Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
katkı sağlamadan çocuk edebiyatı oluşturulamaz.
Antik Yunan'da bir şeyin yetkinliği anlamına gelirdi erdem. Ken-
dine uygun olan işi yapana, kendine özgü işlevi yerine getirene,
Aretes'si olan yani yetkin olan, erdemli insan denirdi. Örneğin
bıçağın Arete'si iyi kesmektir çünkü bıçak bu amaç için imal
edilmiştir. İnsan söz konusu olduğunda erdem şu şekilde ta-
nımlanır: "İnsana özgü faaliyet türü, hareket, büyüme, üreme
me değildir çünkü bunları hayvanlar da gerçekleştirir. İnsanın
erdemli aklı en yüksek düzeyde kullanılmasından ve geliştir-
mesinden oluşur." Erdem terimini felsefeye sokan "her varlı-
ğın kendine özgü fonksiyonunu en iyi biçimde yerine getirme"
anlamına gelen erdem sözcüğünün insan ve insanın etkinlikleri
için kullanan Sokrates olmuştur. Bu bağlamda Sokrates'e göre
erdem, insanın kendisine uygun olanı gerçekleştirmesidir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine varılabilir?
Al Endoideal
A) Erdem insanın kendi doğasının kurallarına uygun bir ey-
lemi yapma gücü ve iradesidir.
Isqof gibedy fing
nio odludatio
B) Erdem toplumsallığın gereklerine, toplumun insana yük-
JO 1901
lediği role bağlı kalarak sorgulamadan itaat etmesidir.
insivös ut
C) İyi, erdemli insan olmak için iyi yurttaş olmak gerekir, bu
-martda kanu
kanunlara ve geleneklere, toplumsal tercihlere uygun
davranmakla gerçekleşir.
ve
an ve aklı her sevin ölme
her şeyin ölçüsü değildir. Şayet böyle dav-
ranırsa yozlaşır, kendisi ve toplumla çatışır.
E) Politik ve ahlaksal topluluğa bağlı olma yönetim içindeki
sorumlulukları yerine getirme erdemli olmanin temel ko-
şuludur.
as uğublo lesúg ninhahlie hiago (@
Fides
İnsan
12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. katkı sağlamadan çocuk edebiyatı oluşturulamaz. Antik Yunan'da bir şeyin yetkinliği anlamına gelirdi erdem. Ken- dine uygun olan işi yapana, kendine özgü işlevi yerine getirene, Aretes'si olan yani yetkin olan, erdemli insan denirdi. Örneğin bıçağın Arete'si iyi kesmektir çünkü bıçak bu amaç için imal edilmiştir. İnsan söz konusu olduğunda erdem şu şekilde ta- nımlanır: "İnsana özgü faaliyet türü, hareket, büyüme, üreme me değildir çünkü bunları hayvanlar da gerçekleştirir. İnsanın erdemli aklı en yüksek düzeyde kullanılmasından ve geliştir- mesinden oluşur." Erdem terimini felsefeye sokan "her varlı- ğın kendine özgü fonksiyonunu en iyi biçimde yerine getirme" anlamına gelen erdem sözcüğünün insan ve insanın etkinlikleri için kullanan Sokrates olmuştur. Bu bağlamda Sokrates'e göre erdem, insanın kendisine uygun olanı gerçekleştirmesidir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine varılabilir? Al Endoideal A) Erdem insanın kendi doğasının kurallarına uygun bir ey- lemi yapma gücü ve iradesidir. Isqof gibedy fing nio odludatio B) Erdem toplumsallığın gereklerine, toplumun insana yük- JO 1901 lediği role bağlı kalarak sorgulamadan itaat etmesidir. insivös ut C) İyi, erdemli insan olmak için iyi yurttaş olmak gerekir, bu -martda kanu kanunlara ve geleneklere, toplumsal tercihlere uygun davranmakla gerçekleşir. ve an ve aklı her sevin ölme her şeyin ölçüsü değildir. Şayet böyle dav- ranırsa yozlaşır, kendisi ve toplumla çatışır. E) Politik ve ahlaksal topluluğa bağlı olma yönetim içindeki sorumlulukları yerine getirme erdemli olmanin temel ko- şuludur. as uğublo lesúg ninhahlie hiago (@ Fides İnsan 12
ne için
C)Yalnız IV
7.
Tarihsel hadiselerin içerisinde ferdin tartışmasız bir yere ve
öneme sahip olduğunu kabul eden Leon E. Halkin: "En iyi
biyografi; grupların, müesseselerin, iktisadi olguların
incelenmesinden asla vazgeçemez." sözüyle tarihe geçmiş
önemli bir şahsın hayatını konu edinen bilimsel biyografi
çalışmasının kurgusunu tarif eder. Aynı şekilde iyi bir
siyasi ve iktisadi müessese tarihinin yazılabilmesi için
kurumları ve olayları şekillendiren tarihsel şahsiyetlerin
metin içerisinde anlamlı bir yerde konumlandırılmaları
gerekir. Bu bağlamda bir kişinin resmi hayatında geçirdiği
aşamaları, bulunduğu görevleri bildirerek eserlerinin
adlarını sıralamakla yetindiği kısa biyografi türü şeklinde
tanımlanan tercümeihâl yazıları, Osmanlı döneminde
yaşamış bir şahsiyetin hayat hikâyesinin önemli noktalarını
tespit aşamasında önem ve değer kazanır.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
varılamaz?
A) Tercümeihâl yazılarının kısa bir biyografi çeşidi+
olduğuna
B) Nitelikli bir politik ve ekonomik kurum tarihinin kaleme
alınabilmesi için kurumları ve olayları biçimlendiren
tarihsel kişiliklerin göz önünde bulundurulması
gerektiğine
C) Tercümeihâl yazılarının tarihsel kişiliklerin eserlerini
detaylı olarak tanıttığına
D)
Leon E. Halkin'e göre tarihsel olaylarda bireyin
öneme sahip olduğuna
+
E Tercümeihâl yazılarının Osmanlı devrinde hayat
sürmüş bir kişinin yaşam öyküsü ile ilgili olduğuna
c
8.
9.
(C
ar
ah
bi
un
as
B
iç
A
Bi
ol
be
şi
Ba
ola
ba
et
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ne için C)Yalnız IV 7. Tarihsel hadiselerin içerisinde ferdin tartışmasız bir yere ve öneme sahip olduğunu kabul eden Leon E. Halkin: "En iyi biyografi; grupların, müesseselerin, iktisadi olguların incelenmesinden asla vazgeçemez." sözüyle tarihe geçmiş önemli bir şahsın hayatını konu edinen bilimsel biyografi çalışmasının kurgusunu tarif eder. Aynı şekilde iyi bir siyasi ve iktisadi müessese tarihinin yazılabilmesi için kurumları ve olayları şekillendiren tarihsel şahsiyetlerin metin içerisinde anlamlı bir yerde konumlandırılmaları gerekir. Bu bağlamda bir kişinin resmi hayatında geçirdiği aşamaları, bulunduğu görevleri bildirerek eserlerinin adlarını sıralamakla yetindiği kısa biyografi türü şeklinde tanımlanan tercümeihâl yazıları, Osmanlı döneminde yaşamış bir şahsiyetin hayat hikâyesinin önemli noktalarını tespit aşamasında önem ve değer kazanır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine varılamaz? A) Tercümeihâl yazılarının kısa bir biyografi çeşidi+ olduğuna B) Nitelikli bir politik ve ekonomik kurum tarihinin kaleme alınabilmesi için kurumları ve olayları biçimlendiren tarihsel kişiliklerin göz önünde bulundurulması gerektiğine C) Tercümeihâl yazılarının tarihsel kişiliklerin eserlerini detaylı olarak tanıttığına D) Leon E. Halkin'e göre tarihsel olaylarda bireyin öneme sahip olduğuna + E Tercümeihâl yazılarının Osmanlı devrinde hayat sürmüş bir kişinin yaşam öyküsü ile ilgili olduğuna c 8. 9. (C ar ah bi un as B iç A Bi ol be şi Ba ola ba et
6.
(1) Son yıllarda kimya endüstrisinin bir “imaj”
sorunu olduğu kesin. (II) Her ne kadar kirliliği
azaltmada ileri adımlar atılmış, halkla ilişkiler
departmanlarında sıkı çalışmalar yapılmışsa da
insanların aklına önce tüten bacalar, kirletilmiş
nehirler, yanıcı ve patlayıcı kimyasallar geliyor.
(III) Sanırım kimya fabrikaları toksik (zehirli) ve
yanıcı çözücüleri ağırlıklı olarak kullanmayı
sürdürdüğü sürece kimya endüstrisi bu imaj-
dan kurtulmayı başaramayacaktır. (IV) Belki bir
gün kimya, üzerine yapışmış bu sabıkalı görün-
tüyü yok edebilecek adımları atar. (V) Çünkü
dünya nüfusunun giderek artması, öte yandan -
özellikle, gelişmiş ülkelerde- yaşam standartla-
rının yükselişi, kimyasal üretimi bir yandan te-
tikleyen bir yandan da bunun zararlı sonuçları-
na karşı tepkiyi geliştiren süreçlere yol açıyor.
A) I.
B) II.
C) III. Q) IV.
E) V.
14
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (1) Son yıllarda kimya endüstrisinin bir “imaj” sorunu olduğu kesin. (II) Her ne kadar kirliliği azaltmada ileri adımlar atılmış, halkla ilişkiler departmanlarında sıkı çalışmalar yapılmışsa da insanların aklına önce tüten bacalar, kirletilmiş nehirler, yanıcı ve patlayıcı kimyasallar geliyor. (III) Sanırım kimya fabrikaları toksik (zehirli) ve yanıcı çözücüleri ağırlıklı olarak kullanmayı sürdürdüğü sürece kimya endüstrisi bu imaj- dan kurtulmayı başaramayacaktır. (IV) Belki bir gün kimya, üzerine yapışmış bu sabıkalı görün- tüyü yok edebilecek adımları atar. (V) Çünkü dünya nüfusunun giderek artması, öte yandan - özellikle, gelişmiş ülkelerde- yaşam standartla- rının yükselişi, kimyasal üretimi bir yandan te- tikleyen bir yandan da bunun zararlı sonuçları- na karşı tepkiyi geliştiren süreçlere yol açıyor. A) I. B) II. C) III. Q) IV. E) V. 14
9. (1) Isınma hareketleri kalbi ve dolaşım sistemini aşama
aşama hızlandırarak vücudu fiziksel egzersize hazırlar.
(11) Isınma hareketleri sırasında kalp atış hızı artar ve do-
laşım hızlanır. (III) Böylece kaslara ulaşan oksijen miktarı
artar, vücut sıcaklığı yükselir. ((IV) Bu durum kasların esnek-
liğinin artmasına ve daha verimli çalışmasına yardımcı olur.
(V) Tipkı spor yapmaya başlamadan önce vücudu hazırla-
mak gerektiği gibi egzersizi de aniden sonlandırmamak ge-
rekir. (VI) Çünkü egzersiz yaptıktan hemen sonra kalp hâlâ
normalden hızlı atmaya devam eder.
Numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki
yargının nedeni durumundadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
12. I. T
ic
Ç
III. K
n
IV. T
V.T
Č
Num
eşte
A) I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. (1) Isınma hareketleri kalbi ve dolaşım sistemini aşama aşama hızlandırarak vücudu fiziksel egzersize hazırlar. (11) Isınma hareketleri sırasında kalp atış hızı artar ve do- laşım hızlanır. (III) Böylece kaslara ulaşan oksijen miktarı artar, vücut sıcaklığı yükselir. ((IV) Bu durum kasların esnek- liğinin artmasına ve daha verimli çalışmasına yardımcı olur. (V) Tipkı spor yapmaya başlamadan önce vücudu hazırla- mak gerektiği gibi egzersizi de aniden sonlandırmamak ge- rekir. (VI) Çünkü egzersiz yaptıktan hemen sonra kalp hâlâ normalden hızlı atmaya devam eder. Numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki yargının nedeni durumundadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI 12. I. T ic Ç III. K n IV. T V.T Č Num eşte A) I
7. Çevremi hayranlarım kuşatmalı yoksa üşüyorum. Yalnız
kalmak sıkıyor beni. Aynalara makyajsız bakamıyorum,
markasız giysilerle dışarı çıkamıyorum. Boyayın, cilalayın
köpürtün beni. Verin bana en güzel maskelerimi. Sosyal
medya paylaşımlarım rekor kırmalı. Acı, kimin kapısını
çalarsa çalsın, bana uğramamalı. Herkes bana çalışma- P
II. Dünya benim etrafında dönmeli. Ben en iyiyim. Ben en
değerliyim. Ekmek aslanın ağzındaymış, kaplanın midesin-
deymiş bana ne bundan. Pastam var kremalı. Ekmek için S
aslanı, kaplanı mı öldürelim yani. Olmaz efendim. Yorula-
mam o kadar. Arada bir sansasyon yaratmalıyım. Gündem-
den düşemem. Düşersem kalkamam. Belim kırılır hatta
kalbim kırılır.
E
Bu parçadaki gibi konuşan insan aşağıdakilerden han-
gisiyle nitelenemez?
A) Kendisiyle baş başa kalamayan
B) Olduğu gibi görünmekten kaçınan
C) Onaylanma beklentisine kapılan
D) Anormal davranışlar sergileyen
E) Yaşama enerjisini yükseltmeyi bilen
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Çevremi hayranlarım kuşatmalı yoksa üşüyorum. Yalnız kalmak sıkıyor beni. Aynalara makyajsız bakamıyorum, markasız giysilerle dışarı çıkamıyorum. Boyayın, cilalayın köpürtün beni. Verin bana en güzel maskelerimi. Sosyal medya paylaşımlarım rekor kırmalı. Acı, kimin kapısını çalarsa çalsın, bana uğramamalı. Herkes bana çalışma- P II. Dünya benim etrafında dönmeli. Ben en iyiyim. Ben en değerliyim. Ekmek aslanın ağzındaymış, kaplanın midesin- deymiş bana ne bundan. Pastam var kremalı. Ekmek için S aslanı, kaplanı mı öldürelim yani. Olmaz efendim. Yorula- mam o kadar. Arada bir sansasyon yaratmalıyım. Gündem- den düşemem. Düşersem kalkamam. Belim kırılır hatta kalbim kırılır. E Bu parçadaki gibi konuşan insan aşağıdakilerden han- gisiyle nitelenemez? A) Kendisiyle baş başa kalamayan B) Olduğu gibi görünmekten kaçınan C) Onaylanma beklentisine kapılan D) Anormal davranışlar sergileyen E) Yaşama enerjisini yükseltmeyi bilen
il-
p
Z
1-
ri
l
-
e
NOAS
34. Bir toplumun rakip medeniyetler karşısında güçsüz duru-
ma düşmesi, kültürel bir kriz yaşaması; değişimi kaçınıl-
maz kılar. Bu kültür krizini aşmak için yenilik hareketleri-
ne başvurulur ancak o kadar kolay olmaz o. Çünkü
yenilikçi tavır, karşısında her zaman eski yanlılarını
bulur. Bu açıdan bakıldığında özellikle "Yenileşme Döne-
mi" olarak adlandırabileceğimiz 19. asırdaki o çalkantılı
edebî dönemin, kültür tarihimizin en maceralı çekişmele-
rinden nasibini aldığını söyleyebiliriz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Her medeniyet farklı bir kültür zenginliğine sahiptir.
B) Kültür her dönemde kendine has özellikleriyle var ol-
muştur.
C) Medeniyetlerin birbirlerine egemenlik kurması çok
zor değildir.
(D) Siyasi ve sosyal gelişmeler kültürel yapının oluşma-
sında etkilidir.
E Eski-yeni çatışmaları medeniyetlerin değişim sancı-
ları yaşadığı dönemlerde ortaya çıkmaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
il- p Z 1- ri l - e NOAS 34. Bir toplumun rakip medeniyetler karşısında güçsüz duru- ma düşmesi, kültürel bir kriz yaşaması; değişimi kaçınıl- maz kılar. Bu kültür krizini aşmak için yenilik hareketleri- ne başvurulur ancak o kadar kolay olmaz o. Çünkü yenilikçi tavır, karşısında her zaman eski yanlılarını bulur. Bu açıdan bakıldığında özellikle "Yenileşme Döne- mi" olarak adlandırabileceğimiz 19. asırdaki o çalkantılı edebî dönemin, kültür tarihimizin en maceralı çekişmele- rinden nasibini aldığını söyleyebiliriz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Her medeniyet farklı bir kültür zenginliğine sahiptir. B) Kültür her dönemde kendine has özellikleriyle var ol- muştur. C) Medeniyetlerin birbirlerine egemenlik kurması çok zor değildir. (D) Siyasi ve sosyal gelişmeler kültürel yapının oluşma- sında etkilidir. E Eski-yeni çatışmaları medeniyetlerin değişim sancı- ları yaşadığı dönemlerde ortaya çıkmaktadır.
13. Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış
yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme
işi, tenkit olarak tanımlanan "eleştiri" sözü
tanımdaki "doğru ve yanlış yanlar" sözünden
farklı olarak ülkemizde uzmanlık alanı Türk dili
olan bilim adamları arasında bile yalnız “yanlış
yanlar"ın gösterilmesi olarak anlaşılmakta hatta
çoğu zaman daha da ileri gidilerek eleştiri boyut
değiştirmekte, muhatap tamamen şahsi çıkarlar
uğruna kıyasıya eleştirilmektedir. Bir yazarımızı
yukarıda sözünü ettiğimiz türden biri eleştiriyor,
o da hazırladığı yıllıkla ilgili eleştirilere yeri
geldikçe cevap veriyor. Onun "Bu yıl izlediğim
dergi sayısı geçen yıldakinden de az." cümlesi,
hazırladığı yıllık için yeterince donanım sahibi
olmadığının bir itirafı. Ancak "Daha önceki
yıllıklarda kendi dergilerinden şiir seçmediğimiz
için kimi dergiler bize dergi göndermeyi kestiği
için o dergileri de inceleyemedik." savunması
ise bana biraz komik geldi. Hem öyle de olsa
her sene bu yıllıkları hazırlayan ve kitap
formunda yayımlayan bir eleştirmen olarak sizin
göreviniz araştırmak, bulmak, bir şekilde elde
etmek değil de nedir? Hiçbir gerekçe, sizin "yok
sayıcı" tavrınızı hafifletmeye yetmez!
Bu parçada yazar, sözünü ettiği eleştirmeni
aşağıdakilerin hangisinden dolayı
eleştirmektedir?
A Kimi dergileri değerlendirme dışı
tutmasından
B) Dost ve arkadaşlarının şiirlerine öncelik
vermesinden
Yıllıkta genç şairlere yer vermemesinden
Eleştirilerinde öznel değerlendirmelerde
bulunmasından
Yıllıkları para kazanma amacıyla hazırlamış
olmasından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit olarak tanımlanan "eleştiri" sözü tanımdaki "doğru ve yanlış yanlar" sözünden farklı olarak ülkemizde uzmanlık alanı Türk dili olan bilim adamları arasında bile yalnız “yanlış yanlar"ın gösterilmesi olarak anlaşılmakta hatta çoğu zaman daha da ileri gidilerek eleştiri boyut değiştirmekte, muhatap tamamen şahsi çıkarlar uğruna kıyasıya eleştirilmektedir. Bir yazarımızı yukarıda sözünü ettiğimiz türden biri eleştiriyor, o da hazırladığı yıllıkla ilgili eleştirilere yeri geldikçe cevap veriyor. Onun "Bu yıl izlediğim dergi sayısı geçen yıldakinden de az." cümlesi, hazırladığı yıllık için yeterince donanım sahibi olmadığının bir itirafı. Ancak "Daha önceki yıllıklarda kendi dergilerinden şiir seçmediğimiz için kimi dergiler bize dergi göndermeyi kestiği için o dergileri de inceleyemedik." savunması ise bana biraz komik geldi. Hem öyle de olsa her sene bu yıllıkları hazırlayan ve kitap formunda yayımlayan bir eleştirmen olarak sizin göreviniz araştırmak, bulmak, bir şekilde elde etmek değil de nedir? Hiçbir gerekçe, sizin "yok sayıcı" tavrınızı hafifletmeye yetmez! Bu parçada yazar, sözünü ettiği eleştirmeni aşağıdakilerin hangisinden dolayı eleştirmektedir? A Kimi dergileri değerlendirme dışı tutmasından B) Dost ve arkadaşlarının şiirlerine öncelik vermesinden Yıllıkta genç şairlere yer vermemesinden Eleştirilerinde öznel değerlendirmelerde bulunmasından Yıllıkları para kazanma amacıyla hazırlamış olmasından
Dostlarımı, sevdiklerimi çarşı içlerinin kara
çocuklarından seçtim. Her umumi, herkese
açık yol, aşçı dükkânı, bahçe, kır benim oldu.
Köylülerle beraber demir parmaklıklarına asılıp
belediye gazinosunda saz dinledim. Açık yerlerde
oynanan sinemaları parasız seyredenlerle yaz
günleri birbirimizi ittik. Mahalle kahvesinde yirmi
lira maaşlı işçiler, balıkçılar, dostsuz emekliler,
zebun kahvecilerle altı kol iskambil oynadım.
--==
Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürü-
lemez?
A) Her kesimden tanıdığım bu insanlar
hikâyelerimin karakterlerini oluşturmamda
bana yardımcı oldu.
B) Sıradan bir hayat yaşayarak farklı beklentilere
girmeden küçük mutluluklarla yetinmeyi
bildim.
C) Tanıdığım bu insanlarla yaşanılan mutlu bu
küçük anlar geride kaldı, şimdi mutluluğu
bulmak zor ve hayattan beklentilerim fazla.
D) Eserlerimde de bu mutlu ama küçük insanların
hayatlarından kesitler sunarak en ufak
ayrıntıları önemsedim.
E) Artık bu insanlardan uzaktayım ancak yıllar
geçse de onların bana kattıklarını ve hayatımı
şekillendiren bu anıları unutmadım.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Dostlarımı, sevdiklerimi çarşı içlerinin kara çocuklarından seçtim. Her umumi, herkese açık yol, aşçı dükkânı, bahçe, kır benim oldu. Köylülerle beraber demir parmaklıklarına asılıp belediye gazinosunda saz dinledim. Açık yerlerde oynanan sinemaları parasız seyredenlerle yaz günleri birbirimizi ittik. Mahalle kahvesinde yirmi lira maaşlı işçiler, balıkçılar, dostsuz emekliler, zebun kahvecilerle altı kol iskambil oynadım. --== Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürü- lemez? A) Her kesimden tanıdığım bu insanlar hikâyelerimin karakterlerini oluşturmamda bana yardımcı oldu. B) Sıradan bir hayat yaşayarak farklı beklentilere girmeden küçük mutluluklarla yetinmeyi bildim. C) Tanıdığım bu insanlarla yaşanılan mutlu bu küçük anlar geride kaldı, şimdi mutluluğu bulmak zor ve hayattan beklentilerim fazla. D) Eserlerimde de bu mutlu ama küçük insanların hayatlarından kesitler sunarak en ufak ayrıntıları önemsedim. E) Artık bu insanlardan uzaktayım ancak yıllar geçse de onların bana kattıklarını ve hayatımı şekillendiren bu anıları unutmadım.
Dostoyevski, ancak kendimizi berbat hissettiği-
mizde, acı çekebilme sınırımızın sonuna varmış-
sak ve yaşamı bütünüyle alev alev yanan bir yara
diye algılıyorsak, eğer artık yalnızca çaresizliği
soluyorsak ve umutsuzluğun bin bir ölümünü
yaşamışsak, işte ancak o zaman okumamız ge-
reken bir yazardır. (1) Ancak o zaman, yani acıdan
yapayalnız kalmış, felce uğramış olarak yaşa-
maya baktığımızda, o vahşi ve güzel acımasızlığı
içerisinde yaşamı artık anlayamaz olduğumuzda
ve ondan hiçbir şey istemediğimizde, evet, ancak
o zaman bu korkunç ve görkemli yazarın müziği-
ne açığız demektir. (II) Böyle bir durumda artık bir
izleyici olmaktan, yalnızca okuduklarımızın tadına
varıp onları değerlendirmekle yetinen kişiler
olmaktan çıkmış, Dostoyevski'nin eserlerindeki
o zavallı ve yoksul kardeşlerin arasına katılmışız
demektir. (III) Ve yine ancak o zaman Dostoyev-
ski'nin müziğine, bizi, teselli etmek için söyledik-
lerine, sevgisine kulak veririz. (IV) Ancak o zaman
onun korkutucu, çoğu kez cehennemden farksız
dünyasının anlamını kavrarız. (V)
7. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden
hangisine düşüncenin akışına göre "O zaman
biz de onların acılarını çekeriz, onlarla birlikte,
soluk bile almaksızın, yaşamın anaforuna, ölümün
sonrasız öğüten değirmenine bakışlarımızı dikip
kalırız." cümlesi getirilebilir?
(A) I
BY 11
CIII
DYIV
Ne
dar
da
de.
Bu
EYV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Dostoyevski, ancak kendimizi berbat hissettiği- mizde, acı çekebilme sınırımızın sonuna varmış- sak ve yaşamı bütünüyle alev alev yanan bir yara diye algılıyorsak, eğer artık yalnızca çaresizliği soluyorsak ve umutsuzluğun bin bir ölümünü yaşamışsak, işte ancak o zaman okumamız ge- reken bir yazardır. (1) Ancak o zaman, yani acıdan yapayalnız kalmış, felce uğramış olarak yaşa- maya baktığımızda, o vahşi ve güzel acımasızlığı içerisinde yaşamı artık anlayamaz olduğumuzda ve ondan hiçbir şey istemediğimizde, evet, ancak o zaman bu korkunç ve görkemli yazarın müziği- ne açığız demektir. (II) Böyle bir durumda artık bir izleyici olmaktan, yalnızca okuduklarımızın tadına varıp onları değerlendirmekle yetinen kişiler olmaktan çıkmış, Dostoyevski'nin eserlerindeki o zavallı ve yoksul kardeşlerin arasına katılmışız demektir. (III) Ve yine ancak o zaman Dostoyev- ski'nin müziğine, bizi, teselli etmek için söyledik- lerine, sevgisine kulak veririz. (IV) Ancak o zaman onun korkutucu, çoğu kez cehennemden farksız dünyasının anlamını kavrarız. (V) 7. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre "O zaman biz de onların acılarını çekeriz, onlarla birlikte, soluk bile almaksızın, yaşamın anaforuna, ölümün sonrasız öğüten değirmenine bakışlarımızı dikip kalırız." cümlesi getirilebilir? (A) I BY 11 CIII DYIV Ne dar da de. Bu EYV
16. O, başını eğdi, gözlerini indirdi. Şimdi bir çocuk
gibi utanıyordu. Bu hicâp onu çocuklaştırarak
anasına yaklaştırmış oldu. Anası iki elini uzatarak
sabahtan beri öpmeye kuvvet bulamadığı bu başı
çekip oğlunu alnından öptü.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak;
V. Hakim bakış açısı kullanılmıştır.
X. Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır.
✓.
İç monolog tekniğinden yararlanılmıştır.
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) Yalnız I
Yalnız II
DI ve III
II ve III
Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. O, başını eğdi, gözlerini indirdi. Şimdi bir çocuk gibi utanıyordu. Bu hicâp onu çocuklaştırarak anasına yaklaştırmış oldu. Anası iki elini uzatarak sabahtan beri öpmeye kuvvet bulamadığı bu başı çekip oğlunu alnından öptü. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak; V. Hakim bakış açısı kullanılmıştır. X. Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır. ✓. İç monolog tekniğinden yararlanılmıştır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız I Yalnız II DI ve III II ve III Yalnız III
ATIM
me Açıklama Tartışma
9 3. Sinan, başını öne eğdi. Gözleri doldu. Anahta-
ri alıp kapıyı açtı ve padişah geçsin diye kena-
ra çekildi. Divan üyeleri takip ettiler. Peşlerinden
girebilmek için yarıştı insanlar. İtişip kakışan
kalabalığın içinde Cihan, kendine yol açtı. Etra-
fında imparatorluğun en zengin insanları vardı,
Parmaklarında mücevherler ışıldıyordu, pahalı
kumaştan esvaplarının altında para keseleri ta-
şıyorlardı. Sol tarafına bakınca birisiyle konuşan
şişmanca bir paşa dikkatini çekti. Adamın elinde-
ki tespihin taşları kıpkırmızı yakuttandı. Bu kadar
kıymetli bir tespihle dua ediyorsa soyulmayı hak
ediyordur diye düşündü.
parçanın anlatımıyla ilgili aşağıda verilen-
lerden hangisi yanlıştır?
A) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.
B) Yer yer betimleyici cümleler kullanılmıştır.
C) Bir düşünce örneklendirilerek verilmiştir.
D) Niteleyici sözlere yer verilmiştir.
E) Deyimden yararlanılmıştır.
aşa
nok
lun
Ca
$0
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ATIM me Açıklama Tartışma 9 3. Sinan, başını öne eğdi. Gözleri doldu. Anahta- ri alıp kapıyı açtı ve padişah geçsin diye kena- ra çekildi. Divan üyeleri takip ettiler. Peşlerinden girebilmek için yarıştı insanlar. İtişip kakışan kalabalığın içinde Cihan, kendine yol açtı. Etra- fında imparatorluğun en zengin insanları vardı, Parmaklarında mücevherler ışıldıyordu, pahalı kumaştan esvaplarının altında para keseleri ta- şıyorlardı. Sol tarafına bakınca birisiyle konuşan şişmanca bir paşa dikkatini çekti. Adamın elinde- ki tespihin taşları kıpkırmızı yakuttandı. Bu kadar kıymetli bir tespihle dua ediyorsa soyulmayı hak ediyordur diye düşündü. parçanın anlatımıyla ilgili aşağıda verilen- lerden hangisi yanlıştır? A) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur. B) Yer yer betimleyici cümleler kullanılmıştır. C) Bir düşünce örneklendirilerek verilmiştir. D) Niteleyici sözlere yer verilmiştir. E) Deyimden yararlanılmıştır. aşa nok lun Ca $0
30. Serin serin esen yele verdi kendini. Ne de tatlı esiyordu
yel! Bu yel, insanı âdeta bu kumsaldan söküp bambaşka
diyarlara, masmavi denizlere taşıyordu. Vakit, nisandı.
Güneşin dünyamızı yeni yeni ısıtmaya başladığı, hoş bir
mevsimdi vakit. Zaten ilkbahar ve nisan, bir başkadır.
Henüz o kavurucu sıcaklardan eser yoktu. Uzaklardan bir
kuzu melemesi ve belli belirsiz bir kedi miyavlaması
işitiliyordu. Her şey rayında gibiydi. Ah, bir de rahmetli
babaannesinin soğuk hoşafı da olsaydı... Daldığı
düşüncelerden sıyrılarak sapsarı kumsalda yürümeye
devam etti.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi söylenemez?
La
Duyular arası aktarma yapılmıştır.
B) Anlatıcının hislerine yer verilmiştir.
C) Yinelemelere başvurulmuştur.
B Eksiltili yargılar kullanılmıştır.
E)
Farkir duyular ile ilgili ayrıntılar vardır.
32.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Serin serin esen yele verdi kendini. Ne de tatlı esiyordu yel! Bu yel, insanı âdeta bu kumsaldan söküp bambaşka diyarlara, masmavi denizlere taşıyordu. Vakit, nisandı. Güneşin dünyamızı yeni yeni ısıtmaya başladığı, hoş bir mevsimdi vakit. Zaten ilkbahar ve nisan, bir başkadır. Henüz o kavurucu sıcaklardan eser yoktu. Uzaklardan bir kuzu melemesi ve belli belirsiz bir kedi miyavlaması işitiliyordu. Her şey rayında gibiydi. Ah, bir de rahmetli babaannesinin soğuk hoşafı da olsaydı... Daldığı düşüncelerden sıyrılarak sapsarı kumsalda yürümeye devam etti. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? La Duyular arası aktarma yapılmıştır. B) Anlatıcının hislerine yer verilmiştir. C) Yinelemelere başvurulmuştur. B Eksiltili yargılar kullanılmıştır. E) Farkir duyular ile ilgili ayrıntılar vardır. 32.
TYT/TÜRKÇE
23. Insan ancak hak ettiği şeyi bekler ve herkes aslında neyi
hak ettiğini kalbinde iyi bilir. Fakat şimdi, iyi bir yazarın hak-
kını kimsenin yiyemeyeceğini anlayacak yaşa geldim. Oğuz
Atay yaşarken onu küçümseyen kocaman adamların, ölü-
münden sonra âdeta onu keşfeden edebiyat eleştirmenleri
rolüne girdiklerini hepimiz gördük. Tanpınar'ın son anılarını
okuyun, artık kendi yazarlığından şüpheye düşecek kadar
yalnız. Şimdi nihayet değeri anlaşıldı. Zaman, kimin ve
hangi eserlerin değerli olduğunu ortaya çıkartan en hınzır
ve güçlü dedektiftir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
Her yazar daha yaşarken edebiyattaki yerini az çok gö→
rebilir.
B)Bazı yazarlar sağlığında yeterince anlaşılamamıştır.
C Bir yazarın değerini insanların tutumu değil zaman karşı-
sındaki dayanıklılığı ortaya koyar.
D) Bazı eleştirmenlerin yazarın ölümünden sonraki tavrı de-
gişkenlik gösterebilir.
E) İyi bir yazar, zamanında iyi eleştirmenlerce anlaşılmışsa
mutlaka hak ettiği ilgiyi görecektir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜRKÇE 23. Insan ancak hak ettiği şeyi bekler ve herkes aslında neyi hak ettiğini kalbinde iyi bilir. Fakat şimdi, iyi bir yazarın hak- kını kimsenin yiyemeyeceğini anlayacak yaşa geldim. Oğuz Atay yaşarken onu küçümseyen kocaman adamların, ölü- münden sonra âdeta onu keşfeden edebiyat eleştirmenleri rolüne girdiklerini hepimiz gördük. Tanpınar'ın son anılarını okuyun, artık kendi yazarlığından şüpheye düşecek kadar yalnız. Şimdi nihayet değeri anlaşıldı. Zaman, kimin ve hangi eserlerin değerli olduğunu ortaya çıkartan en hınzır ve güçlü dedektiftir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? Her yazar daha yaşarken edebiyattaki yerini az çok gö→ rebilir. B)Bazı yazarlar sağlığında yeterince anlaşılamamıştır. C Bir yazarın değerini insanların tutumu değil zaman karşı- sındaki dayanıklılığı ortaya koyar. D) Bazı eleştirmenlerin yazarın ölümünden sonraki tavrı de- gişkenlik gösterebilir. E) İyi bir yazar, zamanında iyi eleştirmenlerce anlaşılmışsa mutlaka hak ettiği ilgiyi görecektir.
30. Çocukluğumda, yetmişli yılların TRT günlerinde, bir tar-
tışma programı izlemiştim. Tartışmacılardan biri, beni
yıllarca düşündüren bir şey söylemişti: Çizgi roman, ço-
cukların hayal kurmasını engelliyor. Söz gelimi "Öyle
güzel kar yağıyordu ki..." cümlesi resmedilmemeliydi
ve çizgi roman edebiyatta yaygınlaşırsa çocukların ha-
yal güçleri sınırlanacaktı ona göre. Aklımda bunlar var-
ken sıcak bir coğrafyada yaşayan bir mektup arkada-
şım hiç kar görmediğini, hep kartopu oynamak istedi-
ğini yazmış; bana kar yağdığında neler yaptığımı sor-
muştu. Arkadaşımın hayalindeki kış resmine ne kadar
katkım olmuştur bilemem ama uzun uzun anlatmıştım
kızakla nasıl kaydığımı, buz yüzünden yokuş çıkama-
yan otomobilleri, zincirleri, kardan adamın kömür kara-
si gözlerini. Yıllar sonra şunu anladım: Dil, ne kadar kap-
sayabilir ki gerçekliği?
FEM YAYINLARI
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Kimi sanat yapıtları bizi bulunduğumuz ortamdan ko-
parır, hayal dünyamızın gelişmesine katkıda bulunur.
B) Görsel içerik taşıyan bazı sanat ürünleri, okunanla-
rin anlaşılmasını daha da kolaylaştırır.
C) Yazınsal yapıtlar, yaşantıdaki her şeyi tam olarak yan-
sitamaz ve kimi zaman hayal gücünü sınırlar.
D) Bir sanatçının, okurun duygu ve düşünce dünyasını
şekillendirecek yapıtlar ortaya koyması her zaman
mümkün olmayabilir.
TÜRKÇE
32. Şiir yazan, şii
rin sayısı binl
tiri kitapları v
miyor Bunla
terli olmasa
daha ciddi
kitaplar hic
tapların ka
zın dünya
E) Her sanat ürünü, yaşamı kendi diliyle okuru etkisi al-
tına alacak şekilde anlatır.
planıtım yazıs
tığını, bir
görüyors
çıkarıp s
çenlerd
wyorum.
houyemiş
rusuna
78
Bu pa
makt
A) B
B) E
C)
D
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Çocukluğumda, yetmişli yılların TRT günlerinde, bir tar- tışma programı izlemiştim. Tartışmacılardan biri, beni yıllarca düşündüren bir şey söylemişti: Çizgi roman, ço- cukların hayal kurmasını engelliyor. Söz gelimi "Öyle güzel kar yağıyordu ki..." cümlesi resmedilmemeliydi ve çizgi roman edebiyatta yaygınlaşırsa çocukların ha- yal güçleri sınırlanacaktı ona göre. Aklımda bunlar var- ken sıcak bir coğrafyada yaşayan bir mektup arkada- şım hiç kar görmediğini, hep kartopu oynamak istedi- ğini yazmış; bana kar yağdığında neler yaptığımı sor- muştu. Arkadaşımın hayalindeki kış resmine ne kadar katkım olmuştur bilemem ama uzun uzun anlatmıştım kızakla nasıl kaydığımı, buz yüzünden yokuş çıkama- yan otomobilleri, zincirleri, kardan adamın kömür kara- si gözlerini. Yıllar sonra şunu anladım: Dil, ne kadar kap- sayabilir ki gerçekliği? FEM YAYINLARI Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Kimi sanat yapıtları bizi bulunduğumuz ortamdan ko- parır, hayal dünyamızın gelişmesine katkıda bulunur. B) Görsel içerik taşıyan bazı sanat ürünleri, okunanla- rin anlaşılmasını daha da kolaylaştırır. C) Yazınsal yapıtlar, yaşantıdaki her şeyi tam olarak yan- sitamaz ve kimi zaman hayal gücünü sınırlar. D) Bir sanatçının, okurun duygu ve düşünce dünyasını şekillendirecek yapıtlar ortaya koyması her zaman mümkün olmayabilir. TÜRKÇE 32. Şiir yazan, şii rin sayısı binl tiri kitapları v miyor Bunla terli olmasa daha ciddi kitaplar hic tapların ka zın dünya E) Her sanat ürünü, yaşamı kendi diliyle okuru etkisi al- tına alacak şekilde anlatır. planıtım yazıs tığını, bir görüyors çıkarıp s çenlerd wyorum. houyemiş rusuna 78 Bu pa makt A) B B) E C) D E
11. Aşağıdakilerin hangisinde "yorum" söz konusudur?
A) Sabah kahvaltısını simitle geçiştirirdi.
B) Bu işin sonuçlarını enine boyuna düşünmeliyiz.
C) Annem evi süpürmüş, yemekleri de pişirmişti.
D) Bardak kırdığım için ceza almam adil değildi.
E) Yemeklerinin lezzetinden işinin ehli biri olduğunu anla-
dim.
ünün ve zenginliğin ada-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Aşağıdakilerin hangisinde "yorum" söz konusudur? A) Sabah kahvaltısını simitle geçiştirirdi. B) Bu işin sonuçlarını enine boyuna düşünmeliyiz. C) Annem evi süpürmüş, yemekleri de pişirmişti. D) Bardak kırdığım için ceza almam adil değildi. E) Yemeklerinin lezzetinden işinin ehli biri olduğunu anla- dim. ünün ve zenginliğin ada-
6. İzzet Molla'nın "sürgün" dönemindeki "ben" merkezli
hikâyesini anlatan ve yenileşme tarihi açısından edebi-
yatımızın kendi içindeki kısmî bir tekâmülünü yansıtan
Mihnet-Keşan, aynı zamanda devrinin siyasî pano-
ramasını da veren biyografik bir roman karakteri arz
eder. Molla, bu eserde zamanına ait kargaşayı, Hålet
Efendi'ye yakınlığı dolayısıyla aleyhindeki çalışmalar-
dan duyduğu iç tedirginliğini, mesnevi boyutlarını aşan
bir tür 'anı roman' tarzında anlatır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi Mihnet
Keşan'ın özelliklerinden biri değildir?
A) Döneminin politik görünümünü içermesi
B) Şairin hayatını anlatan türde bir eseri andırması
C) Kahraman bakış açısı ile kaleme alınması
D) Edebi anlamdaki yenileşmeye katkıda bulunması
E) Sürgün edildiği yerdeki sıkıntıları anlatması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. İzzet Molla'nın "sürgün" dönemindeki "ben" merkezli hikâyesini anlatan ve yenileşme tarihi açısından edebi- yatımızın kendi içindeki kısmî bir tekâmülünü yansıtan Mihnet-Keşan, aynı zamanda devrinin siyasî pano- ramasını da veren biyografik bir roman karakteri arz eder. Molla, bu eserde zamanına ait kargaşayı, Hålet Efendi'ye yakınlığı dolayısıyla aleyhindeki çalışmalar- dan duyduğu iç tedirginliğini, mesnevi boyutlarını aşan bir tür 'anı roman' tarzında anlatır. Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi Mihnet Keşan'ın özelliklerinden biri değildir? A) Döneminin politik görünümünü içermesi B) Şairin hayatını anlatan türde bir eseri andırması C) Kahraman bakış açısı ile kaleme alınması D) Edebi anlamdaki yenileşmeye katkıda bulunması E) Sürgün edildiği yerdeki sıkıntıları anlatması