Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Çileklerle dolu bir bahçe hayal edin. Dört bir yanınızda
çilek kokusu ama başka hiçbir şey yok. Attığınız her
adımda bir çileği eziyor olma korkusu taşıyarak, yerle-
re bakarak ilerliyorsunuz. Hemen hemen her adımda
bir durup yerde kendinize adım atacak yer açıyorsu-
nuz. Çilekler sizinle konuşabilen bir canlı edasıyla her
türlü hareketinize karşılık veriyor. Çilek bahçesinin kip-
kırmızı görüntüsü sizin iyice iştahınızı kabartıyor, eği-
lip bir tanesini tatmak istiyorsunuz ama öyle güzel bir
atmosferde bir tanesinin bile koparılmasına gönlünüz
razı olmuyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Olaylar devinim içerisinde verilmiştir.
BT Kişileştirmeye başvurulmuştur.
C) İkileme kullanılmıştır.
D) Nesnellik ağır basmaktadır.
E) Öykülemeden yararlanılmıştır.
1111
Rüştü BAYINDIR
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Çileklerle dolu bir bahçe hayal edin. Dört bir yanınızda çilek kokusu ama başka hiçbir şey yok. Attığınız her adımda bir çileği eziyor olma korkusu taşıyarak, yerle- re bakarak ilerliyorsunuz. Hemen hemen her adımda bir durup yerde kendinize adım atacak yer açıyorsu- nuz. Çilekler sizinle konuşabilen bir canlı edasıyla her türlü hareketinize karşılık veriyor. Çilek bahçesinin kip- kırmızı görüntüsü sizin iyice iştahınızı kabartıyor, eği- lip bir tanesini tatmak istiyorsunuz ama öyle güzel bir atmosferde bir tanesinin bile koparılmasına gönlünüz razı olmuyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Olaylar devinim içerisinde verilmiştir. BT Kişileştirmeye başvurulmuştur. C) İkileme kullanılmıştır. D) Nesnellik ağır basmaktadır. E) Öykülemeden yararlanılmıştır. 1111 Rüştü BAYINDIR
1. Ben şiirde ---- ararım. Kınalı şiirleri hiç sevmedim,
boyalı şiirlerden ise fena uzak durdum. Sözlerim sizi
yanıltmasın. Özenle budanmış şiir de aradığım şiir
değildir. Benim şiirim, olduğu gibi kalmalı; ilkin nasıl
söylenmişse mürekkebi öyle durmalıdır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) özgünlüğü B) yoğunluğu
D) akıcılığı
C) içtenliği
E) doğallığı
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Ben şiirde ---- ararım. Kınalı şiirleri hiç sevmedim, boyalı şiirlerden ise fena uzak durdum. Sözlerim sizi yanıltmasın. Özenle budanmış şiir de aradığım şiir değildir. Benim şiirim, olduğu gibi kalmalı; ilkin nasıl söylenmişse mürekkebi öyle durmalıdır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) özgünlüğü B) yoğunluğu D) akıcılığı C) içtenliği E) doğallığı 4.
ayı
da
ti
11. I. Tam ortaya öyle bir kurulmuş ki hak etmediği bir mev.
kiye güçlü bir tanıdığı sayesinde emek sarf etmeden
gelenlerden biri gibi...
II. Orada olması gereken, en çok işimize yarayan "A"
harfi bir kenara atılmış.
III. Böyle birinden gözlerimi kaçırmak ne
buren ben de ona bakıyorum.
mümkün, mec-
IV. Oysa yapılan araştırmalar gösteriyor ki “A” harfini “j"
harfinden yaklaşık 1000 kat fazla kullanıyoruz.
V. Dizüstü bilgisayarımın kapağını her açtığımda “j
harfi tam ortaya kurulmuş, sanki alay edercesine
bana bakıyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A)
B) II.
Chill. DYTV. EV.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ayı da ti 11. I. Tam ortaya öyle bir kurulmuş ki hak etmediği bir mev. kiye güçlü bir tanıdığı sayesinde emek sarf etmeden gelenlerden biri gibi... II. Orada olması gereken, en çok işimize yarayan "A" harfi bir kenara atılmış. III. Böyle birinden gözlerimi kaçırmak ne buren ben de ona bakıyorum. mümkün, mec- IV. Oysa yapılan araştırmalar gösteriyor ki “A” harfini “j" harfinden yaklaşık 1000 kat fazla kullanıyoruz. V. Dizüstü bilgisayarımın kapağını her açtığımda “j harfi tam ortaya kurulmuş, sanki alay edercesine bana bakıyor. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) B) II. Chill. DYTV. EV.
Tüm Anadolu'da bilinen fakat her bölgede farklı ha-
zırlanan "keşkek", yaşayan mutfak kültürümüzün
bütün özelliklerini taşıyor. İnsanların varlığını borç-
lu olduğu buğday, öğütülüp un olur; sonra hamur,
ardından da sofralara ekmek... Ancak Anadolu'daki
zor kış şartlarında buğdayını değirmene öğütmeye
götüremeyen köylü, onu kimi zaman kuzu gerdan,
kimi zaman kaz ve hatta hindi ile akşamdan evini
ısıttığı sobasının üzerinde helmeleşinceye kadar
pişirir; yetmezse özel tokmağıyla döverek muhte-
şem bir lezzet sunar damaklara. Keşkek, doğanın
zorladığı koşullarda Anadolu insanının mükemmele
ulaşmak için gösterdiği gayretin de simgesidir as-
linda. Eğer dünya bugünkü şartlar altında kurulmuş
olsaydı, sanırım çok etkisiz, tatsız-tuzsuz, duygusuz
bir mutfak kültürü ile yaşamak zorunda kalacaktık.
Bugünkü lezzetleri büyük zorluklar altında günümü-
ze aktaran atalarımıza şükran borçlu şimdinin ve
geleceğin nesilleri.
t eseriyle
rde
5.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Keşkeğin bölgelere göre hazırlanışında farklılık-
lar olduğuna
B Anadolu'da zor kış koşullarında keşkeğin oluş-
mtuğuna
C) Ataların yaşadıkları kültürü gelecek nesillere ak-
tardıklarına
av nubo
D) İnsanların varlıklarını ve kültürünü keşkeğe
borçlu olduğuna
E Keşkeğin Anadolu insanının gösterdiği gayretin
simgesi olduğuna
Edebiyat dünyasında her edebî eser sadece este-
bir yaratma değil; insan, hayat, sanat ve toplum
e bir yorumdur. Sanat bir bakıma gelenektir.
eneğin içinde kendisini yenileyen şahsiyetler,
natkârlardır. Sanat eseri var olan bir
adan bir var olan değildir. Onun kendine
ğinin olması gibi, büyük sanatka
la özel bir niteliğinin olman
şey-
8.
7.
Fuzuli, sanatı
sonra ask
n
rir.
ve
de ke
kabul
süreçr
lar doğa
ve mevs
prin sağlıklı bir
yatmasıyla
rü, bugünün
tutuyor.
Bu parçada, a
memiştir?
A) Cağdaş mutfa
lu mutfağının d
B) Dünya mutfak ke
sıyla zamanla olu
C) insanın doğal koş
sağlıklı olacağına
Anadolu mutfak kültü
biatın etkili olduğuna
E) Doğal şartların zorunlul
ni uydurduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Tüm Anadolu'da bilinen fakat her bölgede farklı ha- zırlanan "keşkek", yaşayan mutfak kültürümüzün bütün özelliklerini taşıyor. İnsanların varlığını borç- lu olduğu buğday, öğütülüp un olur; sonra hamur, ardından da sofralara ekmek... Ancak Anadolu'daki zor kış şartlarında buğdayını değirmene öğütmeye götüremeyen köylü, onu kimi zaman kuzu gerdan, kimi zaman kaz ve hatta hindi ile akşamdan evini ısıttığı sobasının üzerinde helmeleşinceye kadar pişirir; yetmezse özel tokmağıyla döverek muhte- şem bir lezzet sunar damaklara. Keşkek, doğanın zorladığı koşullarda Anadolu insanının mükemmele ulaşmak için gösterdiği gayretin de simgesidir as- linda. Eğer dünya bugünkü şartlar altında kurulmuş olsaydı, sanırım çok etkisiz, tatsız-tuzsuz, duygusuz bir mutfak kültürü ile yaşamak zorunda kalacaktık. Bugünkü lezzetleri büyük zorluklar altında günümü- ze aktaran atalarımıza şükran borçlu şimdinin ve geleceğin nesilleri. t eseriyle rde 5. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Keşkeğin bölgelere göre hazırlanışında farklılık- lar olduğuna B Anadolu'da zor kış koşullarında keşkeğin oluş- mtuğuna C) Ataların yaşadıkları kültürü gelecek nesillere ak- tardıklarına av nubo D) İnsanların varlıklarını ve kültürünü keşkeğe borçlu olduğuna E Keşkeğin Anadolu insanının gösterdiği gayretin simgesi olduğuna Edebiyat dünyasında her edebî eser sadece este- bir yaratma değil; insan, hayat, sanat ve toplum e bir yorumdur. Sanat bir bakıma gelenektir. eneğin içinde kendisini yenileyen şahsiyetler, natkârlardır. Sanat eseri var olan bir adan bir var olan değildir. Onun kendine ğinin olması gibi, büyük sanatka la özel bir niteliğinin olman şey- 8. 7. Fuzuli, sanatı sonra ask n rir. ve de ke kabul süreçr lar doğa ve mevs prin sağlıklı bir yatmasıyla rü, bugünün tutuyor. Bu parçada, a memiştir? A) Cağdaş mutfa lu mutfağının d B) Dünya mutfak ke sıyla zamanla olu C) insanın doğal koş sağlıklı olacağına Anadolu mutfak kültü biatın etkili olduğuna E) Doğal şartların zorunlul ni uydurduğuna
Soru 23
1. Arkeolojide toplumların değişim sürecini, kullanılan
materyalin değişimi ile gözlemleyebiliyoruz. Örneğin
bir seramiğin şeklinin veya boyunun değişimini hatta
bir anda kullanımdan kalktığını görmek, kültürel veya
ekonomik değişimin bir göstergesidir.
II. Beyinde bilgi aktarımı hem elektriksel hem
kimyasaldır. Önce elektriksel sinir itkisi bir sinapsa
ulaşıncaya kadar bir akson boyunca ilerler. Sonra
kimyasalların (sinir ileticiler) salınmasını sağlar, bu
kimyasallar sinapsı aşar, diğer tarafa ulaştıktan sonra
bitişik nöronu elektriksel olarak harekete geçirir.
III. Uygurca yazma eserlerin pek azı Soğd alfabesiyle,
büyük bir kısmı Soğd yazısının işlek biçiminden
gelişmiş olan Uygur alfabesiyle, küçük bir kısmı da
Mani alfabesiyle yazılmıştır.
Bu metinlerin ortak özelliği aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Öznel anlatımın benimsenmesi
B) Doğrudan alıntılamaya başvurulması
C) Dilin, dil ötesi işlevde kullanılması
D) Bilimsel kavram ve terimlere yer verilmesi
E) Yan ve mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soru 23 1. Arkeolojide toplumların değişim sürecini, kullanılan materyalin değişimi ile gözlemleyebiliyoruz. Örneğin bir seramiğin şeklinin veya boyunun değişimini hatta bir anda kullanımdan kalktığını görmek, kültürel veya ekonomik değişimin bir göstergesidir. II. Beyinde bilgi aktarımı hem elektriksel hem kimyasaldır. Önce elektriksel sinir itkisi bir sinapsa ulaşıncaya kadar bir akson boyunca ilerler. Sonra kimyasalların (sinir ileticiler) salınmasını sağlar, bu kimyasallar sinapsı aşar, diğer tarafa ulaştıktan sonra bitişik nöronu elektriksel olarak harekete geçirir. III. Uygurca yazma eserlerin pek azı Soğd alfabesiyle, büyük bir kısmı Soğd yazısının işlek biçiminden gelişmiş olan Uygur alfabesiyle, küçük bir kısmı da Mani alfabesiyle yazılmıştır. Bu metinlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Öznel anlatımın benimsenmesi B) Doğrudan alıntılamaya başvurulması C) Dilin, dil ötesi işlevde kullanılması D) Bilimsel kavram ve terimlere yer verilmesi E) Yan ve mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmesi
TÜRKÇE
31. (Tolga, telefonu kapatır, seslenir)
TOLGA: Inci? Neredesin?
(inci elinde buz torbasıyla girer.)
INCI: Geldim. Şunu sırtına koyalım. Gelemeyeceği-
ni söyledin mi?
TOLGA: Uf! Çok soğuk bu bel
INCI: Berk'e yemeğe gelemeyeceğini söyledin mi?
TOLGA: (---)
INCI-Doktor-bue-koyun dedi.
TOLGA: Doktorla konuştun mu?
INCI: Şimdi konuştum, yoldaymış. Gelir birazdan.
TOLGA: lyi bari...
INCI: Sırtın tutulunca kulağın da sağır mı oldu?
TOLGA: Hayır, gelemeyeceğimi söylemedim. Çün-
kü gidiyorum.
INCI: Şu hâlinde bile o gaddar toplantıya koşa koşa
gideceksin yani öyle mi?
TOLGA: Başlama gene. Biliyorsun ki bu toplantılar
hoşuma gidiyor, eğleniyorum. Sen gaddarca bulu-
yorsun diye ben eğlenmeyeyim yani?
İNCİ: (İçtenlikle) Gitme hadi. Bu gece evde benimle
kal. Bu aralar canım çok sıkkın.
TOLGA: İyi öyleyse sen de benle gel. Bak görecek-
sin ne kadar eğleneceğiz.
İNCİ: Zavallının birini davet edip de sonra onunla
dalga geçmenin neresi eğlenceli anlayamıyorum.
TOLGA: Ne zavallısı canım, sadece alığın biri. Bun-
da üzülecek bir şey yok ki. Alıklar ne için vardır za-
ten? Birazdan gelecek, kendi gözünle görürsün.
İNCİ: (----)
TÜRKÇE
TOLGA: Yemekten önce şöyle bir kendim inceleye-
yim dedim. Fırat'ın anlattığına bakılırsa şahane bir
parçaymış. Birlikte keşfederiz.
Bu parçadaki diyalogda boş bırakılan yerlere si-
rasıyla aşağıdakilerden hangisinin gelmesi uy-
gundur?
A) TOLGA: Hayır, söylemedim.
İNCİ: Nereye gelecek?
MUBA
YAYINLARI
I. Çocuklarda
reksinimler
Il-Ebeveynle
algılayam
B) TOLGA: Tabi ki söyledim, bu hâlde nasıl gide-
cektim?
III. Sakın bir
elin kolun
İNCİ: Buraya mı çağırdın yoksa?
TOLGA: Doktor ne dedi?
İNCİ: Adamı eve mi çağırdın bir de?
D) TOLGA: Doktoru çağırdın mı?
İNCİ: Neden çağırdın peki?
E) TOLGA: Sırt ağrısına sıcak iyi gelmez miydi?
İNCİ: Ne yani adamı buraya mı çağırdın?
D
çocuğum
ederler.
IV. Çocukla
keşfetm
V. Çocuk!
lerde
www.mubayayinlari.com
nemin
güver
Yukarıda
cak şeki
hangi c
A) I
C
His k
başlı
o tat
ne h
sure
zan
çıka
ma
çü
Ku
in
b
72
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE 31. (Tolga, telefonu kapatır, seslenir) TOLGA: Inci? Neredesin? (inci elinde buz torbasıyla girer.) INCI: Geldim. Şunu sırtına koyalım. Gelemeyeceği- ni söyledin mi? TOLGA: Uf! Çok soğuk bu bel INCI: Berk'e yemeğe gelemeyeceğini söyledin mi? TOLGA: (---) INCI-Doktor-bue-koyun dedi. TOLGA: Doktorla konuştun mu? INCI: Şimdi konuştum, yoldaymış. Gelir birazdan. TOLGA: lyi bari... INCI: Sırtın tutulunca kulağın da sağır mı oldu? TOLGA: Hayır, gelemeyeceğimi söylemedim. Çün- kü gidiyorum. INCI: Şu hâlinde bile o gaddar toplantıya koşa koşa gideceksin yani öyle mi? TOLGA: Başlama gene. Biliyorsun ki bu toplantılar hoşuma gidiyor, eğleniyorum. Sen gaddarca bulu- yorsun diye ben eğlenmeyeyim yani? İNCİ: (İçtenlikle) Gitme hadi. Bu gece evde benimle kal. Bu aralar canım çok sıkkın. TOLGA: İyi öyleyse sen de benle gel. Bak görecek- sin ne kadar eğleneceğiz. İNCİ: Zavallının birini davet edip de sonra onunla dalga geçmenin neresi eğlenceli anlayamıyorum. TOLGA: Ne zavallısı canım, sadece alığın biri. Bun- da üzülecek bir şey yok ki. Alıklar ne için vardır za- ten? Birazdan gelecek, kendi gözünle görürsün. İNCİ: (----) TÜRKÇE TOLGA: Yemekten önce şöyle bir kendim inceleye- yim dedim. Fırat'ın anlattığına bakılırsa şahane bir parçaymış. Birlikte keşfederiz. Bu parçadaki diyalogda boş bırakılan yerlere si- rasıyla aşağıdakilerden hangisinin gelmesi uy- gundur? A) TOLGA: Hayır, söylemedim. İNCİ: Nereye gelecek? MUBA YAYINLARI I. Çocuklarda reksinimler Il-Ebeveynle algılayam B) TOLGA: Tabi ki söyledim, bu hâlde nasıl gide- cektim? III. Sakın bir elin kolun İNCİ: Buraya mı çağırdın yoksa? TOLGA: Doktor ne dedi? İNCİ: Adamı eve mi çağırdın bir de? D) TOLGA: Doktoru çağırdın mı? İNCİ: Neden çağırdın peki? E) TOLGA: Sırt ağrısına sıcak iyi gelmez miydi? İNCİ: Ne yani adamı buraya mı çağırdın? D çocuğum ederler. IV. Çocukla keşfetm V. Çocuk! lerde www.mubayayinlari.com nemin güver Yukarıda cak şeki hangi c A) I C His k başlı o tat ne h sure zan çıka ma çü Ku in b 72
dığı
DRomantizm E) Natüralizm
8. 1860'ta Fransa'da ortaya çıkan bu akım hayalci ve
duygucu romantik şiire karşı bir tepkidir. Bu akımdan
etkilenen sanatçılar şiirde ölçü, kafiye ve ses uyumuna
çok önem vermiş, şiirin biçimsel yönden kusursuz
olmasına çalışmıştır.
Bu parçada tanıtılan edebiyat akımı aşağıdakilerden
hangisidir?
C) Klasisizm
B) Parnasizm
A) Sembolizm
D) Egzistansiyalizm
E) Sürrealizm
değil
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
dığı DRomantizm E) Natüralizm 8. 1860'ta Fransa'da ortaya çıkan bu akım hayalci ve duygucu romantik şiire karşı bir tepkidir. Bu akımdan etkilenen sanatçılar şiirde ölçü, kafiye ve ses uyumuna çok önem vermiş, şiirin biçimsel yönden kusursuz olmasına çalışmıştır. Bu parçada tanıtılan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir? C) Klasisizm B) Parnasizm A) Sembolizm D) Egzistansiyalizm E) Sürrealizm değil
3. Gerilim romanı yazan biri, okurun kalbini avuçlarında
hissetmeli; her cümlede, okurunun artan kalp atışını
duymalı. Bu, yazarlık kumaşınızda olması gereken bir
özellik. Gerilim, aynı zamanda kurgunun da ön plana
çıktığı bir tür. O nedenle gevezelik edemez, istediğiniz
gibi uzatamazsınız metni. Çünkü o zaman avucunuz-
daki kalbin atışı yavaşlar. Bizde gerilim türü pek geliş-
memiştir. Nedenini bilmiyorum. Belki de kültürümüzle,
toplumumuzun yaşam biçimiyle ilgilidir.
Bu parçada gerilim romanının özellikleri arasında
aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
A) Her düzeyden okura seslenecek bir anlatıma yer
verilmesi
B) Olayların oluşturduğu çatının önem taşıması
C) Işlevsiz ayrıntılara yer verilmemesi
D) Heyecanın dozunun önem taşıması
E) Okurunu heyecanlandıran bir yapısının olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Gerilim romanı yazan biri, okurun kalbini avuçlarında hissetmeli; her cümlede, okurunun artan kalp atışını duymalı. Bu, yazarlık kumaşınızda olması gereken bir özellik. Gerilim, aynı zamanda kurgunun da ön plana çıktığı bir tür. O nedenle gevezelik edemez, istediğiniz gibi uzatamazsınız metni. Çünkü o zaman avucunuz- daki kalbin atışı yavaşlar. Bizde gerilim türü pek geliş- memiştir. Nedenini bilmiyorum. Belki de kültürümüzle, toplumumuzun yaşam biçimiyle ilgilidir. Bu parçada gerilim romanının özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Her düzeyden okura seslenecek bir anlatıma yer verilmesi B) Olayların oluşturduğu çatının önem taşıması C) Işlevsiz ayrıntılara yer verilmemesi D) Heyecanın dozunun önem taşıması E) Okurunu heyecanlandıran bir yapısının olması
9.
TOUTE
Dostluk... En sevdiği kelime, en sevdiği ve en güven-
diği anlamlı kavram... Ruhunu isitan... Onu çoğaltan...
Bazense yıkıma götüren, hayata küstüren... Boşuna
değildi dostluğu aşktan öte yaşadığını söylemesi...
Dostluğa yüklediği anlamlar aşktan da öteydi, dostluk
onun için sevginin en üst noktasında aşktı gerçekten
de... Dostluk aşkı...Aşk...
ORKEST
Yukarıdaki paragraf için aşağıdakilerden hangisi yan-
liştır?
A) Soyutlaştırmalara yer verilmiştir.
B) Yazar yorumunu katmistu
C) Dolaylı anlatım örneği vardır.
D) Karşılaştırma anlam ifadeler içermektedir.
E) Tanım ifade eden yargıya yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. TOUTE Dostluk... En sevdiği kelime, en sevdiği ve en güven- diği anlamlı kavram... Ruhunu isitan... Onu çoğaltan... Bazense yıkıma götüren, hayata küstüren... Boşuna değildi dostluğu aşktan öte yaşadığını söylemesi... Dostluğa yüklediği anlamlar aşktan da öteydi, dostluk onun için sevginin en üst noktasında aşktı gerçekten de... Dostluk aşkı...Aşk... ORKEST Yukarıdaki paragraf için aşağıdakilerden hangisi yan- liştır? A) Soyutlaştırmalara yer verilmiştir. B) Yazar yorumunu katmistu C) Dolaylı anlatım örneği vardır. D) Karşılaştırma anlam ifadeler içermektedir. E) Tanım ifade eden yargıya yer verilmiştir.
19. Halk, kalabalık, sessizce dağılıyordu. Yavaş yavaş mezar-
lıktan ayak sesleri de çekildi. O, dayandığı ağaca önce
elleriyle tutundu; sonra sımsıkı sarıldı, alnını ağacın kuru
kabuklarına dayadı; doya doya ağladı. Biraz yatışır gi-
bi oldu. Yürüdü, yola çıktı. Caddenin öte tarafına geçti.
Duvarlara elleriyle dokunuyor, ağaçların gövdelerini el-
liyordu. Deniz kenarına kadar yürüdü. Bir yıkık duvarın
üstüne ilişti. Bol yıldızlı bir mayıs gecesiydi. Körfez'in dur-
gun suları, yıldızlarla oynaşıyordu. Karşıyaka'da ölü ölü,
yer yer ışıklar vardı. Uzun uzun denize baktı. Başını kal-
dırdı, gözlerini bir de İzmir'e çevirdi. İzmir artık dizlerinin
dibinde, sularının kenarında oturan adama, ona, yabancı
gibi geliyordu. İzmir'i elinden almışlardı.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın anlatımıyla ilgili
olarak söylenemez?
A) İkilemeden yararlanılmıştır.
B) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
Dokunma, koklama, işitme duyularına hitap eden söz-
cüklere yer verilmiştir.
D) Nitelik belirten sözcüklere yer verilmiştir.
E) Betimlemeden yararlanılmıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Halk, kalabalık, sessizce dağılıyordu. Yavaş yavaş mezar- lıktan ayak sesleri de çekildi. O, dayandığı ağaca önce elleriyle tutundu; sonra sımsıkı sarıldı, alnını ağacın kuru kabuklarına dayadı; doya doya ağladı. Biraz yatışır gi- bi oldu. Yürüdü, yola çıktı. Caddenin öte tarafına geçti. Duvarlara elleriyle dokunuyor, ağaçların gövdelerini el- liyordu. Deniz kenarına kadar yürüdü. Bir yıkık duvarın üstüne ilişti. Bol yıldızlı bir mayıs gecesiydi. Körfez'in dur- gun suları, yıldızlarla oynaşıyordu. Karşıyaka'da ölü ölü, yer yer ışıklar vardı. Uzun uzun denize baktı. Başını kal- dırdı, gözlerini bir de İzmir'e çevirdi. İzmir artık dizlerinin dibinde, sularının kenarında oturan adama, ona, yabancı gibi geliyordu. İzmir'i elinden almışlardı. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak söylenemez? A) İkilemeden yararlanılmıştır. B) Kişileştirmeye başvurulmuştur. Dokunma, koklama, işitme duyularına hitap eden söz- cüklere yer verilmiştir. D) Nitelik belirten sözcüklere yer verilmiştir. E) Betimlemeden yararlanılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.
27. Türkiye'de eleştiri, temelde araştırmaya dayanmıyor.
Bir ikisi ayrı tutulursa eleştirmenlerin geriye doğru atıl-
mış sağlam köprüleri yok. Çoğu, bizim eski edebiyatımı-
zı, hatta bütünüyle çağdaş edebiyatımızı okumuş değil.
Eski edebiyat konusunda 1940 eleştiri kuşağının saptadı-
ğı değer yargılanıyla bazı özetler, eski kanıtlarla ya da çok
çok bunların ters düz edilmiş biçimleriyle hareket ediyor-
lar. Dünya edebiyatı üstüne bilgiler de genellikle el kitap-
larından gelme şeylerden ibaret. Bu yüzden eleştirmenle-
rimizin çoğu, edebiyat yapıtlarını değerlendirirken yeter-
siz durumda.
Bu parçada, ülkemiz eleştirmenlerinin hangi özelliği-
ne değinilmemiştir?
A) Eski edebiyat eserlerini çoğunlukla okumadıklarına
B) Günümüz edebiyatından yeterince haberdar olma-
dıklarına
C) Eski edebiyatı, başkalarının görüşleriyle yargıladıkla-
rina
D) Yeterli derecede araştırma imkanına sahip olmadıkla-
rina
Diğer ulusların edebiyatı hakkında yüzeysel bilgilere
sahip olduklarına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Türkiye'de eleştiri, temelde araştırmaya dayanmıyor. Bir ikisi ayrı tutulursa eleştirmenlerin geriye doğru atıl- mış sağlam köprüleri yok. Çoğu, bizim eski edebiyatımı- zı, hatta bütünüyle çağdaş edebiyatımızı okumuş değil. Eski edebiyat konusunda 1940 eleştiri kuşağının saptadı- ğı değer yargılanıyla bazı özetler, eski kanıtlarla ya da çok çok bunların ters düz edilmiş biçimleriyle hareket ediyor- lar. Dünya edebiyatı üstüne bilgiler de genellikle el kitap- larından gelme şeylerden ibaret. Bu yüzden eleştirmenle- rimizin çoğu, edebiyat yapıtlarını değerlendirirken yeter- siz durumda. Bu parçada, ülkemiz eleştirmenlerinin hangi özelliği- ne değinilmemiştir? A) Eski edebiyat eserlerini çoğunlukla okumadıklarına B) Günümüz edebiyatından yeterince haberdar olma- dıklarına C) Eski edebiyatı, başkalarının görüşleriyle yargıladıkla- rina D) Yeterli derecede araştırma imkanına sahip olmadıkla- rina Diğer ulusların edebiyatı hakkında yüzeysel bilgilere sahip olduklarına
15. Kara mizah içinde aynı zamanda parodi yani biçimle öz
arasındaki ayrılıktan gülünç etki yaratma yer alır. Kara
mizah; gündemde olmayan kötü bir olayı, mağdurun bile
gülebileceği, diğer insanlara ise kahkaha attırmaktan
çok uzak, düşündürerek yüzlerinde buruk bir tebessüm
oluşturacak şekilde mizah unsuru olarak sunup gündeme
getirmeye çalışmaktır. Bu özel mizah türü için Samuel
Beckett'in Godot'yu Beklerken adlı oyunundan bir
sahne anlatılabilir. Karakterlerden biri yaşamına son
vermek düşüncesiyle kemerini çıkarır ama pantolonu
düşer. Grandma's in the Wedding Cake adlı oyunda
ise evin yakın zamanda ölen büyük annesinin külleri
oyun boyunca döner dolaşır ve son olarak düğün
pastasının içinde yerini alır. Stanley Kubrick'in yönettiği
Dr. Strangelove filmi, sinema alanında bu mizah türünün
öncüsüdür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Öyküleme V
BY Açıklama
C) Örnekleme
D) Tanımlama
E) Kuralli cümleler
V
X
Y
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
15. Kara mizah içinde aynı zamanda parodi yani biçimle öz arasındaki ayrılıktan gülünç etki yaratma yer alır. Kara mizah; gündemde olmayan kötü bir olayı, mağdurun bile gülebileceği, diğer insanlara ise kahkaha attırmaktan çok uzak, düşündürerek yüzlerinde buruk bir tebessüm oluşturacak şekilde mizah unsuru olarak sunup gündeme getirmeye çalışmaktır. Bu özel mizah türü için Samuel Beckett'in Godot'yu Beklerken adlı oyunundan bir sahne anlatılabilir. Karakterlerden biri yaşamına son vermek düşüncesiyle kemerini çıkarır ama pantolonu düşer. Grandma's in the Wedding Cake adlı oyunda ise evin yakın zamanda ölen büyük annesinin külleri oyun boyunca döner dolaşır ve son olarak düğün pastasının içinde yerini alır. Stanley Kubrick'in yönettiği Dr. Strangelove filmi, sinema alanında bu mizah türünün öncüsüdür. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öyküleme V BY Açıklama C) Örnekleme D) Tanımlama E) Kuralli cümleler V X Y
6
6. Dışarı, güneşe çıkıyor; güneşte dolaşıyor, içeri giriyor.
Kaçakçılardan alınmış yeni ceketinin cebinde bir
mendil sokulu. Mendili türlü şekillere koyuyor,
uğraşıyor. Kasketi de yeni. Kasketi başına geçiriyor.
Altından, alnına kara, uzun perçemlerini çıkarıyor.
Sonra geri koyuyor. Bir de böyle bakıyor aynaya.
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Göstermeye bağlı bir metinden alınmıştır.
B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Gezi türünün özelliklerini yansıtmaktadır.
D) Yalın bir anlatımla oluşturulmamıştır.
E) Destansı (epik) söyleyişlere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6 6. Dışarı, güneşe çıkıyor; güneşte dolaşıyor, içeri giriyor. Kaçakçılardan alınmış yeni ceketinin cebinde bir mendil sokulu. Mendili türlü şekillere koyuyor, uğraşıyor. Kasketi de yeni. Kasketi başına geçiriyor. Altından, alnına kara, uzun perçemlerini çıkarıyor. Sonra geri koyuyor. Bir de böyle bakıyor aynaya. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Göstermeye bağlı bir metinden alınmıştır. B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. C) Gezi türünün özelliklerini yansıtmaktadır. D) Yalın bir anlatımla oluşturulmamıştır. E) Destansı (epik) söyleyişlere yer verilmiştir.
1. Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan
nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden
ve onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul
ettirir. Dilsiz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata
Kulesi, Beyoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun
gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir güneşin
yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli
asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir
fotoğrafçının vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafları... Bu
nesnelerin işlevi; varlıklarıyla kentin romanını yazmak,
varlıklarını sürdürürken çağın yüklediği yeni anlamlara
rağmen kente sahip çıkmaktır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Öyküleme
Ć) Tanık gösterme
örneklem
E) Karşılaştırma
B) Örneklendirme
D) Tanımlama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul ettirir. Dilsiz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata Kulesi, Beyoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir güneşin yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir fotoğrafçının vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafları... Bu nesnelerin işlevi; varlıklarıyla kentin romanını yazmak, varlıklarını sürdürürken çağın yüklediği yeni anlamlara rağmen kente sahip çıkmaktır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme Ć) Tanık gösterme örneklem E) Karşılaştırma B) Örneklendirme D) Tanımlama
8. Geçmişi Antik Yunan'a uzanan günümüzün tiyat-
ro festivalleri, farklı ülkeler ve kültürler arası etki-
leşimde rol oynayarak önemini koruyor. Dil fark-
lılıklarını ortadan kaldıran müzik, dans ve ritimden
yararlanılarak ve günümüzdeki teknolojik olanak-
lar kullanılarak alt yazıyla başka başka diller ko-
nuşan halklara görsel olarak ulaşmak artık zor de-
ğil. Yerel ve bölgesel festivaller hemen her ülke-
de varlığını sürdürürken Avrupa'nın önemli ulus-
lararası tiyatro festivalleri de özellikle yaz ayları
boyunca farklı izleyicilerle buluşuyor.
Bu parçada tiyatro festivalleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Hangi görsel ve işitsel ögelerin kullanıldığına
B) Çağımızda nasıl bir işlevinin bulunduğuna
C) Avrupa ülkelerinde neden yaygın olduğuna
D) Kaynağını hangi kültürün oluşturduğuna
E) Farklı ülkelere seslenebilmek için nelere baş-
vurulduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Geçmişi Antik Yunan'a uzanan günümüzün tiyat- ro festivalleri, farklı ülkeler ve kültürler arası etki- leşimde rol oynayarak önemini koruyor. Dil fark- lılıklarını ortadan kaldıran müzik, dans ve ritimden yararlanılarak ve günümüzdeki teknolojik olanak- lar kullanılarak alt yazıyla başka başka diller ko- nuşan halklara görsel olarak ulaşmak artık zor de- ğil. Yerel ve bölgesel festivaller hemen her ülke- de varlığını sürdürürken Avrupa'nın önemli ulus- lararası tiyatro festivalleri de özellikle yaz ayları boyunca farklı izleyicilerle buluşuyor. Bu parçada tiyatro festivalleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Hangi görsel ve işitsel ögelerin kullanıldığına B) Çağımızda nasıl bir işlevinin bulunduğuna C) Avrupa ülkelerinde neden yaygın olduğuna D) Kaynağını hangi kültürün oluşturduğuna E) Farklı ülkelere seslenebilmek için nelere baş- vurulduğuna
ABA
TYT/Türkçe
29. (1) Seçim zaferinden sonra güçlükler yeniden ortaya çıkacak-
tır. (II) Aslında bunlar hiç değişmez. (III) İşsizlik, bütçe açığı,
savaş tehditleri hep ezelî ve ebedî politikaya dönmek için
gene birer bahane olacaktır. (IV) Neden mi? (V) Hükûmet
etmek, onun nazarında nefes almak gibidir.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşün-
cenin akışına göre "Çünkü her milletvekili bir muhteristir
(hirs sahibidir) ve çünkü iktidar muhterisin putudur." cüm-
lesi getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E)V
31. Maupassan
lukla klasik
masıdır. M
okuyucuy
lişme ve
kastediy
gelişme
tarzı öy
ve son
sant ta
herha
başla
biteb
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ABA TYT/Türkçe 29. (1) Seçim zaferinden sonra güçlükler yeniden ortaya çıkacak- tır. (II) Aslında bunlar hiç değişmez. (III) İşsizlik, bütçe açığı, savaş tehditleri hep ezelî ve ebedî politikaya dönmek için gene birer bahane olacaktır. (IV) Neden mi? (V) Hükûmet etmek, onun nazarında nefes almak gibidir. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşün- cenin akışına göre "Çünkü her milletvekili bir muhteristir (hirs sahibidir) ve çünkü iktidar muhterisin putudur." cüm- lesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E)V 31. Maupassan lukla klasik masıdır. M okuyucuy lişme ve kastediy gelişme tarzı öy ve son sant ta herha başla biteb