Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

9. Aslıhan Lodi, Nesin ailesinin kapsamlı ve yoğun arşivini Ali
Nesin özelinde pekiştirmek yerine, bizzat onun belleğinde
yer edinen anıların ve başarısının sırrının peşine düşüyor.
Lodi, zaten gözünü budaktan sakınmayan bir tavrı olan Ali
Nesin'le yaptığı bu çalışmayı, çok daha sansasyonel bir
hâle çekebilecek zemine sahipken böyle bir amaç gütme-
yip Ali Nesin'i ve çalışmalarını iyi niyetiyle irdelemiş sorula-
rında. Yanlış anlaşılmasın, bu demek değil ki kitapta suya
sabuna dokunulmadan yol alınıyor. Yeri geldiğinde eleştiri-
lerini, hedefe yollamayı biliyor her iki isim de.
Bu parçadan
I. Kendisiyle konuşulan kişi cesur biridir.
II. Yazar, ustaca sorularla özellikle Ali Nesin üzerinde
yoğunlaşmıştır.
III. Okurlar için doyurucu, keyif veren, zevkli bir çalışma
ortaya çıkmıştır.
IV. Yazar ve mülakat yaptığı kişi, yanlışları da dile getir-
miştir.
ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
I ve IV
B) II ve IV
cas
D) III ve IV
C) Yalnız I
E) II, III, ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Aslıhan Lodi, Nesin ailesinin kapsamlı ve yoğun arşivini Ali Nesin özelinde pekiştirmek yerine, bizzat onun belleğinde yer edinen anıların ve başarısının sırrının peşine düşüyor. Lodi, zaten gözünü budaktan sakınmayan bir tavrı olan Ali Nesin'le yaptığı bu çalışmayı, çok daha sansasyonel bir hâle çekebilecek zemine sahipken böyle bir amaç gütme- yip Ali Nesin'i ve çalışmalarını iyi niyetiyle irdelemiş sorula- rında. Yanlış anlaşılmasın, bu demek değil ki kitapta suya sabuna dokunulmadan yol alınıyor. Yeri geldiğinde eleştiri- lerini, hedefe yollamayı biliyor her iki isim de. Bu parçadan I. Kendisiyle konuşulan kişi cesur biridir. II. Yazar, ustaca sorularla özellikle Ali Nesin üzerinde yoğunlaşmıştır. III. Okurlar için doyurucu, keyif veren, zevkli bir çalışma ortaya çıkmıştır. IV. Yazar ve mülakat yaptığı kişi, yanlışları da dile getir- miştir. ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? I ve IV B) II ve IV cas D) III ve IV C) Yalnız I E) II, III, ve IV
SI
5.
Masamızda oturup işimizi yaparken aniden bir baş ağrısı,
titreme, hâlsizlik ve ağızda bir kuruluk gibi belirtiler hisset-
tiğimizde genellikle bir bardak su içmeliyim, diye düşünü-
rüz. Aslında bu düşünce yanlış değil çünkü bilime göre bu
belirtiler susuz kaldığımızda ortaya çıkıyor. İşiniz oldukça
yoğunsa ve saatlerce suya uzak mesafedeyseniz yeterince
su aldığınızdan emin olmak bir hayli zor olabilir. Susuz kal-
manın sonuçları, bünyede birtakım etkilere yol açabiliyor. St
Andrews Üniversitesi Tıp ve Biyoloji Bilimleri Profesörü Ron
Maughan'e göre öğleden sonra yeterince su almıyorsanız
ve işten sonra spora gitmeye karar veriyorsanız yapaca-
ğınız sporda hemen yorulacaksınız ve yaptığınız spordan
daha az zevk alacaksınız. Araştırmalar gösteriyor ki zihinsel
performans ve konsantrasyon dehidrasyondan zarar görü-
yor. Yorgunluk ve motivasyon eksikliği, sizi gün boyunca
yeterince su almak için ikna edemiyorsa dehidrasyonun ne
kadar zararlı olduğunu öğrenmek belki sizi ikna edebilir.
Vücudu susuz bırakmak, uzun vadede bilişsel esnekliği ve
hassasiyetinizi bozabilir.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
B) Betimleyici unsurlar hâkimdir.
C) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
D) Açıklayıcı anlatım özellikleri görülür.
E) Kanıları değiştirme çabası vardır.
YONEL YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SI 5. Masamızda oturup işimizi yaparken aniden bir baş ağrısı, titreme, hâlsizlik ve ağızda bir kuruluk gibi belirtiler hisset- tiğimizde genellikle bir bardak su içmeliyim, diye düşünü- rüz. Aslında bu düşünce yanlış değil çünkü bilime göre bu belirtiler susuz kaldığımızda ortaya çıkıyor. İşiniz oldukça yoğunsa ve saatlerce suya uzak mesafedeyseniz yeterince su aldığınızdan emin olmak bir hayli zor olabilir. Susuz kal- manın sonuçları, bünyede birtakım etkilere yol açabiliyor. St Andrews Üniversitesi Tıp ve Biyoloji Bilimleri Profesörü Ron Maughan'e göre öğleden sonra yeterince su almıyorsanız ve işten sonra spora gitmeye karar veriyorsanız yapaca- ğınız sporda hemen yorulacaksınız ve yaptığınız spordan daha az zevk alacaksınız. Araştırmalar gösteriyor ki zihinsel performans ve konsantrasyon dehidrasyondan zarar görü- yor. Yorgunluk ve motivasyon eksikliği, sizi gün boyunca yeterince su almak için ikna edemiyorsa dehidrasyonun ne kadar zararlı olduğunu öğrenmek belki sizi ikna edebilir. Vücudu susuz bırakmak, uzun vadede bilişsel esnekliği ve hassasiyetinizi bozabilir. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. B) Betimleyici unsurlar hâkimdir. C) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. D) Açıklayıcı anlatım özellikleri görülür. E) Kanıları değiştirme çabası vardır. YONEL YAYINLARI
1. Türkiye; bulunduğu coğrafya, sosyal, kültürel, ekonomik
dokusu ve Avrupa ile Asya arasındaki köprü olmasıyla dün-
yada merkez bir ülke konumundadır. Bu nedenledir ki Türki-
ye'nin demir yolları ve demir yolları endüstrisi yapısı gereği
küresel karakter arz etmektedir. Bu kapsamda Türkiye'yi
gerçek anlamda köprü hâline getirecek birbirinden önem-
li demir yolu projeleri hayata geçmiştir. Marmaray ve Ba-
kü-Tiflis-Kars Projeleri başarıyla hizmete girmiş, Türkiye'nin
ihtiyacı olan yüksek hızlı tren hatlarının yapımına başlan-
mış, milletimizin hızlı tren rüyası gerçeğe dönüşmüştür. Şu
anda da Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas arasında yüksek
hızlı tren hattı başta olmak üzere 1.870 kilometresi yüksek
hızlı, 1.290 kilometresi hızlı ve 807 kilometresi konvansiyo-
nel olmak üzere toplam 3.967 kilometre yeni demir yolunun
yapımı devam etmektedir. Kısacası ülkemizin dört bir yanı
hızlı tren ağları ile donatılmakta, ülkemizin iki yakası hızlı
tren ağları ile bağlanmaktadır.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Açıklayıcı anlatım hâkimdir.
B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
C) Betimleyici unsurlara yer verilmiştir.
D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
E) Benzetme yapılmıştır.
ASYONEL YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Türkiye; bulunduğu coğrafya, sosyal, kültürel, ekonomik dokusu ve Avrupa ile Asya arasındaki köprü olmasıyla dün- yada merkez bir ülke konumundadır. Bu nedenledir ki Türki- ye'nin demir yolları ve demir yolları endüstrisi yapısı gereği küresel karakter arz etmektedir. Bu kapsamda Türkiye'yi gerçek anlamda köprü hâline getirecek birbirinden önem- li demir yolu projeleri hayata geçmiştir. Marmaray ve Ba- kü-Tiflis-Kars Projeleri başarıyla hizmete girmiş, Türkiye'nin ihtiyacı olan yüksek hızlı tren hatlarının yapımına başlan- mış, milletimizin hızlı tren rüyası gerçeğe dönüşmüştür. Şu anda da Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas arasında yüksek hızlı tren hattı başta olmak üzere 1.870 kilometresi yüksek hızlı, 1.290 kilometresi hızlı ve 807 kilometresi konvansiyo- nel olmak üzere toplam 3.967 kilometre yeni demir yolunun yapımı devam etmektedir. Kısacası ülkemizin dört bir yanı hızlı tren ağları ile donatılmakta, ülkemizin iki yakası hızlı tren ağları ile bağlanmaktadır. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklayıcı anlatım hâkimdir. B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. C) Betimleyici unsurlara yer verilmiştir. D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır. E) Benzetme yapılmıştır. ASYONEL YAYINLARI
Üzeri dallarla örtülmüş sığınağın hemen önünde çoban
ateşi yanıyordu. Muhsin'in yüzü ateşe dönüktü. Gece-
nin efsaneleşen görüntüsüne bırakmıştı gözlerini. Uçuk
yüzlüydü bu gece gökyüzü. Ay mahmur, yıldızlar salkım
saçaktı. Arkadaşı çoktan uyumuştu ancak Muhsin bu ge-
ce ne yapsa uyuyamıyordu. Her gitirti, yeni bir sıçrayış-
la bozuyordu hayallerini. Uykuya direnen gözleri arada
bir fal taşı gibi açılıyor, az sonra yeniden dalıyordu ha-
yallere.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
Devrik cümlelere yer verilmiştir.
Benzetmeden yararlanılmıştır.
İkileme kullanılmıştır.
1. kişili anlatıma başvurulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Üzeri dallarla örtülmüş sığınağın hemen önünde çoban ateşi yanıyordu. Muhsin'in yüzü ateşe dönüktü. Gece- nin efsaneleşen görüntüsüne bırakmıştı gözlerini. Uçuk yüzlüydü bu gece gökyüzü. Ay mahmur, yıldızlar salkım saçaktı. Arkadaşı çoktan uyumuştu ancak Muhsin bu ge- ce ne yapsa uyuyamıyordu. Her gitirti, yeni bir sıçrayış- la bozuyordu hayallerini. Uykuya direnen gözleri arada bir fal taşı gibi açılıyor, az sonra yeniden dalıyordu ha- yallere. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. Devrik cümlelere yer verilmiştir. Benzetmeden yararlanılmıştır. İkileme kullanılmıştır. 1. kişili anlatıma başvurulmuştur.
TYT/TÜRKÇE
29. Romanlar, bize hayatın yapısı ve-nasil-olduğu konusunda
sorular sordurduğu kadar değerlidir. Büyük romanlar, çok
azdır onlar, bu büyük soruyu kahramanlarına doğrudan sor-
duklan ya da kendileri gibi düşünen anlaticilaria tartıştırdık-
lan için değil: günlük hayattan, hayatın sıradan ve olağanüs-
tü ayrıntılarından, küçük ve büyük hayatlanın dertlerinden
bahsederken kendine has üslubu, havasi, biçimi ve diliyle
bize bu soruyu sordurtabildikleri için aklımızda yer ederler. O
romani okuyana kadar hayat hakkında edindiğimiz bir görüş
vardır. Sıradan romanlar ise bize yeni olarak olsa olsa yaza-
rin kişisel hayatının ve konumunun değişik yansımalarını
sunar.
Bu parçaya göre;
1. Kendine özgü bir dili ve üslubunun olması,
II. Hayatın anlamı konusunda okura soru sordurması,
III. Ele aldığı konunun özgün ve etkileyici olması,
IV. Hayat hakkındaki görüşlerimizi kökten değiştirmesi
numaralanmış ifadelerden hangileri büyük romanları
diğer romanlardan ayıran özelliklerdir?
A) Well
B) Yalnız II
D) II ve IV
C) I ve III
T
E) III ve IV
31. Ingiliz
H
adım a
laşır.
yanıtın
rak ye
hayva
vanda
tüm
yerlil
yerlil
"Kar
mel
Bu
am
A)
B)
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜRKÇE 29. Romanlar, bize hayatın yapısı ve-nasil-olduğu konusunda sorular sordurduğu kadar değerlidir. Büyük romanlar, çok azdır onlar, bu büyük soruyu kahramanlarına doğrudan sor- duklan ya da kendileri gibi düşünen anlaticilaria tartıştırdık- lan için değil: günlük hayattan, hayatın sıradan ve olağanüs- tü ayrıntılarından, küçük ve büyük hayatlanın dertlerinden bahsederken kendine has üslubu, havasi, biçimi ve diliyle bize bu soruyu sordurtabildikleri için aklımızda yer ederler. O romani okuyana kadar hayat hakkında edindiğimiz bir görüş vardır. Sıradan romanlar ise bize yeni olarak olsa olsa yaza- rin kişisel hayatının ve konumunun değişik yansımalarını sunar. Bu parçaya göre; 1. Kendine özgü bir dili ve üslubunun olması, II. Hayatın anlamı konusunda okura soru sordurması, III. Ele aldığı konunun özgün ve etkileyici olması, IV. Hayat hakkındaki görüşlerimizi kökten değiştirmesi numaralanmış ifadelerden hangileri büyük romanları diğer romanlardan ayıran özelliklerdir? A) Well B) Yalnız II D) II ve IV C) I ve III T E) III ve IV 31. Ingiliz H adım a laşır. yanıtın rak ye hayva vanda tüm yerlil yerlil "Kar mel Bu am A) B) E
8.
Şimdi bir tiyatro yazarı olduğunuzu varsayın.
Sahneleyeceğiniz bir oyununuz var. Oyununuza
sağlam düşünebilen ve soğukkanlı bir sanatçı ya
da duyarlı bir oyuncu seçmeyi size bırakıyorum.
Ama karar vermeden önce size bir şey sormama
izin verin. Kaç yaşında bir insan büyük oyuncu
olur? Acaba kanın damarlarda kaynadığı, en
hafif bir sarsıntının yüreği altüst ettiği, kafanın
en küçük bir kıvılcımla alevlendiği o ateşli çağda
mı? Bana kalırsa hayır. -
----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) Çünkü bir tek oyuncunun yetkinliği ötekilerin
kötü oyunlarını pek ender dengeler, çoğu kez
onların kötü oynadıklarını daha da belirgin
kılar.
B) Oyuncuların yetenekleri arasında oyunun
bütünsel ve dengeli akışını sağlayacak olan
şey, bir iş uyumu oluşturacak düzeni sağla-
maktan geçer.
C) İnsan ancak sanatında uzun bir deneyim
kazandıktan sonra, kafa dinginliğine kavuş-
tuktan ve yatıştıktan sonra yetkinliğe erişir.
D) Soğukkanlı bir insan ancak gönlünün çıl-
gınlığını öne çıkarmak istediği andan sonra
kendisi olmaktan çıkarak büyük bir oyuncu
olur.
E) Oyuncu, modeli üzerinde uzun uzun düşünür
ve ona neler eklemesi ve ondan neler çıkar-
ması gerektiğini bulduktan sonra uygulama-
ya geçer.
PARAGRAF SORU BANKASI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Şimdi bir tiyatro yazarı olduğunuzu varsayın. Sahneleyeceğiniz bir oyununuz var. Oyununuza sağlam düşünebilen ve soğukkanlı bir sanatçı ya da duyarlı bir oyuncu seçmeyi size bırakıyorum. Ama karar vermeden önce size bir şey sormama izin verin. Kaç yaşında bir insan büyük oyuncu olur? Acaba kanın damarlarda kaynadığı, en hafif bir sarsıntının yüreği altüst ettiği, kafanın en küçük bir kıvılcımla alevlendiği o ateşli çağda mı? Bana kalırsa hayır. - ---- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisiyle tamamlanmalıdır? A) Çünkü bir tek oyuncunun yetkinliği ötekilerin kötü oyunlarını pek ender dengeler, çoğu kez onların kötü oynadıklarını daha da belirgin kılar. B) Oyuncuların yetenekleri arasında oyunun bütünsel ve dengeli akışını sağlayacak olan şey, bir iş uyumu oluşturacak düzeni sağla- maktan geçer. C) İnsan ancak sanatında uzun bir deneyim kazandıktan sonra, kafa dinginliğine kavuş- tuktan ve yatıştıktan sonra yetkinliğe erişir. D) Soğukkanlı bir insan ancak gönlünün çıl- gınlığını öne çıkarmak istediği andan sonra kendisi olmaktan çıkarak büyük bir oyuncu olur. E) Oyuncu, modeli üzerinde uzun uzun düşünür ve ona neler eklemesi ve ondan neler çıkar- ması gerektiğini bulduktan sonra uygulama- ya geçer. PARAGRAF SORU BANKASI
erden hangise ale
fanas ekke
kez imkansizdir.
oysa hedeflerine
yoksek tutmak sang
olmamstr
birlikte
m Er-
Kitabi
dim.
Şüz
en
De ac duymayan insanın pek de olmadığı,
olarak kabul edilebilecek Shakespeare konu
de bin yanan boyok edebiyat insanlarından
ataya ahimp olan bu tartigma hiç de yeni
180070 yillarda Sigmund Freud, Mark
Twain ve Charlie Chaplin gibi isimlerin de seslen
bu piphenin kaynağı, ünlü yazarın hayatı
konusundaki kantiann karmaşıklığından kaynak.
belgelerin hiçbirisi, 37 oyun veya 154 sonesi ile ilgili
langor. Kendisi hakkında elimizde bulunan resmi
en önemli soru, bu kadar mütevazı bir kökene ve
de Aynca yine bu isimler tarafından dile getirilen
egitime sahip bir insanın, politik alt yapısı bu kadar
dar mümkün olduğunu soruyor. Şüpheciler, son 90
gip edebi eserler meydana getirmesinin ne ka-
yıldır Edward de Vere yani Oxfordlu Earl'ün gerçek
Agil "Anonymous" adında 2011 yapımı bir film de
yazar olabileceğini iddia ediyorlar. Hatta konuyla
var. Ancak Oxfordlu Earl'ün 1604 yılında, yani Kral
önce ölmüş olması kafalanı karıştırıyor. Ote yandan
Lear ve Macbeth gibi eserlerin yayınlanmasından
Shakespeare'in gerçekten Stratford'da yaşadığını
ve eserlerini yazdığını savunan grup ise şüpheci-
leri züppelik ile suçluyor. Halkın arasından çıkmış.
toplumun sorunlarına ve yazdığı dile hâkim olan bu
ozanın varlığının kabullenmesinin bu kadar zor ol-
maması gerektiğini söylüyorlar.
A
kap
VTVTER
A
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Shakespeare günümüzde bile değerini koruyan
hala aşılamamış bir yazardır.
B) Shakespeare'in klasik bir sanatçı özelliği kazan-
ması, kendini döneminden soyutlayıp evrensel
temalara yönelmesi ile mümkün olmuştur.
C) Shakespeare iyi bir eğitim almamış olmasına
rağmen Earl gibi insanları örnek alarak kendisini
yetiştirmiştir.
Shakespeare ait olduğunu bildiğimiz eserlerin
ona ait olup olmadığı üzerinde bir sis perdesi
vardır.
E) Shakespeare'in hayatı tam bilinemediğinden
onun hayatı üzerine tartışmalar sürmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
erden hangise ale fanas ekke kez imkansizdir. oysa hedeflerine yoksek tutmak sang olmamstr birlikte m Er- Kitabi dim. Şüz en De ac duymayan insanın pek de olmadığı, olarak kabul edilebilecek Shakespeare konu de bin yanan boyok edebiyat insanlarından ataya ahimp olan bu tartigma hiç de yeni 180070 yillarda Sigmund Freud, Mark Twain ve Charlie Chaplin gibi isimlerin de seslen bu piphenin kaynağı, ünlü yazarın hayatı konusundaki kantiann karmaşıklığından kaynak. belgelerin hiçbirisi, 37 oyun veya 154 sonesi ile ilgili langor. Kendisi hakkında elimizde bulunan resmi en önemli soru, bu kadar mütevazı bir kökene ve de Aynca yine bu isimler tarafından dile getirilen egitime sahip bir insanın, politik alt yapısı bu kadar dar mümkün olduğunu soruyor. Şüpheciler, son 90 gip edebi eserler meydana getirmesinin ne ka- yıldır Edward de Vere yani Oxfordlu Earl'ün gerçek Agil "Anonymous" adında 2011 yapımı bir film de yazar olabileceğini iddia ediyorlar. Hatta konuyla var. Ancak Oxfordlu Earl'ün 1604 yılında, yani Kral önce ölmüş olması kafalanı karıştırıyor. Ote yandan Lear ve Macbeth gibi eserlerin yayınlanmasından Shakespeare'in gerçekten Stratford'da yaşadığını ve eserlerini yazdığını savunan grup ise şüpheci- leri züppelik ile suçluyor. Halkın arasından çıkmış. toplumun sorunlarına ve yazdığı dile hâkim olan bu ozanın varlığının kabullenmesinin bu kadar zor ol- maması gerektiğini söylüyorlar. A kap VTVTER A Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Shakespeare günümüzde bile değerini koruyan hala aşılamamış bir yazardır. B) Shakespeare'in klasik bir sanatçı özelliği kazan- ması, kendini döneminden soyutlayıp evrensel temalara yönelmesi ile mümkün olmuştur. C) Shakespeare iyi bir eğitim almamış olmasına rağmen Earl gibi insanları örnek alarak kendisini yetiştirmiştir. Shakespeare ait olduğunu bildiğimiz eserlerin ona ait olup olmadığı üzerinde bir sis perdesi vardır. E) Shakespeare'in hayatı tam bilinemediğinden onun hayatı üzerine tartışmalar sürmektedir.
D
DERİN ÇÖZÜM
7. (1) College London Üniversitesindeki araştırmacılar,
2009 ile 2015 arasında anket sorularına verilen ve dö-
nemsel şekilde toplanan cevaplardan, Ulusal İngiltere
Ev Halkı Anket Çalışması'nın sonuçlarını incelediler.
(II) Takım özellikle 10 ila15 yaşındaki birkaç bin gencin
okul haftası boyunca sosyal medya kullanımları üzerine
verdiği cevaplarla ilgilendi. (III) Bu veriler hep beraber
değerlendirildiğinde son on yıl içinde kaç gencin Beba,
Facebook ve MySpace gibi sosyal siteleri kullandığını
ve bu gençlerin sonraki yıllarda yaşadığı duygusal ka-
rışıklıkları gösterdi. (IV) Ankete katılan on üç yaşındaki
kızların yaklaşık yarısı, okulun her gününde yaklaşık bir
saat sosyal medya kullanıyordu. (V) Erkeklerde ise bu
oran üçte bir kadardı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Daha sonra bu cevaplar, ergenlerin yaşadığı
mutluluğun ve sosyal-duygusal sorunların detaylı şekilde
incelendiği ikinci bir sonuç serisiyle karşılaştırıldı." cüm-
lesi getirilebilir?
A) I
5.D
B) II
6.E
7.B
C) III
D) IV
E) V
J
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D DERİN ÇÖZÜM 7. (1) College London Üniversitesindeki araştırmacılar, 2009 ile 2015 arasında anket sorularına verilen ve dö- nemsel şekilde toplanan cevaplardan, Ulusal İngiltere Ev Halkı Anket Çalışması'nın sonuçlarını incelediler. (II) Takım özellikle 10 ila15 yaşındaki birkaç bin gencin okul haftası boyunca sosyal medya kullanımları üzerine verdiği cevaplarla ilgilendi. (III) Bu veriler hep beraber değerlendirildiğinde son on yıl içinde kaç gencin Beba, Facebook ve MySpace gibi sosyal siteleri kullandığını ve bu gençlerin sonraki yıllarda yaşadığı duygusal ka- rışıklıkları gösterdi. (IV) Ankete katılan on üç yaşındaki kızların yaklaşık yarısı, okulun her gününde yaklaşık bir saat sosyal medya kullanıyordu. (V) Erkeklerde ise bu oran üçte bir kadardı. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Daha sonra bu cevaplar, ergenlerin yaşadığı mutluluğun ve sosyal-duygusal sorunların detaylı şekilde incelendiği ikinci bir sonuç serisiyle karşılaştırıldı." cüm- lesi getirilebilir? A) I 5.D B) II 6.E 7.B C) III D) IV E) V J
38. Latince "clasisicus" kelimesinden gelen klasik sözcüğü;
Fransızcada eski, antik anlamlarında kullanılmıştır. Bu
nedenle de örneğin Yunan ve Latin dillerine klasik dendiği
gibi eski Yunan ve İtalyan edebiyatlarına da klasik edebiyat-
lar denmiştir. Ancak zamanla kelimenin sınıf anlamı ağırlık
kazanmış ve belirli sanat kurallarına bağlı, üstün nitelikli eser
veren ve kendinden sonrakilere örnek olan sanatçılara ya da
eserlerine klasik denmiştir. Klasik kelimesinin söz konusu
ettiğimiz bu anlamı zamanla genişleyip yaygınlaşarak kelime
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre;
1. sanat bakımından üstün niteliklere sahip eserler için kul-
lanılmıştır
II. edebiyatta Antik Yunan ve Roma sanatını temel alan ta-
rihselci yaklaşım için kullanılmıştır
III. değişmez kurallara sahip eser ve sanatçılar için kullanıl-
mıştır
IV. daha sonraki dönemlerde kendini yenilemeyen sanatçı-
lar ve eserler için kullanılmıştır
yargılarından hangileri getirilemez?
A) I ve II
B) I ve V
D) II ve IV
II ve III
E) I ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38. Latince "clasisicus" kelimesinden gelen klasik sözcüğü; Fransızcada eski, antik anlamlarında kullanılmıştır. Bu nedenle de örneğin Yunan ve Latin dillerine klasik dendiği gibi eski Yunan ve İtalyan edebiyatlarına da klasik edebiyat- lar denmiştir. Ancak zamanla kelimenin sınıf anlamı ağırlık kazanmış ve belirli sanat kurallarına bağlı, üstün nitelikli eser veren ve kendinden sonrakilere örnek olan sanatçılara ya da eserlerine klasik denmiştir. Klasik kelimesinin söz konusu ettiğimiz bu anlamı zamanla genişleyip yaygınlaşarak kelime Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre; 1. sanat bakımından üstün niteliklere sahip eserler için kul- lanılmıştır II. edebiyatta Antik Yunan ve Roma sanatını temel alan ta- rihselci yaklaşım için kullanılmıştır III. değişmez kurallara sahip eser ve sanatçılar için kullanıl- mıştır IV. daha sonraki dönemlerde kendini yenilemeyen sanatçı- lar ve eserler için kullanılmıştır yargılarından hangileri getirilemez? A) I ve II B) I ve V D) II ve IV II ve III E) I ve IV
Ter
m.
Bu
mi
e
SI
TAJ YAYINLARI
9 dk.
3.
Çözdüğünüz süre
dk.
3
189
Bu çarşının meydanına Aynalı Kavak deniyor. Esnaf kavak
ağaçlarına ayna asıyormuş/O zamanlar dükkânlar küçük,
eşyalar sığmıyor da ondan Bir de köyden, kasabadan ge-
len neyin nerede satıldığını görsün diyel Bu çarşıya köyler-
den süt, yoğurt, yeşillik satmaya geliyorlar/Dükkanlar açı-
linca eşyaları kavakların dalına asıp alışverişe gidiyorlar.
Oraya süt, yoğurt almaya gelenler torbalardan ihtiyacı ka-
darını alıyor ve parasını da torbanın içine bırakıyor./Balkan
göçmenleri bu manzarayı görünce burada hırsızlık yok, bu
şehirde yaşanır deyip kafile kafile göç ediyorlar.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Bu çarşının meydanına neden Aynalı Kavak denmiştir?
B) Esnaf, kavak ağaçlarına astığı aynaları nereden almak-
tadır?
Köylüler bu çarşıya hangi amaçla gelmektedirler?
Süt ve yoğurt alanlar parasını nasıl vermektedirler?
Balkan göçmenleri buraya yerleşme kararını nasıl ver-
mişlerdir?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ter m. Bu mi e SI TAJ YAYINLARI 9 dk. 3. Çözdüğünüz süre dk. 3 189 Bu çarşının meydanına Aynalı Kavak deniyor. Esnaf kavak ağaçlarına ayna asıyormuş/O zamanlar dükkânlar küçük, eşyalar sığmıyor da ondan Bir de köyden, kasabadan ge- len neyin nerede satıldığını görsün diyel Bu çarşıya köyler- den süt, yoğurt, yeşillik satmaya geliyorlar/Dükkanlar açı- linca eşyaları kavakların dalına asıp alışverişe gidiyorlar. Oraya süt, yoğurt almaya gelenler torbalardan ihtiyacı ka- darını alıyor ve parasını da torbanın içine bırakıyor./Balkan göçmenleri bu manzarayı görünce burada hırsızlık yok, bu şehirde yaşanır deyip kafile kafile göç ediyorlar. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Bu çarşının meydanına neden Aynalı Kavak denmiştir? B) Esnaf, kavak ağaçlarına astığı aynaları nereden almak- tadır? Köylüler bu çarşıya hangi amaçla gelmektedirler? Süt ve yoğurt alanlar parasını nasıl vermektedirler? Balkan göçmenleri buraya yerleşme kararını nasıl ver- mişlerdir?
10
5.
1. Bazen bu ortada hiçbir sebep yokken kendiliğinden
olur, bazen hayatın içinden küçücük bir işaret size
göz kırpar.
II. O vakit roman sanatının inceliklerini, ömrünü
sadece romancılığa değil edebiyat tarihinin iz bıra-
kan romanlarına da adamış bir yazı adamının kıy-
metini gönülden hissedersiniz.
III. Ya da kim bilir hangi sebeplerden kâğıt kesiği gibi
sızlatan hatırasıyla bir köşede durmuş okunmayı
bekliyordur.
IV. Bazı romanlar vardır; kütüphanenin loş bir köşe-
sinde, belki evin az uğranan tenha bir odasında
unutulmuştur.
V. Aradan yıllar geçer ve siz gidip o kitabı tekrar
bulmak için önüne geçemediğiniz güçlü bir arzu
duyarsınız.
VI. Bazen de bir usta elinizden tutar ve berrak bakı-
şıyla sizi edebiyatın bereketli, şeffaf, dikenli, çok
renkli bahçesine götürür.
Yukarıda verilen numaralanmış cümlelerden anlam-
li bir paragraf oluşturulmak istendiğinde sıralama
aşağıdakilerden hangisi olur?
A) IV-V-III-VI-II-I
C) IV-III-V-I-VI-II
B) II-VI-III-IV-I-V
D) IV-VI-V-II-I-|||
E) I-V-VI-II-IV-III
6.
DER
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 5. 1. Bazen bu ortada hiçbir sebep yokken kendiliğinden olur, bazen hayatın içinden küçücük bir işaret size göz kırpar. II. O vakit roman sanatının inceliklerini, ömrünü sadece romancılığa değil edebiyat tarihinin iz bıra- kan romanlarına da adamış bir yazı adamının kıy- metini gönülden hissedersiniz. III. Ya da kim bilir hangi sebeplerden kâğıt kesiği gibi sızlatan hatırasıyla bir köşede durmuş okunmayı bekliyordur. IV. Bazı romanlar vardır; kütüphanenin loş bir köşe- sinde, belki evin az uğranan tenha bir odasında unutulmuştur. V. Aradan yıllar geçer ve siz gidip o kitabı tekrar bulmak için önüne geçemediğiniz güçlü bir arzu duyarsınız. VI. Bazen de bir usta elinizden tutar ve berrak bakı- şıyla sizi edebiyatın bereketli, şeffaf, dikenli, çok renkli bahçesine götürür. Yukarıda verilen numaralanmış cümlelerden anlam- li bir paragraf oluşturulmak istendiğinde sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? A) IV-V-III-VI-II-I C) IV-III-V-I-VI-II B) II-VI-III-IV-I-V D) IV-VI-V-II-I-||| E) I-V-VI-II-IV-III 6. DER
ERİN ÇÖZÜM
1. İki yüz elli yıl önce, dünya bugüne dek tanıdığı en
büyük müzik dehalarından birini -W. Mozart'ı- ağır-
ladı.
II. Mozart çocukluğundan ölümüne dek yaptığı beste-
ler, notalar diyarındaki saltanatını yaklaşık iki yüz
elli yıldır koruyor.
III. Çünkü Mozart, insani özü aşarak ruhun derinlikle-
rindeki gizeme yönelmiştir.
IV. Alman yazar Hoffman: "Bizi ruhlar ülkesinin derin-
liklerine götüren Mozart'tır." derken hiç de haksız
değildi.
V. Kuşkusuz ki Mozart'ın sanatını böylesi kalıcı kılan,
müziğindeki müthiş devinimden daha fazlasıdır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü-
tün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir?
A) I ve II
B) I ve III
D) II ve V
C) II ve IV
E) Ill ve V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ERİN ÇÖZÜM 1. İki yüz elli yıl önce, dünya bugüne dek tanıdığı en büyük müzik dehalarından birini -W. Mozart'ı- ağır- ladı. II. Mozart çocukluğundan ölümüne dek yaptığı beste- ler, notalar diyarındaki saltanatını yaklaşık iki yüz elli yıldır koruyor. III. Çünkü Mozart, insani özü aşarak ruhun derinlikle- rindeki gizeme yönelmiştir. IV. Alman yazar Hoffman: "Bizi ruhlar ülkesinin derin- liklerine götüren Mozart'tır." derken hiç de haksız değildi. V. Kuşkusuz ki Mozart'ın sanatını böylesi kalıcı kılan, müziğindeki müthiş devinimden daha fazlasıdır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü- tün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve II B) I ve III D) II ve V C) II ve IV E) Ill ve V
24. Savaş kararını yöneticiler verir, bu yöneticiler -genellikle-
erkeklerdir, savaşta orduları kumanda edenler, savaş
alanında ölen askerler de erkeklerdir. Ama bu erkekleri
kadınlar doğurur. Bir kadın için ise dünyada en acı şey.
evladını kaybetmektir. Mutlaka her kültür içinde muhtelif
anlatımlarla ifade edilen bu acı gerçek, bizim kültürümüzde
de "ciğeri yanmak" deyimiyle dile getirilir. Herkesin her
fırsatta barış dilediği ama savaşlarla yaşadığımız dünyada
sevgi nerede?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık
olarak verilebilir?
A) Savaşların Önlenemez Zararları
B) Sevgisizliğin Sonucu Olan Savaş
C) Kadınların Savaşlara Tepkisizlikleri
D) Erkeklerin Savaş Üzerindeki Etkileri
E) Savaşı Önlemenin Yolları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Savaş kararını yöneticiler verir, bu yöneticiler -genellikle- erkeklerdir, savaşta orduları kumanda edenler, savaş alanında ölen askerler de erkeklerdir. Ama bu erkekleri kadınlar doğurur. Bir kadın için ise dünyada en acı şey. evladını kaybetmektir. Mutlaka her kültür içinde muhtelif anlatımlarla ifade edilen bu acı gerçek, bizim kültürümüzde de "ciğeri yanmak" deyimiyle dile getirilir. Herkesin her fırsatta barış dilediği ama savaşlarla yaşadığımız dünyada sevgi nerede? Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık olarak verilebilir? A) Savaşların Önlenemez Zararları B) Sevgisizliğin Sonucu Olan Savaş C) Kadınların Savaşlara Tepkisizlikleri D) Erkeklerin Savaş Üzerindeki Etkileri E) Savaşı Önlemenin Yolları
a da
da
nda
bir
le
isi
4. (1) Balkan Türk şiirinin bugünkü durumuna baktığımızda
tek renkli, tek boyutlu bir şiirle karşılaşmıyoruz. (II) İkinci
Dünya Savaşı sonrası ideolojilerle Balkan edebiyatı poli-
tize olmuş, büyük ölçüde politik düşüncelerin güdümüne
girmiş, sloganlaşmış bir şiire sahip olmuştur. (III) Bu
nedenle günümüz Balkan Türk şiiri için bir genelleme ya-
pamıyoruz. (IV) Şiir sanatının baş düşmanı olan hitabet,
şiire egemen olmuştur. (V) Günümüzde ise konudan,
içerikten çok şiirsel yapı önem kazanmaya başlamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
bütün oluşturması için hangilerinin yer değiştirmesi
gerekir?
A) I. cümle ile II. cümle
B) II. cümle ile III. cümle
C) III. cümle ile IV. cümle
D) IV. cümle ile V. cümle
E) I. cümle ile V. cümle
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a da da nda bir le isi 4. (1) Balkan Türk şiirinin bugünkü durumuna baktığımızda tek renkli, tek boyutlu bir şiirle karşılaşmıyoruz. (II) İkinci Dünya Savaşı sonrası ideolojilerle Balkan edebiyatı poli- tize olmuş, büyük ölçüde politik düşüncelerin güdümüne girmiş, sloganlaşmış bir şiire sahip olmuştur. (III) Bu nedenle günümüz Balkan Türk şiiri için bir genelleme ya- pamıyoruz. (IV) Şiir sanatının baş düşmanı olan hitabet, şiire egemen olmuştur. (V) Günümüzde ise konudan, içerikten çok şiirsel yapı önem kazanmaya başlamıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin yer değiştirmesi gerekir? A) I. cümle ile II. cümle B) II. cümle ile III. cümle C) III. cümle ile IV. cümle D) IV. cümle ile V. cümle E) I. cümle ile V. cümle
49. VE 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
50.
Doğu Karadeniz kırsal bölgesine ilk kez gidenler,
özellikle turistler, gördükleri ufak tefek ahşap yapı-
ları, çocukların oynadıkları ağaç evlere benzetirler.
Serender adı verilen bu yapılar aslında ev değil, yi-
yecek saklamak amacıyla yapılmış yerlerdir. Ahşap
çatmayla yapılanı da var, boğaz geçmeyle yapılanı
da; kerestesi çam olan da var, kestane olan da... Bu
çeşitliliğe karşın serenderler aslında basit bir mima-
riye sahiptir. Bunlar toprağa çakılı dört ayak üstüne
oturtulmuştur. Yiyecekleri kemirgenlerden korumak
için yerden iki-üç metre yüksekte inşa edilen bu yapı-
ların, iş bittikten sonra toplanıp kaldırılabilen merdi-
venleri vardır. Ayrıca yiyeceklerin havadar bir ortam-
da, bozulmadan saklanabilmesi için bir dizi küçük
oymalı penceresi bulunur.
49. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi seren-
derlerin bir özelliği değildir?
A) Yılın belirli bir döneminde kullanılması
B) Kiler olarak kullanılması
C) Görünümlerinin farklı bir şeyi çağrıştırması
D) Değişik malzemelerden yapılabilmesi V
E) Yapımlarında farklı tekniklerin kullanılması
1. Pencerelerinin olması
II. Yerden yüksek olması
III. Portatif bir merdivene sahip olması
IV. Basit bir mimariyle yapılmış olması
Bu parçaya göre, serenderlerin yukarıda verilen
özelliklerinden hangileri önlem amacı taşımak-
tadır?
A) I ve II
D) III ve IV
B) I ve III
C) II ve IV
E) I, II ve III
51.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
49. VE 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. 50. Doğu Karadeniz kırsal bölgesine ilk kez gidenler, özellikle turistler, gördükleri ufak tefek ahşap yapı- ları, çocukların oynadıkları ağaç evlere benzetirler. Serender adı verilen bu yapılar aslında ev değil, yi- yecek saklamak amacıyla yapılmış yerlerdir. Ahşap çatmayla yapılanı da var, boğaz geçmeyle yapılanı da; kerestesi çam olan da var, kestane olan da... Bu çeşitliliğe karşın serenderler aslında basit bir mima- riye sahiptir. Bunlar toprağa çakılı dört ayak üstüne oturtulmuştur. Yiyecekleri kemirgenlerden korumak için yerden iki-üç metre yüksekte inşa edilen bu yapı- ların, iş bittikten sonra toplanıp kaldırılabilen merdi- venleri vardır. Ayrıca yiyeceklerin havadar bir ortam- da, bozulmadan saklanabilmesi için bir dizi küçük oymalı penceresi bulunur. 49. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi seren- derlerin bir özelliği değildir? A) Yılın belirli bir döneminde kullanılması B) Kiler olarak kullanılması C) Görünümlerinin farklı bir şeyi çağrıştırması D) Değişik malzemelerden yapılabilmesi V E) Yapımlarında farklı tekniklerin kullanılması 1. Pencerelerinin olması II. Yerden yüksek olması III. Portatif bir merdivene sahip olması IV. Basit bir mimariyle yapılmış olması Bu parçaya göre, serenderlerin yukarıda verilen özelliklerinden hangileri önlem amacı taşımak- tadır? A) I ve II D) III ve IV B) I ve III C) II ve IV E) I, II ve III 51.
IRME/CÜMLE SIRALAMA
3. 1. Çünkü gelenekler bir yönüyle insanların "başka türl
değil de "eskisi gibi" yaşamasını telkin ediyor.
II. Toplumsal gelişmeyi sağlayan asıl unsur, elbette
yenilik üretmek.
III. Yani aktarılan bilgi ve değerler ancak sorgulanabi
liyorsa hayatı güzelleştirmeye ve kolaylaştırmaya
kaynaklık edebiliyor.
IV. Bu da bir anlamda geçmişin ürünü olan hayata
eleştirel yaklaşmakla sağlanabiliyor.
V. İşte geleneğin böyle bir kaynak haline gelmesine
en büyük engel, yine gelenek.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü
tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
IRME/CÜMLE SIRALAMA 3. 1. Çünkü gelenekler bir yönüyle insanların "başka türl değil de "eskisi gibi" yaşamasını telkin ediyor. II. Toplumsal gelişmeyi sağlayan asıl unsur, elbette yenilik üretmek. III. Yani aktarılan bilgi ve değerler ancak sorgulanabi liyorsa hayatı güzelleştirmeye ve kolaylaştırmaya kaynaklık edebiliyor. IV. Bu da bir anlamda geçmişin ürünü olan hayata eleştirel yaklaşmakla sağlanabiliyor. V. İşte geleneğin böyle bir kaynak haline gelmesine en büyük engel, yine gelenek. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V