Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

TYT - TÜRKÇE TESTİ
34. Hiçbir şey bir insanla ilgili gerçekleri onun eserlerinden
daha iyi sergileyemez. Masasının üstünde Cemil Meriç'in
kitapları devamlı açık bulunurdu. Ortaokuldayken bir ara
Dostoyevski'nin Suç ve Cezasının tiyatro şekline getiril-
miş bir metni üzerinde saatlerce çalışmıştı. Kütüphaneler
ve kitapevleri onun en çok ziyaret ettiği yerlerdi. Kendisine
bu sebeple "kuzu" lakabını takmışlardı. Bir ara Hugo'nun
Sefillerini kitabevine ismarlamıştı. Ancak dört mecidiye
olduğu için alamamıştı. Bunun karşılığında bir mecidiye
verip kitabı bir haftalığına kiraladı. Ona ileriki yıllarda ise
Türkçeyi güzel konuşup Fransızcayı da güzel yazdığı için
arkadaşları tarafından "Victor Hugo" denecekti.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
sanatçıyla ilgili olarak söylenemez?
A) Gençlik yıllarında tiyatroyla ilgilenmiş, Suç ve Ceza'yı
tiyatroya uyarlamış ve sahnelenmesi için elinden gele-
ni yapmıştır.
B) Maddi olanaksızlıklar yüzünden bazen okumak istedi-
ği kitabı bir haftalığına kiralayarak okumak durumunda
kalmıştır.
Civictor Hugo lakabını almasının sebebi Türkçeyi güzel
biçimde konuşması ve Fransızcayı çok iyi bilmesidir
D) Eserlerinde insan hayatını ilgilendiren gerçekleri
başka eserlere göre çok daha iyi bir şekilde yansıtır.
E) Kütüphaneler ve kitabevlerini çok sık ziyaret etmekte,
Cemil Meriç'in kitaplarını elinin altında bulundurmakta-
dır.
BENİM HOCAM
35.3
(1)
ya:
nu
kä
di
ya
(1
a
la
h
35.
C
F
36
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT - TÜRKÇE TESTİ 34. Hiçbir şey bir insanla ilgili gerçekleri onun eserlerinden daha iyi sergileyemez. Masasının üstünde Cemil Meriç'in kitapları devamlı açık bulunurdu. Ortaokuldayken bir ara Dostoyevski'nin Suç ve Cezasının tiyatro şekline getiril- miş bir metni üzerinde saatlerce çalışmıştı. Kütüphaneler ve kitapevleri onun en çok ziyaret ettiği yerlerdi. Kendisine bu sebeple "kuzu" lakabını takmışlardı. Bir ara Hugo'nun Sefillerini kitabevine ismarlamıştı. Ancak dört mecidiye olduğu için alamamıştı. Bunun karşılığında bir mecidiye verip kitabı bir haftalığına kiraladı. Ona ileriki yıllarda ise Türkçeyi güzel konuşup Fransızcayı da güzel yazdığı için arkadaşları tarafından "Victor Hugo" denecekti. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak söylenemez? A) Gençlik yıllarında tiyatroyla ilgilenmiş, Suç ve Ceza'yı tiyatroya uyarlamış ve sahnelenmesi için elinden gele- ni yapmıştır. B) Maddi olanaksızlıklar yüzünden bazen okumak istedi- ği kitabı bir haftalığına kiralayarak okumak durumunda kalmıştır. Civictor Hugo lakabını almasının sebebi Türkçeyi güzel biçimde konuşması ve Fransızcayı çok iyi bilmesidir D) Eserlerinde insan hayatını ilgilendiren gerçekleri başka eserlere göre çok daha iyi bir şekilde yansıtır. E) Kütüphaneler ve kitabevlerini çok sık ziyaret etmekte, Cemil Meriç'in kitaplarını elinin altında bulundurmakta- dır. BENİM HOCAM 35.3 (1) ya: nu kä di ya (1 a la h 35. C F 36
remiş olan
levhaların
ortaya çı-
ezenmesi
sanat ol-
ile de uy-
enlerden
anılıyor.
üsleme-
ak devri
manlar,
enmesi
klasik
tatbik
erden
lığını
etin-
endemik-
31. I. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim-
yasal maddelerdir.
II. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa
Lağrı hissedilir.
bir
III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde
baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli
oluşturur.
IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten
sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı
daha fazla hisseder.
V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir
biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan
maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye
başlar.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
E
11-|--4---111-
4
D) IV
N
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
remiş olan levhaların ortaya çı- ezenmesi sanat ol- ile de uy- enlerden anılıyor. üsleme- ak devri manlar, enmesi klasik tatbik erden lığını etin- endemik- 31. I. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim- yasal maddelerdir. II. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa Lağrı hissedilir. bir III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli oluşturur. IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı daha fazla hisseder. V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye başlar. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III E 11-|--4---111- 4 D) IV N E) V
TYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde 20 as
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
elbokonusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
----
nabagsaq u3
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
nün
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
SAMTID
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
YAYINLARI
LİMİT
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT - Türkçe 27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde 20 as yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun elbokonusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ---- nabagsaq u3 Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? nün A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için SAMTID B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için YAYINLARI LİMİT 2
25. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden
hangisidir?
26. Bu
cevapla
() Kurtuluş Savaşı, kadınıyla erkeğiyle tüm bir
milletin varoluş mücadelesidir. (II) Kadınlar
sadece cephe gerisinde değil, cephede savaşçı
olarak görev alarak Milli Mücadele'nin başarıya
ulaşmasında rol oynamışlardır. (III) Kara Fatma,
Şerife Bacı, Halide Edib, Çete Ayşe, Halime
Çavuş, Tayyar Rahime, Gördesli Makbule
savaşın gönüllü kahramanlarından bazılarıdır.
(M) Kadınların Kurtuluş Savaşı'na verdiği katkı
farklı şekillerde olmuştur. (V) Cepheye bazen
sırtında bazen kağnı ile yiyecek, giyecek, mermi
taşımış bazen de yaralı askerlerimize yardım
edip tedavilerini üstlenmişlerdir. (VI) Diğer bir
taraftan protesto ve mitinglere katılıp halkı işgale
karşı harekete geçirmek için çabalamışlardır.
(VII) Yeri geldiğinde ise eline tüfeğini alıp
savaşa katılmışlardır.
32'lik C
A) Kurtuluş Savaşı'nın önemi
B) Kurtuluş Savaşı'nda kadınların rolü
C) Milli Mücadele'nin ağır şartları
D) Savaşın olumsuz etkileri
E) Kadının Türk toplumundaki yeri
ikinci
A) II
parça
iki paragrafa bölünmek istenirse
hangi cümle ile başlar?
(C) IV
D) N
paragraf
B) III
E) VI
181
Kamp 2019
A) Kadınlar, Kurtuluş Savaşı'nda önemli
görevler üstlenmişlerdir.
B) Halkı harekete geçirmek amacıyla kadınlar,
mitinglere katılmışlardır.
C) Milli Mücadele'nin başarıya ulaşmasında
kadınlar katkı sağlamışlardır.
D) Kurtuluş Savaşı'nda kadınlar sadece geri
hizmetlerde görev almışlardır
E) Kadınlar Kurtuluş Savaşı'na kendi istekleriyle
katılmışlardır.
28. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
c
A) Nesnel bir anlatım söz konusudur.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
C) Tanık gösterme vardır.
D) Açıklamaya başvurulmuştur.
Tanımlamaya yer verilmiştir.
Tragrank
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? 26. Bu cevapla () Kurtuluş Savaşı, kadınıyla erkeğiyle tüm bir milletin varoluş mücadelesidir. (II) Kadınlar sadece cephe gerisinde değil, cephede savaşçı olarak görev alarak Milli Mücadele'nin başarıya ulaşmasında rol oynamışlardır. (III) Kara Fatma, Şerife Bacı, Halide Edib, Çete Ayşe, Halime Çavuş, Tayyar Rahime, Gördesli Makbule savaşın gönüllü kahramanlarından bazılarıdır. (M) Kadınların Kurtuluş Savaşı'na verdiği katkı farklı şekillerde olmuştur. (V) Cepheye bazen sırtında bazen kağnı ile yiyecek, giyecek, mermi taşımış bazen de yaralı askerlerimize yardım edip tedavilerini üstlenmişlerdir. (VI) Diğer bir taraftan protesto ve mitinglere katılıp halkı işgale karşı harekete geçirmek için çabalamışlardır. (VII) Yeri geldiğinde ise eline tüfeğini alıp savaşa katılmışlardır. 32'lik C A) Kurtuluş Savaşı'nın önemi B) Kurtuluş Savaşı'nda kadınların rolü C) Milli Mücadele'nin ağır şartları D) Savaşın olumsuz etkileri E) Kadının Türk toplumundaki yeri ikinci A) II parça iki paragrafa bölünmek istenirse hangi cümle ile başlar? (C) IV D) N paragraf B) III E) VI 181 Kamp 2019 A) Kadınlar, Kurtuluş Savaşı'nda önemli görevler üstlenmişlerdir. B) Halkı harekete geçirmek amacıyla kadınlar, mitinglere katılmışlardır. C) Milli Mücadele'nin başarıya ulaşmasında kadınlar katkı sağlamışlardır. D) Kurtuluş Savaşı'nda kadınlar sadece geri hizmetlerde görev almışlardır E) Kadınlar Kurtuluş Savaşı'na kendi istekleriyle katılmışlardır. 28. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? c A) Nesnel bir anlatım söz konusudur. B) Örneklemeden yararlanılmıştır. C) Tanık gösterme vardır. D) Açıklamaya başvurulmuştur. Tanımlamaya yer verilmiştir. Tragrank
MAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI
K
606
4.
Baskıdan yeni çıkmış, mürekkebi kurumamış günlük bir
gazeteyi şöyle rahatça okumanın tadına doyum olmaz.
Her sütun, her sayfa, her resim, her haber, kısaca bütün
gazete, bizi günlük olayların içerisine götürür. Böylece
gününü yaşayan insan hâline geliriz. Açıkçası gazete; gü-
nün sorunlarını, yurt ve dünyayı yerli ve yabancı kaynak-
lardan yararlanarak gözlerimizin önüne serer, bizi diğer
insanlara bağlayan bir çeşit anten görevi görür.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
nohnso. Tut
noisdald
A Yaşadığı zamanın bütün olaylarından haberdar olan
B) Bulunduğu anı en iyi şekilde yaşayan
Okuduklarından yeni yorumlara ulaşan
D) Hayata farklı bir gözle bakabilen
E) Gerçekçi bir bakış açısı kazanan
R
NLA
ORM
NLA
RM
NL
RA
ORI
NL
NI
OR
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI K 606 4. Baskıdan yeni çıkmış, mürekkebi kurumamış günlük bir gazeteyi şöyle rahatça okumanın tadına doyum olmaz. Her sütun, her sayfa, her resim, her haber, kısaca bütün gazete, bizi günlük olayların içerisine götürür. Böylece gününü yaşayan insan hâline geliriz. Açıkçası gazete; gü- nün sorunlarını, yurt ve dünyayı yerli ve yabancı kaynak- lardan yararlanarak gözlerimizin önüne serer, bizi diğer insanlara bağlayan bir çeşit anten görevi görür. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? nohnso. Tut noisdald A Yaşadığı zamanın bütün olaylarından haberdar olan B) Bulunduğu anı en iyi şekilde yaşayan Okuduklarından yeni yorumlara ulaşan D) Hayata farklı bir gözle bakabilen E) Gerçekçi bir bakış açısı kazanan R NLA ORM NLA RM NL RA ORI NL NI OR
2.
"Ancak doğru olan güzeldir." sözüne, iyice anlamadığım
için olacak, eskiden omuz silker "Güzel başka, doğru baş
ka." derdim. Yanılıyormuşum. Şimdi ben de biliyorum ki
doğrunun, inanarak söylediklerimizin dışında güzellik yok- $
tur. En usta sanatın da altında yalan kendini belli ediyor, 1
söyleyenin sesine bir çirkinlik veriyor.
1
Yukarıdaki paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisi-
ne ulaşılabilir?
A Sanatsal güzelliğin temelinde içtenlik ve doğruluk var-
dır.
B) Her büyük yazarın edebiyatı bir mesaj gibidir.
C) Yazarken samimiyetten uzaklaşılmamalıdır.
D) İnanmadıklarımızı, gerçekten düşünmediklerimizi yaz-
mamalıyız.
Yazarken geleceğin gözleriyle bakmalıyız.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. "Ancak doğru olan güzeldir." sözüne, iyice anlamadığım için olacak, eskiden omuz silker "Güzel başka, doğru baş ka." derdim. Yanılıyormuşum. Şimdi ben de biliyorum ki doğrunun, inanarak söylediklerimizin dışında güzellik yok- $ tur. En usta sanatın da altında yalan kendini belli ediyor, 1 söyleyenin sesine bir çirkinlik veriyor. 1 Yukarıdaki paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisi- ne ulaşılabilir? A Sanatsal güzelliğin temelinde içtenlik ve doğruluk var- dır. B) Her büyük yazarın edebiyatı bir mesaj gibidir. C) Yazarken samimiyetten uzaklaşılmamalıdır. D) İnanmadıklarımızı, gerçekten düşünmediklerimizi yaz- mamalıyız. Yazarken geleceğin gözleriyle bakmalıyız.
TYT/Türkçe
25. İnternet, yaşamı hızlandıran bir üründür. Teknolojik yönü
öne çıkan bu ürün, çağımızın en büyük icatlarından
biridir. İnternetin en belirgin özelliği, veri aktarımını hızlı
bir biçimde sağlamasıdır. İnternet, iletişimin niteliğini ve
hacmini artırmıştır. Dosya, haber ve bilgi paylaşımını
alabildiğine artırmıştır.
Bu parçaya göre, Internet ile ilgili olarak
1. Teknolojik yönünün ağır bastığına
İletişimin kalitesini artırdığına
Devamlı gelişip yenilendiğine
III.
IV. Bilgi transferi sağladığına
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız !
D) I ve II
B) Yalnız II
E) II ve IV
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 25. İnternet, yaşamı hızlandıran bir üründür. Teknolojik yönü öne çıkan bu ürün, çağımızın en büyük icatlarından biridir. İnternetin en belirgin özelliği, veri aktarımını hızlı bir biçimde sağlamasıdır. İnternet, iletişimin niteliğini ve hacmini artırmıştır. Dosya, haber ve bilgi paylaşımını alabildiğine artırmıştır. Bu parçaya göre, Internet ile ilgili olarak 1. Teknolojik yönünün ağır bastığına İletişimin kalitesini artırdığına Devamlı gelişip yenilendiğine III. IV. Bilgi transferi sağladığına yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız ! D) I ve II B) Yalnız II E) II ve IV C) Yalnız III
B
L 4. Kederlerimin kanatlarını kırarsan
G
1
S
A
A
M
A
Uçamaz ki şiirim
Nefeslerimin uçurumunda açmasaydın
Ne şiiri ne kuşu ne de seni severdim
Sen ki sevdamın yavru kuşusun
Gel sığın saçaklarına acımın
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Alışılmamış bağdaştırmalar kullanılmıştır.
B) İmgelere başvurulmuştur.
C) Coşku ve heyecana bağlı anlatımla oluşturulmuştur.
D) İletinin okuyucuya doğrudan iletilmesi amaçlanmıştır.
E) Çağrışımlarla yoruma açık bir söyleyiş oluşturulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B L 4. Kederlerimin kanatlarını kırarsan G 1 S A A M A Uçamaz ki şiirim Nefeslerimin uçurumunda açmasaydın Ne şiiri ne kuşu ne de seni severdim Sen ki sevdamın yavru kuşusun Gel sığın saçaklarına acımın Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Alışılmamış bağdaştırmalar kullanılmıştır. B) İmgelere başvurulmuştur. C) Coşku ve heyecana bağlı anlatımla oluşturulmuştur. D) İletinin okuyucuya doğrudan iletilmesi amaçlanmıştır. E) Çağrışımlarla yoruma açık bir söyleyiş oluşturulmuştur.
1-B
n
ON
29. (1) Osmanlı tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan
Balkan Savaşları'nın birinci safhası 8 Ekim 1912 tarihinde
Karadağ'ın Osmanlı Devleti'ne saldırması ve ardından
Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan'ın savaşa dâhil
olmasıyla başlamıştır. (II) Bu yenilgi üzerine Babiali
hükümeti barış yapmak zorunda kaldı ve 30 Mayıs 1913'te
Londra Antlaşması imzalandı. (III) Balkan bloğuna karşı
Osmanlı kısa bir süre içerisinde büyük bir mağlubiyete
uğradı. (IV) Böylece savaşın birinci safhasında Osmanlı
Devleti Edirne ve Rumeli ile Midye-Enez çizgisinin
batısında kalan bütün Avrupa topraklarını kaybetti.
(V) Osmanlı Devleti'nin Balkanlardan çekilmesiyle burada
büyük bir siyasî boşluk ve dengesizlik meydana geldi.
A) I ve II
Bu parçanın anlam akışının düzeltilmesi için
numaralanmış cümlelerden hangileri birbiriyle yer
değiştirmelidir?
D) III ve V
KURUMSAL
B) I ve III
C) II ve III
E) IV ve V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1-B n ON 29. (1) Osmanlı tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan Balkan Savaşları'nın birinci safhası 8 Ekim 1912 tarihinde Karadağ'ın Osmanlı Devleti'ne saldırması ve ardından Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan'ın savaşa dâhil olmasıyla başlamıştır. (II) Bu yenilgi üzerine Babiali hükümeti barış yapmak zorunda kaldı ve 30 Mayıs 1913'te Londra Antlaşması imzalandı. (III) Balkan bloğuna karşı Osmanlı kısa bir süre içerisinde büyük bir mağlubiyete uğradı. (IV) Böylece savaşın birinci safhasında Osmanlı Devleti Edirne ve Rumeli ile Midye-Enez çizgisinin batısında kalan bütün Avrupa topraklarını kaybetti. (V) Osmanlı Devleti'nin Balkanlardan çekilmesiyle burada büyük bir siyasî boşluk ve dengesizlik meydana geldi. A) I ve II Bu parçanın anlam akışının düzeltilmesi için numaralanmış cümlelerden hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir? D) III ve V KURUMSAL B) I ve III C) II ve III E) IV ve V
22. Antik Çağ'da Aristoteles tümelden tikele yapılan
uslamlamayı önsel kanıt (apriori) ve buna karşı tikelden
tümele yapılan uslamlamayı sonsal kanıt (aposteriori)
saymıştır. Çünkü ilkinde ussal bir ilkeden, ikincisindeyse
duyumlarla algılanan ve bundan ötürü de deneysel olan
bilgilerden yola çıkılıyordu. Birincisi önsel bilgiden yola
çıkan bir tümdengelim uslamlama, ikincisi sonsal bilgiden
yola çıkan bir tümevaran uslamlamaydi.
Bu parçaya göre, Aristoteles'in ele aldığı kanıt
kavramıyla ilgili olarak
1. Sonsal kanıtta deneysel olan bilgiye dayanılmaktadır.
II. Önsel kanıt, tümevaran uslamlamadır.
III. Sonsal kanıt, tümelden tikele yapılan bir uslamlamadır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız !
D) I ve II
B) Yalnız II
E) I ve III
C) Yalnız III
UcDört
Best
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Antik Çağ'da Aristoteles tümelden tikele yapılan uslamlamayı önsel kanıt (apriori) ve buna karşı tikelden tümele yapılan uslamlamayı sonsal kanıt (aposteriori) saymıştır. Çünkü ilkinde ussal bir ilkeden, ikincisindeyse duyumlarla algılanan ve bundan ötürü de deneysel olan bilgilerden yola çıkılıyordu. Birincisi önsel bilgiden yola çıkan bir tümdengelim uslamlama, ikincisi sonsal bilgiden yola çıkan bir tümevaran uslamlamaydi. Bu parçaya göre, Aristoteles'in ele aldığı kanıt kavramıyla ilgili olarak 1. Sonsal kanıtta deneysel olan bilgiye dayanılmaktadır. II. Önsel kanıt, tümevaran uslamlamadır. III. Sonsal kanıt, tümelden tikele yapılan bir uslamlamadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız ! D) I ve II B) Yalnız II E) I ve III C) Yalnız III UcDört Best
TYT/Türkçe
21. (1) Polybius'un aktarımına göre, Bithynia Kralı Prusias
ile Attalos arasında gerçekleşen bir savaşta Aigai ciddi
bir şekilde tahrip edilmiştir. (II) Antik yazarlar, yerli halkın
Algai'ye gelişlerinin MÖ 1100 tarihlerinde başladığını ileri
sürseler de kazı sonuçları şimdilik kentin kuruluşunun
MÖ 7. yüzyılın ilk yarısından daha erkene gitmediğini
göstermektedir. (III) Prusias, savaş sonrasında yapılan
barış antlaşması gereğince, tahrip ettiği kentlere 100 talent
ödemek zorunda bırakılmıştır. (IV) Kent bu antlaşmadan
itibaren, muhtemelen Pergamon Krallığı'nın da desteğiyle,
bölgede ekonomik bir çekim merkezi olmuştur. (V) Böylece
Hellenistik Dönem boyunca ekonomik açıdan güçlü bir
kent hâlini almıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) III
B) II
C) I
D) V
E) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 21. (1) Polybius'un aktarımına göre, Bithynia Kralı Prusias ile Attalos arasında gerçekleşen bir savaşta Aigai ciddi bir şekilde tahrip edilmiştir. (II) Antik yazarlar, yerli halkın Algai'ye gelişlerinin MÖ 1100 tarihlerinde başladığını ileri sürseler de kazı sonuçları şimdilik kentin kuruluşunun MÖ 7. yüzyılın ilk yarısından daha erkene gitmediğini göstermektedir. (III) Prusias, savaş sonrasında yapılan barış antlaşması gereğince, tahrip ettiği kentlere 100 talent ödemek zorunda bırakılmıştır. (IV) Kent bu antlaşmadan itibaren, muhtemelen Pergamon Krallığı'nın da desteğiyle, bölgede ekonomik bir çekim merkezi olmuştur. (V) Böylece Hellenistik Dönem boyunca ekonomik açıdan güçlü bir kent hâlini almıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) III B) II C) I D) V E) IV
35.
1
UĞUR YILDIZ
Günümüzde matematik olarak adlandırdığımız bili-
min ilk kullanılışı beş bin yıl önceye dayanır. Insan-
ların matematikten yararlanma güdüsünün kayna-
ğında günlük yaşam vardır. İlk zamanlar matematik,
insanların bir dizi pratik işi basitleştirmesini sağladı.
İnsanoğlu sayıları doğuştan edinmedi ama bir hay-
van sürüsünün büyüklüğünü kolayca belirlemek
için sayılara ihtiyaç vardı. Şimdi bize olağan gelen
bu yeti uzun ve dolambaçlı bir gelişme ve buluş sü-
recinin sonucuydu. Genel bir nicelik tarifinde aynı
nicelikteki nesneler için aynı rakamları kullanmak
gerekir. Üç sayısı sadece üç tabağ değil üç kaşı-
ğı, üç portakalı vb. belirtir. Yani üç sayısı kavramı
soyut akıl yürütmeden doğar. Bugün bile matema-
tikte kaba sayı sistemlerini kullanan kültürler vardır.
Örneğin, üç tekne üç Hindistan cevizinden farklı bir
şekilde ifade edilebilir; daha büyük niceliklere sırf
"çok" demekle yetinilir.
Bu parçada;
1. Şu anda dünyanın her yerinde aynı sayı sistem-
leri mi vardır?
II. Matematik ne zaman ortaya çıkmıştır?
III. Matematik spyut mudur?
IV. Matematik/iletişimin gelişmesine katkı sağlamış
mıdır?
sorularından hangilerinin cevabı vardır?
A) II ve ly
B) III ve III
D) III ve N
C) I, II ve IV
E) Yalnız IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. 1 UĞUR YILDIZ Günümüzde matematik olarak adlandırdığımız bili- min ilk kullanılışı beş bin yıl önceye dayanır. Insan- ların matematikten yararlanma güdüsünün kayna- ğında günlük yaşam vardır. İlk zamanlar matematik, insanların bir dizi pratik işi basitleştirmesini sağladı. İnsanoğlu sayıları doğuştan edinmedi ama bir hay- van sürüsünün büyüklüğünü kolayca belirlemek için sayılara ihtiyaç vardı. Şimdi bize olağan gelen bu yeti uzun ve dolambaçlı bir gelişme ve buluş sü- recinin sonucuydu. Genel bir nicelik tarifinde aynı nicelikteki nesneler için aynı rakamları kullanmak gerekir. Üç sayısı sadece üç tabağ değil üç kaşı- ğı, üç portakalı vb. belirtir. Yani üç sayısı kavramı soyut akıl yürütmeden doğar. Bugün bile matema- tikte kaba sayı sistemlerini kullanan kültürler vardır. Örneğin, üç tekne üç Hindistan cevizinden farklı bir şekilde ifade edilebilir; daha büyük niceliklere sırf "çok" demekle yetinilir. Bu parçada; 1. Şu anda dünyanın her yerinde aynı sayı sistem- leri mi vardır? II. Matematik ne zaman ortaya çıkmıştır? III. Matematik spyut mudur? IV. Matematik/iletişimin gelişmesine katkı sağlamış mıdır? sorularından hangilerinin cevabı vardır? A) II ve ly B) III ve III D) III ve N C) I, II ve IV E) Yalnız IV
5.
Bir kargo şirketi Gaziantep, Hatay, Izmir, Kastamonu ve
Malatya şehirlerine birbirini izleyen beş günde çeşitli ağır-
liklarda kargo paketleri taşımıştır. Kargo paketleri ağırlık-
larına göre ağırdan hafife doğru A, B, C ve D tipindedir.
Şehirlere ulaşan kargo paketleri ve ağırlıklarına ilişkin
kimi bilgiler şu şekildedir:
▸ Her şehre yalnızca bir gün kargo paketi taşınmıştır.
Malatya'ya dördüncü gün kargo paketi taşınmıştır.
▸ Hatay ve Kastamonu'ya taşınan kargo paketleri aynı
tiptir.
▸ Izmir'e, Hatay'dan daha hafif tipte bir kargo taşınmıştır.
▸ B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir.
▸ A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır.
> D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki kar-
goların her birinden taşınmıştır.
Buna göre
I. Gaziantep,
II. İzmir,
III. Kastamonu
şehirlerinden hangilerine ikinci gün kargo taşınmış
olabilir?
mulaine
A) Yalnız I
Bro
D) I ve III
topnia
B) Yalnız II
JUSOY
C) I ve II
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Bir kargo şirketi Gaziantep, Hatay, Izmir, Kastamonu ve Malatya şehirlerine birbirini izleyen beş günde çeşitli ağır- liklarda kargo paketleri taşımıştır. Kargo paketleri ağırlık- larına göre ağırdan hafife doğru A, B, C ve D tipindedir. Şehirlere ulaşan kargo paketleri ve ağırlıklarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: ▸ Her şehre yalnızca bir gün kargo paketi taşınmıştır. Malatya'ya dördüncü gün kargo paketi taşınmıştır. ▸ Hatay ve Kastamonu'ya taşınan kargo paketleri aynı tiptir. ▸ Izmir'e, Hatay'dan daha hafif tipte bir kargo taşınmıştır. ▸ B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir. ▸ A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır. > D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki kar- goların her birinden taşınmıştır. Buna göre I. Gaziantep, II. İzmir, III. Kastamonu şehirlerinden hangilerine ikinci gün kargo taşınmış olabilir? mulaine A) Yalnız I Bro D) I ve III topnia B) Yalnız II JUSOY C) I ve II E) I, II ve III
?
5
20. Avrupa'nın askerî bakımdan gelişmesi, (1) ağır sabanın
yaygınlaşmasıyla köylünün, tüketeceğinden fazla ürün
elde etmesine dayanır. Böylelikle göreli olarak zenginleşen
köylülerden alınan vergi ve kiralar sayesinde profesyonel
askerlerden oluşan ordular kurulabildi. (II) Bunun en tipik
örneği zırhlı süvariler, yani şövalyelerdir. Güçlü bir köylü sı-
nıfına sırtını dayamış olan şövalyeler, Latin Hristiyanlığının
durumunu komşularına karşı temelden değiştirip güçlen-
dirdi. Bir zamanlar Avrupa'yı birbirine katan istilalar, (III) bu
yeni askerî güç sayesinde (IV) çok azaldı.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdaki-
lerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
|||
IV
A) Zarf
B) Sifat
C) isim
D) Sifat
E) Zarf
||
Sifat
Zarf Sifat
Zamir
Sıfat
Zarf
Sifat Zarí
Zamir
Zamir
Zarf Zarf
Sifat Zamir Edat
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
? 5 20. Avrupa'nın askerî bakımdan gelişmesi, (1) ağır sabanın yaygınlaşmasıyla köylünün, tüketeceğinden fazla ürün elde etmesine dayanır. Böylelikle göreli olarak zenginleşen köylülerden alınan vergi ve kiralar sayesinde profesyonel askerlerden oluşan ordular kurulabildi. (II) Bunun en tipik örneği zırhlı süvariler, yani şövalyelerdir. Güçlü bir köylü sı- nıfına sırtını dayamış olan şövalyeler, Latin Hristiyanlığının durumunu komşularına karşı temelden değiştirip güçlen- dirdi. Bir zamanlar Avrupa'yı birbirine katan istilalar, (III) bu yeni askerî güç sayesinde (IV) çok azaldı. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdaki- lerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? ||| IV A) Zarf B) Sifat C) isim D) Sifat E) Zarf || Sifat Zarf Sifat Zamir Sıfat Zarf Sifat Zarí Zamir Zamir Zarf Zarf Sifat Zamir Edat
20. (1) Fenomenoloji (Görüngübilim), Edmund Husserl
(1859-1938) tarafından geliştirilmiş olan felsefe görüşü-
dür. (II) 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, bilimde ve düşünce
sisteminde beliren genel bunalımın içinde doğmuştur.
(III) Husserlci fenomenoloji, bu bağlamda metafiziği
sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ye böylece
tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıç yapma iddi-
asıyla ortaya çıkmıştır. (IV) Bir felsefe akımı olmaktan
çok yöntem olarak tarifi yaygın olan fenomenoloji, her
şeyden önce dolaysız olarak verilmiş olanı betimleme-
ye dayanır. (V) Fenomenoloji 20. yüzyıl felsefesinde ve
kuramsal tartışmalarında etkili ve belirleyici özelliğe sa-
hip bir yöntemdir. (VI) Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt
Okulu'ndan Foucault'a ve postmodern düşünürlere ka-
dar pek çok düşünür ve felsefi eğilimde etkisi hissedilir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf hangi cümleyle başlar?
ALT
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. (1) Fenomenoloji (Görüngübilim), Edmund Husserl (1859-1938) tarafından geliştirilmiş olan felsefe görüşü- dür. (II) 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, bilimde ve düşünce sisteminde beliren genel bunalımın içinde doğmuştur. (III) Husserlci fenomenoloji, bu bağlamda metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ye böylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıç yapma iddi- asıyla ortaya çıkmıştır. (IV) Bir felsefe akımı olmaktan çok yöntem olarak tarifi yaygın olan fenomenoloji, her şeyden önce dolaysız olarak verilmiş olanı betimleme- ye dayanır. (V) Fenomenoloji 20. yüzyıl felsefesinde ve kuramsal tartışmalarında etkili ve belirleyici özelliğe sa- hip bir yöntemdir. (VI) Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Foucault'a ve postmodern düşünürlere ka- dar pek çok düşünür ve felsefi eğilimde etkisi hissedilir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf hangi cümleyle başlar? ALT B) III C) IV D) V E) VI
Kavrama Testi
5. (1) Karşılaştırmalı edebiyat, daha çok, iki farklı yapıtın benzer ve
farklı yanlarının ortaya konması, etki ve etkilenimlerinin nedenleri
üzerinde durulması esasına dayanır. (II) Karşılaştırmalı edebiyat
bağlamında Umberto Eco'nun Gülün Adı ile Orhan Pamuk'un
Benim Adım Kırmızı romanları arasında bazı paralellikler göze
çarpmaktadır. (III) İki yapıt arasındaki benzerlikler çeşitli vesi-
lelerle dile getirilmiş, bu benzerlikler ana hatlarıyla ortaya kon-
muştur. (IV) Olayların birbirine yakın yüzyıllarda geçmesi, yeni-
lik taraftarlarıyla muhafazakârlar arasındaki çekişme, cinayetlere
yaklaşma ve onları çözme tarzları iki roman arasında bazı çağrı-
şımlar oluşturmaktadır. (V) Bu özelliklerinden ve aktüel bir konu
olmasından dolayı, kaçınılmaz olarak birçok eleştirmen Gülün
Adı romanının, Benim Adım Kırmızı üzerindeki muhtemel etkileri,
bu etkilerin ne derece olduğu konusunu incelemeye çalışmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, karşılaştırmalı edebiyatın ilkeleri dile getirilmiştir.
B) II. cümlede, dile getirilen yapıtlar arasında bir ilişki kurulmuştur.
Îll. cümlede, sözü edilen yapıtlarla ilgili kapsamlı bir araştır-
ma yapıldığı belirtilmiştir.
DY IV. cümlede, gerekçeli bir yargı söz konusudur.
V. cümlede, eleştirmenlerin bu iki yapıtı ele almak konusun-
da kendilerini zorunlu hissettikleri vurgulanmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kavrama Testi 5. (1) Karşılaştırmalı edebiyat, daha çok, iki farklı yapıtın benzer ve farklı yanlarının ortaya konması, etki ve etkilenimlerinin nedenleri üzerinde durulması esasına dayanır. (II) Karşılaştırmalı edebiyat bağlamında Umberto Eco'nun Gülün Adı ile Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı romanları arasında bazı paralellikler göze çarpmaktadır. (III) İki yapıt arasındaki benzerlikler çeşitli vesi- lelerle dile getirilmiş, bu benzerlikler ana hatlarıyla ortaya kon- muştur. (IV) Olayların birbirine yakın yüzyıllarda geçmesi, yeni- lik taraftarlarıyla muhafazakârlar arasındaki çekişme, cinayetlere yaklaşma ve onları çözme tarzları iki roman arasında bazı çağrı- şımlar oluşturmaktadır. (V) Bu özelliklerinden ve aktüel bir konu olmasından dolayı, kaçınılmaz olarak birçok eleştirmen Gülün Adı romanının, Benim Adım Kırmızı üzerindeki muhtemel etkileri, bu etkilerin ne derece olduğu konusunu incelemeye çalışmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, karşılaştırmalı edebiyatın ilkeleri dile getirilmiştir. B) II. cümlede, dile getirilen yapıtlar arasında bir ilişki kurulmuştur. Îll. cümlede, sözü edilen yapıtlarla ilgili kapsamlı bir araştır- ma yapıldığı belirtilmiştir. DY IV. cümlede, gerekçeli bir yargı söz konusudur. V. cümlede, eleştirmenlerin bu iki yapıtı ele almak konusun- da kendilerini zorunlu hissettikleri vurgulanmıştır.