Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

28. Burak: Osmanlı Devleti bu antlaşma ile Kırım'ın bağım-
sızlığını resmen tanımıştır.
Ahmet: Bu antlaşma, Osmanlı Devleti'nin Rusya'ya sa-
vaş tazminatı ödemek zorunda kaldığı ilk antlaşmadır.
Melih: Antlaşma ile Rusya Karadeniz'de donanma bu-
lundurma ve tersane açma hakkı elde etmiştir.
Burak, Ahmet ve Melih arasında geçen bu diyalog
aşağıdaki antlaşmalardan hangisi ile ilişkilendirilebi-
lir?
A) Prut Antlaşması (1711)
B) Belgrat Antlaşması (1739)
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
Paris Antlaşması (1856)
Berlin Antlaşması (1878)
AYT-2 KIRMIZI SERİ
9
31
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Burak: Osmanlı Devleti bu antlaşma ile Kırım'ın bağım- sızlığını resmen tanımıştır. Ahmet: Bu antlaşma, Osmanlı Devleti'nin Rusya'ya sa- vaş tazminatı ödemek zorunda kaldığı ilk antlaşmadır. Melih: Antlaşma ile Rusya Karadeniz'de donanma bu- lundurma ve tersane açma hakkı elde etmiştir. Burak, Ahmet ve Melih arasında geçen bu diyalog aşağıdaki antlaşmalardan hangisi ile ilişkilendirilebi- lir? A) Prut Antlaşması (1711) B) Belgrat Antlaşması (1739) Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) Paris Antlaşması (1856) Berlin Antlaşması (1878) AYT-2 KIRMIZI SERİ 9 31
zorlandıklarına
esinin değişebildiğine
kiler verebildiklerine
ile otuz yılı aşkın ede-
arcasına çalışmasıyla
hiç bilinmeyen yönle-
mile anlatılmak iste-
?
kadar gözden veya el-
güç olan bir işi başar-
nen zorlukların üste-
celeyip ona göre dav-
tinin dilimizi fak
D) Dille ilgili çalışmaların dilimizi geliştirmekten uzak
olmasından
Dilimizin toplumun her kesimince hor kullanılma
sından
24. Seyhan Nehri boyunca devam ederken, Küçük Saat'i
gösteren tabeladan içeriye giriyoruz. Aslında Eski Ada-
na'ya doğru yürüdüğümüzün farkında değiliz. Tarih ile
portakal çiçeği kokusu bir... Yollarda, sokaklarda, cad-
delerde hep turunç ağaçları... Zaten salataya genelde
limon yerine turunç sıkılır, mis gibi kokusuna doyamaz-
sınız. Önce ünlü şair, Adana Valisi Ziya Paşa'nın meza-
rını ziyaret ettik. Sonra eski yapıların arasından Ulu Ca-
mi'ye çıktık. İskemlelere oturup taze çaylarımızı yu-
dumladık. Modern Adana'dan eski Adana'ya tarihi yol-
culuk ise tarifsiz.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Bitmemiş cümle kullanılmıştır.
B) Geçmişle bugün karşılaştırılmıştır.
C) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.
D) 1. kişili anlatıma yer verilmiştir.
E) Anlatıcının duygusal etkilenmesi yansıtılmıştır.
26
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
zorlandıklarına esinin değişebildiğine kiler verebildiklerine ile otuz yılı aşkın ede- arcasına çalışmasıyla hiç bilinmeyen yönle- mile anlatılmak iste- ? kadar gözden veya el- güç olan bir işi başar- nen zorlukların üste- celeyip ona göre dav- tinin dilimizi fak D) Dille ilgili çalışmaların dilimizi geliştirmekten uzak olmasından Dilimizin toplumun her kesimince hor kullanılma sından 24. Seyhan Nehri boyunca devam ederken, Küçük Saat'i gösteren tabeladan içeriye giriyoruz. Aslında Eski Ada- na'ya doğru yürüdüğümüzün farkında değiliz. Tarih ile portakal çiçeği kokusu bir... Yollarda, sokaklarda, cad- delerde hep turunç ağaçları... Zaten salataya genelde limon yerine turunç sıkılır, mis gibi kokusuna doyamaz- sınız. Önce ünlü şair, Adana Valisi Ziya Paşa'nın meza- rını ziyaret ettik. Sonra eski yapıların arasından Ulu Ca- mi'ye çıktık. İskemlelere oturup taze çaylarımızı yu- dumladık. Modern Adana'dan eski Adana'ya tarihi yol- culuk ise tarifsiz. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bitmemiş cümle kullanılmıştır. B) Geçmişle bugün karşılaştırılmıştır. C) Farklı duyulardan yararlanılmıştır. D) 1. kişili anlatıma yer verilmiştir. E) Anlatıcının duygusal etkilenmesi yansıtılmıştır. 26
sinapal stregen das
28. Geçenlerde televizyonda izlediğim tartışma programında
oturumun yöneticisi israrla internet diye bir nimet olduğunu
ve insanların oradan araştırma yapıp bilgilerini teyit etmesi
gerektiğini söylüyordu. Interneti bu kadar kutsal yapan
nedir? Ekranlarda gördüklerimizi ve okuduklarımızı her
gün daha kolayca "doğru" kabul ediyoruz. Bilgisayarların
hesap şaşmazlığının bilgi gibi kısmen soyut ve herkese
göre yeniden şekillenebilecek bir kavram için de geçerli
olduğunu düşünüyoruz. Oysa ansiklopedileri, kaynak
kitapları ve benzeri belgeleri hazırlayanların aksine web
sayfalarının ardındakiler çoğunlukla yazdığı konuda
uzmanlığı olmayan, sizin benim gibi kişisel anlamda
meraklı ya da kulaktan dolma bilgilere sahip kullanıcılar.
Bu parçada yapılan eleştiri aşağıdakilerden hangisine
yöneliktir?
A Internetin okuma kültürünü yok etmesine
B) Uzman olmayan kişilerin bilgiyi kullanmasına
e Bilginin kolay erişilir hâle gelmesine
D) İnternetin kötü bir iletişim aracı olmasına
E) Internette yer alan bilgilere duyulan koşulsuz güvene
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
sinapal stregen das 28. Geçenlerde televizyonda izlediğim tartışma programında oturumun yöneticisi israrla internet diye bir nimet olduğunu ve insanların oradan araştırma yapıp bilgilerini teyit etmesi gerektiğini söylüyordu. Interneti bu kadar kutsal yapan nedir? Ekranlarda gördüklerimizi ve okuduklarımızı her gün daha kolayca "doğru" kabul ediyoruz. Bilgisayarların hesap şaşmazlığının bilgi gibi kısmen soyut ve herkese göre yeniden şekillenebilecek bir kavram için de geçerli olduğunu düşünüyoruz. Oysa ansiklopedileri, kaynak kitapları ve benzeri belgeleri hazırlayanların aksine web sayfalarının ardındakiler çoğunlukla yazdığı konuda uzmanlığı olmayan, sizin benim gibi kişisel anlamda meraklı ya da kulaktan dolma bilgilere sahip kullanıcılar. Bu parçada yapılan eleştiri aşağıdakilerden hangisine yöneliktir? A Internetin okuma kültürünü yok etmesine B) Uzman olmayan kişilerin bilgiyi kullanmasına e Bilginin kolay erişilir hâle gelmesine D) İnternetin kötü bir iletişim aracı olmasına E) Internette yer alan bilgilere duyulan koşulsuz güvene
i 3.
I
I
I
Paragrafta Konu ve Ana Düşünce
1. Pek çok insanın etrafı her gün işe giderken, parkta ya da
bir mekânda otururken ya da pazarda, markette alışveriş
yaparken yabancılarla çevrilidir.
II. Böyle anlarda insanlar, kendilerini çevreden izole etmeye
çalışır çünkü yabancılarla temasa geçmenin kendisini ra-
hatsız edeceğine inanır.
wwwwww
mag
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir şekilde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Son yıllarda yapılan çalışmalar, başkalarıyla iletişime geç-
menin hem karşınızdakiler hem de kendiniz için olumlu
yönde bir kazanım olacağı noktasında birleşmektedir.
BY Pek az kişi, yabancılarla temasa geçmekten mutluluk duy-
duğunu, iyi niyetle yaklaşıldığında karşınızdakinin de sizin-
le konuşmaktan mutlu olacağına inandığını belirtmektedir.
C) Birbirlerini tanımayan insanların birbirleriyle sohbet hâlinde
olmalarının önüne geçen durum, her iki tarafın da karşısın-
dakinin kendisinden hoşlanmayacağını düşünmesidir.
D) Insanların çoğu, gün içinde yer aldıkları herhangi bir or-
tamda tanımadığı kişilerle iletişime geçmekten kendilerine
olumsuz getirileri olacağını düşündükleri için kaçınmakta-
dır.
Yabancılarla kısa süreliğine iletişime geçmek var olan dert-
leri yok etmiyor ancak size günlük streslerden uzaklaşma-
nızı sağlayacak anlık da olsa hoş bir deneyim yaşatıyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
i 3. I I I Paragrafta Konu ve Ana Düşünce 1. Pek çok insanın etrafı her gün işe giderken, parkta ya da bir mekânda otururken ya da pazarda, markette alışveriş yaparken yabancılarla çevrilidir. II. Böyle anlarda insanlar, kendilerini çevreden izole etmeye çalışır çünkü yabancılarla temasa geçmenin kendisini ra- hatsız edeceğine inanır. wwwwww mag Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir şekilde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? Son yıllarda yapılan çalışmalar, başkalarıyla iletişime geç- menin hem karşınızdakiler hem de kendiniz için olumlu yönde bir kazanım olacağı noktasında birleşmektedir. BY Pek az kişi, yabancılarla temasa geçmekten mutluluk duy- duğunu, iyi niyetle yaklaşıldığında karşınızdakinin de sizin- le konuşmaktan mutlu olacağına inandığını belirtmektedir. C) Birbirlerini tanımayan insanların birbirleriyle sohbet hâlinde olmalarının önüne geçen durum, her iki tarafın da karşısın- dakinin kendisinden hoşlanmayacağını düşünmesidir. D) Insanların çoğu, gün içinde yer aldıkları herhangi bir or- tamda tanımadığı kişilerle iletişime geçmekten kendilerine olumsuz getirileri olacağını düşündükleri için kaçınmakta- dır. Yabancılarla kısa süreliğine iletişime geçmek var olan dert- leri yok etmiyor ancak size günlük streslerden uzaklaşma- nızı sağlayacak anlık da olsa hoş bir deneyim yaşatıyor.
8. Insan, içinde yaşadığı ortak kültürün ürünüdür. Ben-
zer koşulları paylaşanlar, benzer biçimde düşünür.
Çünkü kültür, toplumu oluşturan bireylerin duyuş,
düşünüş ve davranış birliğidir. Bu birlik bir ulusun,
bir toplumun öbür toplumlardan farklı özellikler taşı-
yan koşullarının etkisiyle oluşur. Bu anlamda kültür,
ulusal bir nitelik taşımaktadır. Ama özellikleri çok
farklı olan toplumların bile birbirlerine benzeven bazı
özelliklere sahip olması ve çağdaş dünyada benzer
Ozemiklerin hızla artması, kültürün evrensel olduğunu
gösterir.
Bu parçadan kültürle ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine ulaşılamaz?
A) Toplumlar arası kültürel farklılıkların giderek
azaldığına
B) Toplumdan topluma farklılık gösterdiğine
Yaşanılan ortamdan etkilendiğine
f.
Úlusiararası nitelikler içerdiğine
E) Kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Insan, içinde yaşadığı ortak kültürün ürünüdür. Ben- zer koşulları paylaşanlar, benzer biçimde düşünür. Çünkü kültür, toplumu oluşturan bireylerin duyuş, düşünüş ve davranış birliğidir. Bu birlik bir ulusun, bir toplumun öbür toplumlardan farklı özellikler taşı- yan koşullarının etkisiyle oluşur. Bu anlamda kültür, ulusal bir nitelik taşımaktadır. Ama özellikleri çok farklı olan toplumların bile birbirlerine benzeven bazı özelliklere sahip olması ve çağdaş dünyada benzer Ozemiklerin hızla artması, kültürün evrensel olduğunu gösterir. Bu parçadan kültürle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Toplumlar arası kültürel farklılıkların giderek azaldığına B) Toplumdan topluma farklılık gösterdiğine Yaşanılan ortamdan etkilendiğine f. Úlusiararası nitelikler içerdiğine E) Kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığına
TYT (Temel Yeterlilik Testi)
12
5. Ishiguro'nun öykülerinde okur tarafından doldurul-
ması gereken boşluklar dikkat çekiyor. O, öykülerin-
de yarattığı mekânlarda ya da şehirlerde uzun uzun
tasvirlere gerek duymuyor. Henry James, Jane Aus-
ten, Dostoyevski gibi sanatçıların anlatımından izler
taşıyor öyküleri. Hatta sevmediğini söylediği yazarla-
rin bile etkisini görmek mümkün onun üzerinde. Öy-
küleri birinci şahıs ağzından anlatılmıştır ve anlatıcılar
genellikle insanın başarısızlıklarını sergiler/Ishi-
guro'nun tekniği, karakterlerin anlatı sırasında dolay-
li olarak kendi kusurlarını ortaya çıkarmasına izin ver-
mektedir. Onun öyküleri genellikle çözülmeden sona
erer. Karakterleri geçmişle yüzleşmezler ve sorunları
çözülmemiş olarak kalır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve öyküleriyle il-
gili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
yok?
A) Olayların bir kahramanın ağzıyla anlatıldığına
B Anlatima okurun da dahil edildiğine
C) Anlatılanların bir sonuca bağlanmadığına
D) Gözlemlerini kısa ve öz olarak anlattığına
E Etkilendiği yazarlar olduğuna
✓
7.
Prf Yayınları
A
le
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT (Temel Yeterlilik Testi) 12 5. Ishiguro'nun öykülerinde okur tarafından doldurul- ması gereken boşluklar dikkat çekiyor. O, öykülerin- de yarattığı mekânlarda ya da şehirlerde uzun uzun tasvirlere gerek duymuyor. Henry James, Jane Aus- ten, Dostoyevski gibi sanatçıların anlatımından izler taşıyor öyküleri. Hatta sevmediğini söylediği yazarla- rin bile etkisini görmek mümkün onun üzerinde. Öy- küleri birinci şahıs ağzından anlatılmıştır ve anlatıcılar genellikle insanın başarısızlıklarını sergiler/Ishi- guro'nun tekniği, karakterlerin anlatı sırasında dolay- li olarak kendi kusurlarını ortaya çıkarmasına izin ver- mektedir. Onun öyküleri genellikle çözülmeden sona erer. Karakterleri geçmişle yüzleşmezler ve sorunları çözülmemiş olarak kalır. Bu parçada sözü edilen sanatçı ve öyküleriyle il- gili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? yok? A) Olayların bir kahramanın ağzıyla anlatıldığına B Anlatima okurun da dahil edildiğine C) Anlatılanların bir sonuca bağlanmadığına D) Gözlemlerini kısa ve öz olarak anlattığına E Etkilendiği yazarlar olduğuna ✓ 7. Prf Yayınları A le
E) uzak durmak
2.
Sait Faik bir hikâyesinde "Yazmasam deli
olacaktım!" diyor ya ben de onu okuduktan sonra
"Okumasam deli olacaktım!" diyorum. Sahiden de
her dilin, o dilde tadına en çok varılan yazarları
vardır, Sait Faik de Türkçenin tadı tuzudur bence.
Onunla ilgili bir şeyler yazıyorsan kalemine
çekidüzen vermen, okuyorsan aklını başına alman
gerekir. Üstelik klasikle modern arasında sıkışıp
kalmamış, her iki yazın terbiyesinden de
faydalanmış büyük bir yazardır o. Edebiyatımızda
sadece dilde değil, içerikte de yalınlık onunla
başlamıştır. Gerçekliği ele alış biçimi, çoğu zaman
toplumcu ya da eleştirel gerçekçilik bağlamında
değerlendirilirken onun bu yönü de dikkate
alınmalıdır.
Bu parçaya göre Sait Faik'le ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sorgulayıcı bir bakış açısına sahiptir.
B) Gerçekler dile getirirken abartıdan uzak
-durmuştur.
tonguç kampüs
C) Dili sanatlı ve estetik tarzda kullanmıştır.
Geleneksel anlatım tarzlarını Batılı ölçütlere göre
yenilemiştir.
E) Yazdıkları etkileyici nitelikler barındırır.
TVT TÜRKGEM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) uzak durmak 2. Sait Faik bir hikâyesinde "Yazmasam deli olacaktım!" diyor ya ben de onu okuduktan sonra "Okumasam deli olacaktım!" diyorum. Sahiden de her dilin, o dilde tadına en çok varılan yazarları vardır, Sait Faik de Türkçenin tadı tuzudur bence. Onunla ilgili bir şeyler yazıyorsan kalemine çekidüzen vermen, okuyorsan aklını başına alman gerekir. Üstelik klasikle modern arasında sıkışıp kalmamış, her iki yazın terbiyesinden de faydalanmış büyük bir yazardır o. Edebiyatımızda sadece dilde değil, içerikte de yalınlık onunla başlamıştır. Gerçekliği ele alış biçimi, çoğu zaman toplumcu ya da eleştirel gerçekçilik bağlamında değerlendirilirken onun bu yönü de dikkate alınmalıdır. Bu parçaya göre Sait Faik'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sorgulayıcı bir bakış açısına sahiptir. B) Gerçekler dile getirirken abartıdan uzak -durmuştur. tonguç kampüs C) Dili sanatlı ve estetik tarzda kullanmıştır. Geleneksel anlatım tarzlarını Batılı ölçütlere göre yenilemiştir. E) Yazdıkları etkileyici nitelikler barındırır. TVT TÜRKGEM
beceri sah
ları bulmaya
bilgilendirmeye
ya hangileri
ve IV
CLAXO
nellikle
manlarda
anıklık eder
a kendimizi
-rden
erinde dil,
bir nesne
, bilgelerin
olayların
hramanların
n yüzüne
bir
slemiş,
e kötü
e, olaylara
a vardır
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
34.
Üzüm çekirdeği müthiş bir antioksidan deposudur.
İçindeki ana antioksidan, proantosiyanidinlerdir. Ay-
rica %15 protein, %25 yağ, %45 lifli posa, bol amino
asit, demir, kalsiyum, çinko, bakır gibi mineraller ve
vitamin (özellikle E vitamini) içerir. Proantosiyanidin-
lerin yangı yani iltihap baskılayıcı, yara iyileştirici, da-
mar koruyucu, mikrodolaşımı destekleyici, görme
fonksiyonlarını güçlendirici yapı taşları oldukları bilin-
mektedir. İnsanda hareket sisteminin yapı taşlarını,
özellikle kemik, lif ve eklemleri oluşturan protein ya-
pımını hızlandırdıkları, güneş hasarlarını önledikleri,
belleği desteklediklerini gösteren bulgular elde edil-
miştir. Diğer meyvelere göre kanı inceltici etkisinin
fazla olması önemli bir avantaj olsa da bu özelliği ne-
deniyle ameliyatlardan on gün önce kullanımına ara
verilmelidir. Herkesin günde bir iki çay kaşığı üzüm
çekirdeğini yoğurduna, salatalarına veya çorbalarına
eklemeyi düşünmesi gerekir.
I. Hafızayı güçlendirdiği
II. Doğrudan tüketim yerine çeşitli yemeklere
karıştırılması gerektiği
III. Vitamin ve mineral bakımından zengin olduğu
duğu
IV. Bazı rahatsızlıkları olanların dikkatli kullanması
gerektiği
Bu parçadan üzüm çekirdeği ile ilgili
yukarıdakilerden hangileri çıkarılamaz?
A) I ve II
D) II
vo IV
B) I've III
ED 1/10 N
E)
IV
36. (1) G
mar
saç
ürü
kin
ku
kampüs
tonguç
C) II ve III
ya
yıl
ü
k
C
Z
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
beceri sah ları bulmaya bilgilendirmeye ya hangileri ve IV CLAXO nellikle manlarda anıklık eder a kendimizi -rden erinde dil, bir nesne , bilgelerin olayların hramanların n yüzüne bir slemiş, e kötü e, olaylara a vardır 34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 34. Üzüm çekirdeği müthiş bir antioksidan deposudur. İçindeki ana antioksidan, proantosiyanidinlerdir. Ay- rica %15 protein, %25 yağ, %45 lifli posa, bol amino asit, demir, kalsiyum, çinko, bakır gibi mineraller ve vitamin (özellikle E vitamini) içerir. Proantosiyanidin- lerin yangı yani iltihap baskılayıcı, yara iyileştirici, da- mar koruyucu, mikrodolaşımı destekleyici, görme fonksiyonlarını güçlendirici yapı taşları oldukları bilin- mektedir. İnsanda hareket sisteminin yapı taşlarını, özellikle kemik, lif ve eklemleri oluşturan protein ya- pımını hızlandırdıkları, güneş hasarlarını önledikleri, belleği desteklediklerini gösteren bulgular elde edil- miştir. Diğer meyvelere göre kanı inceltici etkisinin fazla olması önemli bir avantaj olsa da bu özelliği ne- deniyle ameliyatlardan on gün önce kullanımına ara verilmelidir. Herkesin günde bir iki çay kaşığı üzüm çekirdeğini yoğurduna, salatalarına veya çorbalarına eklemeyi düşünmesi gerekir. I. Hafızayı güçlendirdiği II. Doğrudan tüketim yerine çeşitli yemeklere karıştırılması gerektiği III. Vitamin ve mineral bakımından zengin olduğu duğu IV. Bazı rahatsızlıkları olanların dikkatli kullanması gerektiği Bu parçadan üzüm çekirdeği ile ilgili yukarıdakilerden hangileri çıkarılamaz? A) I ve II D) II vo IV B) I've III ED 1/10 N E) IV 36. (1) G mar saç ürü kin ku kampüs tonguç C) II ve III ya yıl ü k C Z
TYT/Tür
B
18. Basımevleri her gün yeni birinin şiir kitabını basıyor, kita-
bevleri şiir kitabından geçilmiyor. Yüzlerce şair ve binler-
ce şiir kitabı... Peki bu kitapların kaçı nitelikli? Şiirde yeni
bir ufuk açan, şiire değişik açılımlar getiren birkaç şair
dışındaki genç şairler, yürümeleri gereken yolu biliyorlar
mı? Bu genç şairler yeni şeyler üretmek yerine geçmişi
canlandırma çabasına girmişler, geçmişin koridorlarında
volta atıp duruyorlar. İşte bu nedenle, genç şairlerin bü-
yük bir kısmı, bundan yüzlerce yıl önce ölmüş olan şair-
lerden daha yaşlıdırlar.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şiir anlayışı zaman içinde değişim gösterir.
B) Yeni şairlerin eskinin izlerini şiirimizden silmesi gerekir.
Genç şairlerin kendine has bir üslup oluşturmaları ge-
rekir.
Eski şairler şimdiki şairlere göre daha kaliteli şiirler
yazmıştır. V
E Genç şairler ustalık kazanmak için çok çalışmalıdır.
19. Cep telefonu her yerde... Cep telefonu kullanımı inanıl-
maz boyutlara ulaştı. Dört beş yaşındaki el kadar çocuk-
tan tutun da yetmiş yaşındaki büyüklere kadar herkesin
elinde bir cep telefonu Hele genclor
AYES YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Tür B 18. Basımevleri her gün yeni birinin şiir kitabını basıyor, kita- bevleri şiir kitabından geçilmiyor. Yüzlerce şair ve binler- ce şiir kitabı... Peki bu kitapların kaçı nitelikli? Şiirde yeni bir ufuk açan, şiire değişik açılımlar getiren birkaç şair dışındaki genç şairler, yürümeleri gereken yolu biliyorlar mı? Bu genç şairler yeni şeyler üretmek yerine geçmişi canlandırma çabasına girmişler, geçmişin koridorlarında volta atıp duruyorlar. İşte bu nedenle, genç şairlerin bü- yük bir kısmı, bundan yüzlerce yıl önce ölmüş olan şair- lerden daha yaşlıdırlar. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiir anlayışı zaman içinde değişim gösterir. B) Yeni şairlerin eskinin izlerini şiirimizden silmesi gerekir. Genç şairlerin kendine has bir üslup oluşturmaları ge- rekir. Eski şairler şimdiki şairlere göre daha kaliteli şiirler yazmıştır. V E Genç şairler ustalık kazanmak için çok çalışmalıdır. 19. Cep telefonu her yerde... Cep telefonu kullanımı inanıl- maz boyutlara ulaştı. Dört beş yaşındaki el kadar çocuk- tan tutun da yetmiş yaşındaki büyüklere kadar herkesin elinde bir cep telefonu Hele genclor AYES YAYINLARI
OVU
Tandem Yayınları
manının
10. Sanatçı, yapıtında kahramanın uzun süre yattığı hastane at-
mosferini, oralarda neler olduğunu, olabileceğini içeriden
bir gözle anlatıyor. Yazarın yetkinliği, üslubu bu kadar kişi-
sel gözlemlerini derin bir dünya görüşünün üstüne oturtma-
sından ileri geliyor. Yapıt, bir romancının değil; roman kahra-
gözlemlerini esas alan ilk Türk romanı olma özelliği
taşıyor. Yazarı tanımayan bir okur, romanın otobiyografik öge-
lerinden habersizce bireysel bir hüsran öyküsü okuduğunu
düşünebilir. Öte yandan bilenler için anlatılan hikâye otobi-
yografik bir tek taraflılık içermiyor. Yazar, okuyucuyu metnin
içine öylesine çekiyor ki kimi noktalarda bu bireysel dramın
akışının değişmesini diliyorsunuz.
Yazarının yaşamından izler taşıdığı
BYazarı iyi tanıyan okura daha çok haz verdiği
C) Anlatımıyla başarılı bulunduğer
D
içeriğiyle okurda hüzünlü bir etki bıraktığı
Roman sanatında bir yenilik taşıdığı
T
Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
DO
sa
di
12. F
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
OVU Tandem Yayınları manının 10. Sanatçı, yapıtında kahramanın uzun süre yattığı hastane at- mosferini, oralarda neler olduğunu, olabileceğini içeriden bir gözle anlatıyor. Yazarın yetkinliği, üslubu bu kadar kişi- sel gözlemlerini derin bir dünya görüşünün üstüne oturtma- sından ileri geliyor. Yapıt, bir romancının değil; roman kahra- gözlemlerini esas alan ilk Türk romanı olma özelliği taşıyor. Yazarı tanımayan bir okur, romanın otobiyografik öge- lerinden habersizce bireysel bir hüsran öyküsü okuduğunu düşünebilir. Öte yandan bilenler için anlatılan hikâye otobi- yografik bir tek taraflılık içermiyor. Yazar, okuyucuyu metnin içine öylesine çekiyor ki kimi noktalarda bu bireysel dramın akışının değişmesini diliyorsunuz. Yazarının yaşamından izler taşıdığı BYazarı iyi tanıyan okura daha çok haz verdiği C) Anlatımıyla başarılı bulunduğer D içeriğiyle okurda hüzünlü bir etki bıraktığı Roman sanatında bir yenilik taşıdığı T Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? DO sa di 12. F
Tandem Yayınları
5
atsal özelliklerini ortaya koymak eleştirmenin görevi-
dir.
12. Picasso'nun evine bir gün hırsız girer. Hırsız; evde yükte ha-
fif, pahada ağır ne varsa alıp giderken ressam, hırsızı görür;
eline geçirdiği kâğıt ve kalemle onun resmini çiziverir. Hırsız
pencereden atlayıp kaçar. Picasso, elindeki çizimlerle polise
gider. Polis; çizimleri alır, en kısa zamanda ressama yanıt ve-
receğini söyler. Birkaç gün sonra Picasso, polise yeniden uğ-
rar ve polis ressama şu sözleri söyler: "Efendim, verdiğiniz çi-
zimlere göre bir at tutuklanmıştır.”
Bu hikâyeden yola çıkarak aşağıdaki yargılardan hangisi-
nin, Picasso'nun sanat anlayışını destekler nitelikte oldu-
ğu söylenebilir?
A) Sanat yapıtları, daha çok, sanatçının çağrışım ve sezgile-
riyle biçimlenir.
B) Sanatsal yapıtların oluşturulmasında duygu ve esinin ya-
nında, teknik bilgi ve beceri de gerekir.
C) Gerçek bir sanat yapıtında, işlevi olmayan hiçbir ayrıntıya
yer verilmez.
0102
D) Her sanatçı, yapıtını oluştururken başka sanatçılardan esin-
lenebilir.
E) Sanat yapıtları, uzun uğraşlar sonucu ortaya konan ürün-
lerdir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Tandem Yayınları 5 atsal özelliklerini ortaya koymak eleştirmenin görevi- dir. 12. Picasso'nun evine bir gün hırsız girer. Hırsız; evde yükte ha- fif, pahada ağır ne varsa alıp giderken ressam, hırsızı görür; eline geçirdiği kâğıt ve kalemle onun resmini çiziverir. Hırsız pencereden atlayıp kaçar. Picasso, elindeki çizimlerle polise gider. Polis; çizimleri alır, en kısa zamanda ressama yanıt ve- receğini söyler. Birkaç gün sonra Picasso, polise yeniden uğ- rar ve polis ressama şu sözleri söyler: "Efendim, verdiğiniz çi- zimlere göre bir at tutuklanmıştır.” Bu hikâyeden yola çıkarak aşağıdaki yargılardan hangisi- nin, Picasso'nun sanat anlayışını destekler nitelikte oldu- ğu söylenebilir? A) Sanat yapıtları, daha çok, sanatçının çağrışım ve sezgile- riyle biçimlenir. B) Sanatsal yapıtların oluşturulmasında duygu ve esinin ya- nında, teknik bilgi ve beceri de gerekir. C) Gerçek bir sanat yapıtında, işlevi olmayan hiçbir ayrıntıya yer verilmez. 0102 D) Her sanatçı, yapıtını oluştururken başka sanatçılardan esin- lenebilir. E) Sanat yapıtları, uzun uğraşlar sonucu ortaya konan ürün- lerdir.
Her konuda olduğu gibi yetenek de bakım, gelişmek,
canlı tutulmak ister. Doğru kullanılmayan yetenek
bir süre sonra kuru bir tekniğe dönüşerek varlığını
koruduğu izlenimi uyandırabilir. Oysa çoktan tüke-
nip gitmiştir. Türkiye, bu anlamda bir "yetenekler
mezarlığı"dır. Erken doğmuş, çabuk ölmüş, kolayca
harcanmış, kötü kullanılmış, savrulup gitmiş büyük
bir yetenekler mezarlığı.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ya-
nıtı yoktur?
A) Yetenek insana neler kazandırabilir?
B) Yeteneğin gelişimi için çalışmak şart mıdır?
C) Yeteneğin kullanılmasında önemli olan nedir?
D) Türkiye'deki yetenekler hep kalıcı mıdır?
E) Başarıda yeteneğin rolü nedir sizce?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Her konuda olduğu gibi yetenek de bakım, gelişmek, canlı tutulmak ister. Doğru kullanılmayan yetenek bir süre sonra kuru bir tekniğe dönüşerek varlığını koruduğu izlenimi uyandırabilir. Oysa çoktan tüke- nip gitmiştir. Türkiye, bu anlamda bir "yetenekler mezarlığı"dır. Erken doğmuş, çabuk ölmüş, kolayca harcanmış, kötü kullanılmış, savrulup gitmiş büyük bir yetenekler mezarlığı. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ya- nıtı yoktur? A) Yetenek insana neler kazandırabilir? B) Yeteneğin gelişimi için çalışmak şart mıdır? C) Yeteneğin kullanılmasında önemli olan nedir? D) Türkiye'deki yetenekler hep kalıcı mıdır? E) Başarıda yeteneğin rolü nedir sizce?
Deneme
8
?
?
tonguç kampüs
1
1
1
4.
Benim romanlarımda tasvir önemli bir yer tutar.
Bunun sebebi kişilik olarak içe dönük ve pasif
olmamdan, doğaya karşı derin bir ilgi
duymamdan, yerli ve milli renklere önem
vermemden kaynaklanır. Çok büyük ölçüde
öznel olan bu tasvirler, dış dünyanın
gerçekliğinden çok, yazar olarak benim duygu
dünyamı sezdirecek şekildedir.
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu parçanın
yazarına ait olabilir?
Çamlıca'daki köşkün arka tarafında
bahçenin demir parmaklıklarını saran
hanımellerinin kokusu ilk önce hafifçe
alnımızı okşar. Sonra, koyulaşarak bizi
ciddiliğimizden büsbütün özgürleştirerek
gönlümüze bir buse gibi konar. O zaman
sanki ihtiyar köşk, sevgili gönlüne benzeyen
bu ince kokularla bizi tamamen sarar.
B) Kısıklı Caddesi solda, Büyük Çamlıca sağda
kalır. Kısıklı Meydani'nda, Küçük Çamlıca
yolları başlar. Etrafı yine şair isimleri verilen
yollarla doludur. Karşıda uzun Alemdağı
Caddesi vardır. Sağ tarafta Suphi Paşa'nın
kır menekşesi dolu büyük korusu, daha
Teride Libadiye yer alır.
C) O zaman Çamlıca, yerel bir mekândı.
Büyükada ve Tarabya, âdeta yabancı
mahalleleriydi. Hatta Bebek bile az çok
böyleydi. Fakat Çamlıca tamamen Türk ve
Müslüman bir çevreydi. Buradaki Türkler, o
tek yabancıyı da görmezden gelirdi.
D) Çamlıca'daki bu özelliği rengiydi. O
zamanlarda ancak İstanbul'un iç
semtlerinde rastlanan bazı tekkeler gibi
yemyeşildi. Bahçe duvarındaki demir
parmaklıklı kapı gıcırdayarak açılırdı.
Bakımsız bahçenin ortasındaki havuzda
eskiden kalma bir fıskiye vardı.
E) Çamlıca'daki köşkün yemek odasında
tavandan sarkan ve tam yuvarlak yemek
masasının ortasına isabet eden asma
lambalar vardı. Özellikle tatil günlerinde
masanın etrafındaki ahşap sandalyelerde
boş yer kalmazdı. Bütün aile bu masanın
etrafında toplanıp yemek yerdi.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 8 ? ? tonguç kampüs 1 1 1 4. Benim romanlarımda tasvir önemli bir yer tutar. Bunun sebebi kişilik olarak içe dönük ve pasif olmamdan, doğaya karşı derin bir ilgi duymamdan, yerli ve milli renklere önem vermemden kaynaklanır. Çok büyük ölçüde öznel olan bu tasvirler, dış dünyanın gerçekliğinden çok, yazar olarak benim duygu dünyamı sezdirecek şekildedir. Aşağıdaki metinlerden hangisi bu parçanın yazarına ait olabilir? Çamlıca'daki köşkün arka tarafında bahçenin demir parmaklıklarını saran hanımellerinin kokusu ilk önce hafifçe alnımızı okşar. Sonra, koyulaşarak bizi ciddiliğimizden büsbütün özgürleştirerek gönlümüze bir buse gibi konar. O zaman sanki ihtiyar köşk, sevgili gönlüne benzeyen bu ince kokularla bizi tamamen sarar. B) Kısıklı Caddesi solda, Büyük Çamlıca sağda kalır. Kısıklı Meydani'nda, Küçük Çamlıca yolları başlar. Etrafı yine şair isimleri verilen yollarla doludur. Karşıda uzun Alemdağı Caddesi vardır. Sağ tarafta Suphi Paşa'nın kır menekşesi dolu büyük korusu, daha Teride Libadiye yer alır. C) O zaman Çamlıca, yerel bir mekândı. Büyükada ve Tarabya, âdeta yabancı mahalleleriydi. Hatta Bebek bile az çok böyleydi. Fakat Çamlıca tamamen Türk ve Müslüman bir çevreydi. Buradaki Türkler, o tek yabancıyı da görmezden gelirdi. D) Çamlıca'daki bu özelliği rengiydi. O zamanlarda ancak İstanbul'un iç semtlerinde rastlanan bazı tekkeler gibi yemyeşildi. Bahçe duvarındaki demir parmaklıklı kapı gıcırdayarak açılırdı. Bakımsız bahçenin ortasındaki havuzda eskiden kalma bir fıskiye vardı. E) Çamlıca'daki köşkün yemek odasında tavandan sarkan ve tam yuvarlak yemek masasının ortasına isabet eden asma lambalar vardı. Özellikle tatil günlerinde masanın etrafındaki ahşap sandalyelerde boş yer kalmazdı. Bütün aile bu masanın etrafında toplanıp yemek yerdi.
1. Yapıtların yaratıldıkları yılların duygu, düşünce özellikleri
eski eserlerin de yeni eserlerin de kaçınılmaz
damgalarıdır.
Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yapıtlar oluşturuldukları çağın yansıması olmak
zorundadır.
B) Nitelikli yapıtlar er geç okuyucunun beğenisini
kazanır.
C) Toplumsal sorunlarla ilgilenmek her yapıtın
görevidir.
D) Çoğu sanatçı eleştirmenlerin haksız eleştirileriyle
karşılaşmıştır.
E) Eski yapıtlar yazıldığı dönemin edebî özelliklerini
Vbize aktarır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Yapıtların yaratıldıkları yılların duygu, düşünce özellikleri eski eserlerin de yeni eserlerin de kaçınılmaz damgalarıdır. Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yapıtlar oluşturuldukları çağın yansıması olmak zorundadır. B) Nitelikli yapıtlar er geç okuyucunun beğenisini kazanır. C) Toplumsal sorunlarla ilgilenmek her yapıtın görevidir. D) Çoğu sanatçı eleştirmenlerin haksız eleştirileriyle karşılaşmıştır. E) Eski yapıtlar yazıldığı dönemin edebî özelliklerini Vbize aktarır.
B
22. Yaşanmışlıklar bir yazarın adeta banka hesabıdır, bu ne-
denle dünya ve Türk edebiyatında birçok yazarın yapıtları
buram buram yaşanmışlık kokar. Dünyada öykü, roman
ve köşe yazılarını yaşadıklarına dayanarak yazan yazar
sayısı azımsanamayacak düzeydedir. Sait Faik de yazıla-
rının çoğunun konusunu tanık olduğu olaylardan aldığı-
ni; romanlarını, öykülerini yazarken de çocukluğunda ve
gençliğinde yaşadıklarının ona kılavuzluk ettiğini, yolunu
aydınlatacak bir ışık vazifesi gördüğünü söyler.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A Benzetme yapılmıştır.
BY Örneklemeye başvurulmuştur.
TYT/Tür
Cçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.
D) Açıklayıcı anlatım yapılmıştır.
E) Karşılaştırmalardan yararlanılmıştır.
INLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B 22. Yaşanmışlıklar bir yazarın adeta banka hesabıdır, bu ne- denle dünya ve Türk edebiyatında birçok yazarın yapıtları buram buram yaşanmışlık kokar. Dünyada öykü, roman ve köşe yazılarını yaşadıklarına dayanarak yazan yazar sayısı azımsanamayacak düzeydedir. Sait Faik de yazıla- rının çoğunun konusunu tanık olduğu olaylardan aldığı- ni; romanlarını, öykülerini yazarken de çocukluğunda ve gençliğinde yaşadıklarının ona kılavuzluk ettiğini, yolunu aydınlatacak bir ışık vazifesi gördüğünü söyler. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Benzetme yapılmıştır. BY Örneklemeye başvurulmuştur. TYT/Tür Cçüncü kişili anlatım kullanılmıştır. D) Açıklayıcı anlatım yapılmıştır. E) Karşılaştırmalardan yararlanılmıştır. INLARI
leip
rebellisbie
10. Kitap okumak, bir alışkanlık işi olmaktan çok, bir
yetenek işidir bence. Bu yetenek, ilkokulda ortaya
çıkar, ortaokulda gelişir; lisede ise yapılması gere-
ken, bu yeteneğe yön vermektir. Okuma yeteneği
olmayan birini, okumaya yönlendirmek için ne ya-
aparsanız yapın bir yararı olmaz. Tıpkı resim yap-
mak gibidir okumak. Bu yüzden de okuma eylemi-
nin sonradan kazanılması mümkün değildir.
Yukarıdaki parçada kaç tane ad tamlaması kul-
lanılmıştır?
A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
E) 5
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
leip rebellisbie 10. Kitap okumak, bir alışkanlık işi olmaktan çok, bir yetenek işidir bence. Bu yetenek, ilkokulda ortaya çıkar, ortaokulda gelişir; lisede ise yapılması gere- ken, bu yeteneğe yön vermektir. Okuma yeteneği olmayan birini, okumaya yönlendirmek için ne ya- aparsanız yapın bir yararı olmaz. Tıpkı resim yap- mak gibidir okumak. Bu yüzden de okuma eylemi- nin sonradan kazanılması mümkün değildir. Yukarıdaki parçada kaç tane ad tamlaması kul- lanılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5