Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

6. "Ezberlemek, bilmek değildir." Montaigne Batı düşün-
cesinin önemli kaynaklarından biri olan bu sözü söy-
leyeli neredeyse dört yüz yıl oldu. Orta Çağ'ın eğitim
ve öğretim sistemine karşı bir isyan bayrağıydı bu
söz. Kara kitapların, kalıplaşmış bilgilerin yenileşme-
sini, yaşayıp gelişmesini istiyordu Montaigne. lyi ka-
fa, dolu kafa değil, işleyen bir kafaydı onun için.
Bu parçaya göre Montaigne'in savunduğu düşün-
ce aşağıdakilerin hangisidir?
A) Bir alanda bilgi sahibi olmakla o bilgiyi başkalarına
kazandırmak farklı şeylerdir.
B) Eğitimin amaçları arasında kişiyi sosyal yaşama
bazırlamak da olmalıdır
C) Bilgilerin sorgulanmadan, olduğu gibi ezberletil-
meşi çabuk unutulmasına sebep olur.
Eğitim, kişiye sorgulama, eleştirel düşünme yetisi
kazandırmalıdır.
E) Bilgilerin eksik öğretilmesi ile öğretilmemesi ara-
sında hiçbir ayrım yoktur.
x
13
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. "Ezberlemek, bilmek değildir." Montaigne Batı düşün- cesinin önemli kaynaklarından biri olan bu sözü söy- leyeli neredeyse dört yüz yıl oldu. Orta Çağ'ın eğitim ve öğretim sistemine karşı bir isyan bayrağıydı bu söz. Kara kitapların, kalıplaşmış bilgilerin yenileşme- sini, yaşayıp gelişmesini istiyordu Montaigne. lyi ka- fa, dolu kafa değil, işleyen bir kafaydı onun için. Bu parçaya göre Montaigne'in savunduğu düşün- ce aşağıdakilerin hangisidir? A) Bir alanda bilgi sahibi olmakla o bilgiyi başkalarına kazandırmak farklı şeylerdir. B) Eğitimin amaçları arasında kişiyi sosyal yaşama bazırlamak da olmalıdır C) Bilgilerin sorgulanmadan, olduğu gibi ezberletil- meşi çabuk unutulmasına sebep olur. Eğitim, kişiye sorgulama, eleştirel düşünme yetisi kazandırmalıdır. E) Bilgilerin eksik öğretilmesi ile öğretilmemesi ara- sında hiçbir ayrım yoktur. x 13
latimil Soru Bankası
ITASI METODU
12. Tom Robbins'in külliyatı, birtakım ortak temalar
üzerinden oluşmaktadır. Kurt Vonneguet gibi
postmodern edebiyatın önemli temsilcileri arasında
yer alan Robbins, modernlik çıkmazını, insanın
doğadan kopuşunun yaratmış olduğu açmazları
eleştiriyor. Katı pozitivist bir bakış yerine mistik
olanı, duygularla hareket etmeyi öne çıkartıyor.
Bunun için de romantik aşk çok kıymetlidir. Absürt
ve hiç alışık olmadığımız türden bir aşk romanı
olan Ağaçkakan'da Robbins, aşkın olanaklarını
masaya yatırıyor. Ulusların olduğu gibi âşıkların
da kendi kaderlerini tayin etme hakkının olduğunu
vurguluyor. Modern hayatta rasyonaliteye ve çıkar
ilişkilerine indirgenmiş aşkın kalıcı olabilmesinin tek
koşulunun aşka ölümüne sahip çıkmak olduğunu
hatırlatıyor. Ne kadar imkânsız görülse de görülsün,
birini gerçekten seviyorsanız o duyguların muhakkak
peşine düşmenin gerekliğini vurguluyor. Neticede
katı gerçeklikle inşa edilmiş hayatlarımızda bir tek saf
duygularımız kalmıştır.
Bu parçadan aşağıdaki soruların hangisine yanıt
bulunamaz?
A) Robbins, hangi sanat akımına bağlıdır?
B) Romantik aşk niçin önemlidir?
C) Robbins'in eleştiri konusu nedir?
D) Ağaçkakan'da neden bahsedilmektedir?
E) Ulusların ve âşıkların kaderi aynı mıdır?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
latimil Soru Bankası ITASI METODU 12. Tom Robbins'in külliyatı, birtakım ortak temalar üzerinden oluşmaktadır. Kurt Vonneguet gibi postmodern edebiyatın önemli temsilcileri arasında yer alan Robbins, modernlik çıkmazını, insanın doğadan kopuşunun yaratmış olduğu açmazları eleştiriyor. Katı pozitivist bir bakış yerine mistik olanı, duygularla hareket etmeyi öne çıkartıyor. Bunun için de romantik aşk çok kıymetlidir. Absürt ve hiç alışık olmadığımız türden bir aşk romanı olan Ağaçkakan'da Robbins, aşkın olanaklarını masaya yatırıyor. Ulusların olduğu gibi âşıkların da kendi kaderlerini tayin etme hakkının olduğunu vurguluyor. Modern hayatta rasyonaliteye ve çıkar ilişkilerine indirgenmiş aşkın kalıcı olabilmesinin tek koşulunun aşka ölümüne sahip çıkmak olduğunu hatırlatıyor. Ne kadar imkânsız görülse de görülsün, birini gerçekten seviyorsanız o duyguların muhakkak peşine düşmenin gerekliğini vurguluyor. Neticede katı gerçeklikle inşa edilmiş hayatlarımızda bir tek saf duygularımız kalmıştır. Bu parçadan aşağıdaki soruların hangisine yanıt bulunamaz? A) Robbins, hangi sanat akımına bağlıdır? B) Romantik aşk niçin önemlidir? C) Robbins'in eleştiri konusu nedir? D) Ağaçkakan'da neden bahsedilmektedir? E) Ulusların ve âşıkların kaderi aynı mıdır?
th
ndig
digin
nin
pos
po
vaka
n,
Oxf
St-tr
ret
eni
ve
muz
kile
11. Sürrealizmin son büyük temsilcisi olan Octavia
Paz; Çamurdan Doğanlar adlı eserinin "Kendisine
Karşı Gelenek" bölümünde geleneğin, zinciri kırıp
sürekliliği kesintiye uğratan şey olup olmadığını
sorgular. Bunun sonrasında da modernin nasıl
gelenek olabileceği sorusunu cevaplar. Modern-
liği günün geleneği olarak gören Paz'a göre her
(söz dalaşçı) bir gelenektir. Yazar, bu değiştiren
ne olursa olsun modernlik, değiştiren polemikçi
ve polemikçi geleneğin kısa bir süre sonra yine
modernliğin anlık bir tezahürü olan başka bir ge-
leneğe yerini bıraktığı hususuna dikkatleri yöneltir.
Gelenekten bahsederken onun modernlik ile olan
ilişkisinden yola çıkan Paz, dolayısıyla modernliğin
özelliklerinden de bahsetmiş olur. Modernliğin
hiçbir zaman kendisi olmadığını, onun her zaman
ötekiyi temsil ettiğini vurgular yazar.
.
Bu parçada Octavia Paz ve eseriyle ile ilgili
düşüncelerini dile getiren bir eleştirmenin
gözlemleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer
almaz?
A) Çamurdan Doğanlar kitabının her bölümünde
farklı konular işlendiği
B) Kitabın bir bölümünde gelenekle ilgili sorulara
cevap arandığı
C) Modernliğin bir süre sonra geleneğe
dönüşeceğinin dile getirildiği
D) Gelenek ve modernliğin bir arada ele alındığı
E) Modernliğin mutlaka bir değişimi beraberinde
getirdiği
Metot Anlatımlı Soru Bankası
Paragrafin Şifresi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
th ndig digin nin pos po vaka n, Oxf St-tr ret eni ve muz kile 11. Sürrealizmin son büyük temsilcisi olan Octavia Paz; Çamurdan Doğanlar adlı eserinin "Kendisine Karşı Gelenek" bölümünde geleneğin, zinciri kırıp sürekliliği kesintiye uğratan şey olup olmadığını sorgular. Bunun sonrasında da modernin nasıl gelenek olabileceği sorusunu cevaplar. Modern- liği günün geleneği olarak gören Paz'a göre her (söz dalaşçı) bir gelenektir. Yazar, bu değiştiren ne olursa olsun modernlik, değiştiren polemikçi ve polemikçi geleneğin kısa bir süre sonra yine modernliğin anlık bir tezahürü olan başka bir ge- leneğe yerini bıraktığı hususuna dikkatleri yöneltir. Gelenekten bahsederken onun modernlik ile olan ilişkisinden yola çıkan Paz, dolayısıyla modernliğin özelliklerinden de bahsetmiş olur. Modernliğin hiçbir zaman kendisi olmadığını, onun her zaman ötekiyi temsil ettiğini vurgular yazar. . Bu parçada Octavia Paz ve eseriyle ile ilgili düşüncelerini dile getiren bir eleştirmenin gözlemleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz? A) Çamurdan Doğanlar kitabının her bölümünde farklı konular işlendiği B) Kitabın bir bölümünde gelenekle ilgili sorulara cevap arandığı C) Modernliğin bir süre sonra geleneğe dönüşeceğinin dile getirildiği D) Gelenek ve modernliğin bir arada ele alındığı E) Modernliğin mutlaka bir değişimi beraberinde getirdiği Metot Anlatımlı Soru Bankası Paragrafin Şifresi
20. (1) Batı etkisindeki çağdaş Türk şiiri eskiyi yok
sayarak, eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişmedi.
(II) Kısa sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı,
geçmişin küçümsendiği dönemler olmadı değil. (III)
Ama çağdaş şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski
dönemlerinin güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından
zaman zaman etkilendi. (IV) Sanatçılar, divan
edebiyatı ve halk edebiyatının kimi unsurlarını
eserlerine bazen örtülü olarak bazen de açıkça taşıdı.
(V) Hatta bunların arasında çağdaşlıklarından hiçbir
şey yitirmeden divan şiiri tarzında yazmayı deneyenler
de oldu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp
kullanılamayacağı konusunda tartışmalara girdi."
cümlesi getirilebilir?
A) I
B) II
C) III
DIV
E) V
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. (1) Batı etkisindeki çağdaş Türk şiiri eskiyi yok sayarak, eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişmedi. (II) Kısa sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı, geçmişin küçümsendiği dönemler olmadı değil. (III) Ama çağdaş şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski dönemlerinin güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından zaman zaman etkilendi. (IV) Sanatçılar, divan edebiyatı ve halk edebiyatının kimi unsurlarını eserlerine bazen örtülü olarak bazen de açıkça taşıdı. (V) Hatta bunların arasında çağdaşlıklarından hiçbir şey yitirmeden divan şiiri tarzında yazmayı deneyenler de oldu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp kullanılamayacağı konusunda tartışmalara girdi." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III DIV E) V E
Eserlerimi bir tabloya benzetecek olursam bu tabloda ferdî
rengimin ağır bastığını söyleyebilirim. Bu, okurlarımın
renklerini hiçe saydığım anlamına gelmiyor elbette. Çünkü
dünya üzerinde sayısız rengin var olduğunun
bilincindeyim. Hatta okur sayısı kadar çok renk olduğunu
ve her rengin özgün güzellikler taşıdığını biliyorum. Ne var
ki eserlerinden kendi bireyselliğinin taşmasını istemek, bir
sanatçının en doğal hakkı. Üstelik ben, bunu çok
taşırmadığıma da inanıyorum.
Bu parçada geçen "ferdi rengi ağır basmak" sözünü
anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Bireysel temaları işlediği eserlerinde daha başarılıydı.
O, eserlerinde kendi his ve fikirlerini öne çıkaran bir
hikâyeciydi.
C) Şiirlerinin yanı sıra öykü ve romanlarında da
toplumsallık belirgindi.
Romanlarında kendi düşüncelerini kahramanları
aracılığıyla vermiştir.
E) Realist romancılar, romanlarını öznel bir yaklaşımla
kaleme alırdı.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Eserlerimi bir tabloya benzetecek olursam bu tabloda ferdî rengimin ağır bastığını söyleyebilirim. Bu, okurlarımın renklerini hiçe saydığım anlamına gelmiyor elbette. Çünkü dünya üzerinde sayısız rengin var olduğunun bilincindeyim. Hatta okur sayısı kadar çok renk olduğunu ve her rengin özgün güzellikler taşıdığını biliyorum. Ne var ki eserlerinden kendi bireyselliğinin taşmasını istemek, bir sanatçının en doğal hakkı. Üstelik ben, bunu çok taşırmadığıma da inanıyorum. Bu parçada geçen "ferdi rengi ağır basmak" sözünü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bireysel temaları işlediği eserlerinde daha başarılıydı. O, eserlerinde kendi his ve fikirlerini öne çıkaran bir hikâyeciydi. C) Şiirlerinin yanı sıra öykü ve romanlarında da toplumsallık belirgindi. Romanlarında kendi düşüncelerini kahramanları aracılığıyla vermiştir. E) Realist romancılar, romanlarını öznel bir yaklaşımla kaleme alırdı.
10. İnsan ruhunun derinlerine inen, kök duygularına daya-
nan nitelikli her sanat eseri er geç tanınır. Her memle-
ketin tarihinde, zamanlarında değer görmemiş yetkin
sanatçılara rastlanır. Denebilir ki Baudelaire'in şiirleri
nay kendi zamanında başka bir iklimin çiçekleri gibi karşı-
blanmıştı. O gün onlara şer çiçekleri gibi bakılabiliyor-
du ama Baudelaire'e bugün dünden çok büyük ve iç-
nehoten bir şair olarak bakılmaktadır. Aynı biçimde büyük
İngiliz şairi Donne da İngiliz edebiyatındaki yüksek ye-
arini bu yüzyılda hatta ancak savaştan beri almıştır. De-
mek istediğim şudur:
----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bazı sanatçılar hiçbir zaman hak ettiği üne kavuşa-
maz
B) Zamanında değeri bilinmeyen niteliksiz sanat ese-
ri bile ileride çok büyük üne kavuşur
Sheep
C) İnsanı konu alan her sanat yapıtı, zamanla insan-
lardan hak ettiği değeri görecektir
D) Halk kitlesinin zevki, gerçek sanat eserine değerini
vermekte gecikebilir ama vermezlik etmez
E) Döneminde göklere çıkarılan birçok yapıt, kısa sü-
re sonra tarihin tozlu raflarındaki yerini almıştır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. İnsan ruhunun derinlerine inen, kök duygularına daya- nan nitelikli her sanat eseri er geç tanınır. Her memle- ketin tarihinde, zamanlarında değer görmemiş yetkin sanatçılara rastlanır. Denebilir ki Baudelaire'in şiirleri nay kendi zamanında başka bir iklimin çiçekleri gibi karşı- blanmıştı. O gün onlara şer çiçekleri gibi bakılabiliyor- du ama Baudelaire'e bugün dünden çok büyük ve iç- nehoten bir şair olarak bakılmaktadır. Aynı biçimde büyük İngiliz şairi Donne da İngiliz edebiyatındaki yüksek ye- arini bu yüzyılda hatta ancak savaştan beri almıştır. De- mek istediğim şudur: ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bazı sanatçılar hiçbir zaman hak ettiği üne kavuşa- maz B) Zamanında değeri bilinmeyen niteliksiz sanat ese- ri bile ileride çok büyük üne kavuşur Sheep C) İnsanı konu alan her sanat yapıtı, zamanla insan- lardan hak ettiği değeri görecektir D) Halk kitlesinin zevki, gerçek sanat eserine değerini vermekte gecikebilir ama vermezlik etmez E) Döneminde göklere çıkarılan birçok yapıt, kısa sü- re sonra tarihin tozlu raflarındaki yerini almıştır
33. 1968'de Ontario'da evimin bahçesinde otururken gökyü-
zünde parlak bir ışık gördüm. Bunun bir uydu olduğunu
anladım. Berbat bir matematik öğrencisiydim, lisedeki ilk
yılımdan itibaren matematikte hep zorlanmıştım. Ama bilim
ve uzay konusu çok hoşuma gidiyordu. O yüzden hemen
gördüğüm uydunun yörüngesini hesaplamaya çalıştım.
Nasıl olduysa o çürük matematiğimle on ikiden vurmuştum.
Ertesi gün uzay aracı tam da hesapladığım yerdeydi. Daha
sonraları bunun NASA'nın ilk iletişim uydularından Echoll
olduğunu öğrendim. Uyduyu tanımanın üzerimde büyük bir
etkisi oldu. O günden beri hayatımın büyük kısmını bah-
çemde, amatör bir uydu gözlemcisi olarak geçiriyorum.
Kendisinden böyle söz eden biri aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendirilebilir?
A) Öz eleştiri yapabilen - meraklı
B) Araştırmacı inatçı
C) Doğasever - duygusal
Şüpheci - içe dönük
B Tutk
E Tutkulu - işinin uzmanı
L
G
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. 1968'de Ontario'da evimin bahçesinde otururken gökyü- zünde parlak bir ışık gördüm. Bunun bir uydu olduğunu anladım. Berbat bir matematik öğrencisiydim, lisedeki ilk yılımdan itibaren matematikte hep zorlanmıştım. Ama bilim ve uzay konusu çok hoşuma gidiyordu. O yüzden hemen gördüğüm uydunun yörüngesini hesaplamaya çalıştım. Nasıl olduysa o çürük matematiğimle on ikiden vurmuştum. Ertesi gün uzay aracı tam da hesapladığım yerdeydi. Daha sonraları bunun NASA'nın ilk iletişim uydularından Echoll olduğunu öğrendim. Uyduyu tanımanın üzerimde büyük bir etkisi oldu. O günden beri hayatımın büyük kısmını bah- çemde, amatör bir uydu gözlemcisi olarak geçiriyorum. Kendisinden böyle söz eden biri aşağıdakilerden hangi- siyle nitelendirilebilir? A) Öz eleştiri yapabilen - meraklı B) Araştırmacı inatçı C) Doğasever - duygusal Şüpheci - içe dönük B Tutk E Tutkulu - işinin uzmanı L G
1. Son yıllarda meydana gelen teknolojik gelişmeler ve endüst-
rileşme hava kirliliğinin artmasına neden olmuştur. Otomo-
bil üretiminin artması ve bunlarda petrolün kullanımı, fab-
rika bacaları ve kimyasal hesne üreten imalathaneler hava
kirliliğini artıran unsurlardır.
• Hava kirliliğinin büyük bölümü, yanma reaksiyonlarından
kaynaklanmaktadır. Karbon ve hidrojen moleküllerini kap-
sayan petrol ürünleri yakıldığında karbondioksit ve su olu-
şur fakat bütün yanma gerçekleşmediğinde karbonmonok-
sit gibi insan sağlığı için çok tehlikeli gazlar ortaya çıkar.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Farklı anlayışların aslında birbirini desteklediğini göstermek-
tedir.
inst
B) iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamak-
tadır.
Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır.
DAynı görüşü pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadır.
E) Farklı biçemler kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açık-
lamaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Son yıllarda meydana gelen teknolojik gelişmeler ve endüst- rileşme hava kirliliğinin artmasına neden olmuştur. Otomo- bil üretiminin artması ve bunlarda petrolün kullanımı, fab- rika bacaları ve kimyasal hesne üreten imalathaneler hava kirliliğini artıran unsurlardır. • Hava kirliliğinin büyük bölümü, yanma reaksiyonlarından kaynaklanmaktadır. Karbon ve hidrojen moleküllerini kap- sayan petrol ürünleri yakıldığında karbondioksit ve su olu- şur fakat bütün yanma gerçekleşmediğinde karbonmonok- sit gibi insan sağlığı için çok tehlikeli gazlar ortaya çıkar. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı anlayışların aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedir. inst B) iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamak- tadır. Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır. DAynı görüşü pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadır. E) Farklı biçemler kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açık- lamaktadır.
6.
Genç bir sanatçı olarak ortaya çıktığınızda şiirinizle
ilgili eleştiriler sizin edebiyat portrenizi çizer. Yani si-
zin edebî kimliğinizi, kişiliğinizi oluşturmaya başlar-
lar. Kısacası sizin için bir elbise biçerler. Bu, bilinen
bir durumdur. Yalnız bir süre sonra o biçilen elbise
sanatçıya dar gelmiyorsa bir sorun var demektir.
Bu parçada geçen "biçilen elbisenin sanatçıya dar
gelmesi" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
110
A
A) Sanatçı hakkında yanlış değerlendirmeler yapıl-
masi
f
B) Sanatçının kendini olduğundan farklı gösterme-
ye çalışması
Sanatomin kendini sürekli geliştirmesi
D) Sanatçıdan, başka türlerde de yazmasının bek-
lenmesi
Q ÖZDEBİR YAYINLARI
E) Eleştirmenlerin sanatçının değeri üzerinde uzla-
şamaması
O
1-A
2-D
3-E
8.
$
1
9
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Genç bir sanatçı olarak ortaya çıktığınızda şiirinizle ilgili eleştiriler sizin edebiyat portrenizi çizer. Yani si- zin edebî kimliğinizi, kişiliğinizi oluşturmaya başlar- lar. Kısacası sizin için bir elbise biçerler. Bu, bilinen bir durumdur. Yalnız bir süre sonra o biçilen elbise sanatçıya dar gelmiyorsa bir sorun var demektir. Bu parçada geçen "biçilen elbisenin sanatçıya dar gelmesi" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? 110 A A) Sanatçı hakkında yanlış değerlendirmeler yapıl- masi f B) Sanatçının kendini olduğundan farklı gösterme- ye çalışması Sanatomin kendini sürekli geliştirmesi D) Sanatçıdan, başka türlerde de yazmasının bek- lenmesi Q ÖZDEBİR YAYINLARI E) Eleştirmenlerin sanatçının değeri üzerinde uzla- şamaması O 1-A 2-D 3-E 8. $ 1 9
22. (1) Yaşamının ilk yıllarında anneyle kurulan iletişim, çocuk-
ta güven ve güvensizlik duygularının oluşmasına neden
olur. (II) Anne bebeğin isteklerine karşı duyarlıysa, sürek-
li ve tutarlı biçimde ihtiyaçlarını karşılıyorsa, bebekte gü-
ven duygusu gelişecektir. (III) Anne, bebeğin etkileşime
girme isteklerini reddediyorsa ve ihtiyaçlarına zamanında
cevap vermiyorsa bebek güven duygusundan yoksun ka-
lir. (IV) Bebekle annesi arasındaki ilişkiden doğan güven
duygusu, onun gelecekte diğer insanlarla kuracağı ilişki-
lerin temelini oluşturur. (V) Böylece kendine ve çevresine
güvenmeyen bireyler yetişir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi yer
değiştirilirse anlam bütünlüğü sağlanmış olur?
A)II ve III
B) I ve III
C) III ve IV
D) Il ve V
E) I ve V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. (1) Yaşamının ilk yıllarında anneyle kurulan iletişim, çocuk- ta güven ve güvensizlik duygularının oluşmasına neden olur. (II) Anne bebeğin isteklerine karşı duyarlıysa, sürek- li ve tutarlı biçimde ihtiyaçlarını karşılıyorsa, bebekte gü- ven duygusu gelişecektir. (III) Anne, bebeğin etkileşime girme isteklerini reddediyorsa ve ihtiyaçlarına zamanında cevap vermiyorsa bebek güven duygusundan yoksun ka- lir. (IV) Bebekle annesi arasındaki ilişkiden doğan güven duygusu, onun gelecekte diğer insanlarla kuracağı ilişki- lerin temelini oluşturur. (V) Böylece kendine ve çevresine güvenmeyen bireyler yetişir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi yer değiştirilirse anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A)II ve III B) I ve III C) III ve IV D) Il ve V E) I ve V
MEC
Birçok şe
ayı yapar
gesine
iz Kulesi'ne
anir
bi bir kert
Bundan
Man bir ant
a
zellikle
Aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Italo Calvino, pek çok yapıtında olduğu gibi "Marcovaldo
ya da Kentte Mevsimler de de tuhaf ve çocuksu özellikler
taşıyan bir kahramanla çıkıyor karşımıza. (i) Kahramanını
anlatımındaki sadelikle sarmalayarak büyülü bir dünya
yaratıyor ve bu dünyanın eksenine bir insanlık durumunu
yerleştiriyor. (III) Insanın insanla ve doğayla kurduğu ilişki,
okuyucunun dünyasında görünmeyen pek çok ayrıntıys
nür kılmayı hedefliyor. (IV) Dilde sadeliği özellikle tercih
görünür
gorriak
eden yazar, karakterlerinin çocuksuluğunu ve yarattığı
dünyanın içtenliğini sözcükleriyle de doğrulayarak bambaşka
bir insanlık durumuna yoğunlaşıyor. (V) Kahramanlarının
dünyası, olasılıklardan çok uzak görünse de her zaman
hayatın olasılıklarıyla kesişmeye hazır, bizleri bekliyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede karşılaştırma yapılmışır.
B) II. cümlede öznellik söz konusudur.
C) III. cümlede bir amaç belirtilmiştir.
D) IV. cümlede örnekleme yoluna gidilmiştir.
E) V. cümlede koşula bağlı bir durumun geçersizliği
açıklanmıştır
DO
buna
bahn
2
1. Ayrıntıları somutlama yoluna gitme
II. Etkileyici bir anlatıma sahip olma
III. Çocuk kahramanlar ekseninde yoğunlaşma
X
Bu parçaya göre yukarıdakilerden hangileri italo
Calvino'nun özelliklerinden biri değildir?
A) Yalnız I
B) Yalnız il
C) Yalnız III
3-4. sorulan aşağıdaki
Zaman.clur. günler birbiris
ağır akar ki durmuş gibi g
de bakarsiniz her şey des
bile kalmaz. Günler deği
taş üstünde birakmaz ge
dünya, yüzyilda değiştic
canlı cansız bütün varl
ifade eder. Bin için ölür
odunun ölümü, ateşin
3. Bu parçadaki al
1. Düşüncem
II. Bir durum
III. Tahmin e
özelliklerinden
A) Yalnızl
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve Il
E) II ve III
4. Bu pa
özdey
A) Za
B) H
C)
D)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MEC Birçok şe ayı yapar gesine iz Kulesi'ne anir bi bir kert Bundan Man bir ant a zellikle Aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Italo Calvino, pek çok yapıtında olduğu gibi "Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler de de tuhaf ve çocuksu özellikler taşıyan bir kahramanla çıkıyor karşımıza. (i) Kahramanını anlatımındaki sadelikle sarmalayarak büyülü bir dünya yaratıyor ve bu dünyanın eksenine bir insanlık durumunu yerleştiriyor. (III) Insanın insanla ve doğayla kurduğu ilişki, okuyucunun dünyasında görünmeyen pek çok ayrıntıys nür kılmayı hedefliyor. (IV) Dilde sadeliği özellikle tercih görünür gorriak eden yazar, karakterlerinin çocuksuluğunu ve yarattığı dünyanın içtenliğini sözcükleriyle de doğrulayarak bambaşka bir insanlık durumuna yoğunlaşıyor. (V) Kahramanlarının dünyası, olasılıklardan çok uzak görünse de her zaman hayatın olasılıklarıyla kesişmeye hazır, bizleri bekliyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede karşılaştırma yapılmışır. B) II. cümlede öznellik söz konusudur. C) III. cümlede bir amaç belirtilmiştir. D) IV. cümlede örnekleme yoluna gidilmiştir. E) V. cümlede koşula bağlı bir durumun geçersizliği açıklanmıştır DO buna bahn 2 1. Ayrıntıları somutlama yoluna gitme II. Etkileyici bir anlatıma sahip olma III. Çocuk kahramanlar ekseninde yoğunlaşma X Bu parçaya göre yukarıdakilerden hangileri italo Calvino'nun özelliklerinden biri değildir? A) Yalnız I B) Yalnız il C) Yalnız III 3-4. sorulan aşağıdaki Zaman.clur. günler birbiris ağır akar ki durmuş gibi g de bakarsiniz her şey des bile kalmaz. Günler deği taş üstünde birakmaz ge dünya, yüzyilda değiştic canlı cansız bütün varl ifade eder. Bin için ölür odunun ölümü, ateşin 3. Bu parçadaki al 1. Düşüncem II. Bir durum III. Tahmin e özelliklerinden A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve Il E) II ve III 4. Bu pa özdey A) Za B) H C) D)
eskopla-
amanda
dâhil ol-
Herden
3.
Şiir bir anlaşma aracı değildir. Bütün bu nedenlerledir ki; -
imge-şiirin olmazsa olmazlarından biridir. Octavia Paz'ın
dediği gibi "imge, ifade edilmez olanı ifade eder” Çünkü
söylediğim gibi; şiirsel dile şair; günübirlik dili önce eğerek,
sonra kırarak, sonra da parçalayarak ulaşır.
Bu parçada altı çizili sözlerle ne anlatılmak istenmiş-
tir?
A) Halkın kullandığı dili halktan uzaklaştırıp değiştirmek
B) Günlük dilden uzak, anlaşılması zor dizeler oluşturmak
C) Konuşma dilindeki kelimelere yeni anlamlar kazandır-
mak
D) Dili değiştirerek ortaya yabancı yeni bir dil koymak.
E) Şiirsel dili oluşturmak için günlük dile zarar vermek.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eskopla- amanda dâhil ol- Herden 3. Şiir bir anlaşma aracı değildir. Bütün bu nedenlerledir ki; - imge-şiirin olmazsa olmazlarından biridir. Octavia Paz'ın dediği gibi "imge, ifade edilmez olanı ifade eder” Çünkü söylediğim gibi; şiirsel dile şair; günübirlik dili önce eğerek, sonra kırarak, sonra da parçalayarak ulaşır. Bu parçada altı çizili sözlerle ne anlatılmak istenmiş- tir? A) Halkın kullandığı dili halktan uzaklaştırıp değiştirmek B) Günlük dilden uzak, anlaşılması zor dizeler oluşturmak C) Konuşma dilindeki kelimelere yeni anlamlar kazandır- mak D) Dili değiştirerek ortaya yabancı yeni bir dil koymak. E) Şiirsel dili oluşturmak için günlük dile zarar vermek.
eden
k
m. Bir
diği
ağı
7
3.
Sanatçı, sürekli bir alışveriş içindedir. Öyle ki bir eliyle
önceki günü yoklar, öbür eliyle de bir sonraki günü arar.
Böylece günün yakın sınırları içinde bir hesaplaşmayı
sürdürür. Açık denizde yerini bulmak isteyen, bunun(
için de ardını önünü kollayan bir gemi gibidir sanatçıl
O, dünden kalan değerleri tartmak, bugünden yarına
nelerin aktarılabileceğini anlamak ve bu değerlerden
açığa çıkmamış olanların en iyilerini bulup gün yüzüne
boring
çıkarmak ister.
2020
Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
5.
A) Benzetmeden yararlanılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
e) Devrik cümle bulunmamaktadır.
D) Nesnel yargılara yer verilmemiştir.
E) Öznel yargılar vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eden k m. Bir diği ağı 7 3. Sanatçı, sürekli bir alışveriş içindedir. Öyle ki bir eliyle önceki günü yoklar, öbür eliyle de bir sonraki günü arar. Böylece günün yakın sınırları içinde bir hesaplaşmayı sürdürür. Açık denizde yerini bulmak isteyen, bunun( için de ardını önünü kollayan bir gemi gibidir sanatçıl O, dünden kalan değerleri tartmak, bugünden yarına nelerin aktarılabileceğini anlamak ve bu değerlerden açığa çıkmamış olanların en iyilerini bulup gün yüzüne boring çıkarmak ister. 2020 Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 5. A) Benzetmeden yararlanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. e) Devrik cümle bulunmamaktadır. D) Nesnel yargılara yer verilmemiştir. E) Öznel yargılar vardır.
5. (1) Keyifsizliğe, karamsar bir ruh hâline karşı
harekete geçmek, aklın mantığın işi değildir. (II)
Bu konuda onun elinden bir şey gelmez. (III)
Gerekli olan şey, insanın kendi tavrını değiştir-
mesi ve duruma en uygun olan hareketi yapma-
sıdır çünkü bizi hareket ettiren kaslarımız, bede-
nimizin söz geçirebileceği biricik bölümleridir.
(IV) Gülümsemek, omuz silkmek, kaygı ve tasaya
karşı başvurduğumuz bir davranıştır. (V) Kaygı ve
tasa, hayatımızı cehenneme çeviren ruh hâlleridir.
(VI) Bu derece kolay olan bu davranışların çarçabuk
kan dolaşımını değiştirdiğini gözden kaçırmamalıyız
ama sabırsızlık içinde bulunan bir kimse, böylesi
kayıtsız bir tavır takınmayı aklından bile geçirmez.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
AH BIV
(C)VD) VI
-E) VII
II.
III.
I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Keyifsizliğe, karamsar bir ruh hâline karşı harekete geçmek, aklın mantığın işi değildir. (II) Bu konuda onun elinden bir şey gelmez. (III) Gerekli olan şey, insanın kendi tavrını değiştir- mesi ve duruma en uygun olan hareketi yapma- sıdır çünkü bizi hareket ettiren kaslarımız, bede- nimizin söz geçirebileceği biricik bölümleridir. (IV) Gülümsemek, omuz silkmek, kaygı ve tasaya karşı başvurduğumuz bir davranıştır. (V) Kaygı ve tasa, hayatımızı cehenneme çeviren ruh hâlleridir. (VI) Bu derece kolay olan bu davranışların çarçabuk kan dolaşımını değiştirdiğini gözden kaçırmamalıyız ama sabırsızlık içinde bulunan bir kimse, böylesi kayıtsız bir tavır takınmayı aklından bile geçirmez. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AH BIV (C)VD) VI -E) VII II. III. I
Lisesine
23. I. Araştırmanın başında yer alan Maria Blasco, "Bu araş-
tırmanın sonuçları bize "normal, ölümlü bir hücreyi, ölüm-
süz bir hücreye" çevirebileceğimizi gösterdi." diyor.
II. Bunun özenli ve dikkatli bir biçimde kullanılması duru-
munda, insan yaşamının da uzatılabileceği konusunda
yardımcı olacağını kaydediyor.
III. Bunu ispatlamak için de laboratuvar fareleri üzerinde de-
neyler yaptılar ve telomeraz düzeyleri 10 kat arttırılmış
olanların, normallerinden yüzde 50 daha uzun yaşadık-
larını gördüler.
IV. İnsan yaşlandıkça hücreleri bölünüyor ve ölüyor.
V. İspanyol bilim adamları, hücrelerdeki bu ölümlerin azal-
tılması için vücudun doğal telomeraz düzeyini arttırmak
gerektiğine dair bir teori geliştirdiler.
Yukarıda verilen cümleter anlamlı ve kurallı bir bütün
oluşturacak şekilde sıralandığında hangi cümle baştan
üçüncü olur?
ÜRKÇE
B) II
D) IV
E) V
50
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Lisesine 23. I. Araştırmanın başında yer alan Maria Blasco, "Bu araş- tırmanın sonuçları bize "normal, ölümlü bir hücreyi, ölüm- süz bir hücreye" çevirebileceğimizi gösterdi." diyor. II. Bunun özenli ve dikkatli bir biçimde kullanılması duru- munda, insan yaşamının da uzatılabileceği konusunda yardımcı olacağını kaydediyor. III. Bunu ispatlamak için de laboratuvar fareleri üzerinde de- neyler yaptılar ve telomeraz düzeyleri 10 kat arttırılmış olanların, normallerinden yüzde 50 daha uzun yaşadık- larını gördüler. IV. İnsan yaşlandıkça hücreleri bölünüyor ve ölüyor. V. İspanyol bilim adamları, hücrelerdeki bu ölümlerin azal- tılması için vücudun doğal telomeraz düzeyini arttırmak gerektiğine dair bir teori geliştirdiler. Yukarıda verilen cümleter anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangi cümle baştan üçüncü olur? ÜRKÇE B) II D) IV E) V 50
6. (Bu memleket niçin bizim, dört yüz atlıyla Orta Asya'dan
gelip fethettiğimiz için mi? (1) Boyle diyenler gerçekten
benimsemiyor, ana yurt saymıyorlar bu memleketi; gur-
bette biliyorlar kendilerini yaşadıkları yerde. (Hititler,
Frigyalılar, Yunanlılar, Farslar, Romalılar, Moğollar
da fethetmişler Anadolu'yu. (V) Ne olmuş sonunda?
Anadolu onların değil, onlar Anadolu'nun mali
olmuşlar. (VI) Söylemem o ki bu memleket bizim oldu-
ğu için bizim, fethettiğimiz için değil. (VII) Aramızda
dışarıdan gelenler olsa bile kaynaşmış hepsi. (VIII)
Fetheden de biziz artık, fethedilen de eriten de biziz,
eriyen de.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümle ile başlar?
A) III
B) IV
C) V
D) VI
E) VII
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (Bu memleket niçin bizim, dört yüz atlıyla Orta Asya'dan gelip fethettiğimiz için mi? (1) Boyle diyenler gerçekten benimsemiyor, ana yurt saymıyorlar bu memleketi; gur- bette biliyorlar kendilerini yaşadıkları yerde. (Hititler, Frigyalılar, Yunanlılar, Farslar, Romalılar, Moğollar da fethetmişler Anadolu'yu. (V) Ne olmuş sonunda? Anadolu onların değil, onlar Anadolu'nun mali olmuşlar. (VI) Söylemem o ki bu memleket bizim oldu- ğu için bizim, fethettiğimiz için değil. (VII) Aramızda dışarıdan gelenler olsa bile kaynaşmış hepsi. (VIII) Fetheden de biziz artık, fethedilen de eriten de biziz, eriyen de. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümle ile başlar? A) III B) IV C) V D) VI E) VII