Anlatım Biçimleri Soruları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri20. Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası'nda evi bir
"mutluluk mekânı" olarak tarif eder. Yazar, düş kuran bir
çocuk için evin koruyucu sınırlar oluşturduğundan,
anıların ve düşlerin barınağı olduğundan söz eder. Evi
tarif ederken en çok da ışık imgesine başvurur.
Penceredeki ışığı evin gözüne benzetir. Evden uzak,
yolda olduğumuz zamanlarda, özellikle tren
yolculuklarında, biz de bu bağlantıyı kurmuşuzdur. Tren
akşam vakti istasyon boyunca dizilmiş evlerin önünde
durduğunda, ışıkları yanan ve perdeleri henüz
örtülmemiş evlerin içine merakla bakarız. Dışarıda,
karanlıktayızdır; evdeyse ışık vardır. Sofra hazırlanıyor
veya birileri konuşuyordur. Kimseyi göremesek bile
televizyonun odayı aydınlatan mavi ışığı evde bir
hayatın sürüp gittiğini söyler bize.
Bu parçada "evin gözü" ifadesiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Canlılık
B) Birliktelik
D) Ferahlık
C) Farkındalık
E) Yalnızlık
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri23. I. Araştırmanın başında yer alan Maria Blasco, "Bu araş-
tırmanın sonuçlan bize "normal, ölümlü bir hücreyi, ölüm-
süz bir hücreye çevirebileceğimizi gösterdi." diyor.
II.
III. Bunu ispatlamak için de laboratuvar fareleri üzerinde de-
neyler yaptılar ve telomeraz düzeyleri 10 kat arttırılmış
olanların, normallerinden yüzde 50 daha uzun yaşadık-
larını gördüler.
IV. İnsan yaşlandıkça hücreleri bölünüyor ve ölüyor.
V. İspanyol bilim adamları, hücrelerdeki bu ölümlerin azal-
tılması için vücudun doğal telomeraz düzeyini arttırmak
gerektiğine dair bir teori geliştirdiler.
A) I
Bunun özenli ve dikkatli bir biçimde kullanılması duru-
munda, insan yaşamının da uzatılabileceği konusunda
yardımcı olacağını kaydediyor.
Yukarıda verilen cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün
oluşturacak şekilde sıralandığında hangi cümle baştan
üçüncü olur?
X
TÜRKÇE
B) II
|||
E) V
D
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDERSCU
22. Gençlere bakıyorum, kendilerinin bir şey öğrenme-
lerine yarayacak en kıymetli zamanlarını boşu boşuna, &
bir mirasyedinin para harcaması gibi harcıyorlar. Harca-
nan para yeniden kazanılabilir. Ama boşuna harcanmış
zamanı tekrar geri alıp eski yerine koyamazsınız. O, bo-
yuna akar gider. Siz uyursunuz, zaman uyumaz; akışına
devam eder. Durmaksızın boyuna giderken sizin ömrü-
nüzü de beraberinde götürür.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
24.
A Bir şeyler öğrenebilmenin en uygun olduğu zaman-
lar genç yaşlardır.
B) Hayat çok hızlı akar ve siz bunun farkına varmaz-
sınız.
Öğrenmenin yaşının olmadığını anlatmak çok zordur.
D) İnsanların zamanı iyi kullanması gerektiği onlara öğ-
retilmiyor.
E) Zamanın kıymetini insanoğlu ne yazık ki genç yaş-
Harda iken bilemiyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerikur-
arak
blum
anın
arın
e de
$1-
de
ye
DERS KO
4.
1. Utah Üniversitesi biyomedikal mühendislerinden olu-
şan bir ekip, hastaların iyileşmesini büyük ölçüde ge-
liştirecek bir yöntem olarak bağ dokusu ve tendon
gibi insan dokularını üretmek için 3 boyutlu baskı
hücreleri ile ilgili bir yöntem geliştirdi.
II. Bu yöntem tendon ve bağ dokuları ciddi hasara uğ-
ramış kişilerin 3 boyutlu baskı ile üretilmiş hücreler
ile dokuların kolayca değiştirilmesine ve hasar olu-
şan bölgenin çok hızlı bir şekilde iyileşmesine yar-
dımcı olabiliyor.
Bu parçada verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede verilen bilginin fayda sağlamayacağı be-
lirtilmiştir.
B) I. cümlede belirtilen yöntemin tüm dünyada uygula-
nabileceğinden söz edilmiştir.
C) I. cümledeki yargının nedenlerinden söz edilmiştir.
D1. cümledeki yöntemin kimler üzerinde uygulanacağı
hakkında bilgi verilmiştir.
E) I. cümlede bahsi geçen yöntemin mutlak başarıya
ulaştığı bilgisi verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri13.
2010- ALES Sonbahar / Sözel-1
1. Tanzimat'tan itibaren yetişenlerinse
II. yepyeni bir kaynaktan yararlanmayı tercih et-
mişti S
III. edebiyat dünyamızda bu yazar
1
IV. körü körüne Batı'ya öykündüğü U
V. eskilerin Osmanlı geleneğini sürdürdüğü 2
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baş-
tan ikinci olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri32. Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire
eklediklerimizdir. Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların
dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne
anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin
şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış oluruz,
Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize
göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir.
Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir
değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne
sürülen düşüncelerden değildir?
A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir.
B) Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam, temel ölçüt
değildir.
CY Şiirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri
vardır.
D) in iletisi, temasına ve konusuna göre paralellik
göstermez
E) Sairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDENEME-1
24. Çocukluğumdan bu yana kelimelere tutkunum. Tek bir
kelime için daha o yaşta kulak kabartırdım. Aklım başım-
dan giderdi. Kelime kelime ile yan yana gelip de anlam
öbekleni kurdukça ve ben bunun ayırdına vardıkça tutkum
daha da köklendi. İnsanın bir varlık olduğu ve diliyle bir
var oluş edindiği bilgisi yazma bilincine dönüştü bende.
Yazdıkça var olduğumu ve var olabileceğimi, bunun insa-
ni en saf ve tertemiz bir eylem olduğunu düşündüğüm için
yazıyorum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Kelimelerin sizin için önemi nedir?
B) Okumak ve yazmak arasında nasıl bir ilişki vardır?
C) Yazarlık mesleğini neden seçtiniz?
D) Yazıları da varoluşçuluk üzerinde durmanızın
nedeni nedir?
E) Yazarlığa ne zaman başladınız?
TYT/TÜRKÇE
25 ve 25 ulan aşağıdaki parçays
s cevaplaynz.
attig kişiler arasında hiçbir zaman bire
bir dzu kurulamaz. Çok söylenmiş, kemkem
bir yargıdır bu. Ama buna karp pkan yazartar, czarlar
da vardır. Octavio Paz bunlardan biridir. O, Yazariann
ozanların gerçek yaşam öyküler, onlann yapılande
der. Yaşam öyküsünü, kendisiyle yapılan kimi söyleglen
de okuduktan sonra gördüm ki Pazin dediğ aslinda
doğru, onun gibi birçok romanci kendini yaratge kişilere
yansıtıyor. İçindeki o büyük öfkeyi, nefreti, yaratığı kişile
rin mayasına katıyor.
25. Böyle diyen bir yazardan aşağıdakilerin hangisini
söylemesi beklenemez?
A) Her roman, yaratıcısının yaşamdan izlerlaşır.
romandir; romanlan ise o asil roma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4. Kentler vardır, üretimindeki canlılıkla bir ülkenin
umut kaynağıdır. Kentler vardır, üzerinde binlerce
yıllık tarihi barındırır; tarihsel mirasına sessizce sa-
hip çıkar, aynı sessizlikle onu geleceğe taşır. Kent-
ler vardır, sahip olduğu güzelliklerle adını, ülke sı-
nırlarının dışında da duyurmayı bilir. Kentler vardır,
kültürel dokusuna bir zarar gelmesin diye mimari
kimliğinin bozulmasına izin vermez. İşte Ege Böl-
gesi'ndeki Denizli, bu özelliklerin tümüne sahip bir
kent.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edi-
len kentin bir özelliği değildir?
A) Ülkesinin ekonomisine katkıda bulunma
B) Kültürel ve tarihî değerleri koruma
C)Ülkesini, yurt dışında temsil etme
D) Köklü bir geçmişe sahip olma
E) Kentleşmeyi, var olan dokuyu koruyarak gerçek-
leştirme
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriSözcüklerin seçimine ve kullanımına önem vermek-
tedir.
konuyu anketmo
15. (1) Yazarın titiz bir dil işçiliğiyle oluşturduğu son dene-
me kitabı bugünlerde kitapçı raflarında yerini aldı. (11)
Bu denemelerinde yazar, ağırlıklı olarak modern şehir
yaşamında pervasız bir yapılaşma biçimi olan betonlaş-
ma ve AVM çılgınlığının çıkmazlarını irdeliyor. (III) Üç bö-
lüme ayırdığı denemelerinde ilkin, kişisel hayatından ay-
rıntılara da başvurarak aileyi, yaşanılan çevreyi ve doğa-
yı anlatıyor. (IV) Nesne ve mekân temasıyla çerçevele-
diği ikinci bölümünde, insan ve eşya ilişkisine, eşyanın
zamana direnen niteliklerine odaklanıyor. (V) Kitabın son
bölümündeki denemeleri ise modern hayat tarzının mer-
hametsizliğini, şehrin acımasızca yağmalanışını ve bu-
nun bireye, doğaya olumsuz yansımalarını tartışıyor.
Prt Yayınları
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, söz
konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?
A) II
B)
IV
DAV
III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri18. Aşağıdakilerin hangisinde farklı bir düşünce dile
getirilmiştir?
Gerçekte yazar ne yazdığını apaçık bilebilse de hiç
bilemese de onun asıl derdi, tasası "nasıl" da olsa
gerek, "Nasıl yazılmalı?"
B) Yazış diye bir şey vardır ortada. Birtakım şeyleri
seçtiği için değil, birtakım şeyleri şu ya da bu
biçimde söylemeyi seçtiği için yazar olur insan.
Evet düzyazıya değerini veren yazıştır.
C) Flaubert, içindeki fırtınayı tek bir "ben" olarak okura
yansıtmamak için gece yarısı balkona firlar; o
"ben"ini haykıra haykıra yıldızlara söyledikten sonra
yazmakta olduğu romanın başına dönermiş.
D) Yazma, sözcüklerle gerçekleştirilen bir davranıştır;
sözcüklerin dünyasında yapılan bir yolculuktur.
Yazar ise sözcüklerin ülkesinde yeni keşiflere çıkan
kişidir.
inh
Ben yazarın ne anlattığına bakmam; dil işçiliğine,
sözcüklerle oynama, boğuşma stiline bakarım.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriPRAK
CINCILIK
4.
Biblioterapi yani tedavi sürecinde kitabın etki gücünden ya-
rarlanma tekniğinin temeli 1930'lu yıllarda atılıyor. Bu teknikte
danışan kendini bir film karakteri yerine roman ya da hikâye
kahramanıyla özdeşleştiriyor ancak kitap okumak; film izleme-
ye kıyasla daha fazla sabır, zaman ve konsantrasyon gerektir-
diği için bu durum bazen zorlayıcı da olabiliyor. Alınan ilaçla-
rin kimyasal etkisi veya kişide var olan dikkat dağınıklığı gibi
özellikler terapide kitaplardan faydalanmayı güçleştiriyor. Bu
açıdan danışanı daha az yoran, mesajı kişinin hayal gücüne
bırakmayan, uygulanması kolay, üstelik bir hobi olarak kabul
edilen film izlemek yani sinematerapi tedavi sürecinde daha
çok tercih ediliyor.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabi-
lir?
A) Terapi sırasında sanattan faydalanmak, sinema ile başla-
yan bir süreçtir.
B) Tedavide etkiyi artırmak adına birden fazla terapi yöntemi
kullanılabilmektedir.
C) Sınırları belirlenmiş bir disiplin olmadığından sinematerapi,
yardımcı bir tedavi unsurudur.
DY Terapide işleyiş, rahatlamadan ziyade problemle yüzleşme
ve başa çıkabilmeye odaklıdır.
E) Bibliyoterapide kişi, geçmişine dönüp bazı şeyleri neden
yaşadığının cevabını arar.
D)
EX
6.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriŞI
ri-
es
Hepimizin yanılgıya düştüğü bir konu var: yetişkinlik. (1) Yaş
aldıkça kendimizi "büyük" veya "yetişkin" olarak algılarız. (II)
Hatta "içimizdeki çocuğu büyütmemek" gibi çabalara gireriz.
(III) Zira çocukluktan yetişkinliğe giden yol üstünde hepimizin
atlatamadığı veya tamamlayamadığı birtakım adımlar oluşur-
muş. (IV) Hâl böyle olunca mecburen içimizde "tamamlanma-
mış bir çocuk" taşırmışız. (V)
Bu parçada numaralandırılmış yerlerden hangisine "Aslın-
da psikolog ve psikiyatrlar tarafından yapılan yetişkinlik tanım-
larına göre, hiçbirimiz tam anlamıyla yetişkin sayılmıyormu-
şuz." cümlesi getirilebilir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
1
261
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleririni,
cak
men
?
rsa
den
LİMİT YA
22. Aşağıdakilerin hangisinde anlatılanlar ayraç içinde
verilenlerle uyuşmamaktadır?
Acaba Nasıl?'da okuru istediği yerde durmaya,
inisiyatif almaya, kendi metnini oluşturmaya,
yazarla kendini eş değer görmeye davet eder.
(okuru etkin kılma)
Ağaçların, yıldızların, çocukların, kadınların,
erkeklerin, kedilerin, köpeklerin, her şeyin insanın
canında gezen, daha doğrusu duran kör bir tekrara
dönmesi. (sayıp dökmeler)
Öğretilmiş kimliklerin klişe duyarlıkların tuzağına
düşmeden, her insanın yegâne ve apayrı bir hikâye
olduğunu unutmadan, hem öykü kişilerine hem
oradaki duygulara net bir şekilde, iyi ayarlanmış
mesafelerle yaklaşmanın derdindeyim. (nesnel ve
dengeli bir tavır takınma)
p Modern heykeltıraşlar ışığı heykele taşıyarak algımızı
nasıl değiştiriyorsa eleştirmenler de kalemin ışığı ile
yazarları ve kitapları yeni yorumlara taşıyorlar.
(benzetme)
E) Okuduğu yazarın sadece ele aldığı kitabını değil,
hemen hemen tüm yapıtlarını birlikte
değerlendiriyor ve bu çok yönlü okumalarının geniş
açılı merceğinden yorum yapıyor. (anlatımsal
nitelikleri inceleme)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerire
Paragrafın Şifresi TÜRKÇE DENEMELERİ
40. Herkesin şiir yazmasını, karikatür çizmesini, resim
yapmasını kısacası sanatın herhangi bir alanıyla
ilgilenmesini özellikle
inanıyorum. Böylesi bir uğraş, insanı arındırır; yeteneğin
desteklemek gerektiğine
gelişmesini sağlar, boş şeylerle uğraşmaktan
uzaklaştır ama her yazılanı da şiir diye dayatmamak
gerekir. Bu açmaza düşmemek için, öncelikle hangi
metnin şiir olduğunu şiir değeri taşıdığını bilmeli insan.
Bunun için de kendini bir şiir eğitiminden geçirmeli,
şiir sanatına ilişkin bir donanım edinmelidir. Çünkü her
şair kendinden önce yazılan şiirlerin, o deneyimlerin bir
bileşkesi olmak zorundadır. Bu bileşkeye ekledikleriyle
kendi şiirini kurabilir, kendi olur. Şiir yazan birçok
insan böyle düşünmüyor. Ya bir iki şairle kendini
sınırlıyor, giderek onların kötü bir kopyası oluyor ya
da etkilenmek istemiyorum, o yüzden hiçbir şairi
okumuyorum diyerek şair olunacağını sanıyor. Bugün
Türk şiirinin enkaza dönüşünün nedenidir bu. Türk
şiirinin ustalarını okumak, özümlemek gerekiyor
öncelikle. Türkçenin olanaklarını keşfetmek, yeni
olmanın gizini çözümlemek gerekiyor. Bu doğrultuda
yapılacak her iyi şey, Türk şiirine çalışmak olacaktır.
Bunu yapanlar, kendi şiirine de çalışmış olur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Kendinden öncekileri tanımadan iyi bir şair
olunamayacağına
B) Günümüzde Türk şiirinin yıkıma uğradığına
C) Sanatın her dalının desteklenmesi gerektiğine
DY Kendini geliştiren şairin Türk şiirine de katkı
sağlayacağına
5 Şiiri eleştirebilmek için eğitim görülmesi
gerektiğine
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriEMELERİ
35. Bir karikatür var, çok seviyorum. Montaigne ile ilgil
Karikatürde Montaigne'i yazı masasının başında
görüyoruz. Hanil harıl bir şeyler yazıyor. Ama annesi
hiç memnun değil. Odaya giriyor ve şöyle diyor.
"Millet ne romanlar, öyküler, şiirler yazıyor, sen anca
deneme yaz!" Sonra da ekliyor: "Kaç yaşına geldin,
hâlâ deniyorsun. Ne yapacaksan yap artık!" Benim
durumum da biraz böyle. Hep deneme hep deneme,
nereye kadar gidecek böyle?
Bu parçadaki annenin sözlerinden aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Deneme yazılarını okumaktan hoşlanmaz.
B
Diğer türlerde yazabilmek için denemeyi
basamak olarak düşünmektedir.
C)
Oğlunun yazdıklarından pek hoşnut değildir.
DY Deneme yazılarını küçümseyen bir tutum
içindedir.
Montaigne'nin yazdıklarını diğer yazarlarınkinden
daha niteliksiz bulmaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri37. Yirmi adım ötemizdeki gölgeliğe varmak içinmis gibi
one doğru firladim. Bir ara dönüp baktım ki boyacı
ile Mihal Usta büsbütün yavaşlamışlar. Fısır fisir
konuşuyorlar. Benim hakkımda konuşuyorlarmış.
gibi geldi bana. Bir muhavere ucu yakalarım umudu
ile ben de yavaşladım. Baktım güneşin ortasında
duruvermişler. At kestanesinin koyu gölgesine on
adım var yok. Gölgeye mi gitsem onları mi beklesem
yoksa olduğum yerde durup kulak mi kabartsam diye
kararsız düşünürken beni çağırdılar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer
verilmemiştir?
AV Ad aktarmalarına
B) Deyime
C Yansıma sözcüklere
D İkilemeye
Eenzetmeye
19