Anlatım Biçimleri Soruları

5. Divan şiirinin kuruluş devresiyle birlikte örnekleri gö- rülmeye başlanan şairlerin birbirlerine nazire yazması, zamanla yaygınlaşmış ve bir gelenek halini almıştır. Eski Türk edebiyatı çerçevesinde, yaşadığı dönemden önceki ya da kendi dönemindeki şairlere, başka şair- lerce onlara saygı gösterme, onların şiirini beğenme, onlarınkinden daha güzelini ortaya koyma, kendini de- neyip yetiştirme gibi amaçlarla çeşitli nazım şekilleri ile nazire yazma, asırlarca varlığını sürdürmüş bir edebi- yat geleneğidir. Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi nazire yazmanın amaçlarından biri değildir? A) Nazire yazma geleneğini sürdürmek Sevdiği şaire beğenisini sunmak B) C) Tecrübe etmek ve kendini ölçmek D) E) Sevgi ve saygısını göstermek Şiir yazmada iddialı olduğunu göstermek

2. I. Hayal gücünde sınır tanımayan 3D yazıcı tekno- lojisi, can alıcı bir noktada insanlığa hizmet et- meye devam edeceğe benziyor. II. İnsan hücrelerinin kullanıldığı 3D biyoyazıcılar ile canlı doku ve organ üretimi yapılabilecek. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede ifade edilen durumun önündeki en- gellerden söz edilmektedir. B) I. cümlede anlatılan durumun hangi koşullarda gerçekleşemeyeceğinden bahsedilmektedir. C) I. cümlede söz edilen gelişmenin olumsuz so- nuçları ifade edilmektedir. D) Dcümlede belirtilen konunun ilgili olduğu alan- lar açıklanmaktadır. E) I. cümlede değinilen düşüncenin kanıta ihtiyaç duyduğu anlatılmaktadır. 19201202 4.

2. TEST 28 Seramikler insan sıcaklığını barındırdığı gibi üze- rinde, tarihsel geçmişi de kucaklayan bir perspektif zenginliğini de içererek var oluyor. Bir ağıt kimliği- ni, bir ayin ve tapınma ritüelini simgesel ve alego- rik ifade dilinin zengin katmanları içinde; seramik dokunun tüm gereçsel özelliklerini de hissettirerek özgünleştirilmiş bir model şeklinde ortaya çıkıyor. Binlerce yıllık bir ritüeli, toplumsal ve hümanist bir içerik özelliğiyle yansıtabilme başarısını gösteriyor. Seramik ile ilgili anlatılanlarda salt ağıta, ayine, bir grup etkinliğinin tanımsız içeriğine dayalı oluşumlar söz konusu değil tek boyutlu olarak. O bütün bir in- sanlık gerçekliğini, bütün bir insan olma durum ve olgusunu; yerel bir kimliğin çeperlerini de gözetir. Evrensel kılmaya gayret eder. Onun için bir seramik dili görsel anlatımla konuşan, kızan, tapınan, düşü- nen, eyleme geçen, dinleyen, başkaldıran vb. bütün insani anlatım, ifade, varoluş ve devinimin kulvarın- da, görsel-düşünsel anlatımında yerini alır. 1. Bu parçadan seramiklerle ilgili olarak aşağıdaki- Verden hangisi çıkarılamaz? A Sembolik ifade gücüyle dilin katmanlarını hisset- tirmesi B) İnsanın sıcaklığını yansıtması CGörsel ve düşünsel bir anlatı olduğu D) Geçmişi insani ve toplumsal içeriğiyle yansıtma- SI E) Tarihi anlatan tek kaynak olduğu 54 I. Örneğin, bir müzik eserini birkaç saniyede inter- net aracılığıyla dünyanın dört bir tarafına yaymak mümkündür. 3. Se

17. 59 Salnameler, devletin ve şehirlerin hatıra defteri, bel- leği gibidir. Hadiseler ve gelişmeler meydana gel- diği anda kaydedilmiş, yayımlanmıştır. Daha sonra okuyanları o yıllara götürerek o anları yaşatması ise hatıra defterine benzerlik gösteren diğer bir yanıdır. Salnameler, içindeki bilgiler ve bu bilgilerin güve- nirliği nedeniyle de yayımlandıkları dönem olan 19 sında ilk başvurulan kaynaklardandı. Bir senelik ve 20. yüzyılda, şehir tarihçelerinin oluşturulma- olayları topluca göstermek üzere hazırlanan eserler için kullanılan bir sözcük olan "salname", Türkçe- ye Tanzimat'tan sonra girer. Farsça 'sene' demek olan "sal" ile yine Farsça "mektup", "kitap" anlamına gelen "name" sözcüğünün birleşmesiyle oluşan sal- namenin günümüzdeki karşılığı ise "yıllık". Batılılar salname, yıllık karşılığında "annuaire", "annus", "an- nale" ve "almanac" kelimelerini kullanıyor. Bu parçada salnamelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisinden söz edilmemiştir? 19. Bir san lattic landi Bir sa alfabe kabu Türkçeye yabancı dillerden geldiğinden B) Şehirlerin tarihçelerinin oluşumundaki faydasın- dan C) isminin devlet büyüklerince verildiğinden Diçindeki bilgilerin güvenilir olduğundan EY Ani defterleriyle benzerlik gösterdiğinden linda ifad and ve ve ÖF n

: TYT 24. Son zamanlarda sağlıklı ve huzurlu yaşam, özünde dengeyi yakalamaktan çok, bir trend hâline gelmiş durumda... Bunun için paylaşılan listeler, kısa süreli ama şok çözümler âdeta havalarda uçuşuyor. Oysaki sağlık ve huzur dolu bir yaşam; uyum, denge ve sürekliliğin bir getirisi. Bunun yöntemini keşfetmek için çabalamak, doğru kaynaklara yönelmek de bir o kadar önemli... Bu yöntemlerden sağlıklı yaşamın içinde var olan bitkiler de olmazsa olmazlar arasında. Özellikle bitki çayları düzenli kullanımlarla, metabolizmayı hızlandırmadan kan şekerini dengede tutmaya, soğuk algınlığına karşı korunmaya, depresyondan mide sorunlarına kadar birçok konuda iyileştirici ve destekleyici etkiye sahip. Birbirinden farklı yararları ve destekleyici etkileri olan bitki çaylarını kullanım miktarları, saklama koşulları, demleme şekilleri ve etken madde bileşenlerine dikkat ederek kulanmak da oldukça önemli. 1. Kolaycılığa yönlendirme II. İçinde bulunan durumdan memhun olma III. Sürdürülen bir tutuma tepk IV. İzlenecek yol önerisinde bulunma Yukarıdakilerden hangileri bu parçada belirtilenler arasında yoktur? A) Yalnız II. DI ve III. B) Yalnız IV. C) I ve II. E) III ve IV. parafgrat 25. Bir car Fra be bi P "C S

gibi or nen ardır. deli pir B 18., 1. insanlar, hayatın başlangıcından beri barınma ama- cıyla yaptıkları evlerde coğrafi koşulları ölçü almışlar- dir. rden ll. Dağlık bölgelerde yapılan evlerin mimarisi ile kıyılara yakın bölgelerdeki evlerin mimarisinin farklılığı bu- nun delilidir. uk ğunun nu, "Betmene S" III. Dağlık bölgelerde taş ve toprak öne çıkarken kıyılar- da daha hafif olan ahşap ağırlıklı yapılar tercih edil- miştir. IV. Doğu Anadolu'da taştan, kalın duvarlarla örülü evler varken Akdeniz'de ince ağaç ürünlerinden yapılı ev- ler öne çıkar. y V. Örnek olarak yüksek bir coğrafyaya sahip olan Doğu Anadolu ile sahilde konumlanmış Akdeniz bölgeleri- nin ev mimarisini gösterebiliriz. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sondan ikinci olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 20.00 Tanninarin Bursa'da Zaman siirinde cami, şadırvan,

7. A Her şiirin üstünde kendisinden önce var olmuş bir başka şiirin gölgesi vardır. Bu cümleden hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılabilir? A) Şiirde kişisellik kimi durumlarda mümkün değil- dir. B) Baştan sona özgün yazılmış bir şiir yoktur. C) Bir şair, başka bir şairden etkilendiğini kabul et- se bile değerini yitirmez. D) Şiirlerin birbirlerine benzemeleri, farklılıklarını or- tadan kaldırmaz. E) Her şiir kendi içerisinde bir farklılık, biriciklik ba- rındırır.

sıyla rlardınız ora armış. armak cak miş. i lerini bildiği niş: nzesin bilir? ahşap ekten 17. Liderlik, literatürde pek çok araştırmacı tarafından ele literatürde doğuştan olduğu gibi sonradan kazanılan alınmış ve farklıaçılardan değerlendirilmiştir. Liderliğin, bir yönünün olduğu ifade edilmekte ve tartışılmaktadır. Bireysel özelliklerden ve çevresel faktörlerden de etkilenen bu kavramın genel bir tanımının yapılması zordur. Anne ve babanın ve aile içindeki diğer bireylerin çocukla olan etkileşimi ve kişilik gelişimine olan katkıları, belirlemektedir. Liderlik diğer insanlarla etkilesimi çocuğun aile ve toplum içindeki liderlik özelliklerini gerektirir. Dolayısıyla liderin etkileşim içinde bulunduğu insanların özellikleri de önemlidir. Liderlerin sergilediği davranış ve roller, etkileşim içinde bulunduğu insanların değer yargıları ile şekillenir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ataşılabilir? A) Liderlik doguştan gelen bir özelliktir ve ailenin buna elan olumlu veya olumsuz tepkisi bu özelliğin gelişmesine ya da bastırılmasına neden olur. B) Çevrenin liderlik üzerine olan etkisi, liderliğin doğuştan gelen bir özellik olmasına göre daha baskın durumdadır. C) Ebeveynlerin ve aile içindeki bireylerin çocuğa karı olan tutumu bireylerin liderlik özelliklerini belirlemektedir. D) Toplumun, liderlik özelliği olmayan birinin lider olmasını sağladığı gibi liderlik özelliği olan birini bastırması da mümkündür. 18. Spor vard deve E) Bir insanın etkileşimde olduğu insanlara ve bu insanlarla paylaştığı rollere göre lider olup olmayacağı anlaşılabilir. spo spa spo ilgi ka ga ka

Sıfır Hata 7 ustegrirane değn midir? 1. Sabah 3.50 gibi bastım Gürcistan topraklarına. Gün ağarıncaya kadar biraz otelin lobisinde takıldıktan son- ra yola koyuldum. Sokaklar her an hareketli; peynir sa- tan küçük dükkanlar, metrolarda upuzun yürüyen mer- divenler, küçük baharat dükkanları, ellerinde pidemtrak ekmek taşıyan insanlar, Ramazan'daki pide kuyruğu- na benzeyen ekmek kuyruklan, şahane bina içleri, so- kaklardaki küçük heykeller, duvarlardaki duvar sanatla- n, "Türk gibi ama değil gibi" düşünceleriyle ben Tiflis'i pek sevdim! Zil çalan midemi şenlendirmek üzere "Ve- liaminovi" ye gittim. Buranın khinkali'sinin iyi olduğunu okumuştum. Kendime ismarladığım khinkali hiç bekle- mediğim hızda geldi. Buranın ortamı çok sempatik de- ğil. Sevgilinize dönüp "Canım oranın ortamına bayılıyo- rum. Tekrar gidelim mi?" cümlesini sarfetmeyeceğiniz cinsten bir yer. Ancak yerlilerin pek tercih ettiği bir res- toran olduğunu okumuş olmakla birlikte deneyimledim de. Bir türlü kanımın uyuşmadığı beyaz ışıklar hakim. Adeta terminaldeki esnaf lokantasına gelmişsiniz gibi. Ortam pek sempatik olmasa da, her esnaf lokantasının ana karakteristiklerinden biri olan "güzel yemek bulur- sun" konseptine sahip ki yerliler burayı dolduruyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? Benzetme yapılmıştır. B) Betimlemeye yer verilmiştir. C) Kişileştirme yapılmıştır. V içten bir anlatım vardır✓ E) Orneklendirmeye başvurulmuştur

gey yoran e giri- larını dişe slar. az 31. Bugün yine sosyoloji ile ilgili edebiyat çalışmalarının bir kısmı edebiyat sosyolojisine girer, edebiyat sos- yolojisi sosyal bir kurum olarak yönelir edebiyata. Söz gelimi, yazar sosyolojisi ile ilgili araştırmalar ya- pılır. Yazarlar hangi ülkelerde, hangi çağlarda, en çok hangi sınıflardan çıkmıştır? Hangi özellikteki şehirler yazar yetiştirmiştir? Fransa'da, taşrada doğmuş ya- zarlar arasındaki denge XVII. yy. da Paris'in lehine- dir. --- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisiyle sürdürülebilir? Bu durum Paris'in sosyolojik yapısının bir gös- tergesidir. B) Paris'in o dönemlerden beri önemi gittikçe art- mıştır. C) Edebiyat sosyolojisi şehir ve yazar gerçeğine çok önem verir. D) Paris'te yetişen yazarlar önemli sayılmıştır. E) Fransız edebiyatının gelişimini sağlamıştır. 3

Itür ko- Ser cki- eh- ne- Ş- S- ni 8. Hiçbir şöhret çalıntı iddiasından şimdiye kadar mahrum kalamadı. Çalıntı iftirası eleştirinin en ilkelidir. Gourmont'un dediği gibi başka eserlerden alıntı yapan ya bir cahildir ki, herkesi kendisi gibi cahil zannettiği için hırsızlığını büyük bir cür'etle yapar yahut cahil olmamakla beraber mağrur bir ahmaktır ki, kendisinden başka bilir bir adamın mev- cut olabileceğini hatırından geçirmeyerek diğerine ait bir kitabın üzerine ismini koymaktan çekinmez. Bu parçanın genelinde yazar neden söz etmektedir? A) Edebiyatta ünlü olmanın yollarından B) Alanında uzman kişilerin düşüncelerine değer rilmemesinden ve- C) Eserlerini başkalarının yapıtlarından çalıntı yaparak oluşturanların rahatlığından D) Bilgisiz insanların şöhret olma pahasına yaptığı yan- lışlıklardan E) Eleştirmenlerin yapıtı eleştirirken kolaya kaçmaların- dan

21 Hiçbirisi yerinden kıpırdamadı. Ada görünene kadar ne konuştu ne de başını kaldırıp bu yana, o yana bakabildi. Teknenin köpürttüğü denizi bile görmü- yorlardı. Ağa efendinin içini onu kahreden bir acıma kaplamış, bu acı gittikçe dayanılmaz bir hâl alıyordu. Nerdeyse yüreği bu acıya dayanamayacak hâldeydi. Yüreği yanıyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Mecaz anlamlı sözcükler B) Öyküleme C) Betimleyici ögeler D) Karşılaştırma E) Deyim yim n

Kederlerimin kanatlarını kırarsan Uçamaz ki şiirim Nefeslerimin uçurumunda açmasaydın Ne şiiri ne kuşu ne de seni severdim Sen ki sevdamın yavru kuşusun Gel sığın saçaklarına acımın Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Alışılmamış bağdaştırmalar kullanılmıştır. B İmgelere başvurulmuştur. Coşku ve heyecana bağlı anlatımla oluşturulmuştur. D) İletinin okuyucuya doğrudan iletilmesi amaçlanmıştır. E) Çağrışımlarla yoruma açık bir söyleyiş oluşturulmuştur.

35. 1. Hollanda Tüketiciler Derneği tarafından yapılan araş- tırmalara göre, piyasadaki akıllı telefonların yüzde 40'ı, "yüz tanıma" özelliği sayesinde başkaları tara- fından kolayca açılabiliyor. Araştırmayı yapan Prof. Dr. R. Veldhuis yüz tanıma programının, kaliteli bir vesikalık fotoğrafla kolayca kandırılabileceğini, İnter- net'ten indirilen bir fotoğrafla istenilen kişinin telefo- nuna girilebileceğini vurguluyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? ĺ S II. Telefonlar yüz tanıma hafızasındaki fotoğraf ile sa- hibinin herhangi bir görüntüsü arasında yüzde 100 bir eşleşme aramıyor. Çünkü yüzlerimiz zaman için- de değişiyor. Örneğin yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Ya da yüz ifadesi veya pozlama, hafızadaki görüntüden farklı olabilir. Bu nedenle, yüz tanıma özelliği, kişinin yüzündeki soyut özellikleri dikkate alıyor. Bu da akıllı telefonlarda veri saklama güvenliği konusunda tehdit oluşturuyor. mall A) Aynı konuda birbiriyle çelişen farklı görüşler dile geti- rilmiştir. L B) II. parçada anlatılanlarla I. parçadaki açıklamaya karşı çıkılmaktadır. CAynı konuyu pekiştirmeye yönelik farklı açıklamalar içermektedirler. 36 A M A D) Biçemsel yönden farklılık gösterse de ikisi de aynı ko- nuyu anlatmaktadırlar. E) Habere konu olan araştırmayı farklı bakış açılarıyla anlatmaktadırlar. L

Z- ka bi- n- in en e- Bu ti- ve ini n- sel si- pa- ia- en yat um m- 7 D) Her okumanın tek E) Bir metni yazar ve okuyucunun birlikte şekillendirdi- ğine 37. Deniz kıyısında okuduğunuz bir romanda, roman kişilerinden biri: "Eyvah, iki tanker çarpışacak!" diye ba- ğırırsa çarpışacak olan iki tankeri karşınızdaki denizde aramazsınız. İşte yazınsal yapıtta bildirinin kendine dö- nük olması, kendi üzerinde odaklanması, basit olarak böyle bir şeydir. Bu parçada yazınsal yapıtla ilgili olarak asıl anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sadece somut olayları yansıtmaya çalıştığı B) Okurların edebiyat zevkini geliştirmeyi amaçladığı C) Mutlaka bir ileti çevresinde oluşturulduğu D) Anlatım yoğunluğunun, okuru yorum yapmaya yönlendirdiği E) Gerçeğe uygun olsa da aslında kurmacaya dayandığı BILFEN YAYINCILIK

AF YORUMU karekök 3. Taşrada, o topraklarda doğanlar, anıların gölgesin- de yaşadıkları için bir başka taşra kentine uyum sağlamakta güçlük çekmezler. Görev gereği taş- raya gönderilen bir kent insanı ise orada yabancı- lıktan kolay kolay kurtulamaz. Kimi zaman da ki- tapların aydınlığında iç dünyası zenginleşen yöre insanına taşra dar gelir. Öte yandan büyük kentin uğultusundan usanan insan da taşranın yalnızlığı- na sığınmak isteyebilir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memistir? A) Büyük şehirde yaşayan insanların, küçük yerle- şim yerlerindeki yaşayışı yadırgadığına B) Küçük şehirlerde yaşayan bazı insanların, duy- gu ve düşünce dünyaları zenginleştiğinde bu şehirlerde yaşamakta zorlandığına Küçük şehirlerin entelektüel ve hayalleri olan in- sanlara göre olmadığına fi olan L D) Bazen büyük şehir hayatının koşturmacasından yorulan insanların daha sakin, küçük şehirlere gitmeyi arzuladığına E) Küçük şehirde yaşama alışkanlığı olan insanla- rin, şehirlerini değiştirip yine küçük bir yere git- tiklerinde zorlanmadığına 4. Bence, bir şairi yaşarken üne kavuşturan, çağının beğenisi ile uyuşmasıdır. Çağı ile uyuşan bir şai- rin yazdığı her şiir, ilgiyle karşılanır ilk yayımlandı- liliğini gecerliğini