Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

11.) Cumhuriyet'in kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na değin
ozanlar, ulusal yazınımızın etkisini sürdürdüler. Kemalet-
tin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Ahmet Kutsi Tecer, Zeki
Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay gibi sanatçılar, halka ve
yurt sevgisine dönük şiirlerle karşımıza çıktılar. Arada ser-
best nazım ve toplumcu şiir, Yedi Meşale ve öz şiir gibi an-
layışlar olsa da ulusal yazınımızın devamı olan şairler, hep
baskın durumda oldu. II. Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1940
yılından başlayarak yazınımızda radikal değişimler oluştu.
Garip ya da I. Yeniciler denen topluluğun şairleri; şiiri ge-
leneklerin tutsağı olmaktan kurtardılar yani ölçüyü, uyağı,
söz sanatlarını terk ettiler. Konu alanının sınırları tümüyle
kaldırıldı. Şiirde işlenemez denen bir konu kalmadı. İnsan
sevgisine ve yaşama sevgisine öncelik verildi.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Cumhuriyet Dönemi şiirinde, II. Dünya Savaşı'na kadar
Millî Edebiyat anlayışı ağırlıklı olarak benimsenmiştir.
B) 1940 sonrasında şiirimizde köklü değişiklikler yaşan-
mıştır.
C) Garipçiler, şiirde alışılagelmiş çizginin dışına çıkmışlar-
dır.
D) I. Yenicilerle birlikte şiirimize soyut konular egemen
olmaya başlamıştır.
E) Garipçiler uyağı, kafiyeyi kullanmayıp her tür konuyu
şiirde işlemişlerdir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11.) Cumhuriyet'in kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na değin ozanlar, ulusal yazınımızın etkisini sürdürdüler. Kemalet- tin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Ahmet Kutsi Tecer, Zeki Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay gibi sanatçılar, halka ve yurt sevgisine dönük şiirlerle karşımıza çıktılar. Arada ser- best nazım ve toplumcu şiir, Yedi Meşale ve öz şiir gibi an- layışlar olsa da ulusal yazınımızın devamı olan şairler, hep baskın durumda oldu. II. Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1940 yılından başlayarak yazınımızda radikal değişimler oluştu. Garip ya da I. Yeniciler denen topluluğun şairleri; şiiri ge- leneklerin tutsağı olmaktan kurtardılar yani ölçüyü, uyağı, söz sanatlarını terk ettiler. Konu alanının sınırları tümüyle kaldırıldı. Şiirde işlenemez denen bir konu kalmadı. İnsan sevgisine ve yaşama sevgisine öncelik verildi. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Cumhuriyet Dönemi şiirinde, II. Dünya Savaşı'na kadar Millî Edebiyat anlayışı ağırlıklı olarak benimsenmiştir. B) 1940 sonrasında şiirimizde köklü değişiklikler yaşan- mıştır. C) Garipçiler, şiirde alışılagelmiş çizginin dışına çıkmışlar- dır. D) I. Yenicilerle birlikte şiirimize soyut konular egemen olmaya başlamıştır. E) Garipçiler uyağı, kafiyeyi kullanmayıp her tür konuyu şiirde işlemişlerdir.
ÜRKÇE
ww.sinav.com.tr
23. Anlam, ahengin hayali etkilemesinden
başka bir şey değildir çünkü. Tema, şair için
ancak müzikal ahengi ve hayali sağlayan bir
araçtır. Onunla bütünleşen anlam, sık bir defne
ormanının ortasına bırakılan bal dolu bir kavanoz
gibi, şiirin yaprakları içinde gizlidir. Onu her göz
göremez, her yürek anlayıp özümseyemez.
Birçoğu, arılar gibi döner durur balın çevresinde.
1. Şiir özel bir düşünme biçimidir, yani zekâyı
imge yoluyla işlevsel kılar.
DENEME 4
II. Duygulardan, düşlerden, özlemlerden
oluşmuş bir yaşantı birikimidir şiir.
III. Ahenk ve hayal açısından bir araç olan
anlam, şiirde açıkça görülmez.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
yukarıdakilerden hangileri getirilemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
24. Bireysel ve toplumsal yaşamla biçimlenen,
her durumda insana değen özellikler, kaygılar
taşıyan bir şeydir sanat. Kökleri yaşamın
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÜRKÇE ww.sinav.com.tr 23. Anlam, ahengin hayali etkilemesinden başka bir şey değildir çünkü. Tema, şair için ancak müzikal ahengi ve hayali sağlayan bir araçtır. Onunla bütünleşen anlam, sık bir defne ormanının ortasına bırakılan bal dolu bir kavanoz gibi, şiirin yaprakları içinde gizlidir. Onu her göz göremez, her yürek anlayıp özümseyemez. Birçoğu, arılar gibi döner durur balın çevresinde. 1. Şiir özel bir düşünme biçimidir, yani zekâyı imge yoluyla işlevsel kılar. DENEME 4 II. Duygulardan, düşlerden, özlemlerden oluşmuş bir yaşantı birikimidir şiir. III. Ahenk ve hayal açısından bir araç olan anlam, şiirde açıkça görülmez. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III 24. Bireysel ve toplumsal yaşamla biçimlenen, her durumda insana değen özellikler, kaygılar taşıyan bir şeydir sanat. Kökleri yaşamın
di.
ir
5
B) Kanıt gösterilmiştir.
C) Genelleme yapılmıştır.
D) Deyim kullanılmıştır.
E) Açıklama yapılmıştır.
21. Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu
kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar
yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu
Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz
muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla
girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı
tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var
demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki
kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle,
gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin
hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden
değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok
şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş
gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek
kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mi
olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın
meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Birinci kişili anlatım söz konusudur.
B) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir.
e) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur.
D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
-E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
di. ir 5 B) Kanıt gösterilmiştir. C) Genelleme yapılmıştır. D) Deyim kullanılmıştır. E) Açıklama yapılmıştır. 21. Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mi olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birinci kişili anlatım söz konusudur. B) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. e) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur. D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. -E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.
10
37. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir.
B) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
(C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. X
D) Olasılık söz konusudur.
E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
38. Bu parçada eserlerin aşağıdaki özelliklerinden
hangisi üzerinde durulmuştur?
A) Kalıcılıklarının uzun sürede belli olması
B) Toplumu yönlendirdikleri ölçüde kıymetli olmaları
C) Geleceğe erişirken değişikliğe uğramaları
D) Kendilerine özgü bir zamana sahip olmaları
E) Unutulmalarındaki temel etkenlerin geç fark edilmesi
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 37. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir. B) Konuşma havası içinde yazılmıştır. (C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. X D) Olasılık söz konusudur. E) Kişileştirmeye başvurulmuştur. 38. Bu parçada eserlerin aşağıdaki özelliklerinden hangisi üzerinde durulmuştur? A) Kalıcılıklarının uzun sürede belli olması B) Toplumu yönlendirdikleri ölçüde kıymetli olmaları C) Geleceğe erişirken değişikliğe uğramaları D) Kendilerine özgü bir zamana sahip olmaları E) Unutulmalarındaki temel etkenlerin geç fark edilmesi Diğer sayfaya geçiniz.
T.
2.
Kolay-Orta
PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE
teknolojisi. Peki, sağlık alanında bu teknoloji nasıl
Günümüzde her alanda kullanılıp bize çözüm kolaylığı
sağlayan bir teknoloji var. Bu, hepimizin bildiği 3D yazıcı
kullanılıyor? Sağlık sektöründe bu teknoloji; yapay organ
basımı, eksik kemik parçalarını tamamlama, kişiye özel
implant üretme ve ameliyat öncesi doktora kılavuz olma
gibi farklı amaçlar doğrultusunda kullanılıyor. Bu teknoloji,
doktorlara önceden operasyonu planlama imkânı sağlıyor.
3D yazıcılar ile hastanın sorunlu bölgesinin plastik modeli
üretiliyor. Böylece tasarlanan protezin sorunlu bölgeyle
uyumu test edilip tasarım geçerli kılınıyor. Ayrıca
operasyon öncesi hekimin model üzerinde tüm operasyonu
planlaması sağlanıyor. Üretim öncesi prototip model
üretilmesi, tasarım hatalarını ve ancak operasyon
sırasında fark edilebilecek tüm anatomik yapıların ve
kusurların ortaya çıkmasını sağlayarak olası operasyon
risklerini ve hatalı protez üretimi riskini ortadan kaldırmış
oluyor. Hekimin veya tasarımcının tasarım esnasında
gözden kaçırdığı ya da tahmin edemeyeceği kusurlar,
prototip model sayesinde, üretim ve operasyondan önce
belirlenmiş oluyor.
Bu parçaya göre 3D yazıcı teknolojisi ile ilgili olarak
I. Cerrahi müdahale öncesi risklerin ortadan
kaldırılmasını sağlamaktadır.
Orta
Protezlerin sağlıklı ve işlevsel oluşturulmasına dair
öngörüler oluşturmaktadır.
III. Genelde sağlık alanında etkin biçimde
kullanılmaktadır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve II
D) I, II ve IV
Kor
IV. Hekimlere daha çok cerrahi müdahale öncesi yol
göstermektedir.
B) I ve IV
E) I, III ve IV
Sınavda
Bu Tar
Sora
3.
C) II ve III
T
Coğra
yeryüz
tanıdı
nitelik
vesil
ilişki
coğ
baz
bul
BL
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
T. 2. Kolay-Orta PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE teknolojisi. Peki, sağlık alanında bu teknoloji nasıl Günümüzde her alanda kullanılıp bize çözüm kolaylığı sağlayan bir teknoloji var. Bu, hepimizin bildiği 3D yazıcı kullanılıyor? Sağlık sektöründe bu teknoloji; yapay organ basımı, eksik kemik parçalarını tamamlama, kişiye özel implant üretme ve ameliyat öncesi doktora kılavuz olma gibi farklı amaçlar doğrultusunda kullanılıyor. Bu teknoloji, doktorlara önceden operasyonu planlama imkânı sağlıyor. 3D yazıcılar ile hastanın sorunlu bölgesinin plastik modeli üretiliyor. Böylece tasarlanan protezin sorunlu bölgeyle uyumu test edilip tasarım geçerli kılınıyor. Ayrıca operasyon öncesi hekimin model üzerinde tüm operasyonu planlaması sağlanıyor. Üretim öncesi prototip model üretilmesi, tasarım hatalarını ve ancak operasyon sırasında fark edilebilecek tüm anatomik yapıların ve kusurların ortaya çıkmasını sağlayarak olası operasyon risklerini ve hatalı protez üretimi riskini ortadan kaldırmış oluyor. Hekimin veya tasarımcının tasarım esnasında gözden kaçırdığı ya da tahmin edemeyeceği kusurlar, prototip model sayesinde, üretim ve operasyondan önce belirlenmiş oluyor. Bu parçaya göre 3D yazıcı teknolojisi ile ilgili olarak I. Cerrahi müdahale öncesi risklerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır. Orta Protezlerin sağlıklı ve işlevsel oluşturulmasına dair öngörüler oluşturmaktadır. III. Genelde sağlık alanında etkin biçimde kullanılmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II D) I, II ve IV Kor IV. Hekimlere daha çok cerrahi müdahale öncesi yol göstermektedir. B) I ve IV E) I, III ve IV Sınavda Bu Tar Sora 3. C) II ve III T Coğra yeryüz tanıdı nitelik vesil ilişki coğ baz bul BL
S
8
R
M
R
36.
12
(1) İnsan çoğu kez amaçsız okumalar sırasında karşılaşır
kendi klasiği ile. (II) Klasikleri görev ya da saygı duygu-
suyla değil sevdiğimiz için okuruz. (III) Okullar, öğrencilere
belli sayıda klasiği tanıtmaya çalışır. (IV) Klasikler hak-
kında duyduklarımız ya da kısa öyküleri bizi onları bildi-
ğimiz yanılgısına düşürebilir. (V) Fakat okuduğumuz kitap,
bizimle kişisel bir ilişki kurduğu, "kıvılcım çaktığı" zaman
onu beklenmedik ve benzersiz buluruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Ama gerçek keşifler okul dışında ve sonraki se-
çimlerle olur." cümlesi getirilmelidir?
A)
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
S 8 R M R 36. 12 (1) İnsan çoğu kez amaçsız okumalar sırasında karşılaşır kendi klasiği ile. (II) Klasikleri görev ya da saygı duygu- suyla değil sevdiğimiz için okuruz. (III) Okullar, öğrencilere belli sayıda klasiği tanıtmaya çalışır. (IV) Klasikler hak- kında duyduklarımız ya da kısa öyküleri bizi onları bildi- ğimiz yanılgısına düşürebilir. (V) Fakat okuduğumuz kitap, bizimle kişisel bir ilişki kurduğu, "kıvılcım çaktığı" zaman onu beklenmedik ve benzersiz buluruz. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Ama gerçek keşifler okul dışında ve sonraki se- çimlerle olur." cümlesi getirilmelidir? A) B) II C) III D) IV E) V
kiyor.
z edilmiş
ze birçok
miş yola
izle yo
ç ya-
lerin
ly-1-1
34. (1) Hüseyin Rahmi Gürpinar, topluma içeriden bakarak
gözlemleriyle dönemin yaşama yansıyan yönlerini eser-
lerinde işlemiştir. (II) Onun eserlerinde toplumun pek çok
kesiminde yaşamlarını sürdüren topluluklar hakkında bil-
gilere ulaşmak mümkündür. (1) Bayatın içinden kesitler
sunacağına dair ipuçları vermektedir. (IV) Birçok eserinde
söz konusu toplulukların yaşam şeklini yer yer mizah un-
surlarıyla şiveler kullanarak, gerçekleri dönüştürerek oku-
yucuya sunmuştur. (V) Hayattan Sahifeler romanında da
toplumda farklı bir şekilde yer edinmiş ve bunu yaşam
şekli olarak devam ettiren dilencilerin günlük yaşamının
izlerini romanında ele almıştır
Bu parçada numaralanmiş cümlelerden hangisi anla-
timin akışını bozmaktadit?
C) U
BHT
D) IV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kiyor. z edilmiş ze birçok miş yola izle yo ç ya- lerin ly-1-1 34. (1) Hüseyin Rahmi Gürpinar, topluma içeriden bakarak gözlemleriyle dönemin yaşama yansıyan yönlerini eser- lerinde işlemiştir. (II) Onun eserlerinde toplumun pek çok kesiminde yaşamlarını sürdüren topluluklar hakkında bil- gilere ulaşmak mümkündür. (1) Bayatın içinden kesitler sunacağına dair ipuçları vermektedir. (IV) Birçok eserinde söz konusu toplulukların yaşam şeklini yer yer mizah un- surlarıyla şiveler kullanarak, gerçekleri dönüştürerek oku- yucuya sunmuştur. (V) Hayattan Sahifeler romanında da toplumda farklı bir şekilde yer edinmiş ve bunu yaşam şekli olarak devam ettiren dilencilerin günlük yaşamının izlerini romanında ele almıştır Bu parçada numaralanmiş cümlelerden hangisi anla- timin akışını bozmaktadit? C) U BHT D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
TYT Türkçe Den
30. Bir yazar, başkasını anlatırken ister istemez kendisi-
ni de anlatmış olur. Stefan Zweig gibi, Andre Mauro-
is gibi, Romain Rolland gibi büyük biyografi yazarları,
tarihsel kişilerin yaşamını anlatmışlardır. O kişileri
kendi görüşleriyle, kendi yorum ve ölçütleriyle, kendi
değerlendirmeleriyle yazdıkları için, zorunlu olarak
kendilerini de anlatmış oldular. Yazar, tarihsel kişileri
bile anlatırken kendini de anlatmış oluyorsa ilişkide
bulunmuş olduğu kişileri yazdığında haydi haydi ken-
dini de anlatmış olur.
V
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Andre Maurois, Stefan Zweig ve Romain Rolland,
tarihsel kişileri anlatan biyografi yazarlarıdır.
Her yazar, önemli kişileri anlatırken kendisini de
anlatır.
C) Tarihsel kişileri anlatırken bile kendini ortaya
koyan yazar, kendi çevresindeki kişileri anlatır-
ken mutlaka kendisini de anlatmış olacaktır.
D) Yazarların, yapıtlarını oluştururken çevreleriyle
birlikte kendi yaşantılarından da söz etmeleri
doğaldır.
E) Biyografi yazarları anlattıkları kişileri/kendi değer
yargıları ve kendi ölçütleriyle değerlendirir, kend
yorumlarını ortaya koyar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT Türkçe Den 30. Bir yazar, başkasını anlatırken ister istemez kendisi- ni de anlatmış olur. Stefan Zweig gibi, Andre Mauro- is gibi, Romain Rolland gibi büyük biyografi yazarları, tarihsel kişilerin yaşamını anlatmışlardır. O kişileri kendi görüşleriyle, kendi yorum ve ölçütleriyle, kendi değerlendirmeleriyle yazdıkları için, zorunlu olarak kendilerini de anlatmış oldular. Yazar, tarihsel kişileri bile anlatırken kendini de anlatmış oluyorsa ilişkide bulunmuş olduğu kişileri yazdığında haydi haydi ken- dini de anlatmış olur. V Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Andre Maurois, Stefan Zweig ve Romain Rolland, tarihsel kişileri anlatan biyografi yazarlarıdır. Her yazar, önemli kişileri anlatırken kendisini de anlatır. C) Tarihsel kişileri anlatırken bile kendini ortaya koyan yazar, kendi çevresindeki kişileri anlatır- ken mutlaka kendisini de anlatmış olacaktır. D) Yazarların, yapıtlarını oluştururken çevreleriyle birlikte kendi yaşantılarından da söz etmeleri doğaldır. E) Biyografi yazarları anlattıkları kişileri/kendi değer yargıları ve kendi ölçütleriyle değerlendirir, kend yorumlarını ortaya koyar.
8.
Kısaca dil, gerek atasözleri gerekse deyimler ve sözcük
öbekleri bakımından günlük konuşmada, önceden
yüklenmiş anlamların dışına taşamaz. Bu olumsuzluk
yazı dilini de etkileyip belirleyebilmektedir. Sonuçta
ortak kullanım insanı uzaklaştırmakta, yaşanan her
şeyi
dönüştürmektedir. Bu çıkmazda kalmak
istemeyen şair elbette biçim ve ideoloji kırıcılığına
başlayacaktır. Kültürel gücün maddi güce kurduğu
köprüdür bu da.
----
Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçadaki boşluğu
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlar?
A) eleştirel olmaktan - alışkanlıklara
B) bilinçli olmaktan - kendi adına
C) sosyal olmaktan - kalıplara
D) sorgulamaktan - yok saymaya
E) mutlu olmaktan - sıradan görmeye
59
duygusa
gerçekliğ
günlerin
sunuyor
kulland
anıları i
Bu par
hangis
verilm
A) I
00
TERA
LP128
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Kısaca dil, gerek atasözleri gerekse deyimler ve sözcük öbekleri bakımından günlük konuşmada, önceden yüklenmiş anlamların dışına taşamaz. Bu olumsuzluk yazı dilini de etkileyip belirleyebilmektedir. Sonuçta ortak kullanım insanı uzaklaştırmakta, yaşanan her şeyi dönüştürmektedir. Bu çıkmazda kalmak istemeyen şair elbette biçim ve ideoloji kırıcılığına başlayacaktır. Kültürel gücün maddi güce kurduğu köprüdür bu da. ---- Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlar? A) eleştirel olmaktan - alışkanlıklara B) bilinçli olmaktan - kendi adına C) sosyal olmaktan - kalıplara D) sorgulamaktan - yok saymaya E) mutlu olmaktan - sıradan görmeye 59 duygusa gerçekliğ günlerin sunuyor kulland anıları i Bu par hangis verilm A) I 00 TERA LP128
33. Türkiye'de roman, Avrupa'da olduğu gibi topluma
koşullar sonucu doğmuş bir tür değildir. Bunu anla
mak için Batı'dan ithal ettiğimiz romanın bizde aldig
şekli ve yüklendiği işlevi anlamak amacıyla hem ge
leneksel hikâye kültürümüze hem de tarihsel-top
Jumsal koşullara bakmamız gerekir. Unutmayalım k
Ahmet Mithat, Namık Kemal, Mizancı Murat gibi
romancılarımız, o dönemin siyasal ve toplumsal so
runlarıyla uğraşan kişilerdi. Bunlar bu uğraşıların
yazdıkları romanlara da üç aşağı beş yukanı yansı
mışlardır.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakiler
den hangisidir?
A) IK Türk romancıları toplumsal sorunlarla uğra
şan, bunlara çözümler arayan kimselerdi.
B) Türk romanının doğuşu toplumsal yapıdan çok
Batı roman anlayışıyla yakından ilgilidir. ✓
C) Batı'dan alınan roman türüne Türk toplumunun
geleneksel hikâye kültürü ile tarihsel ve toplum-
sal yapı etki etmiştir.
D) Batı'dan ithal edilen roman türünün en iyi ömek
lerini Namık Kemal, Ahmet Mithat ve Mizand
Murat vermiştir.
E) Batı'dan alınmakla beraber, roman türü bizim
toplumumuzda da kısa sürede gelişmiştir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Türkiye'de roman, Avrupa'da olduğu gibi topluma koşullar sonucu doğmuş bir tür değildir. Bunu anla mak için Batı'dan ithal ettiğimiz romanın bizde aldig şekli ve yüklendiği işlevi anlamak amacıyla hem ge leneksel hikâye kültürümüze hem de tarihsel-top Jumsal koşullara bakmamız gerekir. Unutmayalım k Ahmet Mithat, Namık Kemal, Mizancı Murat gibi romancılarımız, o dönemin siyasal ve toplumsal so runlarıyla uğraşan kişilerdi. Bunlar bu uğraşıların yazdıkları romanlara da üç aşağı beş yukanı yansı mışlardır. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakiler den hangisidir? A) IK Türk romancıları toplumsal sorunlarla uğra şan, bunlara çözümler arayan kimselerdi. B) Türk romanının doğuşu toplumsal yapıdan çok Batı roman anlayışıyla yakından ilgilidir. ✓ C) Batı'dan alınan roman türüne Türk toplumunun geleneksel hikâye kültürü ile tarihsel ve toplum- sal yapı etki etmiştir. D) Batı'dan ithal edilen roman türünün en iyi ömek lerini Namık Kemal, Ahmet Mithat ve Mizand Murat vermiştir. E) Batı'dan alınmakla beraber, roman türü bizim toplumumuzda da kısa sürede gelişmiştir
3-4. soruları aşağıdaki parçadan hareketle
cevaplayınız.
Bir türlü yerinde oturamıyor, odadan odaya geziyor,
rast geldiği eşyayı karıştırıyor, dolapları açıp kapıyordu.
Salondaki sobanın başına oturdu; eline maşayı
alarak ateşi karıştırmaya başladı fakat ne yaptığından
haberi yoktu. Düşünmekte idi: Mutlaka Zehra-Suphi'yi
kandırmış, yanına çekmiştir. "Melun karı!" Öfkeyle
yerinden fırladı, elinden maşa düştü, ellerini sıkı
sıkı yummuş, mevhum bir düşmana doğru hiddetle
kaldırmıştı. Tüyleri ürpermiş, gözleri dönmüş, rengi
atmış, saçları dağılmış, azası titremeye başlamıştı.
Pencereyi açarak parmaklığa abandı, demiryoluna
gözlerini dikti. Hava kararmış, istasyonun fenerleri,
yolun işaretleri yanmıştı... Pencereden uzaklaştı. Fırtına
resmi önünde dikildi durdu. Levhayı temaşaya koyuldu.
Şu kuğu gibi uçup giden yelken gemisi güya Zehra ile
Suphi'yi alıp götürüyormuş da onu yakalayacakmış gibi
ellerini uzattı.
4.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangis
söylenemez?
A)ç monolog yöntemi kullanılmıştır.
B) Kıskanç bir kişinin bu duygu karşısındaki çaresizi
ve ne yapacağını bilememesi anlatılmıştır.
C) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır
D) Hakim bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Anlatıcı, kahramanın iç dünyasını ve düşüncelerini
aktarmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3-4. soruları aşağıdaki parçadan hareketle cevaplayınız. Bir türlü yerinde oturamıyor, odadan odaya geziyor, rast geldiği eşyayı karıştırıyor, dolapları açıp kapıyordu. Salondaki sobanın başına oturdu; eline maşayı alarak ateşi karıştırmaya başladı fakat ne yaptığından haberi yoktu. Düşünmekte idi: Mutlaka Zehra-Suphi'yi kandırmış, yanına çekmiştir. "Melun karı!" Öfkeyle yerinden fırladı, elinden maşa düştü, ellerini sıkı sıkı yummuş, mevhum bir düşmana doğru hiddetle kaldırmıştı. Tüyleri ürpermiş, gözleri dönmüş, rengi atmış, saçları dağılmış, azası titremeye başlamıştı. Pencereyi açarak parmaklığa abandı, demiryoluna gözlerini dikti. Hava kararmış, istasyonun fenerleri, yolun işaretleri yanmıştı... Pencereden uzaklaştı. Fırtına resmi önünde dikildi durdu. Levhayı temaşaya koyuldu. Şu kuğu gibi uçup giden yelken gemisi güya Zehra ile Suphi'yi alıp götürüyormuş da onu yakalayacakmış gibi ellerini uzattı. 4. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangis söylenemez? A)ç monolog yöntemi kullanılmıştır. B) Kıskanç bir kişinin bu duygu karşısındaki çaresizi ve ne yapacağını bilememesi anlatılmıştır. C) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır D) Hakim bakış açısıyla yazılmıştır. E) Anlatıcı, kahramanın iç dünyasını ve düşüncelerini aktarmıştır.
10. 1. Büyük kütleli bir yıldız (8 Güneş kütlesinden
büyük) ömrünü süpernova patlaması geçirerek
tamamlar.
Bugün yıldızların, yıldızlar arası ortamdaki gaz
toz bulutlarının yoğun olduğu bölgelerde yani
molekül bulutlarında oluştuğunu biliyoruz.
Molekül bulutunun içindeki cisim yıldız olduktan
sonra milyarlarca yıl boyunca ışınım yayar.
Bu oluşumunun nasıl gerçekleştiği konusunda
birçok soru hâlâ cevaplanmayı bekliyor.
Sonrasında kütlesine bağlı olarak farklı şekilde
gelişiminin son aşamasına gelir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan ikinci olur?
A) D
B
11
C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. 1. Büyük kütleli bir yıldız (8 Güneş kütlesinden büyük) ömrünü süpernova patlaması geçirerek tamamlar. Bugün yıldızların, yıldızlar arası ortamdaki gaz toz bulutlarının yoğun olduğu bölgelerde yani molekül bulutlarında oluştuğunu biliyoruz. Molekül bulutunun içindeki cisim yıldız olduktan sonra milyarlarca yıl boyunca ışınım yayar. Bu oluşumunun nasıl gerçekleştiği konusunda birçok soru hâlâ cevaplanmayı bekliyor. Sonrasında kütlesine bağlı olarak farklı şekilde gelişiminin son aşamasına gelir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) D B 11 C) III D) IV E) V
12. Sabah saatlerinde dışarı çıktık. Her tarafı sis basmış
ti. Buralarda sabahları hep böyle oluyordu. Göz gözü
görmeyecek bir şekilde devam ettik. llerledikçe yolu
görme açımız azalıyordu. En son bembeyaz bir du-
varın önünde durduk. İlk bakışta kim olsa benim gibi
duvar derdi buna. Sis bulutu önümüzde âdeta bir du-
var gibi duruyordu. İlerleyemedik. Durduk. O sırada
arkamızda birisi belirdi. Yardıma ihtiyacınız var mı?
diye sordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
sinden yararlanılmıştır?
A) Sayısal verilerden yararlanma
B) Açıklama
C) Örnekleme
D) Öyküleme
E Benzetme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Sabah saatlerinde dışarı çıktık. Her tarafı sis basmış ti. Buralarda sabahları hep böyle oluyordu. Göz gözü görmeyecek bir şekilde devam ettik. llerledikçe yolu görme açımız azalıyordu. En son bembeyaz bir du- varın önünde durduk. İlk bakışta kim olsa benim gibi duvar derdi buna. Sis bulutu önümüzde âdeta bir du- var gibi duruyordu. İlerleyemedik. Durduk. O sırada arkamızda birisi belirdi. Yardıma ihtiyacınız var mı? diye sordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- sinden yararlanılmıştır? A) Sayısal verilerden yararlanma B) Açıklama C) Örnekleme D) Öyküleme E Benzetme
ww.OCAL RAGELDIK.COM
5. I. En kötü olan şey, dünyanın özgür olmaması değil; insa-
nın özgürlüğü tatmamış olmasıdır.
II. Özgürlük için mücadele edilmedikçe, dünyanın
özgürlüğe kavuşması sağlanamayacaktır.
III. Özgür yaşamayanlar için, başkalarının özgür olup
olmaması önemli değildir.
V. İnsanların özgürlüğü bilmemeleri, dünyanın özgür
olmamasından daha kaygı vericidir.
V. Özgürlüğün değerini anlamamış olanların esir
düşmeleri çok anlam ifade etmez.
TÜRKÇE TES
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri an-
lamca birbirine en yakındır?
A) I ve III
L
Dylll ve V
X
ve IVX
C) II ve IV
EV
VEHV ve V
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ww.OCAL RAGELDIK.COM 5. I. En kötü olan şey, dünyanın özgür olmaması değil; insa- nın özgürlüğü tatmamış olmasıdır. II. Özgürlük için mücadele edilmedikçe, dünyanın özgürlüğe kavuşması sağlanamayacaktır. III. Özgür yaşamayanlar için, başkalarının özgür olup olmaması önemli değildir. V. İnsanların özgürlüğü bilmemeleri, dünyanın özgür olmamasından daha kaygı vericidir. V. Özgürlüğün değerini anlamamış olanların esir düşmeleri çok anlam ifade etmez. TÜRKÇE TES Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri an- lamca birbirine en yakındır? A) I ve III L Dylll ve V X ve IVX C) II ve IV EV VEHV ve V 7.
Bunun için en küçük şeyleri anlatmaktan çekinmediğin-
den birtakım gereksiz parçalarla doludur, yazısı.
En iyi roman; bir insanın duygularından, yaptıklarından
hiçbirini seçmeyen, hepsini önümüze seren romandır.
(3) III. Romanın gereği, gerçek hayatı olduğu gibi göstermektir.
IV. Tam bir gerçekçiliğe başka nasıl erişebilir?
AV. Ancak o sayede gerçek hayatı andırabilir.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş-
turacak şekilde sıralandığında hangisi baştan dördüncü
cümle olur?
19. 1.
2
II.
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bunun için en küçük şeyleri anlatmaktan çekinmediğin- den birtakım gereksiz parçalarla doludur, yazısı. En iyi roman; bir insanın duygularından, yaptıklarından hiçbirini seçmeyen, hepsini önümüze seren romandır. (3) III. Romanın gereği, gerçek hayatı olduğu gibi göstermektir. IV. Tam bir gerçekçiliğe başka nasıl erişebilir? AV. Ancak o sayede gerçek hayatı andırabilir. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak şekilde sıralandığında hangisi baştan dördüncü cümle olur? 19. 1. 2 II. A) I B) II C) III D) IV E) V
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Kanada'da yapılan bir araştırmada katılımcılardan bazılarına
kendi seçtikleri, bazılarınaysa araştırmacıların seçtiği müzik
parçaları dinletildi ve katılımcılardan müzikten aldıkları zevki
puanlamaları istendi. Katılımcılara müzikleri kendi paralarıyla
satın alma seçeneği de sunuldu. İlk iki seansta Transkranyal
Manyetik Uyarma (TMS) adlı bir teknikle katılımcıların beyin-
lerinin bir bölümü uyarıldı. Üçüncü seansta hiçbir uyarı yapıl-
madı. İlk iki seansta katılımcılar dinledikleri müziğe daha yük-
sek puanlar verdi ve müziği satın almak için, üçüncü seansa
göre %10 daha fazla para harcamak istedi. Beynin ön böl-
gesine TMS uygulandığında striatum denen ve beynin ödül
süreçlerinde görev alan daha derindeki bir bölgeden dopa-
min salgılanmasında değişiklik oluştuğu, başka çalışmalar-
da da tespit edilmişti. Striatum, kişinin müzikten zevk alma
beklentisi içinde olduğu ve çok zevk aldığı anlarda etkinleşi-
yor. Uzmanlar bu olgunun altındaki mekanizmanın müziğe
özgü olmasını gerektirecek bir neden olmadığını belirtiyor.
Ödül mekanizmasıyla ilgili beyin devrelerinin nasıl yönetile-
ceğini öğrenmek, ödül sistemiyle ilgili bozuklukların iyileş-
tirilmesinde işe yarayabilir. Parkinson hastalığının ve dep-
resyonun yaygın bir belirtişi olan apati durumunda insanlar
önceden keyif aldıkları şeylere karşı kayıtsızlaşır. Bu teknik-
le beyin, kişinin önceden zevk aldığı şeylere karşı daha du-
yarlı hâle getirilebilir.
20. Bu parçaya göre TMS tekniğiyle ilgili olarak
L
Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği düşü-
nülmektedir.
II. İnsanların dinlediği müzik türlerinin değiştirilmesini sağ-
lamaktadır.
insanların dinlediği müzikten daha fazla zevk alması
sağlanmaktadır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) I, II ve III
ve L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kanada'da yapılan bir araştırmada katılımcılardan bazılarına kendi seçtikleri, bazılarınaysa araştırmacıların seçtiği müzik parçaları dinletildi ve katılımcılardan müzikten aldıkları zevki puanlamaları istendi. Katılımcılara müzikleri kendi paralarıyla satın alma seçeneği de sunuldu. İlk iki seansta Transkranyal Manyetik Uyarma (TMS) adlı bir teknikle katılımcıların beyin- lerinin bir bölümü uyarıldı. Üçüncü seansta hiçbir uyarı yapıl- madı. İlk iki seansta katılımcılar dinledikleri müziğe daha yük- sek puanlar verdi ve müziği satın almak için, üçüncü seansa göre %10 daha fazla para harcamak istedi. Beynin ön böl- gesine TMS uygulandığında striatum denen ve beynin ödül süreçlerinde görev alan daha derindeki bir bölgeden dopa- min salgılanmasında değişiklik oluştuğu, başka çalışmalar- da da tespit edilmişti. Striatum, kişinin müzikten zevk alma beklentisi içinde olduğu ve çok zevk aldığı anlarda etkinleşi- yor. Uzmanlar bu olgunun altındaki mekanizmanın müziğe özgü olmasını gerektirecek bir neden olmadığını belirtiyor. Ödül mekanizmasıyla ilgili beyin devrelerinin nasıl yönetile- ceğini öğrenmek, ödül sistemiyle ilgili bozuklukların iyileş- tirilmesinde işe yarayabilir. Parkinson hastalığının ve dep- resyonun yaygın bir belirtişi olan apati durumunda insanlar önceden keyif aldıkları şeylere karşı kayıtsızlaşır. Bu teknik- le beyin, kişinin önceden zevk aldığı şeylere karşı daha du- yarlı hâle getirilebilir. 20. Bu parçaya göre TMS tekniğiyle ilgili olarak L Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği düşü- nülmektedir. II. İnsanların dinlediği müzik türlerinin değiştirilmesini sağ- lamaktadır. insanların dinlediği müzikten daha fazla zevk alması sağlanmaktadır. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II E) I, II ve III ve L