Anlatım Biçimleri Soruları
![2-ALES-İlkbahar
41.-42. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Her ne kadar sözlüklerde adı artık sahaf olarak geçse
de asıl adı sahhaflık olan mesleğin pirleri hâlâ anılır.
Özellikle Beyazıt'taki çarşıda yaşananlar, kurulan
meclisler, dükkânların ziyaretçileri ve dükkân sahibi
sahaflar meşhurdu. Sözünü ettiğimiz sahaflar öyle
sandığınız gibi sınavlara hazırlık kitapları veya çok
satan kitaplarla ilgilenmezlerdi. Dahası, birçoğu eski
harfli metinleri rahatlıkla okudukları gibi Latince, Rumca
gibi dillere de hâkimdi. En önemlisi de dükkanları,
dönemin aydınlarının sık uğradıkları noktalardan biriydi.
Sahaflar sarraflaşmadan önce, unlu akademisyenterle
bile tartışacak kadar bilgi sahibiydiler.
41. Aşağıdakilerden hangisi yazarın, sahafların
günümüzdeki durumuyla ilgili olarak eleştirdiği
konulardan biri değildir?
A) Entelektüel düzeylerinin düşmesi
B) Sattıkları kitapların niteliklerinin değişmesi
C) Mesleği çok iyi bilen yeni temsilcilerinin olmaması
Meslekleriyle ilgili olabilecek dilleri bilmemeleri
E) Eski sahaflar kadar tanınmış olmamaları
42. Bu parçada, "sahaflar sarraflaşmadan önce" sözüyle
asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitapçılardan bir farklarının kalmaması
B) işin ticari boyutunu öne çıkarmaları
C) Mesteklerine önem vermemeleri
D) Kendilerini geliştirmemeleri
E) lelerini sevmemeleri
9](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203134322381589-4805325.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri2-ALES-İlkbahar
41.-42. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Her ne kadar sözlüklerde adı artık sahaf olarak geçse
de asıl adı sahhaflık olan mesleğin pirleri hâlâ anılır.
Özellikle Beyazıt'taki çarşıda yaşananlar, kurulan
meclisler, dükkânların ziyaretçileri ve dükkân sahibi
sahaflar meşhurdu. Sözünü ettiğimiz sahaflar öyle
sandığınız gibi sınavlara hazırlık kitapları veya çok
satan kitaplarla ilgilenmezlerdi. Dahası, birçoğu eski
harfli metinleri rahatlıkla okudukları gibi Latince, Rumca
gibi dillere de hâkimdi. En önemlisi de dükkanları,
dönemin aydınlarının sık uğradıkları noktalardan biriydi.
Sahaflar sarraflaşmadan önce, unlu akademisyenterle
bile tartışacak kadar bilgi sahibiydiler.
41. Aşağıdakilerden hangisi yazarın, sahafların
günümüzdeki durumuyla ilgili olarak eleştirdiği
konulardan biri değildir?
A) Entelektüel düzeylerinin düşmesi
B) Sattıkları kitapların niteliklerinin değişmesi
C) Mesleği çok iyi bilen yeni temsilcilerinin olmaması
Meslekleriyle ilgili olabilecek dilleri bilmemeleri
E) Eski sahaflar kadar tanınmış olmamaları
42. Bu parçada, "sahaflar sarraflaşmadan önce" sözüyle
asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitapçılardan bir farklarının kalmaması
B) işin ticari boyutunu öne çıkarmaları
C) Mesteklerine önem vermemeleri
D) Kendilerini geliştirmemeleri
E) lelerini sevmemeleri
9
![23. Dün akşam genç bir şairin evinde toplandık. Misa-
firlerden biri elindeki kitabı karıştırıyor, bir başkası
da odanın köşesindeki gösterişli piyanonun tuşları-
na dokunuyordu. Bu sırada ev sahibi, bana taslak
hâlindeki şiirini okudu ve ne düşündüğümü sordu.
Ben, şiir bitmeden bir şey dememe imkân olmadı-
ğını söyledim. Arkadaşım da şiiri değil de içindeki
düşünceleri nasıl bulduğumu sordu. Ben de şiir,
sözcüklerle resim yapma sanatıdır, dedim ve Mal-
larme'nin Degas'ya verdiği "Şiir düşüncelere değil,
sözcüklerle yazılır. yanıtını hatırlattım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi soylenemez?
A Tanımlama yapılmıştır.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
C) Öykülemeye başvurulmuştur. +
D) Betimlemeye yer verilmiştir.
E) Tanık gösterme vardır. +](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203130912192857-3080314.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri23. Dün akşam genç bir şairin evinde toplandık. Misa-
firlerden biri elindeki kitabı karıştırıyor, bir başkası
da odanın köşesindeki gösterişli piyanonun tuşları-
na dokunuyordu. Bu sırada ev sahibi, bana taslak
hâlindeki şiirini okudu ve ne düşündüğümü sordu.
Ben, şiir bitmeden bir şey dememe imkân olmadı-
ğını söyledim. Arkadaşım da şiiri değil de içindeki
düşünceleri nasıl bulduğumu sordu. Ben de şiir,
sözcüklerle resim yapma sanatıdır, dedim ve Mal-
larme'nin Degas'ya verdiği "Şiir düşüncelere değil,
sözcüklerle yazılır. yanıtını hatırlattım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi soylenemez?
A Tanımlama yapılmıştır.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
C) Öykülemeye başvurulmuştur. +
D) Betimlemeye yer verilmiştir.
E) Tanık gösterme vardır. +
![p-
nat-
kişi
diği
anat
lun-
daki
bitin
atsal
laşı-
me-
n ve
aşka
lan-
-i ol-
ahip
mak
anat
eyle
nak
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Ali, Burak, Canan, Davut ve Eda adlı kişilerden her biri
şair, yazar, yönetmen, oyuncu ve gazeteci mesleklerin-
den birine sahiptir.
Ali ya gazeteci ya yönetmendir.
Canan yazar değildir.
Şair olan kadın değildir.
Yönetmen ve oyuncu erkektir.
●
●
Ⓡ
●
39. Bu bilgilere göre Eda'nın mesleği nedir?
A) Sair
B) Yazar
Yönetmen
DENEME-12
-D) Oyuncu
E) Gazeteci
con
40. Bu kişilerden hangilerinin](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203132709933218-4726722.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerip-
nat-
kişi
diği
anat
lun-
daki
bitin
atsal
laşı-
me-
n ve
aşka
lan-
-i ol-
ahip
mak
anat
eyle
nak
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Ali, Burak, Canan, Davut ve Eda adlı kişilerden her biri
şair, yazar, yönetmen, oyuncu ve gazeteci mesleklerin-
den birine sahiptir.
Ali ya gazeteci ya yönetmendir.
Canan yazar değildir.
Şair olan kadın değildir.
Yönetmen ve oyuncu erkektir.
●
●
Ⓡ
●
39. Bu bilgilere göre Eda'nın mesleği nedir?
A) Sair
B) Yazar
Yönetmen
DENEME-12
-D) Oyuncu
E) Gazeteci
con
40. Bu kişilerden hangilerinin
![TYT/Türkçe
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Sanat eserini meydana getiren, üç unsur vardır: sanat-
CI, sanat eseri ve sanat eserini anlayıp takdir eden kişi
(alımlayıcı). Sanatçının tasarım sonucu ortaya çıkardığı
tablo, heykel, müzik parçası, tiyatro ve şiir gibi sanat
yapıtlarının her birinin kendilerine özgü bir dili bulun
maktadır. Ve bu dil o sanat yapıtıyla izleyici arasındaki
anlaşma aracıdır. Sanat yapıtıyla konuşmak, yapıtın
gizemini açmak için o dili iyi bilmek gerekir. Sanatsal
deneyimlerle belli bir birikime ve kavrayış gücüne ulaşı-
labilir. Kavrayış gücü için çokça sanat yapıtı incelenme-
lidir. Sanat eseri, kendisine yönelen, onu kavrayan ve
sonuçta estetik bir haz alan izleyici ve dinleyici ile başka
bir anlam daha kazanır.
37. Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada anlatılan-
ları desteklemez?
A) Sanat dallarının birbirinden kesin ayrılan yönleri ol-
duğu için aralarında ortaklık yoktur.
B) Sanat eserinin sırrına ermek sanatsal birikime sahip
olmakla mümkündür.
C) Sanat yapıtlarını anlamak ve onlardan zevk almak
için çaba göstermek gerekir.
D) İzleyici ve dinleyici farklılığından dolayı her sanat
yapıtı farklı yorumlanmıştır.
E) Sanat yapıtının güzelliği tasarımın malzemeyle
uyum göstermesine bağlıdır.
38. Bu parçada sözü edilen kavrayış gücüne ulaşmak
için;
I. Sanat eserlerinin diline hâkim olmak,
II. Farklı nitelikteki sanatsal yapıları araştırmak,
III. Sanatsal yapıların ortak noktalarını bulmak,
IV. Sanatla ilgili tecrübeler kazanmak
ifadelerinden hangilerine sahip olmak gerekir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) I. ve Il
D) II. ve IV.
E) III. ve IV.
YAYIN
39 ve 40. soruları
layınız.
DENIZ
Ali, Burak, Canan, D
şair, yazar, yönetme
den birine sahiptir.
Ali ya gazeteci y
Canan yazar de
Şair olan kadın
Yönetmen ve o
●
39. Bu bilgilere göre
-A) Sair
B)
azar
●
-D) Oyuncu
E) Gazeteci
40. Bu kişilerden
mamıştır?
Burak ve D
B) Ali ve Dav
C) Canan ve
D) Davut ve
E) Ali ve Bur
124](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203132536257944-4726722.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT/Türkçe
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Sanat eserini meydana getiren, üç unsur vardır: sanat-
CI, sanat eseri ve sanat eserini anlayıp takdir eden kişi
(alımlayıcı). Sanatçının tasarım sonucu ortaya çıkardığı
tablo, heykel, müzik parçası, tiyatro ve şiir gibi sanat
yapıtlarının her birinin kendilerine özgü bir dili bulun
maktadır. Ve bu dil o sanat yapıtıyla izleyici arasındaki
anlaşma aracıdır. Sanat yapıtıyla konuşmak, yapıtın
gizemini açmak için o dili iyi bilmek gerekir. Sanatsal
deneyimlerle belli bir birikime ve kavrayış gücüne ulaşı-
labilir. Kavrayış gücü için çokça sanat yapıtı incelenme-
lidir. Sanat eseri, kendisine yönelen, onu kavrayan ve
sonuçta estetik bir haz alan izleyici ve dinleyici ile başka
bir anlam daha kazanır.
37. Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada anlatılan-
ları desteklemez?
A) Sanat dallarının birbirinden kesin ayrılan yönleri ol-
duğu için aralarında ortaklık yoktur.
B) Sanat eserinin sırrına ermek sanatsal birikime sahip
olmakla mümkündür.
C) Sanat yapıtlarını anlamak ve onlardan zevk almak
için çaba göstermek gerekir.
D) İzleyici ve dinleyici farklılığından dolayı her sanat
yapıtı farklı yorumlanmıştır.
E) Sanat yapıtının güzelliği tasarımın malzemeyle
uyum göstermesine bağlıdır.
38. Bu parçada sözü edilen kavrayış gücüne ulaşmak
için;
I. Sanat eserlerinin diline hâkim olmak,
II. Farklı nitelikteki sanatsal yapıları araştırmak,
III. Sanatsal yapıların ortak noktalarını bulmak,
IV. Sanatla ilgili tecrübeler kazanmak
ifadelerinden hangilerine sahip olmak gerekir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) I. ve Il
D) II. ve IV.
E) III. ve IV.
YAYIN
39 ve 40. soruları
layınız.
DENIZ
Ali, Burak, Canan, D
şair, yazar, yönetme
den birine sahiptir.
Ali ya gazeteci y
Canan yazar de
Şair olan kadın
Yönetmen ve o
●
39. Bu bilgilere göre
-A) Sair
B)
azar
●
-D) Oyuncu
E) Gazeteci
40. Bu kişilerden
mamıştır?
Burak ve D
B) Ali ve Dav
C) Canan ve
D) Davut ve
E) Ali ve Bur
124
![mayı, resim dilini,
ağanüstü bir göze,
ir ve yazarlardan
ressamlar, yazarlar
er. Resim sanatı
azar ve şairler dostluk
yüzyılın büyük şairi
at yazıları konusunda
un mirasçıları
Onları en çok
şair Apollinaire
Picasso, 1900'lerin
n ilişkiler içindeydi.
nız şiirinden
uğu bu yakınlığı da
bilirim ki
siyle sürdürülmesi
----
oynattığı XX. yüzyıl
kten çok yararlandı
atçıları taklit
düşündü
siplinlerin
di
ak, başka
uğraştır
çıları taklit eden
ALME
YAYINEVİ
PALME
YAYINEVI
TYT/PLM/001/23
20. Her sanatçının bir yaşamı var, bir de yapıtı. Kimi
yazarda, şairde, ressamda bunlar örtüşür. Örneğin, Van
Gogh'ta, Picasso'da, Nâzım'da. Ama örtüşmeyebilir
de. Bu konuda beni en çok şaşırtan örnek Hollandalı
ressam Piet Mondrian'dır. XX. yüzyıl sanatının bu en
radikal yenilikçilerinden biri olan sanatçı, din konusunda
katı inançlara sahipti oysa sanatında mistikliğin
hiçbir izi yoktu. Onu bu inançlara götüren neydi?
Veya resmindeki her tür mistikliği, metafiziği dışta
bırakan mutlak geometri hangi düşüncenin ürünüydü?
Bilmiyoruz. Bu Fikret Mualla'da daha açık seçik olarak
görülür. Yolu, Türkiye'de de Fransa'da da birçok kez akıl
hastanesine düşen Fikret Mualla'nın -bazı mektuplarını,
karnelerini bir yana koyacak olursak- resimlerinde
dengesizliğin ve deliliğin iziyle karşılaşmayız.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı sanatçılar, iç dünyalarının karmaşasını eserlerine
yansıtmak istemez.
BY Ressamlar, hassas ruha sahip olmaları bakımından
edebiyatçılara çok benzer.
Sanatçının yaşadığı olumsuzlukları eserlerine
yansıtmaması her sanatçıda görülen bir özellik
değildir.
Sanatçıların yaşamı ile sanatı arasında bir benzerlik
olduğu gerçeği doğru ve kesin bir yargı değildir.
E Sanat eserleri, hayatın ve sanatçının iz düşümünden
başka bir şey değildir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203132129537969-2130924.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerimayı, resim dilini,
ağanüstü bir göze,
ir ve yazarlardan
ressamlar, yazarlar
er. Resim sanatı
azar ve şairler dostluk
yüzyılın büyük şairi
at yazıları konusunda
un mirasçıları
Onları en çok
şair Apollinaire
Picasso, 1900'lerin
n ilişkiler içindeydi.
nız şiirinden
uğu bu yakınlığı da
bilirim ki
siyle sürdürülmesi
----
oynattığı XX. yüzyıl
kten çok yararlandı
atçıları taklit
düşündü
siplinlerin
di
ak, başka
uğraştır
çıları taklit eden
ALME
YAYINEVİ
PALME
YAYINEVI
TYT/PLM/001/23
20. Her sanatçının bir yaşamı var, bir de yapıtı. Kimi
yazarda, şairde, ressamda bunlar örtüşür. Örneğin, Van
Gogh'ta, Picasso'da, Nâzım'da. Ama örtüşmeyebilir
de. Bu konuda beni en çok şaşırtan örnek Hollandalı
ressam Piet Mondrian'dır. XX. yüzyıl sanatının bu en
radikal yenilikçilerinden biri olan sanatçı, din konusunda
katı inançlara sahipti oysa sanatında mistikliğin
hiçbir izi yoktu. Onu bu inançlara götüren neydi?
Veya resmindeki her tür mistikliği, metafiziği dışta
bırakan mutlak geometri hangi düşüncenin ürünüydü?
Bilmiyoruz. Bu Fikret Mualla'da daha açık seçik olarak
görülür. Yolu, Türkiye'de de Fransa'da da birçok kez akıl
hastanesine düşen Fikret Mualla'nın -bazı mektuplarını,
karnelerini bir yana koyacak olursak- resimlerinde
dengesizliğin ve deliliğin iziyle karşılaşmayız.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı sanatçılar, iç dünyalarının karmaşasını eserlerine
yansıtmak istemez.
BY Ressamlar, hassas ruha sahip olmaları bakımından
edebiyatçılara çok benzer.
Sanatçının yaşadığı olumsuzlukları eserlerine
yansıtmaması her sanatçıda görülen bir özellik
değildir.
Sanatçıların yaşamı ile sanatı arasında bir benzerlik
olduğu gerçeği doğru ve kesin bir yargı değildir.
E Sanat eserleri, hayatın ve sanatçının iz düşümünden
başka bir şey değildir.
![QR Cozumler
Şiirin yüzlerce tanımı vardır. Bence şiir, şairin dün-
yaya sığmama hâlidir. Bu dünyayı biraz daha geniş
kılma, onu farklı bir dünya hâline getirme çabasıdır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanları tanımanın en iyi yolu şiirdir.
B)
Şiir, sanat dalları içerisinde farklı bir değere
sahiptir.
C) Şiir, yaşama yeni anlamlar ve duyarlılıklar
yükleme etkinliğidir.
D) Şiirin anlatım olanakları sınırsızdır.
Şiir, ancak onu anlayabilecek yetkinliğe ula-
şanlara hitap edebilir.
1
1
1
1
1
I
1
1
1
1
1
1
I](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203130012545577-3541379.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriQR Cozumler
Şiirin yüzlerce tanımı vardır. Bence şiir, şairin dün-
yaya sığmama hâlidir. Bu dünyayı biraz daha geniş
kılma, onu farklı bir dünya hâline getirme çabasıdır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanları tanımanın en iyi yolu şiirdir.
B)
Şiir, sanat dalları içerisinde farklı bir değere
sahiptir.
C) Şiir, yaşama yeni anlamlar ve duyarlılıklar
yükleme etkinliğidir.
D) Şiirin anlatım olanakları sınırsızdır.
Şiir, ancak onu anlayabilecek yetkinliğe ula-
şanlara hitap edebilir.
1
1
1
1
1
I
1
1
1
1
1
1
I
![şide aynı etkiyi gösterdiği
E) Film izlemenin zihni uyaran bir aktivite olduğu
Lisede öğrenciyken elli yaşında biri ölünce "Eh,
zamanı gelmiş de ölmüş!" diye düşünürdüm.
Altmışında biri ölmüşse sanki ölümü biraz gecikmiş
gibi gelirdi bana. Hele yetmişindekiler... Yalnızca
yirmi, otuz yaşlarında ölenlere üzülürdüm. Otuzlu
yaşlara geldiğimde ise ellisinde ölenlere üzülmeye
başladım.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmış-
tır?
A) Ömre yönelik değerlendirmelerin yaşla birlikte
değiştiği
B) Yaş ilerledikçe ölüm korkusunun ortaya çıktığı
C) Ölüm duygusunun kültürden kültüre farklılık
gösterdiği
D) Ölüm konusunun sürekli düşünülmesinin insa-
ni olumsuz etkileyebileceği
E)
Yaşlandıkça acıma duygusunun daha da
arttığı
uininin bir aracı olan televizyon,](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203125855991398-3541379.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerişide aynı etkiyi gösterdiği
E) Film izlemenin zihni uyaran bir aktivite olduğu
Lisede öğrenciyken elli yaşında biri ölünce "Eh,
zamanı gelmiş de ölmüş!" diye düşünürdüm.
Altmışında biri ölmüşse sanki ölümü biraz gecikmiş
gibi gelirdi bana. Hele yetmişindekiler... Yalnızca
yirmi, otuz yaşlarında ölenlere üzülürdüm. Otuzlu
yaşlara geldiğimde ise ellisinde ölenlere üzülmeye
başladım.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmış-
tır?
A) Ömre yönelik değerlendirmelerin yaşla birlikte
değiştiği
B) Yaş ilerledikçe ölüm korkusunun ortaya çıktığı
C) Ölüm duygusunun kültürden kültüre farklılık
gösterdiği
D) Ölüm konusunun sürekli düşünülmesinin insa-
ni olumsuz etkileyebileceği
E)
Yaşlandıkça acıma duygusunun daha da
arttığı
uininin bir aracı olan televizyon,
![du-
yı-
b-
ir?
a-
esi
a-
na
bir
J-
183
24. Başını kaldırıp etrafına bakındı. Kimseler durumun
farkında değildi. Ceketin kenarını eliyle bastırarak
yürüdü. Kalabalığın en ortasında, omzuna çarpan
omuzlara aldırış etmeden ilerliyordu. Bir an önce bu
dehşetli yükten kurtulup kaçmak istiyordu. Günler-
dir rüyasını gördüğü o paraya kavuştuğu an... İşte
o anı düşündü ve hızlandı adımları.
Bu parçanın anlatımı için;
I. Nesnel bir anlatım vardır.
II. Tanık göstermeden faydalanılmıştır.
III. Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır.
IV. Pekiştirmeli sözcük kullanılmıştır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
D) II ve IV
B) Yalnız III
E) I, II ve IV
foo
C) ve III
/limityayinlari](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203125549855279-4716259.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleridu-
yı-
b-
ir?
a-
esi
a-
na
bir
J-
183
24. Başını kaldırıp etrafına bakındı. Kimseler durumun
farkında değildi. Ceketin kenarını eliyle bastırarak
yürüdü. Kalabalığın en ortasında, omzuna çarpan
omuzlara aldırış etmeden ilerliyordu. Bir an önce bu
dehşetli yükten kurtulup kaçmak istiyordu. Günler-
dir rüyasını gördüğü o paraya kavuştuğu an... İşte
o anı düşündü ve hızlandı adımları.
Bu parçanın anlatımı için;
I. Nesnel bir anlatım vardır.
II. Tanık göstermeden faydalanılmıştır.
III. Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır.
IV. Pekiştirmeli sözcük kullanılmıştır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
D) II ve IV
B) Yalnız III
E) I, II ve IV
foo
C) ve III
/limityayinlari
![dımcı Düşünceler
de-
adlı
in-
u-
rel
r.
$
e
23. Korkulu Ustalık, Turgut Uyar'ın yazılarının bir araya getirildigi kitap
yani bütün yazılanı. Bir şairin şiire, hayata ve varoluşa bakışının iz
leri, ipuçlan... Bir bakıma Turgut Uyar'ın topyekûn "söz"ü. Ben,
kitaptan çok, kitabın yazarı hakkında yazılan bir değerlendirme
den söz edeceğim. Bu değerlendirme yazısı ilginç ve doğallıktan
uzak bir yargı içeriyor; geleceği öngören, ona âdeta hükmeden ve
bir şairi zamanlar ötesine taşımaya çalışan bir yargı. Turgut Uyar
için şöyle denmiş: "Dünyanın En Güzel Arabistanı adıyla, dünya
durdukça duracak bir şah şiirin şairi." Bu yargıyı okuyunca akl
ma Amerikalı Şair Cummings hakkında yazılmış bir övgü cümle
si geldi. Şöyleydi o cümle: "Cummings, bütün zamanların en lirik
şairidir." Tabii, yargı bu denli kesin ve boyutsuz olunca "Bu yargı
sahibi bütün zamanlarda yazılmış lirik şiirleri nasıl bilebilir ki?" di-
ye sormadan edemiyor insan. "Bütün zamanlar" ibaresinin içerdi-
ği süre akıl almayacak kadar belirsiz ve bir o kadar bilinmesi im-
kânsız. Peki, "Dünya durdukça duracak." yargısına ne demeli?
Bu parçanın yazarının aşağıdaki sözlerden hangisini söyle-
mesi beklenemez?
A) Eleştiride aranması gereken en temel unsurların gerçekçilik
ve samimiyet olduğuna inanıyorum.
B) Bir insanı hak ettiği yerin üzerine çıkarmak eleştiriye gölge
düşürür.
C) Yanlı eleştiri, öznenin okurdaki karşılığını iyi ya da kötü yön-
de etkileyip özneyi yanlış bir yerde konumlandırabilir.
D) Övgü ya da yergide bazen, dönemin havasıyla sınırların di-
şına çıkılması doğal karşılanmalıdır.
E) Eleştiride aşırıya kaçmak, gerçeğin yıpratılmasına ya da ka-
rartılmasına neden olabilir.
24. Avrupa'da klasik müziğin gerilediği doğru. Ama bunu Tü
ile karşılaştıramayız. Biz zaten klanil
25. Im
be
bil
sa
di
se
h
A
e
1
C
26.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203124659521236-3884350.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleridımcı Düşünceler
de-
adlı
in-
u-
rel
r.
$
e
23. Korkulu Ustalık, Turgut Uyar'ın yazılarının bir araya getirildigi kitap
yani bütün yazılanı. Bir şairin şiire, hayata ve varoluşa bakışının iz
leri, ipuçlan... Bir bakıma Turgut Uyar'ın topyekûn "söz"ü. Ben,
kitaptan çok, kitabın yazarı hakkında yazılan bir değerlendirme
den söz edeceğim. Bu değerlendirme yazısı ilginç ve doğallıktan
uzak bir yargı içeriyor; geleceği öngören, ona âdeta hükmeden ve
bir şairi zamanlar ötesine taşımaya çalışan bir yargı. Turgut Uyar
için şöyle denmiş: "Dünyanın En Güzel Arabistanı adıyla, dünya
durdukça duracak bir şah şiirin şairi." Bu yargıyı okuyunca akl
ma Amerikalı Şair Cummings hakkında yazılmış bir övgü cümle
si geldi. Şöyleydi o cümle: "Cummings, bütün zamanların en lirik
şairidir." Tabii, yargı bu denli kesin ve boyutsuz olunca "Bu yargı
sahibi bütün zamanlarda yazılmış lirik şiirleri nasıl bilebilir ki?" di-
ye sormadan edemiyor insan. "Bütün zamanlar" ibaresinin içerdi-
ği süre akıl almayacak kadar belirsiz ve bir o kadar bilinmesi im-
kânsız. Peki, "Dünya durdukça duracak." yargısına ne demeli?
Bu parçanın yazarının aşağıdaki sözlerden hangisini söyle-
mesi beklenemez?
A) Eleştiride aranması gereken en temel unsurların gerçekçilik
ve samimiyet olduğuna inanıyorum.
B) Bir insanı hak ettiği yerin üzerine çıkarmak eleştiriye gölge
düşürür.
C) Yanlı eleştiri, öznenin okurdaki karşılığını iyi ya da kötü yön-
de etkileyip özneyi yanlış bir yerde konumlandırabilir.
D) Övgü ya da yergide bazen, dönemin havasıyla sınırların di-
şına çıkılması doğal karşılanmalıdır.
E) Eleştiride aşırıya kaçmak, gerçeğin yıpratılmasına ya da ka-
rartılmasına neden olabilir.
24. Avrupa'da klasik müziğin gerilediği doğru. Ama bunu Tü
ile karşılaştıramayız. Biz zaten klanil
25. Im
be
bil
sa
di
se
h
A
e
1
C
26.
![B
B
5. 1. Sert kabuğun içerisindeki gövdesinde gizlenmiş
bir iskelet yapısı olan kaplumbağalar, omurgalı ve
oldukça dayanıklı canlılardır.
II. Oluşumları yönüyle yüksek ısı, soğuk ve açlığa en
çok dayanan bu canlıların, 200 milyon yıl öncesinde
dünyada yaşadıkları bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca tam ve
doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
B
A) Yüksek ısı, soğuk ve açlığa dayanan kaplumbağalar,
sert kabuğu içerisinde gizlenen bir iskelet yapısına
sahiptir.
B) 200 milyon yıl öncesinde dünyada yaşadıkları kabul
edilen kaplumbağalar, sert kabuğu içerisinde gizle-
nen bir iskelet yapısına sahip olup diğer canlılara
göre daha dayanıklıdır.
200 milyon yıl öncesinde dünyada yaşadıkları
sanılan kaplumbağalar, her türlü dış ve iç etkene
dayanıklı omurgalı canlılardır.
qua
D) Sert kabuğu içerisindeki gövdesinde gizlenen bir
iskelet yapısına sahip olan kaplumbağalar, 200
milyon yıl öncesinde dünyada yaşamışlardır.
E 200 milyon yıl öncesinde dünyada varlıkları ka-
nıtlanan kaplumbağalar, sert kabuğa ve güçlü bir
iskelet yapısına sahip oluşları yönüyle yüksek ısı
ve soğuktan etkilenmeyen, açlığa dayanan omurgalı
canlılardır.
7. Işıltı
ilgili
abe
UĞUR
suy
gri
"Y
bil
bi
a](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203122257475503-4852555.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriB
B
5. 1. Sert kabuğun içerisindeki gövdesinde gizlenmiş
bir iskelet yapısı olan kaplumbağalar, omurgalı ve
oldukça dayanıklı canlılardır.
II. Oluşumları yönüyle yüksek ısı, soğuk ve açlığa en
çok dayanan bu canlıların, 200 milyon yıl öncesinde
dünyada yaşadıkları bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca tam ve
doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
B
A) Yüksek ısı, soğuk ve açlığa dayanan kaplumbağalar,
sert kabuğu içerisinde gizlenen bir iskelet yapısına
sahiptir.
B) 200 milyon yıl öncesinde dünyada yaşadıkları kabul
edilen kaplumbağalar, sert kabuğu içerisinde gizle-
nen bir iskelet yapısına sahip olup diğer canlılara
göre daha dayanıklıdır.
200 milyon yıl öncesinde dünyada yaşadıkları
sanılan kaplumbağalar, her türlü dış ve iç etkene
dayanıklı omurgalı canlılardır.
qua
D) Sert kabuğu içerisindeki gövdesinde gizlenen bir
iskelet yapısına sahip olan kaplumbağalar, 200
milyon yıl öncesinde dünyada yaşamışlardır.
E 200 milyon yıl öncesinde dünyada varlıkları ka-
nıtlanan kaplumbağalar, sert kabuğa ve güçlü bir
iskelet yapısına sahip oluşları yönüyle yüksek ısı
ve soğuktan etkilenmeyen, açlığa dayanan omurgalı
canlılardır.
7. Işıltı
ilgili
abe
UĞUR
suy
gri
"Y
bil
bi
a
![jyol
git
gu
rç
m
tir
O,
2.
İstanbul'da, Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah
Sultan'ın adını taşıyan iki cami vardır. Bunlardan biri
Üsküdar'da, öteki ise Edirnekapı'dadır. Güneş her gün
çocuğunu arayan bir anne gibi Üsküdar'daki caminin
ardında doğarken ay Edirnekapı'daki caminin
minarelerinin arkasına saklanır. Her akşam ay, Üsküdar
Mihrimah Sultan Cami'nin saçlarını taçlandırırken, uykuya
yatmak üzere olan güneş, başını Edirnekapı'daki
Mihrimah Sultan Cami'nin kubbesine dayar. İstanbul'da
bu yüzden bir değil iki tane Mihrimah Sultan Camisi
vardır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Neshel cümle
BY Kişileştirme
BY Kişiles
DY Benzetme
C) Karşılaştırma
†
Gerekçe içeren cümle
KONU KAVRA](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203122323831258-4155471.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerijyol
git
gu
rç
m
tir
O,
2.
İstanbul'da, Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah
Sultan'ın adını taşıyan iki cami vardır. Bunlardan biri
Üsküdar'da, öteki ise Edirnekapı'dadır. Güneş her gün
çocuğunu arayan bir anne gibi Üsküdar'daki caminin
ardında doğarken ay Edirnekapı'daki caminin
minarelerinin arkasına saklanır. Her akşam ay, Üsküdar
Mihrimah Sultan Cami'nin saçlarını taçlandırırken, uykuya
yatmak üzere olan güneş, başını Edirnekapı'daki
Mihrimah Sultan Cami'nin kubbesine dayar. İstanbul'da
bu yüzden bir değil iki tane Mihrimah Sultan Camisi
vardır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Neshel cümle
BY Kişileştirme
BY Kişiles
DY Benzetme
C) Karşılaştırma
†
Gerekçe içeren cümle
KONU KAVRA
![1
16. Salâh Birsel, Türk şiirinin derli toplu ilk poetikasını
kaleme alan isimdir. O, şiirde orta yolu benimse-
miş, şiirin ilkelerine sırf kendi düşüncesiyle varmak
yerine, şiirlerden yola çıkarak varmayı tercih etmiş-
tir. Bu bakımdan onun görüşleri için orijinal" keli-
mesi yerine "genelgecer" sıfatını kullanmak uygun
olur. Kendisi de şair olan Salâh Birsel, şiirlerini bu
görüşleri doğrultusunda işlemiştir. 1940 kuşağına
mensup olan şairin "Şiirin İlkeleri" isimli kitabı, aynı
zamanda bu şiirin de poetikası niteliğindedir. Orada
ileri sürdüğü görüşlerle Türk şiirinin gelişimine katkı
sağlamıştır.
Bu parçadan hareketle Salâh Birsel ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türk şiiri adına önemli bir isimdir.
B) Şiirin ilkelerine kendi düşünceleriyle varmıştır.
Aynı zamanda şairdir.
D) "Şiirin ilkeleri" adlı kitabı şiirin poetikası niteliğin-
dedir.
E) Görüşleriyle Türk şiirinin gelişimine katkı sağla-
miştir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203114300315787-4655991.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1
16. Salâh Birsel, Türk şiirinin derli toplu ilk poetikasını
kaleme alan isimdir. O, şiirde orta yolu benimse-
miş, şiirin ilkelerine sırf kendi düşüncesiyle varmak
yerine, şiirlerden yola çıkarak varmayı tercih etmiş-
tir. Bu bakımdan onun görüşleri için orijinal" keli-
mesi yerine "genelgecer" sıfatını kullanmak uygun
olur. Kendisi de şair olan Salâh Birsel, şiirlerini bu
görüşleri doğrultusunda işlemiştir. 1940 kuşağına
mensup olan şairin "Şiirin İlkeleri" isimli kitabı, aynı
zamanda bu şiirin de poetikası niteliğindedir. Orada
ileri sürdüğü görüşlerle Türk şiirinin gelişimine katkı
sağlamıştır.
Bu parçadan hareketle Salâh Birsel ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türk şiiri adına önemli bir isimdir.
B) Şiirin ilkelerine kendi düşünceleriyle varmıştır.
Aynı zamanda şairdir.
D) "Şiirin ilkeleri" adlı kitabı şiirin poetikası niteliğin-
dedir.
E) Görüşleriyle Türk şiirinin gelişimine katkı sağla-
miştir.
![DENEME-17
23. Güneşine, suyuna, havasına, açısına dikkat edeceğiniz bir
bitkiniz olursa mutluluğunuz konusunda mucizevi sonuçlar
ortaya çıkarabilirsiniz. Exeter Üniversitesinde yapılan son
araştırmalar ofislerinde bitki yetiştiren çalışanların işlerinde
ve iş ilişkilerinde daha verimli olduklarını ortaya koydu. Ben-
zer alanda Amerika'da yürütülen başka bir araştırma ise
huzurevlerinde bitki yetiştiren yaşlıların sadece daha mutlu
değil, aynı zamanda daha sağlıklı ve aktif bireyler oldukları
sonucunu bilim dünyasına sundu. Küçük, yeşil bir bitkinin
kime zararı dokunmuş ki? Üstelik masrafsız, üstelik doğal
mutluluk kaynağı.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Bitki yetiştirmek isteyen insanlar öncelikle onlara uygun
bir ortam hazırlamalıdır.
B) Doğayı sevmeyen insanların başka kişilerle ilişkileri sağ-
lıklı olmaz.
C) Yaşlıları huzurevlerine göndermek yerine onların doğayla
içli dışlı olmaları sağlanmalıdır.
DY Bitkilerle uğraşmak, çiçek yetiştirmek insana mutluluk
verir.
E) Evde yetiştirdiğiniz bitkilere gösterilecek özen, onlarda
mucizevi sonuçlar yaratır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203120855074810-4680283.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDENEME-17
23. Güneşine, suyuna, havasına, açısına dikkat edeceğiniz bir
bitkiniz olursa mutluluğunuz konusunda mucizevi sonuçlar
ortaya çıkarabilirsiniz. Exeter Üniversitesinde yapılan son
araştırmalar ofislerinde bitki yetiştiren çalışanların işlerinde
ve iş ilişkilerinde daha verimli olduklarını ortaya koydu. Ben-
zer alanda Amerika'da yürütülen başka bir araştırma ise
huzurevlerinde bitki yetiştiren yaşlıların sadece daha mutlu
değil, aynı zamanda daha sağlıklı ve aktif bireyler oldukları
sonucunu bilim dünyasına sundu. Küçük, yeşil bir bitkinin
kime zararı dokunmuş ki? Üstelik masrafsız, üstelik doğal
mutluluk kaynağı.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Bitki yetiştirmek isteyen insanlar öncelikle onlara uygun
bir ortam hazırlamalıdır.
B) Doğayı sevmeyen insanların başka kişilerle ilişkileri sağ-
lıklı olmaz.
C) Yaşlıları huzurevlerine göndermek yerine onların doğayla
içli dışlı olmaları sağlanmalıdır.
DY Bitkilerle uğraşmak, çiçek yetiştirmek insana mutluluk
verir.
E) Evde yetiştirdiğiniz bitkilere gösterilecek özen, onlarda
mucizevi sonuçlar yaratır.
![?
22. ----. Bir hayat, anı, görüntü nasıl hikâye edilir, öykü-
ye dönüşür ve anlatılır, bütün bunlar öykü olurken
ne içeride kalır ne dışarıda kalır. Örneklerle anla-
tılır. Böylece hayat ve kurgu arasındaki ilişki göz-
ler önüne serilir. Bu anlamda yaşanmışlıklar yanın-
da kurgulanmış hayatlara, kitaptaki karakterlere
de bakılır. Tarık Buğra'nın öyküsü Ata Binmiş Ali
Ağa'yı Tahmis yeniden yorumlanıp yazılırken An-
kara Hatları Vapuru'nda kendi yazdığı bir öykünün
kahramanını yeni bir öyküde değerlendirir. Böyle-
ce hayat ve kurmaca iç içe gecer birbirinden ayırt
edilemeyecek hâle gelir. Çünkü kurmaca da hayat
kadar gerçektir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Her öykünün seslendiği bir okur kitlesi vardır
B) Öykücü için en büyük problem, okuru yürek-
ten sarsacak bir olayı bulma meselesidir
C) Bir öyküyü yeniden yazma çabası içine giren
yazar, belirli kurallara dikkat etmek zorundadır
D) Yaşamın gerçekliği ile öykünün gerçekliğinin
kesiştiği noktalar olabilir
E), Öykülerin temel vurgusu hikâye anlatma me-
selesidir
23. Zaman içinde modanın rolü değişti. Çünkü geç-
miste moda
HEME
24. H
IMCION CO
m
n
H
d
n
A
B
C
C
E
25. E
C](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203114631980448-1948989.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri?
22. ----. Bir hayat, anı, görüntü nasıl hikâye edilir, öykü-
ye dönüşür ve anlatılır, bütün bunlar öykü olurken
ne içeride kalır ne dışarıda kalır. Örneklerle anla-
tılır. Böylece hayat ve kurgu arasındaki ilişki göz-
ler önüne serilir. Bu anlamda yaşanmışlıklar yanın-
da kurgulanmış hayatlara, kitaptaki karakterlere
de bakılır. Tarık Buğra'nın öyküsü Ata Binmiş Ali
Ağa'yı Tahmis yeniden yorumlanıp yazılırken An-
kara Hatları Vapuru'nda kendi yazdığı bir öykünün
kahramanını yeni bir öyküde değerlendirir. Böyle-
ce hayat ve kurmaca iç içe gecer birbirinden ayırt
edilemeyecek hâle gelir. Çünkü kurmaca da hayat
kadar gerçektir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Her öykünün seslendiği bir okur kitlesi vardır
B) Öykücü için en büyük problem, okuru yürek-
ten sarsacak bir olayı bulma meselesidir
C) Bir öyküyü yeniden yazma çabası içine giren
yazar, belirli kurallara dikkat etmek zorundadır
D) Yaşamın gerçekliği ile öykünün gerçekliğinin
kesiştiği noktalar olabilir
E), Öykülerin temel vurgusu hikâye anlatma me-
selesidir
23. Zaman içinde modanın rolü değişti. Çünkü geç-
miste moda
HEME
24. H
IMCION CO
m
n
H
d
n
A
B
C
C
E
25. E
C
![4.
Okumanın önemi kadar neyin, niçin ve nasıl okunacağı
da önemlidir. Bunlar, kişiliğin gelişimi sürecinde kazanı-
lacak birikimle elde edilebilir. Kişi öncelikle ilgisini çeken
ve kişiliğine uygun olan, içeriği hakkında belli bir birikime
ulaştığı metinleri okumalıdır. Bilginin kalıcılığı ve düşünce
üretimi ancak böyle sağlanabilir. Bu da seçme sorununu
karşımıza çıkarır. --- Nasıl dört işlem bilinmeden karma-
şık hesaplamalar yapılamazsa bazı temel bilgilere sahip
olunmadan da bir konudaki "ağır" ve "zor" kitaplar anla-
şılamaz.
Bu parçada boş bırakılan yere düşünce akışına uy-
gun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Seçmeden, belli bir birikime sahip olmadan yapılan
okumalar zihin karışıklığına yol açar
B) Herkes, bir şeyler okuduğu hâlde kendi seçimlerini
yapabilecek bir düzeye erişememiş olabilir
C) Bu yüzden de klasik eserlerden yana bir tercihle oku-
maya başlamak, okuma zevkinin oluşması için çok
önemlidir
D) Okuma, kişiliğin gelişmesine yön verdiği için iç göz-
lem yapma gücünü de artıracaktır
E) Seçici olma özelliği çok erken yaşlarda kazanılan bir
alışkanlıktır](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203114518580248-864062.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4.
Okumanın önemi kadar neyin, niçin ve nasıl okunacağı
da önemlidir. Bunlar, kişiliğin gelişimi sürecinde kazanı-
lacak birikimle elde edilebilir. Kişi öncelikle ilgisini çeken
ve kişiliğine uygun olan, içeriği hakkında belli bir birikime
ulaştığı metinleri okumalıdır. Bilginin kalıcılığı ve düşünce
üretimi ancak böyle sağlanabilir. Bu da seçme sorununu
karşımıza çıkarır. --- Nasıl dört işlem bilinmeden karma-
şık hesaplamalar yapılamazsa bazı temel bilgilere sahip
olunmadan da bir konudaki "ağır" ve "zor" kitaplar anla-
şılamaz.
Bu parçada boş bırakılan yere düşünce akışına uy-
gun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Seçmeden, belli bir birikime sahip olmadan yapılan
okumalar zihin karışıklığına yol açar
B) Herkes, bir şeyler okuduğu hâlde kendi seçimlerini
yapabilecek bir düzeye erişememiş olabilir
C) Bu yüzden de klasik eserlerden yana bir tercihle oku-
maya başlamak, okuma zevkinin oluşması için çok
önemlidir
D) Okuma, kişiliğin gelişmesine yön verdiği için iç göz-
lem yapma gücünü de artıracaktır
E) Seçici olma özelliği çok erken yaşlarda kazanılan bir
alışkanlıktır
![7. (1) Modern şiirimizde "ev" teması dediğimizde akla ilk
gelen isimdir Behçet Necatigil. (II) Necatigil'de "ev",
birçok şiirinde değil daha ilk şiirlerinden başlayarak
neredeyse tüm yazma serüveninde yer alır. (III) "Ev"in
geçtiği örtülü, göndermeli ya da ana izlekli çok sayı-
da şiiri vardır. (IV) Bu konu çeşitli biçimlerde yazılmış,
irdelenmiş, hakkında yazılan kitaplarda yer bulmuş-
tur. (V) Behçet Necatigil'in "Evler" şiiri ilk olarak Var-
lık dergisinin 1947 yılı Aralık sayısında yayımlanmıştır.
(VI) Sonrasında da şairin ikinci kitabı olan Çevre'de yer
almıştır. (VII) Şiirin ilk dizelerinde şair, âdeta yüzyıllar bo-
yunca yapılagelen evlerle ilgili bilgi vermiştir. (VIII) He-
men sonrasında sözü evlerin içine, içinde yaşayanlara
getirmiştir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) III
B) IV
C) V D) VI
E) VII](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230203114604860298-864062.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri7. (1) Modern şiirimizde "ev" teması dediğimizde akla ilk
gelen isimdir Behçet Necatigil. (II) Necatigil'de "ev",
birçok şiirinde değil daha ilk şiirlerinden başlayarak
neredeyse tüm yazma serüveninde yer alır. (III) "Ev"in
geçtiği örtülü, göndermeli ya da ana izlekli çok sayı-
da şiiri vardır. (IV) Bu konu çeşitli biçimlerde yazılmış,
irdelenmiş, hakkında yazılan kitaplarda yer bulmuş-
tur. (V) Behçet Necatigil'in "Evler" şiiri ilk olarak Var-
lık dergisinin 1947 yılı Aralık sayısında yayımlanmıştır.
(VI) Sonrasında da şairin ikinci kitabı olan Çevre'de yer
almıştır. (VII) Şiirin ilk dizelerinde şair, âdeta yüzyıllar bo-
yunca yapılagelen evlerle ilgili bilgi vermiştir. (VIII) He-
men sonrasında sözü evlerin içine, içinde yaşayanlara
getirmiştir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) III
B) IV
C) V D) VI
E) VII