Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

AFTA ANLAM-11
SORULAR
3.
Benim için önemli olan haberdeki gerçekliktir. Gerçek
olmayan, gerçeği yansıtmayan haber yazmayı etik
dışı buluyorum. Günümüzde sırf günlük kariyer telaşı
için bu tür davranışlarda bulunanlar olsa da ben emin
olmadığım haberleri kesinlikle yayınlamıyorum. Diğer
gazeteci arkadaşlara da gazetecilik etiğinin en önemli
mihenk taşı olan bu durumu göz önünde bulundurma-
larını tavsiye ediyorum.
Bu metin aşağıda verilen hangi soruya bir cevap
niteliği taşımaz?
A) Bir gazete yazısında önemli olan nedir?
B) Doğruluğundan emin olmadığınız haberi yayınlar
misiniz?
C) Yeni gazetecilerin haberlerinde neler olmalıdır?
D) Gazete yazarlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
E) Etik dışı bazı haberlerin yapılmasını neye bağlı-
yorsunuz?
CC
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
AFTA ANLAM-11 SORULAR 3. Benim için önemli olan haberdeki gerçekliktir. Gerçek olmayan, gerçeği yansıtmayan haber yazmayı etik dışı buluyorum. Günümüzde sırf günlük kariyer telaşı için bu tür davranışlarda bulunanlar olsa da ben emin olmadığım haberleri kesinlikle yayınlamıyorum. Diğer gazeteci arkadaşlara da gazetecilik etiğinin en önemli mihenk taşı olan bu durumu göz önünde bulundurma- larını tavsiye ediyorum. Bu metin aşağıda verilen hangi soruya bir cevap niteliği taşımaz? A) Bir gazete yazısında önemli olan nedir? B) Doğruluğundan emin olmadığınız haberi yayınlar misiniz? C) Yeni gazetecilerin haberlerinde neler olmalıdır? D) Gazete yazarlarına tavsiyeleriniz nelerdir? E) Etik dışı bazı haberlerin yapılmasını neye bağlı- yorsunuz? CC
5.
1900'lü yıllar, başka pek çok olayla birlikte iki bü-
yük savaşın çağı olarak kendine özgü tutumunu
1
(davranışını) da inşa etmiştir. 20. yüzyıl felsefesi
varoluşçuluğun öne çıktığı, bireye özgü olanın
artık dünyanın merkezine geldiği bir döneme
karşılık gelir. Yaşam, yaşam olarak benim olan-
dır ama her türlü tehlikeye de açıktır. Bu yaşa-
mın tüm yönleri artık felsefenin ana konusu ol-
maya hak kazanmıştır. Camus için de yaşamın
en önemli bilinç uğrakları saçma ve ölümdür
||
(vefattır). Ölüm yaşamın karşıtı (zıddı) olarak
çatışma (ikilem) unsurudur. Dünyanın varlığına
IV
karışmış olan "ben"in dünyasının yok oluşu-
nun varlığını hissettiği dirimli bir ölüm kavramı,
"Ben'in" bilincinde dünyaya karşı bir yarık, boş-
luk ve mesafe (uzaklık) oluşturur.
V
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangi-
sinin anlamı parantez () içinde verilen açık-
lamayla uyuşmamaktadır?
A) BY
|11|
D) IV
EXV
6.
Perde: Doğruyu görmeye engel olan sey
ZDEBİR YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 1900'lü yıllar, başka pek çok olayla birlikte iki bü- yük savaşın çağı olarak kendine özgü tutumunu 1 (davranışını) da inşa etmiştir. 20. yüzyıl felsefesi varoluşçuluğun öne çıktığı, bireye özgü olanın artık dünyanın merkezine geldiği bir döneme karşılık gelir. Yaşam, yaşam olarak benim olan- dır ama her türlü tehlikeye de açıktır. Bu yaşa- mın tüm yönleri artık felsefenin ana konusu ol- maya hak kazanmıştır. Camus için de yaşamın en önemli bilinç uğrakları saçma ve ölümdür || (vefattır). Ölüm yaşamın karşıtı (zıddı) olarak çatışma (ikilem) unsurudur. Dünyanın varlığına IV karışmış olan "ben"in dünyasının yok oluşu- nun varlığını hissettiği dirimli bir ölüm kavramı, "Ben'in" bilincinde dünyaya karşı bir yarık, boş- luk ve mesafe (uzaklık) oluşturur. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangi- sinin anlamı parantez () içinde verilen açık- lamayla uyuşmamaktadır? A) BY |11| D) IV EXV 6. Perde: Doğruyu görmeye engel olan sey ZDEBİR YAYINLARI
23. (1) Side'de deniz şefkatli bir anne misali kollarını açmış bizi
bekliyordu âdeta. (II) Ben ve öğrencilerim sahilde yürüyüş
yapıyorduk. (III) Yanımızdaki şezlonglar, birazdan gele-
cek olan deniz, kum ve güneşseverleri bekliyordu. (IV) Az
ötedeki yıkılmaya yüz tutmuş, bakımsız tarihî kalıntılar, bu
olacaklara kim bilir kaç defa şahit olmuştu. (V) Dalgaların
duyulmaya başlayan seslerinden denizin de uyandığını an-
lıyorduk.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, benzetmeden yararlanılmıştır.
B) II. cümlede, nesnellik söz konusudur.
+
III. cümlede, kişileştirme sanatına başvurulmuştur.
IV. cümlede, söz konusu yerin olumsuz özelliklerine
değinilmiştir.
E) V. cümlede, çeşitli duyularla ilgili ayrıntılara yer veril-
mistir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. (1) Side'de deniz şefkatli bir anne misali kollarını açmış bizi bekliyordu âdeta. (II) Ben ve öğrencilerim sahilde yürüyüş yapıyorduk. (III) Yanımızdaki şezlonglar, birazdan gele- cek olan deniz, kum ve güneşseverleri bekliyordu. (IV) Az ötedeki yıkılmaya yüz tutmuş, bakımsız tarihî kalıntılar, bu olacaklara kim bilir kaç defa şahit olmuştu. (V) Dalgaların duyulmaya başlayan seslerinden denizin de uyandığını an- lıyorduk. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, benzetmeden yararlanılmıştır. B) II. cümlede, nesnellik söz konusudur. + III. cümlede, kişileştirme sanatına başvurulmuştur. IV. cümlede, söz konusu yerin olumsuz özelliklerine değinilmiştir. E) V. cümlede, çeşitli duyularla ilgili ayrıntılara yer veril- mistir.
NU VE ANA D
n
7
7. Bir şiire başladığım zaman sonunu getirmedikçe
başlarım. Zaten hiç yazacağım bitti demedim kendi
bitirince de en çok iki üç gün dinlenirim, bir yenisine
cansızları yazmak istiyorum. Dünyaya yeni gelinmiş
kendime. Şimdilerde bütün yeryüzündeki canlıları,
düşündüğümü hiç mi hiç sanmıyorum. Beni oldum
gibi her şeyi var etmek istiyorum. Yazarken okuru
bittim yazacağım şiir düşündürmüştür.
Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle
A) Şüpheci - açık Görüşlü
B) Çalışkan - üretken
C) Sistemli-düzenli
D) Duygusal-kararlı
İnatçı - zeki
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
NU VE ANA D n 7 7. Bir şiire başladığım zaman sonunu getirmedikçe başlarım. Zaten hiç yazacağım bitti demedim kendi bitirince de en çok iki üç gün dinlenirim, bir yenisine cansızları yazmak istiyorum. Dünyaya yeni gelinmiş kendime. Şimdilerde bütün yeryüzündeki canlıları, düşündüğümü hiç mi hiç sanmıyorum. Beni oldum gibi her şeyi var etmek istiyorum. Yazarken okuru bittim yazacağım şiir düşündürmüştür. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle A) Şüpheci - açık Görüşlü B) Çalışkan - üretken C) Sistemli-düzenli D) Duygusal-kararlı İnatçı - zeki B
36. Farkında olsak da olmasak da üzerinde yaşadığımız
gezegeni el birliği ile çöplüğe çevirmekteyiz. Yeryüzün-
de biriken çöpün % 99'u, bizim neslimiz tarafından ve
sadece son 40 yılda üretildi. Dünya genelinde deniz-
lerde şu an tahminen 150 milyon ton atık plastik bu
lunuyor ve her yıl 8 ila 12 milyon ton plastik, denizlere
karışmaya devam ediyor. Bilim insanları, 2050 yılına
kadar okyanuslarda birikecek plastiğin, toplam balık
ağırlığından daha fazla olacağını öngörüyorlar.
ama gelişmiş dünya ülkeleri bu gidişe bir dur denmesi
gerektiği yönünde hemfikir gibi gözükmekte. Dünya
market ekonomisinin büyük bir kısmına hakim olan
ve marka değeri yüzlerce milyar dolarla ifade edilen
şirketlere herhangi bir yaptırım söz konusu olmasa
da plastik kullanımı ile ilgili çevre ve doğayı koruma
kaygılı faaliyetler tüm dünyada gün be gün artmakta.
Ülkemizde 2019 yılının ilk günlerine damgasını vuran
plastik alışveriş poşetleri sorunu da bu faaliyetlerin ba-
şını çekiyor.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Plastik alışveriş poşetlerine kullanım yasağı, tarihte
ilk olarak ABD'nin Kaliforniya eyaletinin San Fran-
cisco şehrinde getirilmiş
B) Nitekim pek çok bilim insanı bu gidişe dur denil-
mediği takdirle ve hatta bugünkü boyutlarıyla dahi
dünyanın sekizinci kıtasının okyanuslardaki plastik
yüzeylerden oluştuğunu belirtiyor
C) Çevresel kaygılarla getirilen düzenlemelerin des-
tekçisi olabilecek bir kısım tüketici, bu öngörünün
sorunlu gözüken boyutu üzerinde durmayı tercih
etti
Özellikle eğitim düzeyi düşük olan toplumlarda, bu
gibi bilimsel veriler şaşkınlık yerine umursamazlıkla
karşılanıyor
E) Yılda yaklaşık 200 bin tonluk alışveriş poşeti üreti-
lirken endüstriyel ve mağaza torbalarıyla kargo ve
elbise poşetleri eklendiğinde bu miktar 500 bin to
nun üzerine çıkıyor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Farkında olsak da olmasak da üzerinde yaşadığımız gezegeni el birliği ile çöplüğe çevirmekteyiz. Yeryüzün- de biriken çöpün % 99'u, bizim neslimiz tarafından ve sadece son 40 yılda üretildi. Dünya genelinde deniz- lerde şu an tahminen 150 milyon ton atık plastik bu lunuyor ve her yıl 8 ila 12 milyon ton plastik, denizlere karışmaya devam ediyor. Bilim insanları, 2050 yılına kadar okyanuslarda birikecek plastiğin, toplam balık ağırlığından daha fazla olacağını öngörüyorlar. ama gelişmiş dünya ülkeleri bu gidişe bir dur denmesi gerektiği yönünde hemfikir gibi gözükmekte. Dünya market ekonomisinin büyük bir kısmına hakim olan ve marka değeri yüzlerce milyar dolarla ifade edilen şirketlere herhangi bir yaptırım söz konusu olmasa da plastik kullanımı ile ilgili çevre ve doğayı koruma kaygılı faaliyetler tüm dünyada gün be gün artmakta. Ülkemizde 2019 yılının ilk günlerine damgasını vuran plastik alışveriş poşetleri sorunu da bu faaliyetlerin ba- şını çekiyor. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Plastik alışveriş poşetlerine kullanım yasağı, tarihte ilk olarak ABD'nin Kaliforniya eyaletinin San Fran- cisco şehrinde getirilmiş B) Nitekim pek çok bilim insanı bu gidişe dur denil- mediği takdirle ve hatta bugünkü boyutlarıyla dahi dünyanın sekizinci kıtasının okyanuslardaki plastik yüzeylerden oluştuğunu belirtiyor C) Çevresel kaygılarla getirilen düzenlemelerin des- tekçisi olabilecek bir kısım tüketici, bu öngörünün sorunlu gözüken boyutu üzerinde durmayı tercih etti Özellikle eğitim düzeyi düşük olan toplumlarda, bu gibi bilimsel veriler şaşkınlık yerine umursamazlıkla karşılanıyor E) Yılda yaklaşık 200 bin tonluk alışveriş poşeti üreti- lirken endüstriyel ve mağaza torbalarıyla kargo ve elbise poşetleri eklendiğinde bu miktar 500 bin to nun üzerine çıkıyor
10. Bölüm
19. Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Balkanların en
kapsamlı festivallerinden biri olan Saraybosna Çocuk
Festivali; palyaçolar, sihirbazlar ve renkli kostümlerle bol
eğlence sunarken eğitici film gösterileri ve sanat atölyele-
riyle de çocukların ufkunu genişletiyor.
Bu cümlelerden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Bu yılki Saraybosna Çocuk Festivali UNICEF'in des-
tekleriyle gerçekleştirilmiştir.
B) Festivalin öncelikli amacı çocuklardaki sanat eğilimini
ortaya çıkarmaktır.
C) Saraybosna Çocuk Festivali, her yıl başka bir Balkan
ülkesinde düzenlenmektedir.
D) Saraybosna Çocuk Festivali sadece Avrupa Birliği ta-
rafından desteklenmektedir.
Mre E) Festivalde çocukların gelişimini destekleyecek etkin-
likler de düzenlenmiştir.
(2014 - YGS)
21.
20. (I) Yazar, oldukça akıcı bir dille kaleme almış denemeleri-
ntivo yüz vermemis: yazdıklarını,
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Bölüm 19. Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Balkanların en kapsamlı festivallerinden biri olan Saraybosna Çocuk Festivali; palyaçolar, sihirbazlar ve renkli kostümlerle bol eğlence sunarken eğitici film gösterileri ve sanat atölyele- riyle de çocukların ufkunu genişletiyor. Bu cümlelerden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Bu yılki Saraybosna Çocuk Festivali UNICEF'in des- tekleriyle gerçekleştirilmiştir. B) Festivalin öncelikli amacı çocuklardaki sanat eğilimini ortaya çıkarmaktır. C) Saraybosna Çocuk Festivali, her yıl başka bir Balkan ülkesinde düzenlenmektedir. D) Saraybosna Çocuk Festivali sadece Avrupa Birliği ta- rafından desteklenmektedir. Mre E) Festivalde çocukların gelişimini destekleyecek etkin- likler de düzenlenmiştir. (2014 - YGS) 21. 20. (I) Yazar, oldukça akıcı bir dille kaleme almış denemeleri- ntivo yüz vermemis: yazdıklarını,
at I fasikül
pack klarida ba
3 fast cat
Y 20
Cts
4
Ban
19
26
12
uları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Fantastik metinlerin okunma nedenlerini insana özgü
gerçeklerde aramak gerekir. Okuyucu, fantastik metinlerdeki
anlatımın sınırsız imkânları içinde günlük hayatın
sıkıntılarını unutmak, yaratıcılığına bir karşılık bulmak,
imkânsızın olmadığı bir dünya yaratmak, yaşadığı hayatın
gerçeklerinden kaçarak hayallere sığınmak ister. İşte,
fantastik metinler tam da insanın bu ihtiyacını karşılar.
İnsan, düşlediği bu dünyayı, fantastik anlatımla oluşturulmuş
metinlerde bulur.
16. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, insanların
fantastik metin okumalarının nedenlerinden değildir?
A) Gerçekleri yeniden kurmayı istemek
B) Yaşamın tekdüzeliğini kırmak
Sorunlara çözüm bulmak
D) Yaratıcılığının sonuçlarını görmek
E) Her şeyi mümkün kılmayı hedeflemek
D
17. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılabilir?
A) Tanıdığı çevrenin dışına çıkma düşüncesi insanı
korkutur.
B) Kişilerin gündelik sorunlarla baş edememesi onları
arayışa iter.
C) Insan, çevresinde olup bitenlere anlam yüklemek
arzusundadır.
D) İnsana bazen yaşadığı gerçek dünya yetmez.
E) Yaşamın akışına ayak uydurmak insana zor gelir.
18. -
(1) Ba
düşü
mey
şair
yalr
büy
olm
ka
olc
he
(
V
S
E
18.
<
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
at I fasikül pack klarida ba 3 fast cat Y 20 Cts 4 Ban 19 26 12 uları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Fantastik metinlerin okunma nedenlerini insana özgü gerçeklerde aramak gerekir. Okuyucu, fantastik metinlerdeki anlatımın sınırsız imkânları içinde günlük hayatın sıkıntılarını unutmak, yaratıcılığına bir karşılık bulmak, imkânsızın olmadığı bir dünya yaratmak, yaşadığı hayatın gerçeklerinden kaçarak hayallere sığınmak ister. İşte, fantastik metinler tam da insanın bu ihtiyacını karşılar. İnsan, düşlediği bu dünyayı, fantastik anlatımla oluşturulmuş metinlerde bulur. 16. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, insanların fantastik metin okumalarının nedenlerinden değildir? A) Gerçekleri yeniden kurmayı istemek B) Yaşamın tekdüzeliğini kırmak Sorunlara çözüm bulmak D) Yaratıcılığının sonuçlarını görmek E) Her şeyi mümkün kılmayı hedeflemek D 17. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Tanıdığı çevrenin dışına çıkma düşüncesi insanı korkutur. B) Kişilerin gündelik sorunlarla baş edememesi onları arayışa iter. C) Insan, çevresinde olup bitenlere anlam yüklemek arzusundadır. D) İnsana bazen yaşadığı gerçek dünya yetmez. E) Yaşamın akışına ayak uydurmak insana zor gelir. 18. - (1) Ba düşü mey şair yalr büy olm ka olc he ( V S E 18. <
oyab
optan
mek
işi-
san
er.
n.
18
3.
Fransa'ya ne kadar kızsam Paris'e kötü gözle bakamam,
çocukluğumdan beri yüreğim ona bağlıdır. O, benim içim-
de en güzel şeylerle bir aradadır. Sonradan başka güzel
şehirler gördükçe onun güzelliğine daha derin bir sevgiyle
bağlandım. Paris'i yalnız kendisi için seviyorum; yabancı
süslere boğulmuş olarak değil, kendi hâliyle seviyorum; ku-
surlu, belalı taraflarına varıncaya kadar her şeyi ile candan
seviyorum. Beni Fransız yapan yalnız bu büyük şehirdir;
halkıyla, halkının bir arada bir bütün olarak yaşamasıyla
büyük, dünyadaki yeriyle büyük, hele türlü türlü rahatlıkla-
rıyla büyük ve eşsiz olan, Fransa'nın onuru ve dünyanın en
soylu ziynetlerinden biri sayılan bu şehirdir. Allah onu ça-
tışmalarınızdan korusun. Toplu ve birleşik olduğu sürece,
her kuvvete karşı koyabileceğinden eminim.Şunu bilelim
ki bütün partilerin en kötüsü, onu karışıklığa sürükleyecek
parti olacaktır. Paris için beni korkutan yalnız kendisidir ve
onun için korktuğum, endişelendiğim kadar, doğrusu, bu
devletin hiçbir parçası için korkmam.
Bu parçaya dayanılarak Paris ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yazar, Fransa'yı özellikle Paris'i bütün yönleriyle sev-
mektedir.
B) Paris'in geleceğinden endişe etmektedir.
C) Paris'in korunmasını ve bekasını toplu ve birleşik ya-
şamasına bağlamaktadır.
D) Paris şehrinin geleceğini yine ancak Parisliler tehlikeye
atabilir.
E) Paris, yaşam açısından hem güzellikleri hem de kötü-
lükleri bünyesinde taşıyan bir şehirdir.
endemik-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
oyab optan mek işi- san er. n. 18 3. Fransa'ya ne kadar kızsam Paris'e kötü gözle bakamam, çocukluğumdan beri yüreğim ona bağlıdır. O, benim içim- de en güzel şeylerle bir aradadır. Sonradan başka güzel şehirler gördükçe onun güzelliğine daha derin bir sevgiyle bağlandım. Paris'i yalnız kendisi için seviyorum; yabancı süslere boğulmuş olarak değil, kendi hâliyle seviyorum; ku- surlu, belalı taraflarına varıncaya kadar her şeyi ile candan seviyorum. Beni Fransız yapan yalnız bu büyük şehirdir; halkıyla, halkının bir arada bir bütün olarak yaşamasıyla büyük, dünyadaki yeriyle büyük, hele türlü türlü rahatlıkla- rıyla büyük ve eşsiz olan, Fransa'nın onuru ve dünyanın en soylu ziynetlerinden biri sayılan bu şehirdir. Allah onu ça- tışmalarınızdan korusun. Toplu ve birleşik olduğu sürece, her kuvvete karşı koyabileceğinden eminim.Şunu bilelim ki bütün partilerin en kötüsü, onu karışıklığa sürükleyecek parti olacaktır. Paris için beni korkutan yalnız kendisidir ve onun için korktuğum, endişelendiğim kadar, doğrusu, bu devletin hiçbir parçası için korkmam. Bu parçaya dayanılarak Paris ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazar, Fransa'yı özellikle Paris'i bütün yönleriyle sev- mektedir. B) Paris'in geleceğinden endişe etmektedir. C) Paris'in korunmasını ve bekasını toplu ve birleşik ya- şamasına bağlamaktadır. D) Paris şehrinin geleceğini yine ancak Parisliler tehlikeye atabilir. E) Paris, yaşam açısından hem güzellikleri hem de kötü- lükleri bünyesinde taşıyan bir şehirdir. endemik-
my kal-
endini
min bir
boyut
undan
pmiştir.
medya
anlaş
ek bir
aşağı-
planının
klaştır-
ngere-
tüketim
ik kavra-
mlerden
anlarının
araflı bir
eğişimler
nemeleri
çok radi-
du. Diğer
iki sonu-
or ya da
i paylaş-
KIRMIZI TEST
7. Sinema, öykü anlatma sanatı olduğu kadar bir görüntüle
me sanatıdır. Sinema bir dildir ve içinde objektif, kompo
zisyon, görsel tasarım, aydınlatma, görüntü denetimi,
devamlılık, hareket ve bakış açısına ait diller de vardır. Bu
diller aracılığıyla düşünce somutlaşır. Önce görsel düzen-
leme başlar: kompozisyon ilkeleri, aydınlatma yöntemleri,
kamera hareketleri ve bunlarla ortaya konan yaratıcı hile.
ler... İçerik, oyuncuların mahareti, kurgu, drama unsurları,
ana düşünce gibi işin geri kalan kısımları; sürecin deva-
minda, eş zamanlı olarak gelişir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
Sinema, içeriğinde farklı bileşenlerin bulunduğu çok
yönlü bir anlatım ve görüntüleme sanatıdır.
TURUNCU
B) Öykü anlatımı açısından sinemanın başlangıcı görsel
düzenlemelere dayalı olmalıdır.
Bir ese
anlamın
arasing
bakış
veya k
1.
Sinema ile öykü, olayları anlatma yönünden ortak ol-
masına rağmen, görüntüleme açısından sinema daha
etkileyicidir.
D) Ele alınan düşüncenin izleyiciye aktarılmasında, sine-
ma birçok farklı yöntem kullanır.
E) Sinema, düşünsel ögeleri aktarabilmek için içeriğinde
birbirinden farklı dilleri barındırmak zorundadır.
yani a
nin bi
menle
8. Yeni teknolojiyi günümüz dünyasının kaçınılmaz bir gerçeği
olarak ele almak günümüz sanatçılarının konularından yal-
nızca biridir. Bununla birlikte sanatçılar günümüz toplumu-
nun dönüşümünü de sorgulamaktadırlar. T. S. Eliot şöyle
sorar: "Bilgi ile kaybettiğimiz bilgelik şimdi nerededir? Enfor
masyon ile kaybettiğimiz bilgi şimdi nerededir?" Zahmetsiz-
ce ulaşılan biler, yeni haini almıştır.
Bu F
daki
A)
C
2.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
my kal- endini min bir boyut undan pmiştir. medya anlaş ek bir aşağı- planının klaştır- ngere- tüketim ik kavra- mlerden anlarının araflı bir eğişimler nemeleri çok radi- du. Diğer iki sonu- or ya da i paylaş- KIRMIZI TEST 7. Sinema, öykü anlatma sanatı olduğu kadar bir görüntüle me sanatıdır. Sinema bir dildir ve içinde objektif, kompo zisyon, görsel tasarım, aydınlatma, görüntü denetimi, devamlılık, hareket ve bakış açısına ait diller de vardır. Bu diller aracılığıyla düşünce somutlaşır. Önce görsel düzen- leme başlar: kompozisyon ilkeleri, aydınlatma yöntemleri, kamera hareketleri ve bunlarla ortaya konan yaratıcı hile. ler... İçerik, oyuncuların mahareti, kurgu, drama unsurları, ana düşünce gibi işin geri kalan kısımları; sürecin deva- minda, eş zamanlı olarak gelişir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı- dakilerden hangisidir? Sinema, içeriğinde farklı bileşenlerin bulunduğu çok yönlü bir anlatım ve görüntüleme sanatıdır. TURUNCU B) Öykü anlatımı açısından sinemanın başlangıcı görsel düzenlemelere dayalı olmalıdır. Bir ese anlamın arasing bakış veya k 1. Sinema ile öykü, olayları anlatma yönünden ortak ol- masına rağmen, görüntüleme açısından sinema daha etkileyicidir. D) Ele alınan düşüncenin izleyiciye aktarılmasında, sine- ma birçok farklı yöntem kullanır. E) Sinema, düşünsel ögeleri aktarabilmek için içeriğinde birbirinden farklı dilleri barındırmak zorundadır. yani a nin bi menle 8. Yeni teknolojiyi günümüz dünyasının kaçınılmaz bir gerçeği olarak ele almak günümüz sanatçılarının konularından yal- nızca biridir. Bununla birlikte sanatçılar günümüz toplumu- nun dönüşümünü de sorgulamaktadırlar. T. S. Eliot şöyle sorar: "Bilgi ile kaybettiğimiz bilgelik şimdi nerededir? Enfor masyon ile kaybettiğimiz bilgi şimdi nerededir?" Zahmetsiz- ce ulaşılan biler, yeni haini almıştır. Bu F daki A) C 2.
haksızlığı,
ğun yaşa-
men birçok
. (III) Ço-
Kuşatma"
aşamala-
-r, demek
rmişiz ki
u da do-
bu par-
olarak
dıklarını
bir şeyin
altında
açıkla-
karekök
elik tu-
67
W. cümlede, yaratacağı değişimin sonucu ortaya
konuyor.
açısı açıklanı-
4. (1) Mükemmel bir filmin ardından atılacak her adım
tehlikelidir. (II) Şükür ki ünlü yönetmen bizi hayal
kırıklığına uğratmıyor. (III) Enfes bir polisiye - gerilim
olan ilk filminden sonra, öykü olarak belki fazla bil-
dik ama kurgusal yönden dinamik bir filmle geliyor
karşımıza. (IV) Yönetmen, filmi, kahramanların ay-
rılık çanlarının çaldığı andan alıyor. (V) Seyirciyi
her yeni adımda hikâyenin bir öncesine götürerek
sonun başlangıcına götürmüş oluyor aslında.
Bu parçada, sözü edilen filmle ilgili olarak aşa-
ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A)1. cümlede, seyircisine bir uyarı yapılıyor.
B) II. cümlede, beklentiyi karşıladığı söyleniyor.
C) III cümlede, başka bir filmle karşılaştırması ya-
pılıyor.
D) IV. cümlede, ilk sahnesinden söz ediliyor.
E) V. cümlede, kurgusu açıklanıyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
haksızlığı, ğun yaşa- men birçok . (III) Ço- Kuşatma" aşamala- -r, demek rmişiz ki u da do- bu par- olarak dıklarını bir şeyin altında açıkla- karekök elik tu- 67 W. cümlede, yaratacağı değişimin sonucu ortaya konuyor. açısı açıklanı- 4. (1) Mükemmel bir filmin ardından atılacak her adım tehlikelidir. (II) Şükür ki ünlü yönetmen bizi hayal kırıklığına uğratmıyor. (III) Enfes bir polisiye - gerilim olan ilk filminden sonra, öykü olarak belki fazla bil- dik ama kurgusal yönden dinamik bir filmle geliyor karşımıza. (IV) Yönetmen, filmi, kahramanların ay- rılık çanlarının çaldığı andan alıyor. (V) Seyirciyi her yeni adımda hikâyenin bir öncesine götürerek sonun başlangıcına götürmüş oluyor aslında. Bu parçada, sözü edilen filmle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A)1. cümlede, seyircisine bir uyarı yapılıyor. B) II. cümlede, beklentiyi karşıladığı söyleniyor. C) III cümlede, başka bir filmle karşılaştırması ya- pılıyor. D) IV. cümlede, ilk sahnesinden söz ediliyor. E) V. cümlede, kurgusu açıklanıyor.
Ama bazı yabanıl koyunları keçilerden ayırt et-
mek hiç de kolay değildir.
Bunun için gerek boynuz yapısı gerek bedensel
özellikleri iyi tespit edilmelidir.
Koyunlar, yakın akrabaları keçilere göre geviş
getiren, postları yünlü, gövdeleri keçilerden daha
dolgun, çoğu kez yalnız erkekleri kalın ve kıvrık
boynuzludur.
Keçilerin ise evcil soyları bile çevik yapılır ve hem
erkeğinde hem de dişisinde arkaya doğru eğik
boynuzları bulunur.
V. Bundan sonra da bir karışıklığın önüne geçilmiş
olacaktır.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü
olar?
(2)
B) II
|||
D) W
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ama bazı yabanıl koyunları keçilerden ayırt et- mek hiç de kolay değildir. Bunun için gerek boynuz yapısı gerek bedensel özellikleri iyi tespit edilmelidir. Koyunlar, yakın akrabaları keçilere göre geviş getiren, postları yünlü, gövdeleri keçilerden daha dolgun, çoğu kez yalnız erkekleri kalın ve kıvrık boynuzludur. Keçilerin ise evcil soyları bile çevik yapılır ve hem erkeğinde hem de dişisinde arkaya doğru eğik boynuzları bulunur. V. Bundan sonra da bir karışıklığın önüne geçilmiş olacaktır. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olar? (2) B) II ||| D) W E) V
3. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bir anlatım
anla
bozukluğu vardır?
444
A) Yangın çok geçmeden söndürülmüştü.
B) Tren kalkmak üzereyken soluk soluğa yetiştiler,
C) Olay duyulur duyulmaz köy halkı yollara dö-
külmüştü.
D) Beğendiği arabanın fiyatı, tahmininden daha
pahalıydı.
E) Dikkatli bakmayınca iki resim arasındaki farkı
göremezsin.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım anla bozukluğu vardır? 444 A) Yangın çok geçmeden söndürülmüştü. B) Tren kalkmak üzereyken soluk soluğa yetiştiler, C) Olay duyulur duyulmaz köy halkı yollara dö- külmüştü. D) Beğendiği arabanın fiyatı, tahmininden daha pahalıydı. E) Dikkatli bakmayınca iki resim arasındaki farkı göremezsin.
(1) 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren insanlığı tehdit eden
problemlerden birisi hâline gelen çevre sorunları ve kirliliği,
geçmişi çok eskilere uzanmasına rağmen kendisini sanayi-
leşmenin sonucunda hissedilir hâle getirmiştir. (II) Önceleri
sadece kirlenme olarak algılanan ve uluslararası boyut ka-
zanmadan yöresellik özelliği taşıyan çevre sorunları, gün
geçtikçe hızla çoğalmış, yöresellikten kurtulup tüm dünya-
nın sorunu olmuştur. (II) Çevre sorunlarının artması çevre
kirliliğinin boyutlarını katı atık kirliliği olarak şekillenen yerel
kirlilikten, asit yağmurları olarak şekillenen bölgesel kirliliğe
ve küresel ısınma ve ozon tabakasının delinmesi olarak or-
taya çıkan küresel kirlenmeye genişletmiştir. (IV) Hızla artan
dünya nüfusu, plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme,
nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak ama-
cıyla kullanılan tarım ilaçları, yapay gübreler ve artan kim-
yasal maddelerin kullanımı giderek çevre kirliliğine neden
olarak çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
(V) Bunun doğal sonucu olarak kirlenen hava, su ve toprak
canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyecek boyutlara
ulaşmıştır. (VI) Bahar aylarında havanın biraz daha temiz-
lenmesiyle insanlar sokağa çıkabilmektedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
ANIL
B) III
GIV
DYV
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren insanlığı tehdit eden problemlerden birisi hâline gelen çevre sorunları ve kirliliği, geçmişi çok eskilere uzanmasına rağmen kendisini sanayi- leşmenin sonucunda hissedilir hâle getirmiştir. (II) Önceleri sadece kirlenme olarak algılanan ve uluslararası boyut ka- zanmadan yöresellik özelliği taşıyan çevre sorunları, gün geçtikçe hızla çoğalmış, yöresellikten kurtulup tüm dünya- nın sorunu olmuştur. (II) Çevre sorunlarının artması çevre kirliliğinin boyutlarını katı atık kirliliği olarak şekillenen yerel kirlilikten, asit yağmurları olarak şekillenen bölgesel kirliliğe ve küresel ısınma ve ozon tabakasının delinmesi olarak or- taya çıkan küresel kirlenmeye genişletmiştir. (IV) Hızla artan dünya nüfusu, plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak ama- cıyla kullanılan tarım ilaçları, yapay gübreler ve artan kim- yasal maddelerin kullanımı giderek çevre kirliliğine neden olarak çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. (V) Bunun doğal sonucu olarak kirlenen hava, su ve toprak canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyecek boyutlara ulaşmıştır. (VI) Bahar aylarında havanın biraz daha temiz- lenmesiyle insanlar sokağa çıkabilmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? ANIL B) III GIV DYV E) VI
34.-36. soruları ayağıdaki parçaya göre
covaplayınız.
(1) Bugün nakl kimya voyn airnya olarak adlandırılan, de-
mir ve bakır gibi madonlordon altını ve gümüş olde otmo-
yl amaçlayan çalışmalar lik ve Orta Çağ'da ilgi çokmok-
toydl vo opoyco yaygınlık kazanmıştı. (II) Günümüzde
Yapısal Dönüşüm Kuramı diyo adlandırılan bu çalışına-
ların özünü motallorin, aynı temel maddelerin birleştiril-
mosindon moydann goldiği ve dolayısıyla birbirlering
dönüşobilocoklori savi oluşturmaktaydı. (III) Bu konuyla
ilgilenen bilim insanlarından biri de Kindi'dir. (IV) Kindi,
yaygın ve yerleşik bu anlayışın aksine böylosi çalışmala-
rin bir aldatmaca olduğunu savunmuştur. (V) Ona gore,
doğada bulunan madenlerin her birinin kendine özgü
nitelikleri vardır ve birinin diğerine dönüşmesi veya do-
nüştürülmesi mümkün değildir. (VI) Dolayısıyla çeşitli
işlemler aracılığıyla demir, bakır veya kurşun gibi değer-
siz madenlerden altın ve gümüş gibi değerli madenler
üretilemez..
ane gedruz
Sinde
35. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Kindi'nin bu düşüncesi, kimya biliminin gelişmesine
ve doğru bir madde anlayışının yerleşmesine önemli
katkılar sağlamıştır
B) Kindi'nin dikkat çeken bir diğer çalışması da meteo-
rolojiyle ilgilidir
C) Tartışma mantığını çok iyi kavramış olan Kindi,
dönemin dar ve sığ görüşlü bilginlerini eleştirmiştir
D) Kindi, felsefeden tibba, matematikten astronomiye,
psikolojiden ahlaka kadar her alanda eser vererek
geleceğe zengin bir literatür armağan etmiştir
E) Kindi, bu alanlardaki çalışmalara katılmış, uygu-
ladığı yöntem ve kullandığı terminolojiyle kimyadan
felsefeye geçişi sağlayan ilk Islam filozofu olmuştur
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34.-36. soruları ayağıdaki parçaya göre covaplayınız. (1) Bugün nakl kimya voyn airnya olarak adlandırılan, de- mir ve bakır gibi madonlordon altını ve gümüş olde otmo- yl amaçlayan çalışmalar lik ve Orta Çağ'da ilgi çokmok- toydl vo opoyco yaygınlık kazanmıştı. (II) Günümüzde Yapısal Dönüşüm Kuramı diyo adlandırılan bu çalışına- ların özünü motallorin, aynı temel maddelerin birleştiril- mosindon moydann goldiği ve dolayısıyla birbirlering dönüşobilocoklori savi oluşturmaktaydı. (III) Bu konuyla ilgilenen bilim insanlarından biri de Kindi'dir. (IV) Kindi, yaygın ve yerleşik bu anlayışın aksine böylosi çalışmala- rin bir aldatmaca olduğunu savunmuştur. (V) Ona gore, doğada bulunan madenlerin her birinin kendine özgü nitelikleri vardır ve birinin diğerine dönüşmesi veya do- nüştürülmesi mümkün değildir. (VI) Dolayısıyla çeşitli işlemler aracılığıyla demir, bakır veya kurşun gibi değer- siz madenlerden altın ve gümüş gibi değerli madenler üretilemez.. ane gedruz Sinde 35. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Kindi'nin bu düşüncesi, kimya biliminin gelişmesine ve doğru bir madde anlayışının yerleşmesine önemli katkılar sağlamıştır B) Kindi'nin dikkat çeken bir diğer çalışması da meteo- rolojiyle ilgilidir C) Tartışma mantığını çok iyi kavramış olan Kindi, dönemin dar ve sığ görüşlü bilginlerini eleştirmiştir D) Kindi, felsefeden tibba, matematikten astronomiye, psikolojiden ahlaka kadar her alanda eser vererek geleceğe zengin bir literatür armağan etmiştir E) Kindi, bu alanlardaki çalışmalara katılmış, uygu- ladığı yöntem ve kullandığı terminolojiyle kimyadan felsefeye geçişi sağlayan ilk Islam filozofu olmuştur
5.
(1) Şiir dilinin büyüleyici zenginliği ve şiirde ortaya çıkan an-
lamların çeşitliliği, çevirmenleri cezbettiği gibi yazın çevirisi
eleştirmenlerini de çeker. (II) Ancak şiir çevirisinin kesinlikle
şairler tarafından yapılmasına inanan bir çeviri bilimci ola-
rak şiir çevirisinin dilin gücünün ve zenginliğinin en iyi ve
en yaratıcı şekilde şair-çevirmenler tarafından kullanılacağı
düşüncesindeyim. (III) Şiir diğer yazınsal türler içinde belki
de çevirisi yapılamayan tek türdür. (IV) Tüm yazın çevirisi
kuşkusuz yaratıcılık gerektirir; şiir çevirisi de aynen şiir ya-
ratımında olduğu gibi, dilin tüm zenginliklerinden, hedef dilin
ve kültürün içindeki şiir geleneğinden, şiirsel anlatım kalıp-
larından yararlanır. (V) Şiir çevirmeni, çevireceği şairi, şiirin
tekniğini, türünü, şiirsellik unsurlarını çok iyi tanımalı, şairin
şiir dünyasına girebilmelidir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
B) II
- IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Şiir dilinin büyüleyici zenginliği ve şiirde ortaya çıkan an- lamların çeşitliliği, çevirmenleri cezbettiği gibi yazın çevirisi eleştirmenlerini de çeker. (II) Ancak şiir çevirisinin kesinlikle şairler tarafından yapılmasına inanan bir çeviri bilimci ola- rak şiir çevirisinin dilin gücünün ve zenginliğinin en iyi ve en yaratıcı şekilde şair-çevirmenler tarafından kullanılacağı düşüncesindeyim. (III) Şiir diğer yazınsal türler içinde belki de çevirisi yapılamayan tek türdür. (IV) Tüm yazın çevirisi kuşkusuz yaratıcılık gerektirir; şiir çevirisi de aynen şiir ya- ratımında olduğu gibi, dilin tüm zenginliklerinden, hedef dilin ve kültürün içindeki şiir geleneğinden, şiirsel anlatım kalıp- larından yararlanır. (V) Şiir çevirmeni, çevireceği şairi, şiirin tekniğini, türünü, şiirsellik unsurlarını çok iyi tanımalı, şairin şiir dünyasına girebilmelidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? B) II - IV E) V
C) Bizans, Haçlı Seferlerinden güç almıştır.
D) Bizans Avrupalı devletlerle Osmanlıya karşı iş birliği
yapmıştır.
E) Bir dönemde, Bizans karşısında Osmanlılar Anadolu
sınırları içine çekilmiştir.
31. 2007'de sadece kas gücüyle dünyayı dolaşmak için yola
çıktım. 5 yıl 11 gün süren bu turda pedal çevirdim, kürek
çektim, yürüdüm. Bu yolculuk öz güvenimi artırdı. Hayat
kısaydı, hayalleri ertelememek gerekiyordu. Hayaller ise
bir hedef belirlemeden gerçekleşmiyor. Yolculuğum sıra-
sında birçok kişi bana yardım eli uzatmıştı. Ama zaman-
la kimseden bir şey beklemeden küçük zaferlerle mutlu
olmayı öğrendim. Zorlandığımda, üstlendiğim yardım
projelerini düşünerek iç huzuruna kavuştum.
Bu sözlerden, konuşan kişiyle ilgili olarak aşağıdaki-
terden hangisine varılamaz?
A) Istekleri, geciktirmeden gerçekleştirmek gerektiğini
düşündüğüne
B) Kendi gücüne inandığına
C) Başkalarının yönlendirmesiyle harekete geçtiğine
D) Belli bir amacı olduğuna
E) Istediği her şeye sahip olmaya değil, küçük şeylerle
yetinmeye çalıştığına
37
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
C) Bizans, Haçlı Seferlerinden güç almıştır. D) Bizans Avrupalı devletlerle Osmanlıya karşı iş birliği yapmıştır. E) Bir dönemde, Bizans karşısında Osmanlılar Anadolu sınırları içine çekilmiştir. 31. 2007'de sadece kas gücüyle dünyayı dolaşmak için yola çıktım. 5 yıl 11 gün süren bu turda pedal çevirdim, kürek çektim, yürüdüm. Bu yolculuk öz güvenimi artırdı. Hayat kısaydı, hayalleri ertelememek gerekiyordu. Hayaller ise bir hedef belirlemeden gerçekleşmiyor. Yolculuğum sıra- sında birçok kişi bana yardım eli uzatmıştı. Ama zaman- la kimseden bir şey beklemeden küçük zaferlerle mutlu olmayı öğrendim. Zorlandığımda, üstlendiğim yardım projelerini düşünerek iç huzuruna kavuştum. Bu sözlerden, konuşan kişiyle ilgili olarak aşağıdaki- terden hangisine varılamaz? A) Istekleri, geciktirmeden gerçekleştirmek gerektiğini düşündüğüne B) Kendi gücüne inandığına C) Başkalarının yönlendirmesiyle harekete geçtiğine D) Belli bir amacı olduğuna E) Istediği her şeye sahip olmaya değil, küçük şeylerle yetinmeye çalıştığına 37