Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

a-
n
a
köylüler önemli bir
46. Bugünkü romanımızda, köy ve
ya-
aşın
yer tutuyor. Ne yazık ki çok defa öznel sebeplerle y
zarlarımız ya anılarının etkisine kapılıyor ya da a
duygusal davranıyorlar. Hatta çokluk iyi niyetle, köyle
rimizin perişanlığını açıkça belirtmek, gerilikten kurtul
malarını sağlamak, dertlerini etraflica ortaya koymak
için olağanüstü çaba harcıyorlar. Bu sorunları iyi bilen
birer vatandaş olarak çoğu anlattıkları geniş ölçüde
ele alındığında, bir romanın kuruluşunu sakatlayan
fazlalıklar olmaktan ileri gitmiyor.
Bu parçada yazarın romanımızda gördüğü en
önemli eksiklik nedir?
A) Konuların, yazarların hayatından kaynaklanması
B) Yazarların, köy kökenli olmaları yüzünden sorun-
ları tarafsız yansıtamamaları
C) Yazarların, romanın gerektirdiğinden daha fazla
soruna yer vermeleri
D) Yazarların, köy hayatını her zaman olumsuz aç
dan ele almaları
E) Yazarların, bütün çabalarına karşın köy gerçekler
ni ortaya koymamaları
1982/ÖSS
48.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a- n a köylüler önemli bir 46. Bugünkü romanımızda, köy ve ya- aşın yer tutuyor. Ne yazık ki çok defa öznel sebeplerle y zarlarımız ya anılarının etkisine kapılıyor ya da a duygusal davranıyorlar. Hatta çokluk iyi niyetle, köyle rimizin perişanlığını açıkça belirtmek, gerilikten kurtul malarını sağlamak, dertlerini etraflica ortaya koymak için olağanüstü çaba harcıyorlar. Bu sorunları iyi bilen birer vatandaş olarak çoğu anlattıkları geniş ölçüde ele alındığında, bir romanın kuruluşunu sakatlayan fazlalıklar olmaktan ileri gitmiyor. Bu parçada yazarın romanımızda gördüğü en önemli eksiklik nedir? A) Konuların, yazarların hayatından kaynaklanması B) Yazarların, köy kökenli olmaları yüzünden sorun- ları tarafsız yansıtamamaları C) Yazarların, romanın gerektirdiğinden daha fazla soruna yer vermeleri D) Yazarların, köy hayatını her zaman olumsuz aç dan ele almaları E) Yazarların, bütün çabalarına karşın köy gerçekler ni ortaya koymamaları 1982/ÖSS 48.
58. ve 60. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bilgisayar programlarının düşünceyle kontrol edilme-
si fikrine dayanan robot teknolojisi, yeni geliştirilen
bir yöntemle daha da ilerledi. Bu yeni yöntemle beyin
sinyallerini ve düşünceyi taklit ederek hareket edebi-
len protez robot kol yapıldı. Doğrudan beyin yüzeyi
üzerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyindeki
elektriksel aktivitelerin ölçülmesi prensibine dayanan
yöntemle insan beyninin makinelerle iletişim kurması
sağlanmış oldu. Çalışmanın laboratuvar aşamasına
dördü felçli; üçü omuz, kol ve el sinirleri hasar görmüş
hasta katıldı. Araştırmacılar, yerleştirilen elektrotlarla
istemli hareketleri kontrol eden beyin zarındaki akti-
viteleri inceledi. Hastalar yapabildiklerinin en iyisini
yapmaya çabalayarak dirsekleriyle, elleriyle, kolla-
rıyla, parmaklarıyla kendilerinden istenen hareketleri
gerçekleştirdiler. Uzuvlarındaki hasar durumuna göre
birbirinden farklılaşan sinirsel aktiviteler bu elektrot-
lar kullanılarak kaydedildi. Böylece hastaların çeşitli
uzuvlarını oynatabilme düzeyleriyle ilgili güvenilir ve-
riler elde edildi. Bu veriler ışığında uzmanlar her bir
hareketin örüntüsünü belirledikten sonra bu hareket-
leri uygulayabilen bir bilgisayar programı tasarladılan
Programın bu örüntüleri tanıyıp robot kola ilgili hareke-
ti yapmak üzere talimat vermesiyle protez robot kolun,
felçli dört hastanın tüm hareketlerini başarıyla tekrar-
ladığı görüldü.
58. Bu parçaya göre, bahsedilen laboratuvar aşama-
sında sağlıklı denekler kullanılmamasının nedeni
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Sağlıklı insan uzuvlarının normal işleyişlerinin
zaten biliniyor olması
B) Insan beyninin her yönüyle araştırılmak istenme-
si
C) Amaçlanan hedefe yönelik veriyi sağlayabilecek
katılımcıların engelli bireyler olması
D) Araştırmaya katılacak gönüllü sağlıklı birey bu-
lunamaması
E)
Kullanılan bilgisayar programinin yalnızca engelli
bireylerin beyin aktiviteleriyle uyumlu olması
APEGEM AKADEMİ
59. Bu parçada bahsedilen la
farklı özelliklere sahip has
mel amacı aşağıdakilerder
A)
B)
(C)
D)
E)
A)
Protez robot uzuvların
sonuçlar vereceğini an
Yeni teknolojinin gelişti
ki hastaların daha iyi b
mak
60. Bu parçanın sonuna düşü
ğıdakilerden hangisi getir
Kullanılacak bilgisayar
üzere hasarlı uzuvları
etmek
D)
Çalışmaya katılacak ha
verecekleri tepkileri ölç
Deneye katılanlardan
biriyle karşılaştırarak d
E)
B) Sonuç olarak; kaynak
taşıma gibi amaçlarla
ların güncel hayata gir
Böylece gelecekte birg
kolaylaştırabilecek pro
sarlanabileceği umudu
C) Üstelik araştırmaların
rin acı verici olduğu ge
ları dernekleri projeye
Yalnızca felçli hastalar
taların göz ardı edilmi
çerliliği konusunda tart
Henüz araştırma aşam
yeti, protez uzuvların y.
sinin önündeki en büyü
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
58. ve 60. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilgisayar programlarının düşünceyle kontrol edilme- si fikrine dayanan robot teknolojisi, yeni geliştirilen bir yöntemle daha da ilerledi. Bu yeni yöntemle beyin sinyallerini ve düşünceyi taklit ederek hareket edebi- len protez robot kol yapıldı. Doğrudan beyin yüzeyi üzerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyindeki elektriksel aktivitelerin ölçülmesi prensibine dayanan yöntemle insan beyninin makinelerle iletişim kurması sağlanmış oldu. Çalışmanın laboratuvar aşamasına dördü felçli; üçü omuz, kol ve el sinirleri hasar görmüş hasta katıldı. Araştırmacılar, yerleştirilen elektrotlarla istemli hareketleri kontrol eden beyin zarındaki akti- viteleri inceledi. Hastalar yapabildiklerinin en iyisini yapmaya çabalayarak dirsekleriyle, elleriyle, kolla- rıyla, parmaklarıyla kendilerinden istenen hareketleri gerçekleştirdiler. Uzuvlarındaki hasar durumuna göre birbirinden farklılaşan sinirsel aktiviteler bu elektrot- lar kullanılarak kaydedildi. Böylece hastaların çeşitli uzuvlarını oynatabilme düzeyleriyle ilgili güvenilir ve- riler elde edildi. Bu veriler ışığında uzmanlar her bir hareketin örüntüsünü belirledikten sonra bu hareket- leri uygulayabilen bir bilgisayar programı tasarladılan Programın bu örüntüleri tanıyıp robot kola ilgili hareke- ti yapmak üzere talimat vermesiyle protez robot kolun, felçli dört hastanın tüm hareketlerini başarıyla tekrar- ladığı görüldü. 58. Bu parçaya göre, bahsedilen laboratuvar aşama- sında sağlıklı denekler kullanılmamasının nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Sağlıklı insan uzuvlarının normal işleyişlerinin zaten biliniyor olması B) Insan beyninin her yönüyle araştırılmak istenme- si C) Amaçlanan hedefe yönelik veriyi sağlayabilecek katılımcıların engelli bireyler olması D) Araştırmaya katılacak gönüllü sağlıklı birey bu- lunamaması E) Kullanılan bilgisayar programinin yalnızca engelli bireylerin beyin aktiviteleriyle uyumlu olması APEGEM AKADEMİ 59. Bu parçada bahsedilen la farklı özelliklere sahip has mel amacı aşağıdakilerder A) B) (C) D) E) A) Protez robot uzuvların sonuçlar vereceğini an Yeni teknolojinin gelişti ki hastaların daha iyi b mak 60. Bu parçanın sonuna düşü ğıdakilerden hangisi getir Kullanılacak bilgisayar üzere hasarlı uzuvları etmek D) Çalışmaya katılacak ha verecekleri tepkileri ölç Deneye katılanlardan biriyle karşılaştırarak d E) B) Sonuç olarak; kaynak taşıma gibi amaçlarla ların güncel hayata gir Böylece gelecekte birg kolaylaştırabilecek pro sarlanabileceği umudu C) Üstelik araştırmaların rin acı verici olduğu ge ları dernekleri projeye Yalnızca felçli hastalar taların göz ardı edilmi çerliliği konusunda tart Henüz araştırma aşam yeti, protez uzuvların y. sinin önündeki en büyü
Soru Sende
6. Bir yazar, yaşadığı çağda kesin ölçütlerle yargılanabilir mi
ya da onun hakkında kesin yargılara varılabilir mi? Çok
tartışılmıştır bu. Yargılanabilir deyip de kestirip atmak çok
güçtür. Hele gerçek anlamda yazarlığı seçmişse o kişi,
daha da güçtür bunun yanıtını vermek. Çünkü öyle yazar-
lar vardır ki ----. Ancak ileriki çağlar, onlar hakkında net bir
yargıya varabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö-
re aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) içinde bulundukları zamanın sorunlarına eğilirler
B) ortaya koydukları eserleri anlamak, şifre çözmek gibi-
dir
C) yaşadıkları dönemde onları kalıplara sığdırmak
imkânsızdır
D) gerçeği yeniden kurgulayarak okurla buluştururlar
EX pek çok yazarın değindiği ortak konuları eserlerine
yansıtırlar
111.
Bu
ler
Ç
Pa
PDOX
d
C
k
a
9
S
V
F
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soru Sende 6. Bir yazar, yaşadığı çağda kesin ölçütlerle yargılanabilir mi ya da onun hakkında kesin yargılara varılabilir mi? Çok tartışılmıştır bu. Yargılanabilir deyip de kestirip atmak çok güçtür. Hele gerçek anlamda yazarlığı seçmişse o kişi, daha da güçtür bunun yanıtını vermek. Çünkü öyle yazar- lar vardır ki ----. Ancak ileriki çağlar, onlar hakkında net bir yargıya varabilir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- re aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) içinde bulundukları zamanın sorunlarına eğilirler B) ortaya koydukları eserleri anlamak, şifre çözmek gibi- dir C) yaşadıkları dönemde onları kalıplara sığdırmak imkânsızdır D) gerçeği yeniden kurgulayarak okurla buluştururlar EX pek çok yazarın değindiği ortak konuları eserlerine yansıtırlar 111. Bu ler Ç Pa PDOX d C k a 9 S V F C
Belge Garnal.
celer-
lerine
topya
öste-
mayı
lıyor.
_sıyla
ması
yaş-
steri-
ndiği
bile-
Uz-
maya
lış-
nde
a-
1
L
G
A
DENEME-12
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bence edebiyat, tek başına bir kurum veya bir organ de-
ğildir. Dil ve kültür gibi edebiyat da yaşamak ve gelişmek
zorundadır. Edebiyat, değişen dil ve kültürle birlikte nefes
alabilen bir zihinsel eylem, olgu, bir sanattır. Edebiyat, özel-
likle şiir, nasıl şimdiye dek dünyadaki en dışa kapalı tek tip
ve en baskıcı rejimlerde bile daima kendine nefes alacak
hava kanalları yarattıysa aynı nedenle kendini dünyadan da
soyutlayamaz. Yani dünyada postmodernizmin dönemi bi-
teli yirmi yıl olmuşken Türk edebiyatı istese bile hâlâ orada
kalamazdı. Postmodernizm; siyasi, sosyal ve ekonomik bir
dönemin adıdır ve çoktan bitmiştir. Dünyada son on yılda
beğensek de beğenmesek de pek çok değer ve dinamik de-
ğişti. Türkiye, Anadolu gibi dünyanın tam ortasında bir yurtta
yaşarken olup bitenlerden soyutlanabilir mi?
39. Bu parçada yazarın karşı çıktığı düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Edebiyatın ve şiirin günümüzde önemini kaybettiği
B) Türk şiirinin ulusal özellikler taşıması gerektiği
CEdebiyatın dünyadaki sanat akımlarından bağımsız ola-
mayacağı
D) Türk edebiyatının postmodernist anlayışı devam ettir-
mesi gerektiği
E) Edebiyatın son yıllarda dünyada yaşanan hızlı değişim-
den etkilendiği
A
M
A
L 40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Belge Garnal. celer- lerine topya öste- mayı lıyor. _sıyla ması yaş- steri- ndiği bile- Uz- maya lış- nde a- 1 L G A DENEME-12 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bence edebiyat, tek başına bir kurum veya bir organ de- ğildir. Dil ve kültür gibi edebiyat da yaşamak ve gelişmek zorundadır. Edebiyat, değişen dil ve kültürle birlikte nefes alabilen bir zihinsel eylem, olgu, bir sanattır. Edebiyat, özel- likle şiir, nasıl şimdiye dek dünyadaki en dışa kapalı tek tip ve en baskıcı rejimlerde bile daima kendine nefes alacak hava kanalları yarattıysa aynı nedenle kendini dünyadan da soyutlayamaz. Yani dünyada postmodernizmin dönemi bi- teli yirmi yıl olmuşken Türk edebiyatı istese bile hâlâ orada kalamazdı. Postmodernizm; siyasi, sosyal ve ekonomik bir dönemin adıdır ve çoktan bitmiştir. Dünyada son on yılda beğensek de beğenmesek de pek çok değer ve dinamik de- ğişti. Türkiye, Anadolu gibi dünyanın tam ortasında bir yurtta yaşarken olup bitenlerden soyutlanabilir mi? 39. Bu parçada yazarın karşı çıktığı düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) Edebiyatın ve şiirin günümüzde önemini kaybettiği B) Türk şiirinin ulusal özellikler taşıması gerektiği CEdebiyatın dünyadaki sanat akımlarından bağımsız ola- mayacağı D) Türk edebiyatının postmodernist anlayışı devam ettir- mesi gerektiği E) Edebiyatın son yıllarda dünyada yaşanan hızlı değişim- den etkilendiği A M A L 40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
25. Büyülü gerçekçi roman türü, geleneksel roman türünden
hem biçim ve içerik hem de roman-yazar ilişkisi açısın-
dan oldukça farklıdır. Geleneksel romanın aksine bu tür
romanda bütünlük yerine parçalanmışlık, yazarın romanı
tek yönlü anlatması yerine istediği zaman romana girip
çıkabilmesi, karakterlerin serbestçe farklı dünyalar ara-
sında dolaşabilmesi, ironi ve pastiş gibi edebî sanatların
kullanımı ve metinler arasılık, oldukça sık rastlanan özel-
liklerdendir. Büyülü gerçekçilik biçim ve içerik açısından
oldukça zengindir çünkü tek bir öğretiye ya da kurala
bağlı kalmaz, içerisinde farklı dünyaları barındıran zen-
gin kurgular göze çarpar. Adından da anlaşılacağı üzere
hem büyülü hem de sıradan olan bir arada verilir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangi-
sine ulaşılamaz?
A) Büyülü gerçekçi roman, yapıdaki bütünlüğü kırarak
okur ve yazarın arasındaki etkileşimi yeniden kurmuş-
tur.
B) Büyülü gerçekçi romanlarda yazar, eserlerinde farklı
edebî metinlerle ilişki kurabilir.
C) Geleneksel romana nazaran büyülü gerçekçi roman-
lar, şekil ve konu itibarıyla özdeş değildir.
D) Geleneksel romanda yazar, işlediği konuyu tek bir açı-
dan aktarır.
E) Geleneksel romanın kimi özellikleri, büyülü gerçekçi
romanda ortadan kalkmış, yeni teknik ve anlatım bi-
çimleri kullanılmaya başlanmıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Büyülü gerçekçi roman türü, geleneksel roman türünden hem biçim ve içerik hem de roman-yazar ilişkisi açısın- dan oldukça farklıdır. Geleneksel romanın aksine bu tür romanda bütünlük yerine parçalanmışlık, yazarın romanı tek yönlü anlatması yerine istediği zaman romana girip çıkabilmesi, karakterlerin serbestçe farklı dünyalar ara- sında dolaşabilmesi, ironi ve pastiş gibi edebî sanatların kullanımı ve metinler arasılık, oldukça sık rastlanan özel- liklerdendir. Büyülü gerçekçilik biçim ve içerik açısından oldukça zengindir çünkü tek bir öğretiye ya da kurala bağlı kalmaz, içerisinde farklı dünyaları barındıran zen- gin kurgular göze çarpar. Adından da anlaşılacağı üzere hem büyülü hem de sıradan olan bir arada verilir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangi- sine ulaşılamaz? A) Büyülü gerçekçi roman, yapıdaki bütünlüğü kırarak okur ve yazarın arasındaki etkileşimi yeniden kurmuş- tur. B) Büyülü gerçekçi romanlarda yazar, eserlerinde farklı edebî metinlerle ilişki kurabilir. C) Geleneksel romana nazaran büyülü gerçekçi roman- lar, şekil ve konu itibarıyla özdeş değildir. D) Geleneksel romanda yazar, işlediği konuyu tek bir açı- dan aktarır. E) Geleneksel romanın kimi özellikleri, büyülü gerçekçi romanda ortadan kalkmış, yeni teknik ve anlatım bi- çimleri kullanılmaya başlanmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.
n
n.
Belirli bir uslamlama şeklinin veya bir mantık kuralının bireyin
bilişsel gelişim süreci içinde nasıl ortaya çıktığını ve geliştiğini
incelemek betimsel bir konuyken bu uslamlama biçiminin ya da
mantıksal çıkarım kuralının gerekçeli olup olmadığını incelemek
normatif bir konudur. Epistemoloji açısından önemli olan
sorunlar ise her zaman normatif sorunlar olmuştur. Diğer bir
söyleyişle mantığın ve matematiğin temel tartışmaları, esasta
bilim sürecinde kullanmış olduğumuz mantıksal ve
matematiksel yöntemlerin iyi yöntemler olduğuna hangi temelde
inanabileceğimize dair normatif tartışmalardır.
20. Bu parçad
ulaşıl
dakilerden hangisine
skin farklı
nek,
züm
emek
artışmalar
21. Bu parçaya göre, "bir uslamlama ya da mantık kuralının
normatifliği" aşağıdakilerin hangisine bağlıdır?
A)
Matematiği temel almasına
B) Epistemolojiden yararlanmasına
C) Nedensellik ilişkisiyle irdelenmesine
D) Objektif çıkarımlara dayanmasına
E) Bilişsel gelişme süreciyle izah edilmesine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
n n. Belirli bir uslamlama şeklinin veya bir mantık kuralının bireyin bilişsel gelişim süreci içinde nasıl ortaya çıktığını ve geliştiğini incelemek betimsel bir konuyken bu uslamlama biçiminin ya da mantıksal çıkarım kuralının gerekçeli olup olmadığını incelemek normatif bir konudur. Epistemoloji açısından önemli olan sorunlar ise her zaman normatif sorunlar olmuştur. Diğer bir söyleyişle mantığın ve matematiğin temel tartışmaları, esasta bilim sürecinde kullanmış olduğumuz mantıksal ve matematiksel yöntemlerin iyi yöntemler olduğuna hangi temelde inanabileceğimize dair normatif tartışmalardır. 20. Bu parçad ulaşıl dakilerden hangisine skin farklı nek, züm emek artışmalar 21. Bu parçaya göre, "bir uslamlama ya da mantık kuralının normatifliği" aşağıdakilerin hangisine bağlıdır? A) Matematiği temel almasına B) Epistemolojiden yararlanmasına C) Nedensellik ilişkisiyle irdelenmesine D) Objektif çıkarımlara dayanmasına E) Bilişsel gelişme süreciyle izah edilmesine
msatmak
iyle ka
Islam'a
kendine
Osman
biçim
içine
iftan
bir
diği
17. Türk Dil Kurumunun "Türkçe Sözlük'ünde "savun-
mak" kelimesinin karşılığı "müdafaa etmektir.
Radyo ve televizyon yayınlarında ise "savunmak"
kelimesi "iddia etmek" anlamında kullanılmaktadır.
"Bay A., Bay C.'nin ekonomimizi kötü duruma soktu-
ğunu savundu." "Bay O., Sayın E.'nin, Nazizm geli-
yor, faşizm tırmanıyor, yaygaralarının dayanaksız
ve yalan olduğunu savundu." "Bay N., erken seçim
anahtarının Doğruluk Partisinin elinde olduğunu
savundu." gibi cümlelere radyo ve televizyon yayın-
larında sık sık rastlamaktayız. Ancak bu cümlelerde
"iddia etti" yerine kullanılan "savundu" kelimesi
yanlış kullanılmaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz
gibi "savundu" kelimesi "müdafaa etti" kelimesinin
karşılığıdır. Yukarıdaki cümlelerde "savundu" keli-
mesi yerine "öne sürdü", "ileri sürdü" kelimelerini
kullanmak gerekir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akı-
şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
19.
A) O zaman cümleler doğru ve anlaşılır bir Türkçe
ile söylenmiş olur.
B) Bu şekilde kullanım dilimizi daha da zenginleşti-
rir.
C) Böylece duru bir anlatımın kapıları aralanmış
olur.
D) Bu kullanımla üslubumuz daha sanatlı bir özellik
de kazanır.
E) Böylelikle farklı söyleyişlerin zenginliğini dilimize
kazandırırız.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
msatmak iyle ka Islam'a kendine Osman biçim içine iftan bir diği 17. Türk Dil Kurumunun "Türkçe Sözlük'ünde "savun- mak" kelimesinin karşılığı "müdafaa etmektir. Radyo ve televizyon yayınlarında ise "savunmak" kelimesi "iddia etmek" anlamında kullanılmaktadır. "Bay A., Bay C.'nin ekonomimizi kötü duruma soktu- ğunu savundu." "Bay O., Sayın E.'nin, Nazizm geli- yor, faşizm tırmanıyor, yaygaralarının dayanaksız ve yalan olduğunu savundu." "Bay N., erken seçim anahtarının Doğruluk Partisinin elinde olduğunu savundu." gibi cümlelere radyo ve televizyon yayın- larında sık sık rastlamaktayız. Ancak bu cümlelerde "iddia etti" yerine kullanılan "savundu" kelimesi yanlış kullanılmaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi "savundu" kelimesi "müdafaa etti" kelimesinin karşılığıdır. Yukarıdaki cümlelerde "savundu" keli- mesi yerine "öne sürdü", "ileri sürdü" kelimelerini kullanmak gerekir. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 19. A) O zaman cümleler doğru ve anlaşılır bir Türkçe ile söylenmiş olur. B) Bu şekilde kullanım dilimizi daha da zenginleşti- rir. C) Böylece duru bir anlatımın kapıları aralanmış olur. D) Bu kullanımla üslubumuz daha sanatlı bir özellik de kazanır. E) Böylelikle farklı söyleyişlerin zenginliğini dilimize kazandırırız.
TES
onlara
plumların
nsitan, öze
unan bir şe
ni öğrencile
gretmenler
Stirme, ka
ni bireyse
ğlar.
iğinden st
al düşünme
ği kazand
ortaya ko
indan
mcı olma
m. Ge
duğum
mutlak
5.
5 ve 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Bir “konsept” sözcüğü var. Türkçe karşılığında “kav-
ram, yaklaşım, anlayış zihniyet” var. Ne derseniz
deyin. Pek çok seçeneği var. Mesela “trend” sözcü-
ğü büyülü gibi görünen sözlerden Bir meslektaşımız
bu konuda araştırma yaptı. Şu anda Türkçede kulla-
nılan İngilizce kökenli "trend" kelimesinin karşılığın-
da 56 tane kelime, ibare var Türkçenin bu zengin-
liğinden haberdar olmayan bir kişi elli altı kelimenin
varlığını bir kenara bırakarak o yabancı sözcüğü
kullanıyor. Bu elli altı kelime unutulduğunda ve keli-
meler mezarlığına gönderildiğinde kültürümüzün en
önemli değer taşları kayboluyor. Bununla birlikte o
sözlerle ilgili deyimlerimiz, atasözlerimiz unutulmaya
terk ediliyor ve dilde kısırlık dediğimiz olay meydana
geliyor.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
Öznel değerlendirmeler vardır.
Örneklemeden yararlanılmıştır.
Tartışmaya başvurulmuştur.
D Cikarimda bulunulmuştur.
Dolaylı anlatıma başvurulmuştur.
f
(1
7.
Se
ler
an
Çu
çiz
ya
ku
bir
B
da
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TES onlara plumların nsitan, öze unan bir şe ni öğrencile gretmenler Stirme, ka ni bireyse ğlar. iğinden st al düşünme ği kazand ortaya ko indan mcı olma m. Ge duğum mutlak 5. 5 ve 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bir “konsept” sözcüğü var. Türkçe karşılığında “kav- ram, yaklaşım, anlayış zihniyet” var. Ne derseniz deyin. Pek çok seçeneği var. Mesela “trend” sözcü- ğü büyülü gibi görünen sözlerden Bir meslektaşımız bu konuda araştırma yaptı. Şu anda Türkçede kulla- nılan İngilizce kökenli "trend" kelimesinin karşılığın- da 56 tane kelime, ibare var Türkçenin bu zengin- liğinden haberdar olmayan bir kişi elli altı kelimenin varlığını bir kenara bırakarak o yabancı sözcüğü kullanıyor. Bu elli altı kelime unutulduğunda ve keli- meler mezarlığına gönderildiğinde kültürümüzün en önemli değer taşları kayboluyor. Bununla birlikte o sözlerle ilgili deyimlerimiz, atasözlerimiz unutulmaya terk ediliyor ve dilde kısırlık dediğimiz olay meydana geliyor. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? Öznel değerlendirmeler vardır. Örneklemeden yararlanılmıştır. Tartışmaya başvurulmuştur. D Cikarimda bulunulmuştur. Dolaylı anlatıma başvurulmuştur. f (1 7. Se ler an Çu çiz ya ku bir B da E
Fale
üzerine
veya
rsunuz
na iş bu
Haha
ylerdi
ili ola
stal
2. Bir sanatçı için, romanı, şiir ya da öyküsü konusunda bilgi-
ler vermek, o yapıtı nasıl yazdığını, orada neler söylemek
istediğini anlatmaya girişmek, hem boş bir çaba hem de
okura karşı saygısızlıktır. Ayrıca böyle bir tutum yazarın
kendine güveninin olmadığını da gösterir. Doğrusu şudur:
Sanatçı yapıtını ortaya koyar, sonra bir yana çekilir. Artık
yapıt kendi başına kalmıştır; kendi kendini savunmalı, ya-
ratıcısının koruyuculuğuna sığınmamalıdır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Başarılı yapıt vermenin temel koşulu, okura saygı
duymaktır.
B) Sanatçı, yapıtıyla ilgili değerlendirme yapmaktan ka-
çınmalıdır.
C) Sanatçının yapıtını açıklaması, onun anlaşılmasını
kolaylaştırır.
D) Sanatçının yapıtını savunması olumsuz eleştirilere
yol açar.
E) Değişik türlerde yazmaya çalışma, sanatçının başarı-
sını güçleştirir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Fale üzerine veya rsunuz na iş bu Haha ylerdi ili ola stal 2. Bir sanatçı için, romanı, şiir ya da öyküsü konusunda bilgi- ler vermek, o yapıtı nasıl yazdığını, orada neler söylemek istediğini anlatmaya girişmek, hem boş bir çaba hem de okura karşı saygısızlıktır. Ayrıca böyle bir tutum yazarın kendine güveninin olmadığını da gösterir. Doğrusu şudur: Sanatçı yapıtını ortaya koyar, sonra bir yana çekilir. Artık yapıt kendi başına kalmıştır; kendi kendini savunmalı, ya- ratıcısının koruyuculuğuna sığınmamalıdır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Başarılı yapıt vermenin temel koşulu, okura saygı duymaktır. B) Sanatçı, yapıtıyla ilgili değerlendirme yapmaktan ka- çınmalıdır. C) Sanatçının yapıtını açıklaması, onun anlaşılmasını kolaylaştırır. D) Sanatçının yapıtını savunması olumsuz eleştirilere yol açar. E) Değişik türlerde yazmaya çalışma, sanatçının başarı- sını güçleştirir.
1.
TEST 48
Herkesin kendisine yakın bulduğu ressamlar, yazarlar,
şairler, besteciler vardır. Zamanla bunlar değişir, bunların
yerini yenileri alır. Sonra onlar da değişir. Sanatta, ölene
değin bir yapıta ya da sanatçıya bağlı kalmaktan söz edi-
lemez. Hatta zaman zaman, yaşamda olduğu gibi sanatta
da "Ben bu yazarın, bu ressamın nesini sevmişim?" diye
eski bir aşka dudak bile bükülebilir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yaşamla sanat arasında sıkı bir benzerlik olduğu
B) Sanatta sevgi ve beğeninin sürekli olmayacağı
C) Bir sanat dalından herkesin aynı tadı alamayacağı
CB Sanatın sürekli bir değişim süreci içinde olduğu
E) Sanatçıları değerlendirmenin çok zor olduğu
(19927 ÖSS)
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. TEST 48 Herkesin kendisine yakın bulduğu ressamlar, yazarlar, şairler, besteciler vardır. Zamanla bunlar değişir, bunların yerini yenileri alır. Sonra onlar da değişir. Sanatta, ölene değin bir yapıta ya da sanatçıya bağlı kalmaktan söz edi- lemez. Hatta zaman zaman, yaşamda olduğu gibi sanatta da "Ben bu yazarın, bu ressamın nesini sevmişim?" diye eski bir aşka dudak bile bükülebilir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamla sanat arasında sıkı bir benzerlik olduğu B) Sanatta sevgi ve beğeninin sürekli olmayacağı C) Bir sanat dalından herkesin aynı tadı alamayacağı CB Sanatın sürekli bir değişim süreci içinde olduğu E) Sanatçıları değerlendirmenin çok zor olduğu (19927 ÖSS) 3.
15. (1) Geçmişten bugüne uçaklara yıldırımlar kadar
türbülanslar da ciddi hasarlar verir. (II) Uçaklar genellikle
tırmanır veya alçalırken yıldırım çarpmasına maruz kalırlar.
(III) Yıldırım ilk olarak uçağın burun veya kanat ucu gibi
sivri bir kısmına temas eder. (IV) Temasın gerçekleştiği
noktada havadaki moleküllerin iyonlaşması nedeniyle
oluşan bir parlama görülür. (V) Ardından elektrik yüklü
parçacıklar iletken dış yüzey boyunca ilerler ve uçağın
bütünlüğüne zarar vermeden kuyruk gibi bir başka sivri
kısmından gökyüzüne dağılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
C) III.
B) II.
D) IV.
E) V.
2019-TYT-21
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
15. (1) Geçmişten bugüne uçaklara yıldırımlar kadar türbülanslar da ciddi hasarlar verir. (II) Uçaklar genellikle tırmanır veya alçalırken yıldırım çarpmasına maruz kalırlar. (III) Yıldırım ilk olarak uçağın burun veya kanat ucu gibi sivri bir kısmına temas eder. (IV) Temasın gerçekleştiği noktada havadaki moleküllerin iyonlaşması nedeniyle oluşan bir parlama görülür. (V) Ardından elektrik yüklü parçacıklar iletken dış yüzey boyunca ilerler ve uçağın bütünlüğüne zarar vermeden kuyruk gibi bir başka sivri kısmından gökyüzüne dağılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. C) III. B) II. D) IV. E) V. 2019-TYT-21
1860 Ekolü olarak da bilinen klasisizmde sanat yapıtının
1
gücünü akıl ve sağduyudan alması gerektiğine inanıl-
11
miştir. Tutkularını iradesi ile kontrol edebilen kişinin erdemli
ve ilkeli olduğuna inanılarak bu karakterin anlatılmaya de-
ger olduğu düşünülmüştür. Özellikle tiyatro ve şiir alanında
UI
gelişen akımın trajedi ve komedi türlerinde tek perdeli ve
uc birlik kuralına uygun oyunlar sergilenmiştir.
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinde bir bilgi
V
yanlışı vardır?
C) IIL
IV
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1860 Ekolü olarak da bilinen klasisizmde sanat yapıtının 1 gücünü akıl ve sağduyudan alması gerektiğine inanıl- 11 miştir. Tutkularını iradesi ile kontrol edebilen kişinin erdemli ve ilkeli olduğuna inanılarak bu karakterin anlatılmaya de- ger olduğu düşünülmüştür. Özellikle tiyatro ve şiir alanında UI gelişen akımın trajedi ve komedi türlerinde tek perdeli ve uc birlik kuralına uygun oyunlar sergilenmiştir. Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinde bir bilgi V yanlışı vardır? C) IIL IV D) IV E) V
YENİ N
TÜRKÇE TESTİ
27. Bir zamanlar sinemanın yaşını küçülttüğü iddia edilen
Steven Spielberg, daha sonraları "Büyüdüm." dedi ve
çektiği filmler Oscar'la ödüllendirildi. Amerikan sine-
masının harika çocuğu Spielberg, son filmi "Casuslar
Köprüsü"nde olduğu gibi artık tarihî öyküler anlatıyor.
1971'de televizyon için çektiği "Duel" salonlarda vizyon
şansı bulunca filmi izleyenler içlerinden şu düşünceyi
geçirmişti: "Kısıtlı imkânlarla böylesi bir film çeken,
bütçe bulsa nelere imza atmaz!" Nitekim bu görüş
1975 tarihli "Jaws"ta âdeta deniz yüzeyine çıkmıştı.
Peter Benchley'in çok satan romanından yapılan bu
uyarlama; önce Amerikalıları, sonra da bütün dünyayı
sudan nefret eder hâle getirmişti.
Bu parçadan Steven Spielberg ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisine ulaşılamaz?
A) Korku sinemasinin en başarılı ismi olduğuna
B) "Jaws" filminin tüm dünyayı etkisi altına aldığına
C) Konu olarak farklı alanlara yöneldiği filmler çektiğine
D) İlk filmleriyle bile büyük beğeni kazandığına
E) İlk başlarda kısıtlı bütçelerle filmler çektiğine
28. Çoğu insan arasındaki ilişki, beklentiye dayalıdır. Bir-
birlerinden karşılık beklerler. İnsan insana verdiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
YENİ N TÜRKÇE TESTİ 27. Bir zamanlar sinemanın yaşını küçülttüğü iddia edilen Steven Spielberg, daha sonraları "Büyüdüm." dedi ve çektiği filmler Oscar'la ödüllendirildi. Amerikan sine- masının harika çocuğu Spielberg, son filmi "Casuslar Köprüsü"nde olduğu gibi artık tarihî öyküler anlatıyor. 1971'de televizyon için çektiği "Duel" salonlarda vizyon şansı bulunca filmi izleyenler içlerinden şu düşünceyi geçirmişti: "Kısıtlı imkânlarla böylesi bir film çeken, bütçe bulsa nelere imza atmaz!" Nitekim bu görüş 1975 tarihli "Jaws"ta âdeta deniz yüzeyine çıkmıştı. Peter Benchley'in çok satan romanından yapılan bu uyarlama; önce Amerikalıları, sonra da bütün dünyayı sudan nefret eder hâle getirmişti. Bu parçadan Steven Spielberg ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? A) Korku sinemasinin en başarılı ismi olduğuna B) "Jaws" filminin tüm dünyayı etkisi altına aldığına C) Konu olarak farklı alanlara yöneldiği filmler çektiğine D) İlk filmleriyle bile büyük beğeni kazandığına E) İlk başlarda kısıtlı bütçelerle filmler çektiğine 28. Çoğu insan arasındaki ilişki, beklentiye dayalıdır. Bir- birlerinden karşılık beklerler. İnsan insana verdiği
26. Kimi uslu öğütler vererek, kimi ateş püskürerek sanat-
çıların artık çocukluğu bırakmalarını, yüzyıllardır de-
nenmiş yollara girmelerini istiyorlar. Dediklerine bakılır-
sa şiirde olsun; resimde, mimarlıkta olsun yeni çığırlar,
insan zevkinde bir düşme olduğunu gösteriyormuş.
Önüne geçilmezse dünyada güzellik kalmayacakmış.
Dünküler, ölmez eserler yaratmanın yolunu bulmuşlar;
bugünkülerin işi onlara uymak olmalıymış. Böyle eski-
ye benzemenin, araştırmalardan kaçıp kafayı tembel-
leştirmenin adını "klasik" olmak koymuşlar. Hâlbuki iyi
bir sanatçı olmanın koşulu; denenmemişi denemek,
klasik yöntemleri bırakıp yepyeni metotlarla okuyucuya
seslenebilmektir.
Bu sözleri söyleyen kişinin asıl anlatmak istediği
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Değerli bir sanatçı, özgünlüğü ve değişikliğiyle ken-
dini ispatlar.
B) Her eseri beğenme yanılgısına düşülmemelidir.
C) Başarıyı taklit etmek acizlerin işidir.
D) Klasik eserlerin başarısını yakalamak mümkün de-
ğildir.
E) Her sanatçı, değişime ayak uydurmayı bilmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Kimi uslu öğütler vererek, kimi ateş püskürerek sanat- çıların artık çocukluğu bırakmalarını, yüzyıllardır de- nenmiş yollara girmelerini istiyorlar. Dediklerine bakılır- sa şiirde olsun; resimde, mimarlıkta olsun yeni çığırlar, insan zevkinde bir düşme olduğunu gösteriyormuş. Önüne geçilmezse dünyada güzellik kalmayacakmış. Dünküler, ölmez eserler yaratmanın yolunu bulmuşlar; bugünkülerin işi onlara uymak olmalıymış. Böyle eski- ye benzemenin, araştırmalardan kaçıp kafayı tembel- leştirmenin adını "klasik" olmak koymuşlar. Hâlbuki iyi bir sanatçı olmanın koşulu; denenmemişi denemek, klasik yöntemleri bırakıp yepyeni metotlarla okuyucuya seslenebilmektir. Bu sözleri söyleyen kişinin asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Değerli bir sanatçı, özgünlüğü ve değişikliğiyle ken- dini ispatlar. B) Her eseri beğenme yanılgısına düşülmemelidir. C) Başarıyı taklit etmek acizlerin işidir. D) Klasik eserlerin başarısını yakalamak mümkün de- ğildir. E) Her sanatçı, değişime ayak uydurmayı bilmelidir.
I
1
6. 21. yüzyılın en heyecan verici araç şirketi Tesla ve Space X ile
uzay seyahatini gerçekliğimiz hâline getiren seri girişimci Elon
Musk: "Risk almamak en büyük risktir." diyor. Trafik sorununu
çözmeyi hedefleyen 30 katmanlı bir tünel, Mars'a gönderilecek
insanlar ve elektrikli araçların geleceğimizle olan kaçınılmaz
bağlantısı... Musk herkese başta risk gibi görünen iş kararları- 1
ni alıyor ve cesurca uygulayarak girdiği alanlarda yeni bir say-
fa açmayı başarıyor. Kendini başarılı kılan, hem kendini hem
de insanlığın geleceğini farklı bir boyuta taşıyacak kararları
vererek kırılma yaratan riskler alan Musk'ın öyküsü gerçekten
heyecan verici. Aynı zamanda da mesaj yüklü. Kendi hayatı-
mızda köklü değişimler sağlamak için belki de kendi düşünce
şeklimizi kökten değiştirerek karar almayı öğrenmemiz gereki-
yordur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Hayattaki tüm belirsizlikler, fikirlerinizi eyleme dönüştürme-
hiz için birer avantajdır.
B) Tüm zorlukları göze alarak işe başlayan korkusuz insanlar
başarıyı yakalayabilir.
Atılacak her adımdan önce tedbiri elden bırakmamak her
zaman fayda sağlar.
b) Bir işi yaparken önümüze taş koyan insanların olması mo-
tivasyonumuzu etkiler.
Kendine aşırı şekilde güvenen insanların geleceği hakkın-
da fikir yürütmek zordur.
1
I
1
1
1
1
1
I
1
1
8.
79
Fram
etkil
Per
de
ve
şair
Ro
zik
Sih
kar
ler
ad
siy
ve
rin
ya
B
de
A
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
I 1 6. 21. yüzyılın en heyecan verici araç şirketi Tesla ve Space X ile uzay seyahatini gerçekliğimiz hâline getiren seri girişimci Elon Musk: "Risk almamak en büyük risktir." diyor. Trafik sorununu çözmeyi hedefleyen 30 katmanlı bir tünel, Mars'a gönderilecek insanlar ve elektrikli araçların geleceğimizle olan kaçınılmaz bağlantısı... Musk herkese başta risk gibi görünen iş kararları- 1 ni alıyor ve cesurca uygulayarak girdiği alanlarda yeni bir say- fa açmayı başarıyor. Kendini başarılı kılan, hem kendini hem de insanlığın geleceğini farklı bir boyuta taşıyacak kararları vererek kırılma yaratan riskler alan Musk'ın öyküsü gerçekten heyecan verici. Aynı zamanda da mesaj yüklü. Kendi hayatı- mızda köklü değişimler sağlamak için belki de kendi düşünce şeklimizi kökten değiştirerek karar almayı öğrenmemiz gereki- yordur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Hayattaki tüm belirsizlikler, fikirlerinizi eyleme dönüştürme- hiz için birer avantajdır. B) Tüm zorlukları göze alarak işe başlayan korkusuz insanlar başarıyı yakalayabilir. Atılacak her adımdan önce tedbiri elden bırakmamak her zaman fayda sağlar. b) Bir işi yaparken önümüze taş koyan insanların olması mo- tivasyonumuzu etkiler. Kendine aşırı şekilde güvenen insanların geleceği hakkın- da fikir yürütmek zordur. 1 I 1 1 1 1 1 I 1 1 8. 79 Fram etkil Per de ve şair Ro zik Sih kar ler ad siy ve rin ya B de A B
9. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde bir yanlışlık
yapılmıştır?
Sanatçı
AY Şinasi
LB Namık Kemal
C) Abdülhak Hamit Tarhan
DAhmet Mithat Efendi
E Nabizade Nazım
WAKA
Edebî Akım
Klasisizm
Romantizm
Klasisizm
Romantizm
Natüralizm
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? Sanatçı AY Şinasi LB Namık Kemal C) Abdülhak Hamit Tarhan DAhmet Mithat Efendi E Nabizade Nazım WAKA Edebî Akım Klasisizm Romantizm Klasisizm Romantizm Natüralizm