Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

ince
2.
TEST
5
Susmak, verilebilecek en güzel cevaptır diyenler söy-
leyecek söz bulamıyorum deyip de hayatlarında birkaç
kitap dışına çıkamayanlarla birdir. İnsanın boğazının
düğümlendiği durumlar elbette vardır. Konuşamamak
ile susmak arasındaki o ince ayrıntı gözden kaçma-
malıdır. Susmak bir bilinç içerir. Birey bilinçli olarak ko-
nuşmaz. Konuşamamak ise yapamamak anlamı taşır
ki aslında ikisinde de bir şeyler vardır zihinde. Birisi
bunu aktarmak istemezken diğeri aktaramamaktadır.
Söyleyecek söz bulamıyorum diyenler ise susanlar-
dan da konuşamayanlardan da uzak ve beter bir du-
rumdadır. Evet sözcüğünün içinde bile binlerce mana
varken ağzınızdan çıkacak herhangi bir sözcüğün
anlam taşımayacağını ifade etmek yelkenlide rüzgâr
beklememek gibidir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Kavramların barındırdıkları anlamlar, kullanımlarıy-
la çelişebilir.
B) Insanların bazı kavramları kullanım biçimleri, kav-
rama hâkim olmadıklarını gösterir.
CyTanımı bilinen ama içeriği tam bilinmeyen kavram-
ları karıştırmamak gerekir.
Okuma eyleminden uzak bireylerin kavramları kul-
lanımı sınırlı olabilir.
E) Kavramların tam bilinmesi, doğru kullanılması için
her zaman gereklidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ince 2. TEST 5 Susmak, verilebilecek en güzel cevaptır diyenler söy- leyecek söz bulamıyorum deyip de hayatlarında birkaç kitap dışına çıkamayanlarla birdir. İnsanın boğazının düğümlendiği durumlar elbette vardır. Konuşamamak ile susmak arasındaki o ince ayrıntı gözden kaçma- malıdır. Susmak bir bilinç içerir. Birey bilinçli olarak ko- nuşmaz. Konuşamamak ise yapamamak anlamı taşır ki aslında ikisinde de bir şeyler vardır zihinde. Birisi bunu aktarmak istemezken diğeri aktaramamaktadır. Söyleyecek söz bulamıyorum diyenler ise susanlar- dan da konuşamayanlardan da uzak ve beter bir du- rumdadır. Evet sözcüğünün içinde bile binlerce mana varken ağzınızdan çıkacak herhangi bir sözcüğün anlam taşımayacağını ifade etmek yelkenlide rüzgâr beklememek gibidir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kavramların barındırdıkları anlamlar, kullanımlarıy- la çelişebilir. B) Insanların bazı kavramları kullanım biçimleri, kav- rama hâkim olmadıklarını gösterir. CyTanımı bilinen ama içeriği tam bilinmeyen kavram- ları karıştırmamak gerekir. Okuma eyleminden uzak bireylerin kavramları kul- lanımı sınırlı olabilir. E) Kavramların tam bilinmesi, doğru kullanılması için her zaman gereklidir.
TÜRKÇE
A
19. (1) Yazar ya da şair, gördüklerini ve duyduklarını yaşayabiliyorsa,
onları iç deneyleriyle besleyerek yaşatabiliyorsa gerçekten şairdir;
gerçekten romancıdır. (II) Bu yaşayıp yaşatmama işi de isteğe bağlı,
sonradan öğrenilebilen bir şey değil, doğuştan gelen bir yetenekle
ilgilidir. (III) Yoksa eline kalemi alan, yazarlık eğitimi almış herkes
yazar; boya sürmesini bilen, resim tekniklerine hâkim her kişi de
ressam olurdu. (IV) Uzaklara gitmeye hiç gerek yok, bibliyografya
kitaplarını, dergileri karıştırın biraz. (V) Kendilerini sanatçı sanarak
boşuna yaşamış olanların kabarık sayıları karşısında donakalacak-
SINIZ.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
"Gerçi böyleleri de var, hem de pek çok." cümlesi getirilirse parag-
rafın anlam bütünlüğü sağlanmış olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
TYT DENEME SIN
22-23. sorula
Kendini kanıtlamış
aldım. Bazen bir je
beni. Her karakte
dünyaydı ve bu k
süren çalışmalar
görmek oluyordu
hazır hissediyor
de bu karakterie
yansıtmalıydı. E
hangi kültüre ai
Anlayacağınız
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE A 19. (1) Yazar ya da şair, gördüklerini ve duyduklarını yaşayabiliyorsa, onları iç deneyleriyle besleyerek yaşatabiliyorsa gerçekten şairdir; gerçekten romancıdır. (II) Bu yaşayıp yaşatmama işi de isteğe bağlı, sonradan öğrenilebilen bir şey değil, doğuştan gelen bir yetenekle ilgilidir. (III) Yoksa eline kalemi alan, yazarlık eğitimi almış herkes yazar; boya sürmesini bilen, resim tekniklerine hâkim her kişi de ressam olurdu. (IV) Uzaklara gitmeye hiç gerek yok, bibliyografya kitaplarını, dergileri karıştırın biraz. (V) Kendilerini sanatçı sanarak boşuna yaşamış olanların kabarık sayıları karşısında donakalacak- SINIZ. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Gerçi böyleleri de var, hem de pek çok." cümlesi getirilirse parag- rafın anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) I B) II C) III D) IV E) V TYT DENEME SIN 22-23. sorula Kendini kanıtlamış aldım. Bazen bir je beni. Her karakte dünyaydı ve bu k süren çalışmalar görmek oluyordu hazır hissediyor de bu karakterie yansıtmalıydı. E hangi kültüre ai Anlayacağınız
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlem işareti farklı
bir amaç için kullanılmıştır?
A) Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!
B) Hey! Kamil ağabey buradayım, yukarı bak.
CEy tatlı ve ulvi gece! Ne olur böyle devam et.
Sınıfın en zekisi (!) Murat'mış.
E) Bre ağalar! Buraya gelin de yüzünüzü görelim
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlem işareti farklı bir amaç için kullanılmıştır? A) Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü! B) Hey! Kamil ağabey buradayım, yukarı bak. CEy tatlı ve ulvi gece! Ne olur böyle devam et. Sınıfın en zekisi (!) Murat'mış. E) Bre ağalar! Buraya gelin de yüzünüzü görelim
tani be-
esleyici,
n olana-
a kendi-
afyaları,
adı. (IV)
ama uz-
hteşem
amur iş-
r.
angileri
deştir?
Ilive !!
Prf Yayınları
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Türkiye'de televizyon yayıncılığı açısından dizilerin tah-
tını sallayan bir yapım türüdür yarışma programları. Te-
levizyon sosyolojisi ve kitle iletişimi alanlarında başlı ba-
şına bir inceleme sahası oluşturan bu yayınlar, diziler gi-
bi farklı türlere ayrılır ve içerikleri doğrultusunda hitap et-
tikleri izleyici kitleleri de farklılaşır. Yetenek yarışmaları,
ekstrem sporların yumuşatılmış biçimlerini kapsayan ya-
rışmalar, komedi ögeleri içeren oyun nitelikli yapımlar ve
tabii bu türün olmazsa olmazı bilgi yarışmaları... Önce-
leri hemen hemen tamamı yabancı formatların uyarla-
ması olan bu yarışmalar arasında artık Türkiye'ye özgü
olanlar da var. Yarışmalar dizilerle karşılaştırıldığında ara-
larındaki en temel fark, en azından büyük bölümünün
maliyet açısından daha kârlı olması. Pek çok kanal eko-
nomik zorluk dönemlerinde bu tür düşük maliyetli içe-
riklere yöneliyor.
M
Türkçe
CE
40. Bu parçadan yarışma programlarıyla ilgili,
1. Ekonomik getirileri dizilerden az değildir.
II. Bilgi ağırlıklı olanlar daha fazla izlenmektedir.
III. Değişik araştırmalara konu olmuşlardır.
IV. Farklı türleri bulunmaktadır
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve II
B) II ve III
Dll ve
E) Yalnız IV
C) II ve IV
Soru
alana yazıp
veya yanlı
maların cev
uğu size aitti
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
tani be- esleyici, n olana- a kendi- afyaları, adı. (IV) ama uz- hteşem amur iş- r. angileri deştir? Ilive !! Prf Yayınları 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkiye'de televizyon yayıncılığı açısından dizilerin tah- tını sallayan bir yapım türüdür yarışma programları. Te- levizyon sosyolojisi ve kitle iletişimi alanlarında başlı ba- şına bir inceleme sahası oluşturan bu yayınlar, diziler gi- bi farklı türlere ayrılır ve içerikleri doğrultusunda hitap et- tikleri izleyici kitleleri de farklılaşır. Yetenek yarışmaları, ekstrem sporların yumuşatılmış biçimlerini kapsayan ya- rışmalar, komedi ögeleri içeren oyun nitelikli yapımlar ve tabii bu türün olmazsa olmazı bilgi yarışmaları... Önce- leri hemen hemen tamamı yabancı formatların uyarla- ması olan bu yarışmalar arasında artık Türkiye'ye özgü olanlar da var. Yarışmalar dizilerle karşılaştırıldığında ara- larındaki en temel fark, en azından büyük bölümünün maliyet açısından daha kârlı olması. Pek çok kanal eko- nomik zorluk dönemlerinde bu tür düşük maliyetli içe- riklere yöneliyor. M Türkçe CE 40. Bu parçadan yarışma programlarıyla ilgili, 1. Ekonomik getirileri dizilerden az değildir. II. Bilgi ağırlıklı olanlar daha fazla izlenmektedir. III. Değişik araştırmalara konu olmuşlardır. IV. Farklı türleri bulunmaktadır yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II B) II ve III Dll ve E) Yalnız IV C) II ve IV Soru alana yazıp veya yanlı maların cev uğu size aitti
1
1
1
Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu
kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yo-
rumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele
verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan
girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, tu-
ristik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz
yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluk-
lanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey
Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz A
sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok. Öğ-
rencisiniz veya öğrenciliğinizin hatıraları çok taze.
Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü
kapıdan girdim derseniz bu çok şaşırtıcı. Çünkü bu
kapı, usta gözlerden gizlenmiş gibidir. Bu şehrin
gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli
dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mı olur? O, za-
ten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meyda-
nına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
6.
A) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir.
B) Birinci kişili anlatım söz konusudur.
C) Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
D) Konuşma havasi içinde oluşturulmuştur.
E) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
R
M
(2014 VGS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 1 1 Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yo- rumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, tu- ristik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluk- lanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz A sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok. Öğ- rencisiniz veya öğrenciliğinizin hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mı olur? O, za- ten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meyda- nına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? 6. A) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. B) Birinci kişili anlatım söz konusudur. C) Betimleyici ögeler kullanılmıştır. D) Konuşma havasi içinde oluşturulmuştur. E) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. R M (2014 VGS)
Kendini başkasının yerine koymayan, olanca varlığıyla 8/
başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışma-
yan, kılı kıpırdamaksızın büyük kötülükler edebilir.
Bu cümleden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi-
ne varılamaz?
A) İyi insan kendisine yapılmasını istemediği bir hareketi
başkalarına yapmaz.
B) Kişi birinin kusurunu açığa vurmadan önce kendisini o
kişinin yerine koymalıdır.
C) Çoğu kişi aynı şartlarda daha büyük hatalar yapacağı
halde, karşısındakinin ufacık bir yanlışını büyütür.
D) Eleştirilerimizde insaflı olmayı bilmeliyiz.
E) İlerisini düşünmeden rastgele hareket edenlerin zarar-
ları yine kendilerine olur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kendini başkasının yerine koymayan, olanca varlığıyla 8/ başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışma- yan, kılı kıpırdamaksızın büyük kötülükler edebilir. Bu cümleden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi- ne varılamaz? A) İyi insan kendisine yapılmasını istemediği bir hareketi başkalarına yapmaz. B) Kişi birinin kusurunu açığa vurmadan önce kendisini o kişinin yerine koymalıdır. C) Çoğu kişi aynı şartlarda daha büyük hatalar yapacağı halde, karşısındakinin ufacık bir yanlışını büyütür. D) Eleştirilerimizde insaflı olmayı bilmeliyiz. E) İlerisini düşünmeden rastgele hareket edenlerin zarar- ları yine kendilerine olur.
5.
Yusuf Has Hacip, eğitimciliğini şairliği ile birleştirebilmiş bir
bilim insanıdır. Şiir türünden faydalanması görüş, düşünce
ve bilgilerin kalıcılığını arttırmıştır. Duyarlı bir vatandaş olan
Hacip hem içinden çıktığı toplumu yaşadığı dönemde eğit-
mek hem de gelecekte Türk milletini en iyi şekilde temsil
edebilecek nesiller yetiştirmek için kafa yormuştur. Bu an-
lamda o, analitik karaktere sahip bir düşünür ve toplum mü-
hendisidir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı için söylenebilecek en
kapsamlı ifade aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumunun gelişmesi için çabalayan bir sanatçı
B) Doğru kararlar vermeye çalışan bir eğitimci
C) Kurallara uymaya gayret eden bir vatandaş
D) Sanatında başarıya ulaşmak için gayret eden bir şair
E) Milletini dünyada temsil etmeyi amaçlayan bir düşünür
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Yusuf Has Hacip, eğitimciliğini şairliği ile birleştirebilmiş bir bilim insanıdır. Şiir türünden faydalanması görüş, düşünce ve bilgilerin kalıcılığını arttırmıştır. Duyarlı bir vatandaş olan Hacip hem içinden çıktığı toplumu yaşadığı dönemde eğit- mek hem de gelecekte Türk milletini en iyi şekilde temsil edebilecek nesiller yetiştirmek için kafa yormuştur. Bu an- lamda o, analitik karaktere sahip bir düşünür ve toplum mü- hendisidir. Bu parçada sözü edilen sanatçı için söylenebilecek en kapsamlı ifade aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumunun gelişmesi için çabalayan bir sanatçı B) Doğru kararlar vermeye çalışan bir eğitimci C) Kurallara uymaya gayret eden bir vatandaş D) Sanatında başarıya ulaşmak için gayret eden bir şair E) Milletini dünyada temsil etmeyi amaçlayan bir düşünür
4. 1. Descartes, maddenin yer kaplayan, fiziğin ve matema-
tiğin yasalarına uygun işleyen bir yapı olduğunu; ruhun
ise insanda düşünmeyi sağlayan yapı olduğunu savu-
nur. Descartes'in varlık felsefesi bu iki ilkeyi bir arada
kullanmasından ötürü düalist (ikici) bir özellik taşır.
II. Tüm doğanın mekanik yasalarla işleyen maddi bir sis-
tem olduğunu savunan Hobbes, bu görüşüyle meka-
nisist, materyalist bir filozof olarak adlandırılabilir. Ona
göre tüm varlık yalnızca maddeden ibarettir ve değiş-
meyen kurallara bağlıdır; soyut ve tümel kavramlar dahi
(örneğin devlet) Hobbes'un düşüncesinde, birer cisim
olarak kabul edilir.
Bu iki paragraftan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Felsefe her zaman mutlak gerçeğe ulaşmak ister.
B) Aynı konu üzerinde farklı görüşler sunan filozoflar vardır.
C) Filozoflar farklı konularda aynı sonuçlara ulaşabilir.
D) Felsefede de bilimde olduğu gibi deney gerektiren soru-
lar vardır.
E) Bilimin felsefeye doğrudan katkısı olduğu söylenebilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. 1. Descartes, maddenin yer kaplayan, fiziğin ve matema- tiğin yasalarına uygun işleyen bir yapı olduğunu; ruhun ise insanda düşünmeyi sağlayan yapı olduğunu savu- nur. Descartes'in varlık felsefesi bu iki ilkeyi bir arada kullanmasından ötürü düalist (ikici) bir özellik taşır. II. Tüm doğanın mekanik yasalarla işleyen maddi bir sis- tem olduğunu savunan Hobbes, bu görüşüyle meka- nisist, materyalist bir filozof olarak adlandırılabilir. Ona göre tüm varlık yalnızca maddeden ibarettir ve değiş- meyen kurallara bağlıdır; soyut ve tümel kavramlar dahi (örneğin devlet) Hobbes'un düşüncesinde, birer cisim olarak kabul edilir. Bu iki paragraftan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Felsefe her zaman mutlak gerçeğe ulaşmak ister. B) Aynı konu üzerinde farklı görüşler sunan filozoflar vardır. C) Filozoflar farklı konularda aynı sonuçlara ulaşabilir. D) Felsefede de bilimde olduğu gibi deney gerektiren soru- lar vardır. E) Bilimin felsefeye doğrudan katkısı olduğu söylenebilir.
3. Konfüçyüs, öğrencilerine ders veriyordu. Sınıfa elinde dar
uzun bir vazo ile geldi. Tüm öğrencilerin görebileceği şe-
kilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde de bir elma vardı.
Elmayı vazonun içinde koyduktan sonra vazoyu yere bıraktı
ve şöyle dedi: "Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci,
elmayı alabilir." Öğrencilerden biri atıldı ve elini vazonun dar
ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalıştıkça
elma elinden kaydı. Bir de elini vazoya sıkıştırdı, bağırdı ve
"Elimi çıkaramıyorum." dedi. Konfüçyüs, "Elmayı sıkı sıkı
tutmaktan vazgeçmezsen elini çıkaramazsın." dedi ancak
öğrenci biraz daha uğraştı, elmayı elinden bırakmak iste-
miyordu ama sonunda mecburen bıraktı. Elini vazodan çı-
kardı. Konfüçyüs'e sordu: "Elmayı vazodan çıkarmanın bir
yolu var mı?" Konfüçyüs, "Nasıl olacağını göstereyim." dedi
ve vazoyu ters çevirdi. Elma kendiliğinden vazonun içinden
yuvarlanıp çıktı. Öğrenciler çözümün bu kadar basit olması
nedeniyle gülmeye başladı. Konfüçyüs, öğrencilerine elma-
yı göstererek dedi ki: "----."
Bu parçada boş bırakılan yere
I. Ulaşmak istediğiniz bazı şeylere ancak onları özgür bi-
raktığınızda ulaşabilirsiniz.
II. Her şeyi elde etmeye çalışmak ancak tamahkâr insanla-
rın işidir.
III. Ulaşmak istediğiniz şeylere giden yolda birçok sorunu
göz ardı etmeniz gerekir.
IV. Engeller ancak onları ortadan kaldırmak için çaba gös-
terdiğinizde önünüzden çekilir.
V. Bir şeye ulaşabilmek için onu gerçekten istemek ve
onun için mücadele etmek gerekir.
cümlelerinden hangisi getirilirse Konfüçyüs'ün öğren-
cilerine vermek istediği ders belirtilmiş olur?
A) I
B) II
C) III D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Konfüçyüs, öğrencilerine ders veriyordu. Sınıfa elinde dar uzun bir vazo ile geldi. Tüm öğrencilerin görebileceği şe- kilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde de bir elma vardı. Elmayı vazonun içinde koyduktan sonra vazoyu yere bıraktı ve şöyle dedi: "Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı alabilir." Öğrencilerden biri atıldı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalıştıkça elma elinden kaydı. Bir de elini vazoya sıkıştırdı, bağırdı ve "Elimi çıkaramıyorum." dedi. Konfüçyüs, "Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmezsen elini çıkaramazsın." dedi ancak öğrenci biraz daha uğraştı, elmayı elinden bırakmak iste- miyordu ama sonunda mecburen bıraktı. Elini vazodan çı- kardı. Konfüçyüs'e sordu: "Elmayı vazodan çıkarmanın bir yolu var mı?" Konfüçyüs, "Nasıl olacağını göstereyim." dedi ve vazoyu ters çevirdi. Elma kendiliğinden vazonun içinden yuvarlanıp çıktı. Öğrenciler çözümün bu kadar basit olması nedeniyle gülmeye başladı. Konfüçyüs, öğrencilerine elma- yı göstererek dedi ki: "----." Bu parçada boş bırakılan yere I. Ulaşmak istediğiniz bazı şeylere ancak onları özgür bi- raktığınızda ulaşabilirsiniz. II. Her şeyi elde etmeye çalışmak ancak tamahkâr insanla- rın işidir. III. Ulaşmak istediğiniz şeylere giden yolda birçok sorunu göz ardı etmeniz gerekir. IV. Engeller ancak onları ortadan kaldırmak için çaba gös- terdiğinizde önünüzden çekilir. V. Bir şeye ulaşabilmek için onu gerçekten istemek ve onun için mücadele etmek gerekir. cümlelerinden hangisi getirilirse Konfüçyüs'ün öğren- cilerine vermek istediği ders belirtilmiş olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
7. Geçen yıl başlatılan "Şanlıurfa'da Tarih Yeniden Canlanı-
yor" projesi, bu yıl da başarılı bir şekilde yürütülmektedir.
Turizmin potansiyel anlamda yönetildiği, dünyadaki geliş-
meleri yakından takip eden ve ona göre yol ve yöntem belir-
leyen bir model, Şanlıurfa'da hayata geçirilecek. Valilik, bü-
yükşehir belediyesi ve diğer kurumlar ile ilçe belediyelerinin
ortak olduğu, Türkiye'ye örnek olacak bir şirket modeliyle
Şanlıurfa tarihi ve kültürel zenginliğinin dünyanın dört bir
tarafında tanıtım ve pazarlaması daha profesyonel şekilde
yürütülecektir.
Bu parçada sözü edilen projenin asıl amacı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Şehirdeki tarihi eserlerin korunmasını ve gelecek nesil-
lere aktarılmasını sağlamak
B) Turizm alanında denenen ve başarılı olduğu görülen
yöntemleri farklı alanlara aktarmak
C) Türkiye kültür turizminin gelişmesi için uygulanacak mo-
delin denemesini yapmak
D) Şehrin tarihî zenginliklerini öne çıkararak turizm gelirle-
rini yükseltmek
E) Ülke çapında profesyonel turizm çalışmalarını belirli bir
sistematiğe oturtmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Geçen yıl başlatılan "Şanlıurfa'da Tarih Yeniden Canlanı- yor" projesi, bu yıl da başarılı bir şekilde yürütülmektedir. Turizmin potansiyel anlamda yönetildiği, dünyadaki geliş- meleri yakından takip eden ve ona göre yol ve yöntem belir- leyen bir model, Şanlıurfa'da hayata geçirilecek. Valilik, bü- yükşehir belediyesi ve diğer kurumlar ile ilçe belediyelerinin ortak olduğu, Türkiye'ye örnek olacak bir şirket modeliyle Şanlıurfa tarihi ve kültürel zenginliğinin dünyanın dört bir tarafında tanıtım ve pazarlaması daha profesyonel şekilde yürütülecektir. Bu parçada sözü edilen projenin asıl amacı aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Şehirdeki tarihi eserlerin korunmasını ve gelecek nesil- lere aktarılmasını sağlamak B) Turizm alanında denenen ve başarılı olduğu görülen yöntemleri farklı alanlara aktarmak C) Türkiye kültür turizminin gelişmesi için uygulanacak mo- delin denemesini yapmak D) Şehrin tarihî zenginliklerini öne çıkararak turizm gelirle- rini yükseltmek E) Ülke çapında profesyonel turizm çalışmalarını belirli bir sistematiğe oturtmak
0.21.
3 II.
İkisi de bilir bilmesine de ben gezmeyi çok severim.
Bir yeri başkasının gözünden görmek, sonradan kar-
şılaştırma olanağı da sağlıyor.
III. "Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir?” sorusuna “El-
bette ikisi de..." diye cevap veririm.
JV. Ama çeşitli nedenlerle merak ettiğim yerlere gideme-
yince (maddi durum, sağlık durumu, işi bırakamamak)
oturup karalar bağlamaktansa okumak en iyisidir de-
rim.
5. Bu konuda tercihim, sevdiğim, güvendiğim yazarları
ms okumak.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I
B)
no
C) III
D) IVEBY
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
0.21. 3 II. İkisi de bilir bilmesine de ben gezmeyi çok severim. Bir yeri başkasının gözünden görmek, sonradan kar- şılaştırma olanağı da sağlıyor. III. "Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir?” sorusuna “El- bette ikisi de..." diye cevap veririm. JV. Ama çeşitli nedenlerle merak ettiğim yerlere gideme- yince (maddi durum, sağlık durumu, işi bırakamamak) oturup karalar bağlamaktansa okumak en iyisidir de- rim. 5. Bu konuda tercihim, sevdiğim, güvendiğim yazarları ms okumak. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) no C) III D) IVEBY E) V
(1) Yaban anısı yuvaları ya toprak altında ya da bir ağaç
dalina asılı olarak havada bulunur: Eşek arısınınki ko-
runaklı yerde olur. (II) Hepsi kartonumsu bir kılıf içinde-
dir ve altıgen petek gözleri kat kat dizilidir. (III) Yaban
anlarının girip çıktıkları delikler, petek üzerinde yağ-
mur girmesine olanak bırakmayacak şekilde sıralanır.
(IV) Bu yuvaların en basiti Sarıca arınınkidir: Açık
havada ve kılıfsız olur. (V) Bu yuvanın diğer arıların
yuvasına göre saldırılara daha açık olduğu da görül-
mektedir. (VI) Anıların saldırılara açık yuvaları tercih
etmeyecekleri de bilinmektedir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
111
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Yaban anısı yuvaları ya toprak altında ya da bir ağaç dalina asılı olarak havada bulunur: Eşek arısınınki ko- runaklı yerde olur. (II) Hepsi kartonumsu bir kılıf içinde- dir ve altıgen petek gözleri kat kat dizilidir. (III) Yaban anlarının girip çıktıkları delikler, petek üzerinde yağ- mur girmesine olanak bırakmayacak şekilde sıralanır. (IV) Bu yuvaların en basiti Sarıca arınınkidir: Açık havada ve kılıfsız olur. (V) Bu yuvanın diğer arıların yuvasına göre saldırılara daha açık olduğu da görül- mektedir. (VI) Anıların saldırılara açık yuvaları tercih etmeyecekleri de bilinmektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? 111 C) IV D) V E) VI
ayrı kavram
nat eseridir
aybolmuş
robras
tünlük
a yetmez
ange
a
(
TYT
23. Milan Kundera, "Roman, 21. yüzyıla yakışmıyor." demiş. Bu
yüzyıla, bu yargı ağır mı ağır bir eleştiri, hatta bir hakarettir.
21. yüzyıl, tüketim eksenli bir çağ. Çoğunluk, hayal gücünü
zorlamayı zül sayıyor, buna hiç kalkışmıyor. Okuma
oranları artıyor gibi görünse de artan şey satış oranları.
Kitaplar da artık hayatımızda bir vitrin malzemesi olarak
güzel güzel yer buluyor, bize en güzel pozlarını vermelerini
beklediğimiz modeller olarak. Ezelden beri kitap fetişi diye
bir şey vardır. İnsanlar okumanın, anlamanın dışında kitaba
bir görsel obje olarak yaklaşıyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Değişik cümle türleri kullanılmıştık.
B) Alıntıya yer verilmiştir.
C) Tartışmacı anlatım kullanılmıştır.
Dleti, nesnel önermelerle desteklenmiştir.
E) İkileme kullanılmıştır.
24. Kırsaldaki bulanık bir göleti gözünüzün önüne getirin.
Birkaç kulaç derinliğinde de olabilir, yalnızca diz boyu
derinlikte de olabilir. İçsel sorunlar bize derin görünür çünkü
sahte benliğimiz har
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ayrı kavram nat eseridir aybolmuş robras tünlük a yetmez ange a ( TYT 23. Milan Kundera, "Roman, 21. yüzyıla yakışmıyor." demiş. Bu yüzyıla, bu yargı ağır mı ağır bir eleştiri, hatta bir hakarettir. 21. yüzyıl, tüketim eksenli bir çağ. Çoğunluk, hayal gücünü zorlamayı zül sayıyor, buna hiç kalkışmıyor. Okuma oranları artıyor gibi görünse de artan şey satış oranları. Kitaplar da artık hayatımızda bir vitrin malzemesi olarak güzel güzel yer buluyor, bize en güzel pozlarını vermelerini beklediğimiz modeller olarak. Ezelden beri kitap fetişi diye bir şey vardır. İnsanlar okumanın, anlamanın dışında kitaba bir görsel obje olarak yaklaşıyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Değişik cümle türleri kullanılmıştık. B) Alıntıya yer verilmiştir. C) Tartışmacı anlatım kullanılmıştır. Dleti, nesnel önermelerle desteklenmiştir. E) İkileme kullanılmıştır. 24. Kırsaldaki bulanık bir göleti gözünüzün önüne getirin. Birkaç kulaç derinliğinde de olabilir, yalnızca diz boyu derinlikte de olabilir. İçsel sorunlar bize derin görünür çünkü sahte benliğimiz har
TYT TÜRKÇE 13. DENEME
37 ve 38. soruları aşağıdaki metne göre
cevaplayınız.
Kitap sayısı çoğaldı, okur sayısı aynı kaldı ya
da düştü; bilemiyorum. Kitap çıkarmak çok
kolaylaştı. Hele de parayla kitap basan yayınevleri
var. Bastıklan kitaplanın dilini bile düzeltmeden
basıyorlar. Yazık oluyor. Halkımız basılı olanın
hep doğru olduğunu düşünür. O kitaplar hepsi
değil ama çoğu dil yanlışlarıyla dolu çıkıyor.
Bizim eğitim dizgemiz okumaya dayalı değil
çünkü. Kitaba, kültüre dayalı değil. Öğretmen
okumazsa öğrenci hiç okumaz. Bu öğrenciler
anne baba olunca elbette onların çocuklan da
okumaz. Bu nedenle okur artmıyor ama kitap
sayısı çoğalıyor gittikçe. Bir de teknoloji etmeni
var. Bilgisayarlara, telefonlara, bilgisunarlara
bakıyorum da bizim toplumun büyük bir oyuncak
açlığı varmış, diye geçiriyorum aklımdan. Kişilerin
çoğu okuryazar sözde ama telefonlanna gelen
iletilerden başka bir şey okudukları yok. Kitap
akıllarına gelir mi? Genç yaşlı bütün yazar
adaylan, kendi toplumlannin edebiyat, sanat
birikimini sindirmeliler. Bunu yaparken durmadan
okumalı, yazmalı ve yeniden okumalılar.
ligilendikleri alanlar kadar öteki alanlarla da
beslenmelidirler. Resim sergilerine, tiyatrolara,
sinemalara gitmeliler. Müzikle kopmaz bağları
olmalı. Yaratıcılıklan böyle gelişir.
dan hareketle aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
Nitelikli yapıt ortaya koymak için yazarlara,
okurlara ve yayınevlerine çok iş düşmektedir.
B) Içindeki hevesi köreltmek için her yazar adayı
kitabını bastırmalıdır.
Kitaplardaki dil yanlışlarının giderilmesi
eleştirmenlerin sorumluluğundadır.
b) Çok kitap yayımlanmasından ötürü okuyucular
daha hızlı ve çok kitap okumalıdır.
EXKitap satışlarının istenilen şekilde olmaması
yazarların yeterince tanınmamasıdır.
38. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Coğu kitabın dil yanlışlarıyla dolu olduğuna
Yazar adaylarının ve yazarların kendilerini
geliştirmesi gerektiğine
COkur ve kitap sayısının değişkenlik
gösterdiğine
Teknolojik aletlerin kullanımlarının amacını
aştığına
Yayınevlerinin kitap basımında seçici olması
gerektiğine
www.paragrafinsifresi.com
Paragrafin Şifresi - TÜRKÇE DENEMELERİ
150
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT TÜRKÇE 13. DENEME 37 ve 38. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Kitap sayısı çoğaldı, okur sayısı aynı kaldı ya da düştü; bilemiyorum. Kitap çıkarmak çok kolaylaştı. Hele de parayla kitap basan yayınevleri var. Bastıklan kitaplanın dilini bile düzeltmeden basıyorlar. Yazık oluyor. Halkımız basılı olanın hep doğru olduğunu düşünür. O kitaplar hepsi değil ama çoğu dil yanlışlarıyla dolu çıkıyor. Bizim eğitim dizgemiz okumaya dayalı değil çünkü. Kitaba, kültüre dayalı değil. Öğretmen okumazsa öğrenci hiç okumaz. Bu öğrenciler anne baba olunca elbette onların çocuklan da okumaz. Bu nedenle okur artmıyor ama kitap sayısı çoğalıyor gittikçe. Bir de teknoloji etmeni var. Bilgisayarlara, telefonlara, bilgisunarlara bakıyorum da bizim toplumun büyük bir oyuncak açlığı varmış, diye geçiriyorum aklımdan. Kişilerin çoğu okuryazar sözde ama telefonlanna gelen iletilerden başka bir şey okudukları yok. Kitap akıllarına gelir mi? Genç yaşlı bütün yazar adaylan, kendi toplumlannin edebiyat, sanat birikimini sindirmeliler. Bunu yaparken durmadan okumalı, yazmalı ve yeniden okumalılar. ligilendikleri alanlar kadar öteki alanlarla da beslenmelidirler. Resim sergilerine, tiyatrolara, sinemalara gitmeliler. Müzikle kopmaz bağları olmalı. Yaratıcılıklan böyle gelişir. dan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Nitelikli yapıt ortaya koymak için yazarlara, okurlara ve yayınevlerine çok iş düşmektedir. B) Içindeki hevesi köreltmek için her yazar adayı kitabını bastırmalıdır. Kitaplardaki dil yanlışlarının giderilmesi eleştirmenlerin sorumluluğundadır. b) Çok kitap yayımlanmasından ötürü okuyucular daha hızlı ve çok kitap okumalıdır. EXKitap satışlarının istenilen şekilde olmaması yazarların yeterince tanınmamasıdır. 38. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Coğu kitabın dil yanlışlarıyla dolu olduğuna Yazar adaylarının ve yazarların kendilerini geliştirmesi gerektiğine COkur ve kitap sayısının değişkenlik gösterdiğine Teknolojik aletlerin kullanımlarının amacını aştığına Yayınevlerinin kitap basımında seçici olması gerektiğine www.paragrafinsifresi.com Paragrafin Şifresi - TÜRKÇE DENEMELERİ 150
7.
150
1. Çünkü sizin gibi düşünebilecek bir kişinin daha
olması sizin yaşayacağınız olumsuz durumları
önceden tespit edip önlemede etkili olur.
II. Ne yaşarsanız yaşayın kolay kolay üzülmez hatta
en kötü olaylarda dahi kendinizi güçlü hissedersi-
niz.
III. Empati yapabilen bireylerle kurduğunuz arkadaş-
liklar kalıcı arkadaşlıklardır.
IV. Bu anlamda empati hemen hemen her ortamda
sahip olunması gereken bir özelliktir.
V. Eğer sizde empatiden biraz olsun iz varsa bunu
geliştirmek ve kullanmak doğru olacaktır.
www.pelikankite
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü
olur?
A) I
B) II
D) IV
E) V
V.
Yuk
biç
AL
11
|||
fun
Neyin Pesindesin? Paragr
Sa
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. 150 1. Çünkü sizin gibi düşünebilecek bir kişinin daha olması sizin yaşayacağınız olumsuz durumları önceden tespit edip önlemede etkili olur. II. Ne yaşarsanız yaşayın kolay kolay üzülmez hatta en kötü olaylarda dahi kendinizi güçlü hissedersi- niz. III. Empati yapabilen bireylerle kurduğunuz arkadaş- liklar kalıcı arkadaşlıklardır. IV. Bu anlamda empati hemen hemen her ortamda sahip olunması gereken bir özelliktir. V. Eğer sizde empatiden biraz olsun iz varsa bunu geliştirmek ve kullanmak doğru olacaktır. www.pelikankite Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II D) IV E) V V. Yuk biç AL 11 ||| fun Neyin Pesindesin? Paragr Sa
5. Derslerinde başarısız olan binlerce çocuğun, bir ömür
boyu karga muamelesi yapılarak tırnakları, gagası, kanat-
ları yolunarak şahini şahin yapan tüm özellikleri kopar-
tılıyor da kimsecikler çok defa fark etmiyor bile. Sadece
Einstein değil; aynı kaderi yaşayan o kadar çok tanınmış
isim var ki... Van Gogh'u duymuşsunuzdur. Dünyaca ünlü
ressam Van Gogh'un tabloları bugün paha biçilemeyecek
kadar değerli olduğu hâlde yaşadığı dönemde kimsecikler
dönüp onun yaptığı resimlere bakmıyordu bile. Hatta eşi
ona bir gün "Bırak şu gereksiz işleri de git adam gibi bir
işte çalış, evde yemek yapacak bir şeyimiz kalmadı!" de-
diğinde öyle sinirlenmişti ki atölyesinde bulunan onlarca
tabloyu o gün sokak ortasında bir parça ekmek karşılığın-
da satmıştı. Dün bir ekmek karşılığında satılan o tablolar,
bugün kimin elinde ise o kişi dev bir hazinenin sahibi du-
rumunda. Haksız mıyım?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Öznel bilgiler verilmiştir.
C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
D) Örneklendirmeye başvurulmuştur.
E) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Derslerinde başarısız olan binlerce çocuğun, bir ömür boyu karga muamelesi yapılarak tırnakları, gagası, kanat- ları yolunarak şahini şahin yapan tüm özellikleri kopar- tılıyor da kimsecikler çok defa fark etmiyor bile. Sadece Einstein değil; aynı kaderi yaşayan o kadar çok tanınmış isim var ki... Van Gogh'u duymuşsunuzdur. Dünyaca ünlü ressam Van Gogh'un tabloları bugün paha biçilemeyecek kadar değerli olduğu hâlde yaşadığı dönemde kimsecikler dönüp onun yaptığı resimlere bakmıyordu bile. Hatta eşi ona bir gün "Bırak şu gereksiz işleri de git adam gibi bir işte çalış, evde yemek yapacak bir şeyimiz kalmadı!" de- diğinde öyle sinirlenmişti ki atölyesinde bulunan onlarca tabloyu o gün sokak ortasında bir parça ekmek karşılığın- da satmıştı. Dün bir ekmek karşılığında satılan o tablolar, bugün kimin elinde ise o kişi dev bir hazinenin sahibi du- rumunda. Haksız mıyım? Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Öznel bilgiler verilmiştir. C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. D) Örneklendirmeye başvurulmuştur. E) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir.