Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

13.
1. metin: 2040 yılına kadar dünyada yaklaşık 3 septil-
yon bit verinin depolanacağı tahmin ediliyor. Bu kadar
büyük boyutlardaki verilerin gelecekte saklanması için
hâlihazırda kullanılan çipler yeterli olmayabilir ve alter-
natif veri depolama yöntemleri gerekebilir. Bu düşün-
ce doğrultusunda bilim insanları daha yakın zamanda
DNA'da veri depolamanın yollarını araştırmış ve bu
konuda ciddi ilerlemeler sağlamıştır.
15. Ma
bir
II. metin: Günümüzde bilgiyi moleküller üzerine kod-
lamak en yeni yöntem. ABD Brown Üniversitesinden
araştırmacılar metabolom adı verilen ve biyolojik sis-
temlerde bulunan şeker, amino asit ve çeşitli küçük
moleküllerden oluşan sıvılarda görüntü dosyalarını ba-
şarılı bir şekilde depolamak üzere bir yöntem geliştirdi.
Metabolomlar taşıyabildikleri bilgi bakımından epeyce
zengin kimyasal sistemler olarak değerlendiriliyor. Bu
da veri depolamak için önümüzdeki dönemde sıvıları
kullanabileceğimiz anlamına geliyor.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini gös-
termektedir.
B) jki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vur-
gulamaktadır.
C) Aynı konuyla ilgili bilim insanlarının buldukları çö-
züm yolları hakkında bilgiler içermektedir.
DYFarklı üsluplar kullanılarak benzer nedenlerle bir
olgu açıklanmıştır.
ma
lic
te
F
C
Bilimsel gelişmelerin ulusal ve uluslararası arena-
daki etkileri tartışılmaktadır.
holirgin özelliği, "hür ve müstakil olara
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. 1. metin: 2040 yılına kadar dünyada yaklaşık 3 septil- yon bit verinin depolanacağı tahmin ediliyor. Bu kadar büyük boyutlardaki verilerin gelecekte saklanması için hâlihazırda kullanılan çipler yeterli olmayabilir ve alter- natif veri depolama yöntemleri gerekebilir. Bu düşün- ce doğrultusunda bilim insanları daha yakın zamanda DNA'da veri depolamanın yollarını araştırmış ve bu konuda ciddi ilerlemeler sağlamıştır. 15. Ma bir II. metin: Günümüzde bilgiyi moleküller üzerine kod- lamak en yeni yöntem. ABD Brown Üniversitesinden araştırmacılar metabolom adı verilen ve biyolojik sis- temlerde bulunan şeker, amino asit ve çeşitli küçük moleküllerden oluşan sıvılarda görüntü dosyalarını ba- şarılı bir şekilde depolamak üzere bir yöntem geliştirdi. Metabolomlar taşıyabildikleri bilgi bakımından epeyce zengin kimyasal sistemler olarak değerlendiriliyor. Bu da veri depolamak için önümüzdeki dönemde sıvıları kullanabileceğimiz anlamına geliyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini gös- termektedir. B) jki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vur- gulamaktadır. C) Aynı konuyla ilgili bilim insanlarının buldukları çö- züm yolları hakkında bilgiler içermektedir. DYFarklı üsluplar kullanılarak benzer nedenlerle bir olgu açıklanmıştır. ma lic te F C Bilimsel gelişmelerin ulusal ve uluslararası arena- daki etkileri tartışılmaktadır. holirgin özelliği, "hür ve müstakil olara
da
ok
na
-V-
bir
r-
ni
a
7
B
Boris Vian 1920'de Paris'te doğdu. Şair, yazar, şarkı
sözü yazarı, şarkıcı, müzik eleştirmeni, müzisyen, se-
narist, çevirmen, oyuncu ve ressamdır. 5 yaşında oku-
ma yazma öğrenen Vian, 10 yaşına geldiğinde Fransız
edebiyatının neredeyse bütün klasiklerini okumuştur.
1942'de Metalurji Mühendisliği okuyan Vian, mühen-
dislik yaparken bir yandan da müstear adlarla ilk yapıt-
larını yazmaya başlar. Karamsarlığı ile ün salmış Vian,
patafizik felsefeye bağlı bir tarzda yazarak hayali ma-
kineler ve uydurma sözcükler icat etmiş; absürde, va-
roluşçu felsefeye, bunalımlara, şenliğe ve oyuna sadık
kalmıştır. 17 yaşında trompet çalmaya başlayan Vian,
yazdığı şarkı sözleri sayesinde Amerikalı ünlü cazcılar
ile birlikte çalışır. Senaryo yazmanın yanı sıra filmlerde
küçük rollerde oynar. Sinemaya uyarlanan bir romani-
nın galasında geçirdiği kalp krizi nedeniyle 39 yaşında
hayatını kaybeder.
11.
Bu parçadan hareketle Boris Vian ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Karamsar bir yazar olarak eserlerine de bu ruh hâli-
ni yansıttığı
B) Okumayı erken yaşta öğrendiği ve edebiyata erken
dönemde ilgi duyduğu
C) Farklı alanlarda etkinlik gösteren bir yazar olduğu
D) İlk eserlerini yazmaya takma isimle başladığı
E) Mühendislikte başarılı olamadığı için sanata ve
edebiyata yöneldiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
da ok na -V- bir r- ni a 7 B Boris Vian 1920'de Paris'te doğdu. Şair, yazar, şarkı sözü yazarı, şarkıcı, müzik eleştirmeni, müzisyen, se- narist, çevirmen, oyuncu ve ressamdır. 5 yaşında oku- ma yazma öğrenen Vian, 10 yaşına geldiğinde Fransız edebiyatının neredeyse bütün klasiklerini okumuştur. 1942'de Metalurji Mühendisliği okuyan Vian, mühen- dislik yaparken bir yandan da müstear adlarla ilk yapıt- larını yazmaya başlar. Karamsarlığı ile ün salmış Vian, patafizik felsefeye bağlı bir tarzda yazarak hayali ma- kineler ve uydurma sözcükler icat etmiş; absürde, va- roluşçu felsefeye, bunalımlara, şenliğe ve oyuna sadık kalmıştır. 17 yaşında trompet çalmaya başlayan Vian, yazdığı şarkı sözleri sayesinde Amerikalı ünlü cazcılar ile birlikte çalışır. Senaryo yazmanın yanı sıra filmlerde küçük rollerde oynar. Sinemaya uyarlanan bir romani- nın galasında geçirdiği kalp krizi nedeniyle 39 yaşında hayatını kaybeder. 11. Bu parçadan hareketle Boris Vian ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karamsar bir yazar olarak eserlerine de bu ruh hâli- ni yansıttığı B) Okumayı erken yaşta öğrendiği ve edebiyata erken dönemde ilgi duyduğu C) Farklı alanlarda etkinlik gösteren bir yazar olduğu D) İlk eserlerini yazmaya takma isimle başladığı E) Mühendislikte başarılı olamadığı için sanata ve edebiyata yöneldiği
Yazar:
- Belirli bir kitleyi hedef alan bu edebiyatin estetik
kaygıları vardır. Her konu çocuğa anlatılabilir dedikten
sonra aslında neyin nasıl anlatılacağı sorunu devre-
ye giriyor. Yetişkin bir yazarın çocuk gözüyle görme-
si mümkün olmasa da onun bakış açısını yakalaması
mümkündür. Anlattığımız konu bir kenara, nasıl an-
lattığınız önemli ise doğal olarak özel bir dil ve üslüp
oluşturma gerekliliğinden de söz edebiliriz.
Muhabir:
(11)----
Yazar:
Bu konuda çok duyarlı ebeveynler, çok iyi öğret-
menler var. Bunun yanında hiçbir şekilde etkisi, bilgisi,
merakı ve sorumluluk duygusu olmayanlar da var. Ay-
rica pek güzel söylediğiniz gibi "okur kimliği tartışmalı"
kişiler de ezici bir çoğunluğu oluşturuyor. İyi eğitimli
ama tartışmalı kişilikler, aşırı korumacılar da var, on-
ları da unutmayalım. Doğrudan değiştiremeyeceğimiz
meseleler için kendimizi paralamak, enerjimizi boşa
harcamak olur. Bunun için hepimizin iyi bildiği işe var
gücüyle asılıp üretmeye devam etmekten başka yapa-
Souvie
cağımız şey yok.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Çocuk edebiyatında pedagojik bakış temel bir kriter
olarak görülebilir mi? Ya da edebî metinler pedagojik
bir otoriteye tabi olmalı mıdır?
(II) Toplumsal cinsiyet, her türlü ayrımcılık ve farklılıklar
konusunda çocuk ve gençlik edebiyatında ne durum-
dayız?
Çocuk ve gençlik edebiyatında dil daha sade olmalı,
özellikle çocuk edebiyatında mutlaka mesaj olmalı,
deniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
(II) Çocuklara kitap seçerken veya tavsiye ederken ön-
cesinde anne babaların veya öğretmenlerin bu kitap-
ları okumaları gerekir mi?
Conce
C) (1) Akademinin çocuk ve gençlik kitaplarına dönük eleş-
tirel yaklaşımında bir geri duruştan bahsedebilir mi-
yiz?
(II) Geçmişten bugüne, çocuk ve gençlik edebiyatı öze-
linde süreli yayınların durumunu ve eleştiri kültürüne
katkılarını değerlendirir misiniz?
D Çocuk için yazarken özel bir dil ve üslüp oluşturmak
gerekir mi? Çocuğa ulaşabilmek bir "seslenebilme"
sorunu olarak ele alınabilir mi?
(II) Çocuğa kitap seçen yetişkinlerin rolü ve sorumlu-
lukları genelde üzerinde pek durulmayan bir konu.
Bu süreç sağlıklı yürüyor mu sizce, yani yetişkinlerin
okur kimlikleri tartışmalı iken seçici rolleri nasıl de-
erlendirilmeli?
(1) Belirli bir kitleyi hedef alan eserlerde de estetik kaygı-
larının olması normal midir?
(II) Çocuk ve gençlik edebiyatımızın dünyadaki yerini
değerlendirir misiniz? Türkçe çocuk ve gençlik kitap-
ları yurt dışında ilgi görüyor mu? Geçmişten bugüne
nasıl bir gelişimden bahsedebilirsiniz?
9.
sından unutma
Yanlışın bir yar
değerini kaybe-
elinizden kaçı
nızdan biri olm
çeviremeyece
dünyadaki dure
makla, şehade
yüz yüze geld
ğil. Unutmamı
her durum kar
Aşağıdakiler
şüncesini de
A) Yapılan H
değeri oln
B) Çocukları
fazla tehl
els hayatı
affi daha
D) Affetmek
par çünk
Ey Başarılı
sından
yapmas
İnsanlann
ları yaftal
tanışmam
ğuk bir ki
tünüz işir
bir insan
tanımad
yapmad
Elbette
bilirsiniz
gibi olu
onları s
harcam
daralıp
laşara
Bu pa
hangi
A) Ins
sa
Biş
rir
n
ke
-BYT
E) C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yazar: - Belirli bir kitleyi hedef alan bu edebiyatin estetik kaygıları vardır. Her konu çocuğa anlatılabilir dedikten sonra aslında neyin nasıl anlatılacağı sorunu devre- ye giriyor. Yetişkin bir yazarın çocuk gözüyle görme- si mümkün olmasa da onun bakış açısını yakalaması mümkündür. Anlattığımız konu bir kenara, nasıl an- lattığınız önemli ise doğal olarak özel bir dil ve üslüp oluşturma gerekliliğinden de söz edebiliriz. Muhabir: (11)---- Yazar: Bu konuda çok duyarlı ebeveynler, çok iyi öğret- menler var. Bunun yanında hiçbir şekilde etkisi, bilgisi, merakı ve sorumluluk duygusu olmayanlar da var. Ay- rica pek güzel söylediğiniz gibi "okur kimliği tartışmalı" kişiler de ezici bir çoğunluğu oluşturuyor. İyi eğitimli ama tartışmalı kişilikler, aşırı korumacılar da var, on- ları da unutmayalım. Doğrudan değiştiremeyeceğimiz meseleler için kendimizi paralamak, enerjimizi boşa harcamak olur. Bunun için hepimizin iyi bildiği işe var gücüyle asılıp üretmeye devam etmekten başka yapa- Souvie cağımız şey yok. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Çocuk edebiyatında pedagojik bakış temel bir kriter olarak görülebilir mi? Ya da edebî metinler pedagojik bir otoriteye tabi olmalı mıdır? (II) Toplumsal cinsiyet, her türlü ayrımcılık ve farklılıklar konusunda çocuk ve gençlik edebiyatında ne durum- dayız? Çocuk ve gençlik edebiyatında dil daha sade olmalı, özellikle çocuk edebiyatında mutlaka mesaj olmalı, deniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? (II) Çocuklara kitap seçerken veya tavsiye ederken ön- cesinde anne babaların veya öğretmenlerin bu kitap- ları okumaları gerekir mi? Conce C) (1) Akademinin çocuk ve gençlik kitaplarına dönük eleş- tirel yaklaşımında bir geri duruştan bahsedebilir mi- yiz? (II) Geçmişten bugüne, çocuk ve gençlik edebiyatı öze- linde süreli yayınların durumunu ve eleştiri kültürüne katkılarını değerlendirir misiniz? D Çocuk için yazarken özel bir dil ve üslüp oluşturmak gerekir mi? Çocuğa ulaşabilmek bir "seslenebilme" sorunu olarak ele alınabilir mi? (II) Çocuğa kitap seçen yetişkinlerin rolü ve sorumlu- lukları genelde üzerinde pek durulmayan bir konu. Bu süreç sağlıklı yürüyor mu sizce, yani yetişkinlerin okur kimlikleri tartışmalı iken seçici rolleri nasıl de- erlendirilmeli? (1) Belirli bir kitleyi hedef alan eserlerde de estetik kaygı- larının olması normal midir? (II) Çocuk ve gençlik edebiyatımızın dünyadaki yerini değerlendirir misiniz? Türkçe çocuk ve gençlik kitap- ları yurt dışında ilgi görüyor mu? Geçmişten bugüne nasıl bir gelişimden bahsedebilirsiniz? 9. sından unutma Yanlışın bir yar değerini kaybe- elinizden kaçı nızdan biri olm çeviremeyece dünyadaki dure makla, şehade yüz yüze geld ğil. Unutmamı her durum kar Aşağıdakiler şüncesini de A) Yapılan H değeri oln B) Çocukları fazla tehl els hayatı affi daha D) Affetmek par çünk Ey Başarılı sından yapmas İnsanlann ları yaftal tanışmam ğuk bir ki tünüz işir bir insan tanımad yapmad Elbette bilirsiniz gibi olu onları s harcam daralıp laşara Bu pa hangi A) Ins sa Biş rir n ke -BYT E) C
11, l. Mezar taşlarının ait olduğu mezarlar ise üç farklı
şekilde yapılmış.
II. Şahideli mezarlar ise baş veya ayak kısımlarında
birden yer alan bir çıkıntıyla diğer mezarlardan
ayrılıyor.
5)
III. Bunun yanı sıra ayetlerin de yer aldığı mezar
taşlarında Selçukluların kendilerine has bir üslup
geliştirdikleri hat sanatından örnekler de görmek
mümkün.
1₁
IV. Taşın binbir emekle işlendiği Ahlat mezar taşlarında
tercih edilen süsleme unsurları genellikle bitkisel ve
geometrik motifler olmuş.
3v.
Çatma lahit mezarlar iki uzun tahtanın üst üste
yerleştirilmesiyle meydana gelirken prizmatik
sanduka mezarlar ters tekne görünümü arz ediyor.
Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
dördüncü olur?
A) I
BUL
C) III
DHV
E)V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11, l. Mezar taşlarının ait olduğu mezarlar ise üç farklı şekilde yapılmış. II. Şahideli mezarlar ise baş veya ayak kısımlarında birden yer alan bir çıkıntıyla diğer mezarlardan ayrılıyor. 5) III. Bunun yanı sıra ayetlerin de yer aldığı mezar taşlarında Selçukluların kendilerine has bir üslup geliştirdikleri hat sanatından örnekler de görmek mümkün. 1₁ IV. Taşın binbir emekle işlendiği Ahlat mezar taşlarında tercih edilen süsleme unsurları genellikle bitkisel ve geometrik motifler olmuş. 3v. Çatma lahit mezarlar iki uzun tahtanın üst üste yerleştirilmesiyle meydana gelirken prizmatik sanduka mezarlar ters tekne görünümü arz ediyor. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? A) I BUL C) III DHV E)V
ankitabevi
likankita
.pelikon
www.pr
om.t
1.
Muhabir
Yazar:
Benim için okur merkezli yazılar, eserin gidişatını
etkileyeceği için pek de değerli yazılar değildir. Bu
nedenle ben genellikle aklımdan geçenleri yazarım.
Okurun ne düşüneceğini dikkate alarak bir şeyler
yazmam. Bu da benim bugünlere gelebilmemdeki
en önemli etkenlerden biridir.
Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdaki sorular-
dan hangisi getirilmelidir?
A) Sizin için bir yazının değerli olabilmesi hangi ölçüt-
lere bağlıdır?
B) Yazılarınızı doğaçlama yazarken nelerden yararla-
nırsınız?
Bugünlere gelmenizde yazılarınızın içeriğinin ne
gibi etkileri oldu?
D) Yazılarınızda kaynak olarak zihninizdekileri kullan-
manızın nedeni nedir?
E) Okur merkezli yazıların pek de sevilmemesinin ne-
deni ne olabilir?
abevi.com.tr
3.
Mu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ankitabevi likankita .pelikon www.pr om.t 1. Muhabir Yazar: Benim için okur merkezli yazılar, eserin gidişatını etkileyeceği için pek de değerli yazılar değildir. Bu nedenle ben genellikle aklımdan geçenleri yazarım. Okurun ne düşüneceğini dikkate alarak bir şeyler yazmam. Bu da benim bugünlere gelebilmemdeki en önemli etkenlerden biridir. Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdaki sorular- dan hangisi getirilmelidir? A) Sizin için bir yazının değerli olabilmesi hangi ölçüt- lere bağlıdır? B) Yazılarınızı doğaçlama yazarken nelerden yararla- nırsınız? Bugünlere gelmenizde yazılarınızın içeriğinin ne gibi etkileri oldu? D) Yazılarınızda kaynak olarak zihninizdekileri kullan- manızın nedeni nedir? E) Okur merkezli yazıların pek de sevilmemesinin ne- deni ne olabilir? abevi.com.tr 3. Mu
Atasözleri, genel geçer bir kuralı ortaya koyar yahut bir
öğüt içerir. Bunu yaparken ait olduğu toplumun örfünü,
inançlarını, geleneklerini de içerir. Bu özellikleriyle karşı-
mıza çıkan atasözleri hep iyiye, güzele, doğruya yöneltir
ve kötü mesajlar içermez. Ancak atasözlerinin arasına
karışmış söylenceler bu kurala aykırıdır ve kötü mesajlar
içerir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki sözlerden hangisi söy-
lence niteliğindedir?
A Herkesin kazanı, kapalı kaynar.
B) Merhametten maraz doğar.
C) El ile gelen, düğün bayram.
Yalnız taş, duvar olmaz.
ET Düğünsüz ev olur, ölümsüz ev olmaz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Atasözleri, genel geçer bir kuralı ortaya koyar yahut bir öğüt içerir. Bunu yaparken ait olduğu toplumun örfünü, inançlarını, geleneklerini de içerir. Bu özellikleriyle karşı- mıza çıkan atasözleri hep iyiye, güzele, doğruya yöneltir ve kötü mesajlar içermez. Ancak atasözlerinin arasına karışmış söylenceler bu kurala aykırıdır ve kötü mesajlar içerir. Bu açıklamaya göre aşağıdaki sözlerden hangisi söy- lence niteliğindedir? A Herkesin kazanı, kapalı kaynar. B) Merhametten maraz doğar. C) El ile gelen, düğün bayram. Yalnız taş, duvar olmaz. ET Düğünsüz ev olur, ölümsüz ev olmaz.
24. Nanoteknolojinin tekstil endüstrisinde kullanımı, birçok
uygulama alanı bulmuş ve ekonomik olarak çok büyük
miktarlara ulaşmış durumda. Nanopartiküllerin tekstil
materyallerine uygulanmasıyla ürünlere üstün özellikler
kazandırılabilmekte. Örneğin metal oksitler, deformas-
yon oluşturabilecek kimyasal ve biyolojik yapıları etki-
sizleştiriyor. Bu sayede bakteri üremesini engelleyen
ve kendi kendini temizleyen giysiler üretilebilmekte ve
Güneş ışınlarının yaydığı özellikle insan cildi için zararlı
olan morötesi ışınlar bloke edilebilmektedir.
Bu parçada altı çizili sözle;
1. metal oksitlerin deformasyon oluşturabilecek kimya-
sal ve biyolojik yapıları etkisizleştirmesi,
II. nanoteknolojinin Güneş ışınlarının yaydığı zararlı
morötesi ışınları bloke edebilmesi,
III. tekstil endüstrisinde kendi kendini temizleyen anti-
bakteriyel giysiler üretilebilmesi
durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır?
B) Yalnız II
C) Yalnız III
A) Yalnız I
D) I ve
E) I, II ve III
25
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Nanoteknolojinin tekstil endüstrisinde kullanımı, birçok uygulama alanı bulmuş ve ekonomik olarak çok büyük miktarlara ulaşmış durumda. Nanopartiküllerin tekstil materyallerine uygulanmasıyla ürünlere üstün özellikler kazandırılabilmekte. Örneğin metal oksitler, deformas- yon oluşturabilecek kimyasal ve biyolojik yapıları etki- sizleştiriyor. Bu sayede bakteri üremesini engelleyen ve kendi kendini temizleyen giysiler üretilebilmekte ve Güneş ışınlarının yaydığı özellikle insan cildi için zararlı olan morötesi ışınlar bloke edilebilmektedir. Bu parçada altı çizili sözle; 1. metal oksitlerin deformasyon oluşturabilecek kimya- sal ve biyolojik yapıları etkisizleştirmesi, II. nanoteknolojinin Güneş ışınlarının yaydığı zararlı morötesi ışınları bloke edebilmesi, III. tekstil endüstrisinde kendi kendini temizleyen anti- bakteriyel giysiler üretilebilmesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır? B) Yalnız II C) Yalnız III A) Yalnız I D) I ve E) I, II ve III 25
Belge Garnal
güle
bazen
yan-
Oksek
arihi-
Dilanı;
a Ka-
lere.
ni da
amlı
rdır.
DENEME-13
28. Hititler, bizim sandığımızdan daha önemli ve kendilerinden
sonra gelen kültürleri derinden etkilemiş bir topluluk. Hitit-
lerde kadınların yok sayılmadığını günümüze kadar daya-
nabilmiş tabletlerden okuyoruz. Örneğin, Hititlerden binlerce
yıl sonra aynı topraklarda kurulan Osmanlıda hiçbir nüfus
sayımında kadınlar sayılmazken Hitit Kralı 3. Hattuşili ile
Mısır Kralı 2. Ramses arasında yapılan Kadeş Antlaşma-
sı'nda, Hitit Kraliçesi Puduhepa'nın da mührü var. Oysa
Mısır kraliçesinin de tıpkı Osmanlı kadın sultanları gibi ne
adı ne mührü var. Çatalhöyük'te ve Anadolu topraklarında
yapılan diğer kazılarda çıkan tabletlerde; boşanmalarda ka-
dının da hakları olduğu yazılı. Anlıyoruz ki o zamanlarda bile
Hititlerde boşanmak bir kadın hakkı yani.
Bu parçada Hititlerle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Güçlü bir uygarlık olduğu
B) Kadınların yönetimde söz sahibi olduğu
C) Çağdaşı uygarlıklardan önde olduğu
Kadınlara birçok alanda değer verildiği
E) Günümüze yazılı belgelerin ulaştığı
29. Büyük şair ve düşünür Goethe kendisi bir Alman yurtsever
diline seydalı bir yazar olmasına rağmen "dünya
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Belge Garnal güle bazen yan- Oksek arihi- Dilanı; a Ka- lere. ni da amlı rdır. DENEME-13 28. Hititler, bizim sandığımızdan daha önemli ve kendilerinden sonra gelen kültürleri derinden etkilemiş bir topluluk. Hitit- lerde kadınların yok sayılmadığını günümüze kadar daya- nabilmiş tabletlerden okuyoruz. Örneğin, Hititlerden binlerce yıl sonra aynı topraklarda kurulan Osmanlıda hiçbir nüfus sayımında kadınlar sayılmazken Hitit Kralı 3. Hattuşili ile Mısır Kralı 2. Ramses arasında yapılan Kadeş Antlaşma- sı'nda, Hitit Kraliçesi Puduhepa'nın da mührü var. Oysa Mısır kraliçesinin de tıpkı Osmanlı kadın sultanları gibi ne adı ne mührü var. Çatalhöyük'te ve Anadolu topraklarında yapılan diğer kazılarda çıkan tabletlerde; boşanmalarda ka- dının da hakları olduğu yazılı. Anlıyoruz ki o zamanlarda bile Hititlerde boşanmak bir kadın hakkı yani. Bu parçada Hititlerle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Güçlü bir uygarlık olduğu B) Kadınların yönetimde söz sahibi olduğu C) Çağdaşı uygarlıklardan önde olduğu Kadınlara birçok alanda değer verildiği E) Günümüze yazılı belgelerin ulaştığı 29. Büyük şair ve düşünür Goethe kendisi bir Alman yurtsever diline seydalı bir yazar olmasına rağmen "dünya
46
M. cümlede yaşadığı yerlerde önem sırala
miştir.
DYIV. cümlede üstün bir yönü belirtilmiştir.
E)-V. cumlede sayıfsal bir bilgi verilmiştir.
Yazardan beklenen, zamana ve toplumun psikolojisi-
ne göre değişkendir; bu nedenle pek çok yazar yaşa-
dıkları çağda sevilmemiştir.
II. Bir yazarın kendini içinde yaşadığı topluma borçlu his-
setmesinin yazar üzerinde hem olumlu hem olumsuz
etkileri bulunabilir.
Edebiyat Sokoğ
III. Yazarın kahramanlarının yaşlarına, eğitim düzeyleri-
ne, cinsiyetlerine ve yaşadıkları zamana göre davran-
mamaları onları inandırıcılıktan uzaklaştırır.
IV. Yazarın eserin satır aralarında okura ders verir gibi bir
üslup kullanması, eseri sanat eseri olmaktan çıkarıp
ders kitabháline sokar.
V. Bazı yazarlar, anlattıkları kişileri sanki kendileri de-
ğilmiş de başkalarının sözcülüğünü yapıyormuş gibi
oluşturur; bu, okurun gözünde büyük bir hatadır.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlam-
ca birbirine en yakındır?
A) I ve III
C) II ve IV
E) IV ve V
B) I ve IV
D) III ve V
D)
m
8.
Z
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
46 M. cümlede yaşadığı yerlerde önem sırala miştir. DYIV. cümlede üstün bir yönü belirtilmiştir. E)-V. cumlede sayıfsal bir bilgi verilmiştir. Yazardan beklenen, zamana ve toplumun psikolojisi- ne göre değişkendir; bu nedenle pek çok yazar yaşa- dıkları çağda sevilmemiştir. II. Bir yazarın kendini içinde yaşadığı topluma borçlu his- setmesinin yazar üzerinde hem olumlu hem olumsuz etkileri bulunabilir. Edebiyat Sokoğ III. Yazarın kahramanlarının yaşlarına, eğitim düzeyleri- ne, cinsiyetlerine ve yaşadıkları zamana göre davran- mamaları onları inandırıcılıktan uzaklaştırır. IV. Yazarın eserin satır aralarında okura ders verir gibi bir üslup kullanması, eseri sanat eseri olmaktan çıkarıp ders kitabháline sokar. V. Bazı yazarlar, anlattıkları kişileri sanki kendileri de- ğilmiş de başkalarının sözcülüğünü yapıyormuş gibi oluşturur; bu, okurun gözünde büyük bir hatadır. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlam- ca birbirine en yakındır? A) I ve III C) II ve IV E) IV ve V B) I ve IV D) III ve V D) m 8. Z
CI Düşünceler
2.
ÇAPLI SORU
TEST
10
tatmin edici bir etki yaratıyor. Beyine dopamin salgılayarak
Bulmaca bir bütünlük oluşturduğu için insanlar üzerinde de
kişide zevk ve mutluluk duygusu yaratan nörotransmitter
üretir. Dopamin, hedefe ulaştığınızda yükselerek sizi doğal
yoldan mutlu eden bir kimyasaldır. Ancak dopamin, zaman
içinde hiçbir uyarıcı olmazsa veya heyecan yaşamazsanız
doğal olarak düşecektir. Düşük dopamin seviyeleri uyu-
şukluk, depresyon ve düşük enerji hissi ile sonuçlanabilir.
Haftalık küçük hedefler ve başarılar da dâhil olmak üze-
re dopamin düzeylerinizi doğal olarak sürdürebilmek için
bulmaca çözebilirsiniz. Böylece, elde ettiğiniz bu heyecan,
genel olarak hayata karşı daha pozitif olmanızı sağlar ve
enerjik hissetmenize yardımcı olur. Bulmaca çözmenin
Alzheimer hastalığı gibi yaşla ilişkili nörolojik bozuklukları
önlemeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Yapılan araştır-
malarda, bulmaca çözmek veya satranç gibi beyni çalıştı-
racak etkinliklerin televizyon izlemek ve alışveriş yapmakta
olduğu gibi rahatlatıcı etkileri olduğu bulunmuştur. Kelime-
leri bulmaca yoluyla birleştiren kişilerin zihinsel işlevinde
artış görülmüştür. Ayrıca bulmaca çözmek dil becerileri-
nizin gelişmesine de yardımcı olabilir. Bir aile üyesi veya
bir grup arkadaşınızla bulmaca çözdüğünüzde düşünme
ve konuşma hızınızı artırabileceğinizi göreceksiniz. Ayrıca,
toplum içerisinde iş birliği sağlama ve anlaşmazlık karşı-
sında problem çözme becerilerinizi de güçlendirebilirsiniz.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bulmacanın
faydalarından değildir?
A) Alzheimer riskini azaltır.
B) Hafızayı geliştirir.
C) Sözlü becerileri geliştirir.
D) Sosyalleşmenizi sağlar.
Stresi azaltır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CI Düşünceler 2. ÇAPLI SORU TEST 10 tatmin edici bir etki yaratıyor. Beyine dopamin salgılayarak Bulmaca bir bütünlük oluşturduğu için insanlar üzerinde de kişide zevk ve mutluluk duygusu yaratan nörotransmitter üretir. Dopamin, hedefe ulaştığınızda yükselerek sizi doğal yoldan mutlu eden bir kimyasaldır. Ancak dopamin, zaman içinde hiçbir uyarıcı olmazsa veya heyecan yaşamazsanız doğal olarak düşecektir. Düşük dopamin seviyeleri uyu- şukluk, depresyon ve düşük enerji hissi ile sonuçlanabilir. Haftalık küçük hedefler ve başarılar da dâhil olmak üze- re dopamin düzeylerinizi doğal olarak sürdürebilmek için bulmaca çözebilirsiniz. Böylece, elde ettiğiniz bu heyecan, genel olarak hayata karşı daha pozitif olmanızı sağlar ve enerjik hissetmenize yardımcı olur. Bulmaca çözmenin Alzheimer hastalığı gibi yaşla ilişkili nörolojik bozuklukları önlemeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Yapılan araştır- malarda, bulmaca çözmek veya satranç gibi beyni çalıştı- racak etkinliklerin televizyon izlemek ve alışveriş yapmakta olduğu gibi rahatlatıcı etkileri olduğu bulunmuştur. Kelime- leri bulmaca yoluyla birleştiren kişilerin zihinsel işlevinde artış görülmüştür. Ayrıca bulmaca çözmek dil becerileri- nizin gelişmesine de yardımcı olabilir. Bir aile üyesi veya bir grup arkadaşınızla bulmaca çözdüğünüzde düşünme ve konuşma hızınızı artırabileceğinizi göreceksiniz. Ayrıca, toplum içerisinde iş birliği sağlama ve anlaşmazlık karşı- sında problem çözme becerilerinizi de güçlendirebilirsiniz. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bulmacanın faydalarından değildir? A) Alzheimer riskini azaltır. B) Hafızayı geliştirir. C) Sözlü becerileri geliştirir. D) Sosyalleşmenizi sağlar. Stresi azaltır.
29. Olur da bir yerlerde İspanya'dan bahsedecek olursanız
söylenecek söz belli; "Gez İspanya'yı gör dünyayı." Şaka
bir yana, asırlardır farklı unsurları barındıran nüfus yapısı
ve Avrupa dışındaki uygarlıklarla yakın ilişkileri bakımından
bilhassa Avrupa'nın geri kalanından oldukça farklıdır İs-
panya. Madrid'in ortasında bir Mısır tapınağı görebileceği-
niz gibi dünyanın en özgün İslam eserlerini yine İspanya'da
görürsünüz. Roma dönemine de tanıklık etmiştir, Katolik
Avrupa'nın kanlı engizisyonlarına da ev sahipliği yapmıştır.
Dünyanın ilk küresel imparatorluğu olan topraklarda Hristi-
yan, Müslüman ve Yahudi cemaatler bir arada yüzyıllarca
yaşamıştır. Beraber kanlı savaşlara ve muazzam bir ortak
kültüre imza atmışlardır. İspanya iç savaşı bile II. Dünya
Savaşı'nın bir provası gibidir aslında. Bu yüzden İspanya
tarihi ve kültürü Avrupa'ya ve dünyaya dair çok şey söyler.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisini vurgula-
maktadır?
A) İspanya'nın ibretlerle dolu bir tarih ve kültüre ev sahip-
liği yaptığını
B) İspanya'nın kültürel ve tarihi zenginliğinin eşsizliğini
es spanya'nın klasik bir Avrupa ülkesinden çok farklı ol-
duğunu
Dispanyol halkının acısıyla tatlısıyla çok uluslu bir kültü-
rün mirasçısı olduğunu
Avrupa'nın en çok ziyaret edilen ülkesinin İspanya ol-
duğunu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Olur da bir yerlerde İspanya'dan bahsedecek olursanız söylenecek söz belli; "Gez İspanya'yı gör dünyayı." Şaka bir yana, asırlardır farklı unsurları barındıran nüfus yapısı ve Avrupa dışındaki uygarlıklarla yakın ilişkileri bakımından bilhassa Avrupa'nın geri kalanından oldukça farklıdır İs- panya. Madrid'in ortasında bir Mısır tapınağı görebileceği- niz gibi dünyanın en özgün İslam eserlerini yine İspanya'da görürsünüz. Roma dönemine de tanıklık etmiştir, Katolik Avrupa'nın kanlı engizisyonlarına da ev sahipliği yapmıştır. Dünyanın ilk küresel imparatorluğu olan topraklarda Hristi- yan, Müslüman ve Yahudi cemaatler bir arada yüzyıllarca yaşamıştır. Beraber kanlı savaşlara ve muazzam bir ortak kültüre imza atmışlardır. İspanya iç savaşı bile II. Dünya Savaşı'nın bir provası gibidir aslında. Bu yüzden İspanya tarihi ve kültürü Avrupa'ya ve dünyaya dair çok şey söyler. Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisini vurgula- maktadır? A) İspanya'nın ibretlerle dolu bir tarih ve kültüre ev sahip- liği yaptığını B) İspanya'nın kültürel ve tarihi zenginliğinin eşsizliğini es spanya'nın klasik bir Avrupa ülkesinden çok farklı ol- duğunu Dispanyol halkının acısıyla tatlısıyla çok uluslu bir kültü- rün mirasçısı olduğunu Avrupa'nın en çok ziyaret edilen ülkesinin İspanya ol- duğunu
RKÇE
26. Her yazar bir bakıma yaşadıkları ve yaşamak istedikleri
arasında bir yerde konumlandırır kendisini..... Bunu ba-
şaran sanatçının ilk meyvesi hem bir başarının sevincidir
hem de özgün bir metin ortaya koymuş olmanın haklı gu-
rurudur.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kendisinden başka bir yazarda olmayanın peşine düş-
müştür bir kere.
B) Gerçek ile kurmacanın birleştiği bir yapıyı inşa etmeye
zorlar kendisini yazısının başında.
C) Düşünecek, taşınacak ve en uygun kelimeleri bir bir
canlandırmayı deneyecektir.
D) Doğası gereği böyle bir durum bir yazarın en kritik dö-
nemeçlerinden birisidir.
E) Hayatın bir oyun olduğu duygusu onun çıkış noktasını
oluşturacaktır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
RKÇE 26. Her yazar bir bakıma yaşadıkları ve yaşamak istedikleri arasında bir yerde konumlandırır kendisini..... Bunu ba- şaran sanatçının ilk meyvesi hem bir başarının sevincidir hem de özgün bir metin ortaya koymuş olmanın haklı gu- rurudur. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kendisinden başka bir yazarda olmayanın peşine düş- müştür bir kere. B) Gerçek ile kurmacanın birleştiği bir yapıyı inşa etmeye zorlar kendisini yazısının başında. C) Düşünecek, taşınacak ve en uygun kelimeleri bir bir canlandırmayı deneyecektir. D) Doğası gereği böyle bir durum bir yazarın en kritik dö- nemeçlerinden birisidir. E) Hayatın bir oyun olduğu duygusu onun çıkış noktasını oluşturacaktır.
25. Nobel Ödüllü yazar William Faulkner"in ünlü söyleşilerinde
yazmaya hevesli gençlere verdiği altın değerindeki
ipuçları bütün yazarlara yapılmış öneriler olarak kabul
edilir. Yaşamak ve yaratmak arasında kalanlara bıkıp
usanmadan çalışmalarını, yazmanın birincil koşulunun
okumak olduğunu vurgulamış Faulkner.Bu ipuçlarından
bazıları şunlardır:
scieklilik
Hemen sonuca ulaşmak fikrinden vazgeçin. Her gün
bir sayfa muhakkak yazın
sabır
Nasıl yazacağınızı öğrenmenin en iyi yolu, okumaktic
Başka insanların neler yazdıklarını okuyun
Ezbere bildiğiniz kavramlar bile söz konusu olsa
kavramları bir kez daha gözden geçirin, değerlendirin.
Bazen tanımlar değişiyor, genişliyor veya daralyor bu
yüzden inceleyin.
Birkaç saat sonra yazıyı tekrar ele alın ve ağır
ağır okuyun. Gereksiz yerlerini, tekrarların olduğu
bölümleri çıkarın.
Duru
Bu parçada "William Faulkner"in gençlere verdiği
ipuçlara göre, iyi bir yazar olmak için gereken özellikle
arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Duruluk
(B) Kendini geliştirme
Sabırlı olma ✓
DAraştırma ✔
E) Süreklilik✓
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Nobel Ödüllü yazar William Faulkner"in ünlü söyleşilerinde yazmaya hevesli gençlere verdiği altın değerindeki ipuçları bütün yazarlara yapılmış öneriler olarak kabul edilir. Yaşamak ve yaratmak arasında kalanlara bıkıp usanmadan çalışmalarını, yazmanın birincil koşulunun okumak olduğunu vurgulamış Faulkner.Bu ipuçlarından bazıları şunlardır: scieklilik Hemen sonuca ulaşmak fikrinden vazgeçin. Her gün bir sayfa muhakkak yazın sabır Nasıl yazacağınızı öğrenmenin en iyi yolu, okumaktic Başka insanların neler yazdıklarını okuyun Ezbere bildiğiniz kavramlar bile söz konusu olsa kavramları bir kez daha gözden geçirin, değerlendirin. Bazen tanımlar değişiyor, genişliyor veya daralyor bu yüzden inceleyin. Birkaç saat sonra yazıyı tekrar ele alın ve ağır ağır okuyun. Gereksiz yerlerini, tekrarların olduğu bölümleri çıkarın. Duru Bu parçada "William Faulkner"in gençlere verdiği ipuçlara göre, iyi bir yazar olmak için gereken özellikle arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Duruluk (B) Kendini geliştirme Sabırlı olma ✓ DAraştırma ✔ E) Süreklilik✓
24.
IV.
V.
Aranan çözümü, yani akkor filamanlı ampulü 1879'da
Amerikalı mucit Thomas Edison'un icat ettiği söylenir. X
Aslında Ingiliz kimyager Warren de La Rue, x
Edison'dan yaklaşık 40 yıl önce işin bilimsel tarafını
çözmüştü ama filaman olarak kullandığı platin pahalı
olduğu için ampuller ekonomik değildi. 2
Yine İngiliz bir kimyager olan Joseph Swan, uygun
maliyetli karbon filaman kullanan ilk ampulü tanıttı X
ama kalın filamanlı ampulleri çabuk patlıyordu.
Edison'un ince karbon filamanlı ve daha iyi vakumlu
tasarımı hem bilimsel hem de ticari sorunları çözerek
başarıya ulaştı.
2
Elektrik enerjisiyle ışık üretme fikrini yaklaşık 200 yıl
önce İngiliz kimyager Humphrey Davy buldu ama hem
yeterince ışık yayacak hem de dayanıklı ve ucuz bir
malzeme bulmayı başaramadı.
1
Yukarıda numaralanmış cümlelerden anlamlı bir
paragraf oluşturulursa hangisi baştan ikinci cümle
olur?
ANTRE
B) II
C) III
EXV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. IV. V. Aranan çözümü, yani akkor filamanlı ampulü 1879'da Amerikalı mucit Thomas Edison'un icat ettiği söylenir. X Aslında Ingiliz kimyager Warren de La Rue, x Edison'dan yaklaşık 40 yıl önce işin bilimsel tarafını çözmüştü ama filaman olarak kullandığı platin pahalı olduğu için ampuller ekonomik değildi. 2 Yine İngiliz bir kimyager olan Joseph Swan, uygun maliyetli karbon filaman kullanan ilk ampulü tanıttı X ama kalın filamanlı ampulleri çabuk patlıyordu. Edison'un ince karbon filamanlı ve daha iyi vakumlu tasarımı hem bilimsel hem de ticari sorunları çözerek başarıya ulaştı. 2 Elektrik enerjisiyle ışık üretme fikrini yaklaşık 200 yıl önce İngiliz kimyager Humphrey Davy buldu ama hem yeterince ışık yayacak hem de dayanıklı ve ucuz bir malzeme bulmayı başaramadı. 1 Yukarıda numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulursa hangisi baştan ikinci cümle olur? ANTRE B) II C) III EXV
21. (1) Insanoğlu var olmaya başladığından itibaren doğada
gördüğü her canlıyı nasıl yiyeceğe dönüştürebileceğinin
hesabını yapmış sanki. (II) Doğal olan her şeyin ilk
haliyle yenmesi mümkün değil muhakkak, hatta öldürücü
zehirler taşıyanı bile var.) İlk yenmeye başlayan bal
mesela, düşünün kaç kişi telef oldu o bali almak için
arıdan korunmayı öğrenene kadar. (IV) Zehirli bitkileri
zehirlerinden arındırıp yemenin yolunu bulmak için
insanoğlunun gösterdiği inat da olasılıkla büyük zayiata
sebep oldu. Ama sonuçta, binbir yol deneyerek, her
kültür bugünkü zengin yemek yeme alışkanlıklarını yarattı.
(VI) Şimdi bütün dünyada birbirinden lezzetli, zengin
yemek çeşitleri var, ama kaynaklar artık o kadar zengin
değil, bu da bizim açgözlülüğümüzün bir sonucu.
vill
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
11
By III
CXIV
DXV
EVI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. (1) Insanoğlu var olmaya başladığından itibaren doğada gördüğü her canlıyı nasıl yiyeceğe dönüştürebileceğinin hesabını yapmış sanki. (II) Doğal olan her şeyin ilk haliyle yenmesi mümkün değil muhakkak, hatta öldürücü zehirler taşıyanı bile var.) İlk yenmeye başlayan bal mesela, düşünün kaç kişi telef oldu o bali almak için arıdan korunmayı öğrenene kadar. (IV) Zehirli bitkileri zehirlerinden arındırıp yemenin yolunu bulmak için insanoğlunun gösterdiği inat da olasılıkla büyük zayiata sebep oldu. Ama sonuçta, binbir yol deneyerek, her kültür bugünkü zengin yemek yeme alışkanlıklarını yarattı. (VI) Şimdi bütün dünyada birbirinden lezzetli, zengin yemek çeşitleri var, ama kaynaklar artık o kadar zengin değil, bu da bizim açgözlülüğümüzün bir sonucu. vill Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? 11 By III CXIV DXV EVI
3. lvd Devletler kendi milletlerinin refahı için çeşitli hamle-
ler yapabilirler. İnsanlar da buna karşılık devletin işini
kolaylaştırmalılardır. Çaba harcayalım derken bunu
kastetmiştim. Yoksa çabalarımızın milletimizin refahı
için olduğu yerde sıkıntıyla karşılaşılmaz. Bu refahı-
mız için atılan adımlarda elimizden gelen çabayı gös-
termeliyiz.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Devletlerin milletleri adına yaptıkları karşılık bula-
bilir mi?
İnsanlara düşen görev devlete düşen görevden
daha öndedir, diyebilir miyiz?
Yapılacaklar adına devlet ve millet iş birliği nasıl
olmalıdır?
Çaba harcamak adına devletlerin insanlara mad-
di kaynak sağlaması gerekir mi?
İnsanların devletin çalışmasına destek olması is-
tenir mi?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. lvd Devletler kendi milletlerinin refahı için çeşitli hamle- ler yapabilirler. İnsanlar da buna karşılık devletin işini kolaylaştırmalılardır. Çaba harcayalım derken bunu kastetmiştim. Yoksa çabalarımızın milletimizin refahı için olduğu yerde sıkıntıyla karşılaşılmaz. Bu refahı- mız için atılan adımlarda elimizden gelen çabayı gös- termeliyiz. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Devletlerin milletleri adına yaptıkları karşılık bula- bilir mi? İnsanlara düşen görev devlete düşen görevden daha öndedir, diyebilir miyiz? Yapılacaklar adına devlet ve millet iş birliği nasıl olmalıdır? Çaba harcamak adına devletlerin insanlara mad- di kaynak sağlaması gerekir mi? İnsanların devletin çalışmasına destek olması is- tenir mi?