Anlatım Biçimleri Soruları

A A) Kişileştirme C) Karşılaştırma A 16. Sporun fizyolojik faydalarının yanı sıra ruhsal fayda- ları da var. Bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar; spor yapmayanların yapanlara oranla depresyona gir- me ihtimalinin daha yüksek, kendilerine güvenlerinin de daha az olduğunu gösteriyor. Bilim insanları bunu, spor yaparken beyinde endorfin denen ve salgılandığında insanı rahatlatan hormonların devreye girmesine bağ- lıyor. Yani bir anlamda beyin, spor yapmayı bu şekilde ödüllendiriyor. Bazı kişilerin spora çok önem vermesinin sebebi de bu. Türkçe Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? E) Benzetme B) Açıklama D) Örnekleme rionan yalan, gerçeğe dönüşür." sözü, Nazi chhels'e atfedilir ve pro- bilmek

25. (1) Solucan delikleri sadece evrendeki iki farklı bölgeyi birbirine bağlamaz. (II) Aynı zamanda iki farklı evreni de birbirine bağlayabilir. (III) Benzer bir şekilde, bazı bilim adamları, solucan deliğinin bir ağzı belirli bir şekilde hareket edebilseydi zamanda yolculuğun Solucan delikler gerçekleşebileceğini savunmaktadır. (IV) Fakat İngiliz Kozmolog Stephen Hawking, böyle bir yolculuğun gerçekleşemeyeceğini savunmuştur. henüz keşfedilmemiştir. (VI) Bu delikter keşfedilse bile solucan deliklerinin büyütülmesini ve sabit hâlde kalmasın sağlayacak yeterlilikte bir teknolojiye henüz sahip değiliz. (VII) Ancak bilim adamları, uzayda yolculuk etmek için teknolojiyi de kullanarak çeşitli konseptler üzerinde umutla çalışmaya devam ediyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense birinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle biter? (B)V A) VI C) IV D) III E) II TY 27.

+ 10. @ CD Sayfa görünümü | A Sesli oku ---- Oysaki şiirde soyuta ve anlamsızlığa kaçma; işin kolayını aramaktan, kendini gizleme duygusundan gelir. Güçlü şair, açık olur. Şairi derinliğe, düşünce yoğunluğuna ulaştıran, başarıya götüren açık söyle- yiştir. Açık söyleyen şairin, hikâyecinin, romancının, denemecinin tutunma ve kalıcılık şansı artar. Kapalı söz söyleme tutkusunun sanatçıları ne hâle getirdiği- nin örneğine edebiyat tarihimizde de rastlamaktayız. Ömeğin Servetifünun şairlerinden açık bir anlatıma giden Tevfik Fikret'ten başka günümüze kalmış kaç şair sayabiliriz? Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Şair ve yazarlar, okuyucuyu yormaktan çok hoşla- nırlar. B) Sanatçılar, yazdıklarının herkesçe anlaşılmasını pek istemez. C) Şairlik, kelimeleri yerli yerinde kullanmayı gerektirir. D) Çoğu şair kapalı olmayı, soyuta kaçmayı marifet sanır. E) Kendi üslubunu oluşturan şairler genellikle kapalı anlatımı tercih eder.

iniz. rılması ve leyiş ve eri yazınsal biçim temel biçim aklığından mi şiir genel daktik, el, triyole, ayacağımız n, deneme, i yazısı gibi de yazınsal diği, biçim a başladığı angisinden sünce 0 3 BruB Okura geniş bir sayısından conci signs 39.-40. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. elynet (1) İtilaf Devletleri Londra Konferası'nı düzenleyerek Sevr Antlaşması hükümlerini Türk tarafına kabul ettirmek ve Yunanlılara zaman kazandırmak gayesindeydi. (II) İtilaf Devletleri, konferansa öncelikle İstanbul Hükümeti'ni davet etmiş ve İstanbul Hükümeti adına katılacak delegelerin yanında TBMM'nin de yetkilendirdiği bir kişinin bulunmasını talep etmişlerdir. (III) Bu durum, İtilaf Devletleri'nin TBMM'yi doğrudan tanımak istemediklerinin mutlak delilidir. (V)tilaf Devletleri'nin her iki hükümetin temsilcilerini doğrudan ve dolaylı olarak konferansa davet etmesinin temel nedeni, İstanbul Hükümeti ile TBMM Hükümeti arasındaki görüş ayrılıklarından istifade etmektir. (V) Mustafa Kemal bu düşünceye karşı çıkarak Türk milletinin gerçek temsilcisinin TBMM olduğunu ve TBMM'nin doğrudan davet edilmemesi hâlinde konferansa katılmayacaklarını bildirmiştir. Bu parçadan İtilaf Devletleri Londra Konferansı'na hem İstanbul Hükümeti'ni hem de TBMM Hükümeti'ni davet etmiştir. İtilaf Devletlerinin, konferansa öncelikle İstanbul Hükümeti'ni davet edip Istanbul Hükümeti adına katılacak delegelerin yanında TBMM'nin de yetkilendirdiği bir kişinin bulunmasını talep etmeleri TBMM'yi doğrudan tanımak istemediklerinin kesin kanıtıdır. III. TBMM Hükümeti, Londra Konferansı'na delege göndermiştir. nom [1. inay sy yargılarından hangilerine ulaşılamaz? ubieseA visi blagion abosmas id notey erish B) Yalnz III A) Yaln II D) Ive Ill Od ustox) I ve II Ivell ME) Il ve Ill Nelaplöd ST 18m

wenin onu zerinde mek turmak ara- ape SU ay da ek e a 3 Ankara Yoyincilik devlet politikas bir zamanlar ABD Başkanı doğruluyor, "Muhammed All duruşu ile Martin ve Nelson Mandela ile yan yana anılacak. Dünyayı sarstı. silkeledi, daim iyi kıldı. Hepimizi geliştirdi." Bu parçadan hareketle Muhammed All ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Inandığı doğrular hayatına yon vermiştir. Dunyayı daha iyi bir yer yapmaya çalışmıştır C) Çalıştığı düzene kendi değerini kabul ettirmiştir. D) Karşılaştığı zorluklar karşısında yılmamıştır. Unlenmesinde politikacıların payı vardır. 29. 7 milyar insan arasında bir kişi fark yaratabilir mi? Rapor- lar ve konferanslar kargaşaya yol açsa da iklim değişikliği kişisel tüketime ilişkin bir sorun. İsviçreli uzmanlar, her insan yılda sadece 2 bin watt elektrik kullanırsa bunun etkilerinin sınırlandırılabileceğini söylüyor. Ortalama bir Amerikalının tükettiği watt 12 bin, Bangladeşlininki ise 300. Naomi Klein, "İşte Bu Her Şeyi Değiştirir" adlı ki- tabında, Batı'da tüketim oranlarının titizlikle azaltılması gerektiğini yazıyor. Daha az seyahat etmek gibi yaşama tarzına dair tercihlerin yanı sıra daha iyi yönetmelik ve teknolojiler de oranların düşmesine yardımcı olacak. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) İnsanların alacağı bireysel onlemler iklim değişikliğinin etkilerini sınırlandırabilir. B) İklim değişikliği sorununun giderilmesine ilişkin araş- tırma yapan bilim insanlar vardır. C) Batılı insanların enerji tüketimi az gelişmiş ülkelerin insanlarınınkinden fazladır. iklim değişikliği konusunda kitap yazan insanlar, konuyu kendileri açısından irdeleme taraftarıdır. E) Yeni yönetmeliklerle iklim değişikliği konusunda top- Tumsal bir önlem alınması sağlanabilir.

B 25. Yazın sıcağı bedenlerimizi ısıtıyorken yüreğimize ne kadar dokunuyor acaba? Yüreğimiz bunca güzellikten nasıl nasipleniyor dersiniz? Bu güzel yaz mevsiminin belki de en güzel ayı olan temmuz ayında biraz da yüreklerimizi dinlendirip güneşin şefkatli kollarına bırakalım. Azıcık da yüreğimiz ısınıversin. "-mış gibi" yaşamlardan sıyrılarak, benliğimizi ortaya koyarak, şu hayattaki sosyal rolümüz her neyse hakkını vererek yaşamanın tam vakti olsa gerek. Sevdiklerimizle birlikte hayatın tadını çıkarmaya, sevgimizi paylaşmaya dair yeni kararlar alalım. İçimizde biriktirdiğimiz sevgi temel- lerini cömertçe verelim artık. Sevgiyi vermekle çok şey kazanılır ama hiçbir şey kaybedilmez. Sevginin hüküm sürdüğü diyarlar hâline getirelim her bir yanı. Bizimle şenlensin her yer. Yeryüzü, ülkemiz bayram ediyorken şu yaz vakitlerinde güneş, deniz, bitkiler, her şey bay- no rama iştirak ediyorken biz de sevdiklerimizle sevgimizi paylaşarak ve sadece sevginin gücüne inanarak biraz daha kenetlenelim birbirimize... Oyuncak bireyler olmayalım, duyguların en hasını yaşayıp yaşatalım. Değil mi ki dünyaya bir kez geldik, haydi yaşamın tadını çıkaralım. Olduğu gibi, en saf hâliyle sevgimiz çağlayan olsun, aksın tüm gönüllere... B Bu sözleri söyleyen kişiden aşağıdakilerden hangisi beklenmez? reaplasd A) Koşulsuzca içindeki duyguyu paylaşma B) Yapmacık tavırlardan uzaklaşarak yaşama Gerçek sevgiyle hayatı yaşanır kılma D) Sevginin paylaşılmasıyla hiçbir şey kaybetmeyece- ğine inanma E) çinde bulunduğu durumdan yakınma shunos B UĞUR 0608 27.

Bölüm 2 20 1 Test ANLATIM BİÇi 1. Gelişimimizde etkili olan yakıtlar şimdi medeniyetimizi tehdit ediyor. Bir litre benzin yakıldığında atmosfere yarım kilodan fazla karbon salınıyor. Çin'in gösterdiği gibi, büyümeyi körüklemenin en ucuz yolu daha fazla fosil yakıt kullanmak. Geçtiğimiz yıl ekonomik büyüme etiğini savunan başarılı bir kitap kaleme alan ekonomi uzmanı Benjamin Friedman dahi yaşam koşullarımız geliştiği hâlde, karbondioksidin çevreyi kirleten en önemli madde olduğunu kabul ediyor. Bu da yeni bir düşünceye gereksinim duyabileceğimiz anlamına geliyor. "Ekonomiyi geliştirecek mi?" sorusunu sormayı bırakıp yerine "Atmosferdeki CO2 düzeyini artıracak mı?" Anlatim Biçimler diye sormaya başlamamız gerekiyor. Geçiş için yapacaklarımızdan bazıları teknolojik olacak. Karbonun maliyeti gerçekten yüksekse, şimdi olduğundan çok daha hızlı bir biçimde rüzgâr değirmeni kurmamız gerekiyor. Tüm otomobiller hibrid, tüm ampuller floresan olmalı. Her yeni kömür fabrikası atık gazları içinden karbonu ayırmak ve toprak altında saklamak için gereken yüksek maliyeti karşılamalı. Tüm bunların faydası olur, ama uzmanların on yıllık tahminini yakalayacak kadar değil. Yani iklim değişimini şimdiki seviyede tutmak için zorunda olduğumuz dünya çapında karbon salımını yüzde 70 azaltmaya yetecek kadar değil. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Kesinlik ifade eden sayısal verilere B) Bilimsel bilgilere Öznel anlatıma D) Gereklilik bildiren ifadelere. E) Alıntı cümlesine 2. Büyük Düşon Hedefini Yüksek Tut-

E TESTİ 29. Yazar bu kitabında, son yıllarda yazdığı deneme- lerini bir araya getirmiş. Kırk yılı aşkın bir yazarlık serüveninin son ürünleri bunlar. Kitabın bir yerinde şöyle diyor yazar: Günümüzde yazarlığa heves eden gençlerin ilk ürünlerine bakarken duyduğum kaygıları, ne yazık ki birkaç kitap yayımlamış, ünlen- miş, göklerde dolaşan yazarları okurken de duyu- yorum Türkçenin bugünkü durumuna nasıl geldiğini bilmiyorlar. 'Dil nedir, biçem nedir?' diye düşünen yok. Bir anadilleri olmasını yazarlık için yeterli sa- myorlar." Bu parçada yazarlar hangi açıdan eleştiriliyor? AVKendilerinden önce yapılmış çalışmalardan ha- bersiz olmaları Kendi özeleştirilerini yapmaktan kaçınmaları Kitapları olanların, olmayanları küçümsemeleri Duygu ve düşüncelerini yansıtırken alışılmamış yollar izlemeleri Anlatımlarının gücünü artıracak çabayı göster- memeleri

ışığın rifetidir. nin memin giye leri de ara, mi ur. Palme Yayınevi hid DENEME 1 35. Ankara, belki çok kimse inanmayacak ama tüm Osmanlı Dönemi boyunca Anadolu'nun en büyük endüstri kenti her zaman Istanbul'unkinden kat kat büyük olmuştur. - haline gelmiştir. Öte yandan, bu endüstriyel üretimin Bunun başlıca nedeni, Istanbul'un tamamen kendi ihtiyaçlarına yönelik üretim yapmasına karşın Ankara'nın sağlayan Ankara keçisinin yapağısından elde edilen sof dünya piyasasına yönelik çok büyük çaplı üstünlüğünü (angora) üretimidir. Bu üretim öylesine bir boyuttadır bin olarak tahmin edilmektedir. Şimdilerde bir mahalle ki kentin 16. yüzyıl sonu 17. yüzyıl başı nüfusu 18-20 nüfusunun bile bundan fazla olduğu düşünülürse bu rakam az görünebilir. Ama o dönemin imkânları düşünüldüğünde bu nüfusun endüstri için istihdam edildiği rahatlıkla düşünülebilir. capi Bu parçadan hareketle Osmanlı Dönemi Ankara'sıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Anadolu'da en büyük sanayi kenti olduğuna B) Ürettiği çok çeşitli malların dünya piyasasında iyi tanındığına C) Ankara keçişi sayesinde dünya piyasasına açıldığına D) Nüfusunun sanayi üretiminde kullanılıyor. olabileceğine E) Ankara'nın sanayi bakımından İstanbul'dan önde olduğuna 1.3 ud yol

anilgi, ne- na net gö nlerin se- kurabildi- sun. Ya- çok is- hazzin- hissetti- a tek bir ise ba- ini an- tirmeyi a renk ğren- pr. rinin işe, Ganos Dağları'nın eteklerine kurulu olan köy, geçmişte deniz ticaretiyle geçimini sağlıyormuş. (II) Bir zamanlar 1700 haneden oluşan bu köyde şu anda sadece 120 hane var. (III) Bir evin kapısında gördüğünüz Mısırlı başını betimleyen kapı tokmağı da büyük bir olasılıkla deniz yoluyla getirilmiş. (IV) Ticaret yoluyla yakın ilişkiler kurdukları Rumlardan kalan eserler ise şaşırtıcı derecede az. (V) Mermer bir şarap teknesinin üzerindeki çift başlı kartal ve köyün girişinde gizlenmiş gibi duran mermer çeş- me bunlardan bazıları. Numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Sazangille pakbalığ niş bir d desi yar müş ren I akars gi, sol la bes Bu p daki A

TYT - Türkçe 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi gibi sebeplerin sonucunda turizmdeki arz ve taleplerde oynamalar olmuştur. Şehrin keşmekeşinden uzaklaşmak isteyen turistler trekkingi, kuş gözlemciliği gibi doğa aktivitelerini bir arada yürütebilecekleri ve çevreye de zarar vermeyecekleri alanlara yönelmiştir. Kampçılık, genellikle maceracı gençler veya ekonomik tatil yapmak isteyenlerle ilişkilendirilse de günümüzde birçok insan, bu turizm türünü tercih eder. Zira kampçılık, birçok gezgin için özgürlük anlamına gelir. Otel rezervasyonu, deniz-güneş-kum üçlüsünün monotonluğu, insan kalabalağı gibi faktörlerin hiçbiri bu aktivite için geçerli değildir. Adeta rüzgârın savurduğu yöne giden kampçılar, doğayla baş başa kalma fırsatını elde ederken yerel halkla kaynaşma, doğanın seslerini dinleme şansı bulurlar. 37. Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir? A) Turizmle ilgili meydana gelen değişikliğe B Insanların çevre bilincinin geliştiğine Le Rampçılığın insanlar için ne ifade ettiğine Kamp alanlarını iyileştirme çalışmalarına LE Kampçılığı cazip kılan etkenlere 38. Tabiatla yalnız kalmak Yöre insanıyla yakın ilişki kurmak III. Çevre duyarlılığını geliştirmek Sıra dışı zamanlar geçirmek V. Sessiz bir ortamda bulunmak Bu parçada yukarıdakilerden hangisi, kampçılığın sağladıkları arasında sayılmamıştır? B) II A) I C) III D) IV E) V

in (1) Artık e-kitap denen, yalnızca sanal ortamda yayınlanan kitaplar var. (II) Bu sanal edebiyatın yazara da okura da türlü kolaylıklar getirdiği söyleniyor. (III) Çünkü bir edebiyat eseri- nin oluşturulması sırasında harcanan emek böyle bir ortam- da yeterince değerlendirilemiyor. (IV) Sağladığı kolaylığın bu açıdan sanat eseri için geçerli olmaması gerek. (V) Oysa İnternet bu konuda yanlış kolaylık sağlıyor. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulması için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I ve III. cümlenin yerleri değiştirilmelidir. B) II ve V. cümle yer değiştirmelidir. V. cümle II. cümleden sonra getirilmelidir. DIV. cümle parçadan çıkarılmalıdır. E) III. cümle, V. cümleden sonraya alınmalıdır.

(1) İbni Haldun insan ve toplumu birbirinden ayırmaz, bu bakım- dan da insanın, toplumun bir nevi aynası olduğunu ifade eder. (II) insan tek başına yaşayamayacağı için de topluma muhtaç- tır. (III) Bu yüzden, insanın kendi başına edindiği bilgi ve ahlak diye bir şey olmadığını, sadece karakter ve toplumun oluşturdu- ğu başka huylardan bahseder. V) insanın tanımını yaparken onu meleklerden ve hayvanlardan ayırır. (V) İnsan, hayvandan akıl ve fikir gücü ile; melekler âleminden ise irade gücüyle ayrılır. (VI) İrade ve kasıt ise insanın yaşanmışlarının bir getirisidir ve insana, duygularının ötesinde bir bakış açısı sağlar. 8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- min akışını bozmaktadır? A) I div B) III CTX EX VI

10. B • Uzmanlar televizyonu yakın mesafeden izlemenin sakıncalar doğurabileceğini belirtiyorlar. Çocuklar gün boyu yakın mesafeden televizyon izlemektedir, bu konuda anne ve babaların dikkatli olmaları lazımdır. ● Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Anne ve babaların; çocukların yakın mesafeden tele- vizyon izleyerek gözlerini bozmalarına duyarsız kal- maları uzmanların tepkisini çekmektedir. B) Günün büyük bölümünde yakın mesafeden televiz- yon izleyen çocukların sorun yaşamamaları için anne ve babaların bu konuyla ilgili uzmanların uyarısına ku- lak vermeleri gerekir. C) Çok yakın mesafeden televizyon izleyen çocuklarda görme bozukluğu olabileceğini belirten uzmanlar an- ne ve babaların da aynı tehlikeye maruz kaldıklarını belirtiyorlar. D) Anne ve babalar eğer çocuklarına televizyon izlerken belli bir mesafede olmaları gerektiğini söylemezlerse zamanla bu durum alışkanlık hâline gelebilmektedir. E) Çocukların özellikle anne ve babalarıyla birlikte tele- vizyon izlerken göz bozukluğu yaşamamak için uz- manların uyarılarını dikkate almaları ve belirli bir me- safede olmaları gerekir. 12

8. Muhsin Ertuğrul'u şimdiye kadar hangi oyunda gördüm se üzerine hep düşünce yükü ağır, heyecan çeşidi çok bir rol almıştı. Bunların hepsini de Yunan heykeltıraşlarının ebedileştirdiği atletlerin çevikliği ve tazeliği ile başardı. Her temsilinde insana yeni sıhhat ve kuvvet aşılayan bir şey vardı. Böylece - Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülürse anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) oyun seyirciyi sıkan izlenme oranı az bir hal alıyordu B) toplumun oyun hakkındaki beklentileri gerçekleşmi- yordu C) her oyun seyircinin iç temizlenmesini iki kat artıran bir oyun oluyordu D) seyircinin istekleri ne yazık ki hiçbir zaman tam anla- mıyla gerçekleşmiyordu E) her dönemde başarısız oyunların az da olsa yer ğına şahit oluyorduk aldı- O ▷ Doğru Yanlış

18. Çocuk ölümlerinin azalmasında çok büyük rolü olan aşı, 20. yüzyılın en önemli bilimsel buluşlarından biridir. Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleden yola çıkılarak ulaşılabilecek bir yargı değildir? A) Çocuk ölümleri, aşının bulunmasından önceki dönemde en yüksek seviyesine ulaşmıştır. B) Aşılanmayan çocukların hayati riskleri daha yüksektir. C) 20. yüzyılda başka önemli bilimsel buluşlar da yapılmıştır. D) Aşılama, çocuk ölümlerinin önüne geçilmesinde kullanılan etkili bir yöntemdir. E) Asının bulunmasından sonra da çocuk ölümleri görülmüştür.