Anlatım Biçimleri Soruları

ri dişia- r. Bunu yüzünü güzellik- gerekli. figürün yu sev- dar etkili a göre kendisi- mekten dığımız özelliği- anlama- mez atsal bir I etmek Igılama mlar da H I Z V E R E N K labilir. 4. Anlatımı güzelleştiren ya da çirkinleştiren etken- ler çok yönlüdür. Dil konusunda çalışma yapan- lar ayrı ayrı adlar altında ele alırlar bu etkenleri. Doğrudur da. Çünkü duygu, düşünce, olay ve ne olguları sözcüklere dökmedir anlatım. Anlatımın gücü, sözcüklerin kullanımında, onların birbirleriyle oluşturduğu bağıntılardadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Bununla birlikte, yazınsal söylemle bilgilendirme amaçlı söylemin farklı olduğunu bilirler. B) Dilin sunduğu olanaklardan yararlanarak değişik cümle türlerine başvururlar. C) Ne var ki bunlardan her birinin eninde sonun- da gelip sözcüklerin seçimine ve kullanımına dayandığını vurgularlar. D) Söz gelimi, görüntüler yaratacak, daha doğrusu düşünsel resimler oluşturacak sözcükler seçer- ler. E) Sözcüklerin, kişilerin deneyim ve yaşantısına göre değişen anlamlarına çağrışımsal anlam derler. Paragraf Hız Soruları

Temel 12. Adına "merhamet edebiyatı" da denilen, aç kalmış insan- lara acımak, onlara üzüntü ve sevgiyle bakmak, onlara el uzatmak güzel hem de çok güzel bir harekettir kaynaklara inilmeden, gelişim süreçlerini bilip bütünlük içinde incelemeden Afrika'daki açlığı kavrayamaz ve kav- ratamayız. Bunun için bireysel ve duygusal bakış açısını aşmak, hiç değilse onu toplumsal ve düşünsel bir anlayışla tamamlamak gerekir. Bu parçadaki boş bırakılan yeri dil ve anlam bakımın- dan tamamlamaya en uygun söz aşağıdakilerden han- gisinde verilmiştir? A) ama bütün bunlar asla yeterli değildir. B) ama bu güzel uğraşın destekçisi pek az. C) çünkü sanatçı, yaşanan acılara karşı duyarsız olamaz. D) ne yazık ki her güzel harekette olduğu gibi bunun oku- yucuda bir karşılığı olmuyor. E) nitekim bu sayede Afrika'daki açlığa dikkat çekiliyor. mal CORU BANKASI

29. Cumhuriyet Dönemi'nin ünlü şairlerinde Ahmet Arif, Anka- ra Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü'nden mezun olmuştur. 1940 - 1955 yılları arasında çeşitli dergilerde yayımladığı şiirlerinde kullandığı kendine has lirizmi ve hayal gücüyle Türk edebiyatındaki yerini al- mıştır. Sanatçı, Türkçeyi en iyi kullanan şairlerimizdendir. Şi- irlerinde hep ezilen insanlardan yana olmuştur ve ezilenlerin kardeşliğine vurgu yapmıştır. Şiirlerinin toplandığı tek kitabı "Hasretinden Prangalar Eskittim" 1968'de yayımlanmıştır. Eser, Türkiye'de en çok basılan kitaplar listesindedir. Ahmet Arif şiiri hâlâ gençliğe damgasını vurmaktadır. Ahmet Kaya, Cem Karaca gibi sanatçılar tarafından birçok şiiri bestelen- miştir. www - G Bu paragrafta Ahmet Arif ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir LA) Özgün bir şair olduğuna B) Şiirlerinde yoksul halkın acılarını ele aldığına be C) Siir kitabının okuyucular tarafından yoğun ilgi gördüğü- ne LD) Siirlerinin bazı sanatçılarca bestelendiğine 4 Türk şiirine yeni açılımlar getirdiğine 31

ZEYİNDE ANLAM fi Bölme, Paragrafın Akışı) 3. Test 6 var. (1) Oysa yaşamakla yazmak zıt şeyler değil ki karşı kar. "Yazmak mı yaşamak mı?" ikilemenin açmazına düşenler kapı aralayan bir yöntem olarak yaklaşıyorum. (III) Hele de şıya konsunlar. (II) Yaşamaya, ben, tanımaya ve yazmaya yaşarken yaşadıklarına yazar gözlüğünü çıkarmadan baka- biliyorsan yazmakla yaşamak çok uyumlu bir ikili olacaktır. (IV) Kimilerine göre, yazı, ancak yaşanmış olanı aktarabil- diği ölçüde başarılı olma şansını elde eder. (V) Bu yaşantı, iç yaşantı da olabilir, dış yaşantı da. (VI) Yeter ki yazarın yazdığı yaşamış olduğu bir yaşantı olsun. (VII) Bunu bazen o derece abartırlar ki yazar, kendi yaşamıyla kahramanın yaşamını birbirine karıştırır. (VIII) Balzac'ın hastalığı sıra- sında kahramanlarından birisi olan hayalî bir doktoru gün- lerce aratmasını andırır durumlara maruz kalır böyleleri. Bu parçayı anlam ve anlatım bütünlüğü açısından ikiye bölmek gerekirse numaralanmış cümlelerin hangisiyle ikinci paragraf başlatılmalıdır? A) II. B) III. G) IV. D) V. E) VI. 5. (1) larl diy yo S r

go- A bak- den de en 3- AAA TÜRKÇE 22-23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Teknolojinin ilk harikasıdır trenler. (II) Ilk buharlı lo- komotifin 1802'de Trevit Hick tarafından Ingiltere'de icat edilmesinin ardından tren yolculukları ve tren ta- şımacılığı başladı. (III) Trenler, günümüzde ulaşım va- sıtası olarak diğer ulaşım araçlarına nazaran daha az kullanılmakta. (IV) Avrupa, Uzak Doğu ülkeleri ve Ame- rika'da ise artık hızlı tren adıyla altın çağını yaşamakta. (V) Ne varsa eskilerde var, derler ya gerçekten eski trenler ve tren yolculukları bambaşkaydı. (VI) Insanlara yolculuk esnasında içinde gezebileceği, evindeki rahat- lıkla uyuyabileceği ortamlar sağlamanın haklı gururunu yaşadı yüzyıllarca. (VII) Manzarayı seyrederken yemek yemenin, dağların arasından süzülürken çay içmenin, kitap okumanın ya da fasılasız bir uykunun tadına va- ranlar bu yüzden asla vazgeçmezdi tren yolculukların- dan. 22. Bu parçadan hareketle "trenler" ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Birçok insanın daha güvenli oluşundan ötürü yolcu- luklar için treni tercih ettiği B) Hızlı trenlerin, uzun mesafe yolculuklarında en çok tercih edilen araç olduğu C) Trenlerin yerini günümüzde başka ulaşım vasıtala- nin aldığı DVEskiden trenlerin âdeta ev konforu sağlayarak ke- yifli anlar yaşattığı E) Insanların kafasını dinlemek için en uygun ortamlar- dan biri olarak görüldüğü

da si 2.1.4 Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde Istanbul'un kenar semtlerinden birinde oturan yaşlı bir kadının evine hırsız gl- rer. Bunun üzerine kadın, padişahın huzuruna çıkar. Evinin soyulduğunu ve bu olaydan padişahın sorumlu olduğunu söyler. Bunun üzerine Kanuni, "Bana bak kadın! Sen nasıl bir uyku uyudun da evinin soyulduğunu duymadın?" deyince yaşlı kadın, "Padişahım, kusura bakma! Biz seni uyanık bilir- dik. O yüzden evimizde rahat uyurduk." der. Bunun üzerine Kanuni utanarak "Haklısın!" der ve kadının çalınan malları- nin bedelini öder. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde yaşanan bu ha- diseye bakılarak aşağıdaki yargılardan hangisine-ula- şılabilir? A) Halkın devlete olan güveni azalmıştır. B) Kanuni Dönemi en fazla hırsızlığın yaşandığı dönem olmuştur. Kanuni Dönemi'nde hoşgörülü bir politika izlenmiştir. Osmanlı Devleti, taşrada yaşanan bu olaya karşı yaşlı kadını hakk bulmuştur. E) Yaşlı kadın, Kanuni'den şikâyetçi olarak padişahın ce- zalandırmasını sağlamıştır.

TYT/ Türkçe 38.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Internet, etkin bilgi iletişim aracı olarak günlük hayatta eğitimden araştırmaya, sağlıktan ticarete tüm sektörlerde hizmet anlayışında değişim yaratmıştır. (1) Internetin bilgi- ye zaman ve mekandan-bagimsiz olarak süratli erişin sun- ması, kullanıcı kitlesi ile sanal ortamda iletişim olanağı ve bilgi aktarımı sağlamaktadır. (III) Günümüzün dünyasında, çeşitli alanlarda bireysel ve kurumsal hizmetler sunan mil- yonlarca WEB sitesi bulunmaktadır. (IV) Bu sitelerin, bilgiye erişim taleplerine cevap vermesi beklenmektedir (V) Bun dan dolayı, WEB sayfalarının içeriğinin uygun şekilde hazır- lanması ve doyurucu bilgiyi kişiye sunması gerekmektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ne- den-sonuç ilgişine yer verilmiştir? 811 A) I C) III D) IV E) V

engel GO- e- la ri i I 1 Paylaşım Yayınları 19. (1) Her ne kadar oluşumunun ilk döneminde daha yoğun ol- sa da Dünya, oluştuğundan beri yoğun bir meteor bombar- dimanı altındadır. (II) Meteorların aslında en büyük özelliği Dünya'nın oluşumuna ışık tutabilecek özellikleri bünyesinde barındırmasıdır. (III) Yörüngesinde dolanıp duran Dünya'nın karşısına sürekli kuyrukluyıldızlardan, asteroitlerden, Ay'dan ve Mars'tan kopmuş taşlar ve gezegenlerarası toz parçacık- ları çıkar.((IV) Bir günde Dünya'nın atmosferinden yaklaşık 40.000 ton bu tür kalıntı geçer. (V) Ancak bu parçaların ço- ğu, atmosferde sürtünme ile küçük parçalara ayrılır ve Dün- ya'nın yüzeyine ulaşamaz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I || C) III D) IV E) V

1. 8. SINIF Ad / Soyad: Sınıf / No: Kumaş Ad / Soyad: Yün (1 ve 2. soruları aşağıdaki tabloya göre cevaplayın.) Pamuk Post ya da tüy Hava geçiren sentetik kumaşlar TEST 33 A) Yün - pamuk AKIL YÜRÜTME - MANTIK/MUHAKEME KUMAŞ TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ Avantaj (Olumlu Yönü) Bu doğal malzeme, islandığı zaman bile su geçirmez ve suyu tamamen emene kadar rahatsızlık vermez. Ateşe maruz kaldığı zaman alev almaz. Çok zor eskir ve nemi çekerek "nefes alabildiği için daha çok iç giysi olarak giyilmesi açısından ideal malzemedir. Nemi vücuttan uzak tutup ısı kaybını engellediği için üçüncü kat olarak giyilir. Son derece hafif ve dayanıklıdır. Nem emmez. Pamuk - post ya da tüy Terin buharlaşmasını sağlayan bu ku- maşlar, dışarıdaki nemi içeriye geçirmez. Rüzgâra karşı dayanıklı olduğu için dış giysi olarak kullanılır. Dezavantaj (Olumsuz Yönü) ÇÖZ BITIR Islandığında ağırlaşan ve zor kuruyan yün, çıplak derinin üzerine giyildiğinde kaşıntı yapabilir; yıkandığı zaman da çekebilir. Islandığı zaman ağırlaşan pamuklar, yıkandıktan sonra yüksek sıcaklıklarda kurutulursa çekebilir. Kolay yırtılır, rüzgâr geçirir ve kolay yanar. Rüzgâr geçiren bu kumaş, zor ütülenir ve uzun süre kullanıldığında üzerinde hav (ince tüy) birikir. Annesi için birkaç giysi almak isteyen Yağmur, mağaza görevlisine alacağı giysilerin yıkandığında çekme- yen, sağlam ve nem geçirmemesi gibi özelliklerden birine sahip olmasını istediğini söyler. Mağaza görev- lisi, Yağmur'un istediği özelliklere göre onu çeşitli reyonlara yönlendirir. Buna göre Yağmur'un alacağı giysilerin kumaş türleri aşağıdakilerden hangisidir? Bu kumaşlardan yapılan giysilerin dikiş yerlerinden su girebilir. Çok yağmurlu havalarda gözenekleri tıkanabilir ve hava çok soğuksa ter içeride yoğunlaşır. Ayrıca terin buharlaşarak dışarı kaçması, ısı kaybına neden olabilir. B) Post ya da tüy - sentetik D) Sentetik - yün beri namalmusoy Disp Bu malzemeden yapılmış giysinin üzerine su döktüğümüzde giysi iyice ağırlaştı Bu şekilde anlatılan giysinin yapıldığı malzemon budo2 (8

USTVARITE 1. Bu kitabın benim açımdan öbürlerinden daha değişik olma- sının nedeni, her zaman ben kahramanımı bulduğum hâl- de, bu kez kahramanımın beni bulması, romanın yazılmak üzere bana gelmesiydi. Bir başkası için o, koyu renk güneş gözlükleri takmış, siyah kazaklı, içinde kızıl pırıltılar oynaşan gür saçları olan bir genç kızdı; benim içinse israrlı birkaç te- lefondan sonra gelen bir romandı. Kız bir romana girmek is- tediğini biliyordu, bilmediği ise bu romandan nasıl çıkaca- ğıydı; onu yalnızca ben biliyordum ve ona asla söylemeye- cektim, zaten de söylemedim. Bir romanın ilk bölümünden alınan bu parçada yazar aşa- ğıdakilerden hangisini amaçlamıştır? A) Başka yazarların metinlerine göndermede bulunarak an- latısını zenginleştirmeyi B) Romanın oluşum aşamasını da anlatarak üstkurmacaya yer vermevi Kahramanın zihninden geçenleri belli bir sıralamaya ta- bi tutmadan aktararak gerçekliği güçlendirmeyi MAGNELINERS Anlatıyı eksik bırakarak okuru metne dâhil etmeyi Montaj tekniğinden yararlanarak olayın etkileyiciliğini ar- tırmayı B-D

rların ması- miklik lojik veni ştir- en- ska ap- zin üz r- p TEST - 1 İnsana ait ve yine insanın gerçekleştirdiği en önemli et- kinlik alanlarından biri olan sanat için değişen dönem- lere göre farklı tarifler yapılmış ve buna bağlı olarak da sanat disiplinleri farklı sınıflandırılmalar içerisinde ele alınmıştır. Tarihsel süreçte sayısız tariflerle karşımıza çı- kan sanatın, insanın toplumsal yaşamı ile var olduğu dü- şünülür ve toplumsal yaşamı oluşturan tüm oluşumlar, yapılar ve değerler ile sanat yoğun bir ilişki ve etkileşim içerisindedir. Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakilerden hangi- si olabilir? A) Sanatın Önemi Sanatın Tanımlanması B Sanat ve Toplum D) Sanat ve Birey E) Sanat Disiplinleri münal bilgi çağu olarak ifade edilmektedir. Bu

rel miraslan alar, temsil n araçlar. etkileşim ylece k ygiya ka ler Paragrafta Konu ve Başlık Öz güven kişinin kendi kendini sevmesi, aldığı kararların arkasında durması, her zaman başaracağına inanması- dir. Kendini sosyal çevreden uzaklaştırma, içe kapanıklık ve başaramama korkusu ile kendini gösteren psikolojik probleme ise öz güven eksikliği denilmektedir. Öz güveni eksik olan kişi, kendini beğendirmek ister ve dış pekiştir- melere ihtiyaç duyar. Kendinden başka kimseyi beğen- miyormuş gibi görünür. Eksiğini kapatmak için başka değerleri dışlar, aşağı görür. Bunu, ayrımına vararak yap- madığı için bilinçsizce hareket eder. Elbette hepimizin kendimize hayranlık duygusuna yenik düştüğümüz zamanlar olmuştur. Yarı yolda farkına varıp kendini sor- gulayan ya da sorgulamayıp bu zavallı döngüye kapılıp duranlar da vardı Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakilerden hangi- si olabilir? A) Öz Güven Eksikliği Bilinci B) Gereksiz Öz Güvenin Sonuçları Yanlış Öz Güven Algısı Öz Güven Eksikliğinin Belirtileri E) Aşırı Öz Güvenin Zararları

1. BIREY ÖZEL DE b 27 Şubat (1) Sanat gibi, teknolojik gelişmeler de insanoğlunun bit- vmeyen ihtiyaçlarının ürünüdür. (II) İletişimde, ulaşımda, sanayide kısaca her alanda hemen her gün yeni cihazlar, makineler çıkıyor. (III) Çıkan her araç insanların daha ra- hat yaşamasına, işlerini daha kolay yapmasına yardımcı oluyor. (IV) Ancak insanlar yine de makinelere içini döke- miyor, onlarla dertleşemiyor. (V) Bütün bu artan teknoloji içinde kendini yalnız hisseden insan; bir dostun güler yüzünü, sıcak sesini arıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V A 4. 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlatım bozuk- luğu vardır? glinde bir gül demetiyle çıkıp

14. Ozan ne bir gerçek habercisi ne bir belagatli insan ne de bir yasa koyucudur. Ozanın dili "nesir" gibi anlaşılmak için değil fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden çok musikiye yakın, ortalama bir dildir. Nesirde üslubun oluşması için zorunlu olan ögelenin hiçbiri şiir için söz konusu olamaz. Şir ile nesir, bu bakımdan, birbiriyle bağlılık ve ilişkisi olmayan, aynı düzenlere bağlı, ayrı alanlarda, ayrı boyutlar ve biçimler üzerine yükselen ayrı iki yapı- dir... Denebilir ki, şiir, nesre çevrilemeyen nazımdır. Ahmet Haşim'e ait bu parçadan yola çıkılarak saf şiir anlayışıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Şiirin dili musikiye yakın özellikler taşır. B) Düzyazının ortaya çıkması için var olan unsurlar şiirin var olması için gerekli değildir. C) Şiir, düzyazıya çevrilmeye çalışılırsa etkisini ve özelliklerini kaybeder. D) Şiirin dili düzyazı gibi açık değil, kapalıdır. E) Söz sanatları, ölçü ve kafiye olmadan şiirden söz edilemez.

ürkçe gün Or er, atı ve klarının elebi'nin bu atkın enme llikleri 5nem a durum den TYT 32. Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire eklediklerimizdir. Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış oluruz. Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir. Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne sürülen düşüncelerden değildir? A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir. B) Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam, temel ölçüt değildir. C) Şiirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri vardır. D) Siirin iletisi, temasına ve konusuna göre paralellik göstermez. E) Şairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır. bilgiler 34. çağında.

rum v lur? du. anmışt ürünü or. 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "saptama" söz konusu- dur? A) İçeriğinde ilaç etken maddesi tespit edilen ürünlerin pi- yasadan toplatılması kararlaştırıldı. B) Tüketici farkına varmadan bir malın içine değersiz veya sağlığa zararlı maddeler eklemeye "taklit, tağşiş" adı ve- riliyor. C) Ülkemizde futbolcuların bir kısmı, ilk yıllarında gösterdik- leri başarıyı sonraki yıllarda göstermiyor. not D) Ünlü yazar, bugünkü köşesinde "Türk Futbolu Nereye Gidiyor?" başlıklı bir yazı kaleme almış. BysH E) Türk futbolu sadece birkaç kişinin etrafında yürüyorsa buna kamuoyunun da tepki göstermesi gerekir. 10. Aşa A) B) C & VON E