Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden
farklı bir düşünce dile getirilmiştir?
A) Sanatçı, yapıtını oluştururken nasıl duyuş ve
düşünüşünden yola çıkıyorsa eleştirmen de işini
yaparken sanatçıdan farklı değildir. Sanade
B) Her edebî türde olduğu gibi eleştiride de yazarı-
nın yansımaları görülür.
C) Eleştiri, eleştirmenin kimliğinden ayrı düşünüle-
meyecek bir türdür.
D) Her eleştiri, eleştirmeninin, onun bakış açısının
aynası görevini görür.
E) Eleştirmen, yapıta sanatsal ölçütlerin dışında bir
gözle bakmamayı başaran kişidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir düşünce dile getirilmiştir? A) Sanatçı, yapıtını oluştururken nasıl duyuş ve düşünüşünden yola çıkıyorsa eleştirmen de işini yaparken sanatçıdan farklı değildir. Sanade B) Her edebî türde olduğu gibi eleştiride de yazarı- nın yansımaları görülür. C) Eleştiri, eleştirmenin kimliğinden ayrı düşünüle- meyecek bir türdür. D) Her eleştiri, eleştirmeninin, onun bakış açısının aynası görevini görür. E) Eleştirmen, yapıta sanatsal ölçütlerin dışında bir gözle bakmamayı başaran kişidir.
4
35. Bilim kurgunun bizdeki geçmişi çok eskiye dayanmıyor.
Bu terimi ilk kullanan da Orhan Duru'ymuş. Kimileri,
Refik Halit'in Hülya Bu Ya adlı romanını bir nevi bilim
kurgu sayıyor. "İnsan ruhunu anlamadan atomu izah
munetmek mümkün değildir." diyen Peyami Safa'nın ütopik
ülke Simeranya'yı anlattığı romanı Yalnızız da kısmen
höyle. Daha yenilere gelirsek İzzet Yasar'ın Camdan
gut Mezbahalar adlı kitabından bahsedebiliriz. Can acıtan
bir kara mizah diliyle yazılmış öykülerde okuduklarınızı
unutmanız, irkiltici imgeleri zihninizden silmeniz müm-
olmayabilir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edil-
mektedir?
A) Ülkemizde bilim kurgu türündeki eserlere yeterince
ilgi gösterilmemesinden
B) Bilim kurgu türündeki yapıtların daha çok insan psi-
kolojisi üzerine kaleme alındığından
C) Bilim kurgu türündeki eserlerin yazınımızdaki ör-
neklerinden
Yazarlarımızın bilim kurgu türüne yaklaşımlarının
farklılıklar gösterebildiğinden
E) Yazınımızda bilim kurgu türüne ait örneklerin sanıl-
dığından çok fazla olduğundan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4 35. Bilim kurgunun bizdeki geçmişi çok eskiye dayanmıyor. Bu terimi ilk kullanan da Orhan Duru'ymuş. Kimileri, Refik Halit'in Hülya Bu Ya adlı romanını bir nevi bilim kurgu sayıyor. "İnsan ruhunu anlamadan atomu izah munetmek mümkün değildir." diyen Peyami Safa'nın ütopik ülke Simeranya'yı anlattığı romanı Yalnızız da kısmen höyle. Daha yenilere gelirsek İzzet Yasar'ın Camdan gut Mezbahalar adlı kitabından bahsedebiliriz. Can acıtan bir kara mizah diliyle yazılmış öykülerde okuduklarınızı unutmanız, irkiltici imgeleri zihninizden silmeniz müm- olmayabilir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edil- mektedir? A) Ülkemizde bilim kurgu türündeki eserlere yeterince ilgi gösterilmemesinden B) Bilim kurgu türündeki yapıtların daha çok insan psi- kolojisi üzerine kaleme alındığından C) Bilim kurgu türündeki eserlerin yazınımızdaki ör- neklerinden Yazarlarımızın bilim kurgu türüne yaklaşımlarının farklılıklar gösterebildiğinden E) Yazınımızda bilim kurgu türüne ait örneklerin sanıl- dığından çok fazla olduğundan
Edebiyat ödülleri; ister ulusal olsun ister uluslararası, daima
tartışmalarla örülü bir ağın içindedir. Roman, öykü, şiir, kur-
maca hatta edebiyatın ta kendisi dahi yüzde yüz objektif bir
bakış açısıyla değerlendirilecek, teraziye konup tartılacak,
laboratuvara sokulup incelenecek şeyler değildir. Tabi bir
de okurun, yani tek tek birbirinden bağımsız binlerce se-
sin varlığı işin içine girince seyredin cümbüşü... Fakat yine
okur olarak bizler, ödül alan yazarlara ve eserlere şöyle bir
dönüp bakarız. "Nesine ödül vermişler, hele bir okuyalım."
diye elimiz o kitaplara uzanır. Pozitif ya da negatif bir ön
yargıyla okuruz bu yazar ve eserleri. "Yok artık, nasıl ödül
vermişler buna ya!" diye kızdığımız da olur, "Hak etmiş, ben
de olsam ödülü verirdim" diye kendi okurluğumuzun gönlü-
nü okşadığımız da...
playınız.
35. Bu parçaya göre edebiyat ödüllerinin "tartışmalarla örü-
lü bir ağın içinde" olmasının asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Edebiyat ödüllerinin nesnel değerlendirme ölçütlerine
bağlanamaması
Edebiyatın nesnel verilere dayandırılamayan bir alan
olması
C) Edebiyat ödüllerinin tartışmalara açık özelliklere sahip
olması
D) Ödül verilen yazarların eserlerinin ilgi çekmesi
E Okurların söz konusu yazarların eserlerini kendi ölçütle-
rine göre incelemek istemesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Edebiyat ödülleri; ister ulusal olsun ister uluslararası, daima tartışmalarla örülü bir ağın içindedir. Roman, öykü, şiir, kur- maca hatta edebiyatın ta kendisi dahi yüzde yüz objektif bir bakış açısıyla değerlendirilecek, teraziye konup tartılacak, laboratuvara sokulup incelenecek şeyler değildir. Tabi bir de okurun, yani tek tek birbirinden bağımsız binlerce se- sin varlığı işin içine girince seyredin cümbüşü... Fakat yine okur olarak bizler, ödül alan yazarlara ve eserlere şöyle bir dönüp bakarız. "Nesine ödül vermişler, hele bir okuyalım." diye elimiz o kitaplara uzanır. Pozitif ya da negatif bir ön yargıyla okuruz bu yazar ve eserleri. "Yok artık, nasıl ödül vermişler buna ya!" diye kızdığımız da olur, "Hak etmiş, ben de olsam ödülü verirdim" diye kendi okurluğumuzun gönlü- nü okşadığımız da... playınız. 35. Bu parçaya göre edebiyat ödüllerinin "tartışmalarla örü- lü bir ağın içinde" olmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyat ödüllerinin nesnel değerlendirme ölçütlerine bağlanamaması Edebiyatın nesnel verilere dayandırılamayan bir alan olması C) Edebiyat ödüllerinin tartışmalara açık özelliklere sahip olması D) Ödül verilen yazarların eserlerinin ilgi çekmesi E Okurların söz konusu yazarların eserlerini kendi ölçütle- rine göre incelemek istemesi
Polyannacılık, kayba uğradığımızda elimizde kalan-
ları fark etme ve sevinme becerisidir. Bu, bir psikolo-
jik savunma mekanizmasıdır ve yerinde kullanıldığın-
da kişiyi, kaygıdan, sıkıntıdan korur. Bu, kendini avut-
mak değil, bardağın dolu yanını fark etmektir. Diyelim
ki biri, bacağını kaybetti; şüphesiz kötü bir durumdur.
Ancak bu kişinin önünde iki yol uzanır: Birinci yol, bir
bacak gittiği için yaşamdan elini çekmek, sürekli
üzülmek, artık hiçbir şeyden keyif almamaktır. İkinci
yolsa şudur: Mademki geriye dönüş yoktur, mevcut
durumu kabullenmek, elinde kalan bacağa sevinmek,
yaşamdan elini eteğini çekmemektir. İkinci yol
Polyannacılıktır, bu oyunu oynayanın ömrü birinciye
göre daha kaliteli geçer.
Bu parçanın anlatımında yazar, aşağıdakilerin
hangisine başvurmamıştır?
C) iki durumu karşılaştırmaya
Açıklamaya dayalı anlatım yöntemine
EX Konuyu bir olay örgüsü içinde ele almaya
C) G-
D) C
9.
A) Bir kavramı tanımlamaya
BÖrnek vererek okuru bir fikre inandırmaya çalış-
maya
şis
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Polyannacılık, kayba uğradığımızda elimizde kalan- ları fark etme ve sevinme becerisidir. Bu, bir psikolo- jik savunma mekanizmasıdır ve yerinde kullanıldığın- da kişiyi, kaygıdan, sıkıntıdan korur. Bu, kendini avut- mak değil, bardağın dolu yanını fark etmektir. Diyelim ki biri, bacağını kaybetti; şüphesiz kötü bir durumdur. Ancak bu kişinin önünde iki yol uzanır: Birinci yol, bir bacak gittiği için yaşamdan elini çekmek, sürekli üzülmek, artık hiçbir şeyden keyif almamaktır. İkinci yolsa şudur: Mademki geriye dönüş yoktur, mevcut durumu kabullenmek, elinde kalan bacağa sevinmek, yaşamdan elini eteğini çekmemektir. İkinci yol Polyannacılıktır, bu oyunu oynayanın ömrü birinciye göre daha kaliteli geçer. Bu parçanın anlatımında yazar, aşağıdakilerin hangisine başvurmamıştır? C) iki durumu karşılaştırmaya Açıklamaya dayalı anlatım yöntemine EX Konuyu bir olay örgüsü içinde ele almaya C) G- D) C 9. A) Bir kavramı tanımlamaya BÖrnek vererek okuru bir fikre inandırmaya çalış- maya şis
bluşmaya
at algila-
le dilde,
andıkça
ağzında
kinlerde
ciler ne-
nlerden
tibaren
nra ise
iklar
nleri
endemik-
4
25. Uzay uçuşunun kalbe pek çok etkisinin olduğu biliniyor.
Bu uçuşların sonucunda astronotların kalbinde geçici
bir şekil değişikliği meydana geliyor. Astronot Dünya'ya
döndükten kısa bir süre sonra astronotun kalbi normal
haline dönüyor. Bilim insanları şekil değişikliğinin uzun
dönemde ne tür etkileri olacağını tam olarak bilmese
de bu şekil değişikliğini kalbin uzayda daha az verimle
çalışmasına bağlıyor. Astronotlar Dünya'ya döndükten
sonra genellikle sersemlik ya da ayağa kalktıklarında
kan basıncının hızla ve aşırı derecede düşmesi nede-
niyle bayılma gibi sorunlar yaşıyor. Uzay yolculukları
sırasında da astronotlarda düzensiz kalp atışı gözleni-
yor.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi-
lir?
A) Uzay yolculuklarında yaşanan sağlık sorunları ne-
deniyle aksamalar olmaktadır.
B) Uzay uçuşları sırasında kalpte meydana gelen fi-
ziksel değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı
henüz bilinmemektedir.
Uzay uçuşlarında meydana gelen sağlık sorunları
genellikle kalpten kaynaklanmaktadır.
insan vücudu zamanla uzaydaki yaşam koşullarına
uyum sağlamaktadır.
E) Bilim insanları uzayda yaşamı kolaylaştıracak yeni
buluşlar için yoğun çaba sarf etmektedir.
26. (1) Doğaçlama yapan bir caz müzisyeninin performansı
T
27.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
bluşmaya at algila- le dilde, andıkça ağzında kinlerde ciler ne- nlerden tibaren nra ise iklar nleri endemik- 4 25. Uzay uçuşunun kalbe pek çok etkisinin olduğu biliniyor. Bu uçuşların sonucunda astronotların kalbinde geçici bir şekil değişikliği meydana geliyor. Astronot Dünya'ya döndükten kısa bir süre sonra astronotun kalbi normal haline dönüyor. Bilim insanları şekil değişikliğinin uzun dönemde ne tür etkileri olacağını tam olarak bilmese de bu şekil değişikliğini kalbin uzayda daha az verimle çalışmasına bağlıyor. Astronotlar Dünya'ya döndükten sonra genellikle sersemlik ya da ayağa kalktıklarında kan basıncının hızla ve aşırı derecede düşmesi nede- niyle bayılma gibi sorunlar yaşıyor. Uzay yolculukları sırasında da astronotlarda düzensiz kalp atışı gözleni- yor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi- lir? A) Uzay yolculuklarında yaşanan sağlık sorunları ne- deniyle aksamalar olmaktadır. B) Uzay uçuşları sırasında kalpte meydana gelen fi- ziksel değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinmemektedir. Uzay uçuşlarında meydana gelen sağlık sorunları genellikle kalpten kaynaklanmaktadır. insan vücudu zamanla uzaydaki yaşam koşullarına uyum sağlamaktadır. E) Bilim insanları uzayda yaşamı kolaylaştıracak yeni buluşlar için yoğun çaba sarf etmektedir. 26. (1) Doğaçlama yapan bir caz müzisyeninin performansı T 27.
e
3.
çalışınız.
con
Kartvizit tasarlarken özen gösterilmesi gereken noktaların ba-
şında görsel uyum ve estetik gelir. Kartvizitinizin üzerinde yer
alan bilgilerin dikkat çekici olması buna bağlıdır. Yazılar için kul-
lanılacak fontun okunabilirliği, logonun makul bir büyüklükte ol-
ması, yazı boyutunun göz yormaması kritik bir rol oynuyor. Ya-
zıların okunaklı olması için basit fontlar seçmeniz, birbiri ile kont-
UD
rast ve uyumlu renklere yer vermeniz işinizi kolaylaştıracaktır.
pent
Böylece göz yormadan dikkat çekmeyi sağlayabilir ve işinizdeki
profesyonelliği kartvizitinize yansıtabilirsiniz.
Bu parçadan hareketle kartvizit tasarımı ile ilgili aşağıdakile-
rin hangisine ulaşılamaz?
T
A) Yazılar kolay okunabilecek büyüklükte ayarlanmalıdır.
B) Uyum oluşturan karşıt renkler kullanılmalıdır.
C Kartvizit boyutu, ne büyük ne de küçük tasarlanmalıdır.
D) Bilgilerin dikkat çekmesi göze hoş gelmekle ilgilidir.
E) İlgiyi göz yormadan çekmek gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
e 3. çalışınız. con Kartvizit tasarlarken özen gösterilmesi gereken noktaların ba- şında görsel uyum ve estetik gelir. Kartvizitinizin üzerinde yer alan bilgilerin dikkat çekici olması buna bağlıdır. Yazılar için kul- lanılacak fontun okunabilirliği, logonun makul bir büyüklükte ol- ması, yazı boyutunun göz yormaması kritik bir rol oynuyor. Ya- zıların okunaklı olması için basit fontlar seçmeniz, birbiri ile kont- UD rast ve uyumlu renklere yer vermeniz işinizi kolaylaştıracaktır. pent Böylece göz yormadan dikkat çekmeyi sağlayabilir ve işinizdeki profesyonelliği kartvizitinize yansıtabilirsiniz. Bu parçadan hareketle kartvizit tasarımı ile ilgili aşağıdakile- rin hangisine ulaşılamaz? T A) Yazılar kolay okunabilecek büyüklükte ayarlanmalıdır. B) Uyum oluşturan karşıt renkler kullanılmalıdır. C Kartvizit boyutu, ne büyük ne de küçük tasarlanmalıdır. D) Bilgilerin dikkat çekmesi göze hoş gelmekle ilgilidir. E) İlgiyi göz yormadan çekmek gerekir.
TYT/ TÜRKÇE
29. Günlük dil, meramını anlatmaya yarar. Ferah, özgür, neyse
ne, ne eksik ne fazla. Ne zaman ki iki satır bir şey yazmak
için kalemi elime alıyorum o zaman bile amacımı en kolay
biçimde anlatabilmek için uygun, yeterli sözcükler aramaya
koyuluyorum. Çünkü yazar olarak uğraşım, sevip önemse-
diğim dili günlük dilin dışına taşımak, duygu yoğunluğu taşı-
yan başka yerlere götürmek.
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Yazı dilinin günlük dile yaklaştırılması gerektiği
B) Yazı dilinin günlük dilden çok farklı olduğu
Yazar olmak için dil üzerine çalışmak gerektiği
Daunlük dili yapıtlara taşımak istediği
EXTürkçenin yazı dili olarak yeterli olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/ TÜRKÇE 29. Günlük dil, meramını anlatmaya yarar. Ferah, özgür, neyse ne, ne eksik ne fazla. Ne zaman ki iki satır bir şey yazmak için kalemi elime alıyorum o zaman bile amacımı en kolay biçimde anlatabilmek için uygun, yeterli sözcükler aramaya koyuluyorum. Çünkü yazar olarak uğraşım, sevip önemse- diğim dili günlük dilin dışına taşımak, duygu yoğunluğu taşı- yan başka yerlere götürmek. Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdakiler- den hangisidir? A) Yazı dilinin günlük dile yaklaştırılması gerektiği B) Yazı dilinin günlük dilden çok farklı olduğu Yazar olmak için dil üzerine çalışmak gerektiği Daunlük dili yapıtlara taşımak istediği EXTürkçenin yazı dili olarak yeterli olduğu
5. İnsan, dünyayı yalnız yorumlamakla kalmayıp onu değiştir-
mek zorunda olduğu için yazar olur. Çağına tanıklık etmek,
kitleleri güdülemek, gerçekten yola çıkıp, onu dönüştürerek
yeniden üretmek için yazar olur ama yalnızlığı kader olarak
seçmeyi bildiği için yazar olmaz.
Bu paragrafta yazar olmanın koşulları arasında aşağı-
dakilerden hangisi yoktur?
A) Topluma yol gösterici olmak
B) Yaşadığı dönemi anlatmak
C) Gerçekleri hayalleri ile süslemek
D) Koşulları değiştirmek
E) Gerçekleri yansıtmak
www
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. İnsan, dünyayı yalnız yorumlamakla kalmayıp onu değiştir- mek zorunda olduğu için yazar olur. Çağına tanıklık etmek, kitleleri güdülemek, gerçekten yola çıkıp, onu dönüştürerek yeniden üretmek için yazar olur ama yalnızlığı kader olarak seçmeyi bildiği için yazar olmaz. Bu paragrafta yazar olmanın koşulları arasında aşağı- dakilerden hangisi yoktur? A) Topluma yol gösterici olmak B) Yaşadığı dönemi anlatmak C) Gerçekleri hayalleri ile süslemek D) Koşulları değiştirmek E) Gerçekleri yansıtmak www
4.
Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde
hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve
israrcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu
söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin birbi-
rini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok
polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı gün-
lerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca şiirini
yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir. Üste-
lik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, sohbet
eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe
benzer dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirler-
dir bunlar.
Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine
B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna
C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna
D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına
E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmediğine
10032 ALESI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve israrcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin birbi- rini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı gün- lerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir. Üste- lik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirler- dir bunlar. Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmediğine 10032 ALESI
"Kültür", üzerinde uzlaşılamayan kavramlardandır. Yüz
elliden çok tanımı yapılmıştır. Bilimsel alanda "uygarlık",
beşerî alanda ve günlük dilde "eğitim", estetik alanda
"sanat" sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmıştır. Hatta
bazı çevreler, kültür savaşlarından ve kültür devriminden
söz etmektedir. Birçok sanatçının da ilgi alanına girmiştir.
Voltaire, bu sözcüğe; insan zekâsının oluşumu, gelişimi,
yüceltilmesi anlamını kazandırmıştır. Kültür kavramının
açıklanmasıyla ilgili olarak akla ilk gelen ve bu konu üze-
rinde en fazla yorum yapan, bir anlamda belirleyici olan,
kültür kavramının yanında medeniyet ve konuyla ilgili di-
ğer kavramlar üzerinde araştırmalar yapan Ziya Gökalp
de bu sorun üzerinde durmuştur.
Bu parçanın anlatımında,
I. Açıklama
II. Karşılaştırma
III. Örnekleme
IV. Tanık gösterme
belirlemelerinden hangileri kullanılmamıştır?
A) Yalnız II
B) I ve III
D) Yalnız IV
C) II ve III
E) III ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
"Kültür", üzerinde uzlaşılamayan kavramlardandır. Yüz elliden çok tanımı yapılmıştır. Bilimsel alanda "uygarlık", beşerî alanda ve günlük dilde "eğitim", estetik alanda "sanat" sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmıştır. Hatta bazı çevreler, kültür savaşlarından ve kültür devriminden söz etmektedir. Birçok sanatçının da ilgi alanına girmiştir. Voltaire, bu sözcüğe; insan zekâsının oluşumu, gelişimi, yüceltilmesi anlamını kazandırmıştır. Kültür kavramının açıklanmasıyla ilgili olarak akla ilk gelen ve bu konu üze- rinde en fazla yorum yapan, bir anlamda belirleyici olan, kültür kavramının yanında medeniyet ve konuyla ilgili di- ğer kavramlar üzerinde araştırmalar yapan Ziya Gökalp de bu sorun üzerinde durmuştur. Bu parçanın anlatımında, I. Açıklama II. Karşılaştırma III. Örnekleme IV. Tanık gösterme belirlemelerinden hangileri kullanılmamıştır? A) Yalnız II B) I ve III D) Yalnız IV C) II ve III E) III ve IV
23. Ahmet Mithat Efendi, Esrar-i Cinayat
(Cinayetlerin Sırrı) adlı eseriyle Türkiye'de
polisiyeyi başlatan yazar olarak görülür. Buna
rağmen bizim edebiyatçılarımız, polisiyeyi
küçümsemek gibi büyük bir yanılgı içinde
oldular Açık konuşmak gerekirse bunun temel
nedeni romani Batidan almamızdır. Bizim
edebiyatımız destan ve masallardır. Bu
topraklarda yoğun bir şiir, efsane, destan
kültürü vardır. Bu kültür uzun yıllar yaşamaya
devam etmiş, birçok şair ve yazar yetiştirmiştir.
Biz bütün bu edebî üretimden etkilendik ancak
romani cok sonraları Batı'dan aldık. Batı'daki
edebiyat rüzgârları bize çok sonradan yansıdığı
için polisiyedeki değişim de çok geç
gerçekleşti. Oysa yazarlarımızın zorunluluktan
da olsa kaleme aldığı polisiyeler çok keyiflidir.
Kemal Tahir, Peyami Safa yazdıkları
polisiyelerin altına kendi isimlerini bile koymaya
utanmıştır. Çok daha sonraları polisiyenin
başarılı ve etkileyici bir entelektüel faaliyet
içinde yazılabileceğini gördük. Umberto
Eco'nun çok satan romanı Gülün Adı veya
Borges'in yazdığı hikâyeler bunun en güzel
örnekleridir. Avrupa ülkelerinde polisiyenin çok
okunmasının temel nedeni, oralarda iyi bir okur
kitlesi olmasıdır. O okur kitlesi için iyi bir polisiye
ziyafettir. Bizde okur kitlesi gelişmediği için
insanlar hâlâ romanlardan hayat formülleri
almaya çalışıyor.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin
cevabı yoktur?
A) Türkiye'de polisiye romana bakış nasıldır?
B) Türkiye'de roman yazılmadan önce hangi
türler ön plandaydı?
C) Bat edebiyatında polisive romanın çokça
okunması beyle ilgili?
D) Türkiye'de polisiye roman türü denince
aklınıza kimler gelir?
E) Turkiye'de polisiye roman üretimini
yaygınlaştırmak için neler yapılmalıdır?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Ahmet Mithat Efendi, Esrar-i Cinayat (Cinayetlerin Sırrı) adlı eseriyle Türkiye'de polisiyeyi başlatan yazar olarak görülür. Buna rağmen bizim edebiyatçılarımız, polisiyeyi küçümsemek gibi büyük bir yanılgı içinde oldular Açık konuşmak gerekirse bunun temel nedeni romani Batidan almamızdır. Bizim edebiyatımız destan ve masallardır. Bu topraklarda yoğun bir şiir, efsane, destan kültürü vardır. Bu kültür uzun yıllar yaşamaya devam etmiş, birçok şair ve yazar yetiştirmiştir. Biz bütün bu edebî üretimden etkilendik ancak romani cok sonraları Batı'dan aldık. Batı'daki edebiyat rüzgârları bize çok sonradan yansıdığı için polisiyedeki değişim de çok geç gerçekleşti. Oysa yazarlarımızın zorunluluktan da olsa kaleme aldığı polisiyeler çok keyiflidir. Kemal Tahir, Peyami Safa yazdıkları polisiyelerin altına kendi isimlerini bile koymaya utanmıştır. Çok daha sonraları polisiyenin başarılı ve etkileyici bir entelektüel faaliyet içinde yazılabileceğini gördük. Umberto Eco'nun çok satan romanı Gülün Adı veya Borges'in yazdığı hikâyeler bunun en güzel örnekleridir. Avrupa ülkelerinde polisiyenin çok okunmasının temel nedeni, oralarda iyi bir okur kitlesi olmasıdır. O okur kitlesi için iyi bir polisiye ziyafettir. Bizde okur kitlesi gelişmediği için insanlar hâlâ romanlardan hayat formülleri almaya çalışıyor. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Türkiye'de polisiye romana bakış nasıldır? B) Türkiye'de roman yazılmadan önce hangi türler ön plandaydı? C) Bat edebiyatında polisive romanın çokça okunması beyle ilgili? D) Türkiye'de polisiye roman türü denince aklınıza kimler gelir? E) Turkiye'de polisiye roman üretimini yaygınlaştırmak için neler yapılmalıdır?
nom ellerstad nähtelyalo (rob pabrimegay inex
16. Melatonin ise uyku-uyanıklık döngümüzü düzenleyen te-
mel hormondur.
3.
Böylece seratonin ile depresyon sürecinde rahat uyuya-
mayan hastaların, uyku problemleri de düzene girer.
VIII. Depresyon tedavisinde iki sinir hücresinin bağlantı kur-
duğu bölgedeki serotonin miktarı artırılarak depresyo-
nun belirtileri önlenmeye çalışılır.
IV. Duygu durumumuzu düzenleyen serotonin, depresyon
tedavisinde kullanılır.
V. Bunun dışında serotonin, vücutta melatonin üretimi için
gerekli bir maddedir.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturul-
duğunda aşağıdakilerden hangisi baştan üçüncü cüm-
le olur?
A) I
BNN
C) III
D) IV gim
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nom ellerstad nähtelyalo (rob pabrimegay inex 16. Melatonin ise uyku-uyanıklık döngümüzü düzenleyen te- mel hormondur. 3. Böylece seratonin ile depresyon sürecinde rahat uyuya- mayan hastaların, uyku problemleri de düzene girer. VIII. Depresyon tedavisinde iki sinir hücresinin bağlantı kur- duğu bölgedeki serotonin miktarı artırılarak depresyo- nun belirtileri önlenmeye çalışılır. IV. Duygu durumumuzu düzenleyen serotonin, depresyon tedavisinde kullanılır. V. Bunun dışında serotonin, vücutta melatonin üretimi için gerekli bir maddedir. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturul- duğunda aşağıdakilerden hangisi baştan üçüncü cüm- le olur? A) I BNN C) III D) IV gim E) V
J
8
TYT DENEME
13.-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Otizm çoğu zaman halk arasında "zihinsel yetersizlik" ve "hi-
peraktivite" olarak bilinir. Oysa otizm, ne bir zihinsel yetersizlik
ne de bir hiperaktivite bozukluğudur. Otizm, doğuştan gelen ve
genelde 2-3 yaşlarında fark edilen, sosyal davranışları ve ileti-
şimi etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizmli bireylerde göz
teması kuramama, gözlerin bir yere takılıp kalması, parmak uç-
larında yürüme, anlamsız gülmeler, ağlamalar, öfke nöbetleri
görülür. Kalabalık bir ortama girdiğinde sanki orada kimse yok-
muş gibi davranır, yalnızlığı seçer. Takıntılı davranışları vardır.
Her gün aynı saatte aynı şeyleri yapmak, her gün aynı yeme-
ği yemek istemek, her gün okula aynı yoldan gitmek gibi... Ta-
kıntılı davranışlarının dışına çıkıldığında, örneğin okula farklı bir
yoldan gidildiğinde rutinleri bozulduğu için öfke nöbeti geçire-
bilirler. Evde yapılan ufak değişiklerden hoşlanmazlar. Örne-
ğin eşyaların yerini değiştirmeniz, öfke nöbetine sebep olabilir.
nenit
lor
-Onl
4
13. Bu parçadan otizmle ilgili olarak,
1. Sonradan gelişen bir hastalık olmadığı
II. Bu hastalıkla ilgili yanlış bir kanı olduğu
III. Yüz yüze iletişimde zorlukların yaşandığı
IV. İlerleyen yaşlarda tedavi edilebildiği
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) I ve Il
dok
B) Yalnız II
D) Yalnız IV
E) II ve IV
ill
C) II ve IV
15.
2008
JON
Yanıt Yayınları
me
hich
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
J 8 TYT DENEME 13.-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Otizm çoğu zaman halk arasında "zihinsel yetersizlik" ve "hi- peraktivite" olarak bilinir. Oysa otizm, ne bir zihinsel yetersizlik ne de bir hiperaktivite bozukluğudur. Otizm, doğuştan gelen ve genelde 2-3 yaşlarında fark edilen, sosyal davranışları ve ileti- şimi etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizmli bireylerde göz teması kuramama, gözlerin bir yere takılıp kalması, parmak uç- larında yürüme, anlamsız gülmeler, ağlamalar, öfke nöbetleri görülür. Kalabalık bir ortama girdiğinde sanki orada kimse yok- muş gibi davranır, yalnızlığı seçer. Takıntılı davranışları vardır. Her gün aynı saatte aynı şeyleri yapmak, her gün aynı yeme- ği yemek istemek, her gün okula aynı yoldan gitmek gibi... Ta- kıntılı davranışlarının dışına çıkıldığında, örneğin okula farklı bir yoldan gidildiğinde rutinleri bozulduğu için öfke nöbeti geçire- bilirler. Evde yapılan ufak değişiklerden hoşlanmazlar. Örne- ğin eşyaların yerini değiştirmeniz, öfke nöbetine sebep olabilir. nenit lor -Onl 4 13. Bu parçadan otizmle ilgili olarak, 1. Sonradan gelişen bir hastalık olmadığı II. Bu hastalıkla ilgili yanlış bir kanı olduğu III. Yüz yüze iletişimde zorlukların yaşandığı IV. İlerleyen yaşlarda tedavi edilebildiği yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) I ve Il dok B) Yalnız II D) Yalnız IV E) II ve IV ill C) II ve IV 15. 2008 JON Yanıt Yayınları me hich
18. Yazar, her öyküye bir roman gömüyor adeta; "Bulma-se
si benden, çoğaltması senden." der gibi, okuyucunun
önüne zengin malzemeler bırakıyor ve gidiyor. Bu
Colo
yüzden, onu okumak biraz emek istiyor.USADY (
d shusdy
bobols vibys
Bu parçada söz konusu yazarla ilgili olarak an-
21 latılmak istenen aşağıdakilerden
rislo
Asmole
hangisidir? orle
A) Olayları, öyküye benzeyen bir kalıp içinde; ama
2orno roman gibi uzun ve ayrıntılı olarak anlattığı 267000
içinde; amal
esm
B)
Kişileri ve olayları karmaşık bir yapıda anlatarak
okuyucunun onları anlamakta zorlanmasına ne-
den olduğu
91901.1916X9V
hahobie smuss
sorusun
C) Söylediklerinin okuyucu tarafından geniş yorum-
lar yapmayı gerektiren bir nitelik taşıdığı
D) Her seferinde çok değişik konuları işleyerek oku-
yucuyu şaşırttığı
E) Öykülerini belli bir sonuca bağlamadan bitirerek
okuyucunun, yapıtlarına olan ilgisini canlı tutma-
ya çalıştığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Yazar, her öyküye bir roman gömüyor adeta; "Bulma-se si benden, çoğaltması senden." der gibi, okuyucunun önüne zengin malzemeler bırakıyor ve gidiyor. Bu Colo yüzden, onu okumak biraz emek istiyor.USADY ( d shusdy bobols vibys Bu parçada söz konusu yazarla ilgili olarak an- 21 latılmak istenen aşağıdakilerden rislo Asmole hangisidir? orle A) Olayları, öyküye benzeyen bir kalıp içinde; ama 2orno roman gibi uzun ve ayrıntılı olarak anlattığı 267000 içinde; amal esm B) Kişileri ve olayları karmaşık bir yapıda anlatarak okuyucunun onları anlamakta zorlanmasına ne- den olduğu 91901.1916X9V hahobie smuss sorusun C) Söylediklerinin okuyucu tarafından geniş yorum- lar yapmayı gerektiren bir nitelik taşıdığı D) Her seferinde çok değişik konuları işleyerek oku- yucuyu şaşırttığı E) Öykülerini belli bir sonuca bağlamadan bitirerek okuyucunun, yapıtlarına olan ilgisini canlı tutma- ya çalıştığı
6.
I. Dil, insanlar arasındaki en önemli iletişim aracıdır.
II. Çünkü dil becerileri, sadece okulda değil hayatın
her kademesinde ihtiyaç duyulan etkili iletişimin en
önemli aracıdır.
III. Dil becerilerini etkili kullanabilen insanlardan oluşan
bir toplumda, kişiler ve kurumlar arasında daha
sağlıklı bir iletişim kurulabilir.
IV. Bu bakımdan her devletin eğitim sisteminde
insanların dil becerilerini geliştirmek, öncelikli eğitsel
amaçlar arasında yer alır.
V. İnsanların ortak duygu ve düşünceler etrafında
bir araya gelebilmelerine, bilgi ve birikimlerini
birbirlerine aktarmalarına olanak sağlar.
3D ya
Numaralanmış cümlelerden hangi ikisinin yeri
değiştirildiğinde parçanın anlam ve anlatım akışı
sağlanır?
A) I. ve II.
D) II. ve IV.
B) II. ve
C) III. ve
E) IV. ve V.
8.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. I. Dil, insanlar arasındaki en önemli iletişim aracıdır. II. Çünkü dil becerileri, sadece okulda değil hayatın her kademesinde ihtiyaç duyulan etkili iletişimin en önemli aracıdır. III. Dil becerilerini etkili kullanabilen insanlardan oluşan bir toplumda, kişiler ve kurumlar arasında daha sağlıklı bir iletişim kurulabilir. IV. Bu bakımdan her devletin eğitim sisteminde insanların dil becerilerini geliştirmek, öncelikli eğitsel amaçlar arasında yer alır. V. İnsanların ortak duygu ve düşünceler etrafında bir araya gelebilmelerine, bilgi ve birikimlerini birbirlerine aktarmalarına olanak sağlar. 3D ya Numaralanmış cümlelerden hangi ikisinin yeri değiştirildiğinde parçanın anlam ve anlatım akışı sağlanır? A) I. ve II. D) II. ve IV. B) II. ve C) III. ve E) IV. ve V. 8.
(
38. Alışkanlıklarımızın
kış uykusu, bizi karanlık mağarala-
rına doğru çeker ve uyandığımızda ıskalanmış bir ya-
şam, asık suratla dikilir karşımıza.
Aşağıdakilerden
hangisi bu cümleye en yakın anla-
mı içerir?
A) Alışkanlıklar aslında yaşamı güzelleştirir ama bunu
biz pek fark edemeyiz.
B) Alışkanlıklar yaşamı olumsuz etkiler, yaşamımızın
boşa geçmesine neden olur.
C) Yaşamın gücü, olumlu alışkanlıklar kazanmamızda
gizlidir.
D) Alışkanlıklar halata benzer, istesek de onu kopara-
mayız.
E) Alışkanlıkların süreklilik göstermesi, Insanlarla ileti-
şim kurmamızı engeller.
40.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
( 38. Alışkanlıklarımızın kış uykusu, bizi karanlık mağarala- rına doğru çeker ve uyandığımızda ıskalanmış bir ya- şam, asık suratla dikilir karşımıza. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın anla- mı içerir? A) Alışkanlıklar aslında yaşamı güzelleştirir ama bunu biz pek fark edemeyiz. B) Alışkanlıklar yaşamı olumsuz etkiler, yaşamımızın boşa geçmesine neden olur. C) Yaşamın gücü, olumlu alışkanlıklar kazanmamızda gizlidir. D) Alışkanlıklar halata benzer, istesek de onu kopara- mayız. E) Alışkanlıkların süreklilik göstermesi, Insanlarla ileti- şim kurmamızı engeller. 40.