Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

(1) Akşam, güneşin geride bıraktığı mavilik giderek
kızıla dönüyordu. (Kızıl bir gökyüzünün altında
Adriyatik Denizi daha da sessizleşti. (III) Dalmaçya
kıyılarındaki adalar kızılın ve mavinin ortasında
dalgalardan yükselen armoniye ayak uyduruyor gi-
biydiler. (IV) Karanlık çöktükçe gökyüzünde kaybo-
lan kızıllığın yerini sahilin zemininden yayılan ışık
tayfları alıyordu. (V) İnsanların çoğu bu görselliğe
tanık olmak için dünyanın her yerinden buraya
gelmişlerdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
sinde izlenim söz konusudur?
A) I
B) II
C) III
goszlemler
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Akşam, güneşin geride bıraktığı mavilik giderek kızıla dönüyordu. (Kızıl bir gökyüzünün altında Adriyatik Denizi daha da sessizleşti. (III) Dalmaçya kıyılarındaki adalar kızılın ve mavinin ortasında dalgalardan yükselen armoniye ayak uyduruyor gi- biydiler. (IV) Karanlık çöktükçe gökyüzünde kaybo- lan kızıllığın yerini sahilin zemininden yayılan ışık tayfları alıyordu. (V) İnsanların çoğu bu görselliğe tanık olmak için dünyanın her yerinden buraya gelmişlerdi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde izlenim söz konusudur? A) I B) II C) III goszlemler D) IV E) V
"denir.
ANSI
LATIM
tarihe daya-
m alan, mil-
eçen çeşitli
sevinçleri
nemli roller
Jan, olağa-
de aktaran;
, insanın
in ortaya
hakkında-
wecan ve
biçimde
K)
e var
ayan,
Oluş-
anla-
DKişileştirmelerden
Pekiştirmelerden
2. Gönüllüler tepelere çekildiler. Aslan vürekli
Şahin Bey, tek başına direniyordu. O, şim-
di tek başına bir orduydu. Elindeki tüfe-
ğiyle Elmalı Köprüsü'nü tutmaya calışıyor,
köprünün taş korkuluklarını siper alarak,
düşmana ateş etmeyi sürdürüyordu. Te-
pelerdeki arkadaşları onun bu kahramanca
savunmasını, çaresizlik ve gözyaşları içinde
seyrediyorlardı Son kurşununu da attıktan
sonra tüfeğini yere vurarak parçaladı. Şim-
di eline kamasını almıştı. Köprü üzerinde,
göğsünü düşman mermilerine siper ederek
ağır ağır ilerliyor, sesinin bütün gücüyle:
"Geçemezsiniz!" diye bağırıyordu. Orduları
sanki yumruklarıyla durdurmak ister gibiydi.
Fransız subayları, Elmalı Köprüsü üzerin-
den kendilerine doğru tek başına yürüyen
bu çılgın kahraman karşısında suskundular,
ne yapacaklarını kestiremiyorlardı. Şahin
Bey yeniden kükredi: "Alçak düşman, hay-
di gel, süngüle!" Şahin Bey'in vücuduna bir
anda onlarca mermi boşaldı. Bu kahraman
beden toprağa düşmüştü, ama Antep'te
binlerce Şahin doğuyordu.
Bu parça ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
Palme Yayınevi
A) Tarihi bir olayı ele alan metin epik anla-
min niteliklerini taşımaktadır.
B Metinde Antep Harbi'nde kahramanca
savaşan Şahin Bey ele alınmıştır.
C) Metnin yapısı olay örgüsü, yer, kişi ve
zaman unsurlarından oluşmuştur.
DY Sanatlı söyleyişin ağırlık kazandığı bir
üslup kullanılmıştır.
E) Okarun milli duygularını harekete geçi-
recek coşkulu ifadeler vardır.
4.
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
"denir. ANSI LATIM tarihe daya- m alan, mil- eçen çeşitli sevinçleri nemli roller Jan, olağa- de aktaran; , insanın in ortaya hakkında- wecan ve biçimde K) e var ayan, Oluş- anla- DKişileştirmelerden Pekiştirmelerden 2. Gönüllüler tepelere çekildiler. Aslan vürekli Şahin Bey, tek başına direniyordu. O, şim- di tek başına bir orduydu. Elindeki tüfe- ğiyle Elmalı Köprüsü'nü tutmaya calışıyor, köprünün taş korkuluklarını siper alarak, düşmana ateş etmeyi sürdürüyordu. Te- pelerdeki arkadaşları onun bu kahramanca savunmasını, çaresizlik ve gözyaşları içinde seyrediyorlardı Son kurşununu da attıktan sonra tüfeğini yere vurarak parçaladı. Şim- di eline kamasını almıştı. Köprü üzerinde, göğsünü düşman mermilerine siper ederek ağır ağır ilerliyor, sesinin bütün gücüyle: "Geçemezsiniz!" diye bağırıyordu. Orduları sanki yumruklarıyla durdurmak ister gibiydi. Fransız subayları, Elmalı Köprüsü üzerin- den kendilerine doğru tek başına yürüyen bu çılgın kahraman karşısında suskundular, ne yapacaklarını kestiremiyorlardı. Şahin Bey yeniden kükredi: "Alçak düşman, hay- di gel, süngüle!" Şahin Bey'in vücuduna bir anda onlarca mermi boşaldı. Bu kahraman beden toprağa düşmüştü, ama Antep'te binlerce Şahin doğuyordu. Bu parça ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Palme Yayınevi A) Tarihi bir olayı ele alan metin epik anla- min niteliklerini taşımaktadır. B Metinde Antep Harbi'nde kahramanca savaşan Şahin Bey ele alınmıştır. C) Metnin yapısı olay örgüsü, yer, kişi ve zaman unsurlarından oluşmuştur. DY Sanatlı söyleyişin ağırlık kazandığı bir üslup kullanılmıştır. E) Okarun milli duygularını harekete geçi- recek coşkulu ifadeler vardır. 4. C
in
a-
a-
3-
1-
1-
r.
n
r.
ri
e
Palme Yayınevi
fat ediyorlardı. Romantikler bunun yanında,
bilhassa acayip, gülünç, kaba, çirkin ve ku-
ral dışı insan ve nesnelere büyük yer ayırdılar.
Bu parçada düşünceyi geliştirme yolla-
rindan hangisine başvurulmuştur?
Akarşılaştırma
C) Örnekleme
E) Tartışma
B) Betimleme-
D) Tanımlama
kullanilan
10. Romancının düş ve özlemleriyle beslediği,
bunca emekle yetiştirdiği, ellerinden tutup
insanlar arasına salıverdiği kişiler mi, yok-
sa doğum kütüğünde adları bulunan ve bu
dünyadan sessiz sedasız çıkıp gidenler mi
daha gerçek? İnsanın ilkesi, yaşayarak var
olmasıdır. Bu var oluş, son nefesle biter, en
çok yılda bir, mezarı başında bir demet çi-
çekle anılır; o kadarl
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
si yanlıştır?
Söyleş
az iki
A) Tartışmacı anlatım türüyle kaleme alın-
mıştır.
10.
nuşma
konuş
lük ya
konus
türlü
B) Sohbet havasında oluşturulmuş, yalın
bir anlatım türü tercih edilmiştir.
C Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
D) Öyküleyici anlatım biçimi örneklenmiştir.
E Metin kesin yargılarla oluşturulmamıştır.
Ola
çe
lar
dü
la
de
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
in a- a- 3- 1- 1- r. n r. ri e Palme Yayınevi fat ediyorlardı. Romantikler bunun yanında, bilhassa acayip, gülünç, kaba, çirkin ve ku- ral dışı insan ve nesnelere büyük yer ayırdılar. Bu parçada düşünceyi geliştirme yolla- rindan hangisine başvurulmuştur? Akarşılaştırma C) Örnekleme E) Tartışma B) Betimleme- D) Tanımlama kullanilan 10. Romancının düş ve özlemleriyle beslediği, bunca emekle yetiştirdiği, ellerinden tutup insanlar arasına salıverdiği kişiler mi, yok- sa doğum kütüğünde adları bulunan ve bu dünyadan sessiz sedasız çıkıp gidenler mi daha gerçek? İnsanın ilkesi, yaşayarak var olmasıdır. Bu var oluş, son nefesle biter, en çok yılda bir, mezarı başında bir demet çi- çekle anılır; o kadarl Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangi- si yanlıştır? Söyleş az iki A) Tartışmacı anlatım türüyle kaleme alın- mıştır. 10. nuşma konuş lük ya konus türlü B) Sohbet havasında oluşturulmuş, yalın bir anlatım türü tercih edilmiştir. C Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Öyküleyici anlatım biçimi örneklenmiştir. E Metin kesin yargılarla oluşturulmamıştır. Ola çe lar dü la de
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Isfahan'da Charbag, geniş bir cadde. Adını dizilmiş dört
sıra ağaçtan almış. "Char" Farsçada dört demek, "bag" da
bağ. Kaldırım kenarlarına dikilmiş ağaçlar yaz kış yeşil
kalan türden. Kaldırımlar daima kalabalık. Gece yarısına
doğru şehir uykuya dalarken en son bu cadde gözlerini
kapatıyor. Ama asıl hünerini Zayende Nehri'ni geçerken
gösteriyor. Bilmem ki böyle söylemek doğru mu? Çünkü
Zayende Nehri'ni otuz üç küçük adımla, eteklerini toplaya-
rak şıngır mıngır geçen Charbag Caddesi değil de Siose-
pol Köprüsü'ymüş gibi geliyor bana.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Kişileştirmelere yer verilmiştir.
BAçıklama ve betimlemeden yararlanılmıştır.
C) Karşılaştırma yapılmıştır.
D) Söyleşi üslubu kullanılmıştır.
E Örneklerden yararlanılmıştır.
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Isfahan'da Charbag, geniş bir cadde. Adını dizilmiş dört sıra ağaçtan almış. "Char" Farsçada dört demek, "bag" da bağ. Kaldırım kenarlarına dikilmiş ağaçlar yaz kış yeşil kalan türden. Kaldırımlar daima kalabalık. Gece yarısına doğru şehir uykuya dalarken en son bu cadde gözlerini kapatıyor. Ama asıl hünerini Zayende Nehri'ni geçerken gösteriyor. Bilmem ki böyle söylemek doğru mu? Çünkü Zayende Nehri'ni otuz üç küçük adımla, eteklerini toplaya- rak şıngır mıngır geçen Charbag Caddesi değil de Siose- pol Köprüsü'ymüş gibi geliyor bana. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Kişileştirmelere yer verilmiştir. BAçıklama ve betimlemeden yararlanılmıştır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Söyleşi üslubu kullanılmıştır. E Örneklerden yararlanılmıştır. E
3.
1.
Öte yandan internet söyleşileri, zamandan tasarruf etme ve
uzak yerlerde bulunan kişilere ulaşma açısından avantajlar
sağlar.
II. Bu tür söyleşilerin bir başka olumsuz yönü, okurun, cevap ve-
renin bizzat söyleşide sözü edilen kişi olup olmadığına dair
bazen şüphe duymasıdır.
Son yıllarda hızla yayılan internet haberciliğinin bir parçası ola-
rak internet üzerinden yapılan söyleşilerin sayısı da artıyor.
IV. Bu tür söyleşilerde gazeteci, soruları önceden hazırlar ve kay-
nak kişi de cevaplarını yazılı olarak gönderir.
V. Karşılıklı etkileşim, verilen cevapları takip eden sorular sorma
veya gözlem bu tür söyleşilerde söz konusu değildir.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde si-
ralandığında ilk cümle hangisi olur?
A) I
ttt
n
B) II
lu
lo
C)
2
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 1. Öte yandan internet söyleşileri, zamandan tasarruf etme ve uzak yerlerde bulunan kişilere ulaşma açısından avantajlar sağlar. II. Bu tür söyleşilerin bir başka olumsuz yönü, okurun, cevap ve- renin bizzat söyleşide sözü edilen kişi olup olmadığına dair bazen şüphe duymasıdır. Son yıllarda hızla yayılan internet haberciliğinin bir parçası ola- rak internet üzerinden yapılan söyleşilerin sayısı da artıyor. IV. Bu tür söyleşilerde gazeteci, soruları önceden hazırlar ve kay- nak kişi de cevaplarını yazılı olarak gönderir. V. Karşılıklı etkileşim, verilen cevapları takip eden sorular sorma veya gözlem bu tür söyleşilerde söz konusu değildir. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde si- ralandığında ilk cümle hangisi olur? A) I ttt n B) II lu lo C) 2 D) IV E) V
k-
ir
ir
7
i
13. I. Sanat eseri, estetik haz uyandırmakla birlikte dü-
şünsel bir nitelik de taşır.
II. Bir fikri savunma amacında olan eserin sanat
değeri yoktur.
III. Sanat eseri, okuyucuda edebî haz uyandırmaktan
başka bir amaç taşımaz.
IV. Düşünceye değil, duyguya yaslanan ürünler, birer
sanat eseridir.
Sanatını duyumsatmanın yanında bir fikri savun-
mayan sanat eseri düşünülemez.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangileri an-
lamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II.
B) II. ve IV.
D) IV. ve V.
C) I. ve V.
E) III. ve IV.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
k- ir ir 7 i 13. I. Sanat eseri, estetik haz uyandırmakla birlikte dü- şünsel bir nitelik de taşır. II. Bir fikri savunma amacında olan eserin sanat değeri yoktur. III. Sanat eseri, okuyucuda edebî haz uyandırmaktan başka bir amaç taşımaz. IV. Düşünceye değil, duyguya yaslanan ürünler, birer sanat eseridir. Sanatını duyumsatmanın yanında bir fikri savun- mayan sanat eseri düşünülemez. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangileri an- lamca birbirine en yakındır? A) I. ve II. B) II. ve IV. D) IV. ve V. C) I. ve V. E) III. ve IV.
TÜRKÇE
3,
3. Aşağıdakilerin hangisinde verilen deyimin açıklama-
si doğru yapılmamıştır?
Deyim
A) Aklını çelmek
7. DENEME
B) Püf noktası
C) Bag döndürmek
D) Kuru gürültüye pa-
puç bırakmamak
E) Ön ayak olmak
Açıklama
Birini etkileyerek bir
başka yola sürüklemek
Bir işin en önemli yanı
Birine bağlanmak
Bir durum karşısında
Vdilediğince davranmak
Bir işe erken başlayıp
diğerlerini arkasından
sürüklemek
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE 3, 3. Aşağıdakilerin hangisinde verilen deyimin açıklama- si doğru yapılmamıştır? Deyim A) Aklını çelmek 7. DENEME B) Püf noktası C) Bag döndürmek D) Kuru gürültüye pa- puç bırakmamak E) Ön ayak olmak Açıklama Birini etkileyerek bir başka yola sürüklemek Bir işin en önemli yanı Birine bağlanmak Bir durum karşısında Vdilediğince davranmak Bir işe erken başlayıp diğerlerini arkasından sürüklemek
5. Ak kâğıda bir kere kapanınca çevremdeki her şey söner
sanki. Yepyeni bir mevsim parıldamaya başlar ve ben;
her şeyi bırakır, yazdıklarıma dalarım. Görüp de unuttu-
ğum her şey, bir bir gözümün önünde canlanır; hepsini
yeniden görmeye başlarım. Kimseye söyleyemediklerim
aklıma gelir, onları anlatmaya koyulurum. O zaman içim
içime sığmaz; sevinirim, duygulanırım. Çoktandır bekle-
diğim bir güzelliği yakalamış gibi, bir sevgiliye kavuşmuş
gibi olurum.
Bu parçada söz söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yazmaya başladığında büyük bir mutluluk duyduğuna
BYazmanın, kendisini geliştirip olgunlaştırdığına
Unutmuş olduklarını, yazarken anımsadığına
İçine attığı duygu ve düşünceleri yazıya döktüğüne
EX Yazarken çevresiyle ilişkilerinin koptuğuna
8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Ak kâğıda bir kere kapanınca çevremdeki her şey söner sanki. Yepyeni bir mevsim parıldamaya başlar ve ben; her şeyi bırakır, yazdıklarıma dalarım. Görüp de unuttu- ğum her şey, bir bir gözümün önünde canlanır; hepsini yeniden görmeye başlarım. Kimseye söyleyemediklerim aklıma gelir, onları anlatmaya koyulurum. O zaman içim içime sığmaz; sevinirim, duygulanırım. Çoktandır bekle- diğim bir güzelliği yakalamış gibi, bir sevgiliye kavuşmuş gibi olurum. Bu parçada söz söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yazmaya başladığında büyük bir mutluluk duyduğuna BYazmanın, kendisini geliştirip olgunlaştırdığına Unutmuş olduklarını, yazarken anımsadığına İçine attığı duygu ve düşünceleri yazıya döktüğüne EX Yazarken çevresiyle ilişkilerinin koptuğuna 8
502Y
ANLAM BİLGİSİ (GENEL TEKRAR) - II
mi
ca
in
iz
ek
|-
in
Ş
61
V
1₁
bry yayınları
3.
4.
İlk Çağ'dan başlayarak altın oran ve diğer matema-
tiksel orantılandırma sistemleri, yüzyıllar boyunca
yetkin bir uyumu elde edebilmek için Eski Mısır (Pira-
mitler), Osmanlı (Süleymaniye ve Selimiye Camileri)
gibi çeşitli kültürlerde kullanım sürekliliği göstermiştir.
• Einstein'ın ortaya koyduğu özel görelik kuramı, Pi-
casso'nun ve kübizm sanat akımının üzerinde büyük
bir etki yaratmıştır.
●
Bu cümlelerden hareketle aşağıdaki çıkarımlardan
hangisi yapılabilir? (
A)) Geçmişten günümüze edebiyat ve bilimin, amaç ve
yöntem bakımından birbirine benzeyen ve birbirin-
den ayrılan yönleri olmuştur.
B) Bir ulusun yüzyıllar boyunca meydana getirdiği ede-
bî yapıtların incelenmesi, bir bilim dalı olan edebiyat
tarihinin konusu içinde olmuştur.
C) Her sanat eseri, farklı alanların kimi yönlerini aydınla-
tan bilgiler içerecek şekilde oluşturulmuştur.
D) Tarihte önemli bir yere sahip olan olaylar, çoğu za-
man tarih bilimcilerinin yanı sıra edebiyatçılar tarafın-
dan da konu olarak ele alınmıştır.
Sanat, tarih boyunca farklı bilim dallarının ortaya koy-
duğu sonuçlardan ve olanaklardan yararlanmıştır.
Sanat yapıyorsanız yeni kapıları açmak gerek; yanlış ka-
pıları, doğru kapıları ama açmak, mutlaka açmak... Eğer
açmıyorsanız sanatınınd
hepsi bu.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
502Y ANLAM BİLGİSİ (GENEL TEKRAR) - II mi ca in iz ek |- in Ş 61 V 1₁ bry yayınları 3. 4. İlk Çağ'dan başlayarak altın oran ve diğer matema- tiksel orantılandırma sistemleri, yüzyıllar boyunca yetkin bir uyumu elde edebilmek için Eski Mısır (Pira- mitler), Osmanlı (Süleymaniye ve Selimiye Camileri) gibi çeşitli kültürlerde kullanım sürekliliği göstermiştir. • Einstein'ın ortaya koyduğu özel görelik kuramı, Pi- casso'nun ve kübizm sanat akımının üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. ● Bu cümlelerden hareketle aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapılabilir? ( A)) Geçmişten günümüze edebiyat ve bilimin, amaç ve yöntem bakımından birbirine benzeyen ve birbirin- den ayrılan yönleri olmuştur. B) Bir ulusun yüzyıllar boyunca meydana getirdiği ede- bî yapıtların incelenmesi, bir bilim dalı olan edebiyat tarihinin konusu içinde olmuştur. C) Her sanat eseri, farklı alanların kimi yönlerini aydınla- tan bilgiler içerecek şekilde oluşturulmuştur. D) Tarihte önemli bir yere sahip olan olaylar, çoğu za- man tarih bilimcilerinin yanı sıra edebiyatçılar tarafın- dan da konu olarak ele alınmıştır. Sanat, tarih boyunca farklı bilim dallarının ortaya koy- duğu sonuçlardan ve olanaklardan yararlanmıştır. Sanat yapıyorsanız yeni kapıları açmak gerek; yanlış ka- pıları, doğru kapıları ama açmak, mutlaka açmak... Eğer açmıyorsanız sanatınınd hepsi bu.
Test
12
5. Bugün, okuma alışkanlığının iyi çocuk kitaplarıyla kazanılacağı,
çocuk yaşlarda kitaplarla yapılan olumlu tanışmanın ileriki yaşla-
ra da yansıyacağı herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Çocuk kitap-
larının çocuklar tarafından sevilmesi, dinlenmesi ve okunması için
kitabın biçim (kullanılan malzeme, boyut, ağırlık, kapak ve ciltle-
me, punto, mizanpaj ve resimleme) ve içerik (tema, konu, karak-
terler) açısından uygun özelliklere sahip olması gerekmektedir.
Sonuç olarak, biçim ve içerik olarak uygun hazırlanmış kitapların,
çocuğun bütün gelişim alanlarını ve eğitimini desteklediği kabul
edilmektedir.
Bu parçada çocuk kitaplarıyla ilgili olarak,
I. Çocukların hayal dünyasına katkı sağlayacak içerikte olması
gerektiğinden
II. İyi bir çocuk kitabının çocuğun farklı yönlerini geliştirebilece-
ğinden
III. Çocukların okuma alışkanlığı
čı kazanmasındaki rolünden
IV. Biçimsel özelliklerinin çocuğun gelişimine uygun olması ge-
rektiğinden
yargılarının hangilerinden söz edilmemiştir?
A) Yalnız I
D) III ve IV
B) I ve II
E) Yalnız III
C) II ve IV
mush
Prf Yayınları
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test 12 5. Bugün, okuma alışkanlığının iyi çocuk kitaplarıyla kazanılacağı, çocuk yaşlarda kitaplarla yapılan olumlu tanışmanın ileriki yaşla- ra da yansıyacağı herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Çocuk kitap- larının çocuklar tarafından sevilmesi, dinlenmesi ve okunması için kitabın biçim (kullanılan malzeme, boyut, ağırlık, kapak ve ciltle- me, punto, mizanpaj ve resimleme) ve içerik (tema, konu, karak- terler) açısından uygun özelliklere sahip olması gerekmektedir. Sonuç olarak, biçim ve içerik olarak uygun hazırlanmış kitapların, çocuğun bütün gelişim alanlarını ve eğitimini desteklediği kabul edilmektedir. Bu parçada çocuk kitaplarıyla ilgili olarak, I. Çocukların hayal dünyasına katkı sağlayacak içerikte olması gerektiğinden II. İyi bir çocuk kitabının çocuğun farklı yönlerini geliştirebilece- ğinden III. Çocukların okuma alışkanlığı čı kazanmasındaki rolünden IV. Biçimsel özelliklerinin çocuğun gelişimine uygun olması ge- rektiğinden yargılarının hangilerinden söz edilmemiştir? A) Yalnız I D) III ve IV B) I ve II E) Yalnız III C) II ve IV mush Prf Yayınları 7.
esidir. Bu
u
larda
e
eri,
ojisi ve
modern
tımı
ti
dil
klı
?
38 0233
39.-40. soruları bu parçaya göre cevaplayınız.
Yazdığım ilk kitabın adı Topoğrafya'dır ve bu eser bilimsel
yazılarımdan oluşur. Sonra Tutunamayanlar romanını yazdım.
Edebiyatçılar, vitrinlerde ilk kitabımı gördükleri zaman çok
gülüyorlar; akademideki bazı hocalar da roman yazdığımı duyunca
acima duygularını (buna biraz alay da karışıyor) gizlemiyorlar. Beni
bir inşaat mühendisi olarak gördükleri için şaşırıyorlar belki de.
Tutanamayanları 1968'de yazmaya başladım ve bir yılda bitirdim.
Romanın başlıca kahramanları nedense mühendistir, hem de
benim gibi inşaat mühendisi. Ve nedense, mühendis oldukları
hâlde tutunamamışlardır. Kitabı 1969'da birçok bölümünü
değiştirerek, çıkararak ya da yeni bölümler ekleyerek baştan
yazdım. 1970 TRT yarışmasına gönderdim ve başarı ödülü aldım.
Bugün, romanın kahramanlarından ayrılarak, tutunmaya
başladığımı söyleyenler var. Oysa kitabımı bastırmak için, bir yıl
kadar, teksir olarak 500 sayfaya yakın ağır bir kütleyi (kitap olarak
663 sayfa) Babiâli yokuşunda taşıyıp durdum. Bu kitabı yazmakla
inşaat mühendisleri topluluğuna ne gibi bir hizmette bulunduğumu
bilemiyorum fakat eleştirmenler topluluğunun başına oldukça büyük
bir dert açtığımı sanıyorum. Kitabı iyi ya da kötü bulduklarını
bilmiyorum fakat günlük bunca endişe içinde, sonuna kadar
okumanın zorluğunda birleştiklerini sanıyorum. Kitabın alaycı bir
dille yazıldığı ve yazarının çok karamsar olduğu söyleniyor. Ben
sanıldığı kadar karamsar değilim; sayfaları şöyle bir karıştıranların
dedikodularına kulak verilmeden okunursa romanın hakkında
başka türlü düşünüleceğine inanıyorum. Okuyucunun,
Tutunamayanları, başka romanlarımızdan oldukça farklı bulacağını
sanıyorum fakat bu işten anlayanların, romanı, ilk çalışmam olan
Topoğrafya ile karıştırmayacaklarına da inanıyorum.
39. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
Ver
A) Eleştirmenlerin ve diğer sanatçıların farklı
değerlendirmeleriyle karşılaşmıştır.
B) Otobiyografik bir özellik taşımaktadır.
C) Birkaç yıl içinde evrilerek oluşmuştur.
D) Hakkında alaycı değerlendirmeler yapılmıştır.
E) Ön yargısız bir şekilde okunduğunda gerçek kimliği
görülebilmektedir.
01
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
esidir. Bu u larda e eri, ojisi ve modern tımı ti dil klı ? 38 0233 39.-40. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. Yazdığım ilk kitabın adı Topoğrafya'dır ve bu eser bilimsel yazılarımdan oluşur. Sonra Tutunamayanlar romanını yazdım. Edebiyatçılar, vitrinlerde ilk kitabımı gördükleri zaman çok gülüyorlar; akademideki bazı hocalar da roman yazdığımı duyunca acima duygularını (buna biraz alay da karışıyor) gizlemiyorlar. Beni bir inşaat mühendisi olarak gördükleri için şaşırıyorlar belki de. Tutanamayanları 1968'de yazmaya başladım ve bir yılda bitirdim. Romanın başlıca kahramanları nedense mühendistir, hem de benim gibi inşaat mühendisi. Ve nedense, mühendis oldukları hâlde tutunamamışlardır. Kitabı 1969'da birçok bölümünü değiştirerek, çıkararak ya da yeni bölümler ekleyerek baştan yazdım. 1970 TRT yarışmasına gönderdim ve başarı ödülü aldım. Bugün, romanın kahramanlarından ayrılarak, tutunmaya başladığımı söyleyenler var. Oysa kitabımı bastırmak için, bir yıl kadar, teksir olarak 500 sayfaya yakın ağır bir kütleyi (kitap olarak 663 sayfa) Babiâli yokuşunda taşıyıp durdum. Bu kitabı yazmakla inşaat mühendisleri topluluğuna ne gibi bir hizmette bulunduğumu bilemiyorum fakat eleştirmenler topluluğunun başına oldukça büyük bir dert açtığımı sanıyorum. Kitabı iyi ya da kötü bulduklarını bilmiyorum fakat günlük bunca endişe içinde, sonuna kadar okumanın zorluğunda birleştiklerini sanıyorum. Kitabın alaycı bir dille yazıldığı ve yazarının çok karamsar olduğu söyleniyor. Ben sanıldığı kadar karamsar değilim; sayfaları şöyle bir karıştıranların dedikodularına kulak verilmeden okunursa romanın hakkında başka türlü düşünüleceğine inanıyorum. Okuyucunun, Tutunamayanları, başka romanlarımızdan oldukça farklı bulacağını sanıyorum fakat bu işten anlayanların, romanı, ilk çalışmam olan Topoğrafya ile karıştırmayacaklarına da inanıyorum. 39. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? Ver A) Eleştirmenlerin ve diğer sanatçıların farklı değerlendirmeleriyle karşılaşmıştır. B) Otobiyografik bir özellik taşımaktadır. C) Birkaç yıl içinde evrilerek oluşmuştur. D) Hakkında alaycı değerlendirmeler yapılmıştır. E) Ön yargısız bir şekilde okunduğunda gerçek kimliği görülebilmektedir. 01
kle
na-
an
It-
i-
SI
a
=
7.
Bu, belki de eserin asıl mahiyetinden farklı bir yo-
rum olarak doğmuştur. Çalıkuşu, tam Milli Mücadele
yıllarında yayımlanmıştır. Yunan işgali altındaki İzmir
ve civarındaki durum ile savaş dolayısıyla okulu askeri
hastane hâline getirilen Feride'nin hasta bakıcı olarak
askerî doktorun yanında çalışması, Anadolu'nun peri-
şan hâlini anlatması, esere bir güncellik eklemiş ve çok
hassaslaşmış olan o dönemin okuyucularında büyük bir
etki uyandırmıştır.
1. Çalıkuşu, nesiller boyu öğretmenliği yüce kılarak
genç kızlara örnek olmuş, ülkü aşılamıştır
II. Reşat Nuri, romanlarındaki hikâyeleri iç içe geçen
çerçevelere oturtur
III. Reşat Nuri'nin eserlerinin iyi anlaşılmadığı, Cumhu-
riyet'in ilk dönemindeki bazı eleştirilerde görülmek-
tedir
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız II
E) II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kle na- an It- i- SI a = 7. Bu, belki de eserin asıl mahiyetinden farklı bir yo- rum olarak doğmuştur. Çalıkuşu, tam Milli Mücadele yıllarında yayımlanmıştır. Yunan işgali altındaki İzmir ve civarındaki durum ile savaş dolayısıyla okulu askeri hastane hâline getirilen Feride'nin hasta bakıcı olarak askerî doktorun yanında çalışması, Anadolu'nun peri- şan hâlini anlatması, esere bir güncellik eklemiş ve çok hassaslaşmış olan o dönemin okuyucularında büyük bir etki uyandırmıştır. 1. Çalıkuşu, nesiller boyu öğretmenliği yüce kılarak genç kızlara örnek olmuş, ülkü aşılamıştır II. Reşat Nuri, romanlarındaki hikâyeleri iç içe geçen çerçevelere oturtur III. Reşat Nuri'nin eserlerinin iyi anlaşılmadığı, Cumhu- riyet'in ilk dönemindeki bazı eleştirilerde görülmek- tedir Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II E) II ve III C) I ve II
21. Masallarda faydalı olmak amacı ön safı tutar. Her kahraman
bir karakterin timsalidir. Kişilerin her yaptığında bir ibret dersi
gizlenir. İyiler yüceltir ve kötüler ayıplanır. Çocuklar ve genç-
ler gönüllerinde bir masal arslanı yaşatırlar. Dertli günlerde,
masal onların hayali ve umududur. Hayatta karşılaştıkları
nice güçlükleri yenmeyi masal yiğitlerinden öğrenmişlerdir.
Bu parçadan masallarla ilgili olarak,
1. Gençlerin bir kahramanını oluşturur.
II. Umutsuz ve mutsuz insanları motive eder.
III. Tüm güçlükleri yenmeyi sağlar.
Her karakteri karşılayan bir kahramanı vardır.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri çıkarı-
lamaz?
A) I ve II
2
Ill ve V
B) I ve IV
E) II ve IV
C) II ve III
76
24.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Masallarda faydalı olmak amacı ön safı tutar. Her kahraman bir karakterin timsalidir. Kişilerin her yaptığında bir ibret dersi gizlenir. İyiler yüceltir ve kötüler ayıplanır. Çocuklar ve genç- ler gönüllerinde bir masal arslanı yaşatırlar. Dertli günlerde, masal onların hayali ve umududur. Hayatta karşılaştıkları nice güçlükleri yenmeyi masal yiğitlerinden öğrenmişlerdir. Bu parçadan masallarla ilgili olarak, 1. Gençlerin bir kahramanını oluşturur. II. Umutsuz ve mutsuz insanları motive eder. III. Tüm güçlükleri yenmeyi sağlar. Her karakteri karşılayan bir kahramanı vardır. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri çıkarı- lamaz? A) I ve II 2 Ill ve V B) I ve IV E) II ve IV C) II ve III 76 24.
7. 1. Bir tiyatro eserini izlemeye başladığınızda ilk baş-
larda kalkıp gidesiniz gelebilir.
II. Sonra tam kalkmaya karar verdiğiniz anda küçük
bir diyalog sizi âdeta oturduğunuz sandalyeye çi-
viler.
III. Biraz daha seyredip bir anlam yüklemeye çalışır-
sınız ama bir anlam yüklemenin ötesinde bir şey
anlamadığınızı görürsünüz.
IV. Öyle ki bu söz daha önce hiç duymadığınız bir
söz olabilir.
V. Ya da duyduğunuz ama hiç bu kadar etkili kulla-
nıldığını görmediğiniz.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığmda hangisi baştan ikinci olur?
A) I
C) III
D) IV
E) V
www.pelikankitabevi.com.tr
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. 1. Bir tiyatro eserini izlemeye başladığınızda ilk baş- larda kalkıp gidesiniz gelebilir. II. Sonra tam kalkmaya karar verdiğiniz anda küçük bir diyalog sizi âdeta oturduğunuz sandalyeye çi- viler. III. Biraz daha seyredip bir anlam yüklemeye çalışır- sınız ama bir anlam yüklemenin ötesinde bir şey anlamadığınızı görürsünüz. IV. Öyle ki bu söz daha önce hiç duymadığınız bir söz olabilir. V. Ya da duyduğunuz ama hiç bu kadar etkili kulla- nıldığını görmediğiniz. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığmda hangisi baştan ikinci olur? A) I C) III D) IV E) V www.pelikankitabevi.com.tr
10. Roman ve öykü, yazılı kültür ürünü olmasına ve dolayı-
sıyla gündelik olanı yansıtmasına karşın, niçin popüler
olabiliyor da şiir popüler olamıyor? İşte bütün sorun, bu
çelişkili gibi görünen durumun içinde saklı. Burada kül-
türün bir görünümü olan "popüler kültür" olgusu üze-
rinde durmak gerekir. Evet, popüler kültür kitle kültürü-
dür. Kitle ise toplumsal olanın aksine kaygan, biçimsiz,
geçici olan, geçirgen olmayan bir yapıdır. Kitle kültürü
de bir endüstri kültürü olarak, yapılan ve tüketilen bir kül-
türdür. Oysa toplumsal bir kültür olan estetik, yaratılan
ve paylaşılan bir kültürdür ve nihayetinde toplumsal olan,
bireysel değerlerle birbirine örülmüş, organik bir yapıdır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla-
maz?
A) Popüler kültür, toplumun değerlerini daha iyi yansıt-
tığından toplum tarafından daha çok tercih edilmiştir.
BY Şiir, popüler kültürün bir parçası olmadığından çok
fazla gündeme gelmemektedir.
C) Kitle kültürü, toplumun bütün katmanlarına kadar in-
meyen bir yapıdadır.
O kitiems
D) Kitle kültürü, tüketilen bir kültür olmasına karşın top-
lumsal bir kültür olan estetik, paylaşılan bir kültürdür.
E) Gündelik olanı yansıtmasına rağmen şiirin, popüler
olmaması önemli bir çelişki olarak gözükmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Roman ve öykü, yazılı kültür ürünü olmasına ve dolayı- sıyla gündelik olanı yansıtmasına karşın, niçin popüler olabiliyor da şiir popüler olamıyor? İşte bütün sorun, bu çelişkili gibi görünen durumun içinde saklı. Burada kül- türün bir görünümü olan "popüler kültür" olgusu üze- rinde durmak gerekir. Evet, popüler kültür kitle kültürü- dür. Kitle ise toplumsal olanın aksine kaygan, biçimsiz, geçici olan, geçirgen olmayan bir yapıdır. Kitle kültürü de bir endüstri kültürü olarak, yapılan ve tüketilen bir kül- türdür. Oysa toplumsal bir kültür olan estetik, yaratılan ve paylaşılan bir kültürdür ve nihayetinde toplumsal olan, bireysel değerlerle birbirine örülmüş, organik bir yapıdır. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla- maz? A) Popüler kültür, toplumun değerlerini daha iyi yansıt- tığından toplum tarafından daha çok tercih edilmiştir. BY Şiir, popüler kültürün bir parçası olmadığından çok fazla gündeme gelmemektedir. C) Kitle kültürü, toplumun bütün katmanlarına kadar in- meyen bir yapıdadır. O kitiems D) Kitle kültürü, tüketilen bir kültür olmasına karşın top- lumsal bir kültür olan estetik, paylaşılan bir kültürdür. E) Gündelik olanı yansıtmasına rağmen şiirin, popüler olmaması önemli bir çelişki olarak gözükmektedir.
9.
(1) Mardin, benim yaşamımda önemli bir yer; çocukluğumun
geçtiği kent. (II) Çocukluk dönemlerinin insanın yaşamın-
da belirleyici ve inkâr edilemez bir yeri olduğu söylenir. (III)
Mardin'de o zamanlarda gözlemlediğim ya da daha sonra
gözlemleme olanağı bulduğum birtakım olaylar var. (IV) Öy-
külerimde yaşattığım bir Mardin var ve bu öykülerde gerçek
Mardin'le bende bir yaşam birikimi olarak kalmış bir Mar-
din var. (V) Birçok kitabımda var olan öykülerin neredeyse
tümü Mardin'in havasını, ortamını, insanını yansıtır.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
12.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. (1) Mardin, benim yaşamımda önemli bir yer; çocukluğumun geçtiği kent. (II) Çocukluk dönemlerinin insanın yaşamın- da belirleyici ve inkâr edilemez bir yeri olduğu söylenir. (III) Mardin'de o zamanlarda gözlemlediğim ya da daha sonra gözlemleme olanağı bulduğum birtakım olaylar var. (IV) Öy- külerimde yaşattığım bir Mardin var ve bu öykülerde gerçek Mardin'le bende bir yaşam birikimi olarak kalmış bir Mar- din var. (V) Birçok kitabımda var olan öykülerin neredeyse tümü Mardin'in havasını, ortamını, insanını yansıtır. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 12.