Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Testokul
4.
X₁
1. Çoklu oyuncularla oynanan oyunlar, günümüzde
gençlerin bilgisayar yahut oyun konsolları üzerinden
en fazla tercih ettikleri oyunların başında geliyor.
16
II. Konsol oyunları arasında oynanması en keyifli oyun-
lar, çoklu oyuncularla aynı anda çevrim içi olarak
oynanan oyunlardır.
III. Internet üzerinden oynanması en rahat olan oyun-
ların başında gelen çoklu oyunculu oyunları aileler
çocuklarına daha uygun bulmaktadır.
IV. Son dönemde oyunseverler, bireysel oyunları değil
bilgisayar yoluyla birden fazla kişiyle oynanan oyun-
ları tercih ediyorlar.
V. Gençler arasında artık en popüler oyun türleri, onla-
rin sosyalleşmesine ve yöneticilik becerilerine katkı
sağlayan çoklu oyunculu oyunlardır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
Ave III
D) Ilyve v
V
B) I ve IV
E) Ive V
C) II ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Testokul 4. X₁ 1. Çoklu oyuncularla oynanan oyunlar, günümüzde gençlerin bilgisayar yahut oyun konsolları üzerinden en fazla tercih ettikleri oyunların başında geliyor. 16 II. Konsol oyunları arasında oynanması en keyifli oyun- lar, çoklu oyuncularla aynı anda çevrim içi olarak oynanan oyunlardır. III. Internet üzerinden oynanması en rahat olan oyun- ların başında gelen çoklu oyunculu oyunları aileler çocuklarına daha uygun bulmaktadır. IV. Son dönemde oyunseverler, bireysel oyunları değil bilgisayar yoluyla birden fazla kişiyle oynanan oyun- ları tercih ediyorlar. V. Gençler arasında artık en popüler oyun türleri, onla- rin sosyalleşmesine ve yöneticilik becerilerine katkı sağlayan çoklu oyunculu oyunlardır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? Ave III D) Ilyve v V B) I ve IV E) Ive V C) II ve IV
CARBURA
10. Türkiye'de eleştiri, temelde araştırmaya dayanmı-
yor. Eleştirmenlerin çoğunun geriye doğru atılmış,
sağlam köprüleri yok. Birçoğu bizim eski edebiyatı-
mızı hatta bütünüyle çağdaş edebiyatımızı okumuş
değil. Eski edebiyat konusunda 1940 eleştiri kuşağı-
nın saptadığı değer yargılarıyla, bazı özetlerle, eski
kanıtlarla hareket ediyorlar. Dünya edebiyatıyla ilgili
bilgileri de genellikle araştırmaya dayanmıyor.
Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Eleştirmenlerin halk tarafından dikkate alınma-
ması
B) Eleştirmenlerin Batı edebiyatını bilmemeleri
LC Eleştirinin peşin hükümlere neden olması
D) Eleştirilerin yazınsal bir dayanağının olmaması
E Eleştirmenlerin yazılarını temellendirecek kültür
birikimine sahip olmaması
A
Y
N
N
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CARBURA 10. Türkiye'de eleştiri, temelde araştırmaya dayanmı- yor. Eleştirmenlerin çoğunun geriye doğru atılmış, sağlam köprüleri yok. Birçoğu bizim eski edebiyatı- mızı hatta bütünüyle çağdaş edebiyatımızı okumuş değil. Eski edebiyat konusunda 1940 eleştiri kuşağı- nın saptadığı değer yargılarıyla, bazı özetlerle, eski kanıtlarla hareket ediyorlar. Dünya edebiyatıyla ilgili bilgileri de genellikle araştırmaya dayanmıyor. Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakiler- den hangisidir? A) Eleştirmenlerin halk tarafından dikkate alınma- ması B) Eleştirmenlerin Batı edebiyatını bilmemeleri LC Eleştirinin peşin hükümlere neden olması D) Eleştirilerin yazınsal bir dayanağının olmaması E Eleştirmenlerin yazılarını temellendirecek kültür birikimine sahip olmaması A Y N N
3.
Uyuduğumu sanıyorum çünkü yüzümde yıldızlarla uyan-
dım Kırlardan gelen sesler bana kadar yükseliyordu.
Gecenin, toprağın ve tuzun kokusu şakaklarımı serinleti-
yordu. Bu uykuya dalmış yaz gecesinin olağanüstü
sükûnu bir met dalgası gibi bütün benliğime dolmaktaydı.
O anda ve gecenin sona ereceği o saatte, vapur düdükle-
ri öttü. Bunlar benim artık hiç aldırmadığım bir dünyaya
doğru yola çıkan vapurları haber veriyordu.
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangisine
basvurulmamıştır?
A) Örneklendirmeye
C) Benzetmeye
E) Öykülemeye
B) Betimlemeye
D) Kişileştirmeye
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Uyuduğumu sanıyorum çünkü yüzümde yıldızlarla uyan- dım Kırlardan gelen sesler bana kadar yükseliyordu. Gecenin, toprağın ve tuzun kokusu şakaklarımı serinleti- yordu. Bu uykuya dalmış yaz gecesinin olağanüstü sükûnu bir met dalgası gibi bütün benliğime dolmaktaydı. O anda ve gecenin sona ereceği o saatte, vapur düdükle- ri öttü. Bunlar benim artık hiç aldırmadığım bir dünyaya doğru yola çıkan vapurları haber veriyordu. Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangisine basvurulmamıştır? A) Örneklendirmeye C) Benzetmeye E) Öykülemeye B) Betimlemeye D) Kişileştirmeye
6. Bazı edebiyat tarihçileri, eski edebiyatta bulduğu ku-
surları saraya yükleyerek halkı da bunlardan ayrı tut-
ma eğilimindedir. Bu ön yargılı bakış yüzünden seç-
kinlerle halk edebiyatı arasında ayrımlar, uçurumlar
olduğu varsayılmıştır. Böylece halk dili ve saray dili,
halk müziği ve saray müziği, halk edebiyatı ve divan
edebiyatı, aralarında hiçbir benzerlik bulunmayan
apayrı yapılar gibi görülmüştür. Gerçekten de eski
edebiyatta, halkla seçkinlerin edebiyatları arasında
büyük ve çok önemli kopukluklar görülür ama iki ede-
biyat birbirini bütünüyle dışlamamış, daha çok birbir-
lerine paralel bir biçimde ilerlemiş ve arada pek çok
karşılıklı geçiş olmuştur.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı-
dakilerin hangisidir?
karekök
A) Kültürel anlamda aralarında önemli farkların olma-
si seçkinler ile halk arasında büyük bir kopuşa ne-
den olmuştur.
B) Halk ve divan edebiyatı birbirinden tamamen ba-
ğımsız, ayrı değildir.
C) Türk toplumunun geçmişi kendisine özgü nitelikle-
ri göz önünde tutularak değerlendirilmelidir.
D) Edebiyat incelemelerinde bütüncül bir yol izlemek-
tense dönemler ayrı ayrı incelenip daha sağlıklı
veriler elde edilebilir.
E) Eski edebiyatta halkın sanata bakışıyla aydının
sanata bakışı arasında önemli uçurumlar vardır.
8.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Bazı edebiyat tarihçileri, eski edebiyatta bulduğu ku- surları saraya yükleyerek halkı da bunlardan ayrı tut- ma eğilimindedir. Bu ön yargılı bakış yüzünden seç- kinlerle halk edebiyatı arasında ayrımlar, uçurumlar olduğu varsayılmıştır. Böylece halk dili ve saray dili, halk müziği ve saray müziği, halk edebiyatı ve divan edebiyatı, aralarında hiçbir benzerlik bulunmayan apayrı yapılar gibi görülmüştür. Gerçekten de eski edebiyatta, halkla seçkinlerin edebiyatları arasında büyük ve çok önemli kopukluklar görülür ama iki ede- biyat birbirini bütünüyle dışlamamış, daha çok birbir- lerine paralel bir biçimde ilerlemiş ve arada pek çok karşılıklı geçiş olmuştur. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerin hangisidir? karekök A) Kültürel anlamda aralarında önemli farkların olma- si seçkinler ile halk arasında büyük bir kopuşa ne- den olmuştur. B) Halk ve divan edebiyatı birbirinden tamamen ba- ğımsız, ayrı değildir. C) Türk toplumunun geçmişi kendisine özgü nitelikle- ri göz önünde tutularak değerlendirilmelidir. D) Edebiyat incelemelerinde bütüncül bir yol izlemek- tense dönemler ayrı ayrı incelenip daha sağlıklı veriler elde edilebilir. E) Eski edebiyatta halkın sanata bakışıyla aydının sanata bakışı arasında önemli uçurumlar vardır. 8.
11 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplandırınız.
Narin, Yaslıhan sokaklarında elleri ceplerinde yü-
rürken nasıl olup da birkaç dakika içinde iki insan
arasındaki iklimin böyle yazdan kışa dönebildiğini
düşünüyordu. Hızla fren yapmış bir otobüsün ar-
kasındaki yolcular gibi birbirinin üzerine yığılmıştı
duyguları. Suçluluk duyuyordu çünkü en yakın ar-
kadaşının kardeşine kazık atmıştı. Üzgündü çün-
kü Fırat onu sevmiyordu. Şaşkındı çünkü onun
Irmak'ın nesini sevdiğini anlamıyordu. Yorgundu
çünkü mutlulukla hüzün arasındaki mesafeyi dün-
ya rekoru sayılabilecek bir hızla koşuyordu.
1. Bu parçanın anlatımında,
1. Somutlama
II. Şayıp dökme
H. Tanrısal anlatıcı
IV. Ornekleyici anlatım
V. Kanıtlayıcı anlatım
D
sayılan anlatım ilkelerinden hangisi yoktur?
A) 1. ve V. B) II. ve IV. CYYalnız III.
D) IV. ve V. E) Yalnız V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Narin, Yaslıhan sokaklarında elleri ceplerinde yü- rürken nasıl olup da birkaç dakika içinde iki insan arasındaki iklimin böyle yazdan kışa dönebildiğini düşünüyordu. Hızla fren yapmış bir otobüsün ar- kasındaki yolcular gibi birbirinin üzerine yığılmıştı duyguları. Suçluluk duyuyordu çünkü en yakın ar- kadaşının kardeşine kazık atmıştı. Üzgündü çün- kü Fırat onu sevmiyordu. Şaşkındı çünkü onun Irmak'ın nesini sevdiğini anlamıyordu. Yorgundu çünkü mutlulukla hüzün arasındaki mesafeyi dün- ya rekoru sayılabilecek bir hızla koşuyordu. 1. Bu parçanın anlatımında, 1. Somutlama II. Şayıp dökme H. Tanrısal anlatıcı IV. Ornekleyici anlatım V. Kanıtlayıcı anlatım D sayılan anlatım ilkelerinden hangisi yoktur? A) 1. ve V. B) II. ve IV. CYYalnız III. D) IV. ve V. E) Yalnız V.
16. (1) Parça - bütün, sonlu - sonsuz ilişkisi düşünce
tarihinin en zor sorularından birisidir. (II) İnsan,
sınırlı görünen yetisiyle sınırsız sorunlara el ata-
biliyor. (III) Sınırlı bir gezegenden, sınırsız gibi
görünen evrenin haritalarını çıkarmaya çalışıyor.
(IV) Birlikte yaşayan insanların birbirinden etki-
lenmemesi düşünülemez. (V) Bireysel etkileşi-
min olduğu ortamlar bize her şeyden önce bazı
kazanımlar sağlıyor. (VI) Bu kazanımlar sonucu
yaptığımız değerlendirmeler de akla, mantığa ve
karşımızdaki kişinin tavırlarına paralellik gösterdi-
ğinden bir yanlış yapmamış oluyoruz.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.
B) II. C) IV.
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. (1) Parça - bütün, sonlu - sonsuz ilişkisi düşünce tarihinin en zor sorularından birisidir. (II) İnsan, sınırlı görünen yetisiyle sınırsız sorunlara el ata- biliyor. (III) Sınırlı bir gezegenden, sınırsız gibi görünen evrenin haritalarını çıkarmaya çalışıyor. (IV) Birlikte yaşayan insanların birbirinden etki- lenmemesi düşünülemez. (V) Bireysel etkileşi- min olduğu ortamlar bize her şeyden önce bazı kazanımlar sağlıyor. (VI) Bu kazanımlar sonucu yaptığımız değerlendirmeler de akla, mantığa ve karşımızdaki kişinin tavırlarına paralellik gösterdi- ğinden bir yanlış yapmamış oluyoruz. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) II. C) IV. D) V. E) VI.
3.
"Bu konuyu anlatabilmem için yeterli sürem yok." diyen
bir insanın aslında o konuda yeterli bilgiye sahip olmadığı
düşünülebilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak iste-
nene anlamca en yakındır?
KA FORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI A
A Bazı konuların kısa sürede anlatılması dinleyici kitlesi-
ne bağlıdır.
Bİnsanlar, uzman olmadıkları bir konuda uzun süre ko-
nuşamazlar.
Bir konuyu ayrıntılarıyla bilen insan, o konuyu kısa za-
manda başkalarına aktarabilir.
Anlatma becerisine sahip olmak ile bir konunun uzma-
ni olmak farklı şeylerdir.
Konuşulan konu hakkında yetkinliği olmayan
insanlar,
sözü uzatırlar.
(2014-KPSS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. "Bu konuyu anlatabilmem için yeterli sürem yok." diyen bir insanın aslında o konuda yeterli bilgiye sahip olmadığı düşünülebilir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak iste- nene anlamca en yakındır? KA FORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI A A Bazı konuların kısa sürede anlatılması dinleyici kitlesi- ne bağlıdır. Bİnsanlar, uzman olmadıkları bir konuda uzun süre ko- nuşamazlar. Bir konuyu ayrıntılarıyla bilen insan, o konuyu kısa za- manda başkalarına aktarabilir. Anlatma becerisine sahip olmak ile bir konunun uzma- ni olmak farklı şeylerdir. Konuşulan konu hakkında yetkinliği olmayan insanlar, sözü uzatırlar. (2014-KPSS)
2. Kar ve dolu arasındaki fark, oluşum
kristallerinin
kaynaklanıyor. Kar,
sıcaklık 0°C'nin altına düştüğünde havadaki su buharının
aniden soğuyarak katı hâle geçmesi ve oluşan küçük buz
ortaya çıkan bir yağış türü. Küçük buz kris-
talleri havadaki küçük bir parçacığın, örneğin bir toz taneci-
ğinin üzerine birikir ve büyüdükçe yere doğru düşmeye baş-
lar. Kar taneleri sıcaklığı 0°C'nin biraz üstünde olan, nemli
havanın içinden yere doğru düşerse dış yüzeyleri bir miktar
erir ve
başka kar taneleriyle bir araya gelebilir
====
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
HOR
sürelerinden - erimesiyle - bazen
B) şekillerinden - donmasıyla -nedense
C) güzelliğinden - şekillenmesiyle - sonuçta
D) süreçlerinden - birleşmesiyle - bu nedenle
E) zamanından - soğumasıyla - istemeyerek
5. Misaf
misa
getir
ne."
Faka
larv
yer.
gös
fir c
de
2
O
Bu
A)
C
U
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Kar ve dolu arasındaki fark, oluşum kristallerinin kaynaklanıyor. Kar, sıcaklık 0°C'nin altına düştüğünde havadaki su buharının aniden soğuyarak katı hâle geçmesi ve oluşan küçük buz ortaya çıkan bir yağış türü. Küçük buz kris- talleri havadaki küçük bir parçacığın, örneğin bir toz taneci- ğinin üzerine birikir ve büyüdükçe yere doğru düşmeye baş- lar. Kar taneleri sıcaklığı 0°C'nin biraz üstünde olan, nemli havanın içinden yere doğru düşerse dış yüzeyleri bir miktar erir ve başka kar taneleriyle bir araya gelebilir ==== Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? HOR sürelerinden - erimesiyle - bazen B) şekillerinden - donmasıyla -nedense C) güzelliğinden - şekillenmesiyle - sonuçta D) süreçlerinden - birleşmesiyle - bu nedenle E) zamanından - soğumasıyla - istemeyerek 5. Misaf misa getir ne." Faka larv yer. gös fir c de 2 O Bu A) C U
1. en önemli neden pek de dikkat etmediğimiz bes-
lenme kültürüdür ve bu noktada
II. ama yine de bu hususun dikkate açık bir nokta
olduğunun da
III. uzmanlar özellikle organik yiyecekler tüketilme-
sini
IV. altının çizilmesi gerektiğini vurguladılar
V. insanların stresi hastalık sebebi olarak en başa
koymalarının yanında hastalıklara
2
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan ikinci olur?
B) V.
C) II.
D) IV. E) III.
yayinevi.com.tr
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. en önemli neden pek de dikkat etmediğimiz bes- lenme kültürüdür ve bu noktada II. ama yine de bu hususun dikkate açık bir nokta olduğunun da III. uzmanlar özellikle organik yiyecekler tüketilme- sini IV. altının çizilmesi gerektiğini vurguladılar V. insanların stresi hastalık sebebi olarak en başa koymalarının yanında hastalıklara 2 Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş- tan ikinci olur? B) V. C) II. D) IV. E) III. yayinevi.com.tr
3.
Mesut Doğan'ın Meczupların Görevleri adlı kitabin-
daki Mavi Boncuk hikâyesi çok derinlikli ve bir yan-
dan da insanın içini acıtan bir bilgelikle yazılmış. U-4
Hikayede esas verilmek istenen mesaj, dünyanın her
insana mavi bir boncuk vererek bir ömür boyu onu
kandırdığı gerçeğidir. Koca bir ömür, hayatlar, kurulu
düzen ve her şey, bir kumdan kaleden ibaret. Kale
yıkıldığında geçen sürenin hiç öneminin olmadığı
belki de insanın içini acıtan en sert gerçek. Ama biz
bunu ancak iş işten geçtikten sonra anlıyoruz.
B
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde
vardır?
Film, Tuna kıyılarında kurulup yıkılan devletler-
den geriye kalan kale, şato ve benzeri yapıların
kalıntılarını inceleyen bir grup arkeoloğun başın-
dan geçenleri anlatıyor.
Modern hayatın insan ilişkilerine nasıl pusu kur-
duğu, şehir hayatının aile ve insan ilişkilerini nasıl
altüst ettiği anlatılır öykülerde.
Bir zamanların usta sanatçısı son yolculuğuna
uğurlanırken sanat, siyaset ve iş dünyasından
kimselerin olmaması sanatçının yakınlarını üzdü.
Benim yazı serüvenim de kişiliğimden olsa gerek,
yalnızlıklar sonucu değil, coşkun paylaşımlar so-
nucu başlamıştır.
B
E) Şöhretin gelip geçici olduğunu önemsemeyip
sanat dünyasının ışıltılı dünyasına göz kırpanlar-
dan biri olmak istemiyordu.
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Mesut Doğan'ın Meczupların Görevleri adlı kitabin- daki Mavi Boncuk hikâyesi çok derinlikli ve bir yan- dan da insanın içini acıtan bir bilgelikle yazılmış. U-4 Hikayede esas verilmek istenen mesaj, dünyanın her insana mavi bir boncuk vererek bir ömür boyu onu kandırdığı gerçeğidir. Koca bir ömür, hayatlar, kurulu düzen ve her şey, bir kumdan kaleden ibaret. Kale yıkıldığında geçen sürenin hiç öneminin olmadığı belki de insanın içini acıtan en sert gerçek. Ama biz bunu ancak iş işten geçtikten sonra anlıyoruz. B Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılaya- bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? Film, Tuna kıyılarında kurulup yıkılan devletler- den geriye kalan kale, şato ve benzeri yapıların kalıntılarını inceleyen bir grup arkeoloğun başın- dan geçenleri anlatıyor. Modern hayatın insan ilişkilerine nasıl pusu kur- duğu, şehir hayatının aile ve insan ilişkilerini nasıl altüst ettiği anlatılır öykülerde. Bir zamanların usta sanatçısı son yolculuğuna uğurlanırken sanat, siyaset ve iş dünyasından kimselerin olmaması sanatçının yakınlarını üzdü. Benim yazı serüvenim de kişiliğimden olsa gerek, yalnızlıklar sonucu değil, coşkun paylaşımlar so- nucu başlamıştır. B E) Şöhretin gelip geçici olduğunu önemsemeyip sanat dünyasının ışıltılı dünyasına göz kırpanlar- dan biri olmak istemiyordu. B
şairler
n derin
mayan
et Mü
cunu
ir tek
saya-
ande
V.
24. Yeni eleştiri, metnin kendine eğilmekten, onu bir sanat
edebiyat eseri, yazarından, okurundan ve yazıldığı tari-
eseri olarak incelemek ve yorumlamaktan yanadır. Bir
başına yeterli olan, kapalı, dilsel bir düzendir. Buna
hin toplumsal ve tarihsel koşullarından bağımsız, kendi
göre, inceleme konusu, doğrudan doğruya eserin
kendisidir. Yeni eleştiri, edebî metnin anlamının ortaya
konulabileceğine ve bunun da metnin kendisinden çı-
kanılabileceğine inanmaktadır. Aksi ise, edebiyat adına
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen bakış
kabul edilemez.
1
açısıyla yazılmamıştır?
A) Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli isimlerin-
den biri olan Cahit Sıtkı Tarancı, kendisine has şiir
dili ve dünyası ile edebiyat tarihimizde mühim bir
yer işgal eder. O şiire bir ihtiras halinde sarılmış, şiir
yazmaya başladığı lise yıllarından ölümüne kadar
"şair" vasfına sadık kalmıştır.
B) 1988 yılında yayınlanan ilk kitap tüm dünyada 10
milyondan fazla satarak bir ilki gerçekleştirmiş ve
bir fizik kitabını "bestseller" listesine sokmuştu. Bu
başarıdan sonra gelen talepler Stephan Hawking'i,
Leonard Mlodinow ile birlikte Zamanın Daha Kısa
Tarihi'ni yazmasını sağlamış.
C) Oturup saatlerce kitap özellikle de roman oku-
mayı sevmeyen biri olarak sanıyorum hayatımda
en çabuk bitirdiğim roman, Olasılıksız. Bunun en
büyük sebebi ise Adam Fawer'in olasılık teorisini
çeşitli bilimsel teorilerle birleştirip sonunda hay-
ranlık uyandıracak bir kurguya dönüştürmesi.
D) Bir romanda olay örgüsü ve bu olay örgüsünü
okuyucuya en yalın aynı zamanda en orijinal şe-
kilde yansıtmak büyük beceri ister. J.C.Grange bu
kurallara en çok uyan yazarlardandır. Aslında ku-
ral denince aklınıza belli kalıplar gelmesin. Bence
Grange klasik kurallara uymayarak ve belki de
çoğu klasik yazarın tepkisini toplayarak bu eserleri
ortaya koyabiliyor.
E) Kitabın herhangi bir edebi üstünlüğü yoktu. Eli
yüzü düzgün bir Türkçesi vardı ama içerik resmen
bir kültürel cinayetti. Bugün bir kısım popüler ama
verimlilik açısından "dandik" diziler ve filmler neyi
temsil ediyorsa; bu kitap da tam bunları temsil
ediyordu. Yalnız bir fark vardı, insanlar okudukları
şeylere izlediklerinden dinlediklerinden çok daha
fazla inanma eğilimindedirler. Hele gerçekle kurgu
olanı ayırt edemeyecek yaşta olan genç zihinler...
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
şairler n derin mayan et Mü cunu ir tek saya- ande V. 24. Yeni eleştiri, metnin kendine eğilmekten, onu bir sanat edebiyat eseri, yazarından, okurundan ve yazıldığı tari- eseri olarak incelemek ve yorumlamaktan yanadır. Bir başına yeterli olan, kapalı, dilsel bir düzendir. Buna hin toplumsal ve tarihsel koşullarından bağımsız, kendi göre, inceleme konusu, doğrudan doğruya eserin kendisidir. Yeni eleştiri, edebî metnin anlamının ortaya konulabileceğine ve bunun da metnin kendisinden çı- kanılabileceğine inanmaktadır. Aksi ise, edebiyat adına Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen bakış kabul edilemez. 1 açısıyla yazılmamıştır? A) Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli isimlerin- den biri olan Cahit Sıtkı Tarancı, kendisine has şiir dili ve dünyası ile edebiyat tarihimizde mühim bir yer işgal eder. O şiire bir ihtiras halinde sarılmış, şiir yazmaya başladığı lise yıllarından ölümüne kadar "şair" vasfına sadık kalmıştır. B) 1988 yılında yayınlanan ilk kitap tüm dünyada 10 milyondan fazla satarak bir ilki gerçekleştirmiş ve bir fizik kitabını "bestseller" listesine sokmuştu. Bu başarıdan sonra gelen talepler Stephan Hawking'i, Leonard Mlodinow ile birlikte Zamanın Daha Kısa Tarihi'ni yazmasını sağlamış. C) Oturup saatlerce kitap özellikle de roman oku- mayı sevmeyen biri olarak sanıyorum hayatımda en çabuk bitirdiğim roman, Olasılıksız. Bunun en büyük sebebi ise Adam Fawer'in olasılık teorisini çeşitli bilimsel teorilerle birleştirip sonunda hay- ranlık uyandıracak bir kurguya dönüştürmesi. D) Bir romanda olay örgüsü ve bu olay örgüsünü okuyucuya en yalın aynı zamanda en orijinal şe- kilde yansıtmak büyük beceri ister. J.C.Grange bu kurallara en çok uyan yazarlardandır. Aslında ku- ral denince aklınıza belli kalıplar gelmesin. Bence Grange klasik kurallara uymayarak ve belki de çoğu klasik yazarın tepkisini toplayarak bu eserleri ortaya koyabiliyor. E) Kitabın herhangi bir edebi üstünlüğü yoktu. Eli yüzü düzgün bir Türkçesi vardı ama içerik resmen bir kültürel cinayetti. Bugün bir kısım popüler ama verimlilik açısından "dandik" diziler ve filmler neyi temsil ediyorsa; bu kitap da tam bunları temsil ediyordu. Yalnız bir fark vardı, insanlar okudukları şeylere izlediklerinden dinlediklerinden çok daha fazla inanma eğilimindedirler. Hele gerçekle kurgu olanı ayırt edemeyecek yaşta olan genç zihinler...
2012-YGS/TÜR
17. (1) Yetişme döneminde sevilmiş, kişiliğine saygı göste-
rilmiş, kendisiyle barışık bir insan değilseniz yaşamda
karşılaşacağınız kimi güçlüklerin üstesinden gelemez-
siniz. (II) Yaşamda çirkin-güzel ikilemi, insanı kendisine
sürekli çekidüzen vermeye zorlayan bir yargılama ölçü-
tü. (III) Çalışkanlığınız, yaratıcılığınız, iletişim beceriniz,
sorumluluk bilinciniz, dürüstlüğünüz, içtenliğiniz, adalet
duygunuz ikinci planda bırakılarak yalnızca bu çerçe-
vede değerlendirilmeye tabi tutuluyorsunuz. (IV) Bu du-
rumla karşılaşan bir insanın böylesi bir ölçütü yadsıması
ve kendini bedensel görünüşü dışındaki özelliklerle de
var etmeye çalışması, yadırganacak bir davranış sayıl-
mamalı. (V) Bunları yaşayan birinin, bazı insanların sırf
doğuştan gelen özelliklerle öne çıkarılmasına tepkisi,
gerçekte kıskançlık değil, eşitlik isteğidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
C) III.
A) I.
B) II.
D) IV,
E) V.
19
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2012-YGS/TÜR 17. (1) Yetişme döneminde sevilmiş, kişiliğine saygı göste- rilmiş, kendisiyle barışık bir insan değilseniz yaşamda karşılaşacağınız kimi güçlüklerin üstesinden gelemez- siniz. (II) Yaşamda çirkin-güzel ikilemi, insanı kendisine sürekli çekidüzen vermeye zorlayan bir yargılama ölçü- tü. (III) Çalışkanlığınız, yaratıcılığınız, iletişim beceriniz, sorumluluk bilinciniz, dürüstlüğünüz, içtenliğiniz, adalet duygunuz ikinci planda bırakılarak yalnızca bu çerçe- vede değerlendirilmeye tabi tutuluyorsunuz. (IV) Bu du- rumla karşılaşan bir insanın böylesi bir ölçütü yadsıması ve kendini bedensel görünüşü dışındaki özelliklerle de var etmeye çalışması, yadırganacak bir davranış sayıl- mamalı. (V) Bunları yaşayan birinin, bazı insanların sırf doğuştan gelen özelliklerle öne çıkarılmasına tepkisi, gerçekte kıskançlık değil, eşitlik isteğidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? C) III. A) I. B) II. D) IV, E) V. 19
38-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Yazmak, yalnız başına yapılan tuhaf bir iştir. Bir
romanın ilk sayfalanını yazarken cesaretinizin
kinldığı anlar olur. Her geçen gün, yanlış bir
yolda ilerlediğiniz izlenimine kapilirsiniz. Ve
o anlarda geriye dönüp farklı bir yola sapmak
eğiliminin cazibesine kendinizi kaptınırsınız.
Oysa bu ayartmaya gönül indirmemeniz ve
yola kaldığınız yerden devam etmeniz gerekir.
Bu durum arabanın direksiyonunda olmaya
benzer, kış ortasında, geceleyin, buzlu bir
yolda görüş mesafenizi yitirmiş gibisinizdir.
Başka seçeneğiniz de yoktur çünkü geriye
dönemezsiniz. Kendi kendinize sonunda daha
sağlam bir yere varacağınızı söyleyerek yola
devam etmeniz gerekir.
38. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini
anlatmak istemektedir?
A) Yazma sürecindeki endişelere boyun
eğmemek gerektiğini
B) Roman yazmada derin bir kültür birikiminin
şart olduğunu
C) Hayatın her alanında zarardan dönmenin
insanı kara ulaştıracağını
D) Insanin, tek başına kaldığında daha iyi
yazdığını
E) Yazarlık serüveninde cesur olamayanların
silinip gittiğini
AVNIS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yazmak, yalnız başına yapılan tuhaf bir iştir. Bir romanın ilk sayfalanını yazarken cesaretinizin kinldığı anlar olur. Her geçen gün, yanlış bir yolda ilerlediğiniz izlenimine kapilirsiniz. Ve o anlarda geriye dönüp farklı bir yola sapmak eğiliminin cazibesine kendinizi kaptınırsınız. Oysa bu ayartmaya gönül indirmemeniz ve yola kaldığınız yerden devam etmeniz gerekir. Bu durum arabanın direksiyonunda olmaya benzer, kış ortasında, geceleyin, buzlu bir yolda görüş mesafenizi yitirmiş gibisinizdir. Başka seçeneğiniz de yoktur çünkü geriye dönemezsiniz. Kendi kendinize sonunda daha sağlam bir yere varacağınızı söyleyerek yola devam etmeniz gerekir. 38. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemektedir? A) Yazma sürecindeki endişelere boyun eğmemek gerektiğini B) Roman yazmada derin bir kültür birikiminin şart olduğunu C) Hayatın her alanında zarardan dönmenin insanı kara ulaştıracağını D) Insanin, tek başına kaldığında daha iyi yazdığını E) Yazarlık serüveninde cesur olamayanların silinip gittiğini AVNIS
6.
Azra Erhat ülkemizin aydın, düşünen, tartışan, eleştiren
bilim kadınlarının simge adlarından biridir. O, bir "kadın"
olmayı önemser ama onun için aslolan öncelikle "insan"
olmaktır. Hem edebiyat, felsefe, mitoloji ve tarihin için-
de yaşıyordu hem de ülkemizin ilk klasik filoloji uzman-
larındandı. Kelimenin tam anlamıyla bir kültür insanıydı.
Düşünsel çalışmaları, onu deneme ve inceleme yazarlı-
ğına yönlendirdi. Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı olu-
şunun yanı sıra bir filologdu. Ülkemizde arkeoloji, doğa
bilimi çalışmalarının öncü simalarından biriydi, gerçek
bir Anadolu bilimcisiydi.
e
Doyun
Bu parçadan sözü edilen yazar ve eseriyle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Titiz ve çalışkan bir kimliğe sahip olduğu
B) Bazı çalışmalarının ilk olma özelliği taşıdığı
C) Edebiyatın belli türlerinde uzmanlaştığı
D) Çok yönlü bir kişiliği olduğu
E) Araştırıp sorgulayan bir tutum sergilediği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Azra Erhat ülkemizin aydın, düşünen, tartışan, eleştiren bilim kadınlarının simge adlarından biridir. O, bir "kadın" olmayı önemser ama onun için aslolan öncelikle "insan" olmaktır. Hem edebiyat, felsefe, mitoloji ve tarihin için- de yaşıyordu hem de ülkemizin ilk klasik filoloji uzman- larındandı. Kelimenin tam anlamıyla bir kültür insanıydı. Düşünsel çalışmaları, onu deneme ve inceleme yazarlı- ğına yönlendirdi. Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı olu- şunun yanı sıra bir filologdu. Ülkemizde arkeoloji, doğa bilimi çalışmalarının öncü simalarından biriydi, gerçek bir Anadolu bilimcisiydi. e Doyun Bu parçadan sözü edilen yazar ve eseriyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Titiz ve çalışkan bir kimliğe sahip olduğu B) Bazı çalışmalarının ilk olma özelliği taşıdığı C) Edebiyatın belli türlerinde uzmanlaştığı D) Çok yönlü bir kişiliği olduğu E) Araştırıp sorgulayan bir tutum sergilediği
si
7
7
3.
Çoğu zaman tabağımızdakinin tam tadını duyumsama-
dan bitirmiş oluyoruz. Araba kullanırken otomatik pilota
bağlıyor ve hayallere dalıyoruz. Bir çocukla oynarken,
sevdiğimiz birini dinlerken kopup gidiyor; gerçekten ora-
da olamıyoruz. Zihnin, yaşanılan anda kalmayacak kadar
dağınık, meşgul olması; yaşamın tadını almamıza engel
oluyor. Sürekli stres ve kaygı içinde ritmimiz bozulmuş
gibi bir hisle yaşıyoruz. Halbuki insan, meşgul olduğu işe
dikkatini verdiğinde mutlu olabiliyor üretebiliyor, yaşamı
pozitif yaşayabiliyor.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanın bir sorunu çözebilmesi için önce-o-sorunun ne
olduğunun farkına varması gerekir.
B) Yaşam iyi ve kötü yanlarıyla vardır; insana düşen, bu
birlikteliği kabullenmektir.
C) işine yoğunlaşan insanın, yaşama sevinci artar.
D) İnsan çoğu zaman istediğini yaşayamaz, istediği gibi
yaşayan insanın da beklentileri vardır.
E) Belli bir eşiğin üstündeki acılar, sıkıntılar; insanı yaşa-
ma karşı duyarsız yapar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
si 7 7 3. Çoğu zaman tabağımızdakinin tam tadını duyumsama- dan bitirmiş oluyoruz. Araba kullanırken otomatik pilota bağlıyor ve hayallere dalıyoruz. Bir çocukla oynarken, sevdiğimiz birini dinlerken kopup gidiyor; gerçekten ora- da olamıyoruz. Zihnin, yaşanılan anda kalmayacak kadar dağınık, meşgul olması; yaşamın tadını almamıza engel oluyor. Sürekli stres ve kaygı içinde ritmimiz bozulmuş gibi bir hisle yaşıyoruz. Halbuki insan, meşgul olduğu işe dikkatini verdiğinde mutlu olabiliyor üretebiliyor, yaşamı pozitif yaşayabiliyor. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanın bir sorunu çözebilmesi için önce-o-sorunun ne olduğunun farkına varması gerekir. B) Yaşam iyi ve kötü yanlarıyla vardır; insana düşen, bu birlikteliği kabullenmektir. C) işine yoğunlaşan insanın, yaşama sevinci artar. D) İnsan çoğu zaman istediğini yaşayamaz, istediği gibi yaşayan insanın da beklentileri vardır. E) Belli bir eşiğin üstündeki acılar, sıkıntılar; insanı yaşa- ma karşı duyarsız yapar.
Romanda betimlemesi yapılacak nesnenin hangi özellikle
rinin gösterileceği, bu özelliklerin hangi etkiyi doguracağı
yazarın benimsediği tarza bağlı olan teknik bir durumdur.
Gözlemci tarzda bir olayı anlatan yazarın o olayı görün-
meyen yanlarıyla anlatması ondan nasıl beklenmezse ger
çekçi bir yazarın da nesnel dünyada bulunmayan hayali
bir yaşantıya yer vermesi ondan beklenemez. Romanda
en önemli özelliklerden mekân betimlemesinde bu, daha
açık görülür. Yazar mekânlarını seçerken ister gerçekçi
davransın isterse kurmacaya ağırlık versin, bunu benim-
sediği yazarlık anlayışına göre gerçekleştirir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
8.
A) Bir yazarın gerçeklik anlayışı, yapıtlarındaki betimle-
meleri kendine özgü hâle getirir.
BRomandaki betimlemeler, kurgunun niteliğini ortaya
çıkarmada önemli rol oynar.
C) Yetkin bir romanda nitelikli betimlemeler, yazarın göz-
lem gücünün özgünlüğüne bağlıdır.
D) Romanda mekân tasvirlerinin oluşumu, yazarın bakış
açısına bağlı olarak şekillenir.
2.
Bir romanın sürükleyici olması, betimlemelerinin gü-
zelliği ile yakından ilgilidir.
0.**!
Ak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Romanda betimlemesi yapılacak nesnenin hangi özellikle rinin gösterileceği, bu özelliklerin hangi etkiyi doguracağı yazarın benimsediği tarza bağlı olan teknik bir durumdur. Gözlemci tarzda bir olayı anlatan yazarın o olayı görün- meyen yanlarıyla anlatması ondan nasıl beklenmezse ger çekçi bir yazarın da nesnel dünyada bulunmayan hayali bir yaşantıya yer vermesi ondan beklenemez. Romanda en önemli özelliklerden mekân betimlemesinde bu, daha açık görülür. Yazar mekânlarını seçerken ister gerçekçi davransın isterse kurmacaya ağırlık versin, bunu benim- sediği yazarlık anlayışına göre gerçekleştirir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? 8. A) Bir yazarın gerçeklik anlayışı, yapıtlarındaki betimle- meleri kendine özgü hâle getirir. BRomandaki betimlemeler, kurgunun niteliğini ortaya çıkarmada önemli rol oynar. C) Yetkin bir romanda nitelikli betimlemeler, yazarın göz- lem gücünün özgünlüğüne bağlıdır. D) Romanda mekân tasvirlerinin oluşumu, yazarın bakış açısına bağlı olarak şekillenir. 2. Bir romanın sürükleyici olması, betimlemelerinin gü- zelliği ile yakından ilgilidir. 0.**! Ak