Anlatım Biçimleri Soruları

ARAGRAFTA CÜMLELERİN YERİNİ DEĞİŞTİ DERİN ÇÖZÜM 1. I. Ahmet Mithat, Monte Kristo'ya gönül borcunu öder- ken Selim İleri de Ahmet Mithat'a olan gönül borcunu ödüyor. II. İleri, Ahmet Mithat'ın romancılığını anlatırken Batı'dan öğrendiklerini bize nasıl aktarmak istedi- ğinden bahsediyor. III. Kitabın ilk yazarı Ahmet Mithat Efendi'nin (1874) kendi matbaasını kurarak, gazetecilik çalışmala- rına tek başına atıldığını, Kırk Ambar'ı özel dağıtı- cılarıyla bakkallara, nalburlara, eczanelere, iskele- lere verdirdiğini söylüyor. IV. Böylece İleri, daha ilk yazıda yazının nasıl köpüre- rek çoğaldığını gösteriyor okura. V. Selim İleri Edebiyatımızda Sevdiğim Roman- lar Kılavuzu adlı eserini oluştururken romanların yayımlanış tarihlerine göre bir sıra izliyor. Yukarıda numaranmış cümlelerden bir paragraf oluşturulmak istendiğinde doğru sıralama aşağıda- kilerden hangisi olur? A) V-III-II-I-IV B) V-II-I- IV-III D) III-I-II-IV-V C) I-II-V-III-IV E) IV-I-II-V-III E A

C) Genelleme yapılmıştır. D) Deyim kullanılmıştır. E) Açıklama yapılmıştır 21. Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mı olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Birinci Kişili anlatım söz konusudur. B) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. C) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur. DAKişileştirmeden yararlanılmıştır. E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır.

Bir yabancı şair, bir şairimize şöyle der: "Senin ülkenin ak- sine, benim ülkemde şiir çok yaygındır, her şeyden önce şunu söylemek istiyorum, eğer şair insanlarla ilgilenmi- yorsa, insanlar niçin şairle ilgilensinler?" Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Ülkemizde toplum sorunlarını ele almayan şiirlerin sa- yısı fazladır. BY Şair, halkla kaynaşabilmek için şiiri araç olarak kulla- nır. Şairin görevi, toplum sorunlarına çözüm getirmek ol- malıdır. D) Okuyucu, (kendi duygularını yansıtan şiirleri sever ve okur. Bir toplumda şiire verilen değer, şairin insanı konu al- masına bağlıdır. (2007-JANA)

8. Kemane yapımında kullanılacak, sukabağının ölçülerinin simetrik olması ve çapının 15 cm'yi geçmemesi gerekiyor. Ses tablosu olarak kullanılan ve deri gerilen ağız kısmının çapı ise 10-11 cm olmalı. Bu deri, boğanın yürek zarından ya da mersin balığının derisinden elde ediliyor. Kemane- nin gövde kısmının tam arkasına, sesin daha iyi çıkması için bir delik açılıyor. Deliği süsleyen kemik ya da boğa boynuzundan yapılma motifin işlenmesi, hüner işi. Bu mo- tifleri oluşturmak için kıl testeresi kullanmak gerekiyor. Bu parçada kemane yapımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? AT Çeşitli bölümlerine ölçülerine BOstalık gerektiren bir yanı olduğuna Kullanılan ana malzemenin özelliğine DY Sesinin güzel olması için tercih edilen malzemeye Er Bir kısım malzemenin elde edildiği hayvanlara (2007-JANA)

4. (1) Sevgi, başkalarına karşı oluşan özveri, yakınlık, ilgi, beğeni gibi duygusal durumdur. (II) Bu duygusal durum bazen insan iradesini de egemenliği altına alır. (III) insan varlığının en üstün doyum kaynağı haline gelmesine aşk denir. (IV) Örneğin, Yunus Emre'de aşkın ilahi yönünü, Leyla ile Mecnun'da ise insani yönünü görmekteyiz. (M) Bazen sevginin aklı aştığı söylense de tümüyle akıl dışı olduğu söylenemez. (VI) Burada aklın başlıca görevi neyi, ne zaman, ne kadar sevmemiz gerektiğini ve sevilecek şeyi belirlemesidir. (VII) Ayrıca niçin seviyoruz sorusuna yanıt verdiğimiz ölçüde, sevgi anlam kazanır. (VIII) Böyle bir sorunun yanıtı aklın güdümündedir. (IX) Aklın güdümünde- ki sevgiye ait duygular sürekli denetim altında tutulmalıdır. (X) Böylece kişinin kendisine zarar vermesi engellenebilir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? BYV C)VI D) VIT E) VIII Limit Yayınla

TYT/Türkçe 25. Deniz iguanası, Galapagos Adaları'nda deniz ortamının zor- lu koşullarına uyum sağlamıştır. Besin için deniz altında 20 metre derinliğe kadar dalabilir. Ancak genelde 2-5 metre arasında bulunan deniz yosunlarını yer ve bu derinliklerde daha çok bulunur. Derin dalışları büyük erkek bireyler ya- parken dişiler ve küçük erkekler daha çok gelgit bölgelerin- de yaşar. Karada kıyıdan 2 km kadar iç kısımlara gelebilir. Su altında 30 dakika kalabilir. Beslenme sırasında çok faz- la miktarda tuz alır. Zehir etkisi yaratabilecek fazla tuzu bu- run bezlerinden aksırarak atar. Soyları hassas derecede teh like altındadır. Gündüz aktiftirler. Bazıları parlak yeşil renkli, beyaz ve mavi çizgili olurken bazıları donuk renklere sahip- tir. Erkekleri 75 cm, dişileri 60 cm, ağırlıkları ise 10 kg kadar olur. I. Yaşam alanlarına II. Fiziksel özelliklerine III. Beslenme biçimlerine IV. Sayılarının azalmasına neden olan etkenlere V. Doğal yaşamdaki önemine Bu parçada "deniz iguanası" ile ilgili olarak yukarıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Ive T D) IV ye B) Yalnız E) Yalnız V C)+vell 27. Tanzima Sizca so bi dilin tir. Bu Prf Yayınları 26. (1) Galata Kulesi modern Türk sinemasının görkemli durağıy- di. (II) Boğaziçi Köprüsü, iki ayrı dünyayı kimi zaman güldü- rü, kimi zaman melodram tadında birbirine bağladı. (III) Hay- darpaşa Tren Gari; hayallerin, umutların, kimi zaman da düş kırıklıklarının sembolüydü. (IV) Atmosferiyle İstanbul'un in- Paşa g anlatm muşla şünce miş a mişti etmis lışma ni ki Bu iste A) B e D 28

TYT/Türkçe 29. Öfke, şiddet durumunun temel nedeni olmakla birlikte birey- lerin psikolojik dayanıklılık düzeyine göre değişiklik göster- mektedir. Bireylerin yaşamış ve yaşamakta olduğu stresli durumlar, ruh hålleri ve çeşitli engellenmeler sonucunda öf- ke ortaya çıkmaktadır. Bu öfkenin yapıcı ya da yıkıcı durum- ları ortaya çıkarması kontrol edilip edilememesine bağlıdır. Bu durumda psikolojik dayanıklılık ortaya çıkmaktadır. Bire- yin hayatı boyunca yaşamış ve yaşamaya devam ettiği si- kinti, problem, tehdit, travma vb. duygu durumları, yaşantı- da atlatması zor olan deneyimlerdir. Bu zor deneyimlerle bi- reyin başa çıkması işte değindiğimiz psikolojik dayanıklılık düzeyi ile alakalı bir durumdur. Psikolojik dayanıklılık düze- yinin yüksek olması durumunda, öfke, saldırganlık duygu- sunun düşük; psikolojik dayanıklılık düzeyinin düşük olma- si durumunda ise öfke, saldırganlık duygusunun yüksek ol- duğu görülmektedir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) İnsanın yaşadığı zorlu deneyimler psikolojik dayanıklılık düzeyini belirler. B) Öfke, günümüz dünyasında hayatımızın belirleyici un- surlarından biri olmuştur. C) Öfkenin ortaya çıkmasında kişiler arasında farklılıklar gözlemlenir. D) Psikolojik dayanıklılık düzeyiyle öfke arasında ters oran- ti vardır. E) Öfkenin, kişinin kendini denetleyebilme yeteneğine bağ- li olarak olumlu ya da olumsuz sonuçları olabilir. Prf Yayınları 31.

birleştiren bir bilinçaltı kazandırmıştı B) uzun mücadeleler sonucu kazanılmış başarıların doğal bir yaşam anlayışına dönüştürülmüş biçimiydi C) akla ve bilime dayalı geliştiği için nesnel ölçütlerle de- ğerlendirilebilecek bir niteliğe bürünmüştü D) değişen ve gelişen dünyayı yakalama gibi pratik bir ya- rar sağlama amacı taşımaktaydı E) geçmişe dönük değerleri, geleneksel kalıpları yıkarak oluşmuş yepyeni bir dünya düzeniydi 14. (1) Inzivayla yalnızlık arasında görünüş benzerliği olsa da ciddi bir nitelik farkı vardır. (II) İnziva, yalnızlıkla alakalı bir kavram olmakla birlikte daha iyimser bir anlama sahiptir. (III) Sakin bir yere çekilmenin geçici olarak ferahlatıcı ve sakin- leştirici bir durum olduğu hatta yalnızlıkla başa çıkmada ya- rarlı olduğu söylenebilir. (IV) Kaldı ki yalnız olmayı becere- meyen birinin başkalarıyla birlikte olmayı da beceremeye- ceği açıktır. (V) Belirli bir bölgedeki yerleşik sakinler üzerin- de yapılan incelemede bireylerin diğer insanlarla karşılıklı bir ilişkiyi istemeyebilecekleri ve bunun iyi olabileceği du- rumlar gözlemlenmiştir. (VI) Hatta belki de tercih edilen ve intihara yol açmayan bir yalnızlık ya da münzevilik, yaşam tarzında olumlu bir değişimi de tetikler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde ola- sılık söz konusudur? A) I vett DENEME-1 D) III ve VF B)+ve V E) IV ve VI C) II ve IV Prf Yayınlar 4 ri E) Va 16. I. 1 S C 11. III. IV. X. VI Yu tur A)

9. TYT/Türkçe Başkalarıyla yüz yüze iletişim hâlindeyken o kişinin zihnin- den geçenlere ilişkin çıkarımlar yaparız. Yüz yüze iletişimin önemli bir parçası olan el ve yüz hareketleri de bu çıkarım- larda rol oynar. Ancak bu, duygusal ve bilişsel olarak fazla- dan bir çaba gerektirir, farkında olmasak da bizi zihinsel ola- rak yorar. Oysa bilgisayar karşısında böyle bir çaba göster- meye gerek kalmaz. Karşımızdaki kişinin yüzünü görmedi- ğimiz için o sırada aklından ne geçtiğini ve sözlerini hangi niyetle söylediğini tahmin etmek zorunda kalmayız. Bu da insanların sosyal medyada daha çok iletişim kurmasına ne- den oluyor. Bu parçaya göre iletişimde sosyal medyanın tercih edil- me nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanın söyledikleriyle zihninden geçirdikleri arasındaki farkın anlaşılmaması B) insanı, karşısındakinin jest ve mimiklerini yorumlama zahmetinden kurtarması Hızlı, kolay ve güvenilir bir iletişim biçimi olması D) Konuşmayla birlikte gelişen el ve yüz hareketlerinin ko- nuşmanın seyrini etkilememesi E) Kişinin gerçek niyetinin ve duygularının anlaşılmasına izin vermemesi 10. Çocuğunuz sizden bazı sorularına yanıt vermenizi istiyorsa cevap vermek için acele etmeyin. Örneğin size bir oyunca- ği veya eşyayı göstererek ne olduğunu soruyorsa "Bunun ne olduğunu mu merak ettin, sence ne olabilir?" demek, so- ru sorulmaya devam ettiğinde "Sen ne olarak oynamak is- tiyorsan o olabilir." demek ve en son aşamada sorusuna ce- Prf Yayınları 11. . A $ n I Aşa anla B) 9 É

kendi- muştur. utlulu- en hu- tırma- mut- alığın- dile kma- zme- aki- vol- ari un e Pri Yayınları B 7. Yapay zekânın bisikleti sürebilecek bir yazılım üretebilmesi için bisiklet sürerken karşılaşılan durumlara ait birçok veri olması gerekir. Bu veriyi elde etmek için de bir bisiklet bir- çok alıcı ile donatılabilir ve bu sayede bisikletçilerin çeşitli hava ve zemin koşullarındaki sürüş şekillerine ait veriler el- de edilir. Alıcılardan elde edilen sıcaklık, yükseklik, eğim, pedallara uygulanan kuvvet, direksiyon açısı, fren kullanımı, ses ve görüntü kaydı, bisiklet ve bisikletçinin ağırlığı gibi ve- riler bir veri tabanında toplanır. Daha sonra yapay zekâ bu verileri analiz eder ve bisiklet sürerken hangi durumda, na- sıl hareket edilmesi gerektiğine dair yönergeler çıkarır. Bu parçada "yapay zekâ" ile ilgili olarak anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Elindeki verilere bakarak görevin tamamlanması için atı- lacak adımları kendi belirlediği B) İnsan yaşamını kolaylaştırıcı etkilerinden dolayı yaygın bir kullanım alanı olduğu C) Bilgileri analiz yeteneği sayesinde yeni buluşlara imza attığı D) Önceden tanımlanmış yönergelere göre hareket ettiğin- den hata riskinin az olduğu E) Toplanan veriler ışığında hareket etse de beklenmedik gelişmelere yol açabildiği 8. (1) Doğduğu anda en caresiz olan bakım ve desteğe en çok TY 9.

B) Duygulan dişlayarak kendisi için mutlak Bla belirlemesine C) Ruhsal dünyasına yoğunlaşarak kendi ruh hâline uygun kararlar vermesine D) buygular karşısında aklı ön plana çıkararak dünyayı ve evreni anlamaya çalışmasına E) Aklın rehberliğinde kendi iç dünyasını çözümleyerek ken- dini tanımasına 6. (1) Öklid'in Elemanlar adlı kitabında MÖ 3. yüzyıldaki tüm matematik bilgisinin sistematik bir şekilde sunulduğu görü- lür. (II) Kitabı iki bin yıldır canlı tutan yönü bu sistematiğin insanlığın düşünce tarihini derinden etkileyen bir yetkinlikte çalıştırılmış olmasıdır. (I) Elbette mükemmel bir sunum yok- tur kitapta ama başka hiçbir ölümlü de gerçeğe Öklid'in yak- laştığından daha fazla yaklaşamamıştır. (IV) Elemanlar nok- ta, çizgi, doğru ve düzlem tanımlarıyla başlar. Bu şekil- de benzerlerini toparlayacak, benzemeyenleri dışarıda tuta- cak bir tanımlama geliştirilmiştir. (VI) Bunun geçerli olması için "benzerlerin" ve "benzemeyenlerin" daha önce tanım- lanması gerekir. (VII) Bunun bir sonu olacağı ve bir yerden sonra bazı temel kavramları tanımlamadan bırakmak zorun- da olacağımız aşikârdır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV A) II DENEME-1 B) III D) V E) VI 2 bir C) B att D) On de ge 8. (1) De gere bakin nin t içeris mek mur (HV) hip kon %95 öğre (VI) yec lerl Bu ce A)

TÜRKÇE TESTİ ayrılan kısmına işaretleyiniz. nk bi- ersiz natta . Ka- ni bi- nmi- ele- Bir- erin erde 2-13 wūk- ok- Prf Yayınları B 3. 1513 yılında yayımlanan Prens'in, yazarın ölümünden 500 yıl sonra hâlâ günümüz politik sahnelerini aydınlatan bir eser olması, yazarın insan doğası hakkında çok doğru öneriler getirdiğinin kanıtı olsa gerek. Ayrıca yüzyıllardır dünya lider- lerinin Machiavelli'nin bu eserini okumuş olmaları ve öneri- lerini her birinin kendi istekleri doğrultusunda yaşama geçir- mesi de Prens'e ayrı bir değer katar. Bu yönüyle eser, bir ba- kıma didaktik edebiyatın öncülerinden sayılır. Bu tür eserler, yazarın onayladığı davranış biçimini desteklediği için yazar, özellikle erdemli ve konusunda uzman görülür. Ama Machi- avelli'nin erdemi, sadece akla dayanmaz, derin bir tarih bil- gisi ve kişisel deneyimle beslenir aynı zamanda. Bu parçadan sözü edilen eser ve yazarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine varılamaz? A) Sağlam bir birikimle desteklendiğine B) Öğretici nitelikleriyle dikkat çektiğine C) Kalıcılığı yakaladığına DÇok farklı kesimlerden kendine okur edindiğine E) İnsanın kişilik özellikleriyle ilgili, doğru saptamalarda bu- lunduğuna

A A 23. Kibrit kutusundaki kibritler, toplumun içinde yaşa- yan insanlar gibidir. Hepsi birbirinin aynısı gibi gö- rünseler de her biri farklıdır. İnsanın yaşamı gibi her bir kibrit önce yanar ve sonunda kül olup sönü- verir ama etkileri farklı farklı olur. Kimi kibrit çöpü bir amaca hizmet etmek için yanar, kimi amaçsız tüketir ömrünü. Bazı kibrit çöplerinin ucunda ise yanıcı kimyasal maddesi yoktur. Çöp olmaktan öteye geçemez. Bu parçada kibritlerden hareketle insanlara yö- nelik aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Belli bir hedefi olan insanlar olduğu gibi hiçbir hedefi olmayan insanlar da vardır. B insanlar birbirlerine benzeseler de aslında her bir insanın değişik nitelikleri mevcuttur. C) İnsanların yaşamları sonlansa da insanlar ya- şarken yaptıkları ile çeşitli tesirler bırakır. 24. C D) Birçok insan yeterli araç gerece sahip olamadı- ğı için dünyada amaçsız yaşar. E) Bazı insanlar, yaşadıkları sürece dünyaya hiç- bir katkı sağlayamamaktadır.

39. İlkin dağların etekleri,gümüş bir zırha benzeyen bir çizgiyle ovadan ayrılır.Sonra düştüğü yerde sanki külçelenen bir ay- rılık, bendi yıkılmış bir su gibi bütün ovayı kapladı,toprağın ve ekinin rengini sildi.Gözümüzün önünde sadece ışıktan bir göl meydana gelmişti. atll Ntap! Yukarıdaki paragrafın anlatımında ağır basan aşağıda- kilerden hangisidir? A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Betimleme E) Tanımlama D) Karşılaştırma

CDKendisi gibi U D) Cahil oldukları E) Kötü glekukları "Gerçek şiir, bir şey söylemez yalnızca olasılıklar içerir. Bütün kapıları acar, Sen, kendine yakın bulduğun her- hangi birinden geçersin." Jim Morrison D) Yaln A) Çinler çaya neden çe B) Cyın keşfi nasıl olm C)/Cinliler soğuk çaya Çay ne zaman siram El Çay en güzel nas Yukarıdaki cümleye göre Jim Morrison nasıl bir şi- irden yanadır? A) Açık B) Kapalı E) ALTIN ANAHTAR C) Akici k 5. Aşağıdaki dörtlü A Benüm ad Suyum ak Böyle em Anun için 3. Sisli dorukların yarattığı büyülü atmosferi, gümüş renk- li bulutların sarmaladığı yaylaları ve vadileri, döne kiv- rila akan nehirleri, envai çesit ağaç dokusunu besleyen ormanları, en dik yamaçlarda bile yeşeren findik bah- çeleri, dünyanın en güzel laciverdiyle yıkanan kumaal- dünü ve bugünü B) Çektiğin Ağladın. Ben sem Git gül C) Dağle Kızlar Düny

39. Deneme türünün iki önemli üstadı Montaigne ve Bacon' dır. Bacon ile Montaigne'in denemeciliği arasında önem- li bir ayrım vardır: Bacon'ın denemelerindeki anlatımda, Montaigne'in kendine dönük, görünüşte gelişigüzel, söyle- şici sesinden ziyade objektif bir ses göze çarpar. Bacon'ın çabası, Montaigne gibi kendi benliğini anlamak değil, de- ğişik alanlardan edinmiş olduğu gözlemlerle deneylere dayanarak insanoğlunun yaşamına uygulanabilecek, ona yararlı olabilecek bir bilgelik ortaya koymaktır. Bu bakım- dan, Bacon ile Montaigne arasında benzerlik aramak bo- şuna bir iştir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmiştir? A) Montaigne ile Bacon'ın denemelerinde nitelik değil, ni- celik ortaklığı olabileceğine B) Montaigne ile Bacon'ın denemeciliği arasında önemli bir fark olduğuna C) Montaigne'in denemelerinde nesnelliğin egemen oldu- ğuna D) Bacon'ın denemelerinde yararlılık ilkesinin ön planda olmadığına E) Montaigne ile Bacon'ın sadece deneme türünde eser verdiğine