Anlatım Biçimleri Soruları

la beraber bina ötede yı çaldı ve elir gelmez madıklarını ula çok az den han- mlama 13. Reşat Nuri Güntekin natüralist boyutta yazdığı ro- manlarıyla tanınır. En ünlü romanı Çalıkuşu'dur. Di- ğer eserleri de onu o yapan önemli eserlerdir. Ça- lıkuşu ile ön plana çıkan yazar, öğretmen olması dolayısıyla birçok ili gezmiş olup bunu eserlerine de yansıtmayı başarmıştır. Eserlerinde realizm ve natü- ralizmin verdiği bir netlik, samimiyet söz konusudur. Edebiyatımızın öğretmen yazarlarındandır. Kalemi çok güçlüdür. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden han- gisidir? A Açıklama 210 B) Tartışma D) Öyküleme C) Betimleme E) Kıyaslama Kırlarda parkta bir vers de yür yordu vaşlıy bayag şey c 3. Bu p gisi A) E

17. Başarı, çok ve sık gülmek; çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak; içtenlikli eleş- tirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarma girişimlerine dayanabilmek; güzeli anlamak; başkalarında en iyiyi bulmak; sağlıklı bir çocukla, güzel bir bahçe ya da saygın durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek; hatta bir tek kişi bile olsa birilerinin siz yaşadığınız için rahat nefes aldı- ğını bilmektir. Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Başarı sizi tanıyan herkesin sevgi ve saygısını kazanmaktır. B) Başarının tek anlamı yoktur, başarı kişiye göre değişebilir. C) Başarı sağlıklı bir çocuğa sahip olmaktır. D) Akıllı insanların saygısını kazanmak başarıdır. E) Kötü arkadaşlardan uzak durmak başarıdır.

airt da- alı bir e yer Obi Irmağı, Kuzey Buz Denizi'ne döküldüğü yere kadar 3.650 km uzunluğundadır. II. Donmadığı zaman küçük yük gemileri ırmağı baştan sona geçebilir. Biya ve Katun ırmaklarının kaynağı Orta Asya'da Altay Dağlarındadır. 70g njal IN IV. En uzun kolu Kara İrtiş'le birlikte 5.411 km uzun- lukta olan Obi Irmağı'nın havzası 2.990.000 km²lik bir alan kaplar. V. Obi Irmağı, 645 km boyunca genellikle kuzeybatı ab yönünde akarak önemli bir bilim ve teknoloji mer- kezi olan Novosibirsk'ten geçer. VI. Trans Sibirya demir yolu Novosibirsk'te Obi Irmağı ile kesişir. - VII. Bu kentin yakınlarında zengin tarım ve hayvancı- lık bölgeleri vardır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir 5- bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? - A ve III BI ve III IV ve V C) III ve IV EXVI ve VII

1. 1. Norveç, Avrupa'nın kuzeyinde İskandinav Yarı- madası'nın kuzeyini ve batısını kaplar. II. III. Norveç Avrupa'nın beşinci büyük ülkesidir. Ne var ki çok dağlık olduğu için büyüklüğüne oranla nü- fusu çok azdır. Norveç'in komşu ülkeleri İsveç, Finlandiya ve Rusya'dır. IV. Kuzey Buz Denizi'nin kuzeyindeki Svalbard adalar grubu Barents Denizi'ndeki Ayı Adası, Grönland Denizi'ndeki Jan Mayen Adası ve Antarktika'da yer alan büyük Kraliçe Maud arazisi de Norveç'e bağlıdır. Norveç'in İsveç'le olan sınırını Kjölen adı verilen sıradağlar oluşturur. V. Ni VI. İskandinav Yarımadası tersine çevrilmiş ve or- tasında omurgası görülen kocaman bir gemiye benzer. VII. Norveç'in güneye doğru genişlediği yerde yüksek bir dağ kütlesi ve yaylalar yer alır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve V D) Vve VII car Kc VIII. Buradaki Jotunheimen'de 2.440 metreyi aşan Bir yükseklikleriyle ülkenin en büyük dağları olan Galdhöpiggen Glittertinden vardır. ve IV 1. Oka JII ve VI E) Vive VII III. sakla 20. Yerl çam Joh bul re la yo V. D a a Yuka

7. 1. Eflatun adıyla da bilinen Eski Yunan düşünürü Platon, Bati felsefesinin kurucularındandır. 1.) II. Platon, Atina'nın Peloponnesos Savaşı sonrasın- da uğradığı yenilginin yarattığı bunalım dönemin- de yetişti. III. Böylece çevresindeki dünya ile ilgili gerçekleri ir- delemeye ve açıklamaya yöneldi. IV. Demokrasi adına başa geçen yeni yöneticilerin adaletsizliği, bir zamanlar ilgi duyduğu siyasetten uzaklaşmasına ve kendini felsefeye adamasına neden oldu. Yaşamı boyunca hiçbir yazılı metin bırakmayan Eski Yunan düşünürü Sokrat'ın öğrenci ve dostu olan Platon, öğretmeninin çeşitli kişilerle giriştiği karşılıklı konuşma ve tartışmaları kâğıda döktü. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A ve II (B) I ve V Dve IV C) III ve IV E) Il ve V

ven Maud arazisi en adı verilen rilmiş ve or- bir gemiye erde yüksek nlamlı bir iriyle yer treyi aşan V. Bir İngiliz kâşif olan Sir Hary Johnston, Afrika'nın ağları olan Kongo Vadisi'nde garip bir hayvan yaşadığını öğ- renince bilim dünyasının tanımadığı bir canlı bu- labilmenin umuduyla 1890'ların sonlarına doğru yola çıktı. V. Daha sonra bu yeni türe yerel adı ile bulucusunun adından yararlanılarak Okapia jonhnstoni bilimsel adı verildi. VI 1. Okapi en ürkek hayvanlardan biridir. Öylesine iyi saklanır ki varlığı bilim insanları tarafından ancak 20. yüzyılın başında anlaşılabilmiştir. Syleye- Yerliler ona hayvanın derisinden parçalar verip çamurda bıraktığı ayak izlerini gösterdiler. III. Johnston tüm çabasına karşılık aradığı hayvanı bulamadı. Ama 1900'de yeniden gittiği Afrika'da canlı bir okapi yakalamayı başardı. A) Ive Ilk Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? B) Ive V Dll ve IV E) Il ve V Past Il ve IV MSH mila

3. Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbiri- nin aynı görünen iki resme baktığımızda, "Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüğü yerde bir cümle- nin altını çizerdik. Benzerlikler yanıltır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi var- dır? A) Alıntıdan yararlanma B) Açıklamaya başvurma Soyut kavramları somutlaştırma verwa D) Örneklere yer verme Koşul öne sürme 6 Tartışma 2015/YGS

+ ? 1. Avustralya'da yaşayan keseli memelilerin en ür- keklerinden biridir numbat. II. Yaklaşık 40 cm'lik uzunluğunun yarısına yakın bölümünü kuyruk oluşturur. III. Görünüşü sincap ile irice bir farenin özelliklerini taşır. IV. Postu kızıl kahverengi, uzun ve kıllı burnu sürekli kıpırtılı, kulakları dik, gözleri siyah ve badem biçi- mindedir. V. Sık tüylü kuyruğunu sincap gibi dik tutar. Gövdesinde enine beyaz ve koyu bantlar, yüzün- de beyaz ve siyah çizgiler bulunur. VI. Gündüzleri çevreyi koklaya koklaya dolaşarak termit yuvalarını arar. VII. Numbatin hemen hemen tek besin kaynağı ter- mitlerdir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? uma C) IIlve V A ve VI B) II ve IV CD) Il ve Vbne oyE) VI ve VII X

4. Üreme mevsiminin başlangıcı olan nisan, mayıs aylarında erkek bülbüller dişileri çiftleşmeye ça- ğırmak için ötmeye başlar. Bülbüller özellikle nemli yerlerdeki çalılarla kaplı korularda yuvalanır ve bu sık bitki örtüsünün ara- sında gizlenirler. VII. Bülbül, uzunluğu 15 santimetreyi biraz aşan, gövdesinin üst bölümleri koyu, alt bölümleri açık kahverengi, kanadı ve kuyruğu ise kızıl kahveren- gidir. Oldukça uzun süren bu ötüşlere dem çekme de- nir. Ardıç kuşlarıyla aynı familyadan olan bülbül, kışı Afrika'da geçirdikten sonra baharda üremek için Asya ve Avrupa'ya göç eder. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? B) II C) III D) IV ENV

35. Diyelim ki hava ansızın bozuyor, ardından müthiş bir yağ- mur başlıyor. Şimşekler, yıldırımlar belki de bir gün, bir gece sürüyor. Buna bir roman dersek, öykü bütün o fırtınalı gece- nin içinde bir ara çakan şimşeğin aydınlattığı bir alan olabilir ancak. Bunun için öykü yazmak, roman yazmaktan daha tehlikeli bir çabadır. Bu parçadan hareketle öykü ile ilgili olarak, 1. Romana göre daha zor yazılabilen bir türdür. II. Romandaki kadar ayrıntıya sahip değildir. III. Yazarların en çok tercih ettiği türdür. IV. Önemli ayrıntıları görmeyi gerektirir. V. Her yaştan insanın ilgisini çeker. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız II AXTI ve IV B) Yalnız IV C) I ve V E) I, II ve IV

7. Sevgi özcülükten başka bir şeydir mi demek istiyorum?.In- sanoğlunda ne vardır ki kökü özcülükte olmasın? Anamızla babamızı, kardeşlerimizle çocuklarımızı düşünürken, se- Verken de kendimizi düşünmüş, kendimizi sevmiş olmuyor muyuz? Hepimiz iki büyük korkunun, ölüm korkusu ile yal- uzlık korkusunun zincirlerine vurulmuş değil miyiz? Onları bir başımıza taşıyamadığımız için, onları unutabilmek için türlü işleri, türlü duyguları yaratmışız. Sevgi de kendimizi avutmak içindir. Seveceğiz, sevmeye inanacağız ki sevile- lim; yani bizi düşünen, ölmemizi istemeyen, bizim ölmemiz- den belki bizim kadar korkan kimseler bulunsun. Böylece korkularımızı birleştirirsek, önüne geçilmez diye titrediğimiz sona belki karşı koyar, onu hiç olmazsa geciktiririz. Hiçbiri elimizden gelmese de bari bizi ananlar, gerçek yaşamımız bittikten sonra da bizi düşüncelerinde yaşatacak, varlığımı- zı kendi varlıklarında sürdürecek kimseler olur. Bu paragraftan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Sevgi insanda var olan bencilliğin dışa vurum şeklidir. B) Sevginin temelinde öldükten sonra unutulma korkusu yer almaktadır. Insan en yakınında bulunan kişileri bir çıkar gözetmek- sizin sever. D) İnsanoğlu, öldükten sonra bile hatırlanmak, başkala- rının varlığında kendi varlığını sürdürmek düşüncesini taşır. 180 (0 E) Kimi duygular başka duyguların ortaya çıkmasında et- kili olabilirler. DAN 3

35. Portakal yağı, antiseptik özellikte olduğundan mikropların ve bakterilerin yaşaması ve yayılmasının önüne geçer. Bu bakımdan özellikle ağız ve boğaz yaralarının iyileşmesi için portakal yağı ile gargara yapılması veya bu yağın ağız çev- resindeki yaralara sürülmesi önerilir. Bu parçaya göre portakal yağının; tedavi edici özelliğinin olması, deri üzerinde kullanılabilmesi, yalnızca ağız ve boğaz yaralarında etkili olması özelliklerinden hangilerini taşıdığı söylenemez? x A) Yalnız+ B) Yalnız III etvett D) I ve III E) II ve III) Diğer sayfaya geçiniz.

Yolları / Anlatım Biçimleri l 3. Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbiri- nin aynı görünen iki resme baktığımızda, "Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüğü yerde bir cümle- nin altını çizerdik. Benzerlikler yanıltır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi var- dır? A) Alıntıdan yararlanma B) Açıklamaya başvurma Soyut kavramları somutlaştırma Heeware Örneklere yer verme DROP Koşul öne sürme ÖSYM SORULARI S - Tartışma 2015/YGS

inda eçler Ve n ilk 'nu inin erdi. zim zah ve ndi. zel 71 ari isi bir nohut kadar ufalmış olan gözlerini silmeye başladı. 2. Yaşlanan insanlar gerçekten geçmiş günleri arar- lar. Bu olguyu biliyorum. Ama şu düşüncem kesin: Yaşadığımız dünya kesin olarak kötülüğe -şidde- te- doğru gidiyor. Bunu dilemem. Ama gerçeği de yadsıyamam. Yazarken geçmişi, sizin deyişinizle "özlem yüklü" olarak anlatmak da istedim. Ama ede- biyat insanları barışçıl, olumlu, iyi yollara yöneltecek kadar güçlü değil. Düşünün 19. yüzyıl Rusya'sında ne büyük bir edebiyat birikimi vardı. Sonrasında Rusya halkı ne çileler çekti. Bu parçada asıl söylenmek istenen düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) İnsanların her geçen gün daha kötü duygulara kapıldığı B) Geçen güzel günlerin özlemle yad edildiği C) Bazı gerçeklerin insanı derinden etkilediği D) Edebî eserlerin bazı olumsuzlukları engelleyecek kadar etkili olamadığı E) Rus edebiyatının dünyaca ünlü romanlarının ol- duğu 23 4.

» Düşünceyi Geliştirme Yolları / Anlatım Biçimleri 13. Orhan Veli Kanık, kendisiyle yapılan ve öykülerinin top- landığı Hoşgör Köftecisi'nde yer alan söyleşide sanatla edebiyatı birbirinden ayırdığını söyler. Şiiri sanata sokar, öyküyü ise roman ve tiyatroyla birlikte edebiyata. Orhan Veli, "Fikir sanatta yer alamıyor ama edebiyat fikre daya- niyor." diye açıklar edebiyatla sanatın farkını. Ve şöyle de devam eder: "Bu itibarla edebiyatın halk kitlelerine bir şeyler söylemesi lazım. Okur ve yazarları halka doğru götüren bir edebiyat isterim. Yani edebiyatın çoğunluğa hitap etmesini istiyorum. Çoğunluk okuyup anlamalıdır." Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Alıntıya yer verilmiştir. B) Tanık gösterilmiştir. C) Dahminde bulunulmuştur. SAMSTAPSRED D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır. Wiesena 2016/YGS 14. Bu eser, insanın içine taş gibi oturan öykülerle dolu olma- sıyla ayrı bir yere sahip. Çoğunda olaylar doğrudan anla- tılmıyor; en çok da bu hâliyle öyküler, didaktik olmanın tuzağına düşmekten kurtuluyor. Yazarın öykülerindeki bazı noktaları kendince birlestiren okur metno dobil 15 ens Yayınları

10. Bir dilin kelimeleri, o dili konuşan insanların düşleri, hatıra- ları ve özlemleri değil midir? Böyle olduğu içindir ki konu- Aşurken kelimelerimizi dikkatle seçmeye çalışırız. Bakmayın kâğıt üzerinde kara kara dizildiklerine; onlar seslerden, seslerin işaretleri olan harflerden bir araya gelmiş küçük canlılardır. Seslerin, harflerin yan yana gelerek kelimeleri oluşturması sonra o kelimelerin insan denen varlığın bütün ruhunu aydınlatıveren sihirli anlamlara, cümlelere dönüşüp duyguları, dilekleri, özlemleri seslendirmesi başlı başına mucizevi bir şey olmalıdır. Onların bizde çağrıştırdıklarıdır aslolan, sadece kulağımıza çalınan sesin tınısı değildir. Kelimelerin esprisi de burada gizlidir.500 Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Kelimeler, seslerin bir araya getirdiği sihirli nağmelerdir. B) İnsan için en iyi iletişim aracı dildir. Kelimeler, dilin yapı taşlarıdır. D) Hayattaki mucizelerden biri de kelimelerin oluşumudur. E) Kelimeler, insanların duygu ve düşlerinin şekil almış ifadesidir.