Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

ÇÖZ KAZAN
Edebiyat ortamı gerçek sanatçılar çevresinde oluşur.
Edebiyat dergileri ve büyük edebiyatçıların etrafında.
Yeni bir çağdayız. Bu durum da çok yeni. Karmaşa ve
kargaşa hali. Duruma bakınca da durulacağa benzemi-
yor. Şartlar giderek zorlaşıyor. Üç beş edebiyat dergisi-
ni çekip alsak geriye ne kalacak merak ediyorum.
Gene de bunun bir elin parmağını oluşturan bir ortam-
dan belki bahsedebiliriz. Söz konusu parmaklar ise
kusurlu. Arayışlar bile sağlıklı görünmüyor. Hangi ruh
kalıbında duracak o bile belli değil. Çekingen, maksat-
li ve zayıf. Gerçek olanın damarında değil de bütüncül
bir başarıdan uzak, şucu bucu olma sevdasındaki bir
ortam mı edebiyat ortamı? Hangi toprağın üstünde
bulunuyoruz, hangi ruhu oluşturuyor, beslenme kay-
nakları ne? Büyük medeniyetimizin ruh damarındaki
her ırmak bizim ırmağımızdır. O irmakları bugünden
yarına aktarabilirsek damar o damardır derim. Buyük
okyanusa çıkacak olan büyük nehir. Şairlerini ve yazar-
larını besleyen büyük, berrak ve besleyici olan nehir.
12. Bu parçanın yazarının asıl yakındığı durum aşağı-
dakilerden hangisidir?
Edebiyat dergilerinin azlığı
B) lyi yazarların yetişmemesi
Edebiyat dergilerinin kalitesizliği
D) Düzgün bir edebiyat ortamının olmaması
E) Sanatçıların ideolojilerini yansıtmak derdinde ol-
ması
13. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
mistir?
A) Evrensele ulaşmaya çalışan sanatçılara
B) Kendi yönünü bulamamış yazarlara
Nitelikten yoksun edebiyat dergilerine
Özünü bulamamış sanatçılara
E Bir gaye için yazılmış eserlere
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÇÖZ KAZAN Edebiyat ortamı gerçek sanatçılar çevresinde oluşur. Edebiyat dergileri ve büyük edebiyatçıların etrafında. Yeni bir çağdayız. Bu durum da çok yeni. Karmaşa ve kargaşa hali. Duruma bakınca da durulacağa benzemi- yor. Şartlar giderek zorlaşıyor. Üç beş edebiyat dergisi- ni çekip alsak geriye ne kalacak merak ediyorum. Gene de bunun bir elin parmağını oluşturan bir ortam- dan belki bahsedebiliriz. Söz konusu parmaklar ise kusurlu. Arayışlar bile sağlıklı görünmüyor. Hangi ruh kalıbında duracak o bile belli değil. Çekingen, maksat- li ve zayıf. Gerçek olanın damarında değil de bütüncül bir başarıdan uzak, şucu bucu olma sevdasındaki bir ortam mı edebiyat ortamı? Hangi toprağın üstünde bulunuyoruz, hangi ruhu oluşturuyor, beslenme kay- nakları ne? Büyük medeniyetimizin ruh damarındaki her ırmak bizim ırmağımızdır. O irmakları bugünden yarına aktarabilirsek damar o damardır derim. Buyük okyanusa çıkacak olan büyük nehir. Şairlerini ve yazar- larını besleyen büyük, berrak ve besleyici olan nehir. 12. Bu parçanın yazarının asıl yakındığı durum aşağı- dakilerden hangisidir? Edebiyat dergilerinin azlığı B) lyi yazarların yetişmemesi Edebiyat dergilerinin kalitesizliği D) Düzgün bir edebiyat ortamının olmaması E) Sanatçıların ideolojilerini yansıtmak derdinde ol- ması 13. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- mistir? A) Evrensele ulaşmaya çalışan sanatçılara B) Kendi yönünü bulamamış yazarlara Nitelikten yoksun edebiyat dergilerine Özünü bulamamış sanatçılara E Bir gaye için yazılmış eserlere
11. (1) Medeniyetin başlangıcı olan ilk çağlardan bu yana
devam eden yangın olaylarıyla mücadele, yapım sistem-
deri ve malzemelerinin sürekli kendilerini yenilemeleriyle,
değişmeleriyle paralel olarak zamanın her devresinde
güçlenerek devam etmiştir. (II) Yaşanan yangın olayları
yapı ve bina kültürüyle birlikte şehir dokularının değişme-
lerini sağlamıştır. (III) Insanlık uzun yıllar boyunca yangi-
nın çıkış nedenleri için değil yayılmasına engel olmak için
uğraşmıştır. (IV) Orta Çağ'da nüfusun artarak şehirlerin
büyümesi insanları yangınlara karşı ciddi önlemler alma-
ya itmiştir. (V) Yangın merdiveninin tarih sahnesine çıkışı
17. yüzyıl sonlarına denk gelmektedir ve Fransa başta
olmak üzere birçok Avrupalı devlette kullanımı zorunlu
kılınmıştır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin han-
gisinden sonra "Büyük yangın felaketleri tarih boyun-
ca gelişmekte olan kentlerin başlıca tehdit unsuru
olmuştur." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütün-
lüğü sağlanmış olur?
A) 1.
B) II.
C) III.
D) IV. EX.
BC
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. (1) Medeniyetin başlangıcı olan ilk çağlardan bu yana devam eden yangın olaylarıyla mücadele, yapım sistem- deri ve malzemelerinin sürekli kendilerini yenilemeleriyle, değişmeleriyle paralel olarak zamanın her devresinde güçlenerek devam etmiştir. (II) Yaşanan yangın olayları yapı ve bina kültürüyle birlikte şehir dokularının değişme- lerini sağlamıştır. (III) Insanlık uzun yıllar boyunca yangi- nın çıkış nedenleri için değil yayılmasına engel olmak için uğraşmıştır. (IV) Orta Çağ'da nüfusun artarak şehirlerin büyümesi insanları yangınlara karşı ciddi önlemler alma- ya itmiştir. (V) Yangın merdiveninin tarih sahnesine çıkışı 17. yüzyıl sonlarına denk gelmektedir ve Fransa başta olmak üzere birçok Avrupalı devlette kullanımı zorunlu kılınmıştır. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra "Büyük yangın felaketleri tarih boyun- ca gelişmekte olan kentlerin başlıca tehdit unsuru olmuştur." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütün- lüğü sağlanmış olur? A) 1. B) II. C) III. D) IV. EX. BC
TES
10. Klasik anlayışta bir sanatçı, muhtemel muhatabının sağ-
duyusuna inanmak ve yerleşik beğeniye yaslanarak iş
görmek durumundaydı. Muhatap ile sanat yapıtı arasında
gündelik gerçeklikle örtüşme şeklinde kurulu bu köprü,
inandırıcılık için yeterliydi. Modern sanatta ise inandırıcı-
lik, sanat eserinin yalnızca bir sanat eseri olduğunu
benimsetme, eserde oluşturulan estetik atmosfere muha-
tabi dahil edebilme, önerdiği öznel gerçeğin gerçekliğini
varsaydırabilme üzerinden yakalama iddiasında.
Yaşamın, özellikle de modern yaşamın bir sanat eseri
içerisinde kuşatılamayacak kadar karmaşıklaştığını yan-
sıtmak ve bu karmaşıklığın insan zihni üzerindeki yıpratı-
cı etkilerini resmetmek hedefini güden zamanımızın
sanatçısı, gündelik yaşantının türevini tek boyutlu gerçek-
lik yerine birbirine zıt ve birbiriyle çelişen gerçekleri öteki-
nin hakkını yemeden eserinde konumlandırmak zorunda.
Zira modern insan, aynı anda hem bir kahraman, hem bir
ruh sefili; mutluluktan uçar göründüğünde bile içinde
hüzün rüzgarları esen, isteklerini sonuna kadar yaşama
ile erdem ilkelerinin dayatmaları arasında sıkışıp kalma
gibi birbirine zit nitelikleri taşıyan biri. Klasik insandan bu
ölçüde farklılaşmış günümüz insanının ruh derinliklerine
sarkmak, ancak o insana özgü zihin yapılarını dikkate
almakla mümkündür.
Bu parçaya göre klasik sanat anlayışının modern
sanat anlayışıyla değişmesinin temel sebebi nedir?
A) Sanatın gerçeklerle uyuşmaması
BY Modern insanın klasik anlayıştan ayrılması
C Gündelik yaşantının sanat eserlerine yansıtılma-
masi
DY Muhatap ile sanat yapıtı arasındaki bağın kopması
(E) insanın birden fazla duyguyu aynı anda yaşaması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TES 10. Klasik anlayışta bir sanatçı, muhtemel muhatabının sağ- duyusuna inanmak ve yerleşik beğeniye yaslanarak iş görmek durumundaydı. Muhatap ile sanat yapıtı arasında gündelik gerçeklikle örtüşme şeklinde kurulu bu köprü, inandırıcılık için yeterliydi. Modern sanatta ise inandırıcı- lik, sanat eserinin yalnızca bir sanat eseri olduğunu benimsetme, eserde oluşturulan estetik atmosfere muha- tabi dahil edebilme, önerdiği öznel gerçeğin gerçekliğini varsaydırabilme üzerinden yakalama iddiasında. Yaşamın, özellikle de modern yaşamın bir sanat eseri içerisinde kuşatılamayacak kadar karmaşıklaştığını yan- sıtmak ve bu karmaşıklığın insan zihni üzerindeki yıpratı- cı etkilerini resmetmek hedefini güden zamanımızın sanatçısı, gündelik yaşantının türevini tek boyutlu gerçek- lik yerine birbirine zıt ve birbiriyle çelişen gerçekleri öteki- nin hakkını yemeden eserinde konumlandırmak zorunda. Zira modern insan, aynı anda hem bir kahraman, hem bir ruh sefili; mutluluktan uçar göründüğünde bile içinde hüzün rüzgarları esen, isteklerini sonuna kadar yaşama ile erdem ilkelerinin dayatmaları arasında sıkışıp kalma gibi birbirine zit nitelikleri taşıyan biri. Klasik insandan bu ölçüde farklılaşmış günümüz insanının ruh derinliklerine sarkmak, ancak o insana özgü zihin yapılarını dikkate almakla mümkündür. Bu parçaya göre klasik sanat anlayışının modern sanat anlayışıyla değişmesinin temel sebebi nedir? A) Sanatın gerçeklerle uyuşmaması BY Modern insanın klasik anlayıştan ayrılması C Gündelik yaşantının sanat eserlerine yansıtılma- masi DY Muhatap ile sanat yapıtı arasındaki bağın kopması (E) insanın birden fazla duyguyu aynı anda yaşaması
22
19401anın başında New York'tan kimi öğrencilerin
amaçsızca ülkeyi dolaşmaya başlamalarıyla ortaya
çıkan Beatnik gruplan, 1929 ekonomik bunalımında iş
bulmak için Amerika'yı baştan başa dolaşan demir yolu
işçilerinin öykülerinden etkilenmişlerdi. Bu işçiler gibi
trenlere kaçak binmek, otostop yoluyla sürekli yolculuk
yapmak herkese ilginç geliyordu. Beatnik gruplarının
çıkışındaki romantik ruha da çok uygun olan bu amaç-
sız seyahatler yavaş yavaş sistem karşıtı bir harekete
dönüşmeye başladı. Gençler, İkinci Dünya Savaşı
sonrası hızla büyüyen kapitalizme ve onun yarattığı
bolluk, tüketim çılgınlığı, yeni güvenlik ağı, mükemmeli-
yetçilik gibi değerlere ve gelişmelere derin öfke besli-
yor; sistemin ideal olarak sunduğu her şeye karşı çıkı-
yorlardı. Her türlü militarizmi, vahşi kapitalizmin buyur-
duğu çalışma ve tüketme köleliğini, insan bedenini
doğallığından uzaklaştıran yapay estetizmi reddediyor-
lardı. İnsanın kendi bedeni üzerindeki haklı ve mutlak
tasarrufunu, hırpani kılıkları ve keçeleşmiş saçlarıyla
savunuyor böylece sistemin buyurduğu komutlara
karşı, en barışçıl hâliyle radikal bir itirazı kendi bedenle-
rinde somutlaştırıyorlardı.
29-30. sorulan aşağıda verilen parçaya göre
cevaplandırınız.
VARGI YAYINE>.
30. Bu parçada altı çizili sözle Beatnik gruplarının
üyeleri hakkında anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisi olabilir?
A) Düşüncelerini gündelik hayatlarına yansıtarak
topluma göstermeleri
B) Toplumun alt sosyoekonomik kesimindeki in-
sanlarla empati kurmaya çalışmaları
C) Kapitalizmin toplum üzerindeki olumsuz etkile-
rini ispat etmek için çabalamaları
D) Toplumsal kuralları reddetmenin, ortak kimlik-
lerinin belirleyici özelliği olması
E) Savaşın sebep olduğu umutsuz ruh hâlini dış
görünümlerine yansıtmaları
29. Bu
kiler
A) ilk d
yollar
B Ortaya
Dönemin dr
D) Oluşmasında ta
natsal ve siya
E
rel bir kime
Genellikle alt gelir
nedenlerin bir ara
tarafından desteklend
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22 19401anın başında New York'tan kimi öğrencilerin amaçsızca ülkeyi dolaşmaya başlamalarıyla ortaya çıkan Beatnik gruplan, 1929 ekonomik bunalımında iş bulmak için Amerika'yı baştan başa dolaşan demir yolu işçilerinin öykülerinden etkilenmişlerdi. Bu işçiler gibi trenlere kaçak binmek, otostop yoluyla sürekli yolculuk yapmak herkese ilginç geliyordu. Beatnik gruplarının çıkışındaki romantik ruha da çok uygun olan bu amaç- sız seyahatler yavaş yavaş sistem karşıtı bir harekete dönüşmeye başladı. Gençler, İkinci Dünya Savaşı sonrası hızla büyüyen kapitalizme ve onun yarattığı bolluk, tüketim çılgınlığı, yeni güvenlik ağı, mükemmeli- yetçilik gibi değerlere ve gelişmelere derin öfke besli- yor; sistemin ideal olarak sunduğu her şeye karşı çıkı- yorlardı. Her türlü militarizmi, vahşi kapitalizmin buyur- duğu çalışma ve tüketme köleliğini, insan bedenini doğallığından uzaklaştıran yapay estetizmi reddediyor- lardı. İnsanın kendi bedeni üzerindeki haklı ve mutlak tasarrufunu, hırpani kılıkları ve keçeleşmiş saçlarıyla savunuyor böylece sistemin buyurduğu komutlara karşı, en barışçıl hâliyle radikal bir itirazı kendi bedenle- rinde somutlaştırıyorlardı. 29-30. sorulan aşağıda verilen parçaya göre cevaplandırınız. VARGI YAYINE>. 30. Bu parçada altı çizili sözle Beatnik gruplarının üyeleri hakkında anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisi olabilir? A) Düşüncelerini gündelik hayatlarına yansıtarak topluma göstermeleri B) Toplumun alt sosyoekonomik kesimindeki in- sanlarla empati kurmaya çalışmaları C) Kapitalizmin toplum üzerindeki olumsuz etkile- rini ispat etmek için çabalamaları D) Toplumsal kuralları reddetmenin, ortak kimlik- lerinin belirleyici özelliği olması E) Savaşın sebep olduğu umutsuz ruh hâlini dış görünümlerine yansıtmaları 29. Bu kiler A) ilk d yollar B Ortaya Dönemin dr D) Oluşmasında ta natsal ve siya E rel bir kime Genellikle alt gelir nedenlerin bir ara tarafından desteklend
22. Adına "Dünya" denen bu büyük yolcu gemisinde seya-
hatimiz ne zaman biter. Herkesin ineceği liman farklı. Yol
boyu geçirilen fırtınalar, sarsıntılar, hoş yıldızlı geceler,
güneşli gün doğumları da var tabi. Ve bu yolculuktan
başı dönenler, ineceği limandan önce inenler hatta ge-
miden atlayanlar da var. Koskocaman sanılan bu gemiyi
paylaşmak için savaş çıkaranlar... En çok da onlara acı-
yorum. anın ortasında gideceğin başka yer yokken
neden tehlikeye atarsın ki gemiyi.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Benzetmeye yer verilmiştir.
verilmişti
BY Kahraman bakış açısından yararlanılmıştır.
C) Destansı anlatıma sahiptir.
DYSayıp dökmelere yer verilmiştir.
E Öğretici bir metin türünden alınmıştır.
DENEME SIN
Edu Fon
c?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Adına "Dünya" denen bu büyük yolcu gemisinde seya- hatimiz ne zaman biter. Herkesin ineceği liman farklı. Yol boyu geçirilen fırtınalar, sarsıntılar, hoş yıldızlı geceler, güneşli gün doğumları da var tabi. Ve bu yolculuktan başı dönenler, ineceği limandan önce inenler hatta ge- miden atlayanlar da var. Koskocaman sanılan bu gemiyi paylaşmak için savaş çıkaranlar... En çok da onlara acı- yorum. anın ortasında gideceğin başka yer yokken neden tehlikeye atarsın ki gemiyi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Benzetmeye yer verilmiştir. verilmişti BY Kahraman bakış açısından yararlanılmıştır. C) Destansı anlatıma sahiptir. DYSayıp dökmelere yer verilmiştir. E Öğretici bir metin türünden alınmıştır. DENEME SIN Edu Fon c?
6.
6.- 8. sorularda başta verilen
cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı
bulunuz.
1960'larda kendi kökenlerinin peşine düşen
Avrupalı bilim insanlarınca başlatılan arkeolo-
jik çalışmalar neticesinde, bugüne kadarki en
eski ve en büyük tarım topluluğu Konya yakın-
larındaki Çatalhöyük'te ortaya çıkarılmıştır.
A) Yeryüzünde bilinen ilk tarım topluluğu Çatal-
höyük civarında yaşamıştır.
B) insanların toplu hâlde yaşamaya geçişlerinin
ilk örneği Çatalhöyük yerleşimidir.
e) Çatalhöyük'teki arkeolojik kazıları, yerli ve ya-
bancı bilim insanları sürdürmüştür.
D) Anadolu, XX. yüzyılda tarihin seyrini değiştiren
arkeolojik kazılara sahne olmuştur.
E) 1960 öncesinde de Çatalhöyük'te yabancı bi-
lim insanları arkeolojik kazılar yapmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. 6.- 8. sorularda başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. 1960'larda kendi kökenlerinin peşine düşen Avrupalı bilim insanlarınca başlatılan arkeolo- jik çalışmalar neticesinde, bugüne kadarki en eski ve en büyük tarım topluluğu Konya yakın- larındaki Çatalhöyük'te ortaya çıkarılmıştır. A) Yeryüzünde bilinen ilk tarım topluluğu Çatal- höyük civarında yaşamıştır. B) insanların toplu hâlde yaşamaya geçişlerinin ilk örneği Çatalhöyük yerleşimidir. e) Çatalhöyük'teki arkeolojik kazıları, yerli ve ya- bancı bilim insanları sürdürmüştür. D) Anadolu, XX. yüzyılda tarihin seyrini değiştiren arkeolojik kazılara sahne olmuştur. E) 1960 öncesinde de Çatalhöyük'te yabancı bi- lim insanları arkeolojik kazılar yapmıştır.
A
A
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Küçük bir çocuğun görsel izlenimlere güveni, sayının
korunmasına yönelik bir deneyle açıklığa kavuşturulur.
Bu deneyde iki sıra dama birbiri ile teker teker eşleştiril-
minke diğinde küçük çocuklar doğru bir şekilde, sıraların aynı
sayıda damaya sahip olduğunu söylemektedir. Sıraların
birindeki pullar bir küme oluşturmak için sıra bozula-
rak bir araya getirildiğinde ise hiçbir dama kaldırılma-
mış olsa bile 5 yaşındaki çocuklar artık düz olan sırada
daha fazla dama olduğunu söylemektedir. Buna karşılık,
7 yaşındaki çocuklar nesnelerin sayısı önceden eşitse
eşit kalması gerektiğini varsaymaktadır. Çünkü bu çağ-
da sayısal eşitlik, görsel izlenimden daha önemli hâle
gelir.
35. Bu parçada üzerinde durulan aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Algı düzeyi aynı çocuklar arasında sayma beceri-
sinde görülen farklılıklar
B) Dama oyununun nasıl oynandığı
C) Dama oyunundaki başarının yaşa göre değişip de-
ğişmediği
D7 yaşındaki çocukların çoğu tarafından yapılan yan-
Tiş bir varsayım
E) Daha büyük ve daha küçük çocuklar arasındaki algı
farklılıkları
A
37-3
layınız
38
Bugün
iki buçu
zinin or
faaliyet
dünya r
rim yap
tır. İnsa
yoluna
ve verir
alanları
olduğur
alanları
kündür.
dini ve c
37. Bu pare
dakilerd
A) Dün
cağı
B) Önle
C) Artik
D) Dün
kıldı
E) Verin
Bu parc
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A A 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Küçük bir çocuğun görsel izlenimlere güveni, sayının korunmasına yönelik bir deneyle açıklığa kavuşturulur. Bu deneyde iki sıra dama birbiri ile teker teker eşleştiril- minke diğinde küçük çocuklar doğru bir şekilde, sıraların aynı sayıda damaya sahip olduğunu söylemektedir. Sıraların birindeki pullar bir küme oluşturmak için sıra bozula- rak bir araya getirildiğinde ise hiçbir dama kaldırılma- mış olsa bile 5 yaşındaki çocuklar artık düz olan sırada daha fazla dama olduğunu söylemektedir. Buna karşılık, 7 yaşındaki çocuklar nesnelerin sayısı önceden eşitse eşit kalması gerektiğini varsaymaktadır. Çünkü bu çağ- da sayısal eşitlik, görsel izlenimden daha önemli hâle gelir. 35. Bu parçada üzerinde durulan aşağıdakilerden han- gisidir? A) Algı düzeyi aynı çocuklar arasında sayma beceri- sinde görülen farklılıklar B) Dama oyununun nasıl oynandığı C) Dama oyunundaki başarının yaşa göre değişip de- ğişmediği D7 yaşındaki çocukların çoğu tarafından yapılan yan- Tiş bir varsayım E) Daha büyük ve daha küçük çocuklar arasındaki algı farklılıkları A 37-3 layınız 38 Bugün iki buçu zinin or faaliyet dünya r rim yap tır. İnsa yoluna ve verir alanları olduğur alanları kündür. dini ve c 37. Bu pare dakilerd A) Dün cağı B) Önle C) Artik D) Dün kıldı E) Verin Bu parc
graf
Denemeleri
170 Bu kitap, dile getirdiği insanca duyarlılık-
la gerek Avrupa'da gerekse Amerika'da büyük
ilgi uyandırmış, birçok dile çevrilmiştir. (11) Tip-
ki Don Kişot gibi hem büyüklerin hem küçüklerin
sevebileceği niteliktedir. (III) Ancak Cervantes in
kahramanını ardından sürükleyen ülkü adalet,
Platero'daki ozanın ülküsü ise güzelliktir. (IV) Bu
iki yapıt arasında kuruluş bakımından bile ben-
zerlikler vardır. (V) Platero güzellik uğruna sefe-
re çıkmış üzgun bir ozanla şen bir eşeğin öykü-
südür.
Bu parçada anlam bütünlüğünün sağlanma-
si için kaç numaralı cümleler yer değiştirme-
lidir?
A) II. ve III.
D) III. ve IV.
B) II. ve IV.
Co
E) I. ve III.
C) I. ve V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
graf Denemeleri 170 Bu kitap, dile getirdiği insanca duyarlılık- la gerek Avrupa'da gerekse Amerika'da büyük ilgi uyandırmış, birçok dile çevrilmiştir. (11) Tip- ki Don Kişot gibi hem büyüklerin hem küçüklerin sevebileceği niteliktedir. (III) Ancak Cervantes in kahramanını ardından sürükleyen ülkü adalet, Platero'daki ozanın ülküsü ise güzelliktir. (IV) Bu iki yapıt arasında kuruluş bakımından bile ben- zerlikler vardır. (V) Platero güzellik uğruna sefe- re çıkmış üzgun bir ozanla şen bir eşeğin öykü- südür. Bu parçada anlam bütünlüğünün sağlanma- si için kaç numaralı cümleler yer değiştirme- lidir? A) II. ve III. D) III. ve IV. B) II. ve IV. Co E) I. ve III. C) I. ve V.
Paragraf
anlamaya
pok yenidir
adar bebek
küçük bir
üşünür J.J.
adlı ese-
er olduğunu
özgün psi-
au'ya göre
yen vahşi
erinde çe-
tirdiğimiz-
fotoğraf-
eri ne ka-
iştiği top-
lliğini üs-
çıkarı-
Der emeleri
9 Yazarlık aslında hep yargılarla götürür, sonuç
lar ve yargılar gerektirir. Yazmak bir şeyler söy-
lemek demektir. Kırk yılı aşkın bir süredir yazdı-
ğıma göre genel olarak böyle davrandım diyebi-
lirim. Edebiyatta öykü ve bütün düzyazılarımda,
gazete yazılarımda, çevirilerimde hep bunu yap-
maya çalıştım. Kendi adımı taşıyan on sekiz ki-
tap ve kırkı aşkın çeviri hep bu çabanın ürünü-
dür. Yazarken ve çevirirken hep topluma yarar-
li olmayı ilke edindim.
Bu parçaya göre yazarla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Değişik türlerde yapıtlar verdiği
B) En az bir yabancı dil bildiği
Sanat dünyasında amacına ulaştığı
Okura bir mesaj vermeye çalıştığı
E) Bireysel sorunlarını yapıtlarına yansıtmadığ
iduğu
.
.
.
1
.
.
1
.
1
1
a.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf anlamaya pok yenidir adar bebek küçük bir üşünür J.J. adlı ese- er olduğunu özgün psi- au'ya göre yen vahşi erinde çe- tirdiğimiz- fotoğraf- eri ne ka- iştiği top- lliğini üs- çıkarı- Der emeleri 9 Yazarlık aslında hep yargılarla götürür, sonuç lar ve yargılar gerektirir. Yazmak bir şeyler söy- lemek demektir. Kırk yılı aşkın bir süredir yazdı- ğıma göre genel olarak böyle davrandım diyebi- lirim. Edebiyatta öykü ve bütün düzyazılarımda, gazete yazılarımda, çevirilerimde hep bunu yap- maya çalıştım. Kendi adımı taşıyan on sekiz ki- tap ve kırkı aşkın çeviri hep bu çabanın ürünü- dür. Yazarken ve çevirirken hep topluma yarar- li olmayı ilke edindim. Bu parçaya göre yazarla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi çıkarılamaz? A) Değişik türlerde yapıtlar verdiği B) En az bir yabancı dil bildiği Sanat dünyasında amacına ulaştığı Okura bir mesaj vermeye çalıştığı E) Bireysel sorunlarını yapıtlarına yansıtmadığ iduğu . . . 1 . . 1 . 1 1 a.
SÖZCÜK ANLAMI - CÜMLE ANLAMI - PARAGRAF
aya göre cevaplayınız.
ngin, deprem vb. tehli-
esin tedavi öncesi, olay
şlem, sıhhi müdahale-
kaza esnasında ilk mü-
ucu ortaya çıkan ölüm
tespit edilmiştir. (III)
oldukça önemlidir. (IV)
mizde çok az sayıda ki-
rumlarda neler yapıla-
rek sürücü belgesi eği-
erde ilk yardım öğren-
yaşanan kazalar ince-
inçli ve kurallarına uy-
ve insan sayısının çok
elerin hangisinde "ta-
D) W.
E) V.
gumuza katkı sağladı-
tarmadaki payının çok
eksik gerçekleştirildiği
ki fazla olan yerlerde
7.
7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız
Bir yuvarlak masanın etrafında buluyoruz âdeta ken
dimizi bu yapıtı okurken. Masanın başında kitabın ya
zarı oturuyor. Onu "Burada soruları ben sorarım!" di
yen bir kişiden çok, yazar arkadaşlarının nasıl bir yazı
evresinden geçerek kitaplarını okurla buluşturduğunu
merak eden bir başka yazar olarak görüyoruz. Sorula-
rin muhatapları ise edebiyatımızın bugününe damga-
sını vuran isimler. Kitapta yazarların, yazmaya başla-
madan önceki ve yazdıklarını yayımlatma aşamasına
kadarki süreci mercek altına alınıyor. Kişisel sorular da
var yöneltilenler içinde, meselenin teknik boyutlarına
dokunup muhatabından daha detaylı yanıtlar bekle-
yenler de. Ancak yöneltilen soru her ne olursa olsun.
karşı taraftan gelen yanıt candan ve samimi oluyor. Ki-
taba, bir yuvarlak masa sohbeti havasını da tam ola-
rak bu arkadaşlık ortamı veriyor zaten.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Deyime yer verilmiştir.
B) Açıklamalardan yararlanılmıştır.
C) Koşula bağlı yargılara yer verilmiştir.
D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
8. Bu parçadan sözü edil
Yazarların
1. Yazıyla
IV.
içte
utla ilgili olar
sına di
ara a
Ur.
di
fir.
SÖZCÜ
9.-10
niz.
(1) Cou
yonur
ve be
ise er
na be
rilmes
değiş
nimi,
cakla
ri eb
ların
dir. (
9.
resir
timl
lard
10.
Bu
"ta
A)
11
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SÖZCÜK ANLAMI - CÜMLE ANLAMI - PARAGRAF aya göre cevaplayınız. ngin, deprem vb. tehli- esin tedavi öncesi, olay şlem, sıhhi müdahale- kaza esnasında ilk mü- ucu ortaya çıkan ölüm tespit edilmiştir. (III) oldukça önemlidir. (IV) mizde çok az sayıda ki- rumlarda neler yapıla- rek sürücü belgesi eği- erde ilk yardım öğren- yaşanan kazalar ince- inçli ve kurallarına uy- ve insan sayısının çok elerin hangisinde "ta- D) W. E) V. gumuza katkı sağladı- tarmadaki payının çok eksik gerçekleştirildiği ki fazla olan yerlerde 7. 7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız Bir yuvarlak masanın etrafında buluyoruz âdeta ken dimizi bu yapıtı okurken. Masanın başında kitabın ya zarı oturuyor. Onu "Burada soruları ben sorarım!" di yen bir kişiden çok, yazar arkadaşlarının nasıl bir yazı evresinden geçerek kitaplarını okurla buluşturduğunu merak eden bir başka yazar olarak görüyoruz. Sorula- rin muhatapları ise edebiyatımızın bugününe damga- sını vuran isimler. Kitapta yazarların, yazmaya başla- madan önceki ve yazdıklarını yayımlatma aşamasına kadarki süreci mercek altına alınıyor. Kişisel sorular da var yöneltilenler içinde, meselenin teknik boyutlarına dokunup muhatabından daha detaylı yanıtlar bekle- yenler de. Ancak yöneltilen soru her ne olursa olsun. karşı taraftan gelen yanıt candan ve samimi oluyor. Ki- taba, bir yuvarlak masa sohbeti havasını da tam ola- rak bu arkadaşlık ortamı veriyor zaten. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Deyime yer verilmiştir. B) Açıklamalardan yararlanılmıştır. C) Koşula bağlı yargılara yer verilmiştir. D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır. E) Benzetmeden yararlanılmıştır. 8. Bu parçadan sözü edil Yazarların 1. Yazıyla IV. içte utla ilgili olar sına di ara a Ur. di fir. SÖZCÜ 9.-10 niz. (1) Cou yonur ve be ise er na be rilmes değiş nimi, cakla ri eb ların dir. ( 9. resir timl lard 10. Bu "ta A) 11 11
Deneme
3
1. Toprak hareket ettiğinde ise bu plastik tüpler bükülü-
yor ve bilim insanları her bir alıcının ne kadar büküldü-
ğünü uzaktan gözlemleyerek toprakta oluşan gerilimi
tespit edebiliyorlar.
TÜRKÇE
II. Geliştirilen bu sistemde elektronik eğimölçerler yerine
3 fiberoptik alıcılar kullanılıyor ve fiberoptik alıcı yerleş-
tirilmiş plastik tüpler, riskli alan boyunca toprakta açı-
lan çukurlara yerleştiriliyor.
Ancak İtalya'daki Naples Second Üniversitesinden bir
grup araştırmacı geçtiğimiz ay yeni bir erken.uyarısis-
temi geliştirdiğini duyurdu.
Günümüzde toprak kaymalarını tahmin etmek için elekt-
ronik eğimölçerler kullanılıyor.
V. Eğimölçerler toprak kayması riski bulunan alan üzeri-
ne yerleştiriliyor ve bir hareket sonucunda eğimin ne
kadar değiştiği kaydediliyor.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir
bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi pas
tan dördüncü olyr?
A) IV
BH
C) V
D) II
E) III
10. Eleştirm
kahram
rumla
diğer
Bunla
seve
rini c
zi dü
zarl
BIR YAYINLARI
Bu
da
A
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 3 1. Toprak hareket ettiğinde ise bu plastik tüpler bükülü- yor ve bilim insanları her bir alıcının ne kadar büküldü- ğünü uzaktan gözlemleyerek toprakta oluşan gerilimi tespit edebiliyorlar. TÜRKÇE II. Geliştirilen bu sistemde elektronik eğimölçerler yerine 3 fiberoptik alıcılar kullanılıyor ve fiberoptik alıcı yerleş- tirilmiş plastik tüpler, riskli alan boyunca toprakta açı- lan çukurlara yerleştiriliyor. Ancak İtalya'daki Naples Second Üniversitesinden bir grup araştırmacı geçtiğimiz ay yeni bir erken.uyarısis- temi geliştirdiğini duyurdu. Günümüzde toprak kaymalarını tahmin etmek için elekt- ronik eğimölçerler kullanılıyor. V. Eğimölçerler toprak kayması riski bulunan alan üzeri- ne yerleştiriliyor ve bir hareket sonucunda eğimin ne kadar değiştiği kaydediliyor. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi pas tan dördüncü olyr? A) IV BH C) V D) II E) III 10. Eleştirm kahram rumla diğer Bunla seve rini c zi dü zarl BIR YAYINLARI Bu da A B
A
Türkçe
A
A
29. Gerçeklerin üstüne gitmek, bir sanatçı için ne kadar
doğalsa gerçeklerin iticiliği karşısında bir hayal iklimi
oluşturarak onlardan sıyrılmaya çalışmak da o kadar
doğaldır. Hatta sanatçının, kendi kurduğu bu dünyaya
kaçıp sığınması da bir mücadele şeklidir. Çünkü sanat-
çı, kurduğu bu yeni dünya ile hem kendisine hem de
okuyucuya bir sığınma yeri hazırlamış olur ve okuyucu
msıkıntılarından uzaklaşır bu dünya sayesinde. Dolayı-
sıyla edebiyatın kurtarıcılığı sadece günlük sıkıntıların
dile getirilmesi ile sınırlı değildir. Böyle bir sınırlama, sa-
natı engeller.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla-
maz?
A) Yazar, eserlerinde gerçekleri anlattığı gibi hayalle-
rine de yer verebilir.
B) Yazarın yazdıkları herkese değil, onu anlamak iste-
yenlere seslenmelidir.
C) Yazar, eserinde oluşturduğu hayal dünyasına sığı-
nabilir.
uto
D Yazarın düş dünyası, okuyucunun sıkıntılarından
kurtulmasını sağlar.
lag gedes
E) Edebiyat, günlük sıkıntıları dile getirerek de insanlara
yardımcı olur.
30
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A Türkçe A A 29. Gerçeklerin üstüne gitmek, bir sanatçı için ne kadar doğalsa gerçeklerin iticiliği karşısında bir hayal iklimi oluşturarak onlardan sıyrılmaya çalışmak da o kadar doğaldır. Hatta sanatçının, kendi kurduğu bu dünyaya kaçıp sığınması da bir mücadele şeklidir. Çünkü sanat- çı, kurduğu bu yeni dünya ile hem kendisine hem de okuyucuya bir sığınma yeri hazırlamış olur ve okuyucu msıkıntılarından uzaklaşır bu dünya sayesinde. Dolayı- sıyla edebiyatın kurtarıcılığı sadece günlük sıkıntıların dile getirilmesi ile sınırlı değildir. Böyle bir sınırlama, sa- natı engeller. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla- maz? A) Yazar, eserlerinde gerçekleri anlattığı gibi hayalle- rine de yer verebilir. B) Yazarın yazdıkları herkese değil, onu anlamak iste- yenlere seslenmelidir. C) Yazar, eserinde oluşturduğu hayal dünyasına sığı- nabilir. uto D Yazarın düş dünyası, okuyucunun sıkıntılarından kurtulmasını sağlar. lag gedes E) Edebiyat, günlük sıkıntıları dile getirerek de insanlara yardımcı olur. 30
4
A
A
Türkçe
22. Çok kitap yazmak imrenilecek bir şeydir ama en az bu-
nun kadar kıymetli olan, bu yazılan kitapları kadir kıymet
bilen okurlara bırakıp gitmektir. Bu nedenle yazarlar,
dünyadayken değerbilir bir okur kitlesi oluşturabilmeli ki
bir gün ölüm kapılarını çaldığında gözleri arkada kalma-
sın.
eine
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatçı, nitelikli eserler verdiği sürece okunur.
B) Sanatçının kıymeti, verdiği yapıt sayısına bağlıdır.
Değer bilen okuyucu grubu oluşturabilmek, en az
eser yazmak kadar önemlidir.
beginquil
D) Kaliteli eserler hem dönemlerinde hem de gelecekte
okur bulur.
H (A
E) Kaliteli eserlerin yazarları, yaşarken değil öldükten
sonra anlaşılabilir.
23. Sanatçı, eserini ortaya koyma sürecindeki duygularını
6.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4 A A Türkçe 22. Çok kitap yazmak imrenilecek bir şeydir ama en az bu- nun kadar kıymetli olan, bu yazılan kitapları kadir kıymet bilen okurlara bırakıp gitmektir. Bu nedenle yazarlar, dünyadayken değerbilir bir okur kitlesi oluşturabilmeli ki bir gün ölüm kapılarını çaldığında gözleri arkada kalma- sın. eine Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçı, nitelikli eserler verdiği sürece okunur. B) Sanatçının kıymeti, verdiği yapıt sayısına bağlıdır. Değer bilen okuyucu grubu oluşturabilmek, en az eser yazmak kadar önemlidir. beginquil D) Kaliteli eserler hem dönemlerinde hem de gelecekte okur bulur. H (A E) Kaliteli eserlerin yazarları, yaşarken değil öldükten sonra anlaşılabilir. 23. Sanatçı, eserini ortaya koyma sürecindeki duygularını 6.
n
-
a
7
7
leri Genel Müdürlüğü
7.
(1) Her edebiyat eleştirisi, biraz subjektif ve şahsidir; bu
anlayıştan hareket edilerek yola çıkılırsa varılacak nokta
daha iyi tayin edilmiş olur. (II) Yorumların ve değerlen-
dirmelerin, kesin ve mutlak bir üslupla sonuçlandırılması,
yapılan eleştiriye de zarar vereceğinden bu tutumdan ka-
çınmak gerekir. (III) Çünkü bu genelleme, eseri değerlen-
dirip hüküm verirken yaşanılan devrin bakış açısına gön-
dermede bulunur ve onu temsil eder. (IV) Bir sosyal bilim
olarak edebiyat ve daha da özelde eleştiri, kesinlemeden
çok genellemedir. (V) Bu bakış açısına, eleştiri kuramın-
da "çağdaş bakış açısı" denmektedir. (VI) Eleştirinin şahsi
ve subjektif oluşu bu bakış açısından kaynaklanmaktadır.
Bu paragrafın anlam bütünlüğünün sağlanması için
numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirme-
lidir?
A) I ve II.
B) I ve IV.
D) III ve IV.
C) II ve III.
E) IV ve V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
n - a 7 7 leri Genel Müdürlüğü 7. (1) Her edebiyat eleştirisi, biraz subjektif ve şahsidir; bu anlayıştan hareket edilerek yola çıkılırsa varılacak nokta daha iyi tayin edilmiş olur. (II) Yorumların ve değerlen- dirmelerin, kesin ve mutlak bir üslupla sonuçlandırılması, yapılan eleştiriye de zarar vereceğinden bu tutumdan ka- çınmak gerekir. (III) Çünkü bu genelleme, eseri değerlen- dirip hüküm verirken yaşanılan devrin bakış açısına gön- dermede bulunur ve onu temsil eder. (IV) Bir sosyal bilim olarak edebiyat ve daha da özelde eleştiri, kesinlemeden çok genellemedir. (V) Bu bakış açısına, eleştiri kuramın- da "çağdaş bakış açısı" denmektedir. (VI) Eleştirinin şahsi ve subjektif oluşu bu bakış açısından kaynaklanmaktadır. Bu paragrafın anlam bütünlüğünün sağlanması için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirme- lidir? A) I ve II. B) I ve IV. D) III ve IV. C) II ve III. E) IV ve V.
dir.
tli faktörlere göre de-
B) II. cümlede, olumlu ve olumsuz etkilerinin olduğu açık-
lanmaktadır.
C) II. cümlede, yararlı bir yönünden söz edilmektedir.
D) IV. cümlede, çocukların eğitimini olumsuz etkilediği di-
Te getirilmektedir.
E) V cümlede, olumlu etkilerinin ileri yaşlarda görüldüğü
açıklanmıştır.
9. Marie Curie, 1903 yılında fizik, 1911 yılında da kimya olmak
üzere, iki dalda Nobel Ödülü alan ilk ve tek kadın bilim in-
sanıdır.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak
ulaşılabilir?
O
LX
A) Marie Curie dışında iki dald Nobel Ödülü alan kadın bi-
insanı yoktur.
BY Nobel Ödülü ilk kez 1903 yılında fizik dalında bir kadın
bilim insanına verilmiştir.
Marie Curie'den sonra farklı dallarda ödül alan kadın bi-
im adamları çıkmıştır.
D) Farklı dallarda Nobel Ödülü alan erkek bilim insanları
vardır.
TÜRKÇE
Marie Curie, farklı dallarda Nobel Ödülü alan ilk ve son
bilim insanıdır.
1
177
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
dir. tli faktörlere göre de- B) II. cümlede, olumlu ve olumsuz etkilerinin olduğu açık- lanmaktadır. C) II. cümlede, yararlı bir yönünden söz edilmektedir. D) IV. cümlede, çocukların eğitimini olumsuz etkilediği di- Te getirilmektedir. E) V cümlede, olumlu etkilerinin ileri yaşlarda görüldüğü açıklanmıştır. 9. Marie Curie, 1903 yılında fizik, 1911 yılında da kimya olmak üzere, iki dalda Nobel Ödülü alan ilk ve tek kadın bilim in- sanıdır. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılabilir? O LX A) Marie Curie dışında iki dald Nobel Ödülü alan kadın bi- insanı yoktur. BY Nobel Ödülü ilk kez 1903 yılında fizik dalında bir kadın bilim insanına verilmiştir. Marie Curie'den sonra farklı dallarda ödül alan kadın bi- im adamları çıkmıştır. D) Farklı dallarda Nobel Ödülü alan erkek bilim insanları vardır. TÜRKÇE Marie Curie, farklı dallarda Nobel Ödülü alan ilk ve son bilim insanıdır. 1 177
Son yıllarda çocuk kitaplarının sayısında gözle görülür bir
artış meydana gelmiştir. Bu, kayda değer ve sevindirici bir
gelişmedir. Ne var ki çocuk kitabından anlaşılan; içinde
basit çizimlerin yer aldığı, kelime dağarcığı fakir, dar
hacimli eserlerdir. Bu anlayışla hazırlanan kitapların,
çocukların gelişimine katkısı sınırlı olmaktadır. Çocuk
kitapları dikkatlice incelendiğinde ne yazık ki bu kitapların
genelde çalakalem hazırlandığı görülecektir.
Bu parçada "çocuk kitapları" ile ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) Yeterince okunmamasından
B) Cizimlerinin niteliksiz olmasından
Özensizlikler bulunmasından
Nicelik yönünden yetersiz olmasından
Ehil kişilerce oluşturulmamasından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Son yıllarda çocuk kitaplarının sayısında gözle görülür bir artış meydana gelmiştir. Bu, kayda değer ve sevindirici bir gelişmedir. Ne var ki çocuk kitabından anlaşılan; içinde basit çizimlerin yer aldığı, kelime dağarcığı fakir, dar hacimli eserlerdir. Bu anlayışla hazırlanan kitapların, çocukların gelişimine katkısı sınırlı olmaktadır. Çocuk kitapları dikkatlice incelendiğinde ne yazık ki bu kitapların genelde çalakalem hazırlandığı görülecektir. Bu parçada "çocuk kitapları" ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır? A) Yeterince okunmamasından B) Cizimlerinin niteliksiz olmasından Özensizlikler bulunmasından Nicelik yönünden yetersiz olmasından Ehil kişilerce oluşturulmamasından