Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
Test - 3
....
1.
Bana bu soruyu sorunların çoğunluğu vereceğim cevabı da
çok iyi biliyormuş gibi hareket eder. "Yaşadığımız bu güze-
lim ülkede yazacak konu bulmak aslında pek de zor değil.
Hatta çok kolay. Neredeyse her gün bir olay, kayda değer bir
sürü şey gerçekleşiyor ülkemde." cevabını vereceğimi sa-
nırlar. Aslında hiç de öyle değil. Evet, bu ülkede hemen her
gün birçok gelişme yaşanmakta ama size bir şey söyleyeyim
mi bunların hepsi aslında birbirinin aynı. Yani demem o ki
ben yazılarımın konusunu bunlardan almıyorum hiçbir za-
man. Belki biraz esinlenirim o kadar. Eğer ben kendi ülkemi
anlatırsam bu evrensel olmaz ki. Ben herkesi, her yeri, her
kültürü hedef alıyorum yazılarımda.
2450
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabi niteli-
ğindedir?
SCA
A) Ülkemizdeki gelişmeleri eserlerinizde hangi oranda kul-
Tanıyorsunuz?
B) Yazı yazmak için gözümüzün önünde bir olayın gerçek
leşmesi gerekir mi?
C) Birçok eseriniz var, bu kadar konuyu nereden buluyorsu-
nuz?
D) Evrenseli yakalamak için yerli olandan yola çıkmak ge-
rektiğini mi düşünüyorsunuz?
E) Romanlarınızda içerik mi yoksa üslup mu ilk sırayı alır?
Bana göre yazar yazdıklomul
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Test - 3 .... 1. Bana bu soruyu sorunların çoğunluğu vereceğim cevabı da çok iyi biliyormuş gibi hareket eder. "Yaşadığımız bu güze- lim ülkede yazacak konu bulmak aslında pek de zor değil. Hatta çok kolay. Neredeyse her gün bir olay, kayda değer bir sürü şey gerçekleşiyor ülkemde." cevabını vereceğimi sa- nırlar. Aslında hiç de öyle değil. Evet, bu ülkede hemen her gün birçok gelişme yaşanmakta ama size bir şey söyleyeyim mi bunların hepsi aslında birbirinin aynı. Yani demem o ki ben yazılarımın konusunu bunlardan almıyorum hiçbir za- man. Belki biraz esinlenirim o kadar. Eğer ben kendi ülkemi anlatırsam bu evrensel olmaz ki. Ben herkesi, her yeri, her kültürü hedef alıyorum yazılarımda. 2450 Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabi niteli- ğindedir? SCA A) Ülkemizdeki gelişmeleri eserlerinizde hangi oranda kul- Tanıyorsunuz? B) Yazı yazmak için gözümüzün önünde bir olayın gerçek leşmesi gerekir mi? C) Birçok eseriniz var, bu kadar konuyu nereden buluyorsu- nuz? D) Evrenseli yakalamak için yerli olandan yola çıkmak ge- rektiğini mi düşünüyorsunuz? E) Romanlarınızda içerik mi yoksa üslup mu ilk sırayı alır? Bana göre yazar yazdıklomul 3
7.
Gazeteci:
(1)-
Arif Nihat Asya:
Ben, birini birine tercih etmeyi anlamsız bulurum. Şiirin
çekirdeği olan mısra, beyit ve kita içime aruzla doğmuşsa
onu bozup heceleştirmeyi, heceyle gelmişse aruzlaştırmayı
ilhama suikast telakki ederim ve şiir, vezniyle doğar derim.
Gazeteci:
-
(1) -
Arif Nihat Asya:
Hayır. Bu, bilinen vezin kalıplarından başka türlü vezin
kalıpları icat etmek demektir. Bu itibarla serbest vezin bir
ahenk kalıbı ortaya koymayı gerektirir. Bu da herkesin barcı
değildir. Aruzdan, heceden alacağını aldıktan sonra serbes-
te geçenler başarırlar. Aksi takdirde mahcup olurlar.
Bu diyalogda bos bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Daha çok hangi vezin ile yazmayı seviyorsunuz?
(11) Serbest vezinle yazmayı niçin benimseyemeyenler-
den misiniz?
B) (1) Son zamanlarda vezinsiz şiir yazan çoğaldı. Bu konu-
da ne düşünüyorsunuz?
(II) Her vezinli söze şiir diyebilir miyiz?
C) (1) Hem hece, hem aruz, hem serbest vezinle yazıyorsu-
nuz, bunlar arasında bir tercih yapar mısınız?
(II) Sizce serbest vezin kurallı şiirden kolay mıdır?
B)(1) Şiirde vezin sizce sart mıdır?
(II) Günümüzde şairleri serbest vezinle yazarak kolaya
mı kaçıyor?
E) (1) Kolay vezin diye bir şey var mıdır?
(II) Her şair, serbest şiir yazabilir mi?
●
●
●
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Gazeteci: (1)- Arif Nihat Asya: Ben, birini birine tercih etmeyi anlamsız bulurum. Şiirin çekirdeği olan mısra, beyit ve kita içime aruzla doğmuşsa onu bozup heceleştirmeyi, heceyle gelmişse aruzlaştırmayı ilhama suikast telakki ederim ve şiir, vezniyle doğar derim. Gazeteci: - (1) - Arif Nihat Asya: Hayır. Bu, bilinen vezin kalıplarından başka türlü vezin kalıpları icat etmek demektir. Bu itibarla serbest vezin bir ahenk kalıbı ortaya koymayı gerektirir. Bu da herkesin barcı değildir. Aruzdan, heceden alacağını aldıktan sonra serbes- te geçenler başarırlar. Aksi takdirde mahcup olurlar. Bu diyalogda bos bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Daha çok hangi vezin ile yazmayı seviyorsunuz? (11) Serbest vezinle yazmayı niçin benimseyemeyenler- den misiniz? B) (1) Son zamanlarda vezinsiz şiir yazan çoğaldı. Bu konu- da ne düşünüyorsunuz? (II) Her vezinli söze şiir diyebilir miyiz? C) (1) Hem hece, hem aruz, hem serbest vezinle yazıyorsu- nuz, bunlar arasında bir tercih yapar mısınız? (II) Sizce serbest vezin kurallı şiirden kolay mıdır? B)(1) Şiirde vezin sizce sart mıdır? (II) Günümüzde şairleri serbest vezinle yazarak kolaya mı kaçıyor? E) (1) Kolay vezin diye bir şey var mıdır? (II) Her şair, serbest şiir yazabilir mi? ● ● ●
25. Şiir ne bir düşüncenin doğruluğunu göstermek, ne de
bir gerçeği öğretmek kaygısındadır. Bu kaygıda olan
şiirlerin nesre çevrilince düşünce yönünden hiçbir şey
kaybetmedikleri doğrudur. Ama doğuşunu şairin türlü
etkilerle kaynaşan iç varlığından, biçimini bu varlığın bir
nabız gibi atan ritminden alan şiir, anlamlıdır ve bu anlam,
şiirin nesre çevrilmesiyle kayboluverir. Çünkü bu anlam, bir
iç varlığın akışına uyarak günlük görevlerinden uzaklaşan
kelimelerin bizim olmasından doğmaktadır.----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Şiirin düzyazıya çevrilmesine olanak hazırlayan da
şairin kendisidir
B) Bu bakımdan gerçek bir şiir nesre çevrilince yani
biçimden ayrı düşünce anlamını da kaybeder
C) Şiir, duyguyu yansıtmanın dışında bir görevi olmayan ve
anlam içermeyen anlatım türüdür
D) Bu yüzden şiire bir anlam yüklemenin kişiden kişiye
değişkenlik gösterdiğini unutmayın
E) Böyle olunca da şiirin iç dünyayı yansıtma görevi daha
da bir önemsizleşiyor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Şiir ne bir düşüncenin doğruluğunu göstermek, ne de bir gerçeği öğretmek kaygısındadır. Bu kaygıda olan şiirlerin nesre çevrilince düşünce yönünden hiçbir şey kaybetmedikleri doğrudur. Ama doğuşunu şairin türlü etkilerle kaynaşan iç varlığından, biçimini bu varlığın bir nabız gibi atan ritminden alan şiir, anlamlıdır ve bu anlam, şiirin nesre çevrilmesiyle kayboluverir. Çünkü bu anlam, bir iç varlığın akışına uyarak günlük görevlerinden uzaklaşan kelimelerin bizim olmasından doğmaktadır.----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Şiirin düzyazıya çevrilmesine olanak hazırlayan da şairin kendisidir B) Bu bakımdan gerçek bir şiir nesre çevrilince yani biçimden ayrı düşünce anlamını da kaybeder C) Şiir, duyguyu yansıtmanın dışında bir görevi olmayan ve anlam içermeyen anlatım türüdür D) Bu yüzden şiire bir anlam yüklemenin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini unutmayın E) Böyle olunca da şiirin iç dünyayı yansıtma görevi daha da bir önemsizleşiyor
DENEME-3
5. (1) Mars'a yollanan robot kâşifler sayesinde kızıl gezegen
hakkında olağanüstü veriler elde ettik. (II) Fakat bu araçlar
çok yavaş hareket edebildikleri için araştırmalar belirli böl-
gelerin dışına çıkamıyor. (III) NASA şimdi bu sorunu çözmek
için arıları kullanabileceğini gösteren ilginç bir projeye des-
tek vermeye başladı. (IV) Yapay zekâ tarafından yönetilecek
olan bir robot filosu geliştirmek üzere çalışan araştırmacılar,
bal arıları boyutlarındaki bu robot filosunu Mars'ta uçurup
ölçümler yaptırmayı hedefliyor. (V) Arıların kendilerini şarj
edebilecekleri bir aracın kovan gibi kullanılması planlanan
projede tüm veri aktarımı kablosuz gerçekleştirilecek.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi yanlıştır?
AI. cümlede bir başarıdan bahsediliyor.
II. cümlede düşüncenin yönü değişiyor.
III. cümlede bir varsayım ele alınıyor.
Bill
XV. cümlede düşünce benzetme yapılarak geliştiriliyor.
IV. cümlede konunun ayrıntıları açıklanıyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME-3 5. (1) Mars'a yollanan robot kâşifler sayesinde kızıl gezegen hakkında olağanüstü veriler elde ettik. (II) Fakat bu araçlar çok yavaş hareket edebildikleri için araştırmalar belirli böl- gelerin dışına çıkamıyor. (III) NASA şimdi bu sorunu çözmek için arıları kullanabileceğini gösteren ilginç bir projeye des- tek vermeye başladı. (IV) Yapay zekâ tarafından yönetilecek olan bir robot filosu geliştirmek üzere çalışan araştırmacılar, bal arıları boyutlarındaki bu robot filosunu Mars'ta uçurup ölçümler yaptırmayı hedefliyor. (V) Arıların kendilerini şarj edebilecekleri bir aracın kovan gibi kullanılması planlanan projede tüm veri aktarımı kablosuz gerçekleştirilecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? AI. cümlede bir başarıdan bahsediliyor. II. cümlede düşüncenin yönü değişiyor. III. cümlede bir varsayım ele alınıyor. Bill XV. cümlede düşünce benzetme yapılarak geliştiriliyor. IV. cümlede konunun ayrıntıları açıklanıyor.
e içi ilişkile-
lesine karşı
n şartlarının
er üzerinde-
rgül (;) bu
rul, Gökbö-
Umay, Ka-
Ş.
alır.
e bir şiir iyi
smer, gü-
p okuyor;
dalga fi-
yordu.
mice gö-
TYT
22. Leonardo da Vinci sanatı evrene ilişkin bir bilgi tü-
arasındaki
rü olarak görür. Bu bakış, sanat ve bilim
Türkçe
Denemesi
güçlü bağı işaret eder ki uzunca bir süre dünyada
sanat ile bilgi arasında kopukluk olmadığı düşün-
cesi hâkim olmuştur. Bugün de her ne kadar fark-
li disiplinler olarak bilinseler ve aralarında amaç,
yöntem ve dil bakımından birtakım farklılıklar bu-
lunsa da bu iki disiplin birbirlerini beslemeye hat-
ta zaman zaman bir diğerinin sınırlarında yürüyüş
yapmaya devam eder. Örneğin bilimin sanata etki-
si konusunda ilginç bir ilişki türü bilimsel üretimle-
rin âdeta sanatsal bir objeye dönüşmesidir. Hubb-
le uzay teleskobu ya da siborg mühendisliğinde-
ki gelişmeler bugün insanları Picasso'nun resimle-
ri kadar heyecanlandırıyor, yeni çağrışımlara kapı
açıyor.
Bu parçaya dayanarak, Hubble uzay teleskobu
ya da siborg mühendisliğindeki gelişmelerin
bugün insanları Picasso'nun resimleri kadar
heyecanlandırıyor olmasında aşağıdakilerden
hangisinin etkili olduğu söylenebilir?
A) Bilimin üretilerinde estetik yönünün öne çıkmış
olması
B) Sanatsal faaliyetlerin temelinde bilimin bulun-
masi
C) Sanatla bilimin birbirini tamamlaması
D) Sanatla bilimin bilgi bakımından kopuk olmama-
SI
E) Sanatın yorum gücünün bilimle desteklenmesi
23. Ya:
Da
ba
- F
bu
(
a
000
24.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
e içi ilişkile- lesine karşı n şartlarının er üzerinde- rgül (;) bu rul, Gökbö- Umay, Ka- Ş. alır. e bir şiir iyi smer, gü- p okuyor; dalga fi- yordu. mice gö- TYT 22. Leonardo da Vinci sanatı evrene ilişkin bir bilgi tü- arasındaki rü olarak görür. Bu bakış, sanat ve bilim Türkçe Denemesi güçlü bağı işaret eder ki uzunca bir süre dünyada sanat ile bilgi arasında kopukluk olmadığı düşün- cesi hâkim olmuştur. Bugün de her ne kadar fark- li disiplinler olarak bilinseler ve aralarında amaç, yöntem ve dil bakımından birtakım farklılıklar bu- lunsa da bu iki disiplin birbirlerini beslemeye hat- ta zaman zaman bir diğerinin sınırlarında yürüyüş yapmaya devam eder. Örneğin bilimin sanata etki- si konusunda ilginç bir ilişki türü bilimsel üretimle- rin âdeta sanatsal bir objeye dönüşmesidir. Hubb- le uzay teleskobu ya da siborg mühendisliğinde- ki gelişmeler bugün insanları Picasso'nun resimle- ri kadar heyecanlandırıyor, yeni çağrışımlara kapı açıyor. Bu parçaya dayanarak, Hubble uzay teleskobu ya da siborg mühendisliğindeki gelişmelerin bugün insanları Picasso'nun resimleri kadar heyecanlandırıyor olmasında aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir? A) Bilimin üretilerinde estetik yönünün öne çıkmış olması B) Sanatsal faaliyetlerin temelinde bilimin bulun- masi C) Sanatla bilimin birbirini tamamlaması D) Sanatla bilimin bilgi bakımından kopuk olmama- SI E) Sanatın yorum gücünün bilimle desteklenmesi 23. Ya: Da ba - F bu ( a 000 24.
35 36 37 38 39 40
BECDD
C
0 20 20 40
Bilge Gr
TYT/ TÜRKÇE
23. Benim de bir e-kitap okuyucu tabletim var ama ben onu çok
uzun zamandır görmüyorum bile. Evde bir yerlerde. Benim
işim, kitap okumak. Her yerde, her zaman kitap okuyorum.
Bazen bilgisayardan PDF formatında da kitap okuyorum.
Ancak evdeki kitap okuma tabletim nerede, bilmiyorum, kul-
lanmıyorum. Oysa yaklaşık yedi sekiz yıl önce, kültür sanat
gazeteciliğinde arada sırada alevlenen bir konuydu bu: Artık
her şeyi tabletlerden okuyacağız, kitap ölüyor korkusu...
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Kitap okuma biçimlerinin son yıllarda çok fazla değiştiği
B) Teknolojik gelişmelerin gerçek okurun okuma eylemini
etkilemeyeceği
C) Teknolojik gelişmelerin okuma alışkanlıkları üzerine bir
etkisinin bulunmadığı
Dijital olanakların, kitap okuma alışkanlıklarını olumsuz
yönde etkilediği
Dijital kitap okuma olanaklarının çok eskiden beri tar-
tışma konusu olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35 36 37 38 39 40 BECDD C 0 20 20 40 Bilge Gr TYT/ TÜRKÇE 23. Benim de bir e-kitap okuyucu tabletim var ama ben onu çok uzun zamandır görmüyorum bile. Evde bir yerlerde. Benim işim, kitap okumak. Her yerde, her zaman kitap okuyorum. Bazen bilgisayardan PDF formatında da kitap okuyorum. Ancak evdeki kitap okuma tabletim nerede, bilmiyorum, kul- lanmıyorum. Oysa yaklaşık yedi sekiz yıl önce, kültür sanat gazeteciliğinde arada sırada alevlenen bir konuydu bu: Artık her şeyi tabletlerden okuyacağız, kitap ölüyor korkusu... Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Kitap okuma biçimlerinin son yıllarda çok fazla değiştiği B) Teknolojik gelişmelerin gerçek okurun okuma eylemini etkilemeyeceği C) Teknolojik gelişmelerin okuma alışkanlıkları üzerine bir etkisinin bulunmadığı Dijital olanakların, kitap okuma alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilediği Dijital kitap okuma olanaklarının çok eskiden beri tar- tışma konusu olduğu
TEST
16
9.
PARAGRAFTA ANLAM-V
Amatör tiyatrolara olan ilginin düşük oluşu beni en-
dişelendiriyor. Zaten salt komedi olarak anlaşılmaya
başlanmış tiyatro sanatı yeterince bayağılaşmıyor-
muş gibi kendi imkânlarıyla bu sanata gönül vermiş
sanatçı ruhlu kişilere de yeterince destek verilmiyor.
Anca hatır gönül üzerine pahalı bulunmuş bir bilet alı-
nabiliyor. Amatör tiyatrolardan yetişmemiş, tepeden
inme birçok oyuncu yetenekleriyle değil fiziki özellik-
leriyle ön plana çıkıyor. Biraz ağız taklidi yapıp azıcık
da ağzınızı yüzünüzü oynattınız mı sözde profesyo-
nel oluyorsunuz. Amatör tiyatrolar ise hâlâ eski tarz.
Aylar süren çalışmalar, küçücük dekorları bile binbir
güçlükle bulmalar, evden getirilen kostümler, boğaz
tokluğuna sanat yapma telaşı...
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
11. Bahçe
rin ara
tiğini
yan
Doğ
Örü
A) Amatör tiyatrolar profesyonel tiyatroların temelini
oluşturmalıdır.
B) Sanatsal bir saygı bulunmaktadır.
C) Günümüzde tiyatro komedi olarak algılanmakta-
dır.
D) Amatör tiyatroların oyunlarına sadece hatır için
gidilir.
E) Amatör tiyatrolarda oynayanlar çok para kazana-
mazlar.
ISEM YAYI
me
ler
alı
SC
Ö
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST 16 9. PARAGRAFTA ANLAM-V Amatör tiyatrolara olan ilginin düşük oluşu beni en- dişelendiriyor. Zaten salt komedi olarak anlaşılmaya başlanmış tiyatro sanatı yeterince bayağılaşmıyor- muş gibi kendi imkânlarıyla bu sanata gönül vermiş sanatçı ruhlu kişilere de yeterince destek verilmiyor. Anca hatır gönül üzerine pahalı bulunmuş bir bilet alı- nabiliyor. Amatör tiyatrolardan yetişmemiş, tepeden inme birçok oyuncu yetenekleriyle değil fiziki özellik- leriyle ön plana çıkıyor. Biraz ağız taklidi yapıp azıcık da ağzınızı yüzünüzü oynattınız mı sözde profesyo- nel oluyorsunuz. Amatör tiyatrolar ise hâlâ eski tarz. Aylar süren çalışmalar, küçücük dekorları bile binbir güçlükle bulmalar, evden getirilen kostümler, boğaz tokluğuna sanat yapma telaşı... Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? 11. Bahçe rin ara tiğini yan Doğ Örü A) Amatör tiyatrolar profesyonel tiyatroların temelini oluşturmalıdır. B) Sanatsal bir saygı bulunmaktadır. C) Günümüzde tiyatro komedi olarak algılanmakta- dır. D) Amatör tiyatroların oyunlarına sadece hatır için gidilir. E) Amatör tiyatrolarda oynayanlar çok para kazana- mazlar. ISEM YAYI me ler alı SC Ö C
1. İnsanoğlu var oluşundan günümüze kadar gelen
süreçte ebeveynleriyle (anne-baba) ortak özellikleri
olduğunu gözlemlemiştir.
II. Sizin de çevrenizde birileri mutlaka "Saçların aynı
babana benziyor. Gözlerin halana benziyor. Yüzünün
hatları tıpkı dayın." demiştir.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede anlatılanların bilimsel olarak kanıtlandığını
belirtmektedir.
B) I. cümlede dile getirilen düşüncenin inandırıcılığını
artırmaya çalışmaktadır.
C) I. cümlede iddia edilen düşüncenin herkesçe kabul
edildiğini vurgulamaktadır.
D) I. cümlede sözü edilen durumun tutarsızlığına dikkat
çekmektedir.
E) I. cümlede anlatılan durumun gerekçesini bir tanımla
açıklamaya çalışmaktadır.
9.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. İnsanoğlu var oluşundan günümüze kadar gelen süreçte ebeveynleriyle (anne-baba) ortak özellikleri olduğunu gözlemlemiştir. II. Sizin de çevrenizde birileri mutlaka "Saçların aynı babana benziyor. Gözlerin halana benziyor. Yüzünün hatları tıpkı dayın." demiştir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede anlatılanların bilimsel olarak kanıtlandığını belirtmektedir. B) I. cümlede dile getirilen düşüncenin inandırıcılığını artırmaya çalışmaktadır. C) I. cümlede iddia edilen düşüncenin herkesçe kabul edildiğini vurgulamaktadır. D) I. cümlede sözü edilen durumun tutarsızlığına dikkat çekmektedir. E) I. cümlede anlatılan durumun gerekçesini bir tanımla açıklamaya çalışmaktadır. 9.
ra bura-
erirler.
klı
9.
Farsçayı öğrenmediğim için dövünür dururum. Bizim za-
manımızda okullarda iyice gösterilmezdi ki! Öğretmenle-
rimiz belki iyi bilirlerdi, belki o dili bize sevdirmeye çalışı-
lardı. Ama biz nasıl olsa kalkacağını seziyor, biliyorduk.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Kendim ettim, kendim buldum; yapacak bir şey yok
katlanmaktan başka.
B) Annesinin ölümü onu derinden etkilemiş, çok üzmüş-
tü diyebilirim.
C) Şimdi kendime öyle çok kızıyorum ki anlatılır gibi de-
ğil.
Şimdi öyle, pişman olup da verdiğim sözden de geri
dönemem artık.
E) Böyle kendine eziyet ederek hiçbir şeyi çözemeyece-
ğini sen de biliyorsun.
2.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ra bura- erirler. klı 9. Farsçayı öğrenmediğim için dövünür dururum. Bizim za- manımızda okullarda iyice gösterilmezdi ki! Öğretmenle- rimiz belki iyi bilirlerdi, belki o dili bize sevdirmeye çalışı- lardı. Ama biz nasıl olsa kalkacağını seziyor, biliyorduk. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Kendim ettim, kendim buldum; yapacak bir şey yok katlanmaktan başka. B) Annesinin ölümü onu derinden etkilemiş, çok üzmüş- tü diyebilirim. C) Şimdi kendime öyle çok kızıyorum ki anlatılır gibi de- ğil. Şimdi öyle, pişman olup da verdiğim sözden de geri dönemem artık. E) Böyle kendine eziyet ederek hiçbir şeyi çözemeyece- ğini sen de biliyorsun. 2.
5.
Sandığın içi yaban elması kokuyordu. Yanına yönüne ür-
küntüyle bakındı. Sonra elini hızla sandığın köşesine attı.
Bezle sarılmış bir parçayı aldı. Bu mumlu bezle sımsıkı
sarılmış muska gibi parçanın içinde kefenlik parası, on
lirası, duruyordu. Eteğindeki öteberiyi, sandığı kapatıp
kapının ağzına getirdi. Yere büyücek bir bez parçası ser-
di. Bez parçası çok eskiydi. Öteberisini içine doldurdu.
Kıl iple dolaya dolaya, sıkı sıkı sardı. Öteberiler kıl ipten
bir yumak oldu. Şimdi bunu nereye saklayacaktı. Önce
bacanın köşesine saklamayı içinden geçirdi. Sonra bura-
da da er geç görürler, dedi. Görürler de alıp gidiverirler.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulmuş ikileme
B) Yan anlamda kullanılmış bir sözcük
C) Mecaz-ı mürsel (ad aktarması)
D) Deyim ve benzetme
E) Gerçek anlamda kullanılmış atasözü
va
9.
Y
a
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Sandığın içi yaban elması kokuyordu. Yanına yönüne ür- küntüyle bakındı. Sonra elini hızla sandığın köşesine attı. Bezle sarılmış bir parçayı aldı. Bu mumlu bezle sımsıkı sarılmış muska gibi parçanın içinde kefenlik parası, on lirası, duruyordu. Eteğindeki öteberiyi, sandığı kapatıp kapının ağzına getirdi. Yere büyücek bir bez parçası ser- di. Bez parçası çok eskiydi. Öteberisini içine doldurdu. Kıl iple dolaya dolaya, sıkı sıkı sardı. Öteberiler kıl ipten bir yumak oldu. Şimdi bunu nereye saklayacaktı. Önce bacanın köşesine saklamayı içinden geçirdi. Sonra bura- da da er geç görürler, dedi. Görürler de alıp gidiverirler. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulmuş ikileme B) Yan anlamda kullanılmış bir sözcük C) Mecaz-ı mürsel (ad aktarması) D) Deyim ve benzetme E) Gerçek anlamda kullanılmış atasözü va 9. Y a
at hızlı
urmak
htiya-
ğunu
mizde
işmiş
ruklu
bilim
bilir."
treyi
000
bir
lanıp dinliğini yitirmiş püsk
ardından yensitiyordu kend
radike otlarının real
artık her ap
du P
alçalmış, şeklini iyice dağıtm
TEST-67
7. Eğer ormanda yanlış mantarı yerseniz bunun doğal
sonucu (geri bildirimi) şudur: Hekimler midenize hor-
tum sokup midenizi yıkarlar. Bunu size ceza olsun diye
yapmazlar. Yanlış mantar yemenin doğal sonucu, mi-
denizin yıkanmasıdır. Eğer siz yanlış mantar yediğiniz
için anneniz evden çıkmanızı bir hafta yasaklasaydı bu
ceza olurdu. O hâlde şöyle söylenebilir:
Düşüncenin akışına göre, bu parça aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) Hataların cezası yoktur, doğal sonucu vardır.
B) Hatalarımızdan ders çıkarmak bizim elimizdedir.
C) Her hatanın bir cezası mutlaka vardır.
D) Geri bildirim gibi ceza da doğal bir sonuçtur.
E) Hayat hatalar ve cezalarla yüklüdür.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
at hızlı urmak htiya- ğunu mizde işmiş ruklu bilim bilir." treyi 000 bir lanıp dinliğini yitirmiş püsk ardından yensitiyordu kend radike otlarının real artık her ap du P alçalmış, şeklini iyice dağıtm TEST-67 7. Eğer ormanda yanlış mantarı yerseniz bunun doğal sonucu (geri bildirimi) şudur: Hekimler midenize hor- tum sokup midenizi yıkarlar. Bunu size ceza olsun diye yapmazlar. Yanlış mantar yemenin doğal sonucu, mi- denizin yıkanmasıdır. Eğer siz yanlış mantar yediğiniz için anneniz evden çıkmanızı bir hafta yasaklasaydı bu ceza olurdu. O hâlde şöyle söylenebilir: Düşüncenin akışına göre, bu parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır? A) Hataların cezası yoktur, doğal sonucu vardır. B) Hatalarımızdan ders çıkarmak bizim elimizdedir. C) Her hatanın bir cezası mutlaka vardır. D) Geri bildirim gibi ceza da doğal bir sonuçtur. E) Hayat hatalar ve cezalarla yüklüdür.
ik hey
aglan
maya
Kla
acryla
anidi.
Antik
laha
nie-
diği
mir
ar
in
+
Olumsuz Soru Kökü
Müzelerdeki sanat yapıtlarını koruma ve sergileme
Contemlerini akılcı temellere oturtmak amacıyla ilk
araştırmalar, Fransa'da 18. yüzyılın sonunda Angi
Viller kontunun çabalarıyla başladı. Louvre'da Büyük
Galeride bulunan krallık koleksiyonlarının halka sunul-
ması tasarlanıyordu. Bu tasanı gerçekleştirilerek müze
bilimi konusunda önemli çalışmalar yaptı. Bu çalışma
tar imparatorluk döneminde gelişerek sürdü ve tüm
Avrupa'ya yayıldı. Napolyon müzesinin yöneticisi olan
Vivant Denon, bu çabaları birleştirip eşgüdüm sağla-
di. 19. yüzyılın ikinci yarısında, müze bilimi ilkelerini
saptamak için en yöntemli araştırmalar Almanya'da
yapıldı. Berlin müzeleri müdürü olan ve 1903'te Kaiser
Friedrich Museum'u açan Wilhelm von Bode, bu araş-
tırmalara büyük bir hız kazandırdı. 19. yüzyılın sonun-
da ve 20. yüzyılın başında yeni Amerikan müzelerinin
inşa edilmesiyle araştırmalar belirgin bir teknik nitelik
kazandı. Araştırma ve yöntemler arasında uluslararası
düzeyde bir eşgüdüm sağlanması, Birinci Dünya Sa-
vaşı'ndan sonra uluslararası müzeler dairesince ger-
çekleştirildi. Bu daire, Milletler Cemiyetinden doğmuş
entelektüel işbirliğ enstitüsüne bağlıydı ve Fransızca
yayımlanan Mouseion adlı bir uzmanlık dergisi çıkardı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çı-
karılamaz?
A) Müze bilimi konusundaki çalışmalar 1700'lü yıllar-
dan önce yapılmamıştır.
B) Araştırmaların teknik bir özellik kazanmasında mü-
zelerin yapımı etkili olmuştur.
C) Müze bilimi konusunda yaklaşık 300 yıllık bir süreç
etkili olmuştur.
Müzelerdeki sanat eserlerinin korunmasının teme-
linde 1700'lü yıllarda akılcı yöntemler yer almaya-
bilir.
E) Müze bilimi ilkelerinin geliştirilmesinde Wilhelm von
Bode söz sahibidi
nearden
sikan labir
Babil'e yerleşer
Mezopotamya v
nibabil dönemin
ancak küçük bir
Sırasıyla Ahem
re boyun eğen
paratorlukların
Perslere karşıl
gösterdi. Bund
ların da girmes
milerinin kültür
tamya'nın baza
Sümer-Akad k
kentin seçkinle
kentler birer tém
din kişileri ola
katkılarının am
yapılan kazıla
lenmesi gerek
sonra yeni bir
nan bilimlerin
Bu parçadar
ulaşılamaz?
A) Ulusal bili
bil ayakla
B) Mezopota
türle tanı
C) Çivi yazı
kılarının
D) Mezopol
miştir.
E) Mezopo
ğını zed
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ik hey aglan maya Kla acryla anidi. Antik laha nie- diği mir ar in + Olumsuz Soru Kökü Müzelerdeki sanat yapıtlarını koruma ve sergileme Contemlerini akılcı temellere oturtmak amacıyla ilk araştırmalar, Fransa'da 18. yüzyılın sonunda Angi Viller kontunun çabalarıyla başladı. Louvre'da Büyük Galeride bulunan krallık koleksiyonlarının halka sunul- ması tasarlanıyordu. Bu tasanı gerçekleştirilerek müze bilimi konusunda önemli çalışmalar yaptı. Bu çalışma tar imparatorluk döneminde gelişerek sürdü ve tüm Avrupa'ya yayıldı. Napolyon müzesinin yöneticisi olan Vivant Denon, bu çabaları birleştirip eşgüdüm sağla- di. 19. yüzyılın ikinci yarısında, müze bilimi ilkelerini saptamak için en yöntemli araştırmalar Almanya'da yapıldı. Berlin müzeleri müdürü olan ve 1903'te Kaiser Friedrich Museum'u açan Wilhelm von Bode, bu araş- tırmalara büyük bir hız kazandırdı. 19. yüzyılın sonun- da ve 20. yüzyılın başında yeni Amerikan müzelerinin inşa edilmesiyle araştırmalar belirgin bir teknik nitelik kazandı. Araştırma ve yöntemler arasında uluslararası düzeyde bir eşgüdüm sağlanması, Birinci Dünya Sa- vaşı'ndan sonra uluslararası müzeler dairesince ger- çekleştirildi. Bu daire, Milletler Cemiyetinden doğmuş entelektüel işbirliğ enstitüsüne bağlıydı ve Fransızca yayımlanan Mouseion adlı bir uzmanlık dergisi çıkardı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çı- karılamaz? A) Müze bilimi konusundaki çalışmalar 1700'lü yıllar- dan önce yapılmamıştır. B) Araştırmaların teknik bir özellik kazanmasında mü- zelerin yapımı etkili olmuştur. C) Müze bilimi konusunda yaklaşık 300 yıllık bir süreç etkili olmuştur. Müzelerdeki sanat eserlerinin korunmasının teme- linde 1700'lü yıllarda akılcı yöntemler yer almaya- bilir. E) Müze bilimi ilkelerinin geliştirilmesinde Wilhelm von Bode söz sahibidi nearden sikan labir Babil'e yerleşer Mezopotamya v nibabil dönemin ancak küçük bir Sırasıyla Ahem re boyun eğen paratorlukların Perslere karşıl gösterdi. Bund ların da girmes milerinin kültür tamya'nın baza Sümer-Akad k kentin seçkinle kentler birer tém din kişileri ola katkılarının am yapılan kazıla lenmesi gerek sonra yeni bir nan bilimlerin Bu parçadar ulaşılamaz? A) Ulusal bili bil ayakla B) Mezopota türle tanı C) Çivi yazı kılarının D) Mezopol miştir. E) Mezopo ğını zed
i
6.
.com.tr
HOTEL
Özellikle okul yıllarının öğrencide bıraktığı izler bir
ömür öğrencinin zihninde kalır.
Bu cümleden çıkarılabilecek kesin yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
Okul yılları öğrencilerin unutmak istemedikleri yıl
lardır.
Yok
Okul yılları, öğrenciler üzerinde birden çok iz bıra-
kabilir.
Okul yıllarının en önemli etkisi öğretmenlerdir.
D) Zihinde kalan yaşanmışlıklar, okul yıllarını hatırlatır.
Okul yıllarının öğrenci üzerindeki etkisi uzun sürer.
D
Püstiy
OCA
Ö
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
i 6. .com.tr HOTEL Özellikle okul yıllarının öğrencide bıraktığı izler bir ömür öğrencinin zihninde kalır. Bu cümleden çıkarılabilecek kesin yargı aşağıda- kilerden hangisidir? Okul yılları öğrencilerin unutmak istemedikleri yıl lardır. Yok Okul yılları, öğrenciler üzerinde birden çok iz bıra- kabilir. Okul yıllarının en önemli etkisi öğretmenlerdir. D) Zihinde kalan yaşanmışlıklar, okul yıllarını hatırlatır. Okul yıllarının öğrenci üzerindeki etkisi uzun sürer. D Püstiy OCA Ö
m.
in-
m,
ar-
na
3.
Özdemir İnce şair olmasaydı da yalnızca deneme kitap-
larını yayımlamış olsaydı, nasıl değerlendirilirdi? Hiç kuş-
kusuz, eleştiri dünyasında saygın bir yer edinir, başarılı
eleştirmen olarak anılırdı. Özdemir İnce'nin günümüz in-
sanlarında pek az görülen bir yönü var: Buna paylaşma
duyarlığı diyebiliriz... Bu nitelik şairin öğretmenlik yapma-
sından kaynaklanıyor. Bu yüzden denemelerinde didaktik
bir hava vardır.
Bu parçaya göre sözü edilen şairi farklı kılan özellik,
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dönemin şiir anlayışından farklı tarzda yapıtlar oluş-
turması
B) Edebiyatın değişik tarzlarında eser vermesi
C) Eleştirmenler tarafından saygıyla anılması
D) Edinimlerini okuyucuyla buluşturma titizliği
E) Tüm birikimini denemelerine ustaca taşıması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
m. in- m, ar- na 3. Özdemir İnce şair olmasaydı da yalnızca deneme kitap- larını yayımlamış olsaydı, nasıl değerlendirilirdi? Hiç kuş- kusuz, eleştiri dünyasında saygın bir yer edinir, başarılı eleştirmen olarak anılırdı. Özdemir İnce'nin günümüz in- sanlarında pek az görülen bir yönü var: Buna paylaşma duyarlığı diyebiliriz... Bu nitelik şairin öğretmenlik yapma- sından kaynaklanıyor. Bu yüzden denemelerinde didaktik bir hava vardır. Bu parçaya göre sözü edilen şairi farklı kılan özellik, aşağıdakilerden hangisidir? A) Dönemin şiir anlayışından farklı tarzda yapıtlar oluş- turması B) Edebiyatın değişik tarzlarında eser vermesi C) Eleştirmenler tarafından saygıyla anılması D) Edinimlerini okuyucuyla buluşturma titizliği E) Tüm birikimini denemelerine ustaca taşıması
ra göt
n köve
le elde
r. Evet
na sa
kap-
adır.
T.
oğal
ey
51-
2. Toplumun modernleşmesi, karmaşıklaşması oranında, in-
san ilişkilerinin sayısında bir artma olmuştur. Bir gün için-
de yüzlerce ilişkiden oluşmuş bir ilişkiler ağı içinde yaşa-
maktayız, Büyük bir kentte bir vatandaşın günde ortala-
ma bin beş yüz kadar mesaj aldığı, yani günde bin beş
yüz kez bir kimse ya da kimseler tarafından dikkati çekil-
diği, bir şeyler yapması istendiği, güldürüldüğü, düşün-
dürüldüğü hesaplanmıştı
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Teknolojinin gelişmesi insanları sosyal yönden geliş-
tirmektedir.
Günümüzde insanların davranışları dayatmayla ger-
çekleşiyor.
Özellikle büyük kentlerde modernleşmenin etkileri da-
ha büyüktür.
D) Toplumlar gelişirken insanlar arasındaki iletişimin ni-
celiği de artıyor.
Xİletişim ağının ilerlemesi, toplumsal yozlaşmanın ço-
ğalmasına neden olur.
141
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ra göt n köve le elde r. Evet na sa kap- adır. T. oğal ey 51- 2. Toplumun modernleşmesi, karmaşıklaşması oranında, in- san ilişkilerinin sayısında bir artma olmuştur. Bir gün için- de yüzlerce ilişkiden oluşmuş bir ilişkiler ağı içinde yaşa- maktayız, Büyük bir kentte bir vatandaşın günde ortala- ma bin beş yüz kadar mesaj aldığı, yani günde bin beş yüz kez bir kimse ya da kimseler tarafından dikkati çekil- diği, bir şeyler yapması istendiği, güldürüldüğü, düşün- dürüldüğü hesaplanmıştı Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Teknolojinin gelişmesi insanları sosyal yönden geliş- tirmektedir. Günümüzde insanların davranışları dayatmayla ger- çekleşiyor. Özellikle büyük kentlerde modernleşmenin etkileri da- ha büyüktür. D) Toplumlar gelişirken insanlar arasındaki iletişimin ni- celiği de artıyor. Xİletişim ağının ilerlemesi, toplumsal yozlaşmanın ço- ğalmasına neden olur. 141 4.
B
B
Türkçe
31. Tavuklar, uçak gürültüsü ve ani kapı çarpması gibi du-
rumlardan çok etkilenir. Gürültü anında tavukların salgı-
ladığı kortikosteroid hormonu strese yol açmaktadır. Bu
durum verimi oldukça düşürebilir. Tavuklar, yumurtayı
tutar ya da yeterince olgunlaşmadan yumurtlar. Hatta
aşırı gürültü nedeniyle korkuya kapılan tavukların bir-
birlerinin üzerine yığılması toplu ölümlere sebep olabilir.
İşte tavukların ani gürültüden dolayı düşen yumurta ve-
rimini korumak hatta daha iyi duruma getirmek amacıyla
kümeslerde düzenli olarak müzik yayını yapılır. Müzik,
tavukları ani gürültünün etkisinden koruduğu için yu-
murta verimi otomatikman artmaktadır. Müziğin tavuk-
lar üzerinde doğrudan bir etkisinin olup olmadığı tespit
edilmemiş olsa bile belli bir müzik yayınının dolaylı etkisi
direkt yumurta üretimine katkı sağlayacaktır.
Bu parçaya göre kümeslerde müzik yayınının yapıl-
masının temel amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tavukların uyum içinde yaşamasını sağlamak
B) Tavukları stresten kurtarmak
C) Tavukların yumurta verimini artırmak
D) Gürültünün tavuklar üzerindeki etkisini azaltmak
E) Tavukların yumurtasını korumak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B B Türkçe 31. Tavuklar, uçak gürültüsü ve ani kapı çarpması gibi du- rumlardan çok etkilenir. Gürültü anında tavukların salgı- ladığı kortikosteroid hormonu strese yol açmaktadır. Bu durum verimi oldukça düşürebilir. Tavuklar, yumurtayı tutar ya da yeterince olgunlaşmadan yumurtlar. Hatta aşırı gürültü nedeniyle korkuya kapılan tavukların bir- birlerinin üzerine yığılması toplu ölümlere sebep olabilir. İşte tavukların ani gürültüden dolayı düşen yumurta ve- rimini korumak hatta daha iyi duruma getirmek amacıyla kümeslerde düzenli olarak müzik yayını yapılır. Müzik, tavukları ani gürültünün etkisinden koruduğu için yu- murta verimi otomatikman artmaktadır. Müziğin tavuk- lar üzerinde doğrudan bir etkisinin olup olmadığı tespit edilmemiş olsa bile belli bir müzik yayınının dolaylı etkisi direkt yumurta üretimine katkı sağlayacaktır. Bu parçaya göre kümeslerde müzik yayınının yapıl- masının temel amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Tavukların uyum içinde yaşamasını sağlamak B) Tavukları stresten kurtarmak C) Tavukların yumurta verimini artırmak D) Gürültünün tavuklar üzerindeki etkisini azaltmak E) Tavukların yumurtasını korumak