Anlatım Biçimleri Soruları

ZAFER Y 31. Ben çobanın hayatını yazarım. Çoban neyi düşünür? Hay- vanının yiyeceğini, çocuklarının geçimini düşünür. Basit hayatını düşünür. Fakat yazar, ondan sonrasını da düşü- nür. Yani yazar, hem çobanı anlatır hem de kendi özündeki duyguları aktarır. Ben çobanın basit hayatından çok onun dünyası ile ilgilenirim, onu başka açılardan düşünürüm, bu çoban kötü bir kişi mi yoksa iyi bir adam mı? O, kendisinin bu özelliklerini bilir mi bilmez mi? İşte edebiyat bunları iş- lemeli; hikâyeyle, tiyatroyla, romanla insanı işlerken insan psikolojisini de tahlil etmeli. Kısacası insanın her gün bin- lerce sorunu olabiliyor onlardan birini veya birkaç tanesini yakalamak gerekiyor. bos Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla- bilir? A) Her yazar kendine özgü bir üsluba sahip olmalıdır. B) Yazarın başarılı olması için anlattıklarını yaşaması gerekir. Yazar, eserlerinde insanların iç dünyasına ve sorunla- rına değinmelidir. D) Yazar, seçtiği insanların yaşamları hakkında derinle- mesine bilgi sahibi olmalıdır. E) Yazar, eserini oluşturmadan önce araştırma yapmalı- dır. Diğer sayfaya geçiniz. TYT DENEME SINAVI - 1

en se Dilimiz kirleniyor, kirletiliyor diye yakınıyoruz. Yakın- mamızı ömeklerle somutlaştırıyoruz. Düşüncelerimizi yazıya dökmekte zorlanıyor ama bu eksikliğimizi sorgulamaktan kaçınıyoruz. Bu yüzden de not tut- mayı, mektup yazmayı, okunan bir yapıtı yazarak özetlemeyi beceremiyoruz. Oysa yazma eylemi, insan beyniyle insan elinin ortak ürünüdür. Dilimizin kirletilmesini önlemek istiyorsak öncelikle birey ola- rak yazılı anlatımımızı güçlendirmemiz gerekir. Böyle diyen bir yazarın dilimizle ilgili olarak vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir? AY Sorunların belirlenmesinde yetersiz kalındığı BY Dil zenginliğinin farkına varılamadığı C) Yazı diliyle konuşma dili arasında fark olduğu DY Dilimizi, yabancı dillerin saldırısından korumak gerektiği Yazılı anlatımın, dili korumanın temel koşulu olduğu

A 17.) Ne zaman Türkçeden söz açılsa aklıma daima Ple- iadis devrine mensup Fransız şairlerinden birinin şu sözü gelir: "Zavallı Fransızca! Bakımsız, cılız fidan!.." Bundan yüzlerce yıl evvel söylenmiş bu söz, bu ya- rim cümle, güzel Türkçenin bugünkü hâline ilişkin görüşümün en kestirme ifadesidir. Bu sözleri söyleyen kişinin vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Türkçe, çok zengin ve işlek bir dildir. B) Türkçe, ötedeki dillerin hepsinden daha iyi bir dildir. C) Günümüz Türkçesi, işlenip geliştirilmeye muh- taç bir hâldedir. dipara D) Aydınlara düşen birinci görev, Türkçeyi geliştir- mektir. E) Türkçenin gücü, işlek bir dil olmasından gelmek- tedir

Z O V nb 6 Yola çıkarken insana dair, hayata ve ölüme dair, aşka ve nefrete dair az şey biliyordum. Şimdi daha az şey biliyorum. Yazdığım her öykü, beni biraz daha kendi içime doğru itti. Her öyküden biraz daha mahcup ayrıldım. Kendi sınırlarımın, dilimin sınırlarının, kalbi- min sınırlarının farkına vararak... Okuyarak olsun yazarak olsun, bir hikâyenin içinden geçerken değişime uğruyoruz. Bu değişimin lehimize ya da aleyhimize olması sonucu de- ğiştirmiyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Yinelemeye yer verilmiştir. B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. CYEksiltili cümleye yer verilmiştir. D) Mecazlı ifadelere yer verilmiştir. E) Örneklerden yararlanılmıştır. N

D) Deyim kullanılmıştır. E) Açıklama yapılmıştır. 21. Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle, nonex gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin boob hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok jur şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş & munuh gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mı olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birinci kişili anlatım söz konusudur. B) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. C) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur. D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır isot

19. Hüzün her zaman paletimde olan bir renktir. Sanırım bu, yazdığım ilk şiirden beri süregelen bir serüven. İlk şiirimi okumayı kendi kendime, benden bir yaş büyük olan ve okula başlayan ağabeyimi gözlemleyerek öğrendiğimde yazmıştım. Anne ve babamın elbiselerinin asıldığı dolabı çok sever, kapılarını açıp uzun uzun seyrederdim elbise- leri. Elbiselerin o birbirinden farklı, rengârenk ama boş hâli beni alır götürürdü hayal dünyasına. Bir gün boş bir askı dikkatimi çekti. İlk şiirimi o boş askıya yazdım, “Üşümüyor musun?" diye sorduğumu anımsıyorum, son dizede. Bu parçada konuşan şairin kendisiyle ilgili olarak üze- rinde durduğu konu aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiir serüveni ve şiirlerinin özelliği B Şiiri oluşturma yöntemi ve üslubu Sijri neden diğer türlere tercih ettiği Şiirde beslendiği kaynaklar ve şairler E) Şiiri hangi amaçla yazdığıxd siebión algabvee nobiel

ağı- is- KO- n- 2. Hani mavi denizlerin Üç kıtada nal izlerin Kör mü oldu bu gözlerin Çaşıtları seçmez gayrı (çaşıt: ajan, casus) Yaşadığı topluma bu dizelerle seslenen bir şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Maziye özlem duymaktadır. B) Kötü niyetli kişilerin varlığından yakınmaktadır. C) Toplumun sezgilerinden şikâyet etmektedir. D) Millî tarihiyle ilgili, iyi duygular beslemektedir. E) Yaşadığı toplumdan ümidini kesmiştir.

rşıla- meyi, uyu icat ilk kendisi icat Canitan, etirdiği 7- an, im ndi ok iyi ş her bilmez, usul ✓gusu- er ya! Feken tavırla slar, maz. ması malıdır. i ve DENEME 3 40 Bilgi yarışması adı altında televizyonları esir almış prog- ramlarla ilgili söylenmesi gereken en önemli şey şu: Boş bilgi cehaletten de beterdir. Neyi soruyor bu programlar? Neyi sorguluyor? Gerçekten amaçları bilgiye ulaşmak mi? Peki, ölçütleri ne? Kimleri referans alıyorlar? Gaze- tede çözdüğünüz bulmacalarda sağ üst köşede sorulan ünlü simaya sakal bıyık çizmek gibi bir şey bu programla- rin yaptığı: Gerçeğin üzerini karalayıp kendi saçmalıkları- ni dayatmak sadece. Böyle düşünen bir eleştirmen için aşağıdakilerden hangisi bir bilgi sorusu olamaz? A) Yan yana dizilip halay çeken bir grubun tam ortasın- daysanız baştan ve sondan kaçıncı olabilirsiniz? B) 150 m. Yükseklikten atılan 3 kg'lık bir cismin yere düştüğü anda ağırlığı kaç kg. olur? C) Türkçenin söz dizimi özne, tümleç ve yüklem olduğu- na göre 'Tutamıyorum zamanı.' cümlesini bu kurala göre değerlendiriniz. D) Bir torbanın içinde beş kırmızı beş mavi top vardır, torbadan sadece dört kez top çıkarılabileceğine göre dört kez mavi top gelme olasılığı nedir? E) Besin piramidinin en üst basamağında otçulların olması halinde ekolojik sistem bu durumdan nasıl etkilenirdi?

16. Stephen King, popüler romanı sanata dönüştüre- cek kertede usta yazarlardan, bir de Yazma Sanatı adlı bir kitap yazmış. Öteden beri anlattıklarımın önemli bir bölümünü gördüğüm için de, elimin al- tından ayırmıyorum Yazma Sanatı'nı. Epeyce sık kar- şılaştığımız yanlışları örneklerle, apaçık bir dille an- latıyor Stephen King. Doğrusu, öncelikle okumayı düşüneceğim yazarlardan değil. Yazınsal bir metnin incelikleri konusundaki düşüncelerimiz büyük ölçü- de çakışıyor. ---- Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 18. Kale Biz A) En azından bu yanlışları düzeltmeye başlamak benim için yazınsallığa adım olacak B) ankü, ikimiz de biliyoruz ki yazınsal yazıya gi- den yol önce doğru cümle kurmaktan başlar C) azından temel noktalarda aynı izi sürüyoruz D) Ondan da önce, hem doğru hem de kendimize ait sözcükleri kullanıyoruz E) Elbette bir yazarın sözcük dağarcığının zengin olması gerekli Öze ka ZI Z

LİMİTY. 17. Tiyatrosuna yardım etmeyen ve onu desteklemeyen bir ulus, henüz ölmemişse bile, ölmek üzeredir; hal- kiının dramını, tarihsel ve toplumsal yürek vuruşunu duymayan ve ister kahkaha ile ister gözyaşlarıyla olsun, onun ruhunun ve görünümünün gerçek ren- gini yakalayamayan tiyatronun kendine tiyatro adı- ni vermeye hakkı yoktur, o bir eğlence yeri ya da "zaman öldürmek" denen o korkunç şeyin yapıldı- ğı bir yer olmaktan başka bir şey değildir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Tiyatro, bir ülkenin eğitimi için en yararlı ve en etkin araçlardan biridir. B) Tiyatro, bir ülkenin yüceldiğini ya da çöktüğünü gösteren bir barometre gibidir. 19. Yaz rur da ba d C) Soysuzlaşmış bir tiyatro bütün ulusu hantallaş- tırır ve uyuşturur. D) Duyarlığı olan, oturmuş bir tiyatro bir halkın du- yarlığını birkaç yıl içinde geliştirebilir. E) Tiyatro, her tür duyguyu içinde barındırarak ger- çek işlevini yerine getirir.

10. (1) Bilim felsefesi, bilimsel araştırma ve deney yapmaz. (II) Fakat bilim felsefesi, bilimin kapsamı üzerinde düşünür (III) Bilimin insani ve toplumsal yönüne odaklanır. (IV) Bilimin gelişim seyrine bakar. (V) Bilime yön veren düşüncelerin niteliğini gözler önüne serer. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Bunlar, bilimin uğraşlarıdır." cümlesi getirilebilir? A) III C) IV E) II B) I D) V UcDort 213 Bes

Paragraf OXO MARA Fixe DAM (1) Evren, insanoğlunda şaşkınlık uyandıracak derecede büyüktür. (II) Aynı zamanda müthiş bir biyolojik ve maddi çeşitliliğe sahiptir. (III) Bu durum, evreni tanıma yolunda insanoğlunun yoğun bir çaba içerisine girmesini zorunlu kılmıştır. (IV) "Mutluluk nedir?" sorusu birçok bilgenin zihnini meşgul etmiştir. (V) Birçok düşünür, mutluluğu tanımlamıştır. (VI) Mutluluğun kapsamına dair yapılan tanımların ortak noktası ise içsel huzurdur. A) IV Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baqşlar? D) III 19 B) VI C) II E) V

19 z III PIANO HOSAR 8. Teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde ilerlediği günümias yeni bir tedavi şekli ortaya çıkmıştır. Kök hücre tedavis olarak isimlendirilen ve kök hücrelerin kullanıldığı bu yöntemde, kök hücreler belli koşullar altında ihtiyaç duyd hücrelere dönüştürülerek hastaya nakledilir. Görevini yapamayan hücrelerin yerine yenisi geçirilerek hastalık tedavi edilir. Kök hücre tedavi yöntemlerinin oldukça faza sayıda araştırmaya konu olması, gelecekte bu tedavinin insanlar üzerinde uygulanma ihtimalini artırmaktadır. B tedavi şekli için çeşitli etiksel sorunlar ortaya çıkmaktadır yenilerinin çıkması da olasıdır. Bu sorunların çözümüne yönelik adımlar, yetkili bir kurul oluşturulması ve bu kuru tarafından yeni çözümlerin üretilmesi biçiminde olabilir. Bu yapılırken de farklı bilim insanlarının ve araştırmacılanın görüşleri alınmalı ve bu görüşler çerçevesinde çözüm yolları sunulmalıdır. Bu parçadan hareketle D) I ve II Paragraf (1) Evren, in büyüktür. (1 peşitliliğe s insanoğlun kılmıştır. ( zihnini me tanımlam tanimların Bu parç numara 1. Kök hücre tedavisi ile ilgili ahlaki problemlerin doğması muhtemeldir. II. Kök hücre tedavisi; pek çok araştırmada ele alınmış, yeni bir tedavi yöntemidir. B) Yalnız II $ III. Kök hücre tedavisine yönelik etiksel sorunların çözümü için yetkili kurullar oluşturulmuştur. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız I E) I ve III C) Yalnız A) IV

BİYATI at D 77 F H YENILIKCI EGITIM EKOSISTEMI 10. Aşağıdaki metinde yanlış yazılmış sözcükleri bu- larak doğrularını yazınız. Bu yılın ilk Ağustosu, Cuma günü. Sicil Müdürü Cavit Bey, yemekden sonra minderin üstüne oturmuş, uyu- mak istiyor. Ama kara sinekler, onu rahat bırakmıyor- lar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışılmışıl uyudukları gözünün önüne geldi. İmrendi. Uzandı. Sandalye üzerinde duran ce- kedinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örtdü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek diye bekledi. N

Masal, Fabl, Dinleme 6. Kahramanların ve olayın tanıtıldığı serim, Olayın entrikalarla süslendiği düğüm, Düğümün bir nihayete erdiği çözüm, Olayların arkasında yatan ana fikrin açıklandı- ğı, dersin verildiği öğüt. Bu açıklamalarla yapı unsurları hakkında bilgi verilen edebi tür aşağıdakilerden hangisidir? Q Masal D) Roman B) Pabl CE) Halk hikâyesi CHikâye

ka- nıtlanan kaplumbağalar, sert kabuğa ve güçlü bir iskelet yapısına sahip oluşları yönüyle yüksek ısı ve soğuktan etkilenmeyen, açlığa dayanan omurgalı canlılardır. 6. Kuaför Özlem, dükkânını devrederek hayalindeki sakin yaşam için küçük bir ilçeye taşınmayı düşünüyordu. Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Özlem'in asıl mesleği kuaförlük değildir. B) Özlem'in kuaför dükkânının geliri yetersizdir. C) Özlem kuaförlük mesleğini sevmemektedir. D) Özlem kuaförlükten başka meslek yapmak arzusun- dadır. EYSakin yaşam, Özlem'in küçük bir yerleşim yerine arzusunun temelidir. UGE