Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

erlilik Testi / Türkçe
28. Ünlü isimlerden şu sözü sık sık duyarsınız:
"Ben kitap okurum ama roman değil! Hiç roman
okumam." Bu cümlede roman türünü aşağı
görmenin tonu sezilir. Daha da ileri giderek "Ben
edebiyat medebiyat okumam kardeşim!" diyerek
"bilimsel" olduklarını zanneden insanlar da
vardır.
Çünkü kurulmuş bütün uygarlıkları söz
sanatına borçluyuz.
C
1. Bu iki grup insan da oldukça sığ bir görüşü
ifade ediyor.
II. Bu ciddi insanlara göre edebiyat hayalleri
süsleyen anlatılardan ibarettir.
III. Aynı kişiler eğitime ne kadar önem
verdiklerini de vurgulamaya bayılırlar.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre yukarıdakilerden hangileri
getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız III
C) I ve II
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
erlilik Testi / Türkçe 28. Ünlü isimlerden şu sözü sık sık duyarsınız: "Ben kitap okurum ama roman değil! Hiç roman okumam." Bu cümlede roman türünü aşağı görmenin tonu sezilir. Daha da ileri giderek "Ben edebiyat medebiyat okumam kardeşim!" diyerek "bilimsel" olduklarını zanneden insanlar da vardır. Çünkü kurulmuş bütün uygarlıkları söz sanatına borçluyuz. C 1. Bu iki grup insan da oldukça sığ bir görüşü ifade ediyor. II. Bu ciddi insanlara göre edebiyat hayalleri süsleyen anlatılardan ibarettir. III. Aynı kişiler eğitime ne kadar önem verdiklerini de vurgulamaya bayılırlar. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız III C) I ve II E) II ve III
26. (1) Elleri titreyen biriyle karşılaştığımızda aklımıza ilk gelen
hastalık, genellikle Parkinson hastalığıdır. (II) Pek çok ünlü
isimde bu hastalığın görülmesi bu tahminimizin önemli ne-
Udenlerinden biri olabilir. (III) Hastalığın temel belirtisi olan tit-
reme, genellikle başlangıçta tek elde başlar, zamanla diğer
y organlara yayılır. (IV) Oysa insanlarda en sık görülen hare-
ket bozukluğu, özellikle bir iş yaparken görülen ellerdeki tit-
reme rahatsızlığıdır. (V) Tüm dünyada yaklaşık 7 milyon ki-
şide görülen Parkinson hastalığı ise hareket bozuklukları
listesinde ikinci sırada yer alır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. (1) Elleri titreyen biriyle karşılaştığımızda aklımıza ilk gelen hastalık, genellikle Parkinson hastalığıdır. (II) Pek çok ünlü isimde bu hastalığın görülmesi bu tahminimizin önemli ne- Udenlerinden biri olabilir. (III) Hastalığın temel belirtisi olan tit- reme, genellikle başlangıçta tek elde başlar, zamanla diğer y organlara yayılır. (IV) Oysa insanlarda en sık görülen hare- ket bozukluğu, özellikle bir iş yaparken görülen ellerdeki tit- reme rahatsızlığıdır. (V) Tüm dünyada yaklaşık 7 milyon ki- şide görülen Parkinson hastalığı ise hareket bozuklukları listesinde ikinci sırada yer alır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
25 Denizi şöyle tanımlar sözcükler: "Yeryüzünün büyük bir bö-
lümünü örten çok geniş, tuzlu su kütlesi veya bu su kütlesi-
nin belli bir parçası." Düşünce gücüyle yapılan, mantıklı bir
bakışın ürünüdür bu tanım. Denizi belirleyen ortak özellikle-
rin toplamıdır. Denize böyle bakıp onu şiirleştirmek isteyen
ozanlar da çıkmıştır ne yazık ki "Deniz engin bir sudur, tuz-
lu, yeşil dalgalı...” gibi söyleyişlerle. Oysa ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
hovA) şiir, akıldan çok duyguya, kafadan çok yüreğe dayanır
bB) şiirde, sözcükler günlük yaşamdaki biçimleriyle karşımı-
za çıkar
help ide!.
Abe
C) şairin, okurun bilgi birikimine katacağı şeyler de vardır
320
D) şiirin okura vermek istediği bir mesajı olmalıdır
ed to alleveb s
die nufue id inni2 (8
E) şiirde ortaya konan gerçeklik, günlük yaşamdan bağım-
BINGIT!
Sız değildir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25 Denizi şöyle tanımlar sözcükler: "Yeryüzünün büyük bir bö- lümünü örten çok geniş, tuzlu su kütlesi veya bu su kütlesi- nin belli bir parçası." Düşünce gücüyle yapılan, mantıklı bir bakışın ürünüdür bu tanım. Denizi belirleyen ortak özellikle- rin toplamıdır. Denize böyle bakıp onu şiirleştirmek isteyen ozanlar da çıkmıştır ne yazık ki "Deniz engin bir sudur, tuz- lu, yeşil dalgalı...” gibi söyleyişlerle. Oysa ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? hovA) şiir, akıldan çok duyguya, kafadan çok yüreğe dayanır bB) şiirde, sözcükler günlük yaşamdaki biçimleriyle karşımı- za çıkar help ide!. Abe C) şairin, okurun bilgi birikimine katacağı şeyler de vardır 320 D) şiirin okura vermek istediği bir mesajı olmalıdır ed to alleveb s die nufue id inni2 (8 E) şiirde ortaya konan gerçeklik, günlük yaşamdan bağım- BINGIT! Sız değildir
23. I. Önce kendisini kontrol altında tutmayı başaramayan in-
san ise ömrünü hiç zafer kazanmamış bir komutan ezik-
liğiyle tüketir.
II.
Kendini kontrol edemeyen insanın, başkalarını kontrol
edip yönetmesi mümkün olmaz.
Türkçe Testi
III. Zaferlerin en büyüğü ve ilki, kişinin ilk zaferini kendisine
karşı kazanmasıdır.
IV. Hayat, böylelerine karşı acı yüzünü çok defa gösterebilir.
V. Çünkü insan, bir öz disiplin oluşturabilirse diğer bütün
zafer kapıları kendiliğinden açılır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A),
B) II
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. I. Önce kendisini kontrol altında tutmayı başaramayan in- san ise ömrünü hiç zafer kazanmamış bir komutan ezik- liğiyle tüketir. II. Kendini kontrol edemeyen insanın, başkalarını kontrol edip yönetmesi mümkün olmaz. Türkçe Testi III. Zaferlerin en büyüğü ve ilki, kişinin ilk zaferini kendisine karşı kazanmasıdır. IV. Hayat, böylelerine karşı acı yüzünü çok defa gösterebilir. V. Çünkü insan, bir öz disiplin oluşturabilirse diğer bütün zafer kapıları kendiliğinden açılır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A), B) II C) III D) IV EV
6.
(B)) yola çıkarken - yon veriliş
C) yararlanarak - dikkat etmiş
D) gözden geçirerek açığa çıkarmış.
E) geçerken - fark etmiş
I. Bırakın dokunmayı, şeklinden olsa gerek pek çok insa-
nın görmekten bile hoşnut olmadığı toprak solucanları,
protein bakımından zengin oldukları için başta kuşlar ve
memeliler olmak üzere birçok hayvanın doğadaki besin
kaynağıdır.
II. Toprak solucanı, günde vücut ağırlığının yaklaşık bir bu-
çuk katı dışkı üretiyor ve doğal yollarla toprağı gübrele-
diğinden tarım verimini büyük oranda artırıyor.
III. Toprak solucanları hareket ettikçe toprağı yumuşatıp
karıştırıyor, toprağı havalandırdığından bitkiler için zararlı
olan fazla suyun akmasına yardımcı oluyor.
Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) III. cümle, I ve II. cümlede ele alınan konuyu örnekle-
mektedir.
B) I ile II. cümlede söylenenlerin gerekçesi III. cümlede
açıklanmaktadır.
C)/1, II ve III. cümlede aynı düşünceyi destekleyen farklı ör-
nekler bulunmaktadır.
B) I ile II. cümlede söylenenler III. cümlede bir sonuca bağ-
Tanmaktadır.
E) Üçünde de farklı bir konu karşılaştırmadan yararlanılarak
açıklanmaktadır.
YKS Deneme 04 TYT
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (B)) yola çıkarken - yon veriliş C) yararlanarak - dikkat etmiş D) gözden geçirerek açığa çıkarmış. E) geçerken - fark etmiş I. Bırakın dokunmayı, şeklinden olsa gerek pek çok insa- nın görmekten bile hoşnut olmadığı toprak solucanları, protein bakımından zengin oldukları için başta kuşlar ve memeliler olmak üzere birçok hayvanın doğadaki besin kaynağıdır. II. Toprak solucanı, günde vücut ağırlığının yaklaşık bir bu- çuk katı dışkı üretiyor ve doğal yollarla toprağı gübrele- diğinden tarım verimini büyük oranda artırıyor. III. Toprak solucanları hareket ettikçe toprağı yumuşatıp karıştırıyor, toprağı havalandırdığından bitkiler için zararlı olan fazla suyun akmasına yardımcı oluyor. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) III. cümle, I ve II. cümlede ele alınan konuyu örnekle- mektedir. B) I ile II. cümlede söylenenlerin gerekçesi III. cümlede açıklanmaktadır. C)/1, II ve III. cümlede aynı düşünceyi destekleyen farklı ör- nekler bulunmaktadır. B) I ile II. cümlede söylenenler III. cümlede bir sonuca bağ- Tanmaktadır. E) Üçünde de farklı bir konu karşılaştırmadan yararlanılarak açıklanmaktadır. YKS Deneme 04 TYT
10. Duygusuz ve katı öğretmendi Zehra. Yıllar geçmiş
ama babasını affetmemişti. Kendisini ve ailesini
terk edip giden bu insana baba bile demek istemi-
yordu. Hatta Mürşit Efendi'nin hastalandığını duy-
muş ama haberi veren kişiye “Benim babam yok!”
diye cevap vermişti. Israrlar sonucu İstanbul'a
gittiğinde ise ona ölmüş babasının hatıra defterini
verirler. Asıl suçlunun lükse ve gösterişe düşkün,
alafrangalık özentisi içindeki annesi olduğunu an-
lar ve "Zehra, Zehra!" diye sayıklayarak ölen ba-
basına karşı takındığı tavırdan dolayı çok üzülür.
Babasının kendisini neden yatılı okula verdiğini
anlar. "Acımak" diye bir duygunun varlığını bizzat
yaşayarak öğrenir ama geç kalmıştır.
Bu parçada Reşat Nuri'nin "Acımak" romanının
kahramanı Zehra'dan söz edilmiştir.
Buna göre sözü edilen kahramanın içinde
bulunduğu en yoğun duygu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Hayıflanma
B) Gurur
C) Kararsızlık
Dy Psikolojik buhran
Yalnızlık ve yabancılaşma
12.
G
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Duygusuz ve katı öğretmendi Zehra. Yıllar geçmiş ama babasını affetmemişti. Kendisini ve ailesini terk edip giden bu insana baba bile demek istemi- yordu. Hatta Mürşit Efendi'nin hastalandığını duy- muş ama haberi veren kişiye “Benim babam yok!” diye cevap vermişti. Israrlar sonucu İstanbul'a gittiğinde ise ona ölmüş babasının hatıra defterini verirler. Asıl suçlunun lükse ve gösterişe düşkün, alafrangalık özentisi içindeki annesi olduğunu an- lar ve "Zehra, Zehra!" diye sayıklayarak ölen ba- basına karşı takındığı tavırdan dolayı çok üzülür. Babasının kendisini neden yatılı okula verdiğini anlar. "Acımak" diye bir duygunun varlığını bizzat yaşayarak öğrenir ama geç kalmıştır. Bu parçada Reşat Nuri'nin "Acımak" romanının kahramanı Zehra'dan söz edilmiştir. Buna göre sözü edilen kahramanın içinde bulunduğu en yoğun duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) Hayıflanma B) Gurur C) Kararsızlık Dy Psikolojik buhran Yalnızlık ve yabancılaşma 12. G 11
3. Ne dersek diyelim, zaman işini biliyor Kimi yazan sağlı-
ğında gerçekten yaşatıyor, kimini ebediyete göçükner
sonra... Kimini de bugün göklere okarp yanm yok
sayıyor. Biz ne birincisini gördük ne ikincisini. Ne bir
Goethe miz oldu ne de bir Mallarmemiz ama sonuncu
sunu çok gördük.
Bu parçada yazanın sonuncusu" sözüyle kastetiği
sanatçılar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şöhretleri gelip geçici olanlar
B) Gerçek değeri yaşarken anlaşılmayanlar
C) Sadece yapit verdikleri sürece gündemde kalanlar
D) Kısa zamanda geniş kitlelerce tanınanlar
E) Adı, dünya çapında duyulmayanlar
bry yayınlan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Ne dersek diyelim, zaman işini biliyor Kimi yazan sağlı- ğında gerçekten yaşatıyor, kimini ebediyete göçükner sonra... Kimini de bugün göklere okarp yanm yok sayıyor. Biz ne birincisini gördük ne ikincisini. Ne bir Goethe miz oldu ne de bir Mallarmemiz ama sonuncu sunu çok gördük. Bu parçada yazanın sonuncusu" sözüyle kastetiği sanatçılar aşağıdakilerden hangisidir? A) Şöhretleri gelip geçici olanlar B) Gerçek değeri yaşarken anlaşılmayanlar C) Sadece yapit verdikleri sürece gündemde kalanlar D) Kısa zamanda geniş kitlelerce tanınanlar E) Adı, dünya çapında duyulmayanlar bry yayınlan
Türkçe
25. Derin bir romanı sürükleyici bir dille anlatmak çok
ama çok zor bir iştir. Bunu ancak kendisine güvenen
ve metnini entelektüel bir maske arkasına gizlemeye
yeltenmeyen yazarlar başarabilir. Bu durum konusunu
çok iyi bilen bir doktorun en zor konuyu bile anlaşılır
kelimelerle açıklayabilmesi ama acemi ve yetersiz bir
doktorun Latince terimler arkasına saklanmak istemesi
gibidir. Ustalık, dili aradan kaldırmakla olur. Diğer sanat
dallarında da böyledir bu. Söz gelimi, bir film müziğinin
kendisine dikkat çekmemesi ama sahneyi desteklemesi
beklenir. Yunus Emre'nin dizelerinde dilin farkına bile
varmaz ve doğrudan doğruya o düşünceye ya da
duyguya odaklanırsınız. Ama elbette çok zor bir iştir bu
ve büyük yetenek gerektirir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Öyküleme
B) Örnekleme
C) Tanık gösterme
Betimleme
E) Tanımlama
PA
YA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkçe 25. Derin bir romanı sürükleyici bir dille anlatmak çok ama çok zor bir iştir. Bunu ancak kendisine güvenen ve metnini entelektüel bir maske arkasına gizlemeye yeltenmeyen yazarlar başarabilir. Bu durum konusunu çok iyi bilen bir doktorun en zor konuyu bile anlaşılır kelimelerle açıklayabilmesi ama acemi ve yetersiz bir doktorun Latince terimler arkasına saklanmak istemesi gibidir. Ustalık, dili aradan kaldırmakla olur. Diğer sanat dallarında da böyledir bu. Söz gelimi, bir film müziğinin kendisine dikkat çekmemesi ama sahneyi desteklemesi beklenir. Yunus Emre'nin dizelerinde dilin farkına bile varmaz ve doğrudan doğruya o düşünceye ya da duyguya odaklanırsınız. Ama elbette çok zor bir iştir bu ve büyük yetenek gerektirir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme B) Örnekleme C) Tanık gösterme Betimleme E) Tanımlama PA YA
7. Rüyamda peygamberi görüp "şefaat" yerine yanlışlıkla
"seyahat" dediğimin ertesi günü, sabahleyin Gedikpaşa
semtindeki eski dostum olan Okçuoğlu Ahmet Çele-
bi'nin evine gittim. Gördüm ki büyük bir hazırlıkla Bur-
sa şehrine gitmeye karar vermiş. Bana: "Kardeşim Evli-
ya! Gel seninle yoldaş olup beş on gün için eski payi-
taht olan Bursa şehrini görüp gezelim. Belki mahzun
gönlümüz şâd olur. Orada eski Osmanlı padişahlarının
mezarlarını ziyaret edelim. Hele Emir Sultan Hazret-
leri'nin türbesine yüz sürüp gönlümüzü aydınlatalım."
deyince içime bir ateş düştü. Hemen kabul ettim. Ora-
da bulunanlar "Uğurlu olsun. Sağlıcakla dönmek kıs-
met olsun." diye dua edip Fatiha okudular. Ben de he-
men, babamın ve annemin haberi olmadığı hâlde yirmi
arkadaşla Eminönü'ne gelip Mudanya kayığına bindim.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
B) Hatıra türüne özgü nitelikler görülmektedir.
C) Öyküleyici anlatım biçimiyle yazılmıştır.
D Gerçeküstü ve abartılı ifadeler içermektedir.
(E) Öğretici metin türlerinin özelliklerini taşımaktadır.
9
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Rüyamda peygamberi görüp "şefaat" yerine yanlışlıkla "seyahat" dediğimin ertesi günü, sabahleyin Gedikpaşa semtindeki eski dostum olan Okçuoğlu Ahmet Çele- bi'nin evine gittim. Gördüm ki büyük bir hazırlıkla Bur- sa şehrine gitmeye karar vermiş. Bana: "Kardeşim Evli- ya! Gel seninle yoldaş olup beş on gün için eski payi- taht olan Bursa şehrini görüp gezelim. Belki mahzun gönlümüz şâd olur. Orada eski Osmanlı padişahlarının mezarlarını ziyaret edelim. Hele Emir Sultan Hazret- leri'nin türbesine yüz sürüp gönlümüzü aydınlatalım." deyince içime bir ateş düştü. Hemen kabul ettim. Ora- da bulunanlar "Uğurlu olsun. Sağlıcakla dönmek kıs- met olsun." diye dua edip Fatiha okudular. Ben de he- men, babamın ve annemin haberi olmadığı hâlde yirmi arkadaşla Eminönü'ne gelip Mudanya kayığına bindim. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. B) Hatıra türüne özgü nitelikler görülmektedir. C) Öyküleyici anlatım biçimiyle yazılmıştır. D Gerçeküstü ve abartılı ifadeler içermektedir. (E) Öğretici metin türlerinin özelliklerini taşımaktadır. 9
1. Metin
Hayatın değeri, uzun yaşanmasında değil, iyi yaşan-
masındadır. Öyle uzun yaşamışlar var ki pek az
yaşamışlardır. Şunu anlamakta geç kalmayın: Doya
doya yaşamak yılların çokluğuna değil, sizin gücünüze
bağlıdır. Her gün gittiğiniz yere hiçbir gün varmaya-
cağınızı mı sanıyorsunuz?
II. Metin
Hayatımın her anını doya doya yaşadım sevgili yav-
rum, derken genç kadının ellerini sımsıkı kavradı. Pen-
cereden gelen ışık yüzünü aydınlatıyordu. Yüzündeki
dinginlik ifadesi, söylediği sözün yüreğinden geldiğine
şahitlik ediyordu.
Bu iki parçayı karşılaştıran aşağıdaki yargıların
hangisi yanlıştır?
A) 1. metin öğretici, II. metin sanatsal metin özelliği
göstermektedir.
B) 1. metinde anlatıcı gerçek, II. metinde kurmaca ki-
şidir
C metin bir denemeden, II. metin bir hikâyeden alın-
mış olabilir.
D) Her iki metinde de karşılıklı konuşmalar bulunma-
maktadır.
E Her iki metinde dil, göndergesel işleviyle kullanıl-
mıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Metin Hayatın değeri, uzun yaşanmasında değil, iyi yaşan- masındadır. Öyle uzun yaşamışlar var ki pek az yaşamışlardır. Şunu anlamakta geç kalmayın: Doya doya yaşamak yılların çokluğuna değil, sizin gücünüze bağlıdır. Her gün gittiğiniz yere hiçbir gün varmaya- cağınızı mı sanıyorsunuz? II. Metin Hayatımın her anını doya doya yaşadım sevgili yav- rum, derken genç kadının ellerini sımsıkı kavradı. Pen- cereden gelen ışık yüzünü aydınlatıyordu. Yüzündeki dinginlik ifadesi, söylediği sözün yüreğinden geldiğine şahitlik ediyordu. Bu iki parçayı karşılaştıran aşağıdaki yargıların hangisi yanlıştır? A) 1. metin öğretici, II. metin sanatsal metin özelliği göstermektedir. B) 1. metinde anlatıcı gerçek, II. metinde kurmaca ki- şidir C metin bir denemeden, II. metin bir hikâyeden alın- mış olabilir. D) Her iki metinde de karşılıklı konuşmalar bulunma- maktadır. E Her iki metinde dil, göndergesel işleviyle kullanıl- mıştır.
karekök
zorunda olduk-
167
Jarina
C) Duygusal anlamda rehberliğe ihtiyaç duydukla-
rina
D) Sorunlarının çözümünde çevrelerinden destek
aldıklarına
E) En önemli sorunlarının, uyum sağlayamama ol-
duğuna
4. Kentler vardır, üretimindeki canlılıkla bir ülkenin
umut kaynağıdır. Kentler vardır, üzerinde binlerce
yıllık tarihi barındırır; tarihsel mirasına sessizce sa-
hip çıkar, aynı sessizlikle onu geleceğe taşır. Kent-
ler vardır, sahip olduğu güzelliklerle adını, ülke şi-
nırlarının dışında da duyurmayı bilir. Kentler vardır,
kültürel dokusuna bir zarar gelmesin diye mimari
kimliğinin bozulmasına izin vermez. İşte Ege Böl-
gesi'ndeki Denizli, bu özelliklerin tümüne sahip bir
kent.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edi-
len kentin bir özelliği değildir?
A) Ülkesinin ekonomisine katkıda bulunma
B) Kültürel ve tarihî değerleri koruma
CLÜikesini, yurt dışında temsil etme
DKöklü bir geçmişe sahip olma
E) Kentleşmeyi, var olan dokuyu koruyarak gerçek-
leştirme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
karekök zorunda olduk- 167 Jarina C) Duygusal anlamda rehberliğe ihtiyaç duydukla- rina D) Sorunlarının çözümünde çevrelerinden destek aldıklarına E) En önemli sorunlarının, uyum sağlayamama ol- duğuna 4. Kentler vardır, üretimindeki canlılıkla bir ülkenin umut kaynağıdır. Kentler vardır, üzerinde binlerce yıllık tarihi barındırır; tarihsel mirasına sessizce sa- hip çıkar, aynı sessizlikle onu geleceğe taşır. Kent- ler vardır, sahip olduğu güzelliklerle adını, ülke şi- nırlarının dışında da duyurmayı bilir. Kentler vardır, kültürel dokusuna bir zarar gelmesin diye mimari kimliğinin bozulmasına izin vermez. İşte Ege Böl- gesi'ndeki Denizli, bu özelliklerin tümüne sahip bir kent. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edi- len kentin bir özelliği değildir? A) Ülkesinin ekonomisine katkıda bulunma B) Kültürel ve tarihî değerleri koruma CLÜikesini, yurt dışında temsil etme DKöklü bir geçmişe sahip olma E) Kentleşmeyi, var olan dokuyu koruyarak gerçek- leştirme
2. Hazal, Özlem, İpek, Fuat ve Erkan adlı kişiler; Ankara'ya gitmek için aynı otobüsten 1, 4, 7,
10 ve 13 numaralı biletleri almıştır. Tek kişilik koltuklarda art arda oturan bu kişilerin oturduk-
ları yerler ile ilgili şunlar bilinmektedir:
Özlem ile Erkan arasında bir kişi oturmaktadır.
Hazal'ın oturduğu koltuğun arkasındaki koltukta İpek oturmaktadır.
• 10 numaralı koltukta oturan kişi, Fuat değildir.
Erkan, 1 numaralı koltukta oturmamaktadır.
Bu bilgilere göre, 4 numaralı koltukta oturan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Erkan
B) Hazal
C) Fuat
D) Özlem
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Hazal, Özlem, İpek, Fuat ve Erkan adlı kişiler; Ankara'ya gitmek için aynı otobüsten 1, 4, 7, 10 ve 13 numaralı biletleri almıştır. Tek kişilik koltuklarda art arda oturan bu kişilerin oturduk- ları yerler ile ilgili şunlar bilinmektedir: Özlem ile Erkan arasında bir kişi oturmaktadır. Hazal'ın oturduğu koltuğun arkasındaki koltukta İpek oturmaktadır. • 10 numaralı koltukta oturan kişi, Fuat değildir. Erkan, 1 numaralı koltukta oturmamaktadır. Bu bilgilere göre, 4 numaralı koltukta oturan kişi aşağıdakilerden hangisidir? A) Erkan B) Hazal C) Fuat D) Özlem
calici
Için
kiler
anda
plari-
ngisl
(
C
A
Limit
E
D) Televizyon d
E) Düşünceye şeklini veren kitaplardır.
19. Insanlık tarihi boyunca okumak açısından en rahat
dönemin Antik Çağ olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü,
bu dönemde çok az sayıda ünlü yazar ve okuna-
cak metin vardı. Yazılı metinler genellikle ezberlenir
ve çeşitil toplumsal ortamlarda ezbere yinelenirdi.
Okuma yazma bilen çok azdı. Söylemeye gerek yok
ki modern zamanlarda okunacak metinlerin, kitapların
sayısı çok artmış, okumak devasa kitap yığınları kar-
şısında bitmez tükenmez, ürküten sonsuz bir iş haline
gelmiştir. Japonya'da örneğin yılda 4-5 milyar yeni
kitap basılmaktadır. Bu durumda hızlı okuma teknik-
lerini öğrenmek, bir kitabın belirli ve önemil yerlerini
bir bakışta saptayıp ona göre okumak, okur açısından
zaman kazandinci olmaktadır. Bir düşünürün dediği
gibl, özellikle Batı ülkelerinde "Kitaplar çok, zaman
azdır."
169
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Okumak yönüyle insanların en rahat olduğu döne-
min eski çağlar olduğuna
B) Günümüzdeki kitapların nitelik açısından geçmiş-
tekilerin çok üstünde yer aldığına
C) Çağımızda ortaya konan kitapları tamamen oku-
manın mümkün olmadığına
D) Günümüzde hızlı okuma tekniklerini öğrenmenin
yarar sağladığına
EGünümüz insanının okuma dışında başka işlere
de zaman ayırdığına
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
calici Için kiler anda plari- ngisl ( C A Limit E D) Televizyon d E) Düşünceye şeklini veren kitaplardır. 19. Insanlık tarihi boyunca okumak açısından en rahat dönemin Antik Çağ olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, bu dönemde çok az sayıda ünlü yazar ve okuna- cak metin vardı. Yazılı metinler genellikle ezberlenir ve çeşitil toplumsal ortamlarda ezbere yinelenirdi. Okuma yazma bilen çok azdı. Söylemeye gerek yok ki modern zamanlarda okunacak metinlerin, kitapların sayısı çok artmış, okumak devasa kitap yığınları kar- şısında bitmez tükenmez, ürküten sonsuz bir iş haline gelmiştir. Japonya'da örneğin yılda 4-5 milyar yeni kitap basılmaktadır. Bu durumda hızlı okuma teknik- lerini öğrenmek, bir kitabın belirli ve önemil yerlerini bir bakışta saptayıp ona göre okumak, okur açısından zaman kazandinci olmaktadır. Bir düşünürün dediği gibl, özellikle Batı ülkelerinde "Kitaplar çok, zaman azdır." 169 Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Okumak yönüyle insanların en rahat olduğu döne- min eski çağlar olduğuna B) Günümüzdeki kitapların nitelik açısından geçmiş- tekilerin çok üstünde yer aldığına C) Çağımızda ortaya konan kitapları tamamen oku- manın mümkün olmadığına D) Günümüzde hızlı okuma tekniklerini öğrenmenin yarar sağladığına EGünümüz insanının okuma dışında başka işlere de zaman ayırdığına Diğer sayfaya geçiniz.
7.
TEST 24
bekleyen
Antik Çağ'ın bugüne kadar ulaşılan en büyük limanı Theod,
sius, Marmaray Projesi sırasında ortaya çıkarıldı. Yenikapida
dolarak karaya dönüşen koyda bin yılı aşkın bir süre b
24 gemi, dünyada bugüne kadar bulunmuş en büyük an
batik grubu. Limanın aktif olduğu dönem denizciliğinin bilin
meyenlerini ilk kez cevaplıyor. Yenikapı batıklarından altisin
kazısı, dünyanın önde gelen su altı arkeologlarından Doç. D
Cemal Pulak başkanlığındaki INA ekibince üstlenildi.
Bu parçada sözü edilen batıklara ilişkin olarak aşağıdaki
lerden hangisine değinilmemiştir?
A) Gün yüzüne çıkarılışının nasıl olduğuna
B) Kaç batığın olduğu ayrıntısına
C) Bir yönüyle diğer batıklardan ayrıldığına
D) Denizcilik tarihini kökten değiştirecek özelliklere sahip
olduğuna
E) Ortaya çıkarılışına katkı sağlayanların yeterlilik bilgisine
3. Günümüzde çoğu insan değerli işler yapmadan popüler ola
bilmenin peşinde. Böylelikle saygınlık kazanmak istiyorlar.
Aslında bu tarz insanlara cesareti bizler veriyoruz. Örneğin
sözlerinde hiçbir anlam bulunmayan bir şarkıyı sırf hareketli
diye pek çok yerde işitebiliyoruz veya hiçbir edebî değeri bu
lunmayan bir espri
inden okuya
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. TEST 24 bekleyen Antik Çağ'ın bugüne kadar ulaşılan en büyük limanı Theod, sius, Marmaray Projesi sırasında ortaya çıkarıldı. Yenikapida dolarak karaya dönüşen koyda bin yılı aşkın bir süre b 24 gemi, dünyada bugüne kadar bulunmuş en büyük an batik grubu. Limanın aktif olduğu dönem denizciliğinin bilin meyenlerini ilk kez cevaplıyor. Yenikapı batıklarından altisin kazısı, dünyanın önde gelen su altı arkeologlarından Doç. D Cemal Pulak başkanlığındaki INA ekibince üstlenildi. Bu parçada sözü edilen batıklara ilişkin olarak aşağıdaki lerden hangisine değinilmemiştir? A) Gün yüzüne çıkarılışının nasıl olduğuna B) Kaç batığın olduğu ayrıntısına C) Bir yönüyle diğer batıklardan ayrıldığına D) Denizcilik tarihini kökten değiştirecek özelliklere sahip olduğuna E) Ortaya çıkarılışına katkı sağlayanların yeterlilik bilgisine 3. Günümüzde çoğu insan değerli işler yapmadan popüler ola bilmenin peşinde. Böylelikle saygınlık kazanmak istiyorlar. Aslında bu tarz insanlara cesareti bizler veriyoruz. Örneğin sözlerinde hiçbir anlam bulunmayan bir şarkıyı sırf hareketli diye pek çok yerde işitebiliyoruz veya hiçbir edebî değeri bu lunmayan bir espri inden okuya
ca,
n hangisi-
4
tammat yayı
9. Şehrin bir ucundan öbür ucuna eve gittim. Kenar mahalle-
ler. Birbirine ufunetli adaleler gibi geçmiş, yaslanmış tahta
evler. Her yağmurda, her küçük fırtınada sancılanan ve bi-
raz daha eğrilip büğrülen bu evlerin önünden her geçişim-
de, çoğunun ayrı ayrı maceralarını takip ederdim. Kiminin
kaplamaları biraz daha kararmıştır, kiminin şahnişini biraz
daha yumrulmuştur, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz
daha çömelmiştir ve hepsi hastadır, onları seviyorum; çünkü
onlarda kendimi buluyorum ve hepsi iki üç senede bir ameli-
yat olmadıkça yaşayamazlar, onları çok seviyorum ve hepsi
rüzgardan sancılandıkça ne kadar inilderler ve içlerinde ne
aziz şeyler saklarlar, onları çok... çok seviyorum. Eşiklerinde
soluk yüzlü, çıplak ayaklı, ürkek ve sessiz çocukların ellerin-
de ekmek kabuğuyla ve çerden çöpten oynadıkları bu evle-
rin arasında kendi evimi ararım ve âdeta güç bulurum çünkü
bunların hepsi benim evim gibidirler.
Bir romandan alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
Olay çevresinde gelişen bir metin örneğidir.
Mekân ile ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
Cç monolog tekniğine başvurulmuştur.
D) Günlük konuşma dilinden yararlanılmıştır.
Söz sanatlarına yer verilmiştir.
EX
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ca, n hangisi- 4 tammat yayı 9. Şehrin bir ucundan öbür ucuna eve gittim. Kenar mahalle- ler. Birbirine ufunetli adaleler gibi geçmiş, yaslanmış tahta evler. Her yağmurda, her küçük fırtınada sancılanan ve bi- raz daha eğrilip büğrülen bu evlerin önünden her geçişim- de, çoğunun ayrı ayrı maceralarını takip ederdim. Kiminin kaplamaları biraz daha kararmıştır, kiminin şahnişini biraz daha yumrulmuştur, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir ve hepsi hastadır, onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum ve hepsi iki üç senede bir ameli- yat olmadıkça yaşayamazlar, onları çok seviyorum ve hepsi rüzgardan sancılandıkça ne kadar inilderler ve içlerinde ne aziz şeyler saklarlar, onları çok... çok seviyorum. Eşiklerinde soluk yüzlü, çıplak ayaklı, ürkek ve sessiz çocukların ellerin- de ekmek kabuğuyla ve çerden çöpten oynadıkları bu evle- rin arasında kendi evimi ararım ve âdeta güç bulurum çünkü bunların hepsi benim evim gibidirler. Bir romandan alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Olay çevresinde gelişen bir metin örneğidir. Mekân ile ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. Cç monolog tekniğine başvurulmuştur. D) Günlük konuşma dilinden yararlanılmıştır. Söz sanatlarına yer verilmiştir. EX Diğer sayfaya geçiniz
RKÇE TESTİ
dinin Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
n) edebiyat
li) düşünen
oluşuyordu.
oore'un dü-
ular üzerine
ifestosu (bil-
V
nlanabilecek
sinin anlamı
tadır?
E) V.
ar bana kalır-
tehlikelidir.
iniz birbirine
ar için asıl
3. Yeni bir ürünün hazzını yaşamak için yazma eylemimi nada-
sa yatırmıştım. Bu sebeple son kitabımla bir önceki arasında
epey bir zaman dilimi var.
4.
AA
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir
kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Anadolu kültürünü mülk edinmiş ve coğrafyamızın gürül
gürül sesini hiç vazgeçmeden tüm evrene duyurmayı
görev edinmiş bir sanatçı o.
B) Sinemada eriştiğim statü arada kaynamasın diye endi-
şelenseydim bu işi çoktan bırakırdım.
e) Edebiyat alanının önde gelen dergilerinden biri olmasına
rağmen ekonomik nedenlerden dolayı derginin yayım-
lanması geçen ay sona erdi.
D) Şairin, ikinci kitabına da adını veren bu şiirle birlikte top-
lumcu gerçekçi dönemini bitirerek iç gerçekliğe yöneldi-
ğini söyleyebiliriz.
Ⓡ
Son filmin çekiminden sonra kendini dinlenmeye alarak
yönetmenliğe ara veren sanatçının yeni bir film projesin-
de yer alması dört gözle bekleniyor.
Bazen bir yazarın anlatımındaki kalem işçiliğini, üslubundaki
hassasiyetini ve dikkatini, kurnudaki pürüzgür
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
RKÇE TESTİ dinin Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. n) edebiyat li) düşünen oluşuyordu. oore'un dü- ular üzerine ifestosu (bil- V nlanabilecek sinin anlamı tadır? E) V. ar bana kalır- tehlikelidir. iniz birbirine ar için asıl 3. Yeni bir ürünün hazzını yaşamak için yazma eylemimi nada- sa yatırmıştım. Bu sebeple son kitabımla bir önceki arasında epey bir zaman dilimi var. 4. AA Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Anadolu kültürünü mülk edinmiş ve coğrafyamızın gürül gürül sesini hiç vazgeçmeden tüm evrene duyurmayı görev edinmiş bir sanatçı o. B) Sinemada eriştiğim statü arada kaynamasın diye endi- şelenseydim bu işi çoktan bırakırdım. e) Edebiyat alanının önde gelen dergilerinden biri olmasına rağmen ekonomik nedenlerden dolayı derginin yayım- lanması geçen ay sona erdi. D) Şairin, ikinci kitabına da adını veren bu şiirle birlikte top- lumcu gerçekçi dönemini bitirerek iç gerçekliğe yöneldi- ğini söyleyebiliriz. Ⓡ Son filmin çekiminden sonra kendini dinlenmeye alarak yönetmenliğe ara veren sanatçının yeni bir film projesin- de yer alması dört gözle bekleniyor. Bazen bir yazarın anlatımındaki kalem işçiliğini, üslubundaki hassasiyetini ve dikkatini, kurnudaki pürüzgür