Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

10
5.
Araştırmacılara göre, en güçlü antioksidanlardan
biri olarak bilinen ve eczanelerde çeşitli vaatlerle
rafları süsleyen E vitamini, tam anlamıyla iki ucu
keskin bir kılıç. Antioksidanlar, kabaca hücrelerdeki
zararlı bazı metabolik etkileri azaltan ya da yok
eden maddeler. E vitaminin yanı sıra diğer antioksi-
danların da üzerinde son 30 - 40 yıldır yoğun çalış-
malar yapılmakta. Araştırmaların çoğu, bu maddele-
rin tüketiminin avantajlarını sergilerken çalışmaların
bir kısmı da antioksidanların, bazı durumlarda
sağlık sorunlarına yol açabilecek potansiyelde ol-
duklarını göstermiş. E vitamininin en çok bilinen iki
formu var. Biri, daha çok mısır ve soya fasulyesi gibi
bitkilerde bulunan "gamma-tocopherol", diğeri de
en çok ayçekirdeğinde bulunan "alpha-tocopherol".
Laboratuvar deneyleri, birinci formun hayvan hüc-
relerine zarar verip onları öldürdüğünü göstermiş.
İkinci formun böyle bir etkisi yok. Araştırmacılar, en
azından yiyeceklerle birinci formun ikinciye göre çok
daha fazla tüketilse de dolaşım sisteminde daha
dan çok kalan formun ikincisi olduğunu söylüyorlar.
Bu parçanın anlatımda aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
Bir konu hakkında öneride bulunma
B) Anlatıcının yorumlarına yer verme
C) Olası tehlikeler konusunda uyarma,
Saptamalara yer verme
D)
Verme
E)
Bir konu hakkında örnek verme
e
VERİ YAYINEVİ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 5. Araştırmacılara göre, en güçlü antioksidanlardan biri olarak bilinen ve eczanelerde çeşitli vaatlerle rafları süsleyen E vitamini, tam anlamıyla iki ucu keskin bir kılıç. Antioksidanlar, kabaca hücrelerdeki zararlı bazı metabolik etkileri azaltan ya da yok eden maddeler. E vitaminin yanı sıra diğer antioksi- danların da üzerinde son 30 - 40 yıldır yoğun çalış- malar yapılmakta. Araştırmaların çoğu, bu maddele- rin tüketiminin avantajlarını sergilerken çalışmaların bir kısmı da antioksidanların, bazı durumlarda sağlık sorunlarına yol açabilecek potansiyelde ol- duklarını göstermiş. E vitamininin en çok bilinen iki formu var. Biri, daha çok mısır ve soya fasulyesi gibi bitkilerde bulunan "gamma-tocopherol", diğeri de en çok ayçekirdeğinde bulunan "alpha-tocopherol". Laboratuvar deneyleri, birinci formun hayvan hüc- relerine zarar verip onları öldürdüğünü göstermiş. İkinci formun böyle bir etkisi yok. Araştırmacılar, en azından yiyeceklerle birinci formun ikinciye göre çok daha fazla tüketilse de dolaşım sisteminde daha dan çok kalan formun ikincisi olduğunu söylüyorlar. Bu parçanın anlatımda aşağıdakilerden hangisi yoktur? Bir konu hakkında öneride bulunma B) Anlatıcının yorumlarına yer verme C) Olası tehlikeler konusunda uyarma, Saptamalara yer verme D) Verme E) Bir konu hakkında örnek verme e VERİ YAYINEVİ
16. Dansın bir sanat olarak kendine özgü yerini alması,
bu bedensel hareketlerin anlatım gücünün derin-
liklerinin keşfedilmesine bağlıdır. Tıpkı mağara
resimleri gibi yeryüzünde gerçekleşen ilk dansın da
ortaya çıkış nedeni sanatsal bir üretimde bulunmak
değildir. Birçok bilim adamı, ilk insanların yaptığı bu
dansların çeşitli törensel amaçlara hizmet ettiğini
söylüyor. Bu törenler genellikle avlanma, evlilik,
bereket dileme veya bir hastayı iyileştirme gibi
çeşitli amaçlarla düzenlenir. Bu törenlerde yapılan
danslar sosyal bir olayı betimlemek, bu olayı dans
yoluyla sembolik olarak yeniden yaşatarak bir tür
kutsanma bulmayı umarak yapılır. Şaman hekim-
lerin bir hastayı iyileştirmek adına yaptığı danslar
o hastaya ait olduğuna inanılan belirli bir hayva-
nın kılığına girerek o hayvanla iletişim kurmak ve
hastayı iyileştirmesi için yardıma çağırmak şeklinde
yapılır. Burada sanatsal bir üretimde bulunmak söz
konusu değildir.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A) Tanıma yer verilmiştir.
B) Örnek verilmiştir.
C)
Koşul belirtilmiştir.
D)
Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Tanık göstermeye yer verilmiştir.
VERİ YAYINEVİ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. Dansın bir sanat olarak kendine özgü yerini alması, bu bedensel hareketlerin anlatım gücünün derin- liklerinin keşfedilmesine bağlıdır. Tıpkı mağara resimleri gibi yeryüzünde gerçekleşen ilk dansın da ortaya çıkış nedeni sanatsal bir üretimde bulunmak değildir. Birçok bilim adamı, ilk insanların yaptığı bu dansların çeşitli törensel amaçlara hizmet ettiğini söylüyor. Bu törenler genellikle avlanma, evlilik, bereket dileme veya bir hastayı iyileştirme gibi çeşitli amaçlarla düzenlenir. Bu törenlerde yapılan danslar sosyal bir olayı betimlemek, bu olayı dans yoluyla sembolik olarak yeniden yaşatarak bir tür kutsanma bulmayı umarak yapılır. Şaman hekim- lerin bir hastayı iyileştirmek adına yaptığı danslar o hastaya ait olduğuna inanılan belirli bir hayva- nın kılığına girerek o hayvanla iletişim kurmak ve hastayı iyileştirmesi için yardıma çağırmak şeklinde yapılır. Burada sanatsal bir üretimde bulunmak söz konusu değildir. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Tanıma yer verilmiştir. B) Örnek verilmiştir. C) Koşul belirtilmiştir. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Tanık göstermeye yer verilmiştir. VERİ YAYINEVİ
11.
6
Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) desteklediği
bir araştırmada bilim insanları tarafından
Antarktika'da Petrels Adalarındaki bir penguen
kolonisi incelendi. Bilim insanları, bölgedeki binlerce
penguen yavrusunun açlıktan öldüğünü bildirdi.
II. Araştırmada, bölgedeki iklim değişikliğiyle kopan
buz parçaları yüzünden penguenlerin yiyecek
bulmak için daha uzun mesafeleri kat ettiklerine ve
yavrularını bırakmak zorunda kaldıklarına dikkat
çekildi. Arkada bırakılan penguen yavrularının
açlıktan ve vücut sıcaklıklarını koruyamadıklarından
öldükleri belirtildi.
1.
Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini
aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır?
A) Iddia edilen düşünceyi örneklerle açıklamak
B) Konunun anlaşılmasını yorumlamalarla sağlamak
Özel bir durumdan genel bir yargıya ulaşmak
Dile getirilen durumun gerekçelerini sunmak
E) Tanıklıklarla farklı bakış açıları sağlamak
UcDört
Bes
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. 6 Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) desteklediği bir araştırmada bilim insanları tarafından Antarktika'da Petrels Adalarındaki bir penguen kolonisi incelendi. Bilim insanları, bölgedeki binlerce penguen yavrusunun açlıktan öldüğünü bildirdi. II. Araştırmada, bölgedeki iklim değişikliğiyle kopan buz parçaları yüzünden penguenlerin yiyecek bulmak için daha uzun mesafeleri kat ettiklerine ve yavrularını bırakmak zorunda kaldıklarına dikkat çekildi. Arkada bırakılan penguen yavrularının açlıktan ve vücut sıcaklıklarını koruyamadıklarından öldükleri belirtildi. 1. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır? A) Iddia edilen düşünceyi örneklerle açıklamak B) Konunun anlaşılmasını yorumlamalarla sağlamak Özel bir durumdan genel bir yargıya ulaşmak Dile getirilen durumun gerekçelerini sunmak E) Tanıklıklarla farklı bakış açıları sağlamak UcDört Bes Diğer sayfaya geçiniz.
gren
me
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, öteki
lerden farklı bir yapım eki almıştır?
almış
A) Genç sanatçı, son öykülerini akıcı bir dille kaleme a
C) Bilinçli bir okuyucu, okuduğu yapıtlara eleştirel bir gözle
B) Tanıdık bir boyacı bulursak yazlığı boyatacağız.
bakar.
D) Alıcı olduğumu belirtip sıkı bir pazarlık yaptım.
E) Bugüne dek yapıcı değil, hep yıkıcı oldun.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
gren me 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, öteki lerden farklı bir yapım eki almıştır? almış A) Genç sanatçı, son öykülerini akıcı bir dille kaleme a C) Bilinçli bir okuyucu, okuduğu yapıtlara eleştirel bir gözle B) Tanıdık bir boyacı bulursak yazlığı boyatacağız. bakar. D) Alıcı olduğumu belirtip sıkı bir pazarlık yaptım. E) Bugüne dek yapıcı değil, hep yıkıcı oldun.
5.
Cervantes, Don Kişot'u yazdığından beri yeni çağı yaşıyoruz.
İnsanlar kolaylıkla bir yerlere gidip gelebiliyor, farklı kültürler-
le rahatça iletişim kurabiliyor. Hayatlar birbirinin içine girebi-
liyor. İranlıların hayatı, Hintlilerin hayatı, Fransızların hayatı,
Amerikalıların hayatı... Onların meseleleri bizim de ilgimizi
çekiyor. Bu modern durumu da en kolay, en geniş anlamda
romanla ifade edebiliyoruz. Şiir ve öykü, biraz daha rafine,
daha içe kapanan hatta olumlu anlamda daha yerel ürünler.
Sanayi Devrimi sonucunda oluşan kentleşme, yeni yaşam
ve tüketim biçimleri, yeni zihniyet dünyaları romanla açığa
çıkabiliyor. Zaten roman da sanayileşmenin bir ürünü.
Bu parçanın bütününde anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Romanın günümüz insanının durumlarını ifade etmede
etkili ve ideal bir tür olduğu
B) Romanın, dünya uluslarının kültürel olarak etkileşime gir-
me yollarından biri olduğu
C) Duygu ve düşüncelerin roman yoluyla daha geniş kitle-
lere ulaştırılabildiği
D) Sanayi Devrimi ile birlikte küreselleşmenin etkilerinin her
alanda görülmeye başlandığı
E) Romanın dünya üzerindeki ulusların ortak bir iletişim ara-
cı olarak işlev gördüğü
ları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Cervantes, Don Kişot'u yazdığından beri yeni çağı yaşıyoruz. İnsanlar kolaylıkla bir yerlere gidip gelebiliyor, farklı kültürler- le rahatça iletişim kurabiliyor. Hayatlar birbirinin içine girebi- liyor. İranlıların hayatı, Hintlilerin hayatı, Fransızların hayatı, Amerikalıların hayatı... Onların meseleleri bizim de ilgimizi çekiyor. Bu modern durumu da en kolay, en geniş anlamda romanla ifade edebiliyoruz. Şiir ve öykü, biraz daha rafine, daha içe kapanan hatta olumlu anlamda daha yerel ürünler. Sanayi Devrimi sonucunda oluşan kentleşme, yeni yaşam ve tüketim biçimleri, yeni zihniyet dünyaları romanla açığa çıkabiliyor. Zaten roman da sanayileşmenin bir ürünü. Bu parçanın bütününde anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Romanın günümüz insanının durumlarını ifade etmede etkili ve ideal bir tür olduğu B) Romanın, dünya uluslarının kültürel olarak etkileşime gir- me yollarından biri olduğu C) Duygu ve düşüncelerin roman yoluyla daha geniş kitle- lere ulaştırılabildiği D) Sanayi Devrimi ile birlikte küreselleşmenin etkilerinin her alanda görülmeye başlandığı E) Romanın dünya üzerindeki ulusların ortak bir iletişim ara- cı olarak işlev gördüğü ları
38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Mesajımızı karşı tarafa ilettiğimizde, karşı taraftan da
geri bildirim alıyoruz ve karşılıklı etkileşim sayesinde
anlamı birlikte yaratıyoruz. Ne var ki bu anlamlaştırma
olayında başka sorunlar ortaya çıkıyor. Düşüncelerimizi
ve hislerimizi tümüyle paylaşmamız mümkün değil. In-
sanlar olarak mesajları öznel bakış açımızdan gönderi-
yoruz ve bu şekilde alıyoruz. Dolayısıyla mesajları ken-
dimize göre yorumlayarak ifade ediyor ve duyuyoruz.
Kendimize ait filtrelerimiz devamlı olarak anlamları ve
yorumları değiştiriyor. Bu da filtreleri etkileyen çok fazla
faktörün olduğunu gösteriyor: deneyimler, yaş, ırk, cin-
siyet, etnik köken, din, aile geçmiş...
37. Bu parçadan hareketle,
1.
İletişimde her iki tarafın da duygu ve düşünceleri et-
kili rol oynar.
II. İnsanlar yaşadığı çevrenin etkisiyle hayata olan ba-
kış açısını değiştirir.
III Hayatı yorumlamada, algılamada birçok etkenin var-
Trğr hissedilir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
ALYalnız
B) Yalnız II
D) I ve II
E) Il ve Il
C)Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Mesajımızı karşı tarafa ilettiğimizde, karşı taraftan da geri bildirim alıyoruz ve karşılıklı etkileşim sayesinde anlamı birlikte yaratıyoruz. Ne var ki bu anlamlaştırma olayında başka sorunlar ortaya çıkıyor. Düşüncelerimizi ve hislerimizi tümüyle paylaşmamız mümkün değil. In- sanlar olarak mesajları öznel bakış açımızdan gönderi- yoruz ve bu şekilde alıyoruz. Dolayısıyla mesajları ken- dimize göre yorumlayarak ifade ediyor ve duyuyoruz. Kendimize ait filtrelerimiz devamlı olarak anlamları ve yorumları değiştiriyor. Bu da filtreleri etkileyen çok fazla faktörün olduğunu gösteriyor: deneyimler, yaş, ırk, cin- siyet, etnik köken, din, aile geçmiş... 37. Bu parçadan hareketle, 1. İletişimde her iki tarafın da duygu ve düşünceleri et- kili rol oynar. II. İnsanlar yaşadığı çevrenin etkisiyle hayata olan ba- kış açısını değiştirir. III Hayatı yorumlamada, algılamada birçok etkenin var- Trğr hissedilir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? ALYalnız B) Yalnız II D) I ve II E) Il ve Il C)Yalnız III
(1) Günümüze değin bozulmadan kalmış Tuz
Ovası ve tuzcul bozkırlar, gölün güneyinde
pınarların yoğunlaştığı alandaki sulak çayırlar,
gölü besleyen tatlı su kaynakları boyunca uzanan
sazlıklar sayesinde canlılara önemli yaşam alan-
ları sunuyor. (II) Alan endemizm açısından son
derece önemli; tuzcul habitatlar 39 endemik bitki
türüne, ayrıca dünyada sadece burada bulunan,
"tek nokta endemiği" olarak adlandırılan üç bitki
türüne ev sahipliği yapıyor. (III) Göl aynı zaman-
da önemli kuş alanı statüsüne sahip ve flamin-
ngo, toy, bozkır kartalı gibi türler görülüyor. (IV)
Türkiye'de en büyük flamingo üreme kolonisini
barındıran Tuz Gölü, ince gagalı martı ve mez-
geldek gibi kuş türleri için de son üreme alanla-
rından biri. (V) Burası, Anadolu tarla sıçanının da
dünyada bilinen tek yaşam alanı.
21. Bu parçadan hareketle Tuz Gölü ile ilgili olarak
Bölgeye özgü, sadece bu bölgede yetişen bitki
türleri vardır.
. Bazı kuş türleri için tek üreme alanı olarak
bilinmektedir.
I. Çevresindeki yaşam alanları zamanla değişime
uğramıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Yalnız I
B) Yalnız II
Yalnız III
DI ve II
Il ve III
22. Bu parçada numaralanmış cümlelerin
hangilerinde yargı, gerekçesiyle birlikte
verilmiştir?
A) I ve II
B) Yalnız I
ve
CI ve IV
Dlll ve V
EXI ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Günümüze değin bozulmadan kalmış Tuz Ovası ve tuzcul bozkırlar, gölün güneyinde pınarların yoğunlaştığı alandaki sulak çayırlar, gölü besleyen tatlı su kaynakları boyunca uzanan sazlıklar sayesinde canlılara önemli yaşam alan- ları sunuyor. (II) Alan endemizm açısından son derece önemli; tuzcul habitatlar 39 endemik bitki türüne, ayrıca dünyada sadece burada bulunan, "tek nokta endemiği" olarak adlandırılan üç bitki türüne ev sahipliği yapıyor. (III) Göl aynı zaman- da önemli kuş alanı statüsüne sahip ve flamin- ngo, toy, bozkır kartalı gibi türler görülüyor. (IV) Türkiye'de en büyük flamingo üreme kolonisini barındıran Tuz Gölü, ince gagalı martı ve mez- geldek gibi kuş türleri için de son üreme alanla- rından biri. (V) Burası, Anadolu tarla sıçanının da dünyada bilinen tek yaşam alanı. 21. Bu parçadan hareketle Tuz Gölü ile ilgili olarak Bölgeye özgü, sadece bu bölgede yetişen bitki türleri vardır. . Bazı kuş türleri için tek üreme alanı olarak bilinmektedir. I. Çevresindeki yaşam alanları zamanla değişime uğramıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? Yalnız I B) Yalnız II Yalnız III DI ve II Il ve III 22. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir? A) I ve II B) Yalnız I ve CI ve IV Dlll ve V EXI ve III
m
i,
30. Yabancılığın tarifi mi değişti, sıra bana geldiğinde bütün
kavramlar yer mi değiştirdi bilmiyorum ama bildiğim, her
yerde yabancı olduğumdur. Gariptir yabancı; bir başınadır,
yalnızdır, yer bilmez, yurt bilmez, yol bilmez, iz bilmez. Ne
kalacak yeri olur ne göçecek yeri. Milyonlarca insan içinde
bir tek ben yabancıyım; yüzüme bakan, elimi tutan, saçımı
okşayan, sırtımı sıvazlayanlara bile yabancıyım. Yabanda
kalmışım, bir kenara atılmışım, önemsenmemişim, unutul-
muşum, öylece bırakılmışım, hiçbir işe yaramamışım gibi
hissediyorum. Bir yere ait değilim gibi ne buraya ne oraya
ne şuraya ne de başka yere.
Bu parçaya hâkim olan duygu aşağıdakilerden hangisi
olabilir?
A) Yanılgı
Deneme - 4
D) Kuruntu
B) Karamsarlık
EX Endişe
Öfke
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
m i, 30. Yabancılığın tarifi mi değişti, sıra bana geldiğinde bütün kavramlar yer mi değiştirdi bilmiyorum ama bildiğim, her yerde yabancı olduğumdur. Gariptir yabancı; bir başınadır, yalnızdır, yer bilmez, yurt bilmez, yol bilmez, iz bilmez. Ne kalacak yeri olur ne göçecek yeri. Milyonlarca insan içinde bir tek ben yabancıyım; yüzüme bakan, elimi tutan, saçımı okşayan, sırtımı sıvazlayanlara bile yabancıyım. Yabanda kalmışım, bir kenara atılmışım, önemsenmemişim, unutul- muşum, öylece bırakılmışım, hiçbir işe yaramamışım gibi hissediyorum. Bir yere ait değilim gibi ne buraya ne oraya ne şuraya ne de başka yere. Bu parçaya hâkim olan duygu aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Yanılgı Deneme - 4 D) Kuruntu B) Karamsarlık EX Endişe Öfke
- Düşünceyi Geliştirme
16. Iffet Hanım'a kolay kolay, Nuhbe Hanım'ın kızıdır de-
nemezdi. Ufak tefekti, içi tez kadındı. Çok çökmüştü,
yaşını kestiremezdim bu yüzden. Modası geçmiş uzun
elbiseler giyerdi. Giysileri değişir, göğsüne taktığı el-
mas iğne değişmezdi: Ne dalı olduğu anlaşılmayan bir
altın çubuğa oturtulmuş taşlar... Taşların tümüne su
kaçmıştı, kara karaydı. Saçlan topuzdu İffet Hanım'ın.
Başındaki kemik tokalan, firketeleri ne zaman saymaya
kalksam sonunu getiremezdim.
e
3-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinde verilenlere
başvurulmuştur?
A) Betimleyici anlatıma - Öyküleyici anlatıma
B) Betimleyici anlatıma - Tartışmacı anlatıma
C) Öyküleyici anlatıma - Açıklayıcı anlatıma
Betimleyici anlatıma - Açıklayıcı anlatıma
E) Açıklayıcı anlatıma - Tartışmacı anlatıma
ümünü yaşadığımız şu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
- Düşünceyi Geliştirme 16. Iffet Hanım'a kolay kolay, Nuhbe Hanım'ın kızıdır de- nemezdi. Ufak tefekti, içi tez kadındı. Çok çökmüştü, yaşını kestiremezdim bu yüzden. Modası geçmiş uzun elbiseler giyerdi. Giysileri değişir, göğsüne taktığı el- mas iğne değişmezdi: Ne dalı olduğu anlaşılmayan bir altın çubuğa oturtulmuş taşlar... Taşların tümüne su kaçmıştı, kara karaydı. Saçlan topuzdu İffet Hanım'ın. Başındaki kemik tokalan, firketeleri ne zaman saymaya kalksam sonunu getiremezdim. e 3- Bu parçada aşağıdakilerden hangisinde verilenlere başvurulmuştur? A) Betimleyici anlatıma - Öyküleyici anlatıma B) Betimleyici anlatıma - Tartışmacı anlatıma C) Öyküleyici anlatıma - Açıklayıcı anlatıma Betimleyici anlatıma - Açıklayıcı anlatıma E) Açıklayıcı anlatıma - Tartışmacı anlatıma ümünü yaşadığımız şu
B
B
36 - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Folklorik temalı filmlerde, toplumsalı ilgilendiren olay-
lar kahramanlar aracılığıyla çözüme kavuşturulur. Bu-
nun sebebi de sözlü anlatılardan beri süregelen mistik
ve içe kapanık öyküleme geleneğidir. Anlatılan hikå-
yeler genelde doğaüstü varlıklarla ve olaylarla ilgilidir.
Bu sebeple üretilen filmler, içinde yaşanılan toplumun
sözlü ve yazılı anlatılarının aktarım yoğunluğuna bağlı
olarak daha yöresel ya da evrensel olabilmektedir. An-
latılan her hikayede insan olmasa da anlatılan hikâye
insan içindir. Metaforların ve alegorilerin en çok kul-
lanıldığı filmler bu türün içinde değerlendirilebilir. Tür
olarak bakıldığında fantastik ya da bilim kurgu filmleri-
ne örnek olarak düşünülebilir. Çünkü bu filmler insanın
geçmişinin tasarrufundan geleceğe uzanan tasavvur-
dur.
36. Bu parçada folklorik temalı filmlerle ilgili aşağıda-
kilerden hangisine değinilmiştir?
A) Kahramanlarının gerçek hayattaki insanlara benze-
diğine
Sosyal konuları kahramanları vasıtasıyla çözdü-
güne
CSözlü anlatımın yazılı anlatımdan daha yoğun oldu-
ğuna
D) Yöresellikten insanlığa seslenerek evrensele uzan-
dığına
E) Bilim kurgu filmlerine kaynaklık ettiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B B 36 - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Folklorik temalı filmlerde, toplumsalı ilgilendiren olay- lar kahramanlar aracılığıyla çözüme kavuşturulur. Bu- nun sebebi de sözlü anlatılardan beri süregelen mistik ve içe kapanık öyküleme geleneğidir. Anlatılan hikå- yeler genelde doğaüstü varlıklarla ve olaylarla ilgilidir. Bu sebeple üretilen filmler, içinde yaşanılan toplumun sözlü ve yazılı anlatılarının aktarım yoğunluğuna bağlı olarak daha yöresel ya da evrensel olabilmektedir. An- latılan her hikayede insan olmasa da anlatılan hikâye insan içindir. Metaforların ve alegorilerin en çok kul- lanıldığı filmler bu türün içinde değerlendirilebilir. Tür olarak bakıldığında fantastik ya da bilim kurgu filmleri- ne örnek olarak düşünülebilir. Çünkü bu filmler insanın geçmişinin tasarrufundan geleceğe uzanan tasavvur- dur. 36. Bu parçada folklorik temalı filmlerle ilgili aşağıda- kilerden hangisine değinilmiştir? A) Kahramanlarının gerçek hayattaki insanlara benze- diğine Sosyal konuları kahramanları vasıtasıyla çözdü- güne CSözlü anlatımın yazılı anlatımdan daha yoğun oldu- ğuna D) Yöresellikten insanlığa seslenerek evrensele uzan- dığına E) Bilim kurgu filmlerine kaynaklık ettiğine
SIZ
ma
Iki
ou
re
ti-
ir
e-
MEB 2018-20
5. (1) Abdülhak Şinasi "ve" bağlacını cümle ortasında kullan-
makla kalmıyor, cümlenin başına da getiriyor. (I) Bu durum
hep Fransızca düşünmesinden kaynaklanıyor. (III) Bir gün
kendisine bir kitap tercüme etmesini söylemiştim. (IV) "Ben
tercüme ile uğraşmam" dedi. (V) Hâlbuki kendi eserini ter-
cüme ediyor ya (!)
Bu parçadaki cümlelerin hangileri kişisel düşünce
içermektedir?
I ve II.
ADA
.meb.gov.tr/kurslar/
B) I ve III.
III ve IV.
IV ve V.
ve V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SIZ ma Iki ou re ti- ir e- MEB 2018-20 5. (1) Abdülhak Şinasi "ve" bağlacını cümle ortasında kullan- makla kalmıyor, cümlenin başına da getiriyor. (I) Bu durum hep Fransızca düşünmesinden kaynaklanıyor. (III) Bir gün kendisine bir kitap tercüme etmesini söylemiştim. (IV) "Ben tercüme ile uğraşmam" dedi. (V) Hâlbuki kendi eserini ter- cüme ediyor ya (!) Bu parçadaki cümlelerin hangileri kişisel düşünce içermektedir? I ve II. ADA .meb.gov.tr/kurslar/ B) I ve III. III ve IV. IV ve V. ve V.
23. Kitabevi iki kattan oluşmakla birlikte üst kat, satışa
henüz arz edilmemiş veya satış dışı kalacak kitapların
son durağı olarak kullanılıyor. Tüm etkinlik giriş katın-
da. Giriş katı, yetmiş metrekare dolaylarında ve birkaç
metrekarelik bölümü iş yeri sahibinin özel odası olarak
ayrılmış. Bu insan, nitelikli kitapları seçen, çoğunu oku-
yan zarif bir kitap tutkunu. Kitabevini orta yaşlı bilge bir
beyefendi olan yeğeniyle birlikte yönetiyor.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Nesnel betimlerne
B) Niteleyici sözcük
Öyküleme
Öznel yargı
EXAd aktarması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Kitabevi iki kattan oluşmakla birlikte üst kat, satışa henüz arz edilmemiş veya satış dışı kalacak kitapların son durağı olarak kullanılıyor. Tüm etkinlik giriş katın- da. Giriş katı, yetmiş metrekare dolaylarında ve birkaç metrekarelik bölümü iş yeri sahibinin özel odası olarak ayrılmış. Bu insan, nitelikli kitapları seçen, çoğunu oku- yan zarif bir kitap tutkunu. Kitabevini orta yaşlı bilge bir beyefendi olan yeğeniyle birlikte yönetiyor. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Nesnel betimlerne B) Niteleyici sözcük Öyküleme Öznel yargı EXAd aktarması
2.
abpizato
Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına iş
TOURA
1.
Yeryüzünün doğal yapısı; önce av, sonra tarım ve otlatma,
ardından da biyolojik çeşitlilik gözetilmeden yapılan yoğun
kullanım sonucu değişti; değişiyor insan sürekli artan nü-
fus baskısı ve büyüyen ihtiyaçlarıyla yeryüzü üzerindeki en
yok edici unsur hâline gelmiş durumda. Ormanların aşırı tü-
ketimi, hava, toprak ve suyun kirletilmesiyle milyonlarca yıl-
dır var olan doğal denge bozuluyor. Petrol kuyuları, madenci-
lik, tarla açma, endüstriyel odun üretimi, nesli tehlike altındaki
türlerin yasa dışı ticareti gibi insan faaliyetleri, doğal alanla-
ri hızla tükenmeye doğru götürüyor. Bu durum yeryüzünde
nesli tehlike altındaki türlerin yoğun olarak bulunduğu alan-
ların korunmasını zorunlu kılıyor. Ancak dünyada koruma için
ayrılan kaynaklar çok kısıtlı, bundan önce de doğa koruma
çalışmalarının planlanmasına ve önceliklerin belirlenmesine
ihtiyaç var.
ille a
Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçanın yazılma neden-
lerinden değildir?
A Soyu tükenmekte olan canlıların nasıl korunması gerekti-
gine yönelik yol haritasını belirlemek
B) Doğa tahribatının tümüyle insan kaynaklı olmadığına dik-
kat çekmek
C) Doğanın tahribi sonucunda ortaya çıkabilecek tehlikelere
karşı önlem alınması gerektiğini ortaya koymak
D) İnsanların doğal alanları hangi gerekçelerle tahrip ettiğini
göstermek
eurod yea
E) Yaşama alanları yok edilen canlıların korunması için bir far-
kındalık oluşturmak
2. İnsanların davranış biçimleri, konuşmayla da kendini göste-
rir. Konuşma, doğallığı yönüyle insanı ele veren, ayırt edici
bir özellik taşır. Çünkü konuşurken üç şeyi birden yapıyorsu-
nuz. Hem düşünüyorsunuz hem de düşündüklerinizi sözcük-
lere dökerek ifade ediyorsunuz. Bunun yanı sıra sıradan ko-
nuşmalar dışında, örneğin bir topluluk karşısındayken "Acaba
böyle söylersem şöyle mi anlaşılır?" gibi düşüncelerle konuş-
Tandem Yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. abpizato Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına iş TOURA 1. Yeryüzünün doğal yapısı; önce av, sonra tarım ve otlatma, ardından da biyolojik çeşitlilik gözetilmeden yapılan yoğun kullanım sonucu değişti; değişiyor insan sürekli artan nü- fus baskısı ve büyüyen ihtiyaçlarıyla yeryüzü üzerindeki en yok edici unsur hâline gelmiş durumda. Ormanların aşırı tü- ketimi, hava, toprak ve suyun kirletilmesiyle milyonlarca yıl- dır var olan doğal denge bozuluyor. Petrol kuyuları, madenci- lik, tarla açma, endüstriyel odun üretimi, nesli tehlike altındaki türlerin yasa dışı ticareti gibi insan faaliyetleri, doğal alanla- ri hızla tükenmeye doğru götürüyor. Bu durum yeryüzünde nesli tehlike altındaki türlerin yoğun olarak bulunduğu alan- ların korunmasını zorunlu kılıyor. Ancak dünyada koruma için ayrılan kaynaklar çok kısıtlı, bundan önce de doğa koruma çalışmalarının planlanmasına ve önceliklerin belirlenmesine ihtiyaç var. ille a Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçanın yazılma neden- lerinden değildir? A Soyu tükenmekte olan canlıların nasıl korunması gerekti- gine yönelik yol haritasını belirlemek B) Doğa tahribatının tümüyle insan kaynaklı olmadığına dik- kat çekmek C) Doğanın tahribi sonucunda ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğini ortaya koymak D) İnsanların doğal alanları hangi gerekçelerle tahrip ettiğini göstermek eurod yea E) Yaşama alanları yok edilen canlıların korunması için bir far- kındalık oluşturmak 2. İnsanların davranış biçimleri, konuşmayla da kendini göste- rir. Konuşma, doğallığı yönüyle insanı ele veren, ayırt edici bir özellik taşır. Çünkü konuşurken üç şeyi birden yapıyorsu- nuz. Hem düşünüyorsunuz hem de düşündüklerinizi sözcük- lere dökerek ifade ediyorsunuz. Bunun yanı sıra sıradan ko- nuşmalar dışında, örneğin bir topluluk karşısındayken "Acaba böyle söylersem şöyle mi anlaşılır?" gibi düşüncelerle konuş- Tandem Yayınları
TÜRKÇE
22. İkide birde sabırsızlıkla arkasına dönüp bakan
şoföre şöyle bir başını çevirip:
"Dur azıcık... patlamadın al.." diyor, sonra
gözlerini müşterilerde de gezdirerek sözünün
yalnız şoföre değil, başka sabırsızlananlar var-
sa onlara da dokunur olduğunu anlatmak is-
tiyordu. Bu sırada, sırtında eski bir heybe ile
çok genç bir köylü otomobile yaklaştı; tereddüt
eder gibi bir müddet şoföre baktıktan sonra:
"İzmir'e mi?" diye sordu.
Inne "Oraya!.."
"Beni de alır mısınız?"
"Yer yok!.."
Delikanlı hemen arkasını döndü, uzaklaşmaya
başladı. Fakat şoförün penceresine dayanarak
ona birtakım şeyler havale eden esmer, uzun
boylu, sırım gibi incelmiş boyun bağlı birisi
arkasından bağırdı:
"Gel buraya! Hey... Delikanlı!.."
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
24. Tari
ann
A) Anlatımda yer yer betimlemelere başvurul-
duğu
B) Durum hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı
C) Diyalog tekniğinden yararlanıldığı
D) Gerçekçi bir anlatımının olduğu
E) Olayların üçüncü kişili anlatım ile yapıldığı
ge
ele
dü
B
g
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE 22. İkide birde sabırsızlıkla arkasına dönüp bakan şoföre şöyle bir başını çevirip: "Dur azıcık... patlamadın al.." diyor, sonra gözlerini müşterilerde de gezdirerek sözünün yalnız şoföre değil, başka sabırsızlananlar var- sa onlara da dokunur olduğunu anlatmak is- tiyordu. Bu sırada, sırtında eski bir heybe ile çok genç bir köylü otomobile yaklaştı; tereddüt eder gibi bir müddet şoföre baktıktan sonra: "İzmir'e mi?" diye sordu. Inne "Oraya!.." "Beni de alır mısınız?" "Yer yok!.." Delikanlı hemen arkasını döndü, uzaklaşmaya başladı. Fakat şoförün penceresine dayanarak ona birtakım şeyler havale eden esmer, uzun boylu, sırım gibi incelmiş boyun bağlı birisi arkasından bağırdı: "Gel buraya! Hey... Delikanlı!.." Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 24. Tari ann A) Anlatımda yer yer betimlemelere başvurul- duğu B) Durum hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı C) Diyalog tekniğinden yararlanıldığı D) Gerçekçi bir anlatımının olduğu E) Olayların üçüncü kişili anlatım ile yapıldığı ge ele dü B g
8.
(1) Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Antalyalı genç
kıza yazdığı mektubu, Türkçenin en kapsam-
lı yazarını anlamak adına mutlaka okunmalı.
(II) Bir bakıma yapıtının "giriş" bölümüdür bu
mektup. (III) Tanpınar'ın dediğine bakılırsa ken-
disinin Antalya'da bulunduğu bir dönemde
kaleme almıştır bu mektubu. (IV) Yaptığı açık-
lamalar bir yazar için en mahrem cinstendir ki
yapıtının dehlizlerine doğru art arda kibrit çakar.
(V) Öte yandan da genç kızdan aldığı mektup
için "Beni layıkıyla okuduğunuzu gösteren bir
emareye rastlamadım." diye söylenir.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı
gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) I B) II
C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. (1) Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Antalyalı genç kıza yazdığı mektubu, Türkçenin en kapsam- lı yazarını anlamak adına mutlaka okunmalı. (II) Bir bakıma yapıtının "giriş" bölümüdür bu mektup. (III) Tanpınar'ın dediğine bakılırsa ken- disinin Antalya'da bulunduğu bir dönemde kaleme almıştır bu mektubu. (IV) Yaptığı açık- lamalar bir yazar için en mahrem cinstendir ki yapıtının dehlizlerine doğru art arda kibrit çakar. (V) Öte yandan da genç kızdan aldığı mektup için "Beni layıkıyla okuduğunuzu gösteren bir emareye rastlamadım." diye söylenir. Numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Osmanlıda mahalleler, hem bir yaşam alanıydı hem
de üretim işlevlerine sahipti. Şehircilik çalışmalarıyla
bilinen Avni Çebi'ye göre Osmanlıda her hane âdeta
Nuh'un gemisi gibiydi. İçerisinde evcil hayvan kümes
ve ağırlarından, tarımsal üretime kadar her şey vardı.
Her bağımsız birim barışta ve savaşta kendi kendine
yetecek bir üniter birimdi. Turgut Cansever'e göre de
üretim ilişkileri komşularla daha anlamaya, tanımaya,
yardımlaşma ve dayanışmaya açık insani bir iklimde
gelişmekteydi. Bu yüzden şehri inşa ederken mahallerden
başlamak gerekiyordu. Imre Özbek Eren de Mahalle
kitabına tam da buradan mahallenin en önemli
ögelerinden biri olan komşuluk ilişkilerinden başlamış.
Eren artık komşuluk ilişkilerinin sosyal, bilişsel ve
kültürel temellere dayandığının anlaşıldığını söylüyor.
Öyle ki site bloklarında oturan insanlar, bir zaman sonra
bencilleşip estetik, anlam, bellek, değer gibi öznelliklerden
uzaklaşıyor.
Bu parçada mahalle kültürü ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?-
A) Insani ilişkileri geliştirdiğine
B) Ekonomik üretimin merkezi olduklarına
C) Toplumsal dayanışmaya katkı sağladıklarına
D) Komşuluk ilişkileri açısından değerli olduğuna
E) Günümüz şehirlerinin temelini oluşturduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Osmanlıda mahalleler, hem bir yaşam alanıydı hem de üretim işlevlerine sahipti. Şehircilik çalışmalarıyla bilinen Avni Çebi'ye göre Osmanlıda her hane âdeta Nuh'un gemisi gibiydi. İçerisinde evcil hayvan kümes ve ağırlarından, tarımsal üretime kadar her şey vardı. Her bağımsız birim barışta ve savaşta kendi kendine yetecek bir üniter birimdi. Turgut Cansever'e göre de üretim ilişkileri komşularla daha anlamaya, tanımaya, yardımlaşma ve dayanışmaya açık insani bir iklimde gelişmekteydi. Bu yüzden şehri inşa ederken mahallerden başlamak gerekiyordu. Imre Özbek Eren de Mahalle kitabına tam da buradan mahallenin en önemli ögelerinden biri olan komşuluk ilişkilerinden başlamış. Eren artık komşuluk ilişkilerinin sosyal, bilişsel ve kültürel temellere dayandığının anlaşıldığını söylüyor. Öyle ki site bloklarında oturan insanlar, bir zaman sonra bencilleşip estetik, anlam, bellek, değer gibi öznelliklerden uzaklaşıyor. Bu parçada mahalle kültürü ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?- A) Insani ilişkileri geliştirdiğine B) Ekonomik üretimin merkezi olduklarına C) Toplumsal dayanışmaya katkı sağladıklarına D) Komşuluk ilişkileri açısından değerli olduğuna E) Günümüz şehirlerinin temelini oluşturduğuna