Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

CO TYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: -----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
INE
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
g
Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CO TYT - Türkçe 27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ----- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için INE B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için g Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için 2
EXYaşam alanlarına kolay uyum sağladığına
Or
28. Dünyadaki birçok markanın logosu mavi renktir. Ban-
kaların da logolarında en çok kullandıkları renk yeşil
ve mavidir. Markalar mavi ile büyük olduklarını, yeşille
de güvenilir olduklarını vurgular. Yeşil ve mavi sağlam-
lığı temsil eder; mavi, yemek yeme isteğini azaltan bir
renktir; bu nedenle "fast food" zincirleri mavi rengi hiçbir
alanda kullanmaz. Tüm diyet ürünlerinde mavi renk ve
boya kullanılmaktadır. Süt ve süt ürünlerinde de sağlıklı
olduğu için mavi kullanılır. Marie Claire dergisi yaptığı
araştırmada, mavi basılan dergi kapaklarının en çok
satan sayılar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Mavinin en
önemli özelliği çok uzaktan bile fark edilebilmesidir.
Bu parçada mavi renkle ilgili aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Markaların logosunda genellikle tercih edildiğine
B) Bankacılık sektöründe neyi ifade ettiğine
C) "Fast food" zincirlerinde niçin kullanılmadığına
D) Marie Claire dergisinin kapak tasarımında daha çok
yer aldığına
E) Çok uzaklardan algılanabilme niteliğinin olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
EXYaşam alanlarına kolay uyum sağladığına Or 28. Dünyadaki birçok markanın logosu mavi renktir. Ban- kaların da logolarında en çok kullandıkları renk yeşil ve mavidir. Markalar mavi ile büyük olduklarını, yeşille de güvenilir olduklarını vurgular. Yeşil ve mavi sağlam- lığı temsil eder; mavi, yemek yeme isteğini azaltan bir renktir; bu nedenle "fast food" zincirleri mavi rengi hiçbir alanda kullanmaz. Tüm diyet ürünlerinde mavi renk ve boya kullanılmaktadır. Süt ve süt ürünlerinde de sağlıklı olduğu için mavi kullanılır. Marie Claire dergisi yaptığı araştırmada, mavi basılan dergi kapaklarının en çok satan sayılar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Mavinin en önemli özelliği çok uzaktan bile fark edilebilmesidir. Bu parçada mavi renkle ilgili aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Markaların logosunda genellikle tercih edildiğine B) Bankacılık sektöründe neyi ifade ettiğine C) "Fast food" zincirlerinde niçin kullanılmadığına D) Marie Claire dergisinin kapak tasarımında daha çok yer aldığına E) Çok uzaklardan algılanabilme niteliğinin olduğuna
bek ka-
er alay
celerin
izi ileri
ığmaz.
olduğu
a alını-
erden
YGS)
ların
Cün-
nda-
ehre
aya
luk-
ami-
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları
Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etki-
ledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce
bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga
dondurmaya "kalıp dondurma" da denirdi. Bu dondurma
gerçekten de buz kalıbı gibi kaskatı olurdu. Önce içine kar
doldurulmuş bir fıçıya silindire benzer bir kalıp yerleştirilir,
bu kalıbın içine de dondurma malzemesi konurdu. Kar eri-
dikçe yenisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donması
sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı. Alatur-
ka dondurma ise buz katılığında değil, kar yumuşaklığın-
da olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldızlı veya çiçekli, iç içe
geçmiş küçük kayık tabaklarda yenirdi. En çok kaymaklı
ve vişneli türleri tercih edilirdi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
9.
A Karşılaştırma yapılmıştır.
BBenzetmeden yararlanılmıştır.
Açıklama yapılmıştır.
DIkileme kullanılmıştır.
E) Tahminde bulunulmuştur.
(2014 - YGS)
11.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
bek ka- er alay celerin izi ileri ığmaz. olduğu a alını- erden YGS) ların Cün- nda- ehre aya luk- ami- Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etki- ledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga dondurmaya "kalıp dondurma" da denirdi. Bu dondurma gerçekten de buz kalıbı gibi kaskatı olurdu. Önce içine kar doldurulmuş bir fıçıya silindire benzer bir kalıp yerleştirilir, bu kalıbın içine de dondurma malzemesi konurdu. Kar eri- dikçe yenisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donması sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı. Alatur- ka dondurma ise buz katılığında değil, kar yumuşaklığın- da olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldızlı veya çiçekli, iç içe geçmiş küçük kayık tabaklarda yenirdi. En çok kaymaklı ve vişneli türleri tercih edilirdi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 9. A Karşılaştırma yapılmıştır. BBenzetmeden yararlanılmıştır. Açıklama yapılmıştır. DIkileme kullanılmıştır. E) Tahminde bulunulmuştur. (2014 - YGS) 11.
13.
A INFORMAL YAY
Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe,
Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz aristok-
rasisine sırtını dönen Prenses Diana'nın ölümünü anlatı-
yor. Filmin esas odağı, Prenses Diana'nın şaibeli bir trafik
kazasında hayatını kaybetmesinden hemen sonra krali-
yet ailesinde yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malze-
meyle desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen
film, senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle
eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik Ingiliz mizahı ile
bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her karesinde
birleştirmeyi başarmıştır.
Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleştiril-
me nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
15.
A) Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer ver-
mesi
B) Üzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler kul-
lanması
C) Olayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla sun-
ması
D) Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yı idolleştir-
mesi
E) İçeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı
kalması
(2019-TYT)
C
17
ye
k
L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. A INFORMAL YAY Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe, Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz aristok- rasisine sırtını dönen Prenses Diana'nın ölümünü anlatı- yor. Filmin esas odağı, Prenses Diana'nın şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinden hemen sonra krali- yet ailesinde yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malze- meyle desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen film, senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik Ingiliz mizahı ile bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her karesinde birleştirmeyi başarmıştır. Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleştiril- me nedeni aşağıdakilerden hangisidir? 15. A) Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer ver- mesi B) Üzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler kul- lanması C) Olayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla sun- ması D) Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yı idolleştir- mesi E) İçeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı kalması (2019-TYT) C 17 ye k L
10-KPSS)
Anado-
yapar
vdası;
ülerin
xan-
***NFORMAL YAYINLARI KARA KUTU YAYIN
(1) Geçmişten bugüne uçaklara yıldırımlar kadar türbü-
lanslar da ciddi hasarlar verir. (II) Uçaklar genellikle tır-
manır veya alçalırken yıldırım çarpmasına maruz kalırlar.
(III) Yıldırım ilk olarak uçağın burun veya kanat ucu gibi
sivri bir kısmına temas eder. (IV) Temasın gerçekleştiği
noktada havadaki moleküllerin iyonlaşması nedeniyle
oluşan bir parlama görülür. (V) Ardından elektrik yüklü
parçacıklar iletken dış yüzey boyunca ilerler ve uçağın
bütünlüğüne zarar vermeden kuyruk gibi bir başka sivri
kısmından gökyüzüne dağılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi du-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
(2019-TYT)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10-KPSS) Anado- yapar vdası; ülerin xan- ***NFORMAL YAYINLARI KARA KUTU YAYIN (1) Geçmişten bugüne uçaklara yıldırımlar kadar türbü- lanslar da ciddi hasarlar verir. (II) Uçaklar genellikle tır- manır veya alçalırken yıldırım çarpmasına maruz kalırlar. (III) Yıldırım ilk olarak uçağın burun veya kanat ucu gibi sivri bir kısmına temas eder. (IV) Temasın gerçekleştiği noktada havadaki moleküllerin iyonlaşması nedeniyle oluşan bir parlama görülür. (V) Ardından elektrik yüklü parçacıklar iletken dış yüzey boyunca ilerler ve uçağın bütünlüğüne zarar vermeden kuyruk gibi bir başka sivri kısmından gökyüzüne dağılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi du- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V (2019-TYT)
Yalnızlık, tanımlanması oldukça güç bir olgudur. Yalnız-
lık, insan bilincinin ve duygularının kendi üstüne kapana-
rak dış dünya ile aidiyet bağlarını koparması sonucunda,
kendi ördüğü kozanın dışına çıkamamasıdır. İletişim ise
kozanın duvarlarının aşılarak, diğer bilinç ve duygularla
bütünleşip insan varlığına anlam katmasıdır. Yani iletişim,
bireyi sosyalleştirerek yaşama bağlayan ve bireyi inşa
eden bir olgudur. Bu bağlamda bakıldığında yalnızlık bi-
revin kendisine mahkûmiyeti iken iletişim onu, kendine
mahkumiyetten kurtaran ve bireyi var eden ve zenginleş-
tiren bir etkinliktir.
39. Bu parçada anlatılan yalnızlık-iletişim karşılaştırma-
sını en iyi ifade eden yargı aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Yalnızlık ölüm, iletişim ise uzun yaşamaktır.
B) Yalnızlık mahkûmiyet, iletişim ise özgürlüktür.
C) Yalnızlık sırlı yaşam, iletişim ise açık olmadır.
D) Yalnızlık özgürlük, iletişim ise kula kulluktur.
E) Yalnızlık ruhta derinlik, iletişim ise sığlıktır.
YAYINLARI
LI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yalnızlık, tanımlanması oldukça güç bir olgudur. Yalnız- lık, insan bilincinin ve duygularının kendi üstüne kapana- rak dış dünya ile aidiyet bağlarını koparması sonucunda, kendi ördüğü kozanın dışına çıkamamasıdır. İletişim ise kozanın duvarlarının aşılarak, diğer bilinç ve duygularla bütünleşip insan varlığına anlam katmasıdır. Yani iletişim, bireyi sosyalleştirerek yaşama bağlayan ve bireyi inşa eden bir olgudur. Bu bağlamda bakıldığında yalnızlık bi- revin kendisine mahkûmiyeti iken iletişim onu, kendine mahkumiyetten kurtaran ve bireyi var eden ve zenginleş- tiren bir etkinliktir. 39. Bu parçada anlatılan yalnızlık-iletişim karşılaştırma- sını en iyi ifade eden yargı aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Yalnızlık ölüm, iletişim ise uzun yaşamaktır. B) Yalnızlık mahkûmiyet, iletişim ise özgürlüktür. C) Yalnızlık sırlı yaşam, iletişim ise açık olmadır. D) Yalnızlık özgürlük, iletişim ise kula kulluktur. E) Yalnızlık ruhta derinlik, iletişim ise sığlıktır. YAYINLARI LI
8.
Kısaca dil, gerek atasözleri gerekse deyimler ve sözcük
öbekleri bakımından günlük konuşmada, önceden
yüklenmiş anlamların dışına taşamaz. Bu olumsuzluk
yazı dilini de etkileyip belirleyebilmektedir. Sonuçta
ortak kullanım insanı ---- uzaklaştırmakta, yaşanan her
şeyi ---- dönüştürmektedir. Bu çıkmazda kalmak
istemeyen şair elbette biçim ve ideoloji kırıcılığına
başlayacaktır. Kültürel gücün maddi güce kurduğu
köprüdür bu da.
Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçadaki boşluğu
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlar?
A eleştirel olmaktan - alışkanlıklara
B) bilinçli olmaktan - kendi adına
Csosyal olmaktan - kalıplara
D) sorgulamaktan - yok saymaya
E) mutlu olmaktan - sıradan görmeye
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Kısaca dil, gerek atasözleri gerekse deyimler ve sözcük öbekleri bakımından günlük konuşmada, önceden yüklenmiş anlamların dışına taşamaz. Bu olumsuzluk yazı dilini de etkileyip belirleyebilmektedir. Sonuçta ortak kullanım insanı ---- uzaklaştırmakta, yaşanan her şeyi ---- dönüştürmektedir. Bu çıkmazda kalmak istemeyen şair elbette biçim ve ideoloji kırıcılığına başlayacaktır. Kültürel gücün maddi güce kurduğu köprüdür bu da. Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlar? A eleştirel olmaktan - alışkanlıklara B) bilinçli olmaktan - kendi adına Csosyal olmaktan - kalıplara D) sorgulamaktan - yok saymaya E) mutlu olmaktan - sıradan görmeye
37. Muzaffer Şerif, 1935 yılında otokinetik etki deneylerini
yaparak normların (kuralların, ölçütlerin) ortaya çıkışında
grup içindeki etkileşimi incelemiştir. Buna göre normlar
belirsizlik durumlarında davranışa yön vermek için ortaya
çıkar. Otokinetik etki, karanlık bir odada sabit ve küçük
bir ışığın hareket ediyormuş gibi görünmesidir. Aslında
ışık hareket etmemekte fakat odanın karanlık olmasından
dolayı gözün hareket ettirilmesiyle ışık hareket ediyor gibi
algılanmaktadır. Deneyde tamamen karanlık bir odada
hareketsiz bir ışığın hangi yönde ve ne kadar hareket et-
tiği sorulan denekler, önce kendilerine bir standart oluştu-
rur ve buna bağlı kalarak sorulan sorulara cevap verirler.
Daha sonra denekler, ikili üçlü gruplar hâlinde iken aynı
sorular tekrar sorulur ve deneklerin sesli cevap vermeleri
istenir. İlk denemede denekler çok farklı tahminlerde bu-
lunurken sonraki denemelerde giderek birbirine yaklaşan
cevaplar vermeye başlarlar ve en sonunda ise üzerinde
anlaştıkları bir standart geliştirirler. Daha önce tek başına
iken kendi standardını geliştiren denek, topluluğa uyarak
topluluğun anlaştığı sosyal gerçeği kabul etmiş olur.
BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE F
Bu deneyin sonucu ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Grup üyeleri arasındaki geçmişe dayalı bağın gücü,
normları oluşturmada önemli bir rol oynar.
B) Birey, grup içinde başkalarının veya otoritenin insan
üzerindeki baskısına göre normlar oluşturur.
C) Kişinin kendine güvenmesi, bağımsız bir kişilik yapısı-
nın olması uyum derecesini belirler.
D) Bireyin sosyal etkiye uyma davranışı göstermesinde
ortamsal etkenler önemli yer tutar.
E) Küçük gruplarda normların oluşumunda grupların açık
veya örtük baskısının etkisi bulunur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37. Muzaffer Şerif, 1935 yılında otokinetik etki deneylerini yaparak normların (kuralların, ölçütlerin) ortaya çıkışında grup içindeki etkileşimi incelemiştir. Buna göre normlar belirsizlik durumlarında davranışa yön vermek için ortaya çıkar. Otokinetik etki, karanlık bir odada sabit ve küçük bir ışığın hareket ediyormuş gibi görünmesidir. Aslında ışık hareket etmemekte fakat odanın karanlık olmasından dolayı gözün hareket ettirilmesiyle ışık hareket ediyor gibi algılanmaktadır. Deneyde tamamen karanlık bir odada hareketsiz bir ışığın hangi yönde ve ne kadar hareket et- tiği sorulan denekler, önce kendilerine bir standart oluştu- rur ve buna bağlı kalarak sorulan sorulara cevap verirler. Daha sonra denekler, ikili üçlü gruplar hâlinde iken aynı sorular tekrar sorulur ve deneklerin sesli cevap vermeleri istenir. İlk denemede denekler çok farklı tahminlerde bu- lunurken sonraki denemelerde giderek birbirine yaklaşan cevaplar vermeye başlarlar ve en sonunda ise üzerinde anlaştıkları bir standart geliştirirler. Daha önce tek başına iken kendi standardını geliştiren denek, topluluğa uyarak topluluğun anlaştığı sosyal gerçeği kabul etmiş olur. BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE F Bu deneyin sonucu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Grup üyeleri arasındaki geçmişe dayalı bağın gücü, normları oluşturmada önemli bir rol oynar. B) Birey, grup içinde başkalarının veya otoritenin insan üzerindeki baskısına göre normlar oluşturur. C) Kişinin kendine güvenmesi, bağımsız bir kişilik yapısı- nın olması uyum derecesini belirler. D) Bireyin sosyal etkiye uyma davranışı göstermesinde ortamsal etkenler önemli yer tutar. E) Küçük gruplarda normların oluşumunda grupların açık veya örtük baskısının etkisi bulunur.
25. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hem dünya nüfusunun
hızlı bir şekilde artması hem de teknoloji ve sanayileşme-
haz de yaşanan gelişmeler, köylerden kentlere doğru göçün
neartmasına neden olmuştur. Kentlerdeki iletişim ve ulaşım
alanındaki teknolojik gelişmelerle ortaya çıkan küreselleş-
Ime olgusuyla da üretim ve tüketimde hız kavramı bir anda
hayatımıza dâhil olmuştur. Buna karşılık aşırı kentleşme
ve küreselleşmenin doğayı göz ardı eden yaklaşımları-
na karşı dünyada, çevresel değerlerin gelecek nesillere
aktarılmasını, yerel ekonominin ve kültürel varlıkların ön
plana çıkarılmasını ve kentsel yaşam kalitesinin iyileşti-
rilmesini amaçlayan Cittaslow (Yavaş Şehir) Hareketi
(Bu aynı zamanda bir belediyedir.) kuruldu. Bu kapsamda
Türkiye'de ve dünyanın farklı bölgelerinde, farklı kişi ve
kurumlar tarafından yapılan bilimsel çalışmalar sonucu
geliştirilen kentsel yaşam kalitesi kriterlerinden hareketle,
İzmir'in Seferihisar ilçesinin Yavaş Şehir Birliğine üyeli-
ğinin kentsel yaşam kalitesi üzerindeki etkisini ölçmeye
yardımcı olacak bir anket çalışması uygulanmıştır. Elde
edilen bulgular doğrultusunda; fiziksel, ekonomik ve sos-
yal göstergeler dâhilinde altyapı, gelir düzeyi, nüfus artı-
şi ve diğer bazı konularda Seferihisar halkının genellikle
olumsuz görüşlere sahip olduğu anlaşılmıştır. Bu sonuçlar
doğrultusunda; kentte, altyapı ve üstyapı çalışmalarının
hızlandırılması, ekonomik anlamda yerli üreticiye teşvik
politikalarının uygulanması, belirli planlamalar ekseninde
nüfus artışının kontrol altına alınması vb. önlemler alın-
mıştır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
A) Çalışmalar sonunda elde edilen bulgular doğrultusun-
da alınan tedbirlerin sonucuna
miniba
hep B) Ülkemizi ve dünyayı yakından ilgilendiren göç kavra-
min minin nasıl ortaya çıktığına
boga
CDoğayı göz ardı etmeyi önlemeye yönelik örgütün or-
taya çıktığına
D) Nüfus artış hızının ve aşırı kentleşmenin Türkiye'yi
dünyadan daha farklı etkilediğine
E) Küreselleşmenin hız kavramının gelişmesiyle kent ha-
yatına dâhil olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hem dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artması hem de teknoloji ve sanayileşme- haz de yaşanan gelişmeler, köylerden kentlere doğru göçün neartmasına neden olmuştur. Kentlerdeki iletişim ve ulaşım alanındaki teknolojik gelişmelerle ortaya çıkan küreselleş- Ime olgusuyla da üretim ve tüketimde hız kavramı bir anda hayatımıza dâhil olmuştur. Buna karşılık aşırı kentleşme ve küreselleşmenin doğayı göz ardı eden yaklaşımları- na karşı dünyada, çevresel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını, yerel ekonominin ve kültürel varlıkların ön plana çıkarılmasını ve kentsel yaşam kalitesinin iyileşti- rilmesini amaçlayan Cittaslow (Yavaş Şehir) Hareketi (Bu aynı zamanda bir belediyedir.) kuruldu. Bu kapsamda Türkiye'de ve dünyanın farklı bölgelerinde, farklı kişi ve kurumlar tarafından yapılan bilimsel çalışmalar sonucu geliştirilen kentsel yaşam kalitesi kriterlerinden hareketle, İzmir'in Seferihisar ilçesinin Yavaş Şehir Birliğine üyeli- ğinin kentsel yaşam kalitesi üzerindeki etkisini ölçmeye yardımcı olacak bir anket çalışması uygulanmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda; fiziksel, ekonomik ve sos- yal göstergeler dâhilinde altyapı, gelir düzeyi, nüfus artı- şi ve diğer bazı konularda Seferihisar halkının genellikle olumsuz görüşlere sahip olduğu anlaşılmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda; kentte, altyapı ve üstyapı çalışmalarının hızlandırılması, ekonomik anlamda yerli üreticiye teşvik politikalarının uygulanması, belirli planlamalar ekseninde nüfus artışının kontrol altına alınması vb. önlemler alın- mıştır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Çalışmalar sonunda elde edilen bulgular doğrultusun- da alınan tedbirlerin sonucuna miniba hep B) Ülkemizi ve dünyayı yakından ilgilendiren göç kavra- min minin nasıl ortaya çıktığına boga CDoğayı göz ardı etmeyi önlemeye yönelik örgütün or- taya çıktığına D) Nüfus artış hızının ve aşırı kentleşmenin Türkiye'yi dünyadan daha farklı etkilediğine E) Küreselleşmenin hız kavramının gelişmesiyle kent ha- yatına dâhil olduğuna
7.
(1) Tarihte iki Aristoteles, Hegel, Kant; iki Farabi, İbni Sina,
Gazali, İbn Rüşt yoktur. (II) Onların var olmaları isteniyorsa
okumalarla onları bugüne davet etmemiz, bugünün
sorunlarıyla yüzleştirmemiz lazım. (III) Böyle yaparak ikinci
bir Farabi mirası oluşturmak belki olanaklı hâle gelir.
(IV) Çünkü her yeniden okuma, bir yeniden üretimdir.
(V) Felsefenin devamı ve canlı bir bilinç etkinliği olarak
sürdürülmesi ancak böylesi saygın ve makul bir tutumla
olur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi söylenemez?
(A)
B)
cümlede, iki grup karşılaştırılmıştır.
II. cümlede, bir koşuldan ve gereklilikten
bahsedilmiştir.
III. cümle, ihtimal anlamı taşımaktadır.
D) IV. cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesidir.
E) N. cümle, öznel görüş bildirmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) Tarihte iki Aristoteles, Hegel, Kant; iki Farabi, İbni Sina, Gazali, İbn Rüşt yoktur. (II) Onların var olmaları isteniyorsa okumalarla onları bugüne davet etmemiz, bugünün sorunlarıyla yüzleştirmemiz lazım. (III) Böyle yaparak ikinci bir Farabi mirası oluşturmak belki olanaklı hâle gelir. (IV) Çünkü her yeniden okuma, bir yeniden üretimdir. (V) Felsefenin devamı ve canlı bir bilinç etkinliği olarak sürdürülmesi ancak böylesi saygın ve makul bir tutumla olur. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez? (A) B) cümlede, iki grup karşılaştırılmıştır. II. cümlede, bir koşuldan ve gereklilikten bahsedilmiştir. III. cümle, ihtimal anlamı taşımaktadır. D) IV. cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesidir. E) N. cümle, öznel görüş bildirmektedir.
Kim gider de Mevlüt Ağa'nın oğlu adam vurdu diye şahitlik
eder? Etse bile sen ayda bir iki defa kasabaya gidip her
seferde dört beş gününü gâvur edersen tarlanı kim eker,
işine kim bakar ? Kasaba iki günlük yol, gidersin, şahitlerin
gelmedi, haftaya uğra derler, mahkemen ertelenir. Sen gü-
nünü şaşırıp gidemezsin, jandarma seni alır götürür, gayrı
kendin istesen bile yakanı sıyıramazsın, evin barkın yıkılır.
İşte bir kazadır oldu. Cenabı Hak böyle istemiş, Allah'ın
emrine mahkeme ile mi karşı koyacaksın? Ne yapsan oğ-
lun geri gelmez. Gel bu işi kapatalim. Sarı Mehmet'in sana
zaten bir faydası yoktu ki; düğünde seyranda gezer, sattığın
iki şinik ekinin parasını avratlara yedirirdi. Bak, Mevlüt Ağa
bundan sonra seni hep kollayacağını söylüyor. Bütün bu
sözleri oturduğu yerde başını sallayarak dinleyen ve çapaklı,
ağlamaktan kızarmış gözlerini, budaklı bir dala benzeyen
iri mafsallı, çatlak derili elleriyle silen kocakarı, imam lafını
bitirdikten sonra da hep aynı şekilde sallanmakta devam
ediyordu. Bir demet kuru ot gibi başındaki yamalı ve kirli ör-
tünün altından fırlayan kınası solmuş kır saçlarını yüzünden
ve ıslak yanaklarından çekti. Anlaşılmaz şeyler mırıldandı.
5. Bu parçada altı çizili soru işaretlerinin (?) kullanım ama-
ci aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna
konur.
Soru bildiren ancak soru eki/veya sözü içermeyen cüm-
lerin sonuna konur.
C) Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan
yer, tarih vb. durumlar için kullanılır.
D) Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde en sona
konur.
E) Alay amaçlı, ironi içerikli cümlelerin sonuna konur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kim gider de Mevlüt Ağa'nın oğlu adam vurdu diye şahitlik eder? Etse bile sen ayda bir iki defa kasabaya gidip her seferde dört beş gününü gâvur edersen tarlanı kim eker, işine kim bakar ? Kasaba iki günlük yol, gidersin, şahitlerin gelmedi, haftaya uğra derler, mahkemen ertelenir. Sen gü- nünü şaşırıp gidemezsin, jandarma seni alır götürür, gayrı kendin istesen bile yakanı sıyıramazsın, evin barkın yıkılır. İşte bir kazadır oldu. Cenabı Hak böyle istemiş, Allah'ın emrine mahkeme ile mi karşı koyacaksın? Ne yapsan oğ- lun geri gelmez. Gel bu işi kapatalim. Sarı Mehmet'in sana zaten bir faydası yoktu ki; düğünde seyranda gezer, sattığın iki şinik ekinin parasını avratlara yedirirdi. Bak, Mevlüt Ağa bundan sonra seni hep kollayacağını söylüyor. Bütün bu sözleri oturduğu yerde başını sallayarak dinleyen ve çapaklı, ağlamaktan kızarmış gözlerini, budaklı bir dala benzeyen iri mafsallı, çatlak derili elleriyle silen kocakarı, imam lafını bitirdikten sonra da hep aynı şekilde sallanmakta devam ediyordu. Bir demet kuru ot gibi başındaki yamalı ve kirli ör- tünün altından fırlayan kınası solmuş kır saçlarını yüzünden ve ıslak yanaklarından çekti. Anlaşılmaz şeyler mırıldandı. 5. Bu parçada altı çizili soru işaretlerinin (?) kullanım ama- ci aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna konur. Soru bildiren ancak soru eki/veya sözü içermeyen cüm- lerin sonuna konur. C) Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır. D) Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde en sona konur. E) Alay amaçlı, ironi içerikli cümlelerin sonuna konur.
a
ri
3
en
ifresi - Metot Anlatımlı Soru Bankası
TEST-2
15. (1) Her kitap yeni bir keşiftir elbette, "Bir kitabı
bitirdiğinde artık aynı kişi değilsin." sözü sadece
okur için değil, yazar için de geçerli bence. (II) iflah
olmaz bir araştırmacı ve gezgin olduğumdan kitap-
larım için yaptığım geziler ve araştırmalar sırasında
elbette çok şey öğreniyorum. (III) Kitaplarım bana
iç sesimi dinlemeyi öğretti; kendimi ve başkaları-
ni tanıma yolculuğunda elimden tuttu. (IV) Dilsel
iletişimin felsefesinde derinleşmeyi, paylaşmayı
öğretti. (V) En çok da hayatı çocukların bilge bakı-
şıyla algılamayı öğretti galiba.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede her kitabın okurunu ve yazarını
değiştirdiğine yer verilmiştir.
B) II. cümlede yazarın, soruşturan ve seyyah
kimliğinden söz edilmiştir.
S
CIII. cümlede kitapların insanı olgunlaştırdığından
bahsedilmiştir.
DIV. cümlede kitapların bilgiyi genişlettiğinden ve
paylaşımcılığından bahsedilmiş.
E) V. cümlede kitapların çocuksu gözlerle hayatı
algılamayı öğrettiğine yer verilmiş.
//C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a ri 3 en ifresi - Metot Anlatımlı Soru Bankası TEST-2 15. (1) Her kitap yeni bir keşiftir elbette, "Bir kitabı bitirdiğinde artık aynı kişi değilsin." sözü sadece okur için değil, yazar için de geçerli bence. (II) iflah olmaz bir araştırmacı ve gezgin olduğumdan kitap- larım için yaptığım geziler ve araştırmalar sırasında elbette çok şey öğreniyorum. (III) Kitaplarım bana iç sesimi dinlemeyi öğretti; kendimi ve başkaları- ni tanıma yolculuğunda elimden tuttu. (IV) Dilsel iletişimin felsefesinde derinleşmeyi, paylaşmayı öğretti. (V) En çok da hayatı çocukların bilge bakı- şıyla algılamayı öğretti galiba. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede her kitabın okurunu ve yazarını değiştirdiğine yer verilmiştir. B) II. cümlede yazarın, soruşturan ve seyyah kimliğinden söz edilmiştir. S CIII. cümlede kitapların insanı olgunlaştırdığından bahsedilmiştir. DIV. cümlede kitapların bilgiyi genişlettiğinden ve paylaşımcılığından bahsedilmiş. E) V. cümlede kitapların çocuksu gözlerle hayatı algılamayı öğrettiğine yer verilmiş. //C
Paragrafin
233
4. (1) Son iki üç yıl içinde bazı aylar birkaç dergide
birden şiir yayımladım. (II) Başkalarının ortalama-
sından daha çok şiir yayımlamanın riskli yanları
var. (IM) Şiiri devalüe edici (değerini düşürücü)
bir kúlp aranıyor bunda, çok şiir yayımlıyor değil,
alttan alta artık iyi yazmıyor denmiş oluyor. (IV)
Üstelik isteniyor ki tek dergide olun, dergi sana
sadık olmayacak, sen dergiye sadık olacaksın, bu
saygısızlıktır. (VI) Açıklayıcı yanıtları da olmuyor,
kafanıza eser de sorarsanız. (VII) Keşke daha çok
şiir, daha fazla kitap yayımlayabilseydim; ilk kitabı
1992'de, 93'te, en geç 1995'te çıkarabilirdim. (VIII)
O günden bu yana her iki yılda bir kitap çıkarmış
olsam on kitabım olacaktı. (IX) Keşke o disipline
girseydim, nasıl hayıflandığımı kimse bilemez.
Bu parçaya göre yazar, numaralanmış cümlele-
rin hangisinden başlayarak olumsuz düşüncele-
ri dile getirmiştir?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VII
Metot Anlatımlı Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragrafin 233 4. (1) Son iki üç yıl içinde bazı aylar birkaç dergide birden şiir yayımladım. (II) Başkalarının ortalama- sından daha çok şiir yayımlamanın riskli yanları var. (IM) Şiiri devalüe edici (değerini düşürücü) bir kúlp aranıyor bunda, çok şiir yayımlıyor değil, alttan alta artık iyi yazmıyor denmiş oluyor. (IV) Üstelik isteniyor ki tek dergide olun, dergi sana sadık olmayacak, sen dergiye sadık olacaksın, bu saygısızlıktır. (VI) Açıklayıcı yanıtları da olmuyor, kafanıza eser de sorarsanız. (VII) Keşke daha çok şiir, daha fazla kitap yayımlayabilseydim; ilk kitabı 1992'de, 93'te, en geç 1995'te çıkarabilirdim. (VIII) O günden bu yana her iki yılda bir kitap çıkarmış olsam on kitabım olacaktı. (IX) Keşke o disipline girseydim, nasıl hayıflandığımı kimse bilemez. Bu parçaya göre yazar, numaralanmış cümlele- rin hangisinden başlayarak olumsuz düşüncele- ri dile getirmiştir? A) II B) III C) IV D) V E) VII Metot Anlatımlı Soru Bankası
28. Uygarlık kavramında bütün kültürleri kucaklayan ve ürettiğini bü
tün kültürlerle paylaşan bir alçak gönüllülük ve yücelik vardır.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan-
liştir?
A Belirtisiz ad tamlaması vardır.
BY Sifat-fillere yer verilmiştir.
C) Olumlu ad cümlesidir.
D) Edat ve bağlaç kullanılmıştır.
E) Belgisiz zamire yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Uygarlık kavramında bütün kültürleri kucaklayan ve ürettiğini bü tün kültürlerle paylaşan bir alçak gönüllülük ve yücelik vardır. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan- liştir? A Belirtisiz ad tamlaması vardır. BY Sifat-fillere yer verilmiştir. C) Olumlu ad cümlesidir. D) Edat ve bağlaç kullanılmıştır. E) Belgisiz zamire yer verilmiştir.
3. Değişik dönemlerde değişik tanımlar yapılmıştır
öz anlatı için. Bunların bir bölümü betimleyici, bir.
bölümü de açıklayıcıdır. Söz gelimi Buffon'un "Öz
anlatı, kişinin kendisidir" biçimindeki ünlü tanımı
okul kitaplarına değin girmiştir. Bir yazarın kişilik
kumaşının dokusuyla yaratısının söz dokusu
arasında özdeşlik aranmıştır. Yaratı, kişiliğin öz
suyuyla beslenmeli, düşünceler usun toprağında
boy atıp gelişmelidir. Düşünceler bu nitelikten
yoksunsa deyiş yönünden kişiliğin damgasını
taşımıyorsa bir yığın olmaktan öteye geçmez
Buffon'a göre.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
A) Alıntı yapma
B) Somutlama
C) Devrik cümle
D) Neden-sonuç ilişkisi
E) Koşul öne sürme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Değişik dönemlerde değişik tanımlar yapılmıştır öz anlatı için. Bunların bir bölümü betimleyici, bir. bölümü de açıklayıcıdır. Söz gelimi Buffon'un "Öz anlatı, kişinin kendisidir" biçimindeki ünlü tanımı okul kitaplarına değin girmiştir. Bir yazarın kişilik kumaşının dokusuyla yaratısının söz dokusu arasında özdeşlik aranmıştır. Yaratı, kişiliğin öz suyuyla beslenmeli, düşünceler usun toprağında boy atıp gelişmelidir. Düşünceler bu nitelikten yoksunsa deyiş yönünden kişiliğin damgasını taşımıyorsa bir yığın olmaktan öteye geçmez Buffon'a göre. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Alıntı yapma B) Somutlama C) Devrik cümle D) Neden-sonuç ilişkisi E) Koşul öne sürme
E) Hem büyük bir eser meydana getirmek hem de kısa
zamanda tanınmak istiyordu.
(1) Türkiye'de okuma oranlarına bakarsanız öykünün yazınsal
bir tür olarak romanın gerisinde kaldığını görürsünüz. (H) Peki
okurlar öyküyü sevmiyor mu, seviyor ancak iş okumaya
geldiğinde öyküyü değil de romanı yeğliyorlar. (III) Öykü
kitapları, öykünün doğası gereği çoğu zaman belli bir bütün-
lük taşımaz. (IV) Tek tek öyküleri okumak hemen her okurun
hoşuna gider ama elinize aldığınız kitapta ardı ardına on ayrı
öykü okursanız iş değişir. (V) Bu, birbiriyle ilgisi olmayan on
değişik atmosferle, on ayrı kurguyla, pek çok farklı karakter ve
diyalogla karşılaşacaksınız demektir. (VI) Diyeceğim odur ki,
öykünün kaderi, biraz da kendi doğasından ve sunuluşundan
kaynaklanıyor.
Bu parçada, öykünün tercih edilmeyişinin nedeni numara-
Tanmış cümlelerin hangisinden başlanarak açıklanmıştır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
6. (1) Gece vardiyaları yirmi dört saatte bir ayarlanırdı. (II) Gü-
vertedeki tayfalar, gece saatlerinde aşağıdakilerin uykularına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) Hem büyük bir eser meydana getirmek hem de kısa zamanda tanınmak istiyordu. (1) Türkiye'de okuma oranlarına bakarsanız öykünün yazınsal bir tür olarak romanın gerisinde kaldığını görürsünüz. (H) Peki okurlar öyküyü sevmiyor mu, seviyor ancak iş okumaya geldiğinde öyküyü değil de romanı yeğliyorlar. (III) Öykü kitapları, öykünün doğası gereği çoğu zaman belli bir bütün- lük taşımaz. (IV) Tek tek öyküleri okumak hemen her okurun hoşuna gider ama elinize aldığınız kitapta ardı ardına on ayrı öykü okursanız iş değişir. (V) Bu, birbiriyle ilgisi olmayan on değişik atmosferle, on ayrı kurguyla, pek çok farklı karakter ve diyalogla karşılaşacaksınız demektir. (VI) Diyeceğim odur ki, öykünün kaderi, biraz da kendi doğasından ve sunuluşundan kaynaklanıyor. Bu parçada, öykünün tercih edilmeyişinin nedeni numara- Tanmış cümlelerin hangisinden başlanarak açıklanmıştır? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 6. (1) Gece vardiyaları yirmi dört saatte bir ayarlanırdı. (II) Gü- vertedeki tayfalar, gece saatlerinde aşağıdakilerin uykularına