Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Test 34
DARAS) BANDARA
6. Her büyük sanat eseri gibi şiir de çok zor elde edilen
bir cevherdir. Bir şiir, okunduğu ve dinlendiği zaman
insanı kanatlandırmalı; fakat onu karanlık uçurumlara
değil, aydınlık semalara götürmeli. Şiir, insanı ruh ve kafa
el bakımından yükseltiyorsa şiirdir. Gerçek şiiri duyan, için-
unde bir ışık çağlayanının hareketlendiğini hissetmelidir.
euro İnsanı kara kara düşündüren, yaşama küstüren, hayatı
algılayışını değiştirmeyen sözler şiir olamaz.
sistant nobalpunoz 10Arts nolinov obagidqua
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi şiirin kişi
üzerindeki etkilerinden biri değildir?
getil nitellano100
A) Yaşamı kavrama biçiminde farklılık yaratmak
B) Duygu ve düşünce yönünden yüceltmek
C) Sevinç duymasını sağlamak
D) Huzur ve mutluluk vermek
E) Düş gücünü geliştirmek
(0
7. Eleştirmen, sanatçıya toplumun beklentilerini ileten ve
eseri yazınsal açıdan değerlendiren kişidir. Eleştirmenin
raten Runa rağmen, sanatçı ka-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test 34 DARAS) BANDARA 6. Her büyük sanat eseri gibi şiir de çok zor elde edilen bir cevherdir. Bir şiir, okunduğu ve dinlendiği zaman insanı kanatlandırmalı; fakat onu karanlık uçurumlara değil, aydınlık semalara götürmeli. Şiir, insanı ruh ve kafa el bakımından yükseltiyorsa şiirdir. Gerçek şiiri duyan, için- unde bir ışık çağlayanının hareketlendiğini hissetmelidir. euro İnsanı kara kara düşündüren, yaşama küstüren, hayatı algılayışını değiştirmeyen sözler şiir olamaz. sistant nobalpunoz 10Arts nolinov obagidqua Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi şiirin kişi üzerindeki etkilerinden biri değildir? getil nitellano100 A) Yaşamı kavrama biçiminde farklılık yaratmak B) Duygu ve düşünce yönünden yüceltmek C) Sevinç duymasını sağlamak D) Huzur ve mutluluk vermek E) Düş gücünü geliştirmek (0 7. Eleştirmen, sanatçıya toplumun beklentilerini ileten ve eseri yazınsal açıdan değerlendiren kişidir. Eleştirmenin raten Runa rağmen, sanatçı ka-
12. (1) Obumaüba, Avustralyalıların ulusai ağaçların-
dan biridir, desek yeridir. (I) Bu ağaçlardan biri,
Sydney'den 100 km kadar uzaklıkta mavi dağların
derinliklerine inen yolun kıyısında yaşıyor ve o Obu-
maüba dokunmak, kökierine el sürmek çok güzel bir
duygu. (l) Orman içindeki virajların çokluğundan
anlaşılacağı gibi Avustralyalılar, yol yapımı sırasında
ağaçlara olabildiğince az zarar vermeye gayret et-
mişler. (IV) Gelip geçenler onun önünde durur, garip
bir insanla karşılaşmış gibi şaşırarak bakarlar. (V) Ya-
şam sevincini ve direncini çağrıştıran bu anıt ağacın
kökleri toprağa tutunurken gövdesiyle birleştiği nok-
tada 90 derecelik bir açı çiziyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. (1) Obumaüba, Avustralyalıların ulusai ağaçların- dan biridir, desek yeridir. (I) Bu ağaçlardan biri, Sydney'den 100 km kadar uzaklıkta mavi dağların derinliklerine inen yolun kıyısında yaşıyor ve o Obu- maüba dokunmak, kökierine el sürmek çok güzel bir duygu. (l) Orman içindeki virajların çokluğundan anlaşılacağı gibi Avustralyalılar, yol yapımı sırasında ağaçlara olabildiğince az zarar vermeye gayret et- mişler. (IV) Gelip geçenler onun önünde durur, garip bir insanla karşılaşmış gibi şaşırarak bakarlar. (V) Ya- şam sevincini ve direncini çağrıştıran bu anıt ağacın kökleri toprağa tutunurken gövdesiyle birleştiği nok- tada 90 derecelik bir açı çiziyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
8.
(1) Elli yıl süren araştırmalar sonucunda, çocukların,
yaz tatilinde, bir önceki eğitim yılına göre zihinsel
yeterlilik bakımından bir ay geriledikleri saptandı. (II)
Yine başka bir araştırmaya göre, çocuklar tatil bo-
yunca zekâ derecelerinden bir puan kaybediyor. (III)
Uzmanlar, çocuklar boş zamanlarında çok fazla kitap
okumuyor diyor. (IV) Yeni öğretim yılı başladığında,
yaz tatillerini öğretici faaliyetlerle değerlendirmeyen
çocukların, ötekilere göre geri kaldığı da yapılan
araştırmalarla tespit edildi. (V) Bu fark kısa sürede
kapatılsa da çocukların bu durumla hiç karşılaşma-
ması için anne ve babalara büyük görev düşüyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV.
E) V.
www.pelikanyayinevi.com.tr
III A LA V
Arasuda kaldım
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. (1) Elli yıl süren araştırmalar sonucunda, çocukların, yaz tatilinde, bir önceki eğitim yılına göre zihinsel yeterlilik bakımından bir ay geriledikleri saptandı. (II) Yine başka bir araştırmaya göre, çocuklar tatil bo- yunca zekâ derecelerinden bir puan kaybediyor. (III) Uzmanlar, çocuklar boş zamanlarında çok fazla kitap okumuyor diyor. (IV) Yeni öğretim yılı başladığında, yaz tatillerini öğretici faaliyetlerle değerlendirmeyen çocukların, ötekilere göre geri kaldığı da yapılan araştırmalarla tespit edildi. (V) Bu fark kısa sürede kapatılsa da çocukların bu durumla hiç karşılaşma- ması için anne ve babalara büyük görev düşüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. www.pelikanyayinevi.com.tr III A LA V Arasuda kaldım 11
14. 1. Ülkemizin okuryazar ve edebiyatla ilgilenen kuşağının
oluşmasında Varlık dergisinin önemli bir yer tuttuğunu
en iyi bilenlerdenim.
II. Varlık dergisinin yayımlandığı yıllarda irili ufaklı birçok
edebiyat, sanat dergisi çıkmış fakat hiçbiri "Varlık" ka-
dar uzun ömürlü olamamıştır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Varlık dergisi, ülkemizde çıkan en uzun soluklu dergi
olmasının yanı sıra birçok yazarın yetişmesini ve ge-
leceğe kalmasını sağlamıştır.
B Yayımlandığı yıllarda, Türkiye'de okuryazar ve sanat-
la ilgilenen bir kuşağın oluşmasında etkili olduğunu
yakından gördüğüm Varlık dergisi, kendi alanındaki
diğer dergilerden daha çok yaşamıştır.
Sanat ve edebiyatla ilgilenen bir topluluğun oluşması-
na önayak olduğunu bildiğim Varlık dergisi, dönemin
diğer dergilerden daha çok tiraja sahipti.
D) Birçok sanat ve edebiyat dergisinin kısa ömürlü oldu-
ğu yıllarda Varlık dergisi, sanata ve edebiyata katkıla-
rıyla önemli bir yer edinmiştir.
E) Varlık dergisinin yeri, ülkemizde okuma yazmaya ve
sanatın yaygınlaşmasına sağladığı katkıyla diğer der-
gilerden daha ayrıcalıklıdır.
16.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. 1. Ülkemizin okuryazar ve edebiyatla ilgilenen kuşağının oluşmasında Varlık dergisinin önemli bir yer tuttuğunu en iyi bilenlerdenim. II. Varlık dergisinin yayımlandığı yıllarda irili ufaklı birçok edebiyat, sanat dergisi çıkmış fakat hiçbiri "Varlık" ka- dar uzun ömürlü olamamıştır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Varlık dergisi, ülkemizde çıkan en uzun soluklu dergi olmasının yanı sıra birçok yazarın yetişmesini ve ge- leceğe kalmasını sağlamıştır. B Yayımlandığı yıllarda, Türkiye'de okuryazar ve sanat- la ilgilenen bir kuşağın oluşmasında etkili olduğunu yakından gördüğüm Varlık dergisi, kendi alanındaki diğer dergilerden daha çok yaşamıştır. Sanat ve edebiyatla ilgilenen bir topluluğun oluşması- na önayak olduğunu bildiğim Varlık dergisi, dönemin diğer dergilerden daha çok tiraja sahipti. D) Birçok sanat ve edebiyat dergisinin kısa ömürlü oldu- ğu yıllarda Varlık dergisi, sanata ve edebiyata katkıla- rıyla önemli bir yer edinmiştir. E) Varlık dergisinin yeri, ülkemizde okuma yazmaya ve sanatın yaygınlaşmasına sağladığı katkıyla diğer der- gilerden daha ayrıcalıklıdır. 16.
(1) Gülmenin kendisinin değil, gülümsemenin arka-
sinda yatan gerçeğin önemli olduğu belirtiliyor. (li)
Sadece mutlu ve keyifli olduğunuzda mi gülümser-
siniz? (III) Hayatta bir şeyler sizi yıldırdığında, hayal
kırıklığı yaşadığınızda ya da gerildiğinizde de gülüm-
ser misiniz? (IV) Pek çoğumuz bu soruları "Mutlu ve
keyifli olunca gülümseriz." diye cevaplarız. (V) Ama
yapılan bir araştırmanın sonuçları insanların gerildik-
lerinde de gülümseyerek tepki verebildiğini gösteri-
yor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II. C)
C)
III.
III. D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Gülmenin kendisinin değil, gülümsemenin arka- sinda yatan gerçeğin önemli olduğu belirtiliyor. (li) Sadece mutlu ve keyifli olduğunuzda mi gülümser- siniz? (III) Hayatta bir şeyler sizi yıldırdığında, hayal kırıklığı yaşadığınızda ya da gerildiğinizde de gülüm- ser misiniz? (IV) Pek çoğumuz bu soruları "Mutlu ve keyifli olunca gülümseriz." diye cevaplarız. (V) Ama yapılan bir araştırmanın sonuçları insanların gerildik- lerinde de gülümseyerek tepki verebildiğini gösteri- yor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) C) III. III. D) IV. E) V.
¡ - III
e daldım.
yer cet-
aplı yapıl
zü rahat-
Caddeler,
mobiller,
Cüklüğü,
buradan
ncelerin
isi soy.
V-MET MITALINA
5.
Halınıza ve bütün elektrik süpürgenizin erişebileceği yüzeylere karbonat dökün ve birkaç dakika beklettikten sonra elektrik
süpürgesiyle süpürün. Karbonat, kış boyunca birikmiş olan bütün kokuları içine çeker. Evinize ekstra bir ferahlık da katmak
isterseniz karbonata birkaç damla nane yağı da ekleyebilirsiniz. Gerekirse evcil hayvanınızın yatağını da aynı şekilde temizle-
yebilirsiniz. Tabii önce onun da nane kokusundan hoşlandığından emin olun. On beş yirmi dakika boyunca bekletin. Ardından
yatağın her köşesini iyice süpürün. Bütün köşeleri ve kıvrımları iyice temizleyin. Ayrıca yatağın temizliğini bitirdikten sonra bir
dahaki sefere kılıfı çıkabilen ve makinede yıkanabilen bir yatak almakla işe başlayabilirsiniz.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak,
Dil, ağırlıklı olarak alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır
II. Öneri niteliğinde cümlelerden yararlanılmıştır
Terim anlamlı sözcükler, metnin anlaşılırlığını güçleştirmiştir.
IV. Örneklemeye başvurularak anlatılanlar somut hâle getirilmiştir.
yargılarından hangileri doğrudur?
Al ve Il
B) I, II ve IV
CLI ve II
Test 38
D) II ve IV
E) III ve IV
çekmiştir Dizboyu Papatyalar. Ne gü-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
¡ - III e daldım. yer cet- aplı yapıl zü rahat- Caddeler, mobiller, Cüklüğü, buradan ncelerin isi soy. V-MET MITALINA 5. Halınıza ve bütün elektrik süpürgenizin erişebileceği yüzeylere karbonat dökün ve birkaç dakika beklettikten sonra elektrik süpürgesiyle süpürün. Karbonat, kış boyunca birikmiş olan bütün kokuları içine çeker. Evinize ekstra bir ferahlık da katmak isterseniz karbonata birkaç damla nane yağı da ekleyebilirsiniz. Gerekirse evcil hayvanınızın yatağını da aynı şekilde temizle- yebilirsiniz. Tabii önce onun da nane kokusundan hoşlandığından emin olun. On beş yirmi dakika boyunca bekletin. Ardından yatağın her köşesini iyice süpürün. Bütün köşeleri ve kıvrımları iyice temizleyin. Ayrıca yatağın temizliğini bitirdikten sonra bir dahaki sefere kılıfı çıkabilen ve makinede yıkanabilen bir yatak almakla işe başlayabilirsiniz. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak, Dil, ağırlıklı olarak alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır II. Öneri niteliğinde cümlelerden yararlanılmıştır Terim anlamlı sözcükler, metnin anlaşılırlığını güçleştirmiştir. IV. Örneklemeye başvurularak anlatılanlar somut hâle getirilmiştir. yargılarından hangileri doğrudur? Al ve Il B) I, II ve IV CLI ve II Test 38 D) II ve IV E) III ve IV çekmiştir Dizboyu Papatyalar. Ne gü-
(1) Önce 1940'lar, ardından 1960'lar ve unutulmaz
filmlerin unutulmaz şarkıları ya da unutulmaz şarkı-
ların unutulmaz filmleri... (II) Unutulmayan nedir? (III)
Her kuşağın yıllar geçse de iç burukluğu ile hatırlaya-
cağı filmler, şarkılar ve onları yaratan idolleri olmuştur.
(IV) Hızla yitip giden gençlik yılları mı, nostalji takıntısı
mı, bir daha yaşanması mümkün olmayan anılar mı
ve neden 1950'li, 1960'lı yıllar? (V) Çünkü her döne-
min kendine özgü bir dünyası olsa da 1950'li, özellikle
1960'lı yılların fiimleri ve şarkıları hiçbir dönemle kar-
şılaştırılamayacak kadar etkileyicidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Önce 1940'lar, ardından 1960'lar ve unutulmaz filmlerin unutulmaz şarkıları ya da unutulmaz şarkı- ların unutulmaz filmleri... (II) Unutulmayan nedir? (III) Her kuşağın yıllar geçse de iç burukluğu ile hatırlaya- cağı filmler, şarkılar ve onları yaratan idolleri olmuştur. (IV) Hızla yitip giden gençlik yılları mı, nostalji takıntısı mı, bir daha yaşanması mümkün olmayan anılar mı ve neden 1950'li, 1960'lı yıllar? (V) Çünkü her döne- min kendine özgü bir dünyası olsa da 1950'li, özellikle 1960'lı yılların fiimleri ve şarkıları hiçbir dönemle kar- şılaştırılamayacak kadar etkileyicidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
U
-
#
kanat
111
ni burada tam anlamıyla yapak mümkün. Otel, res-
toran ya da bir dükkân... gittiginiz her yerde kendinizi
IV
müsteri gibi değil, misanr gibi hissediyorsunuz.
V
Bu parçadaki nurphralanmış noktalama işaretlerin-
den hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I
B)
11
OP
17. Kitap ne kadar güzel bir şey! İşte önünüzde iki yüz, üç
yüz sayfalık bir kitap... Ne olduğunu, neden bahsettiği-
ni bilmiyorsunuz. Yalnız ismini görüyorsunuz. Yazarını
da tanımıyorsunuz. Sadece biliyorsunuz ki bir roman-
dır. Hiç durmadan açın, belki içindeki elemleri, sevinç-
leri, muhabbetleri veya nefretleri sizi alakadar edecek
bir veya birkaç insanla tanışacaksınız. Onlarla birkaç
saat veya birkaç gün beraber yaşayacak, onların saa-
detleri ile sevineceksiniz. Onlar da sizin dostunuz ola-
cak; ızdıraplı günlerinizden birinde bir roman kahra-
manının size geldiğini görebilir, "Bilmez misin? Ben de
senin gibi idim!" dediğini duyabilirsiniz. Çok okuyan,
hikâye ve romanlarla geçen saatlerin kaybolmadığına
inanan adam ömründe asla yalnız kalmaz.
E) V
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
kullanılmıştır?
Açıkma
C) Örnekleme
B Tartışma
D) Karaştırma
E) Tanik sterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
U - # kanat 111 ni burada tam anlamıyla yapak mümkün. Otel, res- toran ya da bir dükkân... gittiginiz her yerde kendinizi IV müsteri gibi değil, misanr gibi hissediyorsunuz. V Bu parçadaki nurphralanmış noktalama işaretlerin- den hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I B) 11 OP 17. Kitap ne kadar güzel bir şey! İşte önünüzde iki yüz, üç yüz sayfalık bir kitap... Ne olduğunu, neden bahsettiği- ni bilmiyorsunuz. Yalnız ismini görüyorsunuz. Yazarını da tanımıyorsunuz. Sadece biliyorsunuz ki bir roman- dır. Hiç durmadan açın, belki içindeki elemleri, sevinç- leri, muhabbetleri veya nefretleri sizi alakadar edecek bir veya birkaç insanla tanışacaksınız. Onlarla birkaç saat veya birkaç gün beraber yaşayacak, onların saa- detleri ile sevineceksiniz. Onlar da sizin dostunuz ola- cak; ızdıraplı günlerinizden birinde bir roman kahra- manının size geldiğini görebilir, "Bilmez misin? Ben de senin gibi idim!" dediğini duyabilirsiniz. Çok okuyan, hikâye ve romanlarla geçen saatlerin kaybolmadığına inanan adam ömründe asla yalnız kalmaz. E) V Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanılmıştır? Açıkma C) Örnekleme B Tartışma D) Karaştırma E) Tanik sterme
11.
1. Madem bağırsakta olanlar bu kadar önemli, o zaman
bağırsak sağlığı da genel sağlığımız için çok önemli ol-
maktadır.
II. Bu yüzden doktorlar fiziksel ve ruhsal sağlığımız açısın-
B
dan bağırsaklarımıza çok dikkat etmemiz gerektiğini söy-
lüyorlar.
III. Bağırsak ve beyin arasında, doğrudan etkileşim hâlin-
de olan hem sinirsel hem de hormonal birçok etkileşim
yolu bulunmaktadır.
IV. Bağırsakların işlevlerini sağlıklı yerine getirebilmesi için
yeme alışkanlıklarımızı kontrol altına almamız gerektiği-
ni, bol su tüketmemizin ve düzenli egzersiz yapmamı-
zın önemini dile getiriyorlar..
V. Yani bu, bağırsakta olan bir şeyin beyni doğrudan etki-
lediği anlamına gelmektedir.
2
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştu-
racak şekilde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. 1. Madem bağırsakta olanlar bu kadar önemli, o zaman bağırsak sağlığı da genel sağlığımız için çok önemli ol- maktadır. II. Bu yüzden doktorlar fiziksel ve ruhsal sağlığımız açısın- B dan bağırsaklarımıza çok dikkat etmemiz gerektiğini söy- lüyorlar. III. Bağırsak ve beyin arasında, doğrudan etkileşim hâlin- de olan hem sinirsel hem de hormonal birçok etkileşim yolu bulunmaktadır. IV. Bağırsakların işlevlerini sağlıklı yerine getirebilmesi için yeme alışkanlıklarımızı kontrol altına almamız gerektiği- ni, bol su tüketmemizin ve düzenli egzersiz yapmamı- zın önemini dile getiriyorlar.. V. Yani bu, bağırsakta olan bir şeyin beyni doğrudan etki- lediği anlamına gelmektedir. 2 Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak şekilde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
unvan sahibi olmaları gerekmektedir.
6. Neil Gaiman, global dünyanın çok okunan çok okurlu
yazarlarından biri. Epik dile olan hâkimiyeti, hikâye ev-
reni kurabilme ustalığı, aktüelle mesafeli oluşu ve mu-
halifliğiyle uzun yıllar popülerliğini koruyacağa benziyor.
Genç kalabilen veya genç okura hikâyeler anlatabilen bir
yazar. Fantastik edebiyatın popüler referanslarını kullanı-
yor. Ölüm, ölümden sonraki hayat, din mitolojisi, insan
dışı varlıklar ilgisini çekiyor. İyilik ve kötülük meselesine
odaklandığı için insanın kibir, hırs, haset ve acımasızlığını
kahramanları üstünden kıyasıya eleştiriyor. Özgün tavrı,
anlatım düzeni ve hikâyelerinin finalleri oldukça yenilik-
çi. Masalsı ve şiirsel bir dili var. Tutkulu okurları onu tarif
ederken büyüleyici bir dili olduğunu söylüyor.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Eser kişileri aracılığıyla kimi olumsuz insanlık durum-
larının yanlışlığını ortaya koyduğu
B Fantastikle gerçekliğin dengesini ustaca kurduğu
C) Güncele uzak duran aykırı bir tavrının olduğu
D) Okurları tarafından üslubunun beğenildiği
il sarE) Eserlerinin geniş bir alıcı kitlesi olduğu sinley (A
11
(0
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
unvan sahibi olmaları gerekmektedir. 6. Neil Gaiman, global dünyanın çok okunan çok okurlu yazarlarından biri. Epik dile olan hâkimiyeti, hikâye ev- reni kurabilme ustalığı, aktüelle mesafeli oluşu ve mu- halifliğiyle uzun yıllar popülerliğini koruyacağa benziyor. Genç kalabilen veya genç okura hikâyeler anlatabilen bir yazar. Fantastik edebiyatın popüler referanslarını kullanı- yor. Ölüm, ölümden sonraki hayat, din mitolojisi, insan dışı varlıklar ilgisini çekiyor. İyilik ve kötülük meselesine odaklandığı için insanın kibir, hırs, haset ve acımasızlığını kahramanları üstünden kıyasıya eleştiriyor. Özgün tavrı, anlatım düzeni ve hikâyelerinin finalleri oldukça yenilik- çi. Masalsı ve şiirsel bir dili var. Tutkulu okurları onu tarif ederken büyüleyici bir dili olduğunu söylüyor. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Eser kişileri aracılığıyla kimi olumsuz insanlık durum- larının yanlışlığını ortaya koyduğu B Fantastikle gerçekliğin dengesini ustaca kurduğu C) Güncele uzak duran aykırı bir tavrının olduğu D) Okurları tarafından üslubunun beğenildiği il sarE) Eserlerinin geniş bir alıcı kitlesi olduğu sinley (A 11 (0
2020-TYT/Türkçe
27. Birçok kişiyle diyaloğu olan ve iletişim hâlinde bulu
nan kişilerin sosyal çevresi olduğunu sanırız. Kim
seyle görüşmeyen kişilerin de asosyal olduğunu
düşünürüz. Bir baba veya annenin evde çocuklarıyla
geçirecekleri 2 saatlik dilimde bilgisayar, TV, telefon
meşguliyeti arasında iletişimleri sadece "Bugün nasıl
geçti?"de kalıyorsa bu, o ailenin asosyal olduğunu
gösterir. Sosyal çevresi ile iletişimini kesmiş, içine
kapanmış ve kimse ile görüşmeyen kişilere halk ara-
sında "asosyal kişi" denir. Asosyalliğin tanımı her ne
kadar bu şekilde yapılıyor olsa da psikolojide asosyal
kişilik bozukluğunun tanımı, kişinin sosyal çevresi ile
yeterince ve kaliteli bir etkileşim içinde bulunamama-
si diye de ifade edilebilir.
Bu parçadan hareketle
1. Sözleşip buluşan arkadaşların oturdukları ka-
fede birbirleriyle değil telefonlarıyla ilgilenme-
leri
II. Ev gezmesine giden ailelerin konuşmak yeri-
ne o gün televizyonda dönen diziyi izlemeleri
III. Bir araya gelen arkadaşların internet kafeye
oturup birlikte interaktif oyun oynamaları
durumlarından hangileri asosyallik olarak örnek-
lenebilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II
D) II ve III
C) I ve II
E) I, II ve III
29.
nkara Yayıncılık
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2020-TYT/Türkçe 27. Birçok kişiyle diyaloğu olan ve iletişim hâlinde bulu nan kişilerin sosyal çevresi olduğunu sanırız. Kim seyle görüşmeyen kişilerin de asosyal olduğunu düşünürüz. Bir baba veya annenin evde çocuklarıyla geçirecekleri 2 saatlik dilimde bilgisayar, TV, telefon meşguliyeti arasında iletişimleri sadece "Bugün nasıl geçti?"de kalıyorsa bu, o ailenin asosyal olduğunu gösterir. Sosyal çevresi ile iletişimini kesmiş, içine kapanmış ve kimse ile görüşmeyen kişilere halk ara- sında "asosyal kişi" denir. Asosyalliğin tanımı her ne kadar bu şekilde yapılıyor olsa da psikolojide asosyal kişilik bozukluğunun tanımı, kişinin sosyal çevresi ile yeterince ve kaliteli bir etkileşim içinde bulunamama- si diye de ifade edilebilir. Bu parçadan hareketle 1. Sözleşip buluşan arkadaşların oturdukları ka- fede birbirleriyle değil telefonlarıyla ilgilenme- leri II. Ev gezmesine giden ailelerin konuşmak yeri- ne o gün televizyonda dönen diziyi izlemeleri III. Bir araya gelen arkadaşların internet kafeye oturup birlikte interaktif oyun oynamaları durumlarından hangileri asosyallik olarak örnek- lenebilir? A) Yalnız I. B) Yalnız II D) II ve III C) I ve II E) I, II ve III 29. nkara Yayıncılık
2
Her güne
24
Paragraf
Ana Fikir - 2
1. Biz yetişkinler, çocukların ve gençlerin deneyimleri-
ni, hislerini genellikle geçici ya da önemsiz görürüz
ciddiye almayız. Onların düşüncelerini ilkel bulur ve
yetişkin standartlarına ulaşması gerektiğini düşünü-
rüz. Çocukların sorularına cevap vererek onları belirli
bir kalıba sokmaya çalışırız. Böylelikle onların fikirlerini
filtrelemiş oluruz. Çocuklar sorularında, bilimsel ya da
psikolojik bir cevap aramazlar. Bu yüzden, önemli olan
herhangi bir cevap vermek değil, araştırmacı bir ruhla
cevap vermektir. Bir çocuk soru sorduğunda, karşılıklı
soru ve cevaplar derin bir sorgulamaya neden olursa
basit bir sorudan felsefi bir sohbet doğabilir.
Bu parçada anlatılanları özetleyen yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
Yetişkinler çocukların sorduğu soruları önemseme-
diğinden cevaplamak istemezler.
B) Çocuklar ile yetişkinler arasında doğru iletişim
kurabilmek empatiye bağlı bir durumdur.
Çocukların sorularına meraklandırıcı cevaplar ver-
mek felsefi bir konuşma ortamı sağlar.
Yetişkinler genellikle kendilerine benzer tipte ve
anlayışta çocukların yetişmelerini isterler.
overty
Çocukların sorularının felsefi derinliğini anlayabil-
mek onlarla konuşmaya bağlı bir durumdur.
Fğitimli
aaron
3. Or
ya
bi
le
tc
ETHEM TEFEK YAYINLARI
ço
SI
e
11
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2 Her güne 24 Paragraf Ana Fikir - 2 1. Biz yetişkinler, çocukların ve gençlerin deneyimleri- ni, hislerini genellikle geçici ya da önemsiz görürüz ciddiye almayız. Onların düşüncelerini ilkel bulur ve yetişkin standartlarına ulaşması gerektiğini düşünü- rüz. Çocukların sorularına cevap vererek onları belirli bir kalıba sokmaya çalışırız. Böylelikle onların fikirlerini filtrelemiş oluruz. Çocuklar sorularında, bilimsel ya da psikolojik bir cevap aramazlar. Bu yüzden, önemli olan herhangi bir cevap vermek değil, araştırmacı bir ruhla cevap vermektir. Bir çocuk soru sorduğunda, karşılıklı soru ve cevaplar derin bir sorgulamaya neden olursa basit bir sorudan felsefi bir sohbet doğabilir. Bu parçada anlatılanları özetleyen yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? Yetişkinler çocukların sorduğu soruları önemseme- diğinden cevaplamak istemezler. B) Çocuklar ile yetişkinler arasında doğru iletişim kurabilmek empatiye bağlı bir durumdur. Çocukların sorularına meraklandırıcı cevaplar ver- mek felsefi bir konuşma ortamı sağlar. Yetişkinler genellikle kendilerine benzer tipte ve anlayışta çocukların yetişmelerini isterler. overty Çocukların sorularının felsefi derinliğini anlayabil- mek onlarla konuşmaya bağlı bir durumdur. Fğitimli aaron 3. Or ya bi le tc ETHEM TEFEK YAYINLARI ço SI e 11 E
7.
Sanatçı; yazılarında dile getirdiği gibi bu kitapta da
bir okuyucudan çok, yazma ve okuma kaygısı du-
yan, bunu önemseyen bir okura sesleniyor.
T
Bu parçadaki altı çizill sözle nasıl bir okurdan
söz edilmiştir?
A) Öz güveni yüksek
B) Sorumluluk sahibi
C) Duygusal
D) Ölçülü
E) Hoşgörülü
308 >
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Sanatçı; yazılarında dile getirdiği gibi bu kitapta da bir okuyucudan çok, yazma ve okuma kaygısı du- yan, bunu önemseyen bir okura sesleniyor. T Bu parçadaki altı çizill sözle nasıl bir okurdan söz edilmiştir? A) Öz güveni yüksek B) Sorumluluk sahibi C) Duygusal D) Ölçülü E) Hoşgörülü 308 >
2015-ALES-İlkbahar/SÖZ-2
19.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Japonya'da karaciğer bekleyenlerin sayısı, nakil için
karaciğer sağlanabilecek ölüm vakalarının sayısından
on kat daha fazla. Işte bu durum Japonya'daki
araştırmacılar alternatif bir çözüm aramak üzere
harekete geçirmiş. Araştırmacılar, geçtiğimiz yıl insan
derisinden alınıp embriyonik duruma geçmek üzere
yeniden programlanan hücrelerden mini karaciğerler,
başka bir deyişle "karaciğer tomurcukları" üretmeyi
başardı. Bu tomurcuklar bir fareye nakledildiğinde şeker
ve ilaçları metabolize etme gibi işlevleri yerine
getirebildi. Farenin kendi karaciğeri işlev dışı
bırakıldığında bile fare iki ay kadar canlı tutulabildi.
Araştırmacılar karaciğer yetmezliği çeken bir insana bu
tomurcukların yüz binlercesinin aktarılması gerekeceğini
belirtiyor. Tomurcukların her hastanın kendi
hücrelerinden üretilmesi mümkün oluncaya kadar,
alıcılar tıpkı bütün bir organ naklinde olduğu gibi organ
reddine karşı bağışıklık sistemi baskılayıcılarına bir
zaman daha ihtiyaç duyacak. ---,
19. Bu parçaya göre, karaciğer nakli için bekleyen
alıcılar aşağıdakilerden hangisine belli bir süre daha
ihtiyaç duyacaktır?
A) Insan derisinden alınıp yeniden programlanan
hücrelere
B) Karaciğerleri işlev dışı bırakıldığında kullanabilecekleri
tomurcuklara
C) Vücudun nakli kabul etmeme durumunu engellemek
için kullanılan ilaçlara
D) Metabolizma faaliyetlerini aksatmamak için gerekli
önlemleri almaya
EYücudun diğer dokularından da karaciğer tomurcukları
üretilmesini beklemeye
20. Bu p
aşağ
A) Bu
ha
BY CO
on
ön
C) Ay
yo
dü
D) Bus
gü
bili
E) Bu
pal
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2015-ALES-İlkbahar/SÖZ-2 19.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Japonya'da karaciğer bekleyenlerin sayısı, nakil için karaciğer sağlanabilecek ölüm vakalarının sayısından on kat daha fazla. Işte bu durum Japonya'daki araştırmacılar alternatif bir çözüm aramak üzere harekete geçirmiş. Araştırmacılar, geçtiğimiz yıl insan derisinden alınıp embriyonik duruma geçmek üzere yeniden programlanan hücrelerden mini karaciğerler, başka bir deyişle "karaciğer tomurcukları" üretmeyi başardı. Bu tomurcuklar bir fareye nakledildiğinde şeker ve ilaçları metabolize etme gibi işlevleri yerine getirebildi. Farenin kendi karaciğeri işlev dışı bırakıldığında bile fare iki ay kadar canlı tutulabildi. Araştırmacılar karaciğer yetmezliği çeken bir insana bu tomurcukların yüz binlercesinin aktarılması gerekeceğini belirtiyor. Tomurcukların her hastanın kendi hücrelerinden üretilmesi mümkün oluncaya kadar, alıcılar tıpkı bütün bir organ naklinde olduğu gibi organ reddine karşı bağışıklık sistemi baskılayıcılarına bir zaman daha ihtiyaç duyacak. ---, 19. Bu parçaya göre, karaciğer nakli için bekleyen alıcılar aşağıdakilerden hangisine belli bir süre daha ihtiyaç duyacaktır? A) Insan derisinden alınıp yeniden programlanan hücrelere B) Karaciğerleri işlev dışı bırakıldığında kullanabilecekleri tomurcuklara C) Vücudun nakli kabul etmeme durumunu engellemek için kullanılan ilaçlara D) Metabolizma faaliyetlerini aksatmamak için gerekli önlemleri almaya EYücudun diğer dokularından da karaciğer tomurcukları üretilmesini beklemeye 20. Bu p aşağ A) Bu ha BY CO on ön C) Ay yo dü D) Bus gü bili E) Bu pal
8.
D
Hikâyenin Arapçada sözlük anlamı "bir sürü haberi
nakil ve rivayet eylemek, bir nesneye benzemek, bir
kimseden bir söz nakletmek"tir. Bu anlamda "anlatma,
benzetme, tarih, destan, kissa, masal, rivayet" kelime-
lerini de karşılar. Genel olarak gerçek ya da hayal ürü-
nü olayların aktarılması biçiminde tanımlanan anlatı
türünün bir dalı sayılmıştır. Günümüzdeki anlamıyla,
asıl 19. yüzyılda gelişmeye başlayan hikâyenin tanı-
mında, romandan kısa olması, dar bir zaman parça-
sını kapsaması, kişilerin sayıca az olması, bu kişilerin
'hayatının tek boyutta verilmesi, ayrıca hayatlarının bir
yanı üstünde daha çok durulması gibi ölçüler getiril-
miştir.
Bu parçada hikâyeyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine yönelik bir bilgi yoktur?
+A) Hangi konuların ele alındığı
B) Kelime anlamı olarak neleri ifade ettiği
C)
Romanla farklı yönleri olduğu
En çok ilgi gören türlerden biri olduğu
D)
E) Ne zaman ortaya çıktığı
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. D Hikâyenin Arapçada sözlük anlamı "bir sürü haberi nakil ve rivayet eylemek, bir nesneye benzemek, bir kimseden bir söz nakletmek"tir. Bu anlamda "anlatma, benzetme, tarih, destan, kissa, masal, rivayet" kelime- lerini de karşılar. Genel olarak gerçek ya da hayal ürü- nü olayların aktarılması biçiminde tanımlanan anlatı türünün bir dalı sayılmıştır. Günümüzdeki anlamıyla, asıl 19. yüzyılda gelişmeye başlayan hikâyenin tanı- mında, romandan kısa olması, dar bir zaman parça- sını kapsaması, kişilerin sayıca az olması, bu kişilerin 'hayatının tek boyutta verilmesi, ayrıca hayatlarının bir yanı üstünde daha çok durulması gibi ölçüler getiril- miştir. Bu parçada hikâyeyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine yönelik bir bilgi yoktur? +A) Hangi konuların ele alındığı B) Kelime anlamı olarak neleri ifade ettiği C) Romanla farklı yönleri olduğu En çok ilgi gören türlerden biri olduğu D) E) Ne zaman ortaya çıktığı 10
7. (1) İnsanoğlu avcılık ve toplayıcılık dönemlerinde tuz ihti-
(II) Doğadan tuz bulup yemesi gerekmiyordu ancak tarı-
yacını kök bitkilerden ve av hayvanlarından almaktaydı.
ma ve hayvancılığa başladıktan sonra tuz ihtiyacı doğdu.
(III) Gıdaların bozulmadan saklanması için de tuza ihtiyaç
duyuldu. (IV) Ayrıca gıda bol olunca saklama ihtiyacı da
beraberinde geldi. (V) Tarım ürünlerinden çorba yapmaya
başlayan insanoğlu besinlerdeki tuzla yetinmeyince çorba-
ya tuz gerekti. (VI) İnsan hayatında tuz, 19. yüzyılın sonun-
da soğutma ve konserve tekniği geliştirilene kadar uğruna
savaşlar yapılan en stratejik madde oldu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi
yer değiştirirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış
olur?
Á I ve VI.
III. ve I.
B) III. ve V.
SCRONT
C) II. ve V.
E) IV. ve VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) İnsanoğlu avcılık ve toplayıcılık dönemlerinde tuz ihti- (II) Doğadan tuz bulup yemesi gerekmiyordu ancak tarı- yacını kök bitkilerden ve av hayvanlarından almaktaydı. ma ve hayvancılığa başladıktan sonra tuz ihtiyacı doğdu. (III) Gıdaların bozulmadan saklanması için de tuza ihtiyaç duyuldu. (IV) Ayrıca gıda bol olunca saklama ihtiyacı da beraberinde geldi. (V) Tarım ürünlerinden çorba yapmaya başlayan insanoğlu besinlerdeki tuzla yetinmeyince çorba- ya tuz gerekti. (VI) İnsan hayatında tuz, 19. yüzyılın sonun- da soğutma ve konserve tekniği geliştirilene kadar uğruna savaşlar yapılan en stratejik madde oldu. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi yer değiştirirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur? Á I ve VI. III. ve I. B) III. ve V. SCRONT C) II. ve V. E) IV. ve VI.