Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Bir spor merkezinde gençlere spor yapmayı özendirmek adına 1-30 Aralık'ta 8-18 yaşlarındaki öğrencilere
yüzme, pilates, voleybol, basketbol ve jimnastik dallarında ücretsiz kurslar düzenlenecektir. Yüzme kursu
10 Aralik, pilates 10-15 Aralık, basketbol ve voleybol 16-26 Aralık, jimnastik ise 27-30 Aralık'ta ya-
pılacaktır. Yüzmeye 8 yaş ve üzeri kız ve erkekler, pilatese her yaş grubundan öğrenciler, basketbola 15 yaş
ve üzeri erkekler, voleybola 12 yaş ve üzeri kızlar, jimnastiğe ise 9 yaşından küçük kız ve erkek öğrenciler
kablabilecektir.
Bu kurslara katılması beklenen öğrencilerle ilgili verilen bilgiler şöyledir:
. Songül, 11 Aralık'ta şehir dışına çıkacaktır ve herhangi bir kursa katılmak isteyen 15 yaşında bir öğrenci-
dir.
• like, yüzme kursuna katılmak isteyen 7 yaşında bir öğrencidir.
• Gülbeyaz, 19 yaşında olan ve voleybol kursuna katılmak isteyen bir öğrencidir.
Zeynep, 15 Aralık'ta şehir dışından dönecek olan 13 yaşında bir öğrencidir.
Ender, 8 yaşındadır, basketbol ya da yüzmeye katılmak istemektedir.
Verilenlerden hareketle aşağıdakilerden hangisinde öğrenci ve kurs eşleştirmesi kesinlikle söylenebilir?
B) ilke-jimnastik
C) Ender-yüzme
A) Songül-pilates
D) Gülbeyaz-voleybol
.
GAMA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bir spor merkezinde gençlere spor yapmayı özendirmek adına 1-30 Aralık'ta 8-18 yaşlarındaki öğrencilere yüzme, pilates, voleybol, basketbol ve jimnastik dallarında ücretsiz kurslar düzenlenecektir. Yüzme kursu 10 Aralik, pilates 10-15 Aralık, basketbol ve voleybol 16-26 Aralık, jimnastik ise 27-30 Aralık'ta ya- pılacaktır. Yüzmeye 8 yaş ve üzeri kız ve erkekler, pilatese her yaş grubundan öğrenciler, basketbola 15 yaş ve üzeri erkekler, voleybola 12 yaş ve üzeri kızlar, jimnastiğe ise 9 yaşından küçük kız ve erkek öğrenciler kablabilecektir. Bu kurslara katılması beklenen öğrencilerle ilgili verilen bilgiler şöyledir: . Songül, 11 Aralık'ta şehir dışına çıkacaktır ve herhangi bir kursa katılmak isteyen 15 yaşında bir öğrenci- dir. • like, yüzme kursuna katılmak isteyen 7 yaşında bir öğrencidir. • Gülbeyaz, 19 yaşında olan ve voleybol kursuna katılmak isteyen bir öğrencidir. Zeynep, 15 Aralık'ta şehir dışından dönecek olan 13 yaşında bir öğrencidir. Ender, 8 yaşındadır, basketbol ya da yüzmeye katılmak istemektedir. Verilenlerden hareketle aşağıdakilerden hangisinde öğrenci ve kurs eşleştirmesi kesinlikle söylenebilir? B) ilke-jimnastik C) Ender-yüzme A) Songül-pilates D) Gülbeyaz-voleybol . GAMA
Zihinsel seçimler özellikle ahlaksal seçimlerinizle ken-
dini özdeşleştirir. Eğer hayata dair doğru çıkarımlar
yapan biriyseniz ahlaki seçimlerinizde başarılı olabi-
lirsiniz. Ahlaki seçimlerinde başarısız olan kişiler par-
çalanmış zihinlerle etrafındakilerin kendilerini yanlış
tanımalarına neden olacaktır. Ahlaki seçimler düşünce
tarzlarına göre de değişiklik gösterebilir. Düşünce tarzı
gelişmiş bireyler seçimlerinde kimseden yardım talep
etmezler. Yapacakları işlerinde daima bağımsız hare-
ket ederler. Bencillik olarak düşünülmemesi gereken
bu süreç sadece ahlaki seçimlerde ön plana çıkacak-
tır. Birey ahlaki seçimleri sonrası yine toplumla hareket
etmeye devam edecektir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Ahlaki seçimlerini bencillik temeli üzerine kuranla-
rin düşünce tarzları gelişmiştir.
Kişilerin sizi istediğiniz gibi tanımamalarında ahlaki
süreç önemlidir.
Zihinsel seçimler, kendini ahlaki seçimler dışındaki
Seçimlerle de bir tutabilir.
Düşünce tarzları her zaman ahlaki süreçleri etkile-
yen en önemli unsur olmuştur.
Ahlaki seçimlerin başarıya ulaşmasında tercihlerin
büyük önemi vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Zihinsel seçimler özellikle ahlaksal seçimlerinizle ken- dini özdeşleştirir. Eğer hayata dair doğru çıkarımlar yapan biriyseniz ahlaki seçimlerinizde başarılı olabi- lirsiniz. Ahlaki seçimlerinde başarısız olan kişiler par- çalanmış zihinlerle etrafındakilerin kendilerini yanlış tanımalarına neden olacaktır. Ahlaki seçimler düşünce tarzlarına göre de değişiklik gösterebilir. Düşünce tarzı gelişmiş bireyler seçimlerinde kimseden yardım talep etmezler. Yapacakları işlerinde daima bağımsız hare- ket ederler. Bencillik olarak düşünülmemesi gereken bu süreç sadece ahlaki seçimlerde ön plana çıkacak- tır. Birey ahlaki seçimleri sonrası yine toplumla hareket etmeye devam edecektir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Ahlaki seçimlerini bencillik temeli üzerine kuranla- rin düşünce tarzları gelişmiştir. Kişilerin sizi istediğiniz gibi tanımamalarında ahlaki süreç önemlidir. Zihinsel seçimler, kendini ahlaki seçimler dışındaki Seçimlerle de bir tutabilir. Düşünce tarzları her zaman ahlaki süreçleri etkile- yen en önemli unsur olmuştur. Ahlaki seçimlerin başarıya ulaşmasında tercihlerin büyük önemi vardır.
ve buna
avsinin
düstr
4.
Son bir iki yılın dergilerini karıştırdığımızda; "soyut, anlaşıl-
mayan imge yığını şiirler yazıldığı" eleştirisiyle karşılaşıyo-
ruz. Şairlerin söylemindeyse şiirin sezgilerle yazılabileceği
görüşü egemen. Daha da ileri gidersek gizli de olsa top-
lumcu şiir modası geçmiş bir akım olarak değerlendiriliyor.
Toplumcu imge bir yana, soyutluk-somutluk kargaşasında
imgenin ne olduğunun tam anlaşılmadığı görülüyor. Şiirde
derinlik, toplumculuk veya bireyciliğe taraf olma şeklinde
algılanıyor. Oysa bir şiir kimi, nasıl anlattığına bakılmadan
yalnız şiir olduğu için sevilmelidir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Toplumsal konuların şiirde imgelerle anlatması zordur.
B) Siirin bireysel veya toplumsal olması değil, nitelikli ol-
ması önemlidir.
Soyut şiirleri toplumun anlayıp yorumlaması düşünüle-
mez.
D) Siirdeki tartışmanın temelinde birey-toplum ilişkisi yat-
maktadır.
E Bir şiirin konusu kadar üslubunun da önemli olduğu
gözden kaçırılmamalıdır.
5.
demik-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ve buna avsinin düstr 4. Son bir iki yılın dergilerini karıştırdığımızda; "soyut, anlaşıl- mayan imge yığını şiirler yazıldığı" eleştirisiyle karşılaşıyo- ruz. Şairlerin söylemindeyse şiirin sezgilerle yazılabileceği görüşü egemen. Daha da ileri gidersek gizli de olsa top- lumcu şiir modası geçmiş bir akım olarak değerlendiriliyor. Toplumcu imge bir yana, soyutluk-somutluk kargaşasında imgenin ne olduğunun tam anlaşılmadığı görülüyor. Şiirde derinlik, toplumculuk veya bireyciliğe taraf olma şeklinde algılanıyor. Oysa bir şiir kimi, nasıl anlattığına bakılmadan yalnız şiir olduğu için sevilmelidir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal konuların şiirde imgelerle anlatması zordur. B) Siirin bireysel veya toplumsal olması değil, nitelikli ol- ması önemlidir. Soyut şiirleri toplumun anlayıp yorumlaması düşünüle- mez. D) Siirdeki tartışmanın temelinde birey-toplum ilişkisi yat- maktadır. E Bir şiirin konusu kadar üslubunun da önemli olduğu gözden kaçırılmamalıdır. 5. demik-
n sirt
cisi,
isi
v. 7
sonra
ettin
eskin
unlu-
anış-
şiiriyle
yü-
1
atır,
rtarır,
uta-
atılı
ive-
inde
V.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C)-Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) Öneri nitelikli cümleler kullanılmıştır.
E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
(20 Alışkanlıklar, basmakalıp sözler en derin gerçeklerin
anlamını, en güzel duyguların ürpertisini unutturabilir.
Bunları yeniden canlandırmak, yeniden yaşatmak için
sanatçı olmak gerekir. Ancak şairler, milyonlarca yıllık
güneşin ışığını, bize yeni açmış binbir renkli bir çiçeğin
parıltısı gibi gösterebilirler. Yunus'un söyleyişiyle, her
gün yeniden doğan şairler olmasaydı insanlık; öğrenil-
miş, ezberlenmiş gerçeklerin kabuğu içinde sıkışıp
kalacaktı.
5
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Abartmaya başvurma
B) Yinelemelere yer verme
C) Koşul öne sürme
D) Yansız bir söyleme dayanma
E) Tanık göstermeden yararlanma
Zorlanıyoruz
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
n sirt cisi, isi v. 7 sonra ettin eskin unlu- anış- şiiriyle yü- 1 atır, rtarır, uta- atılı ive- inde V. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C)-Benzetmeden yararlanılmıştır. D) Öneri nitelikli cümleler kullanılmıştır. E) Kişileştirmeye başvurulmuştur. (20 Alışkanlıklar, basmakalıp sözler en derin gerçeklerin anlamını, en güzel duyguların ürpertisini unutturabilir. Bunları yeniden canlandırmak, yeniden yaşatmak için sanatçı olmak gerekir. Ancak şairler, milyonlarca yıllık güneşin ışığını, bize yeni açmış binbir renkli bir çiçeğin parıltısı gibi gösterebilirler. Yunus'un söyleyişiyle, her gün yeniden doğan şairler olmasaydı insanlık; öğrenil- miş, ezberlenmiş gerçeklerin kabuğu içinde sıkışıp kalacaktı. 5 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Abartmaya başvurma B) Yinelemelere yer verme C) Koşul öne sürme D) Yansız bir söyleme dayanma E) Tanık göstermeden yararlanma Zorlanıyoruz Diğer sayfaya geçiniz.
(1) Farklı insanlarla tanışmak, yepyeni esin
kaynakları bulmak için şehrin göbeğindeki bu
eski eve taşındım. (II) Evin duvarları, pencereleri
çok eskiydi ama bunlar eve hoşuma giden bir
sıcaklık ve şirinlik katıyordu. (III) Ziyaretime
gelen her arkadaşım sanki sözleşmiş gibi "Burayı
da nereden buldun? Diğer evin daha yeniydi
buradan." dedi. (IV) Haklıydılar aslında çünkü
diğer evima daha yeniydi ama burası kadar
sıcak değildi. (V) Öte yandan eve ilk taşındığım
zamanlarda odanım içine dolan araba ve insan
seslerine de alıştım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede amaç anlamı vardır.
B) II. cümlede bir beğeni söz konusudur.
III. cümlede hayıflanma anlamı vardır. -
D) IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
E) V. cümlede kanıksama söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Farklı insanlarla tanışmak, yepyeni esin kaynakları bulmak için şehrin göbeğindeki bu eski eve taşındım. (II) Evin duvarları, pencereleri çok eskiydi ama bunlar eve hoşuma giden bir sıcaklık ve şirinlik katıyordu. (III) Ziyaretime gelen her arkadaşım sanki sözleşmiş gibi "Burayı da nereden buldun? Diğer evin daha yeniydi buradan." dedi. (IV) Haklıydılar aslında çünkü diğer evima daha yeniydi ama burası kadar sıcak değildi. (V) Öte yandan eve ilk taşındığım zamanlarda odanım içine dolan araba ve insan seslerine de alıştım. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede amaç anlamı vardır. B) II. cümlede bir beğeni söz konusudur. III. cümlede hayıflanma anlamı vardır. - D) IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. E) V. cümlede kanıksama söz konusudur.
$
anı
36. Eski kelimeleri seviyorum. Yenilerin yerine değil, yeni-
lerin yanı sıra... Deyimleri, atasözlerini, dil oyunlarını da
seviyorum. Sırça köşklerde konuşulan steril bir kültür de-
ğildir edebiyat; hiçbir kıymeti yok hayata eldivensiz do-
kunamadıkça, sokağa taşmadıkça. Kelime uydurmaya
da karşı değilim. Zorlarsın dilin sınırlarını, kendi sınırlarını
aşarsın. Cemil Meriç şöyle demişti: "Kamus bir ülkenin
namusudur." Şimdi kamus deyince boş boş bakıyorlar,
anlamını bilmiyorlar ki sözün özüne varsınlar. Biz çok
kelime yitirdik. Pek çok güzel kelime... Yitirdiğimiz her
kelimeyle beraber de incelik ve zarafet kaybettik. Ne çok
kelime dışladık dilimizden, binken bir ettik. Eskiden daha
güzel mektuplar yazardık. Her şey gibi mektuplarımızı da
kuruttuk.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Alıntılamadan yararlanılarak ele alınan düşünce ge-
liştirilmiştir.
B Devrik ve eksiltili cümleler kullanılarak samimi bir üs-
lup oluşturulmuştur.
C) "Edebiyatın toplumdan soyutlanmaması gerektiği"
görüşü ortaya konmuştur.
LD
D) Kelime dağarcığının daralması"na yönelik düşünce-
ler eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
E "Dildeki söz varlığının geliştirilmesine yönelik yapılan
çalışmalar" yansız bir söyleme dayandırılarak değer-
lendirilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
$ anı 36. Eski kelimeleri seviyorum. Yenilerin yerine değil, yeni- lerin yanı sıra... Deyimleri, atasözlerini, dil oyunlarını da seviyorum. Sırça köşklerde konuşulan steril bir kültür de- ğildir edebiyat; hiçbir kıymeti yok hayata eldivensiz do- kunamadıkça, sokağa taşmadıkça. Kelime uydurmaya da karşı değilim. Zorlarsın dilin sınırlarını, kendi sınırlarını aşarsın. Cemil Meriç şöyle demişti: "Kamus bir ülkenin namusudur." Şimdi kamus deyince boş boş bakıyorlar, anlamını bilmiyorlar ki sözün özüne varsınlar. Biz çok kelime yitirdik. Pek çok güzel kelime... Yitirdiğimiz her kelimeyle beraber de incelik ve zarafet kaybettik. Ne çok kelime dışladık dilimizden, binken bir ettik. Eskiden daha güzel mektuplar yazardık. Her şey gibi mektuplarımızı da kuruttuk. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Alıntılamadan yararlanılarak ele alınan düşünce ge- liştirilmiştir. B Devrik ve eksiltili cümleler kullanılarak samimi bir üs- lup oluşturulmuştur. C) "Edebiyatın toplumdan soyutlanmaması gerektiği" görüşü ortaya konmuştur. LD D) Kelime dağarcığının daralması"na yönelik düşünce- ler eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmıştır. E "Dildeki söz varlığının geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar" yansız bir söyleme dayandırılarak değer- lendirilmiştir.
19. Edebiyat akımlarının gelişimine bakıldığında bu akım-
ların salt edebiyata özgü olmadığı, genel bir sanat-
akımı olarak geliştiği görülür. Üstelik hemen hepsi,
genelde doğdukları çağın toplumsal yapısının, bu ya-
pıya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojilerinin ürünüdür.
O yüzden aydınlar, yazıncılar, genç kuşak sanatçıları
baskıcı dönemlerde, savaş gibi önemli koşullarda yeni
akımların oluşumuna önderlik ederler. Yazınsal ve sa-
natsal akımların çıkışında bu savaşımcı, atılımcı, yön-
lendirici amaç ve ruh egemendir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Sanat akımlarının birbirleriyle etkileşim kurarak
gelişim gösterdiğine
B) Aydınların, baskıcı dönemlerde yeni akımların
ortaya çıkmasına liderlik ettiklerine
D)
Sanatsal akımların, sanatçıların baskıya karşı di-
renme, yol gösterme araçları olduğuna
Aydınların dünyayla ilgili eleştirilerini akımlarla
ortaya koyduklarına
Sanatın her dalında, ortaya çıktığı dönemin ideo-
lojisini yansıtan akımlar olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Edebiyat akımlarının gelişimine bakıldığında bu akım- ların salt edebiyata özgü olmadığı, genel bir sanat- akımı olarak geliştiği görülür. Üstelik hemen hepsi, genelde doğdukları çağın toplumsal yapısının, bu ya- pıya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojilerinin ürünüdür. O yüzden aydınlar, yazıncılar, genç kuşak sanatçıları baskıcı dönemlerde, savaş gibi önemli koşullarda yeni akımların oluşumuna önderlik ederler. Yazınsal ve sa- natsal akımların çıkışında bu savaşımcı, atılımcı, yön- lendirici amaç ve ruh egemendir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Sanat akımlarının birbirleriyle etkileşim kurarak gelişim gösterdiğine B) Aydınların, baskıcı dönemlerde yeni akımların ortaya çıkmasına liderlik ettiklerine D) Sanatsal akımların, sanatçıların baskıya karşı di- renme, yol gösterme araçları olduğuna Aydınların dünyayla ilgili eleştirilerini akımlarla ortaya koyduklarına Sanatın her dalında, ortaya çıktığı dönemin ideo- lojisini yansıtan akımlar olduğuna
TÜRKÇE
22. Metroya bindim, ayaktaydım ve merakla kitabı okuyor.
kanalları; en r
dum: Yalnızlık Ölümden Çok. Romanın üçüncü sayfası. 23. Televizyon izle
na geldiğimde -ara ara yaşadığım bir hisle- gözlerimin
kafa boşluğumun önünde bir baraj kapağı gibi durdu.
ğunu ve bu kez göz sularımın onları yıkıp geçeceğini
hissettim. Oysaki değil bir metro dolusu insanın önü, bir
dostumun karşısında bile ağlamayı sevmem; gururdan
öte, bunu karşımdakine bir yük görürüm. Bu yetmezmiş
gibi hâlime, bir de kitapta anlatılan erkeklik ya da doğru
deyişle "erkek olmanın gerekliliklerine" çarpan sert giriş
ekleniyordu ve benim için o metroda ayaküstü ağlamak
sanki raylara zincirlenip kitapla birlikte parçalanmak de-
mekti. O yüzden kapattım kitabı orada.
gelen sayfala
lerde yalnızc
daha şanslıy
ta, toplu taş
evde biriler
çümseyen
hâlinizde
kırırlar yüz
gömülme
bu yüzde
bir şeyle
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilen-
lerden hangisi yanlıştır?
Öykülemeye başvurulmuştur.
Benzetmeden yararlanılmıştır.
Bir yargının gerekçesi verilmiştir.
Devrik cümleye yer verilmiştir.
Pekiştirmeli sözcüklere yer verilmiştir.
sadece
Vaktimi
lüksüm
nimiza
Bu pa
1.
II.
III.
IN
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE 22. Metroya bindim, ayaktaydım ve merakla kitabı okuyor. kanalları; en r dum: Yalnızlık Ölümden Çok. Romanın üçüncü sayfası. 23. Televizyon izle na geldiğimde -ara ara yaşadığım bir hisle- gözlerimin kafa boşluğumun önünde bir baraj kapağı gibi durdu. ğunu ve bu kez göz sularımın onları yıkıp geçeceğini hissettim. Oysaki değil bir metro dolusu insanın önü, bir dostumun karşısında bile ağlamayı sevmem; gururdan öte, bunu karşımdakine bir yük görürüm. Bu yetmezmiş gibi hâlime, bir de kitapta anlatılan erkeklik ya da doğru deyişle "erkek olmanın gerekliliklerine" çarpan sert giriş ekleniyordu ve benim için o metroda ayaküstü ağlamak sanki raylara zincirlenip kitapla birlikte parçalanmak de- mekti. O yüzden kapattım kitabı orada. gelen sayfala lerde yalnızc daha şanslıy ta, toplu taş evde biriler çümseyen hâlinizde kırırlar yüz gömülme bu yüzde bir şeyle Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilen- lerden hangisi yanlıştır? Öykülemeye başvurulmuştur. Benzetmeden yararlanılmıştır. Bir yargının gerekçesi verilmiştir. Devrik cümleye yer verilmiştir. Pekiştirmeli sözcüklere yer verilmiştir. sadece Vaktimi lüksüm nimiza Bu pa 1. II. III. IN
O
Bir sürü yazar ve her türden eser okumak, maymun iştah
higi gösterir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümledeki altı
çizili sözle aynı anlamda bir ifade kullanılmıştır?
A) Teknolojideki değişim ve gelişim, hayatın her alanında
kendini göstermektedir.
8) Fikirlerindeki sabitliği, hayatı boyunca çevresi tarafın-
dan hiç hoş karşılanmamıştı.
Her gelişinde, bizi ve çocuklan mutlu eden haberler
ve hediyeler getirdi.
D) Sesindeki iniş çıkışlardan bugünkü işlerinin ters gitti-
ğini anlamış, kendisine hiçbir şey soramamıştık.
Kendine verilen her işten çabucak sıkılır, sorumlulu-
gunda olmasına rağmen işleri yarım bırakırdı.
?????
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
O Bir sürü yazar ve her türden eser okumak, maymun iştah higi gösterir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümledeki altı çizili sözle aynı anlamda bir ifade kullanılmıştır? A) Teknolojideki değişim ve gelişim, hayatın her alanında kendini göstermektedir. 8) Fikirlerindeki sabitliği, hayatı boyunca çevresi tarafın- dan hiç hoş karşılanmamıştı. Her gelişinde, bizi ve çocuklan mutlu eden haberler ve hediyeler getirdi. D) Sesindeki iniş çıkışlardan bugünkü işlerinin ters gitti- ğini anlamış, kendisine hiçbir şey soramamıştık. Kendine verilen her işten çabucak sıkılır, sorumlulu- gunda olmasına rağmen işleri yarım bırakırdı. ?????
L
G
S
3
Deneme
31. Okumayı sevmede okunan ilk kitapların önemli katkısının
olduğu tartışmasız bir gerçektir. Okunan ilk kitap veya ki-
taplarla okumaya karşı olumlu ya da olumsuz düşünceler
oluşur. Bu ilk düşünceler, bireyin iyi bir okuyucu olmasında
etkilidir. Bunun için çocuklara okutulacak ilk kitapların iyi
belirlenmesi gerekmektedir. Görüşlerine başvurduğumuz
üniversite öğrencileri genelde ilk okudukları kitapları hatırla-
dıklarını ifade etmişlerdir. Bunların başında, Vurun Kahpeye,
Elveda Buhara, Şeker Portakalı, Pinokyo, Suç ve Ceza gibi
eserler ile çeşitli hikâyeler ve dinî kitaplar bulunmaktadır.
Okuma alışkanlığı kazanma konusunda yahut okuma biçimi-
nin belirlenmesi hususundaki ailenin model olma yönünü çok
önemli buluyorum. Bir çocuğun kafasında kitap okuyan bir
anne, bir baba ya da ağabey bile çok etkili olabiliyor. Benim
annem ilkokul mezunu olmasına rağmen, yatmadan önce
elinde kitap olduğu hayali vardır zihnimin bir yerinde. Benim
de kitap okumayı sevmemin sebebi o galiba.
Bu parçadan çıkarılacak kapsamlı düşünce aşağıdaki-
lerden hangisinde verilmiştir?
A) Kitap okuma alışkanlığı belirli bir dönemde kazanılabilen
bir alışkanlıktır.
B) Okuma alışkanlığında en etkili unsur aile bireylerinin
okumaya karşı yaklaşımlarıdır.
C) Çocuğun kitap okuyup okumamasını belirleyen en
önemli faktör okunan ilk kitaplardır.
D) ilk okunan kitapların niteliği okuma alışkanlığının edinil-
mesinde önemli bir paya sahiptir.
E) Okumayı sevmede ebeveynlerin ve okunan ilk eserlerin
önemli bir etkisi söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
L G S 3 Deneme 31. Okumayı sevmede okunan ilk kitapların önemli katkısının olduğu tartışmasız bir gerçektir. Okunan ilk kitap veya ki- taplarla okumaya karşı olumlu ya da olumsuz düşünceler oluşur. Bu ilk düşünceler, bireyin iyi bir okuyucu olmasında etkilidir. Bunun için çocuklara okutulacak ilk kitapların iyi belirlenmesi gerekmektedir. Görüşlerine başvurduğumuz üniversite öğrencileri genelde ilk okudukları kitapları hatırla- dıklarını ifade etmişlerdir. Bunların başında, Vurun Kahpeye, Elveda Buhara, Şeker Portakalı, Pinokyo, Suç ve Ceza gibi eserler ile çeşitli hikâyeler ve dinî kitaplar bulunmaktadır. Okuma alışkanlığı kazanma konusunda yahut okuma biçimi- nin belirlenmesi hususundaki ailenin model olma yönünü çok önemli buluyorum. Bir çocuğun kafasında kitap okuyan bir anne, bir baba ya da ağabey bile çok etkili olabiliyor. Benim annem ilkokul mezunu olmasına rağmen, yatmadan önce elinde kitap olduğu hayali vardır zihnimin bir yerinde. Benim de kitap okumayı sevmemin sebebi o galiba. Bu parçadan çıkarılacak kapsamlı düşünce aşağıdaki- lerden hangisinde verilmiştir? A) Kitap okuma alışkanlığı belirli bir dönemde kazanılabilen bir alışkanlıktır. B) Okuma alışkanlığında en etkili unsur aile bireylerinin okumaya karşı yaklaşımlarıdır. C) Çocuğun kitap okuyup okumamasını belirleyen en önemli faktör okunan ilk kitaplardır. D) ilk okunan kitapların niteliği okuma alışkanlığının edinil- mesinde önemli bir paya sahiptir. E) Okumayı sevmede ebeveynlerin ve okunan ilk eserlerin önemli bir etkisi söz konusudur.
Papatyalar ve karasinekler gibi çok bol bulunan baz hay
van ve bitkiler hiç olmazsa günümüzde yok olma tehlikely
le karşı karşıya değildir. Ama sayılan son derece azalm
birçok hayvan ve bitki türü vardir. Bu canhlar soyu azalan
ya da soyu tükenme tehikosi gösteren törter olarak
Yaşamın başladığı günden bu yana her zaman soyu azalan
bile.
Bazen ender bulunan türler yeniden çoda
tarak yok olmaktan kurtulurken bazı türler de yeryüzünden
tümüyle
mtir. Eskiden ben az bulunduğu bilinen ban
türler
olma
ise yok olm
bitki ve hayvanlar
sorunu, gittikçe daha çok türün var olma savaşı vermesi ve
yok olmanın eşiğindedir. Günümüzün
yok olmasid
audir. Bu durum temel olarak bizim suçumuzdur.
Insanlar çoğaldıkça ve yeteneklerini
meden kullandıkça yok olan hayvan ve bitki sayı artrouştur
doğal dengelen gözet
Temiz hava, toprak ve su çoğu canliran temel
lerini oluşturur. Ama çöplerimiz, fabrika atıklarımız, motoriu
taşıtlarımızla çevremizi kirletiyoruz. Bitki ve hayvanların da
yaşayacak yere gereksinimleri vardu. Ama hızla artan nüfu
sumuzun yarattığı baskıyla doğal alantan yollara, tadafara,
fabrikalara ve kentiere dönüştürüyoruz
gereksinim
ksinim
Rüştü BAYINDIR
atlik barindiniyor olması ajagudablierden
siyle açılanabili
Aj Papatya ve karasinek gibi baki ve böceksen
nunla tükenmemesiyle
Insanterin doğays kirletmelerine rağmen tips
rün insanlar sayesinde varligini sürdürmeye
C) Temel gereksinimlerin türlerin yok olmas
neden olmasıyla
Dj Insan nüfusunun artmasına karşılık türlerin de
göstermesiyle
Nadie bulunan kimi türler tekrar sürerken kim
rin timamen yok olmasıyla
abu?
Bu parçadan hareketle hayvan ve bitki türlerinin
kaybolmasındaki ana etken aşağıdakilerden ha
gisidir?
A) Insanların, çevreden yararlanmak adına her ge
fazlaca kullanmak istemesi
B) Insanların kimi davranışlarında doğal sistemi g
ardı etmeleri
C) Iosan nüfusunun artmasi sonucu doğal yapan
alanlarının azalması
D) Doğal alanların kentleşme nedeniyle yok olma
hayvanların alanını daraltması
insanların yapám alanlarının hayvan ve bilk
göre yeterli olması
www.pelihankitobew.com
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Papatyalar ve karasinekler gibi çok bol bulunan baz hay van ve bitkiler hiç olmazsa günümüzde yok olma tehlikely le karşı karşıya değildir. Ama sayılan son derece azalm birçok hayvan ve bitki türü vardir. Bu canhlar soyu azalan ya da soyu tükenme tehikosi gösteren törter olarak Yaşamın başladığı günden bu yana her zaman soyu azalan bile. Bazen ender bulunan türler yeniden çoda tarak yok olmaktan kurtulurken bazı türler de yeryüzünden tümüyle mtir. Eskiden ben az bulunduğu bilinen ban türler olma ise yok olm bitki ve hayvanlar sorunu, gittikçe daha çok türün var olma savaşı vermesi ve yok olmanın eşiğindedir. Günümüzün yok olmasid audir. Bu durum temel olarak bizim suçumuzdur. Insanlar çoğaldıkça ve yeteneklerini meden kullandıkça yok olan hayvan ve bitki sayı artrouştur doğal dengelen gözet Temiz hava, toprak ve su çoğu canliran temel lerini oluşturur. Ama çöplerimiz, fabrika atıklarımız, motoriu taşıtlarımızla çevremizi kirletiyoruz. Bitki ve hayvanların da yaşayacak yere gereksinimleri vardu. Ama hızla artan nüfu sumuzun yarattığı baskıyla doğal alantan yollara, tadafara, fabrikalara ve kentiere dönüştürüyoruz gereksinim ksinim Rüştü BAYINDIR atlik barindiniyor olması ajagudablierden siyle açılanabili Aj Papatya ve karasinek gibi baki ve böceksen nunla tükenmemesiyle Insanterin doğays kirletmelerine rağmen tips rün insanlar sayesinde varligini sürdürmeye C) Temel gereksinimlerin türlerin yok olmas neden olmasıyla Dj Insan nüfusunun artmasına karşılık türlerin de göstermesiyle Nadie bulunan kimi türler tekrar sürerken kim rin timamen yok olmasıyla abu? Bu parçadan hareketle hayvan ve bitki türlerinin kaybolmasındaki ana etken aşağıdakilerden ha gisidir? A) Insanların, çevreden yararlanmak adına her ge fazlaca kullanmak istemesi B) Insanların kimi davranışlarında doğal sistemi g ardı etmeleri C) Iosan nüfusunun artmasi sonucu doğal yapan alanlarının azalması D) Doğal alanların kentleşme nedeniyle yok olma hayvanların alanını daraltması insanların yapám alanlarının hayvan ve bilk göre yeterli olması www.pelihankitobew.com
pero ninieignari nebyellglid pimnsin
Beş yüz metre kadar ötede bir tepenin başındaki davar
1
9.
D) IV.
E) V.
JIL
LA
çobanı durmuş, dalgın dalgın tarlaya bakıyordu.
Hey sesleri, içinden bir yerlerini sızlatıyordu çobanın.
||
12
Toplamaya çalıştığı sürüyü unuttu bir ara. Çobanlık ırgatlık-
lemus ulloveb
giminid mela chv
tan beterdi ıssız kırlarda. Adam dağ başında insan yüzüne
hasret kalıyordu.
This Depop sy
V
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
[ures100 alle somoy
lerden hangisi söylenemez? monexiob sibuy ne
neb A) 1. cümlede sayı sıfatıyla kurulan sifat tamlaması vardır.
tamlaması vardır.
İkileme zarf görevinde kullanılmıştır.
B) II. cümlede ünlem türündeki bir sözcük ad göreviyle
kullanılmıştır.
Do
C) III. cümlede isim-fiil ve sıfat-fiile yer verilmiştir.
D) IV. cümlede geniş zaman hikâyesiyle çekimli bir fiil bu-
lunmaktadır. siblinebles ööünsö
MO
E) V. cümlede birden çok belirtisiz isim tamlaması vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
pero ninieignari nebyellglid pimnsin Beş yüz metre kadar ötede bir tepenin başındaki davar 1 9. D) IV. E) V. JIL LA çobanı durmuş, dalgın dalgın tarlaya bakıyordu. Hey sesleri, içinden bir yerlerini sızlatıyordu çobanın. || 12 Toplamaya çalıştığı sürüyü unuttu bir ara. Çobanlık ırgatlık- lemus ulloveb giminid mela chv tan beterdi ıssız kırlarda. Adam dağ başında insan yüzüne hasret kalıyordu. This Depop sy V Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- [ures100 alle somoy lerden hangisi söylenemez? monexiob sibuy ne neb A) 1. cümlede sayı sıfatıyla kurulan sifat tamlaması vardır. tamlaması vardır. İkileme zarf görevinde kullanılmıştır. B) II. cümlede ünlem türündeki bir sözcük ad göreviyle kullanılmıştır. Do C) III. cümlede isim-fiil ve sıfat-fiile yer verilmiştir. D) IV. cümlede geniş zaman hikâyesiyle çekimli bir fiil bu- lunmaktadır. siblinebles ööünsö MO E) V. cümlede birden çok belirtisiz isim tamlaması vardır.
yrı olarak belli ka-
zılan duygu ve dü-
llanılan bir düzya-
ş, gelişme ve so-
pçadan geçmiştir,
lelerin hangileri
maz?
B) II. ve III.
D) III. ve IV.
12. (1) Dünyadaki ilk yazar, kitabını tamamlar tamam-
lamaz tenkitçi ile kütüphaneciyi bulmuş karşısın-
da; biri hemen kötülemiş eseri, öteki alıp saklamış.
(II) Bir mizahçı böyle diyor. (III) Tenkit, Batı dilleri-
ne Yunancanın armağanı. (IV) Kelimenin aslı kriti-
kos: hüküm vermek. (V) Tenkitçinin sözlükteki ta-
rifi: "güzelliklerini veya kusurlarını sergilemek için
edebiyat veya sanat eserlerini inceleyen kimse."
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci
paragraf hangi cümle ile başlar?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E)V.
müzde
Anadolu ins:
ramanlarını
güzel ülkeni
sevgi kardes
yaşamalıdır
Yukarıdaki
den sonra
içimize atar
dediği gibi
lesinin get
A) I.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
yrı olarak belli ka- zılan duygu ve dü- llanılan bir düzya- ş, gelişme ve so- pçadan geçmiştir, lelerin hangileri maz? B) II. ve III. D) III. ve IV. 12. (1) Dünyadaki ilk yazar, kitabını tamamlar tamam- lamaz tenkitçi ile kütüphaneciyi bulmuş karşısın- da; biri hemen kötülemiş eseri, öteki alıp saklamış. (II) Bir mizahçı böyle diyor. (III) Tenkit, Batı dilleri- ne Yunancanın armağanı. (IV) Kelimenin aslı kriti- kos: hüküm vermek. (V) Tenkitçinin sözlükteki ta- rifi: "güzelliklerini veya kusurlarını sergilemek için edebiyat veya sanat eserlerini inceleyen kimse." Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf hangi cümle ile başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V. müzde Anadolu ins: ramanlarını güzel ülkeni sevgi kardes yaşamalıdır Yukarıdaki den sonra içimize atar dediği gibi lesinin get A) I.
2.
(1) Eski Türk edebiyatında mistik, metafizik unsur-
ların sıkça kullanıldığını biliyoruz. (II) Devler, cinler,
periler ile büyüdük biz. (III) Bu masalları anlatan ih-
tiyar adam şimdi yok tabii. (IV) Çocukluğumuzda
okuduğumuz masal kitapları bir yana; bu metafi-
zik motifler sözlü kültürde kulaktan kulağa aktarı-
lir, dinleyiciler bunları biraz da korkuyla dinlerler-
di. (V) Ancak, sözlü kültür ile Batılılaşma projesinin
bir parçası olan roman sanatı arasında olumlu an-
lamda bir ilişkinin hiçbir zaman kurulamamış olma-
si, belki de benzer düşsel bir Türk edebiyatının ge-
lişmesini engelledi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B) II.
C) III. D) IV.
E)V.
sine adi!!!
zarın nasıl ilerlediğini
zey okura da yönelikti
ni bilmek için, genelli
Örnek yazarı tanıma
rekir, belli öyküleri is
Bu parçadan aşağ
maz?
A) Her okurun meti
B) Yazarı keşfetm
C) Öykülerin nasıl
D) Bazı öykülerim
bilir.
E) Metinler okur
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Eski Türk edebiyatında mistik, metafizik unsur- ların sıkça kullanıldığını biliyoruz. (II) Devler, cinler, periler ile büyüdük biz. (III) Bu masalları anlatan ih- tiyar adam şimdi yok tabii. (IV) Çocukluğumuzda okuduğumuz masal kitapları bir yana; bu metafi- zik motifler sözlü kültürde kulaktan kulağa aktarı- lir, dinleyiciler bunları biraz da korkuyla dinlerler- di. (V) Ancak, sözlü kültür ile Batılılaşma projesinin bir parçası olan roman sanatı arasında olumlu an- lamda bir ilişkinin hiçbir zaman kurulamamış olma- si, belki de benzer düşsel bir Türk edebiyatının ge- lişmesini engelledi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V. sine adi!!! zarın nasıl ilerlediğini zey okura da yönelikti ni bilmek için, genelli Örnek yazarı tanıma rekir, belli öyküleri is Bu parçadan aşağ maz? A) Her okurun meti B) Yazarı keşfetm C) Öykülerin nasıl D) Bazı öykülerim bilir. E) Metinler okur
32. Oktay Rifat, şiirimizin diri ve okur kitlesini koruyabilen
pek az şairinden biri. Ne yapıp edip şiirin yeni olanak-
larını gözden geçiriyor. Diyebiliriz ki yalnız onun şiir-
lerini izleyerek şiirimizin geçirdiği aşamaları görmek
mümkün. Bundan, onun Türk şiirindeki bütün akımlara
öncülük ettiğini ileri sürdüğüm sanılmasın. Ben şunu
diyorum: Son yirmi beş yılda şiirimizden genişlemesi-
ne bir kesit alınca Oktay Rifat'ın keskin, oynak ve tu-
tarlı şiir beğenisi hep ya dorukta ya da doruğa yakın bir
yerlerde kalıyor. Şiirlerinde sürekli işleyen bir şiir dili ve
yapısı göze çarpıyor.
Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenebilir?
A) Durağan bir şiir anlayışı yoktur.
B) Okurları şaşırtan anlam oyunları yapmaktadır.
C) Toplumsal temalardan uzak durmaktadır.
D) Edebiyat akımlarına mesafeli durmuştur.
E) Yoğun ve kapalı bir söyleyişi vardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Oktay Rifat, şiirimizin diri ve okur kitlesini koruyabilen pek az şairinden biri. Ne yapıp edip şiirin yeni olanak- larını gözden geçiriyor. Diyebiliriz ki yalnız onun şiir- lerini izleyerek şiirimizin geçirdiği aşamaları görmek mümkün. Bundan, onun Türk şiirindeki bütün akımlara öncülük ettiğini ileri sürdüğüm sanılmasın. Ben şunu diyorum: Son yirmi beş yılda şiirimizden genişlemesi- ne bir kesit alınca Oktay Rifat'ın keskin, oynak ve tu- tarlı şiir beğenisi hep ya dorukta ya da doruğa yakın bir yerlerde kalıyor. Şiirlerinde sürekli işleyen bir şiir dili ve yapısı göze çarpıyor. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) Durağan bir şiir anlayışı yoktur. B) Okurları şaşırtan anlam oyunları yapmaktadır. C) Toplumsal temalardan uzak durmaktadır. D) Edebiyat akımlarına mesafeli durmuştur. E) Yoğun ve kapalı bir söyleyişi vardır. Diğer sayfaya geçiniz.
cevaplayınız.
Bir bilgiyi bilgisayar aracılığıyla işleyip düzenleyerek kâğıt
üzerinde basılı bir metin hâline getirme işlemine sözcük
işlem ya da metin işlem denir. Bu işlemin gerçekleştirildi-
ği donanım ise sözcük işlemci olarak adlandırılır. Modern
yazı makinelerinin bazılarında bu tür bir işlemi yapmak
olanaklıdır ama bugün sözcük işlemler büyük ölçüde yazı
makinelerinin yerini almıştır. Bir sözcükişlemcinin başlıca
parçaları şunlardır: Yazı makinesindekine benzeyen ama
daha çok tuşu bulunan bir klavye, yazılanı göstermeye ya-
rayan bir görüntü birimi ya da ekran, metnin kâğıt üzerine
basılmasına yarayan bir yazıcı, metnin ve başka bilgilerin
yüklenmesi ve saklanmasında bir ya da daha çok disk sü-
rücü. Bilgisayar genellikle klavye içine yerleştirilir. Ama bazı
donanımlarda göstericinin içinde bulunur. Sözcük işlemci-
lerle yazı makinesinin tüm işlevleri yerine getirilebilir ama
buna ek olarak metin basılı hâle getirilmeden önce değiştiri-
lebilir, düzeltilebilir ve ileride kullanılmak üzere magnetik bir
diske kaydedilerek saklanabilir. Sözcük işlemcilerin bazıları
yalnızca sözcük işlem için kullanılabilir ama başka işlemler
için de kullanılabilen bilgisayarlara yüklenen bir programla
işleyen sözcük işlemciler de vardır. Piyasada çok sayıda
sözcük işlem programı vardır; evlerde ve küçük iş yerlerin-
de, mikrobilgisayarlara yüklenen bu programlardan yararla-
nılır. Yalnızca sözcük işlem işlevi gören makinelerin belleği
çoğunlukla daha geniştir ve bu makineler daha hızlı işler,
dolayısıyla çok daha pahalıdır. Bu tür makineler genellikle
büyük iş yerlerinde kullanılır.
Rüştü BAVINDIR
www.pelikankitabevi.com.tr
zcük işlemcilerin değişik amaçlarla kull
leceği,
bilgisayarın klavye içine yerleştirilmediğinin de ol-
duğu,
III. sözcük işlemcilerin yazı makinesinin yaptıklarının
fazlasını yapabildiği,
IV. sadece sözcük işlem yapan makinelerin kullanı
mının sınırlı yerler olduğu
bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız IV
C) I ve II
E) Yalnız II
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisin
ulaşılabilir?
A) Sözcük işlemcilerin donanımları sayılırken merke
ze alınan kavram yazıcı olmuştur.
B) Sözcük işlemcilerin yazı makineleriyle kıyaslanma
si konusunda bir artıları bulunmamaktadır.
Sözcük işlemciler verilerin düzeltilmesi, değiştine
bilmesi gibi özellikleriyle ün yapmıştır.
D) Sözcük işlem için üretilen programın kullanıld
mekânlar bellidir.
E) Sözcük işlemcilerin kaydettiklefi, sadece magne
alanlarda kullanılabilir.
www.pelikankitabevi
Stres
bir ma
zorlan
söz ko
miş ve
biri olr
na gü
koştur
ayıran
önemi
çok hi
değild
hastal
dan bi
her çe
kimyas
gelenl
sinav
rültüsü
kırgınl
uyum
mek ic
ve solu
organl
olduğu
kasları
billiner
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
cevaplayınız. Bir bilgiyi bilgisayar aracılığıyla işleyip düzenleyerek kâğıt üzerinde basılı bir metin hâline getirme işlemine sözcük işlem ya da metin işlem denir. Bu işlemin gerçekleştirildi- ği donanım ise sözcük işlemci olarak adlandırılır. Modern yazı makinelerinin bazılarında bu tür bir işlemi yapmak olanaklıdır ama bugün sözcük işlemler büyük ölçüde yazı makinelerinin yerini almıştır. Bir sözcükişlemcinin başlıca parçaları şunlardır: Yazı makinesindekine benzeyen ama daha çok tuşu bulunan bir klavye, yazılanı göstermeye ya- rayan bir görüntü birimi ya da ekran, metnin kâğıt üzerine basılmasına yarayan bir yazıcı, metnin ve başka bilgilerin yüklenmesi ve saklanmasında bir ya da daha çok disk sü- rücü. Bilgisayar genellikle klavye içine yerleştirilir. Ama bazı donanımlarda göstericinin içinde bulunur. Sözcük işlemci- lerle yazı makinesinin tüm işlevleri yerine getirilebilir ama buna ek olarak metin basılı hâle getirilmeden önce değiştiri- lebilir, düzeltilebilir ve ileride kullanılmak üzere magnetik bir diske kaydedilerek saklanabilir. Sözcük işlemcilerin bazıları yalnızca sözcük işlem için kullanılabilir ama başka işlemler için de kullanılabilen bilgisayarlara yüklenen bir programla işleyen sözcük işlemciler de vardır. Piyasada çok sayıda sözcük işlem programı vardır; evlerde ve küçük iş yerlerin- de, mikrobilgisayarlara yüklenen bu programlardan yararla- nılır. Yalnızca sözcük işlem işlevi gören makinelerin belleği çoğunlukla daha geniştir ve bu makineler daha hızlı işler, dolayısıyla çok daha pahalıdır. Bu tür makineler genellikle büyük iş yerlerinde kullanılır. Rüştü BAVINDIR www.pelikankitabevi.com.tr zcük işlemcilerin değişik amaçlarla kull leceği, bilgisayarın klavye içine yerleştirilmediğinin de ol- duğu, III. sözcük işlemcilerin yazı makinesinin yaptıklarının fazlasını yapabildiği, IV. sadece sözcük işlem yapan makinelerin kullanı mının sınırlı yerler olduğu bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız IV C) I ve II E) Yalnız II Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisin ulaşılabilir? A) Sözcük işlemcilerin donanımları sayılırken merke ze alınan kavram yazıcı olmuştur. B) Sözcük işlemcilerin yazı makineleriyle kıyaslanma si konusunda bir artıları bulunmamaktadır. Sözcük işlemciler verilerin düzeltilmesi, değiştine bilmesi gibi özellikleriyle ün yapmıştır. D) Sözcük işlem için üretilen programın kullanıld mekânlar bellidir. E) Sözcük işlemcilerin kaydettiklefi, sadece magne alanlarda kullanılabilir. www.pelikankitabevi Stres bir ma zorlan söz ko miş ve biri olr na gü koştur ayıran önemi çok hi değild hastal dan bi her çe kimyas gelenl sinav rültüsü kırgınl uyum mek ic ve solu organl olduğu kasları billiner