Anlatım Biçimleri Soruları

TYT / TÜRKÇE Ď 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türk romancılığında tarihsel romanlar yazmak modası yeniden büyük bir rağbet görmeye başladı. Bunların bazı- ları, tarihsel olayları gerçeğe bağlı kalarak, kurmacayı sınırlı tutarak işliyor. Bazıları, birtakım tezleri okuyucuya kabul ettirmek için bu alana yöneliyor. Bazıları ise tarihsel olayların etrafında gizemli, merak kamçılayıcı, "tarihsel polisiye" tarzına yöneliyor. Popüler yazarlarımızdan Ahmet Umit, "tarihsel polisiye" türünü çok kullanan bir romanci- mızdır. Sadece Sultanı Öldürmek adlı romanı değil daha önceki Bab-ı Esrar, Patasana, Kavim romanları da tarihsel gerçeğin bir hayli uzağında tarihsel gerçekleri bir hareket noktası yapıp ilgi çekecek kurmacalarla ilerleyen eserlerdir. Onun romanlarında sinemanın hareketli kesitlerini andıran bir devinimsellik, bir değişkenlik göze çarpar. 1980'li yılla- rin Moskova'sını anlattığı Kar Kokusu ise önemli tarihsel gerçeklere tanıklıklar içerir. Ahmet Ümit, popüler olma özel- liğini korumanın yolu olarak gördüğü için polisiye roman turune israrla yöneliyor. 37. Bu parçada sözü edilen sanatçının tarihsel polisiye roman türüne yönelmesinin asıl gerekçesi aşağıdaki- lerden hangisidir? A Kitlelerce tanınırlığını koruma istediği B) Tarih konusunu çok sevmesi C) Tarihsel gerçeklere ışık tutmak amacı D) Kendi tezlerini benimsetmek arzusu E) Tarihsel konuları işlemenin moda olması

19. Bir diğer önemli sahneyse bizi Fahri'nin çocukluğu- na götürüyor. Üç sokak ötelerinde oturan Ruhat Ha- nim, kocası ve oğlu Ahmet'le birlikte misafirliğe gel- diklerinde Fahri ve Ahmet çocuk odasında neredeyse gerçek hayatın bir provasını yapıyorlar. Ders çalışma bahanesiyle başlayan oyun tıpkı gerçek hayatta ol- duğu gibi aniden kazananlarla kaybedenlerin oldu- ğu bir savaşa dönüşüveriyor. Ahır Dağı, Hırs Tepe- si, Kazanç Bölgesi gibi hayalî mevzilerde sürdürülen bu hayalî savaşta da sonuç değişmiyor ve Fahri yü- zünden çok önemli bir zaferi kaybettiği için sinirle- nen Ahmet onu oyunbozanlıkla suçlayarak annesi- ne şikâyet etmeye gidiyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? Tartışmacı anlatım vardır. BY Benzerlik ilişkisinden yararlanılmıştır. Öykülemeye başvurulmuştur. DY Çoğullaştırmadan yararlanılmıştır. E Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. YILDIZ TEKNİK Temel Yeterlilik Testi

I. Ağlayan çocuk posteri, bu toplumun kötü yazgı- sını sevme çabasındaki yeni bir dönemin haber- cisiydi. II. 80'lerde yaşanan "acı çekme" patlamasının ilk örneklerinden biridir bu. gerçekten III. Küçük Emrah'ın rol aldığı yine o yıllarda çekilen "Boynu Bükükler" filmi de imgeyi pekiştirmiş ol- malı. hakikaten, sonuç olarak IV. Nitekim "acıların çocuğu" kavramı da adını, 80'lerin ortalarında bir çocuk sarkıcının -Küçük Emrah'ın aynı adla filme çekilen şarkısından aldı. V. Böylece Türk toplumu adil olmayan bir dünyanın karşısında kendini bir kez daha çocuk konu- munda buldu. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? AXI ve III D) III ve IV BT ve V C) II ve IV ÈXIV ve V

h Paraf Yayınları rida birakılmostr C) Varoluşçuluk felsefesine göre insanin sorunlar karyainda d diği tavir, onun karakterini oluşturur. D) Varoluşçuluk felsefesi insan varliginin tehlike içinde bulun duğu duygusuna yol açmiştir. E) Varoluşçuluk maddi ve manevi çöküntü içinde bulunan in- sanlığın yeni bir arayışından doğmuştur. dolu bir dünya 32. Kitap bütün zorluklarına rağmen hayata nasıl tutunulması gerek- tiğini anlatan, fazla uzun olmayan bir eser aslında. En ilginç ta- rafı da kitabın gerçek bir yaşanmışlık hikâyesi olması. Çok anla- şılır ve sürükleyici bir dille yazılmış olan roman, özellikle çocuk ve gençlere çok şey katıyor. Yazar birinci ağızdan, çektiği fizik- sel acıları, bunalımları, çocukluğunun saf sevincini, hayal kırık- lıklarını, inancını, aşkını, kıskançlıklarını, kederini anlatıyor. I. Otobiyografik özellikler taşıdığına IIKısa sürede kaleme alındığına Anlatımda yapaylıktan kaçınıldığına IV. Okura yol gösteren özellikler barındırdığına Bu parçadan sözü edilen kitapla ilgili olarak yukarıdakiler- den hangilerine ulaşılamaz? A) I ve II D) II ve IV B) I ve III E) III ve IV C) II ve III

CARRETE 17. Denemecinin bütün yazdıklarında alttan alta akan, gelişen bir görüşü, hiç değilse bir bakışı olması gerekir. Deneme- den denemeye o görüş zenginleşecek, o bakış daha bir ortaya çıkacaktır. Ünlü deneme yazarlarına baktığımızda hepsinin ayrı ayrı bir ya da birkaç noktada kutuplaştıklarını görürüz. Sözgelimi Pascal'da yalın, açık seçik bir anlatım, La Fontaine'de hınzır bir doğa duygusu, Voltaire'de eleşti- rel bir eğlence, Gide'de bir içtenlik utkusu vardır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi ikisi ağır basmaktadır? A) Örneklendirme - Tanık Gösterme B) Açıklama - Örneklendirme C) Tartışma - Tanımlama D) Betimleme - Örneklendirme E) Karşılaştırma - Örneklendirme

3. Eserlerimin ilk baskısı 300.000 satmıştı. İkinci bas- kıdaysa 400.000 sattı. Eserlerimin temasını değiş- tirdikçe daha çok sattığını gördüm. Üçüncü baskıda 700.000 en büyük hedefim. Olacağına inanıyorum. Yeter ki emek harcayım. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) Benzetme B) Tanımlama C) Tanık Gösterme D) Kişileştirme EX Sayısal verilerden yararlanma Seçeneklerde Korgiafting olsay on covoy 235 ne otur

Paragraf 0. Içsel liderlik günümüzde merak uyandıran liderlik türleri arasında yer almaktadır. Tarih boyunca önemli başarılara imza atan insanların pek çoğunun içsel liderlik özelliğine sahip oldukları görülmektedir. Günümüzde ise kendi kendine liderlik yapabilme becerisi artık sadece üstün yetenekleri olanlarda değil sıradan insanlarda da aranır olmuştur. Buna bağlı olarak içsel liderlik giderek daha fazla merak uyandıran bir konu haline gelmiştir. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir? 2 A) İçsel liderlik kavramıyla ilgili nasıl bir durağanlık söz konusudur? B) Geçmişten bugüne içsel liderliğe bakış açısında hangi değişimler ortaya çıkmıştır? C) Içsel lider olmak için yapılması gerekenler nelerdir? D) Liderlik becerisini edinmede toplumsal tutumlar etkili midir? E) Içsel liderliğin diğer liderlik türlerinden başlıca farklan nelerdir?

9. Çocukluğum, doğası çılgınca zengin bir yörede geç- ti. Çayırları, kır çiçekleriyle dolu yaban elmalıklarını unutamıyorum. Derin meşe içleri, kaygan dere taşla- rı, mavi ağaç yosunları... Onlar, benim kanıma karış- mış. Onları düşünmek bile soluğumu kesiyor. Onla- rin şiirimde yer bulmaması mümkün mü? Şiir, şairin yaşadıklarının bir yansıması değil mi? Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Doğayı sevmek şair olmanın bir gereğidir. B) Şairin yaşadığı ortam, şiirinde kendine yer bulur C) Şairi şiirin içeriği konusunda yönlendirmek doğru değildir. D) Çocukluk anıları her şairin şiirinde vardır. E) Güzel bir çevre, şair için iyi bir malzemedir.

1. Konu Testi Insanlar arasında en büyük tehlikenin güven proble- mi olduğunu düşünüyorum. Güvensizliğin ön plana çıktığı yerlerde insanlar arasında anlaşmazlıkların arttığı görülmektedir. En yakın komşumuza bir bakın problemler içinde. İşte en büyük problemleri de yine güven. Bu problem aşıldığı müddetçe her şey düze- lecektir. A) Öyküleme C) Örnekleme Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? 2 B) Benzetme D) Kişileştirme E) Karşılaştırma

8. Her yaz Assos'a gidenler, bazı akşamüstleri bir beyaz arabanın kıyıya indiğini görürler. Taş binanın yanına, çi- çeklerin ardına park eder araba. Sürücü, yetmiş yaşla- rinda bir şairdir. Eşiyle, denize bakan ahşap masalardan birine oturur. Çekinmeyin, yaklaşın o masaya ve dinleyin. Günümüzde edebiyatın ve hayatın hâlâ gerçek ve güzel olduğuna inanmak ister misiniz? Bizimle doğrudan ko- nuşan, soylu, onurlu yeryüzünün hâlâ yaşanacak bir yer olduğuna somut bir kanıt ister misiniz? Yaklaşın binlerce dizeyi yazan bu bilgenin yanına bir merhaba için. Size ke- sinlikle gülümseyecektir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Söyleşi havası vardır. B) İnsana özgü nitelik cansız varlığa aktarılmıştır. C) Betimleyici cümlelere yer verilmiştir. D) Sorular yoluyla, anlatılan kişiyle ilgili bilgi verilmeye çalışılmıştır E) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır.

7. (I) Yer ve zaman, öyküde de romanda da önemli iki öge- dir. (II) Bunlardan zaman ögesi iki yönlü bir özellik göste- rir. (III) Birincisi, bir eylemin içinde geçtiği, geçeceği ya da geçmekte olduğu süredir. (IV) Öykünün ya da romanın yapısı, kompozisyonu irdelenirken zaman ögesi, terimsel anlamıyla bu bağlamda düşünülür. (V) Bu da anlatımın ne kadar önemli olduğunu gösterir. (VI) Zaman ögesinin bir de tarihsel boyutu vardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II. C) IV B) III. neb D) V. E) VI.

İstanbul Boğazı'nın altından geçecek Marmaray için hazırlanan proje kapsamında tarihî yarımadada kazıl- ması en kolay yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu. Zira 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette olan Lykos Deresi'nin denize döküldüğü bu alanın zaman içinde dolduğu sanılıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Buranın, tarihî yarımadanın güneyindeki altı limandan biri olan Theodosius olduğu anlaşıldı. Bu yüzden Marmaray çalışmalarının yapıldığı bölge, Türkiye'nin en büyük arkeolojik kazı alanı hâline geldi. Bulunan batıkların sayısı yönünden bu antik liman, birinci sıraya yerleşti. Liman, yelkenlileri, anforaları ve Eleutherius'un heykeliyle birlikte, ço- ğunluğa göre Lykos Deresi'nin getirdiği alüvyonlarla zamanla, kimine göreyse tsunami birdenbire karanlığa gömüldü. Vurulan her kazma, çalışmaları, nefes kesen bir arkeolojik maceraya dönüştürüyor. Ayrıca kazı yapılan bölgenin kuzeyinde bir kilise, batısında bir Bizans yapısı, surun altında ise bir dehliz bulundu. nedeniyle 68. Bu parçada Yenikapı'yla ilgili olarak aşağıdakile- rin hangisine değinilmemiştir? A) Eskiden ne olarak kullanıldığına B) C) Tahminlerin yanlış çıktığına D) E) Çıkarılan buluntuların neler olduğuna Çalışmaların kaç yılda tamamlanacağına v En çok kalıntının çıkarıldığı antik liman olduğuna

D) Hastalıkların, yakalanmadan tespit edilebilece- ğine E) Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastaların, farklı yollarla tedavisinin yapılabileceğine 64. 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. 1 Kitap, tutkunları için bambaşka bir dünyadır. Onlar edindikleri her kitapla aslında duvarlarına bir tuğla daha koyar, kendilerine yeni duvarlar örerler. Kütüp- haneleri, artık evlerinin bir bölümü değil, merkezi olmuştur. Onlarınki, kendi evlerinde bir tutsaklık, vazgeçemedikleri bir bağımlılıktır. Kitap biriktirmeyi aşırıya vardıranların, başkalarıyla ortak bir yaşam sürdürmesi de zordur, bakış açıları farklıdır. Kitap tutkunu olmayan biri için kütüphane "düşman böl- gesi" olduğundan kitap tutkunları genelde yalnız ya- şamayı tercih eder. 1. Kütüphane Tuğla III. Kitap IV. Ev Bu parçada yukarıdakilerin hangileri arasında benzetme yapılmıştır? A) I. ile II. B) I. ile IV D) II. ile IV. C) II. ile III. E) III. ile IV.

alması malıydı. gitti. İlk asında üş son ştirme benzetne l Gözlerimin önünde dağ gibi adam eriyip gitti. Yapı- lacak pek bir şey kalmamıştı. Koskoca adam ne ol muştu da adeta yok olmuştu? Hangi hastalıktı onu hayattan koparan. 10. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) Betimleme C) Tanık Gösterme 234 E) Kıyaslama B) Benzetme D) Kişileştirme

16. Şair babalar, kız ya da erkek çocukları için çokça şiir yazmışlardır. Bizim edebiyatımız, bu alanda hatırı sayılır zenginlikler içermektedir Saymaya başladığımızda Tev- fik Fikret, Nâzım Hikmet, Recaizade Mahmut Ekrem gibi yüzlerce ad bir çırpıda aklımıza gelir. Fakat şair evlatla- rin, anneleri için değilse de babaları için aynı cömertliği gösterdiklerini göremiyoruz. Gerçekten de anneler için yazılmış başlı başına bir şiir hazinesi vardır. Peki neden bu böyledir? Anne, sevginin, sevecenliğin, yumuşaklığın; baba, katılığın, otoritenin simgesi olduğundan mı? Sani- rım önemli ölçüde neden budur. Otorite ve sertlik, gerek- sinim duyulan, yerine göre güven ve-ren özellikler olsa da şiirle pek bağdaşmazmış gibi görünüyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Tartışmacı bir havası vardır. B) Açıklama yapılmıştır. Tanımdan yararlanılmıştır. D) Abartmaya başvurulmuştur. Karşılaştırma yapılmıştır.

TYT / TÜRKÇE B 4. (1) Cemal Süreya'nın sözünü anımsarsan "Şair, edası olan kişidir." demişti. (II) Şairlerin böyle edalı olması yadırgana- cak bir şey değil. (III) Kimi bu edayı içe dönük tutumuyla kimi toplumsal yanıyla kimi de bireysel hünerleriyle edinme- ye çalışır. (IV) Burada önemli olan, şairin bu edayi kimliğine ne denli uydurup uyduramadığıdır. (V) Şairlik, hazır elbise gibi alıp giyebileceğiniz bir şey değildir çünkü. Bu parçadaki numaralanmış eümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle, içinde tanım cümlesi olan doğrudan anlatımlı bir cümledir. B) II. cümlede kişisel bir düşünce ifade edilmiştir. C) III. cümlede bir konuda farklı tutumlar olduğu dile geti- rilmiştir. D) IV. cümlede bir koşul öne sürülmüştür. E) V. cümle, kendinden önceki cümlenin gerekçesi duru- mundadır.