Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

EYTED
MELLAN YAYA VE
27. Ben klasiğin şöyle tarif edilmesini isterdim: İnsan
zekâsını zenginleştiren, insanoğlunun ortak
hazinesine yeni değerler katan, bir gerçeği açık seçik
yansıtan; tanıdığımız, insan kalbinde ezelden beri
var olan bir tutkuyu gün ışığına çıkaran; düşüncesini,
gözlemini, buluşunu, ince ve akla yatkın, sağlam
ve güzel biçimde ifade edebilen; kendine özgü bir
üslupla tüm insanlığa seslenebilendir.
Böyle düşünen bir kişinin, "klasik'ten beklentileri
arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Herkese hitap edebilme
B) Kanıtlayabildiği gerçekleri anlatabilme
C) Kişinin iç dünyasını yansıtabilme
D) Insanlığın birikimine katkı sağlama
E) Kendine ait bir anlatım tarzı geliştirme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
EYTED MELLAN YAYA VE 27. Ben klasiğin şöyle tarif edilmesini isterdim: İnsan zekâsını zenginleştiren, insanoğlunun ortak hazinesine yeni değerler katan, bir gerçeği açık seçik yansıtan; tanıdığımız, insan kalbinde ezelden beri var olan bir tutkuyu gün ışığına çıkaran; düşüncesini, gözlemini, buluşunu, ince ve akla yatkın, sağlam ve güzel biçimde ifade edebilen; kendine özgü bir üslupla tüm insanlığa seslenebilendir. Böyle düşünen bir kişinin, "klasik'ten beklentileri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz? A) Herkese hitap edebilme B) Kanıtlayabildiği gerçekleri anlatabilme C) Kişinin iç dünyasını yansıtabilme D) Insanlığın birikimine katkı sağlama E) Kendine ait bir anlatım tarzı geliştirme
B
B
-021
B
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Türkçe
Yakın zamanlara kadar "eğitim ekonomisi" gibi bir konu
gündeme gelmezdi. Bugün ise bu alan, ekonominin en
hızlı büyüyen dallarından biri hâline geldi. Eğitim eko-
nomisi ve sağlık ekonomisi; son yıllarda kalkınma eko-
nomisi, çalışma ekonomisi, uluslararası ticaret ve kamu
maliyesi gibi geleneksel ekonomi sahalarında sessizce
devrim gerçekleştirmiş bir araştırma alanı olan "insan
kaynakları ekonomisi"nin çekirdeğini oluşturmaktadır.
Sonuç olarak eğitim ekonomisi, temelinde insana yatı-
rim modeline dayalı oluşuyla, belli genel kabullere bağlı
geniş ekonomi sahalarını hızla dönüştürmüştür.
37. Bu parçadan hareketle ekonominin geleneksel dal-
ları ile ilgili,
(800
I.
1. İnsan kaynakları ekonomisinin ortaya çıkmasıyla
önemli ölçüde değişmiştir.
II. Ülke ekonomileri üzerindeki etkisini her geçen gün
yitirmektedir.
. İnsan kaynakları ekonomisinin özünü oluşturmakta-
dır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız
B Yalnız II
D) II ve III
et ve III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B B -021 B 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Türkçe Yakın zamanlara kadar "eğitim ekonomisi" gibi bir konu gündeme gelmezdi. Bugün ise bu alan, ekonominin en hızlı büyüyen dallarından biri hâline geldi. Eğitim eko- nomisi ve sağlık ekonomisi; son yıllarda kalkınma eko- nomisi, çalışma ekonomisi, uluslararası ticaret ve kamu maliyesi gibi geleneksel ekonomi sahalarında sessizce devrim gerçekleştirmiş bir araştırma alanı olan "insan kaynakları ekonomisi"nin çekirdeğini oluşturmaktadır. Sonuç olarak eğitim ekonomisi, temelinde insana yatı- rim modeline dayalı oluşuyla, belli genel kabullere bağlı geniş ekonomi sahalarını hızla dönüştürmüştür. 37. Bu parçadan hareketle ekonominin geleneksel dal- ları ile ilgili, (800 I. 1. İnsan kaynakları ekonomisinin ortaya çıkmasıyla önemli ölçüde değişmiştir. II. Ülke ekonomileri üzerindeki etkisini her geçen gün yitirmektedir. . İnsan kaynakları ekonomisinin özünü oluşturmakta- dır. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız B Yalnız II D) II ve III et ve III E) I, II ve III
EYTED
21. (1) Günümüz koşullarında, öğretmen merkezli ders
anlatım tekniğinin yeterince etkili olmadığı, artık
herkes tarafından bilinmektedir. (II) Bunlardan biri,
konuyu drama ya da öykü etkinlikleriyle birlikte
sunmaktır. (III) Ben, yıllardır, ölçüsel olmayan
geometri konusunu anlatırken çocukların konuyu
anlamakta güçlük çektiklerini fark ediyordum. (IV)
Bu sebeple gerek dünyadaki gerek ülkemizdeki
eğitimciler tarafından yeni yöntem ve teknikler
geliştirilmektedir. (V) Alışılagelmiş yöntemlerle ve
kişisel uğraşılarımla bu sorunun üstesinden bir türlü
gelemedim. (VI) Sonunda, bu konuyu içeren bir öykü
yazdım ve bunun öğrencilerimin dikkatini çektiğini,
üstelik konuyu da öğrenmelerine katkı sağladığını
fark ettim.
Bu parçadaki düşüncenin akışındaki bozukluğu
gidermek için aşağıdakilerin hangisinde belirtilen
değişiklik yapılmalıdır?
A) II. ve IV. cümlelerin yerlerinin değiştirilmesi
BY III. cümlenin, IV. cümleden sonra gelmesi
DIV. cümlenin, I. cümleden sonra yazılması
D) V. ve VI. cümlelerin yerlerinin değiştirilmesi
E) V. cümlenin parçadan çıkartılması
23. lik
to
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
EYTED 21. (1) Günümüz koşullarında, öğretmen merkezli ders anlatım tekniğinin yeterince etkili olmadığı, artık herkes tarafından bilinmektedir. (II) Bunlardan biri, konuyu drama ya da öykü etkinlikleriyle birlikte sunmaktır. (III) Ben, yıllardır, ölçüsel olmayan geometri konusunu anlatırken çocukların konuyu anlamakta güçlük çektiklerini fark ediyordum. (IV) Bu sebeple gerek dünyadaki gerek ülkemizdeki eğitimciler tarafından yeni yöntem ve teknikler geliştirilmektedir. (V) Alışılagelmiş yöntemlerle ve kişisel uğraşılarımla bu sorunun üstesinden bir türlü gelemedim. (VI) Sonunda, bu konuyu içeren bir öykü yazdım ve bunun öğrencilerimin dikkatini çektiğini, üstelik konuyu da öğrenmelerine katkı sağladığını fark ettim. Bu parçadaki düşüncenin akışındaki bozukluğu gidermek için aşağıdakilerin hangisinde belirtilen değişiklik yapılmalıdır? A) II. ve IV. cümlelerin yerlerinin değiştirilmesi BY III. cümlenin, IV. cümleden sonra gelmesi DIV. cümlenin, I. cümleden sonra yazılması D) V. ve VI. cümlelerin yerlerinin değiştirilmesi E) V. cümlenin parçadan çıkartılması 23. lik to
19. Her geçen gün daha fazla kirliliğe maruz kalıyoruz,
kirlilik, kent yaşamının âdeta bir parçası. Oysa
kirlilik, insan sağlığına büyük zarar veriyor.
Fabrikaların yoğun, motorlu taşıt sayısının fazla
olduğu yerlerde yaşayanlarda başta solunum sistemi
hastalıkları olmak üzere çok sayıda hastalığa sıklıkla
rastlanıyor. Bu sebeple geleceğin modern kentlerinin
fabrikalara uzak yapılması, buralarda motorlu taşıt
kullanılmaması yönünde projeler geliştiriliyor.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle;
1. İnsanların yoğun olarak kentlerde yaşaması,
TÜRKÇE
II. Kirliliğin giderek artması,
I. Kirliliğin insan sağlığını tehdit etmesi,
IV. Çeşitli hastalıkların kentlerde daha fazla
görülmesi,
V. Çok sayıda fabrika açılması ve trafiğe çıkan
araç sayısının artması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) Yalnız I
C) Yalnız III
D) I ve II
Yalnız II
E) III ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Her geçen gün daha fazla kirliliğe maruz kalıyoruz, kirlilik, kent yaşamının âdeta bir parçası. Oysa kirlilik, insan sağlığına büyük zarar veriyor. Fabrikaların yoğun, motorlu taşıt sayısının fazla olduğu yerlerde yaşayanlarda başta solunum sistemi hastalıkları olmak üzere çok sayıda hastalığa sıklıkla rastlanıyor. Bu sebeple geleceğin modern kentlerinin fabrikalara uzak yapılması, buralarda motorlu taşıt kullanılmaması yönünde projeler geliştiriliyor. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle; 1. İnsanların yoğun olarak kentlerde yaşaması, TÜRKÇE II. Kirliliğin giderek artması, I. Kirliliğin insan sağlığını tehdit etmesi, IV. Çeşitli hastalıkların kentlerde daha fazla görülmesi, V. Çok sayıda fabrika açılması ve trafiğe çıkan araç sayısının artması durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız I C) Yalnız III D) I ve II Yalnız II E) III ve IV
34. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde
hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz
ve ısrarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü korudu-
ğunu söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şa-
irlerin birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı
şairlerle birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların
yoğunlaştığı günlerde, şairin bu güçlü akıntıya ka-
pılmadan yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına
şiirini yürütmesi ilginçtir. Üstelik dışarıdaki gürültüyü
duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat, yer
yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer dizelerle
düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirlerdir bunlar.
Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine
B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna
C)
Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna
D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına X
E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmedi-
ğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve ısrarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü korudu- ğunu söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şa- irlerin birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı günlerde, şairin bu güçlü akıntıya ka- pılmadan yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir. Üstelik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirlerdir bunlar. Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına X E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmedi- ğine
Deneme 4
Juğu on eski sanat
ini bildi bilell güzel
r. İlk yazılı metin
in şiir formunda
ilini öncelemesi
zel söz söyleme
den kaynaklanır.
güzellik ve güzel
da kurduğu ilgi,
n anlaşılmasına
",
ve
,"sevginin kıla-
"bereketin
ibi kendi canla-
güzelliğin beşi-
kler, içlerindeki
Szer, bu yönde
geçirir. Böylece
rek bir ağaca
arak aşağıda-
puyla tanımla-
ştır.
TERE KÖSE
ilmiştir.
Paragraf
15. I.
Attila Ilhan, çoğu kez sokaktaki insanın,
yoksul ve ezilmiş kişilerin duygu ve düşün-
celerini anlatmak yerine kendi sevgisini,
aşkını şiirleştirmiştir. Kendisinin sevinçlerini
ve günlük heyecanlarını şiirlerinin konusu
yapmıştır. Bu arada başkalarını anlatan çok
sayıda şiir de yazmıştır. Bunlar, duyan bir
yüreğin prizmasından süzülmüş samimi ve
Sıcak şiirlerdir. Bu şiirlerin biçimlerinin ve
konularının yeni olması ve anlatımındaki
kıvraklık, belleklerde kalmasını sağlamıştır.
II. Yazdıklarıyla toplumu harekete geçiren
yazarlar gökten zembille inmemişlerdir.
Onların kişiliğini, eserlerini, sanat anlayışını
oluşturan, içinde yaşadıkları toplumdur. Şu
var ki sanatçı toplumdaki yozlaşmayı ya da
ilerlemeyi herkesten önce sezer; toplumu
uyarır, yönlendirir. Bir kaplanın saldırısına
uğrayan geyik sürüsünün başındaki geyik
gibi, fil sürüsünü otlaklara ve serin sulara
götüren fil gibidir o.
I ve II numaralı parçalarda anlatılanlarla ilgili
olarak aşağıdaki genellemelerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Toplumsal sorunlara öncelik vermeyen
main sanatçılar bireysellikten kurtulamadıkları için
unutulmaya mahkûmdurlar.N
(B) Bir sanatçıyı sırf toplumsal sorunlara yer
veriyor diye başarılı sayamayız, üslup da
içerik kadar önemli olmalıdır.65mm
TERE KÖSE
kelC) Bir sanatçının nasıl anlattığından çok ne
Coluuy anlattığı daha önemli olmalı ki yüzlerce yıldır
aynı konular işlenmeye devam ediyor.
(D) Sanatçı, hem içinde yaşadığı toplumdan
etkilenen hem de o toplumu istediği yönde
anlık düşüncesine göre şekillendiren bir
yapıya sahiptir.
Birçok kavmir
dövme teknič
tandı. Örneği
lanmış Ötzi'n
önce, sivri a
işlenmiş bir
amaç güzel
da inançları
Avrupa'da
sırasında A
karşılaşınc
Polinezya'd
Ei olarak kab
yada dövn
me kuşkusuz.
olmalarıdı
olarak ku
E Gerçek sanatçı, ister bireysellikten isterse
toplumsal meselelerden beslensin; o, yara-
tacağı özgünlükle kalıcı olacak bir yol bula-
caktır.
16.12
parçay
(1
parçasıyc
yerini dal
dövme k
başladı.
16. Bu par
söylene
A Mur
B) Esk
am
C) Ge
şe
DPC
E D.
17. Bu F
sind
dir?
A)
a
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 4 Juğu on eski sanat ini bildi bilell güzel r. İlk yazılı metin in şiir formunda ilini öncelemesi zel söz söyleme den kaynaklanır. güzellik ve güzel da kurduğu ilgi, n anlaşılmasına ", ve ,"sevginin kıla- "bereketin ibi kendi canla- güzelliğin beşi- kler, içlerindeki Szer, bu yönde geçirir. Böylece rek bir ağaca arak aşağıda- puyla tanımla- ştır. TERE KÖSE ilmiştir. Paragraf 15. I. Attila Ilhan, çoğu kez sokaktaki insanın, yoksul ve ezilmiş kişilerin duygu ve düşün- celerini anlatmak yerine kendi sevgisini, aşkını şiirleştirmiştir. Kendisinin sevinçlerini ve günlük heyecanlarını şiirlerinin konusu yapmıştır. Bu arada başkalarını anlatan çok sayıda şiir de yazmıştır. Bunlar, duyan bir yüreğin prizmasından süzülmüş samimi ve Sıcak şiirlerdir. Bu şiirlerin biçimlerinin ve konularının yeni olması ve anlatımındaki kıvraklık, belleklerde kalmasını sağlamıştır. II. Yazdıklarıyla toplumu harekete geçiren yazarlar gökten zembille inmemişlerdir. Onların kişiliğini, eserlerini, sanat anlayışını oluşturan, içinde yaşadıkları toplumdur. Şu var ki sanatçı toplumdaki yozlaşmayı ya da ilerlemeyi herkesten önce sezer; toplumu uyarır, yönlendirir. Bir kaplanın saldırısına uğrayan geyik sürüsünün başındaki geyik gibi, fil sürüsünü otlaklara ve serin sulara götüren fil gibidir o. I ve II numaralı parçalarda anlatılanlarla ilgili olarak aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir? A) Toplumsal sorunlara öncelik vermeyen main sanatçılar bireysellikten kurtulamadıkları için unutulmaya mahkûmdurlar.N (B) Bir sanatçıyı sırf toplumsal sorunlara yer veriyor diye başarılı sayamayız, üslup da içerik kadar önemli olmalıdır.65mm TERE KÖSE kelC) Bir sanatçının nasıl anlattığından çok ne Coluuy anlattığı daha önemli olmalı ki yüzlerce yıldır aynı konular işlenmeye devam ediyor. (D) Sanatçı, hem içinde yaşadığı toplumdan etkilenen hem de o toplumu istediği yönde anlık düşüncesine göre şekillendiren bir yapıya sahiptir. Birçok kavmir dövme teknič tandı. Örneği lanmış Ötzi'n önce, sivri a işlenmiş bir amaç güzel da inançları Avrupa'da sırasında A karşılaşınc Polinezya'd Ei olarak kab yada dövn me kuşkusuz. olmalarıdı olarak ku E Gerçek sanatçı, ister bireysellikten isterse toplumsal meselelerden beslensin; o, yara- tacağı özgünlükle kalıcı olacak bir yol bula- caktır. 16.12 parçay (1 parçasıyc yerini dal dövme k başladı. 16. Bu par söylene A Mur B) Esk am C) Ge şe DPC E D. 17. Bu F sind dir? A) a
-613D
da
961
n'e
ya
ini
ile
sla
üş
DI-
bu
pir
SI
7-
e-
r.
ci
TERE KÖSE
Y
O
Deneme 4
I. İnsanoğlunun doğayı anlama çabası ve
merak ile başlayan doğa felsefesi; aslında
bugün fizik, kimya, biyoloji ve matematik
olarak adlandırılan temel bilim dallarının
bütünüdür.
B
II. Çevresinde olup biten bütün olayları gözlem-
lerken kimini taklit etmiş, kiminden endişe
duymuştur.
H. Endişeleri, insanoğlunu bu olayları sorgu-
lamalarından alıkoymamış aksine daha da
merak uyandırmıştır.
IV. İnsanoğlu beslenme ve barınma gibi temel
ihtiyaçlarını gidermek ve doğayı anlamak
için sayısız gözlem yapmıştır.
IV
Örneğin yuvarlanan kayalardan esinlenerek
tekerleği icat eden insan, yıldırım ve deprem
gibi anlamlandıramadığı doğa olaylarından
korkmuştur. e neniger
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluştu-
racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur?
AT BIT
C) III DHV EV
4. 1. Cisimlerin bizden uzaklaştıkça küçülmüş ve
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
-613D da 961 n'e ya ini ile sla üş DI- bu pir SI 7- e- r. ci TERE KÖSE Y O Deneme 4 I. İnsanoğlunun doğayı anlama çabası ve merak ile başlayan doğa felsefesi; aslında bugün fizik, kimya, biyoloji ve matematik olarak adlandırılan temel bilim dallarının bütünüdür. B II. Çevresinde olup biten bütün olayları gözlem- lerken kimini taklit etmiş, kiminden endişe duymuştur. H. Endişeleri, insanoğlunu bu olayları sorgu- lamalarından alıkoymamış aksine daha da merak uyandırmıştır. IV. İnsanoğlu beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek ve doğayı anlamak için sayısız gözlem yapmıştır. IV Örneğin yuvarlanan kayalardan esinlenerek tekerleği icat eden insan, yıldırım ve deprem gibi anlamlandıramadığı doğa olaylarından korkmuştur. e neniger Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? AT BIT C) III DHV EV 4. 1. Cisimlerin bizden uzaklaştıkça küçülmüş ve
vken oluşmaya
10 bin tat algila-
Özellikle dilde,
k yaşlandıkça
şkinin ağzında
yetişkinlerde
Bu etkiler ne-
vetişkinlerden
ndan itibaren
aha sonra ise
Marak;
k farklılıklar
me biçimleri
aşır
ell
endemik-
25 Uzay uçuşunun kalbe pek çok etkisinin olduğu biliniyor.
Bu uçuşların sonucunda astronotların kalbinde geçici
bir şekil değişikliği meydana geliyor. Astronot Dünya'ya
döndükten kısa bir süre sonra astronotun kalbi normal
haline dönüyor. Bilim insanları şekil değişikliğinin uzun
dönemde ne tür etkileri olacağını tam olarak bilmese
de bu şekil değişikliğini kalbin uzayda daha az verimle
çalışmasına bağlıyor. Astronotlar Dünya'ya döndükten
sonra genellikle sersemlik ya da ayağa kalktıklarında
kan basıncının hızla ve aşırı derecede düşmesi nede-
niyle bayılma gibi sorunlar yaşıyor. Uzay yolculukları
sırasında da astronotlarda düzensiz kalp atışı gözleni-
yor.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi-
lir?
A) Uzay yolculuklarında yaşanan sağlık sorunları ne-
deniyle aksamalar olmaktadır.
BY Uzay uçuşları sırasında kalpte meydana gelen fi-
ziksel değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı
henüz bilinmemektedir.
Coy Azay
zay uçuşlarında meydana gelen sağlık sorunları
genellikle kalpten kaynaklanmaktadır.
Dinsan vücudu zamanla uzaydaki yaşam koşullarına
uyum sağlamaktadır.
Bilim insanları uzayda yaşamı kolaylaştıracak yeni
buluşlar için yoğun çaba sarf etmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
vken oluşmaya 10 bin tat algila- Özellikle dilde, k yaşlandıkça şkinin ağzında yetişkinlerde Bu etkiler ne- vetişkinlerden ndan itibaren aha sonra ise Marak; k farklılıklar me biçimleri aşır ell endemik- 25 Uzay uçuşunun kalbe pek çok etkisinin olduğu biliniyor. Bu uçuşların sonucunda astronotların kalbinde geçici bir şekil değişikliği meydana geliyor. Astronot Dünya'ya döndükten kısa bir süre sonra astronotun kalbi normal haline dönüyor. Bilim insanları şekil değişikliğinin uzun dönemde ne tür etkileri olacağını tam olarak bilmese de bu şekil değişikliğini kalbin uzayda daha az verimle çalışmasına bağlıyor. Astronotlar Dünya'ya döndükten sonra genellikle sersemlik ya da ayağa kalktıklarında kan basıncının hızla ve aşırı derecede düşmesi nede- niyle bayılma gibi sorunlar yaşıyor. Uzay yolculukları sırasında da astronotlarda düzensiz kalp atışı gözleni- yor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi- lir? A) Uzay yolculuklarında yaşanan sağlık sorunları ne- deniyle aksamalar olmaktadır. BY Uzay uçuşları sırasında kalpte meydana gelen fi- ziksel değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinmemektedir. Coy Azay zay uçuşlarında meydana gelen sağlık sorunları genellikle kalpten kaynaklanmaktadır. Dinsan vücudu zamanla uzaydaki yaşam koşullarına uyum sağlamaktadır. Bilim insanları uzayda yaşamı kolaylaştıracak yeni buluşlar için yoğun çaba sarf etmektedir.
14.. iş hayatında sevebileceğim bir ortamda çalışmak istiyorum.
Yöneticilerimle iyi ilişkilerim olmasını arzu ediyorum ama
bazen CEO'ma ulaşamıyorum ve aramızda bir uçurum
meydana geliyor. Sosyal medyada bile yüksek mevkilerdeki
bir insana kolayca ulaşabilirken aynı binada olduğum insa-
na aynı kolaylıkta ne yazık ki ulaşamıyorum. Bunu doğru
bulmuyorum.
Yöneticilerden bana yol arkadaşı olmalarını bekliyorum.
Tecrübelerini bizimle paylaşmalarını istiyorum. Bizim onla-
rin bilgi ve tecrübesine oldukça ihtiyacımız var. Yeni dünya
düzeninde belki de bizim onlardan farklı tecrübelerimiz var.
Onların ve bizim bakış açımızın birleştirilmesiyle oluşan bir
yolda başarı gelir düşüncesindeyim.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek-
tedirler.
ki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamak-
amb tadırlar.
Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar.
Farklı düşünceyi pekiştirmeye yönelik değişik örnekler
holomb sunmaktadırlar.
E Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar. aishumuy
To
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14.. iş hayatında sevebileceğim bir ortamda çalışmak istiyorum. Yöneticilerimle iyi ilişkilerim olmasını arzu ediyorum ama bazen CEO'ma ulaşamıyorum ve aramızda bir uçurum meydana geliyor. Sosyal medyada bile yüksek mevkilerdeki bir insana kolayca ulaşabilirken aynı binada olduğum insa- na aynı kolaylıkta ne yazık ki ulaşamıyorum. Bunu doğru bulmuyorum. Yöneticilerden bana yol arkadaşı olmalarını bekliyorum. Tecrübelerini bizimle paylaşmalarını istiyorum. Bizim onla- rin bilgi ve tecrübesine oldukça ihtiyacımız var. Yeni dünya düzeninde belki de bizim onlardan farklı tecrübelerimiz var. Onların ve bizim bakış açımızın birleştirilmesiyle oluşan bir yolda başarı gelir düşüncesindeyim. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedirler. ki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamak- amb tadırlar. Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. Farklı düşünceyi pekiştirmeye yönelik değişik örnekler holomb sunmaktadırlar. E Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. aishumuy To
11. Bilim insanlarının merak ettiği ve ilgi duyduğu bir konu vardır.
Genellikle bu konuyla ilgili her ayrıntıyı öğrenmek isterler. Ay-
rıntıları öğrendikçe ortaya sorulacak yeni sorular çıkar. Bir bilim
insanı için sorular hiç bitmez! Sorularına yanıt bulabilmek için
pek çok kaynaktan bilgi toplamaya çalışır. Kütüphaneye gider,
internetteki kaynakları araştırır, aynı konuya ilgisi olan diğer bilim
insanlarına danışır. Soruların cevabına ulaşmak için deney ve
gözlemler yapar. Bu deney ve gözlemler sonucunda elde ettiği
bulguları dikkatli bir biçimde not eder.
‒‒‒‒
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A Deney ve gözlemlerin belirlenme yöntemleri her zaman
yorucu olur.
B) Bulgularını, başka çalışmaların bulgularıyla karşılaştırarak
bir sonuca ulaşır.
Araştırma sırasında başka sorular da bilim insanını meşgul
eder.
B Bulguların araştırmacıdan araştırmacıya değişen metotları
bulunur.
E) Deneylerin çeşitliliği buluşların sayısını artırmada bir etken-
dir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Bilim insanlarının merak ettiği ve ilgi duyduğu bir konu vardır. Genellikle bu konuyla ilgili her ayrıntıyı öğrenmek isterler. Ay- rıntıları öğrendikçe ortaya sorulacak yeni sorular çıkar. Bir bilim insanı için sorular hiç bitmez! Sorularına yanıt bulabilmek için pek çok kaynaktan bilgi toplamaya çalışır. Kütüphaneye gider, internetteki kaynakları araştırır, aynı konuya ilgisi olan diğer bilim insanlarına danışır. Soruların cevabına ulaşmak için deney ve gözlemler yapar. Bu deney ve gözlemler sonucunda elde ettiği bulguları dikkatli bir biçimde not eder. ‒‒‒‒ Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A Deney ve gözlemlerin belirlenme yöntemleri her zaman yorucu olur. B) Bulgularını, başka çalışmaların bulgularıyla karşılaştırarak bir sonuca ulaşır. Araştırma sırasında başka sorular da bilim insanını meşgul eder. B Bulguların araştırmacıdan araştırmacıya değişen metotları bulunur. E) Deneylerin çeşitliliği buluşların sayısını artırmada bir etken- dir.
10. İnsan dünyaya kendinden başlayarak açılıyor; kendi limanından,
A
permis
UT
B
kendi izlenimleri, düşleri ve adımlarıyla. Bu aşamada dünya ne-
redeyse tümüyle kendiyle sınırlı. Çocukluğun saf ve bencil dö-
nemi diyebiliriz bir bakıma. Sonra giderek genişliyor halka, bü-
yüme ve olgunluğa geçiş...Toplumsallaşma diye adlandıralım
bunu da. Bir koşutluk kurarsak şiirde de böyle kanımca. Baş-
langıçta çoğunlukla kişisel duygulanımlar, sevinçler, öfkeler,
tutkular... Gülten Akın'ın güzel bir tanımı var bu döneme ilişkin,
"ben'in korkuluksuz köprüleri" diyor. Bundan geçmeden varıl-
miyor toplumsallığa.
s
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
Alıntıya yer verilmiştir.
B) Benzetmeden yararlanılmıştır.
C) Dil, göndergesel işleviyle kullanılmıştır.
Eksiltili ve devrik cümlelere yer verilmiştir.
Kişisel düşünce ve yorumlardan kaçınılmıştır.
Paraf
17
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. İnsan dünyaya kendinden başlayarak açılıyor; kendi limanından, A permis UT B kendi izlenimleri, düşleri ve adımlarıyla. Bu aşamada dünya ne- redeyse tümüyle kendiyle sınırlı. Çocukluğun saf ve bencil dö- nemi diyebiliriz bir bakıma. Sonra giderek genişliyor halka, bü- yüme ve olgunluğa geçiş...Toplumsallaşma diye adlandıralım bunu da. Bir koşutluk kurarsak şiirde de böyle kanımca. Baş- langıçta çoğunlukla kişisel duygulanımlar, sevinçler, öfkeler, tutkular... Gülten Akın'ın güzel bir tanımı var bu döneme ilişkin, "ben'in korkuluksuz köprüleri" diyor. Bundan geçmeden varıl- miyor toplumsallığa. s Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? Alıntıya yer verilmiştir. B) Benzetmeden yararlanılmıştır. C) Dil, göndergesel işleviyle kullanılmıştır. Eksiltili ve devrik cümlelere yer verilmiştir. Kişisel düşünce ve yorumlardan kaçınılmıştır. Paraf 17
rçaya göre
halkın dra
13. (1) Röportajın okur ile yazar arasında oluşan bürokra-
siyi en kolay biçimde aşan bir yazınsal tür olduğuna
inananlardanım. (II) Hasından kotarılmış bir röportaj
birçok karanlık, mahrem noktaya ışık tuttuğu gibi,
yapıtta işlenen dili tersine sararak okurun zihnini ısı-
tır. (III) Yani yazarın yapıtında okuru düşünmeyen,
görmeyen diline karşın röportajda daha kişisel bir
dil kuşandığını, okurunu doğrudan muhatap aldığını
söylüyorum. (IV) Türkiye'de, özellikle son birkaç
yılda, yazarların röportajı bir "poz" olarak kişisel
kariyerlerine eklemeye çalıştıkları gözlemleniyor.
(V) Gerek röportajlara ilave edilen fotoğraflar, gerek
kurulan cümlelerin fosforu, gerekse okuru/eleştirme-
ni düzeltmeye çalışan yazar imajından, eksiksiz bir
"düşünen adam" resmi çıkıyor.
çıkarmay
hramanlık
na sindir
Roman
ildi artık
ni tasivin
in muc
iyi şekil
du. "Dis
uygu
ozulan
Dağlar
menin
ir.
15. Uçucu
çepec
kalıc
SIZ
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra "Çünkü röportajın birtakım protokolleri
çok çabuk yok sayan, okuru hangi mesafede olursa
olsun yazara daha fazla yaklaştıran bir doğası var."
cümlesi getirilebilir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV. E) V.
Bu
ar
A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rçaya göre halkın dra 13. (1) Röportajın okur ile yazar arasında oluşan bürokra- siyi en kolay biçimde aşan bir yazınsal tür olduğuna inananlardanım. (II) Hasından kotarılmış bir röportaj birçok karanlık, mahrem noktaya ışık tuttuğu gibi, yapıtta işlenen dili tersine sararak okurun zihnini ısı- tır. (III) Yani yazarın yapıtında okuru düşünmeyen, görmeyen diline karşın röportajda daha kişisel bir dil kuşandığını, okurunu doğrudan muhatap aldığını söylüyorum. (IV) Türkiye'de, özellikle son birkaç yılda, yazarların röportajı bir "poz" olarak kişisel kariyerlerine eklemeye çalıştıkları gözlemleniyor. (V) Gerek röportajlara ilave edilen fotoğraflar, gerek kurulan cümlelerin fosforu, gerekse okuru/eleştirme- ni düzeltmeye çalışan yazar imajından, eksiksiz bir "düşünen adam" resmi çıkıyor. çıkarmay hramanlık na sindir Roman ildi artık ni tasivin in muc iyi şekil du. "Dis uygu ozulan Dağlar menin ir. 15. Uçucu çepec kalıc SIZ Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra "Çünkü röportajın birtakım protokolleri çok çabuk yok sayan, okuru hangi mesafede olursa olsun yazara daha fazla yaklaştıran bir doğası var." cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Bu ar A
28. Ben hiçbir zaman ödüllere karşı olmadım. Ödüller
bir yazarın adını duyurabilmesi açısından elbette
önemli. Özellikle İzmir'de yaşarken adını edebiyat
dünyasına ancak birtakım yarışmalar sayesinde du-
yurabilen biri için... Adımı yarışmalarla duyurdum
ama kuşkusuz bu ödül bana ayrı bir sorumluluk
yükledi. "Sait Faik Öykü Ödülü alan birine bu yakış-
maz." diyerek yazdıklarım üzerinde öz denetim kur-
duğum zamanlar oldu, bu da bir yazar için sınırlayıcı
olabiliyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşı-
lık söylenmiş olabilir?
Bugüne kadar kaç edebiyat ödülü aldınız?
Aldığınız ödüller öykülerinizin çok okunmasını
sağladı mı?
Ödüller yazarları hangi yönden etkiler?
Ödüller edebiyat alanında tanınmanın tek koşulu
mudur?
Ödüller yüzeysel yapıtların yazılmasına yol açar
mı?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Ben hiçbir zaman ödüllere karşı olmadım. Ödüller bir yazarın adını duyurabilmesi açısından elbette önemli. Özellikle İzmir'de yaşarken adını edebiyat dünyasına ancak birtakım yarışmalar sayesinde du- yurabilen biri için... Adımı yarışmalarla duyurdum ama kuşkusuz bu ödül bana ayrı bir sorumluluk yükledi. "Sait Faik Öykü Ödülü alan birine bu yakış- maz." diyerek yazdıklarım üzerinde öz denetim kur- duğum zamanlar oldu, bu da bir yazar için sınırlayıcı olabiliyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lık söylenmiş olabilir? Bugüne kadar kaç edebiyat ödülü aldınız? Aldığınız ödüller öykülerinizin çok okunmasını sağladı mı? Ödüller yazarları hangi yönden etkiler? Ödüller edebiyat alanında tanınmanın tek koşulu mudur? Ödüller yüzeysel yapıtların yazılmasına yol açar mı?
ta
TYT - Türkçe
26 Dünyaca ünlü bir Türk mücevher markası için
mücevher tasarımı yapıyorum. Yaklaşık 30 yıldır
mücevher işindeyim. Politika ve popüler sanatta dünya
çapında üne sahip pek çok isme verilen mücevherlerin
tasarımında imzam var. Bunun yanında Türkiye'nin
motosiklet üreten ilk firmasında sanat ve tasarım
direktörlüğü yapıyorum. Aslında mücevher ve
motosiklet tasarlarken de resim yapıyorum.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
A) Daha çok hangi işlere ilgi duyuyorsunuz?
B) Resimleriniz hangi işlere ilham kaynağı olmuştur?
Resim dışında hayatınızı kazandığınız diğer alanlar
nelerdir?
D) Ressam olmanızın size sağladığı ayrıcalıklar var
mıdır?
E) Hayatınıza yön veren alanlardan söz eder misiniz?
Hibis
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ta TYT - Türkçe 26 Dünyaca ünlü bir Türk mücevher markası için mücevher tasarımı yapıyorum. Yaklaşık 30 yıldır mücevher işindeyim. Politika ve popüler sanatta dünya çapında üne sahip pek çok isme verilen mücevherlerin tasarımında imzam var. Bunun yanında Türkiye'nin motosiklet üreten ilk firmasında sanat ve tasarım direktörlüğü yapıyorum. Aslında mücevher ve motosiklet tasarlarken de resim yapıyorum. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Daha çok hangi işlere ilgi duyuyorsunuz? B) Resimleriniz hangi işlere ilham kaynağı olmuştur? Resim dışında hayatınızı kazandığınız diğer alanlar nelerdir? D) Ressam olmanızın size sağladığı ayrıcalıklar var mıdır? E) Hayatınıza yön veren alanlardan söz eder misiniz? Hibis
19. (I) Başarılı bir editör olabilmek için öncelikle iyi bir okuyucu olun-
malıdır. (II) Bir metnin sadece zayıf yönlerini değil, başarılı kı-
sımlarını da aynı özenle belirlemek gerekir. (III) İyi bir okuyucu
olabilmenin ise önemli bir şartı vardır. (IV) O şart, diğer iyi oku-
yucuları dinlemektir. (V) Çünkü iyi okuyuculardan fikir almak ki-
şiyi geliştirir, zenginleştirir. (VI) Görülemeyen, fark
birçok ayrıntıyı bu sayede yakalayabilirsiniz.
edilemeyen
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
E) V
C) IV
D) V
E) VI
Paraf Yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. (I) Başarılı bir editör olabilmek için öncelikle iyi bir okuyucu olun- malıdır. (II) Bir metnin sadece zayıf yönlerini değil, başarılı kı- sımlarını da aynı özenle belirlemek gerekir. (III) İyi bir okuyucu olabilmenin ise önemli bir şartı vardır. (IV) O şart, diğer iyi oku- yucuları dinlemektir. (V) Çünkü iyi okuyuculardan fikir almak ki- şiyi geliştirir, zenginleştirir. (VI) Görülemeyen, fark birçok ayrıntıyı bu sayede yakalayabilirsiniz. edilemeyen Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III E) V C) IV D) V E) VI Paraf Yayınları
(1) Herhangi bir biçimde üretilmiş bir nesneyi ele alır-
ken onu üretenin amacının ne olduğunu sorarak işe
başlamak doğal görünür. (II) Çünkü ne için üretildik-
leriyle ilgili yarar gözeten amaçlar, estetik nesnelerde
tam olarak onları tanımlamaz. (III) Çünkü estetiğin
konusu sezgi, duygu ya da coşku olabilir. (IV) Ancak
estetiğin kendisi bir felsefe dalıdır ve felsefenin temel
özelliği olan mantığın denetlediği düşünce ve tanımla-
ma gibi benzer şeylere tabîdir. (V) Bu anlamda estetik,
içinde birbiriyle yarışan birçok farklı kuram barındırsa
da üzerinde yoğunlaştığı görüngülerle hesaplaşabil-
melidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra, düşüncenin akışına göre "Bu, özellikle
estetik nesneler söz konusu olduğunda gecerliğini viti-
rir." cümlesi getirilmelidir?
AM
29/11
212
Bill
DYIV
7) V
dü
ve
da
ol
bi
no
a
b
fe
d
la
(
r
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Herhangi bir biçimde üretilmiş bir nesneyi ele alır- ken onu üretenin amacının ne olduğunu sorarak işe başlamak doğal görünür. (II) Çünkü ne için üretildik- leriyle ilgili yarar gözeten amaçlar, estetik nesnelerde tam olarak onları tanımlamaz. (III) Çünkü estetiğin konusu sezgi, duygu ya da coşku olabilir. (IV) Ancak estetiğin kendisi bir felsefe dalıdır ve felsefenin temel özelliği olan mantığın denetlediği düşünce ve tanımla- ma gibi benzer şeylere tabîdir. (V) Bu anlamda estetik, içinde birbiriyle yarışan birçok farklı kuram barındırsa da üzerinde yoğunlaştığı görüngülerle hesaplaşabil- melidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra, düşüncenin akışına göre "Bu, özellikle estetik nesneler söz konusu olduğunda gecerliğini viti- rir." cümlesi getirilmelidir? AM 29/11 212 Bill DYIV 7) V dü ve da ol bi no a b fe d la ( r