Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

(1) Edebiyat, sözlü ve yazılı ürünler aracılığıyla toplu-
mun kültürel birikimini oluşturur. (II) Toplumun duygu,
düşünce ve hayalleri; sosyal yaşamı, inançları ve de-
ğerleri onun aracılığıyla dile getirilir. (III) Sanat, siyaset,
bilim, felsefe, ekonomi, din, tarih gibi her alan; sevgi,
nefret, korku, öfke, üzüntü, sevinç, arzu, aşk, mutluluk,
mutsuzluk gibi her duygu; kısacası insanı ilgilendiren
her şey edebiyatın ilgi alanına girer. (IV) Bu anlamda
edebiyat, toplumların duygu ve düşüncelerinin yansı-
dığı alandır. (V) Kültür ve uygarlığın bileşeni, ifadesi,
edebiyatın ayrılmaz bir parçasıdır.
3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerin-
de tanımlama yapılmıştır?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Edebiyat, sözlü ve yazılı ürünler aracılığıyla toplu- mun kültürel birikimini oluşturur. (II) Toplumun duygu, düşünce ve hayalleri; sosyal yaşamı, inançları ve de- ğerleri onun aracılığıyla dile getirilir. (III) Sanat, siyaset, bilim, felsefe, ekonomi, din, tarih gibi her alan; sevgi, nefret, korku, öfke, üzüntü, sevinç, arzu, aşk, mutluluk, mutsuzluk gibi her duygu; kısacası insanı ilgilendiren her şey edebiyatın ilgi alanına girer. (IV) Bu anlamda edebiyat, toplumların duygu ve düşüncelerinin yansı- dığı alandır. (V) Kültür ve uygarlığın bileşeni, ifadesi, edebiyatın ayrılmaz bir parçasıdır. 3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerin- de tanımlama yapılmıştır?
18 Yazın değeri taşıyan bir roman) bir öykü, bir oyun, yaşam
çevremizi genişletir; içinde bulunduğumuz gerçek dünya-
nın dışına çıkarır bizi. Bu, elbette bir kaçış ya da kendi
gerçeklerimizden kopuş değildir. Tam tersine gerçekleri
değişik bir gözle görmemizi, olaylara farklı açılardan bak-
mamızı sağlar.
A
A
Bu parçada yazın değeri taşıyan bir eserin kazanımla-
rıyla ilgili asıl olarak anlatılmak istenen aşağıdakiler- M
den hangisidir?+)
A Gerçeklere farklı açılardan bakma imkânı vererek oku-
yucusunun ufkunu genişletir.
X
S
B) Yeni kahraman ve karakterlerle tanışıklık sağlayarak
okuyucunun çevresini genişletir.
C) Özellikle roman, öykü ve oyun türleri yazın değeri taşır.
Dy Edebiyata yenilik getiren yazarların eserleri okuyucu-
nun dünyasını da zenginleştirir.
E) Olaylara farklı bakış açılarıyla birlikte, duygusal zengin-
Tik kazandırır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18 Yazın değeri taşıyan bir roman) bir öykü, bir oyun, yaşam çevremizi genişletir; içinde bulunduğumuz gerçek dünya- nın dışına çıkarır bizi. Bu, elbette bir kaçış ya da kendi gerçeklerimizden kopuş değildir. Tam tersine gerçekleri değişik bir gözle görmemizi, olaylara farklı açılardan bak- mamızı sağlar. A A Bu parçada yazın değeri taşıyan bir eserin kazanımla- rıyla ilgili asıl olarak anlatılmak istenen aşağıdakiler- M den hangisidir?+) A Gerçeklere farklı açılardan bakma imkânı vererek oku- yucusunun ufkunu genişletir. X S B) Yeni kahraman ve karakterlerle tanışıklık sağlayarak okuyucunun çevresini genişletir. C) Özellikle roman, öykü ve oyun türleri yazın değeri taşır. Dy Edebiyata yenilik getiren yazarların eserleri okuyucu- nun dünyasını da zenginleştirir. E) Olaylara farklı bakış açılarıyla birlikte, duygusal zengin- Tik kazandırır.
Soru 1:
Sivas'ta hükümdarlık yapmış bir Anadolu şairidir.
Azeri Türkçesini kullanmıştır. Kaside, gazel ve
tuyuğlardan oluşan bir divanı vardır. Özellikle sık sık
cinaslara başvurduğu tuyuğlarıyla tanınır.
Parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kadı Burhaneddin
B) Babür Şah
C) Bâkî
D)
EXPir Sultan Abdal
Mevlânâ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soru 1: Sivas'ta hükümdarlık yapmış bir Anadolu şairidir. Azeri Türkçesini kullanmıştır. Kaside, gazel ve tuyuğlardan oluşan bir divanı vardır. Özellikle sık sık cinaslara başvurduğu tuyuğlarıyla tanınır. Parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir? A) Kadı Burhaneddin B) Babür Şah C) Bâkî D) EXPir Sultan Abdal Mevlânâ
7. Çok sultan görmüştür yazın dünyası. Iz bırakanlar, yıllara
meydan okuyanlar, çığır açanlar, dönem kapatanlar... In-
sanın var edilişi ile yaşıt denebilecek edebiyat, kimi satır
aralarında kalmış, unutulmaya yüz tutmuş olsa da sayısız
kalem ile gelmiştir bugüne. Edebiyat saraylarına talip olan-
lanın saraya yaptığı güzellemelerle doludur sayfalar. Ancak
kimileri saray bahçesinin çitlerine takılır kalır, kimileri bah-
çıvanlığa erişir. Kimi sarayın hesap kitap işlerine dalarken
kimi mutfağa dalar, envai çeşit gıda başlarını döndürür, her
şeyden tatmak isterken hiçbir şeyin tadına bakmamış olur.
En nihayet kimi de gözünü diktiği yerden ayırmaz ve tacı
kapar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Kanıtlayıcı bir tutum benimsenmiştir.
BY Soyut kavramlar somutlaştırılarak verilmiştir.
C) Örneklendirmelerden yararlanılmıştır.
-D Deyimler kullanılmıştır.
E Değişik türde cümleler vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Çok sultan görmüştür yazın dünyası. Iz bırakanlar, yıllara meydan okuyanlar, çığır açanlar, dönem kapatanlar... In- sanın var edilişi ile yaşıt denebilecek edebiyat, kimi satır aralarında kalmış, unutulmaya yüz tutmuş olsa da sayısız kalem ile gelmiştir bugüne. Edebiyat saraylarına talip olan- lanın saraya yaptığı güzellemelerle doludur sayfalar. Ancak kimileri saray bahçesinin çitlerine takılır kalır, kimileri bah- çıvanlığa erişir. Kimi sarayın hesap kitap işlerine dalarken kimi mutfağa dalar, envai çeşit gıda başlarını döndürür, her şeyden tatmak isterken hiçbir şeyin tadına bakmamış olur. En nihayet kimi de gözünü diktiği yerden ayırmaz ve tacı kapar. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kanıtlayıcı bir tutum benimsenmiştir. BY Soyut kavramlar somutlaştırılarak verilmiştir. C) Örneklendirmelerden yararlanılmıştır. -D Deyimler kullanılmıştır. E Değişik türde cümleler vardır.
TEST-2
4. Arabaşı, muhallebi kıvamındaki hamur ile öğün
arasında yenilen bir çorba çeşididir. Öğün
zamanları dışında yenildiğinden çorbanın adı "ara
aşı" olarak da bilinmektedir. Bu isim zamanla
değişerek "arabaşı" halini almıştır.Arabaşı
çorbası bazı il ve ilçelerde sadece bir yemek
çeşidi olarak görülürken, bazı yerlerde her yıl
düzenlenen etkinliklerle insanları bir araya getiren
özel gün yiyeceğine dönüşmektedir. Örneğin,
Yozgat'ın ilçe ve köylerinde "sıra arabaşı
geceleri" düzenlenmektedir. Bazı yörelerde
arabaşı hamuru baklava dilimi şeklinde kesilir ve
orta bölümdeki dilimler alınarak tepsinin kenarına
dizilir, ortaya çorba kâsesi yerleştirilir. Bazen de
hamurun ortası yıldız şeklinde çıkartılır, çıkartılan
yıldızdan ilk dilimi alan kişiye sonraki bir tarihte
arabaşı yaparak, herkesi şaka yoluyla davet
etme cezası verilir. Aynı şekilde hamuru çorbaya
ilk defa düşüren kişi, evinde bir sonraki tarihte
arabaşı yapar. Bu tür uygulamalarla arabaşını
önemli kılan en önemli özelliği insanların bir
araya gelmesini sağlayarak sosyalleşmeye ve
yardımlaşmaya vesile olmasıdır.
Bu parçada arabaşı ile ilgili olarak asıl
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hangi yöreye ait olduğu
B) Çorbanın nasıl yapıldığı
C) Kelimenin kökeninin ne olduğu
D) İnsanların toplumsal ilişkilerini geliştirdiği
E) Geleneksel bir anlayışa dayandığı
6
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST-2 4. Arabaşı, muhallebi kıvamındaki hamur ile öğün arasında yenilen bir çorba çeşididir. Öğün zamanları dışında yenildiğinden çorbanın adı "ara aşı" olarak da bilinmektedir. Bu isim zamanla değişerek "arabaşı" halini almıştır.Arabaşı çorbası bazı il ve ilçelerde sadece bir yemek çeşidi olarak görülürken, bazı yerlerde her yıl düzenlenen etkinliklerle insanları bir araya getiren özel gün yiyeceğine dönüşmektedir. Örneğin, Yozgat'ın ilçe ve köylerinde "sıra arabaşı geceleri" düzenlenmektedir. Bazı yörelerde arabaşı hamuru baklava dilimi şeklinde kesilir ve orta bölümdeki dilimler alınarak tepsinin kenarına dizilir, ortaya çorba kâsesi yerleştirilir. Bazen de hamurun ortası yıldız şeklinde çıkartılır, çıkartılan yıldızdan ilk dilimi alan kişiye sonraki bir tarihte arabaşı yaparak, herkesi şaka yoluyla davet etme cezası verilir. Aynı şekilde hamuru çorbaya ilk defa düşüren kişi, evinde bir sonraki tarihte arabaşı yapar. Bu tür uygulamalarla arabaşını önemli kılan en önemli özelliği insanların bir araya gelmesini sağlayarak sosyalleşmeye ve yardımlaşmaya vesile olmasıdır. Bu parçada arabaşı ile ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Hangi yöreye ait olduğu B) Çorbanın nasıl yapıldığı C) Kelimenin kökeninin ne olduğu D) İnsanların toplumsal ilişkilerini geliştirdiği E) Geleneksel bir anlayışa dayandığı 6
TYT/ TÜRKÇE
33. Medeniyette en ileri gitmiş olan milletler yaptıkları şeyleri
sağlam yapmakla tanınmış olan milletlerdir. Bu şöhret de
ancak milletlerin içindeki ustaların, hüner sahiplerinin sağ-
lam bir iş ahlakıyla yetişmeleri sayesinde kazanılmıştır.
Yapmaya giriştikleri işleri başlarında bir kontrol olmasa bile
sadece kendilerine karşı mahcup olmak endişesiyle iyi yap-
maktan şaşmayan, küçük menfaatler için hileye tenezzül
etmeyen, kötüye çıkan bir ismin bir daha iyiye dönemeyece-
ğini bilen ustaları yetiştiren milletler, dünyanın medeni ve
aynı zamanda mesut ve bahtiyar milletleri arasına girmeye
adaydır.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Sağlam bir iş ahlakının milletleri medenileştirdiğine
Bislerini düzgün yapan insanların milletlerini yücelttiğine
C) Refah seviyesi en yüksek ülkelerin işini kötüye kullan-
mayan insanlardan oluştuğuna
D) Kontrol mekanizması olmadan işini iyi yapan insanların
milletlerinin ilerlediğine
Refah düzeyi iyi olan milletlerin diğerlerini yönlendirdiğine
35. 1.
HINH
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/ TÜRKÇE 33. Medeniyette en ileri gitmiş olan milletler yaptıkları şeyleri sağlam yapmakla tanınmış olan milletlerdir. Bu şöhret de ancak milletlerin içindeki ustaların, hüner sahiplerinin sağ- lam bir iş ahlakıyla yetişmeleri sayesinde kazanılmıştır. Yapmaya giriştikleri işleri başlarında bir kontrol olmasa bile sadece kendilerine karşı mahcup olmak endişesiyle iyi yap- maktan şaşmayan, küçük menfaatler için hileye tenezzül etmeyen, kötüye çıkan bir ismin bir daha iyiye dönemeyece- ğini bilen ustaları yetiştiren milletler, dünyanın medeni ve aynı zamanda mesut ve bahtiyar milletleri arasına girmeye adaydır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Sağlam bir iş ahlakının milletleri medenileştirdiğine Bislerini düzgün yapan insanların milletlerini yücelttiğine C) Refah seviyesi en yüksek ülkelerin işini kötüye kullan- mayan insanlardan oluştuğuna D) Kontrol mekanizması olmadan işini iyi yapan insanların milletlerinin ilerlediğine Refah düzeyi iyi olan milletlerin diğerlerini yönlendirdiğine 35. 1. HINH
DRUMU-I
dan anla
nin arka
ar, Ingiliz
hakkin
ilgi verir.
e kahra-
a ede-
daki-
mak-
rcih
sal
8.
18
Ariane Koek, uzun yıllar BBC'de çalışmış başarı
belgesel yapımcısı ve küratör. Onu, bugün meslektaş-
lanından ayıran ise CERN'de (Avrupa Nükleer Araştır-
ma Merkezi) sanat etkinlikleri düzenlemesi. Ilk bakışta
parçacık fiziği, kuantum vb. ile sanatı eşleştirmesi zor
ancak Koek'e göre bilim zaten sanatla iç içe ve oldukça
benzer; ikisi de düşünsel süreçlerden geçiyor ve ortaya
bir ürün, buluş çıkıyor. Bilim insanı ve sanatçı, her ikisi
de sezgisel ilerliyor. Yaratıcılık ise her ikisi için önemli.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya uygun bir baş-
lık olabilir?
A) Benzer Iki Saha Olarak Sanatla Bilim
B) Yaratıcılığın Ortak Paydası: CERN
C) Fiziğin Sanatla Çarpışması
D) Bir Bilim Insanına Göre Sanat
E) Sanata İlham Veren Bilim
Evrenin başka verlerinde hayat olup olmadığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DRUMU-I dan anla nin arka ar, Ingiliz hakkin ilgi verir. e kahra- a ede- daki- mak- rcih sal 8. 18 Ariane Koek, uzun yıllar BBC'de çalışmış başarı belgesel yapımcısı ve küratör. Onu, bugün meslektaş- lanından ayıran ise CERN'de (Avrupa Nükleer Araştır- ma Merkezi) sanat etkinlikleri düzenlemesi. Ilk bakışta parçacık fiziği, kuantum vb. ile sanatı eşleştirmesi zor ancak Koek'e göre bilim zaten sanatla iç içe ve oldukça benzer; ikisi de düşünsel süreçlerden geçiyor ve ortaya bir ürün, buluş çıkıyor. Bilim insanı ve sanatçı, her ikisi de sezgisel ilerliyor. Yaratıcılık ise her ikisi için önemli. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya uygun bir baş- lık olabilir? A) Benzer Iki Saha Olarak Sanatla Bilim B) Yaratıcılığın Ortak Paydası: CERN C) Fiziğin Sanatla Çarpışması D) Bir Bilim Insanına Göre Sanat E) Sanata İlham Veren Bilim Evrenin başka verlerinde hayat olup olmadığı
6.
TO
Eserler yayıma hazırlanırken yapılan çok büyük bir hata
var: Sadeleştirme! Bir yazarın, dil ve üslubuyla, yaşadı-
ğı coğrafya ve zaman dilimiyle bir yuva kurduğunu ve
eserlerinin de bu yuvada doğup burada büyüdüğünü ye-
niden ve yeniden anlatmak gerekiyor demek ki. Bu ede-
biyat barbarlığından kaçınan yayımcılar, o kadar az ki...
Halit Ziya'nın kitapları bir editörün kalemiyle can vermiş,
Peyami Safa'nın romanları meydan dayağı yemiş; sa-
deleştirilen eserlerin hepsi ağzı yüzü kan içinde bekliyor
anki.
Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerin hangisinden
yakınmaktadır?
A) Günümüz Türkçesine uyarlanan kitapların daha az
okunmasından
B) Sadeleştirmenin nasıl yapılması gerektiği konusu-
nun herkesçe farklı anlaşılmasından
C) Sadeleştirilecek metnin yazarından izin alınmadığın-
dan
D) Sadeleştirilen eserlerin okur kitlesini kaybetmesin-
den
E) Edebi eserin orijinalliği, yapısı bozularak sadeleştiril-
mesinden
içi gibi, ina
Dünya'nın
yük olan
cisimlerin
kullanılm
leri, kons
ler de b
de kirle
yönde
ketle c
rünge
olabi
Bu
tad
A)
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. TO Eserler yayıma hazırlanırken yapılan çok büyük bir hata var: Sadeleştirme! Bir yazarın, dil ve üslubuyla, yaşadı- ğı coğrafya ve zaman dilimiyle bir yuva kurduğunu ve eserlerinin de bu yuvada doğup burada büyüdüğünü ye- niden ve yeniden anlatmak gerekiyor demek ki. Bu ede- biyat barbarlığından kaçınan yayımcılar, o kadar az ki... Halit Ziya'nın kitapları bir editörün kalemiyle can vermiş, Peyami Safa'nın romanları meydan dayağı yemiş; sa- deleştirilen eserlerin hepsi ağzı yüzü kan içinde bekliyor anki. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? A) Günümüz Türkçesine uyarlanan kitapların daha az okunmasından B) Sadeleştirmenin nasıl yapılması gerektiği konusu- nun herkesçe farklı anlaşılmasından C) Sadeleştirilecek metnin yazarından izin alınmadığın- dan D) Sadeleştirilen eserlerin okur kitlesini kaybetmesin- den E) Edebi eserin orijinalliği, yapısı bozularak sadeleştiril- mesinden içi gibi, ina Dünya'nın yük olan cisimlerin kullanılm leri, kons ler de b de kirle yönde ketle c rünge olabi Bu tad A) E
"0.
Hata Kitabi
a
er
CÜMLEDE ANLAM
7. • Deniz kıyıları, çocukların bir yandan eğlenirken bir
yandan da doğal çevreyle buluşma şansı yakaladığı
yerlerdir.
• Deniz kıyıları çocuklarda çevrelerine ve doğaya yö-
nelik bir merak oluşmasında ve gelişmesinde faydalı
olabilecek alanlardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edilen-
leri anlamca doğru bir biçimde birleştirmiştir?
A) Çocuklarda doğa sevgisinin oluşmasında önemli bir
yere sahip olan deniz kıyıları, gezip eğlenmek için en
çok tercih edilen yerlerden biridir.
B) Deniz kıyılarında doğayı tanıyıp sevme şansı yakala-
yan çocuklar, doğaya karşı olan merak duygularını
gidermiş olur.
C) Çocukların kendilerini doğaya yakın hissetmelerini
sağlayan deniz kıyıları ayrıca insanlar için eğlence ve
dinlenme mekânlarıdır.
D) Çocukların eğlenceli bir şekilde doğayla buluşmasını
sağlayan deniz kıyıları, çocukların doğaya karşı ilgi-
lerinin artmasında etkin rol oynayabilir.
E) Deniz kıyıları çocuklara çevre bilinci aşılamada etkili
bir şekilde kullanılabileceği gibi çocukların doğayla
daha çok içli dışlı olmasını sağlar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
"0. Hata Kitabi a er CÜMLEDE ANLAM 7. • Deniz kıyıları, çocukların bir yandan eğlenirken bir yandan da doğal çevreyle buluşma şansı yakaladığı yerlerdir. • Deniz kıyıları çocuklarda çevrelerine ve doğaya yö- nelik bir merak oluşmasında ve gelişmesinde faydalı olabilecek alanlardır. Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edilen- leri anlamca doğru bir biçimde birleştirmiştir? A) Çocuklarda doğa sevgisinin oluşmasında önemli bir yere sahip olan deniz kıyıları, gezip eğlenmek için en çok tercih edilen yerlerden biridir. B) Deniz kıyılarında doğayı tanıyıp sevme şansı yakala- yan çocuklar, doğaya karşı olan merak duygularını gidermiş olur. C) Çocukların kendilerini doğaya yakın hissetmelerini sağlayan deniz kıyıları ayrıca insanlar için eğlence ve dinlenme mekânlarıdır. D) Çocukların eğlenceli bir şekilde doğayla buluşmasını sağlayan deniz kıyıları, çocukların doğaya karşı ilgi- lerinin artmasında etkin rol oynayabilir. E) Deniz kıyıları çocuklara çevre bilinci aşılamada etkili bir şekilde kullanılabileceği gibi çocukların doğayla daha çok içli dışlı olmasını sağlar.
MAESTRO
35. Çoğu kez üzerinde düşünmeye değer bir şey bulamayız. Ki-
tabı elimizden bıraktığımız anda kitapla ilgili söyleyecek bir
şeyimiz neredeyse yoktur; güzel, sıkıcı, idare eder gibi kısıt-
li lafları saymazsak. Okudukları, dinledikleri, izledikleri üze-
rine birkaç söz edebilenler ve de bunlarla ilgili birkaç satır
yazı yazabilenler, günlük hayatın dışına çıkabilmiş ender in-
sanlar kabul edilir Bu, yalnızca üstün yetenek sahibi insan-
lara hasmış gibi görülür. Çünkü bizim için bazen bir dilekçe
bile yazmak çok zor ve aşılması mümkün olmayan bir en-
geldir. Herkesin usta birer kaleme sahip olamayacağı bir ger-
çek ama en azından her insanın kendini ifade edebilecek ve
derdini anlatacak kadar kalem oynatabileceğine inanması
gerekiyor.
****
Bu parçada anlatılanlara göre altı çizili sözle belirtilenin
gerçekleşmemesi,
I. Donanımlarının farkında olmamak
II. Yüzeysel yorumlarla yetinmek
III. Herkes gibi düşünmeyi başaramamak
IV Yazma uğraşını ulaşılmaz görmek
düşünce ve tutumlarının hangilerinden kaynaklanmak-
tadır?
A) I vel
D) II ve IV
B) ve IV
36. Son
du
E) III ve IV
C) ve III
mu
to.
SI
g
la
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MAESTRO 35. Çoğu kez üzerinde düşünmeye değer bir şey bulamayız. Ki- tabı elimizden bıraktığımız anda kitapla ilgili söyleyecek bir şeyimiz neredeyse yoktur; güzel, sıkıcı, idare eder gibi kısıt- li lafları saymazsak. Okudukları, dinledikleri, izledikleri üze- rine birkaç söz edebilenler ve de bunlarla ilgili birkaç satır yazı yazabilenler, günlük hayatın dışına çıkabilmiş ender in- sanlar kabul edilir Bu, yalnızca üstün yetenek sahibi insan- lara hasmış gibi görülür. Çünkü bizim için bazen bir dilekçe bile yazmak çok zor ve aşılması mümkün olmayan bir en- geldir. Herkesin usta birer kaleme sahip olamayacağı bir ger- çek ama en azından her insanın kendini ifade edebilecek ve derdini anlatacak kadar kalem oynatabileceğine inanması gerekiyor. **** Bu parçada anlatılanlara göre altı çizili sözle belirtilenin gerçekleşmemesi, I. Donanımlarının farkında olmamak II. Yüzeysel yorumlarla yetinmek III. Herkes gibi düşünmeyi başaramamak IV Yazma uğraşını ulaşılmaz görmek düşünce ve tutumlarının hangilerinden kaynaklanmak- tadır? A) I vel D) II ve IV B) ve IV 36. Son du E) III ve IV C) ve III mu to. SI g la
2005 yılında Journal of Personality and Social Psychology'de ya-
yımlanan bir araştırmada, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan in-
sanların kişilikleri arasındaki belirgin farklılıklar belgelenebildi.
Araştırma verilerine göre örneğin Avrupa kültürlerindeki yetiş-
kinler, Asya kültürlerindeki yetişkinlere kıyasla yeni deneyimler
elde etmeye daha açık insanlar. Öte yandan Kuzey Avrupa'daki-
lerin Güney Avrupa'daki akranlarından daha vicdanlı oldukları
bulgusuna ulaşıldı. 2017 yılında Journal of Research in Persona-
lity'de yayımlanan bir başka araştırmada ise bu farklıların bazı-
lanının izleri erken çocukluk dönemine kadar takip edilebildi. Gö-
rünüşe göre ve şaşırılmayacak biçimde ebeveynlerin bu farklı-
lıklarda bir rol sahibi olduğu gözlemlendi. Bu şekillendirmenin
tam olarak nasıl gerçekleştiği üzerine yapılan güncel araştırma-
ların verileri, bir yandan da Hollandalı psikolog Geert Hofste-
de'nin 1970'lerde dünyanın farklı yerlerinden gelen IBM çalışan-
larının iş memnuniyetini etkileyen faktörlerle de çapraz sorgu-
ya tabi tutuldu.
Bu parçaya göre insanın kişiliği üzerinde;
1. Kişinin bireysel olarak takındığı ana-baba rolü,
II. Çocukluğun ilk yılları,
II. Yaşamın sürdürüldüğü coğrafya
Insurlarından hangilerinin etkili olduğu söylenebilir?
] Yalnız !
D) I ve Ill
B) Yalnız III
O
E)Il ve Il
Deve ll
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2005 yılında Journal of Personality and Social Psychology'de ya- yımlanan bir araştırmada, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan in- sanların kişilikleri arasındaki belirgin farklılıklar belgelenebildi. Araştırma verilerine göre örneğin Avrupa kültürlerindeki yetiş- kinler, Asya kültürlerindeki yetişkinlere kıyasla yeni deneyimler elde etmeye daha açık insanlar. Öte yandan Kuzey Avrupa'daki- lerin Güney Avrupa'daki akranlarından daha vicdanlı oldukları bulgusuna ulaşıldı. 2017 yılında Journal of Research in Persona- lity'de yayımlanan bir başka araştırmada ise bu farklıların bazı- lanının izleri erken çocukluk dönemine kadar takip edilebildi. Gö- rünüşe göre ve şaşırılmayacak biçimde ebeveynlerin bu farklı- lıklarda bir rol sahibi olduğu gözlemlendi. Bu şekillendirmenin tam olarak nasıl gerçekleştiği üzerine yapılan güncel araştırma- ların verileri, bir yandan da Hollandalı psikolog Geert Hofste- de'nin 1970'lerde dünyanın farklı yerlerinden gelen IBM çalışan- larının iş memnuniyetini etkileyen faktörlerle de çapraz sorgu- ya tabi tutuldu. Bu parçaya göre insanın kişiliği üzerinde; 1. Kişinin bireysel olarak takındığı ana-baba rolü, II. Çocukluğun ilk yılları, II. Yaşamın sürdürüldüğü coğrafya Insurlarından hangilerinin etkili olduğu söylenebilir? ] Yalnız ! D) I ve Ill B) Yalnız III O E)Il ve Il Deve ll
11. Kumsal boyunca kuşlar yerlerini mandalara, mandalar sazlıklara,
sazlıklar denize sokulan ormana, balıkçı teknelerine ve beton bir
yola bırakıyor. Yol; bu bitmek bilmez kıyıya, kuma kalpler çizerek
birbirlerinin gönlünü alan çiftleri, kederli yalnızları, sahil bandının
hemen ardına dizilmiş yazlıkları getiriyor..Yazlıkların safları sıklaş-
tırıp boylarını uzattığı yerde kumsala "plaj" denmeye başlıyor. Bu
noktada yolun bir tarafında palmiye ağaçları, plajlar ve deniz; di-
ğer tarafında kafeler, restoranlar sıralanıyor.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
B) Soyutlaştırma yapılmıştır.
İnsan dışındaki varlıklara insan özelliği verilmiştir.
D) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır.
E) Yinelemelere yer verilmiştir.
7-C
8-E
9-D
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Kumsal boyunca kuşlar yerlerini mandalara, mandalar sazlıklara, sazlıklar denize sokulan ormana, balıkçı teknelerine ve beton bir yola bırakıyor. Yol; bu bitmek bilmez kıyıya, kuma kalpler çizerek birbirlerinin gönlünü alan çiftleri, kederli yalnızları, sahil bandının hemen ardına dizilmiş yazlıkları getiriyor..Yazlıkların safları sıklaş- tırıp boylarını uzattığı yerde kumsala "plaj" denmeye başlıyor. Bu noktada yolun bir tarafında palmiye ağaçları, plajlar ve deniz; di- ğer tarafında kafeler, restoranlar sıralanıyor. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. B) Soyutlaştırma yapılmıştır. İnsan dışındaki varlıklara insan özelliği verilmiştir. D) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır. E) Yinelemelere yer verilmiştir. 7-C 8-E 9-D
Gıdanın, döne dolaşa damarlarımızda kan hâline gelişi
Kültür, sahibinde fikir bünyesi hâline gelmiş bilgidir.
gibi... Kimse bize kilerindeki erzaki gösterip o ölçüde kan
sahibi olduğunu iddia edemez. Kimse de ansiklopedi
ezberlemekle kültürlü olmaz. Kültür, bilgi sahibi olmak
bilmediği şeylerin de bir çeşit âlimidir. Nasıl ki parası olan,
değil, bilme özelliğine ermektir. Bilme özelliğine'eren,
bilgilerin kaynağına ulaşmak için çabalamış ve bir dünya
satın almadığı şeylerin de bir çeşit sahibiyse... Bütün
üniversitelerde öğrenci, bir şeyi öğrenmekten çok nasıl
görüşüne varmış her insan kültürlüdür. Bunun içindir ki
öğrenileceğini öğrenir. Üniversite, öğrenme metotlarını
öğreten ocak.
1
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A örneklere yer verilmiştir.
B) Benzetme yapılmıştır.
C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Tanımlama yapılmıştır.
E) Açıklamaya başvurulmuştur.
16
13.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Gıdanın, döne dolaşa damarlarımızda kan hâline gelişi Kültür, sahibinde fikir bünyesi hâline gelmiş bilgidir. gibi... Kimse bize kilerindeki erzaki gösterip o ölçüde kan sahibi olduğunu iddia edemez. Kimse de ansiklopedi ezberlemekle kültürlü olmaz. Kültür, bilgi sahibi olmak bilmediği şeylerin de bir çeşit âlimidir. Nasıl ki parası olan, değil, bilme özelliğine ermektir. Bilme özelliğine'eren, bilgilerin kaynağına ulaşmak için çabalamış ve bir dünya satın almadığı şeylerin de bir çeşit sahibiyse... Bütün üniversitelerde öğrenci, bir şeyi öğrenmekten çok nasıl görüşüne varmış her insan kültürlüdür. Bunun içindir ki öğrenileceğini öğrenir. Üniversite, öğrenme metotlarını öğreten ocak. 1 Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A örneklere yer verilmiştir. B) Benzetme yapılmıştır. C) Tanık göstermeye başvurulmuştur. D) Tanımlama yapılmıştır. E) Açıklamaya başvurulmuştur. 16 13.
önüne ko
ni-klasik bir
pilar yıktını-
hşap yapı-
ahmut ve
ni bu yalı
marımlarla
ğı harem
amlı bir
iyle yer
Dalga-parçacık ikiliği, ışık ve elektronlar gibi hem
parçacık hem dalga özelliği taşıyan fiziksel yapı-
ları tanımlamakta kullanılan bir kavramdır.
II. 1905'te ilk olarak Albert Einstein, elde ettiği de-
neysel bulgulara dayanarak o zamana değin bir
elektromanyetik dalga türü olarak kabul edilen
ışığın, aynı zamanda parçacık benzeri bir yapıya
sahip olduğunu ya da kesikli enerji paketleri hâlin-
de kümeleştiğini gösterdi.
III. 1924'te ise Fransız Fizikçi Louis-Victor Broglie,
daha önceleri maddesel parçacıklar olarak ka-
bul edilen elektronların ve öteki parçacıkların,
aynı zamanda dalga özelliği gösterdiğini ve dalga
boyu ve frekans gibi özelliklerinin bulunduğunu
öne sürdü.
IV. Ertesi yıl da aynı olgunun dalga ve parçacık özel-
likleri arasındaki tümleyicilik ilişkisi tamamlandı.
V1927'de elektronların dalga yapısı deneysel ola-
rak saptandı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir?
BI ve IV
iziksel
özel- ANI ve V
onucu
min ve
D) II ve III
C) IV ve V
Eve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
önüne ko ni-klasik bir pilar yıktını- hşap yapı- ahmut ve ni bu yalı marımlarla ğı harem amlı bir iyle yer Dalga-parçacık ikiliği, ışık ve elektronlar gibi hem parçacık hem dalga özelliği taşıyan fiziksel yapı- ları tanımlamakta kullanılan bir kavramdır. II. 1905'te ilk olarak Albert Einstein, elde ettiği de- neysel bulgulara dayanarak o zamana değin bir elektromanyetik dalga türü olarak kabul edilen ışığın, aynı zamanda parçacık benzeri bir yapıya sahip olduğunu ya da kesikli enerji paketleri hâlin- de kümeleştiğini gösterdi. III. 1924'te ise Fransız Fizikçi Louis-Victor Broglie, daha önceleri maddesel parçacıklar olarak ka- bul edilen elektronların ve öteki parçacıkların, aynı zamanda dalga özelliği gösterdiğini ve dalga boyu ve frekans gibi özelliklerinin bulunduğunu öne sürdü. IV. Ertesi yıl da aynı olgunun dalga ve parçacık özel- likleri arasındaki tümleyicilik ilişkisi tamamlandı. V1927'de elektronların dalga yapısı deneysel ola- rak saptandı. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? BI ve IV iziksel özel- ANI ve V onucu min ve D) II ve III C) IV ve V Eve IV
Syküle-
Cevri
er ve
elmiş-
ukları
mek,
ardı.
bir
1.
cer
Dostları arasında, "balıkçı" diye anılan Cevat Şa-
kir, yaşamının büyük bölümünü eskiden Halikar-
nassos ya da Halikarnas denen Bodrum kentine,
denizcilere, balıkçılara adamış; Anadolu'nun uy-
garlık tarihindeki önemini ortaya koymuştur.
öy-
elirli III. Yemek masasının altına girip resim çizmek en
sevdiği uğraşlardandı.
II. Kendi başına oyunlar oynamayı seven bir çocuk-
tu; eline kalem, tebeşir, ne geçirirse duvarları yazı
ve resimlerle doldururdu.
IV. Halikarnas Balıkçısı'nın babası Mehmet Şakir
Paşa tarih yazarı bir Osmanlı veziriydi. Babasının
görevde bulunduğu Girit'te doğan Musa Cevat
Şakir, beş yaşında ailesiyle İstanbul'a geldi.
V. Daha sonra da yazarlık yaşamının yanı sıra resim
çalışmalarını da sürdürdü.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir?
A) ve III
B) ve V
Il ve IV
C) III ve IV
E) I ve V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Syküle- Cevri er ve elmiş- ukları mek, ardı. bir 1. cer Dostları arasında, "balıkçı" diye anılan Cevat Şa- kir, yaşamının büyük bölümünü eskiden Halikar- nassos ya da Halikarnas denen Bodrum kentine, denizcilere, balıkçılara adamış; Anadolu'nun uy- garlık tarihindeki önemini ortaya koymuştur. öy- elirli III. Yemek masasının altına girip resim çizmek en sevdiği uğraşlardandı. II. Kendi başına oyunlar oynamayı seven bir çocuk- tu; eline kalem, tebeşir, ne geçirirse duvarları yazı ve resimlerle doldururdu. IV. Halikarnas Balıkçısı'nın babası Mehmet Şakir Paşa tarih yazarı bir Osmanlı veziriydi. Babasının görevde bulunduğu Girit'te doğan Musa Cevat Şakir, beş yaşında ailesiyle İstanbul'a geldi. V. Daha sonra da yazarlık yaşamının yanı sıra resim çalışmalarını da sürdürdü. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) ve III B) ve V Il ve IV C) III ve IV E) I ve V
Dü-
ala-
ran
tları
den
şla-
rku
on-
du.
rak
attı.
erin
er-
iş-
nevi.com.tr
3. Suyu görür görmez aklı başından gitti. Ayaklarını
suya sokmak için büyük bir telaşla koştu. Kayalık
olduğundan tam uzanamadı ama bir nebze de olsa
ayaklarını sokabildi. Buz gibi su âdeta kanını dondur-
muştu. Sudan ayaklarını çekince doğruca kurulama-
ya gitti. Havluyla kuruladıktan sonra güneşe doğru
uzandı. Yemyeşil yüzeye başını koydu. Karıncaların
yüzünde gezindiğini hissetti ama rahatsız olmadı.
Eliyle karıncaları temizledi. Sonra üstünü toparlayıp
yürüyüşe devam etti. Bir uğultu duydu ötelerden. Ne
olduğunu merak etmedi çünkü oradan uzaklaşmak
üzereydi. Usul usul yürüdü ve çıktı kulvardan. Artık
şehirdeki işleri onu bekliyordu.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) İkilemeye yer verilmiştir.
Kişisel görüşler göze çarpmaktadır.
Öyküleyici anlatım ağır basmaktadır.
Olaylar bir devinim içerisinde aktarılmıştır.
Uzun cümlelerle anlatım güçlendirilmiştir.
ARZI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Dü- ala- ran tları den şla- rku on- du. rak attı. erin er- iş- nevi.com.tr 3. Suyu görür görmez aklı başından gitti. Ayaklarını suya sokmak için büyük bir telaşla koştu. Kayalık olduğundan tam uzanamadı ama bir nebze de olsa ayaklarını sokabildi. Buz gibi su âdeta kanını dondur- muştu. Sudan ayaklarını çekince doğruca kurulama- ya gitti. Havluyla kuruladıktan sonra güneşe doğru uzandı. Yemyeşil yüzeye başını koydu. Karıncaların yüzünde gezindiğini hissetti ama rahatsız olmadı. Eliyle karıncaları temizledi. Sonra üstünü toparlayıp yürüyüşe devam etti. Bir uğultu duydu ötelerden. Ne olduğunu merak etmedi çünkü oradan uzaklaşmak üzereydi. Usul usul yürüdü ve çıktı kulvardan. Artık şehirdeki işleri onu bekliyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) İkilemeye yer verilmiştir. Kişisel görüşler göze çarpmaktadır. Öyküleyici anlatım ağır basmaktadır. Olaylar bir devinim içerisinde aktarılmıştır. Uzun cümlelerle anlatım güçlendirilmiştir. ARZI