Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

10. Açık oturumlar, geniş bir salonda kalabalık bir
dinleyici topluluğu önünde yapılabileceği gibi,
televizyon veya radyo stüdyolarında yapılıp yo
yın yoluyla geniş kitlelere ulaştırılabilir. Bu yönüy
le ...den ayrılır.
Yukarıdaki parçada yapılış biçimi bakımından
açık oturumun ayrıldığı ve üç nokta ile gösteril
miş yere yazılması gereken tartışma türü aşa
ğıdakilerden hangisidir?
A) Sunum
Panel
E) Röportaj
B)
D) Münazara
Beyin fırtınası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Açık oturumlar, geniş bir salonda kalabalık bir dinleyici topluluğu önünde yapılabileceği gibi, televizyon veya radyo stüdyolarında yapılıp yo yın yoluyla geniş kitlelere ulaştırılabilir. Bu yönüy le ...den ayrılır. Yukarıdaki parçada yapılış biçimi bakımından açık oturumun ayrıldığı ve üç nokta ile gösteril miş yere yazılması gereken tartışma türü aşa ğıdakilerden hangisidir? A) Sunum Panel E) Röportaj B) D) Münazara Beyin fırtınası
kir. Bu anlay tem
21. (1) Kahvehaneler, okuryazar taifesi başta olmak üzere
halkın büyük bir kısmının teveccüh gösterdiği yerler ol-
dular her zaman. (II) Halkın sosyalleşme alanlarını temsil
SSV eden, son havadislerin paylaşıldığı, şiirlerin okunduğu,
sorunların konuşulduğu, hikâyelerin anlatıldığı ve ede-
OD biyat sohbetlerinin yapıldığı yerler oldular. (III) Edebiyat-
çılar için derin bir ihtiyaçtır kahvehaneler. (IV) Birçok ya-
zının temeli bu mekânlarda atılmıştır. (V) Yazarların ya-
pıtlarını kaleme aldıkları yerler değildir sadece, aynı za-
manda hayatın akışına da bir pencere arkasından veya
bir masanın karşısından bakmayı sevdikleri yerlerdir.
FIC
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
teat tipis Ogih (20
10.
A) I
B) II
C) III
D) IV
() () () (0
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kir. Bu anlay tem 21. (1) Kahvehaneler, okuryazar taifesi başta olmak üzere halkın büyük bir kısmının teveccüh gösterdiği yerler ol- dular her zaman. (II) Halkın sosyalleşme alanlarını temsil SSV eden, son havadislerin paylaşıldığı, şiirlerin okunduğu, sorunların konuşulduğu, hikâyelerin anlatıldığı ve ede- OD biyat sohbetlerinin yapıldığı yerler oldular. (III) Edebiyat- çılar için derin bir ihtiyaçtır kahvehaneler. (IV) Birçok ya- zının temeli bu mekânlarda atılmıştır. (V) Yazarların ya- pıtlarını kaleme aldıkları yerler değildir sadece, aynı za- manda hayatın akışına da bir pencere arkasından veya bir masanın karşısından bakmayı sevdikleri yerlerdir. FIC Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? teat tipis Ogih (20 10. A) I B) II C) III D) IV () () () (0 E) V
(1) Türk edebiyatında Batılılaşma hemen her
zaman siyasi Tanzimat hareketiyle beraber düşü-
nülmüştür. (II) Bunda, idari düzeltmenin ve edebî
yeniliklerin aynı ad altında anılmasının rolü vardır.
(III) Aslında bütün idari reformların başlangıcı ola-
rak Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nu göstermek
kadar tartışma götürürse edebiyatta Batılılaşma
faaliyetlerini de bu fermana bağlı kabul etmek o
derece gerçekten uzaktır. (IV) Oysa gerçeklik,
sanat ve edebiyat için son derece önemli olan iki
kriterdir. (V) Türk edebiyatında Batılılaşmanın ilk
belirtileri tercümelerde, basın hareketlerinde veya
edebî tür ve şekillerin doğuşunda yahut edebî
metinlerin içeriklerinde arandığında her defasında
farklı tarihleri başlangıç olarak almak gerekir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
OXIV
E) V
BENIM HO
7
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Türk edebiyatında Batılılaşma hemen her zaman siyasi Tanzimat hareketiyle beraber düşü- nülmüştür. (II) Bunda, idari düzeltmenin ve edebî yeniliklerin aynı ad altında anılmasının rolü vardır. (III) Aslında bütün idari reformların başlangıcı ola- rak Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nu göstermek kadar tartışma götürürse edebiyatta Batılılaşma faaliyetlerini de bu fermana bağlı kabul etmek o derece gerçekten uzaktır. (IV) Oysa gerçeklik, sanat ve edebiyat için son derece önemli olan iki kriterdir. (V) Türk edebiyatında Batılılaşmanın ilk belirtileri tercümelerde, basın hareketlerinde veya edebî tür ve şekillerin doğuşunda yahut edebî metinlerin içeriklerinde arandığında her defasında farklı tarihleri başlangıç olarak almak gerekir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III OXIV E) V BENIM HO 7
1.
PARAGRAFTA ANLAM
Paragrafta Yardımcı Düşünce
Edebiyat eserini, kültürü bire bir yansıtan bir ayna
olarak görmek ne dereceye kadar doğrudur?
Kurmacada yazarın, şairin hayal gücü ile gerçekler
arasındaki orantı, onun ulusal kültürünü nasıl
özümseyip nasıl eleştirdiği ya da buna nasıl mesafe
kazandırdığı üzerinde tartışılacak hususlardır. Kültür
çalışmalarında araştırmacıyı bekleyen önemli yanılgı
tuzaklarından biri budur ve bu tehlike, ana dilinden
başka dile vakıf olan kişinin o dili bütün incelikleriyle
bilmesinin yanı sıra o dilin ait olduğu kültürü de çok iyi
tanmasıyla atlatılabilecektir.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
Tulaşılamaz?
A) Edebiyatın, yaşadığımız çağı tam anlamıyla
yansıtması beklenemez.
B) Edebî eserler, toplumun yaşam tarzını anlatmakla
yükümlü değildir.
C Araştırmacılar, kültür çalışmalarında incelediği
toplumu tüm yönleriyle ele almalıdır.
DYazar, dilin inceliklerini iyi bilirse hayal ürünü olayları
gerçekmiş gibi anlatabilir.
E Kültürel çalışmalarda incelenen kültürün dili tüm
yönleriyle bilinmelidir.
8
3
YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. PARAGRAFTA ANLAM Paragrafta Yardımcı Düşünce Edebiyat eserini, kültürü bire bir yansıtan bir ayna olarak görmek ne dereceye kadar doğrudur? Kurmacada yazarın, şairin hayal gücü ile gerçekler arasındaki orantı, onun ulusal kültürünü nasıl özümseyip nasıl eleştirdiği ya da buna nasıl mesafe kazandırdığı üzerinde tartışılacak hususlardır. Kültür çalışmalarında araştırmacıyı bekleyen önemli yanılgı tuzaklarından biri budur ve bu tehlike, ana dilinden başka dile vakıf olan kişinin o dili bütün incelikleriyle bilmesinin yanı sıra o dilin ait olduğu kültürü de çok iyi tanmasıyla atlatılabilecektir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine Tulaşılamaz? A) Edebiyatın, yaşadığımız çağı tam anlamıyla yansıtması beklenemez. B) Edebî eserler, toplumun yaşam tarzını anlatmakla yükümlü değildir. C Araştırmacılar, kültür çalışmalarında incelediği toplumu tüm yönleriyle ele almalıdır. DYazar, dilin inceliklerini iyi bilirse hayal ürünü olayları gerçekmiş gibi anlatabilir. E Kültürel çalışmalarda incelenen kültürün dili tüm yönleriyle bilinmelidir. 8 3 YAYINLARI
mut illis-
başanl
m soyut
ük ve
çocuk
aşlık-
mus
muş
gi-
3Y
Deneme 19
Yazarlıkta ilk rehberim dedemdir. Dedem, Malat-
yalıydı. Anadolu'yu herkesten daha iyi bilirdi. Hal-
kin dil ve düşünce gerçeklerini içine iyice sindirmiş-
ti. Okur yazardı; ama dil bilgisi kurallarını pek bil-
mezdi. Edebiyat bilgisi kit bir adamdı. Sezgisi güç-
lüydü. Yazdıklarımı dedeme okur, nasıl olduğunu
sorardım. Yazdıklarımın kimi yerlerini, "Burası ol-
mamış." diye eleştirirdi. Nedenini sorduğumda,
"Böyle denmez de ondan." derdi.
Parçaya göre, yazarın dedesinin, onun anlatı-
mında bulunmasını istediği nitelik nedir?
A) Doğallık
B) Duruluk
C) Akıcılık
Tutarlılık
E) Özlülük
5. ve
layın
C
lanara
den y
Yeni
rak a
iletişi
rasal
rinda
lin'd
den
kile
di s
dah
nh
tild
dü
se
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mut illis- başanl m soyut ük ve çocuk aşlık- mus muş gi- 3Y Deneme 19 Yazarlıkta ilk rehberim dedemdir. Dedem, Malat- yalıydı. Anadolu'yu herkesten daha iyi bilirdi. Hal- kin dil ve düşünce gerçeklerini içine iyice sindirmiş- ti. Okur yazardı; ama dil bilgisi kurallarını pek bil- mezdi. Edebiyat bilgisi kit bir adamdı. Sezgisi güç- lüydü. Yazdıklarımı dedeme okur, nasıl olduğunu sorardım. Yazdıklarımın kimi yerlerini, "Burası ol- mamış." diye eleştirirdi. Nedenini sorduğumda, "Böyle denmez de ondan." derdi. Parçaya göre, yazarın dedesinin, onun anlatı- mında bulunmasını istediği nitelik nedir? A) Doğallık B) Duruluk C) Akıcılık Tutarlılık E) Özlülük 5. ve layın C lanara den y Yeni rak a iletişi rasal rinda lin'd den kile di s dah nh tild dü se
an
in
CI-
si
1-
n
.
endemik
31.
Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim
yasal maddelerdir.
II. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir
ağrı hissedilir.
III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir
baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık han
oluşturur.
IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten
sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı
daha fazla hisseder.
4
VŞöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir
biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan
maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye
başlar.
A) I
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
B) II
II, V, Ill
ve az da olsa
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
an in CI- si 1- n . endemik 31. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim yasal maddelerdir. II. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ağrı hissedilir. III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık han oluşturur. IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı daha fazla hisseder. 4 VŞöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye başlar. A) I Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? B) II II, V, Ill ve az da olsa C) III D) IV E) V
top-
35. Bir ülkenin edebiyatıyla o ülkenin toplumsal yapısı
arasında sıkı bir etkileşim vardır. Edebî eserleri t
lumsal açıdan değerlendiren eleştirmenler ve ede-
biyat kuramcıları, sık sık bu gerçeğin altını çizerler,
edebiyatla toplumsal değişmeler arasındaki ilişkiyi
vurgularlar. Toplum hayatında oluşan her türlü deği
şimin edebî ürünlere de yansıyacağını kanıtlamaya
çalışırlar. Toplumsal hayatı, edebî ürünlere doğru-
dan etki eden ve onları biçimlendiren temel etkenle-
rin başında sayarlar.
Bu parçadan çıkarılacak en kapsamlı yargı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Yazarlar, eserleri aracılığıyla yaşadıkları toplu-
mu biçimlendirirler
B) Edebi eserler, toplumsal durum ve gelişmeleri
yansıtır.
C) Yazarlar, eserlerinde öznel görüşlerini açıklarlar.
Bir ülkedeki toplumsal olaylar, aydınlarca izlen-
melidir.
Edebî eserler, gerçeklerin gözlenip yorumlan
masıyla oluşur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
top- 35. Bir ülkenin edebiyatıyla o ülkenin toplumsal yapısı arasında sıkı bir etkileşim vardır. Edebî eserleri t lumsal açıdan değerlendiren eleştirmenler ve ede- biyat kuramcıları, sık sık bu gerçeğin altını çizerler, edebiyatla toplumsal değişmeler arasındaki ilişkiyi vurgularlar. Toplum hayatında oluşan her türlü deği şimin edebî ürünlere de yansıyacağını kanıtlamaya çalışırlar. Toplumsal hayatı, edebî ürünlere doğru- dan etki eden ve onları biçimlendiren temel etkenle- rin başında sayarlar. Bu parçadan çıkarılacak en kapsamlı yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Yazarlar, eserleri aracılığıyla yaşadıkları toplu- mu biçimlendirirler B) Edebi eserler, toplumsal durum ve gelişmeleri yansıtır. C) Yazarlar, eserlerinde öznel görüşlerini açıklarlar. Bir ülkedeki toplumsal olaylar, aydınlarca izlen- melidir. Edebî eserler, gerçeklerin gözlenip yorumlan masıyla oluşur.
36. Romancının amacı bize olaylar anlatmak, bizi eğlendir-
mek ya da üzmek değildir; belki, bizi olayların gizli ve
derin anlamlarını anlamaya ve bunlar üzerinde düşün-
meye zorlamaktır. O, artık, göre göre, düşüne düşüne,
evrene, eşyaya, olaylara ve insanlara özel bir görüşle
bakar. Bu görüş, düşünülerek yapılmış gözlemlerin bi-
rikmiş bir ürünüdür.
Bu parçadan hareketle romancıyla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Insanlara lyl vakit geçirmek gibi bir gayesinin olma-
dığına
B) Evrendeki her şeye karşı özel bir bakış açısına sahip
olduğuna
C) Gözlem yaparken duygularını dikkate aldığına
D) Olayların inceliklerini insanlara göstermeye çalıştı-
ğına
E) Gözlemledikleri sayesinde insanları düşündürmeyi
amaçladığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Romancının amacı bize olaylar anlatmak, bizi eğlendir- mek ya da üzmek değildir; belki, bizi olayların gizli ve derin anlamlarını anlamaya ve bunlar üzerinde düşün- meye zorlamaktır. O, artık, göre göre, düşüne düşüne, evrene, eşyaya, olaylara ve insanlara özel bir görüşle bakar. Bu görüş, düşünülerek yapılmış gözlemlerin bi- rikmiş bir ürünüdür. Bu parçadan hareketle romancıyla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Insanlara lyl vakit geçirmek gibi bir gayesinin olma- dığına B) Evrendeki her şeye karşı özel bir bakış açısına sahip olduğuna C) Gözlem yaparken duygularını dikkate aldığına D) Olayların inceliklerini insanlara göstermeye çalıştı- ğına E) Gözlemledikleri sayesinde insanları düşündürmeyi amaçladığına
7.
Yazık ki çoğu kişi şiirde asıl bu erdemin aranması ge-
rektiğini unutuyorlar. Şiirin birtakım konular üzerinde söz
söylemek olduğunu sanıyorlar. Bakıyorsunuz, duygularını
ve düşüncelerini anlatıyorlar. Söylediklerinin size dokundu-
ğu da oluyor, yüreğinizin çarptığını hissediyorsunuz yahut
hoşa gidecek benzetmeler buluyorlar, gülümsüyorsunuz.
Ama o çarpan yürek de sizi gülümseten o benzetişler de
kitapların içinde kalıyor. Ben asıl şiir diye kitaplardan çı-
kan, okuyanların bir daha dillerinden düşmeyecek kadar
hayatlarına karışan sözden kurulmuş şekillere derim. Bu-
nun içindir ki şiirin konusuna da eskisine de yenisine de
bakmam. Konuların, eskiliğin, yeniliğin dışında bir daha
parçalanmayacak bir söz bütünü olmuş, bir nesnenin var-
liği gibi bir varlık edinmiş şiirler ve misralar ararım. Bir şiirin
özü ile şekli birbirinden ayrıldı mı artık o şiir değildir.
‒‒‒‒
Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi gelmeli-
dir?
A) Şiirde eski edebiyatın etkisi her şeyden önemlidir.
B) Şiirde öz ile şekil birbirinden ayrılmaz bir bütündür.
C) Şiir dediğin, kitaplardan çıkan ve hayata karışan söz-
dür.
D) Duygu ve düşüncelerimizi etkilemeyen şiir, şiirselliğe
ulaşamamıştır.
E) Şiirde önemli olan, eskilik veya yenilik değil, okurların
dillerinden düşmemektir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Yazık ki çoğu kişi şiirde asıl bu erdemin aranması ge- rektiğini unutuyorlar. Şiirin birtakım konular üzerinde söz söylemek olduğunu sanıyorlar. Bakıyorsunuz, duygularını ve düşüncelerini anlatıyorlar. Söylediklerinin size dokundu- ğu da oluyor, yüreğinizin çarptığını hissediyorsunuz yahut hoşa gidecek benzetmeler buluyorlar, gülümsüyorsunuz. Ama o çarpan yürek de sizi gülümseten o benzetişler de kitapların içinde kalıyor. Ben asıl şiir diye kitaplardan çı- kan, okuyanların bir daha dillerinden düşmeyecek kadar hayatlarına karışan sözden kurulmuş şekillere derim. Bu- nun içindir ki şiirin konusuna da eskisine de yenisine de bakmam. Konuların, eskiliğin, yeniliğin dışında bir daha parçalanmayacak bir söz bütünü olmuş, bir nesnenin var- liği gibi bir varlık edinmiş şiirler ve misralar ararım. Bir şiirin özü ile şekli birbirinden ayrıldı mı artık o şiir değildir. ‒‒‒‒ Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi gelmeli- dir? A) Şiirde eski edebiyatın etkisi her şeyden önemlidir. B) Şiirde öz ile şekil birbirinden ayrılmaz bir bütündür. C) Şiir dediğin, kitaplardan çıkan ve hayata karışan söz- dür. D) Duygu ve düşüncelerimizi etkilemeyen şiir, şiirselliğe ulaşamamıştır. E) Şiirde önemli olan, eskilik veya yenilik değil, okurların dillerinden düşmemektir.
in-
la-
eri
ak.
di.
O-
ki
or-
V-
ce-
lar
an
lik
r- M
li
2- A
eri
II. N
7- L
e
en 1
a
7-
n
a
e
e
PEGEM YAYINLARI
a
3
?
11.
1.
Üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmaksızın art arda
yapılması ile oluşan spor branşı triatlon, yüzme, bisiklet
ve koşudan oluşsa da organize edildiği yerin özelliklerine
göre de şekillenebilir.
II. Süreye karşı yarışılan triatlon, atletizme benzetilse
de atletizm, branşları olan ve puanlama ile yapılan
dekathlon, pentathlon ve hepathlondan farklıdır.
Bu iki parçanın anlamca doğru birleştirilmiş hâli aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Puanlama ile yapılan atletizm sporları dekathlon, pen-
tathlon ve hepathlona benzetilse de triatlon, süreye karşı
yarışarak üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmadan
sırasıyla yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılıp orga-
nize edilen yerin özelliğine göre şekillenebilen bir branş
olmasından dolayı farklılık göstermektedir.
B
B) Dekathlon, pentathlon ve hepathlona benzetilse de pu-
anlama ile yapılan atletizm çeşidi triatlon, üç farklı spor
branşının zaman ayrımı olmadan süreye karşı yarışarak
arka arkaya yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılarak
şekillenmesinden dolayı bu üç spor dalından farklı olarak
yapılmakta ve organize edilmektedir.
Puanlama ile yapılan atletizm sporları dekathlon, pen-
tathlon ve hepathlona benzetilse de triatlon, süreye karşı
yarışarak üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmadan
arka arkaya yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılıp
organize edilen yerin özelliğine göre şekillenebilen bir
branş olmasından dolayı farklıdır.
D) Zaman ayrımı olmadan süreye karşı yarışarak arka arka-
ya yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılan triatlon spo-
ru, dekathlon, pentathlon ve hepathlona benzetilse de
yarışma şekli ve organize edilen yerin özelliği bakımın-
dan çeşitli alanlarda farklılık gösterdiği dolayısıyla aynı
kategoriye bu üç spor alınamamaktadır.
E) Triatlon; yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılıp organize
edilen yerin özelliğine göre şekillenebilen bir branş
olmasından dolayı üç spor olan dekathlon, pentathlon
ve hepathlondan farklılık göstererek süreye karşı yarışıp
üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmayarak süreye
karşı yarışmasıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
in- la- eri ak. di. O- ki or- V- ce- lar an lik r- M li 2- A eri II. N 7- L e en 1 a 7- n a e e PEGEM YAYINLARI a 3 ? 11. 1. Üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmaksızın art arda yapılması ile oluşan spor branşı triatlon, yüzme, bisiklet ve koşudan oluşsa da organize edildiği yerin özelliklerine göre de şekillenebilir. II. Süreye karşı yarışılan triatlon, atletizme benzetilse de atletizm, branşları olan ve puanlama ile yapılan dekathlon, pentathlon ve hepathlondan farklıdır. Bu iki parçanın anlamca doğru birleştirilmiş hâli aşağı- dakilerden hangisidir? A) Puanlama ile yapılan atletizm sporları dekathlon, pen- tathlon ve hepathlona benzetilse de triatlon, süreye karşı yarışarak üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmadan sırasıyla yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılıp orga- nize edilen yerin özelliğine göre şekillenebilen bir branş olmasından dolayı farklılık göstermektedir. B B) Dekathlon, pentathlon ve hepathlona benzetilse de pu- anlama ile yapılan atletizm çeşidi triatlon, üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmadan süreye karşı yarışarak arka arkaya yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılarak şekillenmesinden dolayı bu üç spor dalından farklı olarak yapılmakta ve organize edilmektedir. Puanlama ile yapılan atletizm sporları dekathlon, pen- tathlon ve hepathlona benzetilse de triatlon, süreye karşı yarışarak üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmadan arka arkaya yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılıp organize edilen yerin özelliğine göre şekillenebilen bir branş olmasından dolayı farklıdır. D) Zaman ayrımı olmadan süreye karşı yarışarak arka arka- ya yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılan triatlon spo- ru, dekathlon, pentathlon ve hepathlona benzetilse de yarışma şekli ve organize edilen yerin özelliği bakımın- dan çeşitli alanlarda farklılık gösterdiği dolayısıyla aynı kategoriye bu üç spor alınamamaktadır. E) Triatlon; yüzme, bisiklet ve koşu şeklinde yapılıp organize edilen yerin özelliğine göre şekillenebilen bir branş olmasından dolayı üç spor olan dekathlon, pentathlon ve hepathlondan farklılık göstererek süreye karşı yarışıp üç farklı spor branşının zaman ayrımı olmayarak süreye karşı yarışmasıdır.
6. Milan Kundera'nın "Ölümsüzlük" adlı romanı bir üçlemenin
son kitabı olarak da okunabilir, yazarın roman anlayışını do-
ruğa vardıran tek başına bir eser olarak da. Kundera, yedi bö-
lümden oluşan bu romanın hem yazarı hem de başkişisi; yani
kahramanıdır. Sanatçı bu romanında, birbirinden çok ayrı gö-
rünen olayları ve kişileri ustaca birbirine bağlıyor, bir orkestra
şefi gibi yönetiyor. Aralarında Goethe'nin ve Hemingway'in
de bulunduğu karakterler aracılığıyla, gerçeklik ile görünüş
arasındaki çatışmayı, aşkı, cinselliği ve insanoğlunun ölüm-
süzlük özlemini diğer eserlerinden çok farklı olarak dile geti-
riyor. Bu yapıt; edebiyat, edebiyatın özü ve olanakları üzerine
olağanüstü bir düşünme serüvenine sürüklüyor insanı.
Bu parçada "Ölümsüzlük romanıyla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisinden söz edilmemistir?
A
Otobiyografik-roman özelliğinden
B) Bazı kahramanların yazar olmasından
C) Okuyanda bıraktığı etkiden
D) Diğer kitaplarından ayrılan yönlerinden
E) Oluşturuluş aşamasından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Milan Kundera'nın "Ölümsüzlük" adlı romanı bir üçlemenin son kitabı olarak da okunabilir, yazarın roman anlayışını do- ruğa vardıran tek başına bir eser olarak da. Kundera, yedi bö- lümden oluşan bu romanın hem yazarı hem de başkişisi; yani kahramanıdır. Sanatçı bu romanında, birbirinden çok ayrı gö- rünen olayları ve kişileri ustaca birbirine bağlıyor, bir orkestra şefi gibi yönetiyor. Aralarında Goethe'nin ve Hemingway'in de bulunduğu karakterler aracılığıyla, gerçeklik ile görünüş arasındaki çatışmayı, aşkı, cinselliği ve insanoğlunun ölüm- süzlük özlemini diğer eserlerinden çok farklı olarak dile geti- riyor. Bu yapıt; edebiyat, edebiyatın özü ve olanakları üzerine olağanüstü bir düşünme serüvenine sürüklüyor insanı. Bu parçada "Ölümsüzlük romanıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemistir? A Otobiyografik-roman özelliğinden B) Bazı kahramanların yazar olmasından C) Okuyanda bıraktığı etkiden D) Diğer kitaplarından ayrılan yönlerinden E) Oluşturuluş aşamasından
-ri-
un
1-
30. Oyküyü yazdıktan sonra, onu nasıl eksiltebilirim diye bir baş-
ka yazın sürecine daha giriyorum. Eksiltmek istiyorum, müm-
kün olduğu kadar az sözcükle yazmak istiyorum. Dil, sonuç-
ta bizim kurduğumuz bir şey. Kendi dünyamı kendi dilimle
bana özgü bir söyleyişle kuruyorum. Öykülerimdeki o özlü
anlatım, eksiltmelerden kaynaklanıyor. Yazarken hantal bir
tümce girebiliyor araya. İkinci okuyuşta onu mümkün oldu-
ğunca eksiltmeye çalışıyorum. Dildeki eksiltmeyi hacimde
de sayfa sayısını azaltarak yapıyorum. Bir iki sayfayı geçe-
meyen öyküler benim öykülerim. Ama sayfalar dolusu öy-
külerden daha sarsıcı. Okuru alıp götüren, onu bütünüyle
kuşatan öyküler yazıyorum ben. Zaman tünelinde ömürleri
kısa da olsa seviyorum onları.
Aşağıdakilerden hangisi bu yazarın öykülerinin özellik-
lerinden biri olamaz?
A) Duruluk
B) Kalıcılık
13
D) Özgünlük
C) Yoğunluk
E) Etkileyicilik
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
-ri- un 1- 30. Oyküyü yazdıktan sonra, onu nasıl eksiltebilirim diye bir baş- ka yazın sürecine daha giriyorum. Eksiltmek istiyorum, müm- kün olduğu kadar az sözcükle yazmak istiyorum. Dil, sonuç- ta bizim kurduğumuz bir şey. Kendi dünyamı kendi dilimle bana özgü bir söyleyişle kuruyorum. Öykülerimdeki o özlü anlatım, eksiltmelerden kaynaklanıyor. Yazarken hantal bir tümce girebiliyor araya. İkinci okuyuşta onu mümkün oldu- ğunca eksiltmeye çalışıyorum. Dildeki eksiltmeyi hacimde de sayfa sayısını azaltarak yapıyorum. Bir iki sayfayı geçe- meyen öyküler benim öykülerim. Ama sayfalar dolusu öy- külerden daha sarsıcı. Okuru alıp götüren, onu bütünüyle kuşatan öyküler yazıyorum ben. Zaman tünelinde ömürleri kısa da olsa seviyorum onları. Aşağıdakilerden hangisi bu yazarın öykülerinin özellik- lerinden biri olamaz? A) Duruluk B) Kalıcılık 13 D) Özgünlük C) Yoğunluk E) Etkileyicilik
29. .
●
Bireyler yaşamda pek çok stresli olayla karşı karşıya ka-
labilir ve bu durum onlarda olumlu ve olumsuz duygu-
durumlarının oluşmasına neden olur. Yapılan bir araş-
tırmada beslenmenin bireylerin duygudurumuna göre
şekillendiği ve ruh hâline olumlu veya olumsuz etkiler
yapabileceğini göstermektedir. Örneğin yüksek karbon-
hidrat içerikli besinler tüketmek beyindeki serotonin se-
viyesini yükselterek kişinin ruh hâlini iyileştirir ve hızla ra-
hatlamasını sağlar.
Stres ve olumsuz duygudurumları içerisinde olan bireyle-
rin karbonhidrat seviyesi yüksek besinler tüketmesi kan
şekeri miktarını yükselterek ruh hâlinin iyileşmesine katkı
sağlar. Ancak olumsuz duygudurumlarında karbonhid-
rat içerikli besinler "anlık" bir çözümdür. Bu durumun bir
alışkanlık hâline getirilmemesi, bu noktada bireyler için
önemlidir. Çünkü düzenli karbonhidrat tüketimi sonucu
ortaya çıkacak şişmanlığın fiziksel, zihinsel ve psikolo-
jik sağlık açısından olumsuz etkilere yol açacağı hesa-
ba katılmalıdır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisisöy-
lenebilir?
A) Farklı görüşlerin bir noktada ortak söylemde buluşaca-
ğını ispatlamaktadırlar.
Aynı konuyla ilgili farklı görüşlerin birbirini desteklediği-
ni göstermektedirler.
C) Aynı düşünceyi farklı anlatım yollarıyla sunmaktadırlar.
Aynı olgunun farklı yönlerinin olabileceğini göstermek-
tedirler.
E) Bir örneğin farklı olguları açıklamakta kullanılabileceği-
ni belirtmektedir.
3
Prf Yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. . ● Bireyler yaşamda pek çok stresli olayla karşı karşıya ka- labilir ve bu durum onlarda olumlu ve olumsuz duygu- durumlarının oluşmasına neden olur. Yapılan bir araş- tırmada beslenmenin bireylerin duygudurumuna göre şekillendiği ve ruh hâline olumlu veya olumsuz etkiler yapabileceğini göstermektedir. Örneğin yüksek karbon- hidrat içerikli besinler tüketmek beyindeki serotonin se- viyesini yükselterek kişinin ruh hâlini iyileştirir ve hızla ra- hatlamasını sağlar. Stres ve olumsuz duygudurumları içerisinde olan bireyle- rin karbonhidrat seviyesi yüksek besinler tüketmesi kan şekeri miktarını yükselterek ruh hâlinin iyileşmesine katkı sağlar. Ancak olumsuz duygudurumlarında karbonhid- rat içerikli besinler "anlık" bir çözümdür. Bu durumun bir alışkanlık hâline getirilmemesi, bu noktada bireyler için önemlidir. Çünkü düzenli karbonhidrat tüketimi sonucu ortaya çıkacak şişmanlığın fiziksel, zihinsel ve psikolo- jik sağlık açısından olumsuz etkilere yol açacağı hesa- ba katılmalıdır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisisöy- lenebilir? A) Farklı görüşlerin bir noktada ortak söylemde buluşaca- ğını ispatlamaktadırlar. Aynı konuyla ilgili farklı görüşlerin birbirini desteklediği- ni göstermektedirler. C) Aynı düşünceyi farklı anlatım yollarıyla sunmaktadırlar. Aynı olgunun farklı yönlerinin olabileceğini göstermek- tedirler. E) Bir örneğin farklı olguları açıklamakta kullanılabileceği- ni belirtmektedir. 3 Prf Yayınları
5.
TYT
Cervantes, Don Kişot'u yazdığından beri yeni çağı yaşıyoruz.
İnsanlar kolaylıkla bir yerlere gidip gelebiliyor, farklı kültürler-
le rahatça iletişim kurabiliyor. Hayatlar birbirinin içine girebi-
liyor. İranlıların hayatı, Hintlilerin hayatı, Fransızların hayatı,
Amerikalıların hayatı... Onların meseleleri bizim de ilgimizi
çekiyor. Bu modern durumu da en kolay, en geniş anlamda
romanla ifade edebiliyoruz. Şiir ve öykü, biraz daha rafine,
daha içe kapanan hatta olumlu anlamda daha yerel ürünler.
Sanayi Devrimi sonucunda oluşan kentleşme, yeni yaşam
ve tüketim biçimleri, yeni zihniyet dünyaları romanla açığa
çıkabiliyor. Zaten roman da sanayileşmenin bir ürünü.
Bu parçanın bütününde anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Romanın günümüz insanının durumlarını ifade etmede
etkili ve ideal bir tür olduğu
B) Romanın, dünya uluslarının kültürel olarak etkileşime gir-
me yollarından biri olduğu
C) Duygu ve düşüncelerin roman yoluyla daha geniş kitle-
lere ulaştırılabildiği
D) Sanayi Devrimi ile birlikte küreselleşmenin etkilerinin her
alanda görülmeye başlandığı
E) Romanın dünya üzerindeki ulusların ortak bir iletişim ara-
cı olarak işlev gördüğü
7.
ayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. TYT Cervantes, Don Kişot'u yazdığından beri yeni çağı yaşıyoruz. İnsanlar kolaylıkla bir yerlere gidip gelebiliyor, farklı kültürler- le rahatça iletişim kurabiliyor. Hayatlar birbirinin içine girebi- liyor. İranlıların hayatı, Hintlilerin hayatı, Fransızların hayatı, Amerikalıların hayatı... Onların meseleleri bizim de ilgimizi çekiyor. Bu modern durumu da en kolay, en geniş anlamda romanla ifade edebiliyoruz. Şiir ve öykü, biraz daha rafine, daha içe kapanan hatta olumlu anlamda daha yerel ürünler. Sanayi Devrimi sonucunda oluşan kentleşme, yeni yaşam ve tüketim biçimleri, yeni zihniyet dünyaları romanla açığa çıkabiliyor. Zaten roman da sanayileşmenin bir ürünü. Bu parçanın bütününde anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Romanın günümüz insanının durumlarını ifade etmede etkili ve ideal bir tür olduğu B) Romanın, dünya uluslarının kültürel olarak etkileşime gir- me yollarından biri olduğu C) Duygu ve düşüncelerin roman yoluyla daha geniş kitle- lere ulaştırılabildiği D) Sanayi Devrimi ile birlikte küreselleşmenin etkilerinin her alanda görülmeye başlandığı E) Romanın dünya üzerindeki ulusların ortak bir iletişim ara- cı olarak işlev gördüğü 7. ayınları
. (1) Modern tip bugün geldiği noktada ömürlerimizi uzat-
mak, bulaşıcı hastalıkları engellemek ve yaşam kalite-
mizi yükseltmek adına ciddi bir mesafe almış durumda.
(II) Dünyada sürekli artan ömür beklentisi de bunun
sonuçlarından birisi. (III) Fakat modern tip yaklaşımı,
genel bir çarpık anlayıştan muzdarip: Günümüzde tip;
sadece hasta insanları tedavi eden, her hastalığa re-
çete edilebilecek bir ilacın bulunduğu, "Sen hastalan,
ben iyileştiririm." mesajı veren otomatik bir uygulama-
ya dönüşmüş durumda. (IV) İnsanların dertlerine çare
bulmak için kurduğumuz işletmelere "hastane" adını
vermişiz. (V) Yani orası sadece "hastalar" için... (VI)
Eski dönemlerde "şifahane" olarak anılan sağlık kurum-
larıyla arasındaki temel fark, daha bu isim düzeyinde
başlıyor.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.
B) II.
C) IV.
D) V. E) VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
. (1) Modern tip bugün geldiği noktada ömürlerimizi uzat- mak, bulaşıcı hastalıkları engellemek ve yaşam kalite- mizi yükseltmek adına ciddi bir mesafe almış durumda. (II) Dünyada sürekli artan ömür beklentisi de bunun sonuçlarından birisi. (III) Fakat modern tip yaklaşımı, genel bir çarpık anlayıştan muzdarip: Günümüzde tip; sadece hasta insanları tedavi eden, her hastalığa re- çete edilebilecek bir ilacın bulunduğu, "Sen hastalan, ben iyileştiririm." mesajı veren otomatik bir uygulama- ya dönüşmüş durumda. (IV) İnsanların dertlerine çare bulmak için kurduğumuz işletmelere "hastane" adını vermişiz. (V) Yani orası sadece "hastalar" için... (VI) Eski dönemlerde "şifahane" olarak anılan sağlık kurum- larıyla arasındaki temel fark, daha bu isim düzeyinde başlıyor. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa- ragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) II. C) IV. D) V. E) VI.
aragrafta Yapı
1.
12
Düşüncelerini sonuna kadar savunmaksa insanı ister
istemez aşırılığa götürür.
H. Türk edebiyatını, Türk dilini sadeleştirmeyi kendisine
dert edinmiş bir insandı Nurullah Ataç.
III. İnandıklarından taviz vermemek için onun kendi için-
de geliştirdiği bir aşırılık.
IV. Böyle bir aşırılıktı Nurullah Ataç'ın aşırılığı.
V. O, olgun bir düşünce geleneğinin kurulabilmesi için
her düşünceyi sonuna kadar götürmek gerektiğine
inanmıştı.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında baştan üçüncü
cümle hangisi olur?
A) I
B) II
C) III D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
aragrafta Yapı 1. 12 Düşüncelerini sonuna kadar savunmaksa insanı ister istemez aşırılığa götürür. H. Türk edebiyatını, Türk dilini sadeleştirmeyi kendisine dert edinmiş bir insandı Nurullah Ataç. III. İnandıklarından taviz vermemek için onun kendi için- de geliştirdiği bir aşırılık. IV. Böyle bir aşırılıktı Nurullah Ataç'ın aşırılığı. V. O, olgun bir düşünce geleneğinin kurulabilmesi için her düşünceyi sonuna kadar götürmek gerektiğine inanmıştı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında baştan üçüncü cümle hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V