Anlatım Biçimleri Soruları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri8. (1) James Joyce'un Eleştiri ve Deneme Yazıları yapıtında;
dâhi bir yazarın, ilk gençliğinden olgunluk dönemine kadar
kaleme aldığı ve Ulysses, Dublinliler, Finnegans Wake
gibi eserlerinin kilometre taşları olarak görebileceğimiz
deneme, makale ve eleştirilerle karşı karşıyayız. (II) Edebi-
yattan resme, tiyatrodan heykele kadar James Joyce'un
düşünce ikliminde bir gezintiye davet ediyor okuyucuyu
bu kitap. (III) Ayrıca büyük yazanın, dönemin İrlanda bağım-
sızlık hareketiyle ilgili birinci elden değerlendirmeleri;
iktidar, felsefe, şiir ve diğer konulardaki denemeleri var.
(IV) Joyce'un hayatı zorluklarla, inişli çıkışlı yolculuklarla
geçmiş bu, onu kitap yazmaktan alıkoyamamış. (V) Kitap-
ta Joyce'un, Keats'ten Shakespeare'e, Bernard Shaw'dan
Bruno'ya, Defoe'dan Ibsen'e ve daha pek çok yazar hak-
kındaki eleştirilerinde, kendi edebiyatını nasıl oluşturduğu-
na tanık olunuyor. (VI) Dilin tüm imkânlarının zorlandığı, lez-
zetli kelimelerle kaleme alınmış kitap, bambaşka bir bakış
açısı ve farklı bir ufuk ortaya koyuyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
DYV
EVI
10.
NTAJ YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri(1) Çocukların doğayla ilişkisi, kent hayatı içinde giderek me
safeli ve kısıtlanmış hâle geliyor. (II) Orta yaşlardaki insan-
lar, daha yirmi yıl öncesinde büyük kentlerde "mahalle" ya-
pisinin varlığını, boş arazi, yeşil alan, park gibi bölgelerde
çocukların ev dışı toplumsallaşmalarının mümkün olduğu-
nu hatırlayacaklardır oysa günümüzün çocukları bu olanak
lara sahip değil artık. (III) Bilgisayar, çabuk tüketilen pahalı
oyuncaklar, ceza boyutu olmayan sürekli ödül sistemi ve el-
bette ev, yuva, okul gibi kapalı ya da en azından steril ya-
şam alanları içinde kısıtlanan çocuklar kapalı bir dünya al-
gisi geliştiriyor; benzerlerine duyarsız, ben-merkezci, bazen
de acımasız olabiliyor. (IV) Doğayla neredeyse tüm bağını
kesmiş şekilde büyüyen günümüz çocuklarının gelişimine
olumlu katkı sağlayacak etkenlerin başında hayvan sevgisi
geliyor. (V) Çocuklar, sevginin karşılıklı bir ilişki olduğunu
keşfediyor onlar sayesinde.
35. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Kent yasamı, çocukların bireysel yeteneklerinin gelişme-
sine katkı yapmaktadır.
X
B) Yalıtılmış ortamlarda büyümek, günümüz çocuklarını
olumsuz etkilemektedir.
C) Günümüzde çocuklar doğadan kopuk bir yaşam sür-
mektedir.
D) Hayvan sevgisi, çocukların toplumsallaşmasına katkı
sağlar.
E) Günümüz çocukları, mahalle kültürünün toplumsallaştı-
rici etkisinden yoksun büyümektedir.
36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangist yanlıştır?
AI. cümlede aşamalı bir durumdan söz edilmiştir.
II. cümlede bir siteme yer verilmiştir.
Ill. cümlede çocuklardaki olumsuzlukların nedenlerine
değinilmiştir.
DYTV. cümlede hayvan sevgisinin çocuk gelişimindeki rolü
üzerinde durulmuştur. L
E) Y cümlede problemin çözüm yollarından biri dile geti-
ilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerikurt
lik-
bir
ala-
rin
de
aki
en
Ĵ
Yine günlerden bir gün Ay Kağan'ın gözü parladı. Do-
ğum sancıları başladı ve bir erkek çocuğu oldu. Bu
çocuğun yüzü gök, ağzı ateş gibi kızıl, gözleri ela,
saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu
çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha
emmedi. Çiğ et ve çorba istedi. Dile gelmeye başladı.
Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayağı öküz
ayağı gibi, beli kurt beli gibi...
Oğuz Kağan Destanı'ndan alınan bu metinle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kahramanı ruhsal derinlikleriyle tasvir edilmiştir.
B) Gerçek ve hayali unsurlar bir arada verilmiştir.
C) Tasvirlerde tabiat unsurlarına başvurulmuştur.
Zamanla ilgili unsurlar gerçeküstüdür.
E) Kahramanı olağanüstü özellikler taşımaktadır.
2019/AYT
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriRCE TESTI
33. (1) Geri dönüşüm; atıkların yeniden kullanılması, kaynak-
ların yeniden değerlendirilmesi anlamına gelmektedir. (1)
Geri dönüşüm sayesinde doğal kaynakların yerinde kulla-
nılması söz konusu olmaktadır. (III) Geri dönüşüm tesisleri,
enerji tasarrufunun oluşmasını da sağlamaktadır. (IV) Geri
dönüşüm sayesinde doğanın korunması, enerji kaynakla-
rının yerli yerinde kullanılması, enerji tasarrufunun sağlan-
ması, yeniden kaynak oluşturma, kaynakların tükenmesi-
nin önüne geçilmesi gibi kazanımlar elde edilmektedir. (V)
Doğanın korunması ve doğal çevrenin temiz kalması için
geri dönüşüm oldukça önemlidir.
Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
"Geri dönüşüm bu bakımdan ülkelerin ekonomik olarak
gelişmesini ve kalkınmasını sağlamaktadır." cümlesi geti-
rilirse metindeki düşünce akışı bozulmaz?
A) I
B) II
C) III
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleriları temiz bir
an bir sokak
ürmesi müm-
tadır?
05
mch
20. Hüseyin, Mehmet, Emel, Tarık adlı kişilerin meslekle-
riyle ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
• 2 öğretmen, 1 doktor, 1 mühendis vardır.
Öğretmenlerin ikisi de erkektir.
●
Tarık öğretmendir.
Yukarıdaki bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi
kesinlikle doğrudur?
A) Emel doktordur.
B Mehmet mühendistir.
C) Emel öğretmendir.
D) Püseyin ve Mehmet'ten biri öğretmendir.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDITHER
A
TÜRKÇE TEST
22. Özgünlük, her şeyden önce, farklı olmaktır gerek biçim
gerekse içerik olarak yeni olmaktır. Bu da çok zor bir iştir.
Öyle herkesin elinden gelmez ancak büyük sanat adamla-
rında görülebilen bir özelliktir. Oysa halk ozanı ustasından
öğrendiğiyle, şuradan buradan duyduğuyla yetinir. Bunun
içindir ki hemen hepsinde aynı içerik, aynı söyleyiş çıkar
karşımıza. Özgünlük mü bu?
Bu parçanın, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerin
hangisiyle tamamlanması gerekir?
A) Özgünlüğü yalnız biçimde arayanlar, bana göre, büyük
bir hata yapıyorlar.
B) Şiirimizin Batı şiirini aratmayacak kadar güzel olduğu-
nu söyleyenler, bence, yanılıyorlar.
C) İçtenliğin göz ardı edildiği bir şinin özgün olduğunu
kimse söyleyemez.
D) Özgünlüğü yalnız içerikte arayanlar, bana göre, büyük
bir hata yapıyorlar.
E)/Halk şiirinde özgünlük olduğunu söyleyenler, bence
özgünlüğün ne olduğunu bilmiyorlar.
24.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri33. Yunuslar balık değildir, memeli bir hayvandır. Balinalarla
birlikte Cetacea takımı içinde yer alan bir deniz
memelisidir. Suda daha rahat hareket edebilmek için
yunuslanın yapısı yüzmeye uyum sağlamıştır. Bu yüzden
görünüşü karadaki memelilerden farklıdır. Yavrularını
suda doğurur ve su altında emzirirler. Karada yaşayan
memeliler gibi akciğerleri vardır. Bu nedenle, soluk
alabilmek için suyun üst taraflarında bulunurlar ancak
avlanmak için suya dalarlar. Suda indikleri derinlik ve
kaldıkları süre türlere göre değişir. Yunuslardan, 1960'lı
ve 1970'li yıllarda yazılan bilimsel makalelerde de "yunus
balığı" olarak söz ediliyor. Hatta bir diğer deniz memelisi
olan foklara da "fok balığı" veya "ayı balığı" deniyor.
Ancak bu hayvanlar memeli grubundan oldukları için
adlarında "balık" sözcüğünün kullanılmaması gerekiyor.
Bu parçada yunuslarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Etçil hayvan türleri arasında yer aldıklarına
B) Suyun derinliklerinde kalma sürelerinin değişiklik
gösterdiğine
Su üstüne çıkarak nefes alabildiklerine
La
P
LDY Bilim dünyasına konu olduklarına
Tür sınıflandırmasında yanlışlık yapıldığına
Diğer sayfaya geçiniz.
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerine
ou
la
dil
ci
a
6-
Ç
20. Mimarlık, insanlık tarihi var olduğu andan günümüze de-
ğin süregelen serüveninde aslında hep güzeli aramış ve
içerisinde bulunduğu değer dünyasına bağlı olarak şekil
almıştır. Bu nedenle mimari, kültürün değerli ifade araç-
larından birini oluşturarak onu yaşatan veya aynı zaman-
da biçimlendiren bir öge olmuştur. Maya toplumundan
Hitit uygarlığına, Roma Imparatorluğu'ndan Osmanlı me-
deniyetine kadar tüm kültür dünyalarında hakikatin algı-
lanış biçimi farklılaşsa da mimarlığın güzellikle ilişkisi de-
ğişmemiş ve mimarlık her zaman güzeli bulma yolunda
ortaya konan çabalarla ortaya çıkmıştır. Bu çabaların en
önemlilerinden birini, mirası üzerinde yaşadığımız top-
raklarda ve yanı sıra dünyanın birçok bölgesinde asırlar
boyunca hüküm sürmüş Osmanlı İmparatorluğu'nun mi-
marisi oluşturmuştur. Balkanlardan Afrika'ya, Arap coğ-
rafyasından Anadolu'ya kadar birbirinden farklı birçok
bölgede var olan bu medeniyet çok zengin bir mimari
birikime sahip olmuş, bu zenginliği kendisine ait güzellik
anlayışının var olduğu bir kültüre dönüştürmüştür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A Tanımlama
B) Benzetme C) Betimleme
E) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri3.
Vissarion Belinski, 36 yıllık kısa yaşamında Rus edebiyatında
silinmez izler bırakan pek çok eser ve çalışmaya imza atmış
ancak birçoğunu okurla buluşturamadan yaşamını yitirmiş-
tir. Yaşamı kısa sürse de edebi alandaki düşünce ve eserle-
riyle çağdaş Sovyet edebiyatının dal budak salmasında öna-
yak olmuş ve Rus edebiyatına önemli isimler kazandırmış bir
yazardır. Askeri bir doktorun oğlu olarak orta hâlli bir ailede
dünyaya gelmiştir. Kısa yaşamı süresinde yazarlık ve eleştir-
menlik merdiveninde bir yukarı çıkan bir aşağı inen Vissarion
Belinski'nin ölümünün ardından önemli yapıtları kitap hâlini
almıştır. Başlıca eserlerinden biri olan Gogol'e Mektup kita-
bı, yazarın en çok bilinen yapıtıdır. Ölümünün ardından bası-
lan diğer eserleri ise şunlardır; Russian Thinkers, My Past and
Thoughts ve His Life and Correspondence. Dostoyevski'nin
keşfedilmesinde büyük katkıları olan Rus eleştirmen Vissari-
on Belinski, Rus edebiyatı başta olmak üzere, dünya edebi-
yatını etkileyen önemli isimler arasında yer almaktadır.
Bu parçadan Vissarion Belinski ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılamaz?
Adının geniş kitleler tarafından ölümünden sonra duyul-
duğu
B) Çağdaş Sovyet edebiyatının gelişmesinde önemli bir rol
oynadığı
C Yazarlık ve eleştirmenlik kariyerinde inişli çıkışlı süreçler
geçirdiği
D) Bazı kitaplarının ölümünden sonra yayımlandığı
E) Kisa yaşamasına rağmen dünya edebiyatında izler bırak-
tagi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri2.
Hikâye, hayatımızın dar zamanlarına, ara kesitleri-
ne sıkışıp kalmış parçalarına ışık düşürüyor, belki
bir ömrü kuşatacak büyük bir hayat tasavvuru
olarak değil, daha çok alçak gönüllü bir şimdiki
zaman bilgisi ve sanatı olarak kuruyor kendini.
Doğası gereği, hikâye bir şimdiki zaman sanatı
olarak konumluyor kendini. Hikâye sürekli bir taşın-
ma ve tanışma hâlidir. Roman, ev sahibi; hikâye,
kiracıdır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Açıklama
B) Tanımlama
C) Düşünceyi örneklerle kanıtlama
D) Kişileştirme
E)
Karşılaştırma
C
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerin
7.
YAYINLARI
Kafka; sözcüklerle, tümcelerle sürekli bir savaşım,
didişim içindedir. Max, onun bu titizliğini bildiğinden
yazdıklarını arkadaşına göstermekten kaçınır.
Gösterdiğinde de Kafka'nın takındığı tutumu şöyle
betimler: Bir metnin tüylerini yolar, acımasızca yağını
çıkarır: Filan mecaz onun edebiyattan umudunu
kesmesine neden olur, falan cümle horlar gibi ses
çıkarmaktadır, bir başkası kulağa yanlış gelmektedir, şu
iki cümle çürük bir dişin üzerindeki dil gibi birbirine
sürtmektedir. Duaya benzer bir sesle yineler:
"Sözcükleri boşluktan çekmek gerek!" "Hangi
boşluktan bahsediyorsun?" diye sorar Max. Yanıt
olarak Kafka sıradanlığın hazzına övgüler yağdırır,
ayrıntıyı över: "Bir dehlizdeki nemli taşın kokusu." der.
Her bir sözcükten büyük bir zevk alarak işte böyle
yazmalıdır.
Bu parçadan Kafka'yla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılabilir?
A) Yaşamını yazmaya adadığı
B) Yaratıcılığı gelişmiş bir yazar olduğu
e Yazı konusunda sürekli tedirginlik yaşadığı
D) Ayrıntılan seçmede ve işlevsellik kılmada kılı kırk
yardığı
E) Sözcükleri tümceye yerleştirmede ustalık gösterdiği
lünümü hiç
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5.
Edebiyatın içinden çıktığı ortam, çağ ve koşullar yerli nitelik
taşır. Edebiyat eseri öncelikle bir ulusun dili ile yazılır ve dil
yerli bir unsurdur. - Daha çok bilimde, matematikte ve man-
tikta kullanılan evrensellik kategorisi, aydınlanmanın bir ideali
gibi görünmektedir. Bu yaklaşıma göre, insan aklı her yerde
aynıysa o zaman bir kişi için geçerli olan, diğer insanlar için de
geçerli olacaktır.
MAFIL
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre,
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
S
A) Edebiyattaki evrensellik, nereden kaynaklanır?
B) Sanat eserindeki evrensellik, yalnız sanatsal ve estetik ol-
masindan kaynaklanmıyor.
N
Cİçerik zayıfsa biçim de zayıftır, içerikteki evrensellik zayıf-
sa biçimdeki evrensellik de zayıftır.
D) Duyuş, yaşayış ve hissediş biçimleri de yerlilik niteliği taşır.
Sanat eserinin en çok yerel nitelik kazandığı yer, içerik bo-
yutudur.
Anna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri23. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), tehdit altındaki
türlerin bulunduğu Kırmızı Liste'de pandanın statüsünü
"tehlikede"den biraz daha iyi bir durumu işaret eden "du-
yarlı'ya geçirdi. IUCN, son 10 yılda panda nüfusundaki
yüzde 17'lik artışa dikkat çekerek doğa koruma çalışma-
larının sonuç verdiğini vurguladı. WWF (Dünya Doğayı
Koruma Vakfı), yaklaşık 40 yıldır Çin hükümetiyle bir-
likte pandayı ve yaşam alanlarını koruma altına almak
için çalışıyordu. Bu işbirliği kapsamında panda koruma
alanlarının yaratılması, ayrı düşen panda nüfuslarının
birleştirilmesi ve yöredeki insanlara sürdürülebilir geçim
kaynakları yaratarak onların orman üzerindeki etkilerinin
azaltılması için çeşitli çalışmalar yürütüldü.
Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Dünyada panda popülasyonunun en fazla olduğu
ülke Çin'dir.
B) WWF'nin kırk yıldır yaptığı doğa koruma çalışmaları
panda nüfusunun artmasında etkili olmuştur.
C) IUCN, on yılda bir tehdit altındaki türlerle ilgili Kırmı-
zı Liste yayımlamaktadır.
D) Çin hükümeti, pandanın en rahat ve sağlıklı yaşa-
yacağı yerin ülkeleri olduğunu düşünerek WWF ile
ortak çalışmalar yürütmüştür.
E) Panda nüfusu son yıllarda artış gösterse de her an
nesli tükenme tehlikesi söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri31. "Anladım" kararına fazla hızlı, fazla kolay varıyoruz. Kimi-
miz acelecilikten, kimimiz işin aslını öğrenme korkusun-
dan, kimimiz düşünme ve keşfetme ürkekliğinden... anla-
mış gibi yapıp geçiveriyoruz. Sonuç olarak, okuyup da
anladığımızı sandığımız bir yazıdan, çoğu kez o yazının
kendisini değil, onunla ilgili hazır kalıpları alıyoruz. Yazının
üslubu bize hangi kalıpları çağrıştırıyorsa onları yani...
Veya kendi görüşlerimize hangi kalıp yakışıyorsa onu...
Oysa "anlamak", daha önce bilmediğimiz veya farkına
varmadığımız yeni bir gerçeklikle karşılaşmak ve onu algı-
lamaktır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada yakınılanlardan
biri değildir?
A) İnsanların yeterince anlama çabası göstermemesi
B) Okuma anlayışının, kalıpçı düşüncelerden kurtarıla-
mayışı
C) İnsanların farklı ve yeni düşüncelerden korkması
D) Bir metnin algılanması konusunda sabırlı olunmayışı
E) Çoğu kişinin, anlayamayacağını düşündüğü yazıları
okumaktan kaçınması
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTÜRKÇE
34. Gazeteci:
Sanatçı:
- Yazdıkça yazdıkça... Konunun kendisi romancıyı sürük-
ler. Hatta bazen dekor ve şahıslar... Ben, mesela, hayal
gücümün önüme serdiği sahneleri bir film seyreder gibi
seyreder ve gördüklerimi anlatırım, Bunlar benim dışımda
olan şeylermiş gibi... O kadar ki Panorama'yı yazarken, bir
yerinde duygulanarak, kalemi bırakıp ağladığımı hatırlıyo-
rum. Sonra, Kiralık Konak yok mu? Nedense en çok tutul-
muş romanlarımdan biridir. Ben bunu para kazanmak için,
bir gazetede yayımlanmak üzere yazmaya başladım ve ilk
cümlesini yazdığım zaman konusu hakkında en ufak fikrim
yoktu. Fakat yazdıkça konu yumak gibi açıldı.
Gazeteci:
(II)----
Sanatçı:
Ben mi? Tereddüt etmeden aynı mesleği yani romanci-
liği... Romancılıktan daha zevkli meslek var mı? Bir kere
bu hayatta kendiniz olarak yaşıyorsunuz. Bundan başka,
hayalinizin kurduğu dünyada, yarattığınız her şahısla ay-
rica yaşıyorsunuz. Bir de kendi yaşadığınız bu hayatları
başkalarına, bütün okuyucularınıza yaşatıyorsunuz.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Bunca kaliteli yapıtı üretme süreciniz nasıl başlıyor?
Genç yazarlara daha çok hangi mesleği önerirsiniz?
B)1. Roman yazarken sanatçıyı en çok hangi unsurlar
motive eder?
II. Hayatta en çok hangi mesleği beğeniyorsunuz?
C)1. Zihninizde konuyu belirleyip olgunlaştırdıktan sonra
mi romanınızı yazmaya başlarsınız?
II. Bir daha dünyaya gelmek mümkün olsaydı hangi işi
seçerdiniz?
D) I. Romanda konu yazarı nasıl yönlendirir?
II. Genç yazarların hangi türü tercih etmesini beklersi-
niz?
E) I. Gerçekleri mi yoksa hayal ettiklerinizi mi kâğıda
dökersiniz?
II. Öykücülüğü mü romancılığı mı yeğlersiniz?
35,-36.
Yunus'un
duyulan sa
da "fena f
ahiret nim-
memiş,
da
fabit
lah'tan sac
ötürü şiirin
nitelik taşın
la olduğu g
hiptir. Anca
unsuran
unsurlan
yana kayn
bi düşünce
taşımaktac
savvif olan
sözüne da
"Mecnunla
PPLAN-
aşk iştiyak
günümüze
bahşettiği
sayesinde
35. Bu pa
nitelik
sidir?
A) içer
B) dil
ahe
D) duy
Etas
36. Bu pa
ulaşıla
A) Her
ger
B) Yar
Ansa
C) Ana
leri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerieki
her
-sa-
vet
atro
tür-
ile
de-
ma-
nek
yir-
atro
an-
na
e-
7-
PPLAN-
29. Bazı insanlar vardır dünyamızı değiştirirler. Yirmi küsur yıl
öncesine kadar benim gibi lise öğrencileri - muhtemelen
çoğumuz - için ihtişamlı dağlar hep uzakta, ilgiye değer kül-
türler hep ulaşılmazdı. Dünyamız tek televizyon kanalının
ekranından ve üç-beş ay gecikmeli elimize geçen dergilerin
-hızla paralanan- sayfalarından ibaret gibiydi. Azteklerin pi-
ramitlerini, Himalayalar'ın sekiz binliklerini, yağmur orman-
larının türlü türlü canlılarını ezbere biliyorduk hepimiz. Bil-
mediğimiz bir başka dünya olduğunun ise farkında değildik!
Kaçkarlar mesela! Atmacaları, Lazları, önünden sis ekşik
olmayan yaylaları yoktu sanki o zamanlar! Her yırtıcı kuş
şahindi! Afrika ak karınlı kartalı epey rating alırdı aramız-
da. Ak kuyruklu kartalı, uzmanları hariç, bilen var miydi?
Delicenin, doğan'ın, akbabaların türlerini saymıyorum bile!
Arkeolog olmayana antik kentler de yoktu, harabeler vardı.
Zihnimizin haritasında Anadolu kısmı bomboştu.
Bu parçada sözü edilen yazar ve yaşadığı dönemle ilgi-
li olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Lise yıllarında yaşadıklarıyla ilgili pişmanlıklarını dile
getirdiğine
B) Dünya coğrafyasıyla ilgilenmenin gereksizliğine inandığına
C) Anadolu'nun saklı değerlerinin lise yıllarında kendileri-
ne bilinçli olarak gösterilmediğine
D) Ülkesindeki birçok değerden habersiz yaşadığı zaman-
lar olduğuna
E) Görmediği diyarların ülkemizden daha ilginç olduğuna
inandığına
Diğer sayfaya geçiniz.