ama kendi benliğimle, var oluş bilincimdeki trajediyle ciddi bir ala- kası olduğu kesin. Aramızda sanki her gözün göremeyeceği türden derin bir akrabalık ilişkisi vardı da ölümün bunu cızlama sesiyle dışa vurmuştu. Oysa aramızda dağlar vardı. Ben, seni sadece şiirlerinden ve televizyon ekranındaki bir iki konuşman- dan tanıyordum. Akrabalığımıza karşın sen ve ben çok aynı dünyaların insanlarıydık belli ki. Yine de seni çok iyi tanıdığıma inandım ve üzüldüm bu ölüme. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) insanların, hiç tanımadıkları birinin ölümünden de üzüntü duyabileceğinden B Insanların birbirini tanıması için aynı soydan gelmesi ge- rekmediğinden Clyi şiirler yazabilen her şairin, büyük kitleleri kolaylıkla etki- leyebileceğinden DY Şair ve yazarların insanlarla olan tanışıklığının eserleri aracılığıyla olduğundan Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmış olmasının birçok in- sanı tanımamızı sağladığından
ak-
ela
hin
ya
se
en
3. Çocuklarımızın yabancı dil öğrenmesi, onlara yalnız-
ca ekonomik veya akademik avantaj sağlamasıyla
sınırlı değil. İkinci bir dil öğrenmek aslında insanın
ikinci bir insan daha olması demektir. O dile ait duy-
guları hissedebilmesi, o dilin düşüncelerini idrak ede-
bilmesi demektir. Yoksa bir başka dili öğrenen insa-
nın bir sözlükten ne farkı kalır ki? İnsanın bir başka
dille duyuyor, düşünüyor ve konuşuyor olabilmesi
başlı başına bir mucize değildir de nedir?
A
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- A
den hangisidir?
A
Ü-4
A) Bir başka dilde okuyor ve yazıyor olmanın önemli
olduğu
B) Yabancı dil öğrenirken kelimelerin sözlük anlam-
larıyla sınırlı kalındığı
C) Çocukların ikinci bir dil öğrenmesinin zorunluluk
olduğu
D) Bir başka dil bilmenin insana bir başka dünyanın
kapılarını araladığı
E) İki dil bilen insanların, bilmeyenlere göre daha
avantajlı olduğu
)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ak- ela hin ya se en 3. Çocuklarımızın yabancı dil öğrenmesi, onlara yalnız- ca ekonomik veya akademik avantaj sağlamasıyla sınırlı değil. İkinci bir dil öğrenmek aslında insanın ikinci bir insan daha olması demektir. O dile ait duy- guları hissedebilmesi, o dilin düşüncelerini idrak ede- bilmesi demektir. Yoksa bir başka dili öğrenen insa- nın bir sözlükten ne farkı kalır ki? İnsanın bir başka dille duyuyor, düşünüyor ve konuşuyor olabilmesi başlı başına bir mucize değildir de nedir? A Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- A den hangisidir? A Ü-4 A) Bir başka dilde okuyor ve yazıyor olmanın önemli olduğu B) Yabancı dil öğrenirken kelimelerin sözlük anlam- larıyla sınırlı kalındığı C) Çocukların ikinci bir dil öğrenmesinin zorunluluk olduğu D) Bir başka dil bilmenin insana bir başka dünyanın kapılarını araladığı E) İki dil bilen insanların, bilmeyenlere göre daha avantajlı olduğu )
Teknolojinin getirdiği birçok hastalık ve psikolojik
sorunlara bir yenisi daha eklendi: Nomofobi. Yani cep
telefonundan mahrum kalma korkusu. "No Mobile
Phobia" diye de adlandırılan fobi, günden güne
artış göstermektedir. Hayatlarında vazgeçilmez bir
parça olarak gördükleri bu cihazdan bir saniye bile
ayrılamayan kişiler, iletişim kopukluğu yaşamaktan
endişe duymaktadırlar. Asansör, uçak, yükseklik, yılan,
fare, yalnızlık, karanlık gibi fobilerin yanına nomofobi
korkusu eklenmiştir. Lise çağındaki gençleri tetikleyen
bu korku hem sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor hem
de psikolojik sorunlara davetiye çıkartıyor. Yaşamı
olumsuz etkileyen bu durum, teknolojiye olan
bağımlılığı gözler önüne seriyor. İngiltere'de 1.200
kişide yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkan
bu olumsuz durum, cep telefonu kullanan kişilerin acı
durumunu ortaya çıkarmıştır. Sürekli mesaj yazanların
da nomofobi sorunu yaşadığını ortaya koyan uzmanlar,
bu tür kişileri "başparmak nesli" olarak adlandırmıştır.
37. Bu parçadan nomofobiyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Teknolojik bir rahatsızlıktır.
l
B) Fiziksel sorunları beraberinde getirmektedir.
C) İnsanlarda görülen bir tür korkudur.
D) İletişimde kesintiye tahammül edemeyen insanlarda
görülür.
E) Mesaj yazmak ileri boyutlarda hastalık sayılabilir
Hafa Deng
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Teknolojinin getirdiği birçok hastalık ve psikolojik sorunlara bir yenisi daha eklendi: Nomofobi. Yani cep telefonundan mahrum kalma korkusu. "No Mobile Phobia" diye de adlandırılan fobi, günden güne artış göstermektedir. Hayatlarında vazgeçilmez bir parça olarak gördükleri bu cihazdan bir saniye bile ayrılamayan kişiler, iletişim kopukluğu yaşamaktan endişe duymaktadırlar. Asansör, uçak, yükseklik, yılan, fare, yalnızlık, karanlık gibi fobilerin yanına nomofobi korkusu eklenmiştir. Lise çağındaki gençleri tetikleyen bu korku hem sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor hem de psikolojik sorunlara davetiye çıkartıyor. Yaşamı olumsuz etkileyen bu durum, teknolojiye olan bağımlılığı gözler önüne seriyor. İngiltere'de 1.200 kişide yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkan bu olumsuz durum, cep telefonu kullanan kişilerin acı durumunu ortaya çıkarmıştır. Sürekli mesaj yazanların da nomofobi sorunu yaşadığını ortaya koyan uzmanlar, bu tür kişileri "başparmak nesli" olarak adlandırmıştır. 37. Bu parçadan nomofobiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Teknolojik bir rahatsızlıktır. l B) Fiziksel sorunları beraberinde getirmektedir. C) İnsanlarda görülen bir tür korkudur. D) İletişimde kesintiye tahammül edemeyen insanlarda görülür. E) Mesaj yazmak ileri boyutlarda hastalık sayılabilir Hafa Deng
Devlet Ana, adını roman kahramanı Devlet Hatun'dan alır.
Dört bölüme ayrılmış olan eserde Osmanoğullarının ortaya çı-
kış yılları işlenir. Eser savaşçı dervişler, hilebaz keşişler, Şeyh
Edebali, Yunus Emre gibi kişilerle maceranın, aşkın, inancın,
tarihin masal potasında eritilmesiyle yazıya dökülmüş biçimi-
dir.
Yukarıdaki paragrafta tanıtılan eserle ilgili aşağıdakiler-
den hangisi yanlıştır?
A Eser Osmanlı devletinin kuruluş yıllarını yansıtmaktadır.
BYapıtın adı eserdeki bir kahramandan uyarlanmıştır.
Yunus Emre, Şeyh Edebali ve Mevlana'nın kişilikleri yan-
sıtılır.
Dy Eser bir masal havasında yazılmıştır. V
Yapıt destansı bir dille kaleme alınmıştır.
ÖSYM SORU TİPLERİYLE
Fides
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Devlet Ana, adını roman kahramanı Devlet Hatun'dan alır. Dört bölüme ayrılmış olan eserde Osmanoğullarının ortaya çı- kış yılları işlenir. Eser savaşçı dervişler, hilebaz keşişler, Şeyh Edebali, Yunus Emre gibi kişilerle maceranın, aşkın, inancın, tarihin masal potasında eritilmesiyle yazıya dökülmüş biçimi- dir. Yukarıdaki paragrafta tanıtılan eserle ilgili aşağıdakiler- den hangisi yanlıştır? A Eser Osmanlı devletinin kuruluş yıllarını yansıtmaktadır. BYapıtın adı eserdeki bir kahramandan uyarlanmıştır. Yunus Emre, Şeyh Edebali ve Mevlana'nın kişilikleri yan- sıtılır. Dy Eser bir masal havasında yazılmıştır. V Yapıt destansı bir dille kaleme alınmıştır. ÖSYM SORU TİPLERİYLE Fides
1. “Üniversite sınavını kazandığımı öğrendiğim andaki
sevincimi anlatmak pek güç." cümlesinden sonra
anlamı pekiştirmek için aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) Gözüm açılmıştı, artık her şeye daha bilinçli yakla-
şacaktım.
B) Kendimi çok zinde hissediyordum, yeniden dünya-
ya gelmiş gibiydim.
Ayaklarım dolaşmış, düşmemek için anneme sarıl-
mıştım.
D) Çok memnun olmuştum, sonunda kendime iyi bir iş
bulabilecektim.
E) Dünyalar benim olmuştu sanki, bu güzel haberi ver-
mek için eve, aileme koştum.
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. “Üniversite sınavını kazandığımı öğrendiğim andaki sevincimi anlatmak pek güç." cümlesinden sonra anlamı pekiştirmek için aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Gözüm açılmıştı, artık her şeye daha bilinçli yakla- şacaktım. B) Kendimi çok zinde hissediyordum, yeniden dünya- ya gelmiş gibiydim. Ayaklarım dolaşmış, düşmemek için anneme sarıl- mıştım. D) Çok memnun olmuştum, sonunda kendime iyi bir iş bulabilecektim. E) Dünyalar benim olmuştu sanki, bu güzel haberi ver- mek için eve, aileme koştum. 3
PARAGRAF
NOT
TEST-18
19. Vezneciler metro istasyonunun arkasına düşen 16 Mart
Şehitleri Caddesi, Süleymaniye'ye inen en güzel yollar-
dan biridir ve Kalenderhane Camii ile tam karşısında-
ki ahşap yapı topluluğunun arasından geçer. Siz yürü-
dükçe etraf değişir. Caddenin ilk 50 metresini geçince
Süleymaniye'nin yeniden yapılmış ve güzel renklerle
boyanmış eski evleri, o "başka" İstanbul'un müjdecisi
gibi yol boyunca sağlı sollu görünmeye başlar; karşını-
za çıkan Bozdoğan Kemeri ile ilk bölüm biter. Sokağın
karşı tarafında dürümcü, börekçi, ilerledikçe çay ocak-
ları; kaldırım kenarında mevsimine göre muz, salata-
lik, dilimlenmiş karpuz satıcıları... Eski İstanbul size, hoş
geldiniz, der. Bu sevimli curcuna, kozmopolit semtin
pek de eski olmayan bir geleneğidir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Açıklamalara yer verilmiştir.
B) Öznel değerlendirmeler vardır.
C) Gözlemlere başvurulmuştur.
D) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır
E) İnsana özgü nitelik doğaya aktarılmıştır.
20. Birçok öyküsünde çocuk düşlerine dalan yazarın, pek
çok öyküsünde de mimari yapıya dikkat ettiğine; met-
nin yapı sağlamlığına, ögelerin yerleşimi, uyumu ve
tekrar düzenine önem verdiğine tanık oluyoruz. Bu ta-
nikiik, yazarın öykü sanatına verdiği estetik değerin ka-
ïukülerine siirsel, imgeli bir dil
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF NOT TEST-18 19. Vezneciler metro istasyonunun arkasına düşen 16 Mart Şehitleri Caddesi, Süleymaniye'ye inen en güzel yollar- dan biridir ve Kalenderhane Camii ile tam karşısında- ki ahşap yapı topluluğunun arasından geçer. Siz yürü- dükçe etraf değişir. Caddenin ilk 50 metresini geçince Süleymaniye'nin yeniden yapılmış ve güzel renklerle boyanmış eski evleri, o "başka" İstanbul'un müjdecisi gibi yol boyunca sağlı sollu görünmeye başlar; karşını- za çıkan Bozdoğan Kemeri ile ilk bölüm biter. Sokağın karşı tarafında dürümcü, börekçi, ilerledikçe çay ocak- ları; kaldırım kenarında mevsimine göre muz, salata- lik, dilimlenmiş karpuz satıcıları... Eski İstanbul size, hoş geldiniz, der. Bu sevimli curcuna, kozmopolit semtin pek de eski olmayan bir geleneğidir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklamalara yer verilmiştir. B) Öznel değerlendirmeler vardır. C) Gözlemlere başvurulmuştur. D) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır E) İnsana özgü nitelik doğaya aktarılmıştır. 20. Birçok öyküsünde çocuk düşlerine dalan yazarın, pek çok öyküsünde de mimari yapıya dikkat ettiğine; met- nin yapı sağlamlığına, ögelerin yerleşimi, uyumu ve tekrar düzenine önem verdiğine tanık oluyoruz. Bu ta- nikiik, yazarın öykü sanatına verdiği estetik değerin ka- ïukülerine siirsel, imgeli bir dil
19. Genç yazarlar içinde yazınsallığı gelişmiş isimlerin olması
hiç şaşırtıcı değil. Zira şimdinin gençleri, edebiyata dair
meselelere meraklı. Yeni çıkan kitaplardan tutun görece
çok satan sanat ve edebiyat dergilerine varıncaya kadar
pek çok basılı materyali takip ediyorlar. Edebiyata dair
bilgilerini sürekli güncelliyorlar. Edebiyat, felsefe, kültür ve
sanat ile ilgili aktiviteleri kaçırmıyorlar. Hele kitap fuarlarını,
konferansları ve sempozyumları es geçmiyorlar. Edebî
eleştiri yapmak için sanal da olsa birbirleriyle konuşup
istişare etmeye çabalıyorlar.
Bu parçada genç yazarlarla ilgili aşağıdaki sorulardan
hangisine cevap aranmamıştır?
A) Hangi sanat dalına ilişkin bilgilerini yenilediklerine
B Pangi alanlar ile ilgili etkinlikleri takip ettiklerine
C
Kalemlerinin neden güçlü olduğuna
Niçin fikir alışverişinde bulunduklarına
E En çok hangi edebi türlerde eser verdiklerine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Genç yazarlar içinde yazınsallığı gelişmiş isimlerin olması hiç şaşırtıcı değil. Zira şimdinin gençleri, edebiyata dair meselelere meraklı. Yeni çıkan kitaplardan tutun görece çok satan sanat ve edebiyat dergilerine varıncaya kadar pek çok basılı materyali takip ediyorlar. Edebiyata dair bilgilerini sürekli güncelliyorlar. Edebiyat, felsefe, kültür ve sanat ile ilgili aktiviteleri kaçırmıyorlar. Hele kitap fuarlarını, konferansları ve sempozyumları es geçmiyorlar. Edebî eleştiri yapmak için sanal da olsa birbirleriyle konuşup istişare etmeye çabalıyorlar. Bu parçada genç yazarlarla ilgili aşağıdaki sorulardan hangisine cevap aranmamıştır? A) Hangi sanat dalına ilişkin bilgilerini yenilediklerine B Pangi alanlar ile ilgili etkinlikleri takip ettiklerine C Kalemlerinin neden güçlü olduğuna Niçin fikir alışverişinde bulunduklarına E En çok hangi edebi türlerde eser verdiklerine