Anlatım Biçimleri Soruları

2 6. Babamın sınırlı sayıda kitaptan oluşan küçük bir kütüpha- nesi vardı. Uzaktan baktığımda âlemin küçük bir resmiy- miş gibi görünürdü bana o kütüphane Kitaplara baktıkça okuma iştahım kabarırdı. İçimde her şeye karşı durdurul- maz bir merak ve aşırı bir öğrenme açlığı vardı. 1970'ler- de hayatımdaki bu açlığı gidermek için babamın verdiği harçlıklarla aldığım kitaplar yetişti imdadıma. Sahafların tozlu raflarından, kaldırım kitapçılarından aldığım kitaplar- di bunlar. Kapakları kopmuş, başkaları tarafından okun- muş bu kitaplar derinden etkilerdi beni. İnsanlığın yarattı- ği en değerli varlık, onlardı bana göre. Yazarların kitaplar aracılığıyla bana söylediklerine kulak vermem, beni zen- ginleştirdi. Okuduğum her kitap beynimin çorak toprakla- rina kova kova su döküp düşünce dünyamı yeşertti. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? P A) Deyimlere yer verilmiştir. B) Mecazlı ifadeler kullanılmıştır. Örneklemeye başvurulmuştur. DKarşılaştırmadan yararlanılmıştır. E) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. L L GASES

diyeyi!!! n, dina- si olan, erinde o tarz erden ştur- nizi rleri söz ade ne- ağ- eni 19. Oğuz Atay, çok az yazmasına rağmen edebiyatımızın en önemli yazarlarından biri hâline gelmiştir. Çoğu oku tarafından ön yargılı bir yaklaşımla anlaşılması güç bir yazar olarak nitelendirilmiştir. Ancak yapıtlarında ele aldığı toplumsal katmanlar hakkında bilgi sahibi olundu- ğunda anlaşılması hiç de zor olmayan yapıtlar kaleme aldığı görülür Yazar, roman sanatımızda başkalarıyla kolayca paylaşmayacağı bir yer edinmiştir. Yazdığı romanlar, postmodern akımın kategorisinde değer- lendirilse de bu akımın ilkelerini bire bir izlememiş, bu akımı kendince yorumlayarak bambaşka bir çizgi takip etmiştir. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşa- ğıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A Bir yazın akımına öncülük ettiği BY Yapıtlarının okurlarca olumsuz değerlendirildiği C) Yazın dünyasında önemli bir yerinin olduğu D) Yapıtlarının anlaşılması için anlattığı konular hak- kında bilgi sahibi olunması gerektiği E) Yapıtlarının özgün yönleri olduğu B) D

1 N i 4. (1) Kimyanın günümüzde yükselen yıldızı, kütle spekt- rometrisi denen teknik. (II) Uygulama alanları, sporda doping kontrolünden, petrol taşıyabilecek kayaçların belirlenmesine kadar uzanıyor. (III) Uygulamalı kim- yanın vazgeçilmezleri arasında bulunan kütle spekt- rometrelerinin tek kusuru, biraz pahalı olmaları. (IV) Üniversitelerin pek çoğu, ileri teknolojideki yeni model makineleri alabilecek maddi kaynaklardan yoksun. (V) Bu aygıtlar alınabilse bile genellikle öğretim üyelerinin kullanımına tahsis ediliyor. (VI) Peki öğrenciler ne ola- cak? Onlar da tabii ki bu Sanal Kütle Spektrometri La- boratuvarı'na girecekler. (VII) Carnegie Mellon Üniver- sitesi (ABD) tarafından hazırlanan site öğrencilere bu tekniğin inceliklerini interaktif senaryolarla öğretiyor. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede kimya ile ilgili bir terimin popülerliğinden bahsedilmiştir. B) II. cümlede spektrometrisi tekniğinin uygulama ala- nının çok geniş bir yelpazesi olduğu sezdirilmiştir. C) III. cümlede bu tekniğin olumsuz bir yanı vurgulan- mıştır. DV. cümlede bazı şartlar yerine getirilse bile bu tek- niğin geçerli olamayacağı vurgulanmıştır. E) MI. cümlede ekonomik sıkıntının verdiği bir çözüm anlatılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.

B (11) anun bir ve sini şünü digi an den KUVARS SERİSİ ON04-55.32TYT03 / TÜRKÇE 30 ve 31. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Küreselleşen dünya ile var olan ve insanoğlunun kendi var ettiği sinirlar ortadan kalkmaya başlamıştır. Din, irk, coğrafya gibi bu sınırların arasında cinsiyet de bulunur. Insanoğlu cinsiyetlere tarih boyunca yüklediği rollerle onları belirli kalıplara sığdırmıştır. Bu kaliplar daha sonra cinsiyet sahipleri ve toplum tarafından tabu haline getirilmiş ve düşünce yapısı değişmesine rağmen yıkılamamıştır. Insanoğlunun gelişmiş belirli bir kesimi atalarından kalan bu çarpık sistemi fark edip bunu değiştirmek için adımlar atmaktadır. Bilinçli ebeveynler, ev işlerini çocuklarının önünde beraber yaparak onlara "ev işi" denilen eylemlerin kadın cinsiyetine ait bir görev olmadığını yaşatarak öğretmektedirler. B B 30. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Insan, doğanın çizdiği sınırlarla yetinmeyip kendisine yapay sınırlar çizmiştir. B) Insanoğlunun fıtratından gelen bazı görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. C) Zamanla gelişen insanlık, hatalarını fark edip değiştirmeye çalışmıştır. D) Tabu hâline getirilmiş fikirler yanlış da olsa değiştirilmeleri oldukça zordur. LE) Gelişmiş toplumlar çocuklarını, onlara yaygın yanlışların doğru hâllerini göstererek eğitirler. 31. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilinçli ve eğitimli kişiler tarafından içten benimsenmiş B) Insanların büyük bölümünün alışkanlığı durumuna gelmiş C) Hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkesçe kabul edilmiş DYönetimdekilerin uzun uğraşları sonucunda sistemleştirilmiş Kendisine dokunulmazlık atfedilmiş veya kazandırılmış 32

C 21) 1. Zamanla bilim kurgu kendine özgü bir edebiyat türü olarak halk arasında tutulmuş ve yaygınlaşmıştır. II. Bilim kurgu, gerçek zaman ve yer dışında, çoğunlukla ileri düzeyde gelişmiş bilimsel tekniklerin yer aldığı, düş gücüne dayanan edebiyat ve film türüdür. A) I III. Yayımlandığı tarihlerde düşlenmesi bile güç olan bilimsel konuların işlendiği Jules Verne'in romanları, bilim kurgunun öncüsü sayılır. IV. Bilim kurgu türü romanlar köklerini büyücü ve vampir öyküleriyle, temel amacı toplumsal yapıyı eleştirmek olan, Swift'in Güliver'in Gezileri, Voltaire'in Micromégas'ı gibi güldürücü romanlardan almaktadır. V. Bilim kurgu yazarları genellikle anlattıkları düşsel dünya okuyucu tarafından biliniyormuş izlenimini verdiklerinden, ilk kez okunduğunda şaşkınlık yaratabiliyordu. Numaralanmış bu cümleler düşünce akışı gözetilerek bir paragraf oluşturacak biçimde sıralandığında hangi cümle baştan dördüncü olur? C) III D) IV E) V B) II 23.

15. Bazı romanlar vardır, sayfalarındaki dünyada yazarla kahraman özdeşleşir, anlatılanlar, hayatın ortasından, yaşanmışlıklardan beslenerek yeni bir gerçeklikte buluşur. Onu okudukça hayatla edebiyatın birlikteliğinden doğan estetik hazlar ruhumuzun en derin noktalarına ulaşır. Yücelme, tam anlamıyla böyle bir roman. Yazanın ilk romanı olmasının yanı sıra, kalpten yazılmış, sahiciliği, içtenliği her satınında hissedilen özgün ve sıra dışı bir yapit. Bu yönüyle insanlarda aynı duygular bırakıyor. Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak 1. Gereklerden yola çıktığı, Gizel duyusal etkiler bıraktığı, Duygudaşlık oluşturduğu, M. Yazanın yaşamından izler taşıdığı yargılarından hangileri söylenemez? Talnız 1 Qy4 # velll Brainz N

34. Gazeteci: TYT - Türkçe Yazar: lik romanimi 2000 yılında yazmıştım, yazmaya başlayalı beri başkalarının yazdığı romanları daha zor okur oldum. Ben de bunun üzerine yazar, şair, sanatçı ve aykını kişilerin yaşam öykülerine sarıldım. Nicesinde şunu gördüm; okuduklarım o kadar şaşırtıcıydı ki roman diye yazsam tüm yayınevleri refüze ederdi. Bu romana o tür anekdotlar serpiştirdim; gerçek ile kurmaca kişiler sanki düello eder oldular. Kitabın arka kapağında da vurgulandığı üzere kitabın teması, "Hayat, romanlardan daha tuhaftır." Gazeteci (11)---- Yazar: - "Ardıç Ağacının Altında" benim yedinci romanım, iki de novellam var. Hepsinin atar damarlan "gezi ve gizem" yapıtları olmasıdır. Kasabalar, kentler ve sokaklar temel karakterler kadar önemlidir. Romanlarımda yer almasına karar verdiğim yerlere kesinlikle gider, notlar alırım. Çıktığım seyahatler beni ekstra ilhamlarla ödüllendirir. Romanlarıma başlarken beni ateşleyecek bir adinin olmasına dikkat ederim. Bu yüzden dört roman veya novellamin adını gözde şairim Oktay Rifat'in dizelerinden ödünç almışımdır. Roman kurgusu kafamda berraklaştıktan sonra onu bölümlere ayırır ve bir heykeltıraş gibi şekillendirmeye çalışırım. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. Bir romanın gerçek dışı olaylardan oluşması okunmasını nasıl etkiler? II. Gezi yazısı, anı, mektup gibi türlerle roman türü arasında nasıl bir yakınılık vardır? B) 1. Kurgu ve gerçek karakterlerin iç içe olduğu bu romanın temasını nasıl tanımlarsınız? II. Romanlarınızı yazarken hazırlık süreciniz nasıl oluyor ya da hazırlık döneminde seyahatleriniz oluyor mu? C) I. Kurguya dayalı roman ve hikâyelerin başarılı olduğu yönler nelerdir sizce? II. Hazırlık sürecine başladığınız ancak sonradan yazmaktan vazgeçtiğiniz kitabınız var mı? D) Bir romanın teması onun biçim özelliklerini hangi açılardan etkiler? II. Başarılı karakterler çizebilmek için hazırlık aşamasında mülakatlar yapmak gerekir mi? E) 1. Biyografik romanlarda nelere dikkat edilmeli, başarılı olmak kolay mı? LIMIT,

or, m. lar. is en ere açar U Makber Türk şiirinin önemli örneklerinden biridir. Abdülhak Hamit bu şiiri eşinin ölümünün ardından, 1885 yılında yazmıştır. Eser, sevdiğinin ölümünü görmekle felakete uğramış bir insanın duygularını, okura büyük bir samimiyetle yaşatır. Makber'den kısa süre sonra, yıl bitmeden yazdığı Ölü adlı eserinde de konu ve ruh Makber'in aynısıdır. Ancak Makber'de başını bulutlara ve kayalara çarparak uçurum karanlıkları içinde şimşekler çaktıran yaralı kartal, burada geniş halkalar çevirerek ağır ağır süzülür. Makber bir feryattır. Ölü'de sükût ve düşünüş vardır. Sanki bu eserin misraları düşünce hâline gelmiş gözyaşlarıdır. 35. Bu parçadan hareketle Makber ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ölü adlı şiir ile aynı yıl yazıldığı B) Okuyucuda duygusal karşılık bulduğu C) Kısa süre içinde kaleme alındığı D) Bir kaybın yarattığı acıyı işlediği E) Yazarın taşkın ruh hâlini yansıttığı 36. Bu parçadan hareketle Ölü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yabancı bakışlardan saklanan bir keder olduğu B) Eksik kalmışlık karşısında bir isyan olduğu C) Kaynağı, düşünülerek bulunamayan bir acı olduğu D) Her hatırlandığında acı veren bir anı olduğu E) Zihnen kabullenilmiş bir üzüntü olduğu

nişlevlerinde undaki mantik dişi ran hastaların görülür. Kadinlar unum erkeklerde en aya çıkar hastalik olduğuna öre bu hastalığın onksiyonlanna ve ması ya da ağn bul edilemeyen andırmak isteyen duygusu sembolik bir lemelere Drülür. Kişi, vencesini ak tler na getirir. TYT e TYT 9 KONDISYON SERİSİ SOSYAL BİLİMLER 3 ADIM COĞRAF TÜRKÇE SORU E 36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." Işte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla gili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak 1. Kullanım alanı geniştir. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. UK Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır. W.Kişiyi bazı açılardan geliştirir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I ve II B) I ve III DHI ve IV Leve III E) IIl ve IV TYT/TÜR 37.-3 Yeni Rom çıkmıştır. Butor, Ro Joyce, V tutarlılık sezgiler kalıplara peşinde anlayış fikrinde gerçek mühin 37. V

24. ----. Bu anlayışı ters yüz eden bir kitap var elimde: Kadın Destanı. Çağdaş Türk edebiyatının öncülerinden olan Ayla Kutlu okurların hafızalarında yer edinecek bir eser sunmuş. Bir manzume olan Kadın Destanı, klasik des- tan yapısı ve koşuk biçiminde kaleme alınmış. Mitolojik zamanlardaki kadınların hikâyesini günümüze taşıyan bu eser, tarihin her anına tanıklık eden ancak yok sayılan kadını ön plana çıkardığı için oldukça önemli. Kadınlar burada figüran değil, hayatın başrolünde yer alıyor. Bu parçada boş bırakılan yere getirilebilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Destanın, modern toplumlara hitap etmeyen bir ede- biyat türü olduğu düşünülür B) Kadın sanatçıların destan yazamayacağına dair yay- gın bir görüş vardır edebiyat çevresinde C) Destanlarda kahramanlar hep erkektir; kadınlar ise sadece anne, eş veya sevgili olarak yer alır D) Çağdaş Türk edebiyatında kadın yazarların azlığın- dan yakınılır E) Kadınların sanat eserlerinde yer almaları, toplum içinde yer edinmelerine bağlıdır

20. İnanışa göre Hızır Peygamber karaların, İlyas Peygamber ise suların koruyucusudur. İkisi de ölümsüzlük suyu, yani "bengi su"dan içmişlerdir. Çeşitli kılıklara bürünerek insanlara yardım eden, dar gününde insanların imdadına yetişen bu iki peygamber, her yıl mayıs ayının altısında bir su kenarında buluşurlar. Bu buluşma nedeniyle her taraf yeşerir, sular coşar, doğa türlü renklere bürünür. Hıdırellez Bayramı'nda iki peygamberin her yıl yeniden buluşarak doğayı uyandırmaları kutlanır. Asur, Sümer, Hitit gibi ilk Çağ uygarlıklarından beri süregelen bu kutlamalar, geleceğe ilişkin dileklerin tutulup umutların beslendiği coşkulu bir atmosfer içerisinde gerçekleşir. Bu parçadan Hıdırellez Bayramı'yla ilgili olarak; 1. Hızır ve İlyas Peygamberin yaşadıkları zamandan beri kutlanmaktadır. II. Baharın gelişi ve doğanın canlanışı ile ilgilidir. III. Günümüzde farklı medeniyetlerde kutlanmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) Il ve III

rol- un- aya mar, $- du rk- mi ne er MURAT YAYINLARI A 30. Amin Maalouf, kitaplarında genellikle Doğu'ya ait ögeleri çok iyi işlemektedir. Doğu'ya ait gelenek ve görenekleri kitaplarında mutlaka tanıtır. Birçok kita- binda Osmanlı-Türkiye üzerine yorumlara da rastlan- maktadır. Afrikalı Leo kitabında Osmanlı ve Yavuz Sultan Selim'in Kahire seferinde 8000 kişiyi öldür- düğünü iddia etmiştir. Kitaplarında Doğu halklarının neden geri kalmış olduğu konusunda analizler ve tespitler yapmaktadır. Kitapları roman tarzında ya- zılmış da olsa sosyolojik temalar kitaplarında sürekli olarak işlenir. U a. Bu parçadan hareketle Amin Maalouf ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Doğu kültürüne ait gelenek ve görenekleri tanıt- mıştır. Bir eserinde Osmanlı ile ilgili bir iddia vardır. Doğu'nun geri kalma sebepleri hakkında tespit- lerde bulunmuştur. DPsikolojik ve sosyolojik temalara çok sık yer ver- miştir. Bihometo gidsa engl Birçok eserinde Osmanlı-Türkiye üzerine yorum- lar yapmıştır.

Taş Devri insanından uzayda gezinen insana va- fan bir hikâyenin de özetidir uygarlık. Çok çalışmak, engelleri aşmak yanında, başkaları ile iyi geçinerek, anlayış ve hoşgörü çizgisinde birbiriyle konuşarak, birbirini dinleyerek, bilgi ve tecrübelerinden karşılıklı ho olarak yararlanarak gelindiğini de unutmamanız ge- -rekiyor. 22. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A insanlık, birçok aşamadan geçerek bugünkü 10omuló gomonex elld halini almıştır. B) İnsanlık, günümüz "uygar toplum" düzeyine çok çalışarak, engelleri aşarak, alın teri dökerek gel- miştir. Toplumlar gelişme evreleri içinde uygarlığa ula- şana kadar çok yol kat etmiştir. D) Anlayış ve hoşgörü uygarlığa giden yolda atılabi- lecek önemli adımlardandır. EX İnsan, geçmişten günümüze kadar teknolojiyi kul- lanarak gelmiştir. Diğer sayfaya gini

GELISME TESTI 8 KRONOMETRE f. ol çözme süreniz (13) dk. (0) PARAGRAFTA YAPI - BOŞLUK V Bildiklerimizin aşağı yukarı %80'i dinleme yoluyla kazanılmaktadır. (II) Bazı öğrenciler normal dinleme becerisine sahipken bazıları kulak rahatsızlığından veya dinleme sürecinde uygun modellerle karşılaşma fırsatı bulamadıklarından dinleme becerilerini yeterince geliştirememiş olabilirler. (III) Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları da unutmamak gerekir. (IV) Ilköğretim okullarında dinleme, ağırlıklı olarak sadece öğretmen veya başka bir yetişkinin konuşmasına dayandığı için çocuklar pasif bir konumda kalmakta ve öğretimden yeterince yararlanamamaktadırlar. (V) Dikkat eksikliği, hiperaktiflik, beyinle ilgili özel sorunlar da dinleme yetersizliklerine yol açabilir. Bu parçanın anlamsal bütünlüğü aşağıdaki değişikliklerden hangisiyle sağlanabilir? A) II. cümle V.den sonra gelmeli. B) II. cümle ile IV.sü yer değiştirmeli. C) I. cümle ile IV.sü yer değiştirmeli. D) III. cümle ile V.si yer değiştirmeli. E) III. cümle IV.den sonra gelmeli. 3.

lu- uş in a A 1. OTURUM 27. "İçine anlamsız bir korku girdiğini o an fark ettim." Cümlesinde görülen anlatım bozukluğu, anlatımın temel niteliklerinden hangisine aykırıdır? A) Duruluk B) Açıklık C) Evrensellik D) Doğallık A E) Özlülük

DOKTO 3. 1. Medeniyetler bu konuda kendi fikirleri ve diğer uygarlık- larm birikimi ile çeşitli buluşlar ortaya koydu. II. Yerleşimler genellikle nehir kenarlarında veya suya ya- kın bölgelerde kurulsa da su seviyesindeki mevsimsel değişimler büyük sıkıntı oluşturuyordu. III. Bu sıkıntılar insanları zamanla bir çözüme zorladı. IV. Dahası debisi düşük sulardan kapları doldurmak ve on- Jarı şehirlere taşımak da uzun süre problem oldu. V. Su nakil ve pompa sistemlerinin keşfine kadar insanlar suya ulaşma konusunda oldukça sıkıntı içindeydiler. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda ilk cümle hangisi olur? B) II C) III D) IV A) I E) V