Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

na
51
YAYINLARI
LİMİT
egmek
En önemli unsuru
4. Kulaktan dolma ile kitaptan bilme arasındaki fark
"hakikat"tir.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümlede
anlatılmak istenene en yakındır?
A) Gerçek bilgiye günlük edinimlerle değil, kitaplar
sayesinde ulaşılır.
B) Bilginin doğruluğunda sadece kitaplara değil,
farklı kişilerin fikirlerine de bakılmalıdır.
C) Teorik bilgiler günlük işlerde her zaman işe ya-
ramayabilir.
D) Sosyal yaşantılar kitaplardan edinilemeyecek
birçok bilgi ve beceriyi bireye kazandırır.
E) Gerçekler, kitapların satırlarında değil, hayatın
içinde olduğunda değer kazanır.
07
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
na 51 YAYINLARI LİMİT egmek En önemli unsuru 4. Kulaktan dolma ile kitaptan bilme arasındaki fark "hakikat"tir. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümlede anlatılmak istenene en yakındır? A) Gerçek bilgiye günlük edinimlerle değil, kitaplar sayesinde ulaşılır. B) Bilginin doğruluğunda sadece kitaplara değil, farklı kişilerin fikirlerine de bakılmalıdır. C) Teorik bilgiler günlük işlerde her zaman işe ya- ramayabilir. D) Sosyal yaşantılar kitaplardan edinilemeyecek birçok bilgi ve beceriyi bireye kazandırır. E) Gerçekler, kitapların satırlarında değil, hayatın içinde olduğunda değer kazanır. 07
1. I.
II.
III.
IV.
önemli bir yere sahip olduğundan
sponsorluk yatırımları
özellikle farklılık oluşturacağımız
marka algısı oluşturmada
V. ciddi yatırımlar yapıyor
VI. ileriye dönük büyüme hedefi olan
VII. her marka gibi bu alanda 2
VIII. projelere yöneliyoruz
Numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluştura-
cak şekilde sıralandığında hangisi, baştan üçüncü olur?
A) III.
B) VII.
C) I.
D) V.
E) II.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. I. II. III. IV. önemli bir yere sahip olduğundan sponsorluk yatırımları özellikle farklılık oluşturacağımız marka algısı oluşturmada V. ciddi yatırımlar yapıyor VI. ileriye dönük büyüme hedefi olan VII. her marka gibi bu alanda 2 VIII. projelere yöneliyoruz Numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluştura- cak şekilde sıralandığında hangisi, baştan üçüncü olur? A) III. B) VII. C) I. D) V. E) II.
· 12.
T
Bireyselleşmenin doğurduğu sonuçlardan en
önemlisi, belki de "millet" bilincinin tehlikeye girme-
sidir. Gelişimlerini "kişisel" olarak sürdüren ve "kendi
ayakları üzerinde durabilen birey", içinde bulunduğu
topluluğa entegre olabildiği sürece başarılı sayıla-
bilir. Maalesef günümüzde gelişimin kişisel olması
insanları kalite bakımından gökdelenler kadar yük-
seltse de bu gökdelenlerin bir yalnızlık abideleri
olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaya yetmiyor.
Bu parçanın başına, anlam bütünlüğüne göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Her birey yaşamda üzerine düşeni yerine getir-
melidir.
B) Kişisel gelişimin yerini hiçbir şey dolduramaz.
C) Insanın giderek kendi kabuğuna çekilmesi,
bireyselleşmesi pek çok olumsuzluğu beraberin-
de getiriyor.
D) Toplumsal bilinç, bireysel gelişimin önünde
engeldir.
E) Bireyler üzerine düşeni yerine getirmezse top-
lumsal yaşam tehlikeye girer.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
· 12. T Bireyselleşmenin doğurduğu sonuçlardan en önemlisi, belki de "millet" bilincinin tehlikeye girme- sidir. Gelişimlerini "kişisel" olarak sürdüren ve "kendi ayakları üzerinde durabilen birey", içinde bulunduğu topluluğa entegre olabildiği sürece başarılı sayıla- bilir. Maalesef günümüzde gelişimin kişisel olması insanları kalite bakımından gökdelenler kadar yük- seltse de bu gökdelenlerin bir yalnızlık abideleri olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaya yetmiyor. Bu parçanın başına, anlam bütünlüğüne göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Her birey yaşamda üzerine düşeni yerine getir- melidir. B) Kişisel gelişimin yerini hiçbir şey dolduramaz. C) Insanın giderek kendi kabuğuna çekilmesi, bireyselleşmesi pek çok olumsuzluğu beraberin- de getiriyor. D) Toplumsal bilinç, bireysel gelişimin önünde engeldir. E) Bireyler üzerine düşeni yerine getirmezse top- lumsal yaşam tehlikeye girer.
19. Tematik çeşitliliğin varlığı, filmin artıları arasında sayı-
labilir. Kurgu; her ne kadar siyasal, sosyolojik, psikolojik
ve düşünsel temellere yaslansa da aşk gibi lirik temalar
da yer yer kendisini hissettiriyor Bunun yanında filmin
bohem ve melankolik yapısını kuvvetlendiren karanlık
ve sıkkın renk ve mekân tercihleri göze çarpıyor. Ka-
rakterlerin ruhsal çözümlemeleri, titizlikle masaya yatı-
riliyor. Gerilim bir anda tırmandırılmıyor, bilakis acınan
ve sürekli ezilen kahramanın şiddete meyledişinin bi-
linçaltındaki gerekçeleri izleyenlerde yavaş yavaş olası
etkileri uyandırıyor.
21. (1) Sinema.
en popüle
farklı dil
vardır.
önüne
mişi,
Bu parçada ele alınan filmle ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A Karakterlerin psikolojik tahlillerinin özenle işlendiğine
B) Elmdeki sıkıntılı havanın adım adım tırmandırıldı-
ğına
Filmde çeşitli konuların bir arada işlendiğine
DYMekân seçiminde boğuk atmosfer tercihinin dikkat
çektiğine
E) Kahramanın, şiddeti tercihinin haklı sebeplerine
1895
den
ma
ya
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Tematik çeşitliliğin varlığı, filmin artıları arasında sayı- labilir. Kurgu; her ne kadar siyasal, sosyolojik, psikolojik ve düşünsel temellere yaslansa da aşk gibi lirik temalar da yer yer kendisini hissettiriyor Bunun yanında filmin bohem ve melankolik yapısını kuvvetlendiren karanlık ve sıkkın renk ve mekân tercihleri göze çarpıyor. Ka- rakterlerin ruhsal çözümlemeleri, titizlikle masaya yatı- riliyor. Gerilim bir anda tırmandırılmıyor, bilakis acınan ve sürekli ezilen kahramanın şiddete meyledişinin bi- linçaltındaki gerekçeleri izleyenlerde yavaş yavaş olası etkileri uyandırıyor. 21. (1) Sinema. en popüle farklı dil vardır. önüne mişi, Bu parçada ele alınan filmle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Karakterlerin psikolojik tahlillerinin özenle işlendiğine B) Elmdeki sıkıntılı havanın adım adım tırmandırıldı- ğına Filmde çeşitli konuların bir arada işlendiğine DYMekân seçiminde boğuk atmosfer tercihinin dikkat çektiğine E) Kahramanın, şiddeti tercihinin haklı sebeplerine 1895 den ma ya
Bir araştırmada, hava kirliliğine neden olan ince parçacık-
ların insan beynine olan etkisini ve bunların alzaymır gibi
bir hastalığa nasıl sebep olduğunu anlamak amaçlandı.
Araştırma sırasında katılımcılara 5 yıl arayla iki kez beyin
taraması yapıldı. Katılımcıların beyninde demansa (buna-
ma) özgü herhangi bir değişikliği tespit edebilmek için ma-
kine öğrenme algoritması kullanıldı. Araştırmacılar, tüm ka-
tılımcıların ince parçacık kirliliğine maruz kalıp kalmadık-
larını anlamak için eğitim, ırk, coğrafi bölge, sigara içme
gibi değişik faktörleri de göz önünde bulundurdu. Araştır-
macılar yüksek hava kirliliğine maruz kalma ile beyindeki
değişiklikler arasında sıkı bir ilişki olduğunu gördüler. Bu
çalışmanın, alzaymırla ilgili eksik parçaların tamamlanma-
sında da katkısı olacağı düşünülüyor.
35. Bu parçada anlatılan araştırma ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Konusunda uzman araştırmacılar tarafından yapılmıştır.
B) Çevresel veriler dikkate alınmıştır.
(C) Doğadaki değişimlerin insan üzerindeki etkisi öğrenil-
meye çalışılmıştır.
D) Belli bir zaman dilimi aralığındaki gelişmeler saptan-
mistir.
E) Tibbi bir amaç gözetilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bir araştırmada, hava kirliliğine neden olan ince parçacık- ların insan beynine olan etkisini ve bunların alzaymır gibi bir hastalığa nasıl sebep olduğunu anlamak amaçlandı. Araştırma sırasında katılımcılara 5 yıl arayla iki kez beyin taraması yapıldı. Katılımcıların beyninde demansa (buna- ma) özgü herhangi bir değişikliği tespit edebilmek için ma- kine öğrenme algoritması kullanıldı. Araştırmacılar, tüm ka- tılımcıların ince parçacık kirliliğine maruz kalıp kalmadık- larını anlamak için eğitim, ırk, coğrafi bölge, sigara içme gibi değişik faktörleri de göz önünde bulundurdu. Araştır- macılar yüksek hava kirliliğine maruz kalma ile beyindeki değişiklikler arasında sıkı bir ilişki olduğunu gördüler. Bu çalışmanın, alzaymırla ilgili eksik parçaların tamamlanma- sında da katkısı olacağı düşünülüyor. 35. Bu parçada anlatılan araştırma ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Konusunda uzman araştırmacılar tarafından yapılmıştır. B) Çevresel veriler dikkate alınmıştır. (C) Doğadaki değişimlerin insan üzerindeki etkisi öğrenil- meye çalışılmıştır. D) Belli bir zaman dilimi aralığındaki gelişmeler saptan- mistir. E) Tibbi bir amaç gözetilmiştir.
35 36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Deneme türünün özünde sanatsallik ve esneklik vardır
ki bu nitelikler onu öteki değerlendirici türlerden ayırır.
Gazete, dergi gibi yayın organlarında yayımlanması,
onun yalnızca el attığı konuları değil, kapsamını ve
biçimini de belirlemiştir. Deneme yazarı; eleştirici, eleyici
bir görev yüklenmektedir ve onu anlayabilecek aydın
kimselere seslenir. Aklıselim ölçütüyle ideolojik
fosilleşmelere, tabulara, klişelere karşı çıkar; olaylar
karşısında kendi görüşünü ortaya koyar. Demek oluyor
ki denemeci; ele aldığı konuya başkalarından farklı,
öznel bir biçimde bakar. Görüşlerini kısa, özlü, esprili,
okuyucuyu sıkmayacak yazınsal nitelik taşıyan bir
biçimde işler. Sorgulayıcı eğilimini benimsetmek,
okuyucuyu kalıplaşmış konularda farklı düşünmeye
özendirmek için kıvrak, usta bir üslup kullanır.
36. Bu parçadan deneme yazarıyla ilgili olarak
X 1. Okur üzerinde bırakacağı estetik etkiyi önemser.
II. İşlediği konuyu yeni bir bakış açısıyla yansıtır.
X III. Kendi hayat deneyimlerini anlatmaya odaklanır.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
DI ve III
C) Yalnız III
aufin
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Deneme türünün özünde sanatsallik ve esneklik vardır ki bu nitelikler onu öteki değerlendirici türlerden ayırır. Gazete, dergi gibi yayın organlarında yayımlanması, onun yalnızca el attığı konuları değil, kapsamını ve biçimini de belirlemiştir. Deneme yazarı; eleştirici, eleyici bir görev yüklenmektedir ve onu anlayabilecek aydın kimselere seslenir. Aklıselim ölçütüyle ideolojik fosilleşmelere, tabulara, klişelere karşı çıkar; olaylar karşısında kendi görüşünü ortaya koyar. Demek oluyor ki denemeci; ele aldığı konuya başkalarından farklı, öznel bir biçimde bakar. Görüşlerini kısa, özlü, esprili, okuyucuyu sıkmayacak yazınsal nitelik taşıyan bir biçimde işler. Sorgulayıcı eğilimini benimsetmek, okuyucuyu kalıplaşmış konularda farklı düşünmeye özendirmek için kıvrak, usta bir üslup kullanır. 36. Bu parçadan deneme yazarıyla ilgili olarak X 1. Okur üzerinde bırakacağı estetik etkiyi önemser. II. İşlediği konuyu yeni bir bakış açısıyla yansıtır. X III. Kendi hayat deneyimlerini anlatmaya odaklanır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II DI ve III C) Yalnız III aufin E) II ve III
16. Bilgi deyince genelde okullarda ders kitaplarından
öğrendiklerimiz akla gelir. Bununla kastedilen bilimsel
bilgidir. Genelde insanlar bu tür bilgilerin kesin
olduğunu düşünürler ancak durum böyle değildir.
Bilimsel bilgiler ancak yanlışlanana kadar doğru olarak
kabul edilebilir. Bir başka ifadeyle bilimsel kuramlarımız
karşıt kanıtların yokluğunda var olmaya devam eden,
kesin olmayan kuramlardır. Bilimsel ilerleme kesin
kuramlara yeni kesinlikler eklemek suretiyle değil, kesin
olmayan kuramların yanına daha iyilerinin getirilmesiyle
gerçekleşir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada öne sürülen
düşünceyi destekleyen bir yargıdır?
A) Bilgiye dayal kuramlar, kendi varlığının farkında olan
insanın, iç dünyasında ve etrafında olup bitenleri,
evreni anlama ve anlamlandırma çabasıdır.
O
İnsan, yapısı gereği şüphe eder, soru sorar; ilgisini
çeken her şeyi anlamak, zihnine takılan her soruya
bilimsel bir yaklaşım getirerek cevap bulmak ister.
C) İnsanlar, bilgi sahibi olduklarının farkında oldukları
andan itibaren, bu bilginin ne kadar doğru olduğu
sorusunu kendilerine sormuşlardır.
D) Yeni araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin eski
bilgilerle birleşmesi sonucunda, gerçeğe daha yakın
bilimsel veriler ortaya çıkar.
E) Bilimsel ilerlemeler, insanoğlunun eski bilgilere
güvenmeyerek onları çürüten yeni araştırmalar
yapma isteğinden kaynaklanmaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. Bilgi deyince genelde okullarda ders kitaplarından öğrendiklerimiz akla gelir. Bununla kastedilen bilimsel bilgidir. Genelde insanlar bu tür bilgilerin kesin olduğunu düşünürler ancak durum böyle değildir. Bilimsel bilgiler ancak yanlışlanana kadar doğru olarak kabul edilebilir. Bir başka ifadeyle bilimsel kuramlarımız karşıt kanıtların yokluğunda var olmaya devam eden, kesin olmayan kuramlardır. Bilimsel ilerleme kesin kuramlara yeni kesinlikler eklemek suretiyle değil, kesin olmayan kuramların yanına daha iyilerinin getirilmesiyle gerçekleşir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada öne sürülen düşünceyi destekleyen bir yargıdır? A) Bilgiye dayal kuramlar, kendi varlığının farkında olan insanın, iç dünyasında ve etrafında olup bitenleri, evreni anlama ve anlamlandırma çabasıdır. O İnsan, yapısı gereği şüphe eder, soru sorar; ilgisini çeken her şeyi anlamak, zihnine takılan her soruya bilimsel bir yaklaşım getirerek cevap bulmak ister. C) İnsanlar, bilgi sahibi olduklarının farkında oldukları andan itibaren, bu bilginin ne kadar doğru olduğu sorusunu kendilerine sormuşlardır. D) Yeni araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin eski bilgilerle birleşmesi sonucunda, gerçeğe daha yakın bilimsel veriler ortaya çıkar. E) Bilimsel ilerlemeler, insanoğlunun eski bilgilere güvenmeyerek onları çürüten yeni araştırmalar yapma isteğinden kaynaklanmaktadır.
8
X(
İnsan okurken seçici olmalıdır. Eline geçen her kitabı
plansız bir şekilde okuyup edindiği bilgiyi bir fırsatını
bulur bulmaz göstermek isteyen okuyucuyu da bir
düzeni bile olmayan sözlüğe benzetebiliriz. Hiçbir
şeyi tam olarak bilmez küçük tanımlar ve ipuçları
vardır. Zihinde ilk bakışta göz kamaştıran bilgisi ise
dergi ve gazete bilmecelerinin çözümünde yararlı
olmaktan öteye gitmez.
Aşağıdakilerden hangisi, parcada sözü edilen
okuyucunun bir özelliği olamaz?
A) Bilgilerini sergilemekten nostanmeet
B Bilgisi ile cevresinin savgısını kazanması
C) Bildiklerinin vüzeysel ve eksik olmast
(D). Her şeyl ben burim, iddiasında olması
E) Kitap seçerken özensiz davranması
b
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8 X( İnsan okurken seçici olmalıdır. Eline geçen her kitabı plansız bir şekilde okuyup edindiği bilgiyi bir fırsatını bulur bulmaz göstermek isteyen okuyucuyu da bir düzeni bile olmayan sözlüğe benzetebiliriz. Hiçbir şeyi tam olarak bilmez küçük tanımlar ve ipuçları vardır. Zihinde ilk bakışta göz kamaştıran bilgisi ise dergi ve gazete bilmecelerinin çözümünde yararlı olmaktan öteye gitmez. Aşağıdakilerden hangisi, parcada sözü edilen okuyucunun bir özelliği olamaz? A) Bilgilerini sergilemekten nostanmeet B Bilgisi ile cevresinin savgısını kazanması C) Bildiklerinin vüzeysel ve eksik olmast (D). Her şeyl ben burim, iddiasında olması E) Kitap seçerken özensiz davranması b
2019-TYT/Türkçe
30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K. Dick, bilim
kurg. edebiyatının en beğenilen yazarlarından biridir.
ilk hikaye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde,
gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı
iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği
eserlerinden biri, 1968 yılında kaleme aldığı Androidler
Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın
ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi
yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında,
insanla robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını
görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar,
ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer
yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir.
Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu
filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de
kaynaklık etmiştir.
Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi sövlenemez?
A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği
BY Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde
durduğu
C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü
D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu
sorguladığı
Ques
1
E) Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını
mattiği
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2019-TYT/Türkçe 30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K. Dick, bilim kurg. edebiyatının en beğenilen yazarlarından biridir. ilk hikaye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde, gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği eserlerinden biri, 1968 yılında kaleme aldığı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında, insanla robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar, ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir. Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de kaynaklık etmiştir. Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi sövlenemez? A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği BY Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde durduğu C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu sorguladığı Ques 1 E) Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını mattiği 3
27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan
da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan
büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için
çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici
olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar.
Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda
bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve
kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen
bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı.
-h
Wadha
GRAND
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe, şimdilik tasarım
amasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir.
B) Geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında
parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış
oldu..
C) Plastiğin yerine alternatif malzeme üretme fikrinin
ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak
görünmüyor.
W
D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzeri
maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir.
E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması, ilerleyen
zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar. Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı. -h Wadha GRAND Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe, şimdilik tasarım amasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir. B) Geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış oldu.. C) Plastiğin yerine alternatif malzeme üretme fikrinin ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak görünmüyor. W D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzeri maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir. E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması, ilerleyen zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.
38
67. VE 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Gözlerime inanamıyordum. Sarp Toros Dağları'nın
oteklerine kurulmuş sakh bir kent vardı karşımda.
Neler yaşanmıştı burada? Acaba hangi uygarlık-
lardan izler taşıyordu burası? Şimdiye kadar ne-
den buralara kimsecikler gelmemişti? Sorular bir-
birini izliyordu. Kisa bir soluklanmanın ardından
etrafı keşfe başladım. Merakh gözlerle kalıntılar
arasında kentin gizlerini çözmerne yardimci ola-
cak ipuçları aradım. Kiremit parçaları, yan işlenmiş
desenli taşlar, bulunduğum yerin tarihinin çok es-
ki çağlara belki de Eski Yunan ve Roma uygarlık-
lannin gelişip yayıldığı çağlara uzandığının birer
kanıtıydı. Acele acele notlar alıyordum. Bunlar,
saklı bir kenti gün yüzüne çıkaracak notlardı ve bu
beni çok heyecanlandırıyordu.
67. Bu parçanın bütününde yazar aşağıdakilerin
hangisinden söz etmiştir?
FW
A) Antik bir kenti keşfettiğinde yaşadığı duygu-
Jardan
B) Macerayı seven bir kişiliğinin olduğundan
C) Yapıtlannı gözlem sonucunda oluşturduğundan
D) Merak duygusunun bilimin gelişmesine katkı-
AN
sının olduğundan
E) Başından geçenleri olduğu gibi anlattığından
A) 1. ve 2.
68. Bu parçayla ilgili olarak söylenenen,
1. Gözlemlerden yararlanılmıştır.
2. Tahmin içeren yargıya yer verilmiştir.
3. Gerekçeli önerilere yer verilmiştir.
4. Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
5. Kimi yargılar koşula bağlılık bildirmektedir.
cümlelerinden hangisi ya da hangileri yanlıştır?
B) Yalnız 3.
D) 4. ve 5.
Güvender Yayınları
0
E) 3. ve 5.
ll%
C) 3. ve 4.
69.
1. Ki
2. K
3. K
4. P
5. H
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38 67. VE 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Gözlerime inanamıyordum. Sarp Toros Dağları'nın oteklerine kurulmuş sakh bir kent vardı karşımda. Neler yaşanmıştı burada? Acaba hangi uygarlık- lardan izler taşıyordu burası? Şimdiye kadar ne- den buralara kimsecikler gelmemişti? Sorular bir- birini izliyordu. Kisa bir soluklanmanın ardından etrafı keşfe başladım. Merakh gözlerle kalıntılar arasında kentin gizlerini çözmerne yardimci ola- cak ipuçları aradım. Kiremit parçaları, yan işlenmiş desenli taşlar, bulunduğum yerin tarihinin çok es- ki çağlara belki de Eski Yunan ve Roma uygarlık- lannin gelişip yayıldığı çağlara uzandığının birer kanıtıydı. Acele acele notlar alıyordum. Bunlar, saklı bir kenti gün yüzüne çıkaracak notlardı ve bu beni çok heyecanlandırıyordu. 67. Bu parçanın bütününde yazar aşağıdakilerin hangisinden söz etmiştir? FW A) Antik bir kenti keşfettiğinde yaşadığı duygu- Jardan B) Macerayı seven bir kişiliğinin olduğundan C) Yapıtlannı gözlem sonucunda oluşturduğundan D) Merak duygusunun bilimin gelişmesine katkı- AN sının olduğundan E) Başından geçenleri olduğu gibi anlattığından A) 1. ve 2. 68. Bu parçayla ilgili olarak söylenenen, 1. Gözlemlerden yararlanılmıştır. 2. Tahmin içeren yargıya yer verilmiştir. 3. Gerekçeli önerilere yer verilmiştir. 4. Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. 5. Kimi yargılar koşula bağlılık bildirmektedir. cümlelerinden hangisi ya da hangileri yanlıştır? B) Yalnız 3. D) 4. ve 5. Güvender Yayınları 0 E) 3. ve 5. ll% C) 3. ve 4. 69. 1. Ki 2. K 3. K 4. P 5. H
19. Bir zamanlar oturduğum semtlerin vapurları yine hep
o hareket telaşı içindeydiler. İşte, Kadıköy'e kalkacak 6
vapurunun zili çalmaya başladı. İşte, Boğaz'ın Anadolu
Kıyısını yapacak 6,5... Bir zamanlar saniyeleri bile değerli
olan bu kâh kusurlu kâh kusursuz rakamlar şimdi benim
için eski önemlerini ne kadar yitirmiş. Zil istediği kadar
acılaşabilir, memur demir kapıyı kapamak korkutmasını
istediği kadar ileri götürebilir. Ben artık o vapurların
yolcusu değilim, benim oralarda artık kimsem kalmadı.
Yüksek Kaldırım'dan istediğim kadar yavaş, eski kitap
satan dükkânların camekanları önünde istediğim kadar
oyalana oyalana çıkabilirim. Tünel'e varınca tramvay
bekliyormuş gibi üzüntülü bir hâl alarak tramvaya
binenleri izler; sonra yürüye yürüye gitmeye karar vermiş
bir insan tavrıyla çevreyi seyrederek Galatasaray'a,
Taksim'e kadar yürüyebilirim.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Kişileştirme yapılmıştır.
B) Örneklemeye yer verilmiştir.
C) İkilemelerden yararlanılmıştır.
D) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.
E) Öykülemeye başvurulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Bir zamanlar oturduğum semtlerin vapurları yine hep o hareket telaşı içindeydiler. İşte, Kadıköy'e kalkacak 6 vapurunun zili çalmaya başladı. İşte, Boğaz'ın Anadolu Kıyısını yapacak 6,5... Bir zamanlar saniyeleri bile değerli olan bu kâh kusurlu kâh kusursuz rakamlar şimdi benim için eski önemlerini ne kadar yitirmiş. Zil istediği kadar acılaşabilir, memur demir kapıyı kapamak korkutmasını istediği kadar ileri götürebilir. Ben artık o vapurların yolcusu değilim, benim oralarda artık kimsem kalmadı. Yüksek Kaldırım'dan istediğim kadar yavaş, eski kitap satan dükkânların camekanları önünde istediğim kadar oyalana oyalana çıkabilirim. Tünel'e varınca tramvay bekliyormuş gibi üzüntülü bir hâl alarak tramvaya binenleri izler; sonra yürüye yürüye gitmeye karar vermiş bir insan tavrıyla çevreyi seyrederek Galatasaray'a, Taksim'e kadar yürüyebilirim. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişileştirme yapılmıştır. B) Örneklemeye yer verilmiştir. C) İkilemelerden yararlanılmıştır. D) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. E) Öykülemeye başvurulmuştur.
2.
(1) Doktor Jivago bir dönem romanı olarak okunabilir. (II)
Bu çerçeveden bakıldığında özellikle bizim toplumumuz
için bilgilendirici nitelikler taşıyor. (III) Eleştirel bir yapıt-ola-
rak okunduğunda ise yine son derece doyurucu olacaktır.
(IV) Eleştirinin yaşamın içinden ögelerle yapılıyor olması,
romanın değerini artırmaktadır. (V) Tüm bunların yanı sıra
romanın, felsefi ve dinî açıdan da oldukça zengin bir me-
6qtin olduğunu söylemek mümkün.
Doktor Jivago adlı yapıtın anlatıldığı bu parçadaki nu-
qiri maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Taid
A) I. cümleden, belli bir zaman aralığını yansıttığına ulaşı-
labilir.
B) II. cümlede, insanları aydınlatıcı yönünün ağır bastığı-
na değinilmiştir
III. cümlede, farklı bir açıdan okunmaya olanak tanıyan
bir yapıt olduğu dile getirilmiştik
D) IV. cümlede, içerdiği eleştirel değerlendirmelerin-ya-
şamla bağının olduğuna değinilmiştir.
E) V. cümlede, farklı alanlara yönelik unsurlar taşıdığı üze-
rinde durulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Doktor Jivago bir dönem romanı olarak okunabilir. (II) Bu çerçeveden bakıldığında özellikle bizim toplumumuz için bilgilendirici nitelikler taşıyor. (III) Eleştirel bir yapıt-ola- rak okunduğunda ise yine son derece doyurucu olacaktır. (IV) Eleştirinin yaşamın içinden ögelerle yapılıyor olması, romanın değerini artırmaktadır. (V) Tüm bunların yanı sıra romanın, felsefi ve dinî açıdan da oldukça zengin bir me- 6qtin olduğunu söylemek mümkün. Doktor Jivago adlı yapıtın anlatıldığı bu parçadaki nu- qiri maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Taid A) I. cümleden, belli bir zaman aralığını yansıttığına ulaşı- labilir. B) II. cümlede, insanları aydınlatıcı yönünün ağır bastığı- na değinilmiştir III. cümlede, farklı bir açıdan okunmaya olanak tanıyan bir yapıt olduğu dile getirilmiştik D) IV. cümlede, içerdiği eleştirel değerlendirmelerin-ya- şamla bağının olduğuna değinilmiştir. E) V. cümlede, farklı alanlara yönelik unsurlar taşıdığı üze- rinde durulmuştur.
18. Nedim dış dünyadan aldıklarını, duyduğu gibi
verir. İzlenimlerini ve gözlemlerini soyutlaştırıp
bir süs olarak kullanmaz. Şiirlerinde de yaşa-
dığını, duyduğunu, gördüğünü sezersiniz. Min-
kendinden
yatürle, resim arasındaki fark neyse
önceliklerle. Nedim arasındaki fark da odur.
Güzel, sevgili, mey mazmunluktan çıkar onun
söyleyişinde. Duygu ya da duyuş izlenimle bir-
leşir, okuyanın gözünde bir resim olur çıkar.
Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılamaz?
A) Nedim, kalıplaşmış söyleyişten çok, özgün
söyleyişle tanınır.
B) Nedim, Divan edebiyatının soyut güzellikle-
rini yaşadığı çağın somut gerçeklerine kat-
masını bilmiştir.
C) Nedim, dış dünya ile ilgili izlenimlerini duy-
gularından yararlanarak yansıtır.
D) Nedim ile daha önceki Divan şairleri arasın-
da anlatım bakımından fark vardır.
fdd yayınları
20
E) Nedim'i okuyan, o duygulan hayal dünya-
sında rahatlıkla somutlaştırabilir.
21.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Nedim dış dünyadan aldıklarını, duyduğu gibi verir. İzlenimlerini ve gözlemlerini soyutlaştırıp bir süs olarak kullanmaz. Şiirlerinde de yaşa- dığını, duyduğunu, gördüğünü sezersiniz. Min- kendinden yatürle, resim arasındaki fark neyse önceliklerle. Nedim arasındaki fark da odur. Güzel, sevgili, mey mazmunluktan çıkar onun söyleyişinde. Duygu ya da duyuş izlenimle bir- leşir, okuyanın gözünde bir resim olur çıkar. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? A) Nedim, kalıplaşmış söyleyişten çok, özgün söyleyişle tanınır. B) Nedim, Divan edebiyatının soyut güzellikle- rini yaşadığı çağın somut gerçeklerine kat- masını bilmiştir. C) Nedim, dış dünya ile ilgili izlenimlerini duy- gularından yararlanarak yansıtır. D) Nedim ile daha önceki Divan şairleri arasın- da anlatım bakımından fark vardır. fdd yayınları 20 E) Nedim'i okuyan, o duygulan hayal dünya- sında rahatlıkla somutlaştırabilir. 21.
37. Öyle anlar vardır ki havayı içime ne kadar çekersem çekeyim
ve doktorların tavsiye ettiği türden derin derin nefester alırsam
alayım aldığım nefes bir türlü yeterli gelmez. Bir sıkıntı basar,
ağırlaşırım. İstenen uzunlukta ve derinlikte nefes alamazsam
her şey bitecekmiş gibi olur. İşte bu duyguyu ancak serin ve
yumuşak bir meltem silebilir. Nefes almama bile gerek kalma-
dan nereye gideceğini ve neye yarayacağını biliyormuşçasına
uzuvlarımı bir bir ziyaret edip vazifesini yerine getiren ve ben-
deki yükü sırtlayıp giden bir meltem olmalı derim. Hafiflediğimi
hisseder, kamburumu düzeltecek gücü bulurum kendimde bir
anda. Dertlerimi yele, kendimi yola veririm. Bu iç arınmanın
ardından, dışımı da temizleyecek bir yağmur olsa derken ilk
damlayı yüzümde hissederim.
Bu sözleri söyleyen kişinin ruh hali aşağıdakilerden han-
gisiyle ilişkilendirilebilir?
A) Kendi isteklerine kulak vermekten ziyade başkalarının
söyledikleriyle ilgilenir.
B) Önceden eline geçen firsatları değerlendiremediği için üz-
gündür.
hâlini doğa
C) Yaşadığı olumsuz ruh hâlini doğa ile bütünleştirerek aşabi-
len biridir.
D) İnsanların onu anlamadığını düşünerek çareyi doğaya si-
ğınmakta bulur.
E) Ömrünü yararsız işler peşinde koşarak geçirdiği için piş-
manlık duymaktadır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37. Öyle anlar vardır ki havayı içime ne kadar çekersem çekeyim ve doktorların tavsiye ettiği türden derin derin nefester alırsam alayım aldığım nefes bir türlü yeterli gelmez. Bir sıkıntı basar, ağırlaşırım. İstenen uzunlukta ve derinlikte nefes alamazsam her şey bitecekmiş gibi olur. İşte bu duyguyu ancak serin ve yumuşak bir meltem silebilir. Nefes almama bile gerek kalma- dan nereye gideceğini ve neye yarayacağını biliyormuşçasına uzuvlarımı bir bir ziyaret edip vazifesini yerine getiren ve ben- deki yükü sırtlayıp giden bir meltem olmalı derim. Hafiflediğimi hisseder, kamburumu düzeltecek gücü bulurum kendimde bir anda. Dertlerimi yele, kendimi yola veririm. Bu iç arınmanın ardından, dışımı da temizleyecek bir yağmur olsa derken ilk damlayı yüzümde hissederim. Bu sözleri söyleyen kişinin ruh hali aşağıdakilerden han- gisiyle ilişkilendirilebilir? A) Kendi isteklerine kulak vermekten ziyade başkalarının söyledikleriyle ilgilenir. B) Önceden eline geçen firsatları değerlendiremediği için üz- gündür. hâlini doğa C) Yaşadığı olumsuz ruh hâlini doğa ile bütünleştirerek aşabi- len biridir. D) İnsanların onu anlamadığını düşünerek çareyi doğaya si- ğınmakta bulur. E) Ömrünü yararsız işler peşinde koşarak geçirdiği için piş- manlık duymaktadır. Diğer sayfaya geçiniz.
11. "Eleştirmen, eleştirdiği yapıtla okuyucu arasında köprü kur-
maya çalışır." diyor Fethi Naci. Ona göre bir eleştirmen, ken-
di görüşleri, beğenisi, ölçütleri açısından okuyucuyu zorlu-
yor, onu güdümlemeye, yönlendirmeye çalışıyorsa yanlış
yolda demektir. Dolayısıyla bir eleştirmenin görevi, okuru et-
kilemek, belirli kalıpların içine sokmak değil,
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilemez?
A) onu, birlikte düşünmeye, tartışmaya ve değerlendirme-
ye çağırmaktır.
B) ona özgürce düşünebileceği açık kapılar bırakmaktır.
C) onun görüşlerini rahatça ileri sürebileceği, kendi çaba-
sıyla yapıtı zenginleştirebileceği olanakları sunmaktır.
(D) onun yapıtta açık bırakılan yerleri yakalamasını, bu bö-
lümleri kendi çabasıyla doldurmasını sağlamaktır.
on
-onun duygu ve düşünce dünyasını biçimlendirmek, oku-
ru çağın idrak seviyesine çıkarmaktır.
O
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. "Eleştirmen, eleştirdiği yapıtla okuyucu arasında köprü kur- maya çalışır." diyor Fethi Naci. Ona göre bir eleştirmen, ken- di görüşleri, beğenisi, ölçütleri açısından okuyucuyu zorlu- yor, onu güdümlemeye, yönlendirmeye çalışıyorsa yanlış yolda demektir. Dolayısıyla bir eleştirmenin görevi, okuru et- kilemek, belirli kalıpların içine sokmak değil, Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilemez? A) onu, birlikte düşünmeye, tartışmaya ve değerlendirme- ye çağırmaktır. B) ona özgürce düşünebileceği açık kapılar bırakmaktır. C) onun görüşlerini rahatça ileri sürebileceği, kendi çaba- sıyla yapıtı zenginleştirebileceği olanakları sunmaktır. (D) onun yapıtta açık bırakılan yerleri yakalamasını, bu bö- lümleri kendi çabasıyla doldurmasını sağlamaktır. on -onun duygu ve düşünce dünyasını biçimlendirmek, oku- ru çağın idrak seviyesine çıkarmaktır. O